10 Phrasal Verbs You Need to Make Friends in English! (Storytime Included)

You want to be social meet new people and talk to them in English you'll need

Sosyal olmak istiyorsan yeni insanlarla tanış ve onlarla İngilizce konuş kendinden

these phrasal verbs first I feel like every one of my example starts with so

you're at a party but you're at a party and you're feeling confident and you

emin hissediyorsun ve

want to speak to this person so you approach her but we won't say approach

bu kişiyle konuşmak istiyorsun, bu yüzden ona yaklaşıyorsun ama yaklaşma hayır demeyeceğiz, bu kulağa

no that sounds too formal and we don't like formal yuck we will use phrasal

çok resmi geliyor ve resmi yuck'tan hoşlanmıyoruz, öbek

verbs which phrasal verb means approach go up to go up to means approach someone

fiiller kullanacağız, bu öbek fiil yaklaşma anlamına gelir, yukarı gitmek için yukarıya git birine

or something and remember it's always more common to use the phrasal verb in

veya bir şeye yaklaşmak anlamına gelir ve unutmayın, bu örnekte deyimsel fiil kullanmak her zaman daha yaygındır

this example he go okay clips he goes up to her now go up to that's general and

o git tamam klipsler ona doğru gidiyor şimdi bu genel ve

it just means approach but you know how phrasal verbs work the preposition shows

bu sadece yaklaşma anlamına geliyor ama deyimsel fiillerin nasıl çalıştığını biliyorsunuz edat

you what happened and the verb shows you how it happened so if that means he

sizi gösteriyor ne oldu ve fiil size nasıl olduğunu gösteriyor yani bu

approached her this you know how phrasal verbs work we can change this verb he

ona yaklaştığı anlamına geliyorsa bu deyimsel fiillerin nasıl çalıştığını bilirsiniz bu fiili değiştirebiliriz o ona

didn't go up to her he maybe he walked up to her maybe it was fast he ran up to

gitmedi belki ona doğru yürüdü belki hızlıydı koştu koştu

her or maybe

ona kadar ya da belki ona kadar

maybe he danced up to her you know if he's a creep

dans etti onun bir sürüngen olup olmadığını bilirsiniz

but again phrasal verbs the preposition shows what happened the verb changes how

ama yine deyimsel fiiller edat ne olduğunu gösterir fiil nasıl

it happened so be creative change the verbs say how you approach someone or

olduğunu değiştirir bu yüzden yaratıcı olun fiilleri değiştirin birine ya da bir şeye nasıl yaklaştığınızı söyleyin

something now maybe he loves her so he wants to ask her hey let's go to the

şimdi belki onu seviyor bu yüzden ona sormak istiyor hey, hadi sinemaya gidelim

cinema let's go get food let's go get coffee let's meet in some kind of

yemek yiyelim hadi kahve içelim hadi

romantic way what phrasal verb do I need ask out you

romantik bir şekilde buluşalım hangi deyimsel fiile ihtiyacım var sana çıkma teklif etmeliyim onlar

like them you want to meet them more than friends you ask them out but how do

gibi onları arkadaştan çok tanışmak istiyorsun onlara soruyorsun dışarı ama

you ask someone else that's really hard it's not it's really not hey um do you

başka birine nasıl sorarsın bu gerçekten zor değil gerçekten değil hey um

want to go out with some time that's it that's all you need to say so he asked

biraz zamanla dışarı çıkmak ister misin tüm söylemen gereken bu yüzden

her out and she said I don't know you decide tell me in the comments what did

ona çıkma teklif etti ve o da bilmiyorum dedi sen karar ver yorumlarda bana ne

she say also tell me what is your perfect idea for a perfect date my

dediğini söyle ayrıca bana mükemmel bir randevu için mükemmel fikrinin ne olduğunu söyle

pancakes then drinks okay this next phrasal verb come across this has two

kreplerim sonra içecekler tamam bu sonraki deyimsel fiil rastlamak bunun iki

meanings the first one means you meet someone by chance or you find something

anlamı var birincisi biriyle tesadüfen tanıştığın veya bir şey bulduğun anlamına gelir

by chance for example the party continues and Mary

örneğin parti devam ediyor ve Mary,

wants to introduce Peter to this guy oh my god Peter

Peter'ı bu adamla tanıştırmak istiyor aman tanrım Peter

this is client can't you kind of look like Superman I don't know have you ever

bu müşteri,

met Superman I I've never come across him before

Süpermen'e benzemiyor musun?

it means to meet someone by chance accidently not just meet someone but

birisiyle tesadüfen tanışmak demek sadece biriyle tanışmak değil,

also find something by chance usually in the comments of my videos people say oh

aynı zamanda tesadüfen bir şey bulmak anlamına gelir genellikle videolarımın yorumlarında insanlar oh

cool I was looking for videos to learn English with and I came across your

harika diyorlar İngilizce öğrenmek için videolar arıyordum ve videolarınıza rastladım

videos I found them by chance let me ask you as a question how did you come

tesadüfen buldum sana bir soru olarak soruyorum

across my videos after you meet someone you now have an opinion on that person

videolarıma nasıl denk geldin biriyle tanıştıktan sonra o kişi hakkında bir fikrin var

based on that one meeting what impression did that person give you well

o kişi sende nasıl bir izlenim bıraktı peki

another meaning of come across is exactly this it talks about your opinion

karşılaşmanın başka bir anlamı da tam olarak senin hakkında konuşuyor fikir

what impression did they give you so Mary Jane wants to give her opinion

sende nasıl bir izlenim bıraktılar, bu yüzden Mary Jane,

about what impression Clark Kent gave her he really came across funny and not

Clark Kent'in ona verdiği izlenim hakkında fikrini vermek istiyor, gerçekten komik geldi ve

like funny haha but now funny weird so yeah oh so there are two different

komik gibi değil haha ​​ama şimdi komik garip yani evet oh yani

meanings of the word funny you know one meaning funny haha that is so funny but

komik kelimesinin iki farklı anlamı var sen komik bir anlam biliyorum haha ​​bu çok komik ama

there's a second meaning when someone is acting strange different a little bit

ikinci bir anlam daha var birisi garip davrandığında farklı biraz

weird you would say they are acting funny or they are being funny how do you

garip sen onun komik davrandığını ya da komik olduğunu söylerdin

know the difference if it's the same word you know through intonation and

bu bildiğin kelime ile aynıysa farkı nasıl anlarsın tonlama ve

through context example you are so funny you're being really funny today see you

bağlam örneği aracılığıyla çok komiksiniz bugün gerçekten komiksiniz bakın

can hear the difference but yes in a text message you can't hear anything and

farkı duyabiliyorsunuz ama evet bir metin mesajında ​​hiçbir şey duyamıyorsunuz ve

any intonation or sarcasm is lost so if you're writing this in a text message

herhangi bir tonlama veya iğneleme kayboluyor, bu yüzden bunu bir şekilde yazıyorsanız metin mesajında

it's best to be absolutely clear in what you

kesinlikle net olmak en iyisidir o

she can also say he came off as funny I don't know he came off as a bit funny

da diyebilir o komik geldi bilmiyorum biraz komik geldi

they both mean the same thing in this context similar to that is this phrasal

ikisi de bu bağlamda aynı şeyi kastediyor buna benzer

verb to give off this is so similar but this is talking about the impression

vermek için bu öbek fiildir kapalı bu çok benzer ama bu

that you give to everyone in general the vibe that you give people think of the

genel olarak herkese verdiğiniz izlenimden bahsediyorsunuz, insanlara

word emanate or emit maybe those words translate to Latin languages a bit more

yaymak ya da yaymak kelimesini düşündüğünüz havayı verin belki bu kelimeler Latin dillerine biraz daha kolay tercüme edilir hadi

easily let's do an example yeah he really gives off this unfriendly vibe

bir örnek yapalım evet o gerçekten sanki herkesten nefret ediyormuş gibi bu düşmanca havayı yayıyor

like maybe he hates everyone

next you're all as a group you're having a conversation I'm just saying I think

sonra hepiniz bir grupsunuz sohbet ediyorsunuz ben sadece

this Superman is more handsome than spider-man totally and then a different

bu süpermenin örümcek adamdan tamamen daha yakışıklı olduğunu söylüyorum ve sonra farklı

person joins and interrupts your conversation hi nice to meet you I'm

biri katılıp konuşmanızı bölüyor sohbet merhaba tanıştığımıza memnun oldum ben

Batman I totally agree what did Batman just do he interrupted he he butted in

Batman tamamen katılıyorum Batman ne yaptı az önce sözünü kesti

the phrasal verb to butt in just means to interrupt usually a

to butt in deyimsel fiilinde tosladı sadece bir sohbeti kesmek anlamına gelir

conversation this is not a very formal phrasal verb so if you say that someone

bu çok resmi bir deyimsel fiil değildir yani öyle derseniz birinin araya

butted in it means they were not being polite they were kind of being rude

girmesi kibar olmadıkları anlamına geliyor biraz kaba davrandılar

I can't believe Batman just butted in our conversation

Batman'in az önce sohbetimize giriştiğine inanamıyorum

now they're fighting something bad is happening and she wants him to interrupt

şimdi kötü bir şeyle mücadele ediyorlar ve Batman'in

it to intervene in this bad thing to stop the bad thing

bu kötü şeye müdahale etmesi için onu yarıda kesmesini istiyor kötü şeyi durdur o

what phrasal verb can she use are you gonna step in so remember to step in it

hangi deyimsel fiili kullanabilir sen devreye girecek misin yani adım atmayı unutma

means to intervene to interrupt something bad before it happens or in

kötü bir şeyi olmadan önce müdahale etmek anlamına gelir veya

this case to stop something bad which is happening now like a fight she wants

bu durumda şu anda olmakta olan kötü bir şeyi durdurmak anlamına gelir, Batman'in istediği bir kavga gibi

Batman to intervene no I want to see what happens now of course Batman is

müdahale hayır şimdi ne olacağını görmek istiyorum tabi ki Batman

going to step in of course he's going to intervene and end the fight now when a

devreye girecek tabi ki müdahale edecek ve kavgayı bitirecek şimdi

situation doesn't involve you that's not your business but you involve yourself

sizi ilgilendirmeyen bir durum sizi ilgilendirmez ama

anyway you include yourself in to the situation you big stick your nose in

siz yine de dahil olursunuz. koca burnunu soktuğun durum

this is not a positive meaning this is not your business this doesn't involve

olumlu değil yani bu seni ilgilendirmez bu

you but you included yourself anyway so in this case Batman stuck his nose in

seni ilgilendirmez ama sen yine de dahil ettin yani bu durumda batman burnunu soktu

you know this wouldn't have happened if Batman hadn't stuck his nose in now we

sen bilirsin batman olmasaydı bu olmazdı burnunu soktu şimdi bir durumu

want to talk about the feeling that you leave a situation with so if you want to

bıraktığın duygu hakkında konuşmak istiyoruz bu yüzden bundan

say after that this is how I feel you'll say this phrasal verb come away with

sonra böyle hissediyorum demek istersen bu deyim fiilini söyle bundan sonra

after that I'm gonna come away with a very bad impression of Batman the common

geleceğim Batman hakkında çok kötü bir izlenimle uzaklaşmak,

way that you might want to use this is you meet someone and after that meeting

bunu kullanmak isteyebileceğiniz yaygın yol, biriyle tanışmaktır ve bu toplantıdan sonra

you feel good about yourself or you feel good about something because of the

kendiniz hakkında iyi hissedersiniz veya toplantı nedeniyle bir şey hakkında iyi hissedersiniz,

meeting you can say well I came away feeling really good I

iyi diyebilirsiniz, gerçekten hissederek ayrıldım. iyi, kendimi

came away feeling really confident so yeah I think they both came away with a

gerçekten güvende hissederek ayrıldım, bu yüzden evet bence ikisi de

bad impression of Batman but also of each other they probably hate each other

Batman hakkında kötü bir izlenimle ayrıldılar ama aynı zamanda birbirlerinden muhtemelen

now a few days later and they meet in the street by chance complete

birkaç gün sonra birbirlerinden nefret ediyorlar ve tesadüfen sokakta karşılaşıyorlar.

coincidence they didn't plan it it's just by chance when you meet

planla bunu tamamen

someone completely by chance you bump into them

şans eseri birisiyle tamamen tesadüfen karşılaştığında ona çarparsın

or run into them so if you meet your friend on the street you could say wow I

ya da rastlarsın yani sokakta arkadaşınla karşılaşırsan vay canına diyebilirsin

wasn't expecting to bump into you today or run into let's try the past tense

bugün seninle karşılaşmayı ya da karşılaşmayı beklemiyordum hadi deneyelim geçmiş zaman

today I was just walking on the streets and I ran into an old friend so here are

bugün sadece sokaklarda yürüyordum ve eski bir arkadaşa rastladım, bu yüzden bugünün dersindeki

two ways that you can practice all the vocabulary from today's lesson one

tüm kelimeleri pratik yapmanın iki yolu var: biri

retell it to your friend retell it to someone in your class what happened at

arkadaşınıza tekrar anlatın

that party try to use all of the phrasal verbs or I have made a worksheet for

o partide olanları sınıfınızdan birine tekrar anlatın tüm deyimsel fiilleri kullanmayı deneyin veya bu ders için bir çalışma sayfası hazırladım,

this lesson that's up on my patreon right now links to join my patreon or

şu anda patreonumda var, patreonuma katılmak için bağlantılar veya

join this channel as a member or in the description you can get the worksheet if

bu kanala üye olarak katılın veya açıklamada çalışma sayfasını alabilirsiniz.

you're a member of this channel or of my patreon both support this channel thanks

Bu kanalın veya patreonumun her ikisi de bu kanalı destekliyor

for watching and I'll see you in the next class

izlediğiniz için teşekkürler ve bir sonraki derste görüşürüz