Advanced English Sounds you need to know

Vanessa: Hi.

Vanessa: Merhaba. Ben

I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.

SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa.

Ribbit, ribbit.

nervür, nervür.

Bum, bum, bum, bum, mwahaha.

Serseri, serseri, serseri, serseri, mwahaha.

What are these sounds?

Bu sesler nedir?

Let's talk about it.

Bunun hakkında konuşalım.

What sound does a duck make?

Bir ördek hangi sesi çıkarır?

Quack, quack, quack.

Vak, vak, vak.

What sound does a frustrated person make?

Sinirli bir insan hangi sesi çıkarır?

Uggh.

Ugg.

What sound does a car horn make?

Bir araba kornası nasıl bir ses çıkarır?

Beep beep.

Bip bip.

Today, you are going to level up your English skills by being able to make sounds like an

Bugün, İngilizce konuşan biri gibi sesler çıkararak İngilizce becerilerinizi geliştireceksiniz

English speaker.

.

When I lived in France, I noticed that French people said, "Tuck, tuck, tuck, tuck," for

Fransa'da yaşarken, Fransızların hareket eden şeyler için "Tık, tık, tık, tık" dediklerini fark ettim

things moving.

.

And, "Aye," for pain.

Ve acı için "Evet".

But for me, I had never used those sounds in my life.

Ama benim için, bu sesleri hayatımda hiç kullanmadım .

And to truly sound like a French speaker, I had to adopt those extra sounds into my

Ve gerçekten Fransızca konuşan biri gibi ses çıkarmak için, bu ekstra sesleri

French speaking experience.

Fransızca konuşma deneyimime uyarlamam gerekiyordu.

To truly sound like a proficient English speaker, yes, you need to have good grammar, yes, you

Gerçekten yetkin bir İngilizce konuşmacısı gibi ses çıkarmak için, evet, iyi bir dil bilgisine sahip olmanız gerekir, evet,

need to have good vocabulary skills, but there are these sounds that are not exactly words.

iyi bir kelime bilgisine sahip olmanız gerekir, ancak tam olarak sözcük olmayan bu sesler vardır.

They're just sounds that are included in our conversations as we're telling stories about

Bunlar sadece konuşmalarımıza dahil olan seslerdir, biz yaşanmış şeyler hakkında hikayeler anlatırken

things that happened, as you were reenacting things, they just come up a lot in conversations.

, siz olayları canlandırırken , konuşmalarda çokça gündeme gelirler.

So, I would like you to be able to use them as naturally as possible.

Bu yüzden, onları olabildiğince doğal bir şekilde kullanabilmenizi istiyorum.

I've separated these sounds into three categories.

Bu sesleri üç kategoriye ayırdım.

The first one is the most simple, animal sounds.

İlki en basit hayvan sesleridir.

Meow, meow.

Miyav miyav.

The second one is a little bit more difficult.

İkincisi biraz daha zor.

Sounds for things.

Şeyler için geliyor.

Ring, ring.

Ring Ring.

And the final category is the most difficult and that is a human sounds.

Ve son kategori en zor olanıdır ve bu bir insan sesidir.

Burr.

Çapak.

Let's get started.

Başlayalım.

For our first category, animal sounds, I'm going to make the sound and then I want you

İlk kategorimiz olan hayvan sesleri için, sesi çıkaracağım ve ardından bunun

to guess, quickly, which animal you think it is.

hangi hayvan olduğunu düşündüğünüzü hızlıca tahmin etmenizi istiyorum .

Let's start with the first one.

İlki ile başlayalım.

Our first animal actually has many different sounds that it makes.

İlk hayvanımızın aslında çıkardığı birçok farklı ses var.

Woof woof, ruff ruff, bark bark, haooo, grrr.

Hav hav, fırfır fırfır, kabuk kabuğu, haooo, grrr.

What animal makes all of these sounds?

Bütün bu sesleri hangi hayvan çıkarıyor?

It is the dog.

Bu köpek.

The typical sound we associate with a dog is woof woof, woof woof, woof woof.

Bir köpekle ilişkilendirdiğimiz tipik ses, hav hav, hav hav, hav hav şeklindedir.

What about the sound?

Peki ya ses?

Meow meow or hiss.

Miyav miyav mı tıs mı.

This is a cat.

Bu bir kedi.

When a cat is happy, meow.

Bir kedi mutlu olduğunda, miyav.

When a cat is angry, hiss.

Bir kedi sinirlendiğinde, tıslayın.

What about this animal?

Peki ya bu hayvan?

Tweet tweet tweet, or a bigger version, caw caw.

Tweet Tweet Tweet Tweet veya daha büyük bir versiyonu, caw caw.

This is a bird.

Bu bir kuş.

A small bird say tweet tweet tweet.

Küçük bir kuş cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl diyor.

This is similar to, you might notice it.

Bu benzer, fark edebilirsiniz.

Twitter.

Twitter.

Twitter, the social media, their logo is a bird and it's based on this sound tweet.

Twitter, sosyal medya, logoları bir kuş ve bu sesli tweet'e dayanıyor.

Tweet tweet tweet tweet is the sound of a bird and it is also the thing that you write.

Cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl

You write a tweet on Twitter.

Twitter'da bir tweet yazıyorsunuz.

So it's kind of evolved from this sound.

Yani bu sesten bir şekilde gelişti.

Or if you have a bigger bird, like a raven or a crow, it will say, caw caw.

Veya kuzgun veya karga gibi daha büyük bir kuşunuz varsa , gak gak diyecektir.

Let's go to the next one.

Bir sonrakine geçelim.

What animal says neigh or whinny?

Hangi hayvan kişniyor veya kişniyor?

It is a horse.

O bir at.

A typical sound we associate with a horse is neigh.

Bir atla ilişkilendirdiğimiz tipik bir ses kişnemedir.

And you can say, neigh.

Ve komşu diyebilirsin.

What about moo?

Peki ya moo?

It's a cow.

Bu bir inek.

Moo.

Moo.

What animal says heehaw heehaw?

Hangi hayvan ha ha ha ha ha diyor?

This lesson is very strange and very fun.

Bu ders çok garip ve çok eğlenceli.

So thank you for enjoying it with me.

Bu yüzden benimle eğlendiğin için teşekkür ederim.

It is a donkey.

Bu bir eşek.

A donkey says heehaw heehaw heehaw.

Bir eşek ha ha ha ha ha ha der.

What about oink oink, oink oink?

Peki ya oink oink, oink oink?

It is a pig.

Bu bir domuz.

Oink oink.

Domuz sesi, domuz gibi ses çıkarmak.

Sometimes we make a kind of snorting sound like associated with a pig, but if you want

Bazen bir domuzla ilişkilendirilmiş gibi bir tür horlama sesi çıkarırız , ancak

to use a word, specific word for a pig, it's just oink oink, oink oink.

bir domuz için özel bir kelime kullanmak isterseniz, o sadece oink oink, oink oink'tir.

What animal says baa baa?

Hangi hayvan mea baa diyor?

It's a sheep.

Bu bir koyun.

Bok bok bok bok bok.

[ __ ] [ __ ] [ __ ] [ __ ] [ __ ].

It's a chicken.

Bu bir tavuk.

What about a baby chicken?

Yavru tavuk ne olacak?

What does a chick say?

Bir civciv ne diyor?

Cheep cheep cheep cheep cheep.

cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl.

It's so cute.

Çok tatlı.

Cheep cheep cheep cheep.

cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl.

What about this sound?

Peki ya bu ses?

Cock-a-doodle-doo cock-a-doodle-doo.

kaka-a-karalama-doo kaka-a-karalama-doo.

This is the male chicken, the rooster.

Bu erkek tavuk, horoz.

I know that every language has a very creative way for saying a rooster sound.

Her dilin horoz sesi söylemenin çok yaratıcı bir yolu olduğunu biliyorum .

Cock-a-doodle-doo is what we say in English, but I want to know in your native language,

Cock-a-doodle-doo, İngilizce olarak söylediğimiz şeydir, ama ben sizin ana dilinizde,

what does a rooster say?

bir horozun ne dediğini bilmek istiyorum.

What about this sound?

Peki ya bu ses?

Quack quack quack quack quack.

Vak vak vak vak vak.

It's a duck.

Bu bir ördek.

Ribbit ribbit.

Kaburga kaburgası.

Not rabbit.

Tavşan değil.

Ribbit.

Ribbit.

Ribbit, ribbit, ribbit, ribbit.

nervür, nervür, nervür, nervür.

It's a frog.

Bu bir kurbağa.

Who who, who who.

Kim kim kim kim.

It's an owl.

Bu bir baykuş.

Hiss.

tıs.

This is not a cat, again.

Bu yine bir kedi değil. Bunun

Instead, it is a snake.

yerine, bir yılandır.

Sometimes we say hiss.

Bazen tıs diyoruz.

And sometimes we just say an S sound.

Ve bazen sadece bir S sesi söyleriz.

Ssssss.

sssss

Who says squeak, squeak, squeak, squeak, squeak, squeak, squeak?

Kim diyor gıcık, gıcık, gıcık, gıcık, gıcık, gıcık, gıcık?

It is a mouse probably being chased by a snake.

Muhtemelen bir yılan tarafından kovalanan bir faredir.

Hiss, squeak squeak squeak squeak.

Tıs, gıcır gıcır gıcır gıcır.

There are several animals that say roar or growl.

Kükreme veya hırıltı söyleyen birkaç hayvan var .

Those are lion, tiger, bear, and probably other variations of these animals.

Bunlar aslan, kaplan, ayı ve muhtemelen bu hayvanların diğer varyasyonlarıdır.

These kind of big, scary sounds, roar or growl.

Bu tür büyük, korkutucu sesler, kükreme veya hırıltı.

And our last animal sound is buzz.

Ve son hayvan sesimiz vızıltı.

This could be a bee or it could really be any insect.

Bu bir arı olabilir veya gerçekten herhangi bir böcek olabilir.

Sometimes we don't make such a strong buzz sound for other insects, just buzz, kind of

Bazen diğer böcekler için o kadar güçlü bir vızıltı sesi çıkarmayız, sadece vızıltı,

focusing on the Z for other insects.

diğer böcekler için Z'ye odaklanırız.

But if you're talking about a bee, it does definitely buzz.

Ama eğer bir arıdan bahsediyorsan, kesinlikle vızıldar. Bir

The next category of sounds are things.

sonraki ses kategorisi şeylerdir.

The sound that things make.

Nesnelerin çıkardığı ses.

The first one is knock, knock, knock.

Birincisi tak, tak, tak.

What is this?

Bu nedir?

Knock knock knock, or we could just make a tongue clicking sound.

Tak tak tak, ya da sadece bir dil klik sesi çıkarabiliriz.

And it is a door.

Ve bu bir kapıdır.

When you knock on a door, we also use that same verb to make the sound, knock, knock,

Bir kapıyı çaldığınızda, aynı fiili, kapıyı çalmak, vurmak,

knock.

vurmak için de kullanırız.

Honk honk, honk honk.

Korna korna, korna korna.

This is a car honking its horn, probably in traffic.

Bu muhtemelen trafikte korna çalan bir araba .

Honk honk.

korna korna.

What about beep beep, beep beep?

Peki ya bip bip, bip bip?

This could be a little car.

Bu küçük bir araba olabilir. Bu

It could be a bike, kind of horn on a bike, beep beep, coming through, but it is that

bir bisiklet olabilir, bisikletin üzerindeki bir tür korna, bip bip sesi olabilir, ama bu

idea of a little horn.

küçük bir korna fikridir.

Beep beep, beep beep.

Bip bip, bip bip.

What about ding ding ding ding?

Peki ya ding ding ding ding?

Or brrring?

Veya getirmek?

This is a bell.

Bu bir zil. Zil sesini

There are two different ways to signify the sound of a bell.

belirtmenin iki farklı yolu vardır .

Ding, ding, ding is the first one, or brrring with an emphasis on the R. That's kind of

Ding, ding, ding ilki ya da R'ye vurgu yapan brrring. Bu bir çeşit

the trill of the bell.

zil sesi.

Brrring.

Geliyorum.

Or ding ding ding, is a bell ringing.

Veya ding ding ding, zilin çalmasıdır.

What do you think of when you hear crack crack?

Crack crack duyduğunda ne düşünüyorsun?

This is something cracking, probably an egg cracking.

Bu çatlayan bir şey, muhtemelen bir yumurta çatlaması.

If you are cooking with your kids and you're trying to make it more exciting.

Çocuklarınızla yemek yapıyorsanız ve bunu daha heyecanlı hale getirmeye çalışıyorsanız.

This is something that I love to do with my three-year-old son.

Bu, üç yaşındaki oğlumla yapmayı sevdiğim bir şey .

When we are cracking eggs, as we crack the egg, we'll hit it on the side of the bowl,

Yumurtaları kırarken, yumurtayı kırarken kasenin kenarına vuracağız

and I'll make that sound.

ve o sesi çıkaracağım.

Even though the egg is also making that sound, I will make this cracking sound with my voice.

Yumurta da o sesi çıkarsa da ben bu çıtırtı sesini kendi sesimle çıkaracağım.

All right.

Elbette.

There's the egg.

İşte yumurta.

And this is just a way that you can easily incorporate these sounds and you can sound

Ve bu, bu sesleri kolayca birleştirmenin bir yoludur ve bunu kullandığınızda

much more natural and like an English speaker when you use that.

çok daha doğal ve bir İngilizce konuşan gibi konuşabilirsiniz .

All right, let's go to the next one.

Pekala, bir sonrakine geçelim.

Weeoo weeoo weeoo.

Vay vay vay vay.

You might notice a lot of these sounds are repeated.

Bu seslerin birçoğunun tekrarlandığını fark edebilirsiniz .

It's either said twice or three times.

Ya iki ya da üç kez söylenir.

Weeoo weeoo.

Vay vay vay

This is a siren sound.

Bu bir siren sesidir.

It could be a firetruck.

Bir itfaiye aracı olabilir.

It could be an ambulance.

Ambulans olabilir.

It could be a police car, but it's that idea of a siren.

Bir polis arabası olabilir, ama bu bir siren fikri.

Weeoo weeoo.

Vay vay vay

Bom bom bom bom bom bom bom bom.

Bom bom bom bom bom bom bom.

This is a drum.

Bu bir davul.

Bom bom bom bom bom bom.

Bom bom bom bom bom bom.

But if we make this a little bit lower, bom bom.

Ama bunu biraz daha düşürürsek, bom bom.

It's the sound of a gong.

Bu bir gong sesi.

A gong is a deeper sounding, kind of like a drum, a deeper sounding instrument, but

Bir gong daha derin bir sestir, bir tür davul gibidir, daha derin bir sese sahip bir enstrümandır, ama

it has that same word, that same sound, bom, but at a different tone.

aynı kelimeye, aynı sese sahiptir, bom, ama farklı bir tonda.

What about tick tock tick tock?

Peki ya tik tak tik tak?

This is a clock.

Bu bir saat.

The sound of the clock makes.

Saatin sesi geliyor.

Tick tock tick tock.

Tik tak tik tak.

Do you have a clock that makes the sound in your house?

Evinizde ses çıkaran bir saatiniz var mı ?

I think it's becoming increasingly more common to have digital clocks, but in our house we

Sanırım dijital saatlere sahip olmak giderek daha yaygın hale geliyor, ancak evimizde

do have a face clock and it makes this ticking sound.

bir yüz saatimiz var ve bu tik tak sesini çıkarıyor.

Tick tock, tick tock, tick tock.

Tik tak, tik tak, tik tak.

The final sound in the thing category is boink boink or bonk bonk.

Şey kategorisindeki son ses, boink boink veya bonk bonk'tur.

What is that?

Bu nedir?

That is a ball bouncing.

Yani zıplayan bir top.

Boink boink boink.

küt küt küt.

Sometimes we also say bouncy, bouncy, bouncy.

Bazen biz de zıplar, zıplar, zıplar deriz.

When my son wants to throw a ball in our house, if it's a rainy day, there is a safe place

Oğlum evimizde top atmak istediğinde, yağmurlu bir günde bunu yapabileceği güvenli bir yer var

to do this.

. Yatak

We close all of the doors to the bedroom, the bathroom, the office, and there is a hallway

odasına, banyoya, ofise giden tüm kapıları kapatıyoruz ve

with nothing to break.

kırılacak hiçbir şeyin olmadığı bir koridor var.

So he can throw kind of like a light ball, usually with us, it's kind of a fun time.

Bu yüzden hafif bir top gibi fırlatabilir, genellikle bizimle, bu biraz eğlenceli bir zaman.

We throw the ball, he chases it, kind of like a dog, but it's a fun time.

Topu atıyoruz, o da köpek gibi kovalıyor ama bu eğlenceli bir zaman.

And as the ball bounces, sometimes we say bouncy, bouncy, bouncy, or boink boink bonk

Ve top zıplarken, duvara çarptığında bazen zıplar, zıplar, zıplar veya zıplar, zıplar,

bonk as it hits the wall.

zıplar deriz.

So this is kind of the sound of a ball bouncing.

Yani bu bir tür zıplayan topun sesi.

Our final category are sounds that humans make.

Son kategorimiz, insanların çıkardığı seslerdir.

Sometimes these are sounds to signify our emotions and how we're feeling.

Bazen bunlar duygularımızı ve nasıl hissettiğimizi ifade eden seslerdir.

So this is key to be able to understand these.

Yani bu, bunları anlayabilmek için anahtardır.

You can also see someone's facial expressions, usually, unless you're talking on the phone,

Ayrıca, genellikle telefonda konuşmadığınız sürece, birinin

to be able to link with the sounds that they're making.

çıkardığı seslerle bağlantı kurabilmek için yüz ifadelerini de görebilirsiniz .

I think these sounds are slightly different in each language.

Bence bu sesler her dilde biraz farklı.

So by upping your game, leveling up your English and using the same sounds that English speakers

Böylece oyununuzu geliştirerek, İngilizce seviyenizi yükselterek ve İngilizce konuşanların kullandığı sesleri kullanarak

use, you will just be able to be more completely fluent in English.

, İngilizcede tamamen daha akıcı hale gelebileceksiniz.

All right.

Elbette.

Let's start with the first human sound.

İlk insan sesiyle başlayalım.

Achoo.

Ahoo.

This is sneezing.

Bu hapşırma.

Achoo achoo.

Ahoo ahoo.

Shh.

Şşş.

Quiet.

Sessizlik.

Shh.

Şşş.

Notice that there's no other sound here.

Burada başka ses olmadığına dikkat edin.

There's no T. There's no C. I know some other countries say shh with a T at the beginning.

T yok. C yok. Diğer bazı ülkelerin başında T ile şşş dediğini biliyorum.

Some make it a little bit stronger of shh sound.

Bazıları shh sesini biraz daha güçlü hale getirir .

Shh.

Şşş.

But in English, it's just S H. Shh.

Ama İngilizce'de sadece S H. Shh.

Shh.

Şşş. Bebeğimin uykuya dalmasına

I make this sound all the time as I'm helping my baby fall asleep.

yardım ederken bu sesi her zaman çıkarıyorum .

Shh shh shh.

Şşşşşşşşşşş

Talking about babies, what is waa waa?

Bebeklerden bahsetmişken, waa waa nedir?

This is a baby crying, a baby who's not happy.

Bu ağlayan bir bebek, mutlu olmayan bir bebek.

But what about a baby who is happy?

Peki ya mutlu bir bebek?

They might say goo goo gah gah.

Goo goo gah gah diyebilirler.

This is as a baby is learning different sounds of its native language.

Bu, bir bebeğin anadilindeki farklı sesleri öğrenmesi gibidir .

They aren't really making words, but they're just making different sounds.

Gerçekten kelime yapmıyorlar, sadece farklı sesler çıkarıyorlar.

We might say, Oh, goo goo gah gah and we're imitating what the baby is doing, that is

Oh, goo goo gah gah diyebiliriz ve bebeğin yaptıklarını taklit ediyoruz,

what babies say.

bebekler böyle söyler.

They say goo goo gah gah.

Goo goo gah gah derler.

Even if they're saying other sounds, that is the expression we use, the sound that we

Başka sesler söylüyor olsalar bile, kullandığımız ifade bu,

use to talk about a baby practicing language.

dil alıştırması yapan bir bebek hakkında konuşurken kullandığımız ses.

Blah, blah, blah, blah, blah, blah.

bla, bla, bla, bla, bla, bla.

This is just talking.

Bu sadece konuşuyor.

When people are talking, we say, blah, blah, blah, blah, blah, blah, blah, blah, blah.

İnsanlar konuşurken, blah, blah, blah, blah, blah , blah, blah, blah, blah deriz.

What about la la la?

Ya la la la?

This is singing, to signify singing.

Bu, şarkı söylemeyi belirtmek için şarkı söylüyor.

We sometimes just use the sounds la la la.

Bazen sadece la la la seslerini kullanırız.

La la la.

La la la.

If I went ahem, what would that mean to you?

Öhm olsaydım, bu senin için ne anlama gelirdi?

If I walked up behind you and I said ahem, in English, this would feel a little uncomfortable

Arkanıza geçip İngilizce ahem dersem , bu biraz rahatsız edici olur

because it's a way to get someone's attention and it's usually kind of strong, like ahem.

çünkü bu birinin dikkatini çekmenin bir yoludur ve genellikle biraz güçlüdür, ahem gibi.

I heard that you were talking about me, but I wanted you to know I'm here.

Benim hakkımda konuştuğunu duydum ama burada olduğumu bilmeni istedim.

Ahem.

Ahem.

Look around, stop talking about me because I'm here.

Etrafına bak, benim hakkımda konuşmayı bırak çünkü ben buradayım.

So we would say, ahem, ahem, and you kind of clear your throat.

Biz de ahem, ahem derdik ve bir nevi boğazınızı temizlersiniz.

That's the term used for ahem.

Bu ahem için kullanılan terimdir.

You're trying to clear your throat, but you're saying the word, ahem, at the same time.

Boğazını temizlemeye çalışıyorsun ama aynı zamanda ahem kelimesini de söylüyorsun.

ahem, I'm here, a little uncomfortable.

ahem, buradayım, biraz rahatsızım.

Burr.

Çapak. Burada

You can see from my face and my hand motions here.

yüzümden ve el hareketlerimden görebilirsiniz .

Burr.

Çapak.

I am cold.

Üşüdüm.

Burr.

Çapak.

Slurp.

Slurp. Bir seferde

It's the sound of ingesting a lot of liquid at one time.

çok fazla sıvı almanın sesi .

It could be from a water bottle.

Su şişesinden olabilir.

It could be from a soup bowl, but we use that kind of strange tongue sound, which is slurp.

Bir çorba kasesinden gelebilir, ama biz bu tür garip dil ​​sesleri kullanırız, bu da höpürtü sesidir.

But this is the sound we make to talk about drinking a lot of liquid.

Ama bu, çok sıvı içmekten bahsederken çıkardığımız ses.

Or if you are, for example, trying to drink a whole beer at one time, you're trying to

Veya örneğin, bir seferde bütün bir birayı içmeye çalışıyorsanız,

chug the beer.

birayı içmeye çalışıyorsunuzdur. Tık

We might say glug, glug, glug, glug, glug, glug, glug, glug, glug, glug, glug.

tık, tık, tık, tık, tık, tık, tık , tık, tık, tık, tık, tık diyebiliriz.

And it kind of is imitating the sound of your throat.

Ve bir nevi boğazınızın sesini taklit ediyor .

Glug, glug, glug, glug, glug.

tık, tık, tık, tık, tık, tık.

Humm.

Hımm.

This is thinking.

Bu düşünmektir.

Humm.

Hımm.

Ahh, eek.

Ahh, eek.

I'm scared.

Korkuyorum.

Ahh, eek.

Ahh, eek.

Ooh.

Ah.

I'm amazed.

Şaşırdım.

As you're watching fireworks, you will often hear people say this.

Havai fişekleri izlerken insanların bunu söylediğini sık sık duyarsınız.

Ooo, ahh, ooo, ahh.

Ooo, ahh, ooo, ahh.

Ha ha ha ha ha.

Ha ha ha ha ha.

This is laughing.

Bu gülüyor.

It is of course slowed down and simplified.

Elbette yavaşlatılmış ve basitleştirilmiştir.

But if someone says something that's a little funny and it's maybe not hilarious, but you

Ama birisi biraz komik bir şey söylerse ve bu komik olmayabilir ama siz

want to show that you're laughing.

güldüğünüzü göstermek istersiniz.

You might exaggerate and say, ha ha ha ha ha ha ha ha.

Abartıp, ha ha ha ha ha ha ha ha diyebilirsiniz.

On the other hand, what if I said mwahaha mwahaha?

Öte yandan, ya mwahaha mwahaha dersem? Dünyayı ele geçirmek için

You might think that I was hatching a plot to take over the world.

bir komplo kurduğumu düşünebilirsiniz .

Mwahaha.This is an evil laugh.

Mwahaha.Bu kötü bir kahkaha.

So sometimes in movies you might see the evil character say mwahaha.

Yani bazen filmlerde kötü karakterin mwahaha dediğini görebilirsiniz.

Uggh.

Ugg.

What kind of emotion am I feeling?

Ne tür bir duygu hissediyorum?

Uggh.

Ugg.

I am extremely frustrated.

Son derece hayal kırıklığına uğradım.

If I log onto the computer and it says your website is down.

Bilgisayarda oturum açarsam ve web sitenizin kapalı olduğunu söylerse.

That means my website is not working.

Bu, web sitemin çalışmadığı anlamına gelir.

Oh no, this is a technical nightmare.

Oh hayır, bu teknik bir kabus.

It is very frustrating.

Bu çok sinir bozucu.

I'm an English teacher.

Ben bir İngilizce öğretmeniyim.

I am not always a tech expert.

Ben her zaman bir teknoloji uzmanı değilim.

So I might say, uggh, and I need to figure out a way to solve the problem.

Bu yüzden, uggh diyebilirim ve sorunu çözmenin bir yolunu bulmam gerekiyor.

Eich, eich.

Eich, Eich.

I don't really even know how to write this.

Bunu nasıl yazacağımı gerçekten bilmiyorum.

This is my best attempt.

Bu benim en iyi girişimim.

But what happens if I say eich?

Ama eich dersem ne olur? Bunun

What do you get the feeling that just happened?

az önce olduğu hissine ne kapılıyorsunuz?

Maybe I stepped in some dog poop.

Belki biraz köpek kakasına basmışımdır.

Maybe I just squished a caterpillar under my shoe.

Belki de ayakkabımın altında bir tırtıl ezdim .

Eich.

Eich.

It's something that's gross.

Bu iğrenç bir şey.

So you're feeling like repulsed.

Yani itilmiş gibi hissediyorsun.

Eich, eich.

Eich, Eich.

Like you don't want to be close to that thing.

Sanki o şeye yakın olmak istemiyormuşsun gibi.

Eich.

Eich.

Our final sound in this human sound category is ouch or ow.

Bu insan sesi kategorisindeki son sesimiz ouch or ow'dur.

You can kind of guess what this means, right?

Bunun ne anlama geldiğini az çok tahmin edebilirsiniz, değil mi?

Maybe you are hammering something and you hammer your finger, ow or ouch.

Belki bir şeye vuruyorsun ve parmağını vuruyorsun, ah ya da ah.

Both of these are used to talk about the sound of pain, ow or ouch.

Bunların her ikisi de acının sesi hakkında konuşmak için kullanılır , ow ya da ah.

This would be a true test of your English skills, if when you hit your finger with a

Parmağınıza bir çekiçle vurduğunuzda

hammer, if you make the English sound ouch or ow.

, İngilizceyi "uh" veya "ow" çıkarırsanız, bu, İngilizce becerilerinizin gerçek bir testi olacaktır.

Wow.

Vay.

That means that you have really immersed yourself in English, that even in a moment of pain,

Bu, kendinizi gerçekten İngilizceye kaptırdığınız, bir anlık acı anında bile

you can say ouch.

ah diyebileceğiniz anlamına gelir.

Now it is time for a little test.

Şimdi küçük bir test zamanı.

I want you to watch this conversation and to see how these sounds were integrated into

Bu konuşmayı izlemenizi ve bu seslerin konuştuklarımızla nasıl bütünleştiğini görmenizi istiyorum

what we were talking about.

.

This is just a natural way to use these sounds in your daily conversation.

Bu, günlük konuşmanızda bu sesleri kullanmanın doğal bir yoludur . Hadi

Let's watch.

izleyelim.

Did you get stuck in the traffic jam yesterday?

Dün trafik sıkışıklığına mı takıldınız?

Dan: Yeah, it was awful.

Dan: Evet, korkunçtu.

All I heard for hours was honk, honk, honk.

Saatlerce duyduğum tek şey korna, korna, korna sesiydi.

Vanessa: Yeah.

Vanessa: Evet.

I heard that there was a wreck.

Bir enkaz olduğunu duydum.

Dan: Humm.

Dan: Hımm.

I guess you're right.

Sanırım haklısın. Uzaktan

I did hear some loud sirens going weeoo weeoo off in the distance.

bazı yüksek sesli sirenlerin çoooook çoooook çaldığını duydum .

Vanessa: Yeah.

Vanessa: Evet.

I was stuck in traffic too, but I was trying to take my dog to the vet and whenever he

Ben de trafiğe takıldım ama köpeğimi veterinere götürmeye çalışıyordum ve ne zaman

heard the sirens, he kept going ruff ruff ruff ruff ruff.

sirenleri duysa sürekli ıvır zıvır fıs fıs diye bağırıyordu.

It was so annoying.

Çok can sıkıcıydı.

Dan: Uggh.

Dan: Ahh. Kulağa

That sounds awful.

korkunç geliyor.

Vanessa: Yeah.

Vanessa: Evet.

You wouldn't believe it, but the car beside mine had a box of baby chicks in the front

İnanmazsın ama yanımdaki arabanın ön koltuğunda bir kutu civciv vardı

seat.

.

I guess they just came from the store, buying them.

Sanırım mağazadan yeni geldiler ve satın aldılar .

And all I heard was cheep cheep cheep cheep cheep the whole time I was in traffic.

Ve tüm trafikte olduğum süre boyunca tek duyduğum cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıltı.

Dan: After sitting in traffic for hours, I turned

Dan: Saatlerce trafikte oturduktan sonra

my car off and fell asleep.

arabamı durdurdum ve uyuyakaldım.

Next thing I know, there's a policemen at my door saying, "Ahem, time to get going."

Sonra bildiğim bir şey var, kapımda "Öhö, gitme zamanı" diyen bir polis var.

Vanessa: Ha ha ha, I bet you woke up really fast.

Vanessa: Ha ha ha, bahse girerim çok hızlı uyanmışsındır.

Now, I have a question for you.

Şimdi size bir sorum var.

Let me know in the comments, what sound do a and a cat make in your native language?

Yorumlarda bana bildirin, bir ve bir kedi ana dilinizde nasıl bir ses çıkarır?

It is fascinating to me that we all hear the same animal sounds, but we interpret that

Hepimizin aynı hayvan seslerini duyması ama bunu

in slightly different ways.

biraz farklı şekillerde yorumlaması benim için büyüleyici.

I love learning about this from other countries.

Bunu diğer ülkelerden öğrenmeyi seviyorum.

So share with me in the comments how you say meow and woof in your native language and

O halde kendi dilinizde miyav ve havlama nasıl yapılır yorumlarda benimle paylaşın ve

let's learn from each other.

birbirimizden öğrenelim.

Thank you so much for learning English with me and I'll see you again next Friday for

Benimle İngilizce öğrendiğin için çok teşekkür ederim ve önümüzdeki Cuma

a new lesson here on this YouTube channel.

bu YouTube kanalında yeni bir ders için tekrar görüşmek üzere.

Bye.

Hoşçakal. Bir

The next step is to download my free eBook, Five Steps to Becoming a Confident English

sonraki adım, ücretsiz e-Kitabım olan Kendine Güvenen Bir İngilizce Konuşmacısı Olmak İçin Beş Adım'ı indirmek

Speaker.

.

You'll learn what you need to do to speak confidently and fluently.

Kendinden emin ve akıcı bir şekilde konuşmak için ne yapman gerektiğini öğreneceksin.

Don't forget to subscribe to my YouTube channel for more free lessons.

Daha fazla ücretsiz ders için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın.

Thanks so much.

Çok teşekkürler.

Bye.

Hoşçakal.