English Phrases -- Where something is Located -- In the Kitchen

In this American English Pronunciation video, we’re going to go over phrases for locating something.

Bu Amerikan İngilizcesi Telaffuz videosunda, bir şeyi bulmak için kullanılan ifadelerin üzerinden geçeceğiz.

Have you ever found yourself telling someone where something is?

Kendinizi hiç birine bir şeyin nerede olduğunu söylerken buldunuz mu?

- Rachel, where are those scripts? - I put them in the bottom drawer of the filing cabinet in the office.

- Rachel, o senaryolar nerede? - Ofisteki dosya dolabının en alt çekmecesine koydum.

- Where is the lens cap? - I put it in a basket on the table next to the door.

- Mercek kapağı nerede? - Kapının yanındaki masanın üzerindeki sepete koydum.

These phrases are important and useful, and today we’re going to go over a bunch of

Bu ifadeler önemli ve faydalıdır ve bugün

different phrases you’ll want to know in these situations.

bu durumlarda bilmek isteyeceğiniz bir dizi farklı ifadenin üzerinden geçeceğiz.

Luckily, the other night, I happened to find myself in my kitchen and I couldn’t remember where anything was!

Neyse ki geçen gece kendimi mutfağımda buldum ve hiçbir şeyin nerede olduğunu hatırlayamadım!

Let’s get started. First, we’re going to hear a bunch of different phrases where David is directing me around the kitchen.

Başlayalım. İlk olarak, David'in beni mutfağa yönlendirdiği bir dizi farklı cümle duyacağız.

- Hey David! Where is the silverware? - In the drawer next to the sink.

- Hey David! Gümüş eşyalar nerede? - Lavabonun yanındaki çekmecede.

Oh right! Perfect! Thank you!

Ah doğru! Mükemmel! Teşekkür ederim!

- Where is the ladle? - In the drawer to the right of the stove.

- Kepçe nerede? - Ocağın sağındaki çekmecede.

Oh right! Perfect!

Ah doğru! Mükemmel!

- Where is that big silver mixing bowl? - It's above the refrigerator.

- Büyük gümüş karıştırma kabı nerede? - Buzdolabının üstünde.

Oh! Oh yeah! There it is!

Ah! Ah evet! İşte burada!

- Where is the trash? - It's in the cabinet under the sink.

- Çöp nerede? - Lavabonun altındaki dolapta.

Under the sink. Great! Thank you!

Lavabonun altında. Harika! Teşekkür ederim!

- Where are the glasses? - In the cabinet to the left of the sink.

- Gözlükler nerede? - Lavabonun solundaki dolapta.

Oh! Yes! Thank you!

Ah! Evet! Teşekkür ederim!

- Where are the muffin tins? - In the drawer below the oven.

- Muffin kalıpları nerede? - Fırının altındaki çekmecede.

Oh, below the oven. I didn't know there was a drawer there. Awesome!

Oh, fırının altında. Orada bir çekmece olduğunu bilmiyordum. Mükemmel!

- David where is the tin foil? - In the middle drawer on the island.

- David folyo nerede? - Adadaki orta çekmecede.

Hey David! Where are those cookie cutters?

Ey Davud! Bu çerez kesiciler nerede?

- On the second shelf in the middle cabinet. - Middle cabinet. Second shelf. Yes! Thank you!

- Orta dolaptaki ikinci rafta. - Orta dolap. İkinci raf. Evet! Teşekkür ederim!

Sarah gave me these.

Bunları bana Sarah verdi.

- Hey David! Where are the other vases? - On the top shelf of the cabinet to the left of the stove.

- Hey David! Diğer vazolar nerede? - Ocağın solundaki dolabın üst rafında.

Oh, okay. Oh, I can't reach that.

Tamam. Oh, buna ulaşamıyorum.

- David, where are the serving spoons? - In the island.

- David, servis kaşıkları nerede? - Adada.

- Oh! - No, all the way to the left.

- Ah! - Hayır, tamamen sola.

Ok, let’s talk about all the different phrases that were used.

Tamam, kullanılan tüm farklı ifadeler hakkında konuşalım.

First we’ll talk about phrases like ‘in the drawer’,

Önce 'çekmecede', 'dolapta' gibi ifadeler hakkında konuşacağız

‘in the cabinet’, and then we’ll talk about phrases like ‘to the left of’, ‘under the’, and so on.

ve sonra ' solunda', 'altında' vb. gibi ifadeler hakkında konuşacağız.

What are the places you heard where things can be in the kitchen?

Mutfakta olabilecek şeyleri duyduğun yerler nereler?

We have ‘in a drawer’, ‘in a cabinet’,

"Çekmecede", "dolapta", "

‘in the island’, and ‘on a shelf’. These are the containers.

adada" ve "rafta" var. Bunlar konteynerler.

In a bedroom you might also have a dresser, or a nightstand. In an office, you might have

Bir yatak odasında ayrıca bir şifonyer veya komodin olabilir. Bir ofiste,

a filing cabinet or a desk, or a book case.

bir dosya dolabınız, bir masanız veya bir kitaplığınız olabilir.

When we’re speaking generically, we use the article ‘a’, an indefinite article,

Jenerik olarak konuştuğumuzda, schwa ile telaffuz ettiğimiz belirsiz bir makale olan 'a' edatını kullanırız

which we pronounce with the schwa: 'a' It’s in a drawer. A-a. A drawer.

: 'a' Bir çekmecede. A-a. Bir çekmece.

I’m not saying which drawer. So I use ‘a’. But David used the definite article ‘the’.

Hangi çekmece olduğunu söylemiyorum. Bu yüzden 'a' kullanıyorum. Ancak David, 'the' kesin makalesini kullandı.

That’s because he was telling me specifically where things were. The exact drawer.

Bunun nedeni, bana özellikle işlerin nerede olduğunu söylemesiydi. Tam çekmece.

- In the drawer next to the sink. - Oh right!

- Lavabonun yanındaki çekmecede. - Ah doğru!

In the drawer.

Çekmecede.

Which word is the most clear in that phrase? It’s ‘drawer’. ‘In’ and ‘the’ are function words,

Bu cümlede en açık olan kelime hangisidir? Bu "çekmece". 'İçinde' ve 'bu' işlev kelimeleridir,

they’re less important, we say them quickly, and you should as well.

daha az önemlidirler, onları hızlı bir şekilde söyleriz ve siz de söylemelisiniz. Amerikan İngilizcesinde

Don’t make every word of equal importance in American English. You will not sound natural.

her kelimeyi eşit öneme sahip yapmayın . Doğal konuşmayacaksın.

Take ‘in’ and ‘the’ and pronounce them like David did, quickly. In the. Listen again.

'in' ve 'the' alın ve bunları David'in yaptığı gibi hızlıca telaffuz edin. İçinde. Tekrar dinleyin.

In the drawer next to the sink.

Lavabonun yanındaki çekmecede.

In the...In the...In the...

In the...In the...In the...

I have a video that goes over the phrase ‘in the’ and other function word phrases with ‘the’.

'in the' ifadesinin ve 'the' ile diğer işlev sözcük öbeklerinin üzerinden geçen bir videom var.

You’ll learn tips and tricks to make these phrases really quickly.

Bu cümleleri gerçekten hızlı bir şekilde yapmak için ipuçları ve püf noktaları öğreneceksiniz.

I’ll put a link to that video at the end of this video.

Bu videonun sonuna o videonun linkini koyacağım.

In the drawer. Ok, ‘drawer’. That’s a pretty hard word.

Çekmecede. Tamam, "çekmece". Bu oldukça zor bir kelime.

We start with the DR consonant cluster, dr.

DR ünsüz kümesiyle başlıyoruz, dr.

DR can sound like JR, jj, jj, jjr; many Americans pronounce it this way.

DR sesi JR, jj, jj, jjr gibi gelebilir; birçok Amerikalı bunu bu şekilde telaffuz ediyor.

So if it’s easier for you to think of it as JR, drawer, then do so.

Yani onu JR, çekmece olarak düşünmek sizin için daha kolaysa, öyle yapın.

For the R consonant, the tongue should be pulled back and up a bit so the tip isn’t touching anything,

R ünsüz için dil biraz geriye ve yukarı çekilmelidir ki ucu hiçbir şeye değmesin,

Drrrrrrr. See that the lips flare a bit. Drrrrrr. Next we have the AW as in LAW + R consonant. Draw.

Drrrrrrr. Dudakların biraz parladığını görün. Drrrrr. Daha sonra LAW + R ünsüzünde olduğu gibi AW'ye sahibiz. Çizmek. AW+R kombinasyonuna da sahip olan

I made a video on the word ‘quarter’, which also has the AW + R combination.

'çeyrek' kelimesi üzerine bir video çektim .

I explained that when the AW vowel is followed by R, the tongue is further back and the lips round

AW sesli harfinin ardından R geldiği zaman, AW sesli harfinin ardından R gelmediği duruma göre dilin daha geride olduğunu ve dudakların daha yuvarlak olduğunu açıkladım

more than when the AW vowel is not followed by the R.

So it’s draw-, -aw-, -aw-. See how the lips round.

. Dudakların nasıl yuvarlak olduğunu görün.

The tongue pulls back in the mouth. Draw-. At the end of the video,

Dil ağızda geri çekilir. Çizmek-. Videonun sonunda

I'll put a link to the video on the word ‘quarter’. For the R at the end of the word, we actually

'çeyrek' kelimesinin üzerine videonun linkini koyacağım. Kelimenin sonundaki R için aslında

bring the tongue up a bit more forward again. Drawer.

dili tekrar biraz daha yukarı kaldırıyoruz. Çekmece.

It should be lifted so the middle is close to, or lightly touching the sides of,

Ortası damağın ortasına yakın veya kenarlarına hafifçe değecek şekilde kaldırılmalıdır

the middle of the roof of the mouth. Drawer.

. Çekmece.

Draaaawwwwrrrrr.

Draaaawwwwrrrr.

In the drawer. Keep ‘in the’ short, and ‘drawer’ longer and clearer. In the drawer.

Çekmecede. "İçinde"yi kısa, "çekmeceyi" daha uzun ve daha net tutun. Çekmecede.

Do that with me. In the drawer.

Bunu benimle yap. Çekmecede.

What about cabinet? It’s a three syllable word, but many Americans drop the middle syllable.

Peki kabine? Üç heceli bir kelime ama birçok Amerikalı orta heceyi atlıyor.

Listen to David.

David'i dinle.

In the cabinet to the left of the sink. Cabinet. Cabinet. Cabinet.

Lavabonun solundaki dolapta. Kabine. Kabine. Kabine.

Cabinet, two syllables. You can do this too, why not make it a little easier. Cabinet.

Dolap, iki hece. Bunu da yapabilirsiniz, neden biraz kolaylaştırmıyorsunuz? Kabine. K sessiz harfi

The back of the tongue comes up for the K consonant, touching the soft palate. Ca-.

için dilin arkası yumuşak damağa dokunarak yukarı çıkar. CA-.

Next is the AA vowel, jaw drop, back of tongue lifted. Ca-cab-. Lips come together for the B, cab-.

Sırada AA sesli harfi, çene düşmesi, dilin arkası kaldırılmış. Ca-tak-. B, cab- için dudaklar birleşir.

Then the tongue goes to the roof of the mouth for the N, and quickly flaps down

Sonra dil, N için ağzın çatısına gider ve

for the vowel then right back up for the T.

sesli harf için hızla aşağı doğru kanat çırpar, ardından T. Kabini için hemen yukarı çıkar

Cabinet. Nit. Nit.

. Sirke. Sirke.

The second syllable should be shorter.

İkinci hece daha kısa olmalıdır.

Notice I’m stopping the air. I’m not releasing the T, cabinet. But, cabinet.

Havayı durdurduğumu fark edin. T, kabini serbest bırakmıyorum. Ama kabine.

This T is a Stop T if it’s at the end of a sentence,

Bu T, bir cümlenin sonundaysa

or if there’s a pause or break after it.

veya sonrasında bir duraklama veya ara varsa, Durdur T'dir.

It will be a Flap T, t- if it links to a word that begins with a vowel or diphthong, like ‘cabinet under’.

'Cabinet under' gibi bir sesli harf veya difton ile başlayan bir kelimeye bağlanırsa Flap T, t- olur.

Cabinet under.

altında dolap.

So something can be in a drawer, and it can be in a cabinet. Remember, ‘in the’ or ‘in a’ should be really quick.

Yani bir şey bir çekmecede olabilir ve bir dolapta olabilir. Unutmayın, "in the" veya "in a" gerçekten hızlı olmalıdır.

But we want to use ‘on’ with shelf. Listen to David.

Ama raf ile 'on' kullanmak istiyoruz. David'i dinle.

On the second shelf in the middle cabinet.

Orta dolaptaki ikinci rafta.

Just like ‘in the’, ‘on the’ or ‘on a’ should be very fast.

Tıpkı 'in', 'on the' veya 'on a' gibi çok hızlı olmalıdır.

‘Shelf’ begins with the SH consonant, she. Then we have the EH as in BED vowel and dark L.

'Raf' SH ünsüz ile başlar, she. Sonra BED sesli harfi ve koyu L. Shelf'teki gibi EH'ye sahibiz

Shelf.

.

Drop the jaw for the EH vowel, she-. The tongue lifts a bit in the middle. Shel-.

EH sesli harfi için çeneyi bırakın, she-. Dil ortada biraz yukarı kalkar. Shel-.

Then we have the Dark L. Shel

Sonra Dark L'ye sahibiz. Shel

The back of the tongue presses back to get this sound: ull. Shel-

Dilin arkası şu sesi çıkarmak için geriye doğru bastırır: ull. Shel-

Notice how the jaw relaxes back up. Shel-. And finally, the F consonant. The bottom lip comes up so

Çenenin tekrar nasıl gevşediğine dikkat edin. Shel-. Ve son olarak, F ünsüz. Alt dudak yukarı çıkar, böylece

the inside of it vibrates against the bottom of the top front teeth, ff. Shelf. Shelf.

iç kısmı üst ön dişlerin alt kısmına doğru titreşir, ff. Raf. Raf.

Something can also be ‘on’ the counter. Did you see the coffee pot?

Tezgahta bir şey de olabilir. Cezveyi gördün mü?

It was on the counter. Note with this word, some Americans drop the T after N, so it would sound like 'couner'.

Tezgahın üzerindeydi. Bu kelimeye dikkat edin, bazı Amerikalılar N'den sonra T'yi düşürür, bu yüzden kulağa 'couner' gibi gelir.

The coffee pot’s on the counter. I usually pronounce it this way. Couner. Counter.

Cezve tezgahın üzerinde. Genelde bu şekilde telaffuz ederim. Couner. Tezgah.

Now we have a different set of phrases to tell the specific location.

Şimdi, belirli bir yeri anlatmak için farklı bir dizi ifademiz var.

Listen to the different locator phrases that David uses.

David'in kullandığı farklı konum belirleyici ifadeleri dinleyin.

In the drawer next to the sink.

Lavabonun yanındaki çekmecede.

Next to-

Yanında-

In the drawer to the right of the stove.

Ocağın sağındaki çekmecede.

To the right of-

Sağında-

In the cabinet to the left of the sink.

Lavabonun solundaki dolapta.

To the left of-

Solundaki-

In the middle drawer on the island.

Adadaki orta çekmecede.

In the middle-

Ortada-

No, all the way to the left.

Hayır, tamamen sola.

All the way to the left-

Sola kadar -

It's above the refrigerator.

Buzdolabının üstünde.

Above. He could also have said “on top of”. On top of the refrigerator.

Üstünde. “Üstünde” de diyebilirdi. Buzdolabının üstünde.

It's in the cabinet under the sink.

Lavabonun altındaki dolapta.

Under. ‘Under’ is the same as ‘below’.

Altında. 'Altında', 'aşağıda' ile aynıdır.

In the drawer below the oven.

Fırının altındaki çekmecede.

Below.

Altında.

For shelves or drawers, you can say ‘first’, ‘second’, ‘top’, ‘bottom’.

Raflar veya çekmeceler için "birinci", "ikinci", "üst", "alt" diyebilirsiniz.

On the second shelf in the middle cabinet.

Orta dolaptaki ikinci rafta.

On the top shelf of the cabinet to the left of the stove.

Ocağın solundaki dolabın üst rafında.

A lot of these phrases used ‘to’. Notice how David pronounces this, reduced to the schwa.

Bu ifadelerin çoğu 'to' kullandı. David'in bunu schwa'ya indirgenmiş olarak nasıl telaffuz ettiğine dikkat edin.

To, to, very fast. Not ‘tooo’. To. Listen again.

Çok hızlı. "çok" değil. İle. Tekrar dinleyin.

In the drawer to the right of the stove.

Ocağın sağındaki çekmecede.

To the right, to the left. Next to. American English is full of reductions like this, and they’re important.

Sağa, sola. Yanında. Amerikan İngilizcesi bunun gibi kısaltmalarla doludur ve bunlar önemlidir.

So pronounce this word with a quick schwa. Actually, these phrases had not just ‘to’, but ‘to the’. To the.

Bu kelimeyi hızlı bir schwa ile telaffuz edin. Aslında, bu ifadelerde sadece 'to' değil, 'to' da vardı. için.

Luckily, I have a video on that. Look for the link at the end of this video.

Şans eseri bununla ilgili bir videom var. Bu videonun sonundaki bağlantıyı arayın. "Next to" ifadesinde

Notice how we only need to make one T sound in the phrase ‘next to’. Next to.

nasıl yalnızca bir T sesi çıkarmamız gerektiğine dikkat edin . Yanında.

Think of dropping the first T and connecting the two words. Next to. Next to.

İlk T'yi bırakıp iki kelimeyi birleştirmeyi düşünün. Yanında. Yanında.

So all of these directions have a bigger, or generic, location like a cabinet, a shelf

Dolayısıyla, tüm bu yönlerin bir dolap, dolapta bir raf, bir çekmece gibi daha büyük veya genel bir konumu

in a cabinet, a drawer, and then a more specific location like ‘next to the sink’, ‘above the refrigerator’.

ve ardından " lavabonun yanında", "buzdolabının üstü" gibi daha spesifik bir konumu vardır.

Now you practice. I’m going to ask you a series of questions, and I want you to answer them out loud!

Şimdi pratik yapıyorsun. Sana bir dizi soru soracağım ve bunları yüksek sesle cevaplamanı istiyorum!

If you need to, pause the video while you think of your answer.

Gerekirse, cevabınızı düşünürken videoyu duraklatın.

If you want to, try recording yourself answering one or all of the questions.

İsterseniz, sorulardan birini veya tümünü yanıtlarken kendinizi kaydetmeyi deneyin.

Upload to Facebook or Instagram and use #RachelsEnglish so I can check it out.

Facebook veya Instagram'a yükleyin ve kontrol edebilmem için #RachelsEnglish kullanın.

Ok, here are your questions. Don’t forget to practice out loud!

Tamam, işte sorularınız. Yüksek sesle pratik yapmayı unutmayın!

Where do you keep your forks?

Çatallarınızı nerede tutuyorsunuz?

Where are your glasses?

Gözlüklerin nerede?

Where’s your largest frying pan?

En büyük kızartma tavanız nerede?

Here’s the video on ‘to the’ that I mentioned earlier, and a video on reducing ‘to’.

İşte daha önce bahsettiğim "to" ile ilgili video ve "to" ile ilgili bir video.

And here’s the video that goes over ‘in the’ and the video on ‘quarter’.

Ve işte 'in' üzerinden geçen video ve 'çeyrek' ile ilgili video.

Links are also in the description below.

Linkler ayrıca aşağıdaki açıklama kısmındadır.

If you’re new to Rachel’s English, welcome. I have over 500 videos to help you speak better

Rachel'ın İngilizcesinde yeniyseniz, hoş geldiniz. YouTube kanalımda daha iyi Amerikan İngilizcesi konuşmanıza yardımcı olacak 500'den fazla videom var

American English on my YouTube channel. Click here to visit my channel and subscribe.

. Kanalıma uğramak ve abone olmak için buraya tıklayın.

Or, see this playlist to get started with my videos. There’s no time like the present.

Veya videolarıma başlamak için bu oynatma listesine bakın. Şimdiki zaman gibisi yok.

Click now and start speaking better English. The link is also in the description below.

Hemen tıklayın ve daha iyi İngilizce konuşmaya başlayın. Bağlantı ayrıca aşağıdaki açıklama bölümündedir.

And I have a great ebook – 290 pages with two and a half hours of audio.

Ve harika bir e-kitabım var - iki buçuk saatlik sesli 290 sayfa.

This book details my method for learning American English pronunciation.

Bu kitap, Amerikan İngilizcesi telaffuzunu öğrenme yöntemimi ayrıntılarıyla anlatıyor . Güzel ve doğal bir şekilde konuşmanıza yardımcı olmak için

It organizes hundreds of my online videos into a path, start to finish,

yüzlerce çevrimiçi videomu baştan sona bir yol halinde düzenler

to help you speak beautifully and naturally.

.

Click here or in the description below for more information and to purchase a copy.

Daha fazla bilgi almak ve bir kopyasını satın almak için buraya veya aşağıdaki açıklamaya tıklayın.

You’ll get free updates of the book for life.

Ömür boyu kitapla ilgili ücretsiz güncellemeler alacaksınız. Hepsi

That’s it, and thanks so much for using Rachel’s English.

bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler.