FLUENT ENGLISH: The “H” Reduction in American English Pronunciation | Rachel’s English

How much do you know about reductions?

İndirimler hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz?

How much do you use them when speaking English?

İngilizce konuşurken bunları ne kadar kullanıyorsunuz?

Reductions are one of the best ways to sound natural when speaking English,

Kısaltmalar İngilizce konuşurken kulağa doğal gelmenin en iyi yollarından biridir

and knowing them will also be one of the best ways to improve your listening comprehension.

ve bunları bilmek aynı zamanda dinlediğini anlama becerinizi geliştirmenin en iyi yollarından biri olacaktır.

In this video, we’re going to dive deep on some of my favorite reductions

Bu videoda, en sevdiğim kısaltmalardan bazılarını derinlemesine inceleyeceğiz

and you’ll get so many examples of these reductions in real spoken English

ve gerçek konuşma İngilizcesinde bu kısaltmaların o kadar çok örneğini alacaksınız

that you will absolutely be able to start identifying these in conversation better

ki, bunları konuşmada kesinlikle daha iyi tanımlamaya başlayabilecek

and feel more confident using these reductions when speaking English.

ve kullanarak kendinizi daha güvende hissedeceksiniz. İngilizce konuşurken bu indirimler. "

Function words that begin with H like ‘he’, ‘him’, ‘her’, ‘have’ — they’re often pronounced WITHOUT the H sound.

he", "onu", "her", "have" gibi H ile başlayan işlev sözcükleri - genellikle H sesi OLMADAN telaffuz edilirler.

I realized that I have lots of videos from real English conversations where we study these reductions,

Bu azalmaları incelediğimiz gerçek İngilizce konuşmalardan birçok videom olduğunu fark ettim,

but that in any one of these videos, you may hear a reduction just once or twice.

ancak bu videoların herhangi birinde yalnızca bir veya iki kez azalma duyabilirsiniz.

I thought, I’ve been making videos for 10 years now,

Düşündüm ki, 10 yıldır video çekiyorum,

I have to make a compilation of all the examples from real life English that I have of these reductions.

bu indirgemelerle ilgili elimdeki tüm gerçek hayattaki İngilizce örneklerinden bir derleme yapmalıyım. Çalıştığınız

When you hear many examples of a reduction that you’re studying,

birçok indirgeme örneğini duyduğunuzda , dinlediğinizi anlamanızı geliştirmek için

it almost guarantees that you’ll start to identify it in other English —

diğer İngilizcede (

conversation, movies, TV — to improve your listening comprehension.

konuşma, film, TV) tanımlamaya başlayacağınızı neredeyse garanti eder .

You’ll also have lots of examples to study with.

Ayrıca çalışmak için birçok örneğiniz olacak.

Watch the video once, then go back and watch the examples again and pause after each sentence.

Videoyu bir kez izleyin, ardından geri dönüp örnekleri tekrar izleyin ve her cümleden sonra duraklayın.

Say it out loud.

Sesli söyle.

Train your mind to think of this reduction.

Bu azalmayı düşünmek için zihninizi eğitin.

First, let’s play the video where I go over how to make these reductions and how they’re used.

Öncelikle bu indirimlerin nasıl yapıldığını ve nasıl kullanıldığını anlattığım videoyu izleyelim.

You’ve got to know that first.

Önce bunu bilmelisin.

Then we’ll jump into the examples.

Ardından örneklere geçeceğiz.

Today we’re going to talk about the situation with the letter H beginning a word.

Bugün bir kelimeye H harfinin başlaması durumundan bahsedeceğiz.

Let’s look at the following sentence as an example: I’ll tell her we’re leaving.

Örnek olarak şu cümleye bakalım: Ona gideceğimizi söyleyeceğim.

I’ll tell her we’re leaving.

Ona ayrıldığımızı söyleyeceğim.

I’ll tell her we’re leaving.

Ona ayrıldığımızı söyleyeceğim.

I’ll tell her we’re leaving.

Ona ayrıldığımızı söyleyeceğim.

Could you tell a difference in the two different ways I pronounced this?

Bunu telaffuz ettiğim iki farklı şekilde bir fark söyleyebilir misiniz?

I’ll tell her … er … I didn’t pronounce the H in ‘her’.

Ona söyleyeceğim... eee... "onun" kelimesindeki H'yi telaffuz etmedim.

I’ll tell her we’re leaving.

Ona ayrıldığımızı söyleyeceğim.

I reduced the word ‘her’ by leaving out the H.

H harfini atlayarak "o" kelimesini azalttım.

Perhaps you’ve noticed this.

Belki bunu fark etmişsindir.

Native speakers do it quite a lot.

Ana dili İngilizce olan kişiler bunu oldukça sık yapar.

Now, if you drop the H, you have to be certain that you link it to the word before.

Şimdi, eğer H'yi bırakırsanız, onu önceki kelimeye bağladığınızdan emin olmalısınız.

Tell her, tell her, it’s almost like it becomes one word.

Söyle ona, söyle ona, neredeyse tek kelime oluyormuş gibi.

Teh-ler, tell her.

Teh-ler, söyle ona.

How do you think I’m going to pronounce this phrase?

Bu cümleyi nasıl telaffuz edeceğimi düşünüyorsun?

I’m going to drop the H, reducing the word ‘he’.

H'yi bırakacağım, 'o' kelimesini azaltacağım.

And because I’m going to do that, I want to make sure that I really link things.

Ve bunu yapacağım için, gerçekten bir şeyleri birbirine bağladığımdan emin olmak istiyorum.

So I’m actually going to almost think of the Z sound as beginning a word ‘zi’.

Bu yüzden aslında neredeyse Z sesinin bir "zi" kelimesinin başlangıcı olduğunu düşüneceğim.

Wuh-zi there?

Orada mı?

Was he there?

Orada mıydı?

Was he there?

Orada mıydı?

Try saying that all very smooth and linked.

Hepsinin çok pürüzsüz ve bağlantılı olduğunu söylemeyi deneyin.

Was he there?

Orada mıydı?

Was he there?

Orada mıydı? Daha

Before we go further, let’s talk quickly about punctuation.

ileri gitmeden önce noktalama işaretleri hakkında hızlıca konuşalım.

A period, a comma, a colon, a semicolon, a dash: these things will all signify a stop, a break, a pause.

Nokta, virgül, iki nokta üst üste, noktalı virgül, kısa çizgi: bunların hepsi bir durma, bir ara, bir duraklama anlamına gelir.

So, we don’t want to link sounds over that kind of punctuation.

Dolayısıyla, bu tür noktalama işaretleri üzerinden sesleri bağlamak istemiyoruz .

Let’s take a look at an example sentence.

Örnek bir cümleye bakalım.

At first he never came; he now comes regularly.

İlk başta hiç gelmedi; şimdi düzenli olarak geliyor. Noktalı virgülün olduğu

Notice there was that pause there where the semicolon is.

yerde duraklama olduğuna dikkat edin .

And because of that I didn’t link, and I didn’t drop the H in ‘he’ the second time.

Ve bu yüzden bağlantı kurmadım ve ' he'deki H'yi ikinci kez düşürmedim.

He now comes regularly.

Artık düzenli olarak geliyor. İlk

At first he never came: I do drop that H, reducing the word and linking.

başta hiç gelmedi: O H'yi düşürüyorum, kelimeyi azaltıyorum ve bağlantı kuruyorum.

At first he, at first he, at first he never came; he now comes regularly.

İlk başta o, ilk başta o, ilk başta hiç gelmedi; şimdi düzenli olarak geliyor.

So we’ve looked at ‘he’ and ‘her’, what are some other possibilities?

Yani 'o' ve 'o'ya baktık, başka olasılıklar neler?

If we’re going to reduce a word, it has to be an unstressed word.

Bir kelimeyi azaltacaksak, vurgusuz bir kelime olmalı.

So let’s review what words will be stressed and which ones will be unstressed.

Öyleyse, hangi kelimelerin vurgulanacağını ve hangilerinin vurgulanmayacağını gözden geçirelim.

Content words are stressed.

İçerik kelimeleri vurgulanır.

These are nouns, verbs, adjectives, and adverbs, in general.

Bunlar genel olarak isimler, fiiller, sıfatlar ve zarflardır.

Function words will be unstressed.

İşlev sözcükleri vurgulanmaz.

These are words that don’t have a meaning on their own, like ‘with’ or ‘if’.

Bunlar ' ile' veya 'eğer' gibi kendi başına bir anlamı olmayan kelimelerdir.

These are prepositions, conjunctions, articles, and helping verbs.

Bunlar edatlar, bağlaçlar, makaleler ve yardımcı fiillerdir.

So, common function words beginning with H: has, have, had.

Yani H ile başlayan ortak işlev sözcükleri : has, have, had.

These are helping verbs.

Bunlar yardımcı fiillerdir.

Example: What have you done?

Örnek: Ne yaptın? Sen

What have you done?

ne yaptın?

Notice that the H is dropped in ‘have’, and the vowel is actually reduced from AA to the schwa: uv, uv, uv.

H'nin 'have'de düştüğüne ve sesli harfin aslında AA'dan schwa'ya indirgendiğine dikkat edin: uv, uv, uv.

That is how we’re pronouncing the word ‘have’ in the sentence.

Cümlede 'sahip olmak' kelimesini bu şekilde telaffuz ediyoruz.

What have, what have, what have you done?

Ne oldu, ne oldu, ne yaptın?

And do note that it’s linked to everything around it.

Ve etrafındaki her şeyle bağlantılı olduğunu unutmayın.

What have you, what have you, what have you done?

Neyin var, neyin var, ne yaptın?

Another example: my friend has seen it twice.

Başka bir örnek: arkadaşım bunu iki kez gördü.

The word ‘has’ is pronounced without the H and again, the vowel sound is reduced to the schwa.

'Has' kelimesi H olmadan telaffuz edilir ve yine sesli harf schwa'ya indirgenir.

My friend has, has, has, my friend has seen it twice.

Arkadaşım görmüş, görmüş, görmüş, arkadaşım iki kez görmüş.

Also, again, it is linked to everything around it.

Ayrıca yine etrafındaki her şeyle bağlantılıdır.

My friend has seen it twice.

Arkadaşım iki kez gördü.

How do you think I will pronounce 'her' here?

Burada "onu" nasıl telaffuz edeceğimi sanıyorsun?

If you guessed 'er', you're right.

Eğer 'er' diye tahmin ettiyseniz, haklısınız.

I saw her sister in Chicago.

Ablasını Chicago'da gördüm.

I saw -er sister.

-er abla gördüm.

Saw her sister, saw her sister.

Ablasını gördü, ablasını gördü.

I saw her sister in Chicago.

Ablasını Chicago'da gördüm.

And here, how will I pronounce ‘his’?

Ve burada, 'onun' kelimesini nasıl telaffuz edeceğim?

Iz, iz, I will drop that H.

İz, iz, bırakacağım o H.

What was his name again?

Adı neydi yine? Adı

What was, iz, name again?

neydi?

What was his name again?

Adı neydi?

What was his name again?

Adı neydi?

And how will I pronounce ‘him’?

Ve 'onu' nasıl telaffuz edeceğim?

I will drop that H.

O H'yi bırakacağım.

‘Im, ‘Im.

'Im,' Im.

I told him no.

Ona hayır dedim.

I told — im — no.

Ben - im - hayır dedim.

I told him no.

Ona hayır dedim.

I told him no.

Ona hayır dedim.

How will I pronounce ‘his’?

"Onun"u nasıl telaffuz edeceğim?

I’m going to drop the H.

H'yi bırakacağım.

Do you remember John?

John'u hatırlıyor musun?

This is his sister.

Bu onun kız kardeşi.

This is — is — sister.

Bu - bu - kız kardeş.

This is his sister.

Bu onun kız kardeşi.

This video was made at a Christmas party I had with my housemates.

Bu video ev arkadaşlarımla yaptığım bir Noel partisinde çekildi .

You’ll hear a ‘her’ reduction.

Bir "onun" kısaltmasını duyacaksınız.

Jovan, that's also some excellent handiwork.

Jovan, bu da mükemmel bir el işi.

Tell her about the dots.

Ona noktalardan bahset.

Tell her about the dots.

Ona noktalardan bahset.

Did you notice the dropped H?

Düşen H'yi fark ettiniz mi? O

It's not uncommon to drop the beginning H in unaccented words like her, him, and his.

, o ve onunki gibi aksansız kelimelerin başındaki H'yi bırakmak alışılmadık bir durum değil.

If you do this, always link it to the word before.

Bunu yaparsanız, her zaman önceki kelimeyle bağlantı kurun.

Tell her, tell her. Tell her about the dots.

Söyle ona, söyle ona. Ona noktalardan bahset.

Listen again.

Tekrar dinleyin.

Tell her about the dots.

Ona noktalardan bahset.

Tell her about the dots.

Ona noktalardan bahset.

Tell her about the dots.

Ona noktalardan bahset.

Yes, this is actually Braille for cookie.

Evet, bu aslında tanımlama bilgisi için Braille alfabesidir.

This video I shot at Coney Island with friends.

Arkadaşlarla Coney Island'da çektiğim bu videoyu.

You’ll hear another ‘her’ reduction here.

Burada başka bir "onun" indirgemesini duyacaksınız.

We want funnel cake but we don't know if we can use our tickets!

Huni pasta istiyoruz ama biletlerimizi kullanıp kullanamayacağımızı bilmiyoruz!

Aaah! The frustration!

Aaaa! Hayal kırıklığı!

Why don't you just ask her?

Neden ona sormuyorsun?

It's common practice in english to drop the h in words like her, his, him.

İngilizcede her , onun, onun gibi sözcüklerde h'yi bırakmak yaygın bir uygulamadır.

So her becomes er, er.

Böylece o er, er olur.

Make sure that you link this to the word before.

Bunu önceki kelimeye bağladığınızdan emin olun.

Ask her, ask her, just ask her.

Ona sor, ona sor, sadece ona sor.

This smooths out the language and sounds more natural.

Bu, dili yumuşatır ve kulağa daha doğal gelir.

Why don't you just ask her?

Neden ona sormuyorsun?

Why don't you just ask her?

Neden ona sormuyorsun?

Why don't you just ask her?

Neden ona sormuyorsun?

I made this video when I was baking with my friend Laura.

Bu videoyu arkadaşım Laura ile yemek pişirirken çektim . '

Notice the dropped H in ‘have’.

Hare'de düşen H'ye dikkat edin.

So this needs to be 3 minutes...

Yani bunun 3 dakika olması gerekiyor...

Oh yeah, let that stand for 3 minutes and I took the clock out of the room because it was so freaking loud.

Oh evet, 3 dakika bekletin ve saati odadan çıkardım çünkü çok gürültülüydü.

Okay.

Don't you have a watch on?

Tamam aşkım. Senin

saatin yok mu?

Did you notice that Laura dropped the H in 'have'?

Laura'nın 'sahip' kelimesindeki H'yi düşürdüğünü fark ettin mi?

This is a common reduction.

Bu yaygın bir azalmadır.

Dropping the H in function words like have, had, her, his.

H'yi have, had, her, his gibi işlev sözcüklerinde bırakmak.

You have a, you have a.

bir var, bir var. Senin

Don't you have a watch on?

saatin yok mu? Senin

Don't you have a watch on?

saatin yok mu? Senin

Don't you have a watch on?

saatin yok mu? Senin

Don't you have a watch on?

saatin yok mu? Senin

Don't you have a watch on?

saatin yok mu?

Here’s another video where I’m baking with my same friend Laura, only a few years later.

İşte sadece birkaç yıl sonra aynı arkadaşım Laura ile yemek pişirdiğim başka bir video.

We’re still using dropped H reductions!

Hala düşürülen H indirimlerini kullanıyoruz!

Here, it’s the dropped H in ‘him’.

Burada, "onun" içindeki düşen H.

And the baby’s up.

Ve bebek kalktı.

Okay, let me go get him.

Tamam, gidip onu alayım. Gidip

Let me go get him.

onu alayım.

A couple reductions here.

Burada birkaç indirim.

‘Let me’ becomes lemme.

'İzin ver' lemme olur.

And the H is dropped in ‘him’.

Ve H, "onun" içine bırakılır.

Dropping the H in this word is a really common reduction.

Bu kelimedeki H'yi düşürmek gerçekten yaygın bir indirgemedir.

When we do this, it sounds just like when we dropped the TH in ‘them’.

Bunu yaptığımızda, tıpkı ' onlar'da TH'yi bıraktığımız zamanki gibi geliyor. Tıpkı 'koy'un konduğu

'Get him' becomes get im, just like 'put them' was put em.

gibi, 'Get onu' da get im olur .

The flap T links the words and the reduction of 'them' and 'him' are the exact same sounds schwa and m.

Flap T kelimeleri birbirine bağlar ve 'onlar' ve 'o' kelimelerinin indirgenmesi, schwa ve m seslerinin tamamen aynısıdır.

Get em.

Onları al.

Put em.

Koy onları.

Okay, let me go get him.

Tamam, gidip onu alayım.

Okay, let me go get him.

Tamam, gidip onu alayım.

Okay, let me go get him.

Tamam, gidip onu alayım.

Can you look right there?

Şuraya bakabilir misin?

Say Hi! I just had a nice nap.

Merhaba de! Güzel bir şekerleme yaptım.

Can you say: Hey everybody!

Diyebilir misiniz: Hey millet!

Here, we’re watching a tennis match between members of my family.

Burada ailemin üyeleri arasında bir tenis maçı izliyoruz .

You’ll hear a dropped H in ‘him’ and ‘her’.

"O" ve "o" ifadelerinde düşen bir H duyacaksınız.

Don't go easy on him Ernie!

Ona kolay gelme Ernie!

Easy on him.

Sakin ol.

What do you notice about the word 'him'?

"O" kelimesinde ne fark ettiniz?

No H.

Hayır H.

We pronounce 'him' this way a lot.

'O' kelimesini bu şekilde çokça telaffuz ediyoruz.

Just like 'our', when it's reduced, think of adding an extra syllable to the end of the word before it.

Tıpkı 'bizim' gibi, kısaltıldığında, ondan önceki kelimenin sonuna fazladan bir hece eklemeyi düşünün.

On him, on him.

Onun üzerinde, onun üzerinde.

Easy on him.

Sakin ol.

Listen again.

Tekrar dinleyin.

Don't go easy on him Ernie!

Ona kolay gelme Ernie!

Don't go easy on him Ernie!

Ona kolay gelme Ernie!

Don't go easy on him Ernie!

Ona kolay gelme Ernie!

Let me go check on him.

Gidip onu kontrol edeyim.

Here's another 'him' reduction.

İşte başka bir 'o' indirgemesi. Onu

Check on him.

kontrol et.

On him, on him, on him.

Onun üzerinde, onun üzerinde, onun üzerinde.

Listen again.

Tekrar dinleyin. Onu

Check on him.

kontrol et. Onu

Check on him.

Check on him.

kontrol et. Onu

kontrol et.

Same vacation, no more tennis.

Aynı tatil, artık tenis yok.

Another dropped H in 'him'.

Bir başkası "onun" içine H düşürdü. Senin

Is he messing up your coloring?

rengini mi bozuyor?

Is he messing you up?

Seni karıştırıyor mu?

Should we move him?

Onu taşımalı mıyız?

Move him.

Kaldır onu.

Dropped H in 'him'.

H'yi "onun" içine düşürdü.

Move him.

Kaldır onu.

Move him.

Kaldır onu.

Should we move him?

Onu taşımalı mıyız?

Should we move him?

Onu taşımalı mıyız?

Should we move him?

Onu taşımalı mıyız?

Yeah!

Evet!

No. No.

Hayır. Hayır.

Tell him no!

Ona hayır deyin!

In this video, my family is meeting my first son for the first time.

Bu videoda ailem ilk oğlumla ilk kez tanışıyor. Bir

It’s another dropped H in ‘him’

başka düşmüş H'nin içine 'onu' tutmak

How is it to hold him?

onu nasıl tutmaktır?

Oh, how is it?

Ah, nasıl?

Oh, I don’t know. It’s beyond description.

Bilmiyorum. Açıklamanın ötesinde.

How is it to hold him?

Onu tutmak nasıl?

What do you notice about the word him in this phrase?

Bu cümledeki o kelimesi hakkında ne fark ettiniz?

How is it to hold him?

Onu tutmak nasıl?

How is it to hold him?

Onu tutmak nasıl?

How is it to hold him?

Onu tutmak nasıl?

The h was dropped.

h düştü.

Hold him, hold him.

Tut onu, tut onu.

And the two words linked together with no gap in between.

Ve iki kelime, aralarında boşluk olmadan birbirine bağlandı.

This is a very common conversational pronunciation of function words that begin with H like him,

Bu, H ile başlayan, he,

her, his, have, has, and had.

her, his, have, has ve had gibi işlev kelimelerinin çok yaygın bir konuşma telaffuzudur.

How is it to hold him?

Onu tutmak nasıl?

In this video, I’m at a nature reserve with my family.

Bu videoda ailemle birlikte bir doğa koruma alanındayım. '

A dropped H in ‘have’.

Var'da düşen bir H.

First, we chatted with a ranger.

Önce bir korucuyla sohbet ettik.

Wait, we came, he's never, some of these people have never seen a gator before.

Bekle, geldik, o hiç, bu insanlardan bazıları daha önce hiç timsah görmemiş.

Here's an example of a dropping the H reduction.

İşte H indirgemesinin düşürülmesine bir örnek.

Instead of ‘people have’, i said: people uv--

"İnsanlar sahip" yerine, dedim ki: insanlar uv--

dropping the h and reducing the ah vowel to the schwa.

h'yi düşürüp ah sesli harfini schwa'ya indirgiyor.

Now ‘have’ just sounds like a third unstressed syllable at the end of people.

Şimdi 'sahip olmak', insanların sonundaki üçüncü bir vurgusuz hece gibi geliyor .

People uv, people uv.

İnsanlar uv, insanlar uv.

Try that with me.

Bunu benimle dene.

People have, people have.

İnsanlar var, insanlar var.

Listen again.

Tekrar dinleyin.

Wait, we came, he's never, some of these people have never—

Bekle, geldik, o asla, bu insanlardan bazıları hiç-

Some of these people have never—

Bu insanlardan bazıları hiç-

Some of these people have never seen a gator before.

Bu insanlardan bazıları daha önce hiç timsah görmedi.

There you go, many examples from my past 10 years of making videos on these reductions.

İşte, bu indirimlerle ilgili videolar çektiğim son 10 yıldan birçok örnek.

He, him, her, have, had, has.

O, o, o, sahip, sahip, sahip.

Dropping the H in these words is so common in natural English.

Bu kelimelerdeki H'yi düşürmek, doğal İngilizcede çok yaygındır.

Watch this video a few times, pause, and say the examples out loud.

Bu videoyu birkaç kez izleyin, duraklatın ve örnekleri yüksek sesle söyleyin.

This will focus your brain on the reductions

Bu, beyninizi azalmalara odaklayacak

and you’ll start to notice it more and more as you hear them around you.

ve etrafınızda duydukça bunu daha fazla fark etmeye başlayacaksınız .

You look like you’re interested in a full playlist of other reductions in American English.

Amerikan İngilizcesindeki diğer indirgemelerin tam listesiyle ilgileniyor gibisin.

You know I’ve got that covered for you.

Bunu senin için hallettiğimi biliyorsun.

Click here or in the description below.

Buraya veya aşağıdaki açıklamaya tıklayın. Hepsi

That’s it, and thanks so much for using Rachel’s English!

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler!