Learn These 5 British Accents | Louis Tomlinson, David Beckham, and more!

What's up everyone? Today we're learning 5 more  real British accents that you need to know!

Naber millet? Bugün, bilmeniz gereken 5 gerçek İngiliz aksanı daha öğreniyoruz!

In case you missed it, we made this lesson not so  long ago, which I highly recommend you watch if  

Kaçırdıysanız, bu dersi kısa bir süre önce yaptık ve izlemediyseniz izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum

you haven't seen it, and I'll link it down in  the description box below to make it easy for  

ve bulmanızı kolaylaştırmak için aşağıdaki açıklama kutusuna bağlantısını vereceğim

you to find. Due to that lesson's popularity and  the many requests we've had today you're going to  

. Bu dersin popülaritesi ve bugün aldığımız birçok istek nedeniyle,

be learning the Yorkshire accent, the Queen's  English, the Cockney accent, a Scouse accent,  

Yorkshire aksanı, Kraliçe'nin İngilizcesi, Cockney aksanı,

which is from Liverpool, and also a Scottish one.  So first of all we're going to travel to South  

Liverpool'dan bir Scouse aksanı ve ayrıca İskoç aksanı öğreneceksiniz. Yani her şeyden önce Güney

Yorkshire and in fact we're going to Doncaster,  or as they would say Doncaster, because they don't  

Yorkshire'a gideceğiz ve aslında Doncaster'a ya da onların deyimiyle Doncaster'a gidiyoruz çünkü onlar

pronounce this long R sound like I do. And we're  going to be taking a look at the accent of Louis  

bu uzun R sesini benim yaptığım gibi telaffuz etmiyorlar. Ve Louis   Tomlinson'ın aksanına da bir göz atacağız

Tomlinson. Let's take a look at this clip and then  we'll talk about some more features of the accent. 

. Bu klibe bir göz atalım ve ardından aksanın bazı özelliklerinden daha bahsedelim.

So the first interesting thing to note here is the  way that we pronounce his name. Because it could  

Burada dikkat edilmesi gereken ilk ilginç şey, onun adını telaffuz etme şeklimizdir.

be pronounced in two different ways some people  might say Louis and some people might say Loo-ee,  

İki farklı şekilde telaffuz edilebildiği için, bazı insanlar Louis diyebilir ve bazı insanlar Loo-ee diyebilir,

and that's how he pronounces his. By the way,  in case you're new here we help you to learn  

ve o, kendisininkini bu şekilde telaffuz eder. Bu arada, burada yeniyseniz,

fast English without getting lost, without  using the jokes, and without subtitles,  

kaybolmadan, espriler kullanmadan ve altyazılar olmadan hızlı İngilizce öğrenmenize yardımcı oluyoruz,

just like Jay, who says that it's great waking  up to our lessons so don't forget to hit that  

tıpkı Jay'in derslerimize uyanmanın harika olduğunu söylemesi gibi, unutmayın. Yeni derslerimizi kaçırmamak için

Subscribe button and the Bell down below, so  that you don't miss any of our new lessons. 

Abone Ol düğmesine ve aşağıdaki Zil'e basın . Birazdan Louis röportajlarından birinde duyacağımız

There are some very distinctive parts to this  South Yorkshire accent which we'll hear in a  

bu Güney Yorkshire aksanının çok belirgin bazı kısımları var

moment with one of Louis interviews. However,  one thing in particular is the way that they  

. Bununla birlikte, özellikle bir şey,

connect some words, so they have quite a precise  connected speech in Yorkshire, where they link  

bazı kelimeleri bağlama biçimleridir, bu nedenle Yorkshire'da bazı kelimeleri birbirine bağladıkları oldukça kesin bir bağlantılı konuşmaları vardır

some words together. For example instead of saying  "I'm going to the shop," they'll say "I'm going  

. Örneğin, "Ben dükkana gidiyorum" demek yerine "

to shop," and you'll hear Louis here as well  say something about when he was with the band,  

Alışverişe gidiyorum" derler ve burada Louis'in de grupla birlikte olduğu zamanlar hakkında bir şeyler söylediğini duyacaksınız.

he doesn't say with the band, he says wit band. So this is quite an interesting part of their  

Grupla demiyorum, grupla diyor. Yani bu onların aksanlarının oldukça ilginç bir kısmı

accent, so in this interview we hear the  reduction of the 'th' sound so instead  

, yani bu röportajda 'th' sesinin azaldığını duyuyoruz, bu yüzden

of saying 'everything' or 'throw', Louis  actually says 'everything' and 'throw'. 

Louis 'her şey' veya 'at' demek yerine aslında 'her şey' ve 'at' diyor.

We also noticed the reduction of the H here,  which can be found in many British accents,  

Burada ayrıca birçok İngiliz aksanında bulunan H'nin azaldığını da fark ettik ,

so instead of saying 'he' he might say 'ee',  and instead of saying 'who' he says 'ooh'. 

bu nedenle "o" demek yerine "ee" diyebilir ve "kim" demek yerine "ooh" diyebilir.

In this interview we have further examples  of the reduction of the H and we also have  

Bu röportajda H'nin azalmasına ilişkin başka örneklere sahibiz ve ayrıca

the Glottal T. So the Glottal T is  when you don't hear the T in words,  

Glottal T'ye sahibiz. Yani Glottal T, kelimelerle T'yi duymadığınız,

but instead the flow of air is stopped and  then released. So for example instead of  

bunun yerine hava akışının durdurulduğu ve ardından serbest bırakıldığı zamandır. Örneğin,

saying 'butter' some people might say 'butter', so  there is a sound there but you don't hear the T. 

bazı insanlar "tereyağı" demek yerine "tereyağı" diyebilir, bu nedenle orada bir ses vardır ancak T'yi duymazsınız.

We also hear that shorter 'uh' sound here with the  U, so instead of saying 'bug', Louis says 'boog',  

Burada ayrıca U ile birlikte daha kısa olan "uh" sesini de duyarız , yani demek yerine "böcek", Louis "boog" der

and this is very typical of Northern accents. You may remember this from the lesson that we  

ve bu, Kuzey aksanlarının çok tipik bir örneğidir. Bunu

made on Harry Styles accent, so if you haven't  watched that yet, I highly recommend you do,  

Harry Styles aksanı üzerine yaptığımız dersten hatırlayabilirsiniz, bu yüzden henüz izlemediyseniz izlemenizi önemle tavsiye ederim

and you can click up here or down in the  description box below to watch it later. 

ve daha sonra izlemek için aşağıdaki açıklama kutusunda yukarı veya aşağı tıklayabilirsiniz.

Now the way he says this phrase is very  interesting. So he doesn't say 'have got them',  

Şimdi bu cümleyi söyleyiş şekli çok ilginç. Yani 'aldım' demiyor,

so we have a reduction of the H sound  here, we have a Glottal T and we also  

yani burada H sesinde azalma var , Gırtlaksı T var ve ayrıca

have a reduction of the 'th' sound in them. So  instead of saying 'have got them', Louis says: 

içlerinde 'th' sesinde azalma var. Louis, "aldım" demek yerine şöyle diyor:

In this clip we again have the reduction  of the H, that short 'uh' sound and the  

Bu klipte yine H'nin, o kısa "uh" sesinin ve

reduction of the 'th' sound. However we  also hear him use 'me' instead of 'my' 

"th" sesinin indirgenmesine sahibiz. Ancak "benim" yerine "ben"i kullandığını da duyuyoruz  Bu nedenle,

So instead of saying "I think my mum did a good  job," he says "I think 'me' mum did a good job" 

"Bence annem iyi bir iş çıkardı" demek yerine " Bence" annem iyi bir iş çıkardı" diyor

And again this is very typical of Northern  English accents. We also hear a short E sound  

Ve yine bu, Kuzey İngiliz aksanı. Ayrıca

at the end of words that end with Y, so instead  of saying 'personally' he says 'personally'. 

Y ile biten kelimelerin sonunda kısa bir E sesi de duyarız, bu nedenle "kişisel olarak" demek yerine "kişisel olarak" der.

So this is very common of Northern accents  in England, with words that end in Y,  

Yani bu, İngiltere'de

such as really, personally and probably. If you'd like to improve your understanding  

gerçekten, kişisel olarak ve muhtemelen Y ile biten kelimelerle   Kuzey aksanlarında çok yaygındır. Ana dili hızlı olan kişilerle ilgili anlayışınızı geliştirmek istiyorsanız

of fast speaking natives, then I highly recommend  our Fluent with Friends course. In this 48-week  

, Arkadaşlarla Akıcı Kursumuzu şiddetle tavsiye ederim. Bu 48 haftalık

course you'll learn with the first two seasons of  Friends. You'll receive PDF Power lessons every  

kursta Friends'in ilk iki sezonunu öğreneceksiniz . Her hafta PDF Power dersleri

week, vocabulary memorization software, access  to our Fluency Circle Global Community and so  

, kelime ezberleme yazılımı, Fluency Circle Global Topluluğumuza erişim ve çok

much more. And the best part is you can try right  now absolutely FREE with our 3-Part Masterclass!  

daha fazlasını alacaksınız. Ve en iyi yanı, 3-Part Masterclass'ımızla hemen şimdi tamamen ÜCRETSİZ deneyebilirsiniz! Tek

All you have to do is click up  here or down in the description  

yapmanız gereken,

box below to learn more and sign up now. So now we're going to travel a bit further South  

daha fazla bilgi edinmek ve hemen kaydolmak için burayı  yukarı veya aşağıdaki açıklama   kutusunda aşağı tıklamak. Şimdi biraz daha güneye,

to London where the Queen lives, in  Buckingham Palace, and we're going to  

Kraliçe'nin Buckingham Sarayı'nda yaşadığı Londra'ya gideceğiz ve

take a little look at how the Queen speaks. So the Queen has kind of her own style of RP  

Kraliçe'nin nasıl konuştuğuna biraz göz atacağız. Yani Kraliçe'nin kendi RP   tarzı vardır

which is Received Pronunciation, and this type of  accent is not spoken by a large percentage of the  

, bu da Alışılmış Telaffuzdur ve bu tür aksan, nüfusun büyük bir yüzdesi tarafından konuşulmaz

population. It's actually a very small percentage  and it's synonymous with class. So it's usually  

. Bu aslında çok küçük bir yüzdedir ve sınıfla eş anlamlıdır. Yani

the upper classes that would speak this way and  also the BBC. It's known as the BBC English.

bu şekilde konuşanlar genellikle üst sınıflar ve ayrıca BBC'dir. BBC English olarak bilinir.

So you'll notice that when the Queen speaks  her jaw is very stiff, so there's not a lot  

Böylece, Kraliçe konuşurken çenesinin çok sert olduğunu, bu nedenle

of movement around her mouth and her  lips also stay quite close together.  

ağzının çevresinde fazla hareket olmadığını ve dudaklarının da birbirine oldukça yakın durduğunu fark edeceksiniz.

One of the best ways to understand natives is  by learning connected speech and many people  

Yerlileri anlamanın en iyi yollarından biri bağlantılı konuşmayı öğrenmektir ve birçok kişi

are quite surprised to hear that even the  Queen sometimes speaks with connected speech. 

Kraliçe'nin bile bazen bağlantılı konuşmayla konuştuğunu duyunca oldukça şaşırır.

So you can hear here the way that she  says 'isn't' it is quite different and  

Yani burada oldukça farklı "değil mi" dediğini duyabiliyorsunuz ve konuşurken daha doğal hale getirmek

she links those two words together to  make it more natural as she speaks. 

için bu iki kelimeyi birbirine bağlıyor .

We also have some linking here where she says  "wore it," so that final sound, that R sound  

Ayrıca burada "giydim" dediği bazı bağlantılarımız var, böylece son ses, R sesi

links to it and it sounds like "wore it, wore it." Now one very distinctive sound that the Royal  

ona bağlanıyor ve "giydim, giydim" gibi geliyor. Şimdi, Kraliyet Ailesi'nin sahip olduğu çok belirgin bir ses

Family has, is the way they say 'off', the way  they say the O sound. So I say it like this 'off'  

, 'kapalı' deme şeklidir, O sesini söyleme şeklidir. Ben de bunu "kapalı"

or 'often', however they say it with an  Uh sound, so they will say 'oof' or 'ofn'. 

veya "sık sık" olarak söylüyorum, ancak bunu bir Uh sesiyle söylüyorlar, böylece "of" veya "ofn" diyecekler.

It's very interesting the way that the queen says  "yes" as well and there's this really funny clip  

Kraliçenin de "evet" demesi çok ilginç ve The Crown

where Olivia Colman, who plays the Queen in the  series The Crown, actually teaches someone how to  

dizisinde Kraliçe'yi oynayan Olivia Colman'ın aslında birine

say yes as the Royal Family, and as the Queen. If you'd like to learn English with Queen  

Kraliyet Ailesi ve Kraliçe olarak evet demeyi öğrettiği gerçekten komik bir klip var. . Kraliçe II. Elizabeth ile İngilizce öğrenmek

Elizabeth II, and more about her pronunciation,  then I highly recommend you check out this lesson  

ve onun telaffuzu hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız,

we made by clicking up here or down in the  description box below. So now we're staying  

burayı veya aşağıdaki açıklama kutusunda aşağıyı tıklayarak oluşturduğumuz bu derse göz atmanızı önemle tavsiye ederim. Yani şimdi

in London, but we're going towards the East of  London to learn more about the Cockney accent with  

Londra'da kalıyoruz, ancak Londra'nın Doğusuna, David Beckham ile Cockney aksanı hakkında daha fazla şey öğrenmek için gidiyoruz

David Beckham. So David Beckham was born and grew  up in an area of East London called Leytonstone.  

. David Beckham, Doğu Londra'nın Leytonstone adlı bir bölgesinde doğdu ve büyüdü.

So he does have quite a Cockney accent. In particular we see the reduction of the TH  

Yani tam bir Cockney aksanı var. Özellikle,

sound again like we did in Louis Tomlinson's  accent and it sounds more like a F sound. 

Louis Tomlinson'ın aksanında yaptığımız gibi TH   sesinin azaldığını görüyoruz ve kulağa daha çok F sesi gibi geliyor.

So, in words such as 'father', 'with' and  'everything' we hear David Beckham saying it  

Yani, "baba", "ile" ve " her şey" gibi kelimelerde, David Beckham'ın bunu

with more of a F or a V sound. We can also hear  again the reduction of the H and the Glottal T,  

daha çok F veya V sesiyle söylediğini duyuyoruz. Ayrıca yine H ve Gırtlaksı T'nin küçültülmesini duyabiliriz,

which is very typical of the Cockney accent. Another sound that you'll hear with the Cockney  

bu, Cockney aksanının çok tipik bir örneğidir. Cockney aksanıyla duyacağınız başka bir ses de,

accent is that at the end of words when  there's an '-ing' sometimes it changes  

kelimelerin sonunda "-ing" olduğunda bazen

to a '-ink' sound. So instead of saying  'everything' here David says 'everything'. 

"-ink" sesine dönüşmesidir. Yani David burada "her şey" demek yerine "her şey" diyor.

As we've spoken about this before, natives  make mistakes too and this is a very common one  

Bundan daha önce bahsettiğimiz gibi, yerliler de hata yapar ve bu çok yaygın bir hatadır,

so instead of saying were he  says was in these sentences. 

yani bu cümlelerde 'we' demek yerine 'we' dedi.

Now the very talented singer Adele is also  known for her very strong Cockney accent, so  

Artık çok yetenekli şarkıcı Adele aynı zamanda çok güçlü Cockney aksanıyla da tanınıyor, bu yüzden

have a watch and see if there are any features of  the Cockney accent you can hear in hers as well. 

bir saat alın ve onun aksanında da duyabileceğiniz Cockney aksanının herhangi bir özelliği olup olmadığına bakın .

So now we're going to travel all the way up  North to Scotland, and in particular Perth  

Şimdi kuzeye, İskoçya'ya ve özellikle

where the famous actor Ewan McGregor is from. Now the Scottish accent is a rhotic one, meaning  

ünlü aktör Ewan McGregor'un geldiği Perth'e kadar seyahat edeceğiz. Artık İskoç aksanı rotik bir aksandır, yani

that the R sound is pronounced in most words. So you might notice that it sounds a little bit  

çoğu kelimede R sesi telaffuz edilir. Dolayısıyla,

more like the way they pronounce the R sound in  American English as opposed to British English.  

R sesini İngiliz İngilizcesi yerine Amerikan İngilizcesinde telaffuz etme biçimlerine biraz   daha çok benzediğini fark edebilirsiniz .

The O sound as well is quite different in  his accent, it's elongated and it's more  

O sesi de aksanında oldukça farklıdır , uzamıştır ve daha çok

at the front of the mouth. So instead  of saying "I know," it has more of an  

ağzın önündedir. Yani "Biliyorum" demek yerine daha

elongated sound and is at the front of the mouth. There's also some connected speech here in the way  

uzun bir sese sahiptir ve ağzın ön tarafındadır. Burada, varsayalım dediği şekilde bağlantılı bazı konuşmalar da var

that he says suppose. He shortens it to spose. So  instead of saying "I suppose," he says "I spose." 

. Konuşmak için kısaltır. Bu nedenle "Sanırım" demek yerine "Sanırım" diyor.

Now Ewan McGregor is a very famous hollywood  actor and he's made very many movies there,  

Ewan McGregor çok ünlü bir Hollywood aktörüdür ve orada çok fazla film çekmiştir,

so his accent has been influenced a little bit by  this and you'll notice that he does tend to use  

bu nedenle aksanı bundan biraz etkilenmiştir ve

the tap tea quite a lot. So although he does also  pronounce his T's you'll also hear his tongue hit  

musluk çayını oldukça fazla kullandığını fark edeceksiniz. Yani T'lerini de telaffuz etse de, dilinin

the roof of his mouth there with the American T. So now we're going to travel down just a little  

orada Amerikan T'siyle damağına çarptığını da duyacaksınız. Yani şimdi

bit to Liverpool, and Liverpool has such  a distinctive accent. It's actually only  

biraz   Liverpool'a gideceğiz ve Liverpool'un kendine özgü bir aksanı var . Aslında

around 30 miles from Manchester, but  the two accents are very different. 

Manchester'dan sadece   yaklaşık 30 mil uzakta, ancak iki aksan çok farklı.

So we are going to be taking an interview with  Stephen Graham, who is a famous Hollywood actor  

Bu yüzden ünlü bir Hollywood aktörü olan Stephen Graham ile bir röportaj yapacağız

and you might actually not even realize that  he's from Liverpool because he often plays  

ve onun Liverpool'lu olduğunun farkında bile olmayabilirsiniz çünkü sık sık

characters that are from America. And  his American accent is incredible.

Amerika'dan gelen karakterleri canlandırıyor. Ve Amerikan aksanı inanılmaz.

So we call this accent the Scouse accent,  which comes actually from a dish a type of  

Bu aksana, aslında

stew that was eaten by sailors down at the docks.  So their accent is also heavily influenced by the  

rıhtımda denizciler tarafından yenen bir tür güveçten gelen Scouse aksanı diyoruz. Bu yüzden aksanları da İrlandalılardan büyük ölçüde etkilenmiştir

Irish because it's very close by, and  during the 19th and 20th Centuries  

çünkü çok yakındır ve 19. ve 20. yüzyıllarda

there were many Irish settlers. So this can be  one of the most difficult accents to understand  

birçok İrlandalı yerleşimci vardı. Dolayısıyla bu,  Birleşik

even for people from other parts of the UK because  there's a lot of connected speech involved.

Krallık'ın diğer bölgelerinden insanlar için bile anlaşılması en zor aksanlardan biri olabilir çünkü birçok bağlantılı konuşma söz konusudur.

The T's are quite distinctive, especially at the  end of words and they just link to the next words.  

T'ler, özellikle kelimelerin sonunda oldukça belirgindir ve sadece sonraki kelimelere bağlanır.

So they do speak quite fast and it can be quite  difficult to decipher what someone is saying.  

Dolayısıyla oldukça hızlı konuşurlar ve birinin ne dediğini anlamak oldukça zor olabilir.

You'll also hear the rolling of the R  especially at the end of words and then  

Ayrıca, özellikle kelimelerin sonunda R'nin yuvarlandığını duyacaksınız ve ardından

again that links to the next one. So instead  of saying 'our house' here he says "ourouse." 

tekrar bir sonraki kelimeye bağlanan  . Yani burada "bizim evimiz" demek yerine "bizim evimiz" diyor.

So if you've never heard this before you  might actually not even understand what  

Dolayısıyla, bunu daha önce hiç duymadıysanız, aslında

words he is saying at all. We also have the  reduction of the H again so as you can tell  

onun hangi kelimeleri söylediğini bile anlamayabilirsiniz. Ayrıca yine  H'nin indirgemesine sahibiz, böylece anlayabileceğiniz gibi

this is typical of many accents around the UK,  and when he says "right across here," that T  

bu, Birleşik Krallık'taki birçok aksanın tipik özelliğidir ve "tam karşıda" dediğinde, T

at the end rolls into the next one, so just  have a little listen again to how this sounds. 

sonunda bir sonrakine geçer, bu yüzden biraz  Bunun kulağa nasıl geldiğini tekrar dinleyin.

You might also notice that they have a very  distinctive K sound so it's very much at the  

Ayrıca çok belirgin bir K sesine sahip olduklarını fark edebilirsiniz, bu nedenle

back of the throat and it's quite coarse, so when  saying words like 'character' and 'back' it's more  

gırtlağın arka tarafında yer alır ve oldukça kabadır, bu nedenle 'karakter' ve 'geri' gibi sözcükleri söylerken daha

you have that coarse sound so "back." Of course I'm no expert and I'm not  

o kaba sese sahip olursunuz, yani "geri". " Tabii ki uzman değilim ve

great at doing different accents, so  let's hear it again from Stephen Graham.

farklı aksanları yapmakta harika değilim, bu yüzden tekrar Stephen Graham'dan dinleyelim.

Another aspect of the Scouse accent is that  that G is dropped at the end of certain words

Scouse aksanının bir diğer yönü de bazı kelimelerin sonunda G'nin düşmesidir.

So of the accents that you've learned  today which one do you like the most?  

Yani bugün öğrendiğiniz aksanlardan en çok hangisini seviyorsunuz? Öne çıkarılmasını istediğiniz

And are there any other British accents  that you would like to be featured?  

başka İngiliz aksanı var mı ?

Let me know down in the comments below and don't  forget that I've linked a lot of lessons down in  

Aşağıdaki yorumlarda bana bildirin ve aşağıdaki açıklama kutusuna birçok ders bağladığımı unutmayın

the description box below, that you can  check out next, which I highly recommend  

, bundan sonra göz atabilirsiniz, bunu izlemenizi önemle tavsiye ederim

you watch. But now it's time to go beyond the  classroom and live your English. Aww yeah!!

. Ama şimdi sınıfın ötesine geçme ve İngilizcenizi yaşama zamanı. Tamam evet!!