You understand English but can't speak fluently? This is why! (ACTION PLAN!)

- Hello, lovely students.

- Merhaba sevgili öğrenciler.

And welcome back to English with Lucy.

Ve Lucy ile İngilizceye tekrar hoş geldiniz.

I want to know if you can relate with this.

Bununla ilişki kurup kuramayacağınızı bilmek istiyorum.

I can understand English, but I can't speak it fluently.

İngilizce anlıyorum ama akıcı konuşamıyorum.

I receive so many emails and questions from students and the vast majority of them in

Öğrencilerden çok fazla e-posta ve soru alıyorum ve bunların büyük çoğunluğu

one way or another make this same point.

şu ya da bu şekilde aynı noktaya değiniyor. İngilizce çalışmak için

Do you feel that you've spent hours, days, years studying English, but suddenly when

saatler, günler, yıllar harcadığınızı ama konuşmanız gerektiğinde birdenbire kendinizi

you have to speak you go blank?

kaybettiğinizi hissettiğiniz oluyor mu?

The words don't come.

kelimeler gelmiyor.

You forget all of your grammar.

Tüm gramerini unutuyorsun.

You stumble over your pronunciation, and your vocabulary goes down the drain.

Telaffuzunuzda tökezlersiniz ve kelime dağarcığınız boşa gider.

To go down the drain is an idiom meaning to disappear.

Boşa gitmek, ortadan kaybolmak anlamına gelen bir deyimdir .

Well, this lesson is for you.

Pekala, bu ders senin için.

I am going to help you to break free from your current struggles with spoken English.

Konuşulan İngilizce ile ilgili mevcut mücadelelerinizden kurtulmanıza yardım edeceğim.

And I'm going to help equip you with practical skills to strengthen your confidence in speaking

Ve akıcı bir şekilde İngilizce konuşma konusundaki güveninizi güçlendirmek için pratik becerilerle donatmanıza yardımcı olacağım

English fluently.

.

Now, before I discuss why this happens because we have to know why before we can work to

Şimdi, bunun neden olduğunu tartışmadan önce çünkü sorunu çözmeye çalışmadan önce neden olduğunu bilmemiz gerekiyor

solve the problem, I also want to mention that there is a free PDF that goes with this

, ayrıca bu dersle birlikte gelen ücretsiz bir PDF olduğunu da belirtmek isterim

lesson.

.

It contains the full transcript of the lesson, all of the tips I'm going to give you.

Dersin tam metnini, size vereceğim tüm ipuçlarını içerir.

Plus we've highlighted key vocabulary so this lesson won't just improve your English skills.

Ayrıca, bu ders sadece İngilizce becerilerinizi geliştirmekle kalmayacak şekilde temel kelimeleri vurguladık.

We can also work on your listening skills, your pronunciation skills, and your vocabulary.

Dinleme becerileriniz, telaffuz becerileriniz ve kelime bilginiz üzerinde de çalışabiliriz.

At the end of the PDF, there is a quiz so you can test your understanding.

PDF'nin sonunda, anlayıp anlamadığınızı test edebilmeniz için bir sınav var .

If you'd like to download that free PDF, click on the link in the description box, you enter

Bu ücretsiz PDF'yi indirmek isterseniz, açıklama kutusundaki bağlantıya tıklayın,

your name and your email address.

adınızı ve e-posta adresinizi girin.

You sign up to my mailing list and then the PDF will arrive directly in your inbox and

Posta listeme kaydolursunuz ve ardından PDF doğrudan gelen kutunuza gelir ve

after that, you've joined the PDF club.

bundan sonra PDF kulübüne katılırsınız.

You will automatically receive all of my free weekly lesson PDFs along with all of my other

Tüm diğer

news, course updates and offers.

haberlerim, kurs güncellemelerim ve tekliflerimle birlikte tüm haftalık ücretsiz ders PDF'lerimi otomatik olarak alacaksınız.

It's free and you can unsubscribe at any time.

Ücretsizdir ve istediğiniz zaman abonelikten çıkabilirsiniz.

Okay, let's go back to the question.

Tamam, soruya geri dönelim.

Why do so many students feel they are able to understand English but they are unable

Neden bu kadar çok öğrenci İngilizceyi anlayabileceklerini hissediyor ama

to speak fluently when the moment arises?

zamanı geldiğinde akıcı bir şekilde konuşamıyorlar?

Well, this is mostly related to the fact that understanding a language requires the use

Bu, çoğunlukla, bir dili anlamanın,

of receptive skills, listening and reading.

dinleme ve okuma gibi alıcı becerileri kullanmayı gerektirdiği gerçeğiyle ilgilidir.

Most English learners focus on language input like watching films, YouTube videos, TV shows

İngilizce öğrenenlerin çoğu, tamamı İngilizce olan filmler, YouTube videoları, TV şovları izlemek gibi dil girişine odaklanır

all in English.

.

They listen to English-speaking podcasts, they read books in English to immerse themselves

İngilizce konuşan podcast'ler dinliyorlar, kendilerini mümkün olduğunca dile kaptırmak için İngilizce kitaplar okuyorlar

in the language as much as possible.

.

This is fantastic.

Bu fantastik.

Lots of us do it and don't stop doing it.

Birçoğumuz bunu yapıyoruz ve yapmayı bırakmıyoruz.

It's a great way to build vocabulary and to gain a better overall understanding of how

Kelime dağarcığı oluşturmanın ve dilin nasıl çalıştığına dair daha iyi bir genel anlayış kazanmanın harika bir yolu

the language functions, but, and there's always a but, this doesn't do so much to increase

, ancak ve her zaman bir ama vardır, bu, konuşurken akıcılığınızı artırmaya pek yardımcı olmaz

your fluency when speaking because in contrast, speaking requires the use of productive skills.

çünkü aksine, konuşmak için kullanmayı gerektirir. üretici beceriler.

You need to take a more active role in your studying and by that I mean practise.

Çalışmalarınızda daha aktif bir rol üstlenmelisiniz ve bununla pratik yapmayı kastediyorum. Dili sadece anlamak yerine

You need to focus more on output using the language rather than just taking it in.

kullanarak çıktıya daha fazla odaklanmanız gerekiyor .

We need to have a good balance between the two but unfortunately, language output can

İkisi arasında iyi bir denge kurmamız gerekiyor ama ne yazık ki, dil çıktısını

be much harder to find than language input.

bulmak dil girdisinden çok daha zor olabilir.

It's not so free and easy to go to an English-speaking country and find a personal English tutor

İngilizce konuşulan bir ülkeye gidip kişisel bir İngilizce öğretmeni bulmak

or find an English-speaking best friend.

ya da İngilizce konuşan bir en iyi arkadaş bulmak o kadar özgür ve kolay değil.

This is why I meet so many grammar geniuses, students whose knowledge of grammar is higher

Bu yüzden pek çok dilbilgisi dehasıyla, dilbilgisi bilgisi anadili İngilizce

than most native speakers.

olanların çoğundan daha yüksek olan öğrencilerle tanıştım.

However, they just can't speak.

Ancak, sadece konuşamazlar.

They know all of the theory but when it comes to the practical, they struggle.

Tüm teoriyi biliyorlar ama iş pratik olunca zorlanıyorlar.

Today I have six practical tips for you.

Bugün size altı pratik ipucum var.

The first one is completely free and that is talk to yourself.

İlki tamamen ücretsiz ve o da kendi kendine konuş.

This is something I actively did when I was learning Spanish.

Bu, İspanyolca öğrenirken aktif olarak yaptığım bir şeydi . Çıktınızı

One of the simplest things you can do to increase your output is to talk to yourself and you

artırmak için yapabileceğiniz en basit şeylerden biri kendi kendinize konuşmaktır ve

can start right now.

hemen şimdi başlayabilirsiniz.

It could feel a little bit strange, but it's truly magical how well talking to yourself

Biraz garip gelebilir, ancak kendi kendinize konuşmanın

works to improve your fluency and fluidity.

akıcılığınızı ve akıcılığınızı geliştirmek için ne kadar iyi çalıştığı gerçekten büyülü.

Plus, you do it all day long anyway so why not do it in English?

Artı, bunu zaten bütün gün yapıyorsun, öyleyse neden İngilizce yapmıyorsun?

Most of us, not all of us have a little voice in our head when we think.

Çoğumuzun, hepimizin değil, düşündüğümüzde kafamızın içinde küçük bir ses vardır .

Some people don't have this but most of us do.

Bazı insanlarda bu yok ama çoğumuzda var.

This little voice probably speaks in your native language.

Bu küçük ses muhtemelen sizin ana dilinizde konuşuyor.

See if you can come up with an English alter ego for your inner voice.

Bakalım iç sesiniz için bir İngiliz alter egosu bulabilecek misiniz?

If you can't find that inner voice, you're going to have to speak out loud.

Eğer o iç sesi bulamazsan, yüksek sesle konuşmak zorunda kalacaksın.

I am watching TV.

Televizyon izliyorum.

I am washing the dishes.

Bulaşık yıkıyorum.

I am picking up the plate.

Plakayı alıyorum.

I am scrubbing it with a sponge.

Süngerle siliyorum.

Hmm, I hope my husband brings home pizza for dinner.

Hmm, umarım kocam akşam yemeği için eve pizza getirir .

Now, I really recommend speaking out loud because you need to practise creating new

Şimdi, gerçekten yüksek sesle konuşmanızı tavsiye ediyorum çünkü yeni

sounds and feeling how words are formed in the mouth but narrating in your head is a

sesler yaratma ve kelimelerin ağızda nasıl oluştuğunu hissetme alıştırması yapmanız gerekiyor ama kafanızda anlatmak

great way to start and it's a good thing to do if lots of people are around you this slight

başlamak için harika bir yol ve etrafınızda çok sayıda insan varsa bunu yapmak iyi bir şey. Bu küçük

adjustment can help you significantly increase how much you use English during the day and

ayarlama, gün içinde İngilizce'yi ne kadar kullandığınızı önemli ölçüde artırmanıza yardımcı olabilir ve

it's especially useful if you don't have anyone to practise speaking with and you can't afford

özellikle konuşma pratiği yapacak kimseniz yoksa ve

to hire someone to practise speaking with.

konuşma pratiği yapacak birini işe almaya maddi gücünüz yetmiyorsa yararlıdır.

Now, I want to make a further addition to this point and this is a way you can supercharge

Şimdi, bu noktaya bir ekleme daha yapmak istiyorum ve bu, kelime dağarcığınızı güçlendirmenin bir yoludur

your vocabulary.

.

No joke, I used it myself.

Şaka değil, kendim kullandım.

This was one of my first videos on YouTube actually was how to drastically increase your

Bu, YouTube'daki ilk videolarımdan biriydi, aslında işe yaradığı için kelime dağarcığınızı nasıl büyük ölçüde artıracağınızla ilgiliydi

vocabulary because it works.

.

As you are narrating in your head or out loud, everything you do in your day, watch out for

Kafandan ya da yüksek sesle anlatırken, gün içinde yaptığın her şeyi, İngilizce bilmediğin

when there is a specific word or phrase that you just don't know in English.

belirli bir kelime ya da deyim olduğunda dikkat et .

Keep a vocab diary.

Bir kelime günlüğü tutun.

I think back in the day, in my first video, like seven years ago, eight years ago, I told

Sanırım o günlerde, ilk videomda, yedi yıl, sekiz yıl önce,

people to write down in an actual notebook.

insanlara gerçek bir deftere yazmalarını söylemiştim.

Nowadays, there are apps for that.

Günümüzde bunun için uygulamalar var.

You can use your notes app you could programme your smartwatch to take in your voice.

Akıllı saatinizi sesinizi alacak şekilde programlayabileceğiniz notlar uygulamanızı kullanabilirsiniz.

For example, what if I'm walking down the street and I realise that I don't know the

Örneğin, sokakta yürürken, öğrendiğim

word for traffic light in Italian, the language I'm learning.

dil olan İtalyanca'da trafik ışığı kelimesini bilmediğimi fark edersem ne olur?

I would do something like this 'cause I love using my smartphone.

Böyle bir şey yapardım çünkü akıllı telefonumu kullanmayı seviyorum.

First, I would ask Siri to write it in my notes.

İlk olarak, Siri'den notlarıma yazmasını isterdim .

Hey Siri, write traffic light in my notes.

Hey Siri, notlarıma trafik ışığı yaz.

- [Siri] Done.

- [Siri] Bitti.

- Easy as that.

- Bu kadar kolay.

Then I'll ask it to set a reminder at 6 PM for me to go through my new vocabulary.

Ardından, yeni kelime dağarcığımı gözden geçirmem için akşam 6'ya bir hatırlatıcı ayarlamasını isteyeceğim.

Hey Siri, set a reminder at 6 PM tonight to translate and review my new vocabulary.

Hey Siri, yeni kelime dağarcığımı tercüme etmek ve gözden geçirmek için bu akşam saat 18:00'e bir hatırlatıcı ayarla.

- [Siri] Okay, I've added it.

- [Siri] Tamam, ekledim.

- Beautiful, so tonight at 6 PM when I've got home, I'll get a reminder to go through

- Güzel, bu yüzden bu akşam saat 18:00'de eve geldiğimde,

the new vocabulary I've added today.

bugün eklediğim yeni kelimeleri gözden geçirmem için bir hatırlatıcı alacağım.

I haven't had to type a single thing.

Tek bir şey yazmak zorunda kalmadım. O

It's been such low effort, but I know that every day I'll be expanding my vocabulary

kadar az çaba harcadım, ama biliyorum ki her gün

with the words around me that I'm actively noticing that I do not know in English or

çevremdeki kelimelerle kelime dağarcığımı genişleteceğim ki, aktif olarak fark ettiğim gibi İngilizce veya

whichever language you're learning.

hangi dili öğreniyorsan onu bilmiyorum. Daha

After that, you need to practise using these in sentences out loud.

sonra bunları yüksek sesle cümle içinde kullanma alıştırması yapmalısınız.

Okay, that's my free super accessible way of increasing your English output.

Tamam, bu benim İngilizce çıkışınızı artırmanın ücretsiz, süper erişilebilir yolu .

Now, let's move on to tip number two.

Şimdi ikinci ipucuna geçelim.

Talk to a tutor, but this one is incredibly important.

Bir öğretmenle konuş, ama bu inanılmaz derecede önemli.

Why is talking to a tutor better than talking to yourself or talking to another English

Bir öğretmenle konuşmak neden kendi kendine konuşmaktan veya başka bir İngilizce

speaker?

konuşanla konuşmaktan daha iyidir?

Three things, in my opinion.

Bana göre üç şey.

You can say to a tutor how you would like the conversation to go and you can reenact

Bir öğretmene sohbetin nasıl ilerlemesini istediğinizi söyleyebilir ve

situations in which you felt you failed in the past.

geçmişte başarısız olduğunuzu hissettiğiniz durumları yeniden canlandırabilirsiniz .

Maybe someone at a networking event asked you what you did for a living and you stumbled

Belki bir ağ oluşturma etkinliğinde biri size geçiminizi sağlamak için ne yaptığınızı sordu ve siz

over your words, got flustered and just gave a really oversimplified version of what you

sözlerinize takılıp kaldınız, telaşlandınız ve yaptığınız şeyin gerçekten fazla basitleştirilmiş bir versiyonunu verdiniz

do, a version that did you no justice.

, size hakkını vermeyen bir versiyon.

When you hire a one-on-one tutor, you can run through those exact situations so you

Bire bir öğretmen tuttuğunuzda, tam olarak bu durumları yaşayabilirsiniz, böylece bir

never have to struggle like that again.

daha asla böyle mücadele etmek zorunda kalmazsınız.

The next two points are really important too.

Sonraki iki nokta da gerçekten önemli.

Corrections.

düzeltmeler

You want someone who fully understands the English language, who can accurately correct

İngilizceyi tam olarak anlayan ,

you when you make mistakes.

hata yaptığınızda sizi doğru bir şekilde düzeltebilen birini istiyorsunuz.

That might be your grammar, vocabulary, pronunciation or more importantly, whether you are speaking

Bu sizin dilbilginiz, kelime dağarcığınız, telaffuzunuz veya daha da önemlisi

clearly and naturally.

açık ve doğal bir şekilde konuşup konuşmadığınız olabilir.

I don't recommend aiming for absolute perfection.

Mutlak mükemmelliği hedeflemenizi önermiyorum.

Instead, you want everyone to understand what you're saying.

Bunun yerine, herkesin ne söylediğinizi anlamasını istiyorsunuz .

and number three, you're in a safe space with a tutor to request feedback, to make mistakes.

ve üç numara, geri bildirim istemek, hata yapmak için bir eğitmenle güvenli bir yerdesiniz.

You're not going to be ridiculed, you're not going to feel embarrassed.

Alay edilmeyeceksin, utanmayacaksın.

A personal tutor is someone who experiences mistakes with English learners all the time.

Kişisel öğretmen, İngilizce öğrenenlerle her zaman hatalar yaşayan kişidir.

It's literally their job and because of all of that experience, they can give you targeted

Bu tam anlamıyla onların işi ve tüm bu deneyim sayesinde,

advice to make quick improvements.

hızlı iyileştirmeler yapmanız için size hedefe yönelik tavsiyeler verebilirler.

Now, let's think back to our school days.

Şimdi okul günlerimizi hatırlayalım.

We all had a teacher that we didn't like.

Hepimizin sevmediği bir öğretmenimiz olmuştur.

We didn't like them, they didn't like us, we didn't get on.

Biz onları sevmedik, onlar bizi sevmedi, anlaşamadık.

I had multiple teachers like that.

Böyle bir çok öğretmenim oldu.

Some of them absolutely should not have been teaching children when they so obviously hated

Bazıları, çocuklardan bu kadar bariz bir şekilde nefret ederken kesinlikle çocuklara ders vermemeliydi

children.

.

So for many students, the fear of finding the wrong tutor gets in the way of actually

Pek çok öğrenci için, yanlış öğretmeni bulma korkusu, aslında

finding the right one because unlike school, this is something that you are personally

doğru öğretmeni bulmanın önüne geçiyor çünkü okuldan farklı olarak, bu sizin kişisel olarak ödediğiniz bir şey

paying for.

.

You're making an investment, so to spend an hour with a teacher that you end up not liking,

Bir yatırım yapıyorsunuz, bu yüzden sevmediğiniz bir öğretmenle bir saat geçirmek

that's an expensive mistake.

pahalı bir hata.

Now, here's where I think I've got a really good solution for you in more ways than one,

Şimdi, burada sizin için gerçekten iyi bir çözümüm olduğunu düşünüyorum, birden fazla şekilde,

two ways actually.

aslında iki şekilde. Daha önce

Have you ever heard me mention LanguaTalk before?

LanguaTalk'tan bahsettiğimi duydunuz mu ?

This is a company that I liked so much I decided to become a part of it, so technically I'm

Bu çok sevdiğim bir şirketti ve bunun bir parçası olmaya karar verdim, bu yüzden teknik olarak

sponsoring myself here.

burada kendime sponsor oluyorum.

I truly think that LanguaTalk is the best online language tutor platform and this is

LanguaTalk'ın gerçekten en iyi çevrimiçi dil eğitmeni platformu olduğunu düşünüyorum ve

how it relates to this lesson.

bu dersle bu şekilde bağlantılı. Platformdaki İngilizce öğretmenlerine

When you first start browsing through the English tutors on the platform, firstly, you

ilk kez göz atmaya başladığınızda , öncelikle

can rest assured that they are incredible quality.

inanılmaz kalitede olduklarından emin olabilirsiniz .

LanguaTalk has an incredibly strict screening process.

LanguaTalk inanılmaz derecede katı bir tarama sürecine sahiptir.

Well below 10% of applicants get accepted onto the platform.

Başvuranların %10'undan çok azı platforma kabul ediliyor .

Then you can filter by their availability, the country they're based in for time zone,

Ardından, bütçenize uygun olduğundan emin olmak için uygunluk durumlarına, bulundukları ülkeye, saat dilimine,

the price per hour to make sure it fits with your budget, and also your motivation, whether

saat başına ücrete ve ayrıca hareket

you're learning for your career because you're moving to a country, because you want to pass

ettiğiniz için kariyeriniz için öğrenip öğrenmediğinize bağlı olarak motivasyonunuza göre filtre uygulayabilirsiniz. bir ülkeye, çünkü

a specific exam.

belirli bir sınavı geçmek istiyorsunuz.

Then you'll see all of your suitable tutors appear and every single one of them has a

Ardından, tüm uygun öğretmenlerinizin göründüğünü ve her birinin bir

video.

videosu olduğunu göreceksiniz.

So you can go through your own filtration process and make sure that it's someone that

Böylece kendi filtreleme sürecinizden geçebilir ve bağlantı kuracağınız birinin olduğundan emin olabilirsiniz

you will connect with.

.

Then you will see this button here and this is really important.

O zaman burada bu düğmeyi göreceksiniz ve bu gerçekten önemli.

Nearly all of the tutors on LanguaTalk offer a free trial session, so you can make sure

LanguaTalk'taki öğretmenlerin neredeyse tamamı ücretsiz deneme seansı sunar, böylece

you're right for each other.

birbirinize uygun olduğunuzdan emin olabilirsiniz.

That completely eliminates the risk of paying for a session with someone that isn't right

Bu, sizin için doğru olmayan biriyle bir seans için ödeme yapma riskini tamamen ortadan kaldırır

for you.

.

Then if you want to be extra sure, I'm giving you a $10 lesson credit for free.

O zaman ekstra emin olmak istersen, sana bedava 10 dolarlık ders kredisi veriyorum.

To claim that, all you have to do is book your first paid class and then message their

Bunu talep etmek için tek yapmanız gereken ilk ücretli dersinizi ayırtmak ve ardından

support team with the code 10LUCY.

destek ekibine 10LUCY koduyla mesaj göndermek.

This code is valid for anyone signing up for their first class from today.

Bu kod, bugünden itibaren birinci sınıfa kaydolan herkes için geçerlidir.

To visit LanguaTalk, to view all of their tutors, to claim your free trial session and

LanguaTalk'ı ziyaret etmek, tüm öğretmenlerini görmek , ücretsiz deneme seansınızı talep etmek ve

get $10 less in credit for free, click on the link in the description box.

ücretsiz olarak 10$ daha az kredi almak için açıklama kutusundaki bağlantıya tıklayın.

Okay, tip number three involves writing.

Tamam, üçüncü ipucu yazmayı içerir.

One of the best ways to get yourself prepared for speaking in any situation is to write

Kendinizi herhangi bir durumda konuşmaya hazırlamanın en iyi yollarından biri, konuşmadan

down what it is you would like to say before speaking.

önce söylemek istediklerinizi yazmaktır . Söylemeyi planladığınız

Take time to write out all of the sentences you plan to say and then practise saying them

tüm cümleleri yazmak için zaman ayırın ve ardından bunları

aloud.

yüksek sesle söyleme alıştırması yapın.

Now, I don't expect you to carry a notebook around with you and write down everything

Şimdi, yanınızda bir defter taşımanızı ve

you want to say before speaking.

konuşmadan önce söylemek istediğiniz her şeyi yazmanızı beklemiyorum.

That's just impractical but this is an exercise that can be added to your daily English practise.

Bu pratik değil ama bu, günlük İngilizce pratiğinize eklenebilecek bir alıştırma.

The best way to approach this is to think about situations and potential conversation

Buna yaklaşmanın en iyi yolu, durumlar ve olası konuşma

topics, especially those that interest you because learning English should be fun.

konuları, özellikle de İngilizce öğrenmenin eğlenceli olması gerektiğinden ilginizi çekenler hakkında düşünmektir.

Also, think about questions or opportunities you get frequently.

Ayrıca, sık sık aldığınız soruları veya fırsatları düşünün .

In English, we use the term an elevator pitch, so this refers to trying to sell something

İngilizce'de asansör perdesi terimini kullanırız, yani bu, asansörde tanıştığınız birine bir şey satmaya çalışmak anlamına gelir

to someone that you've met in an elevator, that's American English.

, bu Amerikan İngilizcesidir.

It would be a lift in British English.

İngiliz İngilizcesinde bir asansör olurdu.

You've only got a limited amount of time, so you've got to get the message across quickly

Yalnızca sınırlı bir süreniz var, bu nedenle mesajı hızlı

and efficiently.

ve verimli bir şekilde iletmelisiniz. En sık aldığınız soruların

Try to think of elevator pitch versions of your most frequently received questions.

asansör konuşması versiyonlarını düşünmeye çalışın .

I'm thinking ones like, where are you from?

Nerelisin gibilerini düşünüyorum.

You might say something like, ah, well, you can probably tell that I'm not from here.

Ah, pekala, muhtemelen benim buralı olmadığımı söyleyebilirsin.

I was actually born in Italy but then I moved to France at the age of four.

Aslında İtalya'da doğdum ama sonra dört yaşında Fransa'ya taşındım.

I went to college in the US, which is why I speak with a slight American accent.

Amerika'da üniversiteye gittim, bu yüzden hafif bir Amerikan aksanıyla konuşuyorum. Bir

Write it down, practise it because you know you're going to get asked a lot.

yere yazın, uygulayın çünkü çok sorulacağını biliyorsunuz. Bir

Another one is, what do you do for a living or how did you learn English?

diğeri de, ne iş yapıyorsun ya da İngilizceyi nasıl öğrendin?

You can begin with simple conversation questions and gradually increase the difficulty level.

Basit konuşma sorularıyla başlayabilir ve zorluk seviyesini kademeli olarak artırabilirsiniz.

This will help to build your confidence and improve your fluency over time.

Bu, güveninizi geliştirmenize ve zaman içinde akıcılığınızı geliştirmenize yardımcı olacaktır.

See, I'm not very good at giving strong opinions so sometimes if I'm going to an event where

Bakın, güçlü fikirler verme konusunda pek iyi değilim, bu yüzden bazen oldukça bölücü

I know I'll be asked about a hot topic that's quite divisive, I do prepare in advance.

olan sıcak bir konunun sorulacağını bildiğim bir etkinliğe gidiyorsam, önceden hazırlanırım.

It helps me to feel more relaxed or less anxious.

Daha rahat veya daha az endişeli hissetmeme yardımcı oluyor.

I'm not somebody who can just give an eloquent opinion piece straight off the bat.

Ben doğrudan yarasadan anlamlı bir fikir yazısı verebilecek biri değilim .

Straight off the bat means immediately with no preparation.

Doğrudan yarasa, hiçbir hazırlık yapmadan hemen anlamına gelir .

Hence why we need preparation, written preparation.

Bu nedenle hazırlığa, yazılı hazırlığa ihtiyacımız var.

It's also a great idea to prepare these written answers and then present them in a tutor session

Bu yazılı cevapları hazırlamak ve ardından geri bildirimlerini almak için bir eğitmen oturumunda sunmak da harika bir fikirdir

to ask for their feedback.

.

So many of my students have come to me with things that they frequently have to defend

Pek çok öğrencim,

almost, like why they are fasting during Ramadan.

Ramazan'da neden oruç tuttukları gibi, neredeyse savunmak zorunda kaldıkları şeylerle bana geldiler.

That's one question that my students got a lot.

Bu, öğrencilerimin çokça sorduğu sorulardan biri .

Same with why they wear a hijab, why they are vegan and choose not to consume animal

Neden başörtüsü taktıkları, neden vegan oldukları ve hayvansal ürünleri tüketmemeyi tercih ettikleri

products, why they chose to leave their country when they love it so much.

, neden bu kadar çok sevdikleri ülkelerini neden terk ettikleri gibi . Gerçekten gurur duyacağınız ve rahat edeceğiniz gerçek bir yanıt verebilmek için bir adım geri atıp düşünmek isteyebileceğiniz bir

There are loads of really difficult questions that you might want to take a step back and

sürü gerçekten zor soru var

think about to be able to give it a true answer that you're really proud of and comfortable

with.

. Bunların en

The biggest one, the one I get most frequently is, of course, self introduction and I have

büyüğü, en sık aldığımı elbette ki kendini tanıtma ve

an entire video about this that I will leave below in the description.

bununla ilgili tam bir videom var, bunu aşağıya açıklamaya bırakacağım.

In that video, I explain all of the necessary steps for preparing notes to introduce yourself

O videoda kendinizi güvenle ve akıcı bir şekilde tanıtabilmeniz için notlar hazırlamak için gerekli tüm adımları anlatıyorum

confidently and fluently.

.

Okay, number four, this is something I've said time and time again and I wholeheartedly

Tamam, dört numara, bu defalarca söylediğim bir şey ve

believe that it is the correct way forward.

bunun doğru yol olduğuna tüm kalbimle inanıyorum.

Focus on fluency, not perfection or not accuracy.

Mükemmelliğe veya doğruluğa değil, akıcılığa odaklanın.

Fluency over accuracy every single time.

Her seferinde doğruluk yerine akıcılık. Bir gramer dehası

You need to be understood, not applauded as a grammar genius.

olarak alkışlanmaya değil, anlaşılmaya ihtiyacınız var .

To me, this means that you need to start to feel comfortable making mistakes.

Bana göre bu, hata yaparken kendinizi rahat hissetmeye başlamanız gerektiği anlamına geliyor . Hata yapmaktan

If you avoid speaking with people out of fear of making mistakes, you're going to have nothing

korktuğunuz için insanlarla konuşmaktan kaçınırsanız , öğrenecek hiçbir şeyiniz olmaz

to learn from.

.

You're starving yourself of opportunities.

Kendinizi fırsatlardan mahrum bırakıyorsunuz.

No one wants to make mistakes.

Kimse hata yapmak istemez.

It's embarrassing and it can cause us to lose confidence.

Utanç vericidir ve güvenimizi kaybetmemize neden olabilir .

Learning and speaking in another language is a very personal, sensitive topic but getting

Başka bir dilde öğrenmek ve konuşmak çok kişisel, hassas bir konu ama

out of your comfort zone and making mistakes while speaking is genuinely one of the best

konfor alanınızdan çıkmak ve konuşurken hata yapmak gerçekten

things you can do to improve your fluency and if you can, not everyone can, but if you

akıcılığınızı geliştirmek için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri ve eğer yapabilirseniz, herkes yapamaz ama eğer yapabilirseniz.

can, try to have a sense of humour about it.

Yapabilirsin, bu konuda bir espri anlayışına sahip olmaya çalış.

See this as an opportunity to laugh with yourself, not at yourself, with yourself.

Bunu kendinize değil, kendinize gülmek için bir fırsat olarak görün .

Some of my best anecdotes in Spanish come from the mistakes I made whilst learning Spanish.

İspanyolca'daki en iyi anekdotlarımdan bazıları, İspanyolca öğrenirken yaptığım hatalardan geliyor.

I love those stories.

Bu hikayeleri seviyorum.

They're so special to me.

Benim için çok özeller.

They're great ones that I can get out at any dinner party when speaking in Spanish and

İspanyolca konuşurken herhangi bir akşam yemeğinde söyleyebileceğim ve

I can have the entire room laughing.

tüm salonu güldürebileceğim harika şeyler. O hataları yaptığım

I chose not to be embarrassed in the moments where I made those mistakes I chose to take

anlarda utanmamayı seçtim, geri

a step back and laugh at the hilarity of the situation.

adım atmayı ve durumun komikliğine gülmeyi seçtim .

Now, I understand it's not that way for everyone.

Şimdi, bunun herkes için böyle olmadığını anlıyorum.

I learned Spanish because I wanted to learn Spanish.

İspanyolca öğrenmek istediğim için İspanyolca öğrendim.

I liked Spanish, I like learning it, but lots of people learn English because they feel

İspanyolcayı sevdim, öğrenmeyi seviyorum ama birçok insan İngilizceyi öğrenmesi gerektiğini hissettiği için öğreniyor

they have to.

.

They cannot progress in their life until they have acquired the skill of speaking English.

İngilizce konuşma becerisini kazanmadan hayatlarında ilerleyemezler.

So I understand how it's a bit harder to laugh at yourself when you don't even want to be

Bu yüzden, en başta dili öğrenmek bile istemezken kendinize gülmenin biraz daha zor olduğunu anlıyorum

learning the language in the first place.

. En

So at the very least, see it as an excellent learning opportunity, and the good news is

azından, bunu mükemmel bir öğrenme fırsatı olarak görün ve iyi haber şu

that most English speakers and other English learners are usually pretty willing to help

ki, İngilizce konuşanların çoğu ve diğer İngilizce öğrenenler genellikle ihtiyacınız olduğunda yardım etmeye oldukça isteklidir

when you need it.

.

You just have to ask.

Sadece, sormak zorundasın.

If I talk to a non-native speaker and they make lots of mistakes, I will not correct

Ana dili İngilizce olmayan biriyle konuşursam ve çok fazla hata yaparlarsa,

them unless they ask me to.

benden istemedikçe düzeltmem.

So if you do want those corrections, you can say, "By the way, if I make a mistake, you

Bu düzeltmeleri gerçekten istiyorsanız, "Bu arada, bir hata yaparsam

can let me know."

bana haber verebilirsiniz" diyebilirsiniz.

And then to go back to point one, I really suggest that you keep a notebook or your smartphone

Ve sonra birinci noktaya geri dönersek, bir düzeltme aldığınızda veya düzeltmeyi aldıktan hemen sonra not almak için bir not defteri veya akıllı telefonunuzu hazır tutmanızı gerçekten öneririm,

ready to take notes whenever you receive a correction or just after you receive the correction

so that you can review the information later.

böylece bilgileri daha sonra gözden geçirebilirsiniz.

Number five is not for everyone but it works really well for some students, and I've seen

Beş numara herkes için değil ama bazı öğrenciler için gerçekten iyi çalışıyor ve

it in action and it's awesome.

onu çalışırken gördüm ve harika.

It's shadowing.

Gölgeleniyor.

Shadowing means copying other English speakers.

Gölgelendirme, diğer İngilizce konuşanları kopyalamak anlamına gelir.

It's imitation.

Taklit.

When you are purposefully learning new words or just casually watching a video, repeat

İsteyerek yeni kelimeler öğrenirken veya rastgele bir video izlerken

what you hear.

duyduklarınızı tekrarlayın.

You don't need to be thinking about sentence structure or verb tenses or grammar in general.

Cümle yapısı, fiil zamanları veya genel olarak gramer hakkında düşünmenize gerek yok.

Just repeat the words and sounds.

Sadece kelimeleri ve sesleri tekrarlayın.

By repeating the words and phrases, you're activating your mind so that you can obtain

Kelimeleri ve cümleleri tekrarlayarak,

new information, understand the speaker more easily, improve muscle memory for forming

yeni bilgiler edinebilmek, konuşmacıyı daha kolay anlamak, kelime oluşturmak için kas hafızasını geliştirmek

words and practise natural word stress and pronunciation.

ve doğal kelime vurgusu ve telaffuzu uygulamak için zihninizi harekete geçiriyorsunuz.

I've noticed a few of my students involving me in shadowing.

Birkaç öğrencimin beni gölgelemeye dahil ettiğini fark ettim .

They take videos, normally the short one-minute videos I post on TikTok or Instagram and the

Videolar çekiyorlar, normalde TikTok veya Instagram'da yayınladığım bir dakikalık kısa videolar ve

video is of me but it's their voice in the background.

video bana ait ama arka planda onların sesi .

They listen to the video and then they try to repeat exactly what I say in the exact

Videoyu dinliyorlar ve sonra söylediklerimi tam olarak

way I said it.

söylediğim şekilde tekrar etmeye çalışıyorlar.

Again, it's not for everyone but it's really effective if you do want to try it.

Yine, herkes için değil ama denemek istersen gerçekten etkili.

It's a big topic, so let me know if you would like a lesson on shadowing or I can guide

Bu büyük bir konu, bu yüzden gölgeleme dersi almak istersen bana haber ver yoksa

you through it and I'd be more than happy to put that together for you.

sana bu konuda rehberlik edebilirim ve bunu senin için bir araya getirmekten büyük mutluluk duyarım.

Just let me know.

Sadece bana haber ver.

If there's no interest, I won't bother.

İlgi olmazsa uğraşmayacağım.

And number six, this one is fantastic.

Ve altı numara, bu harika.

It's something I make all of my students do at the start of our pronunciation courses.

Bu, telaffuz kurslarımızın başında tüm öğrencilerime yaptırdığım bir şey .

It is to record yourself speaking.

Kendinizi konuşurken kaydetmektir.

Have you ever heard a recording of yourself speaking in your own language and felt really

Hiç kendi dilinizde konuşurken kendinizin bir kaydını duydunuz mu ve

surprised at how you actually sound?

gerçekte nasıl konuştuğunuza gerçekten şaşırdınız mı?

I had this, I used to make radio shows when I was a child recording onto tapes, so vintage,

Bunu yaşadım, çocukken kasetlere kayıt yapan radyo programları yapardım, çok eski

and then CDs.

ve sonra CD'ler.

Yeah, CDs after, and I was amazed at how different my voice sounded.

Evet, sonra CD'ler ve sesimin ne kadar farklı çıktığına şaşırdım .

I always thought I sounded much posher than I felt and this disassociation with your own

Her zaman hissettiğimden çok daha havalı göründüğümü düşünmüşümdür ve kendi sesiniz ile konuşma tarzınız arasındaki bu kopukluk,

voice and the way you sound is really important when learning another language.

başka bir dil öğrenirken gerçekten önemlidir.

I hear my voice all the time now because I'm constantly making YouTube videos and recording

Sürekli YouTube videoları çektiğim ve

course videos and audios.

ders videolarını ve seslerini kaydettiğim için artık sürekli sesimi duyuyorum.

The first couple of times hearing and watching myself back, I felt so embarrassed, and I

İlk birkaç kez duyduğumda ve kendimi izlediğimde çok utandım ve

cringed a lot at how formal and so British I sounded, but now I feel really confident.

ne kadar resmi ve İngiliz gibi konuştuğum konusunda çok korktum , ama şimdi gerçekten kendime güveniyorum.

I know exactly what I'm gonna sound like.

Nasıl ses çıkaracağımı çok iyi biliyorum.

It's no surprise to me.

Benim için sürpriz değil.

I also sometimes review my videos and think I was speaking a bit quickly there or I was

Ayrıca bazen videolarımı gözden geçiriyorum ve orada biraz hızlı konuştuğumu veya çok

speaking far too quietly or I mispronounced this word without realising it.

kısık konuştuğumu veya bu kelimeyi farkında olmadan yanlış telaffuz ettiğimi düşünüyorum.

I really think it's important for you to record yourself so that at the very least, you start

En azından

to become comfortable with how you sound.

nasıl ses çıkardığınız konusunda rahat olmaya başlamanız için kendinizi kaydetmenizin gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum.

Then you can also start noticing things that you can improve on.

Ardından, geliştirebileceğiniz şeyleri de fark etmeye başlayabilirsiniz .

Additionally, it's a fantastic benchmark because where you are now is hopefully going to be

Ek olarak, bu harika bir kıyaslama çünkü şu an bulunduğunuz yer, umarız

the worst you'll ever be.

şimdiye kadar olabileceğiniz en kötü yer olacaktır.

Your English will only get better as you study more and more.

İngilizceniz yalnızca siz daha çok çalıştıkça daha iyi olacaktır .

Hopefully in a year's time, you can play the recording that you'll surely take after this

İnşallah bir yıl sonra bu dersten sonra mutlaka alacağınız kaydı çalar

lesson and think, oh my word, bless me.

ve aman Allah razı olsun diye düşünürsünüz.

I was trying so hard, but I've improved so much since then.

Çok çabalıyordum ama o zamandan beri kendimi çok geliştirdim.

In my pronunciation programme, we invite the students to read a text featuring the majority

Telaffuz programımda, öğrencileri

of the sounds in English and the features we teach in the programme.

İngilizce seslerin çoğunu ve programda öğrettiğimiz özellikleri içeren bir metni okumaya davet ediyoruz.

They record, they can post it in the group or they can keep it privately, and then they

Kaydediyorlar, grup içinde paylaşabiliyorlar ya da gizli tutabiliyorlar ve

record again at the end of the 12-week programme to notice the difference.

12 haftalık programın sonunda farkı görmek için tekrar kayıt yapıyorlar.

And this is so important because sometimes you improve just simply without realising

Ve bu çok önemli çünkü bazen farkına varmadan gelişiyorsunuz

it.

.

So this is my little challenge to you and it includes point three actually, which involves

Bu benim size küçük meydan okumam ve aslında

writing down your frequently asked questions.

sık sorulan soruları yazmayı içeren üçüncü noktayı içeriyor.

Choose a frequently asked question, probably your self-introduction or what you do for

Sıkça sorulan bir soru seçin, muhtemelen kendinizi tanıtmanız veya ne iş yaptığınız

a living.

.

Record yourself reading it, save it somewhere where you know you'll be able to access it

Kendinizi okurken kaydedin, tekrar erişebileceğinizi bildiğiniz bir yere kaydedin

again and then set yourself a reminder for one year from today.

ve bugünden sonraki bir yıl için kendinize bir hatırlatıcı ayarlayın .

In one year's time, I'd like you to record that same text again and see how much you've

Bir yıl sonra, aynı metni tekrar kaydetmeni ve ne kadar geliştiğini görmeni istiyorum

improved.

.

Then will you promise me one thing?

O zaman bana bir şey için söz verir misin?

You will come back to this video in one year's time and let me know whether you noticed a

Bir yıl sonra bu videoya geri döneceksin ve bir fark fark edip etmediğini bana bildireceksin

difference.

.

Okay, that is it for today's video.

Tamam, bugünün videosu bu kadar.

That was a long one so don't forget to download the free PDF, which contains the full transcript.

Bu uzun bir soruydu, bu yüzden tam transkripti içeren ücretsiz PDF'yi indirmeyi unutmayın.

You can use it for your listening practise.

Dinleme pratiğiniz için kullanabilirsiniz.

We highlight all of the key vocabulary.

Tüm anahtar kelimelerin altını çiziyoruz. Size

We give you the definitions, examples and the pronunciation, and we also have a quiz

tanımları, örnekleri ve telaffuzu veriyoruz ve ayrıca sonunda bir testimiz var

at the end.

. Öğrendiklerinizi

Very important for testing if you've truly retained what you've learned.

gerçekten aklınıza getirip getirmediğinizi test etmek için çok önemlidir .

And don't forget about that LanguaTalk offer.

LanguaTalk teklifini de unutmayın.

Click on the link in the description box.

Açıklama kutusundaki bağlantıya tıklayın.

You can browse all of the amazing English tutors, watch their videos, find out if they're

Muhteşem İngilizce öğretmenlerinin hepsine göz atabilir , videolarını izleyebilir,

right for you.

sana uygun olup olmadıklarını öğrenebilirsin.

Then you can book in your free 30-minute trial session and you can claim your free $10 lesson

Ardından, 30 dakikalık ücretsiz deneme oturumunuz için rezervasyon yaptırabilir ve 10LUCY ile destek ekibine mesaj göndererek ilk ücretli dersiniz için ücretsiz 10 ABD doları değerinde ders kredinizi talep edebilirsiniz

credit on your first paid lesson by messaging the support team with 10LUCY.

.

Don't forget to connect with me on all of my social media.

Tüm sosyal medya hesaplarımdan benimle bağlantı kurmayı unutmayın .

I've got my Instagram, I've got my Facebook and I've got my website Englishwithlucy.com

Instagram'ım var, Facebook'um var ve

where I've got loads of extra lessons, written lessons and I've got my free pronunciation

bir sürü ekstra dersim, yazılı dersim ve ücretsiz telaffuz

tool.

aracım olan Englishwithlucy.com web sitem var. Bu,

It's an interactive phonemic chart where you can click on the phonemes and words that contain

fonemleri ve fonemleri içeren kelimeleri tıklatabileceğiniz

the phonemes and hear me pronounce them.

ve onları telaffuz ettiğimi duyabileceğiniz etkileşimli bir fonemik tablodur.

It's a lot of fun.

Bu çok komik.

I've also got all of my courses, including my B1 programme, my B2 programme and my C1

Ayrıca B1 programım, B2 programım ve

programme comes out on the 15th of May.

15 Mayıs'ta çıkacak olan C1 programım dahil tüm derslerimi aldım.

I'll see you soon for another lesson.

Yakında başka bir ders için görüşürüz.

Mwah.

Mwah.