Let's Learn English! Topic: Sound! 🎤🔉🕬

Well hello and welcome to this English lesson about sound.

Merhaba ve sesle ilgili bu İngilizce dersine hoş geldiniz.

Today we'll talk about one of the senses. We have a number of

Bugün duyulardan biri hakkında konuşacağız . Bir takım duyularımız var

senses. I think five taste, touch, sight, sound, or hearing

. Sanırım beş tane tat, dokunma, görme, duyma veya duyma

we would say. Um but we're going to talk about the world

diyeceğiz. Ama biz ses dünyası hakkında konuşacağız

of sound. Um I'm going to talk about everything that I could

.

think of yesterday when I designed these slides for this

Dün bu

English lesson related to the topic sound. I think it will be

İngilizce dersi için ses konusuyla ilgili bu slaytları tasarlarken düşünebildiğim her şeyden bahsedeceğim.

a fun lesson. There are some pretty cool words and phrases

Eğlenceli bir ders olacağını düşünüyorum. Bu derste oldukça havalı kelimeler ve deyimler var

in this lesson. So once again welcome to this English lesson

. Sesle ilgili bu İngilizce dersine bir kez daha hoş geldiniz

about sound. Sound. When we talk about sound we're talking

. Ses. Sesten bahsettiğimizde

about waves that come into our ear and our ear turns it into

kulağımıza gelen dalgalardan bahsediyoruz ve kulağımız bunu

information our brains can understand and then we hear

beynimizin anlayabileceği bilgiye dönüştürüyor ve sonra

something. So as you go through life you can see things with

bir şeyler duyuyoruz. Yani hayattan geçerken gözlerinizle bir şeyler görebilirsiniz

your eyes but you could also hear sounds with your ear you

ama aynı zamanda sesleri kulağınızla da duyabilirsiniz,

probably hear sounds from the very minute you get up. The

muhtemelen ayağa kalktığınız andan itibaren sesleri duyarsınız .

first sound I hear in the morning is my alarm clock going

Sabahları duyduğum ilk ses alarmımın

off. But this morning I didn't actually have to use it. I woke

çalması. Ama bu sabah aslında kullanmak zorunda değildim.

up before my alarm clock. So the sound of my alarm clock

Çalar saatimden önce uyandım. Yani bu sabah çalar saatimin sesi

wasn't required this morning. I woke up all on my own. So that

gerekli değildi. Kendi kendime uyandım. Yani bu

sound is what you hear with your ears. We'll talk a little

ses, kulaklarınızla duyduğunuz sestir .

bit more about that as well. This is how You hear sound. Um

Bunun hakkında da biraz daha konuşacağız. Sesi bu şekilde duyarsınız. Um,

you can sometimes feel sound in your chest if it's a very very

bazen çok çok

low sound. But ninety-nine point nine percent of the time

düşük bir sesse, sesi göğsünüzde hissedebilirsiniz. Ama zamanın yüzde doksan dokuz virgül

you hear sound with your ear. That is how you sense whether

dokuzunu kulağınızla duyarsınız.

there is noise or sound around you. I'm going to talk a little

Çevrenizde gürültü mü yoksa ses mi olduğunu bu şekilde hissedersiniz .

bit about the difference between the verb hear and

Duymak ve dinlemek fiili arasındaki farktan biraz bahsedeceğim

listen. This can be confusing for some people. The best I

. Bu, bazı insanlar için kafa karıştırıcı olabilir.

find to describe this is this. When you hear something you are

Bunu açıklamak için bulduğum en iyi şey bu. Bir şey duyduğunuzda,

not choosing to do that. It happens to you. If Jen drops a

onu yapmayı seçmiyorsunuz. Sana olur. Jen mutfakta bir tabak düşürürse

plate in the kitchen I will hear that. When I walk outside

bunu duyarım. Dışarı çıktığımda

if a dog barks I hear it. The sound is coming to me. I am not

bir köpek havlıyorsa bunu duyarım. Ses bana geliyor.

choosing to hear that sound. It is happening to me. So when you

O sesi duymayı seçmiyorum. Bana oluyor. Yani

hear something you're describing a sound that is

bir şey duyduğunuzda, başınıza gelen bir sesi tarif ediyorsunuz

happening to you. When you listen it changes a little bit.

. Dinleyince biraz değişiyor.

When you listen you are deciding to hear those sounds.

Dinlediğinizde, o sesleri duymaya karar veriyorsunuz.

I know I use the verb here and there but I have to do that.

Fiili burada ve orada kullandığımı biliyorum ama bunu yapmak zorundayım.

When you listen to music you have decided to listen to

Müzik dinlediğinizde müzik dinlemeye karar vermişsinizdir

music. When you listen to someone talking you have

. Birinin konuşmasını dinlediğinizde, onu

decided I'm going to listen to them. So the basic difference

dinleyeceğime karar verdiniz . Yani temel fark,

is when you hear something it's happening to you. You hear a

bir şeyi duyduğunuzda size oluyor olmasıdır. Bir

dog bark. You hear someone drop a plate. You didn't side for

köpek havlaması duyarsınız. Birinin tabak düşürdüğünü duyarsın . Bunun olması için taraf olmadın

that to happen. Something has just happened and you hear it.

. Az önce bir şey oldu ve siz bunu duydunuz.

But when you listen to a podcast or when you listen to

Ama bir podcast dinlediğinizde ya da

my voice right now or when you listen let me see what else

şu anda benim sesimi dinlediğinizde ya da dinlediğinizde bir bakayım müzik

would you when you listen to music you have decided that

dinlediğinizde

that is something that you want to do. So hopefully that helps

bunun yapmak istediğiniz bir şey olduğuna karar vermişsinizdir . Umarım bu size biraz yardımcı olur

you a little bit. When you hear something you have no choice.

. Bir şey duyduğunda başka seçeneğin yok.

When you listen to something you have chosen to do that.

Bir şeyi dinlediğinizde, onu yapmayı seçmişsinizdir.

Sound is made up of waves that move through the air. Now

Ses, havada hareket eden dalgalardan oluşur. Şimdi

remember this is not an a science lesson. I'm not going

bunun bir bilim dersi olmadığını unutmayın.

to go into all the details. But there is something that makes

Tüm ayrıntılara girmeyeceğim. Ama sesi çıkaran bir şey var

the sound and it actually creates waves in the air that

ve aslında havada göremediğimiz dalgalar yaratıyor

we can't see. They are invisible. And our ear then

. Onlar görünmez. Kulağımız da

starts to move at that same speed. Our eardrum. So again

aynı hızla hareket etmeye başlar . Kulak zarımız. Yani yine

not a science lesson but sound waves are how sound travels.

bir fen dersi değil, ses dalgaları sesin nasıl hareket ettiğidir.

When I yell my my voice travels. I have created sound

Bağırdığımda sesim titriyor.

waves that travel through the air and eventually they they

Havada dolaşan ses dalgaları yarattım ve sonunda

hit someone's ear and they can hear me. The main way we make

birinin kulağına çarpıyorlar ve beni duyabiliyorlar. Teknoloji ile ses çıkarmamızın ana yolu

sound with technology is to use a speaker. You might have

hoparlör kullanmaktır.

computer speakers on each side of your computer at home or

Evde veya

maybe right now. If you're listening with earbud Oops.

belki şu anda bilgisayarınızın her iki tarafında bilgisayar hoparlörleri olabilir. Kulaklıkla dinliyorsanız Hata!

Earbuds. There's actually a tiny speaker inside. When you

kulaklıklar. Aslında içinde küçük bir hoparlör var.

talk on your phone maybe the sound right now for you while

Telefonunuzla konuşurken belki de şu anda sizin için beni dinlerken ses,

you're listening to me is coming out of one of the

speakers that is on your phone. So the speaker is just a little

telefonunuzdaki hoparlörlerden birinden çıkıyor. Yani hoparlör, aldığı bilgilere dayanarak ses dalgaları yaratacak küçük bir

machine or a little piece of technology that will create

makine veya küçük bir teknoloji parçası

sound waves based on the information it is getting. And

. Ve

then of course this in front of me is a microphone. So as I

sonra tabii ki bu önümde bir mikrofon. Ben

talk into this the sound of my voice moves something inside.

bununla konuşurken sesimin sesi içimde bir şeyleri hareket ettiriyor.

It's converted into electricity. And it gets sent

Elektriğe dönüştürülüyor . Ve

all over the world. And then at your end your earbuds or your

dünyanın her yerine gönderiliyor. Ve sonra sonunda kulaklıklarınız veya

speakers recreate the sound of my voice. So the microphone is

hoparlörleriniz sesimin sesini yeniden yaratıyor . Yani mikrofon,

what for lack of a better way takes sound in. And the speaker

daha iyi bir yol olmadığı için sesi içeri alan şeydir. Ve hoparlör

puts sound out. Microphones and speakers are awesome. They are

sesi dışarı verir. Mikrofonlar ve hoparlörler harika. İnternette bu şekilde

what allow me to teach English like this on the internet.

İngilizce öğretmeme izin veren şeyler bunlar .

Super fun. And then of course I mentioned earbuds but there's

Çok eğlenceli. Ve sonra elbette kulaklıklardan bahsettim ama

also headphones. These are things that you put on your ear

kulaklıklar da var. Bunlar kulağınıza

or in your ear. Headphones go on your ear or over your ear

veya kulağınıza taktığınız şeylerdir. Kulaklıklar kulağınıza veya kulağınızın üzerinden geçer

and they allow you to listen privately when you wear

ve kulağınıza giren

headphones or earbuds which go in your ear. Other people can't

kulaklık veya kulaklık taktığınızda özel olarak dinlemenizi sağlar . Diğer insanlar

hear what you're listening to. So one of the ways to hear

ne dinlediğinizi duyamaz. Yani sesleri duymanın yollarından biri,

sounds one of the ways to listen to some one or to listen

birini dinlemenin veya

to music is to use a pair of headphones or a pair of

müzik dinlemenin yollarından biri, bir çift kulaklık veya bir çift

earbuds. We don't always add the word pair. You know in

kulaklık kullanmaktır. Her zaman çift kelimesini eklemiyoruz.

English we like to shorten things right? So we use

İngilizce'de şeyleri kısaltmayı sevdiğimizi biliyorsun, değil mi? Bu yüzden

headphones or earbuds. And there's a general term called

kulaklık veya kulaklık kullanıyoruz. Ve ses denen genel bir terim var

audio. We use the word audio to refer to many things in the

. Ses kelimesini ses dünyasındaki birçok şeyi ifade etmek için kullanırız

world of sound. You can buy audio equipment. You can be an

. Ses ekipmanı satın alabilirsiniz. Bir

audio technician. Um you can listen to audio books. So it's

ses teknisyeni olabilirsiniz. Sesli kitap dinleyebilirsiniz. Yani ses hakkında konuşmanın

another I guess more formal way to talk about sound. Um you

başka bir sanırım daha resmi yolu .

have things like audio books were one of the coolest things

Sesli kitaplar gibi şeyler var,

that I discovered when I was starting to perfect my French.

Fransızcamı mükemmelleştirmeye başladığımda keşfettiğim en harika şeylerden biriydi.

Audiobooks are really cool because you can listen to

Sesli kitaplar gerçekten harika çünkü

someone Read the book to you. So audio is kind of a a more

birisinin kitabı size okumasını dinleyebilirsiniz. Yani ses, ses dünyasındaki

formal general term for the things in the world of sound.

şeyler için daha resmi bir genel terimdir . Üniversitedeyseniz görsel-işitsel

Um you can work at an audio visual department if you're at

bir departmanda çalışabilirsiniz

a university. I did that when I was in university. I worked at

. Bunu üniversitedeyken yapmıştım .

the audio visual department. So I worked with equipment that

Görsel-işitsel departmanda çalıştım. Bu yüzden video için olduğu

was used for audio as well as for video. So sound because it

kadar ses için de kullanılan ekipmanlarla çalıştım . Yani ses

travels in waves has a speed. And the speed of sound at my

dalgalar halinde yayıldığı için bir hıza sahiptir. Ve anladığım kadarıyla sesin hızı

understanding is 343 meters per second. But I think that's at

saniyede 343 metre . Ama bence bu

20 ° Celsius. And maybe that's at sea level. Correct me if I'm

20 °C'de. Ve belki orası deniz seviyesindedir. Yanlışsam düzelt

wrong. Again this is not an English lesson. But sound

. Yine, bu bir İngilizce dersi değil. Ancak ses

travels at a certain speed. Um and so when you say something

belli bir hızda yayılır. Um, yani bir şey söylediğinizde birinin kulağına ulaşması

it actually takes a split second for it to get to some

aslında bir salise sürer

one's ear. You can hear this if you are somewhere where you're

.

yelling at someone far away. Um or if you see something happen

Uzaktaki birine bağırdığınız bir yerdeyseniz bunu duyabilirsiniz. Um ya da uzakta bir şey olduğunu görürsen,

far away that's loud. You won't hear the sound immediately

bu gürültülüdür. Sesi hemen duymazsınız

because the speed of sound requires a certain amount of

çünkü sesin hızı

time or that sound to arrive at your ears. But speed of sound

ya da o sesin kulağınıza ulaşması belirli bir süre gerektirir . Ama ses hızının kilometre

I'm not sure what it is in kilometres. I think it's over

cinsinden ne olduğundan emin değilim . Sanırım

twelve hundred kilometres per second or something like that.

saniyede bin iki yüz kilometreden fazla ya da onun gibi bir şey. Bana

Don't quote me on it. Um oh yeah Would be wouldn't it? No.

alıntı yapma. Um oh evet olurdu değil mi?

1, 200 kilometres an hour. See again not a science lesson at

1 numara, saatte 200 kilometre. Yine bakın, hiç fen dersi değil

all. There's something called the sound barrier. So when an

. Ses bariyeri diye bir şey var . Yani bir

airplane goes faster than the speed of sound they need to get

uçak ses hızından daha hızlı gittiğinde

through the sound barrier. The faster a vehicle usually an

ses bariyerini aşması gerekir. Bir araç ne kadar hızlıysa genellikle bir

airplane because they're the only things that really go that

uçak çünkü gerçekten o kadar hızlı giden tek şey onlar

fast. When a vehicle or when an airplane gets close to the

. Bir araç veya bir uçak

speed of sound the sound waves start to compress in front of

ses hızına yaklaştığında ses dalgaları önünde sıkışmaya başlar

it and it's kind of like a barrier. And once they get

ve bir nevi bariyer gibidir. Ve bunu bir kez

through it I think it's There's less turbulence. I don't know

aştıklarında bence daha az türbülans var.

all the details but I do know that for a long time airplanes

Tüm detayları bilmiyorum ama biliyorum ki uzun zamandır uçaklar

never broke the sound barrier. But eventually I think it was

ses duvarını asla aşamaz. Ama sonunda onun

Chuck Yeager. Maybe Brent's here in Cantelli's. Um

Chuck Yeager olduğunu düşünüyorum. Belki Brent burada, Cantelli'dedir.

eventually they were able to break the sound barrier. They

Sonunda ses duvarını aşmayı başardılar.

were able to design a plane. Um that could go faster than the

Bir uçak tasarlamayı başardılar. Bu ses hızından daha hızlı gidebilir

speed of sound. Sound check. Testing one two. Testing 123.

. Ses kontrolü. Bir ikiyi test ediyorum. Test 123.

Or check one two. Check one two. Check one23. A sound check

Veya bir ikiyi kontrol edin. Bir ikiyi kontrol et . one23'ü kontrol edin.

something that people do before they start using a microphone.

İnsanların mikrofon kullanmaya başlamadan önce yaptıkları bir ses kontrolü.

So when I am about to start my English lesson I sometimes tap

Bu yüzden İngilizce dersime başlamak üzereyken bazen

my mic. And then on my screen I can see that the mic is

mikrofonuma dokunuyorum. Ve sonra ekranımda mikrofonun çalıştığını görebiliyorum

working. So it's a very subtle sound check. I don't do this. I

. Yani çok ince bir ses kontrolü. Bunu yapmam 12üç teste

don't go testing testing 12three testing. But that is

test testine gitmiyorum . Ancak bu,

something you might hear if you go to a show early. You might

bir gösteriye erken giderseniz duyabileceğiniz bir şey.

see a sound technician or an audio technician do a sound

Bir ses teknisyeninin veya bir ses teknisyeninin ses

check and they'll go check testing testing 123 and they

kontrolü yaptığını görebilirsiniz ve onlar gidip test testi 123'ü kontrol edecekler ve

might tap the mic a little bit. Does that hurt your ears? Sorry

mikrofona biraz dokunabilirler. Bu kulaklarını acıtıyor mu?

if you have ear earbuds on and that makes too loud of a sound.

Kulaklıklarınız takılıysa ve bu çok yüksek bir ses çıkarıyorsa özür dilerim.

But that is called sound check. Let's describe sounds for a

Ancak buna ses kontrolü denir. Sesleri biraz tanımlayalım

little bit. When there is a sound that almost hurts your

. Neredeyse kulaklarınızı acıtacak bir ses olduğunda,

ears you would say it is loud. When an airplane takes off it

bunun yüksek olduğunu söylersiniz. Bir uçak kalktığında

is loud. When you go to a rock concert it is loud. When the

gürültülüdür. Bir rock konserine gittiğinizde gürültülüdür. Televizyonunuzun

volume is really really high on your television. We say that

sesi gerçekten çok yüksek olduğunda .

the TV is too loud. Uh when people yell it is loud. So when

Televizyonun sesinin çok yüksek olduğunu söylüyoruz. Uh, insanlar bağırdığında yüksek seslidir. Yani yüksek sesle konuştuğunuzda,

you are loud you are making noises where the volume is just

sesin gerçekten çok yüksek olduğu yerlerde sesler çıkarırsınız

really really high. And then of course the opposite is is

. Ve sonra tabii ki tam tersi

quiet. When you're quiet you these girls are whispering to

sessizdir. Sessiz olduğunuzda, bu kızlar birbirinize fısıldıyor

each other. So when you are quiet the volume is very very

. Bu nedenle, sessiz olduğunuzda ses seviyesi çok çok

low. You're talking quietly you're talking softly. There's

düşüktür. Alçak sesle konuşuyorsun, alçak sesle konuşuyorsun.

a few ways to describe it in English. But Certainly if you

Bunu İngilizce olarak tanımlamanın birkaç yolu var . Ama kesinlikle

imagine when a cat walks by it's very quiet. If you listen

bir kedinin geçtiğini hayal ederseniz, çok sessizdir.

closely you can hear its feet. But because its feet are padded

Dikkatli dinlerseniz ayaklarını duyabilirsiniz. Ancak ayakları dolgulu olduğu için yanından

it's very quiet when a cat walks by. Um when our dog

bir kedi geçtiğinde çok sessizdir . Um, köpeğimiz

Walter runs by it's not quiet. It's very loud. He's a big loud

Walter yanından geçerken sessiz olmuyor. Çok gürültülü. O büyük, gürültülü bir

dog. So quiet and loud are opposites of each other. And

köpek. Çok sessiz ve gürültülü birbirinin zıttıdır. Ve

that's because of what's called pitch. And I'm not going to get

bunun nedeni perde denen şey. Ve

into all the details. But because sound travels in waves

tüm ayrıntılara girmeyeceğim. Ancak ses dalgalar halinde yayıldığı için

there's a different frequency. There's a different size of the

farklı bir frekans vardır. Dalganın farklı bir boyutu var

wave. When the wave is longer and has more amplitude again

. Dalga daha uzun ve daha fazla genliğe sahip olduğunda, yine

not a science lesson. You have a lower pitched sound. So when

bir fen dersi değildir. Daha düşük perdeli bir sesiniz var. Yani

I talk like this the waves coming out of my mouth are much

ben böyle konuştuğumda ağzımdan çıkan dalgalar çok

longer. And when I talk like this the sound waves Coming out

daha uzun oluyor. Ve bu şekilde konuştuğumda ağzımdan çıkan ses dalgaları

of my mouth are much more like the one that says higher pitch.

daha çok tiz ses dalgalarına benziyor.

So that is what pitch is. It's a change in the an in how the

Yani perde budur. Bu, ses dalgasının nasıl göründüğündeki bir değişikliktir

sound wave looks and then our ears interpret that in a

ve sonra kulaklarımız bunu

different way. Uh let's see here. So dogs can hear high

farklı bir şekilde yorumlar. Haydi bakalım . Böylece köpekler yüksek

pitched sounds. There's actually sounds that are so

perdeli sesleri duyabilir. Aslında

high pitch that humans can't hear it. Um but dogs can. So

insanların duyamayacağı kadar yüksek perdeli sesler var . Ama köpekler yapabilir. Bu yüzden

sometimes your dog will be looking around because possibly

bazen köpeğiniz etrafa bakıyor olacak çünkü muhtemelen insan işitme aralığının dışında

they hear a sound that is outside of the range of human

bir ses duyuyorlar

hearing. By the way humans can hear from I think 20 to

. Bu arada, insanlar sanırım 20 ila

20thousand hertz or something like that. 20 hertz to 20, 000

20 bin hertz ya da onun gibi bir şeyi duyabilirler. 20 hertz ila 20.000

hertz. Uh I might be getting the actual description wrong.

hertz. Gerçek açıklamayı yanlış anlıyor olabilirim.

Someone who's more scientific can contribute that

Daha bilimsel olan biri bu bilgilere katkıda bulunabilir

information. So we have when we talk about high pitched and low

. Yüksek perdeli ve alçak

pitched sounds. We also sometimes refer to them as bass

perdeli seslerden bahsederken elimizde bu var. Ayrıca bazen bunlara bas

and trouble. So bass again is something referring to the low

ve bela diyoruz. Yani bas yine düşük seslere atıfta bulunan bir şeydir

sounds. Often when you listen to music you might turn up the

. Çoğu zaman müzik dinlediğinizde bası açabilirsiniz

bass. Sometimes you'll hear a cargo by that has really large

. Bazen içinde gerçekten büyük hoparlörler bulunan bir kargo sesi duyarsınız

speakers in it. So it can create really good bass sounds

. Böylece müzik çalarken gerçekten iyi bas sesleri yaratabilir

when it plays music. And that person might turn up the bass.

. Ve o kişi bas sesini açabilir.

Um in or for you to hear it. So when you hear a car go by and

Um, ya da senin duyman için. Yani bir arabanın geçtiğini duyduğunuzda ve sanki

it's like when the car goes by you can really hear the bass in

araba geçiyormuş gibi, şarkıdaki bası gerçekten duyabiliyorsunuz,

the song they've probably turned up the knob that says

muhtemelen

bass and then treble if you hear a song and you really hear

bas ve ardından tiz yazan düğmeyi açmışlardır, eğer bir şarkı duyarsanız ve gerçekten

the cymbals or like if you hear all those really high sounds

zilleri duyarsanız veya tüm bu gerçekten yüksek sesleri duyarsanız,

it's possible that they have turned up the treble. So on a

tizleri yükseltmeleri olasıdır. Bu nedenle,

piece of audio equipment on a radio you might have a knob to

bir radyodaki bir ses ekipmanında,

turn up or turn down the bass or turn up or turn down the

bası yükseltmek veya kısmak veya

treble. And then sound is measured using something called

tizleri yükseltmek veya kısmak için bir düğmeniz olabilir. Ve sonra ses, desibel ölçeği adı verilen bir şey kullanılarak ölçülür

the decibel scale. We usually say that sound is a certain

. Genellikle sesin belirli bir

amount of decibels. If you look here you'll see that you know a

desibel miktarı olduğunu söyleriz. Buraya bakarsanız, bir

heavy metal concert has very high there's a lot of decibels

heavy metal konserinin sesinde çok fazla desibel olduğunu bildiğinizi göreceksiniz

in the sound. The sound is very very loud. And it's actually

. Ses çok çok yüksek. Ve aslında

can be damaging to your ears. When I worked in construction

kulaklarınıza zarar verebilir. İnşaatta çalışırken, çok fazla desibel yaydıkları için işitme korumasını kullandığımız yerlerde

there were certain tools we would use that where we would

kullanacağımız bazı araçlar vardı

where hearing protection because they put out too many

decibels. They were too loud for the human ear. This live

. İnsan kulağı için çok gürültülüydüler. Bu canlı

stream this English lesson is probably more at around

yayın, bu İngilizce dersi muhtemelen daha çok

conversation level. If you look in the orange in the middle on

sohbet seviyesinde. Terazinin ortasındaki turuncuya bakarsanız

the scale. It's at conversation level. So decibel is the unit

. Konuşma düzeyinde. Yani desibel, sesin

of measure for measuring how loud sound is. And we also have

ne kadar yüksek olduğunu ölçmek için ölçü birimidir . Ayrıca

what's called a sound effect. Sometimes I do sound effects.

ses efekti denen şeye sahibiz. Bazen ses efektleri yaparım.

Sound effects when you do a sound effect you are recreating

Ses efektleri Bir ses efekti yaptığınızda,

the sound of something else. A long time ago when they were

başka bir şeyin sesini yeniden yaratırsınız. Uzun zaman önce

making movies and if they needed to create the sound of

film çekiyorlardı ve eğer atların sesini yaratmaları gerekiyorsa, burada

horses let me see if I can do it here. I don't have coconuts.

yapabilir miyim bir bakayım . Hindistan cevizim yok.

Uh they would pretend these are coconuts. And then they would

Uh, bunlar hindistanceviziymiş gibi davranırlardı. Ve sonra,

go like that does not sound like a horse but they would use

kulağa bir at gibi gelmiyormuş gibi giderlerdi, ancak bir atın sesini yeniden yaratmak için

coconuts or two coconut halves to kind of recreate the sound

hindistancevizi veya iki hindistancevizi yarısı kullanırlardı

of a horse. When I was making the sound of a cat purring I'm

. Kedi mırıltısı sesi çıkarırken

making a sound effect. It's not the original sound. It's just

ses efekti yapıyorum. Orijinal ses değil. Bu sadece

an attempt to make the same sound again. So sound effects

aynı sesi tekrar çıkarma girişimidir. Yani ses efektleri,

are one of the ways they recreate sounds for movies or

filmler,

for podcasts or for English lessons like this.

podcast'ler veya bunun gibi İngilizce dersleri için sesleri yeniden yaratma yollarından biridir.

Mute. So there is a mute button on my mic. I'm not going to

Sesini kapatmak. Yani mikrofonumda sessize alma düğmesi var .

push it. But a mute button is a button you push to stop all

Onu zorlamayacağım. Ancak sessize alma düğmesi, tüm sesi durdurmak için bastığınız bir düğmedir

sound. When I'm watching TV my remote control for my TV has a

. TV izlerken, TV uzaktan kumandamda sessize

mute button. If the phone rings I'll hit the mute button. Um

alma düğmesi bulunur. Telefon çalarsa mute tuşuna basacağım. Um

and then immediately the television will stop making

ve sonra hemen televizyon ses çıkarmayı kesecek

sound. When you are watching a YouTube video if you click on

. Bir YouTube videosu izlerken

the little speaker at the bottom you will mute the video.

alttaki küçük hoparlöre tıklarsanız videoyu kapatırsınız.

The video will keep Playing but it will stop making sound. So

Video Oynatılmaya devam edecek ancak ses çıkarmayı durduracaktır. Yani

the mute button is what you use to do that. To stop something

sessiz düğmesi, bunu yapmak için kullandığınız şeydir. Bir şeyin

from making sound. Or when you talk about a microphone to stop

ses çıkarmasını engellemek. Veya bir mikrofon hakkında konuştuğunuzda

it from hearing you or listening to you. Um sometimes

sizi duymasını veya sizi dinlemesini engellemek için. Bazen

when you are in a Zoom meeting it's polite if there are lots

bir Zoom toplantısındayken,

of people in an online meeting to mute your microphone so

çevrimiçi bir toplantıda çok sayıda kişinin mikrofonunuzu sessize alması kibarlıktır, böylece

people don't hear what's happening around you or in your

insanlar etrafınızda veya

house. Sound panel. A sound panel it can actually refer to

evinizde olup bitenleri duymazlar. Ses paneli. Bir ses paneli aslında

two things. But normally a sound panel refers to foam

iki şeye atıfta bulunabilir. Ancak normalde bir ses paneli,

panels we put on the wall to dampen the sound and to reduce

sesi azaltmak ve

echo. Echo by the way is when you're like hey hey hey. Like

yankıyı azaltmak için duvara koyduğumuz köpük panelleri ifade eder. Bu arada yankı, hey hey hey dediğin zamandır. Örneğin,

if you're in a big room and you yell and your voice comes back

büyük bir odadaysanız ve bağırırsanız ve sesiniz size geri gelirse,

to you that's an echo. It's like hey hey. So if I was in a

bu bir yankıdır. Hey hey gibi. Yani bir mağarada olsaydım

cave you might hear an echo. Sound panels are used to stop

bir yankı duyabilirdin. Ses panelleri, sesin yansımasını durdurmak için kullanılır

sound from reflecting. It absorbs the sound or deadens

. Sesi emer veya

the sound. Um but a sound panel can also be the board with all

sesi azaltır. Ancak bir ses paneli, bir kayıt stüdyosunda kullandıkları tüm düğmelerin bulunduğu pano da olabilir

the knobs that they use at a recording studio. We might call

.

that a sound panel as well. Um Volume. So this knob goes to

Buna ses paneli de diyebiliriz. Hacim. Yani bu düğme on

eleven. This is a secret joke. If you've seen a certain movie

bire gidiyor. Bu gizli bir şaka. Belirli bir filmi izlediyseniz,

you'll understand the reference. But volume refers to

referansı anlayacaksınız . Ancak ses,

normally how loud sound is. Specifically when you're using

normalde sesin ne kadar yüksek olduğunu ifade eder. Özellikle

equipment. When you're using a radio or a TV or when you're

ekipman kullanırken. Bir radyo veya TV kullanırken veya

listening to music with your your phone and your AirPods we

telefonunuz ve AirPods'unuzla müzik dinlerken

would have volume. You can turn the volume up. You can turn the

ses düzeyimiz olurdu. Sesi açabilirsiniz.

volume down. So when I'm watching TV sometimes I turn it

Sesi kısabilirsiniz. Bu yüzden bazen televizyon izlerken sesini açarım

up. If I can't hear it. If it's too quiet I'll turn it up. And

. Eğer duyamazsam. Çok sessiz olursa açarım. Ve

if it's too loud I will turn it down. So once again the plus

eğer çok yüksekse, kısacağım. Yani bir kez daha

sign on the remote control. Turn it up. Make it louder. Um

uzaktan kumandadaki artı işareti. Sesi aç. Daha yüksek sesle yap. Kapat

turn it down. Make it quieter. So sometimes when I am watching

şunu. Daha sessiz yap. Bu yüzden bazen

something I have to turn it up. And Jen sometimes says it's too

bir şey izlerken sesini açmak zorunda kalıyorum. Ve Jen bazen çok gürültülü olduğunu söylüyor

loud. Um by the way this is from I think the movie Spinal

. Bu arada bu sanırım Spinal

Tap. He has an amplify for his guitar. And he thinks it's

Tap filminden. Gitarı için amfisi var . Ve

louder because the knob instead of going to ten goes to eleven.

daha yüksek olduğunu düşünüyor çünkü düğme ona gitmek yerine on bire gidiyor.

It goes one more. Muffled. Sometimes sound can be muffled.

Bir tane daha gidiyor. Boğuk Bazen ses boğuk olabilir.

Recently we all wore masks a lot. Uh right now we wear masks

Son zamanlarda hepimiz çok fazla maske taktık . Şu anda

sometimes in Canada. But last year I had to teach wearing a

Kanada'da bazen maske takıyoruz. Ama geçen yıl COVID nedeniyle maske takmayı öğretmek zorunda kaldım

mask because of COVID. And so my voice was muffled. Um I

. Ve bu yüzden sesim boğuktu.

don't have a mask here. Oh, I do have a mask here. What I

Burada maskem yok. Oh, burada bir maskem var.

noticed is when I wore a mask I noticed that my voice sounded a

Fark ettiğim şey, maske taktığımda sesimin

little bit different. It was muffled. When your voice is

biraz farklı çıktığını fark ettim. Boğuktu. Sesiniz boğuk olduğunda,

muffled it's it's harder to understand what someone's

birinin ne

saying. Here I'll give you a better example. If I talk like

dediğini anlamak daha zordur. Burada size daha iyi bir örnek vereceğim. Böyle konuşursam

this my voice is kind of muffled. So you can hear the

sesim biraz boğuk çıkar. Böylece

sound doesn't come out clearly. I didn't like I liked wearing a

sesin net bir şekilde çıkmadığını duyabilirsiniz. Maske takmayı sevmedim

mask because it protected me. But I didn't like wearing a

çünkü beni koruyordu. Ama maske takmayı sevmiyordum

mask because it was hard sometimes for my students to

çünkü bazen öğrencilerimin

understand me and I had to talk louder and I would keep getting

beni anlaması zor oluyordu ve daha yüksek sesle konuşmak zorunda kalıyordum ve sürekli

a sore throat. But yes when your voice is muffled it sounds

boğazım ağrıyordu. Ama evet, sesiniz boğuk olduğunda

like this. It's just hard to hear exactly what the person is

böyle geliyor. Kişinin tam olarak ne söylediğini duymak zor

saying. So we talked about this earlier when someone has

. Bu yüzden daha önce birisi

troubled hearing. We say that they are experiencing hearing

işitme sorunu yaşadığında bundan bahsetmiştik. İşitme

loss. Or that they have hearing loss. As people get oh they

kaybı yaşadıklarını söylüyoruz. Ya da işitme kaybı yaşadıklarını. İnsanlar oh aldıkça

sometimes have hearing loss. They can't hear things as well

bazen işitme kaybı yaşarlar. Her şeyi

as they used to. When you're young and your ears work really

eskisi kadar iyi duyamıyorlar. Gençken ve kulaklarınız gerçekten

well you could hear a lot of things. But as you get older

iyi çalışırken pek çok şey duyabilirdiniz. Ancak yaşlandıkça

and sometimes for other reasons you start to experience hearing

ve bazen başka nedenlerle işitme kaybı yaşamaya başlarsınız

loss. You start to have trouble hearing things properly. And

. Bir şeyleri düzgün duymakta sorun yaşamaya başlarsınız. Ve

sometimes you need to wear a hearing aid. A hearing aid is a

bazen bir işitme cihazı takmanız gerekir. İşitme cihazı,

device that people wear in their ear to amplify the sound

insanların sesi yükseltmek için kulaklarına taktıkları

and that helps them hear even though they have some hearing

ve bir miktar işitme

loss. By the way this is an older style hearing aid. I

kaybı olsa bile duymalarına yardımcı olan bir cihazdır. Bu arada bu eski tarz bir işitme cihazı.

chose this picture so that you could see it really well. But

Bu resmi iyi görebilmeniz için seçtim . Ancak

newer hearing aids are actually a lot more discrete. They're

daha yeni işitme cihazları aslında çok daha farklı.

harder to see. My friend has a hearing aid and it's very small

Görmeleri daha zor. Arkadaşımın işitme cihazı var ve

behind his ear and there's just a small little wire that goes

kulağının arkası çok küçük ve içeri giren küçük bir tel var

in. So you can hardly tell that he wearing a hearing aid. And

. Bu yüzden onun işitme cihazı taktığını pek anlayamazsınız. Ve

then of course we talked about when you completely lose the

sonra tabii ki işitme yeteneğinizi tamamen kaybettiğiniz zaman

ability to hear you are considered deaf. Deaf is the

sağır sayıldığınızdan bahsetmiştik. Sağır, duyamayan biri

term we use to talk about someone who can't hear. Um so I

hakkında konuşmak için kullandığımız terimdir .

did some research on this because I wanted to use the

Bu konuda biraz araştırma yaptım çünkü

correct terms. There are ways to refer to people who have

doğru terimleri kullanmak istedim. Uygun olmayan belirli şeyleri yapmakta güçlük çeken insanlara atıfta bulunmanın yolları vardır

trouble doing certain things that are not appropriate. But

. Ama

my understanding is that describing someone as having

benim anladığım, birini

hearing loss is the acceptable way and that you can describe

işitme kaybı olan olarak tanımlamanın kabul edilebilir bir yol olduğu ve bir

someone as being deaf if they cannot hear. So when you are

kişiyi duyamıyorsa sağır olarak tanımlayabileceğinizdir . Yani

deaf you are unable to hear. Or you at least have significant

sağır olduğunuzda duyamazsınız. Veya en azından önemli ölçüde

hearing loss as well. And then there's something called

işitme kaybınız da var. Ve sonra ultrason denen bir şey var

ultrasound. This is a cool one because there are sounds that

. Bu harika çünkü

are so high pitched we can't hear them. But dogs can hear

duyamayacağımız kadar tiz sesler var . Ama köpekler duyabilir

but we can also use them to do things like we can see a baby

ama biz onları ultrason kullanarak bir annenin rahmindeki bebeği görebiliriz gibi şeyler yapmak için de kullanabiliriz

inside of a mother's womb using ultrasound when I was having

ben

heart problems they would use ultrasound to look at my heart.

kalp sorunları yaşarken onlar ultrason kullanarak kalbime bakarlardı.

They would send really high pitch sound waves in and I'm

Gerçekten yüksek perdeli ses dalgaları gönderirlerdi ve

sure they reflect or bounce off or something magical happens

eminim ki yansırlar veya sekerler veya sihirli bir şey olur

and they can create an image from the sound waves. So

ve ses dalgalarından bir görüntü oluşturabilirler .

ultrasound is a very cool way to to C. Isn't that

Ultrason, C'ye giden çok havalı bir yol. Bu

interesting? We use sound to C.

ilginç değil mi? Sesi C için kullanıyoruz.