How to increase your vocabulary

Kelimelerinizi İngilizce olarak nasıl artırabilirsiniz

9,197,676 views ・ 2013-06-24

Adam’s English Lessons


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:02
Hi, again. Welcome back to engVid.com. I'm Adam.
0
2540
2960
Merhaba engVid.com' a tekrar hoşgeldiniz. Ben Adam.
00:05
Today's lesson is meant to show you ways of increasing your vocabulary.
1
5520
6000
Bugünkü ders kelime haznenizi arttırma yollarını göstermek için.
00:11
I know some of the other teachers on engVid.com have done these lessons, I just want to throw my two cents in.
2
11520
6120
engVid.com' daki bazı hocaların bu dersleri yaptıklarını biliyorum, ben sadece tavsiye vermek (throw my two cents in), eğer onun anlamını biliyorsanız, onun anlamı kendi tavsiyemi vermek istemek.
00:17
If you know what that means, it means I want to give my own piece of advice.
3
17640
3740
00:21
I have few ideas for you, we're going to start with these, we'll look at a few others, more practical ones as well.
4
21780
6880
Sizin için birkaç fikrim var, Bunlarla başlayacağız, bikaç tane daha pratik olanlara da bakacağız.
00:28
The most important thing that you can do to increase your vocabulary is read, read a lot.
5
28660
7340
Kelime haznenizi geliştirmek için yapabileceğiniz en önemli şey okumak, çok okumak.
00:36
What should you read? Anything and everything, but the most important thing is: read what you are interested in, okay?
6
36340
8960
Ne okuyabilirsin? Herhangi bir şey ve herşey. Fakat en önemli şey en çok ilgini çekeni okumak. Tamam?
00:45
If you like sports, read a sports magazine. If you like movies, read a movie magazine, even better, read the script of the movie. If the movie is based on a novel, read the novel.
7
45460
13000
Eğer sporu seviyorsanız, spor dergileri okuyun. Eğer filmleri seviyorsanız, film dergileri okuyun. Hatta daha iyisi film senaryosu okuyun. Eğer romandan ele alınmış bir film ise, romanını okuyun.
00:58
For example, recently the movie "Life of Pi" was very famous in the theaters, it's based on a novel, read the novel, it's a pretty good book.
8
58740
8580
Örneğin, son zamanki film "Pi'nin Yaşamı" , çok ünlüydü. Roman temellidir. Romanını okuyun, oldukça iyi bir kitap.
01:07
My favorite movie, "Shawshank Redemption", based on a novela by Stephen King, read it. Best way to increase your vocabulary.
9
67600
8300
Benim favori filmim "Esaretin Bedeli", Stephen King tarafından yazılmış bir roman temellidir, onu okuyun. Kelime haznenizi geliştirmek içi en iyi yol.
01:15
Also, don't just learn new words and try to remember them. Write, write a lot. Use the words you're learning, right?
10
75900
8500
Sadece yeni kelimeler öğrenmeyin onları hatırlamaya da çalışın. Yaz, çokça yaz. Öğrenmekte olduğun kelimeleri kullan, tamam?
01:24
Every time you learn a new word, you should have a notebook with you all the time anyway,
11
84420
4520
Her zaman yeni bir kelime öğrenirsiniz, her zaman sizinle olan bir not defteri almalısınız, kelimeyi bir cümlede kullan, sadece herhangi bir cümlede değil, cümlenin anlaşılır şekilde kelimenin anlamını gösterdiğinden emin olun.
01:28
write the word in a sentence, but not just in any sentence, make sure that the sentence clearly shows that you know the meaning of the word.
12
88940
8760
01:38
So lets- For example, I know everybody knows this word, but "beautiful". Everybody knows this word, but let's say it's a new word for you.
13
98000
6920
Örneğin "güzel" kelimesi. Herkes bu kelimeyi bilir. Fakat sizin için yeni bir kelime olduğunu varsayalım. "Gökyüzü güzel" yazmayın. O "güzel" kelimesi hakkında bir şey anlatmaz. Gökyüzü mavidir de. "Güzel" kelimesi maviyi mi kasteder? Hayır.
01:44
Don't write "the sky is beautiful", it doesn't tell me anything about the word "beautiful", the sky is also blue, does beautiful mean blue? No.
14
104960
10240
01:55
Make sure you're using something. I love to see a beautiful sky that has pretty clouds and a sunshine and a nice color, a nice shade of blue because it makes me feel happy.
15
115840
12860
Şöyle şeyler yazdığından emin ol. "Ben güzel bulutlara, gün ışığına, hoş renklere ve hoş mavi tonlara sahip "güzel" gökyüzünü görmeyi severim çünkü beni mutlu hissettirir."
02:08
Not the best example, it's a very long sentence, but you get my idea.
16
128700
4520
Çok uzun cümle en iyi örnek değildir. Fakat siz benim fikrimi anladınız. Şimdi, not defterine geri gelelim. Her zaman yanınızda bir not defteri ve kalem olsun ve kendinizi 1 yeni kelime ile sınırlandırmayın. Yeni bir kelime öğrendiğinizde, aynı kelimenin farklı biçimlerini öğrendiğinizden emin olun.
02:13
Now, again, coming back to that notebook, always have a notebook with you, always have a pen with you,
17
133220
5920
02:19
and don't limit yourself to one new word. When you learn a new word, make sure you learn different forms of the same word, okay?
18
139140
9540
02:28
So, for example, the word 'beautiful', let's say this is a new word for you, you learned the word 'beautiful'.
19
148700
5420
Yani örneğin, "güzel" kelimesi, sizin için yeni bir kelime olarak varsayalım. "Güzel" kelimesini öğrendiniz. Sıfat sütununa koyun. O istediğiniz bir sıfat fakat neden diğer formları öğrenmiyorsunuz.
02:34
Put it in your adjective column, it's an adjective, that's what you want, but why not learn the other forms.
20
154120
8200
02:42
For example, what is the adverb form of "beautiful"?
21
162680
3460
Örneğin, "güzel" kelimesinin zarf hali nedir? Bence çoğunuz onu biliyorsunuz. "Güzelce".
02:46
I think most of you know it, it''s "beautifully".
22
166660
3100
02:54
So, you have now two new words. What is the noun form of "beautiful"? It's "beauty", you now have three new words in your vocabulary.
23
174280
11560
Şimdi 2 yeni kelimeniz var. "Güzel" kelimesinin isim hali nedir? "Güzellik". Şimdi kelime haznenizde 3 yeni kelimeniz var.
03:06
Isn't there a verb form of "beautiful"?
24
186420
2700
"Güzel" kelimesinin isim hali yok mu? Evet, aslına bakarsanız var. "Güzelleştirmek". Anlamı; güzel yapmak.
03:09
Yes. As a matter of fact there is.
25
189920
2760
03:14
'Beautify', means "to make beautiful".
26
194760
3080
03:18
You now have four new words. Think of other words, 'beautician'. A beautician is a person who works in making people more beautiful.
27
198000
9040
Şimdi 4 yeni kelimeniz var. Diğer kelimeleri düşünün. "Güzellik uzmanı". Bir "güzellik uzmanı" insanları daha güzel yapmak için çalışır.
03:27
Uh, she does facials and manicures and pedicures and wax and whatever else these beauticians do.
28
207420
7500
Yüz, manikür, pedikür, wax ve daha ne varsa bunları "güzellik uzmanı" yapar.
03:35
Anyways, try to find other forms, learn many words instead of just one word, okay.
29
215120
7060
Neyse... Diğer formları anlamaya çalış. Sadece 1 kelime yerine birçok kelime öğren. Tamam. Şimdi, bazı insanlar kökleri, ekleri ve önekleri çalışmayı sever.
03:42
Now, some people like to study roots and suffixes and prefixes.
30
222180
9780
03:53
Personally, I'm not a huge fan of this recommendation, but first let me explain what a root is.
31
233300
6960
Bana kalırsa, bu tavsiyenin büyük bir taraftarı değilim. Fakat izin verin kökün ne olduğunu açıklıyım.
04:00
For example, you have the root "-ject"
32
240280
4640
Örneğin, "ject" kökünüz var.
04:05
So you learn: inject, eject, object, subject; all the different words that come from the root, so many people only study the word, or the root, "-ject".
33
245000
11060
Yani, siz "enjekte etmek", "çıkarmak" , "nesne", "özne" öğrenirsiniz... Tüm bu farklı kelimeler bu kökten gelir. Çoğu insan sadece kelimeyi yada "ject" kökünü çalışır.
04:16
and think that that will help them understand all the words with this root. It's a good idea if you have the patience, I think most people who are studying English don't like to study roots
34
256060
11520
Ve bu köklerle tüm kelimeleri anlamanıza yardım edecek şeydir. İyi bir fikir eğer sabrınız varsa. Bence ingilizce öğrenen çoğu insan, kökleri çalışmayı sevmez.
04:27
because it's like studying another language. If it works for you do it; if it doesn't, don't.
35
267580
6140
Çünkü, o başka bir çalışmak gibidir. Eğer sizin için işe yararsa, çalışın, yaramazsa, çalışmayın.
04:33
Okay, and now another thing you can do: Listen, listen to any spoken English that you can.
36
273720
6480
Tamam... ve şimdi yapabileceğiniz diğer şey "dinlemek". Dinleyebildiğiniz herhangi bir ingilizce konuşmayı dinleyin.
04:40
I think some of you may have heard of ted.com. It's a good website, people give talks and lectures about different topics. Listen, listen carefully.
37
280400
9660
Bence bazılarınız Ted.com' u duymuş olabilir. İyi bir site. İnsanlar çeşitli konular hakkında konuşma yapar, öğüt verirler. Dinle. Dikkatlice dinle.
04:50
Anytime you hear a word that you don't recognize, write it down. If you don't know the spelling, no problem.
38
290060
6280
Farkına varamadığın bir kelime duyduğun zaman, yaz, yazılışını bilmiyorsan, problem değil.
04:56
Write it phonetically.
39
296340
2460
Fonetik olarak yaz. Sadece kelimenin kulağa geldiği gibi yaz, sonra eğer transkripte erişiminiz varsa, anlamı; konuşmanın tüm kelimelerinin yazılmış olduğu döküman, transkripti kontrol et ve kelimeni bul.
05:01
Write the word just like it sounds, then if you have access to a transcript,
40
301180
5940
05:07
means all the words that were spoken, written down, check the transcript and find your word.
41
307120
5660
05:12
If you cant, if you don't have a transcript, go to a dictionary. Now some of you have asked me to recommend a dictionary.
42
312960
6660
Eğer yapamıyorsanız. Eğer transkript yoksa, sözlüğe bakın. Şimdi bazılarınız sözlük tavsiyesi sordu.
05:19
Very simple, they're online, you can get the paper one or the online one, "Merriam-Webster" (m-w.com): American English
43
319700
10740
Çok basit. Online yada kağıt olarak edinebilirsiniz. "Merriam-Webster", "m-w.com" , Amerikan İngilizcesi.
05:30
oxforddictionaries.com: British English, okay.
44
330440
5100
"oxforddictionaries.com" , İngiliz İngilizcesi.
05:35
Now, I know I've seen a lot of students use, like, their electronic dictionaries. They go from like English to Korean, English to Japanese, English to Spanish
45
335540
9240
Şimdi, biliyorum, Birçok öğrencinin elektronik sözlüklerini kullanmayı sevdiğini görüyorum. İngilizce-Korece, İngilizce-Japonca, İngilizce-İspanyolca gibi.
05:44
Don't do that anymore, okay? English to English. This way you're learning more words as you're learning one word.
46
344780
8620
Artık onu yapmayın, iyi mi? İngilizce-İngilizce... 1 kelime öğreniyorken, bu yolla daha fazla kelime öğreniyorsunuz.
05:53
"I don't know this word"; I look at the definition, in the definition I might be, I might be learning other words, okay?
47
353400
7180
"Bu kelimeyi bilmiyorum. Tanımına bakıyım." Tanımda diğer kelimeleri de öğrenebilirim. Tamam?
06:00
You will maximize how many words you learn by using an English to English dictionary.
48
360580
6320
İngilizce-İngilizce sözlük kullanarak öğrendiğiniz kelime sayısını maksimuma çıkarmış olacaksınız.
06:06
Now, again about those electronic dictionaries.
49
366900
3080
Şimdi, tekrar o elektronik sözlüklere gelelim. Bazen, özellikle insanlar yazmaya çalıştıklarında, cümleyi kendi yerel dillerinde yazacaklar ve sonra "çevir" e basarlar ve cümle İngilizce olur.
06:10
Sometimes, like especially when people are trying to write, they will write a sentence in their native language,
50
370220
6640
06:16
and then press "translate" on this dictionary, and get a sentence in English.
51
376860
5120
06:21
Now, I've seen sentences that I knew came from the electronic dictionary
52
381980
5380
Şimdi, elektronik sözlüklerden geldiğini bildiğim cümleler görüyorum. Çünkü anlam ifade etmiyorlar. Çünkü berbat cümlelerdi. Onu yapmayın. Tamam?
06:27
because they made no sense, okay. They were terrible, terrible sentences. Don't do that. Okay?
53
387360
6060
06:33
The people who made these dictionaries might not know English very well. Keep that in mind, okay?
54
393440
6640
Bu sözlükleri yapan insanlar çok iyi ingilizce bilmeyebilirler. Onu aklınızda tutun. Tamamdır.
06:40
So these are some ideas, now I'm going to tell you what I think are the best ideas to increase your vocabulary.
55
400080
5820
Yani bunlar bazı fikirler. Şimdi kelime haznenizi arttırmak için düşündüğüm en iyi yolu anlatıcam.
06:45
Okay, so now we're going to look on a couple of other ways you can increase your vocabulary.
56
405900
4100
Tamam... Şimdi kelime haznenizi arttırmak için diğer yollara bakacağız.
06:50
These are very effective, but it takes a lot of patience, a lot of perseverance.
57
410000
5640
Bunlar çok etkili fakat çok sabır ve çok azim gerektirir.
06:55
You have to try hard, you have to keep doing it, because vocabulary; not so easy, right?
58
415820
5080
Sıkı çalışmalısınız. Yapmaya devam etmelisiniz. Çünkü... kelime haznesi. Çok kolay değil. Pekala.
07:01
Okay, so first we're going to start with cards. You get yourself a stack of cards, maybe this big.
59
421320
6220
Tamam. İlk olarak kartlarla başlayacağız. Kendinize kart yığını edinin. Belki bu büyüklükte. Çok büyük değil. Çünkü gittiğiniz her yere cebinizde taşıyacaksınız.
07:07
Not too big because you're going to want to carry them in your pocket, take them with you everywhere you go, okay?
60
427540
4420
07:12
On one side of the cards, you're going to write words; four maybe five words that are new words for you.
61
432680
7840
Kartın bir tarafına kelimeleri yazacaksınız. Sizin için yeni olan 4 belki 5 kelimeyi yazacaksınız.
07:20
You're going to write sentences on the back, on the other side of the card, you're going to use these words in sentences so you have the clearer meaning.
62
440520
9000
Kartın arkasına, kartın diğer tarafına cümleler yazacaksınız. Bu kelimeleri cümlelerde kullanacaksınız. Böylelikle daha anlaşılır anlamlarınız olur.
07:29
Or you can write the meaning of the word, the dictionary meaning. Both okay.
63
449540
4960
Yada kelimenin anlamını (sözlük anlamını) yazabilirsiniz. Her ikisi de olur.
07:34
Now, you're going to split your cards into three piles, okay?
64
454500
4740
Şimdi, kartlarınızı 3 kümeye ayıracaksınız. Tamam mı? Bildiğiniz, çok rahat kullanabildiğiniz kelimeler bu kümede olacak.
07:39
You're going to have the pile of cards of words that you know, words you're comfortable with.
65
459300
5920
07:45
Eventually, you will have a pile like this, words that you're very comfortable with, you know them very well, you don't need to look at these cards very often, okay?
66
465220
9900
Sonunda, bir yığında bunun gibi çok rahat bildiğiniz kelimelerle dolacak. Onları çok iyi biliyorsunuz. Bu kartlara çok sık bakmanıza gerek yok. Tamam?
07:55
Now, before I continue, where do you get these words?
67
475120
2880
Şimdi. Devam etmeden önce, Bu kelimeleri nereden buldunuz? Bir TOEFL sitesinden? IELTS sitesinden? yada SAT kitabından? Örneğin, öğrenmen gereken kelimelerin listesi olacak.
07:58
Get them from a TOEFL site, or an IELTS site, or an SAT site,
68
478000
3900
08:01
or an SAT book, for example, they have lists of words that you need to learn.
69
481900
4600
08:07
Put all these words on cards, split them up like this. You know these words very well, you don't need to look at.
70
487260
7000
Bu kelimeleri, bu şekilde bölünmüş kartların üzerine koy. Bu kelimeleri çok iyi biliyosun bakmana gerek yok.
08:18
These words you're almost sure, or at least you recognize these words, you've seen them before,
71
498740
4660
Bu kelimeler neredeyse emin oldukların yada en azından bu kelimeleri tanıyosunuz, daha önceden görmüşsünüz.
08:23
you've heard them before. You can guess what they mean, maybe in context. So you're not sure, put them in this pile.
72
503400
7820
Daha önceden duyduğunuz. Belki içerikte anlamını tahmin edebilirsiniz. Bu yüzden emin değilseniz. Bu yığına koyun.
08:31
This pile, you will look at all the time. And then in the last pile, you put words that you really don't know, okay?
73
511220
9220
... Her zaman bakacaksınız ve son yığın. Gerçekten bilmediğiniz kelimeleri koyun. Bu küme en çok bakacak olduğunuz.
08:40
This is the pile you will look at the most.
74
520460
2580
08:43
You will study these words. As they become more familiar, you move them to this pile. This pile you study also very regularly.
75
523040
9660
Bu kelimelerle daha içlidışlı olarak çalışacaksınız. Onları bu yığına taşıyın. Bu yığınla da çok düzenli çalışacaksınız.
08:52
You take the-
76
532700
1640
Bu yığını alın... cebinize koyun ve dışarı çıktığınızda yanınıza alın. Otobüste kelimelerinize bakabilirsiniz.
08:54
This pile is the one you put in your pocket and take with you when you go outside. On the bus you can look at your words;
77
534340
6240
09:00
long line at the bank, pull out your cards and look at the words, okay?
78
540580
4660
Bankada uzun kuyrukta, kartlarınızı çıkartın ve kartlara bakın. Tamam mı?
09:05
When this word becomes very comfortable for you, when you know what this word means, you move it over to this pile and leave it at home, okay?
79
545240
7600
Bu kelime sizin için çok rahat olduğunda, kelimenin anlamını bildiğinizde, bu yığının üstüne koyun ve onu evde bırakın iyi mi?
09:12
Don't Know
80
552840
600
Bilmedikleriniz , nerdeyse emin olduklarınız, bildikleriniz... Çalış, yerini değiştir. Çalış yerini değiştir. Bir kenara koy. Arada bir sadece hatırladığından emin olmak için bak.
09:13
Almost Sure
81
553440
900
09:14
Know
82
554340
500
09:15
Study, move; Study, move
83
555360
2380
09:17
Put aside; Once in a while look at them just to make sure you remember,
84
557740
4100
09:21
because if you never look at these again, you will forget them, okay? So it's all the time, continual, you have to practice, practice, practice, practice.
85
561900
9260
Çünkü bunlara tekrar bakmazsan, onları unutacaksın. Tamam? Yani, her zaman, devam et. Pratik yapmak zorundasın. Pratik,pratik,pratik...
09:31
Vocabulary is a lot of memorization, that's the way it is.
86
571160
3840
Kelime dağarcığı çok ezberdir. Bu böyledir.
09:35
Now, here's another thing you can do, okay, this is the last one I'll show you today.
87
575000
3580
Şimdi, yapabileceğiniz bir diğer şey. Tamam? Bugün size göstereceğim sonuncusu. Yaptığınız, kendinize kelime grupları yapmak olacak.
09:39
What you do is you make yourself groups of words, okay?
88
579440
4600
Birçok yoldan yapabilirsiniz. Kendinize küçük bir beyin fırtınası yapabilirsiniz. Örneğin, köklere bakıyorsak.
09:44
You take-
89
584600
520
09:45
You can do it many ways, you can make yourself a little, like uh, like a little brain storm.
90
585120
6560
09:52
For example, if we're looking at roots,
91
592820
1180
09:54
you write the root in here, "-ject", and then you write 'reject', 'inject', 'eject', 'subject, etc., or in a list, however way works for you.
92
594000
9080
Buraya "ject" kökünü yazın ve "reddetmek", "enjekte etmek", "özne" vb. yazın yada sizin için her nasılsa.
10:03
So, three ways that I will recommend to group words
93
603200
3760
Kelimeleri gruplandırmak için tavsiye edeceğim 3 yol var. Tekrar, eğer kökleri seviyorsanız, Onları "çıkarmak", "reddetmek", "özne", "nesne", "enjekte etmek" gibi gruplara ayırın.
10:06
Again, if you like the roots, group them like that: 'eject', 'reject', 'object', 'subject', 'inject'.
94
606960
7180
10:14
Now, the reason you're going to make groups is because maybe you don't remember 'object' or 'object'
95
614160
6860
Şimdi sebebine gelelim. Gruplar yapacaksınız. Çünkü belki "nesne (isim-object)" yada "karşı çıkmayı (fiil-object)" hatırlamıyorsunuz. Fakat "ject" kökünü hatırlıyorsunuz.
10:21
(remember, noun or verb), but you remember "-ject",
96
621020
3500
10:24
you remember this group. You sort of remember what "-ject" means so you can apply it to 'object'.
97
624520
5780
Bu grubu hatırlarsınız. "ject" in ne anlama geldiğini hatırlarsın böylece onu "nesne (object)" ye uygulayabilirsin.
10:30
"-ject" is like push, in most contexts, "object" is push away; refuse, okay?
98
630340
5700
"Ject" çoğu durumda "itmek"tir. "Object" , "bir yana itmek" tir. "Reddetmek" tamam?
Bu yüzden, eğer kelimeyi hatırlamıyorsanız, neyse ki grup fikrini hatırlıyorsunuz ve sonra o kelimenin anlamını hatırlatacaktır.
10:36
So if you don't remember the word, hopefully you will remember the idea of the group, and then that will remind you what the word means, okay?
99
636040
8660
10:44
Another group you can use is similar meanings, so, synonyms; words that have similar meanings or a similar function, okay?
100
644700
9400
Diğer bir kullanabileceğiniz grup; benzer anlamlar, eş anlamlıları, benzer anlamlı yada benzer işlevli kelimeler... tamam?
10:54
So, for example. I'm going to look at this function:
101
654100
2340
Yani örneğin, ben bu fonksiyona bakıcam "artırmak(increase)" , "uzatmak(extend)" , "genişletmek(expand)", "hızlandırmak(accelarate)", "şiddetlendirmek(intensify)", "güçlendirmek(reinforce)"... tüm bunların "artırmak(increase)" ile bazı bağlantıları var.
10:56
'Increase', 'extend', 'expand', 'accelerate', 'intensify', 'reinforce'
102
656440
6340
11:03
All of these have some sort, in their meaning, have some sort of connection to 'increase'.
103
663200
5020
11:09
'Extend': make longer; increase length or time, duration
104
669600
5140
"uzatmak(extend)" : uzunluğunu yada zaman aralığını arttırmak. "genişletmek(expand)" : boyutunu yada kapsamını arttırmak. "hızlandırmak(accelarate)" : hızını arttırmak. "şiddetlendirmek(intensify)" : yoğunluğunu arttırmak. "güçlendirmek(reinforce)" : gücünü arttırmak.
11:15
'Expand': increase the size or scope
105
675260
3160
11:18
'Accelerate': increase the speed
106
678420
2200
11:21
'Intensify': increase intensity
107
681040
2760
11:23
'Reinforce': increase strength
108
683800
2760
11:26
So you-
109
686560
500
Yani belki "güçlendirmek(reinforce)" kelimesini göreceksiniz birşey okurken. Anlamından kesinlikle emin olmayacaksınız fakat olduğu grubu hatırlayacaksınız.
11:27
Maybe you see the word reinforce,
110
687060
1760
11:28
you're reading something, you see the word reinforce,
111
688820
2600
11:31
you're not exactly sure what it means but you remember the group it was in.
112
691420
3960
11:35
The group was the increase group, so reinforce means increase,
113
695480
4380
"Arttırmak(increase)" grubundaydı. Bu yüzden "güçlendirme(reinforce)" nin anlamı arttırmak ayrıca cümleyi gördüğünüz içerik, anlamının "gücünü arttırma" olduğunu yada bazen sayısını arttırma, asker sayısını arttırma, takviye yapma gibi olduğuna yardımcı olacak.
11:39
plus the context of the sentence you saw it in, will help you understand it means increase in strength
114
699860
6360
11:46
or in-, sometimes it could be increase in number, like number of soldiers, reinforce the position
115
706520
5120
11:52
The last group is theme,
116
712300
1980
Son grup: "Tema" .Örneğin, bugünün temasının teknoloji olduğunu varsayalım, tamam mı? Bu yüzden teknolojiyle birlikte olması gereken kelimeleri yazın: "eski(obsolete)", "son teknoloji ürünü(state-of-the-art)", "güncelleme(update)", "alçaltma(downgrade)", "en ileri(cutting-edge)"...
11:54
for example, let's say for today the theme is technology, okay?
117
714280
4540
11:58
So, you write words that have to do with technology: 'obsolete', 'state-of-the-art', 'update', 'downgrade', 'cutting-edge'
118
718820
8580
12:08
All these words, we can talk about, like, computer softwares or computers.
119
728000
4060
Tüm bu kelimeleri, bilgisayar programları yada bilgisayarlar hakkında konuşurken kullanabiliriz. "eski(obsolete)" : eski, artık işe yaramaz, artık kimse kullanmıyor...
12:12
'Obsolete': old; not useful anymore; nobody uses this anymore
120
732060
4140
12:16
Uh, Windows XP, maybe not completely obsolete but almost obsolete. Hardly anybody uses it anymore.
121
736200
7900
Windows XP. Tamamıyla eski değil ama neredeyse modası geçmiş. Artık neredeyse kimse kullanmıyor. "son teknoloji ürünü(state-of-the-art)" anlamı; en yeni. "en ileri(cutting-edge)" : en yeni, en modern, alabileceğiniz en ileri.
12:24
'State-of-the-art' means the newest,
122
744640
2640
12:27
'Cutting-edge': the newest; the most modern; the most advanced you can get
123
747300
5400
12:33
'Update': to make newer,
124
753660
2080
"Güncellemek(update)": daha yeni yapmak. "Alçaltma(downgrade)" : daha az yapmak. Örneğin, windows 8 im var. Onu sevmiyorum. Windows 7' ye altçaltmak istiyorum fakat yapamıyorum...
12:35
'Downgrade': to make less, for example, I have Windows 8; I don't like it. I want to downgrade to Windows 7, but can't do it, Windows 8 won't let me.
125
755760
11140
...Windows 8 izin vermeyecek. Fakat yine de, bir temanız, bir fonksiyonunuz, bir kökünüz var. Parçalar halinde öğrenin. Eğer bir kelimeyi hatırlamıyorsanız grubu hatırlayacaksınız. Baktığınız kelimeyi anlamanızda yardımcı olucak, tamam?
12:47
But anyway, so you have a theme, you have a function, you have the root.
126
767000
3400
12:50
Learn in chunks, if you don't remember one word, you'll remember the group; it will help you understand the word you're looking at, okay?
127
770400
8100
12:58
Go to engVid.com; I'll give you a quiz, give you some more practice with these ideas, and subscribe to my YouTube channel, and come again, we will do this again. Thanks.
128
778500
12500
"engVid.com" a gidin ve bir quiz olacak. Bu fikirlerle alakalı daha fazla alıştırma vereceğim. Youtube kanalıma abone olun ve tekrar gelin. Bunu tekrar yapacağız... Teşekkürler.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7