How Digital Culture Is Reshaping Our Faces and Bodies | Elise Hu | TED

42,261 views ・ 2025-02-10

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ozay Ozaydin Gözden geçirme: Suat Utku Merter
00:04
Earlier this year, I was in Taipei, Taiwan,
0
4334
2252
Bu yılın başlarında Taipei, Tayvan’daydım
00:06
where I decided I wanted to make a TikTok about Cup Noodle.
1
6628
3337
ve orada Cup Noodle hakkında bir TikTok yapmak istediğime karar verdim.
00:09
Only this brilliant TikTok never happened
2
9965
2794
Ancak bu harika TikTok, uygulamayı açıp
00:12
because of the shock I got when I opened up the app
3
12759
2961
selfie moduna geçtiğimde yaşadığım şok nedeniyle
00:15
and flipped it into selfie mode.
4
15720
1752
hiç gerçekleşmedi.
00:17
The face looking back at me was a face, but not exactly my face.
5
17514
3795
Bana bakan yüz bir yüzdü ama tam olarak benim yüzüm değildi.
00:21
A whole array of beauty filters had automatically worked me over,
6
21351
3712
Bir dizi güzellik filtresi beni otomatik olarak işlemişti
00:25
and I could not turn them off.
7
25105
1543
ve onları kapatamıyordum.
00:26
There was so much going on here: skin smoothing, skin lightening,
8
26690
3128
Burada çok fazla şey oluyordu: cilt pürüzsüzleştirme, cilt aydınlatma,
00:29
teeth whitening, nose narrowing, bigger eyes,
9
29818
2711
diş beyazlatma, burun daraltma, göz büyütme
00:32
and it gave me a thinner, softer jawline.
10
32529
3170
ve çene hattımı inceltip yumuşatmıştı.
00:35
This was a whole lot of nonconsensual filtering
11
35740
2378
Bu çok fazla rıza dışı filtreydi
00:38
or what someone joked was forced catfishing.
12
38159
3337
ya da başkasının zorla catfishing diye şaka yaptığı şeydendi.
00:41
And for me, it's the perfect example
13
41496
2044
Bana göre bu, teknolojik bakış denilen şeyin
00:43
of something called the technological gaze at work.
14
43582
3128
iş başındaki mükemmel bir örneği.
00:46
What is it?
15
46751
1210
Nedir bu bakış?
Kadınlar her zaman erkek bakışına oynamak zorunda kalmıştır,
00:48
Women have had to play to the male gaze forever, you know what that is.
16
48003
3461
ne olduğunu biliyorsunuz.
00:51
But the technological gaze describes an algorithmically driven perspective
17
51464
3629
Ancak teknolojik bakış; içselleştirmeyi, optimize etmeyi öğrendiğimiz
00:55
that we learn to internalize, perform for and optimize for.
18
55135
4129
algoritmik olarak yönlendirilen bir bakış açısını tanımlıyor.
00:59
And then, by taking in all our data,
19
59306
1876
Sonra, tüm verilerimizi alarak
01:01
the machines learn to perform us, in an endless feedback loop.
20
61182
3963
makineler sonsuz bir geri bildirim döngüsü içinde bizi işlemeyi öğreniyor.
01:05
We learn it so young.
21
65145
1418
Bunu çok genç yaşta öğreniyoruz.
01:06
An estimated 80 percent of 13-year-old girls in America
22
66563
4046
Amerika’daki 13 yaşındaki kızların tahminen yüzde 80′i,
01:10
have already used filters or some kind of editing
23
70650
2962
çevrimiçi görünümlerini değiştirmek için filtreler
01:13
to alter their appearance online.
24
73653
2252
ya da bir tür düzenleme kullanmış durumda.
01:15
And these days, the filters are hyperrealistic
25
75947
2461
Bugünlerde filtreler aşırı gerçekçi
01:18
because they tend to be AI-generated.
26
78450
2544
çünkü yapay zekâ tarafından üretilme eğilimindeler.
Bize nasıl görünmemiz gerektiğini öğreten,
01:21
They come with a suite of characteristics teaching us how to look,
27
81036
3128
kemerli kaşlar, daha yüksek elmacık kemikleri
01:24
things like arched eyebrows, or higher cheekbones or plump lips.
28
84164
4379
ya da dolgun dudaklar gibi bir dizi özellikle birlikte geliyorlar.
01:28
What then happens is we see the gap between the way we look in the mirror
29
88585
3503
Daha sonra da aynadaki ile
bu filtrelerdeki görüntümüz arasındaki uçurumu görüyoruz
01:32
and the way we look in these filters,
30
92130
1793
01:33
and the digital world begins to dictate real-world beauty standards.
31
93965
3379
ve dijital dünya gerçekteki güzellik standartlarını belirlemeye başlıyor.
01:37
We've seen it in celebrity culture,
32
97385
1710
Bunu ünlü kültüründe de gördük
01:39
and I know this, because I saw it
33
99095
1627
ve bunu biliyorum çünkü yaklaşık 10 yıl önce
01:40
when I lived and worked in Seoul, South Korea,
34
100764
2294
NPR Büro Şefi olarak Güney Kore’nin
01:43
as the NPR Bureau Chief there nearly 10 years ago.
35
103058
2711
Seul kentinde yaşarken ve çalışırken bunu gördüm.
01:45
Seoul is all about optimizing your face and your body.
36
105810
2962
Seul’de her şey yüzünüzü ve vücudunuzu en iyi hâle getirmekle ilgili.
01:48
If you want your vagina rejuvenated, your skull reshaped,
37
108813
3045
Vajinanızın gençleştirilmesini, kafatasınızın şekillendirilmesini,
01:51
any part of your body lifted or enhanced, have at it.
38
111900
3170
herhangi bir yerinizin iyileştirilmesini istiyorsanız, buyurun.
01:55
It's the cosmetic surgery capital of the world.
39
115070
2294
Burası dünyanın kozmetik cerrahi başkenti.
01:57
Nearly half of all Korean women
40
117364
1626
Koreli kadınların neredeyse yarısı
01:59
have already undergone some kind of plastic surgery
41
119032
2711
20′li yaşlarına geldiklerinde
02:01
by the time they're in their 20s.
42
121785
1918
bir tür estetik ameliyat geçirmiş oluyor.
02:03
No other place comes close.
43
123745
1793
Başka hiçbir yer buna yaklaşamaz.
02:06
These days, traptox is really popular.
44
126039
2252
Bu günlerde, traptox gerçekten popüler.
02:08
That's injecting Botox into the base of your neck, your trapezius muscles,
45
128333
3962
Bu; daha uzun bir boyun görünümü için boynunuzun tabanına,
02:12
to give the appearance of a longer neck.
46
132337
2336
trapezius kaslarınıza, Botox enjekte etmektir.
02:14
Calves are being injected with Botox for the same reason.
47
134673
3128
Aynı nedenle baldırlara da Botoks enjekte ediliyor.
02:17
Having a slimmer jawline is so desirable
48
137801
2168
Daha ince bir çene hattına sahip olmak o kadar arzu ediliyor ki,
02:20
that a Seoul plastic surgery clinic once displayed
49
140011
3253
Seul’deki bir plastik cerrahi kliniği bir zamanlar lobisinde
02:23
the human bones of jaws it had shaved down in a glass vase in its lobby.
50
143264
6966
cam bir vazo içinde tıraş ettiği çene kemiklerini sergilemişti.
02:30
This has since been removed,
51
150271
2128
Bu uygulama o zamandan beri kaldırıldı,
02:32
but this kind of body augmentation work isn't just accepted,
52
152399
4045
ancak bu tür vücut düzenleme çalışmaları sadece kabul edilmiyor,
02:36
it is expected,
53
156486
1168
bekleniyor,
02:37
because in Seoul, looks matter so much
54
157696
1876
çünkü Seul’de görünüş, mesleki
02:39
for your professional and personal advancement.
55
159614
2795
ve kişisel ilerlemeniz için çok önemli.
02:42
Headshots are required on résumés.
56
162409
1668
Öz geçmişlerde vesikalık isteniyor.
02:44
Hiring bosses make character judgments based on your face.
57
164077
2753
İşe alanlar yüzünüze bakarak karakter yargısında bulunuyor.
02:46
You were often bullied if you were bald or big.
58
166871
3212
Kel ya da iriyseniz sık sık zorbalığa maruz kalırsınız.
02:50
Trying to look better is framed as a route to economic security
59
170125
3003
Daha iyi görünmeye çalışmak, ekonomik güvenliğe giden bir yol
02:53
and a matter of personal responsibility.
60
173169
2294
ve kişisel sorumluluk olarak görülüyor.
02:55
But Korea just shows us a more concentrated and extreme example
61
175463
3545
Ancak Kore bize her yerde var olan güzel ayrıcalığın
02:59
of the pretty privilege that exists everywhere.
62
179008
3003
daha yoğun ve aşırı bir örneğini gösteriyor.
03:02
Look at fatphobia in the United States,
63
182011
1961
ABD’deki kilo fobisine bakın, Ozempic’in endikasyon dışı bir şekilde
03:04
helping drive off-the-charts, off-label use of Ozempic,
64
184013
3379
diyabet hastalığı yerine kilo kaybı için
03:07
not for diabetes, but for weight loss.
65
187434
2669
kullanımına neden oluyor.
03:10
It makes sense when we are so rewarded for thinness
66
190145
3086
Bu durumda zayıflık için bu kadar ödüllendirilip
03:13
and stigmatized for fatness.
67
193231
2211
şişmanlık için yaftalanmamız çok mantıklı.
03:15
And all I'm saying is we should reckon with this,
68
195442
2460
Demek istediğim, bunu hesaba katmalıyız
03:17
because the more narrow our idea of beauty is,
69
197944
2795
çünkü güzellik anlayışımız ne kadar dar olursa
03:20
the wider the pool of ugly becomes.
70
200780
3003
çirkin havuzu da o kadar genişler.
03:23
And digital culture is now reshaping our actual faces and bodies.
71
203783
4296
Dijital kültür artık gerçek yüzlerimizi ve bedenlerimizi yeniden şekillendiriyor.
Teknolojik bakış altında,
03:28
Under the technological gaze,
72
208079
1502
03:29
I worry that our bodies become projects to be worked on ... forever.
73
209581
4212
bedenlerimizin sonsuza kadar üzerinde çalışılacak projeler hâline gelmesinden
endişe ediyorum.
03:33
And if we don’t slow down this body augmentation arms race
74
213793
3295
Seul’de gördüğüm bu vücut büyütme silahlanması yarışını yavaşlatmazsak
03:37
that I saw in Seoul,
75
217130
1335
03:38
then the enhancements that were available there
76
218506
2378
oradaki mevcut iyileştirmeler
03:40
only get farther and farther out of reach.
77
220884
2043
giderek daha da ulaşılmaz hâle gelecek.
03:42
And not just for women.
78
222969
1710
Bu sadece kadınlar için değil.
03:44
Because if we are chasing digital beauty,
79
224679
2169
Çünkü eğer dijital güzelliğin peşindeysek
03:46
well, then, the limit does not exist.
80
226890
3128
o zaman sınır diye bir şey yok demektir.
03:50
AI's idea of attractiveness
81
230059
2628
Yapay zekanın çekicilik anlayışı
03:52
is only increasingly inhuman ... and cyborgian.
82
232729
4546
giderek daha insanlık dışı ve siborgvari bir hâl alıyor.
03:57
I don't want this.
83
237942
1544
Ben bunu istemiyorum.
03:59
I don't want my daughters coming up in a world
84
239486
2210
Kızlarımın dış görünüşlerinin
04:01
in which their looks are the most important things about them.
85
241696
2961
onlar için en önemli şey olduğu bir dünyada büyümelerini istemiyorum.
04:04
It is incredibly marginalizing to everybody who can’t fit in
86
244699
3420
Bu, uyum sağlayamayan herkes için inanılmaz derecede ötekileştirici
04:08
and exhausting for everyone who can,
87
248161
2127
ve uyum sağlayabilen herkes için de yorucu
04:10
because you are constantly having to make or pay for
88
250330
2961
çünkü ayak uydurmak için sürekli müdahalelerde bulunmak
04:13
interventions in order to keep up.
89
253333
2669
ya da para ödemek zorunda kalıyorsunuz.
Peki ne yapacağız?
04:16
So what do we do?
90
256044
1126
Filtreler hiçbir yere gitmiyor,
04:17
Filters aren't going anywhere,
91
257212
1459
04:18
but we can challenge what the system is optimized for
92
258671
2628
ancak güzel olmanın ne anlama geldiğini değiştirerek
04:21
by changing what it means to be beautiful.
93
261299
2503
sistemin optimize edildiği şeye meydan okuyabiliriz.
04:23
Just as the solution to homophobia isn't to make everyone straight,
94
263802
3378
Nasıl ki homofobinin çözümü herkesi heteroseksüel yapmak
04:27
and the solution to racism isn't to make everyone white,
95
267222
3086
ya da ırkçılığın çözümü herkesi beyaz yapmak değilse,
04:30
the solution to lookism and fatphobia
96
270350
2377
görünüşçülük ve kilo fobisinin çözümü de
04:32
isn't to make everyone interchangeably skinny and conventionally pretty.
97
272769
4212
herkesi aynı şekilde zayıf
ve geleneksel olarak güzel yapmak değildir.
04:36
In fact, it's the opposite.
98
276981
1377
Aslında tam tersi.
04:38
It's to celebrate diversity
99
278399
1544
Çeşitliliği ve bizi biz yapan,
04:39
and the differences that make us who we are,
100
279943
2127
insanlık durumunun doğasında var olan
04:42
that are inherent to the human condition.
101
282070
2002
farklılıkları kutlamaktır.
04:44
And ultimately, we have to disrupt a system
102
284489
2711
Nihayetinde, değerimizi dış görünüşümüze
04:47
that reduces our worthiness to our looks.
103
287242
3169
indirgeyen bir sistemi yıkmalıyız.
04:51
Even though my face is rounder
104
291037
1752
Yüzüm bir algoritmanın isteyeceğinden daha yuvarlak
04:52
and probably darker than an algorithm would like,
105
292831
2377
ve muhtemelen daha koyu olsa da,
04:55
I have come here tonight wearing my actual face.
106
295208
3754
bu gece buraya gerçek yüzümü takarak geldim.
04:58
And my hope for all of you is that you feel comfortable
107
298962
3461
Hepiniz için umudum, kendinizi rahat hissetmeniz
05:02
and will continue to feel comfortable doing the same.
108
302465
3337
ve aynı şeyi yaparken rahat hissetmeye devam etmenizdir.
05:05
Because I see a wide variety of jawlines out here tonight,
109
305802
3962
Çünkü bu gece burada çok çeşitli çene hatları görüyorum
05:09
and let me just say they are all worthy.
110
309764
3796
ve hepsinin değerli olduğunu söylememe izin verin.
05:14
Thank you.
111
314477
1168
Teşekkür ederim.
05:15
(Cheers and applause)
112
315645
4504
(Alkışlar ve tezahüratlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7