Understand FAST English Conversations [Advanced Listening Lesson]

Hello, hello.

Merhaba Merhaba.

Welcome to today's live English lesson, here on the Speak English with Vanessa YouTube

Speak English with Vanessa YouTube

channel.

kanalında bugünün canlı İngilizce dersine hoş geldiniz.

I'm Vanessa, thanks so much for taking time out of your busy day to study English with

Ben Vanessa, yoğun gününüzde benimle İngilizce çalışmak için zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim

me.

.

Today I have a special advanced listening lesson for you.

Bugün sizin için özel bir ileri düzey dinleme dersim var. Her şeyden önce

You're gonna be learning, first of all, how you can understand fast native English.

, anadili İngilizceyi nasıl hızlı anlayabileceğinizi öğreneceksiniz.

I know a lot of you can understand me, maybe you've been watching my English lessons for

Çoğunuzun beni anladığını biliyorum, belki uzun zamandır İngilizce derslerimi izliyorsunuz

a long time, or maybe you just joined me.

, belki de aramıza yeni katıldınız. Vanessa'yı

Have you ever thought why can I understand Vanessa, but I can't understand news reporters,

neden anlayabildiğimi ama haber muhabirlerini,

or TV broadcasters, or TV shows and movies?

TV yayıncılarını veya TV şovlarını ve filmleri anlayamadığımı hiç düşündünüz mü?

Well here I'm speaking with you.

İşte burada seninle konuşuyorum.

We're not having a quick conversation chit-chat back and forth.

Hızlı bir sohbet, karşılıklı sohbet yapmıyoruz .

The style of speaking is different.

Konuşma tarzı farklıdır. Bunu

Well I want to help you be able to understand that, because that is the key to having great

anlamanıza yardımcı olmak istiyorum , çünkü

friendships and communications in English is understanding what other people are saying.

İngilizce'de harika arkadaşlıklar ve iletişim kurmanın anahtarı, diğer insanların ne dediğini anlamaktır.

Today I'm gonna help you understand, first of all, how to understand native English speakers,

Bugün, her şeyden önce, anadili İngilizce olan insanları,

especially when they are speaking quickly.

özellikle de hızlı konuşurken nasıl anlayacağınızı anlamanıza yardımcı olacağım.

Second of all, we're gonna do it, we're gonna practice this technique together.

İkincisi, bunu yapacağız, bu tekniği birlikte uygulayacağız.

Finally, I'm gonna help you continue to study like this because today's lesson is just maybe

Son olarak, bu şekilde çalışmaya devam etmene yardım edeceğim çünkü bugünün dersi sadece belki

twenty, maybe thirty minutes ... it's good, but you need to continue, so I'll help you

yirmi, belki otuz dakika... güzel ama devam etmen gerekiyor, bu yüzden

learn at the end of this lesson how you can continue to study with this style, and improve

bu dersin sonunda nasıl yapılacağını öğrenmene yardım edeceğim. bu tarzla çalışmaya devam edebilir ve konuşmanızı geliştirerek

your speaking so that you can understand and speak like a native speaker.

anadili gibi anlayabilir ve konuşabilirsiniz. Bugün canlı yayında bana

Thank you so much for everyone whose joining me live today.

katılan herkese çok teşekkür ederim .

I see we have friends from Brazil, Dominican Republic, Kurdistan, Syria, Mexico, Myanmar.

Bakıyorum Brezilya'dan, Dominik Cumhuriyeti'nden, Kürdistan'dan, Suriye'den, Meksika'dan, Myanmar'dan arkadaşlarımız var.

Thank you so much for joining me live.

Canlı yayında bana katıldığınız için çok teşekkür ederim.

Let's talk about our first point.

İlk noktamız hakkında konuşalım.

How in the world can you understand fast native speakers?

Anadilini hızlı konuşanları nasıl anlayabilirsin ?

Maybe you've heard some tips like you should listen to English.

Belki İngilizce dinlemelisin gibi bazı ipuçları duymuşsundur .

Listen, listen, listen as much as you can.

Dinleyin, dinleyin, dinleyebildiğiniz kadar dinleyin.

Well what happens if you just watch a TV show in English 50 times?

Peki bir TV programını sadece 50 defa İngilizce izleseniz ne olur?

Will you eventually understand it?

Sonunda anlayacak mısın?

Maybe, but if you understand only 10%, after you watch it 50 times will you understand

Belki, ama sadece %10 anlasan, 50 kere izledikten sonra

100%?

%100 anlayacak mısın? Bana

It seems like it's not the most effective method to me.

en etkili yöntem değilmiş gibi geliyor .

If you watch TV shows that you feel overwhelmed by because it's just too fast, and there's

Çok hızlı olduğu ve

too much going on, we need to take it back a little bit, we need to scale down, we need

çok fazla şey olduğu için bunaldığınızı hissettiğiniz TV şovlarını izlerseniz, biraz geri almalıyız, ölçeği küçültmeliyiz, geri

to step back and shorten the material.

adım atmalı ve malzemeyi kısaltmalıyız.

Something that I often recommend to my students is if you feel overwhelmed by a big chunk

Öğrencilerime sık sık tavsiye ettiğim bir şey, eğer büyük bir malzeme yığınından bunalmış hissediyorsanız

of material, take a small piece of it.

, ondan küçük bir parça alın.

We call these bite sized chunks.

Bunlara lokma büyüklüğünde parçalar diyoruz.

Bite sized chunks means small, easily accessible pieces, and study that small piece.

Lokma büyüklüğünde parçalar, küçük, kolay erişilebilir parçalar anlamına gelir ve o küçük parçayı inceleyin.

When you analyze a small clip from a real conversation, you're getting the chance to

Gerçek bir sohbetten küçük bir klibi analiz ettiğinizde ,

see really how native speakers talk, but in a more accessible piece of information.

anadili İngilizce olanların gerçekten nasıl konuştuğunu görme şansına sahip olursunuz, ancak daha erişilebilir bir bilgi parçasında.

Just maybe one minute, maybe even thirty seconds of material.

Sadece belki bir dakika, belki otuz saniyelik bir malzeme.

That's what we're gonna do today.

Bugün yapacağımız şey bu.

We're gonna take a look at a short clip, it's only thirty seconds, you're gonna study it,

Kısa bir klibe bakacağız, sadece otuz saniye, onu çalışacak,

you're gonna listen to it, and I hope that you'll be able to understand it by the end

dinleyeceksiniz ve umarım

of this lesson.

bu dersin sonunda anlayabileceksiniz. .

So I want you to get a pen and a paper, because I want you to study today.

Bu yüzden bir kalem ve kağıt almanı istiyorum çünkü bugün çalışmanı istiyorum.

This is an active lesson.

Bu aktif bir derstir.

Make sure you are preparing, and not just watching me.

Hazırladığınızdan ve sadece beni izlemediğinizden emin olun.

Make sure you are actively participating.

Aktif olarak katıldığınızdan emin olun.

We are gonna be analyzing a short conversation for idioms, phrasal verbs, sentence structure,

Deyimler, deyimsel fiiller, cümle yapısı,

pronunciation.

telaffuz için kısa bir sohbeti analiz edeceğiz.

There's a lot of natural linking that happens, a lot of reductions that happen, and maybe

Gerçekleşen pek çok doğal bağlantı, pek çok indirgeme ve belki de

some expressions that you've never heard before.

daha önce hiç duymadığınız bazı ifadeler vardır.

We're gonna quickly study those together.

Bunları hızlıca birlikte inceleyeceğiz.

The four steps we're gonna follow today are, first of all, we're gonna listen to a fast

Bugün izleyeceğimiz dört adım, öncelikle

English conversation clip like I mentioned.

bahsettiğim gibi hızlı bir İngilizce konuşma klibi dinleyeceğiz.

Thirty seconds, twenty seconds, maybe up to a minute.

Otuz saniye, yirmi saniye, belki bir dakikaya kadar.

Then we're gonna listen to a slow version of that clip.

Sonra o klibin yavaş versiyonunu dinleyeceğiz .

This version is not a natural speed, this clip is much slower because I want you to

Bu sürüm doğal bir hız değil, bu klip çok daha yavaş çünkü

understand every single word.

her kelimeyi anlamanızı istiyorum.

When you listen to that slow clip you will probably realize oh, that's what they were

O yavaş klibi dinlediğinizde muhtemelen anlayacaksınız, ah, işte öyle

saying, now I understand.

diyorlardı, şimdi anlıyorum.

Hopefully you'll have a light bulb moment.

Umarım bir ampul anınız olur.

This expression, a light bulb moment, means that you suddenly realize something, you suddenly

Bu ifade, bir ampul anı, birdenbire bir şeyin farkına varıyorsun, birdenbire

understand.

anlıyorsun demektir.

Oh, I can understand what the fast version is saying.

Oh, hızlı versiyonun ne dediğini anlayabiliyorum.

When we slow it down you'll realize okay I understand this word, and this word, and this

Yavaşlattığımızda, bu kelimeyi, bu kelimeyi ve bu

word, and then we'll go back to the fast version and I hope that you'll be able to pick it

kelimeyi anladığımı fark edeceksiniz ve sonra hızlı versiyona geri döneceğiz ve umarım onu ​​anlayabilirsiniz

up, because while you're listening to that fast and slow version, the third step is to

, çünkü o hızlı ve yavaş versiyonu dinliyorsunuz, üçüncü adım

write down everything that you hear.

duyduğunuz her şeyi yazmaktır.

Because it's a short clip we're not talking about a full movie, we're talking about just

Kısa bir klip olduğu için tam bir filmden bahsetmiyoruz, sadece

a short clip, you'll have the chance to write down word for word what you hear.

kısa bir klipten bahsediyoruz, duyduklarınızı kelimesi kelimesine yazma şansınız olacak .

Then we'll listen to it again, and I want you to check your writing with the original

Sonra tekrar dinleyeceğiz ve orijinal transkript ile yazdıklarını kontrol etmeni istiyorum

transcript.

.

This way you can see which words you missed, which words were more difficult for you.

Bu sayede hangi kelimeleri kaçırdığınızı, hangi kelimelerin sizin için daha zor olduğunu görebilirsiniz.

Maybe there's a specific sound, or a specific type of linking that's difficult for you.

Belki sizin için zor olan belirli bir ses veya belirli bir bağlantı türü vardır.

When you study it and analyze these small clips hopefully you will have a light bulb

Çalıştığınızda ve bu küçük klipleri analiz ettiğinizde umarım bir ampul

moment and say aha!

anı yaşarsınız ve aha!

I never realized that this sounds was difficult for me, but now I know.

Bunun benim için zor olduğunu hiç fark etmemiştim ama artık biliyorum.

So you can specifically study that sound and practice it yourself again and again.

Böylece özellikle o sesi inceleyebilir ve kendiniz tekrar tekrar pratik yapabilirsiniz.

This is just helping you to become master of your own English learning so that you can

Bu sadece kendi İngilizce öğreniminizin ustası olmanıza yardımcı oluyor, böylece

take charge and improve.

sorumluluk alıp kendinizi geliştirebiliyorsunuz.

So we'll check your writing, and then we'll take a lot at some clips.

Bu yüzden yazınızı kontrol edeceğiz ve ardından bazı kliplerde çok şey alacağız. Yapmak üzere

If you enjoy this style of learning that we're about to do, right now there is the 30 Day

olduğumuz bu öğrenme tarzından hoşlanıyorsanız , şu anda

English Listening Challenge that uses this technique every day for 30 days.

bu tekniği 30 gün boyunca her gün kullanan 30 Günlük İngilizce Dinleme Yarışması var. 30 gün boyunca

You can study five to ten minutes every day for 30 days.

her gün beş ila on dakika çalışabilirsiniz .

Last year we did this twice.

Geçen yıl bunu iki kez yaptık.

There was the listening challenge pack one, listening challenge pack two, now the listening

Dinleme meydan okuma paketi bir vardı, dinleme meydan okuma paketi iki, şimdi dinleme

challenge pack three is available.

meydan okuma paketi üç mevcut.

This will be available until the end of the year, December 31st.

Bu, yıl sonuna kadar , 31 Aralık'a kadar mevcut olacak.

If you're watching this after December 31st, you can check out the link in the description

Bunu 31 Aralık'tan sonra izliyorsanız, bir

to see when the next listening challenge will be open.

sonraki dinleme yarışmasının ne zaman açılacağını görmek için açıklamadaki bağlantıya göz atabilirsiniz.

But I hope this technique will help you in the new year as your New Year's resolution

Ama umarım bu teknik, Yeni Yıl kararınız olarak

to improve your English.

İngilizcenizi geliştirmek için yeni yılda size yardımcı olacaktır.

Okay, so what I'm gonna do is I'm gonna share my screen with you.

Tamam, yapacağım şey şu, ekranımı seninle paylaşacağım.

I'm going to show you the worksheet.

Size çalışma sayfasını göstereceğim.

This is what I want your paper to look like.

Kağıdınızın böyle görünmesini istiyorum.

So here we are, I'm going to quickly share this worksheet with you ... because we're

İşte buradayız, bu çalışma sayfasını sizinle hızlıca paylaşacağım... çünkü

in a live lesson sometimes it takes a moment to switch between things.

canlı bir dersteyiz, bazen bazı şeyler arasında geçiş yapmak biraz zaman alıyor.

Are you ready?

Hazır mısın?

Alright, let's take a look at this worksheet.

Pekala, bu çalışma sayfasına bir göz atalım.

Here we have day 30 English listening challenge three.

Burada 30. gün İngilizce dinleme yarışması üç var.

This is the day 21 lesson, this is pretty typical for all of the days.

Bu 21. gün dersi, bu tüm günler için oldukça tipik.

You'll see on the worksheet, this is what I want you to write down; Vanessa, Bruce,

Çalışma sayfasında göreceksiniz, yazmanızı istediğim şey şu; Vanessa, Bruce,

Vanessa, Bruce- Bruce is the person I'm talking with, Vanessa, Bruce.

Vanessa, Bruce- Bruce konuştuğum kişi , Vanessa, Bruce.

Or you can write V, B, V, B, V, B. You'll hear us have a conversation back and forth,

Ya da V, B, V, B, V, B yazabilirsiniz. Birbirimize bir konuşma yaptığımızı duyacaksınız

and I want you to write that down.

ve bunu yazmanızı istiyorum. Buna bir göz

Let's zoom in really quick so you can take a look at that.

atabilmeniz için gerçekten hızlı bir şekilde yakınlaştıralım .

I know some of you are studying on your phone, so it's a little bit difficult to see the

Bazılarınızın telefonunuzda çalıştığını biliyorum, bu yüzden küçük yazıyı görmek biraz zor

small script.

.

This is a quick summary of what you're gonna hear.

Bu, duyacaklarınızın kısa bir özetidir .

In this conversation Bruce explains that it's difficult to get a job at the hospital.

Bu sohbette Bruce, hastanede iş bulmanın zor olduğunu açıklıyor.

Can you hear his accent from Chicago?

Aksanını Chicago'dan duyabiliyor musun?

Bruce is from Chicago so you'll be exposed to a slightly different accent than mine.

Bruce Chicago'lu, bu yüzden benimkinden biraz farklı bir aksana maruz kalacaksın.

I want you to write down on your paper Vanessa, Bruce, I believe it's three different times.

Kâğıdına Vanessa yazmanı istiyorum Bruce, sanırım üç farklı zaman.

Vanessa, Bruce, Vanessa, Bruce, Vanessa, Bruce.

Vanessa, Bruce, Vanessa, Bruce, Vanessa, Bruce.

Then you'll hear us have a conversation.

O zaman sohbet ettiğimizi duyacaksınız.

Try to write down exactly what you hear.

Tam olarak ne duyduğunuzu yazmaya çalışın.

Okay we're back, so I'm gonna let you listen to this conversation in the fast version three

Tamam, geri döndük, o yüzden bu sohbeti hızlı versiyonunda üç

times.

kez dinlemenize izin vereceğim.

Are you ready?

Hazır mısın?

I want you to take a deep breath.

Derin bir nefes almanı istiyorum.

It might seem a little bit fast, or maybe it won't seem fast.

Biraz hızlı görünebilir veya belki de hızlı görünmeyecektir.

If you feel like you can understand everything I challenge you to write down exactly what

Her şeyi anlayabileceğinizi düşünüyorsanız, size duyduklarınızı tam olarak yazmanız için meydan okuyorum

you hear, because I've found that students who took the 30 day listening challenge course

, çünkü geçmişte 30 günlük dinleme sınavı kursuna katılan öğrencilerin,

in the past, they felt like oh I can understand this okay but when they tried to write down

ah, bunu anlayabiliyorum, tamam ama ne zaman duyduklarını hissettiklerini gördüm. her şeyi yazmaya çalıştılar,

everything they were surprised that there were quite a few words that they missed.

kaçırdıkları epeyce kelime olmasına şaşırdılar.

Maybe these are small words, but these words are essential for really speaking naturally,

Belki bunlar küçük kelimelerdir, ancak bu kelimeler gerçekten doğal bir şekilde konuşmak

and using correct grammar.

ve doğru gramer kullanmak için gereklidir.

Challenge yourself to write down exactly what you hear.

Tam olarak ne duyduğunuzu yazmak için kendinize meydan okuyun .

I'm gonna switch over my microphone so that you only hear Bruce.

Sadece Bruce'u duyman için mikrofonumu değiştireceğim.

You'll only just see my face, but you won't see Bruce, you'll just hear it.

Sadece yüzümü göreceksin ama Bruce'u görmeyeceksin, sadece duyacaksın.

So you're gonna be testing your ears to see if you can hear him accurately.

Yani onu doğru duyup duyamadığınızı görmek için kulaklarınızı test edeceksiniz .

Alright we're gonna listen to Bruce, and we're gonna listen to him three times.

Pekala, Bruce'u dinleyeceğiz ve onu üç kez dinleyeceğiz.

Are you ready?

Hazır mısın?

Alright, let's listen to him.

Pekala, onu dinleyelim.

V: How did you decide to work at the hospital?

V: Hastanede çalışmaya nasıl karar verdiniz?

B: I’d been applying at the hospital for, like, three years.

B: Yaklaşık üç yıldır hastaneye başvuruyordum.

V: Really?

Gerçekten mi?

B: Super hard to get into.

B: İçeri girmesi çok zor.

Yeah.

Evet.

V: Does, like, everyone want to work at the hospital?

V: Herkes hastanede çalışmak ister mi ?

B: Yeah, it's one of the largest employers in the area.

B: Evet, bölgedeki en büyük işverenlerden biri .

V: How did you decide to work at the hospital?

V: Hastanede çalışmaya nasıl karar verdiniz?

B: I’d been applying at the hospital for, like, three years.

B: Yaklaşık üç yıldır hastaneye başvuruyordum.

V: Really?

Gerçekten mi?

B: Super hard to get into.

B: İçeri girmesi çok zor.

Yeah.

Evet.

V: Does, like, everyone want to work at the hospital?

V: Herkes hastanede çalışmak ister mi ?

B: Yeah, it's one of the largest employers in the area.

B: Evet, bölgedeki en büyük işverenlerden biri .

V: How did you decide to work at the hospital?

V: Hastanede çalışmaya nasıl karar verdiniz?

B: I’d been applying at the hospital for, like, three years.

B: Yaklaşık üç yıldır hastaneye başvuruyordum.

V: Really?

Gerçekten mi?

B: Super hard to get into.

B: İçeri girmesi çok zor.

Yeah.

Evet.

V: Does, like, everyone want to work at the hospital?

V: Herkes hastanede çalışmak ister mi ?

B: Yeah, it's one of the largest employers in the area.

B: Evet, bölgedeki en büyük işverenlerden biri .

Alright, that was the fast version three different times.

Pekala, bu üç farklı zamandaki hızlı versiyondu .

You already knew that Bruce worked at the hospital.

Bruce'un hastanede çalıştığını zaten biliyordun . Hastaneye

He's talking about how difficult it is to get into the hospital.

girmenin ne kadar zor olduğundan bahsediyor .

Now what we're gonna do is we're gonna listen to the slow version three times.

Şimdi yapacağımız şey, yavaş versiyonu üç kez dinleyeceğiz.

This is not Bruce's voice, this is my voice with my husband Dan's voice.

Bu Bruce'un sesi değil, bu benim sesim ve kocam Dan'in sesi.

So hopefully this is a voice you might be familiar with, or a voice that might be easier

Umarım bu, aşina olabileceğiniz veya anlamanız daha kolay olabilecek bir sestir

for you to understand.

.

The purpose of this slow version is for you to catch each of the little words and then

Bu yavaş versiyonun amacı, sizin için küçük kelimelerin her birini yakalamanız ve ardından

we'll go back to the fast version.

hızlı versiyona geri döneceğiz.

So take your notebook, take your pen, and try to write down everything that you hear.

Öyleyse defterinizi alın, kaleminizi alın ve duyduğunuz her şeyi yazmaya çalışın.

You can try to write it down in the comments.

Yorumlara yazmayı deneyebilirsiniz.

You can try to write it down in your notebook.

Defterinize yazmayı deneyebilirsiniz.

This is a good test exercise.

Bu iyi bir test alıştırmasıdır.

Alright, let's listen to the slow version three times.

Pekala, yavaş versiyonu üç kez dinleyelim.

Are you ready?

Hazır mısın?

Alright, just a moment I've gotta switch over my microphone.

Pekala, bir saniye mikrofonumu değiştirmem gerekiyor .

Okay.

Tamam aşkım.

Let's get started.

Başlayalım.

V: How did you decide to work at the hospital?

V: Hastanede çalışmaya nasıl karar verdiniz?

B: I’d been applying at the hospital for, like, three years.

B: Yaklaşık üç yıldır hastaneye başvuruyordum.

V: Really?

Gerçekten mi?

B: Super hard to get into.

B: İçeri girmesi çok zor.

Yeah.

Evet.

V: Does, like, everyone want to work at the hospital?

V: Herkes hastanede çalışmak ister mi ?

B: Yeah, it's one of the largest employers in the area.

B: Evet, bölgedeki en büyük işverenlerden biri .

V: How did you decide to work at the hospital?

V: Hastanede çalışmaya nasıl karar verdiniz?

B: I’d been applying at the hospital for, like, three years.

B: Yaklaşık üç yıldır hastaneye başvuruyordum.

V: Really?

Gerçekten mi?

B: Super hard to get into.

B: İçeri girmesi çok zor.

Yeah.

Evet.

V: Does, like, everyone want to work at the hospital?

V: Herkes hastanede çalışmak ister mi ?

B: Yeah, it's one of the largest employers in the area.

B: Evet, bölgedeki en büyük işverenlerden biri .

V: How did you decide to work at the hospital?

V: Hastanede çalışmaya nasıl karar verdiniz?

B: I’d been applying at the hospital for, like, three years.

B: Yaklaşık üç yıldır hastaneye başvuruyordum.

V: Really?

Gerçekten mi?

B: Super hard to get into.

B: İçeri girmesi çok zor.

Yeah.

Evet.

V: Does, like, everyone want to work at the hospital?

V: Herkes hastanede çalışmak ister mi ?

B: Yeah, it's one of the largest employers in the area.

B: Evet, bölgedeki en büyük işverenlerden biri .

Alright, how did you do?

Tamam, nasıl yaptın?

Was it easier to understand that slow version?

Bu yavaş versiyonu anlamak daha mı kolaydı?

Probably.

Muhtemelen.

I wanna ask you a quick question.

Size hızlı bir soru sormak istiyorum.

How many years had Bruce been trying to apply to work at the hospital?

Bruce kaç yıldır hastanede çalışmak için başvurmaya çalışıyordu?

Did you hear that number that he said?

Söylediği numarayı duydun mu?

And what was the specific phrase that he used about the hospital?

Ve hastane hakkında kullandığı özel ifade neydi ?

It is one of the largest ... what did he say there?

En büyüklerinden biri... orada ne dedi ?

Did you catch every word he said?

Söylediği her kelimeyi yakaladın mı?

What I'd like to do now, if you would like to finish writing down what he said go ahead.

Şimdi yapmak istediğim şey, onun söylediklerini yazmayı bitirmek istiyorsan devam et. Söylediği her şeyi kelimesi kelimesine

I'd like to show you the transcript so you can see word for word everything that he said.

görebilmeniz için size transkripti göstermek istiyorum .

Hopefully it will help you to pick out the words that were the most difficult for you.

Umarız sizin için en zor olan kelimeleri seçmenize yardımcı olur.

Alright let's go on to the transcript.

Pekala, transkripte geçelim.

I'm gonna share my screen with you one more time.

Ekranımı bir kez daha sizinle paylaşacağım .

Alright, here you can see the transcript.

Pekala, burada transkripti görebilirsiniz.

We're gonna zoom in.

Yakınlaştıracağız.

Day 21, Hospital.

21. Gün, Hastane.

You can see Vanessa, Bruce, Vanessa, Bruce, Vanessa, Bruce.

Vanessa, Bruce, Vanessa, Bruce, Vanessa, Bruce'u görebilirsiniz.

This probably looks familiar from the worksheet I showed you a moment ago, and maybe you wrote

Bu, size biraz önce gösterdiğim çalışma sayfasından muhtemelen tanıdık geliyor ve belki de

that in your notebook.

bunu not defterinize yazmışsınızdır. Bizim

We have word for word what we said.

söylediklerimiz kelimesi kelimesine var.

I said, "How did you decide to work at the hospital?"

"Hastanede çalışmaya nasıl karar verdin ?" dedim.

Notice the pronunciation of this word hospital.

Hastane kelimesinin telaffuzuna dikkat edin.

In American English this T changes to a D. I want you to say that correctly, hospital.

Amerikan İngilizcesinde bu T, D olarak değişir. Bunu doğru söylemeni istiyorum, hastane.

Hospital.

Hastane.

Repeat with me, hospital.

Benimle tekrar et, hastane.

Then Bruce said, "I'd been applying at the hospital for three years."

Sonra Bruce, " Üç yıldır hastaneye başvuruyordum" dedi.

A lot of you got that number correct, three years, but I'm curious.

Çoğunuz bu sayıyı doğru anladınız, üç yıl, ama merak ediyorum.

How many of you got this correct?

Kaçınız bunu doğru anladı?

I'd.

İD.

I'd.

İD.

What does that D stand for?

Bu D ne anlama geliyor?

That D stands for had, I had been applying at the hospital for three years.

D'nin açılımı vardı, üç yıldır hastaneye başvuruyordum.

Here he is using that past perfect tense, I had been applying, and the reason why he

Burada benim uyguladığım geçmiş mükemmel zamanı kullanıyor ve

uses the past perfect is because in the past it was a continual action.

geçmiş mükemmeli kullanmasının nedeni, geçmişte sürekli bir eylem olması.

It happened a lot in the past, but now something has changed.

Geçmişte çok oldu, ama şimdi bir şeyler değişti.

He is not applying anymore, and I can understand that he's not applying anymore because he

Artık başvurmuyor ve benim başvurduğumu kullandığı için artık başvurmadığını anlayabiliyorum

used I had been applying.

.

That means that he either stopped applying or he got a job there.

Bu, ya başvurmayı bıraktığı ya da orada bir iş bulduğu anlamına gelir.

Then I continued and said, "Really?"

Sonra devam ettim ve "Gerçekten mi?" dedim.

I'm surprised because three years is a long time to apply for a job.

Şaşırdım çünkü üç yıl iş başvurusu yapmak için uzun bir süre.

He said, "Super hard to get into."

"İçeri girmek çok zor" dedi.

Did you get this phrasal verb?

Bu öbek fiili aldın mı?

We'll talk about that in just a moment.

Birazdan bunun hakkında konuşacağız.

"Super hard to get into, yeah."

"İçeri girmek çok zor, evet."

Then I say, "Does everyone want to work at the hospital?"

Sonra "Herkes hastanede çalışmak ister mi ?"

I'm trying to find a reason why, why did it take three years?

Bir sebep bulmaya çalışıyorum, neden üç yıl sürdü?

And he said, "Yeah, it's one of the largest employers in the area."

O da, "Evet, bölgedeki en büyük işverenlerden biri" dedi.

Here we have that wonderful phrase, employers in the area.

Burada o harika ifadeye sahibiz, bölgedeki işverenler.

In the area.

Alanda.

Did you get all of this?

Bunların hepsini aldın mı?

Maybe there were a couple of words that were difficult for you to get.

Belki de senin için anlaşılması zor olan birkaç kelime vardı.

Maybe the phrasal verb, maybe the specific verb up here.

Belki deyimsel fiil, belki buradaki özel fiil.

Let's go on to the bottom of this page where we talk about these three red vocabulary expressions.

Bu üç kırmızı sözcük ifadesinden bahsettiğimiz bu sayfanın en altına gidelim.

Every day in the 30 Day English Listening Challenge there are three different expressions

30 Günlük İngilizce Dinleme Yarışmasında her gün üç farklı ifade vardır

because its useful to understand the words, but you need to know what they mean as well.

çünkü kelimeleri anlamak yararlıdır ama aynı zamanda ne anlama geldiklerini de bilmeniz gerekir.

So let's go on to the bottom of this page and check out I had been applying, we just

Öyleyse bu sayfanın en altına gidelim ve başvurduğumu kontrol edelim, sadece

talked about this.

bunun hakkında konuştuk.

Why he uses the past perfect tense, and then there's the lovely phrasal verb, get into.

Neden past perfect tense'i kullanıyor ve bir de güzel deyimsel fiil var, içine gir.

This mean you're accepted.

Bu, kabul edildiğiniz anlamına gelir.

I'm trying to get into Harvard.

Harvard'a girmeye çalışıyorum.

I'm trying to get into the school of my dreams.

Hayalimdeki okula girmeye çalışıyorum.

I'm trying to get into the hospital because I want to work there.

Hastaneye girmeye çalışıyorum çünkü orada çalışmak istiyorum. Anahtarımı

I couldn't get into my apartment because I forgot my key.

unuttuğum için daireme giremedim .

You can see we're entering here you're accepted.

Buraya girdiğimizi görüyorsunuz, kabul edildiniz.

What about that final part, in the area?

Bölgedeki o son kısım ne olacak?

This is a pretty common daily expression.

Bu oldukça yaygın bir günlük ifadedir.

Instead of saying the hospital is one of the largest employers in my city, or in Asheville,

Hastanenin benim şehrimdeki veya yaşadığım şehir olan Asheville'deki en büyük işverenlerden biri olduğunu söylemek yerine

which is the city where I live, he said in the area.

bölgede dedi .

This is quite a general expression to just mean this city or region, it's not very specific,

Bu sadece bu şehri veya bölgeyi kastetmek için oldukça genel bir ifade, çok özel değil,

it's a general expression.

genel bir ifade.

So I hope that these three expressions help you to gain a deeper understanding of what

Bu yüzden, umarım bu üç ifade,

he said.

onun söylediklerini daha derinden anlamanıza yardımcı olur.

This specific transcript here is quite useful for that.

Buradaki özel transkript, bunun için oldukça yararlıdır.

Alright, before we go on to the final step which is re-listening to that fast version,

Pekala, o hızlı versiyonu yeniden dinleme olan son adıma geçmeden önce

I want to know- how did you do?

bilmek istiyorum, nasıl yaptın?

When you look at this transcript, what words were difficult for you?

Bu transkripte baktığınızda, sizin için hangi kelimeler zordu?

Let me know in the comments.

Yorumlarda bana bildirin.

Now we're gonna listen to the fast version again three times, and we're gonna look at

Şimdi hızlı versiyonu üç kez tekrar dinleyeceğiz ve

the transcript at the same time.

aynı anda transkripte bakacağız.

So that you can see which words maybe were difficult for you.

Böylece hangi kelimelerin sizin için zor olduğunu görebilirsiniz.

You can see exactly as he's speaking.

Tam olarak nasıl konuştuğunu görebilirsin.

This is the technique I recommend using in the 30 days English listening challenge.

Bu, 30 günlük İngilizce dinleme yarışmasında kullanmanızı önerdiğim tekniktir.

Test yourself first, listen to the fast, then the slow, then write it down and then go back

Önce kendinizi test edin, hızlıyı dinleyin, sonra yavaşı, sonra yazın ve sonra geri dönün

and listen to that fast version again.

ve o hızlı versiyonu tekrar dinleyin.

See, oh I can understand more, I can really see what he's saying.

Bak, daha fazlasını anlayabiliyorum, gerçekten ne dediğini anlayabiliyorum.

Alright, let's listen to that fast version.

Pekala, şu hızlı versiyonu dinleyelim.

I'm gonna show you the transcript and you'll be able to see every single word as he's speaking.

Size transkripti göstereceğim ve o konuşurken her bir kelimeyi görebileceksiniz. Bu sesi

Let me share my screen one more time as we listen to this audio.

dinlerken ekranımı bir kez daha paylaşayım .

I'm going to open the audio for you ... this original audio.

Sizin için sesi açacağım ... bu orijinal ses.

Alright.

Peki.

Okay, I'm gonna switch over ... my screen so you can see that as well.

Tamam, ekranımı değiştireceğim, böylece siz de onu görebileceksiniz.

Alright, let's listen.

Pekala, dinleyelim.

V: How did you decide to work at the hospital?

V: Hastanede çalışmaya nasıl karar verdiniz?

B: I’d been applying at the hospital for, like, three years.

B: Yaklaşık üç yıldır hastaneye başvuruyordum.

V: Really?

Gerçekten mi?

B: Super hard to get into.

B: İçeri girmesi çok zor.

Yeah.

Evet.

V: Does, like, everyone want to work at the hospital?

V: Herkes hastanede çalışmak ister mi ?

B: Yeah, it's one of the largest employers in the area.

B: Evet, bölgedeki en büyük işverenlerden biri .

V: How did you decide to work at the hospital?

V: Hastanede çalışmaya nasıl karar verdiniz?

B: I’d been applying at the hospital for, like, three years.

B: Yaklaşık üç yıldır hastaneye başvuruyordum.

V: Really?

Gerçekten mi?

B: Super hard to get into.

B: İçeri girmesi çok zor.

Yeah.

Evet.

V: Does, like, everyone want to work at the hospital?

V: Herkes hastanede çalışmak ister mi ?

B: Yeah, it's one of the largest employers in the area.

B: Evet, bölgedeki en büyük işverenlerden biri .

V: How did you decide to work at the hospital?

V: Hastanede çalışmaya nasıl karar verdiniz?

B: I’d been applying at the hospital for, like, three years.

B: Yaklaşık üç yıldır hastaneye başvuruyordum.

V: Really?

Gerçekten mi?

B: Super hard to get into.

B: İçeri girmesi çok zor.

Yeah.

Evet.

V: Does, like, everyone want to work at the hospital?

V: Herkes hastanede çalışmak ister mi ?

B: Yeah, it's one of the largest employers in the area.

B: Evet, bölgedeki en büyük işverenlerden biri .

Oh, sorry about that.

Bunun için üzgünüm.

I didn't turn my microphone over.

Mikrofonu çevirmedim.

I want to know how did you do?

Nasıl yaptın bilmek istiyorum

I hope that this will be able to test your listening skills, but also launch you into

Umarım bu, dinleme becerilerinizi test edebilir, ama aynı zamanda sizi

the real world because these listening skills are great for having natural conversations,

gerçek dünyaya da başlatabilir çünkü bu dinleme becerileri, doğal sohbetler yapmak,

having a business meeting, traveling to New York when you want to go to the US.

bir iş toplantısı yapmak, ABD'ye gitmek istediğinizde New York'a seyahat etmek için harikadır.

But when you have those conversations you can't say, hey stop I need to look at the

Ama bu konuşmaları yaptığınızda, hey dur, transkripte bakmam gerekiyor

transcript, because there's not a transcript when you're having a real conversation.

, çünkü gerçek bir konuşma yaparken bir transkript yoktur.

So I hope this practice time will launch you into understanding better in those real situations,

Bu nedenle, özellikle 30 Günlük İngilizce Dinleme Yarışmasında 30 gün boyunca her gün çalışırsanız, bu alıştırma süresinin sizi bu gerçek durumları daha iyi anlamaya yönelteceğini umuyorum

especially if you study this every single day for 30 days in the 30 Day English Listening

Challenge.

.

You'll really be able to improve those skills.

Bu becerileri gerçekten geliştirebileceksiniz.

What I'd like to tell you now, is we've already talked about how to understand, analyzing

Şimdi size söylemek istediğim şey, zaten

those small clips, we've practiced this together with Bruce's clip about the hospital, and

bu küçük klipleri nasıl anlayacağımızdan bahsetmiştik, bunu Bruce'un hastaneyle ilgili klibi ile birlikte uygulamıştık ve

now finally how can you continue this?

şimdi nihayet buna nasıl devam edebilirsiniz?

Well I have some good news, today December 21st, 2018 until December 31st, 2018, until

İyi haberlerim var, bugün 21 Aralık 2018'den 31 Aralık 2018'e,

the end of the year, the 30 Day Listening Challenge pack three is available.

yıl sonuna kadar, 30 Günlük Dinleme Yarışması üçüncü paket mevcut.

So you can really practice listening every single day and test your listening skills,

Böylece her gün gerçekten dinleme pratiği yapabilir ve dinleme becerilerinizi test edebilirsiniz,

but it's only gonna take five to ten minutes.

ancak bu yalnızca beş ila on dakika sürecektir.

I know it's difficult to do something every single day, so I wanted to make these lessons

Her gün bir şeyler yapmanın zor olduğunu biliyorum , bu yüzden bu dersleri erişilebilir kılmak istedim

accessible, bite sized chunks, ones that you can say oh I woke up a little bit early today

, lokma büyüklüğünde parçalar, ah bugün kahvaltıdan önce biraz erken kalktım

before breakfast, my family's not awake yet, I'm gonna study it.

, ailem henüz uyanmadı, diyebileceğiniz dersler. inceleyeceğiz.

Or, oh I need to go to bed, but I'm gonna study this lesson real quick.

Ya da uyumam gerek ama bu dersi çok çabuk çalışacağım.

These lessons are real fast, five to ten minutes.

Bu dersler çok hızlı, beş ila on dakika.

You saw the audio clip is not very long, so you can study it again and again in five to

Ses klibinin çok uzun olmadığını gördünüz, bu yüzden beş ila

ten minutes.

on dakika içinde tekrar tekrar çalışabilirsiniz.

Your listening will improve every day.

Dinlemeniz her geçen gün gelişecek.

So what I'd like to share with you is on my screen, I'm gonna share the inside, sneak

Sizinle ekranımda paylaşmak istediğim şey , kursun içini, gizli

preview into the course so that you can see really what each day inside the course is

önizlemesini paylaşacağım, böylece kursun içindeki her günün nasıl

gonna look like.

görüneceğini gerçekten görebilirsiniz.

Okay, I'm gonna share my screen again.

Tamam, ekranımı tekrar paylaşacağım.

Okay, this is inside the 30 Day English Listening Challenge pack 3.

Tamam, bu 30 Günlük İngilizce Dinleme Yarışması paketi 3'ün içinde. Kurs henüz başlamadığı için

It is zero percent complete at the moment because the course hasn't started yet.

şu anda yüzde sıfır tamamlandı .

You can see here all of these days.

Bu günlerin hepsini burada görebilirsiniz.

Day one, day two, day three, all the way down here, day 21 is hospital, that's what we studied,

Birinci gün, ikinci gün, üçüncü gün, ta buraya kadar, 21. gün hastane, biz bunu inceledik

and there are 30 days all the way down.

ve tüm yol boyunca 30 gün var.

Let's click to the start here, because if you join today you'll immediately gain access

Buraya tıklayarak başlayalım, çünkü bugün katılırsanız sıfır gün materyaline hemen erişim elde edeceksiniz

to the day zero material.

.

Let's open here.

Burada açalım.

Here you're gonna find the course guide.

Burada kurs rehberini bulacaksınız.

This is how to use the material.

Bu, malzemenin nasıl kullanılacağıdır.

When you're not studying in a classroom you need some guidance as to how to use the material

Bir sınıfta çalışmadığınız zamanlarda, materyali nasıl kullanacağınız konusunda bir rehberliğe ihtiyacınız var

because there's not a teacher present in your house telling you do this, now do this, now

çünkü evinizde size şunu yap, şimdi şunu yap, şimdi

do this.

bunu yap diyen bir öğretmen yok. Bu

So this guide is my recommended study guide about how to follow the lessons.

yüzden bu rehber, dersleri nasıl takip edeceğime dair önerilen çalışma rehberimdir.

Really this is exactly what we did today.

Gerçekten bugün yaptığımız tam olarak buydu.

You're listening to the original clip, you're listening to the slow version, you're writing

Orijinal klibi dinliyorsunuz, yavaş versiyonu dinliyorsunuz,

it down, you're comparing it to the transcript.

not alıyorsunuz, transkript ile karşılaştırıyorsunuz.

Great, this is gonna take you step by step.

Harika, bu seni adım adım götürecek.

The next thing you'll find on this page is a calendar.

Bu sayfada bulacağınız bir sonraki şey bir takvimdir.

Each time in the listening challenge I've made this calendar so that each day when you

Dinleme mücadelesinde her seferinde bu takvimi yaptım, böylece her gün

finish you can check, check, check.

bitirdiğinizde kontrol edebilir, kontrol edebilir, kontrol edebilirsiniz.

You can check off each day, and a lot of students who've completed the challenge said that this

Her gün kontrol edebilirsiniz ve mücadeleyi tamamlayan birçok öğrenci, bunun kaç günü bitirdiklerini

was a small motivation to help them see how many days they finished.

görmelerine yardımcı olmak için küçük bir motivasyon olduğunu söyledi .

Oh wow, I finished 15 days already, I can keep going.

Vay canına, 15 günü çoktan bitirdim, devam edebilirim.

Or it was just a motivation to say oh I didn't check off the next day, I need to continue.

Ya da ah ertesi gün izin vermedim, devam etmem gerekiyor demek için bir motivasyondu.

So I hope that this calendar will just motivate you a little bit because when you complete

Bu yüzden bu takvimin sizi biraz motive edeceğini umuyorum çünkü tamamladığınızda

it you can send me an email and get a certificate of completion.

bana bir e-posta gönderebilir ve tamamlama sertifikası alabilirsiniz .

This is an unofficial certificate, but it's my way to thank you for your hard work, and

Bu resmi olmayan bir sertifika ama sıkı çalışmanız ve

also for finishing all of this.

tüm bunları bitirdiğiniz için size teşekkür etme yolum bu.

Hopefully it will help you to see that you have certainly improved.

Umarım kesinlikle geliştiğinizi görmenize yardımcı olur .

Let's go over to the page.

Sayfaya geçelim.

If you click the link in the description of this YouTube video you'll go to this page.

Bu YouTube videosunun açıklamasındaki bağlantıya tıklarsanız, bu sayfaya gidersiniz.

This page is where you can join the 30 Day English Listening Challenge.

Bu sayfa, 30 Günlük İngilizce Dinleme Yarışmasına katılabileceğiniz yerdir.

Here you can see there's ten days, ten hours, 32 minutes, 26, 25, 24 seconds, 23 seconds

Burada Listening Challenge'ın üçüncü paket versiyonuna katılmak için on gün, on saat, 32 dakika, 26, 25, 24 saniye, 23 saniye olduğunu görebilirsiniz

to join the pack three version of the Listening Challenge.

. Diğer

You can check out some more information about it, including some other sample lessons, some

bazı örnek dersler, bazı örnek bilgiler dahil olmak üzere, bununla ilgili daha fazla bilgiye göz atabilirsiniz,

sample information, so that you can go over that again, and a bunch of frequently asked

böylece bunun üzerinden tekrar geçebilirsiniz ve bir dizi sık sorulan

questions.

soru.

How can you download them?

Onları nasıl indirebilirsin?

Yes you can download every lesson.

Evet her dersi indirebilirsiniz.

What's the price?

Fiyatı nedir? Yeni yıl

The price is $30 if you join before the end of the new year.

bitmeden katılırsanız, fiyat 30 $ 'dır .

Just one one-time payment, one price, $30 if you join before the new year it's $30.

Sadece bir kerelik ödeme, tek fiyat, 30 $, yeni yıldan önce katılırsanız 30 $.

The next time that the course opens it's gonna be more expensive, so this is the special

Kurs bir dahaki sefere açıldığında daha pahalı olacak, yani bu yeni olduğu

early bird entrance into the pack three because it's new.

için üçüncü pakete özel erken giriş .

The first lesson will begin on January 1st, so on January 1st you'll begin the day one

İlk ders 1 Ocak'ta başlayacak, yani 1 Ocak'ta birinci gün

lesson, then day two on January 2nd, day three on January 3rd, and so on.

dersine başlayacaksın, ardından ikinci gün 2 Ocak'ta, üçüncü gün 3 Ocak'ta vs. başlayacaksın.

If you have any questions about this material, I'll be answering them through email, in the

Bu materyalle ilgili herhangi bir sorunuz varsa, bunları e-posta yoluyla,

YouTube comments, and also next week I'll be doing a quick live lesson again, maybe

YouTube yorumlarında yanıtlayacağım ve ayrıca önümüzdeki hafta yine hızlı bir canlı ders yapacağım, belki

about ten or fifteen minutes answering any of your questions about how to use this material,

yaklaşık on veya on beş dakika, sorularınızı yanıtlayacağım. bu materyali nasıl kullanacağınız

and also how you can participate.

ve ayrıca nasıl katılabileceğiniz.

Because every day during the month of January you can ask me questions.

Çünkü Ocak ayı boyunca her gün bana soru sorabilirsiniz.

The comment section below each lesson is quite active.

Her dersin altındaki yorum bölümü oldukça aktiftir.

I respond to almost every single question, every single comment, so that I can share

Hemen hemen her soruya, her yoruma yanıt veriyorum, böylece

it with you and give you some feedback.

sizinle paylaşabilir ve size geri bildirimde bulunabilirim.

That's one of the benefits of having a teacher is having some feedback.

Bir öğretmene sahip olmanın faydalarından biri de geri bildirim almaktır.

To let you know quickly, the material in the listening challenge, even though it is only

Size hızlı bir şekilde haber vermek için, dinleme yarışmasındaki materyale yalnızca

for 30 days, you'll have access to it forever.

30 gün olsa bile sonsuza kadar erişebileceksiniz.

So if you want to go back, maybe for you day seven is challenging.

Yani geri dönmek istersen, belki senin için yedinci gün zorlayıcıdır.

Well you can go back at the end of the course and study day seven 50 times, because you'll

Kursun sonunda geri dönüp yedinci günü 50 kez çalışabilirsiniz, çünkü

have access to this course for as long as it's available.

bu kursa mümkün olduğu sürece erişiminiz olacak .

You'll be able to go back and study it again, and again, and again, and that's something

Geri dönüp tekrar, tekrar ve tekrar çalışabileceksiniz ve bu,

that's useful for the calendar.

takvim için yararlı olan bir şeydir. Sizin için

You can circle days that are most difficult for you, because all of these are natural

en zor günleri daire içine alabilirsiniz , çünkü bunların hepsi

conversations with different native speakers, do you'll be exposed to different styles of

farklı anadili ile doğal sohbetlerdir, farklı

speaking, different speeds, different accents.

konuşma tarzlarına, farklı hızlara, farklı aksanlara maruz kalacaksınız.

These are all American English, but there's a lot of different accents within the US,

Bunların hepsi Amerikan İngilizcesidir, ancak ABD'de pek çok farklı aksan vardır,

so you'll be able to study those.

bu yüzden bunları çalışabileceksiniz.

Maybe one is more difficult than another, so you'll circle that one on the calendar,

Belki biri diğerinden daha zordur, bu yüzden onu takvimde daire içine alacak

and go back, and study it later.

ve geri dönüp daha sonra çalışacaksınız.

If you would like to join me, click the link in the description or at the end of this video.

Bana katılmak isterseniz, videonun sonundaki veya açıklamadaki bağlantıya tıklayın.

I hope that you'll be able to improve your English over the next 30 days.

Önümüzdeki 30 gün içinde İngilizcenizi geliştirebileceğinizi umuyorum.

This is the key to studying English really consistently, every single day.

Bu, her gün gerçekten tutarlı bir şekilde İngilizce öğrenmenin anahtarıdır .

Thank you so much for joining me today for this live lesson.

Bugün bu canlı ders için bana katıldığınız için çok teşekkür ederim .

I hope that you learned a lot with the sample we did in the middle of this lesson with Bruce.

Umarım bu dersin ortasında Bruce ile yaptığımız örnekle çok şey öğrenmişsinizdir.

I hope you improved your English, and feel free to continue with me in the 30 Day English

Umarım İngilizcenizi geliştirmişsinizdir ve şu anda açık olan üçüncü paket olan 30 Günlük İngilizce Dinleme Yarışması'na benimle devam etmekten çekinmeyin

Listening Challenge pack three that's open right now, only for $30, one-time payment.

, tek seferlik sadece 30$ karşılığında. Ocak ayında her gün, ders

You get basically 30 lessons, one dollar per lesson, every day in the month of January.

başına bir dolar olmak üzere temelde 30 ders alırsınız .

Thanks so much, and I'll see you again the next time.

Çok teşekkürler, bir dahaki sefere görüşürüz.

Bye.

Hoşçakal.