15 of the Most Important Phrasal Verbs - Part 2

Aww yeah, RealLifers, what's going on?

Evet, RealLifers, neler oluyor?

This is Ethan, with another video for you.

Ben Ethan, senin için başka bir videoyla. O

So, today I'm going to talk to you about a subject that a lot of English learners hate

yüzden, bugün size İngilizce öğrenen pek çok kişinin

to talk about, and that's phrasal verbs.

hakkında konuşmaktan nefret ettiği bir konudan bahsedeceğim ve bu, deyimsel fiillerdir.

Is this RealLife?

Bu gerçek hayat mı?

Alright, guys, so just 5 more.

Pekala çocuklar, sadece 5 tane daha. Bir

The next one is "jot down."

sonraki "not al".

This is a rather strange sounding one.

Bu oldukça garip bir ses. Not

Jot down.

almak.

But we use it a lot, so, you jot down any notes or anything like this.

Ama biz onu çok kullanıyoruz, bu yüzden herhangi bir not veya buna benzer bir şey yazıyorsunuz.

It's generally a quick action.

Genellikle hızlı bir eylemdir.

So, jod down is the same as write down.

Yani, not almak yazmakla aynı şeydir.

So, for example, if you someone calls your house, but they want to speak to someone else

Örneğin, biri evinizi ararsa ve oradaki başka biriyle konuşmak isterse

there, you might jot down a message real quick.

, çok hızlı bir şekilde bir mesaj not edebilirsiniz.

You might jot down these phrasal verbs, so that you don't forget them.

Bu öbek fiilleri not alabilirsin, böylece onları unutmazsın. Not

Jot down.

almak. Bir

The next one is "give up."

sonraki "vazgeçmek".

Give up means quit.

Vazgeçmek, vazgeçmek demektir.

So, maybe you say "ah, learning English, all the grammar, the vocabulary, the phrasal verbs

Yani, belki "ah, İngilizce öğrenmek, tüm gramer, kelime dağarcığı, deyimsel fiiller

is just not very much fun.

pek eğlenceli değil.

I think I'm going to give up."

Sanırım pes edeceğim" diyebilirsiniz.

And I, of course, as your English teacher, would say "no!

Ben de tabii ki İngilizce öğretmeniniz olarak "hayır!

Don't give up.

Pes etmeyin.

Just find ways to make it more fun."

Sadece daha eğlenceli hale getirmenin yollarını bulun" derdim.

Alright, so, the next one is something that you might hear a lot, it's run out of.

Pekala, sıradaki çokça duyabileceğiniz bir şey, tükendi.

So, run out of something, what does this mean?

Yani, bir şeyin tükenmesi, bu ne anlama geliyor?

It means when you finish something, when there's nothing left of something, you've run out

Bu, bir şeyi bitirdiğinizde, bir şeyden geriye hiçbir şey kalmadığında, tükendiğiniz anlamına gelir

of it.

.

So, for example, this morning, I used the rest of the milk on my cereal, and so I ran

Örneğin, bu sabah sütün geri kalanını mısır gevreğimde kullandım ve bu yüzden

out of milk.

sütüm bitti.

I'm going to have to go to the store and buy more.

Mağazaya gidip daha fazla satın almam gerekecek.

The next one is very common and it's got a lot of different meanings, it's "go out."

Bir sonraki çok yaygın ve birçok farklı anlamı var, "dışarı çıkmak".

So, two very useful meanings for this is go out, like go out to eat, for example, you

Yani, bunun için çok yararlı iki anlam dışarı çıkmak, örneğin yemek yemek için dışarı çıkmak gibi,

could just say "I don't feel like cooking tonight, I think I'll go out."

"Canım bu akşam yemek yapmak istemiyor, sanırım dışarı çıkacağım" diyebilirsiniz.

And you can also use this to say that people are dating, so, "did you know that Tom is

Ve bunu insanların çıktığını söylemek için de kullanabilirsin , yani "Tom'un

going out with Shirley?"

Shirley ile çıktığını biliyor muydun?"

And then, the very last one, this is one that we use all the time, and that I've never found

Ve sonra, en sonuncusu, bu her zaman kullandığımız ve

anything that's quite the same in another language, in any of the other languages I've

başka bir dilde, öğrendiğim diğer dillerin hiçbirinde tamamen aynı olan bir şey bulamadım,

learned, this is "hang out."

bu "takılmak" ."

So, Justin and I actually did a whole video just on the term hangout, but let me just

Yani, Justin ve ben aslında sadece videoyla sohbet terimi üzerine koca bir video yaptık, ama

tell you real quick what this means and after I will also link to it.

size bunun ne anlama geldiğini çok hızlı bir şekilde anlatayım ve sonra ona da bağlantı vereceğim.

So, hang out means to do something, either alone or with someone.

Yani takılmak, tek başına veya biriyle bir şeyler yapmak anlamına gelir .

That's about it, it's a very vague term.

Bu kadar, çok belirsiz bir terim.

So, you could call a friend and say "hey, what are you doing?"

Yani, bir arkadaşınızı arayabilir ve "hey, ne yapıyorsun?" Size

They might tell you "oh, I'm just hanging out."

"oh, sadece takılıyorum" diyebilirler.

So, this is just a very vague way of saying that I'm not doing anything or I am doing

Yani bu, ben hiçbir şey yapmıyorum ya da

something, you could be watching TV, you could be reading, you could be cooking, you're just

bir şey yapıyorum demenin çok belirsiz bir yolu, televizyon izliyor olabilirsiniz, okuyor olabilirsiniz, yemek yapıyor olabilirsiniz, sadece

hanging out.

takılıyorsunuz.

Or, you could say "what did you do on Saturday?"

Ya da "Cumartesi ne yaptın?" diyebilirsin. Örneğin,

"Oh, I was hanging out with Justin on Saturday," for example.

"Ah, Cumartesi günü Justin'le takılıyordum" .

That means I was doing something with Justin, I'm just not being specific as to what we

Bu, Justin'le bir şeyler yaptığım anlamına geliyor, sadece ne yaptığımız konusunda spesifik değilim

were doing.

.

Alright, guys, so, I'm going to highly recommend that you do something to remember these 15

Pekala millet, size az önce öğrettiğim bu 15 deyim fiilini hatırlamanız için bir şeyler yapmanızı şiddetle tavsiye edeceğim,

phrasal verbs that I've just taught you, for example, you might want to put them on Anki,

örneğin, onları Anki'ye koymak isteyebilirsiniz,

I'll link here to an article that I wrote all about Anki, which is a great tool for

buraya bir bağlantı vereceğim Her şeyi ezberlemek için harika bir araç olan Anki hakkında yazdığım makale

memorizing things, and I'll also link to a video that I did on some tips for memorization.

ve ayrıca ezberlemek için bazı ipuçları üzerine yaptığım bir videoya bağlantı vereceğim. Bunları hatırlamak

Remember that the most important thing for remembering these is to actually use them.

için en önemli şeyin onları gerçekten kullanmak olduğunu unutmayın. Bu

So, learn these, use them any time that you get the chance to speak, these are going to

yüzden, bunları öğrenin, konuşma fırsatı bulduğunuz her zaman kullanın , bunlar

help you sound a lot more like a native speaker, they're going to help you understand things

daha çok anadili gibi konuşmanıza yardımcı olacak, bir şeyleri daha iyi anlamanıza yardımcı olacak

better, and by learning phrasal verbs it'll get easier to learn other phrasal verbs.

ve deyimsel fiilleri öğrenerek bu ' Diğer deyimsel fiilleri öğrenmek daha kolay olacaktır.

If you enjoyed this video, please subscribe and we'll send you more, and if you have anything,

Bu videoyu beğendiyseniz, lütfen abone olun ve size daha fazlasını gönderelim ve herhangi bir

any comments, any other questions, just comment below.

yorumunuz veya başka sorunuz varsa aşağıya yorum yapın.

Alright guys, have a good one.

Pekala çocuklar, iyi eğlenceler.

I'll see you later!

Sonra görüşürüz!