How to Give Directions in English: Advanced English Lesson

Vanessa: ... Excuse me. Do  

Vanessa: ... Affedersiniz.

you know where room 302 is? Did you just freeze  in fear because you weren't sure what to say?  

302 numaralı odanın nerede olduğunu biliyor musunuz? Ne söyleyeceğinden emin olmadığın için mi korku içinde donup kaldın?

Never fear. Today, I'm here to  help you. Let's talk about it. 

Asla korkma. Bugün size yardım etmek için buradayım. Bunun hakkında konuşalım.

Hi, I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.  And today you are going to learn how to really ask  

Merhaba, ben SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa. Ve bugün gerçekten İngilizce soru sormayı

and give directions in English. Now, probably  a long time ago in your first English classes,  

ve yön vermeyi öğreneceksiniz. Şimdi, muhtemelen uzun zaman önce ilk İngilizce derslerinizde

you learned turn right, go straight. But the  reality is nowadays we all use a GPS when we're  

sağa dönmeyi, düz gitmeyi öğrendiniz. Ancak gerçek şu ki, bugünlerde yeni bir şehirde dolaşırken hepimiz bir GPS kullanıyoruz

navigating around a new city. So this isn't really  the most useful way to learn directions, but we do  

. Yani bu, yol tariflerini öğrenmenin gerçekten en yararlı yolu değil, ancak

still ask for directions in different places.  For example, if you get a job at a new office,  

yine de   farklı yerlerde yön soruyoruz. Örneğin, yeni bir ofiste iş bulursanız

you might need to ask, "Oh, excuse me, where's  the printer paper." Or if you're going to a zoo,  

"Afedersiniz, yazıcı kağıdı nerede?" diye sormanız gerekebilir. Ya da bir hayvanat bahçesine gidiyorsanız,

you might say, "Hey, excuse me, can you point  me in the direction of the elephants?" We still  

"Hey, kusura bakmayın, beni fillere doğru yönlendirebilir misiniz?" diyebilirsiniz. Hâlâ

ask for directions and you need to be able to ask  politely and answer correctly as well. So that's  

yol tarifi soruyoruz ve sizin de kibarca sorabilmeniz ve doğru şekilde yanıtlayabilmeniz gerekiyor.

what you're going to learn in today's lesson. And like always, I have created a free  

Bugünkü    derste öğreneceğiniz şey bu. Ve her zaman olduğu gibi

PDF worksheet to help you remember all of  today's questions, answers, phrases, ideas,  

bugünün tüm sorularını, cevaplarını, deyimlerini, fikirlerini hatırlamanıza yardımcı olacak ücretsiz bir PDF çalışma sayfası oluşturdum

and you can answer Vanessa's challenge question  at the bottom of the PDF worksheet. You can click  

ve PDF çalışma sayfasının alt kısmında Vanessa'nın meydan okuma sorusunu yanıtlayabilirsiniz .

on the link in the description to download that  free PDF worksheet today. Let's get started by  

Ücretsiz PDF çalışma sayfasını bugün indirmek için açıklamadaki bağlantıya tıklayabilirsiniz.

asking some common questions for directions. The  first set are very direct, but we can always add,  

Yol tarifi için bazı genel sorular sorarak başlayalım. İlk setler çok direkttir, ancak her zaman

excuse me, to the beginning to be a little more  polite. Excuse me. My ticket says platform six.  

biraz daha kibar olmak için başlangıca ekleyebiliriz, kusura bakmayın . Affedersin. Biletim peron altı diyor.

Where is that? What a lovely direct question.  Excuse me. I'm a new employee. Where do I go?  

Nerede bu? Ne güzel doğrudan bir soru. Affedersin. Ben yeni bir çalışanım. Nereye giderim?

This is a lovely question. Where do I go? If  you get invited to someone's house and then you  

Bu çok güzel bir soru. Nereye giderim? Birinin evine davet edilirseniz ve sonra

realize you don't know where it is, you can say,  "I realize I haven't been to your house before.  

onun nerede olduğunu bilmediğinizi fark ederseniz, "Daha önce evinize gelmediğimi farkettim.

How do I get there?" How do I get there?  

Oraya nasıl gidebilirim?" diyebilirsiniz. Oraya nasıl giderim?

Or in the office, you might ask, "Excuse  me, where's the paper for the copy machine."  

Veya ofiste " Afedersiniz, fotokopi makinesinin kağıdı nerede?" diye sorabilirsiniz.

Where's the paper for the copy machine? Beautiful.  Let's go on to some more polite questions that are  

Fotokopi makinesinin kağıdı nerede? Güzel. Biraz daha uzun olan daha kibar sorulara geçelim

slightly longer, but you can do it. Excuse  me. Can you tell me how to get to platform  

, ancak bunu yapabilirsiniz. Affedersin. Altıncı perona nasıl gideceğimi söyleyebilir misiniz

six? Can you tell me how to get to platform six?  Excuse me, where can I find the toilet paper?  

? Altıncı perona nasıl gideceğimi söyler misin? Affedersiniz, tuvalet kağıdını nerede bulabilirim?

Excuse me, where can I find the toilet paper?  If it's the year 2020, the answer is nowhere.  

Affedersiniz, tuvalet kağıdını nerede bulabilirim? Yıl 2020 ise, cevap hiçbir yerde değil.

Excuse me. I'm looking for Dr. Smith's office.  Excuse me. I'm trying to find Dr. Smith's office.  

Affedersin. Smith'in ofisini arıyorum. Affedersin. Smith'in ofisini bulmaya çalışıyorum.

Now, this looks like a statement, but really  when you are approaching someone else, it is  

Şimdi, bu bir ifade gibi görünür, ancak gerçekte başka birine yaklaştığınızda, bu

perceived as a question. So if you came up to  me and said, excuse me, I'm looking for Dr.  

bir soru olarak algılanır. Yani, yanıma gelip , afedersiniz, Dr.

Smith's office. I would know, oh, you're lost. You can't find his office. And I might say,  

Smith'in ofisini arıyorum. Biliyordum, oh, kayboldun. Ofisini bulamıyorsun. Pekala,

all right, it's right over there. Excuse me, can  you help me find my classroom? I'm lost. Can you  

tam şurada diyebilirim. Affedersiniz, sınıfımı bulmama yardım eder misiniz? Kayboldum.

help me find my classroom? And our last question  is a little bit long, but it's quite common.  

Sınıfımı bulmama yardım edebilir misiniz? Ve son sorumuz biraz uzun ama oldukça yaygın.

Excuse me, can you point me in the direction  of the exit? Can you point me in the direction  

Affedersiniz, bana çıkış yönünü gösterebilir misiniz ? Bana çıkışın   yönünü gösterebilir misiniz

of the exit? So here, you're not asking  them to go there with you and to show you  

? Yani burada, sizinle oraya gitmelerini ve size

exactly where it is, you just want them to point,  Hey, it's generally over that way. Can you point  

tam olarak nerede olduğunu göstermelerini istemiyorsunuz, sadece işaret etmelerini istiyorsunuz, Hey, genellikle o tarafta oluyor.

me in the direction of the exit? You might even  ask this at the grocery store too if you don't  

Bana çıkış yönünü işaret edebilir misiniz? Hatta

want the employee to have to stop what they're  doing and then go all the way with you to show  

çalışanın yaptığı işi bırakıp kahvaltılık gevreklerin yerini size göstermek için tüm yolu sizinle birlikte gelmesini istemiyorsanız bunu markette de sorabilirsiniz

you where the breakfast cereal is. You might  just say, excuse me, can you point me in the  

. Affedersiniz, bana

direction of the breakfast cereal? This is a great question to ask.  

kahvaltılık gevrek yönünü gösterebilir misiniz? Bu sorulması gereken harika bir soru. Yol tarifi istemekle ilgili

Now that we've talked about some common questions  for asking for directions, let's talk about giving  

bazı sık sorulan sorulardan bahsettiğimize göre, şimdi

directions, giving an answer. Now, these  might be things that you need to understand  

talimat vermekten, cevap vermekten bahsedelim. Şimdi, bunlar anlamanız gereken şeyler olabilir

because someone will tell them to you and you  need to remember them so you can find your way,  

çünkü birileri bunları size söyleyecektir ve yolunuzu bulabilmeniz için bunları hatırlamanız gerekir

or someone might be asking you, "Hey, how do I  get there?" And you need to know how to respond.  

veya biri size "Hey, oraya nasıl gidebilirim?" Ve nasıl cevap vereceğinizi bilmeniz gerekir.

We're going to be taking a look at a couple common  situations where we still ask for directions. The  

Hâlâ yol tarifi istediğimiz birkaç genel duruma göz atacağız.

first one is inside a building, specifically in a  school. What if someone asked you this question? 

İlki bir binanın içinde, özellikle bir okulda. Ya biri sana bu soruyu sorsa?

Dan: "Excuse me, where's room 302.  

Dan: "Afedersiniz, 302 numaralı oda nerede.

Excuse me, where's room 302? Vanessa: 

Affedersiniz, 302 numaralı oda nerede? Vanessa:

Would you know how to respond to that? Well, let  me give you an example. Go up to the third floor  

Buna nasıl cevap vereceğinizi biliyor musunuz? Pekala, size bir örnek vereyim. Üçüncü kata

through the double doors and down the hall and  it will be on the right. Here, we use a lot of  

çift kapıdan çıkın ve aşağı koridor ve sağda olacak. Burada çok

prepositions. Go up to the third floor through  the double doors, down the hall. This is a fixed  

edat kullanıyoruz. Koridordan çift kapıdan üçüncü kata çıkın. Bu,

expression that we often, use down the hall. It's  not exactly going downhill, but it doesn't matter,  

koridorun aşağısında sıklıkla kullandığımız sabit   bir ifadedir. Tam olarak  değil yokuş aşağı gidiyor, ama farketmez,

down the hall and it will be on the right,  or maybe it will be on the left. Great. The  

koridordan aşağı iniyor ve sağda veya belki solda olacak. Harika.   Sık

next place where we often ask for directions is  in a grocery store. What if someone asked you  

sık yön sorduğumuz bir sonraki yer  bir bakkaldır. sana

this question? Would you know what to say? Dan: 

bu soruyu sordu? Ne diyeceğini biliyor musun? Dan:

Excuse me, where can I find the organic breakfast  cereal? Excuse me? Where can I find the organic  

Affedersiniz, organik kahvaltılık gevrekleri nerede bulabilirim ? Afedersiniz? Organik

breakfast cereal? Vanessa: 

kahvaltılık gevrekleri nerede bulabilirim? Vanessa:

Well, if you work at that grocery store, you  could say the organic breakfast cereal is over  

O bakkalda çalışıyorsanız, organik kahvaltı gevreğinin

on aisle three, near the canned  fruit, on the top shelf. Here,  

üçüncü koridorda, konserve meyvenin yanında, üst rafta bittiğini söyleyebilirsiniz. Burada,

again, we are using wonderful prepositions  in context. It's over on aisle three,  

yine, bağlam içinde harika edatlar kullanıyoruz . Üçüncü koridorda,

near the canned fruit, on the top shelf. If you'd  like to learn more grocery store vocabulary,  

üst rafta, konserve meyvenin yanında. Marketle ilgili daha fazla kelime öğrenmek isterseniz,

you can check out this video I made where  I walked around an American grocery store  

bir Amerikan marketinde dolaşıp

and talked about everything that I saw and  tried to give you a lot of common vocabulary,  

gördüğüm her şeyden bahsettiğim ve size pek çok yaygın kullanılan kelime dağarcığı,

phrases, cultural tips, and everything that you  need to know about in American grocery store. 

deyim, kültürel ipucu vermeye çalıştığım bu videoyu izleyebilirsiniz. , ve Amerikan marketiyle ilgili bilmeniz gereken her şey. Bir

Let's go to our next scenario. Let's imagine that  you're visiting a new city and you're staying with  

sonraki senaryomuza geçelim. Diyelim ki yeni bir şehri ziyaret ediyorsunuz ve

a host and you'd like to ask the host some  advice, what if you asked this question? 

bir ev sahibiyle kalıyorsunuz ve ev sahibine bir tavsiye sormak istiyorsunuz , bu soruyu sorsaydınız ne olurdu?

Dan: Can you help me find a good coffee shop?  

Dan: İyi bir kahve dükkanı bulmama yardım eder misin?

Can you help me find a good coffee shop? Vanessa: 

İyi bir kafe bulmama yardım eder misin? Vanessa:

Well, first of all, great question.  Congratulations on asking a good question.  

Öncelikle harika bir soru. Güzel bir soru sorduğun için tebrikler.

The next thing is you would need to understand  the answer and someone might say to you, "Head  

Sonraki şey, cevabı anlamanız gerektiğidir ve birisi size "

down the street." Oh, does this sound familiar?  It sounds similar to down the hall. It's a very  

Caddeye doğru ilerleyin" diyebilir. Ah, bu tanıdık geliyor mu? Koridorun aşağısına benziyor. Bu çok

similar expression. Head down the street a  couple blocks. You can't miss it. Oh, I hate  

benzer bir ifadedir. Birkaç blok ötedeki caddeye gidin . Onu özleyemezsin. Oh,

it when people say that because usually you miss  it. But this is a common verb, to head somewhere.  

insanların bunu söylemesinden nefret ediyorum çünkü genellikle onu özlüyorsun. Ancak bu, bir yere gitmek için yaygın bir fiildir.

It means you and your head are going in that  direction. Head down the street a couple blocks. 

Bu, sizin ve kafanızın o yöne gittiğiniz anlamına gelir . Sokağın aşağısında birkaç blok ilerleyin.

This is usually for kind of defined streets,  but you know what, we use this generally too.  

Bu genellikle tanımlanmış sokaklar içindir, ama biliyor musunuz, bunu da genel olarak kullanıyoruz.

Maybe you pass one street or two streets or three  streets. This is a couple blocks. This is a very  

Belki bir caddeden veya iki caddeden veya üç caddeden geçersiniz. Bu birkaç blok. Bu çok

American term. Head down the street, a couple  blocks. You can't miss it. Let's take a look  

Amerikan terimidir. Caddenin aşağısına gidin, birkaç blok. Onu özleyemezsin. Bir

at our next situation, which is in the zoo. We  recently went to the zoo and our kids were asking  

sonraki durumumuza, yani hayvanat bahçesine bir göz atalım. Geçenlerde hayvanat bahçesine gittik ve çocuklarımız

us nonstop the whole time. "Where's this? How can  we see this? When are we going to see this?" So  

durmadan bize sordular. "Bu nerede? Bunu nasıl görebiliriz? Bunu ne zaman göreceğiz?" Yani

if you find yourself at a zoo, you  might be asking a question like this. 

kendinizi bir hayvanat bahçesinde bulursanız buna benzer bir soru soruyor olabilirsiniz.

Dan: Can you  

Dan:

point me in the direction of the elephants? Can  you point me in the direction of the elephants? 

Beni fillere doğru yönlendirebilir misin? Beni fillere doğru yönlendirebilir misiniz?

Vanessa: And I can answer you by saying,  

Vanessa: Ve size şunu söyleyerek cevap verebilirim:

"To get to the elephants. You need to go through  the primate exhibit, turn left at the reptile  

"Fillere ulaşmak için. Primat sergisinden geçmeniz, sürüngen evinden sola dönmeniz

house, and loop around the safari exhibit."  Oh, we've got lovely prepositions. Through the  

ve safari sergisinin etrafından dolanmanız gerekiyor." Oh, çok güzel edatlarımız var.

primate house. So you got to open the doors, go  through the primate house, and then you need to  

Primat evi aracılığıyla. Yani kapıları açmanız, primat evinden geçmeniz ve ardından

turn left at the reptile house and loop around.  So this is imagining that there is probably  

sürüngen evinden sola dönmeniz ve etrafta dolanmanız gerekiyor. Yani bu, muhtemelen

like a sidewalk that goes around the safari.  Loop around the safari, and then over there,  

safarinin etrafından dolaşan bir kaldırım gibi olduğunu hayal ediyor. Safarinin etrafından dolaşın ve orada,

that's where you're going to see the elephants. Next, let's look at asking for directions  

filleri orada göreceksiniz. Ardından, bir parkta yön sormaya   bakalım

in a park. What if I asked you this question?  Would you know how to respond to me? 

. Sana bu soruyu sorsam ne dersin? Bana nasıl cevap vereceğini biliyor musun?

Dan: Do you know where the park bathroom is?  

Dan: Park banyosunun nerede olduğunu biliyor musun?

Do you know where the park bathroom is? Vanessa: 

Park banyosunun nerede olduğunu biliyor musun? Vanessa:

All right. It might be an urgent situation. So  you need to know exactly how to give the right  

Pekala. Acil bir durum olabilir. Bu nedenle, doğru talimatları tam olarak nasıl vereceğinizi bilmeniz gerekir

directions. You might say you need to follow the  path around the park, past the splash pad and the  

. Parkın etrafındaki patikayı takip etmeniz, su sıçrama pedini geçmeniz gerektiğini ve

bathrooms are right next to the merry-go-round.  This is a common expression we often use:  

banyoların atlıkarıncanın hemen yanında olduğunu söyleyebilirsiniz. Bu, sıklıkla kullandığımız yaygın bir ifadedir:

Right next to. We're not talking about right  and left, we're talking about immediately  

Hemen yanında. Sağ ve soldan bahsetmiyoruz, hemen

next to the merry-go-round. So when someone  says I'm right next to my car, it doesn't  

atlı karıncanın yanından bahsediyoruz. Yani birisi arabamın hemen yanındayım' dediğinde, bu onların

mean they're on the right side of their car, it  just means they're immediately beside their car. 

arabasının sağ tarafında olduğu anlamına gelmez, sadece arabasının hemen yanında olduğu anlamına gelir.

So we could say, you need to follow the path  around, go past the splash pad. We often use  

Bu nedenle, etraftaki yolu takip etmeniz , su sıçrama pedini geçmeniz gerektiğini söyleyebiliriz.

this expression. You're going to need to pass  some things. Go past the splash pad and the  

Bu ifadeyi   sıklıkla kullanırız. Bazı şeyleri iletmeniz gerekecek. Su sıçrama pedini geçin ve

bathrooms are right next to the merry-go-round.  Good luck. Let's take a look at the next scenario,  

banyolar atlı karıncanın hemen yanındadır. İyi şanlar. Bir sonraki senaryoya bir göz atalım,

which is at a concert or a sporting event or  at a theater where you have a ticket that has  

bir konserde veya bir spor karşılaşmasında veya bir tiyatroda,

a specific seat saved for you but the area is  just too big, you can't find it. So you need  

sizin için ayrılmış belirli bir koltuğun olduğu bir biletiniz var, ancak alan çok büyük, bulamıyorsunuz. Bu nedenle

to ask someone for directions. You might  ask a really polite question like this. 

birinden yol tarifi istemeniz gerekir. Bunun gibi gerçekten kibar bir soru sorabilirsiniz.

Dan: Excuse me, could you help me find my seat?  

Dan: Affedersiniz, yerimi bulmama yardım eder misiniz?

Excuse me, could you help me find my seat? Vanessa: 

Affedersiniz, yerimi bulmama yardım eder misiniz? Vanessa:

The person who's working there might say,  oh right, let me take a look at your ticket.  

Orada çalışan kişi, tamam, biletinize bir bakayım diyebilir.

Your ticket says, okay, you are in section 105,  row 12, seats J and K. So to get to section 105,  

Biletiniz, tamam, 105. bölüm, 12. sıra, J ve K koltuklarındasınız diyor. Yani 105. bölüme gitmek için,

you need to go up the ramp to 105, then go  up the stairs to row 12 and then go about  

rampadan 105'e çıkmanız, ardından 12. sıraya çıkmak için merdivenlerden yukarı çıkmanız ve ardından

midway across the row and you'll find seats J  and K. Whew. This is going to be tough to find.  

yarı yolda gitmeniz gerekiyor sıranın karşısında J ve K koltuklarını bulacaksınız. Vay canına. Bunu bulmak zor olacak.

We have some great expressions: up the ramp, up  the stairs, and midway over. Midway over means  

Bazı harika ifadelerimiz var: rampadan yukarı, merdivenlerden yukarı ve yolun ortasında. Midway over,

about in the middle of the row, you're going  to find seats J and K, and that will be where  

yaklaşık olarak sıranın ortasında, J ve K koltuklarını bulacaksınız ve

you need to go. Let's take a look at our last  situation where you might ask for directions. And  

gitmeniz gereken yer orasıdır. Yol tarifi isteyebileceğiniz son  durumumuza bir göz atalım. Ve

that is on transportation. I know I have been lost  countless times on transportation and have needed  

bu ulaşımla ilgili. Ulaşımda sayısız kez kaybolduğumu ve

to ask for directions just because, especially  when you're in a new place, transportation can be  

özellikle yeni bir yerdeyken ulaşım kafa

confusing. So, you might need to ask a  very polite question. Something like this. 

karıştırıcı olabileceği için yön sorma ihtiyacı duyduğumu biliyorum. Bu nedenle, çok kibar bir soru sormanız gerekebilir. Bunun gibi bir şey.

Dan: Excuse me, can you help me find where to go?  

Dan: Affedersiniz, nereye gideceğimi bulmama yardım eder misiniz?

Excuse me, can you help me find where to go? Vanessa: 

Afedersiniz, nereye gideceğimi bulmama yardım eder misiniz? Vanessa:

Let's imagine you're at a busy train  station, but you are completely lost.  

Kalabalık bir tren istasyonunda olduğunuzu ancak tamamen kaybolduğunuzu düşünelim.

So you ask someone for directions and they  say to you, oh, it looks like on your ticket,  

Yani birinden yol tarifini soruyorsunuz ve size ah, biletinizde görünüyor

you need to go to platform six. Okay, go down the  stairs, turn to the left, and follow the signs  

altıncı perona gitmeniz gerektiğini söylüyorlar. Tamam, merdivenlerden aşağı inin , sola dönün ve altıncı peronun işaretlerini takip edin

for platform six. This is a common phrase that  we often use. Look for the signs for platform  

. Bu, sıklıkla kullandığımız yaygın bir ifadedir . Altıncı peronun işaretlerini arayın

six or follow the signs for platform six. You  might even use this while you're driving. Follow  

veya altıncı peronun tabelalarını takip edin. Bunu araba sürerken bile kullanabilirsiniz.

the signs for New York City. You can't miss it.  Follow the signs for platform six. Then look for  

New York City tabelalarını takip edin. Onu özleyemezsin. Altıncı peron için işaretleri takip edin. Ardından

train 34, look for train 34. This is giving you a  specific piece of instructions, not just look for  

34 numaralı treni arayın, 34 numaralı treni arayın. Bu size belirli bir talimat veriyor, sadece

the signs, but look for train 34 and that will  be exactly where you need to go. Whew. That was  

işaretleri aramakla kalmayıp 34 numaralı treni de arayın ve tam olarak gitmeniz gereken yer orası olacaktır. Vay. Bu

a lot of directions. I hope if you felt lost,  now, you feel like you have found your way. 

çok fazla talimattı. Umarım kendinizi kaybolmuş hissettiyseniz şimdi yolunuzu bulmuş gibi hissediyorsunuzdur.

Well, I have a quick question for you, in  the comments, can you give me directions to  

Peki, size kısa bir sorum var, yorumlarda en sevdiğiniz kafenin   tarifini verebilir misiniz

your favorite cafe? Can you use some of today's  expressions to give me directions so that I can  

?

find it because I really need a nice cup of tea?  Well, like always, you can download today's free  

Gerçekten güzel bir fincan çaya ihtiyacım olduğu için bulabilmem için bugünün ifadelerinden bazılarını bana yön vermek için kullanabilir misiniz? Her zaman olduğu gibi bugünün ücretsiz

PDF worksheet. There is a link in the description  with all of today's directional questions  

PDF çalışma sayfasını indirebilirsiniz. Açıklamada günümüzün yönlendirme sorularının

and how to give directions. You can print  it out. You could even put it in your bag  

ve nasıl yönerge verileceğini içeren bir bağlantı vardır. Yazdırabilirsiniz. Hatta çantanıza koyabilirsiniz

so that next time you travel, you will be  absolutely prepared and you will know the  

böylece bir sonraki seyahatinizde kesinlikle hazırlıklı olursunuz ve

right phrases to use and you won't get lost. There is a link in the description so you can  

doğru  ifadeleri kullanırsınız ve kaybolmazsınız. Açıklamada,

download the free PDF worksheet today. Well,  thank you so much for learning English with me,  

ücretsiz PDF çalışma sayfasını bugün indirebilmeniz için bir bağlantı vardır. Benimle İngilizce öğrendiğin için çok teşekkür ederim.

and I'll see you again next Friday for a new  lesson here on my YouTube channel. Bye. The next  

Önümüzdeki Cuma YouTube kanalımda yeni bir ders için tekrar görüşmek üzere . Hoşçakal. Sonraki

step is to download the free PDF worksheet for  this lesson. With this free PDF, you will master  

adım, bu ders için ücretsiz PDF çalışma sayfasını indirmektir . Bu ücretsiz PDF ile

today's lesson and never forget what you have  learned. You can be a confident English speaker.  

bugünün dersinde ustalaşacak ve öğrendiklerinizi asla unutmayacaksınız . Kendine güvenen bir İngilizce konuşmacısı olabilirsiniz.

Don't forget to subscribe to my YouTube channel  for a free English lesson every Friday. Bye.

Her cuma ücretsiz İngilizce dersi için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın. Hoşçakal.