How to Answer English Questions that Start With, "What are you up to..."

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde,

I'm going to help you learn how to respond

to three very common English questions.

çok sık sorulan üç İngilizce soruyu nasıl yanıtlayacağınızı öğrenmenize yardımcı olacağım.

Those questions are,

Bu sorular,

"What are you up to these days,"

"Bugünlerde neler yapıyorsun", "

"What are you up to,"

Neler yapıyorsun"

and, "What are you up to today?"

ve "Bugün neler yapıyorsun?"

Even though these questions look very similar,

Bu sorular çok benzer görünse de,

you need to answer each of these

her birini

in a slightly different way,

biraz farklı bir şekilde cevaplamanız gerekiyor

and in this lesson, I'll show you how to do just that.

ve bu derste size bunu nasıl yapacağınızı göstereceğim.

(cheerful music)

(neşeli müzik)

Well hello and welcome to this English lesson.

Merhaba ve bu İngilizce dersine hoş geldiniz.

If this is your first time here,

Buraya ilk gelişinizse,

don't forget to click that red subscribe button over there,

oradaki kırmızı abone ol düğmesine tıklamayı unutmayın

and for everyone watching,

ve izleyen herkes için,

if this video helps you learn

bu video

just a little bit more English,

biraz daha fazla İngilizce öğrenmenize yardımcı oluyorsa,

please give me a thumbs up.

lütfen bana bir başparmak verin.

So the first question, "What are you up to these days?"

İlk soru, " Bugünlerde neler yapıyorsun?"

This question is actually asking about the past.

Bu soru aslında geçmişi soruyor.

It's asking about the period of time

from the past right up until this moment.

Geçmişten bu ana kadar olan zaman dilimini soruyor.

So when you answer this question,

Yani bu soruyu cevaplarken,

you need to use answers like this.

bunun gibi cevapları kullanmanız gerekiyor.

You would say, "I have been reading a lot lately."

“ Bu aralar çok okuyorum” diyeceksiniz.

"I have been working a lot lately."

"Son zamanlarda çok çalışıyorum."

Now, English speakers are usually in a hurry,

Şimdi, İngilizce konuşanlar genellikle acelecidir,

so I would actually say, "I've been reading a lot lately."

bu yüzden aslında " Son zamanlarda çok okuyorum" derdim.

I would use a contraction.

Bir kısaltma kullanırdım.

Or, "I've been working a lot lately."

Veya "Son zamanlarda çok çalışıyorum."

But you'll notice I'm talking about things

Ama çoktan olmuş şeylerden bahsettiğimi fark edeceksiniz

that have already happened.

.

If you want your answers to sound a little bit more natural,

Cevaplarınızın biraz daha doğal görünmesini istiyorsanız,

you can start with the phrase, "Not much."

"Pek değil" ifadesiyle başlayabilirsiniz.

For some reason, English speakers,

Bazı nedenlerden dolayı, İngilizce konuşanlar,

even if they've been really busy,

gerçekten meşgul olsalar bile,

sometimes start by saying, "Not much,"

bazen "Fazla değil" diyerek başlarlar

and you can add the word "just" into the sentence as well.

ve siz de cümleye "sadece" kelimesini ekleyebilirsiniz .

So let's look at my original answer.

Öyleyse orijinal cevabıma bakalım.

"I have been reading a lot lately."

"Son zamanlarda çok okuyorum."

If I was to answer this at full speed

Bunu normal İngilizce konuşmamla tüm hızıyla yanıtlayacak olsaydım,

with my normal informal English speech,

I would say, "Not much,

"Pek değil, "

"I've just been reading a lot lately."

Son zamanlarda çok

So notice I added the phrase "not much."

fazla okuyorum" derdim.

Who knows why?

? Kulağa

It just sounds good.

hoş geliyor.

And I've added the word "just"

Ve ben sadece okuyorum anlamına gelen "sadece" kelimesini ekledim

which means, you know, I've simply been reading.

.

So the long, slow version,

Yani uzun, yavaş versiyon,

"I have been reading a lot lately."

"Son zamanlarda çok fazla okuyorum."

The version I would use, "Not much,

"Pek değil,

"I've just been reading a lot lately."

" Son zamanlarda çok okuyorum.

Let's look at the second question.

İkinci soruya bakalım.

"What are you up to?"

"Ne ile meşgulsün?"

This question is asking about what you are doing right now.

Bu soru şu anda ne yaptığınızı soruyor.

What are you doing in the present?

Şu anda ne yapıyorsun?

So if someone says to you, "What are you up to,"

Yani biri size "Ne yapıyorsun" derse,

usually they'll ask this when they give you a phone call

bunu genellikle seni telefonla aradıklarında

or maybe when they walk up to you in public.

veya toplum içinde sana doğru yürüdüklerinde sorarlar.

They'll say, "What are you up to?"

"Ne yapıyorsun?" diyecekler.

And you would answer using phrases like this.

Ve bunun gibi ifadeler kullanarak cevap verirsiniz.

"I am doing the dishes, "I am watching TV."

"Bulaşıkları yıkıyorum, 'Televizyon izliyorum.'

But of course we would speed it up.

Ama tabii ki hızlandırırdık

I would say, "I'm doing the dishes"

. 'Bulaşıkları yıkıyorum'

or, "I'm watching TV."

veya 'TV izliyorum' derdim

And if you want, you can throw "not much" and "just"

. Bu cevapların içine "pek değil" ve "sadece"

into these answers as well.

de atabilirsiniz.

I might say something like this.

Şöyle bir şey söyleyebilirim:

"Not much, I'm just doing the dishes."

"Pek değil, sadece bulaşıkları yıkıyorum." "

"Not much, I'm just watching TV."

Fazla değil, sadece televizyon izliyorum."

So again, I'm not sure why we put not much at the beginning.

Yani yine, neden başına pek bir şey koymadığımızdan emin değilim.

I think it's just a way to start responding,

Bence bu sadece yanıt vermeye başlamanın bir yolu,

because even if we're busy doing something,

çünkü bir şey yapmakla meşgul olsak bile

we might say "not much."

"fazla değil" diyebiliriz.

It's kind of funny how English speakers do that.

So again, the slow version, "What are you up to?"

Yine, yavaş versiyon, "Ne yapıyorsun?"

I would answer by saying,

"I am doing the dishes" or, "I am watching TV,"

"Bulaşıkları yıkıyorum" veya "TV izliyorum" diyerek cevap verirdim

but as a native speaker, I would probably say

ama anadili İngilizce olan biri olarak muhtemelen

"Not much, I'm just doing the dishes"

"Pek değil, sadece bulaşıkları yıkıyorum"

or, "Not much, I'm just watching TV."

veya "Pek değil, sadece televizyon

Let's look at the third question.

izliyorum" diyebilirsiniz. Üçüncü soruya bakalım.

"What are you up to today?"

"Bugün ne yapıyorsun?"

You could even say, "What are you up to this week?"

Hatta "Neler yapıyorsun?" diyebilirsiniz. bu haftaya kadar mısın?"

This question is asking actually about the future.

Bu soru aslında gelecekle ilgili.

It's asking about things that you are going to do

later that day or later that week,

O gün ya da o hafta daha sonra yapacağınız şeyler hakkında soru soruyor

and so when you respond, you need to talk about the future.

ve bu yüzden yanıt verdiğinizde, gelecek hakkında konuşmanız gerekiyor.

You might answer by saying, "I am going to go shopping."

"Alışverişe gidiyorum" diyerek cevap verebilirsiniz.

Or of course, as a native speaker, I would say,

Ya da tabii ki ana dili İngilizce olan biri olarak

"I'm going to go shopping."

"Alışverişe gideceğim" derdim.

I would say it very, very quickly.

Çok ama çok hızlı söylerdim.

Or you might even talk about things that you have to do,

Veya o gün yapmanız gereken şeylerden, yapmanız

things that you are required to do that day.

gereken şeylerden bile bahsedebilirsiniz.

You might say something like,

"Today, I have to get my car fixed."

"Bugün arabamı tamir ettirmem gerekiyor" gibi bir şey söyleyebilirsin.

"Today I have to get my car fixed."

"Bugün arabamı tamir ettirmem gerekiyor."

That's how I would say it.

Ben de böyle derdim.

And then of course you can again add "not much,"

Ve tabii ki yine "fazla değil" ekleyebilirsiniz

and you can add "just" to each of these sentences.

ve bu cümlelerin her birine "sadece" ekleyebilirsiniz .

I could say, if someone said, "What are you up to today?"

Birisi "Bugün ne yapıyorsun?"

I could say, "Not much, I'm just going to go shopping,"

"Pek değil, sadece alışverişe gideceğim"

or, "Not much, I just have to get my car fixed."

veya "Pek değil, sadece arabamı tamir ettirmem gerekiyor" diyebilirim.

So again, when you throw "not much"

Yani yine, bu yanıtlara "fazla değil"

and "just" into these responses,

ve "sadece" eklediğinizde,

it sounds a lot more natural.

kulağa çok daha doğal geliyor.

You'll sound a lot more like a native English speaker.

Daha çok anadili İngilizce olan biri gibi konuşacaksınız. Şunu

I do wanna mention as well, with each of these questions,

da belirtmek isterim ki, bu soruların her biri ile

you can actually answer and broaden the time period

gerçekten cevaplayabilir ve bahsettiğiniz zaman dilimini genişletebilirsiniz

that you are talking about.

.

So if someone says, "What are you up to,"

Yani birisi "Ne yapıyorsun" derse,

you don't simply have to talk about

what you're doing right now.

şu anda ne yaptığın hakkında konuşmak zorunda değilsin.

You can tell them a story.

Onlara bir hikaye anlatabilirsin.

You could talk about the past, the present, and the future.

Geçmiş, şimdi ve gelecek hakkında konuşabilirsiniz.

So if you said to me, "What are you up to these days,

Yani bana " Bugünlerde neler yapıyorsun"

or, "What are you up to," or, "What are you up to today,"

veya "Neler yapıyorsun" veya " Bugün neler yapıyorsun" deseydiniz,

I could actually answer like this.

aslında şöyle cevap verebilirdim.

I could start by talking about the past.

I could say, "Yesterday, my car broke down.

"Dün arabam bozuldu" diyebilirim.

"Right now, I'm looking at the engine,

"Şu anda motora bakıyorum,

"but I don't know what's wrong.

"ama sorunun ne olduğunu bilmiyorum.

"Later today, I'm going to take my car to the garage."

"Bugün daha sonra arabamı garaja götüreceğim."

So in spite of which question was asked,

Yani hangi soru sorulmuş olursa olsun, onu cevaplarken farklı zaman dilimleri

you do have the freedom to talk about

hakkında konuşma özgürlüğüne sahipsiniz

different periods of time when you're answering it.

.

So don't feel too limited.

Bu yüzden kendinizi çok sınırlı hissetmeyin.

If you want to answer in a more complex way,

Daha karmaşık bir şekilde yanıt vermek istiyorsanız,

talk about what happened yesterday,

dün olanlar hakkında konuşun,

talk about what's happening right now,

şu anda olanlar hakkında konuşun

and talk about what's going to happen tomorrow.

ve yarın ne olacağı hakkında konuşun .

Well, thank you so much for taking the time

to watch this little English lesson.

Bu küçük İngilizce dersini izlemeye zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim.

I hope it was helpful.

Umarım yardımcı olmuştur.

Remember, if this is your first time here,

Unutmayın, buraya ilk gelişinizse,

don't forget to click that red subscribe button

kırmızı abone ol düğmesine tıklamayı

and give me a thumbs up if this video helped

ve bu video

any of you learn a little bit more English.

herhangi birinizin biraz daha İngilizce öğrenmesine yardımcı olduysa bana bir başparmak vermeyi unutmayın.

And if you have the time,

Ve eğer zamanın varsa,

why don't you stick around and watch another English lesson?

neden burada kalıp başka bir İngilizce dersi izlemiyorsun?