5 Simple Steps to Improve Your Fluency

Akıcılığınızı Geliştirmek İçin 5 Basit Adım

Do you ever feel nervous when you speak English?

İngilizce konuşurken hiç gergin hissediyor musun?

Or when you're just about to start speaking,  

Ya da konuşmaya başlamak üzereyken,

you suddenly panic and forget everything  you know, as soon as you open your mouth.

aniden panikler ve ağzınızı açar açmaz bildiğiniz her şeyi unutursunuz.

Hello everyone!

Herkese merhaba!

Anna here from englishlikeanative.co.uk.

Anna, englishlikeanative.co.uk adresinden burada.

Now today, I'm going to share with you five  top tips to help you to improve your fluency  

Şimdi bugün, akıcılığınızı geliştirmenize ve konuşma özgüveninizi artırmanıza ve kelime dağarcığınızı

and increase your speaking confidence  and to help you build your vocabulary.

geliştirmenize yardımcı olacak en önemli beş ipucunu sizinle paylaşacağım

Hang on to the end of the lesson,  

. Seansımız

where I will review the expressions  that arise during our session.

sırasında ortaya çıkan ifadeleri gözden geçireceğim

Now as always, I've created a free PDF for you to  download that includes all the tips and Vocabulary  

dersin sonuna kadar bekleyin. Şimdi her zaman olduğu gibi, indirmeniz için tüm ipuçlarını ve Kelime Bilgisi

Plus a special ELAN challenge just click on the  link provided and register for your download.

Artı özel bir ELAN mücadelesini içeren ücretsiz bir PDF oluşturdum, sadece sağlanan bağlantıya tıklayın ve indirmeniz için kaydolun.

Let's go. Tip number 1.

Hadi gidelim. 1 numaralı ipucu.

Switch it up. Switch your  pleasure activities into English.

Açın. Zevk aktivitelerinizi İngilizce'ye çevirin.

We all love to relax after a hard day's work  with a good book or a Netflix series. Well,  

İyi bir kitap ya da bir Netflix dizisiyle geçen zor bir günün ardından dinlenmeyi hepimiz severiz. Peki,

why not squeezing an English  lesson at the same time.

neden aynı anda bir İngilizce dersini sıkıştırmıyorsunuz?

One of the easiest ways to improve your level of  English is exposure to the language. By changing  

İngilizce seviyenizi geliştirmenin en kolay yollarından biri dile maruz kalmaktır. En son dizinizdeki dil ayarını değiştirerek

the language setting on your latest series  or enabling English subtitles for your best  

veya en

loved YouTuber. You increase  your exposure with just a click.

sevdiğiniz YouTuber için İngilizce altyazıları etkinleştirerek. Sadece bir tıklama ile maruz kalmanızı artırırsınız.

Want to take it a step further? Why  not reread your all-time favorite  

Bir adım daha ileri götürmek ister misiniz? Neden tüm zamanların en sevdiğin

book in English. Rereading,  or rewatching material can  

kitabı İngilizce olarak tekrar okumuyorsun? Materyalleri yeniden okumak veya yeniden

make it easier to follow and pick up new  vocabulary. You already know the story.

izlemek, yeni kelimeleri takip etmeyi ve almayı kolaylaştırabilir. Hikayeyi zaten biliyorsun.

And it's always useful to have a notepad with you  

Ve hoşunuza giden yeni kelimeleri ve cümleleri not almak için yanınızda bir not defteri bulundurmak her zaman yararlıdır,

to make notes of new words and phrases you  like this may seem like a little thing, but  

bu küçük bir şey gibi görünebilir, ancak

the small changes can lead to  big results. Just give it a try.

küçük değişiklikler büyük sonuçlara yol açabilir. Sadece bir dene.

Top tip number 2. Sing your heart out!

En iyi ipucu 2. Kalbinizi söyleyin!

Become a kitchen karaoke superstar  singing is great for fluency.  

Bir mutfak karaoke süperstarı olun, şarkı söylemek akıcılık için harikadır.

It helps us to understand how words work  together in a sentence. Depending on the  

Kelimelerin bir cümlede nasıl birlikte çalıştığını anlamamıza yardımcı olur. Şarkıya bağlı olarak,

song you can practice many different parts of  speech or repetitive dance song can help affect  

konuşmanın birçok farklı bölümünü pratik yapabilir veya tekrar eden dans şarkısı

pronunciation and a wordy song can widen  your vocabulary and improve speaking rhythm.

telaffuzu etkilemeye yardımcı olabilir ve kelimeli bir şarkı kelime dağarcığınızı genişletebilir ve konuşma ritmini iyileştirebilir.

Not only that, singing loudly releases  endorphins and in turn gives you  

Sadece bu da değil, yüksek sesle şarkı söylemek endorfin salgılatır ve karşılığında size

confidence so learn the correct lyrics to your  favorite English songs and turn up the volume.

güven verir, bu yüzden en sevdiğiniz İngilizce şarkıların doğru sözlerini öğrenin ve sesi açın.

“Oh think that I found myself a cheer leader...” 

"Ah, sanırım kendime bir amigo lideri buldum..."

I need to learn those words.

Bu kelimeleri öğrenmem gerekiyor.

Tip number 3!

3 numaralı ipucu!

Be the hostess with the mostest.

En çok hostes olun.

Do you enjoy spending time  with friends and family? Well,  

Arkadaşlarınız ve ailenizle vakit geçirmekten hoşlanır mısınız? Peki,

next time you get together? Why not  do it in English? Organizing fun  

bir dahaki sefere birlikte misiniz? Neden İngilizce yapmıyorsun? Evde sadece İngilizce eğlenceli etkinlikler düzenlemek

English only events at home can be a great way  to practice fluency in a natural way. It could  

, doğal bir şekilde akıcılık pratiği yapmak için harika bir yol olabilir. Sofistike bir akşam yemeği partisi olabilir

be a sophisticated dinner party, “oh please  pass the salt”, a competitive games night.

, "oh lütfen tuzu uzatın", rekabetçi bir oyun gecesi.

“It's a plane, it's a... it's a bird” Or even a cosy movie marathon with  

“Bu bir uçak, bu bir... o bir kuş” Hatta

English films. Of course. This is a great way to  include your friends in the learning process too.

İngiliz filmleriyle sıcacık bir film maratonu. Tabii ki. Bu, arkadaşlarınızı da öğrenme sürecine dahil etmenin harika bir yoludur.

Tip number 4. Work it out. Nowadays.  Many of us want to keep our bodies  

4 numaralı ipucu. Çalışın. Bu günlerde. Birçoğumuz vücudumuzu

fit and healthy on a daily basis. And it's  a great opportunity to incorporate English.

günlük olarak zinde ve sağlıklı tutmak istiyoruz. Ve İngilizce'yi dahil etmek için harika bir fırsat.

English workout videos are fantastic  for imperative practice, or do you  

İngilizce egzersiz videoları zorunlu pratik için harika, yoksa

prefer running or going to the gym? Well,  this is the perfect time to tune in to an  

koşmayı mı yoksa spor salonuna gitmeyi mi tercih edersin? Pekala, bu bir

English radio station or podcast. Most  stations are now digital and everyone  

İngiliz radyo istasyonunu veya podcast'ini ayarlamak için mükemmel bir zaman. Çoğu istasyon artık dijitaldir ve herkes

can listen worldwide. So, exercise your  body and brain next time you work out.

dünya çapında dinleyebilir. Bu nedenle, bir sonraki antrenmanınızda vücudunuzu ve beyninizi çalıştırın.

Top tip number 5. Go on record. A great way  to improve your fluency skills is to record  

En iyi ipucu 5. Kayda devam edin. Akıcılık becerilerinizi geliştirmenin harika bir yolu,

yourself speaking in English, it could be  a voice message sent to a friend or even  

kendinizi İngilizce konuşurken kaydetmektir; bu, bir arkadaşınıza gönderilen sesli bir mesaj veya hatta

talking to yourself out loud during your daily  routine. I often encourage the members of my  

günlük rutininiz sırasında kendi kendinize yüksek sesle konuşmak olabilir. Sohbet kulübümün üyelerini sık sık

conversation club to use voice notes  in our telegram group. That way they  

telgraf grubumuzda sesli not kullanmaya teşvik ediyorum. Bu şekilde

are continuing to practice speaking  in between our conversation classes.

konuşma sınıflarımız arasında konuşma pratiği yapmaya devam ediyorlar.

Now listening back to your own voice can  help you identify problem areas either  

Şimdi kendi sesinizi dinlemek

with grammar or pronunciation.

, dilbilgisi veya telaffuzla ilgili sorunlu alanları belirlemenize yardımcı olabilir.

Being the listener as well as the speaker will  greatly improve your communication skills.  

Konuşmacı kadar dinleyici olmak da iletişim becerilerinizi büyük ölçüde geliştirecektir.

And if you'd like more information  about my conversation Club and go  

Ve benim sohbet kulübüm hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz ve

to englishlikeanative.co.uk or click  on the link in the description below.

englishlikeanative.co.uk adresine gidin veya aşağıdaki açıklamada bulunan bağlantıya tıklayın.

Now let's take a closer look at some of  the key expressions from today's lesson. 

Şimdi bugünün dersinden bazı anahtar ifadelere daha yakından bakalım.

“Switch it up” is a phrasal verb it means  to change something for the better or just  

“Switch it up”, bir şeyi daha iyi veya sadece farklı olmak için değiştirmek anlamına gelen bir deyimsel fiildir

to be different. We usually say this when  we are bored of our usual routine and need  

. Bunu genellikle her zamanki rutinimizden sıkıldığımızda ve bir değişikliğe

a change. I'm bored of salad. Let's  switch it up and order Chinese.

ihtiyacımız olduğunda söyleriz . Salatadan sıkıldım. Değiştirelim ve Çince sipariş edelim.

“Sing your heart out” is an expression that  simply means to sing with lots of passion.

“Yüreğinizi söyleyin”, basitçe çok fazla tutkuyla şarkı söylemek anlamına gelen bir ifadedir.

“Oh no, not I, I will survive”

“Oh hayır, ben değil, hayatta kalacağım”

“The hostess with the mostest”, this  phrase simply refers to someone who  

“En çok ev sahibi”, bu ifade sadece

is wonderful at organizing a  good party or dinner party.

iyi bir parti veya akşam yemeği partisi düzenlemede harika olan birini ifade eder.

If you call someone the “hostess with the mostest”  

Birine “en çok hostes”

then you're giving them a  compliment on a job well done.

derseniz, o zaman ona iyi yapılmış bir iş için iltifat etmiş olursunuz.

“Wow, amazing food, wine and musical  entertainment. She was the hostess with the most”.

“Vay canına, harika yemekler, şarap ve müzikli eğlence. En çok hostes oydu”.

“To work out” is also a phrasal verb.

“Çalışmak” aynı zamanda bir deyimsel fiildir.

It can have two meanings.

İki anlamı olabilir.

1. to exercise, usually the type of  exercises with weights or aerobic movement.

1. Egzersiz yapmak, genellikle ağırlık veya aerobik hareketlerle yapılan egzersiz türüdür.

“I’m working out.” “You’ve got to work it out.”

"Dışarda çalışıyorum." "Bunu halletmelisin."

The second meaning is to solve a problem.

İkinci anlamı bir sorunu çözmektir.

“We need to work out how  much everyone owes for food.”

"Herkesin yemek için ne kadar borçlu olduğunu bulmalıyız."

“To go on record”, we use this expression  when we say something publicly or officially  

“Kayıt altına almak”,

when we report a crime we go on record. Fun fact. Record is a holograph in its noun form,  

bir suçu rapor ettiğimizde alenen veya resmi olarak bir şey söylediğimizde bu ifadeyi kullanırız. Eğlenceli gerçek. Kayıt, isim biçiminde bir holograftır,

we pronounce it /ˈrekɔːd/, /ˈrekɔːd/. However,  in its verb form, we pronounce it /rɪˈkɔːd/,  

biz onu /ˈrekɔːd/, /ˈrekɔːd/ olarak telaffuz ederiz. Ancak fiil biçiminde /rɪˈkɔːd/,

/rɪˈkɔːd/.

/rɪˈkɔːd/ olarak telaffuz ederiz.

Stay tuned for more homographs in the future.

Gelecekte daha fazla homograf için bizi izlemeye devam edin.

Now it's about time we practice some  

Şimdi biraz

speaking so come and speak with me.  In this well-prepared roleplay lesson.

konuşma pratiği yapmamızın zamanı geldi, o yüzden gel ve benimle konuş. Bu iyi hazırlanmış rol yapma dersinde.

I recommend that you record yourself and  then later listen back. I'll see you there.

Kendinizi kaydetmenizi ve daha sonra tekrar dinlemenizi tavsiye ederim. Seni orada göreceğim.