Speak FAST English in 30 Minutes: Advanced Pronunciation Lesson

Hi, I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.  Let's speak fast English. Let's talk about it. 

Merhaba, ben SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa. Hızlı İngilizce konuşalım. Bunun hakkında konuşalım.

Let's imagine the scene. You have had a  long, hard day at work. So you come home,  

Sahneyi hayal edelim. İş yerinde uzun ve zor bir gün geçirdiniz. Eve geldiğinizde

sit down on the couch. You're ready to relax  and watch the new English TV show or movie  

kanepeye oturun. Rahatlamaya ve izlemeyi beklediğiniz yeni İngilizce diziyi veya filmi izlemeye hazırsınız

that you've been waiting to watch. You  turn on the TV, and oh my goodness...  

. Televizyonu açarsınız ve aman tanrım...

They're talking so fast. Can other people actually  understand this? Is there some kind of secret? Do  

Çok hızlı konuşuyorlar. Diğer insanlar bunu gerçekten anlayabilir mi? Bir tür sır var mı?

they know something that you don't know? Well,  today you are going to learn what makes American  

Sizin bilmediğiniz bir şey mi biliyorlar? Pekala, bugün Amerikan   İngilizcesini neyin hızlı yaptığını öğreneceksiniz,

English fast so that you can understand fast  English and speak like an American yourself. 

böylece hızlı İngilizce'yi anlayabilir ve bir Amerikalı gibi konuşabilirsiniz.

To help you never forget what you've learned,  I've created a free PDF worksheet that you can  

Öğrendiklerinizi asla unutmamanıza yardımcı olmak için bugünün dersi için indirebileceğiniz ücretsiz bir PDF çalışma sayfası oluşturdum

download for today's lesson. You will find all  of the pronunciation points, sample sentences,  

. Çalışma sayfasının sonunda tüm telaffuz noktalarını, örnek cümleleri   bulabilir

and you can answer Vanessa's Challenge Question at  the end of the worksheet. Make sure you click on  

ve Vanessa'nın Meydan Okuma Sorusunu yanıtlayabilirsiniz .

the link in the description to download it now. In today's lesson, you will see my most popular  

Hemen indirmek için açıklamadaki bağlantıya tıkladığınızdan emin olun. Bugünün dersinde, sizin de hızlı konuşabilmeniz

videos about how to speak fast English so  that you can speak fast too. Let's watch. 

için hızlı İngilizce konuşmayla ilgili en popüler   videolarımı göreceksiniz . Hadi izleyelim.

After you watch this lesson, what are your plans?  Hmm, for me, I could say, after this lesson,  

Bu dersi izledikten sonra planlarınız neler? Hmm, benim için söyleyebilirim ki, bu dersten sonra

I am going to take a walk. When we talk about  the future in English, we have two options.  

yürüyüşe çıkacağım. Gelecek hakkında İngilizce konuştuğumuzda iki seçeneğimiz vardır.

We can use will. I will take a walk. Or I am  going to take a walk. But is that the fastest  

irade kullanabiliriz. yürüyüş yapacağım Veya yürüyüşe çıkacağım. Ancak

way to say this sentence? I am going to take a  walk. No. First, let's make a contraction out of  

bu cümleyi söylemenin en hızlı yolu bu mu? Yürüyüşe çıkacağım . Hayır. İlk olarak, ilk iki kelimeden bir kısaltma yapalım

the first two words. I am becomes I'm. I'm. And  then the next two words is our first reduction.  

. ben, ben oluyorum. Ben. Ve sonraki iki kelime, ilk indirgememizdir.

We can say, I'm gonna take a walk. What happened  to the word to here? I'm gonna take a walk.  

Yürüyüşe çıkacağım diyebiliriz. Buraya kelimesine ne oldu? yürüyüşe çıkacağım

The word to simply changed into a. I'm gonna  take a walk. Make sure that when you use  

Kelime basitçe a olarak değiştirildi. Yürüyüşe çıkacağım.

this reduction, you do not say, I'm gonna to  take a walk because we've already used the to  

Bu indirgemeyi kullandığınızda, " yürüyüşe çıkacağım" demediğinizden emin olun çünkü

when we change it into a. I'm gonna take a walk. Now I have a couple sentences that I'd like you to  

onu a'ya çevirdiğimizde to'yu zaten kullandık. yürüyüşe çıkacağım Şimdi

say out loud with me. Can you repeat these  out loud with me? I'm gonna take a walk.  

benimle yüksek sesle söylemeni istediğim birkaç cümlem var. Bunları benimle yüksek sesle tekrar edebilir misin? yürüyüşe çıkacağım

He's gonna make a presentation. They're gonna  bake a cake. Let's make those sentences negative.  

Bir sunum yapacak. Bir pasta yapacaklar. Bu cümleleri olumsuz yapalım.

I'm not gonna take a walk. He's not gonna give  a presentation. They're not gonna bake a cake. 

Yürüyüş yapmayacağım. Sunum yapmayacak. Kek yapmayacaklar.

For reduction number two, I have a question. Where  is your dream location to visit? There are a lot  

İki numaralı indirim için bir sorum var. Ziyaret etmeyi hayal ettiğiniz yer neresi?

of wonderful places in the world, but for me, I'm  gonna say that I want to visit Norway. Is this the  

Dünyada pek çok harika yer var ama benim için Norveç'i ziyaret etmek istediğimi söyleyeceğim. Norveç'i

fastest way to say this sentence, I want to visit  Norway? No. Let's make a lovely reduction and say,  

ziyaret etmek istiyorum cümlesini söylemenin en hızlı yolu bu mu ? Hayır. Güzel bir kısaltma yapalım ve

I wanna visit Norway. What happened to the word to  here? Does this look familiar? The word to changed  

Norveç'i ziyaret etmek istiyorum diyelim. Burada kelimesine ne oldu ? Bu tanıdık geliyor mu? Değiştirilecek kelime

to a. I wanna visit Norway. The same as before,  make sure that you do not say I wanna to visit  

olarak a. Norveç'i ziyaret etmek istiyorum. Daha önce olduğu gibi,  Norveç'i ziyaret etmek istiyorum   demediğinizden emin olun

Norway. No, we've already changed the to into  a. So you can simply say, I wanna visit Norway. 

. Hayır, biz zaten a olarak değiştirdik . Yani basitçe, Norveç'i ziyaret etmek istiyorum diyebilirsiniz.

You probably know that in English we need  the subject and the verb to agree. So that  

Muhtemelen İngilizce'de hemfikir olmak için özneye ve fiile ihtiyacımız olduğunu biliyorsunuzdur. Bu   ben

means we can say, I want, she wants.  There needs to be an S at the end. So  

istiyorum, o istiyor diyebileceğimiz anlamına gelir. Sonunda bir S olması gerekiyor. Peki

can we use this reduction when we change the  subject? Can we say she wanna visit Norway?  

konuyu değiştirirken bu indirgemeyi kullanabilir miyiz ? Norveç'i ziyaret etmek istediğini söyleyebilir miyiz?

No, because of that S, we need to include it.  She wants to visit Norway. We need to add that S. 

Hayır, bu S yüzünden, onu dahil etmemiz gerekiyor. Norveç'i ziyaret etmek istiyor. S'yi eklemeliyiz.

Now I have a few sentences that I  want you to say out loud with me.  

Şimdi benimle yüksek sesle söylemenizi istediğim birkaç cümlem var.

Are you ready? I wanna visit Norway. They wanna  come over today. If you'd like to know some other  

Hazır mısın? Norveç'i ziyaret etmek istiyorum. Bugün gelmek istiyorlar.

ways to use the word come, check out my video  up here so that you can use that naturally. 

Gel kelimesini kullanmanın başka   yollarını öğrenmek isterseniz, bu kelimeyi doğal bir şekilde kullanabilmeniz için buradaki videoma göz atın.

Let's make these sentences negative. I don't  wanna visit Norway. I don't know who would say  

Bu cümleleri olumsuz yapalım. Norveç'i ziyaret etmek istemiyorum. Bunu kimin söyleyeceğini bilmiyorum

that because that's kind of crazy. Who  doesn't want to visit Norway? But let's  

çünkü bu biraz çılgınca. Kim Norveç'i ziyaret etmek istemez? Ama

say that negatively. I don't wanna to visit  Norway. They don't wanna come over to my house. 

bunu olumsuz olarak söyleyelim. Norveç'i ziyaret etmek istemiyorum . Evime gelmek istemiyorlar.

For reduction number three, I have a question.  What do you need to do to improve your English  

Üç numaralı indirim için bir sorum var. İngilizce   becerilerinizi geliştirmek için ne yapmanız gerekiyor

skills? What do you need to do? There's a lot  of things you could do, but if you wanna improve  

? Ne yapman gerek? Yapabileceğiniz pek çok şey var, ancak

your English skills, you might say, I have to  study every day. Is this the fastest way to  

İngilizce becerilerinizi geliştirmek istiyorsanız, her gün ders çalışmam gerektiğini söyleyebilirsiniz. Bu cümleyi   söylemenin en hızlı yolu bu mu

say this sentence? I have to study every day?  No. Let's make a reduction with the words have  

? Her gün ders çalışmak zorunda mıyım? Hayır. have   ve to sözcükleriyle bir indirgeme yapalım

and to. I hafta study every day. You might notice  that when I wrote this out, the V changes to an F,  

. Her gün ders çalışıyorum. Bunu yazdığımda V'nin F'ye dönüştüğünü fark etmiş olabilirsiniz,

but this is just because that's what it  sounds like. When we use these reductions,  

ancak bunun nedeni kulağa bunun gibi gelmesidir . Bu kısaltmaları kullandığımızda,

they're always in spoken English or in really  informal writing, like a text message. So  

bunlar her zaman konuşma İngilizcesinde veya kısa mesaj gibi gerçekten gayri resmi yazılarda kullanılır. Yani

the way that you write it isn't so important.  This isn't for formal papers or formal exams.  

onu yazma şekliniz o kadar da önemli değil. Bu resmi belgeler veya resmi sınavlar için değil.

So I wrote that F just to remind you that it does  sound like an F. I hafta study English every day. 

Ben de size F gibi geldiğini hatırlatmak için F harfini yazdım. Her gün İngilizce çalışıyorum.

What happened to that little word to? Can you  guess? I bet you can. You are an expert in this  

O küçük kelimeye ne oldu? Tahmin edebilir misin ? Bahse girerim yapabilirsin. Artık bu konuda uzmansınız

now. The word to becomes a. I hafta study English  every day. What about if we change the subject. I  

. Sözcük a olur. Her gün İngilizce çalışıyorum. Konuyu değiştirirsek ne olur?

hafta study. She hasta study. The word she needs  to agree with the verb has. She has, he has. Can  

Haftalık ders çalışıyorum. Çalışmak hastası. Sahip olduğu fiille aynı fikirde olması için ihtiyaç duyduğu kelime. O var, o var.

we make this reduction, she hasta study? Yeah,  that's great. That's no problem. You can say,  

Bu indirimi yapabilir miyiz, o hasta çalışıyor? Evet bu harika. Hiç sorun değil.    Ders

I hafta study. She hasta study. We hafta study. Now I have a few sentences that I'd like you to  

çalışıyorum diyebilirsiniz. Çalışmak hastası. Biz hafta ders çalışıyoruz. Şimdi benimle birlikte söylemenizi istediğim birkaç cümlem var

say with me. I hafta study English every day.  You hafta take the test. She hasta call her  

. Haftada her gün İngilizce çalışıyorum. Hafta sınava girersin. Annesini arayabilir

mom. Let's make them negative. I don't hafta  study every day. You don't hafta take the test.  

. Onları negatif yapalım. Her gün  çalışmam. Sınava girmezsiniz.

She doesn't hafta call her mom. What's happening  here with the verb conjugation? Do you see that  

Annesini aramaz. Burada fiil çekimine ne oluyor?

the word have is conjugated the same way for each  of these? That's because we have the word do. The  

Have kelimesinin bunların her biri için aynı şekilde çekimlendiğini görüyor musunuz ? Çünkü yapmak kelimemiz var.

verb do has been added to these sentences. And  that means that we conjugate the first verb.  

Bu cümlelere do   fiili eklenmiştir. Ve bu, ilk fiili çekimlediğimiz anlamına gelir. Ben

I don't, you don't, she doesn't. This  makes it beautifully grammatically correct. 

yapmıyorum, sen yapmıyorsun, o yapmıyor. Bu, dilbilgisi açısından güzel bir şekilde doğru olmasını sağlar.

For reduction number four, I have a question.  Before you cook a meal, what do you need to do?  

Dört numaralı indirim için bir sorum var. Bir yemek pişirmeden önce ne yapmanız gerekiyor?

Before you cook a meal, what do you need to  do? Well, before I cook a meal, I have got  

Yemek pişirmeden önce ne yapmanız gerekir ? Yemek pişirmeden önce

to go to the grocery store. I have got to buy  some groceries. Groceries are food that you get  

markete gitmem gerekiyor. Biraz yiyecek almam gerekiyor. Market ürünleri,

at the store. But is this the fastest way to say  this sentence? I have got to buy some groceries.  

mağazadan   aldığınız yiyeceklerdir. Ancak bu cümleyi söylemenin en hızlı yolu bu mu ? Yiyecek bir şeyler almam gerekiyor.

No. Let's say, I gotta buy some groceries. I gotta  buy some groceries. The full verb phrase, I have  

Hayýr. Diyelim ki, bakkaliye almam gerekiyor. Biraz yiyecek almam gerekiyor. I have   got to tam fiil öbeği

got to, is extremely strong in English. We rarely  use this because it's so strong. You might use  

İngilizce'de son derece güçlüdür. Çok güçlü olduğu için bunu nadiren kullanırız.

this for life or death situations. You have got  to wear a seatbelt. You have got to look both ways  

Bunu   ölüm kalım durumları için kullanabilirsiniz. Emniyet kemeri takmak zorundasınız. Karşıdan karşıya geçerken iki tarafa da   bakmalısınız

when you cross the street. But for daily life, for  buying groceries, we don't need to use that strong  

. Ancak günlük yaşam için, market alışverişi için bu güçlü ifadeyi kullanmamıza gerek yok

expression. So we can reduce this to say, I gotta  buy groceries. And it makes it much less strong,  

. Yani bunu, yiyecek almam gerek diyerek azaltabiliriz. Ve onu çok daha az güçlü hale getirir,

but it still shows something that you need to do. What in the world is happening with these verbs?  

ancak yine de yapmanız gereken bir şeyi gösterir. Bu fiillerle dünyada neler oluyor?

I have got to buy some groceries.  I gotta buy some groceries. Well,  

Yiyecek bir şeyler almam gerekiyor. Yiyecek bir şeyler almalıyım. Peki,   hakkında

let's review some of the things that we've talked  about. Often, the word to becomes a. I gotta.  

konuştuğumuz bazı şeyleri gözden geçirelim . Genellikle to kelimesi a olur. zorundayım.

So we have the word to changing to that a sound.  But what's happening with have? It's gone.  

Yani bu sesi değiştirmek için sözümüz var. Ama ne oluyor? Gitti.

Completely gone. But here it is implied. The word  implied means that we know it's there, we need it  

Tamamen gitti. Ama burada ima ediliyor. İma edilen kelime, onun orada olduğunu bildiğimiz,

to be grammatically correct, but we don't say it.  This is something that's implied or understood. 

dilbilgisi açısından doğru olmasına ihtiyacımız olduğu, ancak söylemediğimiz anlamına gelir. Bu ima edilen veya anlaşılan bir şeydir.

When something's implied, for example,  maybe you tell your boyfriend,  

Bir şey ima edildiğinde, örneğin erkek arkadaşınıza

"I want you to tell me I love  you more often." And he says,  

"Bana seni sevdiğimi  daha sık söylemeni istiyorum  diyebilirsin. Ve şöyle der,

"Oh, well, I spend time with you. I help to cook  meals with you. Of course I love you. I'm doing  

"Ah, seninle vakit geçiriyorum. Seninle yemek pişirmeye yardım ediyorum. Tabii ki seni seviyorum.

these things with you. My love is implied. My love  is understood. I don't need to say it because you  

Bunları seninle yapıyorum. Aşkım ima ediliyor. Aşkım anlaşılıyor. Yapmam söylememe gerek yok çünkü sen

already know it." Maybe that's not okay with you.  You still want him to say it. But that's the idea  

zaten biliyorsun." Belki bu senin için uygun değil. Hala söylemesini istiyorsun. Ancak

of implied. It's understood. You know it's there  but you don't necessarily see it or hear it.  

ima edilen fikir budur. Anlaşıldı. Orada olduğunu bilirsiniz, ancak onu mutlaka görmez veya duymazsınız.

So you can naturally say, I gotta buy groceries. But what about if you change the subject?  

Yani doğal olarak bakkaliye almalıyım diyebilirsiniz. Peki ya konuyu değiştirirseniz?

We've talked about the subject and the verb  agreeing. Could you say, he gotta wake up early?  

Konu ve kabul etme fiili hakkında konuştuk . Erken kalkması gerektiğini söyleyebilir misin?

No. Because we have the full verb phrase, he  has got to wake up early, we need to include  

Hayır. Tam fiil cümlesine sahip olduğumuz için, o erken uyanmak zorundadır, bu S'yi dahil etmemiz gerekir.

that S. This is similar to what we talked  about with wants. Here we need to say, he's  

Bu, isteklerle ilgili konuştuğumuz şeye benzer . Burada

gotta wake up early. So when we use gotta, the  have part or the has is not implied, it's added.  

erken kalkması gerektiğini söylemeliyiz. Dolayısıyla, got'u kullandığımızda have kısmı veya has ima edilmez, eklenir.

He's gotta wake up early. You can still use gotta  but you need that S. He's gotta wake up early. 

Erken kalkması gerekiyor. Yine de got'u kullanabilirsiniz, ancak S'ye ihtiyacınız var. Erken kalkması gerekiyor.

Let's say a few sentences together so that you  can practice gotta. I gotta buy some groceries.  

Bir kaç cümleyi birlikte söyleyelim, böylece gotta pratik yapabilirsiniz. Yiyecek bir şeyler almalıyım.

What's happening with this pronunciation? In the  middle of the word, there are two Ts. These Ts are  

Bu telaffuza ne oluyor? Kelimenin ortasında iki T vardır. Bu T'ler

going to change to a D sound in American English.  This is a typical concept in American English,  

Amerikan İngilizcesinde D sesine dönüşecek. Bu, Amerikan İngilizcesinde tipik bir kavramdır,

that when you have a T and a vowel on both  sides, the T's going to sound like a D. I gotta  

her iki tarafta bir T ve bir sesli harf olduğunda , T'nin sesi D gibi çıkar.

buy some groceries. This is the same for the word  wad-er, swead-er, bed-er. If you'd like to know  

Biraz yiyecek almam gerek. Bu, wad-er, swad-er, bed-er kelimesi için aynıdır.

some other concepts about how to use an American  accent, you can click on this video up here. We go  

Amerikan aksanının nasıl kullanılacağıyla ilgili diğer bazı kavramları öğrenmek isterseniz , buradaki videoyu tıklayabilirsiniz.

into depth into five specific things that you can  do to sound more like an American English speaker. 

Daha çok Amerikan İngilizcesi konuşan biri gibi konuşmak için yapabileceğiniz beş şeyi derinlemesine inceliyoruz.

So let's say that sentence together. I gotta  buy some groceries. You gotta chew with your  

O halde bu cümleyi birlikte söyleyelim. Biraz yiyecek almam gerekiyor.

mouth closed. It's considered polite. He's  gotta wake up early. He's gotta. Let's see  

Ağzın kapalıyken çiğnemelisin. Kibar sayılır. Erken kalkması gerekiyor. Yapmalı. Bakalım

if we can make these sentences negative. Can  you say, I don't gotta buy some groceries?  

bu cümleleri olumsuz yapabilir miyiz. Bakkaliye almama gerek yok diyebilir misin?

Some people say this, but it's not considered  proper English, so I don't recommend using this.  

Bazı insanlar bunu söylüyor, ancak uygun İngilizce olarak kabul edilmiyor, bu yüzden bunu kullanmanızı önermiyorum.

Instead, when you want to use gotta in the  negative form, we need to use, need to use,  

Bunun yerine,gott'u olumsuz biçimde kullanmak istediğinizde, need kelimesini kullanmamız, need kullanmamız gerekir

the word need. I don't need to buy some groceries.  You don't need to chew with your mouth closed.  

. Bakkaliye almama gerek yok. Ağzınız kapalıyken çiğnemenize gerek yok.

Maybe because there's no one else in the room so  they don't care. He doesn't need to wake up early. 

Belki de odada başka kimse olmadığı için umursamıyorlar. Erken kalkmasına gerek yok.

Let's go on to one final bonus reduction. My  question for you is what are you doing right now?  

Son bir ikramiye indirimine geçelim. Size sorum şu: Şu anda ne yapıyorsunuz? Bu dersi

What are you doing right now as you're watching  this lesson? You might say, I'm trying to  

izlerken şu anda ne yapıyorsunuz ? Telaffuzumu geliştirmeye çalışıyorum diyebilirsiniz

improve my pronunciation. I'm trying to improve  my pronunciation. Is this the fastest way to  

. Telaffuzumu geliştirmeye çalışıyorum . Bu cümleyi   söylemenin en hızlı yolu bu mu

say this sentence? No, no, nope. You can  say, I'm tryna improve my pronunciation.  

? Hayır, hayır, hayır. Telaffuzumu geliştirmeye çalışıyorum diyebilirsiniz.

I'm tryna improve my pronunciation. Let's review some of those concepts we  

Telaffuzumu geliştirmeye çalışıyorum. Bu azalmaya ne olduğunu anlamak için bahsettiğimiz bazı kavramları gözden geçirelim

talked about to figure out what is happening with  this reduction. The word to is going to change to  

. to kelimesi   a olarak değişecektir

a. Tryna, a. But why is there an N added here? You  might notice that with gonna and want to, we've  

. Tryna, A. Ama neden buraya bir N eklendi? Will ve want to

added an N and it just sounds and feels a  little bit more natural to link those together.  

ifadelerine bir N eklediğimizi ve bunları birbirine bağlamanın kulağa biraz daha doğal geldiğini fark etmişsinizdir.

I'm tryna improve my pronunciation. You can't  say I'm trya, I'm trya. It doesn't feel and  

Telaffuzumu geliştirmeye çalışıyorum. Deniyorum diyemezsiniz, deniyorum. Pürüzsüz bir his ve

sound as smooth. So we need to say, I'm tryna  improve my pronunciation. This is definitely  

ses vermez. Bu yüzden telaffuzumu geliştirmeye çalışıyorum demeliyiz. Bu kesinlikle

for fast English. So if you're speaking slowly  or kind of thinking about what you're saying,  

hızlı İngilizce içindir. Bu nedenle, yavaş veya söyledikleriniz hakkında biraz düşünüyorsanız

it's best to use the full expression,  I'm trying to improve my pronunciation. 

tam ifadeyi kullanmak en iyisidir. Telaffuzumu geliştirmeye çalışıyorum.

In fact, that's the same for all of these  reductions. If you need to speak slowly or you're  

Aslında bu, tüm bu azalmalar için aynıdır . Yavaş konuşmanız gerekiyorsa veya

not sure what you're going to say, you're taking  your time, make sure to use the full expression.  

ne söyleyeceğinizden emin değilseniz, zamanınızı alıyorsanız, tam ifadeyi kullandığınızdan emin olun.

You don't want to say, I'm gonna. It's best to  say, I'm going to. It feels more natural if you're  

Söylemek istemiyorsan, söyleyeceğim. Yapacağım demek en iyisidir.

speaking slowly to not use the reduction, because  the purpose of these reductions is to speak fast. 

Yavaş konuşuyorsanız kısaltmayı kullanmamak daha doğaldır çünkü bu kısaltmaların amacı hızlı konuşmaktır.

So let's practice with tryna. Can you say  these sentences with me? I'm tryna improve  

Öyleyse hadi tryna ile pratik yapalım. Bu cümleleri benimle söyler misin? Telaffuzumu   geliştirmeye çalışıyorum

my pronunciation. She's tryna take a nap. Do you  see how all of those words are linked together?  

. Biraz kestirmeye çalışıyor. Tüm bu kelimelerin nasıl birbirine bağlı olduğunu görüyor musunuz? Almaya

Tryna take, tryna take a nap. She's tryna take a  nap. They're tryna find their dog. They're tryna  

çalışıyorum, kestirmeye çalışıyorum. Şekerleme yapmaya çalışıyor . Köpeklerini bulmaya çalışıyorlar.

find their dog. When you use these reductions,  it's great to link the words together quickly.  

Köpeklerini   bulmaya çalışıyorlar. Bu kısaltmaları kullandığınızda, kelimeleri hızlı bir şekilde birbirine bağlamak harikadır.

Let's make these sentences negative.  I'm not tryna improve my pronunciation.  

Bu cümleleri olumsuz yapalım. Telaffuzumu geliştirmeye çalışmıyorum.

Okay. She's not tryna take a nap. They're not  tryna find their dog because he's right there. 

Tamam aşkım. Şekerleme yapmaya çalışmıyor. Tam orada olduğu için köpeklerini bulmaya çalışmıyorlar.

All right, did you get some pronunciation practice  during this lesson? I hope so. Let's do a quick  

Pekala, bu ders sırasında biraz telaffuz pratiği yaptın mı ? Umarım. Hızlı bir

review. And I'd like you to say these sentences  out loud to practice your pronunciation and  

inceleme yapalım. Telaffuz alıştırması yapmak ve

practice these natural reductions. I'm gonna study  English every day. I wanna improve my speaking  

bu doğal kısaltmaları uygulamak için bu cümleleri yüksek sesle söylemeni istiyorum. Her gün İngilizce çalışacağım. Konuşma   becerilerimi geliştirmek istiyorum

skills. I hafta practice with Vanessa. I gotta  remember these tips. I'm tryna use them right now. 

. Vanessa ile pratik yapacağım. Bu ipuçlarını hatırlamalıyım. Şu anda onları kullanmaya çalışıyorum.

My first tip for speaking fast English is  to use contractions. What are contractions?  

Hızlı İngilizce konuşmak için ilk ipucum kısaltmaları kullanmaktır. Kasılmalar nedir?

They're when you put two words together. I'd  like to go is I would like to go. He's busy.  

İki kelimeyi bir araya getirdiğinizde. Gitmek istiyorum, gitmek istiyorum. O meşgul.

He is busy. What're you doing? What are you doing?  If you'd like some tips about how to pronounce  

O meşgul. Ne yapıyorsun? Ne yapıyorsun? 81 kısaltmasının nasıl telaffuz edileceğine dair bazı ipuçları istiyorsanız

81 contractions, I made a video about  that up here to help your pronunciation.  

, telaffuzunuza yardımcı olmak için burada bununla ilgili bir video hazırladım.

But this first tip is the most simple. We'll  talk about some more difficult tips later.  

Ancak bu ilk ipucu en basit olanıdır. Daha zor ipuçları hakkında daha sonra konuşacağız.

And it's an easy way to speak quickly.  I'd like to go. I would like to go. Do  

Ve hızlı konuşmanın kolay bir yolu. Gitmek isterim. Gitmek istiyorum. Son D hariç,   kelimedeki tüm sesleri

you see how we can speak quicker because we're  cutting off all of the sounds in the word would,  

kestiğimiz için nasıl daha hızlı konuşabileceğimizi görüyor musunuz?

except for that final D. I'd like to go. Great. Let's go onto the second tip. My second  

Gitmek istiyorum. Harika. Gelelim ikinci ipucuna.

tip for speaking fast English is to reduce these  four common verbs. Gonna, wanna, gotta, hafta.  

Hızlı İngilizce konuşmak için ikinci ipucum, bu yaygın fiilleri azaltmaktır. Olacak, istiyorum, lazım, hafta.

I'm gonna study English means I'm going to study  English. That word to simply becomes a. I'm gonna  

İngilizce çalışacağım, İngilizce çalışacağım anlamına gelir . Bu kelime basitçe a olur.

study English. Or you might say, I wanna  study English. Here, we're changing  

İngilizce çalışacağım. Veya İngilizce çalışmak istiyorum diyebilirsiniz. Burada,

want to, to wanna. Again, the word to changes to  a. I wanna study English. Or maybe you would say,  

want to, want olarak değiştiriyoruz. Yine to kelimesi a olarak değişir . İngilizce çalışmak istiyorum. Ya da belki,

I gotta study English. Here, we have a  longer verb. I have got to study English  

İngilizce çalışmalıyım diyebilirsiniz. Burada daha uzun bir fiilimiz var. İngilizce çalışmalıyım

becomes I gotta. I gotta study English. And  then you might say, I hafta study English.  

zorundayım. İngilizce çalışmalıyım. Ve sonra, İngilizce çalışmam haftalarca diyebilirsiniz.

Have to. Here again, to changes to a. I  hafta study English. Can you say these  

Zorunda. Burada tekrar, a olarak değişir. Haftada İngilizce çalışıyorum. Bunları   benimle söyler misin

with me? I'm gonna study English. I wanna  study English. I gotta study English. I haf. 

? İngilizce çalışacağım. İngilizce öğrenmek istiyorum. İngilizce çalışmalıyım. ben haf.

Ta study English. Beautiful  sentences and it's so fast. 

İngilizce çalış. Güzel cümleler ve çok hızlı.

My third tip for speaking fast English is  to reduce the word you when you're asking a  

Hızlı İngilizce konuşmak için üçüncü ipucum, soru sorarken sen kelimesini azaltmaktır

question. We're going to talk about three common  question words. And unfortunately, the word you  

. Sık kullanılan üç soru sözcüğü hakkında konuşacağız. Ve ne yazık ki, siz   kelimesi

reduces in a different way for each question.  So listen carefully and let's check it out. The  

her soru için farklı bir şekilde azalmaktadır. Bu yüzden dikkatlice dinleyin ve kontrol edelim.

first question word is what. How can we reduce the  question, what are you doing? What are you doing?  

İlk soru kelimesi nedir? Soruyu nasıl azaltabiliriz , ne yapıyorsun? Ne yapıyorsun?

We could reduce this to say whatcha doing?  Whatcha. Whatcha. It sounds like a C-H sound here.  

Ne yapıyorsun demek için bunu azaltabiliriz. naber. naber. Burada bir C-H sesi gibi geliyor.

And actually, we've cut out completely the word  are. And the word you just becomes cha. Whatcha  

Ve aslında, ar kelimesini tamamen çıkardık . Ve sen kelimesi sadece cha olur. Ne

doing?. You might notice too, extra tip, at the  end of the word doing, that G also gets cut out.  

yapıyorsun?. Ayrıca, ekstra ipucu, yapmak kelimesinin sonunda G'nin de kesildiğini fark edebilirsiniz.

Whatcha doin'? Whatcha doin'?. So I end that word  with an N. Whatcha doin'? Whatcha doin'? Oh, I'm  

ne yapıyorsun Ne yapıyorsun? Bu yüzden bu kelimeyi N ile bitiriyorum. Ne yapıyorsun? ne yapıyorsun Oh,

teaching an English lesson. Oh, I'm studying  English. I'm going to sleep. Whatcha doin'?  

İngilizce dersi veriyorum. Oh, İngilizce çalışıyorum. Yatmaya gidiyorum. ne yapıyorsun

Whatcha doin'? Whatcha, whatcha doin'? Let's talk about the second W-H question.  

ne yapıyorsun Ne yapıyorsun, ne yapıyorsun? İkinci W-H sorusu hakkında konuşalım.

Where are you going? Whereya goin? Do you  notice the same thing happening here with that  

Nereye gidiyorsun? Nereye gidiyorsun? Sondaki   ING ile aynı şeyin burada olduğunu fark ettiniz mi

ING at the end? Whereya goin'? It  ends with an N. What is happening with  

? Nereye gidiyorsun? N ile biter. Sen kelimesine ne oluyor

the word you? Whereya? We just changed it to ya.  Ya. Not you, but Y-A. Whereya goin'?. And again,  

? Neredesin? Sadece sana değiştirdik. evet Sen değil, Y-A. Nereye gidiyorsun? Ve yine,

we cut out R. Where are you going? Whereya  goin'? Whereya goin'? Whereya goin'? 

R'yi çıkarıyoruz. Nereye gidiyorsun? Nereye gidiyorsun? Nereye gidiyorsun? Nereye gidiyorsun?

What about if you wanted to ask a polite question?  Would you help me? Maybe you need some help in  

Kibar bir soru sormak istersen ne olur? Bana yardım eder misin? Belki ofiste biraz yardıma ihtiyacınız vardır

the office. You might ask this lovely question,  would you help me? But if you want to say it fast,  

. Bu güzel soruyu sorabilirsiniz, bana yardımcı olur musunuz? Ama hızlı bir şekilde söylemek istersen,

you could say, wouldja you help me? Wouldja  help me? Wouldja help me? Wouldja. Ja.  

bana yardım eder misin diyebilirsin. Bana yardım eder misin? Bana yardım eder misin? Keşke. Ja. Daha önce

Instead of a ch sound like we talked  about before, whatcha doing, here instead  

konuştuğumuz gibi bir ch sesi yerine , ne yapıyorsun, burada bunun yerine

we are going to say ja. Wouldja help  me? Can you say that with me? Wouldja.  

ja diyeceğiz. Bana yardım eder misin ? Bunu benimle söyler misin? Keşke.

Wouldja help me? Would you help me becomes  wouldja. Wouldja help me? Wouldja help me, please? 

Bana yardım eder misin? Donja olmama yardım eder misin? Bana yardım eder misin? Bana yardım eder misin lütfen?

Tips number four, five, and six include cutting  off sounds. These are a little bit more tricky  

Dört, beş ve altıncı ipuçları, sesleri kesmeyi içerir. Bunlar biraz daha aldatıcıdır   bu

so let's pay attention carefully. Tip number  four for speaking fast English is to cut off  

yüzden dikkatli olalım. Hızlı İngilizce konuşmak için dördüncü ipucu,

the T at the end of words. Ooh, what about this  sentence? I go out every night. I go ou' every  

kelimelerin sonundaki T'yi kesmektir. Peki ya bu cümle? Her gece dışarı çıkarım. Her gece dışarı çıkıyorum

nigh'. Do you hear I go out every night? No.  Instead, your tongue is at the top of your mouth.  

. Her gece dışarı çıktığımı duydun mu? Hayır. Bunun yerine diliniz ağzınızın üst kısmındadır.

You're about to make the T sound, but no air  goes through. So it's just stopped at the top of  

T sesi çıkarmak üzeresiniz, ancak hava geçmiyor. Yani ağzınızın üst kısmında durmuş durumda

your mouth. I go ou' every nigh'. I go ou' every  nigh'. If you would like to know some more common  

. Her gece giderim. Her gece dışarı çıkıyorum .

sentences in English that use this, we use this  all the time, but you can check out this video  

Bunu kullanan İngilizce'de daha yaygın   cümleler öğrenmek isterseniz, bunu her zaman kullanırız, ancak İngilizce'de

I made up here about how to pronounce the most  common sentences in English. I go ou' every nigh'.  

en yaygın  cümlelerin nasıl telaffuz edileceği hakkında burada oluşturduğum bu videoya göz atabilirsiniz . Her gece giderim.

Can you say that with me? I go ou' every nigh'. Tip number five for fast English is to cut off the  

Bunu benimle söyler misin? Her gece giderim. Hızlı İngilizce için beşinci ipucu,

letter D at the end of words. Let's check out this  sample sentence. I found a blue and white card.  

kelimelerin sonundaki D harfini kesmektir. Bu örnek cümleyi inceleyelim. Mavi beyaz bir kart buldum.

I foun' a blue an' white car'. I foun' a blue an'  white car'. Hmm. Maybe you foun' a blue an' white  

Mavi ve beyaz bir araba buldum. 'Mavi ve beyaz bir araba' buldum. Hmm. Belki sokakta 'mavi ve beyaz bir

car' on the street and it was a birthday card that  someone just threw out their window. I foun' a  

araba' buldunuz ve bu, birisinin az önce pencereden attığı bir doğum günü kartıydı.

blue an' white car'. I foun'. The word ends in the  letter N. I foun' a blue an' white. Here the word  

Mavi ve beyaz bir araba buldum. Buldum'. Kelime N harfiyle biter. Mavi ve beyaz buldum. Burada   ve kelimesi

and is being reduced. Just cut off that final  D sound. I foun' a blue an' white car'. Car'. 

azaltılmaktadır. Son D sesini kesin. Mavi ve beyaz bir araba buldum. Araba'.

This is a little bit different than the word car.  I drive a car. Because your mouth is making the  

Bu, araba kelimesinden biraz farklıdır. Ben araba sürüyorum. Çünkü ağzınız

shape of that D sound, but it's not making the  vibrations happening. You're not actually making  

o D sesinin  şeklini yapıyor, ancak meydana gelen titreşimleri yapmıyor. Aslında

a D sound, but your mouth is making that shape.  Car'. Car'. My tongue is flat against the roof of  

bir D sesi yapmıyorsunuz, ancak ağzınız bu şekli alıyor. Araba'. Araba'. Dilim

my mouth to make the D, but it's not coming out.  Car', car'. Can you say that sentence with me?  

D yapmak için ağzımın çatısında düz ama dışarı çıkmıyor. Araba araba'. Bu cümleyi benimle birlikte söyler misin?

I foun' a blue an' white car'. I foun' a blue  an' white car'. I foun' a blue an' white car'. 

Mavi ve beyaz bir araba buldum. Mavi ve beyaz bir araba buldum. Mavi ve beyaz bir araba buldum.

My sixth tip for speaking fast English is quite  advanced. It is to cut off the first sounds with  

Hızlı İngilizce konuşmak için altıncı ipucum oldukça gelişmiş. İlk sesleri

a few pronouns. Him, his, her, and them. Let's  look at a couple sample sentences. I think he's  

birkaç zamirle kesmektir. O, onun, o ve onlar. Birkaç örnek cümleye bakalım. Bence o

right. I think 'e's right. I think 'e's right.  There's no H happening here. I think 'e, think 'e.  

haklı. Bence haklı. Bence haklı. Burada H olayı yok. Düşünüyorum, düşünüyorum. Kulağa

Kind of sounds like you're saying thinky. I  think 'e's right. Do you notice too at the end  

düşünceli diyorsun gibi geliyor. Bence haklı.

of the word right, there's no T sound. I think  'e's righ'. I think 'e's righ'. I think 'e's  

Sağdaki kelimenin sonunda hiç T sesi olmadığını fark ettiniz mi? Bence 'e doğru'. Bence 'e doğru'. Bence "e

righ'. We do this all the time. Let's go on to another pronoun. It's 'is turn.  

doğru". Bunu her zaman yapıyoruz. Diğer zamirlere geçelim. Sıra geldi. Sıra sende

It's 'er turn. It's his turn. It's her turn. This  one's a little bit weird, isn't it? The H at the  

. Onun sırası. Sıra ona geldi. Bu  biraz tuhaf, değil mi?

beginning of his and her is cut off. We don't do  this all the time, but it does happen often enough  

Onun ve onun başındaki H kesilir. Bunu her zaman yapmıyoruz, ancak

that you want to make sure you can understand when  native English speakers are using it, and also so  

anadili İngilizce olan kişiler tarafından kullanıldığında anladığınızdan emin olmak ve ayrıca

that you can use it yourself. It's 'er turn. It's  'er turn. It's 'is turn. 'Is turn. It's 'is turn.  

kendi başınıza kullanabilmek için yeterince sık oluyor. Sıra sende. Sıra sende . Sıra geldi. Sıra geldi. Sıra geldi.

It's 'is turn. We're not saying it's his turn.  It's 'is turn. It's 'is turn. It's 'er turn.  

Sıra geldi. Sıra onda demiyoruz. Sıra geldi. Sıra geldi. Sıra sende. Sıra sende

It's 'er turn. It's 'er turn. Great. What about the word them? I listen to  

. Sıra sende. Harika. Peki ya onlar kelimesi?

'em. I listen to 'em. 'Em. The word them has  the T-H cut out. And instead you're saying  

Onları dinliyorum. Onları dinliyorum. Onlar. Onlar kelimesinde T-H kesilmiştir. Ve bunun yerine

'em. 'Em. I listen to 'em. Maybe if someone asks  about some music that you like, you might say,  

'em' diyorsunuz. Onlar. Onları dinliyorum. Belki biri sevdiğiniz bir müzik hakkında soru sorarsa

"Oh yeah, I listen to 'em." I listen to 'em.  'Em. I listen to 'em. This is quite casual  

"Ah evet, dinliyorum" diyebilirsiniz. Onları dinliyorum. Onlar. Onları dinliyorum. Bu oldukça sıradan

and we use it a lot in daily conversation.  I listen to 'em. Can you say that with me?  

ve günlük konuşmalarda çokça kullanırız. Onları dinliyorum. Bunu benimle söyler misin?

I listen to 'em. 'Em. So we need to reduce some  pronouns as we're speaking. Him, his, her, them. 

Onları dinliyorum. Onlar. Bu nedenle, konuşurken bazı zamirleri azaltmamız gerekiyor . O, onun, o, onlar.

My seventh tip for speaking fast English  is specific to American English. It is to  

Hızlı İngilizce konuşmaya ilişkin yedinci ipucum, Amerikan İngilizcesine özeldir.

change a T sound to a D sound. You might have  noticed that we've done a lot with Ts and Ds,  

Bir T sesini D sesi olarak değiştirmektir. T'ler ve D'ler ile çok şey yaptığımızı,

cutting them off at the end of words. And here  we're changing them for each other. So when we  

kelimelerin sonunda onları kestiğimizi fark etmiş olabilirsiniz. Ve burada bunları birbirimiz için değiştiriyoruz. Öyleyse,

say a word, like the word bed-er, wad-er, do  you hear better, water? No. In American English,  

bed-er, wa-er kelimesi gibi bir kelime söylediğimizde, daha iyi duyuyor musunuz, su? Hayır. Amerikan İngilizcesinde,

a T that's between two vowel sounds, it doesn't  always have to be a vowel, but between two vowel  

iki sesli harf arasında bulunan bir T, her zaman bir sesli harf olmak zorunda değildir, ancak iki ünlü

sounds is going to change to a D. Bed-er. Wad-er. Let's look at a sample sentence.  

ses arasında D. Bed-er olarak değişir. Wad-er. Örnek bir cümleye bakalım.

The swead-er is better. I like wad-er. Swead-er.  Notice that T, it's between two vowels. Is bed-er.  

Swead-er daha iyi. Wad-er'i severim. Swead-er. T'nin iki sesli harf arasında olduğuna dikkat edin. Bed-er.

It's between two vowel sounds. I like wad-er. It's  also between two vowels. But what if we take it up  

İki sesli harf arasındadır. Wad-er'i severim. Aynı zamanda iki sesli harf arasındadır. Peki ya işi

a notch? These Ts in the next sample sentence are  also between vowel sounds, but it's not so clear.  

bir adım yukarı alırsak? Bir sonraki örnek cümledeki bu T'ler de sesli harfler arasındadır, ancak bu o kadar net değildir.

Put it in the desk. Pud id in the desk. We  have a lot of D sounds. Pud id in. Pud id  

Masaya koy. Pud kimliği masada. Çok fazla D sesimiz var. Pud id in. Pud id

in. What's happening with that T at the end of  the word put? Well, it's a T between two vowels,  

in. Put kelimesinin sonundaki T'ye ne oluyor ? İki ayrı kelime olmasına rağmen,   iki sesli harf arasında bir T.

even though there's two separate words. Pud  id in. And the word it is between two vowels,  

Pud  içinde. Ve kelime iki sesli harf arasındadır,

even though it's two separate words. So  I know this can be a little bit tricky,  

iki ayrı kelime olmasına rağmen. Yani bunun biraz zor olabileceğini biliyorum,

but you're going to hear native speakers use this  all the time. So make sure you can do it too. 

ancak anadili İngilizce olanların bunu her zaman kullandığını duyacaksınız. Bu yüzden sizin de yapabileceğinizden emin olun.

Can you say it with me? Pud id in. Pud id in. Pud  id in the desk. Pud id in the desk. Pud id in the  

Benimle söyler misin? Pud kimliği gir. Pud kimliği gir. Pud kimliği masada. Pud kimliği masada. Pud kimliği

desk. Pud id in the desk. Do you see how  that makes it much faster? Because instead  

masada. Pud kimliği masada. Bunun onu nasıl daha hızlı hale getirdiğini görüyor musunuz? Çünkü

of spending the time to let the air come out of  your mouth, your tongue is just tapping the top  

havanın ağzınızdan çıkmasına izin vermek için zaman harcamak yerine, diliniz

of your mouth to make a D. Pud id in. Pud id in.  Instead of put it in. It makes it a lot faster. 

D yapmak için ağzınızın üst kısmına hafifçe vuruyor. Daha hızlı.

Are you ready for a final challenge sentence?  It's going to combine so many of these seven tips,  

Son bir meydan okuma cümlesine hazır mısınız? Bu yedi ipucunun çoğunu bir araya getirecek

and it's going to challenge your mind and  your pronunciation muscles. Our sentence is,  

ve zihninizi ve telaffuz kaslarınızı zorlayacak. Cümlemiz,

I'm gonna eat his food and it'll taste great.  Whew. Pretty fast. Let's break it down. I'm gonna.  

Onun yemeğini yiyeceğim ve tadı harika olacak. Vay. Oldukça hızlı. Hadi parçalayalım. Eceğim.

I'm gonna. Remember those reductions we talked  about at the beginning of this lesson? We have  

Eceğim. Bu dersin başında bahsettiğimiz indirimleri hatırlıyor musunuz?

a contraction, I am. And then we're reducing going  to, to become gonna. I'm gonna, I'm gonna ead his.  

Bir kasılmamız var, benim. Ve sonra, gidişi olarak azaltıyoruz. Gideceğim, onunkini yiyeceğim.

Here, the final T is changing to a D. But why is it changing to a D if the  

Burada, sondaki T harfi D olarak değişiyor. Peki

next word doesn't start with a vowel? Well,  do you remember that we need to cut off the H  

sonraki kelime sesli harfle başlamıyorsa neden D olarak değişiyor? Pekala, onun kelimesi için H   harfini kesmemiz gerektiğini hatırlıyor musunuz

for the word his? So instead, it sounds like a  vowel. 'Is. Ead 'is. So let's change that T to  

? Bunun yerine sesli harf gibi ses çıkarır . 'Dır-dir. Ead'dir. O halde T'yi   D olarak değiştirelim

a D and make sure that you cut off the H. Ead 'is.  Can you say that with me, Ead 'is. Ead 'is foo'.  

ve H'yi kestiğinizden emin olun. Ead 'dır. Benimle diyebilir misin, Ead'dır. Ead 'foo'.

Foo'. What happens to that final D? We just  cut it off. Foo'. And we're cutting off the  

Foo'. Bu son D'ye ne olur? Hemen kestik. Foo'. Ve bir

next D. An' id'll taste great. Id'll.  What is happening with this contraction?  

sonraki D'yi kesiyoruz. Tadı harika olacak. Yapacağım. Bu daralmada neler oluyor?

Well, when we say the contraction, it will, we  kind of add a little U sound before the L. It  

Büzülme dediğimizde, olacak, L'nin önüne biraz U sesi ekliyoruz.

kind of sounds like U-L-L. Id'll. So here we have  two vowel sounds, even though we don't see them,  

U-L-L gibi geliyor. Yapacağım. Yani burada iki ünlü sesimiz var, onları görmesek de,

similar to before, ead 'is. So here we have id'll. Id'll tas'e.  

öncekine benzer, ead 'is. Yani burada kimliğimiz var. Tadını çıkaracağım.

Here we're cutting off the T. Grea'. And  we're cutting off the T again. Id'll tas'e  

Burada T. Grea'yı kesiyoruz. Ve yine T'yi kesiyoruz. Harika olurdu

grea'. Can we go back and say this full challenge  sentence together? Let's give it a try. I'm gonna  

. Geri dönüp bu meydan okuma cümlesini birlikte söyleyebilir miyiz? Bir deneyelim.

ead 'is foo' an' id'll tas'e grea'. So much going  on here. Let's try to say it fast. I'm gonna ead  

'Is foo' ve 'id'll tas'e grea' okuyacağım. Burada çok fazla  oluyor . Hızlıca söylemeye çalışalım. Ben

'is foo' and id'll tas'e grea'. I'm gonna ead  'is foo' an' id'll tas'e grea'. I'm gonna ead 'is  

'aptal' diyeceğim ve id'll tas'e grea'. 'Is foo' ve 'id'll tas'e grea' okuyacağım. 'İs

foo' an' id'll tas'e grea'. Whew. Great. I hope  you can say the sentence by yourself. Use those  

foo' ve 'id'll tas'e grea' diyeceğim. Vay. Harika. Umarım cümleyi kendi başınıza söyleyebilirsiniz. Bu

pronunciation muscles and challenge yourself. Congratulations on speaking real English with  

telaffuz kaslarını kullanın ve kendinize meydan okuyun.

fast, natural, reduced pronunciation. Don't  forget to click on the link in the description  

Hızlı, doğal ve azaltılmış telaffuzla   gerçek İngilizce konuştuğunuz için tebrikler.

to download the free PDF worksheet for today's  lesson. Never forget what you've learned.  

Bugünün dersinin ücretsiz PDF çalışma sayfasını indirmek için açıklamadaki bağlantıya tıklamayı unutmayın . Öğrendiklerini asla unutma.

Well, thank you so much for learning English with  me. I will see you again next Friday for a new  

Benimle İngilizce öğrendiğin için çok teşekkür ederim . Gelecek Cuma, YouTube kanalımda yeni bir   ders için tekrar görüşmek üzere

lesson here on my YouTube channel. Bye. The next step is to download the free  

. Hoşçakal. Sonraki adım,

PDF worksheet for this lesson. With this  free PDF, you will master today's lesson  

bu ders için ücretsiz   PDF çalışma sayfasını indirmektir. Bu ücretsiz PDF ile bugünün dersinde ustalaşacak

and never forget what you have learned.  You can be a confident English speaker.  

ve öğrendiklerinizi asla unutmayacaksınız. Kendine güvenen bir İngilizce konuşmacısı olabilirsiniz.

Don't forget to subscribe to my YouTube channel  for a free English lesson every Friday. Bye.

Her cuma ücretsiz İngilizce dersi için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın. Hoşçakal.