How to pronounce the contractions in English - we'd | they'll | he'd | they're | it'd

- Hello, lovely students,

- Merhaba sevgili öğrenciler

and welcome back to English with Lucy.

ve Lucy ile İngilizceye tekrar hoş geldiniz.

Today, oh, this video is a bit of a mix of everything.

Bugün, oh, bu video her şeyin bir karışımı.

It's going to be about pronunciation,

Telaffuzla

and a little bit of grammar too.

ve biraz da gramerle ilgili olacak.

And it's going to help your vocabulary.

Ve kelime bilginize yardımcı olacak.

Today, we're going to talk about contractions.

Bugün kasılmalardan bahsedeceğiz.

Contractions are perfect for informal situations,

Kısaltmalar resmi olmayan durumlar için mükemmeldir,

for conversational English,

konuşma İngilizcesi için,

native speakers use them all the time.

anadili İngilizce olanlar bunları her zaman kullanır.

Today, I'm really going to be focusing

Bugün gerçekten

on how to pronounce them,

onları nasıl telaffuz edeceğime odaklanacağım

because lots of students struggle with that.

çünkü birçok öğrenci bununla mücadele ediyor.

A contraction is when we take two words,

Büzülme, iki kelimeyi alıp

and we shorten them into one word.

onları tek bir kelimeye kısalttığımız zamandır.

For example, I will, I'll.

Örneğin, yapacağım, yapacağım.

In today's lesson,

Bugünün dersinde,

we are going to discuss positive contractions.

pozitif kasılmaları tartışacağız.

And maybe in another video,

Ve belki başka bir videoda size

I'll talk to you about negative contractions.

negatif kasılmalardan bahsederim.

I would also like to say that, as always,

Ayrıca her zaman olduğu gibi bugünün videosuyla birlikte

there is a free PDF and quiz that goes with today's video.

ücretsiz bir PDF ve test olduğunu da söylemek isterim .

And I must say that today's PDF

Ve bugünün PDF'sinin

is possibly one of my favourite PDFs ever.

muhtemelen şimdiye kadarki en sevdiğim PDF'lerden biri olduğunu söylemeliyim. Orada kasılmalar hakkında

There is so much information about contractions on there.

çok fazla bilgi var .

It's basically everything you need to know

Temelde pozitif kasılmalar hakkında bilmeniz gereken her şey

about positive contractions.

.

If you would like to download the PDF and quiz,

PDF'i ve quizi indirmek isterseniz tek

all you have to do is click on the link

yapmanız gereken

in the description box.

açıklama kutusundaki linke tıklamak.

You enter your name and your email address.

Adınızı ve e-posta adresinizi giriyorsunuz.

You sign up to my mailing list,

Posta listeme kaydolursunuz

and the PDF will arrive directly in your inbox.

ve PDF doğrudan gelen kutunuza gelir.

After that, every week,

Bundan sonra, her hafta

you'll automatically receive my free lesson PDFs,

ücretsiz ders PDF'lerimi,

along with all of my news, course updates, and offers.

tüm haberlerimi, kurs güncellemelerimi ve tekliflerimi otomatik olarak alacaksın.

It's a free service, and you can unsubscribe at any time.

Bu ücretsiz bir hizmettir ve istediğiniz zaman abonelikten çıkabilirsiniz.

Let's get started with the lesson.

Derse başlayalım.

So let's take a look at that I will example again, I'll.

O halde tekrar örnekleyeceğim bir bakalım, yapacağım. Bazı eksik harfleri değiştirmek için

You'll notice that we use the apostrophe

kesme işareti kullandığımızı fark edeceksiniz

to replace some missing letters.

.

To form contractions,

Kasılmalar oluşturmak için

we usually combine a verb, auxiliary,

genellikle bir fiil, yardımcı

or modal with a pronoun.

veya kipli bir zamirle birleştiririz.

However, there are always exceptions, because it's English.

Ancak, İngilizce olduğu için her zaman istisnalar vardır.

We just love exceptions.

Biz sadece istisnaları seviyoruz.

The most common contractions are formed with am, is, are,

En yaygın kasılmalar [ __ ], is, are,

has, had, and would, will.

has, had ve will, will ile oluşturulur.

So I think to start, we'll take a look

Başlangıç ​​olarak,

at how to pronounce contractions that include the be verb,

as in am, is, and are.

[ __ ], is ve are'de olduğu gibi be fiilini içeren kısaltmaların nasıl telaffuz edileceğine bir göz atacağız.

First, we have I am,

İlk olarak,

which is written and pronounced as I'm, I'm.

I'm olarak yazılan ve telaffuz edilen I'm var, I'm.

I'm sorry I'm late, there's so much traffic today.

Üzgünüm geciktim, bugün çok trafik var.

We also have he is,

Bizde de var

and this can be pronounced in various ways.

ve bu çeşitli şekillerde telaffuz edilebilir.

The most common one is he's.

En yaygın olanı o.

You can also hear his,

Onun sesini de duyabilirsiniz,

that's a very short sort of weak form.

bu çok kısa bir tür zayıf formdur.

Sometimes people will even drop the H, the H sound.

Bazen insanlar H sesini bile düşürürler.

And they'll say is, this is only in certain dialects.

Ve derler ki, bu sadece belirli lehçelerde var.

Most commonly you'll hear he's or his.

Çoğunlukla onun veya onun olduğunu duyacaksınız.

He's at the store, he'll be back soon.

Dükkanda, birazdan döner.

We also have she is, which is pronounced as she's,

Ayrıca, o ,

she's, or the weak form, she's, she's.

o, ya da zayıf biçim, o, o olarak telaffuz edilen o var.

She's the smartest in the group.

Grubun en zekisidir.

It is is nice and easy.

Bu güzel ve kolaydır.

It's pronounced it's, it's.

Öyle telaffuz edilir, öyledir.

It's not supposed to go in the cupboard.

Dolaba girmemesi gerekiyor.

It goes in the refrigerator.

Buzdolabına giriyor.

We also have your, your.

Bizde de senin var.

And there's another way of pronouncing this.

Ve bunu telaffuz etmenin başka bir yolu daha var .

You can also say your, your,

Ayrıca senin, senin de diyebilirsin,

but your is a bit simpler, a bit easier to say I think.

ama seninki biraz daha basit, sanırım söylemesi biraz daha kolay.

You're right about that.

Bu konuda haklısın.

We also have we are, as in we're, we're.

Biz de varız, biz'deki gibi, biz'iz.

This can be a tough one to pronounce E, U, ear, ear.

Bu E, U, kulak, kulak telaffuzu zor olabilir.

We're off to the cinema, see you in a few hours.

Sinemaya gidiyoruz, birkaç saat sonra görüşürüz.

And finally, they are makes they're, they're.

Ve son olarak, onlar yapılır, onlar.

I know that air sound can be quite challenging, too.

Hava sesinin de oldukça zorlayıcı olabileceğini biliyorum.

E, U, E, U, air, air.

E, U, E, U, hava, hava.

Some students find it easy to just pronounce the E sound,

Bazı öğrenciler sadece E sesini telaffuz etmeyi

and elongate it.

ve uzatmayı kolay bulur.

Air, air, air.

Hava, hava, hava.

They're still here.

Hala buradalar.

Do you want me to get them for you?

Onları senin için almamı ister misin?

Let's move on and focus on the contractions

Devam edelim ve

including has, had, and have.

has, had ve have dahil kasılmalara odaklanalım.

They can be used as contractions,

Kısaltmalar olarak kullanılabilirler,

but only when they are auxiliary verbs.

ancak yalnızca yardımcı fiiller olduklarında.

This part's really important.

Bu kısım gerçekten önemli. Cümledeki ana fiil ise

We can't use have, has, or had as a contraction

have, has veya had'i kısaltma olarak kullanamayız

if it is the main verb in the sentence.

.

Take a look at these two examples.

Bu iki örneğe bir göz atın.

This should clarify it for you.

Bu sizin için açıklığa kavuşturmalıdır. Beni

I had just heard the news when you called me.

aradığında haberi yeni duymuştum.

Had in that sentence is an auxiliary verb.

Bu cümlede had yardımcı fiildir.

We can use it as a contraction there.

Orada bir daralma olarak kullanabiliriz.

I'd just heard the news when you called me.

Beni aradığında haberi yeni duydum.

In this next sentence, I had a cup of coffee this morning.

Sonraki cümlede, bu sabah bir fincan kahve içtim.

It's the main verb of the sentence, we can't contract it.

Cümlenin ana fiilidir , onu kasamayız.

I'd a cup of coffee this morning.

Bu sabah bir fincan kahve içtim.

It just doesn't sound right.

Kulağa doğru gelmiyor.

I had a cup of coffee this morning.

Bu sabah bir fincan kahve içtim.

Let's take a look at has first,

İlk önce sahiplere bir göz atalım,

because it can be quite confusing.

çünkü oldukça kafa karıştırıcı olabilir.

Firstly, we have she has, she's, she's.

İlk olarak, bizde var, o var, o var, o var.

We also have the weak form, she's.

Zayıf formumuz da var, o.

She's been working late most nights.

Çoğu gece geç saatlere kadar çalışıyor.

We have he has, he's, he's,

Elimizde o var, o, o

or the weak form, his.

ya da zayıf form onun. Saat

He's got a meeting at 10.

10'da bir toplantısı var.

And finally, it has contracted to it's, it's.

Ve sonunda, ona göre sözleşme yaptı, bu kadar.

It's been sitting out all night.

Bütün gece dışarıda oturuyor.

Now these three are confusing,

Şimdi bu üçü kafa karıştırıcı

because they have the same pronunciation and spelling

çünkü

as the contracted form of she is, he is, and it is.

she is, he is ve it is'in kısaltılmış biçimiyle aynı telaffuza ve hecelemeye sahipler.

How do you know the difference?

Farkı nereden biliyorsun?

Well, it should be fairly clear from the context,

Pekala, bağlamdan oldukça açık olmalı,

but if you have a doubt,

ancak şüpheniz varsa,

you need to see how the sentence has been conjugated.

cümlenin nasıl çekildiğini görmeniz gerekir . Büzülmeden sonra

If you can see a past participle after the contraction,

geçmiş bir ortacı görüyorsanız ,

it means that the contraction represents has.

bu, büzülmenin has olduğunu temsil ettiği anlamına gelir.

If you see been, eaten, seen,

Görüldüğünü, yenildiğini, görüldüğünü görürseniz,

then usually, the apostrophe S will be has.

genellikle kesme işareti S olacaktır.

Let's take a look at the easier ones we have.

Elimizdeki daha kolay olanlara bir göz atalım.

To have, I have is I've, I've.

Sahip olmak, bende var, bende var.

I've been here all day.

Bütün gün buradaydım.

You have is you've, you've.

sahipsin, sahipsin, sahipsin.

You've come all this way just to break up with me?

Bunca yolu benden ayrılmak için mi geldin?

And we have is we've, we've, or the weak form, we've.

Ve bizde var mı, var mı, var mı, yoksa zayıf formu var mı, var mı?

We've taken the dog to the vet.

Köpeği veterinere götürdük.

And we have had.

Ve sahip olduk.

I had becomes I'd, I'd.

Yapardım, yapardım. Leeds'e taşınmadan önce

I'd been studying English for three years

üç yıldır İngilizce çalışıyordum

before moving to Leeds.

.

You had becomes you'd, you'd.

Sen oldun, sen oldun.

You would have passed if you'd studied.

Çalışsaydın geçerdin.

She had becomes she'd, she'd.

Yapacaktı, yapacaktı.

She'd been sleeping all day when he called her.

Onu aradığında bütün gün uyuyordu.

He had becomes he'd, he'd.

Yapacaktı, yapacaktı.

He'd left before us, but was still late.

Bizden önce gitmişti ama yine de geç kalmıştı.

We had becomes we'd, we'd.

Biz olmuştuk, biz olurduk.

We'd seen him around the office,

Onu ofiste görmüştük

but we didn't know he was the new boss.

ama yeni patron olduğunu bilmiyorduk.

And they had becomes they'd, they'd.

Ve onlar oldular, onlar oldular.

They'd eaten before coming over.

Gelmeden önce yemek yemişlerdi. Şimdi, will'in kasılmalarına

Let's take a look at would, the contractions for would.

bir göz atalım . Had kasılmalarına

You'll notice that they are very similar

çok benzediklerini fark edeceksiniz

to the contractions for had.

.

I will show you a couple of rules

after we've covered the pronunciation.

Telaffuzu anlattıktan sonra size birkaç kural göstereceğim.

I would, I'd.

Yapardım, yapardım.

I'd like to visit London.

Londra'yı ziyaret etmek istiyorum.

You would, you'd.

Yapardın, yapardın.

You'd look good in this dress.

Bu elbisenin içinde iyi görünürsün.

He would, he'd.

Yapacaktı, yapacaktı.

He'd like to spend time with his family.

Ailesiyle vakit geçirmek ister.

She would, she'd.

Yapacaktı, yapacaktı.

She'd like to go on holiday.

Tatile gitmek istiyor.

It would, it'd.

Yapacaktı, yapacaktı.

It'd be great to see you when you're back.

Döndüğünde seni görmek harika olurdu.

We would, we'd.

Yapardık, yapardık.

We'd love to come to your wedding.

Düğününüze gelmeyi çok isteriz.

And they would, they'd.

Ve yapacaklardı, yapacaklardı.

They'd take the train, but the tickets are too expensive.

Trene binerler ama biletler çok pahalı.

So how do we know if contractions like I'd and we'd

I'd ve we'd gibi kasılmaların sahip olup olmadığını

are representing had or would?

veya yapmayacağını nasıl anlarız?

Here are some rules to follow.

İşte uyulması gereken bazı kurallar. Will'den

Would is followed by an infinitive.

sonra mastar gelir. O

She would go.

gidecekti.

I would love.

Ben isterdim.

She'd go, I'd love.

O giderdi, çok isterim.

Would can also be followed by the present perfect tense.

Ayrıca, şimdiki mükemmel zaman tarafından da takip edilebilir.

They'd have slept.

Uyumuş olacaklardı.

I'd have given.

verirdim.

With had, a past participle follows.

Had ile, geçmiş bir katılımcı izler.

I'd eaten, I had eaten.

Yedim, yedim.

He'd gotten, he had gotten.

Almıştı, almıştı.

Let's move on to our penultimate section, will,

before we move on to some extra ones.

Fazladan bazı bölümlere geçmeden önce sondan bir önceki bölümümüze geçelim, Will.

These ones are fairly simple.

Bunlar oldukça basit.

We have I will, I'll.

Yapacağım, yapacağım.

I'll come round later today.

Bugün daha sonra geleceğim.

You will, you'll.

Yapacaksın, yapacaksın.

I'm a great cook, you'll see.

Ben harika bir aşçıyım, göreceksin.

He will, he'll.

Yapacak, yapacak.

He'll put it on his credit card.

Kredi kartına yatıracak.

She will, she'll.

Yapacak, yapacak.

She'll sleep on the sofa.

Kanepede uyuyacak.

It will, it'll.

Olacak, olacak. Sabah

It'll need some food and water in the morning.

biraz mama ve suya ihtiyacı olacak .

We will, we'll.

Yapacağız, yapacağız.

We'll see you next week.

Gelecek hafta görüşürüz.

And they will, they'll.

Ve yapacaklar, yapacaklar.

They'll move your luggage for you.

Bagajınızı sizin için hareket ettirecekler.

Finally, I have five more positive contractions

Son olarak, aynı kalıpları takip etmeyen beş tane daha pozitif kasılmam var

that don't follow the same patterns,

but you'll probably hear them quite frequently.

ama muhtemelen onları oldukça sık duyacaksınız.

We have should have, should've.

Yapmalıydık, yapmalıydık.

We can also sometimes pronounce this as should've.

Bunu bazen olması gerektiği gibi de telaffuz edebiliriz.

This is way more informal.

Bu çok daha gayri resmi.

We should've left much earlier.

Çok daha önce ayrılmalıydık.

Would and could follow that same pattern.

Aynı modeli takip eder ve edebilirdi.

I actually have a video on this.

Aslında bununla ilgili bir videom var. Açıklama kutusuna

I'll make sure I link it in the description box

bağladığımdan emin olacağım, olması gereken,

all about should've, would've, and could've.

olurdu ve olabilirdi.

She would've been so angry.

Çok kızacaktı.

They could've come.

Gelebilirlerdi.

Finally, we have want to and going to.

Son olarak, istemek ve gitmek var.

We shorten these to wanna and gonna.

Bunları istemek ve yapmak için kısaltıyoruz.

I have a video all about these.

Tüm bunlarla ilgili bir videom var.

Again, I'll put it in the description box for you.

Yine sizin için açıklama kutusuna koyacağım.

I wanna go to yoga in the morning.

Sabahları yogaya gitmek istiyorum.

I'm gonna finish this project.

Bu projeyi bitireceğim.

So now you've learned all the basics.

Yani artık tüm temel bilgileri öğrendiniz.

It's time to take the quiz.

Testi çözmenin zamanı geldi.

The quiz is in the PDF.

Sınav PDF'de.

Again, if you'd like to download that,

Yine, onu indirmek isterseniz,

just click on the link in the description box,

açıklama kutusundaki bağlantıya tıklayın,

enter your name and your email address,

adınızı ve e-posta adresinizi girin,

and it will arrive directly in your inbox.

doğrudan gelen kutunuza ulaşacaktır.

That's all for me today.

Bugün benim için hepsi bu.

Don't forget to connect with me on all of my social media.

Tüm sosyal medya hesaplarımdan benimle bağlantı kurmayı unutmayın.

I've got my Instagram, EnglishwithLucy.

EnglishwithLucy adlı Instagram hesabım var.

I've also got my personal Instagram, just @Lucy.

Ayrıca kişisel Instagram'ım var , sadece @Lucy. Englishwithlucy.co.uk adlı

I've also got my website, englishwithlucy.co.uk.

web siteme de sahibim .

where I have a fantastic interactive pronunciation tool.

harika bir etkileşimli telaffuz aracına sahibim.

You can explore the phonemic chart.

Fonemik tabloyu keşfedebilirsiniz.

You can click on sounds and hear how I pronounce them,

Seslere tıklayıp onları nasıl telaffuz ettiğimi duyabilir

and hear words containing those sounds.

ve bu sesleri içeren kelimeleri duyabilirsiniz. Kelime

If you're looking to expand your vocabulary,

dağarcığınızı genişletmek

and improve your listening skills,

ve dinleme becerilerinizi geliştirmek istiyorsanız, o zaman burada, İngiltere kırsalındaki yaşamlarımızı belgelediğimiz

then I also have my vlogging channel

vlog kanalım da var

where we document our lives here in the English countryside.

.

Every single vlog is fully subtitled,

Her bir vlog tamamen altyazılıdır,

so you can use it to improve your English.

böylece İngilizcenizi geliştirmek için kullanabilirsiniz.

I will see you soon for another lesson.

Yakında başka bir ders için görüşürüz.

Right, let's get started with the lesson.

Pekala, hadi derse başlayalım.

So I'm gonna do that again.

O yüzden bunu tekrar yapacağım.

Mm, no, wait, why am I repeating everything twice?

Mm, hayır, bekle, neden her şeyi iki kez tekrar ediyorum?

Oh, she'd, they'd have slept.

Ah, uyurlardı.

I would have.

Olurdum.

Why am I not pronouncing at all correctly?

Neden hiç doğru telaffuz etmiyorum?

He'll see you in the morning.

Sabah seni görecek.

Oh, so I'm gonna do that again.

Oh, yani bunu tekrar yapacağım.

(gentle music)

(hafif müzik)