The Amazing Impact of Mastering English Fluency in your Life | Go Natural English

Hello! How are you doing? I'm so excited to talk to you about why you

Merhaba! Nasılsın? Neden akıcı İngilizce konuşmanız gerektiği hakkında sizinle konuşacağım için çok heyecanlıyım

should become fluent in English. Maybe you've thought about why you want to

. Belki de neden

become fluent in English language. Maybe you haven't thought much about it.

akıcı bir şekilde İngilizce konuşmak istediğinizi düşündünüz. Belki de bunun hakkında pek düşünmedin.

Maybe you've just been studying, because it's something you are required to do or you think

Belki de sadece, yapmanız gereken veya yapmanız gerektiğini düşündüğünüz bir şey olduğu için çalışıyorsunuz

you should do, but maybe you haven't thought much about it.

, ama belki de bunun hakkında fazla düşünmediniz.

Well, if you have or haven't, either way, this episode of Go Natural English is going

Pekala, her iki durumda da sahip olsanız da olmasanız da, Go Natural English'in bu bölümü

to present some ideas that are probably new, you probably haven't thought about.

muhtemelen yeni olan ve muhtemelen daha önce hiç düşünmediğiniz bazı fikirler sunacak.

And so, I'm going to share with you my reasons why I think English fluency is the best thing

Bu yüzden, İngilizce akıcılığının

that you can do for yourself. So, I've made a lot of notes, so I'll be looking

kendiniz için yapabileceğiniz en iyi şey olduğunu düşünmeme nedenlerimi sizinle paylaşacağım. Pek çok not aldım, bu yüzden

over at them while I talk to you. So, a lot of people talk about why you should

seninle konuşurken onlara göz atacağım. Pek çok insan neden akıcı konuşmanız gerektiğinden bahsediyor

become fluent, and I think there are some basic reasons that you probably already know.

ve bence muhtemelen zaten bildiğiniz bazı temel nedenler var.

I'm going to say these, and you're going to think, "Duh. Yeah, I know that."

Bunları söyleyeceğim ve siz "Ha. Evet, bunu biliyorum" diye düşüneceksiniz.

So, for example, freedom of communication. English is the language of the Internet, the

Örneğin, iletişim özgürlüğü. İngilizce internetin dili,

language of science, medicine, technology, travel.

bilimin, tıbbın, teknolojinin, seyahatin dilidir.

You can find out a lot of information in English. As opposed to, perhaps, if your native language

İngilizce olarak birçok bilgi bulabilirsiniz. Belki de ana diliniz

is not as widely used as English. So also, English can give you a lot of opportunities

İngilizce kadar yaygın olarak kullanılmıyorsa, aksine. Ayrıca, İngilizce size

to travel abroad, to study abroad. When you travel, you might want to use English

yurtdışına seyahat etmek, yurtdışında okumak için birçok fırsat verebilir. Seyahat ederken,

to communicate with people who speak other languages.

diğer dilleri konuşan insanlarla iletişim kurmak için İngilizce kullanmak isteyebilirsiniz .

Maybe English is their native language, maybe it's not.

Belki İngilizce onların ana dilidir, belki değildir.

Did you know that there's more people in the world that speak English as a second language

Dünyada İngilizceyi anadili olarak konuşan insanlardan daha fazla ikinci dil

(or third, or fourth, or fifth) than people who speak it as their native language.

(veya üçüncü, veya dördüncü veya beşinci) olarak konuşan insanların olduğunu biliyor muydunuz?

I just think it's a fascinating fact. So, English is really the language that we

Bunun büyüleyici bir gerçek olduğunu düşünüyorum. Yani, İngilizce gerçekten

use to connect with each other internationally. So, if you want to travel the world and work

uluslararası olarak birbirimizle bağlantı kurmak için kullandığımız dildir. Bu nedenle, dünyayı gezmek ve

abroad, or study abroad, or meet people from different countries, English is the best way

yurt dışında çalışmak, yurt dışında okumak veya farklı ülkelerden insanlarla tanışmak istiyorsanız , bunu yapabilmenin en iyi yolu İngilizcedir

to be able to do that. I was lucky that I was born into an English-speaking

. İngilizce konuşulan bir ülkede İngilizce konuşan bir ailede doğduğum için şanslıydım

family in an English-speaking country, so I have English, but I've worked really hard

, bu yüzden İngilizcem var ama

to become fluent in Spanish, Portuguese, I can speak some French and Japanese, so I know

İspanyolca ve Portekizce'de akıcı olmak için gerçekten çok çalıştım, biraz Fransızca ve Japonca konuşabiliyorum, bu yüzden ben

what it's like to learn another language. Also, English, of course, is really helpful

başka bir dil öğrenmenin nasıl bir şey olduğunu bilin. Ayrıca İngilizce, elbette kariyeriniz için gerçekten çok yardımcı oluyor

for your career. Most careers will benefit from speaking English.

. Çoğu kariyer İngilizce konuşmaktan faydalanacaktır.

If you work with international colleagues, if you have to travel for work, if you have

Uluslararası meslektaşlarla çalışıyorsanız, iş için seyahat etmeniz gerekiyorsa,

to do research for work, if you're selling things to people in different countries or

iş için araştırma yapmanız gerekiyorsa, farklı ülkelerdeki insanlara bir şeyler satıyorsanız veya

doing marketing (I mean I could go on and on, and on), if you work in tourism of any

pazarlama yapıyorsanız (yani , devam edebilirim ve devam edebilirim). ), herhangi bir turizm sektöründe çalışıyorsanız

kind, if you work in a hotel, restaurant, giving tours or anything like that, really,

, bir otelde, restoranda çalışıyorsanız, turlar düzenliyorsanız veya bunun gibi bir şey yapıyorsanız, gerçekten,

your career is going to benefit from English. Think about if you want to go to a conference

kariyeriniz İngilizceden faydalanacaktır. Yurtdışında bir konferansa gitmek istiyorsanız

overseas, you're going to benefit from knowing English.

, İngilizce bilmenin size fayda sağlayacağını düşünün .

So, all of these things so far, you're probably thinking, "Okay, Gabby. I've already thought

Şimdiye kadar tüm bu şeyler, muhtemelen "Tamam, Gabby. Bunu zaten düşündüm

of that. Really, what's new?" Well, I'm going to share my not-so-obvious

. Gerçekten, yeni ne var?" Pekala,

reasons for becoming fluent in English. And before I do that, I want to talk to you

İngilizceyi akıcı hale getirmek için pek de bariz olmayan nedenlerimi paylaşacağım. Ve bunu yapmadan önce, sizinle

about levels of fluency in English. Because I think that fluency in English means

İngilizce'deki akıcılık seviyeleri hakkında konuşmak istiyorum. Çünkü İngilizcede akıcılığın,

that you can do what you want to do in English. So, if you want to order coffee, for example

İngilizcede yapmak istediğinizi yapabilmeniz anlamına geldiğini düşünüyorum. Yani, örneğin kahve sipariş etmek isterseniz

(I just got a coffee myself, so that was the first thing I thought of).

(Kendime bir kahve aldım, bu yüzden aklıma ilk gelen şey buydu).

I ordered my coffee in English, because I'm here in Bangkok actually, and I don't speak

Kahvemi İngilizce sipariş ettim çünkü aslında burada Bangkok'tayım ve

enough Thai to order my coffee in Thai. But I did learn how to say "Hello" and "Thank

kahvemi Tayca sipariş edecek kadar Tayca bilmiyorum. Ama "Merhaba" ve "

you". But anyway, I said, "Could I please have a

Teşekkür ederim" demeyi öğrendim. Ama her neyse, "Bir kahve alabilir miyim

coffee?" So, "Could I please have a coffee?"

?" dedim. Yani, "Bir kahve alabilir miyim lütfen?"

Was that five, six words? Well, for that moment, I was fluent in English.

Bu beş, altı kelime miydi? O an için İngilizcem akıcıydı.

I did exactly what I wanted to do. But I wouldn't say that I was speaking advanced

Tam olarak yapmak istediğim şeyi yaptım. Ama ileri düzeyde İngilizce konuştuğumu söyleyemem

English. I wouldn't say that I mastered English with

. Altı kelimeyle İngilizcede ustalaştığımı söyleyemem

six words. So, I want to encourage you to master English

. Bu nedenle, sizi İngilizce akıcılığında uzmanlaşmaya teşvik etmek istiyorum

fluency, because mastery leads to true freedom. Mastery leads to true freedom.

, çünkü ustalık gerçek özgürlüğe götürür. Ustalık gerçek özgürlüğe götürür.

When you master the English language and you're able to communicate more complex ideas and

İngilizce diline hakim olduğunuzda ve daha karmaşık fikirleri iletebildiğinizde ve

express yourself and your opinions in most or any situation, that will give you freedom.

çoğu durumda veya herhangi bir durumda kendinizi ve fikirlerinizi ifade edebildiğinizde, bu size özgürlük verecektir.

Low fluency, for example, only knowing six words necessary to order a coffee, will mean

Düşük akıcılık, örneğin, sadece bir kahve sipariş etmek için gerekli olan altı kelimeyi bilmek,

that you miss out on a lot in life. If you're around other English speakers, and

hayatta çok şey kaçırdığınız anlamına gelir. Diğer İngilizce konuşanların yanındaysan ve

they're having a conversation, you're going to miss out on what they're talking about,

sohbet ediyorlarsa, ne hakkında konuştuklarını,

you're going to miss out on the meanings. It happened to me.

anlamlarını kaçıracaksın. Bana oldu.

Ten years ago, I was traveling in Brazil for the first time, and I knew a lot of Spanish,

On yıl önce, ilk kez Brezilya'da seyahat ediyordum ve çok fazla İspanyolca biliyordum,

I was pretty fluent in Spanish, but my Portuguese was very, very basic.

İspanyolca'da oldukça akıcıydım ama Portekizcem çok, çok basitti. Konuşmaların

And I pretended that I understood a lot of conversation, but honestly, I didn't.

çoğunu anlıyormuş gibi yaptım ama dürüst olmak gerekirse anlamadım.

I barely understood what people were talking about.

İnsanların ne hakkında konuştuğunu zar zor anladım .

So, I knew that I was missing out, and actually, that motivated me to become more fluent in

Bu yüzden, kaçırdığımı biliyordum ve aslında bu, Portekizce'yi daha akıcı hale getirmem için beni motive etti

Portuguese. So, if you feel like you're missing out on

. Bu nedenle,

a lot of the English happening around, maybe on conversations, maybe on TV or in movies,

etrafta olup biten İngilizce'nin çoğunu kaçırıyormuş gibi hissediyorsan, belki sohbetlerde, belki televizyonda ya da filmlerde

or on the news, that should motivate you to keep going and to master English fluency.

ya da haberlerde, bu seni devam etmeye ve İngilizce akıcılığında uzmanlaşmaya motive etmelidir.

Don't let it stop you, but use it as a fire to keep learning.

Sizi durdurmasına izin vermeyin, öğrenmeye devam etmek için onu bir ateş olarak kullanın .

So, when you have low fluency level in English, you're going to misunderstand, you're night

Bu nedenle, İngilizce akıcılığınız düşük olduğunda, yanlış anlayacaksınız, geceleri

think people are talking about one topic, but they're actually talking about another,

insanların bir konudan bahsettiğini sanıyorsunuz ama aslında başka bir konudan bahsediyorlar

or you might think their opinion is one thing, but it's actually something completely different,

ya da siz onların fikirlerinin bir şey olduğunu düşünebilirsiniz, ama aslında tamamen farklı bir şey,

so you might miss the point. Now, this is really dangerous in work situations

bu yüzden asıl noktayı kaçırabilirsiniz. Şimdi, bu iş durumlarında

and social situations too. For example, if someone's giving you orders

ve sosyal durumlarda da gerçekten tehlikelidir. Örneğin, biri size

that you need to complete or asking you for a favor, asking you to do something, or if

tamamlamanız gereken emirler veriyorsa veya sizden bir iyilik istiyorsa, sizden bir şey yapmanızı istiyorsa veya

they're sharing their opinion with you, well, you want to understand their point of view.

sizinle fikirlerini paylaşıyorsa, onların bakış açısını anlamak istersiniz.

And if you misunderstand or you pretend to understand, like I did, you can really get

Ve benim yaptığım gibi yanlış anlarsanız veya anlıyormuş gibi davranırsanız,

yourself in trouble. So, you want to work on your fluency so that

başınızı gerçekten belaya sokabilirsiniz. Yani, bunun olmaması için akıcılığınız üzerinde çalışmak istiyorsunuz

doesn't happen. Some people won't be patient with you when

. Bazı insanlar,

you have low fluency level, especially if they speak your native language, they'll probably

akıcılık seviyeniz düşük olduğunda size karşı sabırlı olmayacaktır, özellikle de ana dilinizi konuşuyorlarsa, muhtemelen

just try to switch to your native language instead of waiting for slow English.

yavaş İngilizceyi beklemek yerine ana dilinize geçmeye çalışacaklardır.

This might sound harsh. I'm a very patient person, I think, but even

Bu kulağa sert gelebilir. Ben çok sabırlı bir insanım sanırım ama

I would get a little bit impatient if I have to wait a long time or if I have to ask several

uzun süre beklemek zorunda kalsam ya da birkaç

times, "I'm sorry, I didn't understand." So, I just wanted you to know that with low

kez "Özür dilerim, anlamadım" diye sormam gerekse biraz sabırsızlanırım. Yani, sadece düşük

fluency, you're going to lose friends. I'm sorry it sounds a little bit harsh, but

akıcılıkla arkadaşlarını kaybedeceğini bilmeni istedim. Kulağa biraz sert geldiği için üzgünüm ama

you're going to lose opportunities to talk to people who may not have the patience.

sabrı olmayan insanlarla konuşma fırsatlarını kaybedeceksin.

Now, maybe you don't want to talk to those people anyway, because maybe they're mean

Şimdi, belki o insanlarla zaten konuşmak istemiyorsun , çünkü belki kabalar

or they don't have enough patience, and you want someone who's nice with a lot of patience.

ya da yeterince sabrı yok ve çok sabırlı olan iyi birini istiyorsun.

But even nice people, very patient people, may feel like it's difficult to talk with

Ancak iyi insanlar, çok sabırlı insanlar bile

you if you have a low fluency level, because it takes more time and effort to understand

akıcılık seviyeniz düşükse sizinle konuşmanın zor olduğunu hissedebilir çünkü sizi anlamak ve sizinle sohbet etmek daha fazla zaman ve çaba gerektirir

and to hold a conversation with you. So, really work on your fluency so that your

. Bu nedenle, gerçekten akıcılığınız üzerinde çalışın, böylece

friends or your future friends will be able to speak with you with confidence and with

arkadaşlarınız veya gelecekteki arkadaşlarınız sizinle güvenle ve

good energy going back and forth at a good pace.

iyi bir tempoda iyi bir enerjiyle konuşabilecekler .

Now it's okay if you start out slow, we all start out slow in a second language, but this

Şimdi, yavaş başlamanız sorun değil, hepimiz ikinci bir dilde yavaş başlıyoruz, ancak bu, İngilizce

should be motivation to keep building your English skills and to speak at not a fast

becerilerinizi geliştirmeye devam etmek ve hızlı bir

pace necessarily, but a normal pace, not so slow that people lose patience.

tempoda değil, normal bir hızda, insanların anlayabileceği kadar yavaş konuşmak için motivasyon olmalıdır. sabır kaybetmek

I'm just being honest. I don't want to be mean, but it's the truth.

Sadece dürüst davranıyorum. Kötü olmak istemem ama gerçek bu.

I don't want to lie to you, I want to be completely honest and motivate you to get really fluent

Sana yalan söylemek istemiyorum, tamamen dürüst olmak ve gerçekten akıcı bir İngilizce öğrenmen için seni motive etmek istiyorum

in English. Also, if your English is low, if it's a low

. Ayrıca İngilizceniz düşükse,

fluency level, you have a low level of English, you might feel bad about it.

akıcılık seviyesi düşükse, İngilizce seviyeniz düşükse bu konuda kendinizi kötü hissedebilirsiniz.

It might lead to a lack of confidence, and you might feel like you have a lack of options

Bu, özgüven eksikliğine yol açabilir ve İngilizce diline

and less independence than if you have a mastery of English language.

hakim olduğunuzdan daha az seçenek ve daha az bağımsızlığa sahip olduğunuzu hissedebilirsiniz .

So, here at Go Natural English, I primarily help intermediate English learners reach advanced

Bu nedenle, burada, Go Natural English'te, öncelikle orta düzeyde İngilizce öğrenenlerin ileri düzeyde akıcılığa ulaşmalarına yardımcı oluyorum

fluency. And that's why I think you should really work

. İşte bu yüzden gerçekten

on advanced fluency, because I see the difference that it makes for my learners in Go Natural

ileri düzeyde akıcılık üzerinde çalışmanız gerektiğini düşünüyorum çünkü Go Natural English premium kurslarında bunun öğrencilerim için yarattığı farkı görüyorum

English premium courses. So, really work on our advanced fluency, because

. Bu nedenle, gerçekten ileri düzey akıcılığımız üzerinde çalışın, çünkü

if you're having a low level of fluency, you're going to be depending on other people to give

akıcılığınız düşükse, diğer insanların size

you information, depending on other people to be patient with you, depending on other

bilgi vermesine, diğer insanların size karşı sabırlı olmasına, diğer

people to break down their message or information so that there's no misunderstandings.

insanlara bağlı olmaya bağlı olacaksınız. yanlış anlama olmaması için mesajlarını veya bilgilerini parçalamak için .

So, when you have a high level of English fluency, it's going to give you more freedom

Bu nedenle, yüksek düzeyde İngilizce akıcılığınız olduğunda, bu size daha fazla özgürlük

and more independence, meaning you don't have to wait for other people or hope that other

ve daha fazla bağımsızlık verecektir, yani diğer insanları beklemenize veya

people will help you. So, if you want to be an independent person

başkalarının size yardım etmesini ummanıza gerek kalmaz. Yani, bağımsız bir insan olmak istiyorsanız

and if you want to help other people, maybe you have friends who are learning English

ve diğer insanlara yardım etmek istiyorsanız, belki İngilizce öğrenen arkadaşlarınız var

and their fluency level isn't as high as yours, well then, your mastery will help other people.

ve onların akıcılık seviyeleri sizinki kadar yüksek değil, o zaman ustalığınız diğer insanlara yardımcı olacaktır.

And isn't that what we want to do? We want to help each other.

Ve yapmak istediğimiz bu değil mi? Birbirimize yardım etmek istiyoruz.

Now, knowledge comes from English. It comes from being able to research in English,

Şimdi, bilgi İngilizceden geliyor. İngilizce araştırma yapabilmekten,

talk to people in English, connect with new people, network, find out information.

insanlarla İngilizce konuşabilmekten, yeni insanlarla bağlantı kurabilmekten, ağ kurabilmekten, bilgi bulabilmekten gelir.

English is an excellent tool to do that. So, of course, you need many things.

İngilizce bunu yapmak için mükemmel bir araçtır. Yani, elbette, birçok şeye ihtiyacınız var.

You need people to talk to you, you need Internet, you need materials, like books, documentaries,

İnsanların seninle konuşmasına ihtiyacın var, internete ihtiyacın var, kitaplar, belgeseller gibi materyallere ihtiyacın var

but English is a really big tool to be able to grow your knowledge and educate yourself.

ama İngilizce bilgini geliştirmek ve kendini eğitmek için gerçekten büyük bir araç.

And knowledge equals power. When you have information, you have the power

Ve bilgi eşittir güç. Bilgiye sahip olduğunuzda,

to make informed decisions. And that will change your life.

bilinçli kararlar verme gücünüz olur. Ve bu senin hayatını değiştirecek.

So, English is life changing. Having a high level of fluent English will

Yani, İngilizce hayat değiştiriyor. Yüksek düzeyde akıcı İngilizceye sahip olmak size

give you knowledge, power, freedom, independence. In my book, these are all good things, these

bilgi, güç, özgürlük, bağımsızlık verecektir. Benim kitabımda bunların hepsi güzel şeyler, bunlar

are things that I highly value. Now, when you speak English fluently, you'll

benim çok değer verdiğim şeyler. Şimdi, akıcı bir şekilde İngilizce konuştuğunuzda, İngilizce

be able to speak with anyone else who speaks English confidently.

konuşan herkesle güvenle konuşabileceksiniz.

Now, I know how hard it is in a social situation to speak a second language.

Artık sosyal bir durumda ikinci bir dil konuşmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum .

But when you have that fluency level, then you don't have to worry about "Oh, is my English

Ancak o akıcılık düzeyine sahip olduğunuzda, "Oh, İngilizcem

going off or not?" You just go out there and start talking to

bozuluyor mu, gitmiyor mu?" diye endişelenmenize gerek yok. Sadece oraya git ve insanlarla konuşmaya başla

people. Also, it allows you to be more independent

. Ayrıca, daha bağımsız olmanızı

and more helpful to other people who may or may not speak English as well as you.

ve sizin kadar iyi İngilizce konuşabilen veya konuşamayan diğer insanlara karşı daha yardımcı olmanızı sağlar .

So, think of English as a tool for independence, freedom, knowledge and power.

İngilizceyi bağımsızlık, özgürlük, bilgi ve güç için bir araç olarak düşünün.

English is a tool for unlimited growth. I've mentioned a few different ways that you

İngilizce, sınırsız büyüme için bir araçtır.

can use English to grow and develop your life, develop personally, professionally.

Hayatınızı büyütmek ve geliştirmek, kişisel ve profesyonel olarak gelişmek için İngilizceyi kullanabileceğiniz birkaç farklı yoldan bahsettim.

English is not just a tool for your career or your social life (I mean, those are huge

İngilizce sadece kariyeriniz veya sosyal hayatınız için bir araç değil (yani, bunlar çok büyük

things), but English itself is actually a work-out for your brain.

şeyler), ama İngilizcenin kendisi aslında beyniniz için bir egzersiz.

I don't know if you know, but there's several articles.

Biliyor musun bilmiyorum ama birkaç makale var. Az önce

I've just read one (I think it was in the New York Times) that talked about how knowing

a second language, learning a second language actually keeps your brain strong.

ikinci bir dil bilmenin, ikinci bir dil öğrenmenin aslında beyninizi nasıl güçlü tuttuğundan bahseden bir tanesini okudum (sanırım New York Times'taydı).

And so, as you age, you are more likely to keep your brain healthy if you know a second

Dolayısıyla, yaşlandıkça, ikinci bir dil biliyorsanız, beyninizi sağlıklı tutma olasılığınız daha yüksektir

language. And, of course, I think you know ...

. Ve tabii ki bildiğinizi düşünüyorum...

One of my worst nightmares would be not to have my brain powers, because that really

En kötü kabuslarımdan biri benim beyin güçlerime sahip olmamak, çünkü bu

drowns your life. You want to have your brain power.

sizin hayatınızı gerçekten boğuyor. Beyin gücüne sahip olmak istiyorsun.

So, English is a great work-out for your brain. I believe in working out your body and your

Yani, İngilizce beyniniz için harika bir egzersizdir. Vücudunuzu ve beyninizi çalıştırmaya inanıyorum

brain. So, as you learn English, it stimulates your

. Yani İngilizce öğrenirken beyninizi harekete geçirir

brain. So just that on its own if you never speak

. Yani, eğer hiç

English, just learning English, playing with it, practicing it, will help your brain.

İngilizce konuşamıyorsanız, sadece İngilizce öğrenmek, onunla oynamak , pratik yapmak kendi başına beyninize yardımcı olacaktır.

But of course, I want you to speak to, because speaking English will develop your confidence.

Ama tabii ki seninle konuşmanı istiyorum çünkü İngilizce konuşmak özgüvenini geliştirecek.

Being able to express yourself and have other people understand and like what you're saying,

Kendinizi ifade edebilmek ve diğer insanların söylediklerinizi anlamasını ve beğenmesini,

agree with what you're saying will maybe challenge you and offer some food for thought.

söylediklerinize katılmasını sağlamak belki sizi zorlayacak ve üzerinde düşünmeniz için yiyecek sunacaktır.

This is ... I think that can develop your confidence,

Bu ...

being able to interact with people, communicate, connect.

İnsanlarla etkileşim kurabilmenin, iletişim kurabilmenin, bağ kurabilmenin kendine olan güvenini geliştirebileceğini düşünüyorum. Yalnızca İngilizce olarak sunulan

You can learn from a lot of resources that are only available in English.

birçok kaynaktan bilgi edinebilirsiniz .

I remember one of my students who speaks Arabic told me that when he was looking for information

Arapça konuşan öğrencilerimden birinin bana

on-line, for example, in Wikipedia or other sites, the Arabic information was very small.

çevrimiçi olarak, örneğin Wikipedia'da veya diğer sitelerde bilgi ararken Arapça bilgilerin çok az olduğunu söylediğini hatırlıyorum.

But the information in English was very big. So, if you want information, learn English.

Ancak İngilizce'deki bilgiler çok büyüktü. Yani, bilgi istiyorsanız, İngilizce öğrenin.

Not saying it's fair, not saying it's right, but it's the truth.

Adil olduğunu söylemiyorum, doğru olduğunu söylemiyorum ama gerçek bu.

Now, you can connect with your kind of people anywhere in the world.

Artık dünyanın herhangi bir yerindeki kendi türünüzdeki insanlarla bağlantı kurabilirsiniz .

So, not only you can use English as a tool to get information, but you can also use English

Yani İngilizceyi sadece bilgi almak için bir araç olarak değil , aynı zamanda

as a tool to connect with the right people, people who have similar values as you, people

doğru insanlarla, sizinle benzer değerlere sahip insanlarla,

who do the same job or have the same profession as you.

aynı işi yapan veya aynı mesleğe sahip insanlarla bağlantı kurmak için bir araç olarak da kullanabilirsiniz. senin gibi.

Maybe if you want to learn about a new career, you can reach out to those people.

Belki yeni bir kariyer hakkında bilgi edinmek istersen, o insanlara ulaşabilirsin. Sizinle

You can find people who enjoy the same hobbies as you.

aynı hobilerden hoşlanan insanlar bulabilirsiniz .

I've met a lot of people on-line who enjoy travel like I do, and we communicate in English.

İnternette benim gibi seyahat etmekten hoşlanan birçok insanla tanıştım ve İngilizce iletişim kuruyoruz.

So, I think community is one of the most important parts of life.

Bu yüzden, topluluk hayatın en önemli parçalarından biri olduğunu düşünüyorum .

Nurturing a community of people that you respect, admire and love makes your life wonderful

Saygı duyduğunuz, hayran olduğunuz ve sevdiğiniz bir insan topluluğunu beslemek,

and beautiful no matter where you are in the world.

dünyanın neresinde olursanız olun hayatınızı harika ve güzel kılar .

But you need tools to do that, you need to communicate to do that.

Ancak bunu yapmak için araçlara ihtiyacınız var, bunu yapmak için iletişim kurmanız gerekiyor.

And English can help you to find your kind of people.

Ve İngilizce, kendi türünüzdeki insanları bulmanıza yardımcı olabilir .

Especially if you're from a small town or a small city where you feel like you don't

Özellikle de ait olmadığınızı hissettiğiniz küçük bir kasabadan ya da küçük bir şehirdenseniz, kendinizi

belong, if you feel a little out of place, use English as a tool to find people like

biraz yersiz hissediyorsanız, İngilizceyi sizin gibi sizi anlayan insanları bulmak için bir araç olarak kullanın

you who understand you. And trust me, it's a good feeling to be understood.

. Ve inan bana, anlaşılmak güzel bir duygu.

Not only in English, but your personality, your values, everything.

Sadece İngilizce olarak değil, kişiliğiniz, değerleriniz, her şeyiniz.

So, one last thing about English that I love is that my learners have told me time and

İngilizce hakkında sevdiğim son bir şey de öğrencilerimin bana

time again, "Gabby, when I speak English, I feel like a new person.

defalarca "Gabby, İngilizce konuştuğumda kendimi yeni bir insan gibi hissediyorum.

I can create the personality that I want. It's like I'm reinventing myself. I can become

İstediğim kişiliği yaratabiliyorum. Sanki ben' Kendimi yeniden keşfediyorum.

a new person. I can turn over a new leaf. I can start from

Yeni bir insan olabilirim. Yeni bir sayfa açabilirim. Sıfırdan başlayabilirim

scratch, a blank slate. And when I speak English, I'm speaking to

, boş bir sayfa. Ve İngilizce konuştuğumda,

new people, I'm using new words, new phrases, different body language."

yeni insanlarla konuşuyorum, yeni kelimeler kullanıyorum. yeni ifadeler, farklı beden dili."

And so, you can choose how to express yourself in English and what kind of person you want

Ve böylece, kendinizi İngilizce olarak nasıl ifade edeceğinizi ve İngilizce'de nasıl bir insan

to be in English. So, if you've ever felt like you want to start

olmak istediğinizi seçebilirsiniz. Bu nedenle,

over or you want to change something in your life, English is a great opportunity to do

baştan başlamak veya hayatınızda bir şeyi değiştirmek istediğinizi hissettiyseniz , İngilizce bunu yapmak için harika bir fırsattır

that. And English, just like it's a tool to find

. Ve İngilizce,

out more information about the world around us, around you, it's also an excellent tool

etrafınızdaki ve etrafınızdaki dünya hakkında daha fazla bilgi edinmek için bir araç olduğu gibi, aynı zamanda

to share your voice with the world. I believe that you are unique and awesome,

sesinizi dünyayla paylaşmak için de mükemmel bir araçtır. Eşsiz ve harika olduğuna

and you have an important story to share with the world.

ve dünyayla paylaşacak önemli bir hikayen olduğuna inanıyorum .

And I want you to use English to do that. I don't want you to keep your story inside

Ve bunu yapmak için İngilizce kullanmanı istiyorum.

just for people who speak your language. I mean, please, use your language to share

Sadece senin dilini konuşan insanlar için hikayeni içinde tutmanı istemiyorum. Demek istediğim, lütfen hikayenizi paylaşmak için kendi dilinizi kullanın

your story too. Don't get me wrong, that's great.

. Beni yanlış anlama, bu harika.

But English is a great tool, i's a very useful tool to get your opinion, your voice, your

Ama İngilizce harika bir araçtır, fikrinizi, sesinizi,

story out into the world. So please, use is as a tool for that, for

hikayenizi dünyaya duyurmak için çok kullanışlı bir araçtır. O yüzden lütfen, bunu bir araç olarak kullanın,

your freedom, your independence, for your knowledge, for your power, to connect with

özgürlüğünüz, bağımsızlığınız, bilginiz, gücünüz,

your community, to be confident and to share your voice with the world.

topluluğunuzla bağlantı kurmak, kendinize güvenmek ve sesinizi dünyayla paylaşmak için.

So, those are some reasons why I think that you should learn English to a very high fluent

İşte bunlar, İngilizceyi çok yüksek akıcı bir

level. Not just basic English, not just intermediate

seviyede öğrenmeniz gerektiğini düşünmemin bazı nedenleri. Sadece temel İngilizce değil, sadece orta seviye

English, but advanced English. If you agree, than please, like, comment,

İngilizce değil, ileri seviye İngilizce. Katılıyorsan lütfen beğen, yorum yap,

share. If you disagree, let me know what you think.

paylaş. Katılmıyorsanız, ne düşündüğünüzü bana bildirin.

Subscribe to Go Natural English on YouTube and the podcast to learn more about English

İngilizce dil öğrenimi hakkında daha fazla bilgi edinmek için YouTube'da Go Natural English'e ve podcast'e abone olun

language learning. Thanks so much for joining me.

. Bana katıldığınız için çok teşekkürler.

I'm really honored to be able to speak with you.

Sizinle konuşabildiğim için gerçekten onur duyuyorum .

And I'm looking forward to talking to you again soon.

Ve yakında sizinle tekrar konuşmayı dört gözle bekliyorum .

And ... Oh, one last thing I almost forgot.

Ve... Oh, neredeyse unuttuğum son bir şey daha. Bu bölüm için çok önemli olan İngilizce akıcılığı için

You can come to GoNaturalEnglish.com/7steps to learn the Go Natural English method for

Go Natural English yöntemini öğrenmek için GoNaturalEnglish.com/7steps adresine gelebilirsiniz

English fluency which is very important for this episode.

.

And it's a free course of seven videos that share seven steps to fluency with me at Go

Ve bu, Go Natural English'te benimle akıcılığın yedi adımını paylaşan yedi videodan oluşan ücretsiz bir kurs

Natural English. Alright, I'll see you there

. Pekala, orada görüşürüz,

Bye for now.

şimdilik hoşçakalın.