THINK AND SPEAK IN ENGLISH | Answer any question in English Episode 5

Hey, welcome to episode five of our think and speak in English series.

Hey, İngilizce düşün ve konuş serimizin beşinci bölümüne hoş geldiniz.

Now, remember in this series, I give you a simple method that you can use

Şimdi, unutmayın, bu dizide size

in order to think like a native English speaker and finally speak English

anadili İngilizce olan biri gibi düşünmek ve sonunda

fluently, like a native English speaker.

anadili İngilizce olan biri gibi akıcı bir şekilde İngilizce konuşmak için kullanabileceğiniz basit bir yöntem veriyorum.

And that simple method is the five W's method.

Ve bu basit yöntem, beş W yöntemidir.

Who what, when, where and why.

Kim ne, ne zaman, nerede ve neden.

And today we're going to continue learning more about this.

Ve bugün bununla ilgili daha fazla şey öğrenmeye devam edeceğiz.

Are you ready?

Hazır mısın?

Well, then I'm teacher.

Peki, o zaman ben öğretmenim.

Tiffani let's jump right in.

Tiffani hemen devreye girelim.

All right.

So the first scenario we're looking at involves this individual

Pekala.

Baktığımız ilk senaryo, bu kişinin

driving in her car, and let's say the question was asked, would you

arabasını sürmesini içeriyor ve diyelim ki şu soru soruldu,

rather drive a car or take a bus?

araba kullanmayı mı yoksa otobüse binmeyi mi tercih edersin?

Well, the first w who Christina, what drive a car.

Pekala, ilk w kim Christina, ne araba kullanıyor.

When during the week, where to work and why it is more convenient.

Hafta içi ne zaman, nerede çalışılacağı ve neden daha uygun olduğu.

Now, again, you can answer this question very simply.

Şimdi, yine, bu soruyu çok basit bir şekilde cevaplayabilirsiniz.

I'd rather drive a car.

Araba sürmeyi tercih ederim.

Christina would rather drive a car, but remember, we're trying to help you.

Christina araba sürmeyi tercih ederdi ama unutma, sana yardım etmeye çalışıyoruz.

We want you to speak English like a native English speaker.

İngilizceyi ana diliniz İngilizce olan biri gibi konuşmanızı istiyoruz.

So I'm teaching you the five W's method.

Bu yüzden size beş W yöntemini öğretiyorum.

Now watch what happens when we put all of the information into one sentence.

Şimdi tüm bilgileri tek bir cümleye koyduğumuzda neler olduğunu izleyin .

All right.

Elbette.

So here we go.

İşte başlıyoruz.

All the information we just organized.

Az önce düzenlediğimiz tüm bilgiler.

Now we have this response during the week, rustiness would rather drive

Artık hafta boyunca bu tepkiyi alıyoruz , paslanma

a car to work because it is more.

daha çok olduğu için işe araba sürmeyi tercih ediyoruz.

We have each of the W's in this response.

Bu yanıtta W'lerin her birine sahibiz.

Now I do want to look at two words very quickly.

Şimdi iki kelimeye çok hızlı bir şekilde bakmak istiyorum.

Hold on one second.

Bir saniye bekle.

I want us to look at this word rather, rather excellent.

Bu kelimeye oldukça mükemmel bakmamızı istiyorum.

Now this word, rather, it's used to show that you prefer to have, or do one thing

Şimdi bu kelime, daha ziyade, İngilizcede bir şeyi diğerine tercih ettiğinizi veya yapmayı tercih ettiğinizi göstermek için kullanılır

more than another in English we say.

diyoruz.

So right here, Christina is saying she prefers driving her car to work.

Yani tam burada, Christina işe arabasıyla gitmeyi tercih ettiğini söylüyor.

Make sense?

Mantıklı olmak?

Right.

Sağ.

All right.

What about the last word?

Elbette.

Peki ya son söz?

Convenient.

Uygun.

Convenient.

Uygun.

Let's check out that word.

Bu kelimeyi kontrol edelim.

Convenient.

Uygun.

Good again after me convenient.

Benden sonra tekrar iyi.

Excellent.

Harika.

Now this word just means suitable for your purposes and needs and

Şimdi bu kelime sadece sizin amaçlarınıza ve ihtiyaçlarınıza uygun ve

causing the least difficulty.

en az zorluk çıkaran anlamına gelir.

So she would rather, she prefers to drive her car because Hey, it's suitable for

Bu yüzden arabasını kullanmayı tercih ediyor çünkü hey,

her purposes or for her needs and English.

amaçlarına veya ihtiyaçlarına ve İngilizcesine uygun.

Again, we say convenience.

Yine kolaylık diyoruz.

Excellent.

So we see that each of the W's from the five W's method can

Harika.

Görüyoruz ki, beş W yöntemindeki W'lerin her biri

be found in this response, but I want you to check this out.

bu yanıtta bulunabilir, ancak buna bir göz atmanızı istiyorum. Beş W'yi

We have one way of writing it, using the five W's, but you can actually

kullanarak yazmanın bir yolu var , ama aslında

write it in more than one way.

birden fazla şekilde yazabilirsiniz.

So again, check out the response we have, right.

Yani yine, elimizdeki cevaba bakın, değil mi?

I'm going to use the same five W's and write it three different ways.

Aynı beş W'yi kullanacağım ve üç farklı şekilde yazacağım.

Let's check out the first way right here.

Buradaki ilk yolu kontrol edelim.

This one right here, same information, but now we're riding it a different way

Buradaki, aynı bilgi, ama şimdi onu farklı bir şekilde değerlendiriyoruz

and we're saying it a different way.

ve farklı bir şekilde söylüyoruz.

Here we go.

İşte başlıyoruz.

Christina said driving a car is more convinced.

Christina, araba sürmenin daha ikna edici olduğunu söyledi.

So during the week, she usually drives her car to work.

Bu yüzden hafta boyunca genellikle işe arabasıyla gider.

Now this is the initial sentence.

Şimdi bu ilk cümle.

It includes each of the five W's, but so does this one who Christina, what?

Beş W'nin her birini içeriyor, ama bu, kim Christina, ne?

Driving a car.

Araba sürmek.

Why it's more convenient when during the week.

Neden hafta boyunca daha uygun.

Where drives her car to work.

Arabasını işe nereye götürüyor.

So you see, even though you have all of the five w information organized,

Gördüğünüz gibi, beş w bilgisinin tamamına sahip olsanız da ,

everything's organized, you can still make different sentences

her şey düzenli olsa da, yine de farklı cümleler kurabilir

and say things a different way.

ve bir şeyleri farklı bir şekilde söyleyebilirsiniz. Hafta

Look at the second example during the week, Christina usually drives to.

boyunca ikinci örneğe bakın , Christina genellikle arabayla gider.

She says that it is actually more convenient.

Aslında daha uygun olduğunu söylüyor.

I'm saying the same thing, but using different words, you must remember that

Aynı şeyi söylüyorum ama farklı kelimeler kullanarak,

you can first organize your thoughts and your response will come out maybe

önce düşüncelerinizi düzenleyebileceğinizi ve yanıtınızın belki

in a different way from someone else.

başka birinden farklı bir şekilde çıkacağını unutmamalısınız.

But as long as you have the information, that is the key.

Ancak bilgiye sahip olduğunuz sürece , anahtar budur.

That's why we say, think, and then speak in English.

Bu yüzden İngilizce deriz, düşünürüz ve sonra konuşuruz.

Finally, look at numbers.

Son olarak, sayılara bakın.

Christina has to go to work during the week we have where, and we have when, so

Christina'nın hafta boyunca işe gitmesi gerekiyor , nerede ve ne zaman var, bu yüzden

she usually drives because it is more.

genellikle daha fazla olduğu için araba kullanıyor.

Again, we have each of the five W's who, what, when, where and why.

Yine, kim, ne, ne zaman, nerede ve neden olmak üzere beş K'nin her birine sahibiz.

So again, I need you to understand that after you've organized your thoughts,

Tekrar söylüyorum, düşüncelerinizi organize ettikten sonra

you can actually make different sentences from the same information.

aslında aynı bilgiden farklı cümleler kurabileceğinizi anlamanızı istiyorum.

This is why the five Ws method is so powerful.

Beş W yönteminin bu kadar güçlü olmasının nedeni budur.

So we have the first situation.

Yani ilk durumumuz var.

What about this next situation?

Peki ya bu sonraki durum?

Can we actually use the five W's to describe this situation?

Bu durumu tanımlamak için gerçekten beş W kullanabilir miyiz?

Let's see the question was when was your best vacation?

Bakalım en iyi tatiliniz ne zamandı?

Well, who my home girls and I, what went on vacation.

Peki, kim evim kızları ve ben, tatile ne gittik.

When in 2014, where to an island, why for our spring break.

2014'teyken, bahar tatilimiz için neden bir adaya.

So we've organized our thoughts.

Böylece düşüncelerimizi düzenledik.

Remember the first thing you must do is think in English using the five

Yapmanız gereken ilk şeyin beş

W's who, what, when, where and why.

W'yi kim, ne, ne zaman, nerede ve neden kullanarak İngilizce düşünmek olduğunu unutmayın.

And we have all the information regarding this situation.

Ve bu durumla ilgili tüm bilgilere sahibiz.

So how do we turn this into a response here?

Peki bunu burada nasıl bir cevaba çevireceğiz?

We.

Biz.

My best vacation.

En iyi tatilim.

Wasn't 2014.

2014 değildi.

When I traveled to an island with my home girls for our spring break.

Bahar tatilimiz için evimdeki kızlarla bir adaya gittiğimde.

Come on, we have each of the W's from the five W's method.

Hadi, beş W yönteminden W'lerin her birine sahibiz.

Who what, when, where and why, but I do want to explain two expressions, one

Kim ne, ne zaman, nerede ve neden ama ben iki ifade, bir

word, and one expression home girls.

kelime ve bir ifade ile ev kızlarını açıklamak istiyorum.

I know you heard me say it with a little bit of emphasis, so.

Bunu biraz vurgulayarak söylediğimi duyduğunu biliyorum , yani.

Does home girl actually mean?

Ev kızı aslında ne anlama geliyor?

So this is actually slang and it's used to refer to your female friends.

Yani bu aslında bir argo ve kadın arkadaşlarınıza atıfta bulunmak için kullanılıyor.

That's right.

It's that simple?

Bu doğru.

Bu kadar basit? Bayan

My female friends.

arkadaşlarım.

I can say they are my home girls.

Onlar benim ev kızlarım diyebilirim.

You can have home girls and home boys make sense.

Evde kızların ve evde erkeklerin mantıklı olmasını sağlayabilirsiniz.

Right?

Sağ?

Think about your home.

Evini düşün.

It's something close to you.

Bu sana yakın bir şey.

People are close to you, home girls and home boys.

İnsanlar size yakın, ev kızları ve ev erkekleri.

But what about this one spring break?

Peki ya bu tek bahar tatili?

This is actually a week's vacation for students in the spring, typically

Bu aslında öğrenciler için ilkbaharda, tipik olarak

around the Easter timeframe.

Paskalya zaman diliminde bir haftalık bir tatildir.

So in English we say spring break.

İngilizcede bahar tatili diyoruz.

So this makes sense.

Yani bu mantıklı.

We have the five W's method used.

Kullanılan beş W yöntemimiz var.

Each of the five W's was found in this response, but how can we use the five W's

Bu yanıtta beş W'nin her biri bulundu , ancak beş W'yi nasıl kullanabiliriz

and actually have a different response?

ve aslında farklı bir yanıtımız olabilir?

All right, let's check it out right here.

Tamam, hadi burayı kontrol edelim.

So same information again, we're talking about our spring break,

Yani yine aynı bilgiler, bahar tatilimizden bahsediyoruz,

best vacation, 2014, traveled to an island with my home girls.

en iyi tatilimiz, 2014, ev kızlarımla bir adaya gittik.

So can we use the same information and say it a different way?

Peki aynı bilgiyi kullanıp farklı bir şekilde söyleyebilir miyiz?

Well, let's check out number one.

Pekala, bir numarayı kontrol edelim.

In 2014, my home girls and I went to an island for our spring break.

2014 yılında ev kızlarım ve ben bahar tatilimiz için bir adaya gittik.

I can honestly say that it was my best vacation.

Dürüstçe söyleyebilirim ki en iyi tatilimdi.

Well, we have vacation check.

Pekala, tatil kontrolümüz var.

We have in 2014 check, we have island check.

2014 yılında çekimiz var, ada çekimiz var.

We have home girls right here, check and we have spring break right here.

Burada ev kızlarımız var, kontrol edin ve burada bahar tatilimiz var.

So you see, again, everything that was in the first sentence is in the second

Görüyorsunuz, yine, ilk cümlede olan her şey ikinci

example as well, same information, but you can say it a different way.

örnekte de var, aynı bilgi ama siz bunu farklı bir şekilde söyleyebilirsiniz.

The same is true for number two for our spring break in 2014, my home

Aynısı 2014 bahar tatilimiz için iki numara için de geçerli , evdeki

girls and I decided to go on vacation.

kızlarım ve ben tatile gitmeye karar verdik.

We went to an island and it was the best vacation ever.

Bir adaya gittik ve şimdiye kadarki en iyi tatildi.

So what's the point.

Öyleyse ne anlamı var?

You can have the information.

Bilgiye sahip olabilirsiniz.

The first part is all about organizing your thoughts, a straw brain right here.

İlk kısım tamamen düşüncelerinizi düzenlemekle ilgili , tam burada bir saman beyin.

Right?

Sağ?

Imagine this is your brain right here.

Beyninin burada olduğunu hayal et.

All right.

Imagine this is your brain.

Elbette.

Bunun senin beynin olduğunu hayal et.

You've organized your five W's right?

Beş W'nizi organize ettiniz değil mi?

The who?

DSÖ?

What, when, where and why?

Ne, ne zaman, nerede ve neden?

Imagine this was who, what, when, where and why?

Bunun kim, ne, ne zaman, nerede ve neden olduğunu hayal edin.

Well, the thing is you can rearrange the order.

Mesele şu ki, sırayı yeniden düzenleyebilirsiniz.

Let's say this is one that is.

Diyelim ki bu olanlardan biri.

Three four and five while the order that the information is in, it can change.

Üç dört ve beş sırada yer alan bilgilerin sırası değişebilir.

As long as the information is all there, you will have a fluent English response.

Bilgilerin tamamı orada olduğu sürece, akıcı bir İngilizce yanıtınız olacaktır.

So you may decide to do 5, 4, 1, 2, 3.

Yani 5, 4, 1, 2, 3 yapmaya karar verebilirsiniz.

Well, in the other example, you can do 3, 5, 1, 2, 4.

Diğer örnekte 3, 5, 1, 2, 4 yapabilirsiniz.

The order does not matter.

Sıra önemli değil.

It's all about having the information.

Her şey bilgiye sahip olmakla ilgili.

That makes sense.

Right?

Bu mantıklı.

Sağ?

Okay.

Tamam aşkım.

So let's go to the next example.

Öyleyse bir sonraki örneğe geçelim.

We have two situations that both were able to be described, and the questions

Her ikisinin de açıklanabildiği ve soruların

answered using the five W's method.

beş K yöntemi kullanılarak yanıtlandığı iki durumumuz var.

Well, what about this situation?

Peki ya bu durum?

Right?

Sağ?

We have an individual drinking water.

Bireysel içme suyumuz var.

And if the question came up and the question was, how

Ve soru geldiyse ve soru şuysa, ne

often do you drink water?

sıklıkla su içersiniz? Kimin

We'd have to start with the W's who mark, what drinks, water, when all

, hangi içeceklerin, suyun, tüm

throughout the day were at work and why.

gün boyunca ne zaman ve neden işte olduğunu gösteren W'lerle başlamalıyız.

He usually gets parched when he teaches.

Öğretirken genellikle kavrulur.

So again, we have a different situation, but we're still using

Yani yine, farklı bir durumumuz var, ama biz hala

the five W's because these W's that's where the power lies for you.

beş W'yi kullanıyoruz çünkü bu W'ler sizin için gücün yattığı yer.

Who, what, when, where and why these W's will help you sound like a native English.

Kim, ne, ne zaman, nerede ve neden bu W'ler anadili İngilizce gibi konuşmanıza yardımcı olacaktır.

So now let's see how taking each w the information we organized.

O halde şimdi her bir bilgiyi nasıl organize ettiğimize bakalım.

We can use the information to make our response sound more like a

Bilgileri, yanıtımızın

native English speakers response.

anadili İngilizce olanların yanıtlarına daha çok benzemesi için kullanabiliriz.

So here we go.

İşte başlıyoruz.

Mark drinks water throughout the day at work, because he usually gets parched.

Mark işte gün boyunca su içer çünkü genellikle kavrulur.

When he teaches all of the information is found in this sentence.

Öğrettiğinde tüm bilgiler bu cümlede bulunur.

Now, there are two words I want to explain very.

Şimdi çok açıklamak istediğim iki kelime var.

So the first one I want to explain to you is right here through out

Bu yüzden size açıklamak istediğim ilk şey, tam burada baştan sona yine

good again throughout excellent.

mükemmel.

Now this just means in every part or during the whole period of

Şimdi bu, İngilizce'de zamanın her yerinde veya tüm süresi boyunca

time in English, we say through out, so throughout the day, all

, baştan sona deriz, yani gün boyunca, tüm

day long, he's drinking water.

gün boyunca, o su içiyor demektir.

Now the next one is park.

Şimdi sıradaki park.

Could again, parched.

Tekrar olabilir, kavrulmuş.

Excellent.

Harika.

Now this just means extremely thirsty, extremely thirsty.

Şimdi bu sadece aşırı susamış, aşırı susamış anlamına gelir.

So mark, whew.

Öyleyse işaretle, vay.

He gets parched during the day because he has to teach all day.

Bütün gün ders vermek zorunda olduğu için gün içinde kavruluyor.

So we say parched in English.

Bu yüzden İngilizce kavrulmuş diyoruz.

Now we have this response again, each of the five W's is found in the sentence,

Şimdi yine bu cevaba sahibiz, beş W'nin her biri cümlede bulunuyor

but what if we want to change the.

ama ya değiştirmek istiyorsak.

What will that look like?

Bu neye benzeyecek?

So again, we have the sentence right here, just like it is on the screen.

Yani yine, tam burada, tıpkı ekrandaki gibi bir cümlemiz var.

I'll take it off the screen right here.

Hemen ekrandan kaldırıyorum.

And again, we see the sentence right here.

Ve yine burada cümleyi görüyoruz.

Mark drinks, water throughout the day at work, because he usually

Mark işte gün boyunca su içer, su içer , çünkü genellikle ders verdiğinde

gets parched when he teaches.

kavrulur.

So we have.

Böylece sahibiz. Gün

Drinks water when, throughout the day where at work.

boyunca işteyken su içer .

So first way again, we're just changing the orders, showing you

Tekrar ilk yol, sadece sıraları değiştiriyoruz, size

the key is the five W's method.

anahtarın beş W yöntemi olduğunu gösteriyoruz. Düşüncelerini aldıktan

You can change the order after you have your thoughts, Oregon.

sonra sırayı değiştirebilirsin , Oregon. Öğrettiğinde

One mark usually gets parched when he teaches.

bir işaret genellikle kavrulur.

So he drinks water throughout the day at work.

Bu yüzden iş yerinde gün boyunca su içiyor.

All right, mark.

Pekala, Mark.

We have it check.

Kontrol ettik.

He drinks water.

O su içer.

Now that's towards the end drinks water throughout the day, whereas

Şimdi bu sonlara doğru gün boyunca su içiyor, oysa

that towards the end, but it's there where at work towards the end.

sonlara doğru ama işin sonuna doğru orada.

And it usually gets parched when he teaches that's at the beginning.

Ve bunun başlangıçta olduğunu öğrettiğinde genellikle kavrulur.

So we changed the order, but the information is still there.

Bu yüzden sırayı değiştirdik, ancak bilgiler hala orada.

And that's the key, having all of the information organized

Ve anahtar, tüm bilgilerin

based on the five Ws method.

beş W yöntemine göre düzenlenmesidir.

The same is true for the second example.

Aynı şey ikinci örnek için de geçerli.

And the third example, you'll find each of the five W's we

Ve üçüncü örnekte, beş W'nin her birini bulacaksınız,

just, again, change the order.

yine sırayı değiştiriyoruz.

You can play around with the order.

Siparişle oynayabilirsiniz.

It doesn't have to be who, what, when, where and why

Kimin, ne, ne zaman, nerede ve neden

you can make another one for.

için bir tane daha yapabileceğin olmak zorunda değil.

And the other one is going to be second or third.

Diğeri ise ikinci veya üçüncü olacak.

You can change the order again, the key is having all of the information within

Sıralamayı tekrar değiştirebilirsiniz, önemli olan tüm bilgilerin

your sentences or within your responses.

cümlelerinizde veya yanıtlarınızda olması.

That's why this method is so powerful.

Bu yüzden bu yöntem çok güçlü.

Now.

Şimdi.

I hope you enjoy this episode.

Umarım bu bölümü beğenirsiniz.

I hope you learned a lot and I hope you use it again.

Umarım çok şey öğrenmişsindir ve umarım tekrar kullanırsın.

Remember the five Ws method will take your time.

Beş W yönteminin zamanınızı alacağını unutmayın. Bir

To the next level, helping you think in English and speak in English

sonraki seviyeye, İngilizce düşünmenize ve

like a native English speaker.

anadili İngilizce olan biri gibi İngilizce konuşmanıza yardımcı olmak.

All right.

Elbette.

Hope you enjoy it.

Umarım tadını çıkarırsın.

Remember if you want to keep studying with me, all you have

Unutma, benimle çalışmaya devam etmek istiyorsan tek

to do is go to www dot let's.

yapman gereken www dot let's adresine gitmek.

Jump right in.com and roll and start studying with me and tons

Hemen in.com'a atlayın ve yuvarlanın ve benimle ve

of students around the world.

dünyanın dört bir yanından tonlarca öğrenciyle çalışmaya başlayın.

I'll talk to you next time, but as always remember to speak English.

Seninle bir dahaki sefere konuşacağım ama her zaman olduğu gibi İngilizce konuşmayı unutma.

You still there, you know what time it is?

Hala oradasın, saatin kaç olduğunu biliyor musun?

It's story time.

Hikaye zamanı.

Hey, I said it's story time.

Hey, hikaye zamanı dedim.

All right.

Elbette.

So today's story guys.

Evet, bugünün hikayesi çocuklar.

Today's story is something that happened when I was about 13 years.

Bugünün hikayesi, yaklaşık 13 yaşındayken başıma gelen bir şey.

So when I was 13 years old, I was a part of a group at my church called

Yani 13 yaşımdayken, kilisemde Pathfinders adlı bir grubun parçasıydım

Pathfinders, kind of like, um, girl Scouts or boy Scouts for church.

, bir nevi kız İzciler veya kilise için erkek İzciler gibi.

Right.

We go on camping trips.

Sağ.

Kamp gezilerine çıkıyoruz.

We learned about nature.

Doğayı öğrendik.

We read the Bible, we, we learned, uh, principles and morals.

İncil'i okuduk, ilkeleri ve ahlakı öğrendik.

It was a great program.

Harika bir programdı.

I remember one time we went on a camping trip.

Bir keresinde kamp gezisine çıktığımızı hatırlıyorum.

There were about maybe 15 young people.

Yaklaşık 15 tane genç vardı.

And then about three or four adults.

Ve sonra yaklaşık üç veya dört yetişkin.

We had a wonderful time.

Mükemmel zaman geçirdik.

Whenever we went camping.

Ne zaman kampa gitsek.

And again, we were 13, 12, 11, like we were all in that

Ve yine 13, 12, 11 yaşındaydık, sanki hepimiz o

age category, that age group.

yaş kategorisindeydik, o yaş grubundaydık.

So I remember one time it was super hot.

Bu yüzden bir keresinde çok sıcak olduğunu hatırlıyorum.

So we wanted to have a big water fight.

Bu yüzden büyük bir su savaşı yapmak istedik.

Now I've always been a very fun person.

Şimdi her zaman çok eğlenceli bir insan oldum.

My friends were all very fun, but there was one guy with

Arkadaşlarımın hepsi çok eğlenceliydi ama

us that was kind of quiet.

aramızda biraz sessiz olan bir adam vardı.

His nickname was red, red.

Takma adı kırmızıydı, kırmızı.

If you ever see this video, Best believe.

Bu videoyu bir daha görürseniz, İnanın.

Remember, I will never ever know that I'll never ever forget this.

Unutma, bunu asla unutmayacağımı asla bilemeyeceğim.

So red was kind of a quiet guy, really nice.

Red biraz sessiz bir adamdı, gerçekten hoştu.

So we all had gotten our water balloons and we were going to other

Böylece hepimiz su balonlarımızı almıştık ve diğer Pathfinder'lara gidip

Pathfinders and playing and throwing water balloons and having a good time.

su balonları oynuyor, fırlatıyor ve iyi vakit geçiriyorduk.

But red wasn't anywhere to be found.

Ama kırmızı hiçbir yerde bulunamadı.

We thought maybe he was reading a book or just relaxing.

Belki kitap okuyordur ya da sadece dinleniyordur diye düşündük.

But then all of a sudden we saw something out of the corner of our eyes.

Ama sonra birdenbire gözümüzün ucuyla bir şey gördük.

We were all tossing little water balloons, but we saw him come

Hepimiz küçük su balonları fırlatıyorduk ama onun

with this huge water balloon.

bu kocaman su balonuyla geldiğini gördük.

And I think he had a water.

Ve sanırım suyu vardı.

And all of a sudden this quiet guy turned into Arnold Schwartzenegger and

Ve birdenbire bu sessiz adam Arnold Schwartzenegger'e dönüştü ve

he just started shooting us with water, guns, tossing water balloons, needless

bizi suyla, silahlarla, su balonları fırlatarak vurmaya başladı,

to say we lost, he won, but we were in such shock because he went from this

kaybettiğimizi söylemeye gerek yok, o kazandı, ama biz çok şoktaydık çünkü o bu

quiet guy to, I am the Terminator.

sessiz adamdan , Ben Terminatörüm.

He started attacking each and every one of us.

Her birimize saldırmaya başladı.

And he had a straight face, sometimes he'd smile, but he was really attacking us.

Ve asık suratlıydı, bazen gülümserdi ama gerçekten bize saldırıyordu.

But man, did we have such a good.

Ama adamım, böyle bir iyiliğimiz oldu mu?

So even though he seemed like a quiet guy, he was planning

Bu yüzden sessiz bir adam gibi görünse de

so many things in his mind.

kafasında pek çok şey planlıyordu.

I hope you enjoy that story, guys.

Umarım bu hikayeyi beğenirsiniz çocuklar.

Maybe you also know someone like that.

Belki siz de böyle birini tanıyorsunuzdur.

And when you were a kid that individual suddenly switched

Ve siz çocukken, o kişi aniden değişti

and started having a good time, guys, I'll talk to you next time.

ve iyi vakit geçirmeye başladı çocuklar, bir dahaki sefere sizinle konuşacağım.

Remember, keep studying and I hope you continue speaking English.

Unutma, çalışmaya devam et ve umarım İngilizce konuşmaya devam edersin.