How To Communicate With Native English Speakers In English

- [Narrator] The problem.

- [Anlatıcı] Sorun.

You want to speak to English speakers, but you feel nervous,

İngilizce konuşanlarla konuşmak istiyorsunuz ama gergin hissediyorsunuz,

you can't understand, and you don't know what to say.

anlayamıyorsunuz ve ne söyleyeceğinizi bilmiyorsunuz.

Well don't worry, today I will teach you how.

Endişelenme, bugün sana nasıl yapılacağını öğreteceğim.

Welcome to speak English with Tiffani.

Tiffani ile İngilizce konuşmaya hoş geldiniz.

I am teacher Tiffani, let's jump right in.

Ben öğretmen Tiffani, hemen konuya girelim.

So here's the truth about native English speakers.

İşte anadili İngilizce olanlarla ilgili gerçek.

First, they are willing.

Birincisi, istekliler.

Native speakers, specifically Americans, are usually willing

Ana dilini konuşanlar, özellikle Amerikalılar, genellikle

to talk to you.

sizinle konuşmaya isteklidir.

Second,

they talk to others.

İkincisi,

başkalarıyla konuşurlar.

Native speakers talk to strangers frequently, so they are

Ana dili İngilizce olan kişiler yabancılarla sık sık konuşurlar, bu nedenle

seen to be quite friendly.

oldukça arkadaş canlısı görünürler.

And third, they are interested.

Üçüncüsü, ilgileniyorlar.

You see, native speakers have opinions,

Görüyorsunuz, ana dilini konuşanların fikirleri var

and they are interested in other people's opinions.

ve diğer insanların fikirleriyle ilgileniyorlar.

So let's look at the five steps to help you communicate

with native English speakers.

Anadili İngilizce olan kişilerle iletişim kurmanıza yardımcı olacak beş adıma bakalım.

Now, we must remember that the term "communicate" means

Şimdi, "iletişim" teriminin iki veya daha fazla kişi arasında

an exchange of facts, ideas, opinions,

gerçeklerin, fikirlerin, fikirlerin veya duyguların değiş tokuş edilmesi anlamına geldiğini hatırlamalıyız

or emotions by two or more persons.

.

In other words, it means to inform, to express feelings

Diğer bir deyişle bilgi vermek, duyguları ifade etmek

and to influence.

ve etkilemek demektir.

So, let's keep going with the first step.

Öyleyse ilk adımdan devam edelim.

Alright, number one, how to start.

Pekala, bir numara, nasıl başlamalı? Yapmanız

The first thing you need to do is let them know

gereken ilk şey,

you are an ESL learner.

bir ESL öğrencisi olduğunuzu bilmelerini sağlamaktır.

Don't be shy, don't be ashamed.

Utanma, utanma.

It's better to let them know.

Onlara haber versen iyi olur.

So you could do this by saying "Hi, my name is Sue.

Yani bunu "Merhaba, benim adım Sue.

"I've been studying English for almost two years

Neredeyse iki yıldır İngilizce çalışıyorum

"and I love it."

"ve bunu seviyorum" diyerek yapabilirsiniz.

So what happen?

Peki ne oldu?

By saying "I've been studying English for almost two years"

" Neredeyse iki yıldır İngilizce çalışıyorum" diyerek,

you let the person know that you are

kişinin ESL Öğrencisi olduğunuzu bilmesini sağlarsınız

an ESL Learner.

.

Okay, so the person listening to you will have a better

Tamam, seni dinleyen kişi daha iyi

understanding.

anlayacaktır.

Or you can say "This is my first time speaking with a native

Veya "Bu benim anadili İngilizce olan biriyle ilk kez konuşuyorum

"English speaker."

" diyebilirsiniz.

Well right here by saying "my first time speaking with"

Pekala burada "ilk kez konuşuyorum" diyerek

you're letting the person know that you are an ESL Learner.

o kişinin ESL Öğrencisi olduğunuzu bilmesini sağlıyorsunuz.

This is what you need to do.

İhtiyacınız olan şey bu

Or you can also say "It is nice to talk to you.

Ya da " Seninle konuşmak güzel.

"Please forgive me if I make any mistakes while speaking."

" Konuşurken herhangi bir hata yaparsam lütfen beni bağışlayın."

So right here you say "Please forgive me."

Yani tam burada "Lütfen beni affet" diyorsun.

"Please forgive me."

"Beni Affet lütfen."

So what's happening is you're once again letting

Yani olan şu ki,

them know that you are an ESL Learner.

onlara bir ESL Öğrencisi olduğunuzu bir kez daha bildiriyorsunuz.

Or you can say "Hi, I'm from Brazil. I love learning

Veya "Merhaba, ben Brezilyalıyım.

"and speaking in English. Are you from America?"

İngilizce öğrenmeyi ve konuşmayı seviyorum" diyebilirsiniz. Amerika'dan mısınız?"

In this example we've done two things.

Bu örnekte iki şey yaptık.

First, you've said the country that you are from,

Birincisi, geldiğiniz ülkeyi söylediniz

and it's not a native English speaking country.

ve bu ülke anadili İngilizce değil.

And you also said "I love learning and speaking in English."

Ayrıca " İngilizce öğrenmeyi ve konuşmayı seviyorum" dediniz. ."

But this word right here is the key.

Ama buradaki bu kelime anahtar.

Again,

Yine,

it shows that you are

senin

an ESL Learner.

bir ESL Öğrencisi olduğunu gösteriyor.

Alright, and you could also say "Hello, I'm Max.

Pekala, ayrıca "Merhaba, ben Max.

"My hobby is studying English."

"Benim hobim İngilizce çalışmak."

Well, right here we have "hobby" that means, once again,

Pekala, tam burada bir "hobi" var, bu da

you are an ESL Learner.

sizin bir ESL Öğrencisi olduğunuz anlamına geliyor.

This is step number one, how you should start when you're

Bu bir numaralı adım, iletişim kurmaya çalışırken nasıl başlamanız gerektiği

trying to communicate.

.

Now, number two, how to choose a topic.

Şimdi, iki numara, nasıl konu seçileceği.

You see, the second thing you need to do is find a topic

Yapmanız gereken ikinci şey,

that interests you both, something you both

ikinizi de ilgilendiren, ikinizin de

want to talk about.

konuşmak isteyeceği bir konu bulmak.

So, what to do is think about your personal interests,

Öyleyse yapmanız gereken, kişisel ilgi alanlarınızı düşünmek

and you want to pick three of them.

ve bunlardan üç tanesini seçmek istiyorsunuz.

So, right here we have, maybe you like fishing,

İşte buradayız, belki balık tutmayı seviyorsunuz,

maybe you also enjoy running and exercise, maybe you like

belki koşmayı ve egzersiz yapmayı da seviyorsunuz, belki

extreme sports or painting and drawing or even baking.

ekstrem sporları veya resim yapmayı, çizim yapmayı ve hatta yemek pişirmeyi seviyorsunuz.

Well, what you want to do again is pick three of them.

Pekala, tekrar yapmak istediğin şey üç tanesini seçmek.

Okay, this is all happening in your mind, pick three of them

Tamam, bunların hepsi zihninizde oluyor , bunlardan üç tanesini seçin,

then what you're going to do is, the native speaker needs

sonra yapacağınız şey , anadili İngilizce olan kişinin

to know more about you,

sizin hakkınızda daha fazla şey bilmesi gerekiyor,

so say your top three interests.

yani ilk üç ilgi alanınızı söyleyin.

You can say "I have many hobbies,

"Pek çok hobim var

"but I really enjoy running, baking, and drawing."

" diyebilirsiniz ama koşmaktan, yemek pişirmekten ve resim yapmaktan gerçekten zevk alıyorum.

Okay, so this pattern right here "really enjoy" means you're

going to focus on your top three.

What you're going to do next is give

Bundan sonra yapılması gereken,

the native speaker a chance to answer.

anadili İngilizce olan kişiye cevap vermesi için bir şans vermektir.

You're going to ask them about their hobby or interest.

Onlara hobilerini veya ilgi alanlarını soracaksınız

And how you do that, you just say "How about you?"

ve bunu nasıl yapacağınıza, "Ya siz?" dersiniz.

This is asking them for their interests.

Bu onların ilgi alanlarını sormaktır.

Alright, now, warning, don't pick a topic you are not

Pekala , şimdi uyarı, ilgilenmediğin bir konu seçme

interested in.

. İlgini çekmeyen

If a topic comes up that you are not interested in,

bir konu gelirse

try to change the subject, okay?

konuyu değiştirmeye çalış, tamam mı?

You don't want to get stuck when you're communicating with

a native English speaker, you want to be able to speak

anadili İngilizce olan biri ile

fluently and comfortably.

akıcı ve rahat konuşabilmek istiyorsunuz.Tamam

Okay, let's go to number three, How To Listen.

, üç numaraya geçelim , Nasıl Dinlenir.Yapmanız

The third thing you need to do is listen closely

gereken üçüncü şey, söylediklerini yakından dinlemek.İşte

to what they say.

So, this is what happens, in your mind you want to be able

olan bu , zihninizde ana dili İngilizce olan kişinin ifadelerinde

to recognize the who, what, when, where and why

kim, ne, ne zaman, nerede ve neden olduğunu fark edebilmek istiyorsunuz

in the native speaker's statements.

.

Basically, you're listening for the 5W's.

Temel olarak, 5W'leri dinliyorsunuz.

Remember, if you need to get a refresher on this, go to the

Unutmayın, bu konuda bir tazeleme ihtiyacınız varsa, gidin

lesson, the link is in the top right of this video

derse, bağlantı bu videonun sağ üst köşesinde

that talks about the 5W's and how to recognize them, okay?

5W'lardan ve bunların nasıl tanınacağından bahsediyor, tamam mı?

Now, after that, as you are listening, you need to

Şimdi bundan sonra, dinlerken

find the key point.

kilit noktayı bulmanız gerekiyor.

In other words, listen for the most important part of what

Başka bir deyişle, söylediklerinin en önemli kısmını dinleyin

they are saying.

.

Okay, this is all happening inside of your mind as you're

Tamam, dinlerken bunların hepsi zihninizin içinde oluyor

listening.

.

Now what you're going to do, finally, as you listen,

Şimdi ne yapacaksın, son olarak dinlerken merak ettiğin bir

you need to find something that you are curious about,

şey bulmalısın

in other words, find something to ask a question about.

yani soru soracak bir şey bulmalısın.

Remember, curious, this word, just means something that you

Unutmayın, meraklı, bu kelime sadece ilgilendiğiniz bir şey anlamına gelir

are interested in.

.

Interested in or want to learn more about.

İlgileniyor veya hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsunuz.

Want to learn more about.

hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorum.

That's what the word curious means.

Meraklı kelimesinin anlamı budur.

Warning number two, don't assume that native

İkinci uyarı, anadili

English speakers don't want to listen to you.

İngilizce olanların sizi dinlemek istemediklerini düşünmeyin.

Instead, think positively before you speak,

Bunun yerine, konuşmadan önce olumlu düşünün,

you can do it.

bunu yapabilirsiniz.

So let's go on to number four, how to answer.

O halde nasıl cevap vereceğimize dair dört numaraya geçelim. Yapmanız

The fourth thing you need to do is give an answer

gereken dördüncü şey,

that leads to more talking.

daha fazla konuşmaya yol açan bir cevap vermek.

This is how you do that.

Bunu böyle yapıyorsun.

The first key point to answering is to restate the question

Cevap vermenin ilk kilit noktası, soruyu

or previous comment.

veya önceki yorumu yeniden ifade etmektir.

You see, you're going to be talking about a lot of things

Görüyorsunuz, pek çok şey hakkında konuşacaksınız

and they're going to be making a lot of statements.

ve onlar da pek çok açıklama yapacaklar.

What you need to do is, as you're listening, pick one thing

Yapman gereken şey, dinlerken bir şey seçmek

and then restate it when you speak, okay?

ve konuşurken onu yeniden ifade etmek, tamam mı?

Alright, now, the second key point to answering is to give

Pekala, şimdi, cevap vermenin ikinci önemli noktası,

your opinion on what they said.

söyledikleri şey hakkında fikrinizi belirtmektir.

For example, you can say "I think..." or "In my opinion..."

Örneğin, " Bence..." veya "Bence..." diyebilirsiniz

You're giving your opinion on what they said.

.

Now, the third key point to answering is to use the

Şimdi, cevaplamanın üçüncü kilit noktası,

following equation for your answer.

cevabınız için aşağıdaki denklemi kullanmaktır.

First thing you're going to do is give your response,

Yapacağınız ilk şey yanıtınızı vermek,

as you're giving your response, you want to give one proof

yanıtınızı verirken neden böyle düşündüğünüze dair bir kanıt sunmak istiyorsunuz

for why you think that,

and the last thing is you want to give a follow-up question.

ve son olarak da bir takip sorusu vermek istiyorsunuz.

This is key,

Bu, ileri geri

giving a follow-up question, back and forth.

bir takip sorusu vermek için anahtardır.

Remember, this is what it's all about

Unutmayın,

when you're having a conversation.

sohbet ederken her şey bundan ibarettir. Kendinizi

If you need to brush up or get a refresher course go to the

tazelemeniz veya tazeleme kursu almanız gerekiyorsa, sağ üst köşedeki İngilizce konuşmada

video on the top right corner that talks about how to master

nasıl ustalaşacağınızdan bahseden videoyu izleyin

English conversation.

.

It's a back and forth in a conversation.

Bir konuşmada ileri geri.

Okay, number five, how to end.

Pekala, beş numara, nasıl bitirelim.

The fifth thing you need to do is

Yapmanız gereken beşinci şey,

end the conversation

konuşmayı

properly.

düzgün bir şekilde bitirmek.

So let's look at some ways to end the conversation.

O halde sohbeti bitirmenin bazı yollarına bakalım .

Here is the first example of how to end a conversation.

İşte bir konuşmanın nasıl sonlandırılacağına dair ilk örnek.

You can say "It was great talking to you."

"Seninle konuşmak çok güzeldi" diyebilirsin.

You see right here you're giving a little bit of emotion.

Görüyorsun, burada biraz duygu veriyorsun.

"It was great talking to you."

"Seninle konuşmak harikaydı."

It means you enjoyed speaking with them.

Onlarla konuşmaktan zevk aldığın anlamına gelir. Bir sohbetin

The second example of how to end a conversation is

nasıl sonlandırılacağına dair ikinci örnek,

"Let's do this again."

"Bunu tekrar yapalım."

"Let's do this again."

"Bunu tekrar yapalım."

So you're showing that you enjoyed,

Yani eğlendiğini gösteriyorsun

and you want to speak again.

ve tekrar konuşmak istiyorsun.

You want to speak to that person again.

O kişiyle tekrar konuşmak istiyorsun.

The third example is "It was great chatting with you."

Üçüncü örnek, " Seninle sohbet etmek harikaydı."

The word chatting is just another way of saying talking.

Sohbet kelimesi, konuşmak demenin başka bir yoludur.

Talking comfortably or in a relaxed way.

Rahat veya rahat bir şekilde konuşmak.

"It was great chatting with you."

"Seninle sohbet etmek harikaydı."

Or for the fourth example you could say "I really liked how

Ya da dördüncü örnek için "Söyleme şeklin çok hoşuma gitti

you said... Let's talk more."

... Biraz daha konuşalım" diyebilirsin.

In this spot right here, what you're going to do is restate

Tam bu noktada, yapacağınız şey, konuşmanızdan

something that was interesting from your conversation.

ilginç gelen bir şeyi yeniden ifade etmek .

Restate something that was interesting,

İlginç olan bir şeyi,

something they said during your conversation

konuşmanız sırasında söyledikleri

that was very interesting.

çok ilginç bir şeyi yeniden ifade edin.

It shows again that you were listening well

Bu yine iyi dinlediğinizi gösteriyor

and you're also saying "let's talk more."

ve ayrıca "daha fazla konuşalım" diyorsunuz.

Now, the fifth example is

Şimdi, beşinci örnek

"Thank you for the great conversation. Have a good day."

"Harika sohbet için teşekkürler . İyi günler."

We talked earlier about saying "great" and now we have

Daha önce "harika" demekten bahsetmiştik ve şimdi

"Have a good day."

"iyi günler" var. Sohbeti

You're letting them know that you appreciated

takdir ettiğinizi

the conversation and you want them

ve

to enjoy the rest of their day.

günlerinin geri kalanında eğlenmelerini istediğinizi bilmelerini sağlıyorsunuz.

Now this is a warning.

Şimdi bu bir uyarıdır. Bir şeyi

Don't act like you understand something if you don't.

anlamıyorsan anlıyormuş gibi yapma .

In other words, instead of pretending, it is better to ask

Yani numara yapmaktansa söylediklerini tekrar etmelerini istemek daha iyi

them to repeat what they said."

."

Please remember this.

Lütfen bunu unutmayın.

Don't be shy, don't be embarrassed, it's okay to ask them

to repeat if you don't understand.

. Benimle çalışmaya

If you want to continue studying with me, you can go to

devam etmek istiyorsanız

my website SpeakEnglishWithTiffani.com/EBOOKS

SpeakEnglishWithTiffani.com/EBOOKS web siteme gidip sizin için hazırladığım

and look at my eBooks that I made just for you,

e-Kitaplarıma bakabilir

or you can also go to SpeakEnglishWithTiffani.com/COURSES

veya SpeakEnglishWithTiffani.com/COURSES adresine giderek

to start studying my special courses just for you.

özel derslerimi çalışmaya başlayabilirsiniz. sadece senin için.

Also, remember on the left side of your screen,

Ayrıca, ekranınızın sol tarafında bir

to watch my next English video lesson.

sonraki İngilizce video dersimi izlemeyi unutmayın. Bir

Until next time, remember to speak English.

dahaki sefere kadar, İngilizce konuşmayı unutmayın.