Speak With Me: English Speaking Practice

Vanessa: "Hi.

Vanessa: "Merhaba.

Oh, what a cute dog.

Ah, ne tatlı bir köpek.

What kind is he?"

Ne tür biri?"

Oh, is your heart starting to beat kind of fast?

Oh, kalbin biraz hızlı atmaya mı başladı ?

Do you know how to respond to this question?

Bu soruya nasıl cevap vereceğinizi biliyor musunuz? Evcil

Do you know how to talk about your pets in English?

hayvanlarınız hakkında İngilizce konuşmayı biliyor musunuz ?

Well, never fear today.

Pekala, bugün asla korkma. Evcil hayvanlarınız

I'm going to help you talk comfortably about your pets in English.

hakkında rahatça İngilizce konuşmanıza yardımcı olacağım . Hadi

Let's do it.

yapalım.

Hi, I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.

Merhaba, ben SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa.

And in today's exciting lesson, you are going to get a chance to speak with me and tell

Ve bugünün heyecan verici dersinde benimle konuşma ve

me all about your precious pet.

değerli evcil hayvanınız hakkında her şeyi anlatma şansınız olacak.

And if you've never had a pet, well, this is a great time to also learn how to talk

Ve eğer hiç evcil hayvanınız olmadıysa, bu konu hakkında nasıl konuşulacağını öğrenmek için harika bir zaman

about that because people often ask, "What?

çünkü insanlar sık ​​sık soruyor, "Ne?

Do you not like animals?

Hayvanları sevmiyor musun?

Why don't you have a pet?

Neden bir evcil hayvanın yok?

Do you not like dogs?"

köpekler gibi değil mi?"

So in today's lesson, you will be able to comfortably learn some common vocabulary around

Bugünün dersinde, evcil hayvanlarla ilgili bazı genel kelimeleri rahatça öğrenebileceksiniz

pets.

.

Also, some common conversational questions about pets.

Ayrıca, evcil hayvanlarla ilgili bazı yaygın konuşma soruları .

And then you'll see a sample conversation between my husband and I talking about pets.

Ve sonra kocamla aramda evcil hayvanlardan bahseden örnek bir konuşma göreceksiniz.

And then it will be your turn to learn how to speak with me and we'll talk about your

Ve sonra benimle nasıl konuşulacağını öğrenme sırası sende olacak ve evcil hayvanların hakkında konuşacağız

pets.

.

And I have a little surprise today.

Ve bugün küçük bir sürprizim var.

At the end of this lesson, you are going to meet my nine pets.

Bu dersin sonunda dokuz evcil hayvanımla tanışacaksınız.

Yes, that's right.

Evet bu doğru.

Nine pets.

Dokuz evcil hayvan.

It might be a little surprising.

Biraz şaşırtıcı olabilir. Bu

So you have to wait to the end of this lesson to find out.

yüzden öğrenmek için bu dersin sonunu beklemelisiniz .

To help you with this lesson, I have created a free PDF worksheet that you can download

Bu derste size yardımcı olmak için, bu videonun altındaki açıklamada bulunan bağlantıdan indirebileceğiniz ücretsiz bir PDF çalışma sayfası oluşturdum

with the link in the description below this video.

.

On this free PDF worksheet, you will get all of today's common vocabulary, all of the sample

Bu ücretsiz PDF çalışma sayfasında, günümüzün tüm yaygın sözcük dağarcığını, tüm örnek

sentences, all of the common questions and answers, the sample conversation.

cümleleri, tüm yaygın soru ve cevapları, örnek konuşmayı alacaksınız.

And you will have a chance to answer Vanessa's challenge question so that you can use what

Ve Vanessa'nın meydan okuma sorusunu yanıtlama şansınız olacak, böylece

you've learned and never forget it in daily conversation.

öğrendiklerinizi günlük konuşmada kullanabilecek ve asla unutmayacaksınız .

All right, are you ready to get started?

Pekala, başlamaya hazır mısın?

Let's learn some common vocabulary about animals and pets.

Hayvanlar ve evcil hayvanlar hakkında bazı yaygın sözcükleri öğrenelim .

Let's start by describing you.

Sizi tarif ederek başlayalım.

Can you describe yourself?

Kendini tarif edermisin?

I am an animal lover.

Ben bir hayvanseverim.

This means that you love all kinds of animals.

Bu, her türlü hayvanı sevdiğiniz anlamına gelir.

You might say, "Ever since I first visited a zoo as a child, I have been an animal lover.

"Çocukken hayvanat bahçesini ilk ziyaret ettiğimden beri hayvanseverim.

I just love all animals."

Tüm hayvanları severim" diyebilirsiniz.

Or if you would like to be a little more specific, you could say, "I'm a cat person.

Ya da biraz daha spesifik olmak isterseniz, "Ben kedi insanıyım.

I'm a dog person."

Ben köpek insanıyım" diyebilirsiniz.

Usually we keep it to cats and dogs, but you might say, "I'm a horse person."

Genellikle kedilere ve köpeklere ayırırız ama "Ben bir at insanıyım" diyebilirsiniz.

Does that mean that you have a cat head?

Bu senin bir kedi kafan olduğu anlamına mı geliyor?

I am a cat person.

Ben bir kedi insanıyım.

No, this just means that that is your preferred pet.

Hayır, bu sadece onun tercih ettiğiniz evcil hayvan olduğu anlamına gelir .

You like cats.

Kedileri seversin.

So for me, if you've been watching my English lessons for a while, you know I am a cat person.

Yani benim için, bir süredir İngilizce derslerimi izliyorsanız, benim bir kedi insanı olduğumu bilirsiniz. Hiç

I've never had a dog, but I feel like I relate more to cats, I get along better with cats

köpeğim olmadı ama kedilerle daha çok ilişki kurduğumu hissediyorum, kedilerle daha iyi anlaşıyorum

and I feel more comfortable with cats.

ve kedilerle daha rahat hissediyorum.

But maybe for you, you might say, "I'm a dog person.

Ama belki sizin için "Ben bir köpek insanıyım.

I would rather have a dog."

Bir köpeğim olmasını tercih ederdim" diyebilirsiniz.

Or maybe you have this unfortunate situation, you are allergic to dogs.

Ya da belki bu talihsiz durumunuz var, köpeklere alerjiniz var.

Or maybe you might say, "I'm allergic to cat fur.

Ya da "Kedi kürküne alerjim var.

I love them.

Onları seviyorum.

They're so cute and cuddly and I wish I could have a cat, but I'm allergic."

Çok şirinler ve sevimliler ve keşke benim de bir kedim olsa ama benim alerjim var" diyebilirsiniz.

If your eyes start to get red and your nose starts to run, maybe your throat hurts.

Gözleriniz kızarmaya ve burnunuz akmaya başlarsa boğazınız ağrıyor olabilir.

That's a bad sign.

Bu kötüye işaret.

It means that you are allergic to some kind of animal.

Bu, bir tür hayvana alerjiniz olduğu anlamına gelir .

Maybe you can take some simple medicine and you'll be fine.

Belki basit bir ilaç alırsan iyileşirsin.

But sometimes it's a bigger problem than that and you just can't have a cat.

Ama bazen bundan daha büyük bir sorundur ve bir kediniz olamaz. Senin

You can't have a dog.

bir köpeğin olamaz.

I hope you're not allergic.

Umarım alerjin yoktur.

Now let's describe your pet.

Şimdi evcil hayvanınızı tarif edelim.

But a little note, first of all, something that I've noticed that's different between

Ama küçük bir not, her şeyden önce,

English and some other languages is that when we're talking about our pets or someone else's

İngilizce ile diğer bazı diller arasında fark ettiğim bir şey, evcil hayvanlarımızdan veya bir başkasının evcil

pet, we use he or she.

hayvanından bahsederken onu kullanırız.

We don't use it very often because it feels like you're creating some kind of distance

Bunu çok sık kullanmıyoruz çünkü bir tür mesafe yaratıyormuşsunuz gibi hissettiriyor

or it's a wild animal, or you don't really care about that animal.

ya da vahşi bir hayvan ya da o hayvanı pek umursamıyorsunuz.

It's just an object, it.

O sadece bir nesne, o.

So for example, if I'm going to tell you about my cat, little spoiler, I have a cat.

Yani mesela size kedimden bahsedecek olursam küçük spoiler, benim bir kedim var.

I might say, "She is Siamese cat."

"Siyam kedisi" diyebilirim.

If I say I have a cat, it's Siamese.

Bir kedim var dersem, o Siyamdır.

It's okay.

Sorun değil.

And you will hear this occasionally, but it's more common to hear he or she.

Ve bunu ara sıra duyacaksınız ama onu duymak daha yaygındır.

She's a Siamese.

O bir Siyam.

She likes to play with cat toys, he or she.

Kedi oyuncaklarıyla oynamayı sever, o.

And if you're not certain if an animal is a he or a she, like if you see a neighbor's

Ve bir hayvanın erkek mi yoksa dişi mi olduğundan emin değilseniz, mesela bir komşunun

dog and you want to talk to that neighbor about their dog, you can just say he and it's

köpeğini görürseniz ve o komşuyla köpeği hakkında konuşmak isterseniz, sadece o diyebilirsiniz ve

okay.

sorun olmaz.

The neighbor will maybe correct you and say, "Oh yes, she's a Poodle."

Komşu belki sizi düzeltir ve "Ah evet, o bir Kaniş" der.

And then you can say, "Oh yes, what's her name."

Ve sonra "Oh evet, onun adı ne" diyebilirsiniz.

And you can use her when you find out.

Ve öğrendiğinde onu kullanabilirsin.

But in general, we use he or she for pets.

Ama genel olarak onu evcil hayvanlar için kullanıyoruz. Evcil

A common word we use to describe pets is breed.

hayvanları tanımlamak için kullandığımız yaygın bir kelime cinstir.

What breed is your pet?

Evcil hayvanınızın cinsi nedir?

But we often just say kind, what kind is it?

Ama genellikle nazik deriz, bu ne tür?

So when we're talking about a dog or a cat, there are different types.

Yani bir köpek ya da kediden bahsettiğimizde farklı türleri vardır. Daha

So I already mentioned, my cat is a Siamese cat.

önce de bahsetmiştim, kedim bir Siyam kedisidir.

This is a specific type or breed of cat.

Bu, belirli bir kedi türü veya cinsidir.

What breed is your cat?

Kediniz hangi cins?

Oh, he's a Siamese she's a Siamese.

Oh, o bir Siyam, o bir Siyam.

What breed is it?

Hangi cins?

But we often use the question what kind is it?

Ama ne tür olduğu sorusunu sıklıkla kullanırız.

Which we'll talk about in our questions section in a minute.

Birazdan sorular bölümümüzde konuşacağız.

Another common term used with pets is a rescue.

Evcil hayvanlarla kullanılan bir başka yaygın terim de kurtarmadır.

This is describing your pet.

Bu evcil hayvanınızı tarif ediyor.

Both of my cats are rescues.

Kedilerimin ikisi de kurtarıldı.

I got them from an animal shelter.

Onları bir hayvan barınağından aldım.

This means that I didn't buy them from a breeder who is making pure bred cats.

Bu, onları safkan kediler yapan bir yetiştiriciden satın almadığım anlamına geliyor .

No, I went to the animal shelter.

Hayır, hayvan barınağına gittim.

These are abandoned cats who need a home.

Bunlar bir yuvaya ihtiyacı olan terk edilmiş kediler.

I went to the animal shelter and I adopted.

Hayvan barınağına gittim ve sahiplendim.

We often use the word adopted.

Evlat edinilmiş kelimesini sıklıkla kullanırız. Ben de

I adopted too two cats.

iki kedi sahiplendim.

They are rescue cats or they are rescues.

Onlar kurtarma kedileri veya kurtarıcılardır.

And this is the idea that I rescued them.

Ve onları kurtardığım fikri bu.

Sometimes in the US you see a bumper sticker, something like this that says my dog rescued

Bazen ABD'de, köpeğimin beni kurtardığını söyleyen bunun gibi bir tampon çıkartması görürsünüz

me.

.

Have you ever felt like this?

Hiç böyle hissettin mi?

Maybe you saved your dog from the animal shelter, but really your dog changed your life.

Belki köpeğinizi barınaktan kurtardınız ama gerçekten köpeğiniz hayatınızı değiştirdi.

Your dog rescued you.

Köpeğin seni kurtardı.

You might also hear the word mutt, mutt cannon be a little negative.

Mutt, mutt cannon kelimesini biraz olumsuz da duyabilirsiniz.

If you say it with a negative voice, but it just means that you're not certain what kind

Bunu olumsuz bir sesle söylersen, ama bu ne tür

of dog you have.

bir köpeğin olduğundan emin olmadığın anlamına gelir.

We only use this for dogs.

Bunu sadece köpekler için kullanıyoruz.

And it means, well, it's a mix of so many different types of dogs that I have no idea.

Ve bu, pek çok farklı köpek türünün karışımı olduğu anlamına geliyor, hiçbir fikrim yok.

He's a mutt.

O bir ahmak.

We got him from the animal shelter, but you know what?

Onu hayvan barınağından aldık ama biliyor musun? O

He's the best dog I've ever had.

sahip olduğum en iyi köpek.

He's a mutt, but I don't care.

O bir it, ama umurumda değil.

So it's that idea that he's not pure.

Yani onun saf olmadığı fikri.

He's not a pure bred dog.

O safkan bir köpek değil.

He's a mix of so many kinds of dogs, but you know what?

O pek çok köpek türünün karışımı ama biliyor musun?

It's still a great animal.

Hala harika bir hayvan.

Next is fur and coat.

Sırada kürk ve palto var.

My cat's fur is so soft.

Kedimin tüyleri çok yumuşak.

After I give my dog a bath, he has a silky coat.

Köpeğime banyo yaptıktan sonra ipeksi bir kürkü oluyor.

He's not wearing a coat.

Palto giymiyor.

It's just talking about his fur.

Sadece kürkünden bahsediyor.

And these words are kind of interchangeable.

Ve bu kelimeler birbirinin yerine kullanılabilir.

He has soft fur.

Yumuşak kürkü var.

He has a silky coat.

İpeksi bir ceketi var.

So great words to talk about animal hair.

Hayvan kılı hakkında konuşmak için harika sözler.

Let's talk about some words we can use to talk about how friendly an animal is.

Bir hayvanın ne kadar arkadaş canlısı olduğu hakkında konuşmak için kullanabileceğimiz bazı kelimeler hakkında konuşalım.

The first one is just friendly.

İlki sadece arkadaşça.

He's friendly.

O arkadaş canlısı.

You'll often hear this as someone is walking their dog and if their dog wants to come closer

Birisi köpeğini gezdirirken bunu sık sık duyarsınız ve köpeği size yaklaşmak isterse

to you, the owner might say, "Oh, don't worry.

sahibi, "Merak etme. O

He's friendly.

arkadaş canlısı.

He loves little kids."

Küçük çocukları sever" diyebilir.

And your child can pet the dog.

Ve çocuğunuz köpeği sevebilir.

Or you might ask, "Is he friendly?"

Ya da "Arkadaş canlısı mı?" diye sorabilirsiniz.

And that means, "Can I pet him?"

Bu da "Onu sevebilir miyim?" anlamına geliyor.

So it's a great word to use, to talk about if your dog is comfortable with people, he's

Bu yüzden, köpeğinizin insanlarla rahat olup olmadığı hakkında konuşmak için harika bir kelime , o

friendly.

arkadaş canlısı.

"He's not very friendly with little kids so we'll just try to stay away."

"Küçük çocuklara karşı pek arkadaş canlısı değil, bu yüzden uzak durmaya çalışacağız." Bunun

There are three words that are variations of this.

varyasyonları olan üç kelime var .

One is wild lions are wild.

Birincisi, vahşi aslanlar vahşidir.

They are not friendly towards people.

İnsanlara karşı samimi değiller.

I do not recommend trying to pet a lion.

Bir aslanı evcilleştirmeye çalışmanızı tavsiye etmem.

They are wild.

Onlar vahşi. Bir

The next level is stray.

sonraki seviye başıboş.

We might say that cat is a stray cat or he's a stray.

O kedi bir sokak kedisi ya da o bir sokak kedisi diyebiliriz.

And that means that he lives on the streets and maybe he'll come close to people to get

Bu da demek oluyor ki sokaklarda yaşıyor ve belki biraz yiyecek almak için insanlara yaklaşacak

some food.

.

He might not really hurt you, but he doesn't want to live in your house.

Sana gerçekten zarar vermeyebilir ama senin evinde yaşamak istemiyor.

Maybe if you adopt him, he'll want to live in your house, but he doesn't have an owner.

Belki evlat edinirsen senin evinde yaşamak ister ama sahibi yok.

He's a stray.

O bir serseri.

He's a stray cat.

O bir sokak kedisi.

Some cities around the world have a lot of stray cats or stray dogs.

Dünyadaki bazı şehirlerde çok sayıda sokak kedisi veya sokak köpeği vardır.

They don't belong to anyone, but everyone helps to take care of them.

Kimseye ait değiller ama herkes onlarla ilgilenmeye yardım ediyor.

Everyone helps to feed them.

Herkes onları beslemeye yardım eder.

In the US, this isn't very common.

ABD'de bu çok yaygın değildir.

We don't have a lot of stray cats or a lot of stray dogs because animal shelters are

Çok fazla başıboş kedimiz veya çok fazla başıboş köpeğimiz yok çünkü hayvan barınakları

a big part of American culture.

Amerikan kültürünün büyük bir parçası.

A lot of people when they want a pet, they will go to an animal shelter instead of buying

Pek çok insan evcil hayvan istediğinde

a pure bred dog or a pure bred cat.

safkan bir köpek ya da safkan bir kedi almak yerine hayvan barınağına gider.

So a lot of stray dogs or straight cats who live on the street will be taken to an animal

Yani sokakta yaşayan bir çok sokak köpeği veya düz kedi

shelter for someone to adopt.

birileri sahiplensin diye hayvan barınağına götürülecek.

So you might say, "My cat was a stray before we got him.

Yani, "Biz onu almadan önce kedim bir sokak kedisiydi . Biz onu

He was a stray cat before we got him and now he's just so friendly."

almadan önce de bir sokak kedisiydi ve şimdi çok cana yakın." diyebilirsiniz. Bir

The next level is domesticated.

sonraki seviye evcilleştirilmiştir.

So this means a cat or dog or animal that was previously wild, and now he's very comfortable

Bu, daha önce vahşi olan bir kedi, köpek veya hayvan anlamına gelir ve artık insanlarla arası çok rahattır

with humans.

.

So we could use this for a lot of different animals like cows.

Yani bunu inekler gibi birçok farklı hayvan için kullanabiliriz .

Cows are domesticated.

İnekler evcilleştirilir.

A long time ago, they were completely wild or horses.

Uzun zaman önce, tamamen vahşi ya da atlardı.

Horses were completely wild, but they have become domesticated over time.

Atlar tamamen vahşiydi ama zamanla evcilleştirildiler.

People have trained them to become comfortable with humans.

İnsanlar onları insanlarla rahat olmaları için eğitti .

They are domesticated.

Onlar evcilleştirildi.

We often use this term for farm animals; horses, cows, chickens, sheep, goats.

Bu terimi genellikle çiftlik hayvanları için kullanırız; atlar, inekler, tavuklar, koyunlar, keçiler.

They are domesticated animals.

Evcilleştirilmiş hayvanlardır.

Some animals just can't be domesticated like a zebra.

Bazı hayvanlar zebra gibi evcilleştirilemez .

You can't ride a zebra.

Bir zebraya binemezsin.

You can't domesticate zebras.

Zebraları evcilleştiremezsiniz.

It would be pretty cool, but they're just an animal that cannot be domesticated.

Oldukça havalı olurdu, ama onlar sadece evcilleştirilemeyen bir hayvan.

Before we go onto some common questions that you will hear and that you can ask about pets,

Evcil hayvanlar hakkında duyacağınız ve sorabileceğiniz bazı yaygın sorulara geçmeden önce,

let's talk about pet care and some words that you can use to describe pet care.

evcil hayvan bakımı ve evcil hayvan bakımını tanımlamak için kullanabileceğiniz bazı kelimeler hakkında konuşalım.

A cage, a crate and a kennel are all the same thing and it's somewhere that you can keep

Kafes, sandık ve köpek kulübesi aynı şeydir ve

your animal contained.

hayvanınızı kontrol altında tutabileceğiniz bir yerdir.

So you might say, "I put my ferret."

Yani "Gelinciğimi koydum" diyebilirsiniz.

Some people have a ferret for a pet.

Bazı insanların evcil hayvan olarak gelincikleri vardır.

"I put my ferret in the crate to take it to the vet," which we'll talk about in just a

"Gelinciğimi veterinere götürmek için sandığa koydum " birazdan bahsedeceğiz

second, but it's a type of box where you will keep your animals maybe to transport them

ama hayvanlarınızı belki bir

somewhere, or maybe just to help them feel safe and comfortable.

yere nakletmek için belki de sadece yardımcı olmak için saklayacağınız bir kutu türüdür. kendilerini güvende ve rahat hissederler.

We have a big kennel for my dog to help him feel comfortable when guests come over.

Köpeğimin misafirler geldiğinde rahat hissetmesine yardımcı olmak için büyük bir kulübemiz var .

He goes in there and he feels comfortable.

Oraya gider ve kendini rahat hisseder.

And then when the guests leave, he comes out and feels very safe.

Ve sonra misafirler gittiğinde dışarı çıkıyor ve kendini çok güvende hissediyor.

A collar and tag, this goes around your animal's neck and has some important information like

Bir tasma ve etiket, bu hayvanınızın boynuna dolanır ve

the pet's name, your phone number, maybe your address.

evcil hayvanınızın adı, telefon numaranız, belki de adresiniz gibi bazı önemli bilgileri içerir.

And if your pet gets lost, well, someone can help you to find your pet again by calling

Ve eğer evcil hayvanınız kaybolursa, biri sizi tasmasının üzerindeki etikette yazan numaradan arayarak evcil hayvanınızı tekrar bulmanıza yardımcı olabilir

you with the number that's on the tag on their collar.

.

A collar is also useful because you can attach a leash to the collar.

Bir tasma da kullanışlıdır çünkü tasmaya bir tasma takabilirsiniz.

Sometimes this is called a lead.

Bazen buna kurşun denir.

I think that lead is maybe more a term that professional people will use.

Bence kurşun belki daha çok profesyonel insanların kullanacağı bir terim.

A veterinarian will use this.

Bir veteriner bunu kullanacaktır.

Maybe a dog trainer will use this, a lead.

Belki bir köpek eğitmeni bunu bir ipucu olarak kullanır.

But for daily conversation, we often just say leash.

Ancak günlük konuşma için genellikle sadece tasma deriz.

Where's the leash?

Tasma nerede? Onu yürüyüşe

I need to find the dog's leash so that I can take him on a walk.

çıkarabilmem için köpeğin tasmasını bulmam gerekiyor .

One time I saw somebody having an iguana on a leash.

Bir keresinde tasmalı bir iguana tutan birini görmüştüm .

Sometimes people put their cats on a leash too, but usually cats don't tolerate that.

Bazen insanlar kedilerine de tasma takarlar ama genellikle kediler buna müsamaha göstermezler. Daha önce

Have you ever seen a strange animal on a leash before?

hiç tasmalı garip bir hayvan gördünüz mü ?

A vet or veterinarian, usually we shorten this to vet.

Bir veteriner veya veteriner, genellikle bunu veteriner olarak kısaltırız.

You've already heard me say this a couple of times and that's the doctor for an animal.

Bunu birkaç kez söylediğimi zaten duydunuz ve bu bir hayvanın doktoru.

So you might say, "I need to take my sick dog to the vet" or "what is the best vet to

Yani, "Hasta köpeğimi veterinere götürmem gerekiyor " veya "Köpeğimi hangi veterinere

take my dog to?"

götürmeliyim?" diyebilirsiniz.

We're talking about veterinarian, but it's a situation where we don't use the longest

Veterinerden bahsediyoruz ama en uzun kelimeyi kullanmadığımız bir durum

word.

.

We just use a short, simple version.

Biz sadece kısa, basit bir versiyon kullanıyoruz.

Yes, finally in English there is a simple way to say a long word.

Evet, nihayet İngilizce'de uzun bir kelime söylemenin basit bir yolu var.

So you can just say vet.

Yani sadece veteriner diyebilirsin.

"My cat's vet is just up the street or we have a vet appointment next week."

"Kedimin veterineri sokağın yukarısında ya da haftaya veteriner randevumuz var."

Excellent.

Harika.

Now I just want to let you know if this is your job if you are a vet in someone asks

Şimdi size şunu söylemek istiyorum, eğer bu sizin işinizse, eğer bir veteriner iseniz, birisi

you the common question, "What do you do?"

size ortak bir soru sorar, "Ne iş yaparsınız?"

Which means what's your job?

Bu da senin işin ne demek?

And you say, "I'm a vet."

Ve "Ben bir veterinerim" diyorsun.

Well, this might be slightly confusing if someone has no idea that you work with animals.

Pekala, birisinin hayvanlarla çalıştığınız konusunda hiçbir fikri yoksa, bu biraz kafa karıştırıcı olabilir.

Because a vet can be two different things, it can be a veterinarian or it can be a veteran,

Bir veteriner iki farklı şey olabileceğinden, bir veteriner olabilir veya bir gazi,

a veteran.

bir gazi olabilir.

That means someone who used to be a soldier, they used to be in the military and now they're

Bu, eskiden asker olan birinin eskiden askerde olduğu ve şimdi

retired.

emekli olduğu anlamına gelir.

So that means that you could either be an animal doctor or a retired person from the

Yani bu, ya bir hayvan doktoru ya da ordudan emekli olabileceğiniz anlamına gelir

military.

.

So if someone knows that you work with animals or that you're a doctor, if you say, "Oh,

Yani birisi sizin hayvanlarla çalıştığınızı ya da doktor olduğunuzu biliyorsa, "Oh,

I'm a doctor" and they ask what kind of doctor you could say, "I'm a vet."

ben doktorum" derseniz ve ne tür bir doktor sorarlarsa , "Ben bir veterinerim" diyebilirsiniz.

Okay, they will know that you work with animals.

Tamam, senin hayvanlarla çalıştığını bilecekler.

But if someone has no clue, you might say, "I'm a veterinarian."

Ama birinin hiçbir fikri yoksa, "Ben bir veterinerim" diyebilirsiniz.

You might elongate that a little bit.

Bunu biraz uzatabilirsin.

Just to be more specific.

Sadece daha spesifik olmak için.

Or if you are a vet from the military, you might say, "I'm a retired veteran" or "I'm

Veya askeriyeden bir gaziyseniz, "Ben emekli bir gaziyim" veya "Ben

a retired vet.

emekli bir gaziyim.

I was in the Navy."

Donanmadaydım" diyebilirsiniz.

You might want to be a little more specific.

Biraz daha spesifik olmak isteyebilirsin.

So that's a situation that might possibly come up.

Yani bu muhtemelen ortaya çıkabilecek bir durum.

What can you do to bond with your animal?

Hayvanınızla bağ kurmak için ne yapabilirsiniz?

You might play fetch.

Getir oynayabilirsin.

So you could say, "My cat likes to play fetch."

Yani, "Kedim getirmeyi sever" diyebilirsiniz.

Who would have guessed?

Kim tahmin ederdi?

Usually dogs do, but sometimes cats do too.

Genellikle köpekler yapar ama bazen kediler de yapar.

Or you could just say this word to your dog.

Veya bu kelimeyi köpeğinize söyleyebilirsiniz.

So you have a stick, you throw the stick and your dog runs after the stick.

Yani bir sopanız var, sopayı fırlatıyorsunuz ve köpeğiniz sopanın peşinden koşuyor.

You could say, "Fetch boy, fetch.

"Getir oğlum, getir.

Fetch the stick."

Sopayı getir" diyebilirsin.

So you're telling him, you're giving him a command about what he should do.

Yani ona ne yapması gerektiğine dair bir emir veriyorsun.

Get the stick and bring it back to you.

Çubuğu al ve sana geri getir.

This is kind of a fun game.

Bu eğlenceli bir oyun.

Or we might just pet your pet.

Veya evcil hayvanınızı sevebiliriz.

Ooh, so this word can be used as a noun.

Ooh, yani bu kelime bir isim olarak kullanılabilir.

As we've been talking about it, I have nine pets, but what is this?

Konuştuğumuz gibi, dokuz evcil hayvanım var ama bu nedir?

Gently touching your pet.

Evcil hayvanınıza nazikçe dokunmak.

This is the verb to pet.

Bu evcilleştirmek fiilidir. Hayvanınızı

When you are stroking or just gently touching your animal, this is a very kind, nice thing

okşarken ya da sadece hafifçe dokunurken , bu çok kibar ve güzel bir davranıştır

to do.

.

Well, you are petting your pet.

Evcil hayvanınızı okşuyorsunuz.

So if you're walking down the street and someone is walking a dog and that dog seems friendly,

Yani, sokakta yürürken birisi bir köpeği gezdiriyorsa ve o köpek arkadaş canlısı görünüyorsa,

the dog wants to talk with you.

köpek sizinle konuşmak ister.

And the owner says, "Oh, don't worry.

Sahibi de, "Merak etme, cana

He's friendly."

yakın biri" diyor.

You can say, "Can I pet him?"

"Onu sevebilir miyim?" diyebilirsiniz.

Great, that means that you can stroke his head or his back or under his chin.

Harika, bu onun başını, sırtını veya çenesinin altını okşayabileceğiniz anlamına gelir.

And it's a nice way to enjoy a dog and to kind of connect with each other.

Ve bir köpeğin tadını çıkarmanın ve birbirleriyle bağ kurmanın güzel bir yolu .

Okay, are you ready to go onto some common questions that people will ask you about your

Pekala, insanların size evcil hayvanlarınız hakkında soracağı

pets and also you can ask?

ve sizin de sorabileceğiniz bazı genel sorulara geçmeye hazır mısınız? Hadi

Let's do it.

yapalım. Evcil

Do you have any pets?

hayvanın var mı?

Very simple and straightforward question.

Çok basit ve anlaşılır bir soru.

You might say, "When I was a kid, I had a dog, but now I don't have any pets."

"Çocukken bir köpeğim vardı ama şimdi hiç evcil hayvanım yok" diyebilirsiniz.

Okay.

Tamam aşkım.

Well, this is just answering in a nicer way than just, "No, I don't have any pets."

Pekala, bu sadece "Hayır, evcil hayvanım yok" demekten daha hoş bir şekilde cevap veriyor.

You're giving some information.

Bazı bilgiler veriyorsun.

"When I was a kid, I had a dog and now I don't have any pets."

"Çocukken bir köpeğim vardı ve şimdi hiç evcil hayvanım yok."

Good answer.

İyi cevap.

When you see a dog, a common question is what kind is he?

Bir köpek gördüğünüzde, ortak bir soru onun ne tür olduğudur.

We're talking about the breed of dog.

Köpeğin cinsi hakkında konuşuyoruz.

What kind is he?

O ne tür?

It's sometimes unusual to see a pure bred dog that's only one kind, only one breed.

Sadece bir tür, sadece bir cins olan safkan bir köpeği görmek bazen sıra dışıdır. Bu

So you'll often hear this type of answer.

yüzden sık sık bu tür cevaplar duyacaksınız.

"He's a lab mix.

"O bir laboratuvar karışımı.

We got him at the animal shelter."

Onu hayvan barınağında yakaladık."

He's a mix.

O bir karışım.

So this means he has two different or maybe three or four different types of dogs in his

Yani bu, kanında iki farklı veya belki üç veya dört farklı köpek türü olduğu anlamına gelir

blood.

.

So we could say, "He's a mix or he's a lab mix."

Böylece, "O bir karışım ya da bir laboratuvar karışımı" diyebiliriz.

And this means he comes from different types of breeds.

Bu da onun farklı türlerden geldiği anlamına gelir .

Another common question is what's his name?

Diğer bir yaygın soru da adı ne?

Of course, you can just say your pet's name, but I wanted to give you some of the most

Tabii ki, sadece evcil hayvanınızın adını söyleyebilirsiniz, ancak size İngilizce'deki en

common female pet names and also some of the most common male pet names in English.

yaygın dişi evcil hayvan isimlerinden bazılarını ve ayrıca en yaygın erkek evcil hayvan isimlerinden bazılarını vermek istedim.

So the most common female pet names are Bella, Luna, Lucy, Daisy, and Coco.

Yani en yaygın dişi evcil hayvan isimleri Bella, Luna, Lucy, Daisy ve Coco'dur.

There are many other pet names for female dogs or cats or horses or who knows what,

Dişi köpekler, kediler veya atlar ya da kim bilir başka pek çok evcil hayvan adı vardır,

but these are some of the most common.

ancak bunlar en yaygın olanlardan bazılarıdır.

In fact, one of my cats' names is Luna.

Aslında kedilerimden birinin adı Luna.

Some of the most common male pet names are Max, Buddy, Teddy, Rocky, and Duke.

En yaygın erkek evcil hayvan isimlerinden bazıları Max, Buddy, Teddy, Rocky ve Duke'tur.

These are really common male pet names in the US.

Bunlar ABD'de gerçekten yaygın erkek evcil hayvan isimleridir .

A question we already talked about is is he friendly?

Daha önce konuştuğumuz bir soru, arkadaş canlısı mı?

Great.

Harika.

Someone might ask you this if you have a dog and you're welcome to ask someone else this

Bir köpeğiniz varsa birisi size bunu sorabilir ve

if you want to pet a dog.

bir köpeği evcilleştirmek istiyorsanız bunu başka birine sorabilirsiniz.

Is he friendly?

O arkadaş canlısı mı?

"Yes, you can pet him."

"Evet, onu sevebilirsin."

Another common question is how long have you had him?

Başka bir yaygın soru, ona ne kadar süredir sahipsin?

And maybe this is not how old is he, but how long has he been a part of your life?

Ve belki bu kaç yaşında değil ama ne zamandır hayatının bir parçası?

So you might say, "I got Max from the animal shelter three years ago."

Yani, "Max'i üç yıl önce hayvan barınağından aldım" diyebilirsiniz.

How long have you had him?

Ne zamandır ona sahipsin?

"I've had him for three years."

"Ona üç yıldır sahibim."

If you mentioned that your dog or someone else mentions that their dog is a specific

Köpeğinizin veya bir başkasının köpeğinin belirli bir cins olduğundan bahsettiğinden bahsetdiyseniz

breed, you could ask this question.

, bu soruyu sorabilirsiniz.

"What made you decide to get that breed?"

"Bu cinsi almaya karar vermene ne sebep oldu?"

Maybe you're just curious about that breed.

Belki de sadece bu cinsi merak ediyorsundur.

You're trying to have a conversation, or maybe you're thinking about getting a dog too and

Sohbet etmeye çalışıyorsunuz ya da belki siz de bir köpek almayı düşünüyorsunuz ve

you want some more information.

biraz daha bilgi istiyorsunuz.

So you could say, "What made you decide to get that breed?"

Yani, " Bu cinsi almaya karar vermene ne sebep oldu?" diyebilirsin.

And if somebody has, for example, a Lab, which is a Labrador Retriever.

Ve eğer birisinin, örneğin bir Labrador Retriever olan bir Laboratuvarı varsa.

If somebody has a Lab, they might say, "Well, I heard that Labs are family-friendly dogs

Birinin Laboratuvarı varsa, " Laboratuvarların aile dostu köpekler olduğunu duydum,

so we decided to get one."

bu yüzden bir tane almaya karar verdik" diyebilirler.

Okay, they have a reputation for being good with kids, for being friendly.

Tamam, çocuklarla arası iyi ve arkadaş canlısı oldukları için bir üne sahipler .

"They're family-friendly so we decided to get one."

"Aile dostu oldukları için bir tane almaya karar verdik."

All right, now that we've practiced some common vocabulary about pets, some common questions

Pekala, evcil hayvanlarla ilgili bazı genel sözcükleri,

about pets, now I'd like to show you a sample conversation between my husband, Dan and I

evcil hayvanlarla ilgili bazı genel soruları çalıştığımıza göre, şimdi size kocam Dan ve benim

talking about some pets.

bazı evcil hayvanlar hakkında konuştuğumuz örnek bir konuşma göstermek istiyorum.

After this sample conversation, it will be your turn to speak with me and tell me about

Bu örnek sohbetten sonra, benimle konuşma ve bana evcil

your pets or maybe the pets that you wish you had.

hayvanlarınızı veya belki de sahip olmayı dilediğiniz evcil hayvanlarınızı anlatma sırası size gelecek.

And after that will be the big reveal of my nine pets.

Ve bundan sonra dokuz evcil hayvanımın büyük ifşası olacak .

All right, let's watch the sample conversation.

Pekala, örnek sohbeti izleyelim.

Hi, Dan, is that your dog?

Merhaba Dan, bu senin köpeğin mi? Senin

I thought you were a cat person.

bir kedi insanı olduğunu sanıyordum.

Dan: Hey, Vanessa.

Selam, Vanessa.

I'm an animal lover, but Fluffy's not mine.

Ben bir hayvanseverim ama Fluffy benim değil.

I'm just walking him for a friend.

Onu bir arkadaş için gezdiriyorum.

Vanessa: Oh, gotcha.

Vanessa: Ah, anladım.

Is he friendly?

O arkadaş canlısı mı?

Can I pet him?

Onu sevebilir miyim?

Dan: Yes, he's friendly.

Dan: Evet, arkadaş canlısı.

You can pet him, but watch out he drools.

Onu sevebilirsin ama salyalarının akmasına dikkat et.

Vanessa: Oh, good to know.

Vanessa: Ah, öğrendiğim iyi oldu.

Well, I'll stick to my non-drooling cats.

Pekala, salyaları akmayan kedilerime sadık kalacağım.

Oh, but good boy, Fluffy.

Oh, ama iyi çocuk, Fluffy.

Dan: I'm going to walk them at the park to play

Dan: Getirmek için onları parkta gezdireceğim

fetch.

.

Want to come?

Gelmek istemek?

Vanessa: Sure.

Vanessa: Elbette.

Okay, now it's your turn.

Tamam, şimdi sıra sende.

I'm going to be asking you a couple of questions and then I'm going to pause and you can speak

Size birkaç soru soracağım ve sonra duracağım ve siz

out loud and try to answer these questions and pretend like we're having a conversation

yüksek sesle konuşabilir ve bu soruları yanıtlamaya çalışabilir ve birlikte sohbet ediyormuş gibi davranabilirsiniz

together.

.

If you feel like it's too short of a pause, feel free to pause this video.

Duraklamanın çok kısa olduğunu düşünüyorsanız, bu videoyu duraklatmaktan çekinmeyin.

That's kind of the bonus thing, exciting thing about having a video conversation.

Bu bir tür bonus şey, görüntülü konuşma yapmanın heyecan verici yanı.

You can pause me and spend some extra time explaining what you'd like to say.

Beni duraklatabilir ve ne söylemek istediğini açıklamak için biraz daha zaman harcayabilirsin.

All right.

Elbette.

Are you ready?

Hazır mısın?

Take a deep breath.

Derin bir nefes al. Hadi

Let's do it.

yapalım.

Hi.

MERHABA. Evcil

I didn't know you had a pet.

hayvanın olduğunu bilmiyordum.

What kind is he?

O ne tür?

Interesting.

İlginç.

How long have you had him?

Ne zamandır ona sahipsin?

That's so nice.

Bu çok hoş.

You know, I've been thinking about getting one too.

Biliyor musun, ben de bir tane almayı düşünüyordum.

What do you like to do with him?

Onunla ne yapmaktan hoşlanırsın?

Thanks for your help and nice to meet you.

Yardımınız için teşekkürler ve tanıştığımıza memnun oldum.

So how did you do?

Peki nasıl yaptın?

Are you ready to talk about your pets now?

Artık evcil hayvanlarınız hakkında konuşmaya hazır mısınız?

I hope so.

Umarım.

I hope I have empowered you to be able to speak more comfortably about this common conversation

Umarım bu ortak sohbet konusu hakkında daha rahat konuşabilmeniz için size güç vermişimdir

topic.

.

And now drum roll.

Ve şimdi davul rulosu.

It's time to meet my nine pets.

Dokuz evcil hayvanımla tanışma zamanı.

Are you ready?

Hazır mısın?

This is Pippen.

Bu Pippen.

He's a tuxedo cat.

O bir smokin kedisi.

This isn't a breed, but it just describes his coloration.

Bu bir cins değil, sadece rengini açıklıyor.

And this is Luna, she's a Siamese, but we got them both from a shelter so she's probably

Ve bu Luna, o bir Siyam, ama ikisini de bir barınaktan aldık, bu yüzden muhtemelen

not a pure bred Siamese.

safkan bir Siyam değil.

And my other seven pets are chickens.

Ve diğer yedi evcil hayvanım tavuk.

They're only two-months-old, but aren't they so big?

Henüz iki aylıklar ama çok büyük değiller mi?

Unfortunately, we have to wait until October until they start producing eggs.

Ne yazık ki yumurta üretmeye başlamaları için Ekim ayına kadar beklememiz gerekiyor .

I can't wait.

bekleyemem

My husband Dan built their coop, that's the little house where they live and this area

Kocam Dan kümeslerini inşa etti, yaşadıkları küçük ev orası ve bu alana

is called the run.

run denir. Umarız vahşi hayvanlar tarafından yenmeden

It's a safe area for them to be outside without getting eaten by wild animals we hope.

dışarıda olmaları için güvenli bir alandır .

We got them when they were one-day-old.

Onları bir günlükken aldık.

Look how cute they were.

Bak ne kadar tatlılardı.

This is a new adventure for us to have farm animals, but I can't wait to get some fresh

Bu, çiftlik hayvanlarına sahip olmamız için yeni bir macera ama taze yumurta almak için sabırsızlanıyorum

eggs.

.

And it's a great thing to do with kids.

Ve çocuklarla yapmak harika bir şey.

Go down to the chicken coop in the morning and gather the eggs.

Sabah tavuk kümesine inin ve yumurtaları toplayın.

I can't wait.

bekleyemem

That'll be so much fun.

Bu çok eğlenceli olacak.

Well, I hope that today's lesson was helpful for you.

Umarım bugünkü ders senin için faydalı olmuştur.

And I want to remind you that you can download the free PDF worksheet for all of the sample

Ve tüm örnek

phrases, all of the sample questions and answers, the conversation.

ifadeler, tüm örnek sorular ve cevaplar, konuşma için ücretsiz PDF çalışma sayfasını indirebileceğinizi hatırlatmak isterim.

And you can answer Vanessa's challenge question so that you can remember what you've learned

Vanessa'nın meydan okuma sorusunu cevaplayabilir, böylece öğrendiklerinizi hatırlayabilir

and use it in your daily conversations.

ve günlük konuşmalarınızda kullanabilirsiniz.

So I have a question for you.

Bu yüzden sana bir sorum var.

Let me know in the comments are you a cat person, a dog person, maybe a chicken person?

Yorumlarda bana bildirin kedi insanı mısınız, köpek insanı mısınız, belki tavuk insanı mısınız?

Let me know in the comments and I can't wait to learn more about you.

Yorumlarda bana haber verin ve sizin hakkınızda daha fazla şey öğrenmek için sabırsızlanıyorum.

Thank you so much for learning English with me and I'll see you again next Friday for

Benimle İngilizce öğrendiğin için çok teşekkür ederim ve önümüzdeki Cuma

a new lesson here on my YouTube channel.

YouTube kanalımda yeni bir ders için tekrar görüşmek üzere.

Bye.

Hoşçakal. Bir

The next step is to download the free PDF worksheet for this lesson.

sonraki adım, bu ders için ücretsiz PDF çalışma sayfasını indirmektir.

With this free PDF, you will master today's lesson and never forget what you have learned.

Bu ücretsiz PDF ile bugünün dersinde ustalaşacak ve öğrendiklerinizi asla unutmayacaksınız. Kendine

You can be a confident English speaker.

güvenen bir İngilizce konuşmacısı olabilirsiniz.

Don't forget to subscribe to my YouTube channel for a free English lesson every Friday.

Her Cuma ücretsiz İngilizce dersi için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın.

Bye.

Hoşçakal.