How to Pronounce Contractions in American English | English with Jennifer

Hi everyone. I'm Jennifer from English with  Jennifer. Do you know the game "Never have I  

Herkese selam. Ben English with Jennifer'dan Jennifer. "Asla sahip olmadım" oyununu biliyor musunuz

ever"? There are different versions, but basically  it's a fun party game to find out what silly,  

? Farklı versiyonları var, ancak temelde insanların ne kadar aptalca,  garip ve şaşırtıcı şeyler yaptığını öğrenmek için eğlenceli bir parti oyunu

strange, and surprising things people have done.  It's supposed to provoke laughter not judgment.  

. Yargılamayı değil kahkahayı kışkırtması gerekiyordu.

So, everyone takes a turn. If I'm first,  I'll state something I haven't done like,  

Böylece herkes bir dönüş yapar. Birinci olursam, yapmadığım bir şey söyleyeceğim, örneğin

"Never have I ever met a movie star" or "Never  have I ever changed a flat tire all by myself."  

"Hiç bir film yıldızıyla tanışmadım" veya " Asla patlak bir lastiği tek başıma değiştirmedim."

If you've done this thing, then you put one finger  down. Once you've put all fingers down, you're  

Bu şeyi yaptıysanız bir parmağınızı aşağıya koyun. Tüm parmaklarınızı indirdikten sonra

out of the game. The winner is the person with at  least one finger up. So have you ever met a movie  

oyun dışı kalırsınız. Kazanan, en az bir parmağını kaldıran kişidir. Hiç bir film

star? I haven't. Although I have met a couple  of TV actors. I once met Scotty from Star Trek.  

yıldızıyla tanıştınız mı? bende yok Yine de birkaç televizyon oyuncusuyla tanıştım. Bir keresinde Star Trek'ten Scotty ile tanışmıştım.

Can you change a flat tire by yourself I can't.  I've never done it. I really should learn.  

Patlak bir lastiği kendi başınıza değiştirebilir misiniz? Yapamam. Ben hiç yapmadım. Gerçekten öğrenmeliyim.

As you know, contractions are common in  spoken English. You need to be able to  

Bildiğiniz gibi, kısaltmalar İngilizce konuşmada sık görülür .

understand them and be understood when you  use them. Don't try to avoid contractions.  

Bunları anlayabilmeniz ve kullandığınızda anlaşılabilmeniz gerekir . Kasılmalardan kaçınmaya çalışmayın.

Using them will help you sound more natural  in everyday English. How about we go over  

Bunları kullanmak, günlük İngilizcede daha doğal konuşmanıza yardımcı olur . Kasılmaların üzerinden   geçelim mi

contractions? We'll practice saying them  together. Would you like that? Let's start.

? Bunları birlikte söyleme alıştırması yapacağız . Bunu ister miydin? Hadi başlayalım.

There's quite a long list to go through, but let's  not rush. Listen and repeat. Follow my model. And  

Üzerinden geçilmesi gereken oldukça uzun bir liste var, ancak acele etmeyelim. Dinle ve tekrar et. Modelimi takip et. Ve

don't leave early. Stick around until the end  and we'll do some oral reading together. Okay?  

erken ayrılmayın. Sonuna kadar ortalıkta dolaşın ve birlikte biraz sesli okuma yapalım. Tamam aşkım?

Adding an -s can create an /s/  or a /z/ sound. Pronounce S as  

Bir -s eklemek, bir /s/ veya /z/ sesi oluşturabilir. S'yi

/z/after a vowel sound. She is,  she has. She's. She's my friend.

sesli harften sonra   /z/ olarak telaffuz edin. Öyle. o O benim arkadaşım.

She's done that.

Bunu yaptı.

He is, he has. He's. He's my friend.

O, o var. o. O benim arkadaşım.

He's met someone famous.

Ünlü biriyle tanışmış.

Who is, who has. Who's. Who's that?

Kim var, kim var. kim Kim o?

Who's done that?

Bunu kim yaptı?

Pronounce S as /s/ after a voiceless  consonant. It is, it has. It's. It's fun.

Sessiz bir ünsüzden sonra S'yi /s/ olarak telaffuz edin . Öyle, oldu. Onun. Eğlenceli.

It's been a while.

Uzun zaman oldu.

Let us. Let's. Let's continue.

Hadi. Haydi. Devam edelim.

What's that? It's a vase.  That's a picture of two faces.  

Bu da ne? Bu bir vazo. Bu iki yüzün resmi.

Wait a second. There's more  than one way to look at it.

Bir saniye bekle. Buna bakmanın birden fazla yolu var.

Let's focus on other contractions  with the verb BE. I am, I'm.

BE fiilinin kullanıldığı diğer kasılmalara odaklanalım. Ben benim. Sen

You are, you're. We are, we're.

sensin. Biz, biz

They are, they're.

Onlar, onlar.

Note how vowel sounds change depending on whether  they're stressed or unstressed. I'm the only one.

Sesli harflerin vurgulu veya vurgusuz olmasına göre nasıl değiştiğine dikkat edin . Ben tek kişiyim. Ben

I'm going.

gidiyorum. Sen

You're the only one. You're going.

bi'tanesin. Gidiyorsun.

We're the only ones.

Sadece biz varız.

We're going.

gidiyoruz

They're the only ones.

Sadece onlar.

They're going.

Onlar gidiyor.

Next, let's practice contractions  with WILL. I will, I'll.

Şimdi, WILL ile kasılmalar üzerinde çalışalım. Yapacağım, yapacağım.

I'll be okay.

İyi olacağım.

You will, you'll. You'll be okay.

Yapacaksın, yapacaksın. İyi olacaksın.

She will, she'll.

Yapacak, yapacak.

She'll be okay.

O iyi olacak.

He will, he'll. He'll be okay.

Yapacak, yapacak. O iyi olacak.

It will, it'll. Note my use of a flap t here. The  flap t sounds like a /d/. It'll. It'll be okay.

Olacak, olacak. Burada bir flep kullandığıma dikkat edin. flep t, a /d/ gibi ses çıkarır. Olacak. İyi olacak.

We will, we'll. We'll be okay.

Yapacağız, yapacağız. İyi olacağız.

They will, they'll. They'll be okay.

Yapacaklar, yapacaklar. İyi olacaklar.

Now we'll move on to contractions with HAVE,  HAD, and WOULD. I have, I've. I've been there.

Şimdi HAVE, HAD ve WOULD ile kasılmalara geçeceğiz. bende var Ben orada oldum.

You have, you've. You've been there.

Yaptın, yaptın. Orada bulunmuştun.

We have, we've. We've been there.

Yaptık, yaptık. Orada bulunduk.

They have, they've. They've been there.

Onlar var, onlar var. Orada bulundular.

Who had, who would. Who'd. Who'd seen it?

Kim vardı, kim olacaktı. Kim yapardı? Kim görmüş?

Who'd have known?

Kim bilebilirdi ki?

I had, I would. I'd. I'd never done that.

Yapacaktım. İD. Bunu asla yapmamıştım. çok

I'd love it.

isterim

You had, you would. You'd. You'd never done that.

Yapardın, yapardın. yapardın. Bunu asla yapmamıştın.

You'd love it.

Buna bayılırsın.

She had, she would. She'd. She'd never done that.

Yapacaktı, yapacaktı. Baraka. Bunu asla yapmamıştı.

She'd love it.

Buna bayılırdı.

He had, he would. He'd. He'd never done that.

Yapacaktı, yapacaktı. yapardı. Bunu asla yapmamıştı.

He'd love it.

Buna bayılırdı.

We had, we would. We'd. We'd never done that.

Yapacaktık, yapacaktık. Evlenmek. Bunu asla yapmamıştık. Çok

We'd love it.

isteriz.

They had, they would. They'd.  They'd never done that.

Yapmışlardı, yapacaklardı. Yaparlardı. Bunu asla yapmamışlardı.

They'd love it.

Buna bayılırlar.

It had, it would. It'd. It'd.

Olurdu, olurdu. Öyleydi. Öyleydi.

This is more common as a spoken form.  I don't think I use it much with the  

Bu, sözlü bir form olarak daha yaygındır. Bunu "would" fiiliyle pek kullandığımı sanmıyorum

verb "would," but the form is used by some  people. It'd. As in, "It'd never happened."

ama bu biçim bazı insanlar tarafından kullanılıyor . Öyleydi. "Asla olmamıştı" gibi.

It'd be wonderful.

Harika olurdu. Daha önce

I've never seen anything like that  before. Who'd have thought that possible?

hiç böyle bir şey görmemiştim . Bunun mümkün olduğunu kim düşünebilirdi?

Are you ready for more? We're going to move on  to negative contractions. These short forms are a  

Daha fazlası için hazır mısın? Negatif kasılmalara geçeceğiz. Bu kısa biçimler

bit more challenging in American English because  usually they make use of a glottal stop. First,  

Amerikan İngilizcesinde biraz daha zorlayıcıdır çünkü genellikle gırtlaksı bir durak kullanırlar. İlk olarak,

practice the glottal stop  between two vowel sounds.

iki sesli harf arasında gırtlaksı durma alıştırması yapın.

Uh-oh.

Uh-oh.

Uh-uh.

Uh-uh.

This is the same sound that American English  speakers use and words like: mountain,  

Bu, Amerikan İngilizcesi konuşanların kullandığı sesin ve dağ,

fountain, button. We're cutting off the  sound here. Mountain, fountain, button.  

çeşme, düğme gibi kelimelerin aynısıdır. Sesi burada kesiyoruz. Dağ, çeşme, düğme.

We put the glottal stop at the  end of contractions like "can't."

"Yapamam" gibi kasılmaların sonuna gırtlaksı durdurma koyarız.

Cannot, can't. I can't see it.

Yapamam, yapamam. göremiyorum

Do not, don't. I don't see it.

Yapma, yapma. görmüyorum Değil mi

Is not, isn't. She isn't coming.

, değil mi? Gelmiyor.

Are not, aren't. We aren't coming.

Değil, değil. gelmiyoruz

Was not, wasn't. It wasn't fair.

Değildi, değildi. Adil değildi.

We're not, weren't. They weren't happy.

Değildik, değildik. Mutlu değillerdi.

Will not, won't. They won't agree.

Olmayacak, olmayacak. Kabul etmeyecekler.

Could not, couldn't. I couldn't do that.

Olamaz, olamaz. Bunu yapamadım.

Would not, wouldn't. I wouldn't do that.

Yapmazdım, yapmazdım. Bunu yapmazdım.

Should not, shouldn't. You shouldn't do that.

Olmamalı, olmamalı. Bunu yapmamalısın.

Must not.

Yapmamalısın.

You mustn't think that way.

Böyle düşünmemelisin.

Has not, hasn't. She hasn't been the same.

Olmadı, olmadı. O eskisi gibi değil.

Have not, haven't. They haven't been the same.

Yapmadım, yapmadım. Aynı olmadılar.

Had not, hadn't. It hadn't happened before.

Olmamıştı, olmamıştı. Daha önce olmamıştı.

In this last group, the contractions  with HAVE will sound either like "of"  

Bu son grupta, HAVE ile yapılan kısaltmalar ya "of"

or "uh." Could have. Could've.

veya "uh" gibi ses çıkarır. Olabilir. Yapabilirdim.

("Coulda")

("Coulda")

I could've done more.

Daha fazlasını yapabilirdim.

I could've done more.

Daha fazlasını yapabilirdim.

Would have, would've.

Yapardım, yapardım.

("Woulda")

("Woulda")

I would've done more.

Daha fazlasını yapardım.

I would've done more.

Daha fazlasını yapardım.

Should have, should've.

Yapmalıydım, yapmalıydım.

("Shoulda")

("Shoulda")

I should've done more.

Daha fazlasını yapmalıydım.

I should've done more.

Daha fazlasını yapmalıydım.

Might have, might've.

Olabilir, olabilir.

("Mighta")

("Mighta")

I might've done more.

Daha fazlasını yapabilirdim.

I might've done more.

Daha fazlasını yapmış olabilirim.

Let's review some of the contractions  by reading a short story aloud.

Kısa bir hikayeyi yüksek sesle okuyarak bazı kısaltmaları gözden geçirelim.

It could 've been you. He could've been anyone.  He might've been you. He'd been stuck in a place  

Sen olabilirdin. Herhangi biri olabilirdi. O sen olabilirdin. İlerleyemediğini hissettiği bir yerde sıkışıp kalmıştı

where he felt he couldn't move forward. He wanted  change but didn't know how to make it happen.  

. Değişim istiyordu ama bunu nasıl gerçekleştireceğini bilmiyordu.

He'd listen to advice, but none of it felt right.  Then he realized he'd been looking in all the  

Tavsiyeyi dinlerdi ama hiçbiri doğru gelmiyordu. Sonra tüm yanlış yerlere baktığını fark etti

wrong places. He hadn't been asking the right  questions either. Instead of endlessly searching  

. O da doğru soruları sormuyordu. Etrafında durmaksızın aramak yerine

all around him, he looked within and found the  answers. His life began to change for the better.  

, kendi içine baktı ve yanıtları buldu. Hayatı daha iyiye doğru değişmeye başladı.

Today he's happier. Now he'll tell you  that the world is full of possibilities.  

Bugün daha mutlu. Şimdi size dünyanın olasılıklarla dolu olduğunu söyleyecektir.

He focuses on what he can do and not on what he  can't. All that's needed is time and the desire  

Yapamadıklarına değil yapabileceklerine odaklanır . Tek gereken zaman ve

to learn. He doesn't regret anything.  He wouldn't call the past wasted years.  

öğrenme arzusudur. Hiçbir şeyden pişman değil. Geçen yıllara boşa demezdi.

He's accepted that some lessons take more time to  master. Don't we all have something more to learn?

Bazı derslerde ustalaşmanın daha uzun sürdüğünü kabul ediyor . Hepimizin öğrenecek daha çok şeyi yok mu?

You can use that text for more practice.  Record yourself today. Practice for a few  

Bu metni daha fazla pratik yapmak için kullanabilirsiniz. Bugün kendinizi kaydedin. Birkaç

days and record again. Then compare the  two readings. Have you made progress?  

gün pratik yapın ve tekrar kaydedin. Ardından, iki okumayı karşılaştırın. İlerleme kaydettin mi?

That's all for now. Please remember to like and  share the video. And subscribe if you haven't  

Şimdilik bu kadar. Lütfen videoyu beğenmeyi ve paylaşmayı unutmayın. Henüz abone olmadıysanız   abone olun

already. You can also consider joining as a  channel member. Click the join button to view all  

. Kanal üyesi olarak katılmayı da düşünebilirsiniz . Tüm üyelik ayrıcalıklarını görmek için katıl düğmesini tıklayın

the membership perks. I invite advanced students  to join me for more intensive language practice  

. İleri düzey öğrencileri Patreon'da daha yoğun dil pratiği yapmak için bana katılmaya davet ediyorum

on Patreon. As always, thanks for watching and  happy studies! I'd like to thank all my channel  

. Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar! Ayda 2 ABD doları bağışta bulunan

members and Kind-Hearted Patrons, like Daniela,  who pledged $2 a month. Thank you so much!

Daniela gibi tüm kanal üyelerime ve İyi Kalpli Destekçilerime teşekkür etmek istiyorum . Çok teşekkür ederim!

Follow me on Instagram, Facebook, Twitter,  

Beni Instagram, Facebook, Twitter

and Patreon. And don't forget to subscribe  here on YouTube. Turn on those notifications.

ve Patreon'da takip edin. Burada, YouTube'da abone olmayı unutmayın. Bu bildirimleri açın.