Present and Future Real Conditionals: IF-clauses in English

[title]

[title]

Let’s go over your answers to the tasks from our previous lesson. Okay?

Bir önceki dersimizin görevlerine verdiğiniz cevapları gözden geçirelim. Tamam aşkım? Senden

I asked you to look at three statements. Are the verb forms correct in the conditional sentences?

üç ifadeye bakmanı istedim. Koşul cümlelerinde fiil biçimleri doğru mu?

These three statements share three conversational expressions that use with real conditionals.

Bu üç ifade, gerçek koşul ifadeleriyle kullanılan üç konuşma ifadesini paylaşır.

The expressions are: [reads]

İfadeler şunlardır: [okur]

So that first sentence doesn’t need that progressive verb.

Böylece ilk cümlenin o ilerici fiile ihtiyacı yoktur.

We say “Correct me if I’m wrong…” when we’re almost certain we have the correct information,

Doğru bilgiye sahip olduğumuzdan neredeyse emin olduğumuzda "Yanılıyorsam düzeltin..." deriz,

but we’re giving our listener a chance to tell us we’ve made a mistake or misunderstood.

ancak dinleyicimize bir hata yaptığımızı veya yanlış anlaşıldığımızı söylemesi için bir şans veririz.

What follows can be in the past, present, or future. Look at these examples.

Aşağıdakiler geçmişte, şimdide veya gelecekte olabilir. Şu örneklere bak.

The second sentence uses the simple past “mistook,” but we need the past participle. “Mistaken.”

İkinci cümle basit geçmiş "yanlış" kullanır, ancak geçmiş katılımcıya ihtiyacımız var. "Yanlış."

This second expression is similar to our first. We say, “If I’m not mistaken” when we’re quite certain we have the correct information.

Bu ikinci ifade birincimize benzer. Doğru bilgiye sahip olduğumuzdan emin olduğumuzda “yanılmıyorsam” deriz.

But there is room for just a little doubt.

Ancak küçük bir şüpheye yer var.

So you see that the information we have can be about any time period.

Yani elimizdeki bilgilerin herhangi bir zaman dilimi hakkında olabileceğini görüyorsunuz.

The third expression also uses the simple present in the if-clause:

Üçüncü ifade aynı zamanda if-cümlesindeki basit şimdiki zamanı kullanır:

not "if you were so smart," but "if you are so smart."

"çok zeki olsaydın" değil, "eğer çok akıllıysan."

The contraction YOU'RE. "If you're so smart, then..."

SİZİN daralması. "Eğer o kadar zekiysen, o zaman..."

Note, this one can sound rude. It’s basically an accusation that someone doesn’t have the skill or knowledge to do something.

Not, bu kulağa kaba gelebilir. Temel olarak, birinin bir şey yapma becerisine veya bilgisine sahip olmadığı suçlamasıdır.

This means that I don’t really think you’re that smart. In fact, you’re no smarter than me.

Bu, senin gerçekten o kadar zeki olduğunu düşünmediğim anlamına geliyor. Aslında, benden daha akıllı değilsin.

A question or a demand follows in the result clause:

Sonuç yan tümcesinde bir soru veya talep gelir:

Now let’s talk at the bonus question: [reads]

Şimdi bonus sorudan bahsedelim: [okur]

This is another type of real conditional, but what’s the time frame? Will happen…?

Bu başka bir tür gerçek koşuldur, ancak zaman çerçevesi nedir? Olacak…?

The future, right?

Gelecek, değil mi?

So we’re now talking about real or likely situations in the future. If a condition is met, something will likely happen.

Yani şimdi gelecekteki gerçek veya olası durumlardan bahsediyoruz. Bir koşul karşılanırsa, muhtemelen bir şey olacaktır.

We can use WILL or BE GOING TO in the main clause, the result clause.

Ana cümlede, sonuç cümlesinde WILL veya BE GOING TO kullanabiliriz.

In our IF-clause, we use the present tense, even though we’re talking about the future.

EĞER cümlemizde, gelecekten bahsediyor olsak da şimdiki zamanı kullanırız.

Let’s see if you used the correct verb forms in your future conditionals.

Gelecekteki koşul cümlelerinde doğru fiil biçimlerini kullanıp kullanmadığınızı görelim.

Let's look at your answers to my question: What will happen if you don't charge your cell phone?

Soruma verdiğiniz cevaplara bakalım: Cep telefonunuzu şarj etmezseniz ne olur?

A true possibility.

Gerçek bir olasılık.

I'm glad that's one of your concerns.

Bunun endişelerinizden biri olmasına sevindim.

Lucas responded and the first time he wrote:

Lucas yanıt verdi ve ilk yazdığında:

...And I said that that his example should be either entirely real or entirely unreal (hypothetical).

...Ve ben de onun örneğinin ya tamamen gerçek ya da tamamen gerçek dışı (varsayımsal) olması gerektiğini söyledim.

So Lucas self-corrected and did a great job. He rewrote it as:

Böylece Lucas kendi kendini düzeltti ve harika bir iş çıkardı. Bunu şu şekilde yeniden yazdı:

Now it makes sense. It's all real, and depending on the context the grammar works for either

Şimdi mantıklı. Hepsi gerçektir ve bağlama bağlı olarak gramer,

a real situation, like a general truth, or a likely situation in the future.

genel bir gerçek gibi gerçek bir durum veya gelecekte olası bir durum için çalışır.

We just need more context, but the grammar now is correct. Good job.

Sadece daha fazla bağlama ihtiyacımız var, ancak gramer artık doğru. Aferin.

True. We do so much digital communication. If you don't charge your phone, you won't be able to do that.

Doğru. Çok fazla dijital iletişim yapıyoruz. Telefonunuzu şarj etmezseniz, bunu yapamazsınız.

Right? In your Contacts. Good point.

Sağ? Kişilerinizde. İyi bir nokta.

This is like Lucas's example. The grammar is correct, and we would need more context

Bu Lucas'ın örneğine benziyor. Dilbilgisi doğrudur ve

to understand if this is a general truth, a fact about the present, or if this is a likely situation. Something that will happen in the future

bunun genel bir gerçek mi, şimdiki zamanla ilgili bir gerçek mi yoksa bunun olası bir durum mu olduğunu anlamak için daha fazla bağlama ihtiyacımız var. Telefonu şarj etmezsek gelecekte olacak bir şey

if we don't charge the phone.

.

But the grammar is correct.

Ama gramer doğru.

All right. Good job.

Elbette. Aferin.

Susana, your example is:

Susana, senin örneğin:

True. It's not just for personal use. Right? We need our cell phones for business, too.

Doğru. Sadece kişisel kullanım için değil. Sağ? İş için de cep telefonlarımıza ihtiyacımız var.

Let's look at Gabriel's example. He wrote:

Gabriel örneğine bakalım. Şöyle yazdı:

Good example. The grammar is correct, and I'm glad you thought of that.

İyi bir örnek. Dilbilgisi doğru ve bunu düşündüğüne sevindim.

We would not want that situation to happen, so thank you for charging your cell phone.

Böyle bir durumun olmasını istemezdik, cep telefonunuzu şarj ettiğiniz için teşekkür ederiz.

Marcelo shared an example. He wrote:

Marcelo bir örnek paylaştı. Yazdı:

Yes, that is a tip for tourists. And this is a real possibility.

Evet, bu turistler için bir ipucu. Ve bu gerçek bir olasılık.

You could have problems. You will have problems at the airport if you don't charge your phone

Sorun yaşayabilirsin. Telefonunuzu şarj etmezseniz

and they can't check it to see if it's functioning correctly and normally.

ve düzgün ve normal çalışıp çalışmadığını kontrol edemezlerse, havaalanında sorun yaşarsınız.

Yeah. I would change this last part, Marcelo, and make it a little less wordy.

Evet. Bu son kısmı değiştirirdim, Marcelo ve daha az endişeli yapardım.

The grammar is correct, but let's say...

Dilbilgisi doğru, ama diyelim ki...

How about "they need"?

Peki ya "ihtiyaçları var"?

And in our last example, Bahar wrote:

Ve son örneğimizde Bahar şöyle yazmıştı:

Maybe that's a good possibility to consider.

Belki de bu iyi bir ihtimaldir.

Great job, everyone.

Harika iş çıkardınız millet.

As you saw, we can use modal verbs in the result clause as well.

Gördüğünüz gibi, sonuç yan tümcesinde de modal fiiller kullanabiliriz.

Modal verbs like MAY and MIGHT help us refer to future possibilities.

MAY ve MIGHT gibi modal fiiller, gelecekteki olasılıklara atıfta bulunmamıza yardımcı olur. NELERİ

CAN and CAN’T allow us to talk about what we’ll be able to do or what we won’t be able to do.

yapabileceğimiz veya neleri yapamayacağımız hakkında konuşmamıza izin verebilir ve veremez.

When we make predictions about the future, we sometimes base our guess on a present situation.

Gelecekle ilgili tahminlerde bulunduğumuzda, bazen tahminimizi mevcut bir duruma dayandırırız.

So the condition is in the present, and the result is in the future.

Yani durum şimdide ve sonuç gelecekte.

In that case, you may see different present tense verb forms in the if-clause.

Bu durumda, if-cümlesinde farklı şimdiki zaman fiil biçimleri görebilirsiniz.

Consider all these examples.

Tüm bu örnekleri düşünün.

In our next lesson, we’ll finish talking about real conditionals. Here’s your next task.

Bir sonraki dersimizde, gerçek koşullu ifadeler hakkında konuşmayı bitireceğiz. İşte bir sonraki göreviniz. Bir

We'll go over the answers in the next lesson.

sonraki derste cevapların üzerinden geçeceğiz.

Answer my questions.

Sorularıma cevap ver.

And here's the bonus task, the one you can answer in the comments.

Ve işte yorumlarda cevaplayabileceğiniz bonus görev.

Remember if you post your examples, I'll likely use them in my next video.

Örneklerinizi gönderirseniz, bir sonraki videomda muhtemelen kullanacağımı unutmayın.

You're bonus task is to complete these sentences with your own ideas.

Bonus göreviniz bu cümleleri kendi fikirlerinizle tamamlamaktır. Bir

I'll see you again soon for our next lesson on conditionals

sonraki koşullu dersimizde görüşmek üzere,

Please remember to like this video and subscribe.

lütfen bu videoyu beğenmeyi ve abone olmayı unutmayın.

That's all for now. Thanks for watching and happy studies!

Şimdilik bu kadar. İzlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!