Academic Vocabulary for Essays & IELTS Writing: 15 cause and effect POWER VERBS

Hey, everyone.

Hey herkes.

I'm Alex.

Alexim.

Thanks for clicking, and welcome to this lesson on cause and effect verbs.

Tıkladığınız için teşekkür ederiz. Bu ders neden ve sonuç fiiller üzerinde.

So, this is an academic writing lesson.

Yani, bu bir akademik ders yazma.

In this lesson, you will learn some advanced vocabulary, specifically verbs, that you can

Bu derste, bazı gelişmiş öğreneceksiniz kelime, özellikle fiiller, yapabilirsiniz

use in your high school or university essays; or if you are an English student who is taking

lise veya üniversite denemelerinde kullanmak; ya da ingilizce öğrencisiysen

the IELTS or the TOEFL, you can use these verbs to really level up your writing in your

IELTS veya TOEFL, bunları kullanabilirsiniz fiillerin yazınızı gerçekten düzeltmek için

writing tasks on those tests.

Bu testlerde görev yazma.

Okay?

Tamam?

Now, if you are a writer of another sort; if you are an essayist, a fiction writer,

Şimdi, başka bir tür yazarsanız; eğer bir deneme yazarı iseniz, bir kurgu yazarı,

a non-fiction writer, or you want to be a writer in the future - it never hurts to have

kurgusal olmayan bir yazar, ya da Gelecekte yazar - asla acı çekmez

more vocabulary, to have more power verbs in your arsenal.

daha fazla kelime, daha fazla sahip olmak Cephanelikteki güç fiilleri.

So, what we're going to do today is improve your vocabulary for your writing and really

Yani, bugün yapacağımız şey gelişiyor yazılarınız için kelime hazneniz ve gerçekten

make your writing that much stronger.

yazınızı yap Bu çok daha güçlü.

So, I'm going to put this down, and let's start looking at some verbs.

Yani, bunu indireceğim ve bazı fiillere bakmaya başlayalım.

Specifically, we are going to look at some effect verbs first.

Özellikle, biz gidiyoruz İlk önce bazı efekt fiillerine bakın.

So, when you think of "effect", you think of the result of something.

Yani, "etki" hakkında düşündüğünüz zaman, bir şeyin sonucunu düşünün.

So, we have the verbs: "cause", "produce"; and we have verb phrases, like: "lead to",

Yani, fiillerimiz var: "neden", "üretmek"; ve fiil cümleleri var, şöyle: "kurşun",

"result in"; and we have: "create", "bring about", "give rise to", and "be responsible for".

"sonuçlanmak"; ve bizde: "yarat", "getir", "yükselmek" ve "sorumlu olmak".

So, these are all formal verbs, and these will definitely formalize your writing; specifically

Yani, bunların hepsi resmi fiiller ve bunlar olacak yazınızı kesinlikle resmileştirin; özellikle

your essays.

senin denemelerin.

So, for example: "cause" - very direct.

Yani, örneğin: "neden" - çok doğrudan.

Right?

Sağ?

So: "The 2008 financial crisis caused several problems for multinational banks."

Yani: "2008 mali krizi neden oldu çok uluslu bankalar için çeşitli sorunlar. "

So, this crisis caused these things to happen.

Yani, bu kriz neden oldu bu şeylerin olması.

All right?

Tamam?

Let's continue with: "produce". Okay?

Devam edelim: "üretmek". Tamam?

So, to produce, create, cause.

Yani üretmek, yaratmak, sebep olsun.

"The medication did not produce the desired effect."

"İlaç kullanmadı istenen etkiyi üretin.

So, the medication was supposed to numb the pain, but it didn't do this.

Yani, ilaç gerekiyordu Acıyı uyuştur, ama bunu yapmadı.

It didn't produce the desired effect.

Üretmedi istenen etki.

So, again, "to produce", think of it in the same family of words as: "cause", "produce",

Yani, yine, "üretmek" için, onu düşünün kelimelerin aynı ailesi: "neden", "üretmek",

and "create", which we'll see a little bit later on.

ve "yaratacağız" biraz sonra görüşürüz.

Next we have: "lead to".

Şimdi sahip olduğumuz: "kurşun".

So, if something leads to something else, this means that it causes the next step to happen.

Yani, bir şey başka bir şeye yol açarsa, bu Bir sonraki adımın gerçekleşmesine neden olur.

So, the next step is the effect.

Yani, bir sonraki adım etkisidir.

So, for example: "Several international incidents led to World War II."

Yani, örneğin: "Birkaç uluslararası olaylar II. Dünya Savaşı'na yol açtı. "

So, we're talking about international events, international incidents that led to - gave

Yani, uluslararası olaylardan bahsediyoruz yol açan uluslararası olaylar

the cause for World War II.

İkinci Dünya Savaşı'nın sebebi.

So, if something leads to something else, you know, you do this thing which causes this

Yani, bir şey başka bir şeye yol açarsa, bilirsin, buna sebep olan şeyi yaparsın

thing, so the effect is here.

şey, yani etki burada.

One thing leads to or causes another thing.

Bir şey yol açar veya başka bir şey neden olur.

"Result in" - very straightforward, I think.

"Sonuç" - çok basit, bence.

So, "result in": "The earthquake resulted in thousands of deaths."

Yani, "sonuçta": "Deprem binlerce ölümle sonuçlandı. "

The effect of the earthquake; the result of the earthquake.

Depremin etkisi; deprem sonucu.

So: "The earthquake resulted in thousands of deaths."

Yani: "Deprem sonuçlandı binlerce ölümde. "

Later we'll look at "a result of", so that will be for cause; but for effect, you can

Daha sonra "sonuç" olarak bakacağız, böylece Sebep olacak; ama etki için yapabilirsiniz

say: "result in".

der ki: "sonuçta".

What was the result?

Sonuç neydi?

It resulted in blank; in something.

Sonuçlandı boş; bir şeyde.

"Create".

"Yaratmak".

I think everyone is familiar with the verb "create".

Bence herkes tanıdık geliyor fiil "yaratmak" ile.

If you're not, here we go.

Eğer sen değilsen, başlıyoruz.

"The increasing rate of crime is creating numerous issues", numerous problems.

"Artan suç oranı yaratılıyor sayısız sorun ", sayısız sorun.

So, it's making problems, creating problems, causing problems.

Yani sorun yaratıyor, yaratıyor problemler, sorunlara neden olur.

So, the effect is that there are numerous problems now because of this.

Yani, etkisi var ki Bundan dolayı sayısız sorun var.

"Bring about".

"Getir".

So, if something brings about something else, it kind of brings it-right?-into effect.

Yani, bir şey başka bir şey getirirse, Bu, onu-doğruya getiriyor.

So: "The new regime"-the new political party, the new political regime-"brought about stricter

Yani: "Yeni rejim" - yeni siyasi parti, Yeni siyasi rejim- "daha sert hale getirdi

laws".

yasalar".

So, imagine there was an election and there is a new political regime, and with them they

Yani, orada bir seçim olduğunu hayal edin yeni bir siyasi rejimdir ve onlarla birlikte

are bringing new laws, so they brought about new laws; they caused new laws to happen.

yeni yasalar getiriyorlar. yeni kanunlar; Yeni yasaların oluşmasına neden oldular.

The effect of the political regime are these stricter laws.

Siyasetin etkisi rejim bu daha katı yasalar.

Okay?

Tamam?

Next: "give rise to".

Sonraki: "yükselmek".

If something gives rise to something else, it means that the initial cause creates the

Eğer bir şey başka bir şeye yol açarsa, Bu, ilk sebebin

conditions necessary for the effect to happen.

için gerekli koşullar gerçekleşecek etki.

Okay?

Tamam?

Got that?

Anladım?

Okay, let's look at the example.

Tamam, örneğe bakalım.

So: "The election result gave rise to public protests."

Yani: "Seçim sonucu verdi halk protestolarına yükselmek. "

So, we have the election result, and: Uh-oh, now the condition is instability in the public

Yani seçim sonucumuz var ve: Uh-oh, şimdi durum kamuoyunda istikrarsızlık

because maybe the public is not happy with the results of the election.

çünkü belki halk mutlu değil seçim sonuçları ile.

So, it creates the necessary conditions for the public protests.

Yani, gerekli oluşturur halk protestoları için koşullar.

So, the election gave rise to; allowed the political protests to happen, the public protests

Böylece seçimin ortaya çıkması; izin verdi siyasi protestolar gerçekleşecek, halk protestoları

to happen.

gerçekleşmesi için.

Okay?

Tamam?

And: "be responsible for".

Ve: "sorumlu olmak".

I think this one is self-explanatory, so, here we go: "No one knows who was responsible

Sanırım bu bir açıklayıcı, yani işte gidiyoruz: "Kim sorumlu olduğunu bilmiyor

for the vandalism."

vandalizm için. "

So, no one knows who did the vandalism; the, basically graffiti, maybe around the bank

Yani kimse vandalizmi kimin yaptığını bilmiyor; , temelde grafiti, belki de banka çevresinde

or some kind of public place. Okay?

veya bir tür kamusal yer. Tamam?

So: Who was responsible for?

Öyleyse: Kim sorumluydu?

You can talk about, you know, these effects and these effect verbs in a variety of contexts.

Bu etkilerden bahsedebilirsin, biliyorsun. Bu efekt fiilleri çeşitli bağlamlarda.

So, here you have stuff like World War II, the economic crisis, rising rates of crime,

Yani, burada II. Dünya Savaşı gibi şeyler var. ekonomik kriz, artan suç oranları,

vandalism, public protests, elections.

vandalizm protestolar, seçimler.

So, these are probably the types of topics you will see if you are writing a high school

Yani, bunlar muhtemelen konuların türleri lise yazıyorsanız görecek

essay, or if you're writing a university essay.

kompozisyon veya yazıyorsanız Bir üniversite denemesi.

Even if you're not, somewhere in your essay you're probably going to talk about something

Sen olmasan bile, yazının bir yerinde Muhtemelen bir şey hakkında konuşacaksın

that caused something else, or you're going to talk about the effect of one action and

bu başka bir şeye sebep oldu, ya da gidiyorsun Bir eylemin etkisi hakkında konuşmak ve

what the reaction of that was.

bunun tepkisi ne idi.

So, these verbs will help you to talk about that reaction.

Yani, bu fiiller size yardımcı olacaktır bu reaksiyon hakkında konuşmak.

Okay?

Tamam?

So, now, let's look at some other verbs that you can use to talk about the causes of things.

Şimdi, diğer bazı fiillere bakalım. şeylerin sebepleri hakkında konuşmak için kullanabilir.

All right?

Tamam?

So, I'm going to walk to the other board.

Yani yürüyeceğim diğer tahtaya.

Follow me.

Beni takip et.

Okay, so here we go with the cause verbs.

Tamam, işte başlıyoruz neden fiilleri ile.

Now, if you notice, some of these are similar to the effect verbs, but they are the effect

Şimdi, fark ederseniz, bunlardan bazıları benzer fiilleri etkilemek için, ama onlar etkisi

verbs in their passive forms.

fiiller kendi pasif formlarında.

So, let's look at what I mean.

Yani, ne demek istediğime bakalım.

Here we have: "be caused by", "be produced by", "be brought about by".

İşte sahip olduğumuz: "neden olabilir", " "," tarafından üretilen "tarafından üretilen".

Okay?

Tamam?

So, we've seen these in the effect verbs board before this, and now we're going to use them

Yani, bunları fiillerin fiilinde gördük bundan önce ve şimdi onları kullanacağız

to talk about cause.

neden hakkında konuşmak.

So, "be caused by", for example: "The government collapse was caused by the implementation

Yani, "neden olabilir", örneğin: "Hükümet çöküş uygulamadan kaynaklandı

of unpopular policies."

popüler olmayan politikalar.

So, you want to say that the unpopular policies caused the government collapse, or you can

Yani, popüler olmayan politikaları söylemek istersiniz hükümetin çökmesine neden oldu, ya da

say: "The government collapse was caused by the implementation of unpopular policies."

der ki: "Hükümet çöküşü neden oldu popüler olmayan politikaların uygulanması.

Okay?

Tamam?

So, you can say this in two ways; you can say it in the effect way where you really

Yani bunu iki şekilde söyleyebilirsin; yapabilirsin gerçek anlamda etki yolunda söyle

emphasize the effect, so the government collapse is the effect, and the cause of the collapse

etkisini vurgulamak, böylece hükümet çökmek çöküşün sebebi ve sebebi

is that they implemented unpopular policies.

uygulandıkları popüler olmayan politikalar.

So, if you want to emphasize the government collapse, like here, put it first, use the

Yani, hükümeti vurgulamak istiyorsanız Burada daralt, önce koy, kullan

passive form, use the cause: "was caused by"; if you want to emphasize the implementation

pasif form, nedeni kullanın: "neden oldu"; uygulamayı vurgulamak istiyorsanız

of unpopular policies caused the government collapse, you can put that first.

popüler olmayan politikalar hükümete neden oldu Daralt, önce bunu koyabilirsiniz.

So, it really depends what you want to stress in your sentence.

Yani, gerçekten ne olduğuna bağlı cümlenin içinde stres yapmak istiyorum.

Okay?

Tamam?

All right, next: "be produced by".

Tamam, sıradaki: "tarafından üretilmek".

So: "The vast majority of air pollution in Europe is produced by fertilizers and animal

Yani: "Hava kirliliğinin büyük çoğunluğu Avrupa, gübre ve hayvan tarafından üretiliyor

waste."

atık."

So, is caused by, is produced by fertilizers and animal waste.

Yani, neden olduğu, tarafından üretilir gübreler ve hayvan atıkları.

So, again: "The fertilizers and animal waste produce the vast majority of air pollution

Yani, yine: "Gübreler ve hayvan atıkları Hava kirliliğinin büyük çoğunluğunu üretmek

in Europe."

Avrupa'da."

Here, we just flipped it to focus on the cause, so: "The vast majority of air pollution in

Burada, sadece sebeplere odaklanmak için onu çevirdik. öyleyse: "Hava kirliliğinin büyük çoğunluğu

Europe is produced by fertilizers and animal waste."

Avrupa tarafından üretiliyor gübreler ve hayvansal atık. "

This is the cause, and the effect is the air pollution, basically.

Nedeni ve etkisi budur temel olarak hava kirliliği.

Air pollution is the effect of fertilizers and animal waste.

Hava kirliliği etkisi gübreler ve hayvan atıkları.

Next, we have: "be brought about by".

Sırada, var: "Ol Tarafından getirildi".

So, you saw "bring about"; now it's: "to be brought about by", the passive form.

Yani, "getir" gördün; şimdi: "için "pasif formu" ile getirilebilir.

"Major economic benefits could be brought about by the adoption of solar roofs."

"Büyük ekonomik faydalar getirilebilir Güneş çatılarının benimsenmesi ile ilgili. "

Okay?

Tamam?

So, the argument is if you have a solar roof, within a few years, you're going to be saving

Öyleyse argüman, bir güneş tavanınız varsa, birkaç yıl içinde, tasarruf edeceksiniz

thousands of dollars.

binlerce dolar.

So, here: "Major economic benefits could be brought about by".

Yani, burada: "Büyük ekonomik faydalar tarafından getirilebilir ".

Basically, if we have solar roofs, the solar roofs will bring economic benefits.

Temel olarak, eğer güneş çatılarımız varsa, Güneş çatıları ekonomik faydalar getirecek.

Okay?

Tamam?

They will bring about economic benefits with them.

Onlar hakkında getirecek Onlarla ekonomik faydalar.

Next: "result from", not "result in".

Sonraki: "sonuçtan", "sonuç" değil.

So: "Many benefits quickly result from exercise."

Yani: "Birçok fayda hızla egzersiz sonucu. "

So, if you exercise, this is the cause; the effect is, well, many benefits, really - better

Yani, egzersiz yaparsanız, nedeni budur; etkisi, iyi, birçok fayda, gerçekten - daha iyi

health, better energy, and longer life.

sağlık, daha iyi enerji, ve daha uzun ömürlü.

Ideally longer life, unless there's an accident, obviously.

İdeal olarak daha uzun ömürlü Belli ki bir kaza var.

So, next we have: "stem from".

Yani, sonra var: "kök".

And these two - if your teacher or your evaluator sees you using either of these two: "stem

Ve bu ikisi - eğer öğretmeniniz veya değerlendiriciniz bu ikisinden birini kullanıyor: "stem

from", "be triggered by", they will love you.

"," tetiklenir ", seni sevecekler.

Okay?

Tamam?

So, memorize these two especially, because they are quite advanced and they're lovely.

Yani, özellikle bu ikisini ezberleyin çünkü oldukça gelişmişler ve çok hoşlar.

They sound wonderful when they're in an essay format.

Ne zaman harika geliyorlar bir deneme formatındalar.

So: "stem".

Yani: "kök".

What is a "stem"?

"Kök" nedir?

Think of a flower, so you have the stem of the flower, and on the top you have the petals,

Bir çiçek düşünün, çiçek ve üstünde yaprakları var,

you have the flower itself.

Çiçeğin kendisi var.

Right?

Sağ?

So, the stem leads to the flower.

Yani, kök yol açar Çiçeğe.

So, if something stems from something, like, for example, here: "Most of our early beliefs

Yani, eğer bir şey bir şeyden kaynaklanıyorsa, örneğin, burada: "İlk inançlarımızın çoğu

stem from our parents"...

Ebeveynlerimizden kaynaklanıyor "...

So think of, like, your beliefs are the flower on the top-right?-and what causes that flower?

Yani, düşünün, inançlarınız çiçek gibidir Sağ üstte? -ve o çiçeğe ne sebep olur?

Before you have the flower, the stem has to grow.

Çiçeği almadan önce, kök büyümek zorundadır.

So, your beliefs are here, and they stem from your parents; your parents are basically causing

Yani, inançlarınız burada ve ailen; anne baban temelde

your beliefs when you're a child.

inançlarınız ne zaman sen bir çocuksun

Right?

Sağ?

So, when you're a kid, who gives you your beliefs, who tells you what to believe?

Yani, siz çocukken, size kim verir? inançları, sana neyin inanması gerektiğini söyleyen?

Usually it's your parents guiding you in your belief system.

Genellikle ebeveynlerin rehber olur inanç sisteminizde.

So, if something stems from something else, it is caused by something.

Yani, bir şey bir şeyden kaynaklanıyorsa başka bir şeyden kaynaklanır.

All right?

Tamam?

And, finally: "be trigged by".

Son olarak: "tarafından tetiklensin".

So, if something triggers something else, it literally means it causes it to happen.

Yani, eğer bir şey başka bir şeyi tetiklerse, kelimenin tam anlamıyla gerçekleşmesine neden olduğu anlamına gelir.

Okay?

Tamam?

So: "World War I" - this could be any high school essay.

Yani: "I. Dünya Savaşı" - Bu olabilir herhangi bir lise kompozisyonu olmak.

"World War I was triggered by", it's like...

"I. Dünya Savaşı tetiklendi ", gibi ...

This is, like, the root cause.

Bu, kök sebebi gibi.

Okay?

Tamam?

This was, like, the cause.

Bu, sebebi gibiydi.

"World War I was triggered by the assassination of the Arch Duke Ferdinand."

"Birinci Dünya Savaşı tarafından tetiklendi. Arch Duke Ferdinand'ın öldürülmesi. "

Now, if you're a history major and you're thinking: "No!

Şimdi, eğer tarihin büyükse ve sen düşünüyorsun: "Hayır!

There were many more things, and this wasn't it.

Daha birçok şey vardı, ve bu değildi.

This was just one little thing", it's an example.

Bu sadece bir küçüktü şey ", bu bir örnek.

I'm really focusing on just the use of these verbs and verb phrases, so "was triggered

Sadece bunların kullanımına odaklanıyorum fiil ve fiil cümleleri, bu nedenle "tetiklendi

by".

tarafından".

So, think of a gun, and a gun has a trigger - when you pull the trigger, the bullet goes.

Yani, bir silahı düşün ve bir silahın bir tetikleyicisi var - Tetiği çekerken, mermi gider.

Okay?

Tamam?

So, what was the bullet that caused this thing?

Yani mermi neydi? Bu şey neden oldu?

Okay?

Tamam?

What caused the bullet to fly?

Merminin uçmasına ne sebep oldu?

In this case, the bullet being...

Bu durumda mermi olmak ...

The beginning of World War I is the bullet, the trigger is the assassination of Arch Duke

Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcı mermidir, Tetik Arch Duke suikastıdır

Ferdinand.

Ferdinand.

That pulled the trigger that allowed the bullet to fly towards the beginning of World War I.

Bu mermi izin veren tetiği çekti I. Dünya Savaşı'nın başlangıcına doğru uçmak

So, we have: "be caused by", "be produced by", "be brought about by", "result from",

Öyleyse, "neden olabiliriz", "üretilmeli "," ile "getirilir" sonucu "

"stem from", "be triggered by", as well as the wealth of effect verbs on the previous board.

"sap", "tarafından tetiklen", yanı sıra önceki tahtada etki fiillerinin zenginliği.

So, you guys have-I hope-a lot of new vocabulary that you have acquired here today.

Yani sizler, umarım, çok yeni Bugün burada edindiğiniz kelime bilgisi.

And if you want to test your understanding of this to make sure you get that high IELTS

Ve eğer anlayışını test etmek istersen Bu yüksek IELTS aldığınızdan emin olmak için

score, that high TOEFL score, you get that 90% on your essay - you can check out the

puan, bu yüksek TOEFL skoru, bunu elde edersiniz Makalenizde% 90 - kontrol edebilirsiniz

quiz on www.engvid.com.

www.engvid.com adresinden sınav.

And while you're there, why don't you check out some of my other videos?

Ve sen oradayken, neden olmasın diğer videolarımdan bazılarını kontrol et

I have a ton of videos on academic vocabulary or advanced vocabulary, I have some IELTS

Akademik kelime konusunda bir ton videom var ya da gelişmiş kelime, bazı IELTS var

and some TOEFL lessons as well.

ve bazı TOEFL dersleri de.

And if you want to try something more fun, I also have: Learning English with Star Wars,

Ve eğer daha eğlenceli bir şey denemek istersen, ben ayrıca: Star Wars ile İngilizce öğrenmek,

with Harry Potter, with The Hunger Games - a wide variety of things, and grammar stuff, too.

Harry Potter ile, Açlık Oyunları ile - a Çok çeşitli şeyler ve dilbilgisi şeyler de.

So, if this is your first video that you've ever, you know, watched from us - welcome,

Yani, bu sizin ilk videonuzsa hiç, bildiğiniz, bizden - hoş geldiniz

and check out the rest of the stuff and let me know what you think.

ve eşyaların geri kalanını kontrol et ve ne düşündüğünü bana bildir.

Speaking of letting me know what you think, leave a comment, see if you can create original

Ne düşündüğünü bilmeme izin vermek, bir yorum bırakın, orijinal oluşturabilir misiniz

sentences... Sentences.

cümleler ... Cümleler.

I have a hard time with that word sometimes.

İle zor zamanım var o kelimeyi bazen.

Sentences with the vocabulary you've learnt in this video. All right?

Kelime dağarcığındaki cümleler bu videoda öğrendim. Tamam?

And you can also check me out on YouTube, where you can subscribe to the channel; check

Ayrıca beni YouTube'da da kontrol edebilirsiniz kanala abone olabileceğiniz yer; Kontrol

me out on Facebook, I have a fan page there; check me out on Twitter.

Facebook'ta dışarı çıktım, bir hayranım var orada sayfa var; Beni Twitter'da kontrol et.

And until next time, thanks for clicking.

Ve bir dahaki sefere kadar, Tıkladığın için teşekkürler.