The many meanings of "Get" - Learn English grammar

Cheers, mate!

Şerefe arkadaşlar!

oh mate, I've gotta tell you about last night. It was a crazy night!

Dostum, sana dün geceden bahsetmeliyim. Çılgın bir geceydi!

Right, so I'm at my house. I'm getting ready, get dressed, get my shoes on.

Doğru, yani evdeyim. Hazırlanıyorum, giyin, ayakkabılarımı giy.

Get out of the house and get myself a taxi, to get to the club

Evden çık ve kendime bir taksi tut, kulübe gitmek için

I got to the club about 10 - 10:30

10 - 10:30 gibi kulübe gittim İşte

I got free tickets to this cub from a guy I'm getting to know at work

işte tanıştığım bir adamdan bu yavruya bedava bilet aldım

He's a nice guy, he's new, but,

O iyi bir adam, o yeni, ama

Last time I spoke to him he was like "Mate, you're getting fat!"

onunla son konuştuğumda "Dostum, şişmanlıyorsun!"

And I'm like "Mate! I'm getting pretty offended by what you're saying here!"

Ben de "Dostum! Burada söylediklerin beni oldukça rahatsız ediyor!"

Do you get me?

Beni anlıyor musun?

Anyway, once we get into the club

Her neyse, kulübe girdikten sonra

I get to the bar, get myself a drink, i'm getting my money out, right?

bara giderim, kendime bir içki alırım, paramı çıkarırım, değil mi?

And I get kissed by this girl next to me. And she is gorgeous

Ve yanımdaki bu kız beni öpüyor. Ve o muhteşem biri

She kinda looks like Amy Winehouse

Amy Winehouse'a benziyor

But anyway as she's putting her hand in my pocket, I'm like "This is getting a bit crazy here!"

Ama her neyse, elini cebime atarken, "Burada işler biraz çılgınlaşıyor!"

"Get your hand out of my pocket! This is getting a bit crazy!"

"Çek elini cebimden! Bu iş biraz çılgınca olmaya başladı!"

But at the same time I'm thinking

Ama aynı zamanda düşünüyorum da,

You don't get this opportunity very often, do ya?

bu fırsata çok sık sahip olmuyorsun, değil mi?

It's not often you get kissed by a beautiful girl who looks like Amy Winehouse

Amy Winehouse'a benzeyen güzel bir kız tarafından pek sık öpülmezsin,

Do you get me?

beni anlıyor musun?

Then I remember "Oh I've gotta go! I've got a meeting in the morning!"

Sonra "Ah, gitmeliyim! Sabah bir toplantım var!"

So I tell the girl "I've gotta go, I'll see you later!"

Ben de kıza "Gitmem gerekiyor, sonra görüşürüz!"

I got her number anyway

Numarasını aldım zaten

Get a taxi, get back to my hotel

Taksiye bin, otelime dön

I'm at my hotel room

Otel odamdayım

I get out my keycard, but it's not there!

Anahtar kartımı çıkarıyorum ama yok!

It's missing

Do you know what I think happened?

Ne olduğunu düşündüğümü biliyor musun?

I think it got stolen by that Amy Winehouse girl

Sanırım Amy Winehouse kızı tarafından çalındı

Sometimes I just don't get it

Bazen anlamıyorum

So we all know that "Get" basically can mean receive

Bu yüzden hepimiz biliyoruz ki "Al" temelde almak

or obtained for example you could buy something

veya elde etmek anlamına gelebilir, örneğin bir şey satın alabilirsiniz

Yeah I can't draw cats

Evet, kedi çizemem Şunu

You could say:

söyleyebilirsiniz:

so of course this is the most common way of understanding "Get" it means receive

yani Tabii ki bu en yaygın anlama şeklidir "Al" demek,

maybe you bought the cat. Don't buy cats! Always adopt!

belki de kediyi satın almışsınızdır. Kedi satın almayın! Her zaman benimseyin!

So "get" can mean "buy"

Yani "al", "satın al" anlamına gelebilir

But not just "Buy", maybe someone gave you the cat as a present maybe it's your birthday

Ama sadece "Satın al" değil, belki biri sana kediyi hediye olarak vermiştir belki bugün senin doğum günün Doğum günüm

I'll be an amazing birthday present for my birthday please get me a cat but

için harika bir doğum günü hediyesi olacağım lütfen bana bir kedi al ama

that's just one meaning of get and there are many many meetings of get if you add

bu sadece bir anlam get'in pek çok karşılaşması var get ile

a preposition with get you have a phrasal verb and get appears many times

bir edat eklerseniz bir deyimsel fiiliniz olur ve get

in phrasal verbs in fact it's so complex we need a new video to explain them here

deyimsel fiillerde birçok kez geçer aslında o kadar karmaşık ki bunları açıklamak için yeni bir videoya ihtiyacımız var burada

are just five and we explain those five in this video on my belly if you've

sadece beş tane var ve açıklıyoruz bu videodaki o beşli karnımda

already seen this video let's continue another meaning of get is catch and we

bu videoyu daha önce gördüyseniz devam edelim almanın başka bir anlamı da yakala ve

say you catch the bus

otobüsü yakala diyoruz

so in this case you could say I got the bus in the past or I get the bus every

bu durumda otobüse bindim ya da otobüse bindim diyebilirsiniz her

day in the present tense for example and not just for a bus you could get a taxi

gün şimdiki zamanda örneğin ve sadece otobüs için değil taksiye binebilirsin trene

get the train get a plane or boat any public transport the boats public try

binebilirsin uçak ya da tekneye binebilirsin herhangi bir toplu taşıma aracına git

guess boat was a public transport on me

he's sick he has a cold so we can say he caught a cold in past but remember we

geçmişte üşüttüğünü söyleyebiliriz ama unutmayın

can use get to replace catch so as a sentence I got a cold

get'i yerine koymak için kullanabiliriz yani bir cümle olarak I got a cold bu

that's a few meanings of get here are some more so you got the bus you are on

get'in birkaç anlamı daha var yani otobüse bindiniz otobüstesiniz

the bus

you're going to meet your friend and your friend wants to know what time will

gidiyorsunuz arkadaşınla buluş ve arkadaşın ne zaman varacağını bilmek istiyor

you arrive and you say this he could say i'll arrive in 10 minutes but in natural

ve sen bunu söylüyorsun, o 10 dakika içinde geleceğim diyebilir ama doğal

speech that's not how we say it we use get but you can't just say I'll get in

konuşmamızda biz böyle söylemeyiz get kullanırız ama öylece ben diyemezsin'

10 minutes

10 dakika içinde ulaşacağım,

that doesn't sound good you must have a destination after get so i'll get to the

bu kulağa pek iyi gelmiyor, bir varış noktanız olmalı, bu yüzden

office i'll get to your house or get to the pub or just i'll get there I'll get

ofise gideceğim, evinize veya bara gideceğim ya da sadece oraya gideceğim

there in 10 minutes to clarify I'll get in 10 minutes knew how that's another

oraya gideceğim 10 dakika içinde açıklığa kavuşturmak için 10 dakika içinde alacağım bunun nasıl başka bir

meaning of get now i'm teaching it

anlamı olduğunu biliyordum şimdi onu öğretiyorum

I understand why you hate it so much and then finally you get there you meet your

neden bu kadar nefret ettiğini anlıyorum ve sonunda oraya varıyorsun arkadaşınla tanışıyorsun

friend and your friend says wow you got fat that's not nice but what does he

ve arkadaşın vay canına diyor şişman bu hoş değil ama ne

mean you got fat

demek şişmanladın

what word could we replace this with

bunu hangi kelimeyle değiştirebiliriz sen

became you became that or the opposite you became skinny you got skinny if you

şu oldun ya da tam tersi sıska oldun sıska oldun

win the lottery you get rich if you lose all that money in a casino you get poor

piyangoyu kazanırsan zengin olursun tüm parayı bir kumarhanede kaybedersen zengin olursun

again so there's another meaning of get become in a more complex sentence you

tekrar fakir ol yani get'in başka bir anlamı daha var get like'ı kullanabileceğiniz daha karmaşık bir cümlede bir

can use get like this

let's imagine you're walking with your friend and you're talking about Game of

arkadaşınızla yürüdüğünüzü ve Game of

Thrones or walking dead and you're annoying friend who always tells you

Thrones'tan veya yürüyen ölülerden bahsettiğinizi ve can sıkıcı bir arkadaş olduğunuzu hayal edelim. daha

what happens in the episode you haven't seen yet they say oh my god you know got

izlemediğin bölümde olanları anlatıyor aman allahım

killed last night in the episode of walking dead hair so now you hate your

dün gece yürüyen ölü saçlar bölümünde öldürüldün diyorlar şimdi arkadaşından nefret ediyorsun

friend but also who got killed

ama kim öldü onu

why did he say it like that well in this case get replaces the verb be in a

neden böyle güzel söyledi bu durumda get fiilin pasif bir cümlede yerini alır,

passive sentence know if you've seen our lesson on the passive you know that to

pasif cümleyle ilgili dersimizi gördüyseniz,

make a passive sentence we need the verb be and the verb three or past participle

pasif bir cümle kurmak için be fiiline ve üç veya geçmiş ortacıya ihtiyacımız olduğunu bilirsiniz,

however you want to call it

ancak siz buna bu adları vermek istersiniz

those make a passive sentence for example i was born in London

edilgen bir cümle kurun örneğin ben Londra'da doğdum

that's a passive sentence the verb be i was born bear or born that's over three

bu edilgen bir cümle be ben doğdum ayı ya da doğdum bu üçten fazla yani get fiili be fiilinin

so the verb get replaces the verb be so really he could say movement was killed

yerini alıyor, böylece gerçekten hareketin onu öldürdüğünü söyleyebildi

him walking dead now you should know that this is a more informal way of

onu yürüyen ölüler şimdi bilmelisin Bunun pasif sesi kullanmanın daha gayri resmi bir yolu olduğunu

using the passive voice and in some cases you can't use get in a passive

ve bazı durumlarda

voice to replace B let me give you an example i was born in london i can't say

B yerine pasif bir ses kullanamazsınız size bir örnek vereyim Londra'da doğdum

i got born in London that's not just no but if you say for example my car was

Londra'da doğdum diyemem bu sadece hayır değil ama örneğin arabam çalındı ​​derseniz

stolen i can save my car got stolen

arabam çalındı ​​kurtarabilirim sorun değil kulağa

that's okay it sounds a bit more informal but it's okay

biraz daha gayri resmi geliyor ama sorun değil

also you can't use it with stative verbs it won't make sense for example a

ayrıca bunu sabit fiillerle kullanamazsınız, örneğin bir anlam ifade etmeyecektir

sentence like everyone knows thomas stupid that's an active sentence

herkesin bildiği gibi bir cümle thomas aptal bu aktif bir cümle hadi

let's change it to passive it is known that Thomas stupid

onu pasif olarak değiştirelim biliniyor ki Thomas aptal bu pasif

that's passive now let's change the verb be forget it gets known that Thomas

şimdi hadi fiili değiştirelim be unut

stupid now that doesn't make sense so stative verbs

no but a movement an action verb like I got arrested

hareket bir eylem fiili tutuklandım gibi

that's fine but just remember it sounds less formal

sorun değil ama daha az resmi olduğunu unutmayın, bu

that's it weird right and in some common expressions it means to start being

garip değil mi ve bazı yaygın ifadelerde olmaya

something very similar to become but we use it in such expressions like get

çok benzer bir şey olmaya başlamak anlamına gelir ama biz bunu

married get divorced get fired get engaged

evlenmek, boşanmak, kovulmak gibi ifadelerde kullanırız nişanlan,

get lost these gets mean you start being that thing so when you get married

kaybol, bu get'ler o şey olmaya başladığın anlamına gelir, bu yüzden evlendiğin zaman

it means you start being married and now hopefully you won't get lost because

bu, evlenmeye başladığın anlamına gelir ve umarım kaybolmazsın çünkü get'in

we've explained the many uses of get another way to use get is with

birçok kullanımını açıkladık get'in başka bir kullanım şekli, get'in mülkle birlikte kullanılmasıdır

possessions for example i can say i have blah blah i have a cat that's a

örneğin bir kedim var diyebilirim

possession and that's fine but it's not very common to say I have a cat

ve bu iyi bir şey ama benim bir kedim var demek pek yaygın değil

it sounds a bit too formal today it's much more common to say i have got a cat

bugün kulağa biraz fazla resmi geliyor bir kedim olduğunu veya sözleşmeli olduğumu söylemek çok daha yaygın

or contracted to I've got a cat that's positive

Bir kedim var olumlu

what this in- the- goes with this verb i haven't got a cat a common mistake I see

bu fiille birlikte bir kedim yok bunda gördüğüm yaygın bir hata,

with this is when people say I have a cat

insanlar bir kedim olduğunu söylediklerinde

they think the negative is I haven't a cat

bunun olumsuz olduğunu düşünmeleridir. bir kedi

it is the negative but it's that sounds really old-fashioned it's much more

olumsuz ama kulağa gerçekten eski moda geliyor,

common to say I don't have a cat or I haven't got a cat if you're talking

benim bir kedim yok veya bir kedim yok demek çok daha yaygın, eğer

about possessions in the negative so when you say have got it's about a

sahip olunan şeylerden olumsuz bir şekilde bahsediyorsanız, bu yüzden var derken var bu bir

possession

sahip olmakla ilgili bende

I have got that's a possession don't confuse it with i have got to do

var bu bir sahiplik bununla karıştırmayın

something that means something different

farklı bir anlama gelen bir şey yapmalıyım ne anlama geliyor bir bakalım ne

what does it mean let's have a look when you must go you have to go there some

zaman gitmeniz gerekiyor oraya gitmeniz gerekiyor bazı

obligation you can replace that obligation word master have 24 have got

yükümlülükler yerine koyabilirsiniz zorunluluk kelime ustası 24 var

to again the contraction is better

tekrar lazım kısaltma daha iyi

I've got two so again you could say I have to go I must go

bende iki tane var bu yüzden tekrar gitmem gerektiğini söyleyebilirsin gitmeliyim

sure that's fine but again I've got to go is more common so that is for an

eminim bu iyi ama yine gitmeliyim daha yaygın yani bu bir

obligation and you notice that that is a positive sentence but be careful because

zorunluluk için ve bunun olumlu bir cümle olduğunu fark edersiniz, ancak dikkatli olun çünkü

if we change this to a negative i haven't got to go

bunu olumsuz olarak değiştirirsek, gitmem

it doesn't mean the same as I mustn't this removes the obligation

gerekmediği anlamına gelmez, bu, zorunluluğu ortadan kaldırır,

so in other words the option is there

yani seçenek orda gidebilirim

I could go I could stay but I haven't got to

kalabilirim ama gitmem gerek yok gitme

there's no obligation for me to go i have got to go

zorunluluğum yok gitmem lazım gitmem gerek gitmeme gerek yok

I must go I haven't got to go i have a choice in a sentence

bir cümlem var kalabilir misin yoksa var mı

can you stay or have you got to go no I haven't got to go i can stay it's a

gitmek zorunda değilim, kalabilirim, bu bir

choice

seçim,

I've got a meeting so I've got to go we have another video explaining more about

bir toplantım var, bu yüzden gitmeliyim, bunun telaffuzunu daha fazla açıklayan başka bir videomuz var

the pronunciation of got to click on my bending to see that so do you get it now

şimdi anladın

oh what's that another meaning of get if i ask do you get it or if I say oh I get

oh bu almanın başka bir anlamı ne sorarsam anladın mı yoksa oh anladım dersem

it

what do I mean

ne demek

so you want to say oh I understand now then you'd say oh I get it but be

istiyorum yani oh şimdi anladım demek istiyorsun o zaman oh anladım dersin ama olsun

careful you can't use it for everything that would be too easy for example you

dikkatli ol çok kolay olacak her şey için kullanamazsın örneğin

can say I understand five languages

beş dil anlıyorum diyebilirsin

I don't understand five languages that's no but you can't say I get five

beş dil anlamıyorum ki hayır ama beş dil anladım diyemezsin

languages

no it means you understand now you finally oh so it's more like you

hayır bu şimdi anladığın anlamına geliyor sonunda sen oh yani

understand now

şimdi daha çok anlıyor gibisin

oh I get it so now i think you get how to use get in many situations

oh anladım yani şimdi sanırım get in birçok durumda nasıl kullanılacağını anladın

now get out there and practice thank you for watching a lesson if you want to see

şimdi dışarı çık ve pratik yap dersi izlediğiniz için teşekkür ederim daha

more videos we've got more right here if you want to subscribe click on my belly

fazla video görmek istiyorsanız bizde daha çok şey var burada abone olmak istiyorsanız göbeğime tıklayın

and remember you can follow us on instagram facebook or even this is

ve bizi instagram facebook'ta takip edebileceğinizi unutmayın ya da bu

really cool

gerçekten harika

no this one look at me I'm a cup and you can always support us by clicking right

hayır bu bana bakın ben bir kupayım ve buraya tıklayarak bize her zaman destek olabilirsiniz

here see in the next class by the preposition shows what happened

sonrakinde görün edat ile sınıf ne olduğunu gösterir

the verb shows how it happened this is dangerous don't do this okay

fiil nasıl olduğunu gösterir bu tehlikeli bunu yapma tamam mı