What Kind Of English Learner Are You?

here let me see if I can zoom in a little bit all  right I think we should be doing pretty good all  

bakalım biraz yakınlaştırabilir miyim  pekala bence oldukça iyi durumda olmalıyız  pekala

right hopefully everyone is enjoying their day out  there usually it takes a minute for YouTube to put  

umarım herkes dışarıda geçirdiği günün tadını çıkarıyordur orada YouTube'un

these videos actually live so we'll see how this  goes I'd have to find out how many seconds that  

bu videoları gerçekten canlı yayınlaması genellikle bir dakika sürer, böylece göreceğiz bu nasıl bunun kaç saniye olduğunu öğrenmem gerekir

is but I am Drew Badger the founder of English  anyone.com and the world's number one English  

ama ben Drew Badger, English anyse.com'un kurucusuyum ve dünyanın bir numaralı İngilizce

fluency guide and it is a pleasure to welcome you  to another video here uh let me know where you're  

akıcılık rehberiyim ve sizi burada başka bir videoda ağırlamaktan mutluluk duyuyorum.

from if you have any questions and in the last  video I was asking people why they're learning  

herhangi bir sorunuz varsa   nereli olduğunuzu biliyorum ve son videoda insanlara neden   İngilizce öğrendiklerini soruyordum, bu yüzden

English so let me know the more specific you  are the more I can help you with your speech  

ne kadar spesifik olursanız  bana bildirin, konuşmanızda size o kadar yardımcı olabilirim   pekala, bu

all right so today I wanted to talk about  psychology I'm going to talk about Psychology  

yüzden bugün istedim psikoloji hakkında konuşmak için Psikoloji hakkında konuşacağım

today I know lots of students are most  interested maybe I'll start with uh oh from  

bugün pek çok öğrencinin en il ilgilendiğini biliyorum belki uh oh from

Belarus nice to see you there maybe I'll start  with actually something a little bit different uh  

Belarus   Sizi orada görmek güzel belki aslında biraz farklı bir şeyle başlayacağım uh

about your brain we'll start this is a  very bad very bad picture of a brain here  

hakkında beyninize başlayacağız bu çok kötü çok kötü bir beyin resmi burada

it kind of looks like a brain a little bit  so inside your head your eye nose and mouth

biraz beyne benziyor  yani kafanızın içinde gözünüz burnunuz ve ağzınız

it's kind of a scary picture but yes the uh  the brain see the speech is such a mental  

bu biraz korkutucu bir resim ama evet, uh beyin görüyor konuşma o kadar zihinsel bir

activity that even if you know lots of  words and phrases and you can understand  

faaliyettir ki, çok kelime ve kelime öbeği bilseniz ve

what I'm saying right now you still have  trouble or you could still have trouble  

şu anda ne dediğimi anlasanız bile, yine de sorun yaşarsınız veya

expressing yourself really because of this  so more than anything else like practicing  

bunun gibi herhangi bir şeyden çok bu nedenle kendinizi ifade etmekte hâlâ sorun yaşayabilirsiniz.

a sport or uh like playing the piano or an  instrument or doing anything else that really  

spor yapmak veya piyano çalmak veya enstrüman çalmak veya gerçekten bedeninizi içeren başka herhangi bir şey yapmak gibi

involves your body communication is mostly  mental and so part of this is what you know

iletişim çoğunlukla zihinseldir ve bu nedenle bunun bir kısmı bildiklerinizdir, bu nedenle

so what you know obviously you need to  know information you need to have some  

bildikleriniz belli ki bilgi  bilmeniz gerekir  bazı

foundation in the language to communicate  if you know nothing then you can't speak  

temelleriniz olması gerekir iletişim kurmak için kullanılan dilde hiçbir şey bilmiyorsanız konuşamazsınız

but the other half of this is who you are who  you are as a learner who you are as a person  

ancak bunun diğer yarısı kim olduğunuz öğrenci olarak siz kişi olarak kim olduğunuz   bu

so I want to talk about that and this is  an interesting topic because I have so  

yüzden bunun hakkında konuşmak istiyorum ve bu ilginç bir konu çünkü

many different people who follow me but they are  kind of hard meat in groups so I have different  

beni takip eden pek çok farklı insan var ama onlar gruplarda biraz zorlular bu yüzden

kinds of Learners who learn with me and I'll  talk about them in this video and if you have  

benimle birlikte öğrenen farklı türden Öğrencilerim var ve bu videoda onlar hakkında konuşacağım ve bununla

questions about that you can let me know but the  basic idea is you can imagine a pyramid here and  

ilgili sorularınız varsa bize bırakabilirsiniz biliyorum ama temel fikir şu ki, burada bir piramit hayal edebilirsiniz ve

this is the kind of language in your ability  to communicate up here but this is who you are

bu, burada iletişim kurma becerinizdeki türde bir dil ama bu sizsiniz

and who you are makes a very big difference to  how you improve and what's interesting is I can  

ve kim olduğunuz,  nasıl geliştiğiniz konusunda çok büyük bir fark yaratıyor ve ilginç olan şey

give the same lesson so even watching this  same exact video you could have 10 different  

Aynı dersi verebilirim yani aynı videoyu izlerken bile 10 farklı

people have different reactions to this video  10 people might improve you know one person  

kişi bu videoya farklı tepkiler verebilir 10 kişi sizi geliştirebilir  bir kişinin   bir

improves way more than someone else and even  though it's the exact same content so most of  

başkasından çok daha fazla geliştiğini bilirsiniz ve tamamen aynı içerik olmasına rağmen çoğu kişi

that has to do with who you are some of that is  the language or the words and phrases that you  

bunun kim olduğunuzla ilgisi vardır, bunların bir kısmı bildiğiniz  dil veya kelimeler ve deyimlerdir,

know but specifically I thought this would be  a fun thing to talk about for building fluency  

ancak özellikle bunun, bende  çok fazla  olan belirli bir öğrenci türü için akıcılık oluşturmak için konuşmanın eğlenceli bir şey olacağını düşündüm.

for one particular type of learner that I have  so a lot of very smart people follow me and I'm  

çok zeki insanların oranı beni takip ediyor ve onların

assuming they're smart I've never met them before  but these are people who own their own businesses  

zeki olduklarını farz ediyorum onlarla daha önce hiç tanışmadım ama bunlar kendi işinin sahibi insanlar

or they are Executives or they are doctors or  lawyers these are the kinds of people who follow  

veya onlar Yönetici veya doktor veya avukat bunlar benim   takip eden türden insanlar

my channel who buy my programs and so many of them  are very smart but they tend to overthink things  

programlarımı satın alan kanal ve pek çoğu çok akıllı ama bazı şeyleri fazla düşünme eğilimindeler   bazı

they tend to overthink things so we may talk  about a few different kinds of Learners in  

şeyleri fazla düşünme eğilimindeler, bu nedenle   bu videoda birkaç farklı Öğrenci türünden konuşabiliriz,

this video but this one that I wanted  to talk about specifically in this video

ancak bu bu videoda özellikle bahsetmek istediğim öğrenci video

is the perfectionist

mükemmeliyetçi

perfectionist so the perfectionist is someone  who knows actually quite a lot and they study uh  

mükemmeliyetçidir yani mükemmeliyetçi aslında çok şey bilen kişidir ve

very hard and want to make sure they understand  everything very carefully but they want to be  

çok sıkı çalışırlar ve her şeyi çok dikkatli bir şekilde anladıklarından emin olmak isterler ancak

perfect about everything they do and uh this can  be a real serious a pretty serious problem it can  

yaptıkları her şeyde mükemmel olmak isterler ve bu gerçekten ciddi olabilir oldukça ciddi bir sorun

become a serious problem for many learners but the  problem kind of most people that experience this  

birçok öğrenci için ciddi bir sorun haline gelebilir, ancak bunu deneyimleyen   çoğu insanın   sorunu ,

is they're they're really frustrated when they  can't find exactly the right thing to say and I  

söyleyecek doğru şeyi bulamadıklarında gerçekten hüsrana uğramalarıdır ve ben

want to show you in this video that it's really  not necessary to have the perfect vocabulary the  

size göstermek istiyorum Bu videoda, mükemmel bir kelime

goal is really to develop flow first because if  you're always trying to find exactly the right  

dağarcığına sahip olmanın gerçekten                            ... bundan daha

word you're really going to struggle to express  yourself so even right now I've talked about this  

before I I've mentioned this or really explain  in detail this whole idea of moving like water

önce bahsetmiştim bundan bahsetmeden önce veya gerçekten ayrıntılı olarak tüm bu su gibi hareket etme fikrini

and how you can imagine a river flowing and the  water just kind of flows the water is very lazy  

ve bir nehrin aktığını ve suyun bir şekilde aktığını nasıl hayal edebileceğinizi açıklayın, su çok tembeldir

and if the water meets a rock or something it  just goes around that rock okay so this is moving

ve eğer su bir kayayla karşılaşırsa ya da bir şey sadece o kayanın etrafında dönüyor tamam yani bu hareket ediyor

moving like water and your goal  when you're in a conversation is  

su gibi hareket ediyor ve amacınız bir sohbette olduğunuzda

really to especially if you're you're just  developing fluency you know a lot but you  

gerçekten  özellikle akıcılık geliştiriyorsanız çok şey biliyorsunuz ama

still struggle to express yourself  the goal here is really to develop

yine de   ifade etmekte zorlanıyorsunuz kendinize buradaki amaç gerçekten

flow and this just means that you can continue  speaking it doesn't really matter what you're  

akış geliştirmektir ve bu sadece konuşmaya devam edebileceğiniz anlamına gelir ne hakkında konuştuğunuzun   önemi yoktur,

talking about but you're able to keep you  know moving from one word to the next you  

ancak bir kelimeden diğerine geçerek

can understand what the other person is saying and  you can continue communicating continue expressing  

ne   anlayabileceğinizi bilmenizi sağlayabilirsiniz diğer kişi söylüyor ve iletişime devam edebilirsin

yourself keeping the flow going so what the water  what water doesn't do is just stop right here so  

kendini ifade etmeye devam et  akışa devam et yani su suyun yapmadığı şey tam burada durmak, yani

water is Flowing like this and then okay it  stops and then we're not going to have uh  

su böyle akıyor ve sonra tamam duruyor ve sonra gitmiyoruz uh

you know the water just doesn't move anymore  all right let's see when he was here this  

bilirsiniz su artık hareket etmiyor  pekala bakalım o buradayken bu

make sure I'm reading these comments correctly  when he was here these plant were here is this  

bu yorumları doğru okuduğumdan emin olun  o buradayken bu bitkiler buradaydı bu

sound correct I don't understand your question let  me type an actual question in the with some quotes  

ses doğru mu sorunuzu anlamıyorum neden bahsettiğinizi anlamak için etrafında bazı alıntılarla birlikte gerçek bir soru yazmama izin verin,

around it so I understand what you're talking  about but the point is again that often people  

ancak asıl mesele şu ki, çoğu zaman insanlar

in a conversation they will be thinking about  something and then suddenly they just stop and  

bir konuşmada bir şey hakkında düşünürler ve sonra aniden dururlar ve

they're unable to express themselves so this kind  of uh part of this is is a lack of vocabulary if  

yapamazlar kendilerini ifade etme yani bunun bir kısmı kelime dağarcığı eksikliğidir, eğer

you actually know very little then it's more  difficult to communicate but if you do know  

gerçekten çok az şey biliyorsanız o zaman iletişim kurmak daha zordur, ancak

a lot and it's Perfection it's really stopping  you because you're really trying to think of one  

çok şey biliyorsanız ve bu Mükemmellik ise, sizi gerçekten durduruyor çünkü gerçekten anlamaya çalışıyorsunuz

specific thing and you can't get through it so you  can't remember that specific word and that's what  

belirli bir   şey düşünün ve bunu başaramazsınız, bu nedenle o belirli kelimeyi hatırlayamazsınız ve bu

causes you to struggle to speak all right so what  I'd like to do is uh kind of an experiment and I  

sizin  konuşmakta zorlanmanıza neden olur, bu yüzden yapmak istediğim şey bir tür deney ve

thought it would be fun to do this live and that  would be speaking Japanese for you this be maybe a  

düşündüm   bunu canlı yapmak eğlenceli olurdu ve bu sizin için Japonca konuşmak olurdu bu Japonca

little bit more difficult if you don't understand  Japanese but I'll explain what I'm talking about  

bilmiyorsanız belki biraz daha zor olabilir ama neden bahsettiğimi açıklayacağım

but the point of this is really to show you some  of the things I do when I'm speaking not only in  

ama bunun amacı gerçekten size sadece Japonca değil, aynı zamanda İngilizce konuşurken yaptığım bazı şeyleri göstereyim.

Japanese but also in English all right let me  answer this question right quick when he was  

here these plants were here what now something  I don't understand what you're trying to say it  

söylemeye çalışıyorum   o

looks like you're uh here when he was here these  plants were here I don't know yeah I mean you can  

buradayken bu bitkiler buradaymış gibi görünüyor bilmiyorum evet yani

you can say yes if you mean here uh talking about  some plants are in a particular location yeah so  

yapabilirsin   burada demek istiyorsan evet diyebilirsin bazı bitkiler belirli bir yerdedir evet yani

when I was when I was here or when I was there  if you're talking about a different place uh  

ne zaman Ben buradayken ya da oradayken farklı bir yerden bahsediyorsan uh

yeah it's 4 30 in the morning oh my goodness go  back to sleep yes I'm trying this on a different  

evet saat sabahın 4 30'u aman tanrım uyumaya devam et evet

day today I thought it would be fun to do this on  a different day so you know different different  

bugün bunu farklı bir günde deniyorum bunu farklı bir günde yapmak eğlenceli olabilir, böylece farklı

people can enjoy the video at different times but  yes you can say something is here in a different  

insanların farklı zamanlarda videonun keyfini çıkarabileceğini bilirsiniz, ancak evet, burada bir şeyin farklı   bir

way like that so I'd like to do is if someone can  give me a topic and I'll just speak about it in  

şekilde olduğunu söyleyebilirsiniz, bu yüzden birisi bana bir konu ve bunun hakkında

Japanese rather than English and I'll talk about  what I'm doing when I'm doing it all right so who  

İngilizce yerine Japonca konuşacağım ve  ne  yaptığım  hakkında konuşacağım  bu yüzden kimin

has a topic it doesn't matter what the topic is  I'll talk about anything you like in Japanese  

konusu varsa, konunun ne olduğu önemli değil  yapacağım Japonca'da hoşunuza giden herhangi bir şey hakkında konuşun

just as uh just showing you how this works it's  easier to do this in a different language and  

tıpkı size bunun nasıl çalıştığını göstermek gibi bunu farklı bir dilde yapmak  daha kolaydır ve

because obviously my English is much better than  my Japanese but to show you how it works so just  

çünkü İngilizcem Japoncamdan  çok daha  iyidir ancak size nasıl çalıştığını göstermek için

give me a topic anybody just comment something  let me know and I'll start talking about it if  

bana bir konu verin sadece bir şey hakkında yorum yapın bana bildirin ve bunun hakkında konuşmaya başlayacağım eğer

we have anything doesn't matter what it is  no idea real you guys take forever hurry up  

herhangi bir şeyimiz olursa ne olduğu önemli değil  hiç bir fikri yok acele edin

give me a topic or I'll just start talking  about something but this works much better  

bana bir konu verin  yoksa hemen bir şey hakkında konuşmaya başlarım ama bu işe yarar çok daha iyi

if so it doesn't look like it's planned  or anything if you give me a particular  

böyleyse planlanmış gibi görünmüyor veya herhangi bir şey bana belirli   bir

topic so anything just to show you about  developing flow in your conversations  

konu verirseniz, yani herhangi bir şey  size konuşmalarınızdaki akışı geliştirme hakkında     bu nedenle, konuşmanın ilerlediği bir yerde

so remember we might have some roadblocks  somewhere where the conversation is moving  

bazı engeller olabileceğini    konuşuyoruz

we're talking about something generally but we  might have to move around that sort of thing  

genel olarak bir şey hakkında ama bu tür şeyler arasında hareket etmemiz gerekebilir

I'm getting these over here all right  environment environment ah no no no environment

Bunları buraya alıyorum tamam çevre ortam ah hayır hayır çevre yok

all right so I just wanted to start something  like that you say a word like environment

tamam bu yüzden sadece böyle bir şey başlatmak istedim bunun gibi bir kelime söylüyorsunuz çevre

and the first thing I'm doing I'm just thinking  of something off the top of my head I don't have  

ve ilk yaptığım şey sadece kafamın üstünden

any plan to talk about the environment uh but  again we're beginning here with something like  

bir şey düşünüyorum çevre hakkında konuşmak gibi bir planım yok ama yine burada çevre gibi bir şeyle başlıyoruz

environment and then we go like all right what  what what do I want to talk about about the  

ve sonra pekala ne yapalım çevre hakkında ne hakkında konuşmak istiyorum,

environment so I just began saying like you know  there are different places on the earth just as  

bu yüzden, bildiğiniz gibi, dünyada farklı yerler olduğunu söylemeye başladım, tıpkı

a general idea like chikuni so there are many  different places on the earth you might have  

chikuni gibi genel bir fikir yani dünyada birçok  farklı yer var,

a desert or a jungle or places where humans live  okay so the first thing I'm thinking about in my  

bir çöl veya bir ormana sahip olabilirsiniz. veya insanların yaşadığı yerler tamam, bu yüzden aklımda   düşündüğüm ilk şey,

mind like one way to to shift the conversation to  something you can talk about again we're talking

sohbeti tekrar konuşabileceğiniz  bir şeye kaydırmanın bir yolu gibi,

for this example here so someone says environment  the conversation is about the environment I can  

burada bu örnek için konuşuyoruz, yani birisi çevre diyor konuşma çevre   bunun

imagine I'm talking uh with different people about  that but I can take that conversation in different  

hakkında farklı insanlarla konuştuğumu  hayal edebiliyorum, ancak bu konuşmayı farklı

ways if it's a general thing now someone might ask  me a specific question like what do I think about  

şekillerde ele alabilirim, eğer bu genel bir şeyse, biri bana küresel ısınma veya iklim değişikliği hakkında ne düşünüyorum gibi belirli bir soru sorabilir

like global warming or you know climate change  or whatever something like that they're asking  

ya da bana bunun gibi bir şey soruyorlar

me about that or am I an environmentalist or do  I care about the environment but the generally  

ya da ben çevreci miyim yoksa çevreyi umursuyor muyum ama genel olarak

you can take a conversation and start talking  or lead that conversation however you like  

bir sohbete başlayıp konuşmaya başlayabilirsiniz veya bu sohbeti istediğiniz gibi yönetebilirsiniz   bu yüzden

so I did that by talking about like okay  so we begin with a word like environment

şöyle konuşarak yaptım tamam yani çevre gibi bir kelimeyle

and then begin like my my thinking  is what kind of environments

başlıyoruz ve sonra benim düşünceme göre ne tür ortamlar var

so what kind of environments are there so I'm  just going to list a couple of different things  

yani ne tür ortamlar var bu yüzden birkaç farklı şeyi listeleyeceğim

and then I could begin uh talking about each one  of those all right so I get here conversation  

ve sonra her biri hakkında konuşmaya başlayabilirim bunlardan biri tamam bu yüzden buraya geliyorum sohbet

comes up and maybe you think oh no I don't know  anything about the environment all right so one  

başlar ve belki de oh hayır çevre hakkında hiçbir şey bilmiyorum diye düşünürsünüz, bu yüzden

way to do this is you're talking about different  kinds of environments okay so you're thinking uh  

bunu yapmanın bir yolu farklı çeşitlerden ortamlardan bahsetmektir, tamam yani siz uh   uh

uh what are you doing for a particular  kind of environment or where people live  

belirli bir tür ortam için veya insanların yaşadığı  için ne yapıyorsun

and again this is just for one particular  thing I could go if I'm in a conversation  

ve yine bu yalnızca belirli bir şey için, eğer bir sohbetteysem

ask someone back what do you think  about something so I can ask a question

birine geri sor, bir şey hakkında ne düşünüyorsun , böylece ben de sorabilirim

like if someone if someone says uh do  I know anything about environmentalism  

birisi ah, çevrecilik hakkında herhangi bir şey biliyorum   derse

and maybe I do not I say oh I I don't  know can you tell me more about that  

ve belki de bilmiyorum ah ben bilmiyorum  bana bunun hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz

so in Japanese it would be the same thing like uh

yani Japonca'da uh yabancı demekle aynı şey olur,

foreign so I'm maybe I don't know anything  about that particular topic but I can ask  

yani ben belki o konu hakkında hiçbir şey bilmiyorum ama sahip olabileceğim belirli sorunu

a question about it again to move around  that particular problem that I might have  

çözmek için bu konuyla ilgili tekrar bir soru sorabilirim.

okay so when you're in a conversation the point is  not to think of uh like exactly the right word to  

doğru kelime

say it's really to develop the flow to be able to  switch between these different ways of responding  

gerçekten bu farklı yanıt verme biçimleri arasında geçiş yapabilmek için akışı geliştirmektir

and often you don't have to have again like  one way of saying something I mean I could  

ve çoğu zaman bir şeyi söylemenin bir yolu gibi  tekrar kullanmak zorunda kalmazsınız, demek istediğim   ne

talk about different kind of environments like  what do you mean by that do I mean like living  

gibi  farklı türde ortamlardan bahsedebilirim bununla okyanusta yaşamayı mı kastediyorum

in the ocean uh or you know living or even  like environments in space something like that  

uh ya da uzayda yaşamayı ya da benzer ortamları böyle bir şey   pekala

all right does this make sense I really want it's  it's kind of a higher level topic I know people  

bu mantıklı mı gerçekten istiyorum bu daha üst düzey bir konu insanların

like videos where you're just talking about here  is this vocabulary or something but the important  

sizin videolarınızı sevdiğini biliyorum Burada bu kelime dağarcığı falan hakkında konuşuyoruz ama

thing here about the psychology about your mindset  when you're learning uh the way you think is  

burada önemli olan   zihniyetinizle ilgili psikoloji  ile ilgili öğrenme şekliniz

really important for the way you communicate and  it's more important to develop the habit of flow  

iletişim kurma şekliniz için gerçekten önemlidir ve akış alışkanlığını geliştirmek daha önemlidir

okay so before you you try to become a fantastic  speaker you just want to get flow going all right  

tamam harika  bir konuşmacı olmaya çalışmadan önce sadece akışın devam etmesini istiyorsun

all right let's see we got here uh it had been  a long time it has been a long time what is the  

pekala  pekala bakalım buraya geldik uh uzun zaman oldu  uzun zaman oldu

difference between that you should watch watch the  uh the video we did uh what was that two days ago  

arasındaki fark nedir izle izle ah yaptığımız video ah o neydi iki gün önce

three days ago I think two days ago so watch that  one that was like have and has and we we go into  

üç gün önce sanırım iki gün önce bu yüzden şu videoyu izleyin ve sahip olun ve o video için

great detail about all that I think you were there  uh for that video as well but watch that video go  

orada olduğunuzu düşündüğüm her şey hakkında büyük ayrıntılara girelim o videoyu izle

back and review that again and that will answer  your question later in the video I think we uh  

geri dön ve tekrar gözden geçir ve bu, videonun ilerleyen bölümlerinde sorunun yanıtını

we talk about that all right let me see if we  have any other questions over here please talk  

bulacaktır.

about intonation the airport please airport all  right so let's say someone asked me about I mean  

havaalanı pekala, diyelim ki biri bana şunu sordu, yani

give me give me something more specific all right  maybe maybe give me a like a question or something  

bana daha spesifik bir şey ver, tamam belki bana benzer bir soru veya buna

like that that you might ask in a conversation  so anything and I'll show you different ways  

benzer bir konuşmada sorabileceğin bir şey sor yani herhangi bir şey ve ben sana farklı yollar göstereceğim

of responding to that so imagine you're having  a conversation with me about anything you want  

buna yanıt verme konusunda benimle istediğiniz herhangi bir şey hakkında sohbet ettiğinizi hayal edin

and I'll show you different ways that you can  respond to that that will help you develop flow  

ve size akışı geliştirmenize yardımcı olacak yanıt verebileceğiniz farklı yollar göstereceğim

all right so this is your chance imagine you're  speaking with me right now just put a question  

bu sizin şansınız, konuştuğunuzu hayal edin şu anda benimle bir soru

or a comment or something as if we are having a  real conversation so don't worry about grammar or  

veya yorum yapın veya gerçek bir sohbet ediyormuşuz gibi bir şey yapın, bu yüzden dilbilgisi veya

pronunciation or anything like that the point  here is just like okay so do you like country  

telaffuz veya bunun gibi herhangi bir şey için endişelenmeyin buradaki amaç tamam yani country   müziği seviyor musunuz?

music all right so the question begins we're  in a conversation with someone uh do you like  

soru şu şekilde başlıyor: birisiyle sohbet halindeyiz uh

country music now I'm going to do this in English  because I can give you just a bunch of examples  

country müziğini seviyor musunuz şimdi bunu İngilizce yapacağım çünkü size birkaç örnek verebilirim

and it's faster to explain it that way so I can  say uh it let's say I don't know anything about

ve bunu bu şekilde açıklamak daha hızlıdır, bu nedenle uh diyebilirim diyelim ki hakkında hiçbir şey bilmiyorum ve

so someone asks me do you like

birisi bana

country music all right so the first thing I  could do is I have no idea what country music is  

country müziği seviyor musun diye soruyor, bu yüzden yapabileceğim ilk şey

I could say oh what is country music

country müziğin ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok

so what is that particular  thing what is country music

country müziği nedir

and maybe I don't know at all I say Oh  you mean music from a particular country  

ve belki de hiç bilmiyorum diyorum ki Oh belirli bir ülkeden müzik demek istiyorsunuz

like what what country are you talking  about maybe I don't know anything about  

hangi ülkeden bahsediyorsunuz  gibi belki bunun hakkında hiçbir şey bilmiyorum

that so if I'm in Spain or Japan or  Mexico or Taiwan whatever like maybe  

yani İspanya veya Japonya'daysam veya Meksika veya Tayvan her neyse belki

people say do you like country music they  think maybe it's the music from my country  

insanlar ülke müziğini seviyor musun derler belki de benim ülkemden gelen müziktir

so maybe people don't know again I'm just thinking  like the way you can respond to this is just  

yani insanlar bir daha bilmezler.

asking a question back to the person what do you  mean by that so what is country music or I can say  

kişiye bununla ne demek istiyorsunuz, yani country müziği nedir veya şunu söyleyebilirim   eğer

if I if I do know something about it that's when  I can begin talking and I can talk about oh sure  

onun hakkında bir şey biliyorsam o zaman konuşmaya başlayabilirim ve hakkında konuşabilirim ah tabi

I like country music I can just respond back so  do you like something and then I respond back  

Country müziği severim sadece yanıt verebilirim Bir şeyi beğenir misin ve sonra yanıt veririm

oh yes I like something or I can get more specific  with that so do you like country music sure I like  

oh evet Bir şeyi beğendim veya bununla daha spesifik olabilirim yani country müziğini seviyor musun   bir

something and I'll pause right here because one  of the things that I often tell Learners to do is  

şeyi beğeniyorum ve burada duracağım çünkü Öğrencilere sıklıkla söylediğim şeylerden biri yaptığım

to add a little bit more each time they explain  something or introduce themselves or something  

her bir şeyi açıkladıklarında veya kendilerini tanıttıklarında veya

like that so if I'm giving a self-introduction I'm  just explaining to people who I am I might say hi  

bunun gibi bir şey   biraz daha eklemektir, bu nedenle eğer kendimi tanıtıyorsam insanlara  sadece kim olduğumu açıklıyorum merhaba diyebilirim  benim

my name my name is Drew so I meet someone  for the first time I say hi my name is Drew  

adım benim adım Drew bu yüzden biriyle ilk kez tanışıyorum, merhaba benim adım Drew diyorum

hi my name is Drew and often English Learners  they will have a set thing that they remember  

merhaba benim adım Drew ve genellikle İngilizce Öğrenenler hatırladıkları belirli bir şey olacak

and they say oh my name is this my name  is that my name is that but they often  

ve diyorlar ki ah benim adım bu benim adım  bu benim adım ama genellikle

don't practice adding something else to that  again the idea is to develop flow we want to  

buna başka bir şey ekleme pratiği yapmazlar yine fikir akışı geliştirmektir

develop flow we want to not just like stop  at one particular thing we want to practice  

akışı geliştirmek istiyoruz  sadece sevmekle kalmayız belirli bir şeyde durmak   pratik yapmak istediğimiz

weaving these different things together that's  how we develop fluency all right so after you as  

bu farklı şeyleri birbirine dokuyarak akıcılığı bu şekilde geliştiririz tamam mı yani sizden sonra

you're learning with me and getting naturally  varied review and you're learning the real  

benimle öğreniyorsunuz ve doğal olarak çeşitli incelemeler alıyorsunuz ve gerçek

vocabulary you begin putting these things  together and you can challenge Yourself by  

kelimeleri öğreniyorsunuz bunları bir araya getirmeye başlıyorsunuz ve

just adding a little bit extra maybe one extra  thing so hello my name is Drew I'm from Chicago  

biraz fazladan belki bir fazladan bir şey ekleyerek Kendinize meydan okuyabilirsiniz, bu yüzden merhaba benim adım Drew, Chicago'luyum

do you know anything about Chicago so I  could ask that and these are the kinds  

Chicago hakkında herhangi bir şey biliyor musunuz, bu yüzden bunu  sorabilir im  ve bunlar

of things I can again continue just adding a  little bit more to practice and develop flow  

tekrar devam edebileceğim türde şeyler  sadece biraz daha  alıştırma yapmak ve akışı geliştirmek

all right so do you like country music oh what  is country music sure I like country music my  

pekala, country müziği seviyor musunuz? oh ne country müzik eminim country müziği severim en

favorite singers are something something all right  now often the the best way to get a conversation  

sevdiğim şarkıcılar bir şeydir bugünlerde bir sohbeti başlatmanın en iyi yolu bu konuda

going if you don't really feel very confident  about it or you don't know the exact words is  

gerçekten kendinize pek güvenmiyorsanız veya tam olarak kelimeleri bilmiyorsanız

to ask questions back to the other person  and you can say sure I like country music  

soru sormaktır. diğer kişiye dönün ve ülke müziğini sevdiğimden emin olabilirsiniz   country müziği sever misiniz

do you like country music and just ask the ask  the person you're asking the person back uh  

ve sadece sorun  kişiye sorun uh   oh Chicago

oh where where is Chicago Chicago's in the United  States look on a map go to Google and type it in  

nerede Chicago Birleşik Devletler'de bir haritaya bakın gidin Google'a yazın ve

all right are you getting this though so people  are often they they think they have a very limited  

tamam bunu anlıyor musunuz, bu nedenle insanlar genellikle söyleyebilecekleri çok     bir

thing that they can say or a limited number of  phrases when the truth is there are many different  

şey veya sınırlı sayıda kelime öbeği olduğunu düşünürler, oysa gerçek şu ki

ways you can respond to a question all right so  if I say do you like country music then you could  

bir soruya yanıt vermenin pek çok farklı   yolu vardır pekala, ülke müziğini seviyor musun dersem, o zaman soruyu

respond again asking a question responding to the  question or you could be thinking in different  

yanıtlayan bir soru sorarak tekrar yanıt verebilirsin veya

ways about uh you know how you respond to these  questions and talk about the details about country  

bu sorulara nasıl yanıt verdiğini bildiğin konusunda farklı şekillerde düşünüyor olabilirsin ve country müziğinin ayrıntıları hakkında konuşabilir

music or the history or you could even tell a  story about maybe something oh yes I really like  

veya tarih ya da belki bir şey hakkında bir hikaye bile anlatabilirsin oh evet

country music I remember one time when I was 10  years old I went down to Texas and I was at a bar  

country müziğini gerçekten seviyorum hatırlıyorum bir keresinde 10 yaşımdayken Teksas'a gitmiştim ve bir bardaydım

and I got to hear uh something like that all right  let's see how to start a conversation with a woman

ve buna benzer bir şey duydum. tamam bir kadınla nasıl sohbet başlatılacağını görelim

ah very good very good okay all right let me see  here I'll check some of these comments all right  

ah çok iyi çok iyi tamam tamam bakayım burada bu yorumlardan bazılarına bakacağım pekala

let me see here all right but oh does this make  sense let give me like a like a thumbs up let me  

burada göreyim tamam ama bu mantıklı mı  bana bir şey verin bir başparmak yukarısı gibi

know if this makes sense because this is not like  a sexy thing to talk about but it's very important  

bunun mantıklı olup olmadığını bana bildirin çünkü bu hakkında konuşulacak seksi bir şey gibi değil ama

for people who want to communicate some people  are learning English just so they can watch movies  

iletişim kurmak isteyen insanlar için çok önemli bazı insanlar sırf film ve TV şovları izleyebilmek için İngilizce öğreniyor ki bu

and TV shows which is fine but the people I help  mostly these are people who really want to express  

iyi ama yardım ettiğim insanlar çoğunlukla bunlar kendilerini gerçekten ifade etmek isteyen   kişilerdir

themselves and they often get stuck now remember  there's two basic reasons why people get stuck in  

ve sık sık takılıp kalırlar, unutmayın insanların konuşmalarda takılıp kalmasının iki temel nedeni vardır:

conversations number one is they just actually  don't have the vocabulary but the second reason  

birincisi, aslında kelime dağarcığına sahip değillerdir, ancak ikinci neden

is they haven't developed uh fluency in that  vocabulary usually because of either their sites  

Bu kelime dağarcığında akıcılık geliştirmediler, çünkü genellikle siteleri

they're like their psychology or they just haven't  gotten enough review for that vocabulary and you  

psikolojileri gibidirler veya bu kelime dağarcığı için yeterince inceleme almamışlardır ve

can do that actually by yourself all right so let  me see are they yours are those yours are both of  

bunu   aslında kendi başınıza yapabilirsiniz, peki bakayım onlar sizin mi? bunların ikisi de

these correct are they yours are those yours yes  if you're talking about two different things if  

bunlar doğru onlar senin mi onlar senin evet iki farklı şeyden bahsediyorsan

you're asking about that so if I have a marker  or two markers in my hand I say are these yours  

bunu soruyorsan yani elimde bir veya iki keçeli kalem varsa bunlar senin mi derim

or if they're far away are those yours or I just  talk generally are they yours you can use all  

veya onlar uzaktakiler senin mi yoksa genel olarak konuşurum onlar senin mi hepsini kullanabilirsin

those those are correct all right uh Andre I don't  know nice to see you there hello uh how to start a  

bunlar doğru pekala uh Andre seni orada görmek güzel bilmiyorum merhaba uh

conversation with a woman all right well this this  channel is going to get it's going to get deep

bir kadınla nasıl sohbet başlatılır pekala bu bu kanal alacak

when you use did all right you got I'm  gonna have to teach you all some basic  

kullandığınız zaman derinleşecek.

some basic things over here especially having  conversations with a woman now I I haven't in  

my life I am 42 years old uh I'll just say hi  I have chances you have a conversation yeah

42 yaşındayım, sadece merhaba diyeceğim sohbet etme şansınız var evet evet,

yes there there's nothing really different  about starting a conversation with a woman  

bir kadınla sohbet başlatmakla

than starting a conversation with a man now  you might find I'm not a dating coach or  

şimdi bir erkekle sohbet başlatmaktan gerçekten farklı bir şey yok benim bir flörtçü olmadığımı anlayabilirsiniz koç ya da onun

anything like that I have talked with lots of  women in my lifetime though and I didn't find  

gibi bir şey yine de hayatım boyunca pek çok kadınla konuştum ve

anything uh really weird about doing it and  I I talk kind of equally with men and women  

bunu yaparken gerçekten garip bir şey bulmadım ve ben erkeklerle ve kadınlarla biraz eşit konuşuyorum   yeni

just starting conversations and this is great for  especially starting conversations even if you are  

sohbete başlıyorum ve bu özellikle  sohbet başlatmak için harika

just trying to speak with native speakers  or or anyone else you might want to speak  

anadili İngilizce olan kişilerle veya konuşmak isteyebileceğiniz başka herhangi biriyle konuşmaya çalışıyor olsanız bile,

with but all I do is I look for a particular  uh I call it an Ian so you look for the end

tek yaptığım belirli bir kişiyi aramak, uh ben ona Ian diyorum, bu yüzden siz sonu arıyorsunuz ini arayın

look for the in now the in is is a way of  getting into the conversation it's it's the  

şimdi ini bu, sohbete girmenin bir yoludur, bu, diğer kişiyle bir tür bağlantı

way of uh beginning something where you're making  some kind of connection with the other person  

kurduğunuz bir şeye başlamanın bir yoludur,

all right so look for the end let's say I see  someone uh this often as an example here in Japan  

tamam, bu yüzden sonu arayın, diyelim ki, burada sık sık örnek olarak birini görüyorum. Japonya

uh people will have a child with them or a dog  or something like that uh mdn is like is talking  

uh insanların yanlarında bir çocuğu veya bir köpeği olacak veya bunun gibi bir şey uh mdn

about that particular thing so usually I will like  if I'm in an elevator I've done this I don't know  

o belirli şey hakkında konuşmak gibi bir şey bu yüzden genellikle hoşuma gider  eğer asansördeysem bunu yaptım bilmiyorum

thousands of times in Japan so I'm in an elevator  you know at a department store or something and  

binlerce Japonya'da zamanlar bu yüzden bir asansördeyim bilirsiniz, bir mağazada falan ve

you got maybe like a mom or a parent or something  like that and they've got like a little baby with  

belki bir anneniz veya ebeveyniniz veya onun gibi bir şeyiniz var ve onların küçük bir bebeği var

and I'll be standing there too and I just looked  down and usually the baby is looking up at me  

ve ben de orada duruyor olacağım ve aşağı baktım ve bebek genellikle bana bakıyor

because I'm you know I'm a foreigner I look  strange to people out here especially to a baby  

çünkü biliyorsun ben bir yabancıyım buradaki insanlara  özellikle bir bebeğe tuhaf görünüyorum

and so I'll tell the baby I say  keep practicing your English  

ve bu yüzden bebeğe İngilizce pratik yapmaya devam etmeni söyleyeceğim

I say it in Japanese I'm just like you know like  be sure to learn your English you know good luck  

Japonca söylüyorum, aynen bildiğin gibiyim mesela İngilizce öğrendiğinden emin ol İngilizcenle iyi şanslar biliyorsun

with your English and the parent always laughs at  that okay so that's an in in that conversation now  

ve ebeveyn buna her zaman gülüyor tamam o yüzden bu artık o konuşmanın bir parçası

maybe nothing happens from that I'm not trying  to get a date with the mother or something you  

belki de ben olduğumdan hiçbir şey olmaz anneyle veya bildiğiniz başka bir şeyle randevu ayarlamaya çalışmıyorum

know but the the point is like the in is  the baby so I'll find something where I'm  

ama mesele şu ki bebek bu yüzden olduğum yerde bir şey bulacağım

I'm beginning a conversation about that but you  notice something you have a reason to start the  

Bunun hakkında bir konuşma başlatıyorum ama bir şey fark ediyorsunuz bir sebebiniz var sohbeti başlatmak için

conversation if you just walk up to someone  and you don't have a reason to be there you  

birinin yanına giderseniz ve orada olmak için bir nedeniniz yoksa

don't you're not commenting on a particular thing  that you noticed uh then that will feel awkward  

belirli bir şey hakkında yorum yapmıyorsunuz ve fark ettiğiniz uh o zaman bu garip hissettirecek   bu

so you start the conversation but don't have  anything to say so you need an in to start the  

nedenle sohbeti başlatıyorsunuz ama söyleyecek hiçbir şeyiniz yok bu yüzden sohbeti başlatmak için bir araya ihtiyacınız var

conversation very simple so find something you  know if you are trying to talk with a you know  

çok basit yani bildiğiniz bir şey bulun eğer bir tanıdığınız kişiyle konuşmaya çalışıyorsanız

doesn't matter a man or a woman anybody find a  reason the reason even could be like that you  

erkek ya da kadın farketmez kimse bir sebep bulur sebep bile olabilir

were both in the same place or I might see someone  with uh like a baseball cap or something from an  

ikiniz de aynı yerdeymişsiniz gibi ya da bir Amerikan spor takımından beyzbol şapkası veya benzeri bir şeye sahip birini görebilirim

American sports team and so I would say oh like  I know that team or like I'll see someone hey  

ve bu yüzden ah, o takımı tanıyorum veya benzeri birini göreceğim hey

like that that's that's the team from my hometown  or something like that and I do this even uh like  

bunun gibi derdim bu benim memleketimden bir takım veya onun gibi bir şey ve bunu şöyle yapıyorum:

I was talking with a kid I mean I call him a kid  but he's a college student uh at a Starbucks he  

bir çocukla konuşuyordum, yani ona çocuk diyorum ama o bir Starbucks'ta bir üniversite öğrencisi,

sat next to me and he felt really nervous about  talking and so and there's a Japanese college kid  

yanıma oturdu ve bu konuda gerçekten gergindi. konuşuyor falan ve Japon üniversiteli bir çocuk var

and when I was speaking with him I said oh you  don't have to feel nervous about asking people  

ve onunla konuşurken dedim ki ah insanlara soru sormak veya onlara bir şeyler söylemek konusunda gergin hissetmenize gerek yok

you know questions or saying something to them I  said just begin with hello so you can see someone  

birini görebilmeniz için sadece merhaba ile başlayın

and and you you can tell who is interested and who  is not you have kind of a sense for that and you  

ve ve siz kimin ilgilenip kimin ilgilenmediğini anlayabilirsiniz, bu konuda bir fikriniz vardır ve

can look at someone just say hello and if they  say hello back then maybe you can say something  

birine bakıp sadece merhaba deyin ve eğer o da merhaba derse o zaman belki başka bir şey söyleyebilirsiniz

else or you comment on something oh I noticed uh  you were doing this or I I like it's interesting  

veya bir şey hakkında yorum yaparsınız oh fark ettim uh bunu yapıyordun ya da ben ilginç

we are both in the same place so something like  that where you can again find a connection between  

ikimiz de aynı yerdeyiz yani  ikiniz arasında yeniden bir bağlantı bulabileceğiniz bir şey

the two of you that's really what you're  looking for so this is called an icebreaker

gerçekten aradığınız şey bu, yani buna buzkıran denir,

so to break the ice to begin the conversation  you can imagine you know most people are shy  

kırmak için sohbete başlamak için buz çoğu insanın utangaç olduğunu bildiğinizi hayal edebilirsiniz

or they're a little bit nervous or you know maybe  worried about having a conversation with someone  

veya biraz gergindirler veya belki biriyle sohbet etme konusunda endişeli   bu yüzden aradaki

so you want to break the ice I want to break the  ice now hopefully this makes sense to people but  

buzları kırmak istersiniz ben buzları şimdi  kırmak istiyorum umarım bu insanlar için anlamlıdır, ancak

the the basic idea for starting a conversation  whether it's with a man or a woman or anyone is  

ister bir erkekle, ister bir kadınla veya herhangi biriyle olsun, bir sohbet başlatmanın temel fikri

really just looking for trying to notice something  about them that maybe other people wouldn't notice  

gerçekten onlar hakkında diğer insanların fark etmeyeceği  bir şeyi fark etmeye çalışmaktır   pekala,

all right so the more you can notice that like  other people especially will be like wow like  

böylece siz daha fazla fark edebilirsiniz. diğer insanlar gibi özellikle vay canına

you noticed I cut my hair or you noticed I you  know I'm wearing this or I'm doing something so  

saçımı kestirdiğimi fark ettin ya da fark ettin bunu giydiğimi ya da bir şey yaptığımı o kadar

often we do things to be noticed by other people  so if you notice that then that's a great way to  

sık ​​sık diğer insanlar tarafından fark edilmek için bir şeyler yaparız yani fark edersen o zaman bu sohbete başlamanın harika bir yolu bunu

begin the conversation there's just one way to do  it all right greetings from Guatemala nice to see  

yapmanın tek bir yolu var pekala Guatemala'dan selamlar

you there all right let's go back see if I've  gotten some of these I mean I don't understand  

sizi orada görmek güzel pekala geri dönelim bunlardan bazılarını alıp almadığımı görelim demek istediğim

what's the difference between with what you said  do you understand and it's understood ah it's  

aradaki farkın ne olduğunu anlamıyorum söylediklerinle anladın mı ve anlaşıldı ah

just the passive voice versus the active voice  it doesn't matter so do you understand what I'm  

sadece pasif sese karşı aktif ses önemli değil, yani ne dediğimi anlıyor musun

saying is the same thing is is this understood or  is it understandable right it doesn't matter which  

aynı şey bu anlaşıldı mı yoksa anlaşılabilir mi değil mi? ne

way you use it it's a little bit probably better  if I say do you understand uh rather than uh

şekilde kullanırsanız kullanın, muhtemelen biraz daha iyi olur

uh how do natives use absurd in conversations you  should Google Google these different examples and  

yerlilerin konuşmalarda saçmalamayı nasıl kullandığını değil de anlıyor musunuz dersem bu farklı örnekleri Google'da Google'da Google'da aramalısınız ve

you'll see lots of examples it's like if you  just type in example of absurd or use example  

pek çok örnek göreceksiniz. sadece absürd örneğini yazın veya örnek kullanın

or use absurd in conversation and Google will  give you lots of different examples like that's  

veya sohbette absürd kullanın ve Google size  bu   bu çılgınca bu saçma gibi birçok farklı örnek verecek

that's crazy that's absurd and you'll see lots  of examples like that okay I get it all right

ve bunun gibi pek çok  örnek göreceksiniz, tamam anladım tamam

uh let's see it happens to me most of the time  when I want to start talking I get nervous  

uh hadi bakalım olacak bana göre çoğu zaman konuşmaya başlamak istediğimde geriliyorum   bir sohbette  kendinizi kurtarmak için

I like the idea of attack by using a question to  rescue yourself in a conversation yeah so again  

bir soru kullanarak saldırma fikrini seviyorum evet yani yine

the the you feel confident if you're prepared  for just you know I could tell a story I could  

hazırsanız kendinizden emin hissedersiniz için yapabileceğimi bilirsiniz bir hikaye anlatabilirim

say I actually don't know and I could ask the  other person really like often if I don't know  

aslında bilmiyorum diyebilirim ve diğer kişiye gerçekten sık sık sorabilirim bir

something I say oh what's that and people worry  about looking stupid because they don't know  

şey bilmiyorsam ah bu nedir ve insanlar aptal görünmekten endişelenir çünkü onlar

something but I don't know anything about marine  biology or you know lots of other things or people  

bir şey bilmezler ama ben bilmiyorum deniz biyolojisi hakkında hiçbir şey bilmiyorum veya başka birçok şey biliyorsunuz veya insanlar

ask me like places in Japan or something that  I've maybe never heard of or never been to and  

bana Japonya'daki yerler veya belki de hiç duymadığım veya hiç gitmediğim bir şey soruyor ve

they will say uh what do you know about this  and I say no I don't please tell me about it  

onlar "bunun hakkında ne biliyorsun" diyorlar ve ben diyorum hayır lütfen bana bundan bahsetmiyorum   lütfen

please please give me some information about  that all right so you don't have to feel bad  

bana bununla ilgili biraz bilgi verin pekala  bir şeyi bilmediğiniz için   kendinizi kötü hissetmenize gerek yok.

about not uh knowing something the whole point is  so you can try to learn something new all right  

asıl mesele böylece yeni bir şeyler öğrenmeye çalışabilirsiniz pekâlâ

now hopefully uh this makes sense I wanted  to make sure people get this because a lot  

şimdi umarım uh bu mantıklı insanların bunu anladığından emin olmak istedim çünkü

of people again they are thinking maybe they  have just one thing that they can say they  

yine birçok insan belki diyebilecekleri tek bir şey olduğunu düşünüyorlar

get a question from somebody and then suddenly  they're uh we call this like a deer like a deer

birinden bir soru alıyorlar ve sonra aniden uh biz buna geyik diyoruz farlardaki bir geyik gibi

foreign

yabancı bir geyik

like a deer in headlights so you can imagine a car  is driving down the road and there's a deer it's  

gibi yolda bir arabanın gittiğini ve bir geyik olduğunu hayal edebilirsiniz, bu

like walking across and the deer just looks at the  headlights and it just freezes like that and then  

karşıdan yürümek gibidir ve geyik sadece farlara bakar ve bu şekilde donar ve sonra

you know maybe it gets hit by a car actually I  almost got hit by a car I almost got hit by a car  

bilirsiniz belki çarpar aslında bir araba çarpıyordu neredeyse bana bir araba çarpıyordu neredeyse bir araba çarpıyordu

now if you pay attention to my speech you'll  notice I I'll I'll talk about something and  

şimdi konuşmama dikkat ederseniz fark edeceksiniz ki ben bir şey hakkında konuşacağım ve

then I might get an idea and shift to something  else and then I if I remember try to go back  

sonra bir fikir edinip konuya geçebilirim başka bir şey ve sonra eğer hatırlarsam,

to what I'm speaking about but people  in conversations if they feel nervous uh  

bahsettiğim şeye geri dönmeye çalışırım, ancak sohbetlerdeki insanlar gergin hissederler

because they're trying to think about one  specific thing to say so if I if I tell a  

çünkü söyleyecek belirli bir şey hakkında düşünmeye çalışırlar, bu yüzden eğer

young man he's going to go speak to some girl and  I say okay you should you should try saying this  

genç bir adama söylersem gidip bir kızla konuşacak ve tamam diyorum,bunu söylemeyi denemelisin ve

and he will practice that phrase in his mind  and when he gets to the conversation to try  

bu cümleyi zihninde uygulayacak ve

to talk with the girl he will say that and then  maybe mess it up and feel really bad about that  

kızla konuşmak için konuşmaya başladığında bunu söyleyecek ve sonra belki ortalığı karıştıracak kalk ve bu konuda gerçekten kötü hisset

so the point is to have options all right fluency  is about having options in conversations so that  

yani mesele seçeneklere sahip olmaktır pekala akıcılık konuşmalarda seçeneklere sahip olmakla ilgilidir, böylece

if you can't remember this word then you switch  to that word and it's important to remember that  

bu kelimeyi hatırlayamıyorsanız o kelimeye geçersiniz ve

natives are doing this all the time you probably  do this all the time in your native language as  

bunu yerlilerin yaptığını hatırlamak önemlidir muhtemelen bunu her zaman kendi ana dilinizde

well you want to say something maybe you don't  have the exact right word or maybe even you think  

de yapıyorsunuz bir şey söylemek istiyorsunuz belki tam olarak  doğru kelimeye sahip değilsiniz veya hatta belki

of a good word uh later after the conversation  finishes I remember being at a I was in Vienna  

güzel bir kelime bile düşünüyorsunuz  uh daha sonra konuşma bittikten sonra  orada olduğumu hatırlıyorum a Viyana'daydım

in a classroom in Vienna it was I think like a I  don't know if it was like it was a music class or  

Viyana'da bir sınıftaydım, sanırım bir  müzik dersi mi yoksa

a German class or something I was just visiting  there I was not studying there but the teacher  

Almanca dersi veya başka bir şey miydi bilmiyorum orayı ziyaret ediyordum  orada çalışmıyordum ama öğretmen

gave some there's a German word for thinking of  a good response after the conversation there's  

verdi bazılarının konuşmadan sonra iyi bir yanıt düşünmesi için Almanca bir kelime var

like a German word for that and German German has  all these kind of interesting strings of things  

bunun için Almanca bir kelime gibi ve Almanca Almancada kelimeye dönüşebilen tüm bu tür ilginç şeyler var

that can become words but I thought that was an  interesting thing all right but anyway notice  

ama bunun ilginç bir şey olduğunu düşündüm tamam ama neyse dikkat edin

how like I'm I'm developing my flow here I can I  can talk for hours and hours just by like flowing  

burada kendi akışımı geliştiriyormuşum gibiyim Yapabilirim saatlerce konuşabilirim, tıpkı

around different things answering different  questions and I can answer that question in many  

farklı şeyler etrafında dolaşıp farklı soruları yanıtlayarak ve bu soruyu birçok

different ways all right all right let's see just  say I don't know but I'm going to find the answer  

farklı şekilde yanıtlayabilirim, pekala, pekala, görelim, sadece ben bilmiyorum ama cevabı bulacağım

no you don't say I don't know I'm gonna find  the answer you say you tell me the answer so you  

hayır söylemeyin bilmiyorum cevabı bulacağım cevabı bana söyleyin böylece

direct the question back to the other person okay  so you don't I mean you could say well I don't  

soruyu diğer kişiye yönlendirin tamam öyleyse bilmiyorsun demek istediğim iyi bilmiyorum diyebilirsin

know uh I'm and I'm gonna find the answer to that  that is okay but it's much better to direct that  

ve ben bunun cevabını bulacağım sorun değil ama bunu geri yönlendirmek çok daha iyi

back like oh you tell me the often people you know  they like to speak people want to communicate they  

oh gibi konuşmayı severler insanlar iletişim kurmak isterler

want to express themselves and really they want to  have other people listen to them okay they want to  

kendilerini ifade etmek isterler ve gerçekten başkalarının onları dinlemesini isterler tamam

have other people listen to them so if you can be  a good listener they will actually think that it  

diğer insanların onları dinlemesini isterler bu yüzden iyi bir dinleyici olabilirseniz aslında bunun

was a great conversation even if you don't say  very much okay isn't that interesting all right  

bir şey olduğunu düşüneceklerdir harika sohbet demesen de çok tamam o kadar da ilginç değil mi bakalım

let's see uh I have to have someone on my side  here glad to see let's see uh teacher how should  

uh benim tarafımda biri olmalı burada gördüğüme sevindim bakalım ah öğretmenim

I pronounce this word Ben uh how have you been  how have you been now in British English you might  

bu kelimeyi telaffuz ediyorum Ben uh nasılsın nasılsın şimdi İngiliz İngilizcesinde

hear how have you been like being but American  English typically we say Ben how have you been  

nasılsın nasıl olduğunu duyabilirsin ama Amerikan İngilizcesi tipik olarak Ben nasılsın deriz

I see people pronouncing it like Ben and other  pronouncing it like Bean yeah so how have you been  

um I mean but you don't have to worry so much  about perfect pronunciation it's more about the  

ancak mükemmel telaffuz konusunda çok fazla endişelenmenize gerek yok, bu daha çok

pronunciation for the people you spend time with  so if you like me I'm if I'm in an American group  

birlikte zaman geçirdiğiniz kişilerin telaffuzuyla ilgilidir bu yüzden benden hoşlanıyorsanız, bir Amerikan grubundayım

of people and they're speaking to me in American  English then they will understand Ben but they  

ve benimle konuşuyorlarsa Amerikan İngilizcesinde o zaman Ben'i anlayacaklar ama

also understand a British person would probably  say be how have you been how have you been but how  

aynı zamanda   bir İngiliz'i de anlıyorlar muhtemelen naber nasılsın nasılsın ama

have you been in American English all right glad  to hear uh uh yeah in the real live people today  

nasılsın Amerikan İngilizcesinde pekala uh uh evet bugün gerçek canlı insanlar

band yeah but again it depends on where they are  the reason why I get nervous during conversation  

grubunda duyduğuma sevindim evet ama yine de nerede olduklarına bağlı konuşma sırasında gergin olmamın nedeni

is because my of the overthinking yeah so again  like the overthinking is the same thing as the  

benim aşırı düşünmemden kaynaklanıyor  evet yani yine aşırı düşünmek

perfectionism I mentioned at the beginning of this  video so when you're when you're overthinking so  

bu videonun başında bahsettiğim   mükemmeliyetçilik ile aynı şeydir, yani siz ne zaman fazla düşünüyorsun yani  bu

that's I guess it's it's it's not exactly the  same thing it's related to that uh but you're

sanırım bu tam olarak aynı şey değil bununla ilgili uh ama sen

you're ruining the flow remember the the  flow is the key here I'm gonna have to flow

akışı mahvediyorsun unutma akış burada anahtardır sen yapabilsen bile akışa geçmem gerekecek

even if you can't speak well about something you  want to just develop flow first even if you're  

İstediğiniz bir şey hakkında iyi konuşun, bir şey hakkında iyi konuşmuyor olsanız bile önce akışı geliştirin

not speaking well about something and that way you  won't overthink it when you're in a conversation  

ve bu şekilde bir konuşma sırasında fazla düşünmezsiniz

and you don't have to overthink because it  doesn't really matter you know you have a  

ve fazla düşünmenize gerek kalmaz çünkü bu  Biriyle konuştuğunuzu bilmeniz önemli değil

conversation with someone and maybe you didn't say  a word perfectly or you you thought of a better  

ve belki tek kelimeyi mükemmel söylemediniz veya daha sonra daha iyi bir

word later so remember that for next time then you  know it's like I tell I remember telling a a lady  

kelime düşündünüz, bu yüzden bir dahaki sefere o zaman bildiğiniz gibi, bir bayana   söylediğimi hatırlıyorum

at a hotel about you know you can improve your  speaking and you have all these Chances with each  

sizinle ilgili bir otel, konuşmanızı geliştirebileceğinizi bilir ve otele gelen her yeni misafirle tüm bu Şanslara sahip olursunuz,

new guest that comes to the hotel so one person  maybe you make a mistake or something or you say  

yani bir kişi belki bir hata falan yaparsınız veya

one thing but you get all these chances every day  to speak with someone new so to try something new  

bir şey söylersiniz ama konuşmak için tüm bu şanslara her gün sahip olursunuz yeni biriyle yani yeni bir şey denemek

or to say something or to make a comment or a joke  something like that I actually worked at a hotel  

veya bir şey söylemek veya bir yorum yapmak veya bunun gibi bir şaka yapmak için  aslında bir otelde

for a number of years and that's what I would  do I'd like to keep myself entertained I'd say  

birkaç yıl çalıştım ve yapacağım şey buydu kendimi eğlendirmek istiyorum ben' d

hello welcome to the hotel and like oh that's the  nicest shirt you have on or something like that  

otele hoşgeldiniz deyin ve ah bu üzerinizdeki en güzel gömlek veya onun gibi bir şey

but again the point is to develop the flow and  the flow gets gets wasted or ruined when you're  

ama yine de önemli olan akışı geliştirmek ve

thinking too much or you're trying to be perfect  about your language so remember that there are  

çok    düşündüğünüzde veya denediğinizde akış boşa gidiyor veya mahvoluyor diliniz konusunda mükemmel olmak için

many ways to respond and when you have options  you actually have a lot more confidence in the  

yanıt vermenin   birçok yolu olduğunu ve seçenekleriniz olduğunda aslında  sohbete   çok daha fazla güvendiğiniz bu

conversation so the basic things are just  responding in different ways like telling  

nedenle, temel şey  bir

a story about the thing or just even asking a  question back to the person all right so I gave  

şey   hakkında bir hikaye anlatmak veya hatta sadece  farklı şekillerde yanıt vermektir. kişiye bir soru sormak tamamdır, bu yüzden

a few examples of that but if you'd like more let  me know but the basic idea is develop flow first  

buna birkaç örnek verdim   ancak daha fazlasını istiyorsanız bana bildirin, ancak temel fikir önce akış geliştirmek

and as you get better with flow then you can start  using more difficult vocabulary or other things  

ve akışta daha iyi hale geldikçe daha zor kelimeler kullanmaya başlayabilirsiniz  veya başka şeyler   bunun

like that I have actually a uh a couple of videos  I did a while ago uh on YouTube about describing  

gibi aslında birkaç tane videom var bir süre önce YouTube'da

things at different levels of fluency or different  I guess you could call it like different levels of  

farklı akıcılık düzeylerinde veya farklı şeyleri açıklamakla ilgili yaptım sanırım buna farklı düzeylerde

uh different levels of communication  ability and so I had I talked about  

uh farklı düzeylerde iletişim yeteneği gibi diyebilirsiniz.

like describing a shoe at different  levels of communication ability if  

Bir ayakkabıyı farklı iletişim beceri düzeylerinde tarif etmek gibi konuşmuştum, eğer

you if you look on YouTube you will find  this so just taking like a shoe foreign

YouTube'a bakarsanız bunu bulacaksınız, bu yüzden sadece bir ayakkabı gibi yabancı diyelim,

like let's say I'm going to do this in  Japanese all right so there's a shoe

diyelim ki bunu Japonca yapacağım, tamam yani bir ayakkabı

okay

tamam

um

and so I've just said this is a shoe this is a  big shoe this is maybe it's heavy all right so  

ve ben de az önce bu bir ayakkabı dedim bu büyük bir ayakkabı bu belki ağırdır, bu yüzden

I'm just giving some very very simple things like  this is the shoot or this is heavy or this is  

Ben sadece bu çekim veya bu ağır veya bu

big or this is whatever all right and so I'm just  describing this now again the point of developing  

büyük gibi bazı çok çok basit şeyler veriyorum ya da bu her neyse tamam ve bu yüzden şimdi bunu yeniden anlatıyorum akışı geliştirmenin amacı

flow is to show you that there are different  options so if we want to talk about flow so one  

size farklı seçeneklerin olduğunu göstermektir yani akış hakkında konuşmak istiyorsak bir

option let's begin here erase this erase this shoe  you fit all these on here okay so we want options  

seçenek hadi buradan başlayalım bunu sil bu ayakkabıyı sil sen tüm bunları buraya sığdır tamam, bu yüzden seçenekleri istiyoruz   ve bir şeyi

and we want we could have to describe  something and just describe it physically  

tarif etmemizi ve bunu fiziksel olarak tanımlamamızı istiyoruz   bu

this is a marker this is a black marker this is a  this is a this is a nice marker this marker writes  

bir işaretleyici bu bir siyah işaretleyici bu bir  bu bir bu güzel bir işaretleyici bu işaretleyici yazıyor  pekala pekala

well all right now I'm just I'm using some very  simple sentences like this is something and I'm  

şimdi sadece bunun gibi bazı çok  basit cümleler kullanıyorum ve

just describing it in a very simple way now you  can do this anytime with just a develop Flow by  

bunu   çok basit bir şekilde açıklıyorum.

yourself if you want to actually practice using  the speech you have again you've developed good  

yine iyi bir konuşma geliştirdin

Flow by understanding the vocabulary really  well and then you're really just using these  

Kelime dağarcığını gerçekten  iyi anlayarak akış ve sonra gerçekten bu

different things uh in a conversation and it  it becomes longer speech as you practice these  

farklı şeyleri bir sohbette kullanıyorsun ve bunları  pratik yaptıkça konuşma daha uzun oluyor

so this is a marker this is a black marker this  is a marker that I have been using for two weeks  

yani bu bir işaretleyici bu bir siyah işaretçi bu iki haftadır kullandığım bir işaretleyici   pekala,

all right so now I'm starting to make it a  little bit longer this is a marker that I have  

şimdi onu biraz daha uzun yapmaya başlıyorum bu

been developing or that I've been using for two  weeks this is the marker that I got from my father  

geliştirmekte olduğum veya iki haftadır kullandığım bir işaretçi bu babamdan aldığım işaretleyici   pekala,

all right so very simply you can look at things  and just talk about them this is a red marker  

çok basit bir şekilde şeylere bakabilir ve onlar hakkında konuşabilirsiniz bu kırmızı bir işaret

I like this marker more than this one so we begin  with basic things and and You Begin developing  

Bu işaretçiyi bundan daha çok seviyorum, bu yüzden temel şeylerle başlıyoruz ve ve siz akışı geliştirmeye başlıyorsunuz.

flow even with a few short sentences this is a  marker this is a black marker I like this marker  

birkaç kısa cümle bu  bir işaretleyici bu bir kara işaretleyici Bu işaretçiyi beğendim

okay you're still developing flow even  though the sentences are simple it's just  

tamam cümleler basit olsa da hala akış geliştiriyorsunuz bu sadece

getting yourself in the mood of talking  about them so one thing one option here  

kendinizi onlar hakkında konuşma havasına sokuyor, bu nedenle buradaki seçeneklerden biri   bir

is to describe something okay and again we talked  about other options like asking a question so  

şeyi açıklamaktır tamam ve yine bir soru sormak gibi diğer seçenekler hakkında konuştuk, böylece

you could ask a question about that thing or  about uh you know whatever the the particular  

o şey hakkında veya uh bilirsin

you know like the thing is or if someone asks you  a question you can still ask them a question back  

bildiğiniz şey hakkında veya birisi size bir soru sorarsa yine de onlara bir soru sorabilirsiniz geri

all right so I can also tell a story

pekala böylece ben de bir hikaye anlatabilirim

I can tell the story about that thing so this is  a marker I remember and I even even about like  

o şeyle ilgili hikayeyi anlatabilirim yani bu hatırladığım bir işaret ve hatta

this marker maybe it reminds me of a different  story about something else so I remember uh the  

bu  işaretçiyi beğeniyorum belki de bana başka bir şey hakkında farklı bir  hikayeyi hatırlatıyor bu yüzden ilkini hatırlıyorum

first marker I got when I was a kid okay does  that make sense so there are different ways to  

ben çocukken aldığım işaretleyici tamam bu mantıklı mı yani

describe something at different levels but  the point is really to develop flow first  

bir şeyi   farklı düzeylerde tanımlamanın farklı yolları vardır, ancak  asıl mesele önce akışı geliştirmek

it doesn't matter if you make mistakes it doesn't  matter if you're if it's only simple sentences  

hata yapmanız önemli değil, yapıp yapmamanız önemli değil' sadece basit cümleler olsa

but if you could say 10 simple sentences in  a row that's going to get you really excited  

ama art arda 10 basit cümle söyleyebilirseniz, bu sizi

about speaking because you're speaking you got  the flow even if the language is not difficult  

konuşma konusunda gerçekten heyecanlandırır  çünkü konuştuğunuz için dil zor olmasa bile akışı yakalarsınız

all right I know a lot of people they learn  difficult vocabulary but then they can't use it  

pek çok insan tanıyorum zor kelimeleri öğrenirler ama sonra onu kullanamazlar

they don't have any flow so the the flow doesn't  come from difficult language it's not about  

herhangi bir akışları yoktur, bu nedenle akış zor bir dilden gelmez mesele

Advanced vocabulary it's your ability to speak so  just like me right now I have flow in my language  

gelişmiş kelime dağarcığı, bu sizin konuşma yeteneğinizdir, yani şu anda benim gibi akışa sahibim benim dilim

I'm describing things I'm asking questions I'm  telling stories about something so I describe a  

şeyleri anlatıyorum sorular soruyorum  bir şey hakkında hikayeler anlatıyorum bu yüzden bir

shoe this is a shoe and at this point okay like  I wonder where did it come from I'm asking a  

ayakkabıyı tarif ediyorum bu bir ayakkabı ve bu noktada tamam mesela  acaba nereden geldi acaba

question about that or I think maybe I ask another  question how old or where was this shoe made okay

bununla ilgili bir   soru soruyorum veya Sanırım başka bir soru daha sorarım, bu ayakkabı kaç yaşında veya nerede iyi yapılmıştı

and then maybe I think just I get an idea oh I  remember so here's I'm going to tell a story I  

ve sonra belki sadece bir fikir edinirim diye düşünüyorum oh hatırlıyorum, işte bir hikaye anlatacağım

remember when I bought some new shoes last week  that's not even an interesting story but the  

geçen hafta yeni ayakkabı aldığım zamanı hatırlıyorum bu ilginç bir hikaye bile değil ama

point is I'm developing flow without thinking  about trying to be perfect or overthinking I  

mesele şu ki mükemmel olmaya çalışmayı veya fazla düşünmeyi düşünmeden akış geliştiriyorum

just want to keep the conversation I want to  keep the the speech moving just to develop  

sadece sohbeti sürdürmek istiyorum konuşmayı devam ettirmek istiyorum sadece bunun alışkanlığını geliştirmek için tamam bu nasıl

the the habit of that all right that's  how I'm able to speak for a long time  

Uzun süre konuşabilirim   tamam

all right let me go back and see if there's any  any questions over here uh uh it is also good  

geri döneyim ve herhangi herhangi bir  soru olup olmadığına bakayım uh uh ayrıca   adını

to describe something that you can't remember  the name yeah so I've talked about that before  

hatırlayamadığınız bir şeyi tarif etmek de iyidir  evet bu yüzden bundan bahsettim daha önce

as well it's an excellent point so if you if you  can't remember something you can ask someone like  

mükemmel bir nokta yani eğer  bir şeyi  hatırlayamıyorsanız,

uh what's what's the name of that thing I can't  remember it's like a kind of long thick uh you  

uh, o şeyin adı ne, hatırlayamıyorum  gibi birine sorabilirsiniz, bu bir tür uzun kalın uh,

can write with it it's a black and then the other  person might say oh yeah that's a marker all right  

onunla yazabilirsiniz, bu bir siyah ve sonra diğer kişi oh evet bu bir keçeli kalem tamam

or a pen or whatever and so that's how you can  again develop flow the point is not to to think of  

veya bir kalem veya her neyse diyebilir ve bu şekilde akışı yeniden geliştirebilirsiniz.

a specific thing it's just to it's just to develop  the flow of using the language all right so let's  

dili pekala kullanıyorsunuz, bakalım

see uh listening a lot to real conversations makes  the flow easier also I believe yeah so you're  

gerçek konuşmaları çok fazla dinlemek akışı  kolaylaştırıyor  ayrıca inanıyorum ki,   bu nedenle

getting examples of that from native speakers and  this is why I teach people with Native examples  

anadili İngilizce olanlardan bunun örneklerini alıyorsunuz ve bu yüzden insanlara Anadili örnekleriyle öğretiyorum

because you want to see how natives are responding  in different situations so when someone orders  

çünkü nasıl olduğunu görmek istiyorsunuz yerliler farklı durumlarda yanıt veriyor yani birisi

food at a cafe what do they say when a parent  is yelling at their child what do they say okay

bir kafede yemek siparişi verdiğinde bir ebeveyn çocuğuna bağırdığında ne diyorlar tamam tamam pekala

all right let's see here yes so the key here  is like even even if you say 10 short sentences  

burada görelim evet öyleyse buradaki anahtar 10 kısa deseniz bile gibidir cümleler

this is a marker this is a big marker this is  a black marker this is a light marker even if  

bu bir işaretleyicidir, bu büyük bir işaretleyicidir, bu siyah bir işaretleyicidir, bu bir ışık işaretleyicidir   sadece

you're just speaking simply you will feel more  confident just because you're continuing to speak  

basit bir şekilde konuşuyor olsanız bile, konuşmaya devam ettiğiniz için kendinize daha fazla  güvenirsiniz

You're developing the flow all right so you can  do that it doesn't matter about having ex like  

Akışı geliştiriyorsunuz, pekâlâ yapabilirsin  eski sevgilinin olması önemli değil

you know big words or Advanced vocabulary it's  just about using the vocabulary that you have  

büyük sözcükleri veya Gelişmiş kelime dağarcığını biliyorsun  bu sadece sahip olduğun  kelime dağarcığını kullanmakla ilgili   pekala

all right so what's the difference  between respond and answer  

yani yanıtla ve yanıtla

uh respond and answer what typically answer is  just like for a particular question but you can  

yanıtla ve yanıtla arasındaki fark nedir? belirli bir soru ancak

respond without getting a question from someone  uh but these words are again it's better instead  

birinden soru almadan yanıt verebilirsiniz uh, ancak bu kelimeler yine   bu iki kelime

of looking at what's the difference between  these two words is to just get lots of examples  

arasındaki farkın ne olduğuna bakmak yerine   daha iyidir   farklı durumlarda birçok örnek elde edin

in different situations because sometimes they  mean the same thing and other times they do not  

çünkü bazen aynı anlama gelirler ve diğer zamanlarda pek

all right so I'm responding right now to your  question I'm also answering your question so  

iyi değiller bu yüzden şu anda sorunuza yanıt veriyorum Sorunuza da yanıt veriyorum yani  bu

that's the same thing but sometimes I might be  maybe someone is just talking with me they say  

aynı şey ama bazen olabilir belki birisi sadece benimle konuşuyor

hello and I say hello back I'm not answering  them I mean you could say that but I'm more  

merhaba diyorlar ve ben de merhaba diyorum ben onlara cevap vermiyorum, yani sen bunu söyleyebilirsin ama ben daha çok

responding it's not really a question they're  asking me I'm just replying back to that person  

cevap veriyorum bu onların bana sordukları bir soru değil ben sadece o kişiye cevap veriyorum

all right what's the question between uh  difference between will and Shao again this  

pekala will ve Shao arasındaki fark nedir yine bu

is one of those things where words have multiple  meanings and so it's better like instead of trying  

kelimelerin birden çok anlama sahip olduğu şeylerden biridir ve bu nedenle,

to think about Will and shall as individual  words think about how you would use these

Will ve will hakkında ayrı ayrı düşünmeye çalışmak yerine bunları nasıl kullanacağınızı düşünmek daha iyidir, örneğin

so typically like you might hear the example of  like what shall we what shall we do what shall  

örneğini duyabileceğiniz gibi ne yapsak ne yapsak ne

we do what shall we do for dinner what shall we  do for dinner uh often this will be contracted

yapmalıyız akşam yemeği için ne yapmalıyız akşam yemeği için ne yapmalıyız uh sık sık bu akşam yemeği için ne

to what'll what do we do for dinner  what do we do for dinner what shall  

yapacağız akşam yemeği için ne yapmalıyız ne

we do people typically do not say what  shall we do that's kind of like older  

yapmalıyız şeklinde sözleşme yapılır insanlar tipik olarak ne yapmalıyız demezler biz bunu biraz daha eski İngilizce gibi yapıyoruz, kulağa

English it sounds a little bit more  proper than people would use it and  

insanların kullandığından biraz daha  uygun geliyor ve

you can also uh so what what will is  the same kind of thing so what do we do

uh yani ne olacak aynı türden bir şey yani ne yapacağız

and this is also contracted like  that all right so typically people  

ve bu da böyle sözleşmeli  pekala yani tipik olarak insanlar

are saying like what'll what'll we do uh  when when what do we do for dinner what  

ne yapacağız ne yapacağız ah  ne zaman akşam yemeği için ne yapacağız ne

do we do what will we do if uh if aliens  come you know if there's an alien attack  

yapacağız uh uzaylılar gelirse ne yapacağız  uzaylı saldırısı olursa bilirsiniz   bu

so it would take a while to go through all the  different explanations these are the kinds of  

yüzden gitmesi biraz zaman alır tüm farklı açıklamalar aracılığıyla bunlar

things that I do in programs because the point  is not to just get an explanation about it you  

benim programlarda yaptığım türden şeylerdir çünkü mesele sadece bununla ilgili bir açıklama almak değil,

want to see lots of examples and that's how you  develop an understanding so you use it fluently  

birçok örnek görmek istersiniz ve bu şekilde bir anlayış geliştirirsiniz, böylece onu akıcı bir şekilde kullanırsınız

all right but this is a basic idea of will like  in this usage for this example you're talking  

tamam ama bu, iradenin temel bir fikridir bu örnek için bu kullanımda

about what will I do uh like if something happens  what what is my response to that what will I do  

ne yapacağım hakkında konuşuyorsunuz uh eğer bir şey olursa  buna yanıtım nedir ne yapacağım

and then shall is like maybe uh just a more polite  kind of expression for that what shall we do  

ve sonra olacak gibi belki uh sadece daha kibar bunun için bir tür ifade,

for dinner like what's a good idea for dinner  which shall we do what should we do all right  

akşam yemeği için ne yapmalıyız, akşam yemeği için iyi bir fikir nedir gibi, hangisini yapmalıyız,

so remember that big when people ask me these  these these questions a lot again it's a good  

question I understand why people have it  but natives don't ask a question like that  

ne yapmalıyız? insanlar buna sahip ama yerliler böyle bir soru sormuyorlar

natives don't ask like what's the difference  between will and should or will and shall  

yerliler will ve should veya will ve will arasındaki farkın ne olduğunu

or whatever what they're thinking is in this  situation in this situation so in some particular  

veya bu durumda ne düşünüyorlarsa bu durumda bu durumda yani belirli bir

situation what should I say all right all right  first time to watch your videos very interesting  

durumda ne olduğunu sormuyorlar peki demeliyim pekala videolarınızı ilk kez izliyorum çok ilginç

glad to hear it welcome all right let's see I have  watched a lot of videos but I couldn't speak it  

bunu duyduğuma sevindim hoşgeldiniz tamam bakalım çok video izledim ama konuşamadım

means we will have to be in an English-speaking  country no that's the wrong wrong response  

İngilizce konuşulan bir ülkede olmamız gerektiği anlamına geliyor hayır bu yanlış yanlış cevap pekala o

all right so what what builds fluency what builds  

halde akıcılığı ne oluşturur

people are always curious about  fluency so let's talk about that what

insanlar  her zaman akıcılığı merak ederler, bu yüzden

what builds fluency and with my messy writing over  here so what builds fluency it's not living in an  

akıcılığı neyin oluşturduğu hakkında konuşalım ve buradaki dağınık yazımla yani akıcılığı oluşturan şey

English-speaking country and we know it's not  living in an English-speaking country because  

İngilizce konuşulan bir ülkede yaşamak değildir. ve bunun İngilizce konuşulan bir ülkede yaşamadığını biliyoruz çünkü

many people live in English-speaking countries  and do not get fluent all right so living

birçok insan İngilizce konuşulan ülkelerde yaşıyor ve akıcı konuşamıyor, bu yüzden

in English speaking country

İngilizce konuşulan bir ülkede yaşamak hayır, pekala

no all right someone said practice

biri dedi pratik

now what does that mean practice practice what  practice how accuracy first then fluency a lot  

şimdi bu ne anlama geliyor pratik pratik ne  pratik nasıl önce doğruluk sonra akıcılık

of interesting ideas over here all right the basic  idea it's just it's one word very simple thank you

burada bir sürü ilginç fikir tamam tamam temel fikir bu sadece bir kelime çok basit teşekkür ederim anlıyorsun bir

understand how well you understand something  think about your native language all right forget  

şeyi ne kadar iyi anlıyorsun anadilini düşün tamam tamam boşver

learning English for a moment if your friend said  hey you have to give a speech about something if  

İngilizce öğrenmeyi bir an için arkadaşın sana selam derse bir şey hakkında konuşma yapmak zorundaysan, eğer

it's something you know well you understand it  well you could probably talk about that thing and  

iyi bildiğin bir şeyse, onu iyi anlıyorsun muhtemelen o şey hakkında konuşabilirsin   ve

and feel pretty confident about that but if you  have to give a speech about something you don't  

bu konuda kendine oldukça güvenebilirsin, ama bir şey hakkında konuşma yapman gerekiyorsa,

know anything about you don't understand anything  about that you're not going to feel very confident  

hakkında hiçbir şey bilmiyorsun   bununla ilgili hiçbir şey anlamayacaksınız, bu konuda kendinize pek güvenmeyeceksiniz,

about it all right so it's not uh it's not living  in an English-speaking country or having uh like  

bu yüzden İngilizce konuşulan bir ülkede yaşamak ya da

people like a parent or whatever that that you can  that you can understand with or whatever it's just  

ebeveyn gibi benzer insanlara sahip olmak ya da anlayabileceğiniz her neyse, değil sadece

understanding the like the language and what it  means and how it works and what happens is most  

benzer dili ve bunun ne anlama geldiğini ve nasıl çalıştığını ve ne olduğunu anlamak çoğu

people I've given this example before but I'll  give it again because it's it's a good example  

kişi bu örneği daha önce verdim ama tekrar vereceğim çünkü bu iyi bir örnek

most students actually I won't even blame the  students or the teachers really the problem  

çoğu öğrenci aslında kazanmıyorum' Öğrencileri veya öğretmenleri suçlamak bile gerçekten sorun beyindir, bu

is is the brain so I drew my picture of the  brain earlier here's another brain picture  

yüzden daha önce beynin resmini çizdim işte başka bir beyin resmi

so this is your brain up here all right now the  interesting thing about the brain we learned this  

bu sizin beyniniz şu anda beyinle ilgili ilginç olan şey bunu

from neuroscientists so people who study the brain  and how it works is there is a part of your brain  

sinirbilimcilerden öğrendik yani beyni inceleyen insanlar ve bunun nasıl çalıştığını  beyninizin   yeni şeyler hakkında

that actually lights up and gets excited  about new things so your brain thinks oh new

gerçekten aydınlanan ve heyecanlanan  bir kısmı vardır, böylece beyniniz ah yeni, izin verin yeniye

let me focus on new all right so when you get  something new the brain is always interested in  

odaklanayım, peki yeni bir şey elde ettiğinizde beyin her zaman

new information because if you know something  already then really the brain doesn't need to  

yeni bilgilerle ilgilenir çünkü bir şeyi zaten biliyorsanız beynin

learn about that so if you see a new person in  your environment then the brain is excited about  

bunu öğrenmesine gerek yoktur bu nedenle çevrenizde yeni bir kişi görürseniz beyin

that new person all right I know this this is  a weird idea but the point is that the brain is  

o yeni kişi için heyecanlanır pekala bunun bir tuhaf olduğunu biliyorum fikir ama asıl mesele şu ki beyin

naturally interested and attracted to new things  so it makes us feel good when we see new things  

doğal olarak yeni şeylere ilgi duyar ve onları çeker bu nedenle yeni şeyler gördüğümüzde kendimizi iyi hissetmemizi sağlar

and this means we will go to YouTube and watch 10  new videos about vocabulary but we don't remember  

ve bu, YouTube'a gidip kelime dağarcığıyla ilgili 10 yeni video izleyeceğimiz anlamına gelir ancak

what we learn and we don't really understand what  we learned because we didn't get enough examples  

ne yaptığımızı hatırlamayız   öğreniyoruz ve ne  öğrendiğimizi gerçekten anlamıyoruz çünkü yeterince örnek alamadık

all right so because the brain is interested in  new information we're always trying to put kind  

tamam bu yüzden beyin yeni bilgilerle ilgilendiğinden, her zaman yeni tür

of new information the new vocabulary a new phrase  or something into our mind but this is like a seed  

bilgileri, yeni kelime dağarcığını, yeni bir cümleyi veya başka bir şeyi eklemeye çalışıyoruz zihnimiz ama bu bir tohum gibidir

each one of these is like a seed and if you  don't go back and water it you don't give  

bunların her biri bir tohum gibidir ve eğer geri dönüp onu sulamazsanız

it fertilizer and sunlight and you know care  or whatever then it's not going to grow into  

ona gübre ve güneş ışığı vermezsiniz ve umursadığınızı bilirsiniz ya da her neyse o zaman

a plant it will wither and die and this is what  happens to most people as they learn languages  

bir  büyümeyecek  dikersen kuruyup ölür ve bu çoğu insanın dil öğrenirken başına gelen şeydir

so the problem most people have this is the  probably the biggest problem with language  

yani çoğu insanın yaşadığı sorun muhtemelen  dil   öğrenmeyle ilgili en büyük sorundur

learning is our desire for something new  because this means we get bored very easily  

yeni bir şeye olan arzumuzdur çünkü bu, çok kolay   sıkıldığımız anlamına gelir

about uh about anything that we've covered  before all right so because of this problem  

uh daha önce ele aldığımız herhangi bir şey hakkında tamam bu yüzden bu sorun nedeniyle

this problem right here does everybody understand  this your brain loves new things and it's bored by  

buradaki problem herkes anlıyor bunu beyniniz yeni şeyleri sever ve

things that you've seen before so this means it's  really difficult even for good students to review  

daha önce   gördüğünüz şeylerden sıkılır, yani bu, iyi öğrenciler için bile bunu yapmanın gerçekten zor olduğu anlamına gelir

information most people do not want to review the  lessons that they've already learned so if you've  

bilgileri inceleyin çoğu kişi zaten öğrendikleri dersleri gözden geçirmek istemez, bu nedenle

seen a video one time you will probably not want  to watch it again because it's not new anymore  

bir videoyu bir kez izlediyseniz büyük olasılıkla tekrar izlemek istemezsiniz çünkü artık yeni değildir   tamam

okay it's like it's old it's old news it's  old information uh even if you don't uh  

eski gibi eski haber bu eski bilgiler uh

you don't really know the information very  well so you watch a video on YouTube like  

bilgileri gerçekten  çok iyi bilmiyorsanız       will ve Xiao arasındaki fark gibi  gibi bir video izleyin.

the difference between will and Xiao we're going  to watch a 10 minute video about Will and Shao  

Will ve Shao hakkında 10 dakikalık bir video izleyeceğiz

did that really help you learn will and shall  really you're probably at the end of that video  

bunu yaptı  öğrenmenize gerçekten yardımcı olacak ve yapacak gerçekten muhtemelen o videonun sonunda  peki şuna ne demeli bu

thinking like well what about this what about that  situation what if we do this and again it's it's  

duruma ne demeli?

putting more questions into your mind it's not  actually helping you understand the information  

bilgi

so the much better strategy is to still focus  on something so how do we do this okay so if  

yani çok daha iyi bir strateji hala bir şeye  odaklanmaktır, bu yüzden bunu nasıl yaparız tamam yani   bunu

you want to do this like learning a word one  time as I've covered on these videos before  

bir kelimeyi bir kez öğrenmek gibi yapmak istiyorsanız, daha önce bu videolarda ele aldığım gibi   pekala yani

all right so repetition so somebody just said  repetition is the mother of a mother of what  

tekrar yani biri sadece tekrar dedi bir annenin annesi neydi

was that mother of perfection yeah well the  here's the trick all right so repeating things

o mükemmelliğin annesiydi evet pekala işte hile pekala yani bir şeyleri

repetition is boring this is why most people just  won't do it all right so it's boring most people  

tekrar etmek sıkıcıdır bu yüzden çoğu insan bunu  pek doğru yapmaz, bu yüzden sıkıcı çoğu insan

won't do it it doesn't matter if it's like  practicing some drums or practicing shooting  

yapmaz davul çalmak veya şut atmak gibi bir şey

a basketball or whatever it's boring for people  because of how our brains operate okay so because  

farketmez   bir basketbol veya her ne olursa olsun insanlar için sıkıcıdır çünkü beynimiz nasıl çalışır?

practice is boring people don't want to do it  but you need to practice in order to get fluent  

akıcı ol

okay now the the repetition and the reason we need  repetition especially with uh with the goal of  

tamam şimdi tekrar ve özellikle anlama amacıyla tekrara ihtiyaç duymamızın nedeni,

understanding is because you need to get more than  one example of some word for for you to really  

gerçekten anlamanız için bazı kelimelerin birden fazla örneğine ihtiyaç duymanızdır.

understand it if I just say like I will go I will  go somewhere okay maybe we're thinking that's a  

bir yere gidecek tamam belki bunun bir

future tense but if we talk about like someone's  will like the will to do something okay then it's  

gelecek zaman olduğunu düşünüyoruz ama birinin bir şeyi yapma isteğinden hoşlanacağı hakkında konuşursak tamam o zaman bu kelimenin

it's like a different a different usage of the  word so the word will by itself doesn't really  

farklı bir farklı kullanımıdır yani irade kelimesi kendi başına gerçekten kelime dağarcığıyla

mean anything that's the the tricky thing about  vocabulary so you can't learn a word one time and  

ilgili en zor şey bu yüzden bir kelimeyi bir kez öğrenip

then use it fluently it's basically impossible to  do you have to get lots of different examples and  

sonra onu akıcı bir şekilde kullanamazsınız, bunu yapmak temelde imkansızdır, birçok farklı örnek elde etmeniz gerekir ve

that's the key so what you don't want to do is  just repeat information repeating information  

anahtar da budur, bu yüzden ne yapmak istemezsiniz sadece bilgiyi tekrarlamak bilgiyi tekrarlamak

is not teaching you anything new and it's not  building your fluency it's just saying the same  

size yeni bir şey öğretmiyor ve akıcılığınızı geliştirmiyor sadece aynı

thing again and again now this is important  if you're trying to like you know practice  

şeyi tekrar tekrar söylemek şimdi bu önemlidir sevmeye çalışıyorsanız bilirsiniz

a punch in like a martial art or something like  that but for fluency what you need is naturally

dövüş sanatı gibi bir yumruk vuruşu yapın bunun gibi ama akıcılık için ihtiyacınız olan şey doğal olarak

varied review

çeşitlidir inceleme

very important so naturally varied  review solves the problem of getting  

çok önemlidir yani doğal olarak çeşitli inceleme sıkılmadan anlama sorununu çözer

understanding without being bored okay and  by naturally varied review I mean you're  

tamam ve doğal olarak çeşitli inceleme derken demek istediğim

you're looking at the different  usage usages of the same thing  

aynı şeyin farklı  kullanım kullanımlarına bakıyorsunuz şey

so it's not just one example of something you're  looking at the different uses of that thing  

yani bu bir şeyin yalnızca bir örneği değil o şeyin farklı kullanımlarına bakıyorsunuz

all right let me let me stop for a second here  and go back it looks like there's a bunch of  

pekala burada bir saniye durayım ve geri döneyim, görünüşe göre

comments about various things no it's living  in English-speaking country you're right helps  

çeşitli şeyler hakkında bir sürü   yorum var hayır o yaşıyor İngilizce -konuşan ülke haklısın yardımcı olur

just want to develop some but the situation rarely  happens they don't have time to speak with Unknown  

sadece biraz geliştirmek ister ama durum nadiren  olur Bilinmeyenlerle konuşmaya zamanları olmaz

People no it's living in a speaking country right  yes if you mean if you mean it is not like yes the  

İnsanlar hayır konuşulan bir ülkede yaşıyor doğru  evet demek istiyorsan evet gibi değil Akıcı

the secret the secret to fluency is not living  in the country where you're trying to speak  

konuşmanın sırrı, konuşmaya çalıştığınız ülkede yaşamakta değildir

that's helpful if you learn the right way but  it's it's no less helpful than being where you  

bu, doğru şekilde öğrenirseniz yardımcı olur, ancak bulunduğunuz yerde

are and learning the right way so you can learn  the right way anywhere so I came to Japan and  

olmak ve doğru şekilde öğrenebilmek için doğru şekilde öğrenmekten daha az yararlı değildir  bu yüzden Japonya'ya geldim ve

spent a year almost a year trying to learn and I  was living in Japan surrounded by Japanese people  

neredeyse bir yılı öğrenmeye çalışarak geçirdim ve Japonlarla çevrili Japonya'da yaşıyordum

and I still didn't get fluent why not all right  the reason I didn't get fluent is because of how  

ve hala akıcı konuşamadım neden pekala akıcı olamamamın nedeni nasıl

I learned it's not because I was finally in Japan  or anything else all right all right let's see if  

Sonunda Japonya'da olduğum için olmadığını öğrendim ya da başka bir şey pekala, bakalım

we keep answering these questions over here so  don't mind critical uh critical questions make  

bu soruları burada yanıtlamaya devam edecek miyiz, bu yüzden  kritik uh kritik sorular

your video interesting yeah yeah I'm like I'm one  of the the things that I have to do to help people  

videonuzu ilginç kılar evet evet ben de öyleyim İnsanlara yardım etmek için yapmam gereken şeylerden biri

is really change what they believe about learning  so most Learners have beliefs about learning like  

öğrenmeyle ilgili inançlarını gerçekten değiştirmektir bu nedenle çoğu Öğrencinin   İngilizce konuşulan  bir ülkede yaşamanız gerektiği gibi   öğrenme hakkında inançları vardır,

you need to live in an English-speaking  country but why do you have that belief  

ancak neden bu inanca sahipsiniz

most of this is just it's like what we hear from  other people or people you know teachers will tell  

bunların çoğu sadece diğer insanlardan veya tanıdığınız insanlardan duyduğumuz gibi öğretmenler

us that we need to do certain things so we just  believe it Without Really asking if that's true  

bize belirli şeyleri yapmamız gerektiğini söyleyecek ve biz de buna inanacağız Gerçekten bunun doğru olup olmadığını sormadan

oh no it's an ambulance again just  like usual there's always something  

oh hayır yine ambulans her zamanki gibi her zaman bir şeyler vardır

so the important idea here uh is that when you  have you hear something like you need to live in  

yani önemli fikir Akıcı olmak için İngilizce konuşulan bir ülkede yaşamanız gerekir gibi bir şey duyduğunuzda

an English-speaking country to get fluent just  ask yourself if there's a counter example do  

kendinize bir karşı örnek olup olmadığını sorun.

I know anyone who lives in an English-speaking  country that doesn't speak fluently and I know  

İngilizce konuşulan bir ülkede yaşayan ama akıcı konuşmayan birini tanıyorum. ve

lots of them I have lots of students who are like  that all right so the people who come to me for  

birçoğunu tanıyorum, buna benzer birçok öğrencim var, bu yüzden bana yardım için gelen insanların

help a lot of them are like that so they've been  living in the United States or the United Kingdom  

çoğu böyle, bu yüzden Amerika Birleşik Devletleri'nde veya Birleşik Krallık'ta

or Canada or wherever for a long time and they  still can't speak they know a lot it's the same  

veya Kanada'da yaşıyorlar veya her yerde uzun süredir ve hala konuşamıyorlar çok şey biliyorlar bu

example before about planting seeds they keep  getting all these seeds planted but they're not  

daha önce tohum ekmekle ilgili aynı örnek tüm bu tohumları ektirmeye devam ediyorlar ama

really getting lots of different examples of those  things and that's why they don't develop fluency  

gerçekten bu şeylerin pek çok farklı örneğini almıyorlar ve bu yüzden almıyorlar Akıcılık geliştirin

okay I'm maybe giving too many different  examples and talking about too many different  

tamam, belki çok fazla farklı örnek veriyorum ve çok fazla      şey hakkında konuşuyorum,

things hopefully it's not confusing let me know if  you have questions about what I'm saying but the  

umarım kafa karıştırıcı değildir, söylediklerimle ilgili sorularınız varsa bana bildirin, ancak

understanding is the key here it's not repeating  things over and over again because repeating  

buradaki anahtar anlayıştır, bazı şeyleri tekrar etmemektir ve tekrar tekrar çünkü   şeyleri tekrar etmek

things doesn't build your fluency and remember  fluency is really about building a network  

akıcılığınızı geliştirmez ve unutmayın akıcılık gerçekten bir ağ oluşturmakla ilgilidir

all these things it's the connections you make  so if you have one thing like one phrase and  

tüm bunlar yaptığınız bağlantılar yani bir cümle gibi bir şeyiniz varsa ve

you just repeat it over and over again you're not  building any network with this at all you're not  

onu tekrar tekrar tekrarlarsanız, bununla herhangi bir ağ kurmayın,

developing ah okay this also means this and that  means that and that's connected to that it's the  

geliştirmiyorsunuz ah tamam bu aynı zamanda şu anlama gelir ve bu şu anlama gelir ve

network that lets you speak just like we talked  at the beginning of this video about options  

bu videonun başında seçenekler hakkında konuştuğumuz gibi konuşmanıza izin veren ağdır   akış bu şeyden şuna

the flow that you get means you can easily  move from this thing to that thing to this  

kolayca geçebileceğiniz anlamına gelir

thing to that thing but if this one if you don't  know the answer to this or you make a mistake or  

ama eğer bu, bunun cevabını bilmiyorsanız veya bir hata yaparsanız veya başka bir

something that's it there's nothing else there's  nowhere else to go that's why people get stuck  

şey varsa başka hiçbir şey yok gidecek başka yer yok bu yüzden insanlar   sohbetlerde takılıp kalıyor

in conversations all right let me make sure  people are uh following me here neither and  

tamam insanların beni burada takip etmediğinden emin olayım ve

either makes me confused sometimes yeah  again you need to get lots of examples  

kafamı karıştırmıyor bazen evet  yine birçok örnek almanız gerekiyor

and when you say like something makes you confused  and this is a common thing it's not your fault  

ve bir şey kafanızı karıştırıyor gibi dediğinizde ve bu yaygın bir şey bu senin hatan değil

it's just people need more examples way more  examples until they really understand something  

sadece insanların bir şeyi gerçekten anlayana kadar çok daha fazla  örneğe ihtiyacı var   pekala

all right so as an example I'll teach you some  Japanese badly I'll give you a bad lesson in  

yani örnek olarak sana biraz kötü Japonca öğreteceğim  sana   kötü bir Japonca dersi vereceğim bir

Japanese let me see if I can do something  uh let's see well we just we'll just do this

bakayım bir şey yapabilir miyim ah hadi bakalım iyi bakalım sadece bu baykuşu yapacağız

owl ow

now if you followed my videos for a while you  might know what that means but if you can guess  

şimdi ow videolarımı bir süre takip ettiyseniz bunun ne anlama geldiğini anlayabilirsiniz ama tahmin edebilirseniz

what do you think I'll means just type that in  the in the comments right now remember this is  

ne demek istediğimi sanıyorsanız yorumlara yazın şu anda bunun

a bad lesson it's a bad lesson and it's bad  because you don't really know what I'm saying  

kötü bir ders olduğunu hatırla, bu kötü bir ders ve bu kötü çünkü ne dediğimi gerçekten bilmiyorsun

there are a couple different things so go ahead  and just comment right now what is ow ow mean  

birkaç farklı şey var, bu yüzden devam et ve hemen şimdi yorum yap ne anlama geliyor   pekala o zaman

all right so hen says pen

diyor kalem

marker say it says marker  

işaretleyici diyor işaretçi diyor

yes interested in improving my my uh uh uh the  the value of the video yes it's going to continue  

evet videomun değerini geliştirmekle ilgileniyorum evet devam edecek   yaptığınız

doing what you're doing blue August is blue  all right so three different people had three  

şeyi yapmak mavi Ağustos mavidir pekala yani üç farklı kişinin üç

different things to say that's why it's a bad  lesson the level of understanding that you get  

farklı şeyi söylemesi bu neden kötü bir der bundan aldığınız anlama düzeyi

from that is basically zero you're guessing you  don't really know okay so that's why it's a bad  

temelde sıfır gerçekten bilmediğinizi tahmin ediyorsunuz tamam yani bu yüzden bu kötü   bir

lesson owl means blue okay but only it's a pretty  simple example but this is how most people teach  

ders baykuş mavi anlamına geliyor tamam ama sadece bu oldukça basit bir örnek ama böyle çoğu insan öğretir

and the reason they use translations is because  they can't help you understand something in the  

ve çevirileri kullanmalarının nedeni, dildeki bir şeyi anlamanıza   yardımcı olamamalarıdır,

language all right so if you say like oh it's  a marker or it's blue it means you don't really  

yani ah bu bir işaret veya mavi derseniz, bu ne dediğimi gerçekten anlamadığınız anlamına gelir yani

understand what I'm saying so that's my fault  as a teacher for not explaining it well okay let  

bu benim hatam bir öğretmen olarak iyi anlatamadığım için tamam

me give you a better lesson now same examples all  right yes it could also be like nails fingers hand  

size daha iyi bir ders vereyim şimdi aynı örnekler tamam  evet aynı zamanda çivi parmak el gibi olabilir

who knows the point is it's not clear  so you don't really understand the  

kim bilir amaç şu ki net değil yani

vocabulary when you understand you feel  confident and you speak all right oh

kelime dağarcığını gerçekten anlamıyorsunuz anladığınızda kendinize güven  hissedersiniz ve tamam konuşursunuz oh

kudo akka

kudo akka

maca maca maca maca maca  aoimaka kudo kudoimaka akaimaka

maca maca maca maca maca aoimaka kudo kudoimaka akaimaka

kudo AO Kudo akka kudo Kuro imaka kudoi  Maka kudoi Maka akka Akai Maka kudoi Maka

kudo AO Kudo akka kudo Kuro imaka kudoi Maka kudoi Maka akka Akai Maka kudoi Maka

okay now if I could teach you like that every day  you would become fluent in Japanese all right you  

tamam şimdi size her gün böyle öğretebilseydim Japoncayı akıcı bir şekilde konuşabilirsin tamam mı

don't have to be in Japan to learn that way I just  proved it you just proved it does that make sense  

bu şekilde öğrenmek için Japonya'da olmana gerek yok ben az önce kanıtladım sen bunun mantıklı olduğunu kanıtladın

so what I'm doing I'm using the way your brain  wants to learn is called comprehensible input  

yani ben senin beyninin öğrenmek istediği yolu kullanıyorum anlaşılır girdi olarak adlandırılır

it's just like a technical way of  saying you understand my messages  

bu tıpkı  mesajlarımı anladığınızı  söylemenin teknik bir yolu gibi

if I just if I just show you something like blah  then of course you can't use that fluently but as  

size blah gibi bir şey gösterirsem o zaman elbette bunu akıcı bir şekilde kullanamazsınız ancak

you get more examples you're like ah I get  it I figured it out so I'm not telling you  

daha fazla örnek aldıkça ah anlıyorum ben anladım o yüzden size

what the language is that's what a teacher does  that's why I'm a guide I'm trying to help you  

dilin ne olduğunu söylemiyorum öğretmenin yaptığı budur bu yüzden ben bir rehberim size her şeyi anlatmadan bir şeyi anlamanıza yardımcı olmaya çalışıyorum bir şeyi

understand something without just telling you  everything the more you understand something  

by yourself the more confident you feel about  that and that's when you start speaking okay

kendi başınıza daha çok anlarsınız bu konuda kendinize daha çok güvenirsiniz ve işte o zaman konuşmaya başlarsınız tamam

now I can say these things in Japanese too yeah  and see how quickly it happens all right notice  

şimdi bunları Japonca da söyleyebilirim evet  ve bunun ne kadar çabuk gerçekleştiğini görün pekala fark edin

how quickly that happens when people say like you  have to spend uh you know many years or learn many  

insanlar sizin  uzun yıllar harcamanız gerektiğini söylediğinde bunun ne kadar hızlı gerçekleştiğini veya

words in order to become a fluent speaker that's  incorrect the correct thing is you get fluent word  

akıcı bir konuşmacı olmak için birçok   kelime öğrenin, bu yanlış olan  doğru olan şey, bir

by word as you understand something this is why  children can speak fluently even though they have  

şeyi anladığınızda kelime kelime akıcı olmanızdır, bu nedenle çocuklar

a smaller vocabulary than most adult learners all  right kudong kudoimaka imaka now you will probably  

çoğu yetişkin öğrenciden daha az kelime dağarcığına sahip olmalarına rağmen  akıcı konuşabilirler, pekala kudong kudoimaka imaka şimdi muhtemelen

forget this lesson tomorrow and that's okay again  that's how the brain works unless you need that  

yarın bu dersi unutacaksınız ve yine sorun değil bu bilgiye ihtiyacınız olmadıkça beyin böyle çalışır   beyin

information the brain will just let it go but  if you come back again tomorrow and I review it  

onu öylece bırakır ama yarın tekrar gelirseniz ve ben

with you and I don't just talk about markers  I talk about talk about other things foreign

sizinle   gözden geçiririm ve ben sadece işaretçilerden bahsetmiyorum Yabancı başka şeyler hakkında konuşmaktan bahsediyorum,

I'm confusing myself over here as I do this  but the basic idea is that if I can help you  

bunu yaparken burada kafamı karıştırıyorum ancak temel fikir şu ki, eğer

understand something and you understand it  then you can use it fluently all right but  

bir şeyi anlamanıza   yardımcı olabilirsem ve siz de onu anlarsanız o zaman akıcı bir şekilde kullanabilirsiniz, ancak

it usually takes again like our seed example I  need to give you something many times for you to  

genellikle tekrar sürer tohum örneğimiz Size bir şeyi birçok kez vermem gerekiyor bu

feel very confident about that now something  simple like a color you can usually get that  

konuda kendinize  güvenin

pretty quickly but other things like the things  we talked about in this video uh before like  

will and shall or whatever and those are going  to be a bit more difficult they take more time  

veya her neyse ve bunlar biraz daha zor olacak, daha fazla zaman alıyorlar   daha

they need more examples all right but for people  who want to speak fluently that's all you need

fazla örneğe ihtiyaçları var, tamam ama akıcı konuşmak isteyenler için ihtiyacınız olan tek şey bu,

all right hopefully that makes sense  all right let me see if there's any  

umarım bu mantıklıdır tamam, bakalım

more questions and I think that will that will  end it for me today this has been a good video

başka   soru var mı ve bence bu bugün benim için  her şeyi bitirecek mi bu iyi bir video oldu

all right let's see talk about uh the process are  you learning Japanese give us some examples okay  

pekala bakalım süreç hakkında konuşalım Japonca öğreniyor musunuz bize bazı örnekler verin tamam

so the brain is trying to keep energy  don't expand on a repetitive thing is  

yani beyin enerjiyi korumaya çalışıyor genişlemeyin tekrarlayan bir şeyi

very hard to review yeah yeah so I mean  people in general do not want to review  

gözden geçirmek   çok zordur evet evet yani genel olarak insanlar incelemek

or to to think it's generally  difficult for people to do that  

veya bunu yapmanın                                                                                . . . . . . .

people don't want to like you're saying about  expending energy people don't want to do that  

bunu yapmak istiyorum   bu yüzden Japonca'yı

so I gave already a quick example about how I  learned Japanese but that's it so for I think  

nasıl öğrendiğime dair kısa bir örnek verdim ama bu kadar bence   ah

uh there are some new people watching this all  tell my story very quickly before I end the video

bunu izleyen bazı yeni insanlar var hikayemi çok hızlı anlatıyor ben videoyu bitirmeden önce bu

so I spent basically 15 years

yüzden temelde 15 yıl

15 years trying to learn different languages so  this is Spanish French Latin and Japanese also  

15 yıl harcadım farklı diller öğrenmeye çalışıyorum yani bu İspanyolca Fransızca Latince ve Japonca ayrıca

and a year of this almost a year of this was in  

ve bunun bir yılı neredeyse

Japan trying to learn Japanese  and I still couldn't get fluent

Japonya'da Japonca öğrenmeye çalışıyordu ve ben hala akıcı konuşamadım

all right

tamamdır

I took the English anyone program two  years ago and it helped me improve my  

İngilizce herkes programını iki yıl önce aldım ve   İngilizcemi geliştirmeme

English dramatically glad to hear fantastic  if you know other people send them our way  

çok yardımcı oldu harika duymaktan çok memnunum diğer insanların onları bizim yolumuza gönderdiğini biliyorsanız

so when I was learning uh I was I was learning  different languages and learning the traditional  

yani öğrenirken farklı diller öğreniyordum ve geleneksel

way so using translations studying grammar tables  trying to review uh vocabulary and even in Japan  

şekilde öğreniyordum, bu yüzden çevirileri kullanarak dilbilgisi tablolarını inceleyerek  kelime dağarcığını gözden geçirmeye çalışıyordum ve Japonya'da bile

it's so important to understand this because I  thought being in Japan was the secret but it was  

bunu anlamak çok önemli çünkü Japonya'da olmanın sır olduğunu düşünmüştüm ama

not okay but once I discovered uh understanding  is the key that's when I got fluent all right  

sorun değildi ama anlamanın anahtar olduğunu keşfettiğimde o zaman akıcı oldum tamam  bu

so I started getting basically understanding the  language like a native that's what this is so when  

yüzden dili temelde bir dil gibi anlamaya başladım. yerli, bu yüzden

I teach you like a native this is how an adult  uh Japanese person would teach a Japanese child  

size bir yerli gibi öğrettiğimde, bir yetişkin uh Japon bir Japon çocuğa böyle öğretir

they're not using English to teach Japanese you  can't use translations with a child because they  

Japonca öğretmek için İngilizce kullanmıyorlar bir çocukla çevirileri kullanamazsınız çünkü onlar

don't understand them so the only thing you can  do is make the language understandable and if  

anlamazlar yani yapabileceğin tek şey dili anlaşılır kılmak ve

you do this in English you will become a fluent  speaker of English all right Isn't that cool  

bunu İngilizce yaparsan akıcı bir İngilizce konuşan biri olacaksın Pekala

this is this is the whole secret right here now  the probably the most amazing thing I know I'm  

Bu harika değil mi   işte tüm sır bu şu anda burada muhtemelen en harikası bildiğim bir şey

always like anytime I say I'm finishing a video I  always go longer but all right my my big problem  

her zaman böyleyim her zaman böyleyim bir videoyu bitiriyorum dediğimde her zaman daha uzun sürerim ama pekala benim en büyük sorunum

as I was learning the traditional  way was I it's we call this a vicious  

geleneksel yolla öğrendiğim için, buna kısır

cycle a vicious cycle so the problem  was I was shy and so I would not speak

kısır döngü diyoruz yani sorun utangaçtım ve bu yüzden konuşmazdım

does anyone else have this problem you feel shy  so you don't speak and then you start feeling more  

başka kimsede bu sorun var mı?

shy because you don't speak and it just like it  gets worse and worse anyone else experience this

bu

so as I and I'm not I'm not really like a shy  person in general you know in and it's weird if  

yüzden ben ve ben genel olarak bildiğiniz utangaç bir insan gibi değilim ve bu garip,

you if you take a person and if you put me in  Germany I would be like you know I don't know  

eğer bir kişiyi alırsanız ve beni Almanya'ya koyarsanız, bildiğiniz gibi olurum bilmiyorum

any German uh but I would I would feel a little  bit more shy because I can't express myself you  

herhangi bir Almanca biliyorum ama isterdim kendimi ifade edemediğim için biraz daha utangaç hissederdim biliyorsun ben de senin

know I'm like you you take that away from  the person and our ability to communicate  

gibiyim bunu kişinin elinden alırsın ve iletişim yeteneğimiz

is the most important tool that we have okay so  what's happening here is and it seems like it's  

sahip olduğumuz en önemli araçtır tamam mı yani burada olan şey şu ve

impossible to get fluent all right so you feel shy  because you you don't know the language very well  

akıcı olmak  imkansız gibi görünüyor, pekala  bu yüzden utangaç hissediyorsunuz çünkü dili çok iyi bilmiyorsunuz

and then you don't speak so you don't you know  again like it's going around in a circle like this  

ve sonra konuşmuyorsunuz, bu yüzden tekrar bilmiyorsunuz  sanki ortalıkta dolaşıyor bunun gibi bir döngüde

we call this a vicious cycle a vicious cycle  now what we want is a virtuous cycle a virtuous  

buna kısır döngü diyoruz şimdi istediğimiz şey erdemli bir döngüdür, erdemli    bir

cycle is the opposite where something is like  positive and it's making you better and better  

şeyin tam tersi olduğu ve sizi gitgide daha iyi hale getirdiği   tamam bu

all right so what I discovered about language  learning is this so if you if you feel shy  

yüzden dil öğrenme hakkında keşfettiğim şey yani utangaç hissediyorsan

because uh you don't know the language very well  and you you don't want to make mistakes in front  

çünkü dili çok iyi bilmiyorsun ve diğer insanların önünde hata yapmak istemiyorsan  bu

of other people so you don't speak and this  is what stops people from from getting fluent  

yüzden konuşmazsın ve bu insanların akıcı konuşmasını engeller

well Fabiano's back nice to see you there well  are you doing lives more often now I'm thinking  

peki Fabiano geri döndü seni orada görmek güzel iyi şimdi daha sık yaşıyor musun  bunu düşünüyorum   bunun

about it I'm thinking about it a hellish cycle  yeah you could call it that so the reason uh  

hakkında cehennem gibi bir döngü düşünüyorum evet buna böyle diyebilirsin, uh   daha

more more people struggle with this is  because they don't know that you get fluent  

fazla insanın bununla mücadele etmesinin nedeni çünkü onlar konuşmamayı anlayarak akıcı hale geldiğini bilmiyorum pekala  bu yüzden

from understanding not speaking all right  so the idea of this is like I need to speak

bunun fikri konuşmam gerekiyor gibi, yani

so the belief of this is I need to speak to get  fluent I need to speak to get fluent but they're  

bunun inancı şu: akıcı olmak için konuşmam gerekiyor akıcı olmak için konuşmam gerekiyor ama onlar

too shy so they don't speak and they get stuck in  this but the truth is you don't need to speak to  

da   utangaçlar bu yüzden konuşmazlar ve buna takılıp kalırlar ama gerçek şu ki akıcı olmak için konuşmanıza gerek yok

get fluent and this is the same lesson I've been  teaching for 20 years all right you don't need  

ve bu 20 yıldır verdiğim dersin aynısı tamam konuşmanıza gerek yok

to speak to get fluent you don't need to speak  to get to get all right you need to understand

akıcı olmak için konuşmanıza gerek yok her şey yoluna girmek için

to get fluent and so this means you can  become a fluent affluent speaker silently  

akıcı olmak için anlamanız gerekiyor ve bu, akıcı ve varlıklı bir konuşmacı olabileceğiniz anlamına gelir

Isn't that cool this is the most exciting thing  I discovered because I learned wow I can just  

Harika değil mi, keşfettiğim en heyecan verici şey bu çünkü ben vay canına öğrendim

understand Japanese and when I feel comfortable  because I know the language well enough then I  

Japoncayı sadece   anlayabiliyorum ve kendimi rahat hissettiğimde çünkü dili yeterince iyi bildiğim için

can start speaking and that's what I did all  right it wasn't about forcing myself to speak  

konuşmaya başlayabiliyorum ve yaptığım şey buydu tamam bu kendimi konuşmaya

and repeat things or whatever it was just let  me let me understand the language really well  

ve bir şeyleri tekrar etmeye zorlamakla ilgili değildi   ya da her neyse, sadece izin ver dili gerçekten iyi anlamama izin ver

and I can do that very quickly if I learn  the right way all right let me go back and uh

ve doğru şekilde öğrenirsem bunu çok hızlı yapabilirim  tamam geri döneyim ve uh

yeah but it seems like lots of people have  this same thing uh when I watch a movie or  

evet ama görünüşe göre pek çok kişi aynı şeyi yaşıyor uh bir film veya

TV show there's always some words that I  don't know yet what do you recommend to  

TV şovu izlediğimde her zaman henüz bilmediğim bazı kelimeler bu konuda ne yapmanızı önerirsiniz?

do about it put down on a paper or search and  meaning a definition in Translation you want  

to get more examples it's naturally varied  review that builds your fluency so if you're  

watching a movie uh as Adriana was talking about  if you're watching a movie and you notice a word  

Adriana'nın bahsettiği gibi bir film izliyorsanız bir film izliyorsanız ve bir kelime fark ederseniz

and you you go to Google and just type that word  in look at maybe like 10 different examples of  

ve Google'a gidersiniz ve o kelimeyi yazarsanız  o kelimenin belki 10 farklı örneğine   bakarsınız,

that word then you go to YouTube and get  10 different examples of that word also  

sonra YouTube'a gidersiniz ve Bu kelimenin 10 farklı örneğini de

you will find I mean you can just put any word  into YouTube and it will it will bring you some  

bulacaksınız, yani YouTube'a herhangi bir kelimeyi koyabilirsiniz ve bu size

kind of uh video or audio about that thing but  the point is to get naturally varied review  

o şey hakkında bir tür video veya ses getirecektir, ancak önemli olan doğal olarak çeşitli incelemeler elde etmektir   pekala

all right the naturally varied review  is what helps you understand it it also  

doğal olarak çeşitli inceleme anlamanıza yardımcı olan şeydir    yardımcı olur onu

helps it makes uh makes it memorable so  you don't forget the word when you speak  

akılda kalıcı kılar, böylece konuştuğunuzda kelimeyi unutmazsınız  bir kelimeyi gözden geçireceksek   buna aralıklı tekrar diyorlar

remember traditional repetition like people  call this uh spaced repetition if we're going  

gibi geleneksel tekrarı hatırlayın.

to review a word here's a flash card I'm going  to look at it again in five minutes or whatever  

kart beş dakika sonra tekrar bakacağım ya da her neyse,

it's the same thing why would you do this when  it's much better to get naturally varied review  

aynı şey doğal olarak çeşitli incelemeler almak çok daha iyiyken

and in a very short period of time you uh really  understand what it is yes contextualization  

ve çok kısa bir süre içinde bunun ne olduğunu gerçekten anladığınızda bunu neden yapasınız evet bağlamsallaştırma bu da bunun bir

is part of that as well but really it's  just understanding the language that's it  

parçası ama aslında sadece dili anlamaktır   bir şeyi

until you feel that you really understand  something you will not be confident about using it  

gerçekten anladığınızı hissedene kadar onu kullanmak konusunda kendinize güvenmezsiniz

all right until you feel uh that you really  understand you will not feel confident using it  

pekala gerçekten anladığınızı hissedene kadar onu kullanırken kendinize güvenmezsiniz

so this is why many people often use very simple  sentences in conversations because they don't feel  

yani bu birçok kişinin konuşmalarda genellikle çok basit cümleler kullanmasının nedeni budur, çünkü

confident about using something more advanced  they don't really understand it very well  

daha gelişmiş bir şeyi kullanma konusunda kendilerine güvenmezler, onu gerçekten çok iyi anlamazlar   bu nedenle bu,

so it's just spending more time with that  individual uh word or phrase so I'm in Canada  

o kelime veya kelime öbeğiyle daha fazla zaman geçirmektir, bu yüzden ben de varım Kanada

and it is true fluency don't get better and  uh if I don't know how to apply my vocabulary  

ve akıcılığın daha iyi olmadığı doğru ve kelime dağarcığımı nasıl uygulayacağımı bilmiyorsam   evet

yeah and so the the problem most people have is  like they're they try to they try to practice  

ve bu nedenle çoğu insanın sorunu sanki  pratik yapmaya çalışıyorlar

they they call that practicing saying the same  word again and again now this is how I used to  

buna pratik diyorlar aynı kelimeyi tekrar tekrar söylüyorum şimdi ben de

think this way too like 20 years ago so before  I I started understanding all this it was it was  

bu şekilde düşünürdüm 20 yıl önceki gibi yani daha önce tüm bunları anlamaya başlamıştım yani öyleydi

about yeah let me just like say the same word  again and again but it's not building fluency  

evet sadece aynı kelimeyi tekrar tekrar söylememe izin verin ama inşa etmek değil akıcılık

again fluency is the network it's not knowing one  thing and repeating that again and again see if  

yine akıcılık ağdır, tek bir şeyi bilmemek ve bunu tekrar tekrar tekrarlamak    başka

we have anybody else uh with all due respect  I completely agree with you you mean disagree

kimsemiz var mı bakın uh tüm saygımla  Size katılmıyorum demek istediğinize tamamen katılıyorum

oh with all due respect for you ah okay so  typically like when you use the phrase with all  

oh size tüm saygımla ah tamam yani tipik olarak siz ifadeyi tüm   saygımla kullanın,

due respect it means then you're going to do the  opposite when you say that so this is another like  

o zaman bunu söylediğinizde  tam tersini yapacağınız anlamına gelir, yani bu başka bir tür   bu

that's a slightly different way of saying that  but again I'm confused because of the context of  

bunu söylemenin biraz farklı bir yolu ama yine bağlamından dolayı kafam karıştı,

that usually when people say with all due respect  I disagree you know like so I respect you but I'm  

genellikle insanlar tüm saygımla söyle katılmıyorum, biliyorsun, bu yüzden sana saygı duyuyorum ama

going to disagree with what you said all right  uh let's see so Fabiano asked uh I think you've  

söylediklerine katılmayacağım, peki, bakalım, Fabiano sordu uh, sanırım

missed most of this live are you doing oh god I've  missed most of this life are you doing lives more  

bu canlı yayının çoğunu kaçırdın, aman tanrım ben bu hayatın çoğunu kaçırdınız, daha çok hayat mı yaşıyorsunuz,

often now you know it's interesting uh I was  talking with a friend of mine a few maybe like  

şimdi bunun ilginç olduğunu biliyorsunuz, uh birkaç belki yaklaşık

a week ago and I said you know like I do what I do  because I like seeing people when they understand  

bir hafta önce bir arkadaşımla konuşuyordum ve yaptığım şeyi yaptığımı bildiğinizi söyledim çünkü insanları görmeyi seviyorum

something that's that's like my my uh my favorite  moment in the day or for what I do seeing people  

bir şeyi anladıklarında, bu benim günün en sevdiğim anı gibi veya insanların

understand something and I don't teach classes  in person anymore I only do things online and  

bir şeyi anladığını görmek için yaptığım şey ve artık dersleri bizzat vermiyorum, işleri yalnızca çevrimiçi yapıyorum ve

I can't even see you out there but I can tell by  the comments that people get when they understand  

seni orada göremiyorum bile ancak yorumlardan insanların

something and that gets me excited all right so  that's why I do what I do and I thought I really  

bir şeyi anladıklarında aldıkları ve bunun beni heyecanlandırdığını söyleyebilirim, bu yüzden yaptığım şeyi yapıyorum ve insanlara yardım etmeyi sevdiğim

like uh you know seeing that or feeling that from  people I like to help people understand things  

insanlardan bunu görmeyi veya hissetmeyi gerçekten sevdiğimi düşündüm. bazı şeyleri anlayın

and so that's why you know I like these examples  with the markers or anything else that's why I do  

ve bu yüzden bu örnekleri işaretçilerle veya başka herhangi bir şeyle sevdiğimi biliyorsunuz bu yüzden

what I do and help you understand and so when  I I wanted to do that more so lately I've been  

yaptığım şeyi yapıyorum ve anlamanıza yardımcı oluyorum ve bu yüzden bunu daha çok yapmak istediğimde, son zamanlarda

like yeah I should I should maybe do some more  lives and it's easier for me to make lives than  

evet yapmalıyım gibiyim belki biraz daha fazla hayat yapın ve benim için

to record videos and edit them and do all that uh  let's see so Fabio says I can understand you now  

video kaydedip onları düzenlemek ve tüm bunları yapmaktansa hayat yapmak daha kolay uh  bakalım Fabio şimdi seni anlayabildiğimi söylüyor

but when I watch a movie it's more difficult yeah  so typically a movie you're going to get uh more  

ama bir film izlediğimde daha zor evet yani tipik olarak bir film sensin daha fazla

difficult vocabulary or vocabulary that you're  not not familiar with accents will be difficult  

zor kelime dağarcığı veya aksanlara aşina olmadığınız kelime dağarcığı zor olacak

the speech will be faster as well so what I do in  in my programs like in fluent for life I'm going  

konuşma da daha hızlı olacak bu yüzden programlarımda yaptığım yaşam için akıcı gibi

to take you from understanding movies or take  you from understanding me understanding teachers  

sizi götüreceğim filmleri anlamaktan veya sizi anlamaktan beni anlamaktan öğretmenleri

to understanding movies all right so I take you  like step by step from understanding people like  

anlamaktan    filmleri anlamaya götürüyorum bu yüzden sizi benim gibi insanları anlamaktan adım adım götürüyorum

me and I'm speaking clearly uh to understanding  people uh that are not speaking clearly in movies  

ve net bir şekilde konuşuyorum uh filmlerde net konuşmayan insanları anlamaya yani   akıcı

so even if you uh don't want to uh become a  fluent speaker if you just want to understand  

bir konuşmacı olmak istemezsin, eğer sadece

like a native that's what you can do in fluid  for life all right let's see if we have any  

bir yerli gibi anlamak istiyorsan, hayatın boyunca sıvı içinde yapabileceğin şey bu, bakalım başka sorumuz var mı görelim

more questions let's see Amy Amani says uh when  I put subtitles sometimes I don't understand if  

bakalım Amy Amani altyazı koyduğumda uh diyor bazen

I put it off I understand faster and clear  that's interesting yeah some people you know  

ertelesem anlamıyorum Daha hızlı ve net anlıyorum bu ilginç evet bazı insanlar tanıyorsunuz

each person is different I guess like that  I've been following it for a long time now  

her insan farklı sanırım böyle Uzun zamandır takip ediyorum

most of what I know of English I learned from you  fantastic Nintendo dreaming do you have a switch  

İngilizce bildiklerimin çoğunu ben senden öğrendim harika Nintendo rüyası bir anahtarın var mı

I have a switch I play that sometimes uh does a  fluency has to do with fast speaking or are they  

Bir anahtarım var oynuyorum ki bazen akıcılığın hızlı konuşmayla ilgisi var mı yoksa

different no fluency fluency just means you've got  flow I can speak very slowly and I'm still fluent  

farklı mı akıcılık yok akıcılık sadece akıcı olduğun anlamına geliyor çok yavaş konuşabiliyorum ve ben hala akıcıyım

all right it means I don't get stuck oh no what  am I going to say imagine if I if I couldn't speak  

tamam bu, takılıp kalmadığım anlamına geliyor oh hayır  ne diyeceğim hayal edin eğer konuşamıyorsam

and I'm doing this video like I get I get stuck  often all right so I don't uh uh I I wouldn't  

ve bu videoyu anladığım gibi yapıyorum sık sık takılıyorum  pekala o yüzden yapmıyorum 't uh uh ben

worry about being fast I think someone said before  about uh accuracy before speed and that's true  

hızlı olma konusunda endişelenmezdim sanırım daha önce birisi hızdan önce doğruluktan bahsetmişti ve bu doğru

all right let's see got maybe a mail take maybe  like two more two more minutes over here uh  

uh can you explain subpoenaed and unfathomable  those those questions don't have or those words  

anlaşılmaz o soruların sahip olmadığı veya bu kelimelerin   ne ile

don't have anything to do with with what  did you you must have heard those in a team  

hiçbir ilgisi yok bunları bir takımda duymuş olmalısınız   pekala

all right when you learn a word that you don't  know uh Google it and also put it in YouTube  

bilmediğiniz bir kelime öğrendiğinizde uh Google'layın ve ayrıca koyun YouTube'da

like I just told you before and then you will  learn lots of different examples now I I know

size daha önce söylediğim gibi ve ardından birçok  farklı örnek öğreneceksiniz.

people people will get angry at me about this  but it's true so the thing people get angry at  

İnsanların bu konuda bana kızacağını biliyorum ama bu doğru yani insanların   bana kızdıkları şey, "

me about is they say Give me a definition  for a word Give me a definition what does

Bana bir tanım ver" demeleri. bir kelime Bana bir tanım ver ne anlama

what does bark mean what  does bark mean so bark means

geliyor havlama ne anlama geliyor havlama ne anlama geliyor yani havlama

it could be different things we've got bark like  the sound of a dog like The Barking of a dog  

farklı şeyler olabilir anlamına gelir bir köpeğin sesi gibi bir köpeğin havlaması gibi

or we've got the bark of a tree like the skin  on the outside of the tree now the reason this  

veya bir köpeğin havlamasına sahibiz ağaç, ağacın dış tarafındaki deri gibi şimdi bunun   önemli olmasının nedeni,

is important is because the the bark of a  word like this this word here it doesn't  

bunun gibi bir kelimenin kabuğu bu kelime burada tek

mean anything by itself all right it's always the  context it's always when did you hear that thing  

başına bir şey ifade etmez pekala bu her zaman bağlamdır her zaman bunu ne zaman duydunuz? bir şey

and so when you learn a word and you think Tell  me the definition of that word even if you go  

ve böylece bir kelime öğrendiğinizde ve düşündüğünüzde bana o kelimenin tanımını söyleyin

to a dictionary and get a definition you will  probably not remember it anyway and that's why  

bir sözlüğe gidip bir tanım bulsanız bile muhtemelen onu zaten hatırlamayacaksınız ve bu nedenle

you need your network you need the naturally  varied review that's going to help you understand  

ağınıza ihtiyacınız var doğal olarak çeşitli incelemelere ihtiyacınız var

that thing so people get angry at me when they  say like well tell me the definition all right  

o şeyi anlamana yardım edeceğim, böylece insanlar bana "peki bana tanımı söyle tamam mı" dediklerinde bana kızsınlar   insanlara  sadece kelimelerin tanımlarını

another reason I don't want to tell people  just the definitions of words is because that  

anlatmak istemememin başka bir nedeni de bunun

stops you from discovering that yourself all  right very important idea if you are watching  

kendinizin pekala olduğunu keşfetmenizi engellemesidir. çok önemli bir fikir, eğer

a like a mystery movie or a TV show and you are  almost near the end and you're like oh I think I  

bir gizem filmi veya TV şovu izliyorsanız ve neredeyse sona yaklaşmışsanız ve sanırım

know who did it and I come in and I just tell  you the answer how would you feel about that

bunu kimin yaptığını biliyorum ve içeri giriyorum ve size sadece cevabı söylüyorum, nasıl yapardınız?

how would you feel about that so I come in and  you're watching a movie I say oh that guy didn't  

bunun hakkında nasıl hissederdin yani ben içeri giriyorum ve sen bir film izliyorsun ah o adam izlemedi diyorum

and I tell you the answer to the movie you  would feel pretty angry about that I mean  

ve sana filmin cevabını söylüyorum buna oldukça kızacaksın yani yani

you might you might not really care but you would  be disappointed that you didn't get to discover  

sen olabilirsin pek umursamıyorsun ama bunu kendin keşfetmediğin için hayal kırıklığına uğrarsın

that for yourself and that's what I like to do  all right when you discover something yourself  

ve ben de bunu yapmayı seviyorum tamam kendin bir şey keşfettiğinde

you own that thing all right it's not about me  telling you a definition when you understand  

o şeye sahipsin tamam mesele anladığın zaman sana bir tanım söylemem değil

something by yourself like the marker example I  gave you before because I taught that in a natural  

size daha önce verdiğim işaretçi örneği gibi bir şey çünkü bunu doğal bir

way I made it understandable then you think ah I  learned some Japanese and you feel good about that  

şekilde öğrettim, anlaşılır hale getirdim ve sonra ah, biraz Japonca öğrendim ve bu konuda iyi hissediyorsunuz,

because you figured it out I didn't just  tell you the answer oh red means in Japanese  

çünkü anladınız, size sadece söylemediğim cevap ah kırmızı Japonca'da anlamına gelir   pekala pekala bakayım gerçekten  gerçekten

all right all right let me see if I can really  really get out of here all right I want to know  

buradan çıkıp çıkamayacağımı göreyim

things about spelling like how to spell uh if  anybody is interested in that go to English

hecelemeyle ilgili şeyler öğrenmek istiyorum, heceleme gibi şeyler uh bunlarla ilgilenen varsa İngilizce'ye

anyone.com Frederick and this will teach  you everything about spelling pronunciation  

birileri.com'a gidin, Frederick ve bu size hecelemeyle ilgili her şeyi öğretecek

listening uh in one simple app all right if  you don't have this already get this it's an  

tek bir basit uygulamada dinleme uh, pekala buna zaten sahip değilseniz, bu

awesome app and it will teach you again the  same way I gave you before just like these  

harika bir uygulamadır ve size daha önce verdiğim şekilde tekrar öğretecektir, tıpkı bu

markers it's going to let you understand these  things rather than me telling you what they are  

işaretçiler gibi bu şeyleri benim size söylemem yerine sizin anlamanıza izin verin. pekala,

all right every word you say makes me understand  more about how to be fluent you teach me what  

söylediğiniz her kelime nasıl akıcı olunacağı hakkında daha fazla anlamamı sağlıyor bana

others don't glad to hear it uh Vincent from  South Africa can reading books improve my  

başkalarının duymaktan hoşlanmadığı şeyleri öğretiyorsunuz uh Güney Afrika'dan Vincent kitap okumak benim

fluency yes it doesn't matter if you're reading  books watching movies whatever that thing is if  

akıcılık evet önemli değil kitap okuyup film izlemek o şey her neyse anlıyorsanız bu şekilde akıcı olabilirsiniz

you understand that's how you're going to  get fluent some people like reading books  

bazı insanlar kitap okumayı sever

some people like listening to podcasts or  whatever it's not about like what method  

bazı insanlar podcast dinlemeyi sever veya ne yöntemiyle ilgili değilse her neyse

that thing is it's do you understand what  you're hearing or not that's it all right

o şey şu ki  ne duyduğunuzu anlıyor musunuz veya anlamıyor musunuz, sorun değil, bakalım

um let's see you ignored my above comment  

yukarıdaki yorumumu görmezden geldiniz   burada

well there's a whole bunch of  comments up here let's see uh

bir sürü yorum var, bakalım uh uh

uh I understand native speakers  but when reading books I struggle  

ana dili İngilizce olan kişileri anlıyorum ama kitap okurken zorlanıyorum

I could not finish a book named  12 rules for life in two years  

12 kural for life adlı kitabı iki yılda bitiremedim

yeah again like the the reading the the skills  that you have about like reading uh or listening  

evet yine okumak gibi sahip olduğunuz beceriler  okumak veya dinlemek gibi

or whatever like for me my Japanese my speaking  is way better than my reading ability that's just  

veya her neyse benim için Japoncam konuşmam okuma yeteneğimden çok daha iyi, bu sadece

what I what I wanted to get good at and now I have  to go back and and get good at reading and writing  

ne İyi olmak istediğim şeydeydim ve şimdi geri dönüp okuma ve yazmada da iyi olmam gerekiyor

as well but typically people will speak well or  read well or whatever and so it's just the things  

ancak tipik olarak insanlar iyi konuşacak veya iyi okuyacak veya her neyse ve bu yüzden bunlar

that you happen to focus on for that skill So  reading takes time uh to learn how to do that  

bunun için odaklanmanız gereken   şeyler beceri Yani okumak, bunu nasıl yapacağımı öğrenmek için zaman alıyor   tıpkı

just like my my kids are learning to do that  now uh uh I have some American friends when I  

çocuklarımın bunu yapmayı öğrendiği gibi şu anda akıcı olduğumu düşündüğüm bazı Amerikalı arkadaşlarım var

think I am fluent and I meet his this friends in  a conference and I have a chance to talk I can't  

ve onun bu arkadaşlarıyla bir konferansta tanışıyorum ve bir şansım var konuşmak için

talk my words and disappear yeah so again this is  the the kind of thing that happens to people it's  

kelimelerimi konuşamam ve ortadan kaybolamam evet yani yine insanların başına gelen türden bir şey

because they don't get enough review the naturally  varied review and so you think uh you know things  

çünkü yeterince inceleme almıyorlar doğal çeşitli inceleme ve siz bir şeyler bildiğinizi düşünüyorsunuz

and then natives suddenly use a different word  that you don't know or something you're like ah  

ve sonra aniden yerliler bilmediğiniz farklı bir kelime veya hoşunuza giden bir şey kullanın ah

like I don't know that vocabulary all right so  if you get naturally varied review if you'd like  

o kelime dağarcığını bilmiyorum gibi, bu nedenle doğal olarak çeşitli incelemeler alıyorsanız

to learn more uh even if you never learn with  any of my programs read about fluent for life

daha fazla         istiyorsanız  uh hiçbir    öğrenmeseniz bile  ingilizceanyone.com'daki sitemde hayat için akıcı hakkında yazılan programlarımdan bazıları

on my site on englishanyone.com there's no link  on this video yet there will be one in the future  

bu videonun bağlantısı yok, ancak gelecekte bir tane olacak

but if you want to learn about fluent for life  this will tell this will tell you exactly why you  

ancak akıcı yaşam hakkında bilgi edinmek istiyorsanız, bu size tam olarak neden

struggle to speak how to get fluent and you can do  it really by yourself without having a person to  

mücadele ettiğinizi anlatacaktır. nasıl akıcı olunacağını konuşmak ve pratik yapacak biri olmadan gerçekten kendi başınıza yapabilirsiniz pekala

practice with all right all right last questions  over here do you know Matt versus Japanese uh no  

pekala son sorular buradaki Matt'e karşı Japoncayı biliyor musunuz uh hayır

I do not uh is learning I I also don't I don't  spend any time learning Japanese on YouTube  

bilmiyorum uh öğreniyorum ben de bilmiyorum YouTube'da Japonca öğrenmek için hiç zaman harcamam

uh this learning English related to memory  sometimes I find hard to summon the words and  

uh bu hafızayla ilgili İngilizce öğrenmek bazen kelimeleri çağırmak bana zor geliyor ve

I don't I want to use yeah so again if you  if you have maybe one example of something  

evet'i tekrar kullanmak istemiyorum, eğer  bir şeye ilişkin belki bir örneğiniz varsa

you learned it a little bit but you didn't get  naturally varied review then of course you will  

onu öğrendiniz biraz ama doğal olarak çeşitli incelemeler almadın, o zaman tabii ki

struggle to remember that thing so often  people have that problem where they know  

o şeyi hatırlamak için mücadele edeceksin o kadar sık ​​ki insanlar kelime dağarcığını bildiklerinde bu sorunu yaşıyorlar

the vocabulary but when they're in  a conversation it just won't come up  

ama bir sohbetteyken bu konu gündeme gelmiyor

and that's because they're really number one like  we talked about at the beginning of this video  

ve bunun nedeni onlar gerçekten bir numara, bu videonun başında bahsettiğimiz gibi   belirli bir kelime

they're they're trying to think really hard about  one particular word uh rather than uh like okay  

hakkında gerçekten çok düşünmeye çalışıyorlar, tamam demektense, uh

maybe I'll just use something else all right so  there are a couple different things there but the  

belki başka bir şey kullanırım pekala, yani var orada birkaç farklı şey var ama

most important one is that naturally varied review  they don't quite understand things like a native  

en önemlisi, doğal olarak çeşitli incelemeler şeyleri ana dili gibi pek anlamıyorlar

all right let's see if uh English is  difficult to me because the language  

pekala bakalım İngilizce benim için  zor mu çünkü dil

is spoken mostly with metaphors and everyday  situation uh I don't know if that's true but  

çoğunlukla metaforlarla konuşuluyor ve günlük durum uh bilmiyorum Bunun doğru olup olmadığını bilmiyorum ama

uh uh what are my plans for the rest of  the day well I'm going to do some work  

uh uh günün geri kalanı için planlarım neler peki biraz çalışacağım

uh do you have a naturally varied review course  only yes that is what fluid for life is and I'm  

uh doğal olarak çeşitli bir gözden geçirme kursu var mı sadece evet hayat için akıcı olan budur ve ben

the only person who provides this to my knowledge  I don't think anybody else teaches this way  

bunu bildiğim kadarıyla sağlayan tek kişi Başka kimsenin bu şekilde öğrettiğini sanmıyorum   diğer herkes

everybody else is basically doing this like okay  class we're going to learn this word this word  

temelde bunu yapıyor gibi tamam sınıf bu kelimeyi bu kelimeyi öğreneceğiz   bu kelime bu kelime

this word this word this word or we're going to  learn some vocabulary and grammar and we're going  

bu kelime veya biz yapacağız biraz kelime ve gramer öğrenin ve biz

to study some rules that kind of thing or we're  going to do some translations and all of these  

bu tür bazı kurallar üzerinde çalışacağız veya bazı çeviriler  yapacağız ve tüm

things hurt your ability to speak you can learn  a language in many different ways but this is how  

bunlar   konuşma yeteneğinizi incitiyor bir dili birçok farklı yolla öğrenebilirsiniz ama bu şekilde

you speak if you want to actually speak you need  naturally varied review it's the most important  

konuşursun eğer gerçekten konuşmak istiyorsan doğal olarak çeşitli bir incelemeye ihtiyacın var bu incelemenin en önemli

part of the review uh because without the review  you don't get fluent all right you can know a lot  

parçasıdır uh çünkü inceleme olmadan akıcı konuşmazsın pekala birçok

of English but if you can't actually uh use that  vocabulary fluently then you're wasting your time  

İngilizce bilebilirsin ama gerçekten kullanamıyorsan kelime dağarcığı akıcı bir şekilde o zaman zamanını boşa harcıyorsun

all right so I started to learn English with mine  America my mind Monica Without translating any  

tamam bu yüzden benimkiyle İngilizce öğrenmeye başladım Amerika benim aklım Monica

word in Portuguese or English I'm still learning  yeah so if you're number one like it should be  

Portekizce veya İngilizce herhangi bir kelimeyi çevirmeden hala öğreniyorum evet yani eğer sen bir numaraysan öyle olması gerektiği gibi

all in English so whatever you're learning it  should be all in English not using Portuguese  

hepsi yani İngilizce olarak, ne öğreniyorsanız tamamı İngilizce olmalıdır, Portekizce

or Thai or whatever the other language you name  your native languages but if you want to speak  

veya Tayca veya ana dillerinizin adını verdiğiniz diğer diller kullanılmamalıdır.

fluently all in English and then just make sure  you're understanding what you learn it's really  

öğrenin bu gerçekten   bu kadar

that simple but most teachers are saying like Okay  class we're going to give some grammar rules and  

basit ama çoğu öğretmen Tamam sınıf bazı dilbilgisi kuralları vereceğiz ve

we're going to review grammar but you don't get  fluent like that natives don't get fluent like  

dilbilgisini gözden geçireceğiz ama siz anadil leri  kadar  akıcı olamıyorsunuz

that you didn't get fluent like that in your  native language so why would you learn that way  

sizin anlamadığınız         söylüyor ana dilinizde bu kadar akıcı olamıyorsanız neden bu şekilde öğrenesiniz ki

to learn a new language all right there's no such  thing as a second language I'll say this again and  

yeni bir dil öğrenmek için pekala ikinci dil diye bir şey yoktur bunu tekrar söyleyeceğim ve

again there's no such thing as a second language  it's just how you learn different languages  

tekrar ikinci dil diye bir şey yoktur  tam olarak böyle farklı diller öğrenirsiniz

yes so children don't study grammar children  don't study grammar uh do you know Stephen  

evet yani çocuklar dilbilgisi çalışmaz çocuklar dilbilgisi çalışmaz uh biliyor musunuz Stephen

crashing yes so this is the same it's based on  the same idea so Stephen crashing discovered the  

crashing evet yani bu aynı aynı fikre dayanıyor yani Stephen crashing benim yaptığımın aynısını keşfetti

same thing I did we discovered it in different  ways so he did it through you know research  

biz farklı şekilde keşfettik o bunu sizin bildiğiniz araştırma

and watching students I did it by watching kids  in Japan and just saying like wow look at that  

ve öğrencileri izleyerek yaptı. Ben bunu Japonya'daki çocukları izleyerek yaptım ve vay canına, şuna bakın

Japanese kids are understanding the language  and that's how they learn they're not studying  

Japon çocuklar dili anlıyor ve

books they're not getting translations because  that's impossible you can't teach a young child  

almadıkları kitapları çalışmadıklarını bu şekilde öğreniyorlar. çeviriler çünkü bu imkansız küçük bir çocuğa

through translations because they only know  what their you know their native language is  

çeviriler aracılığıyla öğretemezsiniz  çünkü onlar yalnızca sizin ana dillerinin ne olduğunu bilir   bu

so all you can do is make the language  understandable it's the only way to learn and  

nedenle yapabileceğiniz tek şey dili anlaşılır kılmaktır  öğrenmenin tek yolu budur ve

if you just do that in different languages that's  how you learn those languages it's very simple  

bunu farklı dillerde yaparsanız diller bu dilleri bu şekilde öğrenirsiniz   bu

so I talked about this the last thing I'll  leave people with last idea how you learn

yüzden bu konuda son olarak konuştum insanlara son bir fikir bırakacağım nasıl öğrenirsiniz nasıl

how you learn is how you speak how you learn is  how you speak if you learn through translations  

öğrenirsiniz nasıl öğrenirsiniz nasıl konuşursunuz çeviriler yoluyla öğrenirseniz

and grammar tables and trying to review vocabulary  this way instead of just understanding it  

ve gramer tabloları ve kelime dağarcığını sadece anlamak yerine bu şekilde incelemeye çalışmak

then of course when you speak you will  struggle you will think about vocabulary  

o zaman tabii ki konuşurken mücadele edeceksin  kelime dağarcığı hakkında düşüneceksin

you will translate you will organize sentences  in your head all right so if you want to speak  

tercüme edeceksin  cümleleri kafanda düzenleyeceksin  tamam yani konuşmak istiyorsan   o zaman

then you just have to understand the same way  just like you learned your native language all  

yapman gereken aynı şekilde anlayın tıpkı anadilinizi öğrendiğiniz gibi tamam

right this is what I do in fluent for life all  right I think that should be it Arigato sensei  

bu benim yaptığım şey hayat için akıcı tamam bence bu olmalı Arigato sensei

uh uh let's see so I know a very very a very very  wide range of vocabulary Advanced ones but I can't  

uh uh haydi bakalım, çok çok çok çok geniş bir kelime dağarcığı yelpazesi biliyorum ama

recall them in conversation any solution this is  the solution all right does your country have uh  

onları hatırlayamıyorum herhangi bir çözüm herhangi bir çözüm bu çözüm pekala ülkenizde

student scholarship I don't I don't know you  have to look at Japan I don't know if you want  

öğrenci bursu var mı bilmiyorum Japonya'ya bakmanız gerektiğini bilmiyorum gelmek isteyip istemediğinizi bilmiyorum

to come to Japan or not uh but that's how  you do it anyway I'm going to finish this  

Japonya'ya gitsin ya da gitmesin ama yine de böyle yapıyorsun bunu bitireceğim

yes I am American but I live in Japan so I'm  in Japan right now all right so if you want  

evet Amerikalıyım ama Japonya'da yaşıyorum bu yüzden şu anda Japonya'dayım pekala yani  bir

to become a fluent speaker understanding like  a native getting naturally varied review that  

gibi akıcı bir konuşmacı olmak istiyorsanız   pratik yapacak kimseniz olmasa

will build your fluency automatically even if  you don't have anyone to practice with and then  

bile akıcılığınızı otomatik olarak geliştirecek doğal olarak çeşitli bir incelemeye sahip olmak ve ardından dili

when you feel comfortable because you really  know the language well then you start to speak  

gerçekten iyi bildiğiniz için kendinizi rahat hissettiğinizde konuşmaya başlarsınız   pekala akıcı

all right fluent for life has the words  to make the review yes we cover everything  

hayat için gereken kelimeler vardır inceleme evet her şeyi ele alıyoruz

there's like I don't know 13 000 words in the  program but you get to choose what you learn all  

programda 13.000 kelime bilmiyorum gibi var ama ne öğreneceğinizi siz seçiyorsunuz   tamam bu

right it's like working with me personally but you  get to choose that that's what fluent for life is  

kişisel olarak benimle çalışmak gibi ama hayat için akıcı olanın   sizin için

so fluent for Life basically the three big things  that you have number one you get to learn what you  

çok akıcı olduğunu siz seçiyorsunuz Hayat temelde sahip olduğunuz üç büyük şeydir, bir numara olarak ne öğrenmek

want to learn it's not like taking a class where  you have to study a certain schedule or something  

istediğinizi öğrenirsiniz bu, belirli bir programa çalışmanız gereken bir sınıfa gitmek gibi bir şey değildir   ne

like that you learn what you want to learn and  get fluent in that you pick a particular topic  

öğrenmek istediğinizi öğrenir ve bu konuda akıcı hale gelirsiniz. belirli bir konuyu seçersiniz

and just follow the steps and get fluent in  that second I'm really helping you learn with  

ve sadece adımları takip ederek o anda

a system that gets you fluent automatically so  rather than you trying to think about things and  

akıcı hale gelirsiniz   otomatik olarak akıcı olmanızı sağlayan bir sistemle gerçekten öğrenmenize yardımcı oluyorum, böylece  bir şeyler hakkında düşünmeye ve   tekrar tekrar çalışmaya çalışmak yerine

study them again and again you just go through  the steps and you get fluent automatically even  

adımlar ve konuşmasanız bile otomatik olarak akıcı hale gelirsiniz

if you don't speak and the third thing is you  get lots of other things besides the language  

ve üçüncüsü, dilin yanı sıra

that you're learning so lots of all the like  the secrets and the techniques and things that  

öğrendiğiniz sırlar, teknikler ve

I've learned over 20 years I share all them  in fluent for life these are things like how  

benim öğrendiğim şeyler gibi pek çok başka şey de edinirsiniz. 20 yıldan fazla öğrendim hepsini hayat boyu akıcı bir şekilde paylaşıyorum bunlar

to have interesting conversations the things  that you can say like the incorrect grammar  

ilginç konuşmalar nasıl yapılır gibi şeyler diyebileceğiniz şeyler

that you can use in conversations other things  like that so lots of the psychology as well  

konuşmalarda kullanabileceğiniz yanlış dilbilgisi gibi başka şeyler de bunun gibi o kadar çok psikoloji var ki

that I talked about at the beginning of this  video so if you want all of that konichiwa

bu  videonun başında bahsedildi, yani Jay'den gelen tüm konichiwa'yı istiyorsanız pekala uh uh  en

from Jay all right uh uh do you get your  major income from YouTube lessons no I do  

büyük gelirinizi YouTube derslerinden alıyor musunuz hayır ben

not you also notice uh I don't have  any advertising on my YouTube videos  

siz de fark etmiyorsunuz uh YouTube videolarımda hiç  reklam yok

pretty much every person who teaches English on  YouTube is going to have advertising on their  

YouTube'da İngilizce öğreten hemen hemen her kişinin kendi kanalında reklamları olacaktır

channel uh but I find that is uh distracting for  Learners and I don't want people to come to my  

ama bunun Öğrenciler için dikkat dağıtıcı olduğunu düşünüyorum ve insanların

channel and have to wait and watch ads for random  things I I advertise on other people's channels  

kanalıma gelip rastgele şeyler için reklamları bekleyip izlemek zorunda kalmasını istemiyorum. başkalarının kanallarında reklam veriyorum

but uh but I don't want to put advertising on my  own channels I want to make sure people understand  

ama kendi  kanallarıma reklam koymak istemiyorum insanların anladığından emin olmak istiyorum

uh get right to the videos all right uh will  you do a discount soon for fluent for Life uh  

uh doğrudan videolara geçin pekala uh fluent for Life için yakında indirim yapacak mısınız uh

we're probably going to raise the price actually  for fluent for Life very soon it's discounted  

biz muhtemelen fluent for Life'ın fiyatını çok yakında yükseltecek

currently uh so if you'd like to get it this is  the time to get it right now it's like 94 off  

şu anda indirimli  uh yani almak istiyorsanız şimdi almanın tam zamanı 94 gibi indirimli

we can't make it much cheaper than that but again  if your goal is to become a fluent speaker and  

bundan çok daha ucuza yapamayız ama yine hedefiniz akıcı bir konuşmacı olmaksa ve

especially if you need English for your career uh  you won't find a better investment than improving  

özellikle kariyeriniz için İngilizce'ye ihtiyacınız varsa, uh  konuşma becerinizi geliştirmekten daha iyi bir yatırım bulamazsınız   pekala pekala

your ability to speak all right all right I'm  losing my voice let's see you mean do the lessons  

sesimi kaybediyorum, bakalım siz ne demek istiyorsunuz? dersler

I have some of them I don't know what uh Sylvia if  you have a question about lessons that you already  

Bende bunlardan bazıları var Bilmiyorum ne yani Sylvia zaten sahip olduğunuz derslerle ilgili bir sorunuz varsa

have send us a mail at info englishanyone.com  I have no idea what you have just watching  

bize info englishanyone.com adresinden bir e-posta gönderin  Az önce izlediğiniz hakkında hiçbir fikrim yok

this video uh can you give us a way to have  good memory please that's it we have a memory  

bu videoyu bize verebilir misiniz iyi bir hafızaya sahip olmanın bir yolu, lütfen bu kadar, bir hafıza antrenmanımız var,

training a specific memory training influent  for life as well that covers all this but again  

yaşam için de tüm bunları kapsayan belirli bir hafıza antrenmanı etkimiz var, ancak yine

the very simple way to do it is to understand  why all right I'm going to run but it's been  

bunu yapmanın en basit yolu, neden tamam koşacağım ama bu

a pleasure it's great seeing all of you here and  again I'll see you in the next video probably on  

hepinizi burada görmek bir zevkti ve bir sonraki videoda tekrar görüşürüz muhtemelen

Monday actually my time in Japan I'm trying to do  these on different days to give different people  

Pazartesi günü aslında Japonya'daki zamanım Farklı insanlara benimle öğrenme fırsatı vermek için bunları farklı günlerde yapmaya çalışıyorum.

opportunity to learn with me get some more  exposure that way hopefully I can take care  

bu şekilde daha fazla maruz kalma, umarım ilgilenebilirim

I'm positive of your gentleness yes thank you  very much all right bye-bye I'll see you all then  

Nezaketinizden eminim  evet teşekkür ederim çok hoşçakalın o zaman görüşürüz

and uh if you're around on Monday so that'd  be Japanese time we'll see you then bye-bye

ve uh Pazartesi günü buralardaysanız, bu Japon zamanı olur biz görüşürüz o zaman güle güle