Lesson 84 👩‍🏫 Basic English with Jennifer 👩‍🎓👨‍🎓 "That" Clauses

Hi everyone. I'm Jennifer from English with Jennifer.

Herkese selam. Ben Jennifer ile İngilizce'den Jennifer.

Do you want to study basic English?

Temel İngilizce eğitimi almak ister misiniz?

Subscribe and get all my basic English lessons. You can study with my students Flavia and Andreia.

Abone olun ve tüm temel İngilizce derslerimi alın. Öğrencilerim Flavia ve Andreia ile çalışabilirsiniz.

Maybe you know that Flavia and Andreia are from Brazil.

Belki Flavia ve Andreia'nın Brezilyalı olduğunu biliyorsunuzdur.

I think that these are two lovely ladies, and you can learn English with them.

Bence bunlar iki sevimli bayan ve onlarla İngilizce öğrenebilirsiniz.

Flavia and Andreia understand that mistakes are okay.

Flavia ve Andreia, hataların sorun olmadığını anlıyor.

Do you agree?

Katılıyor musun?

I just used three "that" clauses.

Az önce üç "o" yan tümcesi kullandım.

Do you see them? There are three "that" clauses.

Onları görüyor musun? Üç tane "o" yan tümcesi vardır.

Now listen.

Şimdi dinle. Şunu

Is it okay to say:

söylememde bir sakınca var mı:

Maybe you know Flavia and Andreia are from Brazil.

Belki Flavia ve Andreia'nın Brezilyalı olduğunu biliyorsunuzdur.

I think these are two lovely ladies.

Bence bunlar iki sevimli bayan.

Flavia and Andreia understand mistakes are okay.

Flavia ve Andreia hata yapmanın sorun olmadığını anlıyor.

Yes, I can say that. It's okay to say the word "that."

Evet, bunu söyleyebilirim. "O" kelimesini söylemek sorun değil.

It's okay to take the word "that" out.

"O" kelimesini çıkarmak sorun değil.

Let's practice more now with Flavia and Andreia.

Şimdi Flavia ve Andreia ile daha fazla pratik yapalım.

Hey Flavia. How are you doing? Good. And you? Pretty good.

Selam Flavia. Nasılsın? İyi. Ve sen? Oldukça iyi.

How about you, Andreia?

Ya sen, Andreia?

So-so. So-so?

Şöyle böyle. Şöyle böyle?

I know that you were sick. Are you sick now? Are you better?

Hasta olduğunu biliyorum. Şimdi hasta mısın? Daha iyi misin?

Yes. A little better? A little. A little better.

Evet. Biraz daha iyi? Biraz. Biraz daha iyi.

I'm sorry. What hurts? Does your head hurt? Does your throat hurt? Throat. Say, "My throat hurts." My throat hurts.

Üzgünüm. Ne acıyor? Başın yaralandı mı? Boğazın acıyor mu? Boğaz. "Boğazım ağrıyor" deyin. Boğazım acıyor.

I'm sorry. Drink tea. Yes.

Üzgünüm. Çay iç. Evet.

Tea with honey.

Ballı çay.

Yes. Tea is good.

Evet. Çay iyidir.

Do you hear what I said? I said,

Ne dediğimi duyuyor musun?

"I know that you were sick."

"Hasta olduğunu biliyorum" dedim.

I know that...you were sick. We can use know,

Biliyorum... sen hastaydın. Bil,

think,

düşün,

believe, feel...THAT.

inan, hisset... BUNU kullanabiliriz.

Right. With an idea. You were sick. I know that you were sick.

Sağ. Bir fikirle. Hastaydın. Hasta olduğunu biliyorum.

And we can say,"I know that you were sick."

Ve "Hasta olduğunu biliyorum" diyebiliriz.

Or "I know you were sick."

Veya "Hasta olduğunu biliyorum."

I

know

that you

were sick.

Hasta olduğunu biliyorum.

And I can do with or without. I know that you were sick. I know you were sick.

Ve onunla ya da onsuz yapabilirim. Hasta olduğunu biliyorum. Hasta olduğunu biliyorum.

Oh. Yeah.

Ah. Evet.

And other verbs with "that" - - you could say:

Ve "o" içeren diğer fiiller - - şöyle diyebilirsiniz:

know

bil

think

düşün

believe

inan

"Believe" is similar to "think."

"İnan", "düşün"e benzer.

feel

+ THAT

+ BUNU hisset

And then this is a whole idea. Do you see [subject + verb]?

Ve sonra bu bütün bir fikir. [özne + fiil] görüyor musunuz?

"I know that you were sick" or "I know you were sick." You can use any of these verbs.

"Hasta olduğunu biliyorum" veya "Hasta olduğunu biliyorum." Bu fiillerden herhangi birini kullanabilirsiniz.

Know, think, believe, feel.

Bil, düşün, inan, hisset.

So we can practice with these verbs.

Böylece bu fiillerle pratik yapabiliriz.

I think we...you guys know each other very well. I know you. I'm starting to know more. Let's remember

Bence biz...sizler birbirinizi çok iyi tanıyorsunuz. Seni biliyorum. Daha fazlasını öğrenmeye başlıyorum.

two or three things that we know about each other using "know that."

Birbirimiz hakkında bildiğimiz iki veya üç şeyi "bunu bil" kullanarak hatırlayalım.

Flavia, I know that you're married. I know that you love coffee, and I think you like the beach.

Flavia, evli olduğunu biliyorum. Kahveyi sevdiğini biliyorum ve bence sahili seviyorsun.

Yeah. What do you know about Andreia?

Evet. Andreia hakkında ne biliyorsun?

I know that she likes dogs and cats.

Köpekleri ve kedileri sevdiğini biliyorum.

Yeah.

Evet.

I know...

that she likes to sleep. Oh! I know that she likes to sleep on the bus. Yeah. Yes.

Uyumayı sevdiğini biliyorum. Ah! Otobüste uyumayı sevdiğini biliyorum. Evet. Evet.

If you're thinking, you think, "I think..." if you're not sure. Maybe yes. Maybe no.

Düşünüyorsan, emin değilsen "Sanırım..." diye düşünürsün. Belki evet. Belki hayır.

I think...

Bence...

that she misses her family.

ailesini özlüyor.

Yeah. I believe that.

Evet. İnanıyorum ki. Benim

What do you know about me?

hakkımda ne biliyorsun?

I know that...

Biliyorum... sen

you play the piano. Mm-hm.

piyano çalıyorsun. Mm-hm.

I know that...

you like dogs. Yes.

Köpekleri sevdiğini biliyorum. Evet.

I think...

Sanırım...

I know that you [are a] good person.

Senin iyi bir insan olduğunu biliyorum.

Aw. Thank you!

Ah. Teşekkür ederim!

I know that you're a good person. You're a good person.

Senin iyi bir insan olduğunu biliyorum. İyi birisin.

I know that you're a good person.

Senin iyi bir insan olduğunu biliyorum.

Thank you.

Teşekkür ederim.

I believe that you're very sweet. Both of you.

Senin çok tatlı olduğuna inanıyorum. İkinizde.

Now it's your turn. Look at the photos and make sentences.

Şimdi senin sıran. Fotoğraflara bakın ve cümleler kurun.

Use "that" with a full idea, a full clause.

Tam bir fikir, tam bir cümle ile "o" kullanın.

subject + verb

özne + fiil

Say your sentences out loud.

Cümlelerinizi yüksek sesle söyleyin.

Note how the word "that" has a short a sound. That. /æ/ That.

"O" kelimesinin nasıl kısa bir sese sahip olduğuna dikkat edin. O. /æ/ Bu.

In fast speech, Americans often change "that" to "thet."

Hızlı konuşmada, Amerikalılar genellikle "o" kelimesini "thet" olarak değiştirirler.

Listen. I'll speak slowly and then I'll speak faster. I'll change "that" to "thet."

Dinlemek. Yavaş konuşacağım ve sonra daha hızlı konuşacağım. "O"nu "thet" olarak değiştireceğim.

I know that /ðæt/ you're a student.

Öğrenci olduğunuzu /ðæt/ biliyorum.

I know that /ðət/ you're a student.

Öğrenci olduğunuzu /ðət/ biliyorum.

I think that /ðæt/ you're doing well.

Bence /ðæt/ iyi gidiyorsun.

I think that /ðət/ you're doing well.

Bence /ðət/ iyi gidiyorsun.

Did you hear a difference?

Bir fark duydunuz mu?

So we can do "know." We could also do... If these are verbs...

Böylece "bilebiliriz". Yapabiliriz... Bunlar fiil ise...

We can also do adjectives.

Sıfatlar da yapabiliriz.

For example, I'm happy that...

Örneğin, mutluyum...

I'm here.

Buradayım.

And again, with or without. I'm happy that I'm here. I'm happy I'm here.

Ve yine, olsun ya da olmasın. Burada olduğum için mutluyum. Burada olduğum için mutluyum.

I'm happy that...

Mutluyum...

I'm here. But again, you need a subject and verb. Subject and verb. It's a whole idea.

Buradayım. Ama yine, bir özneye ve fiile ihtiyacınız var. Özne ve fiil. Bütün bir fikir.

I'm happy that I'm here. What other adjectives? You can do happy...

Burada olduğum için mutluyum. Başka hangi sıfatlar? Mutlu yapabilirsin...

sad...

üzgün...

+ THAT

+ BU

Right? Adjective + THAT

DOĞRU mu? Sıfat + BU

So think of things that make you happy. What makes you happy?

O halde seni mutlu eden şeyleri düşün. Seni ne mutlu eder?

I'm happy that it's a sunny day.

Güneşli bir gün olduğu için mutluyum.

I'm happy that it's warm. I'm happy that it's not raining.

Sıcak olduğu için mutluyum. Yağmur yağmadığı için mutluyum.

Me too.

Ben de.

What makes you happy?

Seni ne mutlu eder?

I'm happy that it's Friday.

Cuma olduğu için mutluyum.

Yes.

Evet.

I'm happy...

Mutluyum...

I don't know.

Bilmiyorum.

I'm happy that you...

Senin... Sunumun için mutluyum

Your presentation. Oh!

. Ah!

At school? Yes. I'm happy that your presentation

Okulda? Evet. Sunumunuzun

was good.

güzel olmasına sevindim.

She...can't. I can't.

O...yapamaz. Yapamam.

I think that I can't, but...you can...I can. Ah.

Yapamayacağımı düşünüyorum ama... sen yapabilirsin... ben yapabilirim. Ah.

"Can" today. "Couldn't" in the past.

Bugün "Can". Geçmişte "yapamazdım".

Now we're getting...We will talk about past soon.

Şimdi başlıyoruz... Birazdan geçmişten bahsedeceğiz.

think - thought

düşün - düşünce

can - could

yapabilir -

I thought that I couldn't.

yapamayacağımı düşünebilir miydim?

But I did it.

Ama ben yaptım.

I am happy that...

Mutluyum...

I go to New York today.

Bugün New York'a gidiyorum.

Today. I'm happy that I'm going to New York. I'm going to New York today.

Bugün. New York'a gideceğim için mutluyum. Bugün New York'a gidiyorum.

Nice. Right? Some things can make us sad. You can think not just today, but

Güzel. Sağ? Bazı şeyler bizi üzebilir. Sadece bugün değil,

all the time work or in general.

her zaman iş veya genel olarak düşünebilirsiniz.

I'm sad that I'm getting older.

Yaşlandığım için üzgünüm.

I'm sad that I'm getting gray hair.

Saçlarım ağardığı için üzgünüm.

Sometimes. I'm like, "No!"

Bazen. "Hayır!"

This makes me sad. So I'm sad that sometimes I find gray hair.

Bu beni üzüyor. Bu yüzden bazen gri saç bulduğum için üzgünüm.

What makes you sad?

Seni üzen nedir?

Say, "I'm not sad about anything. I'm happy."

"Hiçbir şeye üzülmüyorum. Mutluyum" deyin.

No.

Hayır.

I'm sad that I...

Üzgünüm, ben...

I saw

abandoned animal or animal abandoned?

Terk edilmiş bir hayvan mı yoksa terk edilmiş bir hayvan mı gördüm?

Abandoned.

Terk edilmiş.

And very good. Today I see. In the past -- saw.

Ve çok iyi. Bugün görüyorum. Geçmişte -- gördüm.

I'm sad that I saw an abandoned animal.

Terk edilmiş bir hayvan gördüğüm için üzgünüm. Terk edilmiş

I'm sad that I saw an

bir hayvan gördüğüm için üzgünüm

abandoned animal. A dog? A cat?

. Bir köpek? Bir kedi?

A dog. I'm so sorry.

Bir köpek. Ben çok üzgünüm.

Yeah. I'm sad that there are many animals

Evet. Dışarıda evi olmayan birçok hayvan olduğu için üzgünüm

outside that have no home.

.

Yeah. That's sad.

Evet. Bu üzücü.

What makes you sad, Flavia? Anything?

Seni ne üzüyor, Flavia? Herhangi bir şey?

You could also do "angry." You know? I know you guys don't like the bus.

Ayrıca "kızgın" da yapabilirsin. Bilirsin? Otobüsü sevmediğinizi biliyorum.

You can tell me about the bus. Say, "I'm happy that I can ride the bus every day!"

Bana otobüsten bahsedebilirsin. "Her gün otobüse binebildiğim için mutluyum!" deyin.

Is that true? No!

Bu doğru mu? HAYIR!

I'm angry...

Kızgınım...

that I missed the bus. Oh!

otobüsü kaçırdığım için. Ah!

Yesterday? Today.

Dün? Bugün.

Okay.

Tamam aşkım.

Again, um, it happened. I was angry. I was angry...I was angry that I missed the bus.

Yine oldu. Sinirliydim. Kızgındım...Otobüsü kaçırdığım için kızgındım.

Yeah. I would be angry too.

Evet. Ben de kızacaktım.

Sorry about that.

Bunun için üzgünüm. Senin

Your turn. Finish the sentences with your own ideas. You can write in the comments.

sıran. Cümleleri kendi fikirlerinizle tamamlayın. Yorumlara yazabilirsiniz.

Well, I think that this is a good place to end. Was the lesson helpful?

Bence burası bitirmek için iyi bir yer. Ders yardımcı oldu mu?

Remember to like and share this video with others learning English.

Bu videoyu beğenmeyi ve İngilizce öğrenen diğer kişilerle paylaşmayı unutmayın.

As always, thanks for watching and happy studies!

Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!

Follow me on Facebook, Twitter, Instagram, and the app Kiki Time.

Beni Facebook, Twitter, Instagram ve Kiki Time uygulamasında takip edin.

Don't forget to subscribe and turn on notifications.

Abone olmayı ve bildirimleri açmayı unutmayın.