Where's Bob? A Super Fun English Lesson in 360 Degrees!

Well, hello and welcome

Pekala, merhaba ve

to this English listening practice lesson.

bu İngilizce dinleme pratiği dersine hoş geldiniz.

This lesson is a little bit different.

Bu ders biraz farklı.

In fact, this video is a little bit different.

Aslında bu video biraz farklı.

This is a 360-degree video.

Bu 360 derecelik bir videodur.

That means if you're watching it on your phone

Bu, eğer onu telefonunuzda izliyorsanız

and if you move your phone around,

ve telefonunuzu hareket ettirirseniz

you can look all around me.

etrafıma bakabileceğiniz anlamına gelir.

You can look in all different directions.

Tüm farklı yönlere bakabilirsiniz.

You might have to use your finger on your phone to do it.

Bunu yapmak için telefonunuzda parmağınızı kullanmanız gerekebilir.

Or if you're on a computer, you can use your mouse.

Veya bir bilgisayardaysanız, farenizi kullanabilirsiniz.

If you put your mouse right on the video,

Farenizi videonun üzerine getirirseniz,

you can look left, right, up, and down.

sola, sağa, yukarı ve aşağı bakabilirsiniz. İşte

So, here is what I'm going to do.

yapacağım şey şu.

In a few moments, the scene will change

Birazdan sahne değişecek

and I will be hiding somewhere.

ve ben bir yerlerde saklanıyor olacağım.

You'll need to look in every direction

Her yöne bakmanız

and try to figure out where I'm hiding.

ve nerede saklandığımı anlamaya çalışmanız gerekecek.

And while you're doing that,

Ve bunu yaparken, size bir

you'll hear my voice kind of giving you hints.

nevi ipuçları veren sesimi duyacaksınız.

So, I hope you like this English listening practice lesson.

Bu nedenle, umarım bu İngilizce dinleme alıştırması dersini beğenirsiniz.

I'm trying out something new,

Yeni bir şey deniyorum,

I think it will be a lot of fun,

çok eğlenceli olacağını düşünüyorum

and I'm just gonna call it, "Where's Bob?"

ve adını "Bob nerede?" koyacağım.

It's a little bit like "Where's Waldo?"

Biraz "Waldo nerede?" gibi.

At the end, after about 30 or 40 seconds of looking,

Sonunda, yaklaşık 30-40 saniye baktıktan sonra

I will pop out somewhere and you will be able to see me.

bir yerden çıkacağım ve beni görebileceksiniz.

So, let's get started.

Öyleyse başlayalım.

I hope you enjoy this English listening practice lesson.

Umarım bu İngilizce dinleme pratiği dersini beğenirsiniz.

[Bob] So let's make this first one somewhat easy.

[Bob] O halde ilkini biraz kolaylaştıralım.

Remember, you're trying to look in every direction

Unutma, her yöne bakmaya çalışıyorsun

and you're trying to find me.

ve beni bulmaya çalışıyorsun.

I'm actually peeking out from the place

Aslında şu an saklandığım yerden dışarıya bakıyorum

I'm hiding in right now.

.

I am behind something.

Bir şeyin arkasındayım.

If you are looking towards the river,

Nehre doğru bakıyorsanız,

you are looking in the wrong direction

yanlış yöne bakıyorsunuz

and you'll need to turn around.

ve geri dönmeniz gerekecek. Ahırla ev

I'm hiding somewhere between the barn and the house.

arasında bir yerde saklanıyorum .

I'm not in the house, I'm not in the barn,

Evde değilim, ahırda değilim,

I'm somewhere outside in between both of those buildings.

dışarıda, o iki binanın arasında bir yerdeyim.

In a few seconds,

Birkaç saniye içinde

you will see me jump out from behind the tree

ağacın arkasından atladığımı göreceksin

and you will have found the place where I was hiding.

ve saklandığım yeri bulmuş olacaksın.

Now, I'm running around the tree.

Şimdi ağacın etrafında koşuyorum.

Hopefully, you found me and you see me now.

Umarım beni bulmuşsundur ve şimdi beni görüyorsundur.

This next one is a little more difficult.

Bu sonraki biraz daha zor.

It's actually quite easy to find Jen,

Aslında Jen'i bulmak çok kolay

but it will be very challenging to find me.

ama beni bulmak çok zor olacak.

I am completely out of sight.

Tamamen gözden kayboldum.

I will tell you this.

Sana bu anlatacağım.

I am not in the flowerbed that you see.

Gördüğün çiçek tarhında değilim. Çiçek kesmeye giden

I am not close to Jen who is out cutting flowers.

Jen'e yakın değilim .

You might think that I am in the bushes behind Jen,

Jen'in arkasındaki çalıların arasında olduğumu düşünebilirsiniz

but I'm not there either.

ama orada da değilim.

If you look in the other direction,

Diğer yöne bakarsanız, ayçiçeği tarlasında

you might think that I'm in the sunflower patch,

olduğumu düşünebilirsiniz

but I'm not there either.

ama orada da değilim.

I'm actually hiding behind something

Aslında

that is black and has two wheels.

siyah ve iki tekerleği olan bir şeyin arkasına saklanıyorum.

In a moment, you'll see me jump out from behind the trailer

Birazdan, karavanın arkasından atladığımı

and climb onto the riding mower.

ve çim biçme makinesine tırmandığımı göreceksiniz. Buna

We also sometimes call this a garden tractor,

bazen bahçe traktörü de diyoruz

or we just call it the lawn mower.

ya da sadece çim biçme makinesi diyoruz.

I'll let you just spend the last few seconds

Son birkaç saniyeni

looking at Jen's flowers.

Jen'in çiçeklerine bakarak geçirmene izin vereceğim.

So, I decided it would be fun

Bu yüzden,

if I finish this lesson by going for a little drive.

bu dersi küçük bir gezintiye çıkarak bitirmemin eğlenceli olacağına karar verdim.

And while I was driving,

Ve araba sürerken yapım aşamasında olan

I saw this gas station, which is under construction.

bu benzin istasyonunu gördüm .

I'll tell you where I'm not hiding.

Sana nerede saklanmadığımı söyleyeceğim.

I'm not hiding behind the building.

Binanın arkasına saklanmıyorum.

I'm not hiding in the building

Binada saklanmıyorum

and I'm not hiding behind any of the gas pumps.

ve benzin pompalarının arkasına saklanmıyorum.

The place where I'm hiding

Saklandığım yer

might actually start to shake a little bit right now.

şu anda biraz sallanmaya başlayabilir.

And I'll tell you this.

Ve sana şunu söyleyeceğim.

I am inside of something.

Bir şeyin içindeyim.

And the place that I am inside of stinks quite a bit.

Ve içinde bulunduğum yer biraz kokuyor.

In a moment, you will see a door open

Birazdan bir kapının açıldığını

and you will see me come out of what we call a porta-potty.

ve benim porta-lazımlık dediğimiz yerden çıktığımı göreceksiniz.

We sometimes also call this a Johnny-on-the-spot.

Buna bazen Johnny-on-the-spot da deriz.

It is a portable bathroom that is often found

at events and on construction sites.

Etkinliklerde ve şantiyelerde sıklıkla bulunan portatif bir banyodur.

A town close to me has a brand new roundabout.

Bana yakın bir kasabanın yepyeni bir döner kavşağı var.

This is a roundabout.

Bu bir döner kavşak.

We're still getting used to roundabouts in Ontario, Canada.

Kanada, Ontario'da kavşaklara hala alışmaya çalışıyoruz.

They are relatively new for us.

Onlar bizim için nispeten yeni.

Normally, we just have stop signs, or four-way stops,

Normalde, sadece dur işaretlerimiz, dört [ __ ] duraklarımız

or intersections with stoplights,

veya stop lambaları olan kavşaklarımız var,

but lately, they've been starting to build roundabouts.

ancak son zamanlarda döner kavşaklar inşa etmeye başladılar.

I know these are very common in other parts of the world,

Bunların dünyanın başka yerlerinde çok yaygın olduğunu biliyorum

but it's something that I'm still getting used to.

ama bu benim hala alışmaya çalıştığım bir şey. Döner kavşağın ortasında

It was a little bit hard to find a place to hide

saklanacak bir yer bulmak biraz zordu

in the center of the roundabout.

.

Oops, I think I just gave you a big clue.

Hata, sanırım sana büyük bir ipucu verdim. Döner kavşağın

I'm somewhere in the center of the roundabout.

ortasında bir yerdeyim .

I'm definitely not behind a tree

Kesinlikle bir ağacın arkasında değilim

and my feet are kind of sticking out

ve ayaklarım saklandığım yerden biraz dışarı çıkıyor

from the place where I'm hiding.

. Döner

There I am, popping up from behind the sign

in the center of the roundabout.

kavşağın ortasındaki tabelanın arkasından fırlıyorum.

You can see that I'm now in an area where there are stores,

Gördüğünüz gibi artık mağazaların olduğu bir bölgedeyim

and there is also a restaurant that is called Tim Hortons.

ve bir de Tim Hortons diye bir restoran var.

Tim Hortons is a very popular restaurant in Canada

Tim Hortons, Kanada'da çok popüler bir restorandır

and people go there to get coffee, donuts,

ve insanlar oraya kahve, çörek

or maybe something else to eat.

veya yiyecek başka bir şeyler almaya gider.

You can see vehicles are currently going through

Araçların şu anda arabadan

the drive-through.

geçişten geçtiğini görebilirsiniz.

Sometimes, people don't want to get out of their vehicles

Bazen insanlar yiyecek yemek istediklerinde araçlarından inmek istemezler ve

when they want food,

so they go through the drive-through.

arabalı yoldan geçerler.

But where am I hiding?

Ama nerede saklanıyorum? Tim Hortons'un

If you look closely by the front entrance

ön girişine yakından bakarsanız

of the Tim Hortons,

,

you'll see that I was hiding just behind the building,

binanın hemen arkasına saklandığımı

and I've now popped out,

ve şimdi dışarı fırladığımı göreceksiniz

and you can see that I was standing

ve

just behind the building the whole time.

tüm bu süre boyunca binanın hemen arkasında durduğumu görebilirsiniz. Tim Hortons'tan

A little further down from the Tim Hortons,

biraz daha aşağıda , bir bakkalın yanı sıra

you'll find a grocery store as well as a hardware store.

bir hırdavatçı bulacaksınız .

The hardware store sells many things like tools, screws,

Hırdavatçı, aletler, vidalar,

nails, basically all the stuff that you need

çiviler gibi pek çok şeyi satar, temelde

if you want to fix something.

bir şeyi tamir etmek istiyorsanız ihtiyacınız olan her şeyi satar.

The grocery store, of course, sells groceries

Bakkal elbette bakkaliye satıyor

and this is the grocery store where we buy

ve burası

many of our groceries on a weekly basis.

haftalık olarak pek çok bakkaliyemizi aldığımız bakkal.

But where am I?

Ama ben neredeyim?

Am I in the grocery store?

Bakkalda mıyım?

Am I in the hardware store?

Hırdavatçıda mıyım?

Am I doing a little bit of shopping

when I'm supposed to be making an English lesson for you?

Senin için İngilizce dersi hazırlamam gerekirken biraz alışveriş mi yapıyorum?

I'll let you look around a bit

to try and figure out where I am.

Nerede olduğumu anlamaya çalışmak için biraz etrafa bakmanıza izin vereceğim.

Oh! The door of my van just opened.

Ah! Minibüsümün kapısı az önce açıldı.

I was hiding in my van the whole time.

Tüm bu süre boyunca minibüsümün içinde saklanıyordum.

So, that was a bit of a tricky one for you,

Bu senin için biraz zor oldu,

sorry about that, but I was just in my van.

bunun için üzgünüm ama minibüsümdeydim.

In Canada, we call the sport

Kanada'da

played on a field like this, soccer,

böyle bir sahada oynanan spora futbol deriz

but I know that many of you call it football.

ama birçoğunuzun buna futbol dediğini biliyorum.

In Canada and in the United States,

Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri'nde

football is that other game where you throw the ball

futbol, topu attığınız

and try to get touchdowns.

ve gol atmaya çalıştığınız diğer oyundur.

We call this game soccer.

Biz bu oyuna futbol diyoruz.

It was actually a little bit difficult

Aslında

finding a place to hide.

saklanacak bir yer bulmak biraz zordu. Futbol sahasındayken senden saklanmak için arkasına sığınabileceğim pek

There weren't many places where I could go behind

fazla yer yoktu

in order to hide from you when I was at the soccer field.

.

But if you look closely at the place

Ancak futbolcuların şut atmaya çalıştıkları yere yakından bakarsanız

where soccer players try to shoot the ball towards,

you might see me hiding behind one of the goalposts.

kale direklerinden birinin arkasına saklandığımı görebilirsiniz.

In a moment, I'll jump out

Biraz sonra, bazen söylediğimiz gibi, dışarı atlayacağım

and do my best impression of a goalkeeper

ve bir kaleci veya kaleci hakkında en iyi izlenimimi yapacağım

or goalie, as we sometimes say.

.

But certainly, this is a cool place for people to go

Ama kesinlikle burası insanların

when they want to play the game of soccer.

futbol oynamak istediklerinde gidebilecekleri harika bir yer.

Well, I'm home again and I'm hiding.

Tekrar evdeyim ve saklanıyorum.

If you look towards the barn,

Ahıra doğru bakarsanız,

you might catch a glimpse of Oscar sitting on the lawnmower.

çim biçme makinesinin üzerinde oturan Oscar'ı bir an için yakalayabilirsiniz. Nedense orada

He really enjoys sitting there for some reason.

oturmaktan gerçekten hoşlanıyor .

Often when Jen is unloading the flower cart,

Genellikle Jen çiçek arabasını boşaltırken,

Oscar will sit on the seat of the lawnmower.

Oscar çim biçme makinesinin koltuğuna oturur.

Sometimes, I wonder if someday he'll learn how to start it

Bazen, bir gün nasıl çalıştırılacağını

and mow some lawn, then he'd be able to earn his keep.

ve çimleri biçeceğini öğrenip, sonra geçimini sağlayabilecek mi diye merak ediyorum.

Where am I, though?

Well, I am close to the basketball net

Ben neredeyim?

Basketbol ağına çok yakınım

and I've just jumped out.

ve az önce atladım.

If you look towards the basketball net,

Basketbol filesine doğru bakarsanız

you will see that there was a large bush.

büyük bir çalı olduğunu göreceksiniz.

I think it might actually just be a weed

Aslında sadece bir ot olabileceğini düşünüyorum

and I was hiding behind it.

ve ben onun arkasına saklanıyordum.

Well, thank you so much for watching

Pekala,

this English listening practice lesson.

bu İngilizce dinleme pratiği dersini izlediğiniz için çok teşekkür ederim.

I hope you enjoyed it.

Umarım eğlenmişsindir.

I hope you enjoyed the 360-degree video

Umarım 360 derecelik videoyu

and the kind of cool experience that you were able to have.

ve sahip olabileceğiniz harika deneyimi beğenmişsinizdir.

And I hope that I can do a few more of these in the future.

Ve umarım gelecekte bunlardan birkaç tane daha yapabilirim.

Maybe I'll do a lesson like this every couple of months.

Belki birkaç ayda bir böyle bir ders yaparım .

Anyways, Bob the Canadian here.

Her neyse, Kanadalı Bob burada.

Thank you so much for watching this English lesson.

Bu İngilizce dersini izlediğiniz için çok teşekkür ederim.

If you're new here, don't forget to click

Burada yeniyseniz,

that red subscribe button somewhere.

bir yerlerdeki kırmızı abone ol düğmesine tıklamayı unutmayın.

I don't know what direction it is.

Hangi yön olduğunu bilmiyorum.

And if you have a bit more time,

Biraz daha zamanın varsa,

why don't you stick around and watch another English lesson?

neden burada kalıp başka bir İngilizce dersi izlemiyorsun?

(lighthearted guitar music)

(hafif gitar müziği)