Why Rivals Are Working Together to Transform Shipping | Bo Cerup-Simonsen | TED

Çeviri: Sevgin Gungor Gözden geçirme: Başak Gökdaş

Lindsay Levin: We’ve just heard from Maersk,

Lindsay Levin: Maersk'i dinledik,

just one of the players that you deal with.

birlikte çalıştığınız aktörlerden birisi.

Why is a center like yours needed?

Neden sizin gibi bir merkeze ihtiyaç var?

Bo Cerup-Simonsen: Because we're looking at a massive systemic change.

Bo Cerup-Simonsen: Çünkü devasa bir sistemik değişimle karşı karşıyayız.

It’s huge, and it needs to happen fast.

Çok büyük. Ve hızla gerçekleşmeli.

No country, no company,

Hiçbir ülke, hiçbir şirket,

no matter how large and powerful, can do this alone.

ne kadar büyük ve güçlü olursa olsun, bunu tek başına yapamaz.

So collaboration is going to need to be a part of the solution.

Bu nedenle, işbirliğinin, çözümün bir parçası olması gerekecek.

And our center is all about that.

Bizim merkezimiz tam da bununla ilgili.

It is all about collaborating across the ecosystem,

Dönüşümü hızlandırmak için

ekosistem çapında, değer zinciri çapında

across the value chain

in order to accelerate the transition.

işbirliği yapmakla ilgili.

What Maersk is doing is absolutely exemplary,

Maersk'in yaptığı kesinlikle örnek alınası bir şey

but few companies have the resources

ama çok az şirketin,

Maersk'in yaptığını yapabilecek kaynakları ve cesareti var.

and have the courage to do what Maersk is doing.

So you can say it's moving,

Dolayısıyla, endüstri geneline bakınca,

it's scaling too slowly, when you look at the industry-wide perspective.

çok yavaş yayılıyor, çok yavaş ilerliyor diyebilirsiniz.

So what we really need to do is to turn those first-mover activities,

Dolayısıyla gerçekten yapmamız gereken, bu ilk hamle faaliyetlerini,

those leading activities,

bu öncü faaliyetleri,

into industry-wide practices.

endüstri çapında pratiklere dönüştürmek.

And so this is what we're doing in our center,

Merkezimizde biz bunu yapıyoruz,

this is what we're aiming to do.

bunu yapmayı amaçlıyoruz.

And when the center was established, about three years ago,

Merkez bundan yaklaşık üç yıl önce

with a large philanthropic donation from the A.P. Moller Foundation,

A.P. Moller Vakfı'ndan büyük bir bağışla kurulduğunda,

the basic idea was that we need to create a completely new way

temel fikir, ekosistem çapında işbirliği yapmanın tamamen yeni

of collaborating across the ecosystem.

bir yöntemini yaratmamız gerektiğiydi.

The basic idea was that we need to establish an independent center

Temel fikir, yerleşik çıkarları olmayan bağımsız bir merkez

that would have no vested interest.

kurmamız gerektiğiydi.

We need to collaborate with governments and with companies across the globe,

Dünya çapında, endüstri çapında, hükümetlerle ve şirketlerle işbirliği

across the ecosystem,

yapmamız gerekiyor,

and we wanted to establish a team co-located

bu yüzden eş konumlu bir ekip kurmak istedik

so that economists and engineers and so on would sit side by side

ki ekonomistler ve mühendisler ve benzerleri yan yana oturup

and imagine the future and develop the solutions.

geleceği hayal edebilsinler ve çözümler geliştirebilsinler.

So this was the idea.

Fikir buydu.

And of course there were a lot of concerns about compliance and antitrust

Elbette uyum, antitröst, fikri mülkiyet, gizlilik ve uygulama konularında

and IP and confidentiality and practicalities.

çok fazla endişe vardı.

But we have found a model now,

Ama şimdi bir model bulduk

we have overcome those challenges.

ve bu güçlükleri aştık.

And now, today, we have more than 100 organizations across the globe

Şimdi, bugün, dünya genelinde merkezimize katılan 100′den fazla

joining the center.

kuruluş var.

Many are sending people to our team in Copenhagen.

Pek çoğu Kopenhag’daki ekibimize eleman gönderiyor.

Competitors are sitting side by side

Rakipler yan yana oturuyor

to develop the solutions of the future.

ve gelecek için çözümler geliştiriyorlar.

LL: So that's fabulous.

LL: Bu harika.

Give us a sense of where and why we're still lagging.

Neden ve nerede hâlâ geride olduğumuzu bize açıklayın.

BCS: Well, if you look three or five years back,

BCS: Eğer üç veya beş yıl önceye bakarsanız,

I think we were lagging on the technology side,

bence teknolojik açıdan gerideydik,

we were lagging on the commercial side,

ticari açıdan gerideydik,

we were lagging on the regulatory side.

düzenlemeler bakımından gerideydik.

But over just the past few years,

Ama sadece geçtiğimiz birkaç yılda,

and you just saw an amazing example of that,

az önce muhteşem bir örneğini gördük,

we've seen tremendous development in the space of technology.

teknoloji alanında olağanüstü gelişmeler yaşadık.

So now, just over the next one to two years,

Dolayısıyla şimdi, önümüzdeki bir iki yıl içinde inşa edilip suya inen

we will see container ships, like what you just saw,

az önce gördüğünüz gibi konteyner gemilerinin,

we'll see tanker vessels,

petrol gemilerinin,

big bulk carriers, cruise ships, car carriers

büyük deniz araçlarının, yolcu gemilerinin, otomobil taşıyan gemilerin

being built and getting in the water, running on new types of fuels.

yeni tip yakıtlar ile çalıştığını göreceğiz.

For example, methanol, methane, ammonia a little later.

Örneğin metanol, metan, bir süre sonra amonyak.

So this is now all maturing,

Dolayısıyla bu, şu anda olgunlaşıyor

and the technical readiness level is really high.

ve teknik açıdan hazır olma seviyesi gerçekten yüksek.

So the big focus now is on the commercial readiness,

Dolayısıyla şimdi esas odak, ticari açıdan hazır olmada,

on the upscaling opportunity and the barriers for that.

bir üst seviyeye geçmek için fırsatlar ve bunun önündeki engellerde.

And there, we're looking at two categories of drivers

Burada itici güçler olarak iki kategori ve

and also two areas that we have to focus on.

ayrıca odaklanmamız gereken iki alan görüyoruz.

And one is a purely market-driven one where a customer demands a green product,

Ve biri tamamen pazar odaklı bir yaklaşım,

burada müşteri çevre dostu bir ürün talep ediyor,

a car, for example, an electric vehicle,

örneğin elektrikli araç, bunun üretililip

and that has to be produced.

And that supply chain needs to work in a green manner.

tedarik zincirinin çevre dostu bir şekilde çalışması gerekiyor.

So that is driving now a part of this transition.

Bu, şimdi bu geçişin bir parçasını motive ediyor.

As we just heard,

Az önce duyduğumuz gibi.

it's just that on the industry-wide scale, it's not moving fast enough.

Mesele şu ki, sanayi çapında süreç yeterince hızlı ilerlemiyor.

But then we have the regulatory side,

Sonra bir de düzenlemeler boyutu var.

and here we've just had a major breakthrough

Burada yakın zamanda büyük bir gelişme yaşadık

in the International Maritime Organization.

Uluslararası Denizcilik Örgütünde.

So just about a week ago, all 175 countries came together.

Yaklaşık bir hafta önce 175 ülkenin tamamı bir araya geldi.

They agreed.

Anlaştılar.

We had Asia with China,

Çin’in olduğu Asya vardı,

we had Europe, we had US, we had Africa.

Avrupa vardı, ABD vardı, Afrika vardı.

Everybody agreed that we need to update our strategy.

Herkes, stratejimizi güncellememiz gerektiği konusunda anlaştı.

We need global regulation for shipping,

Taşımacılık için küresel düzenleme gerekiyor.

we will go to zero by around 2050,

2050 yılı civarında sıfır emisyona ulaşacağız,

we will use sound technical measures to go there,

buna ulaşmak için sağlam teknik önlemler kullanacağız

and we will use economic measures like a carbon pricing.

ve karbon fiyatlandırması gibi ekonomik önlemler alacağız dediler.

So that is now a global framework that has been agreed across the globe.

Yani bu artık tüm dünyada kabul edilmiş küresel bir çerçeve oluşturuyor.

So it's a fabulous fundament for moving forward from here.

İlerleme için bu muhteşem bir temel teşkil ediyor.

LL: Yeah, so congratulations to all of those involved in that.

LL: Evet, bunda payı olan herkese tebrikler.

(Applause)

(Alkışlar)

What's still difficult and what are the opportunities?

Hâlâ zor olan nedir ve fırsatlar neler?

BCS: So it's still difficult going forward

BCS: İlerlemek hâlâ zor

because we're looking at a massive change on a systemic level

çünkü sistemsel düzeyde devasa bir değişim ve

and a massive change on individual level.

bireysel düzeyde devasa bir değişim gerekiyor.

So a shipowner is looking into an uncertain future.

Bir gemi sahibi, belirsiz bir geleceğe bakıyor.

It's much easier to quantify the additional cost

Ek maliyeti ve ek riski ölçmek,

and the additional risk

than it is to quantify the additional opportunities

hiçbir şey yapmamanın ek fırsatları veya riskini ölçmekten

or the risk of not doing anything.

çok daha kolaydır.

So that means a lot of companies

Bu demektir ki birçok şirket

and a lot of countries are stuck with this uncertainty

ve birçok ülke bu belirsizlik ile baş başa kalmış durumda

and are hesitant to move forward.

ve ilerlemekten çekiniyor.

A ship owner will be hesitant

Gemi sahibi çekiniyor

because she doesn't know which fuel type to bet on

çünkü hangi yakıt türüne yatırım yapacağını bilmiyor

or if the customers will pay.

veya müşterinin ödeyip ödemeyeceğini.

A country, for example, a developing country, is hesitant

Bir ülke, örneğin gelişmekte olan bir ülke çekiniyor,

because it's concerned about increased cost of imported goods

çünkü artan ithalat maliyetleri veya ihracatta rekabetçiliğin

or how export competitiveness will influence workplaces and so on.

iş yerlerini nasıl etkileyeceği gibi konularda endişeli.

So this is a lot of uncertainty in there.

Dolayısıyla çok fazla belirsizlik var.

And this is where we work as a center to address all those uncertainties

Bizim merkezimiz burada devreye giriyor ve bu belirsizliklere

and those risks and remove those

ve risklere yanıt veriyor ve bunları

so that decision makers can move forward.

ortadan kaldırıyor ki karar alıcılar ilerleyebilsinler.

LL: So finally, give us an example of a specific thing

LL: Son olarak, bize, merkezin bu değişimi sağlamak için

that the center is doing to help affect that kind of change.

yaptığı belirli bir şeyi örnek verebilir misiniz?

BCS: So one of the great things,

BCS: Yakın zamanda çok fazla

or one of the things that we've had a lot of interest in recently,

ilgilendiğimiz önemli şeylerden birisi

is to work with green corridors.

yeşil koridorlar ile çalışmak.

A green corridor is the realization of that new business system.

Yeşil koridor, bu yeni iş sisteminin gerçeğe dönüşmesi.

So we work, for example, a lot with the Chilean ministries

Bu bağlamda, örneğin Şili hükümetleriyle çok çalışıyoruz

and we've worked a lot with stakeholders in Chile

ve Şili’deki paydaşlarla işbirliği yaparak

anlamaya çalışıyoruz ki Şili, yenilenebilir enerji üretebilir,

to understand how Chile can produce renewable energy,

bunu yakıta dönüştürebilir,

gemi sahibi şirketlerin taşımacılıkta nasıl çevre dostu yakıt kullanabileceğini,

how they can turn that into fuels,

how they can retrofit their ports,

how ship-owning companies can transport using green fuels,

limanlarını modernize edip, gemi sahibi şirketler doğa dostu yakıt kullanabilrler.

and how, for example,

Ve örneğin,

the Chilean mining industry can transport copper

Şili madencilik endüstrisi

with zero carbon transportation

sıfır karbonlu taşıma ile bakır taşıyabilir.

so that they can export green copper that can be used in, for example,

Böylece gelecekte elektrikli araçlarda kullanılabilecek

electric vehicles in the future,

yeşil bakırı ihraç ederek,

and thereby support the production of these green supply chains.

yeşil tedarik zincirlerinin üretimini de desteklemiş olacaklar.

So green corridor is really getting all those stakeholders together

Dolayısıyla yeşil koridor, zincirin tamamındaki tüm bu paydaşları

across the entire chain.

gerçekten bir araya getiriyor.

It is reimagining, you can say, the future,

Diyebiliriz ki geleceği yeniden hayal ediyor,

putting that new business system in place,

yeni iş sistemini uygulamaya koyuyor,

defining how that new business, what it looks like.

bu yeni iş sisteminin neye benzediğini tanımlıyor.

And we are right now, for example in Chile,

Şu an örneğin Şili’de

brought that all the way forward to feasibility study.

fizibilite çalışmasına kadar geldik.

So it's very concrete now.

Şu an çok somut bir durumda.

And then we take that learning and we turn it into a general blueprint

Ve bu öğrendiklerimizi alıp genel bir yol haritasına dönüştürüyoruz

and we share that with the world so that every region,

ve dünyayla paylaşıyoruz ki her bölge,

everybody can go in and use this cookbook for how to develop a green corridor.

herkes nasıl yeşil koridor geliştirileceği konusunda bu planı kullanabilsin.

And I think this is our way of working.

Bizim çalışma biçimimiz bence bu.

Bu hamleyi gerçekten yapabilecek karar vericileri tespit etmeye çalışıyoruz

We try to identify the decision makers that can really make this move.

And then we work specifically with those leaders, both on company level,

ve sonra, genellikle şirket düzeyinde strateji ve liderlik seviyelerinde

so this is typically at strategy, leadership level,

veya ülke hükümet düzeyinde bu liderlerle özel olarak çalışıyoruz.

or in country government level,

to understand what do they need in order to move forward.

İlerlemek için neye ihtiyaçları olduğunu anlamak amacıyla çalışıyoruz.

So in addition to the green corridors,

Yeşil koridorlara ek olarak,

we've developed a number of guidelines and services,

birkaç başka rehber ve hizmet de geliştirdik,

how a ship owner should invest in new ships,

bir gemi sahibi yeni gemilere nasıl yatırım yapmalı,

how a country should support the development of future regulation, etc.

bir ülke geleceğin düzenlemelerinin geliştirilmesini nasıl desteklemeli vb.

So this is our way of working.

Bizim çalışma biçimimiz bu.

LL: Fabulous, Bo, thank you very much for the work that you're doing.

LL: Muhteşem, Bo. Yaptığınız işler için çok teşekkürler.

Biliyorum ki burada diğer endüstrilerden pek çok kişi de

I know that there's going to be a lot of people here in other industries

sizin örneğinizden ders almak isteyecektir.

that want to learn from your example.

Bizimle olduğunuz için teşekkürler.

Thank you for being with us.

BCS: Çok teşekkürler.

BCS: Thank you very much.

(Alkışlar)

(Applause)