Are you ABLE to..? 💪🏼 English Modal Verbs

Hello, I'm Emma from mmmEnglish!

Merhaba, ben mmmEnglish'den Emma.

Last week, my lesson was about using modal verbs

Geçen hafta dersim modal fiillerin kullanımı

to express possibility and probability.

Olasılık ve ihtimali ifade etmekti

If you haven't seen it,

Görmediyseniz,

make sure you check it out after this lesson.

bu dersten sonra kontrol ettiğinizden emin olun.

I'll link to it at the end of this video.

Bu videonun sonunda bağlantı vereceğim.

So, we'll continue talking about modal verbs today,

Yani bugün modal fiiller hakkında konuşmaya devam edeceğiz.

but this time modal verbs that express ability.

ama bu sefer yeteneği ifade eden modal fiiller.

Now, it's important to know that one modal verb

Şimdi, bilmek önemlidir, bir modal verb

can be used to express

Ingilizcedeki farklı şeyleri

different things in English.

ifade etmek için kullanılabilir.

So, for example, the modal verb 'can'

Yani, örneğin, modal fiil 'can'

is used to express possibility but in this lesson today,

Olasılığı ifade etmek için kullanılır ancak bugün bu derste,

I'll explain how it expresses ability.

Yeteneğini nasıl ifade ettiğini açıklayacağım.

And then later,

Ve sonra,

you'll learn that 'can' can also be used

Izin istemek, istekte bulunmak

to ask permission, make requests

ve yardım sunmakta

and offer help.

'can' kullanılabileceğini öğreneceksiniz

So, it's a pretty useful modal verb!

Yani, oldukça kullanışlı bir modal fiil!

To express ability in English,

İngilizce becerisini ifade etmek için

you need to use these verbs

bu fiilleri kullanman gerekiyor

Can.

Can.

Can't.

can't

Could.

could

Couldn't.

Couldn't

And be able to.

Ve be able to.

Now, 'can' and 'can't' are pretty simple.

Şimdi, 'can' ve 'can't' oldukça basittir.

They're both used to express

İkisi de şimdi ki zamanda yetenek

ability in the present tense.

ifade ederken kullanılır.

You can speak English.

İngilizce konuşabilirsin.

My mum can pick us up.

Annem bizi alabilir.

I can ask my brother for help.

Kardeşimden yardım isteyebilirim.

We also use '(be) able to'

Ayrıca '(be) able to'

to express the same thing.

aynı şeyi ifade etmek için kullanıyoruz.

You are able to speak English.

İngilizce konuşabiliyorsun.

My mum is able to pick us up.

Annem bizi alabilir.

I am able to ask my brother for help.

Kardeşimden yardım isteyebilirim.

But notice that the 'be' verb conjugates

Ama be able to kullanırken

to the subject

be' fiilinin özneyle birleştiğine

when we're using '(be) able to'.

dikkat edin.

But, when you're using the modal verb 'can'

Ancak, "can" modal fiili kullanırken

it doesn't matter what the subject is.

konunun ne olduğu önemli değil.

The modal verb is always the same.

Modal fiil her zaman aynıdır.

And this is true for all modal verbs.

Ve bu tüm modal fiiller için geçerlidir.

They have just one form.

Sadece bir formları var.

Now, the present tense is simple.

Şimdi. şimdiki zaman basittir.

But, when we talk about ability in the past,

Fakat geçmişte yetenekler hakkında konuştuğumuzda,

we need to pay closer attention to the rules.

kurallara daha fazla dikkat etmemiz gerekiyor.

Because we use 'could' to talk about general ability

Çünkü biz genel yetenek hakkında konuşmak için 'could' kullanırız

and we use 'was/were able to'

ve geçmişteki belirli yetenekler hakkında konuşmak için

to talk about specific ability in the past.

'was / were able to' kullanıyoruz.

Huh?

Ha?

To express yourself correctly, you need to understand

Kendinizi doğru ifade etmek için anlamanız gerekir;

What is general ability and what is specific ability?

Genel yetenek nedir ve özel yetenek nedir?

If someone had the ability to do something, at all times

Birisi her zaman bir şeyler yapma yeteneğine sahipse,

and in many different situations,

ve birçok farklı durumda,

then this is a general ability.

o zaman bu genel bir yetenek.

She could read by the time she was five.

Beş yaşına kadarken okuyabilirdi.

She could read anything!

o her şey okuyabilirdi!

Books, newspapers, letters, anything!

Kitaplar, gazeteler, mektuplar, her şey!

This is a general ability

Bu genel bir yetenek

so 'could' is the correct choice here.

Yani 'could' burada doğru seçimdir.

Now, if someone had the ability to do something at a

Şimdi, eğer biri belirli bir zamanda bir şey

specific time,

yapma yeteneğine sahipse

in a specific situation, well, this is specific ability.

Belirli bir durumda, hmm, bu özel bir kabiliyettir.

She was able to read Little Red Riding Hood

Sınıfın önünde küçük Kırmızı Başlıklı Kızı

in front of the class.

okuyabilirdi.

This is a specific situation.

Bu özel bir durumdur.

So when you're talking about a specific ability

Yani belirli bir yetenek hakkında konuşurken

to 'be able to' is the correct choice.

'be able to' doğru seçimdir.

So, in these examples,

Yani, bu örneklerde,

we used different words to express ability in the past.

Geçmişteki yeteneğimizi ifade etmek için farklı kelimeler kullandık.

It's a little trickier, isn't it?

Biraz daha zor, değil mi?

But fortunately, the negative form is the same

Ama neyse ki, genel olarak ve özel olarak geçmişteki durumlar

in general and specific situations in the past.

negatif cümlelerde aynıdır.

It's just 'couldn't'.

Bu sadece 'couldn't'.

She couldn't read by the time she was five.

Beş yaşındayken okuyamadı.

She couldn't read

Sınıfın önünde küçük kırmızı başlıklı kızı

Little Red Riding Hood in front of the class.

okuyamadı.

Note that when someone had the ability in the past,

Bunu not al. Birinin geçmişte yeteneği olduğunda,

but they didn't use it,

ama kullanmadıklarında,

we use a different structure.

farklı bir yapı kullanıyoruz.

We use 'could' with 'have'

'could' ile 'have' kullanıyoruz.

and the past participle form.

Could + have + Past participle

I could have helped you, but you didn't ask me!

Sana yardım edebilirdim, ama sen bana sormadın!

We could have invited more people.

Daha fazla insan davet edebilirdik.

There's spare seats at the back!

Arkada boş koltuklar var!

Okay, let's just pause for a moment

Tamam, bir dakika duraklayalım

and think about

ve düşünelim

all of this new information that you've taken in.

Aldığın tüm bu yeni bilgilerii.

I think we should probably practise

geçmiş zamandaki yeteneğini ifade edebilmeyi,

expressing ability in the past tense

Sadece bir anlığına devam etmeden önce,

just for a moment before we move on.

muhtemelen pratik yapmalıyız.

So, what you need to do is choose the correct word

Peki, yapmanız gereken doğru kelimeyi

to complete the sentence.

cümleyi tamamlamak için seçmek

Okay, choose the correct word.

Tamam, doğru kelimeyi seç.

When my neighbour

When my neighbour

slipped down the stairs this morning, I...

slipped down the stairs this morning, I...

something

.....

help her.

help her.

So, think about this situation.

Evet bu durumu düşünün.

Is it general,

Genel mi

or is it specific?

ya da özel mi?

This is a specific situation in the past, isn't it?

Bu geçmişte belirli bir durum değil mi?

We know when and exactly what was happening.

Ne zaman ve tam olarak ne olduğunu biliyoruz.

So, 'I was able to help her' is the correct choice.

Yani, 'Ona yardım edebildim' doğru seçim.

She (something) speak

She (...) speak

a little Japanese when she was younger.

a little Japanese when she was younger.

Is it general?

Genel mi?

Or, is it specific?

Veya özel mi?

It's general.

Bu genel.

So, 'could' is the right choice.

Yani, 'could' doğru seçimdir.

She could speak.

Konuşabilirdi.

My brother (something)

Abim

not start the car last night.

dün gece arabayı çalıştıramadı.

Well, this is a negative sentence, isn't it?

Bu olumsuz bir cümle, değil mi?

We can see 'not' so, it must be 'couldn't'.

'not' ı görebiliriz, bu yüzden' couldn't 'olmalı.

My brother couldn't start the car last night.

My brother couldn't start the car last night.

Or he could not the car last night.

Yada he could not the car last night

He (something)

He .......

offered to drop her home, but he was too tired.

offered to drop her home, but he was too tired.

Now, notice the form of the main verb here,

Şimdi, burada ana fiilin biçimini görün,

that's a clue

bu bir ipucu.

because it's not in the bare infinitive form.

çünkü sonsuz biçimde değil.

So, it must be 'could have'.

Yani, 'could have' olmalı.

He could have offered to drop her home,

Evini bırakmayı teklif edebilirdi.

My boss' phone was switched of all day today!

...

Finally, I got through at around and I

...

speak to her.

...

This is quite a specific situation, isn't it?

Bu oldukça özel bir durum, değil mi?

So, 'was able to' is the right answer.

Yani, 'was able to' doğru cevaptı.

Okay the last step now.

Tamam, şimdi son adım.

We need to talk ability in the future, don't we?

Gelecekte yetenek konuşmamız gerekir, değil mi?

We still need to pay attention to those rules

Hala bu kurallara dikkat etmemiz gerekiyor

about general ability and specific ability.

Genel yetenek ve özel yetenek hakkında.

And it's a little trickier

Ve biraz daha zor

because the rules are completely the opposite

çünkü kurallar geçmiş zamandan tamamen

to the past tense.

zıttır.

Thanks English.

Teşekkürler İngilizce.. -_-

So in the future, we use 'will'

Gelecekte, 'will' kullanırız

and 'won't be able' to

ve 'won't be able'

to talk about general abilities.

genel yetenekler hakkında konuşmak için.

So we're using 'will' as the future tense

Yani 'will' gelecek zaman olarak kullanıyoruz

and following 'will', as with all modal verbs

ve tüm modal fiillerinde olduğu gibi,

is the bare infinitive form every time.

her zaman mastar hali will ifadesini takip eder

We don't conjugate the verb following 'will' here.

Burada 'will' fiili konjuge etmiyoruz.

It's 'will be' or 'won't be'.

'Will be' ya da Won't be.

If you arrive before 6 o' clock,

Saat 6'dan önce gelirseniz,

you'll be able to see the sunset.

gün batımını görebileceksiniz.

Women who become members

Üye olan kadınlar

will be able to practise their English speaking skills.

İngilizce konuşma becerilerini geliştirebileceklerdir.

We use 'can' and 'can't'

'can' ve 'can't' i

to talk about specific abilities in the future.

Gelecekteki belirli yetenekler hakkında konuşmak için kullanırız.

I can look after your kids tomorrow night.

Yarın gece çocuklarınıza göz kulak olabilirim.

But I can't collect them from school

Ama onları okuldan alamam

because I don't finish work until 5 o'clock.

çünkü işi 5'e kadar bitirmiyorum.

So these are specific situations.

Yani bunlar özel durumlar.

Okay a couple of questions to practise with

Tamam, pratik yapman gereken birkaç soru var.

just before we finish.

bitirmeden hemen önce.

I (something) help you with your homework

Bu öğleden sonra ödevinde sana yardım

this afternoon.

ederim

That's a specific situation, at a specific time.

Bu, belirli bir zamanda belirli bir durumdur.

So in the future we you use 'can'.

Gelecekte 'can' kullanırız

If you complete this course, you

Bu kursu tamamlarsan,

(something) apply for a new job.

yeni bir işe başvurursun

So this is quite general, really.

Yani bu gerçekten çok genel.

So 'will be able to' is the correct choice.

Yani 'will be able to' doğru seçim.

Well, that's it!

İşte bu kadar!

But who would have thought that talking about

Fakat İngilizce'deki yeteneklerden bahsetmenin

ability in English could be so tricky.

çok zor olabileceğini kim bilebilirdi.

I hope this lesson made it a little clearer for you

Umarım bu ders sizin için biraz daha netleştirmiştir.

and I really recommend that you write down a few

ve gerçekten birkaç tane yazmanızı öneririm

of your own sentences on paper

kağıt üzerinde kendi cümlelerini

or in the comments under this video.

veya bu videonun altındaki yorumlarda.

Then, go back to the start of this lesson

Ardından, bu dersin başlangıcına geri dönün

and watch it again to check your answers

ve cevaplarını kontrol etmek için tekrar izleyin

and to make sure that the information sinks in.

ve bilginin yerleştiğinden emin olun

Remember to practise using what you've learnt today.

Bugün öğrendiklerinizi kullanarak pratik yapmayı unutmayın.

Don't just watch these lessons,

Sadece bu dersleri izlemeyin,

use the English that I teach you.

Size öğrettiğim İngilizceyi kullanın.

Now if you want to keep practising,

Şimdi pratik yapmaya devam etmek istiyorsan,

then check out this lesson up here.

bu dersi buradan inceleyin.

Oh and the modal verbs lesson

Ah ve modal fiiller dersi

that talks about probability and possibility

Olasılık ve ihtimal hakkında konuşulan

is right here.

tam burada.:)

So thanks for watching and I'll see you again next week

İzlediğin için teşekkürler ve haftaya tekrar görüşürüz

for a new lesson.

yeni bir ders için.

Bye for now!

Hoşça kalın!