Adjective Clauses: More Uses of Relative Pronouns in English (WHICH, WHOM)

Hey there. It’s Jennifer here on a winter day in Massachusetts.

Selam. Massachusetts'te bir kış gününde Jennifer burada.

New England can be hot in the summer and brutally cold in the winter, but I like the climate.

New England yazın sıcak, kışın çok soğuk olabilir ama ben iklimi seviyorum.

I enjoy seeing nature change, which means I really like having four seasons.

Doğanın değişimini görmek hoşuma gidiyor, bu da dört mevsimi yaşamayı gerçekten sevdiğim anlamına geliyor.

In the past, I worked in a number of places, one of which was the Bahamas.

Geçmişte birkaç yerde çalıştım, bunlardan biri Bahamalar'dı.

I remember how I wrote to a friend and asked her to send pictures of spring in Pennsylvania.

Bir arkadaşıma nasıl yazdığımı ve ondan Pensilvanya'daki bahar resimlerini göndermesini istediğimi hatırlıyorum.

I missed the many different flowers, all of which make spring so special.

Hepsi de baharı çok özel kılan birçok farklı çiçeği özledim.

The tropical islands were beautiful, but I missed the weather back home.

Tropikal adalar çok güzeldi ama memleketimdeki havayı özledim.

Did you ever travel far from home?

Hiç evinden uzağa seyahat ettin mi?

The farther you travel, the more different life can be, which makes it hard to stay away from home for very long.

Ne kadar uzağa seyahat ederseniz, hayat o kadar farklı olabilir, bu da evden çok uzun süre uzak kalmayı zorlaştırır.

I’ve just given you a couple examples of how we can use WHICH to refer back to a whole idea and not just a single head noun. Look closer.

Size sadece tek bir baş isme değil, bütün bir fikre atıfta bulunmak için WHICH'i nasıl kullanabileceğimize dair birkaç örnek verdim. Yakından bak.

Notice the position of the relative pronoun WHICH.

HANGİSİ ilgili zamirinin konumuna dikkat edin.

It’s the first word of the adjective clause, but it refers back to the whole idea presented in the main clause.

Sıfat tümcesinin ilk sözcüğüdür, ancak ana tümcede sunulan tüm fikre atıfta bulunur.

Here is one more example:

İşte bir örnek daha:

But use of a relative pronoun allows us to combine the two ideas and show the close connection between them.

Ancak ilgi zamiri kullanmak, iki fikri birleştirmemize ve aralarındaki yakın bağlantıyı göstermemize izin verir.

Let me challenge you with this variation:

Size bu varyasyonla meydan okumama izin verin:

Note that this is something you'd likely see in writing.

Bunun muhtemelen yazılı olarak göreceğiniz bir şey olduğunu unutmayın.

In conversation, we'd probably break up this long idea into more sentences.

Sohbet ederken, muhtemelen bu uzun fikri daha fazla cümleye bölerdik.

In conversation, I might say:

Konuşma sırasında şunu söyleyebilirim:

So we could rewrite "in which case" as "which means if that's true, then..."

Böylece "hangi durumda" ifadesini "eğer bu doğruysa, o zaman..." olarak yeniden yazabiliriz

And we can use "which" as a relative pronoun to refer back to the whole idea or the whole fact presented in the main clause.

ve "hangi" kelimesini tüm fikre veya bütüne atıfta bulunmak için göreceli bir zamir olarak kullanabiliriz. ana maddede sunulan gerçek.

At the beginning of this lesson, I also gave you examples of WHICH with quantifiers.

Bu dersin başında size nicelik belirteçleri ile WHICH örneklerini de verdim.

Quantifiers answer the question "how much?" or "how many?"

Niceleyiciler "ne kadar?" Sorusuna cevap verirler. veya "kaç tane?"

In other words, I worked in a number of place. One of those places was the Bahamas.

Yani bir çok yerde çalıştım. Bu yerlerden biri de Bahamalar'dı.

In other words, I missed the many different flowers. All of those flowers make spring so special.

Başka bir deyişle, birçok farklı çiçeği özledim. Bütün bu çiçekler baharı çok özel kılıyor.

So these constructions with quantifiers allow us to refer back to a head noun and quantify it.

Dolayısıyla, nicelik belirteçleri olan bu yapılar, bir baş isme geri dönmemizi ve onu nicelememizi sağlar.

We can talk about one member of a group, some members of a group, or we can refer to all the members of a group.

Bir grubun bir üyesinden, bir grubun bazı üyelerinden bahsedebiliriz veya bir grubun tüm üyelerinden bahsedebiliriz.

And if it's a whole, we can talk about all of it, much of it, some of it, none of it.

Ve eğer bir bütün ise, hepsinden, çoğundan, bazılarından, hiçbirinden konuşabiliriz.

We can create similar patterns with the relative pronoun WHOM to refer to all or some people.

Tüm insanlara veya bazı insanlara atıfta bulunmak için ilgili zamir WHOM ile benzer kalıplar oluşturabiliriz.

Note that this kind of construction with a quantifier and WHOM sounds rather formal.

Bir niceleyici ve WHOM ile bu tür bir yapının oldukça resmi göründüğüne dikkat edin.

You'll see it more in writing. In everyday spoken English, I'd probably use shorter sentences.

Yazılı olarak daha çok göreceksiniz. Günlük konuşma İngilizcesinde muhtemelen daha kısa cümleler kullanırdım.

Here are a couple of sentences you can complete for practice. I’ll offer corrections as time allows, but you can also help one another. Okay?

Alıştırma için tamamlayabileceğiniz birkaç cümle. Zaman buldukça düzeltmeler sunacağım ama siz de birbirinize yardımcı olabilirsiniz. Tamam aşkım?

That’s all for now. I hope you found this lesson useful.

Şimdilik bu kadar. Umarım bu dersi faydalı bulmuşsunuzdur.

If you enjoy studying grammar with me and you're excited about the next grammar lesson, please remember to like this video.

Benimle gramer çalışmaktan keyif alıyorsan ve bir sonraki gramer dersi için heyecanlıysan, lütfen bu videoyu beğenmeyi unutma.

Thanks for watching and happy studies!

İzlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!