Lesson 108 👩‍🏫 Basic English with Jennifer ✨ Building Fluency

Hi everyone. I'm Jennifer from English with Jennifer. How do you learn

Herkese selam. Ben Jennifer ile İngilizce'den Jennifer.

words in English? Conversation helps. When I talk with my students, Flavia and

İngilizce kelimeleri nasıl öğrenirsiniz? Sohbet yardımcı olur. Öğrencilerim Flavia ve Andreia ile konuştuğumda

Andreia, we find new words. Sometimes they

yeni kelimeler buluyoruz. Bazen

ask me about a word. Sometimes I tell them a new expression. Listen.

bana bir kelime soruyorlar. Bazen onlara yeni bir ifade söylüyorum. Dinlemek.

We're all ready. How are you doing today?

Hepimiz hazırız. Bugün nasılsın?

I'm good. And you? Pretty good, but it's raining.

İyiyim. Ve sen? Oldukça iyi, ama yağmur yağıyor.

Maybe a little...I'm a little sleepy. Yes. How are you feeling? I'm good. You were

Belki biraz... Biraz uykum var. Evet. Nasıl hissediyorsun? İyiyim.

sick last week. Yeah. Yeah. Are you better? Yes.

Geçen hafta hastaydın. Evet. Evet. Daha iyi misin? Evet.

The strong flu. You had the flu. Say, "I had the flu." But now I took the flu

Güçlü grip. Grip oldun. "Grip oldum" deyin. Ama şimdi grip

vaccine. Good. Did you get your flu shot? Yes. Good. I did too. Last week I got my flu

aşısı oldum. İyi. Grip aşınızı oldunuz mu? Evet. İyi. Ben de yaptım. Geçen hafta grip

shot, so maybe the whole winter...yeah... we're going

aşısı oldum, yani belki bütün kış... evet...

to be healthy. Yes. Right? What do we say?

sağlıklı olacağız. Evet. Sağ? Ne diyoruz?

Oh. We learned this, but... What am I doing?

Ah. Bunu öğrendik ama... Ben ne yapıyorum?

Knock. Knock. Knock on...? On the table? On wood. Any wood.

Kapıyı çal. Kapıyı çal. çal...? Masanın üstünde? Ahşap üzerinde. Herhangi bir ahşap.

Knock on wood.

Ahşap üzerine vurmak.

And if you don't have wood, you could... So, knock on wood, we're all going to be healthy.

Ve odun yoksa, yapabilirsin... Yani, tahtaya vur, hepimiz sağlıklı olacağız.

Yes, I don't like being sick. Certain things worry me or scare me.

Evet, hasta olmayı sevmiyorum. Bazı şeyler beni endişelendiriyor ya da korkutuyor.

I don't like the flu. When I was driving here, something kind

Gribi sevmiyorum. Buraya arabayla gelirken bir şey

of scared me or just made me feel sad. I was driving,

beni korkuttu ya da sadece üzdü. Araba kullanıyordum

and I saw an accident. Yeah. And I saw the police cars come, and the

ve bir kaza gördüm. Evet. Ve polis arabalarının geldiğini gördüm ve

car definitely....I guess two cars hit each

araba kesinlikle... Sanırım iki araba

other really bad. Yeah and, um, I feel so sad

birbirine çok kötü çarptı. Evet ve

when I see a bad car accident. Yes. Yeah. It's sad that

kötü bir araba kazası gördüğümde çok üzülüyorum. Evet. Evet.

the cars are in bad shape. It's sad the people are upset.

Arabaların kötü durumda olması üzücü. İnsanların üzülmesi üzücü.

It's probably the...

Muhtemelen...

the leaves. The leaves? Oh, you think the roads are not

yapraklardır. Yapraklar? Oh, yolların

in good condition. It's dangerous. Yes. yeah. Do you know what that word is? Um,

iyi durumda olmadığını düşünüyorsun. Tehlikeli. Evet. Evet. O kelimenin ne olduğunu biliyor musun?

the roads are wet today. Yeah and, um, when roads or

Bugün yollar ıslak. Evet ve, um, yollar veya

side...sidewalks are wet, we say they're slippery.

kaldırımlar... ıslak olduğunda, kaygan olduklarını söyleriz.

Slippery. It's like they're wet and dangerous.

Kaygan. Sanki ıslak ve tehlikeliler.

Right? We can fall if they're slippery and cars

Sağ? Kayganlarsa düşebiliriz ve arabalar

can also have accidents.

da kaza yapabilir.

Did you learn new vocabulary? Say "slippery." Slippery.

Yeni kelimeler öğrendin mi? Kaygan deyin . Kaygan.

This means you can fall because the floor or the ground is wet.

Bu, zemin veya zemin ıslak olduğu için düşebileceğiniz anlamına gelir.

A slippery road. The sidewalk is slippery.

Kaygan bir yol. Kaldırım kaygan.

Say, "Knock on wood."

"Tahtaya vur" deyin.

Knock on wood.

Ahşap üzerine vurmak.

We say this for good luck and then we knock

Bunu iyi şans için söylüyoruz ve ardından

three times. Knock on wood.

üç kez kapıyı çalıyoruz. Ahşap üzerine vurmak.

Another way to learn new words is to read.

Yeni kelimeler öğrenmenin bir başka yolu da okumaktır.

I want to share a short story with you. You can practice reading it with Flavia

Sizlerle kısa bir hikaye paylaşmak istiyorum. Flavia ve Andreia ile okuma pratiği yapabilirsiniz

and Andreia. Let's practice vocabulary, grammar, and pronunciation.

. Kelime bilgisi, gramer ve telaffuz üzerinde çalışalım.

I have a story about chocolate cake. Okay? Not just any chocolate cake. A

Çikolatalı kek hakkında bir hikayem var. Tamam aşkım? Herhangi bir çikolatalı kek değil.

really, really, really good chocolate cake. It's called

Gerçekten, gerçekten, gerçekten iyi bir çikolatalı kek. Buna

the perfect chocolate cake. So, the first time, I'm going to read. I'll

mükemmel çikolatalı kek denir. O yüzden ilk fırsatta okuyacağım.

ask you some questions and then you're going to read.

Sana bazı sorular soracağım ve sonra okuyacaksın.

Okay? Listen. The Perfect Chocolate Cake. Last Saturday, I went to the art museum. I

Tamam aşkım? Dinlemek. Mükemmel Çikolatalı Kek. Geçen cumartesi sanat müzesine gittim.

didn't have enough time to see everything. There are too many

Her şeyi görmek için yeterli zamanım yoktu.

things to see in one day, but I walked around and enjoyed a lot of

Bir günde görülecek çok şey var ama dolaştım ve pek çok

different art pieces. I saw paintings of

farklı sanat eserinin tadını çıkardım.

nature and people. I also saw some paintings of food. My favorite

Doğa ve insan resimleri gördüm. Bazı yemek resimlerini de gördüm. Benim favorim

was a painting of a chocolate cake. It looked

çikolatalı pasta resmiydi.

good enough to eat. After the museum, I was still thinking about that

Yemek için yeterince iyi görünüyordu. Müzeden sonra hala o

chocolate cake, so I stopped at a bakery. They had a

çikolatalı pastayı düşünüyordum, bu yüzden bir fırında durdum.

beautiful cake with orange slices on top, but it was

Üzerinde portakal dilimleri olan güzel bir pastaları vardı ama

too big for one person. I looked for something else.

bir kişi için çok büyüktü. Başka bir şey aradım.

Finally, I saw it -- a lovely little chocolate cupcake. It was big enough to

Sonunda onu gördüm -- çok güzel bir çikolatalı kek.

make me happy, but also small enough to eat on my way home.

Beni mutlu edecek kadar büyüktü ama eve giderken yiyecek kadar da küçüktü.

My cake story.

pasta hikayem.

Any new words?

Yeni kelimeler var mı?

Art...art pieces? Bakery. Bakery... I forgot. That's a store, and what do they

Sanat...sanat eserleri? Fırın. Fırın... Unuttum. Bu bir dükkan ve

sell at bakeries? Breads, cakes, cookies. All those yummy sweet things. Yes.

fırınlarda ne satıyorlar? Ekmekler, kekler, kurabiyeler. Bütün o nefis tatlı şeyler. Evet.

Cake. And "something else"? Right? Something different. Something else.

Kek. Ve "başka bir şey"? Sağ? Farklı birşey. Başka bir şey.

Something different. Okay.

Farklı birşey. Tamam aşkım.

Um, where did I go last weekend?

Geçen hafta sonu nereye gittim?

Art museum. Art museum.

Sanat müzesi. Sanat müzesi.

Museum. The art museum. I went to the art museum. Why didn't I

Müze. Sanat müzesi. Sanat müzesine gittim. Neden

see everything? Why? Why? Why didn't I see everything? Oh.

her şeyi görmedim? Neden? Neden? Neden her şeyi görmedim? Ah.

Because you didn't have enough time. Exactly. I didn't have enough time to see

Çünkü yeterli zamanınız yoktu. Kesinlikle. Her şeyi görmek için yeterli zamanım yoktu

everything. Which painting was my favorite?

. En sevdiğim tablo hangisiydi?

Of food. Which food? What kind of food? Which painting was my favorite?

yiyecek. Hangi yemek? Ne tür yemek? En sevdiğim tablo hangisiydi?

Chocolate cake. A painting of a cake. A painting. A painting of a cake. Um, where did I stop

Çikolatalı kek. Bir pasta resmi. Bir resim. Bir pasta resmi.

after the museum?

Müzeden sonra nerede durdum?

At a bakery. Uh-huh.

Bir fırında. HI-hı.

I stopped at a bakery. Why? Because

Bir fırında durdum. Neden? Çünkü

I saw biggie enough...no, no. Why did I go to the bakery? What was I

biggie'yi yeterince gördüm... hayır, hayır. Neden fırına gittim? Ne

thinking about?

hakkında düşünüyordum?

Beautiful cake. I was thinking about a beautiful cake. Right? The chocolate cake.

güzel pasta Güzel bir pasta düşünüyordum. Sağ? Çikolatalı kek.

I stopped because I was thinking about the cake.

Durdum çünkü pastayı düşünüyordum.

Um, why didn't I buy the beautiful cake with orange slices on top?

Um, neden üstünde portakal dilimleri olan güzel pastayı almadım?

Because it was big. Uh-huh.

Çünkü büyüktü. HI-hı.

Not just big, but...

Sadece büyük değil, ama...

Ah! Too big.

Ah! Çok büyük.

It was too big for me. Yeah. It was really big. Beautiful, but too big for me.

Benim için çok büyüktü. Evet. Gerçekten büyüktü. Güzel ama benim için çok büyük.

So, what did I buy? Um, a little chocolate cupcake.

Peki ne aldım? Ufak bir çikolatalı kek.

Why? Um...

Neden? Hmm

Okay. It was big enough. No? It was big enough and

tamam. Yeterince büyüktü. HAYIR? Yeterince büyük ve

small enough. Yeah. Small enough... it was big enough for one person.

yeterince küçüktü. Evet. Yeterince küçük... bir kişi için yeterince büyüktü.

And small enough not to give me a stomachache.

Ve midemi ağrıtmayacak kadar küçük .

Okay. All right. Good job. So...

Tamam aşkım. Elbette. Aferin. Yani...

It helps to read silently at first. Or read silently

Başta sessizce okumak yardımcı oluyor. Veya sessizce okuyun

and listen to someone else read. Then after the first reading, ask yourself

ve başka birinin okumasını dinleyin. Ardından ilk okumadan sonra kendinize

questions. How well did you understand? Can you

sorular sorun. Ne kadar iyi anladın?

remember the main information? After you're sure

Ana bilgileri hatırlayabiliyor musunuz? Bir metni anladığınızdan emin olduktan sonra

you understand a text, then you can read it aloud.

yüksek sesle okuyabilirsiniz.

Listen now and you can read along with Flavia and Andreia.

Şimdi dinleyin ve Flavia ve Andreia ile birlikte okuyabilirsiniz.

Let's practice one more time. You can do the first paragraph.

Bir kez daha pratik yapalım. İlk paragrafı yapabilirsiniz.

You can do the second. So, you can start. Go ahead.

İkinciyi yapabilirsin. Böylece başlayabilirsiniz. Devam etmek.

Good. Listen to these words. Museum. Museum. Enjoyed. Enjoyed. /d/

İyi. Bu sözleri dinle. Müze. Müze. Zevk aldım. Zevk aldım. /d/

Enjoyed. Art pieces. Art pieces. Make sure you get all that: pieces.

Eğlendim. Sanat parçaları. Sanat parçaları. Hepsini aldığınızdan emin olun: parçalar.

Paintings. Right? All the S'. Nature.

Resimler. Sağ? Tüm S'. Doğa.

Nature. Nature. Nature. Okay. So, it looked good enough to eat. After...

Doğa. Doğa. Doğa. Tamam aşkım. Yani, yemek için yeterince iyi görünüyordu. Sonra...

It's almost a tongue twister.

Neredeyse bir tekerleme.

Lovely little chocolate...a lovely little

Sevimli küçük çikolata... sevimli küçük

chocolate...chocolate...a lovely little chocolate cupcake.

çikolata... çikolata... sevimli küçük çikolatalı kek.

A lovely little chocolate cupcake. A lovely little chocolate cupcake.

Güzel bir küçük çikolatalı kek. Güzel bir küçük çikolatalı kek.

A lovely little chocolate cupcake. Good. Okay.

Güzel bir küçük çikolatalı kek. İyi. Tamam aşkım.

Okay. Um, what else was the other one?

Tamam aşkım. Diğeri neydi?

Oh, um, when we read, you try to go smoothly. Not

Oh, um, okuduğumuz zaman, sorunsuzca gitmeye çalışıyorsun .

finally - I - saw -it. But, "I saw it." Oh. Yeah. Finally, I saw it. Yeah.

Sonunda değil - ben - gördüm -onu. Ama " gördüm." Ah. Evet. Sonunda gördüm. Evet.

A lovely little chocolate cupcake. A lovely little...

Güzel bir küçük çikolatalı kek. Sevimli küçük...

A lovely little chocolate cupcake. A lovely little

Sevimli küçük çikolatalı kek. Çok güzel bir küçük

chocolate cup cake. A lovely little chocolate cupcake.

çikolatalı kek. Güzel bir küçük çikolatalı kek.

A little chocolate cupcake. It's because she likes cupcakes more

Biraz çikolatalı kek. Kapkekleri daha çok sevdiği için daha

she can say it better!

iyi söyleyebiliyor!

Okay. So, we have lots of too's and enough. What happens?

Tamam aşkım. Yani bizde de çok var ve yeter. Ne oluyor?

Um, there are too many things to see. Right?

Görecek çok şey var. Sağ?

This is a problem. You could do adjectives, adverbs, and we

Bu bir problem. Sıfatlar, zarflar yapabilirsin ve biz

also can do a noun. Right? Too many things to see.

de bir isim yapabiliriz. Sağ? Görülecek çok şey var.

Too many things to see. What else do we have? Too big for one person.

Görülecek çok şey var. Başka neyimiz var? Bir kişi için çok büyük.

Too big for one person. But when we have "enough," the order switches.

Bir kişi için çok büyük. Ama "yeterli" olduğunda sıra değişir.

Right? If we have "too big"..."big enough." So, remember the word order. The word

Sağ? Eğer "çok büyük" olursak..."yeterince büyük." Yani, kelime sırasını hatırla. Kelime

order. I didn't have enough time, so we do

sırası. Yeterli zamanım yoktu, bu yüzden

"enough" + a noun. Okay?

"yeterli" + bir isim yapıyoruz. Tamam aşkım?

Unscramble the words.

Kelimeleri çöz.

I didn't have enough time.

Yeterli zamanım yoktu.

There are too many things.

Çok fazla şey var.

It looked good enough to eat.

Yemek için yeterince iyi görünüyordu.

It was too big for one person.

Bir kişi için çok büyüktü.

It was small enough to eat.

Yenecek kadar küçüktü.

When you read a text aloud, remember to stop

Bir metni yüksek sesle okurken,

after each sentence. It's also helpful to pause within a longer sentence.

her cümleden sonra durmayı unutmayın. Daha uzun bir cümle içinde duraklamak da yararlıdır.

I can help you and tell you where it's okay and natural to pause within a

Sana yardım edebilirim ve bir cümle içinde duraklamanın uygun ve doğal olduğu yerleri söyleyebilirim

sentence. Use my text to practice reading aloud.

. Yüksek sesle okuma alıştırması yapmak için benim metnimi kullan.

Listen to how I say the key words, the important words.

Anahtar kelimeleri, önemli kelimeleri nasıl söylediğimi dinleyin .

These are words like nouns, verbs, adjectives, and adverbs. I say these words

Bunlar isimler, fiiller, sıfatlar ve zarflar gibi kelimelerdir. Bu sözleri

more carefully. Let me read for you one more time.

daha dikkatli söylüyorum. Senin için bir kez daha okuyayım.

You can practice that text aloud. If you'd like to read other texts,

Bu metni yüksek sesle uygulayabilirsiniz. Diğer metinleri,

longer texts, then check out my Oral Reading Fluency series.

daha uzun metinleri okumak isterseniz, Oral Reading Fluency serime göz atın.

That's all for now. Please like and share the video with

Şimdilik bu kadar. Lütfen videoyu beğenin ve başkalarıyla paylaşın

others. As always, thanks for watching and happy studies!

. Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!

Follow me on Facebook, Twitter, and

Beni Facebook, Twitter ve Instagram'da takip edin

Instagram.

.

Don't forget to subscribe. Turn on those notifications.

Abone olmayı unutmayın. Bu bildirimleri açın.