Verb Forms in Unreal Conditional Sentences (present and future)

Hi everyone. I'm Jennifer from English with  Jennifer. If you need to improve your skills  

Herkese selam. Ben English with Jennifer'dan Jennifer. İngilizce becerilerinizi   geliştirmeniz gerekiyorsa

in English, you're in the right place. Don't  forget to subscribe and turn on notifications.  

doğru yerdesiniz. Abone olmayı ve bildirimleri açmayı unutmayın. Yapabilseydiniz,

I wonder how many of you would make a  significant change in your life if you could.  

kaçınızın hayatında önemli bir değişiklik yapacağını merak ediyorum .

For example, if money weren't an issue, would  you quit your job? If someone promised complete  

Örneğin, para sorun olmasaydı, işinizden ayrılır mıydınız? Birisi tam bir güvenlik sözü verse

safety, would you travel more? I recently survived  a year-long home renovation project. It wasn't  

, daha fazla seyahat eder miydiniz? Geçenlerde bir yıl süren bir ev yenileme projesinden sağ çıktım.

easy, but it was necessary. If I didn't have  a home office, I couldn't easily work online.

Kolay değildi, ama gerekliydi. Ev ofisim olmasaydı, kolayca çevrimiçi çalışamazdım.

For many reasons, we imagine our lives  and the world differently. We sometimes  

Pek çok nedenden dolayı, hayatlarımızı ve dünyayı farklı şekilde hayal ederiz. Bazen

speak hypothetically. We're not saying that  things will happen, but they could happen.  

varsayımsal olarak konuşuruz. Bir şeylerin olacağını söylemiyoruz ama olabilir.

This is when we use unreal conditionals.  

Bu, gerçek olmayan koşul ifadeleri kullandığımız zamandır.

The verb forms can be a little confusing, so  let's practice together. Ready? And hey! Don't  

Fiil biçimleri biraz kafa karıştırıcı olabilir, bu yüzden birlikte pratik yapalım. Hazır? Ve hey! YouTube kanalıma

forget you can get more support as a member of  my YouTube channel. Click join to learn more.

üye olarak daha fazla destek alabileceğinizi unutmayın . Daha fazla bilgi edinmek için katıl'ı tıklayın.

A conditional sentence with "if" has an  if-clause and a main clause, the result clause.  

"if" içeren koşullu bir cümlede bir if-cümlesi ve sonuç yan tümcesi olan bir ana yan tümce bulunur. Şimdiki veya gelecekteki

When we talk about an unreal or very  unlikely situation in the present or future,  

gerçek dışı veya çok olası olmayan bir durumdan bahsettiğimizde,

what verb form follows "if"? Consider my examples.  

"eğer"den sonra hangi fiil biçimi gelir? Örneklerimi düşünün. Yapabilseydiniz,

I wonder how many of you would make a  significant change in your life if you could.  

kaçınızın hayatında önemli bir değişiklik yapacağını merak ediyorum .

If money weren't an issue, would you quit  your job? If someone promised complete safety,  

Para sorun olmasaydı, işinizi bırakır mıydınız ? Birisi tam güvenlik sözü verseydi

would you travel more? If I didn't have a  home office, I couldn't easily work online.

daha fazla seyahat eder miydiniz? Ev ofisim olmasaydı, kolayca çevrimiçi çalışamazdım.

In the if-clause, we shift verbs  from the present tense to the past.  

if yan tümcesinde, fiilleri şimdiki zamandan geçmişe kaydırırız.

That's how we shift from the real  or likely to the unreal or unlikely.  

Gerçek veya muhtemel olandan gerçek olmayan veya olası olmayana bu şekilde geçeriz.

The simple present becomes the simple past.  Money is an issue, but imagine if it weren't.

Basit şimdiki zaman, basit geçmiş haline gelir. Para bir sorundur, ama olmadığını hayal edin.

No one promises you complete safety,  but imagine if someone promised this.

Kimse size tam bir güvenlik sözü vermiyor, ancak birisinin buna söz verdiğini hayal edin.

I have a home office, but  imagine if I didn't have one.

Bir ev ofisim var, ancak hiç sahip olmadığımı hayal edin.

Some people like to use the  name "the second conditional."  

Bazı insanlar "ikinci koşul" adını kullanmayı sever. Bu yapının anlamı ve amacına

I think it's easier and clearer to focus on  the meaning and purpose of this structure.  

odaklanmanın daha kolay ve net olduğunu düşünüyorum .

We're forming conditionals about the present or  future. The situations are imaginary, so both the  

Şimdiki zaman veya gelecek hakkında koşullar oluşturuyoruz . Durumlar hayalidir, bu nedenle hem

condition and the result are unreal or unlikely.  Let's note something special about the verb "be"  

koşul hem de sonuç gerçek değildir veya olası değildir. if-cümlesindeki "be"   fiiliyle ilgili özel bir şeye dikkat çekelim

in the if-clause. In an unreal conditional about  the present or future, we use "were" for all  

. Şimdiki veya gelecekle ilgili gerçek olmayan bir koşulda , tüm konular için "were" kullanırız

subjects: if I were, if you were, if she were,  if he were, if it were, if we were, if they were,  

: eğer olsaydım, olsaydın, olsaydı o,  olsaydı, olsaydı, eğer olsaydık, eğer olsaydı,

You won't always hear American English speakers  shift to "were" in unreal conditionals about  

Yapamayacaksın' Amerikan İngilizcesi konuşanların bugün veya gelecekle ilgili gerçek olmayan koşul ifadelerinde her zaman "were"ye geçiş yaptığını işitebiliriz

the present or future. Sometimes we break  "the rule," especially in informal speech.  

. Bazen, özellikle resmi olmayan konuşmalarda "kural"ı çiğneriz.

If money wasn't an issue, we'd all travel more.

Para sorun olmasaydı, hepimiz daha çok seyahat ederdik.

Some may consider this acceptable, just more  informal. Others may consider this wrong. I  

Bazıları bunu kabul edilebilir bulabilir, sadece daha gayri resmi olabilir. Diğerleri bunun yanlış olduğunu düşünebilir.

generally recommend standard grammar, but  I think you should be flexible and ready  

Genelde standart dilbilgisini öneririm, ancak esnek olmanız ve

to hear variations. If I were you, I'd take a  look at how I allocate my resources, is all.  

varyasyonları duymaya hazır olmanız gerektiğini düşünüyorum. Yerinde olsaydım, kaynaklarımı nasıl tahsis ettiğime bir bakardım, hepsi bu.

If it were cancer, well,  then we'd try and kill it.  

Kanser olsaydı, o zaman onu öldürmeye çalışırdık.

Great. Okay. Because I thought,  like, that would suck if he wasn't.  

Harika. Tamam aşkım. Çünkü o olmasaydı bunun berbat olacağını düşündüm.

We can also shift a verb in the present  progressive to the past progressive. I'm still  

Ayrıca şimdiki zamandaki bir fiili geçmişe kaydırabiliriz. Hâlâ

posting videos on YouTube. It would be sad and  strange if I weren't posting videos on YouTube.

YouTube'da videolar yayınlıyorum. YouTube'da video yayınlamasaydım üzücü ve tuhaf olurdu.

Okay. So we agree. In the if-clause of an  unreal conditional about the present or future,  

Tamam aşkım. Bu yüzden hemfikiriz. Şimdiki zaman veya gelecekle ilgili gerçek olmayan bir koşulun if yan tümcesinde,

we use the simple past or the past progressive.  

basit geçmiş veya ilerici geçmiş kullanırız. Ana yan tümcede, sonuç yan

What verb form or forms do we use in  the main clause, the result clause?  

tümcesinde hangi fiil biçimini veya biçimlerini kullanıyoruz ?

Again, let's look at examples. If money weren't  an issue, many people would quit their jobs.

Yine örneklere bakalım. Para sorun olmasaydı, birçok kişi işini bırakırdı.

If someone promised complete  safety, we would likely travel more.

Birisi tam güvenlik sözü verseydi , muhtemelen daha fazla seyahat ederdik.

If I didn't have a home office,  I couldn't easily work online.

Ev ofisim olmasaydı, kolayca çevrimiçi çalışamazdım.

If I weren't able to teach for some reason,  I might try to make it as a novelist.

Herhangi bir nedenle ders veremezsem, bir romancı olarak başarılı olmayı deneyebilirim.

Most often, we use "would" + the base verb. It's  also possible to use "could" or "might" + the base  

Çoğu zaman "would" + temel fiili kullanırız. "Olabilir" veya "güç" + temel fiil kullanmak da mümkündür

verb. "Would" is the most probable result.  "Might" expresses a weaker possibility.  

. "olur" en olası sonuçtur. "Kudret" daha zayıf bir olasılığı ifade eder.

"Could" express ability or the  possibility of doing something.

"Olabilir", bir şeyi yapma becerisini veya olasılığını ifade eder.

Again, we're focusing on situations that  are unreal or unlikely. And note how we  

Yine, gerçek olmayan veya olası olmayan durumlara odaklanıyoruz. Ve

could use "then" in the result clause. This  is common when the result clause is second.  

sonuç yan tümcesinde "o zaman" ifadesini nasıl kullanabileceğimize dikkat edin. Bu, sonuç yan tümcesi ikinci olduğunda sık görülür.

If money weren't an issue, then  many people would quit their jobs.  

Para sorun olmasaydı birçok kişi işini bırakırdı.

Many people would quit their  jobs if money weren't an issue.

Para sorun olmasaydı birçok kişi işini bırakırdı. O

And then who would be laughing then, Joseph? Huh? Then we wouldn't be sitting here, would we?  

zaman kim gülecek Joseph? Ha? O zaman burada oturuyor olmazdık, değil mi? Hadi

Let's practice. I have three questions for you.  One. Is there a famous person you'd love to meet?  

pratik yapalım. Sana üç sorum var. Bir. Tanışmak istediğin ünlü biri var mı?

If I had the chance to invite a celebrity to  dinner, I would invite Tom Cruise or Brad Pitt.  

Bir ünlüyü akşam yemeğine davet etme şansım olsaydı , Tom Cruise veya Brad Pitt'i davet ederdim.

How about you? Who would you invite?

Peki ya sen? Kimi davet edersin?

Two. Do you ever wish you could go  back in time and witness history?  

İki. Hiç zamanda geriye gidip tarihe tanıklık etmeyi dilediniz mi? Önemli

If I could visit the past to observe an  important event, I might want to witness  

bir olayı gözlemlemek için geçmişi ziyaret edebilseydim ,

the coronation of Queen Elizabeth II. How  about you? What might you want to witness?

Kraliçe II. Elizabeth'in taç giyme törenine tanık olmak isteyebilirdim. Peki ya sen ? Neye tanık olmak isteyebilirsiniz?

Three. If I were a millionaire, I could  pay all my bills without any stress.  

Üç. Milyoner olsaydım, tüm faturalarımı hiç stres olmadan ödeyebilirdim.

How about you? What could you do?

Peki ya sen? Ne yapabilirdin?

Feel free to share your answers in  the comments. I'm going to increase  

Cevaplarınızı yorumlarda paylaşmaktan çekinmeyin .

the challenge now. Can you fix the mistakes  with the verbs in the following sentences?

Şimdi zorluğu artıracağım. Aşağıdaki cümlelerde fiillerle ilgili hataları düzeltebilir misiniz?

Here are the answers.

İşte cevaplar.

Four. I don't think giving up chocolate  is possible, but if I ate less sugar,  

Dört. Çikolatayı bırakmanın mümkün olduğunu düşünmüyorum, ancak daha az şeker yersem   kendimi daha

I would feel healthier and stronger.  We can also use the contraction "I'd."  

sağlıklı ve güçlü hissederim. "I'd" kısaltmasını da kullanabiliriz.

Five. It would be awful if we lost  electricity for more than a day.

Beş. Elektriği bir günden fazla kaybedersek çok kötü olur.

Six. I know it's unlikely, but if  I met the president of our country,  

Altı. Bunun olası olmadığını biliyorum, ancak ülkemizin cumhurbaşkanı ile görüşseydim

I would ask a few questions.

birkaç soru sorardım.

Unreal conditionals allow us to express wishes  or say what's wrong with the world today. Listen.

Gerçek olmayan koşul ifadeleri, dileklerimizi ifade etmemize veya bugün dünyada neyin yanlış olduğunu söylememize olanak tanır. Dinlemek.

I would have to say world peace.  Definitely, world peace.   

Dünya barışı demeliyim. Kesinlikle, dünya barışı.

That's easy. World peace. World peace. What is the one most important thing our society needs?

Bu kolay. Dünya barışı. Dünya barışı. Toplumumuzun ihtiyaç duyduğu en önemli şey nedir?

That would be harsher punishment for  a parole violators, Stan. And world peace.

Bu, şartlı tahliyeyi ihlal edenler için daha sert bir ceza olur , Stan. Ve dünya barışı.

So, why don't we have world peace? Maybe if  we had more tolerance and less greed, we might  

Öyleyse neden dünya barışı yok? Belki daha fazla hoşgörüye ve daha az açgözlülüğe sahip olsaydık,

have fewer wars. Can you give another reason?  Challenge yourself and use an unreal conditional.

daha az savaşımız olabilirdi. Başka bir sebep söyleyebilir misin? Kendinize meydan okuyun ve gerçek olmayan bir koşul kullanın.

Sandra Bullock's character, who is an FBI  agent, says we need harsher punishments.  

FBI ajanı olan Sandra Bullock'un karakteri , daha sert cezalara ihtiyacımız olduğunu söylüyor.

What do you think? If there were harsher  punishments, would we have less crime?  

Ne düşünüyorsun? Daha sert cezalar olsaydı daha az suç işleyecek miydik?

You can tell me your opinion, but you  have to use another unreal conditional.

Bana fikrini söyleyebilirsin, ancak başka bir gerçek olmayan koşul ifadesi kullanmalısın.

That's all for now. Please like and share  the video if you found the lesson useful.  

Şimdilik bu kadar. Dersi faydalı bulduysanız lütfen videoyu beğenin ve paylaşın.

As always, thanks for watching and happy  studies! Follow me on Facebook, Twitter,  

Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar! Beni Facebook, Twitter,

and Instagram. Why not join me on Patreon?  And don't forget to subscribe on YouTube!

ve Instagram'da takip edin. Neden Patreon'da bana katılmıyorsun? Ve YouTube'da abone olmayı unutmayın!