DO and DOES Reduction -- American English Pronunciation

In this American English pronunciation video,

Bu Amerikan İngilizcesi telaffuz videosunda,

we’re going to study using DO and DOES as helping verbs,

DO ve DOES'u yardımcı fiiller olarak kullanmayı

and their pronunciation.

ve telaffuzlarını inceleyeceğiz.

Do you know what a helping verb is?

Yardım fiilinin ne olduğunu biliyor musun?

It’s a verb that helps the main verb of the sentence

Cümlenin ana fiiline yardımcı olan bir fiildir

– so it’s not the main verb.

- yani ana fiil değildir.

It’s an auxillary verb.

Yardımcı fiildir.

Let’s look at two examples:

İki örneğe bakalım:

I do it all the time.

Bunu her zaman yapıyorum.

What do you think?

Ne düşünüyorsun?

In one sentence, ‘do’ is the main verb;

Bir cümlede 'do' ana fiildir;

it’s the only verb.

tek fiildir.

In the other sentence, it’s the helping verb,

Diğer cümlede yardımcı fiil,

the auxiliary verb.

yardımcı fiildir.

Which is which?

Hangisi hangisi?

‘Think’ is a verb, it’s the main verb of that sentence.

'Düşün' bir fiildir, o cümlenin ana fiilidir.

So ‘do’ is the helping verb in the second sentence,

Yani 'do', ikinci cümlede yardımcı fiil

and the main verb in the first sentence.

ve ilk cümlede ana fiildir.

What do you notice about the pronunciation?

Telaffuz konusunda nelere dikkat ediyorsunuz?

In the first sentence, I pronounce it fully, do,

İlk cümlede, BOO sesli harfindeki gibi OO ile tam, do, telaffuz ediyorum

with the OO as in BOO vowel.

.

In the second sentence, it’s not as clear.

İkinci cümlede, o kadar net değil.

What do you think?

Ne düşünüyorsun? Sesli

I reduce the vowel to the schwa, duh, duh.

harfleri schwa, duh, duh olarak azaltıyorum. Elimden

I say it as fast as I can.

geldiğince hızlı söylüyorum.

You might notice I’m dropping the T in ‘what’

'what' kelimesindeki T'yi

and reducing the vowel in ‘you’ to the schwa as well:

ve 'you' kelimesindeki sesli harfi de schwa'ya indirgediğimi fark etmişsinizdir:

what do you, what do you.

what do you, what do you.

What do you think?

Ne düşünüyorsun?

That makes the words in that phrase flow together,

Bu, o ifadedeki sözcüklerin

just like we want in American English.

tıpkı Amerikan İngilizcesinde istediğimiz gibi birlikte akmasını sağlar.

Content words are words we want to stress,

İçerik sözcükleri, vurgulamak istediğimiz,

words we want to fully pronounce.

tam olarak telaffuz etmek istediğimiz sözcüklerdir.

Verbs are content words, but helping verbs are not.

Fiiller içerik sözcükleridir, ancak yardımcı fiiller değildir.

These are function words,

Bunlar

which are unstressed and sometimes reduced.

vurgusuz ve bazen indirgenmiş işlev sözcükleridir.

Duh, duh.

Ah, ah.

This same idea works with the word ‘does’.

Aynı fikir 'yapar' kelimesiyle çalışır. BUTTER sesli harfinde olduğu gibi UH ile

Fully pronounced, ‘does’,

tamamen telaffuz edilir, 'yapar'

with the UH as in BUTTER vowel.

.

But when it’s a helping verb, it’s pronounced ‘diz’,

Ama yardımcı fiil olduğunda 'diz' diye okunur,

does, does.

do, do.

Different, right? It’s less clear, very, very quick,

Farklı, değil mi? Daha az net, çok, çok hızlı

and we reduce the vowel to the schwa.

ve sesli harfi schwa'ya indirgiyoruz.

The jaw doesn’t really need to drop - 'does'.

Çenenin gerçekten düşmesi gerekmez - 'yapar'.

She does accounting for the firm.

Firmanın muhasebesini yapıyor.

What does he need?

Onun neye ihtiyacı var?

She does accounting, does, does.

Muhasebe yapar, yapar, yapar.

It’s the only verb, fully pronounced.

Tamamen telaffuz edilen tek fiildir.

She does, she does.

Yapar, yapar.

What does he need?

Onun neye ihtiyacı var?

does, does, does.

yapar, yapar, yapar.

Unstressed, very fast.

Stressiz, çok hızlı.

Need’ is the main verb here.

İhtiyaç' buradaki ana fiildir.

Does, does.

yapar, yapar. O

What does he, what does he.

ne yapar, ne yapar.

Notice I’m dropping the H in ‘he’, as we often do.

Sık sık yaptığımız gibi, 'he'deki H'yi düşürdüğüme dikkat edin.

What does he need?

Onun neye ihtiyacı var?

Let’s listen to a few more sentences

with ‘does’ and ‘do’:

'does' ve 'do' ile birkaç cümle daha dinleyelim:

Why does it do that?

Neden bunu yapıyor?

Which one sounds fully pronounced, ‘does’ or ‘do’?

Hangisi tamamen telaffuz edilir, 'yapar' veya 'yapar'?

Why does it do that? Why does, does, does.

Neden bunu yapıyor? Neden yapar, yapar, yapar.

That’s not fully pronounced.

Bu tam olarak telaffuz edilmiyor.

Do that, do that.

Bunu yap, bunu yap.

‘Do’ is fully pronounced.

'Do' tamamen telaffuz edilir.

Do is the main verb,

Do ana fiildir

and ‘does’ is the helping verb, does.

ve 'does' yardımcı fiildir, yapar.

How do you feel?

Nasıl hissediyorsun?

Is ‘do’ fully pronounced?

'do' tamamen telaffuz ediliyor mu?

How do you feel?

Nasıl hissediyorsun?

No. It’s reduced.

Hayır. Azaltıldı.

‘Feel’ is the main verb, and ‘do’ is the helping verb.

'Hisset' ana fiildir ve 'yap' yardımcı fiildir.

Did you notice that every time ‘do’ and ‘does’

'Do' ve 'do'

were helping verbs, they were making questions?

fiillerin yardımcı fiiller olduğu her seferinde soru soruşturduklarını fark ettiniz mi?

And every time they were main verbs,

Ve her defasında asıl fiil olduklarında,

they were making statements.

ifadeler kuruyorlardı.

Actually, they can be in a statement

Aslında

as an auxiliary verb too,

yardımcı fiil olarak da bir ifadede bulunabilirler

but in those cases they are being added for emphasis,

ama bu durumlarda vurgu için eklenmişlerdir

and so they will be stressed.

ve bu nedenle vurgulu olurlar.

For example: I do like them.

Örneğin: Onları seviyorum.

‘Like’ is the main verb,

'Beğenmek' ana fiildir,

but we add ‘do’ to add emphasis.

ancak vurgu eklemek için 'do' ekleriz.

>> You don’t like them, do you?

>> Onları sevmiyorsun, değil mi?

>> I do! I do like them.

>> yaparım! Onlardan hoşlanıyorum.

It does work.

Çalışıyor.

‘Work’ is the main verb,

'İş' ana fiildir,

but we add ‘does’ for emphasis.

ancak vurgu için 'yapar' ekliyoruz.

>> This thing doesn’t work.

>> Bu şey çalışmıyor.

>> It does work, you’re doing it wrong.

>> İşe yarıyor, yanlış yapıyorsun.

So, if ‘do’ or ‘does’ are in a question,

Bu nedenle, bir soruda 'yap' veya 'yapıyor' varsa,

try to reduce them.

bunları azaltmaya çalışın.

Link them to the words around them,

Onları etraflarındaki kelimelere bağlayın

and make them really fast.

ve gerçekten hızlı hale getirin.

I hope this video has helped you understand

Umarım bu video,

when and how you can use

‘do’ and ‘does’ as helping verbs.

'do' ve 'does' fiillerini ne zaman ve nasıl yardımcı fiil olarak kullanabileceğinizi anlamanıza yardımcı olmuştur.

If there’s a word or phrase you’d like help pronouncing,

Telaffuzunda yardım istediğiniz bir kelime veya kelime öbeği varsa,

please put it in the comments below.

lütfen aşağıdaki yorumlara yazın. En son videolarımdan haberdar olmak için burayı veya aşağıdaki açıklamayı tıklayarak

Don’t forget to sign up for my mailing list

e-posta listeme kaydolmayı unutmayın

by clicking here or in the description below

to keep up with all of my latest videos

– it’s free.

- ücretsizdir. Hepsi

That’s it, and thanks so much for using Rachel’s English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler.