Future Tenses in English! (Will, Going To, Be + ing & More) | The EASY Way!

Thank you, thank you for coming

Teşekkürler, geldiğiniz için teşekkürler

Today I'd like to introduce you to a truly magical new product

Bugün sizi gerçekten büyülü yeni bir ürünle tanıştırmak istiyorum

It's going to change the future

Geleceği değiştirecek

Many years ago we launched "Will"

Yıllar önce olağanüstü bir ürün olan "Will"i piyasaya sürdük,

an extraordinary product so easy to use

kullanımı çok kolay

A modal verb which has an infinitive verb afterwards. All the time

Bir mastar fiili olan kipli bir fiil daha sonrasında. Her zaman

Even with he/she/it it doesn't matter, always an infinitive verb

He/she/it ile bile fark etmez, her zaman mastar bir fiil

So amazing and easy to use that everyone understands it's a future tense

O kadar harika ve kullanımı kolay ki herkes bunun bir gelecek zaman kipi olduğunu anlıyor

And it's just awesome

Ve bu harika

but we found it has problems

ama sorunları olduğunu gördük

ESL students can use it too much

ESL öğrencileri bunu çok fazla kullanabilir

and in some cases where it sounds unnatural

ve kulağa doğal olmayan bazı durumlarda

So how do we fix this?

Peki bunu nasıl düzeltebiliriz?

Well first we need to understand when we can use will and when it's most appropriate

Öncelikle will'i ne zaman kullanabileceğimizi ve ne zaman en uygun olduğunu anlamamız gerekiyor

Here are some situations where will works fantastically

İşte will'in fevkalade çalıştığı bazı durumlar. Kulağa

It still sounds natural and it's great

hala doğal geliyor ve harika

Showing that you're happy and willing to do something

Ok I'll pay for dinner ...again!

. ..Tekrar!

To make an offer

Teklif etmeye

Don't worry I'll carry your bags for you

Merak etme çantanı senin için taşırım

With possibilities and suppositions

Olasılıklar ve varsayımlarla

Maybe I'll go out tonight

Belki bu gece dışarı çıkarım

I suppose he'll join us

Sanırım o da bize katılır

It's possible that it will change

Değişmesi mümkün

To make promises: I will love you forever

Sözler vermek için: Seni sonsuza kadar seveceğim

To express beliefs

İnançlarınızı ifade edin

Do you think you'll pass your exam?

Sınavınızı geçeceğinizi düşünüyor musunuz?

I think you'll be fine

Bence iyi olacaksın

and use it to show your determination to do something

ve bir şey yapma kararlılığını göstermek için kullanacaksın

I will get married before next year

Gelecek yıldan önce evleneceğim

so that was "Will"

yani bu "Will" idi

and it just works

ve işe yarıyor

but more commonly now we use this thing called "be going to"

ama şimdi daha yaygın olarak "gidiyorum" denen bu şeyi kullanıyoruz

and it's simply unbelievable

ve bu tek kelimeyle inanılmaz basit

it's simple

its elegant

zarif

and its natural

ve doğal hemen

it's more natural in almost every situation

hemen her durumda daha doğal Diğer tüm

It's more commonly used than any other future tense

gelecek zaman kiplerinden daha yaygın olarak kullanılır

and it comes in a variety of three beautiful verb forms for you to choose from

ve sana gideceğim konuya göre seçebileceğin üç güzel fiil formundan oluşur.

depending on the subject

I am going to

You / We / They are going to

/ Biz / Onlar

He / She / It is going to

O'na / O'ya gidiyor / Gidiyor

it's simple

basit

its elegant

zarif

and its natural

ve doğal

and this was how we solve the problem of "Will"

ve "Will" problemini bu şekilde çözüyoruz

For your plans we don't use "Will" anymore

Planlarınız için artık "Will" kullanmıyoruz "be

We use "be going to" for future plans and past plans

" kullanıyoruz gelecek planları ve geçmiş planlar için

"I AM going to eat pizza" that's a future plan

"Pizza yiyeceğim" bu bir gelecek planıdır

"I WAS going to eat pizza" that's a past plan but it changed

"Pizza yiyecektim" bu geçmiş bir plan ama değişti Yani

So for example:

örneğin:

"Yesterday I WAS going to eat pizza, but then I remembered I'm on a diet!"

"Dün pizza yiyecektim ama sonra diyet yaptığımı hatırladım!"

You make your decision, you have a plan

Kararını sen ver, bir planın var

Use "be going to"

"Gidiyor" kelimesini kullan,

it's simple

basit,

it's elegant

zarif

and its natural

ve doğal

But what else?

Ama başka ne var?

We have "Be" + "ing" the present continuous

Şimdiki sürekli "Ol" + "ing" var

You now have the ability to add more certainty to your plans

Artık planlarınıza daha fazla kesinlik katma yeteneğine sahipsiniz

You've made your decision, you have a plan

Kararınızı verdiniz, bir planınız var

It's 100% definite it's not going to change

%100 kesin değişmeyecek

well maybe it will change

belki değişir

but in your head for the moment it's 100%

ama o an için kafanızda %100'dür

For example you're walking to the supermarket and you're thinking

Örneğin, bir markete gidiyorsunuz ve

"I'm going to eat pizza tonight" That's a good plan

"Bu akşam pizza yiyeceğim" diye düşünüyorsunuz. Bu iyi bir plan.

You go into the supermarket, and you buy a pizza

Markete gidiyorsunuz ve bir pizza alıyorsunuz.

Now it's a definite plan

kesin bir plan

This is very exciting I want you to see what happens to this sentence

Bu çok heyecan verici

"I'm going to eat pizza tonight" It's a great plan, and that's fine

"Bu akşam pizza yiyeceğim" bu cümleye ne olduğunu görmenizi istiyorum Harika bir plan ve sorun değil "

"I'm eating pizza tonight" "Be" + "ing" That's 100% certainty to your plan

Bu akşam pizza yiyeceğim" "Ol" + "ing" Bu,

"Are you coming out tonight?" "No, I'm staying home I'm eating pizza..

"Bu gece dışarı çıkıyor musun?" planınız için %100 kesinlik. "Hayır, evde kalıyorum pizza yiyorum..

...and I'm watching Netflix and chilling"

...ve Netflix izliyorum ve ürperiyorum"

He's chilling!

O ürperiyor!

But again we can always simply use "be going to"

Ama yine de her zaman basitçe "be going to" kullanabiliriz

In almost every case

Neredeyse her durumda

it's simple

basit

it's elegant

zarif

and it's natural

ve doğal

These are not three separate times, they're all future tenses

Bunlar üç ayrı zaman değil, hepsi gelecek zamanlar

and now we've added all of these functions into our new product

ve şimdi tüm bu işlevleri yeni ürünümüze ekledik bununla

we're super proud of it we're super excited

çok gurur duyuyoruz, çok heyecanlıyız

and we're calling it "Future Assistant"

ve buna "Geleceğin Asistanı" adını veriyoruz

and now I'm so excited to show you how future assistant can

ve şimdi size geleceğin Asistanının gelecekteki Geleceğin Asistanınız konusunda nasıl yardımcı olabileceğini ...ve OLACAĞINI göstereceğim için çok heyecanlıyım.

...and WILL...

help with your future

Future Assistant, what am I going to do next?

, bundan sonra ne yapacağım?

*Bloop bloop* You're going to show a presentation of my abilities

*Bloop bloop* Yeteneklerimin bir sunumunu göstereceksin

Future Assistant works perfectly in the home

Future Assistant evde mükemmel bir şekilde çalışıyor

It connects all of your lights, your heating, your electricity, your water, your fridge,

Tüm ışıklarınızı, ısıtma sisteminizi, elektriğinizi, suyunuzu, buzdolabınızı,

your windows and doors

pencerelerinizi ve kapılarınızı birbirine bağlıyor

and it can plan your future using the most appropriate future tense

ve ihtiyaçlarınızı planlayabiliyor. en uygun gelecek zamanı kullanarak gelecek

Let's take a look at Future Assistant in action

Gelecek Asistan'ı iş başında görelim

Future Assistant can make offers

Gelecek Asistan tekliflerde bulunabilir

"Future Assistant I'm cold" *Bloop bloop* I'll turn up the heat

"Gelecek Asistanı üşüyorum" * Bloop bloop* Isıyı artıracağım

Thank You Future Assistant

Teşekkürler Gelecek Asistan Rica

You are welcome

ederim

You smell good

Güzel kokuyorsun

Show suppositions:

Varsayımları göster:

*Bloop bloop* I guess you'll be staying in tonight because you don't have any friends

*Bloop bloop* Hiç arkadaşın olmadığı için bu gece evde kalacaksın sanırım.

A willingness to help you:

Future Assistant can you send my mum an "I love you" message

*Bloop bloop* Sure I'll do that right now

Your mum's hot

Annen çok seksi

You want to make plans? Future Assistant is there to help

Plan mı yapmak istiyorsun? Geleceğin Asistanı yardım etmek için orada

It's so easy, you make a plan, you tell Future Assistant

Çok kolay, bir plan yaparsın, Geleceğin Asistanına söylersin

Future Assistant, I'm meeting Johnny at 5:00 tomorrow

Geleceğin Asistanı, yarın saat 5:00'te Johnny ile buluşacağım

*Bloop bloop* Got it beautiful

*Bloop bloop* Güzel

Remember how "be" + "ing" the Present Continuous

anladım Şimdiki zamanı nasıl "ol" + "ing" ettiğini hatırla Sürekli

Can imply a more definite plan

Daha kesin bir plan ima edebilir

Watch this!

Bunu İzleyin!

Future Assistant, what am I wearing tonight?

Geleceğin Asistanı, bu gece ne giyiyorum?

*Bloop bloop* Don't worry you wearing that black dress that you love

*Bloop bloop* Sevdiğin o siyah elbiseyi giydiğin için endişelenme,

Your butt looks great in that

Thank You Future Assistant!

Teşekkür Ederim Geleceğin Asistanı içinde popon harika görünüyor!

This next function got our so excited in the office

Bu sonraki işlev ofiste bizi çok heyecanlandırdı

Future Assistant now ships with a "Shall" function!

Future Assistant artık bir "Shall" işleviyle birlikte geliyor!

"Shall" An offer in the question form

"Pencereyi açacaksın" gibi

and not in modern English for giving commands

komutlar vermek için modern İngilizcede değil, soru biçiminde bir teklif Bu

Like "You shall open the window" That doesn't work

işe yaramıyor

and it sounds too formal and to historical for declarations

ve bildirimler için fazla resmi ve tarihi geliyor.

For example

Örneğin

"You shall not pass!"

"Geçmeyeceksin!"

Gandalf!

Gandalf!

Yeah no okay okay. We're not Gandalf

evet hayır tamam tamam Biz Gandalf değiliz,

so for us regular humans

bu yüzden biz sıradan insanlar için

"Shall" as a command sounds very strange

bir komut olarak "Yapmalı mıyım" kulağa çok garip geliyor

and the question is usually inclusive of the speaker

ve soru genellikle konuşmacının

"Shall I...?"

"Yapmalı mıyım...?"

"Shall we...?

"Yapalım mı...?

An offer or suggestion perhaps

Bir teklif veya öneri Belki

Let's have a look!

bir bakalım!

*bloop bloop

*bloopbloopbloopbloopbloopbloop

bloop bloop bloop

bloop*

*

Future Assistant I'm a bit warm

Geleceğin Asistanı Biraz ısındım

shall I turn the heat off and open a window?

kaloriferi kapatıp bir pencere açayım mı?

Yes please

Evet lütfen

*Bloop bloop* Shall we watch a movie?

*Bloopbloop* Bir film izleyelim mi?

yeah sure!

Put me closer to you

*Bloop bloop* Yeah that's it

Oh and there's one last thing

The present simple

We know the present simple from everyday actions

But when you're talking about schedules, timetables, your flights, your trips

uçuşlarınız, seyahatleriniz

We can use present simple

Present simple'ı kullanabiliriz

And now with Future Assistant

Ve şimdi Future Assistant ile

all of your future schedules your trips your flights your bookings

gelecekteki tüm programlarınız seyahatleriniz uçuşlarınız size verilen rezervasyonlarınız

they're given to you in the present simple

Present Simple'da

Let's have a look at that in action!

buna eylem halinde bir göz atalım!

Future Assistant what am i doing today?

Future Assistant ben ne yapıyorum bugün mü?

*Bloop bloop* You're flying to Paris today, your flight leaves at 7

*Bloop bloop* Bugün Paris'e uçuyorsun, uçağın 7'de kalkıyor

and it's your sister's birthday tomorrow

ve yarın kız kardeşinin doğum günü

Don't forget it, babe!

Bunu unutma bebeğim!

*Bloop bloop* your sister's hot!

now for marriage proposals we still couldn't get "be going to" to sound natural

Kulağa doğal gelmesi için "olacağım"

So we still use "Will" in that question "Will you marry me?"

yani "Benimle evlenir misin?" sorusunda hala "Will" kullanıyoruz.

But for almost every other situation, "be going to"

It's the way to the future

it's simple

it's elegant

and it's natural!

doğal!

Thank you!

Teşekkür ederim!