Homonyms and Homophones – The Most Common Homophones in English – Learn Grammar

At least a couple of times a week I get an email or comment from someone wondering

Haftada en az birkaç kez,

“What’s the difference between ‘deer’ and ‘dear’?”

"'geyik' ve 'canım' arasındaki fark nedir?" Diye merak eden birinden bir e-posta veya yorum alıyorum.

Or something similar.

Veya benzeri.

And at least some of you know, there is no difference in the pronunciation.

Ve en azından bazılarınız biliyor ki, telaffuzda bir fark yok.

They are homophones.

Onlar homofonlardır.

In this American English pronunciation video,

Bu Amerikan İngilizcesi telaffuz videosunda,

we’re going to go over what homophones are, and a long list of them.

sesteş sözcüklerin ne olduğunun ve uzun bir listesinin üzerinden geçeceğiz.

You’ll probably even learn some new words.

Muhtemelen bazı yeni kelimeler bile öğreneceksin.

English is not a phonetic language.

İngilizce fonetik bir dil değildir.

That means there is not a direct relationship between letters and sounds.

Bu, harfler ve sesler arasında doğrudan bir ilişki olmadığı anlamına gelir.

So you can have two different words with different spellings that are pronounced exactly the same.

Böylece tamamen aynı şekilde telaffuz edilen farklı yazımlara sahip iki farklı kelimeye sahip olabilirsiniz.

These are called homophones, and there are a lot in American English.

Bunlara sesteş sözcükler denir ve Amerikan İngilizcesinde çokça vardır.

When I was in Paris with my friend Sara,

Arkadaşım Sara ile Paris'teyken,

she said something about the bridge with locks.

kilitli köprü hakkında bir şeyler söyledi. O

It’s a famous bridge,

though I believe they have since had to remove some or all of the locks.

zamandan beri kilitlerin bir kısmını veya tamamını kaldırmak zorunda kaldıklarına inanıyorum, ancak bu ünlü bir köprü.

But she said something about this bridge and my mind went to a different word,

Ama bu köprü hakkında bir şeyler söyledi ve aklım farklı bir kelimeye gitti,

‘lochs’, a narrow bay or body of water.

'göller', dar bir koy ya da su kütlesi.

It makes sense, bridge, bay.

Mantıklı, köprü, körfez.

Then my mind went to ‘lox’ – salmon.

Sonra aklım 'lox'a gitti - somon.

Again, it kind of makes sense: bridge, water, salmon.

Yine, biraz mantıklı: köprü, su, somon balığı.

But then I realized she meant this ‘locks’. And we had a good laugh.

Ama sonra bunun 'kilitleri' kastettiğini anladım. Ve iyi güldük.

Normally with homophones, the context is clear enough

Normalde sesteş sözcüklerde bağlam yeterince açıktır ve

that there is no doubt which word you mean.

hangi kelimeyi kastettiğinizden hiç şüphe yoktur.

In this video we are going to go over an incredibly long list of homophones,

Bu videoda, bazıları çok yaygın sözcükleri içeren, inanılmaz derecede uzun bir eşsesli sözcükler listesinin üzerinden geçeceğiz

some involving very common words.

.

Some of them may surprise you, and chances are some of the words will be new to you.

Bazıları sizi şaşırtabilir ve muhtemelen bazı kelimeler sizin için yeni olacaktır.

If any words are unfamiliar, right them down and look up the meaning.

Herhangi bir kelime size tanıdık gelmiyorsa, onları düzeltin ve anlamlarına bakın.

Here we go.

İşte başlıyoruz.

ad / add

ad / add

aid / aide

aid / aide

air / heir / err

air / varis / err

aisle / isle / I'll

koridoru / ada /

Note the contraction will usually be reduced.

Kasılmanın genellikle azalacağını not edeceğim.

Then, instead of sounding like ‘aisle’, it will sound like ‘all’

Ardından, "koridor" gibi ses çıkarmak yerine, "herkese"

allowed / aloud

izin verildi / yüksek sesle

allowed / aloud

izin verildi / yüksek sesle karınca

ant / aunt

/ teyze

note A-U-N-T can also be pronounced ‘aunt’,

notası A-U-N-T aynı zamanda "teyze" olarak telaffuz edilebilir,

but it is most commonly pronounced ‘ant’.

ancak en yaygın olarak "karınca" olarak telaffuz edilir.

arc / ark

ark / ark

assent / ascent

onayı / çıkış

assistance / assistants

yardımı / asistanlar

ate / eight

yedi / sekiz

aural / oral

işitsel / sözlü

away / aweigh

uzakta / aweigh

Anchors aweigh!

Çapalar aweigh!

aye / eye

aye / eye

bail / bale

bail / balya

bait / bate

yemi / bate

ball / bawl

ball / bawl

band / banned

band / yasaklı ozan /

bard / barred

barred çıplak /

bare / bear

baron / barren

baron ayı / çorak taban

base / bass

/ bas

be / bee

be / bee

beach / beech

beach / kayın

beat / beet

ritmi / beet

beau / bow

beau / bow

bell / belle

bell / belle

berry / bury

berry / bury

billed / build

billed /

berth / birth

rıhtım inşa et / doğum

bite / byte

ısırığı / bayt

blew / blue

patladı / mavi

bloc / block

blok / blok

boar / bore

domuzu / delik

board / bored

tahtası / sıkılmış bordacı

boarder / border

/ border

bode / bowed

bode / bowed cesur

bolder / boulder

/ kaya

born / borne

doğuyor / taşınan

bough / bow [ow]

dal / yay [ow]

bread / bred

ekmek / yetiştirilmiş

brake / break

fren / ara

brewed / brood

demlenmiş / kuluçka

brews / bruise

biraları / çürük dizgin

bridle / bridal

/ gelin

broach / brooch

broşu / broş

browse / brows

gözat / kaşlar

but / butt

ama / popo

buy / by / bye

satın al / by / güle güle önbellek

cache / cash

/ nakit duygusuz / nasır

callous / callus

cannon / canon

canvas / canvass

capital / capitol

top / canon canvas / kanvas sermaye / capitol

carat / carrot / caret / karat

carat / havuç / şapka / karat

carol / carrel

carol / carrel

cast / caste

cast / kast

cede / seed

cede / tohum

ceiling / sealing

tavanı / mühürleme

cell / sell

hücresi / sat

cellar / seller

mahzen / satıcı

censor / sensor

sansür / sensör sent

cent / scent / sent

/ koku / sent sent / kokular / tahıl

cents / scents / sense

cereal / serial

gevreği / seri bırakma /

cession / session

oturum

chance / chants

şansı / ilahiler

chased / chaste

kovalandı / iffetli

cheap / cheep

ucuz / cıvıl

chews / choose

cıvıl çiğniyor /

chic / sheik

şık seç / şeyh

chilly / chili

soğuk / biber

choral / coral

korosu / mercan

chute / shoot

oluğu / ateş

chord / cord

akoru / kordon

cite / sight / site

alıntısı / görüş / site

clause / claws

yan tümcesi / pençeler

click / clique

tıkla / klik kapat

close / clothes

/ giysiler,

though you don’t have to drop the TH in ‘clothes’,

ancak 'giysiler'de TH'yi bırakmak zorunda değilsiniz,

most native speakers do.

çoğu anadili İngilizce olanların yaptığı gibi.

coarse / course

kaba / kurs

colonel / kernel

albay / çekirdek

complement / compliment

tamamlayıcı / iltifat

coo / coup

coo / darbe kümesi

coop / coupe

/ coupe çekirdeği / kolordu

core / corps

correspondence / correspondents

yazışmaları / muhabirler

council / counsel

konseyi / danışman

creak / creek

gıcırtısı / dere

crews / cruise

ekipleri / seyir işareti / kuyruk frenk üzümü /

cue / queue

currant / current

akım lanetleyici / imleç

curser / cursor

cymbal / symbol

zili / sembol

dam / damn

barajı / lanet

days / daze

günler / sersemlik

dear / deer

sevgili / geyik

defused / diffused

etkisiz hale getirildi / dağınık tatlı

desert / dessert

/ tatlı

The first word here can either be DEH-sert or dee-ZERT.

Buradaki ilk kelime DEH-sert veya dee-ZERT olabilir.

Don’t desert me!

beni terk etme!

I’d love more dessert.

Daha çok tatlı isterim.

dew / do / due

çiy / yap / vadesi öl

die / dye

/ boya

disburse / disperse

dağıt / dağıt

This one is interesting.

Bu ilginç.

The consonant B and P are not the same,

B ve P ünsüzleri aynı değil

but they sound the same here.

ama burada kulağa aynı geliyor.

The P, unvoiced, often sounds more like a voiced consonant,

Sessiz olan P, bir kelimenin ortasındayken genellikle sesli bir ünsüz, B gibi ses çıkarır

the B, when it’s in the middle of a word.

.

disburse / disperse

dağıtmak / dağıtmak

doe / dough

geyik / hamur

draft / draught

taslağı / taslak ikili

dual / duel

/ düello

earn / urn

kazanmak / urn

ewe / you / yew

ewe / sen / porsuk

eye / I

gözü /

fair / fare

adil / ücret

faze / phase

faze / faz

feat / feet

feat / ayak

find / fined

bulmak / cezalı köknar / kürk

fir / fur

yetenek /

flair / flare

flare pire

flea / flee

/ kaçmak uçtu

flew / flu / flue

/ grip / baca

flour / flower

unu / çiçek

flocks / phlox

sürüleri / phlox

for / four / fore

for / four / for

of course, ‘for’ is reduced in sentences to ‘fer’.

tabii ki, 'for' cümlelerde 'fer'e indirgenir.

I made this for you!

Ben senin için yaptım!

foreword / forward

önsöz /

forth / fourth

ileri / dördüncü

foul / fowl

faul / kümes

friar / fryer

keşişi / fritöz

gait / gate

yürüyüşü / kapı

gene / jean

geni / jean

gild / guild

yaldızı / lonca yaldızı /

gilt / guilt

suçluluk gnu /

gnu / knew / new

biliyordu / yeni gored

gored / gourd

/ kabak

gorilla / guerilla

gorili / gerilla

grate / great

ızgarası / büyük

grease / Greece

yağ / Yunanistan

groan / grown

inliyor / yetişkin

guessed / guest

tahmin / misafir

hail / hale

dolu / hale

hair / hare

saç / tavşan

hall / haul

salonu / yarı

halve / have

yarıya /

hangar / hanger

hangar / hanger

hay / hey

saman / hey

heal / heel / he'll

iyileş / topuk / he'll

The contraction “he’ll” will usually be reduced in a sentence.

"he'll" kısaltması genellikle bir cümlede azaltılır.

Then it can sound like ‘hill’.

O zaman 'tepe' gibi gelebilir. O

He’ll, hill.

yapacak, tepe.

hear / here

duy / burada

heard / herd

duydum / sürü kulak ver /

heed / he'd

o

hertz / hurts

hertz'di / acıyor

hew / hue / Hugh

hew / hue / Hugh

Hi / high

Merhaba / daha

higher / hire

yüksek / onu işe al

him / hymn

/ ilahi

hoard / horde

biriktirme / horde

hoarse / horse

boğuk / at

hole / whole

deliği / tamamen delik /

holey / holy / wholly

kutsal / tamamen orospular

hoes / hose

/ hortum

hold / holed

tut / delikli

hostel / hostile

pansiyon / düşmanca

hour / our

saat / '

‘Hour’ is a noun. That’s a content word, so it will be stressed in a sentence.

Saatimiz' bir isimdir. Bu bir içerik kelimesidir, bu yüzden bir cümlede vurgulanacaktır.

‘Our’, on the other hand is usually unstressed,

Öte yandan "bizim" genellikle vurgusuzdur

and will sound more like ‘our’.

ve kulağa daha çok "bizim" gibi gelir.

Our— our—

Bizim... bizim...

He’s our uncle.

O bizim amcamız.

From this perspective, they’re not homophones.

Bu açıdan bakıldığında, sesteş sözcükler değiller.

idle / idol

boşta / idol

illicit / elicit

yasadışı / ortaya çıkar

in / inn

/ han

instance / instants

örneği /

intense / intents

yoğun anlar / niyet / bu reçel

its / it's

jam / jamb

/ söve

knead / kneed / need

yoğurmak / diz çökmek / şövalyeye ihtiyaç duymak /

knight / night

gece örmek /

knit / nit

nit

knot / not

düğümlemek / bilmemek /

know / no

knows / nose

bilmemek / burun

lay / lei

yatırmak / lei liç

leach / leech

/ sülük

lead / led

kurşunu / led

leak / leek

kaçak / pırasa yalın

lean / lien

/ ipotek

leased / least

kiralanmış / en az

lessen / lesson

azaltma / ders

levee / levy

levee / levy

liar / lyre

yalancı / lir yalan /

lie / lye

lye

lieu / Lou

lieu / Lou

links / lynx

bağlantıları / vaşak

load / lode

yükü / lode

loan / lone

kredisi / yalnız

locks / lox / lochs

kilitler / lox / lochs

loot / lute

ganimet / ud

low / lo

düşük / lo

made / maid

made / hizmetçi

mail / male

postası / erkek

main / mane / Maine

main / yele / Maine

Maize / maze

Mısır / labirent

mall / maul

alışveriş merkezi / maul

manner / manor

tarzı / malikane

marry / merry / Mary

evlenmek / neşeli / Mary

Now, some people will say these are all pronounced differently.

Şimdi, bazı insanlar bunların hepsinin farklı telaffuz edildiğini söyleyecektir.

It depends on your region. I pronounce them all the same.

Bölgenize bağlıdır. Hepsini aynı şekilde telaffuz ediyorum.

marry / merry / Mary

evlen / mutlu / Mary

Marshal / martial

Marshal / dövüş

massed / mast

kitlesi / direk

meat / meet / mete

eti / buluşma / mete

medal / meddle

madalyası / meddle

This pair of homophones actually sound just like this pair of homophones: metal / mettle,

Bu sesteşses çifti aslında tıpkı bu sesteşses çifti gibi ses çıkarır: metal / mettle,

because of the Flap T, which comes between vowel sounds,

sesli harflerle sesler arasına gelen Flap T nedeniyle

and sounds just like the D between vowel sounds.

tıpkı sesli harfler arasındaki D gibi.

This makes homophone pairs that aren’t even listed here, like ‘madder’, ‘matter’.

Bu, "madder", "matter" gibi burada listelenmeyen homofon çiftlerini oluşturur.

medal / meddle

madalya / meddle

Might / mite

Might / mite

mince / mints

kıyma /

mind / mined

darphane zihni / mayınlı

miner / minor

madenci / minör

missed / mist

cevapsız / sis iniltisi

moan / mown

/ biçme

mode / mowed

modu / mowed

moose / mousse

moose / mus morn / yas

morn / mourn

muscle / mussel

kası

mustard / mustered

/ midye

naval / navel

hardalı / deniz toplamış / göbek

nay / neigh

nay / komşu

none / nun

yok / rahibe küreği

oar / or / ore

/ veya / cevher

ode / owed

ode / borçlu

oh / owe

oh / borçlu

one / won

bir / fazla kazandı /

overdo / overdue

overseas / oversees

yurt dışında gecikti / kovayı denetliyor

pail / pale

/ soluk

pain / pane

ağrı / bölme

pair / pare / pear

çifti / pare / armut

palate / palette / pallet

damak / palet / palet

passed / past

geçti / geçmiş

patience / patients

sabır / hastalar

pause / paws

duraksıyor / pençeler

pea / pee

bezelye / işemek

peace / piece

barış / parça

peak / peek / pique

tepe / dikiz / pike

peal / peel

kabuğu

pearl / purl

/ inci kabuğu / ters pedal

pedal / peddle

/ kürek

and let’s throw ‘petal’ in the there because of the Flap T.

ve Flap T nedeniyle oraya 'yaprak' atalım.

pedal / peddle / petal

peer / pier

per / purr

pi / pie

plait / plate

plain / plane

pleas / please

plum / plumb

çekül

pole / poll

direği / anket gözenek /

pore / pour

pray / prey

dua et / avın

presence / presents

varlığı / prensi sunar / anaparayı yazdırır / ilke

prince / prints

principal / principle

profit / prophet

kârı / peygamber

rack / wrack

rafı / wrack

rain / reign / rein

yağmuru / saltanat / dizginleri

raise / rays / raze

yükseltmek / ışınlar / raze

rap / wrap

rap / wrap

rapped / rapt / wrapped

rapped / rapt / sarılı

read / red

okuma / kırmızı

rid / read / reed

kurtulmak / okuma / reed

Did you notice R-E-A-D was in the last TWO homophone pairs, pronounced differently?

R-E-A-D'nin son İKİ homofon çiftinde farklı telaffuz edildiğini fark ettiniz mi?

That’s called a heteronym.

Buna heteronim denir.

One word is spelled the same as another word, but it’s pronounced differently and has a different meaning.

Bir kelime başka bir kelime ile aynı şekilde hecelenir, ancak farklı telaffuz edilir ve farklı bir anlamı vardır.

real / reel

gerçek / reek

reek / wreak

reek / wreak

rest / wrest

rest / wrest

retch / wretch

retch / wretch

review / revue

inceleme / revue

right / rite / write

right / rite /

ring / wring

ring yazma / wring

road / rode / rowed

road / rode / rowed

roam / Rome

roam / Roma

roe / row

karaca / kürek rolü / rulo

role / roll

rut / root / route

rut / kök / rota

rose / rows

rote / wrote

gül / satırlar ezberci /

rough / ruff

kaba yazdı / fırfırlı

rung / wrung

basamak / sıkma çavdar / alaycı yelken /

rye / wry

sail / sale

satış

scene / seen

sahnesi / görülen kürek

scull / skull

/ kafatası

sea / see

seam / seem

seas / sees / seize

denizi / dikişe bakın / görünen denizler / görür / serfleri ele geçirin / sörf dikin /

serf / surf

sew / so / sow

yani / ekmek kesme /

shear / sheer

dik kazık / biftek

stake / steak

stationary / stationery

sabit / kırtasiye

steal / steel

çalmak / çelik basamak

step / steppe

/ bozkır

stile / style

stile / stil

straight / strait

düz / boğaz

suite / sweet

süiti / tatlı dalgalanma /

surge / serge

serge

tacks / tax

tacks / vergi

tacks / tax

tacks / vergi

taught / taut

öğretti / gergin

tea / tee

çay / tişört

team / teem

takımı / teem

tear / tier

gözyaşı / katman

their / there / they're

onların / orada / onlar

Usually THEIR and THEY’RE are reduced in a sentence and sound like ‘thur’.

Genellikle ONLARIN ve ONLAR bir cümlede ve sesli olarak azaltılır 'per' gibi.

theirs / there's

onlarınki /

threw / through

thrown / throne

atıldı / içinden atıldı / taht

thyme / time

kekiği / zaman

tic / tick

tik / tik gelgit

tide / tied

/

to / too / two

bağlı / çok / iki

This is the full pronunciation of TO.

Bu, TO'nun tam telaffuzudur.

It’s usually reduced in a sentence to ‘te’, or ‘de’.

Genellikle bir cümlede 'te' veya 'de' ye indirgenir.

I’ll post a link to a video on this at the end of the video.

Videonun sonunda bununla ilgili bir videonun bağlantısını paylaşacağım.

toad / towed

karakurbağası / towed

toe / tow

toe / tw

trussed / trust

trussed / güven

vain / vane / vein

boşuna / kanat / damar

vale / veil

vale / peçe

vary / very

değişir / çok

vial / vile

şişe / aşağılık

wade / weighed

wade / tartılmış feryat /

wail / whale

balina bel / atık

waist / waste

wait / weight

bekleme / ağırlık

waive / wave

feragat / dalga

ware / wear / where

eşya / aşınma / nereye

way / weigh / whey

yol / tartma / peynir altı suyu

ways / weighs

yolları / ağırlık

weak / week

zayıf / hafta

we'll / wheel

yapacağız / tekerlek

This is a full, clear pronunciation of the ‘we will’. We’ll.

Bu, 'yapacağız'ın tam ve net bir telaffuzudur. Kuyu.

Usually, it’s reduced in a sentence to ‘wull’.

Genellikle bir cümlede 'wull'a indirgenir.

weather / whether

hava durumu /

we'd / weed

olsak / yabani otumuz

we've / weave

olsa / örsek ıslak / ıslık çalsa

wet / whet

which / witch

/ witch

while / wile

while / wile

whine / wine

whine / wine

These last three pairs compare WH words with words that don’t start with WH.

Bu son üç çift, WH kelimelerini WH ile başlamayan kelimelerle karşılaştırır.

Some people pronounce WH differently –

Bazı insanlar WH'yi farklı telaffuz ediyor -

I have a video on that.

Bununla ilgili bir videom var.

Check it out at the end of this video or in the description below.

Bu videonun sonunda veya aşağıdaki açıklamada kontrol edin.

who's / whose

kimin / kimin

wood / would

odunu /

yoke / yolk

boyunduruk / sarısı eski /

yore / your / you're

senin / sen

YOUR and YOU’RE usually reduce so they sound something more like ‘yer’.

SEN'sin ve SEN'sin genellikle azalır, bu yüzden daha çok 'yer' gibi bir ses çıkarırlar.

Wow. If you’re still watching this video, you must really love homophones.

Vay. Hala bu videoyu izliyorsanız, sesteş sözcükleri gerçekten seviyor olmalısınız.

That was an incredibly long list. There were a lot of very common words on it.

Bu inanılmaz derecede uzun bir listeydi. Üzerinde çok yaygın kelimeler vardı.

There were a lot of very common words on it.

Üzerinde çok yaygın kelimeler vardı.

There are also word combinations that can form homophone phrases, like “letter” and “lead her”.

"Harf" ve "yol göster" gibi eşsesli ifadeler oluşturabilen kelime kombinasyonları da vardır.

Because we usually drop the H in ‘her’ and link it to the word before,

Genellikle H'yi 'her' kelimesinden çıkarıp önceki kelimeye bağladığımız için,

these phrases sound the same.

bu ifadeler kulağa aynı geliyor.

Check out the video I made on homophone phrases by clicking in the description below.

Aşağıdaki açıklamaya tıklayarak eşsesli sözcüklerle ilgili hazırladığım videoyu izleyin.

Also, a lot of contractions were on this list.

Ayrıca, bu listede çok fazla kasılma vardı.

Here is a link to a video on contractions.

İşte kasılmalarla ilgili bir videonun bağlantısı.

These links are also in the description below.

Bu bağlantılar ayrıca aşağıdaki açıklama bölümündedir.

I hope this helps shed some light on what a homophone is.

Umarım bu, bir homofonun ne olduğuna biraz ışık tutmaya yardımcı olur.

We’ve got a lot of them!

Bizde onlardan çok var!

If you’re new to Rachel’s English, welcome.

Rachel'ın İngilizcesinde yeniyseniz, hoş geldiniz.

I have over 500 videos to help you speak better American English on my YouTube channel.

YouTube kanalımda daha iyi Amerikan İngilizcesi konuşmanıza yardımcı olacak 500'den fazla videom var.

Click here to visit my channel and subscribe.

Kanalıma uğramak ve abone olmak için buraya tıklayın.

Or, see this playlist to get started with my videos.

Veya videolarıma başlamak için bu oynatma listesine bakın.

The link is also in the description below.

Bağlantı ayrıca aşağıdaki açıklama bölümündedir.

And I have a great ebook – 290 pages with two and a half hours of audio.

Ve harika bir e-kitabım var - iki buçuk saatlik sesli 290 sayfa.

This book details my method for learning American English pronunciation.

Bu kitap, Amerikan İngilizcesi telaffuzunu öğrenme yöntemimi ayrıntılarıyla anlatıyor. Güzel ve doğal bir şekilde konuşmanıza yardımcı olmak için

It organizes hundreds of my online videos for a path, start to finish,

yüzlerce çevrimiçi videomu baştan sona bir yol için düzenler

to help you speak beautifully and naturally.

.

Click here or in the description below for more information and to purchase a copy.

Daha fazla bilgi almak ve bir kopyasını satın almak için buraya veya aşağıdaki açıklamaya tıklayın.

You’ll get free updates of the book for life.

Ömür boyu kitapla ilgili ücretsiz güncellemeler alacaksınız. Hepsi

That’s it, and thanks so much for using Rachel’s English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler.