PHRASAL VERB HEAR

This is the Rachel’s English 30-Day Challenge!

Bu, Rachel'ın 30 Günlük İngilizce Yarışması!

Learn 30 phrasal verbs in 30 days!

30 günde 30 öbek fiil öğrenin!

Jumpstart your vocabulary in 2017.

2017'de kelime haznenize hızlı bir başlangıç ​​yapın.

Today is Day 9 and we're studying "hear" phrasal verbs.

Bugün 9. Gün ve deyimsel fiilleri "duyma" üzerinde çalışıyoruz.

Have you heard about the 30 day challenge? It’s what you’re doing right now.

30 günlük mücadeleyi duydunuz mu? şu anda yaptığınız şey bu.

If you hear about something, you are told some news, you are learning information.

Bir şey duyarsanız size bir haber veriliyor, bilgi öğreniyorsunuz.

Did you hear about Joan and Steven? They broke up.

Joan ve Steven'ı duydun mu? Ayrıldılar.

Break up – that’s another phrasal verb, when you’re in a relationship and it ends!

Ayrılmak - bu, bir ilişki içindeyken ve ilişki bittiğinde kullanılan başka bir öbek fiildir!

Bonus phrasal verb.

Bonus öbek fiil.

What about to hear from? This would be a person.

Kimden haber almaya ne dersiniz? Bu bir kişi olurdu.

I heard from Shannon that Joan and Steven broke up.

Shannon'dan Joan ve Steven'ın ayrıldığını duydum.

Or, if you’re waiting for someone, or for something from someone, you might say, did you hear from Jon?

Veya birini veya birinden bir şey bekliyorsanız, Jon'dan haber aldınız mı diyebilirsiniz.

If you're waiting to get a report from him. Did you hear from Jon? Or if you're waiting to get anything from him.

Ondan bir rapor almayı bekliyorsanız. Jon'dan haber aldın mı? Ya da ondan bir şey almayı bekliyorsan.

It can also mean to get someone’s opinion.

Birinin fikrini almak anlamına da gelebilir.

A business might say, we’d love to hear from you.

Bir işletme, sizden haber almak isteriz diyebilir.

That means they want your feedback about your experience.

Bu, deneyiminiz hakkında geri bildiriminizi istedikleri anlamına gelir.

Do you know the book Gone with the Wind? No, but I’ve heard of it.

Rüzgar Gibi Geçti kitabını biliyor musunuz? Hayır, ama duydum.

If you’ve heard of something, you’re familiar with it in that you know it exists, but you don’t have experience.

Bir şey duyduysanız, var olduğunu bildiğiniz için ona aşinasınızdır, ancak deneyiminiz yoktur.

You’ve heard of the book, but you haven’t read it. You’ve heard of the movie, but you haven’t seen it.

Kitabı duymuşsunuzdur ama okumamışsınızdır. Filmi duymuşsunuzdur ama izlememişsinizdir.

You’ve heard of an event in history, but you haven’t studied it.

Tarihte bir olay duymuşsunuzdur ama araştırmamışsınızdır.

Do you know about the painter Dali?

Ressam Dali'yi biliyor musunuz?

No, I’ve never heard of him.

Hayır, onu hiç duymadım.

That means you didn’t even know that he existed.

Bu, onun var olduğunu bile bilmediğin anlamına geliyor.

If something is unheard of, it’s a new idea, it’s never been done before.

Bir şey duyulmamışsa, bu yeni bir fikirdir, daha önce hiç yapılmamıştır.

The woman who won the race set a world record.

Yarışı kazanan kadın dünya rekoru kırdı.

That kind of time is unheard of!

Böyle bir zaman duyulmamış!

What about the phrase ‘hear of’ with ‘not’?

Peki ya 'duyma' ile 'duyma' ifadesine ne dersiniz?

I will not hear of it.

duymayacağım.

That’s a polite way of saying, no, I won’t allow that.

Bu, hayır, buna izin vermeyeceğim demenin kibar bir yolu.

Someone might say, “I’ll just walk to your house from the train station.”

Birisi, "Tren istasyonundan evinize yürüyerek geleceğim" diyebilir.

You can say, “No. I won’t hear of it. I’ll pick you up in my car.”

“Hayır. duymayacağım. Seni arabamla alırım.”

Have you ever heard the phrase to hear someone out?

Birini dinlemek için ifadeyi hiç duydunuz mu?

Just hear me out?

Sadece beni dinle?

When would you say this?

Bunu ne zaman söylersin?

You would say this when you know someone doesn’t believe you or want to hear what you’re saying,

Birinin size inanmadığını veya söylediklerinizi duymak istemediğini bildiğinizde

and you just want them to listen to you.

ve sadece sizi dinlemelerini istediğinizde bunu söylersiniz.

For example, if you hurt someone’s feelings and they didn’t want to talk to you,

Örneğin, birinin duygularını incittiyseniz ve o sizinle konuşmak istemiyor

but you wanted to apologize. You could say, just hear me out.

ama siz özür dilemek istiyorsanız. Sadece beni dinle diyebilirsin.

Hear. This word is spelled phonetically with the IH vowel, ih, but I find it’s more like the EE vowel, hear.

Duymak. Bu kelime fonetik olarak IH sesli harfiyle hecelendi, ama bence daha çok EE sesli harfine benziyor, duyun.

Now you’ll see a schwa in the phonetics but you don’t need to worry about it.

Şimdi fonetikte bir schwa göreceksiniz ama bunun için endişelenmenize gerek yok.

The schwa before the R disappears, it gets absorbed by the R.

R kaybolmadan önceki schwa, R tarafından emilir

So we have he-r, hear, hear.

.

So for the vowel, the tongue tip is down, and the front part arches towards the roof of the mouth.

Yani sesli harf için dil ucu aşağıdadır ve ön kısmı damağa doğru kavislidir.

Hear. He-ar.

Duymak. Duymak.

For the R, lift the tip of the tongue and pull it back a little: hear.

R için, dilin ucunu kaldırın ve biraz geri çekin: duyun.

Also, notice the lips flare a little bit for the R sound.

Ayrıca, R sesi için dudakların biraz genişlediğine dikkat edin.

Hear-rr, hear.

Duy-rr, duy.

In the past tense it’s ‘heard’.

Geçmiş zamanda 'duyuldu'.

Here we have the R vowel-consonant. They make just one sound: ur. Hh-ur-d.

Burada R sesli-ünsüz var. Tek bir ses çıkarırlar: ur. Hh-ur-d.

You don’t need to drop your jaw very much for this sound, do you?

Bu ses için çenenizi çok fazla düşürmenize gerek yok, değil mi?

Ur, heard, heard.

Ur, duydum, duydum.

To catch all of the videos in this 30-day challenge, be sure to sign up for my mailing list.

Bu 30 günlük yarışmadaki tüm videoları yakalamak için posta listeme kaydolduğunuzdan emin olun.

It’s absolutely FREE!

Kesinlikle ÜCRETSİZ!

And definitely subscribe to my YouTube channel and LIKE Rachel's English on Facebook.

Ve kesinlikle YouTube kanalıma abone olun ve Facebook'ta Rachel'ın İngilizcesini BEĞENİN.

Click the links in the description.

Açıklamadaki bağlantıları tıklayın.

This 30-day challenge is leading up to a phrasal verbs course

Bu 30 günlük meydan okuma, 1 Şubat'ta çevrimiçi okulumda kullanıma sunulacak bir deyimsel fiiller kursuna yol açıyor.

that will be available in my online school on February 1.

Rachel’s English Academy is a collection of courses focusing on English conversation,

Rachel's English Academy, İngilizce konuşma,

pronunciation, and listening comprehension.

telaffuz ve dinlediğini anlamaya odaklanan bir kurslar koleksiyonudur.

You will understand Americans better and speak better English with these courses.

Bu kurslarla Amerikalıları daha iyi anlayacak ve daha iyi İngilizce konuşacaksınız.

Visit rachelsenglishacademy.com to sign up and get started today.

Kaydolmak ve bugün başlamak için rachelsenglishacademy.com adresini ziyaret edin.