English Collocations | Learn Vocabulary The SMART Way!

İngilizce Kollokasyonlar | Kelime Öğren SMART Way!

Well hey there, I'm Emma from mmmEnglish.

Merhaba, ben mmmİngilizce'den Emma.

Today we're gonna bust out some awesome phrases

Bugün bazı harika ifadeler çıkaracağız

using 'keep'.

'keep' kullanarak.

Now I know what you're thinking,

Şimdi ne düşündüğünü biliyorum,

this is a really common English verb

bu gerçekten yaygın bir İngilizce fiildir

but we're going to focus on accuracy today,

ama bugün doğruluk üzerine odaklanacağız,

using these phrases correctly.

bu ifadeleri doğru şekilde kullanarak.

So we'll practise some common collocations,

Bu yüzden bazı ortak kollokasyonlar uygulayacağız,

words that are often used together with 'keep'.

'keep' ile birlikte kullanılan kelimeler.

And if you're wondering why that's a good idea,

Ve bunun neden iyi bir fikir olduğunu merak ediyorsanız,

it's a good idea to practise words together,

kelimeleri birlikte uygulamak iyi bir fikirdir,

well, because learning words together in chunks

iyi, çünkü parçalar halinde birlikte kelime öğrenmek

is going to help you to sound more natural

daha doğal ses çıkarmana yardım edecek

when you speak.

konuşurken.

You'll be using words exactly as native speakers

Kelimeleri tam olarak anadili olarak kullanacaksınız

do when they speak not as Google Translate tells you to,

Google Çeviri'nin size söylediği gibi konuşmadığında yapın,

which often sounds really unnatural and strange.

Bu genellikle çok doğal olmayan ve garip geliyor.

So everybody keep calm, stay focused.

Herkes sakin olsun, odaklanın.

You're about to learn fifteen common collocations

On beş ortak kollokasyonu öğrenmek üzeresiniz

with 'keep'.

'keep' ile.

Now the verb 'keep' has two main uses.

Şimdi 'keep' fiili iki ana kullanıma sahiptir.

Firstly, we use it to explain that

İlk olarak, bunu açıklamak için

we have or we retain possession of something

bir şeye sahibiz veya elimizde tutuyoruz

and that's why it's often used with the noun 'secret'

ve bu yüzden 'sır' ismiyle sıklıkla kullanılır

or 'promise'.

ya da 'söz'.

So you need to retain possession of that secret, right?

Yani bu sırrı elinde tutmalısın, değil mi?

And not share it with anyone else.

Ve başka kimseyle paylaşmayın.

My friend just told me that she's pregnant

Arkadaşım bana sadece hamile olduğunu söyledi

but she doesn't want anyone else to know yet.

ama henüz kimsenin bilmesini istemiyor.

I don't know how I'll keep it a secret!

Nasıl sır tutacağımı bilmiyorum!

Or we can say: I don't know how I'll keep her secret!

Ya da şunu söyleyebiliriz: Onu nasıl gizli tutacağımı bilmiyorum!

You said you'd arrive by Monday.

Pazartesi'ye varacağınızı söylediniz.

I just hope that you can keep your promise.

Umarım sözünü tutabilirsin.

We need you here.

Burada sana ihtiyacımız var.

We also keep something safe

Ayrıca bir şeyi güvende tutarız

and this means to look after it, right?

ve bu ona bakmak demek, değil mi?

To look after something.

Bir şeye bakmak için.

When I was back home in Melbourne over Christmas,

Noel'de Melbourne'e döndüğümde,

my mum pulled out my primary school uniform.

annem ilkokul üniformamı çıkardı.

She'd been keeping it safe all these years.

Bunca yıldır güvende tutuyordu.

I had no idea.

Hiç bir fikrim yoktu.

Keep it somewhere safe

Güvenli bir yerde saklayın

so you know where to find it when you need it/

böylece ihtiyacınız olduğunda nerede bulacağınızı biliyorsunuz /

Do you have something that you're keeping safe

Güvende tuttuğun bir şey var mı

right now?

şimdi?

See if you can use this expression and write a sentence

Bu ifadeyi kullanıp kullanamayacağınızı görün ve bir cümle yazın

about it in the comments below.

bu konuda aşağıdaki yorumlarda.

What about 'keep in mind'

'Aklında tut' ne olacak

which has quite a literal meaning, you know.

tam anlamıyla bir anlam ifade ediyor.

You keep something in your mind, you remember it,

Aklında bir şey tutuyorsun, hatırlıyorsun,

right, until you need it.

doğru, ihtiyacınız olana kadar.

So when you get some helpful advice from someone

Yani birinden yararlı tavsiyeler aldığınızda

you can say: Thanks, I'll keep that in mind.

diyebilirsiniz: Teşekkürler, bunu aklımda tutacağım.

Keep in mind that there are five vegetarians

Beş vejeteryan olduğunu unutmayın

coming for dinner

akşam yemeğine geliyor

so we may need to prepare their meals separately.

bu yüzden yemeklerini ayrı ayrı hazırlamamız gerekebilir.

Hopefully, you keep a few of these expressions

Umarım, bu ifadelerden birkaçını tutarsınız

in mind so that you can use them later.

daha sonra kullanabilmeniz için.

'Keep' can also mean to remain in a certain condition

'Tut' aynı zamanda belirli bir durumda kalmak anlamına da gelebilir

or position which is why we always say:

veya bu yüzden her zaman şunu söylüyoruz:

Keep quiet!

Sessiz ol!

Remain quiet.

Sessiz kalın.

Ben kept quiet while she explained what had happened.

Ben olanları açıklarken sessiz kaldı.

And 'Keep away!'

Ve 'Uzak dur!'

'Keep away' means to stay or remain at that distance.

'Uzak dur', o mesafede kalmak veya kalmak anlamına gelir.

Keep away from the sand dunes,

Kum tepelerinden uzak durun,

there are snakes in there!

orada yılanlar var!

Now if you're advising someone or you're warning them,

Şimdi birisine danışmanlık yapıyorsanız veya onları uyarıyorsanız,

you can use

kullanabilirsiniz

'Keep your distance'

'Mesafeni koru'

When the monkeys started fighting, the ranger told us

Maymunlar savaşmaya başladığında, korucu bize söyledi

to keep our distance.

mesafemizi korumak için.

And of course, you can tell someone that you want to

Ve elbette, birine istediğini söyleyebilirsin

remain in contact with them by saying: Keep in touch.

onlarla temas halinde kalın: İletişim halinde olun.

Keep in touch.

İrtibatta olalım.

Now this is usually with someone who you don't

Şimdi bu genellikle yapmadığınız biriyle

see very often and as you're leaving you might say:

çok sık görüyorsunuz ve ayrılırken şunları söyleyebilirsiniz:

Well, it was great bumping into you.

Sana çarpmak harikaydı.

Let's keep in touch.

İrtibatta kalalım.

I shared a few extra examples about that expression

Bu ifade hakkında birkaç ekstra örnek paylaştım

up here in this video, so you can check it out later.

bu videoda bulabilirsiniz, böylece daha sonra kontrol edebilirsiniz.

'Keep up'

'Sürdür'

or 'keep up with' is a really handy phrasal verb,

ya da 'takip et' gerçekten kullanışlı bir deyim fiilidir,

especially if you're falling behind

özellikle geride kalırsan

and there's a couple of meanings.

ve birkaç anlam var.

You can use it when you're

Kullanırken kullanabilirsiniz

falling behind in your understanding.

anlayışında geride kalmak.

It's really hard to keep up with native speakers

Anadili İngilizce olanlara ayak uydurmak gerçekten zor

when they speak at natural pace.

doğal hızda konuştuklarında.

Or if you're walking with someone who's really slow,

Ya da gerçekten yavaş olan biriyle yürüyorsanız,

you might say:

diyebilirsiniz:

Come on, keep up!

Hadi, devam et!

They're physically far behind so you can use 'keep up'

Fiziksel olarak çok geride kalıyorlar, böylece 'devam et'

in a physical sense as well.

fiziksel anlamda da.

Okay so there are a heap of expressions using 'keep'

Tamam, "keep" ifadesini kullanan bir yığın kelime var

that we use to help get organised and stay informed.

organize olmamız ve bilgilenmemiz için kullanıyoruz.

We keep track of things, we keep tabs on stuff.

Bir şeyleri takip ediyoruz, şeyleri takip ediyoruz.

We keep people posted and we keep up to date.

İnsanları haberdar ediyoruz ve güncel tutuyoruz.

These are just a few.

Bunlar sadece birkaçı.

So let's take a look at a few examples.

Şimdi birkaç örneğe bakalım.

'To keep track of something' has

'Bir şeyi takip etmek'

two different meanings actually,

aslında iki farklı anlam,

depending on whether that something is a physical

bir şeyin fiziksel olup olmadığına bağlı olarak

object or it's information.

nesne veya bilgi.

If it's a physical object, then keeping track of it

Fiziksel bir nesne ise, onu takip etmek

means that you know where it is.

nerede olduğunu bildiğiniz anlamına gelir.

I'm sorry, I am listening to you.

Üzgünüm, seni dinliyorum.

I'm just trying to keep track of where my kids have gone.

Sadece çocuklarımın nereye gittiğini takip etmeye çalışıyorum.

Now if you're not talking about a physical thing,

Şimdi fiziksel bir şeyden bahsetmiyorsanız,

like your kids, then 'keeping track of it'

Çocuklarınız gibi, daha sonra 'takip edin'

means that you're staying informed.

haberdar olduğunuz anlamına gelir.

You've got up-to-date information

Güncel bilgileriniz var

and it's really clear in your mind.

ve aklınızda gerçekten açık.

I use Google Calendar to keep track of all of my

Google Takvim’i tüm

appointments and meetings.

randevular ve toplantılar.

Is there anything in your life that you find difficult

Hayatında zor bulduğun bir şey var mı

to keep track of? Let me know about it in the comments.

kaydını tutmak? Yorumlarda bana bildirin.

Hey a super quick reminder to subscribe to my channel

Hey, kanalıma abone olmak için çok hızlı bir hatırlatma

if you haven't already.

Henüz yapmadıysanız.

If you have subscribed,

Abone olduysanız,

then let me know in the comments

sonra yorumlarda bana haber ver

because I like to keep track of

çünkü takip etmeyi severim

who my regular students are.

benim düzenli öğrencilerim kim.

To keep tabs on someone or something,

Birisine falan sekmek için,

it's similar to keeping track of them

onları takip etmeye benzer

but it means to watch something or someone carefully,

ama bir şeyi veya birini dikkatlice izlemek anlamına gelir,

to monitor their activity, to keep an eye on things.

faaliyetlerini izlemek, şeylere dikkat etmek.

I try to keep tabs on my bank account

Banka hesabımda sekmeler tutmaya çalışıyorum

so that I don't spend too much.

böylece fazla harcama yapmam.

If you're anything like me you like to feel organised

Benim gibi bir şeysen organize hissetmeyi seviyorsun

and you like to have everything under control.

ve her şeyin kontrol altında olmasını istiyorsunuz.

Is that what you're like?

Sevdiğin bu mu?

Anyway,

Neyse,

we can use 'keep with on top of' to say exactly that.

tam olarak söylemek için 'üstünde tutmak' kullanabiliriz.

I like to keep on top of things, most often it's used in this

Her şeyin üstünde kalmayı severim, çoğu zaman bu işte kullanılır

really general way with things.

şeylerle gerçekten genel bir yol.

But you can make it a little bit more specific by saying

Ama söyleyerek biraz daha belirgin hale getirebilirsiniz.

something like:

gibi bir şey:

I like to keep on top of all my admin tasks at work.

İşteki tüm yönetici görevlerimi takip etmeyi seviyorum.

I do a little bit every day.

Her gün biraz yaparım.

So as I said earlier we use 'keep' in expressions

Daha önce de söylediğim gibi ifadelerde 'keep' kullanırız

when we want to have all of the information

tüm bilgilere sahip olmak istediğimizde

about something.

bir şey hakkında.

For example, we like to keep up to date, don't we?

Örneğin, güncel kalmak isteriz, değil mi?

Some people read the news every morning

Bazı insanlar her sabah haberleri okur

to keep up to date with world affairs.

dünya işlerini takip etmek.

Do you like to keep up to date with world affairs?

Dünya meselelerinden haberdar olmak ister misiniz?

I do but I don't read the news every day.

Ben yaparım ama her gün haber okumam.

Most of the time the stories feel like they're quite

Çoğu zaman öyküler oldukça

negative, you know, all of the negative things

negatif, bilirsiniz, tüm olumsuz şeyler

from around the world and I start feeling

dünyanın dört bir yanından

really depressed.

gerçekten depresyonda.

But I have a friend who's a journalist and she usually

Ama gazeteci olan bir arkadaşım var ve genellikle

keeps me posted if there are any major stories breaking.

büyük hikayeler kırılırsa beni haberdar ediyor.

Now you can use this expression when you're letting

Artık izin verirken bu ifadeyi kullanabilirsiniz

someone know that you'll give them updated

birisi onlara güncelleme vereceğini biliyor

information as soon as you receive it.

bilgileri alır almaz.

It sounds a little bit formal right but this expression

Biraz resmi geliyor ama bu ifade

can actually be used all of the time,

aslında her zaman kullanılabilir,

you know, if you're trying to organise dinner with friends

arkadaşlarla akşam yemeği düzenlemeye çalışıyorsan

and one of them may need to work late

ve birinin geç saatlere kadar çalışması gerekebilir

or they can't get a babysitter

ya da bebek bakıcısı alamazlar

and they're unsure if they can come, you could say:

ve gelip gelmeyeceklerinden emin değiller, diyebilirsiniz:

No worries, but keep me posted.

Endişelenme, ama beni haberdar et.

I may need to change our booking.

Rezervasyonumuzu değiştirmeniz gerekebilir.

A more formal way of saying this exact same thing is

Aynı şeyi söylemenin daha resmi bir yolu

'Keep me informed'.

'Beni bilgilendir'.

So this expression is more appropriate in the workplace

Dolayısıyla bu ifade işyerinde daha uygundur

and it's a little too formal to use with friends.

ve arkadaşlarınızla kullanmak için biraz fazla resmi.

Talking about a product order for the clothing company

Giyim şirketi için bir ürün siparişi hakkında konuşmak

that you work for, you might say to your boss:

Çalıştığınız için patronunuza şunları söyleyebilirsiniz:

I'll make sure that you're kept informed

Bilgilendirildiğinden emin olacağım

if there are any substantial changes

önemli değişiklikler varsa

to the shipment or the delivery dates.

gönderi veya teslim tarihlerine.

So you're letting your boss know

Yani patronuna haber veriyorsun

that you can deal with the problem

problemle başa çıkabileceğini

but you'll definitely update them and share

ama kesinlikle günceller ve paylaşırsınız

important information with them.

önemli bilgiler.

So did you keep up with me

Bana yetiştin mi

all the way through this video?

Bu video boyunca?

I hope so! If not, never mind,

Umarım! Değilse, boş verin,

the brilliant thing about all of my lessons

tüm derslerimdeki parlak şey

here on YouTube is that you can go back

burada YouTube'da geri dönebilirsiniz

and watch them again at any time.

istediğiniz zaman tekrar izleyebilirsiniz.

In fact, you can even go back and slow down

Aslında, geri dönüp yavaşlayabilirsin

or increase the speed of the video which is super cool.

veya süper serin olan videonun hızını artırın.

Now that we've been through fifteen expressions,

Şimdi on beş ifade yaşadığımıza göre,

I'm setting you a little bit of homework.

Sana biraz ödev veriyorum.

I want you to try and use five of these expressions

Bu ifadelerden beşini denemenizi ve kullanmanızı istiyorum

together in a comment below this video.

bu videonun altındaki bir yorumda birlikte.

So let me see that you're using them in ways

Onları bir şekilde kullandığınızı göreyim

that are meaningful to you.

sizin için anlamlı olan

It's the best way to try and remember these expressions,

Bu ifadeleri hatırlamanın en iyi yolu,

you know, and make them relevant to you.

bilirsiniz ve bunları sizinle alakalı hale getirirsiniz.

How can you use them to talk about your daily life?

Onları günlük yaşamınız hakkında konuşmak için nasıl kullanabilirsiniz?

Now if you get in early, I'll be down there giving feedback

Şimdi erken gelirsen, geri bildirimde bulunacağım

and checking that you're using

ve kullandığınızdan emin olun

all of those expressions correctly.

tüm bu ifadeleri doğru bir şekilde.

If you're ready right now to keep going,

Şu an devam etmeye hazırsanız,

then head into this lesson right here

o zaman buradaki derse girin

and I'll meet you in there. See you soon!

ve seninle orada buluşacağım. Yakında görüşürüz!