Learn the Rule! — FEW vs. LITTLE vs. A LITTLE

Do these still confuse you?

Bunlar hala kafanızı karıştırıyor mu?

Well, if they do, don't worry.

Eğer yaparlarsa endişelenme.

Because in today's lesson, we are going to help you

Çünkü bugünün dersinde,

to learn the differences between these different quantifiers

bu farklı niceleyiciler arasındaki farkları

once and for all.

kesin olarak öğrenmenize yardımcı olacağız.

Plus, you'll learn a secret trick that I promise you very few people know about.

Ayrıca, çok az kişinin bildiğine söz verdiğim gizli bir numara öğreneceksiniz.

Because here at RealLife English,

Çünkü RealLife English'te

every single week we make new lessons like this one.

her hafta bunun gibi yeni dersler çıkarıyoruz.

That helping you to go from feeling like a lost, insecure

Bu, kaybolmuş, güvensiz bir

English learner to being a confident and natural English speaker.

İngilizce öğrencisi gibi hissetmekten kendine güvenen ve doğal bir İngilizce konuşmacısı olmanıza yardımcı olur.

So if that sounds like what you want for your English,

Yani, İngilizceniz için istediğiniz gibi görünüyorsa ,

then be sure to join our community by hitting that

Subscribe button and the bell down below.

Abone ol düğmesine ve aşağıdaki zile basarak topluluğumuza katıldığınızdan emin olun.

And that way you won't miss any of our amazing new lessons.

Ve bu şekilde harika yeni derslerimizi kaçırmazsınız.

So first off, let's review some of the basics.

İlk olarak, bazı temel bilgileri gözden geçirelim.

So you probably have already learned at some point that some words

Bu yüzden muhtemelen bir noktada İngilizce'deki bazı kelimelerin

in English are countable, while others are uncountable.

sayılabilirken diğerlerinin sayılamadığını öğrenmişsinizdir.

Now, countable words can be counted.

Artık sayılabilir kelimeler sayılabilir.

This is like the word apple.

Bu elma kelimesine benzer.

One apple to apples, three apples, you see.

Bir elmadan elmaya, üç elma, görüyorsunuz.

But other words, on the other hand, are uncountable.

Ancak diğer kelimeler ise sayılamayan kelimelerdir.

They can't be counted like one money, two moneys.

Bir para, iki para gibi sayılmazlar.

See, that doesn't work.

Bak, bu işe yaramıyor.

But this might feel pretty frustrating because you might feel like, do I have to

Ancak bu oldukça sinir bozucu gelebilir çünkü şöyle düşünebilirsiniz: Sayılabilen veya sayılamayan

memorize every single word that I learn is countable or uncountable?

öğrendiğim her kelimeyi ezberlemek zorunda mıyım ?

There's some different tricks

that you can try to check so you can try to rely on your intuition.

Sezginize güvenmeye çalışabilmeniz için kontrol edebileceğiniz bazı farklı numaralar var.

You can think of, Can I count this word and see if it works or not?

Bu kelimeyi sayıp işe yarayıp yaramadığına bakabilir miyim diye düşünebilirsiniz.

If you're still not quite sure, then you can check a dictionary.

Hâlâ tam olarak emin değilseniz, bir sözlüğe bakabilirsiniz.

Most dictionaries will cite whether word is countable or uncountable.

Sözlüklerin çoğu, kelimenin sayılabilir mi yoksa sayılamayan mı olduğunu belirtecektir.

Another thing you could check is if the word has a plural form,

Kontrol edebileceğiniz başka bir şey, kelimenin çoğul bir biçime sahip olup olmadığıdır,

because most words that have plural are countable like:

çünkü çoğul olan çoğu sözcük şu şekilde sayılabilir: Örneğin,

And you'll find that most products

that you buy in the supermarket, for example, are uncountable.

süpermarkette satın aldığınız çoğu ürünün sayılamayan olduğunu göreceksiniz.

We tend to actually count the containers that these different products

come in and not the actual product itself.

Gerçek ürünün kendisini değil, bu farklı ürünlerin geldiği kapları sayma eğilimindeyiz.

So to give you an example, we could take milk.

Size bir örnek vermek gerekirse, süt alabiliriz.

Milk comes in a carton.

Süt bir kartonda gelir.

So we'd say that I need two cartons of milk, not I need two milks.

Yani iki kutu süte ihtiyacım var diyeceğiz, iki süte ihtiyacım yok. Şimdi

Let's take a look at some uncountable nouns

that learners often confuse as being countable.

öğrencilerin sayılabilir olmakla karıştırdıkları bazı sayılamayan isimlere bir göz atalım.

So we have:

Yani elimizde:

And even news isn't countable, even though it has an "s" at the end of it.

Ve sonunda "s" olmasına rağmen haberler bile sayılamaz.

Pretty crazy, right?

Oldukça çılgın, değil mi?

But sometimes you might want to make these words countable, right?

Ama bazen bu kelimeleri sayılabilir yapmak isteyebilirsiniz, değil mi?

So how can we do that?

Peki bunu nasıl yapabiliriz?

Well, we can use a different word.

Farklı bir kelime kullanabiliriz.

We could use, for example, the word "piece", which is countable

Örneğin,

to make those other words countable.

diğer kelimeleri sayılabilir kılmak için sayılabilir olan "parça" kelimesini kullanabiliriz.

So, for example, we could say I have two pieces of homework today.

Yani örneğin bugün iki ödevim var diyebiliriz.

Now let's review how to use the basic quantifiers.

Şimdi temel niceleyicilerin nasıl kullanılacağını gözden geçirelim.

And now let's test your current knowledge with some quiz questions.

Şimdi bazı sınav sorularıyla mevcut bilginizi test edelim .

Pretty easy, right?

Oldukça kolay, değil mi?

But now let's try something different.

Ama şimdi farklı bir şey deneyelim.

Now, if you weren't sure about these answers, don't worry.

Şimdi, bu cevaplardan emin değilseniz endişelenmeyin. Bunun

It's because this is actually a pretty advanced use of these quantifiers.

nedeni, aslında bu niceleyicilerin oldukça gelişmiş bir kullanımı olmasıdır.

So let's take a look at the chart again.

Öyleyse tabloya tekrar bir göz atalım.

But with these extra words.

Ama bu ekstra kelimelerle.

So let's talk about countable words first.

O halde önce sayılabilir kelimelerden bahsedelim.

So if you want to express a large quantity of something,

Bu nedenle, bir şeyi çok miktarda ifade etmek istiyorsanız ,

one possibility is to use "so many" or "too many".

bir olasılık "çok fazla" veya "çok fazla" kullanmaktır.

The difference here is in the connotation.

Buradaki fark çağrışımdır.

So, "so many" tends to have a positive connotation.

Dolayısıyla, "pek çok" olumlu bir çağrışıma sahip olma eğilimindedir.

That means that there's a lot of something and I like it.

Bu, bir sürü şey olduğu ve hoşuma gittiği anlamına geliyor.

For example:

Örneğin:

It's amazing.

Bu harika.

On the other hand, "too many" has a negative connotation.

Öte yandan, "çok fazla" olumsuz bir çağrışıma sahiptir.

That means that there's a lot of something and I don't like it.

Bu, bir sürü şey olduğu ve bundan hoşlanmadığım anlamına geliyor.

It's more than I need or it's excessive.

İhtiyacım olandan fazla ya da aşırı.

So, for example:

Yani, örneğin:

I don't think he can fit any more books in there.

Oraya daha fazla kitap sığdırabileceğini sanmıyorum. Videonun başındaki

You remember the example in the beginning of the video?

örneği hatırlıyor musunuz ?

Yes, so last weekend was great.

Evet, yani geçen hafta sonu harikaydı.

I went to this party.

Bu partiye gittim.

There were too many people there!

Orada çok fazla insan vardı!

The confusion here happened because speaker one sounded really excited about the party.

Buradaki kafa karışıklığı, birinci konuşmacının sesinin parti için gerçekten heyecanlı çıkmasından kaynaklandı.

But Speaker two was confused because he used the word "too",

Ancak İkinci Konuşmacının kafası karışmıştı çünkü "çok" kelimesini kullandı,

which means that he wasn't so happy about it.

bu da bundan pek memnun olmadığı anlamına geliyor.

So there was a bit of a contradiction here.

Yani burada biraz çelişki vardı .

That's why it's really important to be able to focus in

Bu nedenle,

on these small details, because otherwise you risk being misunderstood.

bu küçük ayrıntılara odaklanabilmek gerçekten önemlidir, çünkü aksi takdirde yanlış anlaşılma riskiniz vardır.

The correct way here would have been:

Buradaki doğru yol şu olurdu:

Now compare it with this sentence.

Şimdi onu bu cümleyle karşılaştırın.

See the difference? The same happens with uncountable words.

Farkı gör? Aynı şey sayılamayan sözcüklerde de olur.

But then we use "so much" or "too much".

Ama sonra "çok fazla" veya "çok fazla" kullanırız.

Check it out.

Buna bir bak.

And the same happens when talking about small quantities.

Küçük miktarlardan bahsederken de aynı şey olur.

This means that although I don't have a large quantity of apples,

Bu, çok miktarda elmam olmasa da

the ones that I have in the basket are enough.

sepetteki elmaların bana yettiği anlamına geliyor.

But let's contrast it with this sentence.

Ama bunu bu cümleyle karşılaştıralım.

This means that the apples that I have are not enough.

Bu, sahip olduğum elmaların yeterli olmadığı anlamına geliyor.

I probably need to buy more. Got it?

Muhtemelen daha fazla satın almam gerekiyor. Anladım?

Take a look at this example.

Bu örneğe bir göz atın.

Notice that in this example, Thiago doesn't have a lot of time,

Bu örnekte, Thiago'nun çok fazla zamanı olmadığına dikkat edin,

but it is enough to help me.

ancak bu bana yardımcı olmak için yeterli.

Let's contrast it to this example.

Bunu bu örnekle karşılaştıralım.

So now Tiago isn't available to help me because the time that he has

Yani şimdi Tiago bana yardım etmek için müsait değil çünkü sahip olduğu zaman

is not enough.

yeterli değil.

For the word's "few"

"Az"

and "little", it's common to use very to emphasize the lack of something.

ve "küçük" kelimeleri için, bir şeyin eksikliğini vurgulamak için çok kullanmak yaygındır.

Check it out.

Buna bir bak.

Pretty cool, isn't it?

Oldukça havalı, değil mi?

But remember that the key to mastering nuances

Ancak İngilizcede bunun gibi nüanslarda ustalaşmanın anahtarının

like this in English is by using it when you speak.

konuşurken onu kullanmak olduğunu unutma.

And you can do exactly this with the RealLife App.

Ve bunu RealLife Uygulaması ile tam olarak yapabilirsiniz.

Check out what one of our users, Clyde, has to say about his experience.

Kullanıcılarımızdan biri olan Clyde'ın deneyimi hakkında ne söylediğine göz atın.

So just like Clyde, you can improve your listening,

Böylece, tıpkı Clyde gibi, dinlemenizi, kelime

your vocabulary, your reading, and even your speaking.

dağarcığınızı, okumanızı ve hatta konuşmanızı geliştirebilirsiniz.

And one of the best ways to improve your learning is actually by teaching it

Ve öğrenmenizi geliştirmenin en iyi yollarından biri aslında onu

to someone else.

başkasına öğretmektir.

So why not teach someone

Öyleyse neden bugün öğrendiğiniz

in the app about these quantifiers that you've learned about today?

bu niceleyicileri uygulamadaki birine öğretmiyorsunuz ?

Because that's really going to etch them in your memory.

Çünkü bu onları gerçekten hafızanıza kazıyacak.

So if you want to give it a go, it's absolutely free.

Yani, denemek isterseniz, tamamen ücretsizdir.

You can download by clicking up here or down description below,

Buraya veya aşağıdaki açıklamaya tıklayarak indirebilir

or you can search for RealLife English in your favorite app store.

veya en sevdiğiniz uygulama mağazasında RealLife English için arama yapabilirsiniz .

Aww yeah!

Tamam evet!

All right, are you ready to test everything that you've been learning today?

Pekala, bugün öğrendiğin her şeyi test etmeye hazır mısın ?

So you are going to watch five different situations.

Yani beş farklı durum izleyeceksiniz.

And in each one, you need to analyze whether the connotation is positive

Ve her birinde çağrışımın olumlu mu

or negative.

yoksa olumsuz mu olduğunu analiz etmeniz gerekir.

And then you'll fill in the blank

Ve sonra boşluğu bugün gördüğümüz

with one of the advanced quantifiers that we have seen today.

gelişmiş niceleyicilerden biriyle dolduracaksınız .

Are you ready?

Hazır mısın?

Now, for the last three exercises,

Şimdi, son üç alıştırma için,

choose the correct option based on the context

bağlama göre doğru seçeneği seçin

So did you do well in the test?

Peki testte başarılı oldunuz mu?

I want you to let me know down in the comments below.

Aşağıdaki yorumlarda beni bilgilendirmenizi istiyorum.

What other grammar topics do you tend to find confusing?

Başka hangi gramer konularını kafa karıştırıcı buluyorsunuz?

Let us know, we might just make a lesson to help you out.

Bize bildirin, size yardımcı olacak bir ders yapabiliriz .

So that you can use your English more confidently

Böylece İngilizcenizi daha güvenle kullanabilir

and become a more advanced English speaker. Aww Yeah!

ve daha ileri düzey bir İngilizce konuşmacısı olabilirsiniz. Tamam evet!

So better understanding

language nuances like this is one of the ways to get more advanced English.

Bunun gibi dil nüanslarını daha iyi anlamak, daha ileri düzeyde İngilizce edinmenin yollarından biridir.

But did you know that there are several

Ancak orta seviyeden çıkmak için

other things that you need to do to break out of the intermediate level?

yapmanız gereken başka şeyler olduğunu biliyor muydunuz ?

Well, check out this lesson where we will show you ten ways

Pekala, size

to become a more advanced user of English.

daha ileri düzey bir İngilizce kullanıcısı olmanın on yolunu göstereceğimiz bu derse göz atın.

Check it out.

Buna bir bak.