Learn How to Talk about Age in English! Also, Happy Birthday to Me! 🍰

Hi, Bob the Canadian here.

Merhaba, Kanadalı Bob burada.

Welcome to this English lesson about age

Yaş ve yaş hakkında İngilizce konuşma hakkında bu İngilizce dersine hoş geldiniz

and how to talk about age in English.

.

Soon, it will be my birthday.

Yakında benim doğum günüm olacak.

I usually don't give the exact date,

Genellikle kesin bir tarih vermem

and I usually don't say my exact age,

ve genellikle tam yaşımı söylemem

but let's just say that later this summer,

ama diyelim ki bu yaz daha sonra

I will have a birthday and I will still be in my late 40s.

bir doğum günüm olacak ve hala 40'lı yaşlarımın sonunda olacağım.

But because my birthday is coming up,

Ama doğum günüm yaklaştığı için,

I thought I should do a lesson

on how to talk about age in English.

yaş hakkında İngilizce konuşma üzerine bir ders yapmam gerektiğini düşündüm.

So do watch the whole lesson.

Bu yüzden tüm dersi izleyin.

I'm going to start with the basics,

Temel bilgilerle başlayacağım

and then I'm gonna progress

ve ardından İngilizce'de yaş hakkında konuşmak için kullanabileceğiniz

through some intermediate vocabulary and phrases

bazı orta seviye kelimeler ve ifadeler üzerinde ilerleyeceğim

that you can use to talk about age in English.

.

And then I will give you some more advanced phrases

Ve sonra videonun sonuna doğru size biraz daha gelişmiş ifadeler

and some more advanced vocabulary towards the end

ve biraz daha gelişmiş kelime dağarcığı vereceğim

of the video.

.

So stick around. Practice the basics.

Bu yüzden etrafta kalın. Temel bilgileri uygulayın.

Maybe learn something new in this English lesson

Belki de bu İngilizce dersinde kendi

about how to talk about your age

yaşınız

and the age of other people.

ve diğer insanların yaşı hakkında nasıl konuşulacağı hakkında yeni bir şeyler öğrenebilirsiniz.

(light music)

(hafif müzik)

Well, welcome to this English lesson

Pekala, yaş hakkında İngilizce konuşmayı anlatan bu İngilizce dersine hoş geldiniz

about how to talk about age in English.

.

Before we get started, though,

Başlamadan önce,

if this is your first time here,

buraya ilk gelişinizse,

don't forget to click that red Subscribe button below

aşağıdaki kırmızı Abone Ol düğmesine tıklamayı unutmayın

and give me a thumbs up if this video

ve bu video

helps you learn just a little bit more English.

biraz daha fazla İngilizce öğrenmenize yardımcı oluyorsa bana bir başparmak verin.

But let's start the lesson.

Ama derse başlayalım.

Let's start with the basics.

Temel bilgilerle başlayalım.

In English, when you say how old you are,

İngilizce'de kaç yaşında olduğunu söylediğinde önce

you say, "I am," and then the age.

"ben", sonra da yaş dersin.

So if you are 25, you say, "I am 25."

Yani 25 yaşındaysanız "25 yaşındayım" dersiniz.

I know in other languages,

Biliyorum diğer dillerde bizim

you use the equivalent of our verb to have.

have fiilimizin karşılığını kullanıyorsunuz.

We do not do this in English.

Bunu İngilizce yapmıyoruz.

In English, you would not say,

İngilizce'de

"I have 25 years."

"25 yılım var" demezsiniz.

Do not say that.

Böyle söyleme.

In English, you would say, "I am 25 years old,"

İngilizce'de "25 yaşındayım"

or, "I am 25," or, "I'm 25."

veya "25 yaşındayım" veya "25 yaşındayım" diyebilirsiniz.

And the same goes for when you ask someone

Aynı şey, birine

how old they are in English.

İngilizce'de kaç yaşında olduklarını sorduğunuzda da geçerli.

You don't say, "How many years do you have?"

" Kaç yılın var?"

You say, "How old are you?"

"Kaç yaşındasın?" diyorsun.

So in English, a little bit different than some languages.

Yani İngilizce, bazı dillerden biraz farklı.

You definitely say things like, "I am 25."

Kesinlikle "25 yaşındayım" gibi şeyler söylüyorsunuz.

And if you ask the question, you say, "How old are you?"

Ve soruyu sorarsanız, "Kaç yaşındasınız?"

But let me talk about that for a sec.

Ama bir saniye bundan bahsetmeme izin verin.

With kids, it is okay to say, "How old are you?"

Çocuklar söz konusu olduğunda , "Kaç yaşındasın?"

With adults, though, it's kind of a private

Ancak yetişkinler söz konusu olduğunda, bu bir nevi özel

and personal question.

ve kişisel bir sorudur.

And you normally wouldn't ask it,

Ve normalde

except for on a certain day of the year.

yılın belirli bir günü dışında bunu istemezdin.

And that day is their birthday.

Ve o gün onların doğum günü.

A person's birthday, when they are an adult,

Bir kişinin doğum günü, yetişkin olduklarında,

is really the only day where it's okay to ask them

onlara

how old they are.

kaç yaşında olduklarını sormanın gerçekten sorun olmadığı tek gündür.

You could say, "Hey, how old are you today?"

"Hey, bugün kaç yaşındasın?" diyebilirsin.

"So how old are you turning today?"

"Peki, bugün kaç yaşına giriyorsun?"

So for instance, later, when it's my birthday,

Örneğin, daha sonra benim doğum günüm olduğunda

people will come over and say, "Happy birthday."

insanlar gelip "Doğum günün kutlu olsun" diyecekler.

We will have a birthday cake with candles,

Mumlarla dolu bir doğum günü pastamız olacak

and people will feel like it's okay

ve insanlar

to ask a very private question.

çok özel bir soru sormanın sorun olmadığını hissedecekler.

They'll say, "Hey, how old are you?"

"Hey, kaç yaşındasın?"

And I will respond and say, "I'm in my late 40s."

Ve cevap vereceğim ve "40'lı yaşlarımın sonundayım" diyeceğim.

(laughing) No, but seriously, though,

(gülüyor) Hayır, ama ciddiyim ama

in English, you can ask children how old they are

İngilizcede çocuklara neredeyse

almost at any point.

her an kaç yaşında olduklarını sorabilirsiniz.

So if you are visiting your brother and sister-in-law

Öyleyse, erkek kardeşinizi ve yengenizi ziyaret ediyorsanız

and they have a child, your nephew or niece,

ve onların bir çocuğu varsa, yeğeniniz veya yeğeniniz varsa,

you could say, "Hey, how old are you now?"

"Hey, şimdi kaç yaşındasın?"

And that is totally fine.

Ve bu tamamen iyi.

But you rarely ask people who are adults in English

Ama nadiren yetişkin insanlara

how old they are.

kaç yaşında olduklarını soruyorsun.

It's kind of a private question.

Bu biraz özel bir soru.

So wait for their birthday.

Bu yüzden doğum günlerini bekleyin.

If you get invited over to their birthday party,

Doğum günü partisine davet edilirseniz,

you can then say, "Hey, how old are you?"

"Hey, kaç yaşındasın?" diyebilirsin.

Oh and one more thing about birthdays.

Oh ve doğum günleri hakkında bir şey daha. Doğum gününüzde kaç yaşında olacağınızdan bahsetmek için

We use two different phrases

iki farklı ifade kullanıyoruz

to talk about how old you are going to become

on your birthday.

.

We would say, "I am going to be," and then the age.

" Olacağım" derdik ve sonra yaş.

So let's say later this summer,

Diyelim ki bu yazın ilerleyen saatlerinde

I was going to be 25.

25 olacaktım.

I would say, "Oh, on my birthday, I'm going to be 25,"

"Ah, doğum günümde 25 olacağım"

or, "On my birthday, I'm going to turn 25."

veya "Doğum günümde 25 olacağım" derdim. İnsanların

We should for a minute go over

all of the terms we use to describe different ages

farklı yaşlarını tanımlamak için kullandığımız tüm terimleri bir dakikalığına gözden geçirmeliyiz

that people are.

.

When you are first born, we call you a newborn.

İlk doğduğunda sana yeni doğmuş diyoruz.

A newborn is someone who is just a few months old.

Yenidoğan, sadece birkaç aylık olan kişidir.

You could also call a newborn a baby,

Yeni doğmuş bir bebeğe bebek de diyebilirsiniz,

but definitely, a newborn is a person who is just born

ancak yeni doğmuş bir kişi yeni doğmuş

and is probably only a month or two old.

ve muhtemelen sadece bir veya iki aylık olan bir kişidir.

After that, we would just call you a baby

Ondan sonra sana

for a little while.

bir süre bebek derdik.

Once a baby is old enough that they start to crawl and walk,

Bir bebek emeklemeye ve yürümeye başlayacak kadar büyüdüğünde,

usually when they start to walk,

genellikle yürümeye başladıklarında

we start to call them a toddler.

onlara yürümeye başlayan çocuk demeye başlarız. Yürümeye

So a toddler is a young, young, young child

başlayan çocuk,

who is learning to walk or who has recently learned to walk.

yürümeyi öğrenen veya yakın zamanda yürümeyi öğrenen genç, genç, genç bir çocuktur.

After that, we just refer to you as a kid or child.

Bundan sonra size sadece çocuk veya çocuk diye hitap ederiz.

Someone between the age of three and four and maybe 10,

Üç ila dört yaşları arasında ve belki de 10 yaşında birine,

we would just call them a child or a kid.

ona sadece çocuk veya çocuk derdik.

And then we have this term now tween.

Ve sonra bu terim şimdi aramız var.

It's not a real word, but a tween is someone

Bu gerçek bir kelime değil ama ara,

who isn't a child anymore but isn't a teenager.

artık çocuk olmayan ama genç olmayan biri. Bir

They're kind of between those two ages,

nevi bu iki yaş arasındalar

and we will sometimes call them a tween.

ve biz onlara bazen ara diyeceğiz.

So a tween is like someone who is 10 or 11 or 12 years old.

Yani ara, 10, 11 veya 12 yaşındaki biri gibidir.

Once you turn 13, you see the teen in the number 13.

13 yaşına geldiğinizde 13 numaradaki genci görürsünüz.

Anyone from the age of 13 to 19 is called a teenager.

13 yaşından 19 yaşına kadar olan herkese ergen denir.

Teenagers are young and carefree.

Gençler genç ve kaygısız.

That would be a good description for them.

Bu onlar için iyi bir açıklama olur.

At least that's what I was like when I was a teenager.

En azından ben gençken böyleydim.

Once you turn 20, we would probably refer to you

20 yaşına geldiğinizde, sizden muhtemelen

as a young adult.

genç bir yetişkin olarak söz edeceğiz. 20

Anyone who is from the age of 20 to about 30,

yaşından 30 yaşına kadar olan herkese

we would call a young adult.

genç yetişkin diyoruz.

Anyone from the age of 30 to about 45,

30 yaşından 45 yaşına kadar olan herkese

we would refer to as an adult.

yetişkin diyoruz.

And then if you are age 45 to 60, maybe 65,

Ve sonra, 45 ila 60 yaşları arasındaysanız, belki 65,

we would say that you are middle-aged

orta yaşlı olduğunuzu söyleyebiliriz

and you might also hear people describe that age

ve insanların bu yaşı

as being middle age with no D on the end.

sonunda D olmayan orta yaş olarak tanımladığını da duyabilirsiniz.

I think the most correct term is to say

Bence en doğru tabir

that you are middle-aged.

orta yaşlısın demek.

I'm middle-aged, by the way.

Bu arada orta yaşlıyım.

I am a middle-aged man. (laughing)

Ben orta yaşlı bir adamım. (gülüyor)

I should just admit it.

Sadece itiraf etmeliyim.

Once you are 60 to 65, we would start to call you a senior.

60-65 yaşlarına geldiğinizde size kıdemli demeye başlarız.

Some people are seniors at the age of 55.

Bazı insanlar 55 yaşında yaşlıdır.

It really just depends where you live.

Bu gerçekten nerede yaşadığınıza bağlıdır.

But if you are close to retirement or retired,

Ama emekliliğe yakınsanız veya emekliyseniz,

we would call you a senior.

size kıdemli deriz.

And then if you are older than that,

Ve sonra bundan daha büyükseniz

we now are starting to call people

artık

who are very old elderly.

çok yaşlı insanlara yaşlı demeye başlıyoruz.

So an elderly person would be someone

Yani yaşlı bir kişi,

maybe over the age of 70 or over the age of 75.

belki 70 yaşın üzerinde veya 75 yaşın üzerinde biri olabilir.

So those are all of your terms.

Yani bunların hepsi sizin terimlerinizdir.

I hope that helped you get a better sense

Umarım bu, yaşlandıkça farklı insan gruplarının

of how we describe the general ages

genel yaşlarını nasıl tanımladığımızı daha iyi anlamanıza yardımcı olmuştur

of different groups of people as they get older.

.

We should talk a little bit too

about how to compare yourself in age to someone else.

Kendinizi yaş olarak başka biriyle nasıl karşılaştıracağınız hakkında da biraz konuşmalıyız.

So we have terms like younger and older

Yani daha genç ve daha yaşlı

or youngest and oldest.

ya da en genç ve en yaşlı gibi terimlerimiz var.

When you are older than someone,

Birinden daha yaşlı olduğunuzda,

it means that you were born before them.

onlardan önce doğmuşsunuz demektir.

If you are younger than someone,

Birinden daha gençseniz,

you were born later than them.

ondan sonra doğdunuz.

And this is how we compare our age to different people.

Ve bu şekilde yaşımızı farklı insanlarla karşılaştırıyoruz.

In my family, I have an older brother

Ailemde bir ağabeyim

and an older sister and a younger brother

ve bir ablam ve bir erkek kardeşim

and a younger sister.

ve bir kız kardeşim var. Yaşlarımızı karşılaştırmak için

So you can see how I used those words

bu kelimeleri nasıl kullandığımı görebilirsiniz

to compare our ages.

.

My brother is the oldest,

Ağabeyim en büyüğü,

and my other brother is the youngest.

diğer ağabeyim ise en küçüğü.

So that means they are at the top of the family

Yani bu, ailenin tepesinde

or at the end of the family.

ya da sonunda oldukları anlamına gelir. Ailenin

Should I have said the beginning of the family?

başlangıcını söylemeli miydim ?

Maybe I should've.

Belki de yapmalıydım.

And then lastly, I just wanted to talk

Ve son olarak,

about another term.

başka bir terimden bahsetmek istedim.

I am a middle child.

Ben ortanca bir çocuğum.

So when you are not the oldest

Yani en büyüğü

and you are not the youngest,

ve en küçüğü olmadığınızda

and if you are in a family of three or five,

ve üç beş kişilik bir ailedeyseniz, yaş olarak

you are perfectly in the middle in terms of age,

tam ortadasınız

and we would refer to you as the middle child.

ve biz size ortanca çocuk derdik.

Sometimes if you are in a family of four

Bazen dört kişilik bir ailedeyseniz

and you are the second or third oldest,

ve en büyük ikinci veya üçüncü iseniz,

we would describe you as middle children as well.

sizi ortanca çocuklar olarak da tanımlarız.

But I, in my family, I am definitely the middle child.

Ama ben ailemde kesinlikle ortanca çocuğum.

I am the middle child of five kids.

Beş çocuğun ortanca çocuğuyum.

Of course, we're all adults now,

Elbette artık hepimiz yetişkiniz

but I'm still the middle child and I still act like one.

ama ben hala ortanca çocuğum ve hala öyleymiş gibi davranıyorum. İnsanların yaşı hakkında konuşmak için

We should also look at some intermediate phrases

bazı ara ifadelere

or some intermediate terms for talking about peoples' age.

veya bazı ara terimlere de bakmalıyız .

In particular, I wanna talk about generalizations.

Özellikle genellemelerden bahsetmek istiyorum.

So if you don't know exactly how old someone is,

Yani bir kişinin tam olarak kaç yaşında olduğunu bilmiyorsanız,

you might say that they are in their 20s

onun 20'li yaşlarında

or they are in their 30s or in their 40s.

veya 30'lu ya da 40'lı yaşlarda olduğunu söyleyebilirsiniz.

So for instance, I have a cousin

Mesela bir kuzenim var

and I'm not sure exactly how old he is,

ve tam olarak kaç yaşında olduğundan emin değilim

but I know that he's in his 30s.

ama 30'larında olduğunu biliyorum.

So when you don't know the exact age of someone,

Yani birinin tam yaşını bilmediğinizde

you can use that term.

bu terimi kullanabilirsiniz.

We can also be a little more specific.

Ayrıca biraz daha spesifik olabiliriz.

You could say, "I think he's in his early 30s,"

"Sanırım 30'larının başında" diyebilirsin ya da

or you could say, "I think he's in his mid 30s,"

"Sanırım 30'larının ortasında" diyebilirsin

or you could say, "I think he's in his late 30s."

ya da "Sanırım 30'larının sonunda" diyebilirsin.

You'll often hear me describe my age

Yaşımı

as that I am in my late 40s.

40'lı yaşlarımın sonunda olarak tanımladığımı sık sık duyacaksınız.

So those are ways that you can be less specific,

Yani bunlar, daha az spesifik olabileceğiniz,

where you can talk about age

when you don't know the exact age.

tam yaşı bilmeden yaş hakkında konuşabileceğiniz yollar. Kendiniz hakkında konuşmak için

You can also use these generalized terms for age

bu genelleştirilmiş yaş terimlerini de kullanabilirsiniz

to talk about yourself.

.

You can say things like,

"Oh, when I was in my early 30s, I used to go out more."

"Ah, 30'lu yaşlarımın başındayken daha çok dışarı çıkardım" gibi şeyler söyleyebilirsin.

Or you could say, "Later in life when I am in my 60s,

Ya da " 60'larıma geldiğimde daha sonra

I am going to relax a little bit more."

biraz daha rahatlayacağım" diyebilirsiniz.

So these are all just general terms

Yani bunların hepsi,

that you can talk about your age

yaşınız hakkında konuşabileceğiniz

or that you can use to talk about the age of someone else

ya da spesifik olmak istemediğiniz bir başkasının yaşı hakkında konuşmak için kullanabileceğiniz

where you don't want to be specific,

or maybe you just don't know what age the person is.

ya da belki o kişinin kaç yaşında olduğunu bilmediğiniz genel terimlerdir. .

So let's talk about some more advanced phrases

Öyleyse, yaştan bahsederken biraz daha gelişmiş ifadelerden bahsedelim

when we are talking about age.

. Bahsetmek

The first phrase I wanna talk about is the phrase

istediğim ilk cümle,

getting on in years.

yıllar geçtikçe gelişen cümle.

If you describe someone as getting on in years,

Birini yaşlanıyor olarak tanımlarsanız,

it means that they're getting older.

bu onun yaşlandığı anlamına gelir.

The second phrase I wanted to talk about is over the hill.

Bahsetmek istediğim ikinci cümle tepenin üzerinde.

If someone is over the hill,

Birisi tepenin üzerindeyse,

it usually means they are over the age of 40.

bu genellikle 40 yaşın üzerinde olduğu anlamına gelir.

So I'm definitely over the hill.

Bu yüzden kesinlikle tepenin üzerindeyim.

Another phrase I wanted to look at

Bakmak istediğim bir diğer ifade de

is the phrase midlife crisis.

orta yaş krizi ifadesi.

A midlife crisis is when you get around age 40 or 45

Orta yaş krizi, 40 veya 45 yaşlarına geldiğinizde

and you start to kind of second-guess your life.

hayatınızı ikinci kez tahmin etmeye başladığınızda ortaya çıkar.

You start to wonder if you chose the right career.

Doğru kariyeri seçip seçmediğinizi merak etmeye başlıyorsunuz.

Did you choose the right path in life?

Hayatta doğru yolu seçtin mi?

And you start to worry about it

Ve bunun için endişelenmeye başlıyorsun

and you have a little bit of anxiety about it.

ve bu konuda biraz endişen var.

We would call that a midlife crisis.

Biz buna orta yaş krizi diyoruz.

Another phrase you'll hear in English

İngilizcede duyacağınız bir başka ifade de,

is that somebody is turning grey.

birisinin griye dönüştüğüdür.

You can see that my hair is turning grey.

Saçlarımın beyazlamaya başladığını görebilirsiniz.

When we say that someone is turning grey,

Birinin griye döndüğünü söylediğimizde,

we are just simply saying that they are getting older.

sadece onun yaşlandığını söylüyoruz.

When you talk about people who are a lot younger than you,

Sizden çok daha genç olan insanlardan bahsederken

you can use the general term young people.

genel olarak genç insanlar terimini kullanabilirsiniz.

So you'll sometimes hear someone say,

Bu yüzden bazen birinin şöyle dediğini duyarsınız:

"You know, young people these days,

"Bugünün gençleri, bizim gençliğimizdeki

they just aren't as serious as we were when we were young."

kadar ciddi değiller ."

And you might also hear people use the word youth.

Ayrıca insanların gençlik kelimesini kullandığını da duyabilirsiniz.

They might say, "Youth these days just aren't as serious

"Bugünlerde gençlik bizim kadar ciddi değil

as we were."

" diyebilirler.

And then on the flip side,

Ve diğer taraftan, insanların yaşlı veya yaşlı insanlardan bahsederken

you also will hear people say old people

yaşlı insanlar dediğini de duyacaksınız

when referring to people who are seniors or elderly.

.

So they might say something like,

Yani

"Ah, old people drive really slow."

"Ah, yaşlı insanlar çok yavaş araba kullanırlar" gibi bir şey söyleyebilirler.

Or, "There are so many old people

Veya, "Her sabah alışveriş merkezinde yürüyen o kadar çok yaşlı insan var ki

at the mall walking every morning."

."

So just a few more general terms that you might hear.

Yani duyabileceğiniz birkaç genel terim daha.

Another phrase you might hear is the phrase kids these days.

Duyabileceğiniz başka bir ifade, bu günlerde çocuklar ifadesidir.

This is something old people say.

Bu eskilerin söylediği bir şey.

Let's say a whole bunch of kids went riding by

Diyelim ki bir grup çocuk

on their bicycles, and they were just yelling and screaming

bisikletleriyle geçti ve sadece bağırıyor, çığlık atıyor

and being disrespectful.

ve saygısız davranıyorlardı.

An old person might just say, "Kids these days."

Yaşlı bir insan "Bugünlerde çocuklar" diyebilir.

And what they mean by that is,

Bununla kastettikleri şey,

they don't think kids behave as nicely

çocukların

or as kindly as they used to.

eskisi kadar iyi ve nazik davranmadıklarını düşünmeleridir.

Kids these days.

Çocuklar bugünlerde. Arada bir

Another funny phrase that you might hear

duyabileceğiniz bir başka komik söz de

every once in awhile is the phrase,

"When I was a kid,

"Ben çocukken

I had to walk to school uphill both ways."

okula iki yönlü yokuş yukarı yürümek zorunda kalırdım."

This is something we sometimes say to be funny.

Bu bazen komik olsun diye söylediğimiz bir şey.

Sometimes when kids complain about their life,

Bazen çocuklar hayatlarından şikayet ettiklerinde,

maybe they complain because the WiFi is too slow

belki WiFi çok yavaş olduğu için

or something else that might seem silly to an older person,

veya daha yaşlı bir kişiye aptalca gelebilecek başka bir şey için şikayet ederler,

you might just say, "Hey when I was a kid,

siz sadece "Hey, ben çocukken

I used to have to walk to school uphill both ways."

okula yürüyerek gitmek zorundaydım" diyebilirsiniz. her iki yönde de yokuş yukarı."

It's a little bit of a joke,

Bu biraz şaka

but it just highlights that kids these days

ama bu günlerde çocukların

sometimes complain too much.

bazen çok fazla şikayet ettiklerini vurguluyor.

And the last phrase I wanted to talk about

Ve bahsetmek istediğim son cümle

is the phrase I can really feel my age

ise yaşımı gerçekten hissedebiliyorum

or I can feel my age.

ya da yaşımı hissedebiliyorum cümlesi.

As you get older, when you do things,

Yaşlandıkça, bir şeyler yaptığınızda,

especially physical things,

özellikle fiziksel şeyler,

sometimes you are sore the next day.

bazen ertesi gün ağrınız olur.

And we say that we can feel our age.

Ve yaşımızı hissedebildiğimizi söylüyoruz. Bu arada 40'lı yaşlarımın başında

I started to feel my age when I was in my early 40s,

yaşımı hissetmeye başladım

by the way.

.

Before that, I used to be able to do all kinds of things

Ondan önce, her türlü şeyi yapabiliyordum

and I rarely ever got sore or felt

ve nadiren ağrıyordum ya da

like I had overdone it.

aşırıya kaçmış gibi hissediyordum.

But now, I certainly feel my age almost every day.

Ama şimdi kesinlikle neredeyse her gün yaşımı hissediyorum.

Well hey, thanks for watching this little English lesson

Pekala,

about how to talk about age in English.

yaş hakkında İngilizce konuşma hakkında bu küçük İngilizce dersini izlediğiniz için teşekkürler.

I hope it helped you learn just a little bit more English.

Umarım biraz daha fazla İngilizce öğrenmenize yardımcı olmuştur.

And if it did, why don't you click that Like button below.

Ve eğer öyleyse, neden aşağıdaki Beğen düğmesini tıklamıyorsunuz?

And if you're new here, don't forget to click

Ve burada yeniyseniz,

that Subscribe button so that you'll get notified

when I make new videos and put them on this YouTube channel.

yeni videolar hazırlayıp bu YouTube kanalına koyduğumda bildirim almanız için Abone Ol düğmesine tıklamayı unutmayın.

Thanks for watching.

İzlediğiniz için teşekkürler.

I hope you're having a good day.

Umarım iyi bir gün geçiriyorsundur.

And if you have a little extra time,

Ve biraz fazla zamanın varsa,

why don't you stick around and watch another video.

neden burada kalıp başka bir video izlemiyorsun?

(light music)

(hafif müzik)