23 Ways to say GOOD LUCK: Advanced English Vocabulary Lesson

Hi, I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.

Merhaba, ben SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa.

Good luck.

İyi şanlar.

Let's talk about it.

Bunun hakkında konuşalım.

Sometimes you want to wish someone good luck with a little more flair or creativity.

Bazen birine biraz daha yetenek veya yaratıcılıkla iyi şanslar dilemek istersiniz. Bu

So today I'm here to help you expand your vocabulary and wish someone good luck in a

yüzden bugün, kelime dağarcığınızı genişletmenize ve birine birçok farklı şekilde iyi şanslar dilemenize yardımcı olmak için buradayım

lot of different ways.

.

We're going to be talking about some formal ways to say good luck, some casual ways to

İyi şanslar demenin bazı resmi yollarından, iyi şanslar demenin bazı gündelik yollarından

say good luck, and some silly ways.

ve bazı aptalca yollardan bahsedeceğiz.

Let's start with the first one, formal.

İlki ile başlayalım, resmi.

These formal ways to say good luck are best used for professional situations, business

İyi şanslar demenin bu resmi yolları en iyi profesyonel durumlar, iş

situations, situations where you don't know someone well, or maybe if someone is going

durumları, birini iyi tanımadığınız durumlar için veya belki biri

through a really difficult time and you want to wish them well.

gerçekten zor bir dönemden geçiyorsa ve ona iyi dilek dilemek istiyorsanız kullanılır.

Best wishes.

En içten dileklerimle.

This one is pretty neutral.

Bu oldukça nötr.

It's not too excited, but it's still friendly.

Çok heyecanlı değil ama yine de arkadaş canlısı.

You can use this to sign a card for maybe a co-worker's birthday, or if someone's going

Bunu, belki bir iş arkadaşınızın doğum günü için veya birisi

on a long trip or for a graduation or a wedding.

uzun bir seyahate çıkıyorsa veya bir mezuniyet veya bir düğün için bir kart imzalamak için kullanabilirsiniz.

You can sign best wishes to the new couple.

Yeni çifte geçmiş olsun dileklerini imzalayabilirsiniz.

Best of luck.

İyi şanslar.

This one is most likely used when someone's moving on to a new job or a new city.

Bu, büyük olasılıkla birisi yeni bir işe veya yeni bir şehre taşındığında kullanılır.

You might say or you might write in a card, "We're sad you're leaving the company, best

"Şirketten ayrıldığınız için üzgünüz,

of luck to you at your new job."

yeni işinizde size bol şans" diyebilir veya bir karta yazabilirsiniz.

With any luck.

Herhangi bir şansla.

This one acknowledges some potential for bad, but you still feel hopeful.

Bu, kötü olma potansiyelini kabul ediyor, ancak yine de umutlu hissediyorsunuz.

So you might say, "With any luck, our picnic plans won't get rained out."

Yani, "Şansımız varsa piknik planlarımız boşa gitmez" diyebilirsiniz.

Fortune favors the bold.

Şans cesurdan yanadır.

Ooh, doesn't this just make you feel empowered?

Ooh, bu sana kendini güçlü hissettirmiyor mu?

This is a great expression to write in a card, if someone is going off to study at a new

Bu, bir karta yazmak için harika bir ifade, eğer birisi yeni bir

college or university, maybe they're going off to take a new job somewhere far away,

kolejde veya üniversitede okumak için gidiyorsa, belki uzak bir yerde yeni bir işe girecekse,

you might write to them, "As you embark on this new journey in life, remember fortune

ona şöyle yazabilirsiniz: Hayattaki bu yeni yolculukta, talihin

favors the bold."

cesurlardan yana olduğunu unutmayın."

If you are bold and courageous, then you will do well.

Cesur ve cesursanız, o zaman iyi yapacaksınız.

Our final way to say good luck in this formal section is a little long, but it's a great

Bu resmi bölümde iyi şanslar demenin son yolu biraz uzun ama

poetic way to tell someone, maybe in a card, good luck.

birine, belki bir kartla, iyi şanslar demenin harika şiirsel bir yolu .

You might say, may your roads always be smooth and your burdens always be light.

Yollarınız hep düzgün, yükünüz hep hafif olsun diyebilirsiniz.

Very poetic, very lovely.

Çok şiirsel, çok güzel.

And this is a good sign off on a card when someone's embarking on a new adventure.

Ve bu, birisi yeni bir maceraya atılırken kartta iyi bir işarettir. Bir

Our next section are casual ways to say good luck.

sonraki bölümümüz, iyi şanslar demenin gündelik yolları .

You might use these with people you're familiar with, or just in rather light situations.

Bunları aşina olduğunuz insanlarla veya sadece hafif durumlarda kullanabilirsiniz.

Our first one is fingers crossed.

İlkimiz parmak çarpı işareti.

You actually already saw me do this type of gesture because it's so common for these good

Aslında bu tür bir hareketi yaptığımı zaten gördünüz çünkü bu tür iyi şans durumları için çok yaygın

luck situations, not just for the phrase fingers crossed, but you might say, "I applied for

, sadece parmak çarpı işareti için değil, "

a new job, fingers crossed I get it."

Yeni bir işe başvurdum, parmak çapraz, anladım" diyebilirsiniz.

We often use it while crossing either one hand fingers crossed, or crossing two.

Sıklıkla bir elin parmaklarını çaprazlarken veya ikisini çaprazlarken kullanırız.

And sometimes we don't even say this expression, we just say, "I hope I get it."

Ve bazen bu ifadeyi bile söylemiyoruz, sadece "Umarım anlarım" deriz.

And you cross your fingers.

Ve parmaklarını çapraz yapıyorsun.

So it is implying this gesture of good luck, kind of like a superstitious gesture.

Yani bu iyi şans jestini ima ediyor, batıl bir jest gibi.

I'm going to cross my fingers.

Parmaklarımı geçeceğim.

Fingers crossed I hope I get it.

Ellerine sağlık umarım anlarım.

You can do it.

Bunu yapabilirsin.

This is a great expression to use, especially if you see that someone is feeling not very

Bu, özellikle birinin

confident about something.

bir konuda kendinden pek emin olmadığını gördüğünüzde kullanmak için harika bir ifadedir.

So you might say, "Oh, I can see that you're nervous about skydiving, but don't worry.

Yani, "Oh, paraşütle atlama konusunda gergin olduğunu görebiliyorum ama merak etme.

You can do it."

Yapabilirsin." diyebilirsiniz.

You got this.

Yapabilirsin.

This is another way to encourage someone to do something when they're feeling not very

Bu, kendini pek güvende hissetmeyen birini bir şeyler yapmaya teşvik etmenin başka bir yoludur

confident.

.

Go in there and ask your boss for a raise.

Oraya git ve patronundan zam iste.

You got this.

Yapabilirsin.

You can do it.

Bunu yapabilirsin.

Break a leg.

Bol şans.

Of course not literally.

Tabii ki kelimenin tam anlamıyla değil.

We do not want to tell someone to break their leg, but if you saw one of my previous lessons

Birine bacağını kırın demek istemiyoruz ama önceki derslerimden birinde

about 50 idioms, this is one of them that I talked about.

50 deyim gördüyseniz, bu bahsettiğim onlardan biri .

We often use break a leg to tell someone good luck for performances or competitions.

Birine performanslar veya yarışmalar için iyi şanslar söylemek için genellikle bacak kırma kullanırız .

So you might say, "Break a leg at your audition today.

Yani, "Bugünkü seçmelerde bir bacağınızı kırın .

I'm sure you'll do great.

Harika bir iş çıkaracağınızdan eminim.

Break a leg."

Bir bacağınızı kırın" diyebilirsiniz.

I'm rooting for you.

Seni destekliyorum.

Usually we use the word root to talk about a plant.

Genellikle bir bitkiden bahsederken kök kelimesini kullanırız .

The part of a plant that's under the ground, these are the roots.

Bir bitkinin toprak altındaki kısmı, bunlar köklerdir.

But that's not what we're talking about here.

Ama burada bahsettiğimiz şey bu değil.

There's another meaning of, to root.

Kök salmanın başka bir anlamı daha var.

This verb to root, it means to cheer.

Bu fiil kök salmak, neşelendirmek anlamına gelir.

So there's a famous song in the U.S that's called Take Me out to the Ball Game.

ABD'de Take Me Out to the Ball Game adlı ünlü bir şarkı var.

And it goes like this.

Böyle sürer.

Especially one line says, root, root, root for the home team.

Özellikle bir satır ev sahibi takım için kök, kök, kök diyor .

So you're cheering for the home team.

Demek ev sahibi takım için tezahürat yapıyorsun. Bir ara

Well, you can check out that song on YouTube at some point.

YouTube'da o şarkıya bakabilirsin .

I'm not going to sing it for you.

Senin için şarkı söylemeyeceğim.

But we can use this expression, I'm rooting for you, in kind of performances or competing

Ama bu ifadeyi, seni destekliyorum, tür performanslarda veya rekabet

situations.

durumlarında kullanabiliriz.

So you might say, "Good luck at the marathon, I'm rooting for you.

Yani, "Maratonda iyi şanslar, seni destekliyorum.

I'm cheering for you."

Senin için tezahürat yapıyorum" diyebilirsiniz. Bir

The next expression, you have to listen very carefully to.

sonraki ifade, çok dikkatli dinlemelisiniz.

Good luck with that.

İyi şanslar.

Good luck with that.

İyi şanslar.

Notice the emphasis on that and also my facial expression.

Bunun üzerindeki vurguya ve ayrıca yüz ifademe dikkat edin .

Good luck with that.

İyi şanslar.

Am I positive?

Olumlu muyum?

Am I saying you can do it?

Yapabileceğini mi söylüyorum?

Nope, instead, we use this when someone is doing something that seems not fun at all.

Hayır, bunun yerine birisi hiç eğlenceli görünmeyen bir şey yaptığında bunu kullanırız.

Maybe something that is impossible or just not a fun thing to do.

Belki imkansız bir şey ya da yapması eğlenceli olmayan bir şey.

So let's take this situation.

Öyleyse bu durumu ele alalım.

Your friend tells you, "This afternoon, I'm going to give my cat a bath."

Arkadaşınız size "Bu öğleden sonra kedimi yıkayacağım" diyor.

What?

Ne?

This seems not fun and maybe a pointless or meaningless task, right?

Bu eğlenceli görünmüyor ve belki de anlamsız veya anlamsız bir görev, değil mi?

What's the purpose of doing this?

Bunu yapmanın amacı nedir?

Well, you might say, "Yikes, good luck with that."

Pekala, "Evet, bu konuda iyi şanslar " diyebilirsiniz.

Now, here you're expressing some sarcasm.

Şimdi, burada biraz alay ifade ediyorsun.

Sarcasm is a type of way of talking or a type of humor.

Sarcasm, bir tür konuşma biçimi veya bir tür mizahtır.

Sometimes in English, you say something but you mean the opposite.

Bazen İngilizce'de bir şey söylersin ama tam tersini kastedersin.

Mm-hmm, This means, I think that nothing will help you, but I'm going to wish you good luck

Mm-hmm, Bu, sana hiçbir şeyin yardımcı olmayacağını düşünüyorum ama yine de sana iyi şanslar dileyeceğim anlamına geliyor

anyways.

.

So I'm going to say what this inflection, not a very happy face, kind of a serious face

Bu çekimin ne olduğunu söyleyeceğim, çok mutlu bir yüz değil, ciddi bir yüz

and emphasizing that good luck with that.

ve bunda iyi şanslar olduğunu vurgulayacağım.

Good luck with that.

İyi şanslar.

Our final expression in this casual section is sending you good vibes.

Bu gündelik bölümdeki son ifademiz, size iyi hisler gönderiyor.

This is something that you often see written maybe on Facebook.

Bu, belki Facebook'ta sık sık yazılı olarak gördüğünüz bir şeydir .

If someone posts something that says, oh, I am having a really awful day or oh, my family

Birisi, ah, gerçekten berbat bir gün geçiriyorum veya ah, aile

member is feeling sick.

üyem hasta hissediyor' diyen bir şey yayınlarsa.

You might comment and say, oh, I'm sending you good vibes.

Yorum yapıp, oh, sana iyi hisler gönderiyorum diyebilirsin.

This is something that is common in a kind of laid back culture.

Bu, bir tür rahat kültürde yaygın olan bir şeydir .

Usually if you know that that person is religious, sometimes we say, I'm praying for you.

Genellikle o kişinin dindar olduğunu biliyorsanız, bazen sizin için dua ediyorum deriz.

Something like this.

Bunun gibi bir şey.

But if you don't know about their religious beliefs or if they are kind of laid back,

Ama dini inançlarını bilmiyorsanız veya biraz rahatsa,

maybe hippie style, you can say sending you good vibes, notice that this is so laid back,

belki hippi tarzı, size iyi hisler gönderiyorum diyebilirsiniz, dikkat edin bu o kadar rahat ki,

that we even cut off the subject.

konuyu bile kestik.

I am sending you goodbye.

Sana hoşçakal gönderiyorum.

And we just cut off I'm or I am.

Ve I'm or I'm'i kestik.

And we just say, sending you good vibes, sending you good vibes on your test today.

Ve biz sadece, bugün size iyi hisler gönderiyoruz, bugün sınavınız için size iyi hisler gönderiyoruz diyoruz.

That means good luck on your test today.

Bu, bugünkü testinizde iyi şanslar anlamına gelir.

All right, let's go to our next category, which are silly expressions and ways to say

Pekala, aptalca ifadeler ve

good luck.

iyi şanslar demenin yolları olan bir sonraki kategorimize geçelim.

These silly expressions for saying good luck are ones that you want to use with people

İyi şanslar demek için kullanılan bu aptalca ifadeler,

you are close with or people who understand your sense of humor.

yakın olduğunuz veya mizah anlayışınızı anlayan insanlarla kullanmak isteyeceğiniz ifadelerdir.

The first one is knock ‘em dead.

İlki, onları öldür.

First of all, you are not telling someone to hurt someone else, kill someone else.

Her şeyden önce, birine başkasını incit, başkasını öldür demiyorsun.

Not a good idea.

İyi bir fikir değil.

And what is happening in grammatically here?

Ve gramer olarak burada neler oluyor?

What is knock ‘em?

vur onları nedir?

This is a shortened version of the word, them.

Bu, onlar kelimesinin kısaltılmış halidir.

Knock them dead.

Öldür onları.

Knock them dead.

Öldür onları.

We use this when we're telling someone good luck for a competition or a performance.

Birine bir yarışma veya performans için iyi şanslar derken bunu kullanırız.

Does that sound familiar?

Bu tanıdık geliyor mu?

I guess this is a common situation when we're wishing someone good luck.

Sanırım birine iyi şanslar dilediğimizde bu yaygın bir durum .

If someone has a performance, they're giving a speech they're competing, well, you want

Birinin bir performansı varsa, yarıştıkları bir konuşma yapıyorlarsa,

to wish them good luck.

onlara iyi şanslar dilemek istersiniz.

So you might say knock ‘em dead.

Yani onları öldür diyebilirsin.

We often use this expression with the verb, go.

Bu ifadeyi genellikle git fiiliyle birlikte kullanırız .

For example, you might say, go knock ‘em dead with your juggling performance, go knock

Örneğin, jonglörlük performansınla git onları öldür, git

‘em dead, go get ‘em, tiger.

onları öldür, git onları yakala, kaplan diyebilirsin.

We usually use this for children when they're about to play a sport or maybe do something

Bunu genellikle çocuklar için spor yapmak üzereyken veya zor bir şey yapmak üzereyken kullanırız

difficult.

.

So before your kids football game, you might say, well, I tell my son before his football

Yani, çocuğunuzun futbol maçından önce, oğluma futbol

game, go get ‘em, tiger.

maçından önce gitmesini söylüyorum, kaplan, diyebilirsiniz.

Go get ‘em.

Git al onları.

Tiger.

Kaplan.

Tiger is just kind of a cute name for your child, but we always use this as a fixed expression.

Kaplan, çocuğunuz için çok şirin bir isim ama biz bunu her zaman sabit bir ifade olarak kullanırız. Git yakala tatlım gibi

You could say something else, like go get ‘em, sweetie.

başka bir şey söyleyebilirsin .

But tiger is a more fierce word that we can use.

Ancak kaplan, kullanabileceğimiz daha şiddetli bir kelimedir .

And as before, ‘em, is the word them that's been shortened, go get ‘em tiger.

Ve daha önce olduğu gibi, 'em' kelimesi kısaltıldı, git kaplan 'em al.

Go get ‘em tiger.

Git onlara kaplan getir.

Picture that you only use this for children or if you want to use this for your friends,

Bunu sadece çocuklar için kullandığınızı hayal edin veya bunu arkadaşlarınız için kullanmak istiyorsanız,

just say it with a big laugh, because it's usually for children, you might say, oh, I'll

sadece büyük bir kahkaha ile söyleyin, çünkü bu genellikle çocuklar içindir, ah,

go get them tiger.

gidip onlara kaplan getireceğim diyebilirsiniz.

You're going to win the race, go get them tiger.

Yarışı kazanacaksın, git kaplanı al.

Blow ‘em away.

Onları havaya uçur.

Here again.

Tekrar burada.

We have them that's been reduced to, ‘em, blow ‘em away.

Onları şuna indirgedik: 'em, onları uçurun.

And we use this when you're having some impressive performance.

Etkileyici bir performans sergilediğinizde bunu kullanırız .

You want to impress them, someone with your skills of some sort.

Onları etkilemek istiyorsun, senin bir çeşit yeteneğin olan biri.

It could be an interview.

Bu bir röportaj olabilir.

It could be a performance.

Bir performans olabilir. Başka birine

It could be some kind of skills that you're showing to someone else.

gösterdiğiniz bir tür beceri olabilir .

So you might say, I hope you blow ‘em away with your audition today below implies some

Yani, umarım bugünkü seçmelerinizle onları havaya uçurursunuz, diyebilirsiniz, bu bir

kind of wind, oh, your performance is so amazing.

tür rüzgar anlamına gelir, ah, performansınız çok harika.

So there's some figurative, wind or breeze that is making the other people, making the

Yani diğer insanları etkileyen, seyirciyi hayrete düşüren mecazi bir rüzgar ya da esinti var

audience amazed.

.

Wow, this is amazing.

Vay canına, bu harika.

Blow ‘em away.

Onları havaya uçur.

Bring home the crown.

Tacı eve getir.

This is often used for a performance or competition when there's some kind of prize, the prize

Bu genellikle bir tür ödül olduğunda bir performans veya yarışma için kullanılır , ödülün

doesn't have to be actually a crown, but there could be some thing that you get when you

aslında bir taç olması gerekmez, ancak kazandığınızda alacağınız bir şey olabilir

win.

.

So you might say good luck at the mini golf tournament, bring home the crown and make

Mini golf turnuvasında bol şans diyebilir , tacı eve getirebilir ve

us proud.

bizi gururlandırabilirsiniz.

Remember me when you're famous.

Ünlü olduğunda beni hatırla.

This is often used when someone is pursuing something that might lead to fame.

Bu genellikle birisi şöhrete yol açabilecek bir şeyin peşinden koşarken kullanılır.

So you might say to your friend, I see that you're moving to LA, you're going to live

Yani arkadaşına, Los Angeles'a taşındığını görüyorum,

in Hollywood and you're trying to get into movies, well, remember me when you're famous.

Hollywood'da yaşayacaksın ve sinemaya girmeye çalışıyorsun , peki, ünlü olduğunda beni hatırla diyebilirsin. Arkadaşınızın ünlü olmasını

You're kind of expecting or anticipating or joking about a little bit, your friend becoming

bekliyor, tahmin ediyor ya da şaka yapıyorsunuz

famous.

.

And don't forget all of the little people when you're famous.

Ve ünlü olduğunuzda tüm küçük insanları unutmayın .

The next two expressions are silly, but also a little old fashioned.

Sonraki iki ifade saçma ama aynı zamanda biraz eski moda.

And that's what makes them silly.

Ve onları aptal yapan da bu.

The first one is God speed.

İlki Tanrı hızıdır.

This feels very old fashioned, but if someone is going on a big trip or on a journey and

Bu çok eski moda geliyor, ancak biri büyük bir geziye veya yolculuğa çıkıyorsa ve

it is perceived maybe to be difficult, they're changing their life.

bu belki de zor olarak algılanıyorsa, hayatını değiştiriyor demektir.

Well, you might say, I'd bid you Godspeed on your journey across the ocean.

Pekala, diyebilirsiniz ki, okyanusun karşısındaki yolculuğunuzda size iyi şanslar dilerim.

This is something that you might expect to hear in the 17 hundreds or 15 hundreds, but

Bu, 17 yüzlerde veya 15 yüzlerde duymayı bekleyebileceğiniz bir şey, ancak

you can use this with a little laugh in your voice.

bunu sesinizde küçük bir kahkaha ile kullanabilirsiniz .

Godspeed on your journey.

Yolculuğunuz hayırlı olsun.

And you're just telling them good luck on your journey.

Ve onlara sadece yolculuğunda iyi şanslar söylüyorsun .

Fare thee well.

Elveda sana.

The word thee is an old fashioned word that means, you.

Sen kelimesi, sen anlamına gelen eski moda bir kelimedir .

And this is wishing someone luck, but because it is extremely old fashioned, we often use

Ve bu birine şans dilemek, ama son derece eski moda olduğu için,

this with a silly light tone and it's just a funny way to tell someone good luck.

bunu genellikle aptalca, hafif bir tonla kullanırız ve birine iyi şanslar dilemenin komik bir yolu.

You could say fair thee well, I shall see you again when our paths cross.

Aferin sana diyebilirsin, yollarımız kesiştiğinde tekrar görüşürüz.

So if your friend is moving far away, you can use this in a melodramatic way, fair thee

Yani arkadaşın uzağa taşınıyorsa, bunu melodramatik bir şekilde kullanabilirsin, hakkın helal

well, I shall see you again someday.

olsun, bir gün tekrar görüşürüz.

Our final category are some ways to say good luck that come from movies.

Son kategorimiz, filmlerden gelen iyi şanslar demenin bazı yolları .

These are usually integrated into normal daily conversation, so even though they are a fixed

Bunlar genellikle normal günlük sohbete entegre edilir , bu nedenle

phrase that comes from a movie, they are very well-known in American culture.

bir filmden gelen sabit bir ifade olsalar da Amerikan kültüründe çok iyi bilinirler.

So if you use this, make sure you use them in the ways that I'm going to tell you about,

Yani bunu kullanırsanız, onları size anlatacağım şekillerde kullandığınızdan emin olun ,

but if you use them, it will seem totally fine and I'm sure that you'll hear them in

ancak bunları kullanırsanız, tamamen iyi görünecek ve eminim onları

movies and TV shows and when other people use them.

filmlerde ve TV'de duyacaksınız. gösterir ve başkaları bunları kullandığında.

May the force be with you.

Güç seninle olsun.

This is a famous line from one of the Star Wars movies.

Bu, Star Wars filmlerinden birinden ünlü bir repliktir .

And it's a great way to say good luck in this kind of lighthearted silly way.

Ve bu tür kaygısız, aptalca bir şekilde iyi şanslar demenin harika bir yolu .

And usually it's for a difficult task, but make sure it still has a tone of lightness.

Ve genellikle zor bir görev içindir, ancak yine de hafif bir tonu olduğundan emin olun.

For example, you might say, when my nerdy friend wanted to ask the cute girl on a date,

Örneğin inek arkadaşım tatlı kıza çıkma teklif etmek istediğinde

I told him, may the force be with you.

ona güç seninle olsun dedim.

The force is implying here a greater strength, some supernatural force that is giving me

Güç burada daha büyük bir gücü ima ediyor, bana biraz cesaret veren doğaüstü bir güç

some courage.

.

May the force be with you.

Güç seninle olsun. Bir

The next movie quote sounds a little similar, may the odds be ever in your favor.

sonraki film alıntısı biraz benzer geliyor, şans her zaman lehinize olabilir.

This quote is from the Dystopian books and movies, The Hunger Games.

Bu alıntı, Distopik kitap ve filmler olan Açlık Oyunları'ndandır.

Maybe you've seen these or read them.

Belki bunları gördünüz veya okudunuz.

And in this quote, is usually said before some terrible competitions happen.

Ve bu alıntıda, genellikle bazı korkunç yarışmalar olmadan önce söylenir.

If you haven't watched the movies or read the books, I don't want to give it away, but

Filmleri izlemediyseniz, kitapları okumadıysanız, vermek istemem ama yapmak üzere olduğunuz

it's to tell someone good luck in this difficult task that you're about to do, but with a silly

bu zor görevde birine iyi şanslar demek ama aptalca

and light tone.

ve hafif bir ses tonuyla.

And usually when we say this, we say it with the same accent or intonation as the actress

Ve genellikle bunu söylediğimizde,

who plays this character, who says this line in the movie.

bu karakteri oynayan, filmde bu satırı söyleyen aktrisle aynı aksanla veya tonlamayla söyleriz .

So you can say, my friend is going to run her first marathon and I told her, maybe odds

Yani, arkadaşım ilk maratonunu koşacak diyebilirsin ve ben ona, belki de şansın

be ever in your favor.

her zaman senin lehinde olacağını söyledim.

Live long and prosper.

Uzun yaşa ve başarılı ol.

We usually accompany this phrase with this hand gesture.

Bu ifadeye genellikle bu el hareketiyle eşlik ederiz.

It is a long-term classic from the Star Trek series and it's quite nerdy, but it's silly

Star Trek serisinden uzun soluklu bir klasik ve oldukça inek ama aptalca

and funny.

ve komik.

Maybe if you are a hardcore Star Trek fan, you will sign all of your cards with live

Belki sıkı bir Star Trek hayranıysanız, tüm kartlarınızı

long and prosper, Vanessa.

çok yaşa ve başarılı Vanessa ile imzalayacaksınız.

Our final way to say good luck is, to infinity and beyond.

İyi şanslar demenin son yolu, sonsuza ve ötesine.

This is the unforgettable line from the Soy Story series.

Soy Hikayesi serisinin unutulmaz repliğidir bu .

A great movie, I absolutely recommend them, if you have not watched them.

Harika bir film, izlemediyseniz kesinlikle tavsiye ederim . Hem

It's a great way to learn English and also learn some about culture as well.

İngilizce öğrenmenin hem de kültür hakkında biraz bilgi edinmenin harika bir yolu.

And this expression is a way of saying the sky is the limit.

Ve bu ifade, gökyüzü sınırdır demenin bir yoludur .

Your possibilities are endless to infinity and beyond infinity.

Olanaklarınız sonsuzdur ve sonsuzluğun ötesindedir.

Infinity is never ending.

Sonsuzluk asla bitmez.

So how can we go beyond infinity?

Peki sonsuzluğun ötesine nasıl geçebiliriz?

It's not possible, but it's just saying there are endless possibilities.

Mümkün değil, ama sadece sonsuz olasılıklar olduğunu söylüyor.

To infinity and beyond.

Sonsuza kadar ve ötesine.

You might say, keep working on your goals to infinity and beyond.

Hedefleriniz üzerinde sonsuza ve ötesine çalışmaya devam edin diyebilirsiniz. İyi şanslar demenin

Congratulations on learning 23 different ways to say good luck.

23 farklı yolunu öğrendiğiniz için tebrikler .

I believe in you, you got this, go knock them dead, go get them tiger.

Sana inanıyorum, bunu anladın, git öldür onları , git kaplanlarını yakala.

Fingers crossed.

Parmaklar geçti.

That you can use these expressions in your daily life.

Bu ifadeleri günlük hayatınızda kullanabilirsiniz.

I'm sure you can do it.

Eminim yapabilirsin.

Now.

Şimdi.

I have a question for you.

Sana bir sorum var.

Can you use one of these good luck expressions in the comments?

Bu iyi şanslar ifadelerinden birini yorumlarda kullanabilir misiniz ?

Wish me luck in the comments.

Yorumlarda bana şans dileyin.

Use what you've learned.

Öğrendiklerini kullan.

You can do it.

Bunu yapabilirsin. Benimle

Well, thank you so much for learning English with me and I'll see you again next Friday

İngilizce öğrendiğin için çok teşekkür ederim ve önümüzdeki Cuma

for a new lesson here on my YouTube channel.

YouTube kanalımda yeni bir ders için tekrar görüşürüz.

Bye.

Hoşçakal. Bir

The next step is to download my free ebook five steps to becoming a confident English

sonraki adım, kendine güvenen bir İngilizce konuşmacısı olmak için beş adım ücretsiz e-kitabımı indirmektir

speaker.

.

You'll learn what you need to do to speak confidently and fluently.

Kendinden emin ve akıcı bir şekilde konuşmak için ne yapman gerektiğini öğreneceksin.

Don't forget to subscribe to my YouTube channel for more free lessons.

Daha fazla ücretsiz ders için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın.

Thanks so much.

Çok teşekkürler.

Bye.

Hoşçakal.