Top 10 Phrasal Verbs to Speak English like a Native | Go Natural English

Hey there!

Selam!

What's up?

Naber?

Welcome to Go Natural English.

Go Natural English'e hoş geldiniz.

I'm here with you today on my porch.

Bugün verandamda seninleyim.

It's a beautiful evening.

güzel bir akşam En iyi 10 deyimsel fiil ile İngilizce akıcılığınızı

It's a great time to talk about how you can improve your English fluency with the top

nasıl geliştirebileceğiniz hakkında konuşmak için harika bir zaman

10 phrasal verbs.

.

So, I'd like to share these with you.

O yüzden bunları sizinle paylaşmak istiyorum.

I'm not holding back any secrets.

Herhangi bir sır saklamıyorum.

These are the top ten phrasal verbs that you need to know and examples of each.

Bunlar, bilmeniz gereken ilk on deyimsel fiil ve her birinin örnekleridir.

Now, first of all a phrasal verb is a verb plus a preposition.

Şimdi, her şeyden önce bir deyimsel fiil, bir fiil artı bir edattır.

And often in English, that preposition will change the meaning of the verb.

Ve genellikle İngilizcede bu edat fiilin anlamını değiştirir.

So, for example, "get" usually means "to receive something".

Örneğin, "almak" genellikle " bir şey almak" anlamına gelir.

But, for example, if I say, "Get out", it means "Leave, exit".

Ama mesela "Çık dışarı" dersem, "Çık, çık" demektir.

So, the meaning is different.

Yani anlamı farklıdır.

I think you can see how a phrasal verb is different.

Bir öbek fiilin ne kadar farklı olduğunu görebileceğinizi düşünüyorum . Öbek fiiller hakkında

And what's really special and interesting about phrasal verbs is that native speakers

gerçekten özel ve ilginç olan şey, anadili İngilizce olan kişilerin

use them all the time.

bunları her zaman kullanmasıdır.

We use them a lot more than a more formal version of the verb, like "leave'.

Onları fiilin "ayrıl" gibi daha resmi bir versiyonundan çok daha fazla kullanırız .

I would tell my friend "Get out", I wouldn't say "Leave".

Arkadaşıma "Defol" derdim, "Ayrıl" demezdim.

Well, that would be kind of rude in either situation.

Bu her iki durumda da biraz kaba olur .

But anyway, what I want to help you out with are the top ten phrasal verbs.

Ama her neyse, size en iyi on deyimsel fiil konusunda yardımcı olmak istiyorum.

And this episode is just scratching the surface.

Ve bu bölüm sadece yüzeysel olarak çiziliyor.

These are all phrasal verbs that are included in the new Go Natural English course that

Bunların hepsi, GNE ekibi ve benim birlikte çalıştığımız yeni Go Natural English kursuna dahil olan deyimsel fiiller.

the GNE team and I are working on really, really hard right now so that we can release

it early next year and so that you can be a part of it.

gelecek yılın başlarında yayınlayabilmemiz ve sizin de bunun bir parçası olabilmeniz için şu anda üzerinde gerçekten çok sıkı çalışıyoruz.

So, this course covers a lot of areas.

Dolayısıyla, bu kurs pek çok alanı kapsıyor.

The phrasal verbs are one of five things that you're going to learn in the course.

Phrasal fiiller, bildiğiniz beş şeyden biridir. Kursta öğreneceğim.

It's going to be super awesome.

Süper harika olacak.

So, I just wanted to mention that I'm working hard on it, and I hope that you'll keep your

Bu yüzden, bunun üzerinde çok çalıştığımı belirtmek istedim ve umarım

eyes open to find out more about it.

bu konuda daha fazlasını öğrenmek için gözlerini dört açarsın.

So, let's start with the ten verbs.

Yani, on fiille başlayalım.

The first one, "come".

İlki, "gel".

So, for example, "come by" means "to find".

Yani, örneğin, "come by", "bulmak" anlamına gelir.

"Hey, did you come by my keys anywhere?

"Hey, anahtarlarımdan herhangi bir yere mi geldin?

I can't find them anywhere."

Onları hiçbir yerde bulamıyorum." Bir

The next one is "get".

sonraki "get". "

"Get by" means "to do the minimum amount of work required."

Get", "gereken minimum işi yapmak" anlamına gelir.

For example, "I'm just getting by in my English class, because I never do my homework.

asla ödevimi yapma

But I participate in class, so I'm doing okay, I'm getting by, I"ll have a passing grade."

Ama derse katılıyorum, bu yüzden iyiyim, geçiyorum, geçer not alacağım.

"Make for".

"İçin yapmak".

I say, "Make for the hills."

"Tepelere çık" diyorum.

That means "Run, run away."

Bu "Koş, kaç" anlamına gelir.

"Make for" is to go in a specific direction.

"Yapmak" belirli bir yöne gitmektir.

"Go for" is different.

"Git" farklıdır.

You think that since "make for" means "go", "go for" would mean the same thing?

"Yapmak", "gitmek" anlamına geldiğine göre, "gitmek" aynı anlama gelir mi sanıyorsun? öyle

It doesn't.

değil

Of course not.

Tabii ki değil.

"Go for" means "to pursue something".

"Git", "bir şeyin peşinden gitmek" anlamına gelir.

"Hey, I think I'm going to go for a degree program."

"Hey, sanırım bir lisans programına gideceğim ."

"Put".

"Koymak".

"Put up" means "to withstand something".

"Kalmak", "bir şeye dayanmak" anlamına gelir.

"I can put up with hot weather better than cold weather."

"Sıcak havaya soğuk havaya göre daha iyi katlanabilirim ."

"Take up" means "to start or to begin something".

"Takip etmek", "bir şeye başlamak veya başlamak" anlamına gelir.

"So, I'm thinking about taking up a new hobby.

"Bu yüzden yeni bir hobi edinmeyi düşünüyorum.

I really like sports, so maybe I'll take up a new sport."

Sporu gerçekten çok seviyorum, bu yüzden belki yeni bir spora başlarım."

"Break".

"Kırmak".

"Break into" means like when a robber enters your house without permission.

"Girmek", bir hırsızın evinize izinsiz girmesi gibi bir anlama gelir .

They break in or break into a house.

Bir eve girerler veya zorla girerler.

"Look into" means "to research something".

"Look into", "bir şeyi araştırmak" anlamına gelir.

"Oh, let's find some information about the best place to travel over a next vacation."

"Oh, bir sonraki tatilde seyahat edilecek en iyi yer hakkında biraz bilgi bulalım."

"I'll look into it."

"İnceleyeceğim."

"Pull up".

"Yukarı çek".

"Pull up" means "to find", maybe "to research and to find some information".

"Yukarı çekin", "bulmak", belki "araştırmak ve bazı bilgileri bulmak" anlamına gelir.

"Did you know the information, the phone number for that restaurant I want to go to?"

"Gitmek istediğim restoranın bilgilerini, telefon numarasını biliyor muydun ?"

"I'll pull up the information."

"Bilgileri toplayacağım."

"Pick up" is "to start something".

"Almak", "bir şeye başlamak" anlamına gelir.

So, I mentioned "I'm going to take up a new hobby."

Ben de "Yeni bir hobi edineceğim" dedim.

Well, "pick up" is similar.

Pekala, "almak" benzerdir.

"I'm going to pick up a new hobby."

"Yeni bir hobi edineceğim."

"Set on".

"Ayarlanmış".

"Set on" can be "to feel determined".

"Ayarla", "kararlı hissetmek" olabilir.

"I'm set on helping you to become fluent in English if you'll let me."

"İzin verirsen İngilizceyi akıcı hale getirmene yardım etmeye kararlıyım ."

"Keep on", our last one.

"Devam et", sonuncumuz.

"Keep on" is "to continue".

"Devam et", "devam etmek" demektir.

So, I want to encourage you to keep on going with your English fluency.

Bu nedenle, İngilizce akıcılığınızla devam etmenizi teşvik etmek istiyorum .

I hope that you found these ten phrasal verbs really helpful.

Umarım bu on deyim fiilini gerçekten faydalı bulmuşsundur.

And what I want to remind you of is that these are only one example.

Ve size hatırlatmak istediğim, bunların sadece bir örnek olduğu.

I only shared one example, one phrasal verb for each regular verb.

Sadece bir örnek paylaştım, her normal fiil için bir deyimsel fiil. Demek

What I mean is you can have many different combinations with a verb plus a preposition

istediğim, bir fiil artı bir öbek fiil yapmak için bir edat ile birçok farklı kombinasyona sahip olabilirsiniz

to make a phrasal verb.

.

For example, with "get".

Örneğin, "al" ile. Size

I gave you the example of "get by" and "get out", but there's a lot of different ways

"get by" ve "get out" örneğini verdim, ancak

to use "get", like "get into", "get up", "get down" and so on.

"get"i kullanmanın birçok farklı yolu var, örneğin "get into", "up", "get down" vb.

There's a lot: "to get around" There's a lot of different phrasal verbs that

Çok şey var: "dolaşmak" Farklı edat kombinasyonlarıyla kullanabileceğiniz pek çok farklı deyimsel fiil var

you can use with a different combinations of prepositions.

.

So, it's kind of fun.

Yani, biraz eğlenceli.

But they're essential for understanding native English speakers, and they're really essential

Ancak anadili İngilizce olan kişileri anlamak için çok önemlidirler ve

for you to be able sound more natural like a native English speaker yourself.

sizin de anadili İngilizce olan biri gibi daha doğal konuşabilmeniz için gerçekten çok önemlidirler .

So, if you want to learn more, there's one thing you need to do right now.

Yani, daha fazlasını öğrenmek istiyorsanız, şu anda yapmanız gereken bir şey var.

You can sign up for the free Go Natural English method course right now, instantly at GoNaturalEnglish.com/7steps.

Ücretsiz Go Natural English yöntem kursuna hemen şimdi, anında GoNaturalEnglish.com/7steps adresinden kaydolabilirsiniz.

That the number 7, S-T-E-P-S.

7 rakamı, S-T-E-P-S.

So, you can learn more about how to improve your fluency the Go Natural English way so

Böylece, akıcılığınızı Go Natural English yöntemiyle nasıl geliştireceğiniz hakkında daha fazla bilgi edinebilir, böylece

that you can understand natives and sound more like one too.

yerlileri anlayabilir ve daha çok yerli gibi konuşabilirsiniz.

It's fun, it's easy, it's totally awesome.

Eğlenceli, kolay, tamamen harika.

I hope to see you inside the course I'll talk to you soon.

Umarım kursta görüşürüz yakında sizinle konuşacağım.

Bye for now.

Şimdilik hoşça kal.