Inverted and Implied Conditionals ↔️ IF clauses 👩‍🏫 English Grammar with JenniferESL

Hi everyone. It's Jennifer here with a lesson on conditional sentences in English.

Herkese selam. Jennifer koşullu cümleler üzerine İngilizce bir ders veriyor.

This is just one of several lessons I have on this grammar topic. You can click on the link to see the whole playlist.

Bu, bu dilbilgisi konusunda sahip olduğum birkaç dersten sadece biri. Listenin tamamını görmek için linke tıklayabilirsiniz.

If you've been following me for a while, you'll know that one thing

Beni bir süredir takip ediyorsanız,

I like to focus on is the difference between formal and informal English.

odaklanmayı sevdiğim bir şeyin resmi ve günlük İngilizce arasındaki fark olduğunu bilirsiniz.

In the previous lesson, which was some time ago, I taught the expression "even if it kills me."

Bir süre önce olan önceki derste "beni öldürse bile" ifadesini öğretmiştim.

It's a conversational expression.

Bu bir konuşma ifadesidir.

and of course there's some exaggeration. But that's rather typical of informal talk.

ve elbette biraz abartı var. Ancak bu, resmi olmayan konuşmalar için oldukça tipiktir. Size

I gave you the example of me playing the piano.

piyano çalmamdan örnek verdim.

There are some pieces I'm learning to play. A few are really challenging,

Çalmayı öğrendiğim bazı parçalar var. Birkaçı gerçekten zorlayıcı

but I'm going to learn them even if it kills me.

ama beni öldürse bile onları öğreneceğim.

So that means I'm going to do it no matter what. I'm determined to make this happen.

Yani bu, ne olursa olsun yapacağım anlamına geliyor. Bunu gerçekleştirmeye kararlıyım.

For homework, I asked you to create your own example with "even if it kills me." Many of you did this task.

Ödev olarak "beni öldürse bile" ile kendi örneğinizi oluşturmanızı istedim. Çoğunuz bu görevi yaptınız.

I'd like to share just a few examples with everyone.

Birkaç örneği herkesle paylaşmak istiyorum.

Sherlie wrote:

Sherlie şunu yazdı:

Good example. Let's just add a period at the end.

İyi örnek. Sonuna bir nokta ekleyelim.

Many of you wrote similar goals about learning English. Here's Gabriel's.

Birçoğunuz İngilizce öğrenmekle ilgili benzer hedefler yazdınız. İşte Gabriel'inki.

Saddam is an ambitious investor, I think. He wrote:

Saddam hırslı bir yatırımcı bence. Şöyle yazdı: "

Note that I added the article "the" before "shares" because those are specific from context.

Paylaşımlardan" önce "the" makalesini eklediğime dikkat edin, çünkü bunlar bağlama özgüdür.

George shared an example about a determined traveler.

George, kararlı bir gezgin hakkında bir örnek paylaştı.

Finally, Susanna created an example about a past goal. Take a look and note the changes that I'm suggesting.

Son olarak, Susanna geçmişteki bir hedefle ilgili bir örnek oluşturdu. Bir göz atın ve önerdiğim değişiklikleri not edin.

Thank you to everyone who completed the task. These are viewers who also shared their examples.

Görevi tamamlayan herkese teşekkür ederiz. Bunlar da örneklerini paylaşan izleyiciler.

I encourage you to go to the comments and read all the examples so you can learn from one another.

Yorumlara gitmenizi ve birbirinizden bir şeyler öğrenebilmeniz için tüm örnekleri okumanızı tavsiye ederim. Tersine

Inverted conditionals invert the subject and verb, so it reminds us of question word order.

çevrilmiş koşul cümleleri özneyi ve fiili ters çevirir, bu nedenle bize soru kelime sırasını hatırlatır.

Inverted conditionals drop the word "if" and we're left with the conditional that's understood.

Tersine çevrilmiş koşullu ifadeler "eğer" kelimesini bırakır ve geriye anlaşılan koşullu kalır.

It's implied. It also sounds rather formal.

Bu ima edildi. Ayrıca kulağa oldukça resmi geliyor.

Marat, Ray, and Ra'ed

Marat, Ray ve Ra'ed

correctly rewrote conditionals with "if" as inverted conditionals. Let's look at their answers.

"if" içeren koşul cümlelerini ters çevrilmiş koşul ifadeleri olarak doğru bir şekilde yeniden yazdılar. Cevaplarına bakalım. Tersine

Remember that inverted conditionals are more common in formal English.

çevrilmiş koşul ifadelerinin resmi İngilizcede daha yaygın olduğunu unutmayın.

Contractions are more typical of informal English, right? So, don't try to mix

Kasılmalar günlük İngilizcede daha tipiktir, değil mi? Bu yüzden,

contractions and inverted conditionals, okay?

kasılmaları ve ters koşul cümlelerini karıştırmaya çalışmayın, tamam mı?

Use full verb forms instead.

Bunun yerine tam fiil formlarını kullanın.

There are other ways we can express a condition without the word "if" and without a full clause. In other words, we can use

Bir koşulu "if" sözcüğü olmadan ve tam tümce olmadan ifade etmenin başka yolları da vardır. Başka bir deyişle,

implied conditionals.

ima edilen koşul cümlelerini kullanabiliriz.

I'm going to share some words and phrases that you can use in speaking or in writing.

Konuşurken veya yazarken kullanabileceğiniz bazı kelimeler ve deyimler paylaşacağım.

They're a bit more typical of formal English, but that doesn't mean you won't hear them in everyday situations.

Biraz daha resmi İngilizceye özgüdürler, ancak bu, onları günlük durumlarda duymayacağınız anlamına gelmez.

You know, formal doesn't have to be serious and boring so let's have a bit of fun.

Bilirsin, resmiyet ciddi ve sıkıcı olmak zorunda değil o yüzden hadi biraz eğlenelim.

I searched online for strange products, and I found quite a lot. Would you like to hear about a few?

Garip ürünler için çevrimiçi arama yaptım ve oldukça fazla şey buldum. Birkaçını duymak ister misin?

Do you like bananas?

Muz sever misin?

Do enjoy sliced bananas?

Dilimlenmiş muzların tadını çıkarır mısınız?

If so, you can buy a banana slicer for anywhere between five and ten US dollars. Really!

Öyleyse, beş ila on ABD doları arasında herhangi bir yere bir muz dilimleyici satın alabilirsiniz. Gerçekten mi!

I was surprised to learn that people actually spend money on such a gadget.

İnsanların gerçekten böyle bir alete para harcadıklarını öğrenince şaşırdım.

Can't they use a simple kitchen knife to slice up the banana? If not, could they just enjoy a whole banana?

Muzu dilimlemek için basit bir mutfak bıçağı kullanamazlar mı? Değilse, bütün bir muzun tadını çıkarabilirler mi?

If so and if not or implied conditionals we use them to avoid repetition.

If so ve if not veya ima edilen koşul ifadeleri, tekrardan kaçınmak için bunları kullanırız.

When the answers can only be yes or no,

Cevaplar yalnızca evet veya hayır olduğunda,

We use if so and if not to list the two possible outcomes concisely.

olası iki sonucu kısaca listelemek için if so ve if not kullanırız.

Do you enjoy sliced bananas? If so... if not...

Dilimlenmiş muzları sever misiniz? Eğer öyleyse... eğer değilse...

Can't they just use a simple kitchen knife to slice up the banana? If not...

Muzu dilimlemek için basit bir mutfak bıçağı kullanamazlar mı? Değilse...

I'm sure any parents listening agree with me on

Eminim beni dinleyen herhangi bir ebeveyn,

Safety and the need to teach small children what to eat and what not to eat.

Güvenlik ve küçük çocuklara ne yiyip ne yemeyeceklerini öğretmenin gerekliliği konusunda benimle aynı fikirdedir.

I discovered some odd lickable products out there, for example, lickable wallpaper

Orada bazı tuhaf yalanabilir ürünler keşfettim, örneğin yalanabilir duvar kağıdı

and lickable bubbles.

ve yalanabilir baloncuklar.

Children, in my opinion, shouldn't be licking the walls or eating bubbles in the air.

Bence çocuklar duvarları yalamamalı veya havadaki baloncukları yememeli.

Otherwise, they'll come to assume that these are safe and normal behaviors.

Aksi takdirde, bunların güvenli ve normal davranışlar olduğunu varsayarlar.

"Otherwise" is an adverb. It implies a result of the opposite condition.

"Aksi takdirde" bir zarftır. Karşıt koşulun bir sonucunu ima eder.

So if the kids don't lick the walls, that's good in my opinion.

Yani çocuklar duvarları yalamıyorsa, bence bu iyi.

If they lick the walls, that's rather strange and possibly unsafe.

Duvarları yalarlarsa, bu oldukça garip ve muhtemelen güvensizdir.

Note how I express that idea in fewer words by using "otherwise."

Bu fikri "aksi takdirde" kullanarak daha az kelimeyle nasıl ifade ettiğime dikkat edin.

Children, in my opinion, shouldn't be licking the walls or eating bubbles in the air.

Bence çocuklar duvarları yalamamalı veya havadaki baloncukları yememeli.

Otherwise, they'll come to assume that these are normal and safe behaviors.

Aksi takdirde, bunların normal ve güvenli davranışlar olduğunu varsayarlar.

I believe in the value of oral hygiene, and I bet you do as well.

Ağız hijyeninin değerine inanıyorum ve bahse girerim siz de inanırsınız.

But I didn't realize that people spend money on a tongue brush.

Ama insanların dil fırçasına para harcadıklarını fark etmemiştim.

I find that rather odd.

Bunu oldukça garip buluyorum.

Don't we have another invention for that purpose?

Bu amaçla başka bir buluşumuz yok mu?

We've had the modern toothbrush since the 1930s,

1930'lardan beri modern diş fırçasına sahibiz

and I read that the Chinese invented a bristle toothbrush back in the 15th century.

ve Çinlilerin 15. yüzyılda kıllı bir diş fırçası icat ettiğini okudum.

Although it's called a toothbrush, I believe it's perfectly fine to use a toothbrush to clean your tongue.

Adına diş fırçası denmesine rağmen, dilinizi temizlemek için diş fırçası kullanmanın gayet iyi olduğuna inanıyorum. Bana

I was taught to brush my teeth and then use the same toothbrush to clean my tongue.

dişlerimi fırçalamam ve ardından dilimi temizlemek için aynı diş fırçasını kullanmam öğretildi.

If necessary, you can add more toothpaste to the brush and then take care of your tongue. Then it will be clean and minty.

Gerekirse fırçaya daha fazla diş macunu ekleyebilir ve ardından dilinize özen gösterebilirsiniz. Sonra temiz ve naneli olacak.

" If necessary" is another implied conditional and it's very convenient,

"Gerekirse" başka bir ima edilen koşuldur ve

especially in writing. The full clause is "if it is necessary" or "if it becomes necessary."

özellikle yazılı olarak çok uygundur. Tam madde "gerekliyse" veya "gerekirse" şeklindedir.

If necessary, you can add more toothpaste to the brush. So if it is necessary.

Gerekirse, fırçaya daha fazla diş macunu ekleyebilirsiniz. Yani gerekirse.

A similar expression is "if need be." Here's an example.

Benzer bir ifade "gerekirse" dir. İşte bir örnek.

Some people enjoy variety in their lives.

Bazı insanlar hayatlarında çeşitlilikten hoşlanırlar.

They like trying different clothing styles, different hair colors, and different foods.

Farklı giyim tarzlarını, farklı saç renklerini ve farklı yiyecekleri denemeyi severler.

If need be, they'll even seek variety in their personal care products.

Gerekirse kişisel bakım ürünlerinde de çeşitlilik ararlar.

Did you know there are flavors of toothpaste like pine, bacon, and pickle?

Diş macununun çam, domuz pastırması ve turşu gibi tatları olduğunu biliyor muydunuz?

You may be able to find such flavors online or in a store.

Bu tür lezzetleri internette veya bir mağazada bulmanız mümkün olabilir.

If possible, would you try a flavor other than mint?

Mümkünse nane dışında bir tat dener misiniz?

So "if need be" has the same meaning as "if necessary" or "if one has to."

Dolayısıyla "gerekirse", "gerekirse" veya "gerekirse" ile aynı anlama sahiptir.

If need be, they'll even seek variety in their personal care products.

Gerekirse kişisel bakım ürünlerinde de çeşitlilik ararlar.

As I was talking about toothpaste, I used another implied conditional:

Diş macunundan bahsederken, başka bir ima edilen koşul ifadesi kullandım:

"If possible." The full clause is "if it is possible" or "if it were possible."

"Mümkünse." Tam madde "eğer mümkünse" veya "mümkün olsaydı" şeklindedir.

If possible, would you try a flavor oOther than mint?

Mümkünse nane dışında bir tat dener misiniz?

If there are any teachers out there, please check the video description. I have a link to my ELT blog.

Orada herhangi bir öğretmen varsa, lütfen video açıklamasını kontrol edin. ELT bloguma bir bağlantım var.

I created a handout so you can practice all these implied conditionals.

Tüm bu ima edilen koşullu ifadeleri uygulayabilmeniz için bir broşür hazırladım.

And you'll be able to bring the fun and humor of strange toothpaste flavors into your classroom.

Ve garip diş macunu tatlarının eğlencesini ve mizahını sınıfınıza getirebileceksiniz.

For the rest of you, here's your homework task.

Geri kalanınız için, işte ev ödeviniz.

I'd like you to choose at least one of the implied conditionals and create an example.

Örtülü koşul ifadelerinden en az birini seçmenizi ve bir örnek oluşturmanızı istiyorum. Bir

I'll share some of your ideas in our next lesson on conditionals.

sonraki dersimizde koşullu ifadelerle ilgili fikirlerinizden bazılarını paylaşacağım.

Here's a bonus task to challenge you. Does the phrase "if anything" make a statement stronger or weaker?

İşte size meydan okuyacak bir bonus görev. "Eğer bir şey varsa" ifadesi bir ifadeyi daha güçlü mü yoksa daha zayıf mı yapar?

In other words, if I use "if anything," does it emphasize or soften my idea?

Başka bir deyişle, "eğer bir şey" kullanırsam, fikrimi vurguluyor mu yoksa yumuşatıyor mu?

Here's an example.

İşte bir örnek.

Coffee toothpaste doesn't seem like a good idea.

Kahveli diş macunu iyi bir fikir gibi görünmüyor.

If anything, it defeats one of the purposes of brushing your teeth: to freshen your breath.

En azından, dişlerinizi fırçalamanın amaçlarından birini geçersiz kılar: nefesinizi ferahlatmak. Koşullu ifadelerle ilgili bir sonraki dersimizde

We'll talk about "if anything" and other

"eğer bir şey" ve "

conversational expressions with "if" in our next lesson on conditionals.

if" ile yapılan diğer konuşma ifadeleri hakkında konuşacağız.

That's all for now. As always, thanks for watching and happy studies!

Şimdilik bu kadar. Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!

Become a sponsor of English with Jennifer.

Jennifer ile İngilizce'ye sponsor olun.

You'll get a special badge, bonus posts, on screen credit, and a monthly live stream.

Özel bir rozet, bonus gönderiler, ekran kredisi ve aylık canlı yayın alacaksınız.

Click on the link or look in the video description for more information.

Daha fazla bilgi için bağlantıya tıklayın veya video açıklamasına bakın.

Note that sponsorships are not available in every country at this time.

Sponsorlukların şu anda her ülkede mevcut olmadığını unutmayın.

Join me on my YouTube community tab for special posts each week.

Her hafta özel gönderiler için YouTube topluluk sekmemde bana katılın.

If you haven't already, please subscribe to my channel. That way you'll get notification of every new video I upload to YouTube.

Henüz yapmadıysanız, lütfen kanalıma abone olun. Bu şekilde, YouTube'a yüklediğim her yeni video hakkında bildirim alacaksınız.