Tom Hanks & The Truth About English Fluency

all right I think we're live

pekala canlı yayındayız merhaba

hi there I am Drew Badger the English fluency  guide and founder of englishanyone.com and  

ben İngilizce akıcılık rehberi ve englishanyone.com'un kurucusu Drew Badger ve

welcome to another live video here on YouTube  this should be an interesting video we'll wait  

YouTube'da başka bir canlı videoya hoş geldiniz bu ilginç bir video olmalı

for a few people to come in uh make sure the  chat is working so if you're here let me know  

birkaç kişinin gelmesini bekleyeceğiz   uh sohbetin çalıştığından emin olun, bu yüzden buradaysanız bana

where you're from or why you're learning that'll  help me help you but this is just a good thing  

nereden geldiğinizi veya neden öğrendiğinizi söyleyin, bu size yardımcı olmama yardımcı olur, ancak bu sadece iyi bir şey

make sure the chat is working as well it always  takes a while for uh for YouTube to notify people  

sohbetin de çalıştığından emin olun YouTube'un insanları bilgilendirmesi her zaman biraz zaman alır

uh but I'll get right into the lesson today  so I wanted to make this video uh all right  

uh, ancak bugün doğrudan derse başlayacağım  bu yüzden bu videoyu yapmak istedim pekala

Chad is working how you asking nice to see you  there so the reason I wanted to make this is  

Chad nasıl çalışıyor, seni orada görmek ne güzel istiyor  bu yüzden yapmak istedim bunun

because enough people in comments have said I  look like Tom Hanks really uh and so I thought  

nedeni   yorumlarda yeterince kişinin Tom Hanks'e gerçekten benzediğimi söylemesi ve ben de

actually you know this would be a very interesting  thing to talk about because it reveals something  

aslında bunun hakkında konuşulacak çok ilginç bir şey olacağını biliyorsunuz çünkü

interesting about fluency uh so hopefully you'll  enjoy this video so the basic idea uh or I guess  

akıcılıkla ilgili   ilginç bir şey ortaya koyuyor uh, umarım bu videoyu beğenirsiniz yani temel fikir uh veya sanırım

something I notice it's very interesting so many  Learners from you know different countries or  

bir şey fark ettim ki çok ilginç pek çok Sizden birçok Öğrenci farklı ülkeler tanıyor veya

whatever uh if they say they look like or say I  look like uh Tom Hanks it's a pretty common thing  

her neyse uh onlar benziyorsa veya ben Tom Hanks'e benziyorum diyorsa bu oldukça yaygın bir şey

I've seen like Forrest Gump and Saving Private  Ryan and quotes like that uh in in comments uh  

Forrest Gump gibi gördüm ve Er Ryan'ı Kurtarmak ve bunun gibi alıntılar yorumlarda uh

but what's interesting is that I don't think I've  ever heard that from people in the United States  

ama ilginç olan şu ki bunu  Amerika Birleşik Devletleri'ndeki insanlardan hiç duymadım

so nobody uh I mean maybe one person maybe but  in general nobody says I look like Tom Hanks  

yani kimse uh, belki bir kişi demek istiyorum ama genel olarak kimse ben demez Tom Hanks'e benziyor

and this isn't like a good or bad thing if you  you know whatever maybe you think Tom Hanks is  

ve bu iyi ya da kötü bir şey değil, eğer biliyorsanız belki Tom Hanks'in

a good looking guy or not it doesn't really matter  uh but the basic idea is that it's interesting to  

yakışıklı bir adam olup olmadığı gerçekten önemli değil uh, ancak temel fikir, çok çok şey görmenin ilginç olduğudur Tom Hanks'e benzediğimi

see lots of people from various countries who  say I look like Tom Hanks even though you know  

söyleyen çeşitli ülkelerden insanların sayısı,

people in my own country would not say that let  me make sure I got my microphone working here

kendi ülkemdeki insanların mikrofonumu burada çalıştırdığımdan emin olmama izin ver belki hayır,

maybe no are we not working today it's  always got to be some kind of issue

bugün çalışmıyor muyuz, her zaman bir tür olması gerektiğini söylemezler sorun

let me see here

şuraya bakayım

all right we should be  looking like that yes Tom Hank

pekala böyle görünmeliyiz evet Tom Hank

all right guys again and make sure everybody can  hear me because I don't know if sound was coming  

pekala çocuklar tekrar ve herkesin beni duyabildiğinden emin olun çünkü

in properly before but anyway so I'm Drew Badger  the founder of englishany1.com in the English  

daha önce sesin düzgün gelip gelmediğini bilmiyorum ama yine de ben kurucu Drew Badger'ım englishany1.com İngilizce

fluency guide and the reason I'm making this  video is because I have had lots of comments  

akıcılık kılavuzunda yer alıyor ve bu videoyu yapmamın nedeni,

from Learners who say I look like Tom Hanks so  uh why am I making this video again you know I  

Tom Hanks'e benzediğimi söyleyen Öğrencilerden çok sayıda yorum  almış olmam.

thought it would be an interesting thing to talk  about specifically because it affects your fluency  

özellikle akıcılığınızı etkilediği için  hakkında konuşmak ilginç bir şey olabilir

so anyway most people in the United States uh  would not look at me and think I look like Tom  

yani her halükarda Birleşik Devletler'deki çoğu insan uh bana bakıp Tom   Hanks'e benzediğimi düşünmez

Hanks maybe a few would but most would not but  it reveals something very interesting about how  

belki birkaçı öyle görünür ama çoğu öyle olmaz ama nasıl olduğuyla ilgili çok ilginç bir şey ortaya çıkıyor

we all get fluent uh and so here's something  like I mean imagine me I've been living in  

hepimiz akıcıyız ve işte şöyle bir şey yani beni hayal edin

Japan for many years uh before I came to Japan  I can maybe like even before I came to Japan I  

uzun yıllardır Japonya'da yaşıyorum uh Japonya'ya gelmeden önce  belki beğenebilirim Japonya'ya gelmeden önce bile

was pretty good at telling like you know Chinese  versus Korean versus Japanese by looking at people  

Çince biliyormuşsunuz gibi anlatmakta oldukça iyiydim insanlara bakarak Japonlara karşı Korelilere karşı

but I know many people especially in the United  States like they think lots of people look like  

ama özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde pek çok insan tanıyorum, pek çok insanın

like Ichiro you know in Japan even though he  has a very unique looking face so this is uh  

Japonya'da tanıdığınız Ichiro'ya benzediğini düşünüyorlar, ancak çok benzersiz görünen bir yüzü var, bu yüzden bu

Ichiro Suzuki the baseball player and what it  reveals is that how uh kind of nuanced and deep  

beyzbol oyuncusu Ichiro Suzuki ve bunun ortaya çıkardığı şey, bir şey hakkında ne kadar incelikli ve derin

of a connection or knowledge or understanding  you have about something uh really determines  

bir bağlantıya veya bilgiye veya anlayışa sahip olduğunuzun,

like how well you can talk about it or how well  you know that thing so just as an example I want  

onun hakkında ne kadar iyi konuşabileceğinizi veya o şeyi ne kadar iyi bildiğinizi gerçekten belirlediğidir.

to compare like the people who think I look like  Tom Hanks versus the people who do not think I  

Tom Hanks'e benzediğimi düşünen insanlarla Tom Hanks'e benzediğimi düşünmeyen insanlarla karşılaştırın,

look like Tom Hanks so the people who think  like I look like Tom Hanks they they would  

yani benim Tom Hanks'e benzediğimi düşünen insanlar

like if you put us next to each other you would  probably notice some pretty big differences and  

bizi yan yana koyarsanız muhtemelen fark edeceksiniz bazı oldukça büyük farklılıklar var ve

I don't have a picture of him right here to do  that but the point is that the deeper you get or  

burada bunu yapacak bir resmim yok ancak asıl mesele şu ki,

the more familiar you get with looking at people  you start you start to notice those differences  

insanlara bakmaya ne kadar alışırsanız bu farklılıkları fark etmeye başlarsınız

uh it's like if we you know look at different  animals or something and like it's hard for  

uh sanki farklı hayvanlara falan bakıyoruz ve sanki

humans to tell them apart but each of those  animals knows the difference you know from  

insanlar onları birbirinden ayırmak zormuş gibi ama bu hayvanların her biri sizin bildiğiniz farkı biliyor

like like this horse and that horse or something  like that so just to put this in the context for  

bu at ve o at veya bunun gibi bir şey bu yüzden sadece bunu bağlama oturtmak için

language Learners I thought I would give kind of  a surface level language lesson and then more of  

dil Öğrenicileri Bir tür  yüzey düzeyinde bir dil dersi vermeyi düşündüm ve ardından   daha    daha

a deeper level uh kind of the way you would  actually understand something like a native  

derin bir düzeyde uh, sizin bir şeyi  ana diliniz gibi  gerçekten anlayacağınız şekilde   bu yüzden

so I'm going to cover some vocabulary because  usually what people have is they have like a  

bazı sözcükleri ele alacağım çünkü genellikle insanların sahip olduğu şey onlar

very surface level knowledge of something so they  have a surface level a kind of basic understanding  

bir şey hakkında çok yüzeysel bir bilgiye sahipler yani bir şey hakkında yüzey seviyesinde bir tür temel anlayışa sahipler

of something and then they wonder why they can't  speak so the same person who might look at me and  

ve sonra neden konuşamadıklarını merak ediyorlar bu yüzden bana bakıp

think oh what looks like Tom Hanks like another  person who who really understands the differences  

Tom Hanks neye benziyor diye düşünen aynı kişi

between even two people who might look similar now  I look closer to Tom Hanks than maybe Shaquille  

şu anda benzer görünebilecek iki kişi arasındaki farkları gerçekten anlayan başka bir kişi Tom Hanks'e belki Shaquille

O'Neal or something but you can look at still the  differences and see why a lot of people would not  

O'Neal veya başka bir şeyden daha yakın bakıyorum ama yine de  farklılıklara bakıp neden birçok insanın

say I look like this person so it's interesting  it's more like how familiar you get with the  

ben demediğini görebilirsiniz. bu kişiye benziyor, bu yüzden ilginç daha çok  kelime dağarcığına ne kadar aşina olduğunuza benziyor, bu

vocabulary so let me give you a basic vocabulary  lesson to to explain this and kind of show why  

yüzden size bunu açıklamak için temel bir kelime dersi vermeme izin verin ve

this is a very interesting thing about fluency so  I'll just put let's see I have uh I wrote down a  

bunun akıcılıkla ilgili neden çok ilginç bir şey olduğunu bir tür göstermeme izin verin, bu yüzden hadi koyalım bakın

couple of verbs here a couple of or just a couple  of words so let's see we got play go eat run

buraya birkaç fiil yazdım—birkaç veya yalnızca birkaç kelime—bu yüzden bakalım oynayalım git ye ​​koş

lose stay

kaybet dur

commence and reverse

başla ve geri al

okay so here's how an irregular English lesson  and this is not just for the English language  

tamam yani burada nasıl düzensiz bir İngilizce dersi var ve bu sadece İngilizce

almost everybody teaches any language  this way but what the teacher will do  

hemen hemen herkes herhangi bir dili bu şekilde öğretir ancak öğretmen ne yapacak

they will give you a bunch of words like this  and then either we will give you a translation  

size bunun gibi bir sürü kelime verecek ve sonra size

of like one word into the other language or we  will give you a basic definition and then maybe an  

bir kelimenin   başka bir dile çevirisini yapacağız veya size  temel bir tanım vereceğiz ve sonra belki bir

example or something so let's do that so we begin  with the word play uh you know this is something  

örnek veya başka bir şey, o halde bunu yapalım yani oyun kelimesiyle başlayalım uh bilirsiniz bu bir şey

you could go to a park and play uh or maybe  you could uh you could even play an instrument  

bir parka gidip oynayabilirsiniz uh veya belki uh hatta bir enstrüman bile çalabilirsiniz

uh and then so yesterday I played basketball  a very simple lesson here we go yesterday I  

uh ve sonra dün ben basketbol çok basit bir ders dün başlıyoruz ben

played basketball next is go so here I'm  pronouncing the word for you I say go  

basketbol oynadım sıradaki git yani işte senin için kelimeyi telaffuz ediyorum git diyorum   bu yüzden

so yesterday I went somewhere or I will go  somewhere tomorrow so go means to move from one  

dün bir yere gittim veya yarın  bir yere gideceğim yani gitmek bir yerden başka bir yere taşınmak anlamına gelir

place to another to go now we have eat and that is  to like put some food in my mouth again this is a  

gitmek için şimdi yemek yiyoruz ve yani yine ağzıma biraz yemek koymak gibi bu

very basic easy definition of the word eat uh and  maybe tomorrow I will eat I don't know tomorrow I  

yemek kelimesinin çok basit ve kolay bir tanımı uh ve belki yarın yerim Bilmiyorum yarın

will eat a cake for my birthday tomorrow I will  eat a cake for my birthday next we have run now  

doğum günüm için bir pasta yiyeceğim yarın doğum günüm için bir pasta yiyeceğim sonra koştuk şimdi koştuk

the word uh run it just means you know you're  running with your your legs on the ground and  

uh run it kelimesi sadece bacaklarınız yerde koştuğunuzu ve

you're trying to move quickly and it's faster  than walking all right so I'm walking but now I  

hızlı hareket etmeye çalıştığınızı ve yürümekten daha hızlı olduğunu bildiğiniz anlamına gelir. Yürüyorum ama şimdi

move faster than that and I'm running okay next is  lose so this is just the opposite of win so maybe  

bundan daha hızlı hareket ediyorum ve koşuyorum tamam sıra kaybet yani bu kazanmanın tam tersi yani

I will lose the baseball game tomorrow or I lost  a baseball game yesterday so the other team win  

yarın beyzbol maçını kaybedeceğim veya dün bir beyzbol maçını kaybettim böylece diğer takım kazansın

and I lost next we have stay maybe I will stay at  a hotel tomorrow I will stay at a hotel tomorrow  

ve kaybettim sonra kaldık belki yarın  bir otelde kalacağım  yarın bir otelde kalacağım

so this just means to be at a place maybe you're  staying some play uh staying somewhere overnight  

yani bu sadece bir yerde olmak anlamına gelir belki oyun oynuyorsunuz uh bir yerde geceleme

or you were staying someplace for the weekend and  then we have commence which is a more advanced  

veya hafta sonu için bir yerde kalıyordunuz ve o zaman başlıyoruz, bu

verb than we have for these other ones up here  just means to start to begin doing something to  

buradaki diğer fiillerden daha gelişmiş bir fiildir, sadece bir şeyler yapmaya başlamak anlamına gelir,

commence doing that like I just commenced this  video so we've been talking for about eight  

bunu yapmaya başlamak için bu videoyu yeni başlattım, yani

minutes now and then we have reverse so reverse  means to go one place and then turn around and  

ara sıra yaklaşık sekiz dakikadır konuşuyoruz bizde tersi var yani reverse bir yere gitmek ve sonra geri dönüp

go the opposite direction so I'm walking this way  and then I reverse and go back this way reverse  

ters yöne gitmek anlamına gelir, bu yüzden bu şekilde yürüyorum ve sonra geri dönüp bu şekilde geri dönüyorum

now if I ask most English Learners do you know  what all of these mean and when I say most English  

şimdi çoğu İngilizce Öğrencisine sorarsam tüm bunların ne olduğunu biliyor musunuz? yani çoğu İngilizce

Learners I mean most of the people who watch my  videos I think everybody almost everybody would  

Öğrenen dediğimde, videolarımı izleyen insanların çoğunu kastediyorum Bence herkes

know all of these and so they would say oh okay  like yeah I know play I know go I know eat I know  

bunların hepsini   bilecektir ve bu yüzden oh tamam  evet gibi derler, biliyorum oyna biliyorum git biliyorum ye biliyorum

lose I know stay and commence and reverse all  right but do you really that's the question now  

kaybettim kal ve başla ve geri dön tamam ama şimdi gerçekten soru bu mu

again this this lesson that I'm giving here this  is a very surface lesson so maybe some of you know  

yine burada verdiğim bu ders bu çok yüzeysel bir derstir, bu nedenle belki bazılarınız

all of these words or some of them most of these  are pretty common commence is probably the most  

bu kelimelerin   tümünü veya bazılarının çoğunu biliyorsunuz oldukça yaygın başlangıç ​​muhtemelen

advanced of these uh again like a child with no  play go eat run lose maybe stay the last three or  

bunların en   gelişmişidir uh yine oyun olmayan bir çocuk gibi git ye ​​koş kaybet belki son üçte kal veya

maybe a little bit more difficult for for children  because they're less common but I haven't really  

çocuklar için belki biraz daha zor çünkü onlar daha az yaygın ama ben gerçekten

taught you anything I'm putting the words up here  on the Whiteboard I'm giving you a basic example  

öğretmedim herhangi bir şey kelimeleri beyaz tahtaya koyuyorum size temel bir örnek veriyorum

if this were an English lesson in your native  language like the regular ESL lesson maybe I'm  

bu, normal  ESL dersi gibi ana dilinizde bir İngilizce dersi olsaydı belki   size   size

giving you a translation like I would give you  a translation in Japanese of all of these words  

vereceğim gibi bir çeviri veriyorum tüm bu kelimelerin Japonca'ya çevirisi

okay so but this is a very surface lesson I'm  not going like deep into any of these things at  

tamam, ama bu çok yüzeysel bir ders bunların hiçbirine   derinlemesine girmeyeceğim

all and even if you know all these my guess is  you probably don't know all of the varied and  

ve tüm bunları bilseniz bile tahminim muhtemelen  hepsini bilmiyorsunuzdur yerlilerin gerçekten kullandığı

deeper and nuanced meanings of all of these words  that natives really use all right I'll give you an  

tüm bu kelimelerin çeşitli ve   daha derin ve nüanslı anlamları pekala, size

example in just a moment but the important Point  here is like looking at all these words and when  

birazdan bir örnek vereceğim, ancak buradaki önemli Nokta tüm bu kelimelere bakmak ve

you say you know a word like this like yeah I  know play I know go I know eat I know all of  

böyle bir kelimeyi bildiğinizi söylemek gibidir. evet oynamayı biliyorum gitmeyi biliyorum yemek yemeyi biliyorum

these words it's kind of like saying I look like  Tom Hanks it's like yeah like he looks like Tom  

bu kelimelerin hepsini bu bir bakıma Tom Hanks gibi görünüyorum demek gibi

Hanks like really you really think he looks like  Tom Hanks like if you look at it closely you look  

yakından bakarsanız

at these two people now they might look similar or  more similar than somebody else but how really uh  

bu iki kişiye şimdi benzer veya bir başkasından daha benzer görünebilirler, ancak ne kadar gerçekten uh   ne

like how detailed or how nuanced are you looking  like do they have the same eye color is the same  

kadar ayrıntılı veya ne kadar incelikli görünüyorsunuz aynı göz rengine sahipler mi aynı

no shape the same height the same look or even  the same voice so again this is a surface level  

şekil yok aynı boy aynı bakış veya hatta aynı ses yani yine bu, bir şeyin yüzey seviyesindeki bir

uh explanation of something and Learners even if  they know all of these are usually not prepared  

açıklamasıdır ve Öğrenciler bunların hepsini bilseler bile,

in conversations even when they hear these words  because they will hear them used in different ways  

bu kelimeleri duyduklarında bile genellikle konuşmalara hazır olmazlar çünkü bunların farklı şekillerde kullanıldığını duyacaklardır

so let me give you now a deeper meaning of one  of these or kind of go deeper into giving you  

öyleyse izin verin Şimdi size bunlardan birinin daha derin bir anlamını vereceğim veya size

a much better lesson that's much more memorable it  will make you feel much more confident about using  

çok daha iyi ve çok daha akılda kalıcı bir ders vermek için daha derine ineceğim, bu  bunları kullanma konusunda kendinize çok daha fazla güvenmenizi sağlayacak

these and you will think wow like just a much  more interesting and valuable lesson that actually  

ve vay canına çok daha ilginç bir şey gibi düşüneceksiniz ve akıcılığınızı gerçekten   geliştiren değerli bir ders,

builds your fluency so we'll just take lose here  we're just going to focus on one word now even if  

bu yüzden burada sadece bir kelimeye odaklanacağız   evet biliyorum

you think yeah I know lose I'm going to give you a  whole bunch of uses of it that are related to you  

kaybettiğimi düşünseniz bile, size kelimenin bir sürü kullanımlarını vereceğim sizinle ilgili   birçok farklı durumda

know various different things that you could use  in many different situations but you will see wow  

kullanabileceğiniz  çeşitli farklı şeyler biliyorsunuz ancak vay

like now my understanding of lose is actually much  stronger and I feel much more much more confident  

şimdi kaybetme anlayışım aslında çok daha güçlü ve

about using the word and for lots of different  ways of using it so we're going to cover and you  

kelimeyi kullanma konusunda ve pek çok farklı şekilde kullanma konusunda   çok daha fazla kendime güveniyorum   bu yüzden ele alacağız ve

can put some of these in the comments as well if  you can think of any uses of lose that I did not  

bunlardan bazılarını yorumlara da koyabilirsiniz, eğer aklınıza benim eklemediğim herhangi bir kullanım geliyorsa,

add but let's just go through a couple of them  so the first is a basic thing like lose your keys

ancak birkaçını gözden geçirelim yani ilki temel bir şey anahtarlarını kaybetmek

so you could lose anything really maybe I'm  walking around and uh maybe I had a marker or  

gibi gerçekten bir şey kaybedebilirsin belki etrafta dolaşıyorum ve uh belki bir kalemim vardı veya

my keys or something and now oh where did it go I  don't know what happened to my keys or my marker  

anahtarlarım falan ve şimdi ah nereye gitti anahtarlarıma veya kalemime   ne oldu bilmiyorum   Onları

or something I lost them I lost my keys or I lost  my marker okay so something I used to have and now  

kaybettim Anahtarlarımı kaybettim veya kalemimi kaybettim tamam yani eskiden sahip olduğum bir şey ve şimdi   Eskiden

I do not something I used to have and now do not  so I lost my keys again if you think of anything  

sahip olduğum ve şimdi sahip olmadığım bir şeyi yapmıyorum  bu yüzden aklınıza gelebilecek bir şey olursa

as I start covering these different examples you  can just post them down in the comments I'll go  

bu farklı konuları ele almaya başlarken anahtarlarımı tekrar kaybettim örnekleri yorumlarda yayınlayabilirsiniz bunları

back and answer different questions after I go  through these so you lose your keys can you think  

okuduktan sonra geri dönüp farklı soruları yanıtlayacağım böylece anahtarlarınızı kaybedersiniz

of anything else that you can lose can you think  of anything else that you can lose I'm trying to  

kaybedebileceğiniz başka bir şey düşünebilir misiniz kaybedebileceğiniz başka bir şey düşünebilir misiniz I

get you to think more like a native and that's  why I'm going to cover a bunch of expressions and  

Seni   bir yerli gibi düşünmeye çalışıyorum ve bu yüzden  bir sürü ifadeyi ve

different ways of using lose right now all right  so if you think of anything put it in the comments  

lost'u kullanmanın farklı yollarını hemen şimdi ele alacağım.

so next we might obviously we have lose as I  gave the example before about losing a game  

açıkçası kaybettik, daha önce oyun kaybetmeyle ilgili örneği verdiğim gibi

so maybe I'm playing Othello or chess or something  and I lost the game so I might lose a game now you  

yani belki Othello veya satranç falan oynuyorum ve oyunu kaybettim bu yüzden şimdi bir oyun kaybedebilirim

might even probably have heard these before  hopefully you've heard these examples before  

bunları muhtemelen daha önce duymuş olabilirsiniz umarım duymuşsunuzdur bu örnekler daha önce

but I will give you some more that maybe you have  not all right so we got lose a game lose your keys

ama size biraz daha vereceğim belki de pek iyi değil bu yüzden bir oyun kaybettik anahtarlarınızı

[Music] about lose weight yes so Maya says lose  your phone same kind of idea so lose your keys  

[Müzik] kilo vermekle ilgili evet yani Maya  telefonunuzu kaybedin diyor aynı tür bir fikir yani anahtarlarınızı

lose your phone lose your wallet so any kind  of physical thing that you might lose all right  

kaybedin   telefonunuzu kaybedin cüzdanını kaybet yani herhangi bir fiziksel şey ki kaybedebilirsin tamam tamam kilo vermek kilo vermek için

to lose weight to lose weight now lose  weight just means okay I'm I'm Getting  

şimdi kilo ver sadece tamam demektir Zayıflıyorum

Thinner I'm losing weight yep so you lost your  pencil the same thing so any kind of little  

kilo veriyorum evet bu yüzden kalemini kaybettin aynı şey yani bir şeye

physical object we can talk about having  something and then not having it anymore I  

sahip olup da artık sahip olmamaktan bahsedebileceğimiz herhangi bir küçük fiziksel nesne.

lost it I misplaced it I don't know where it  went all right but when you lose weight like  

if you haven't seen someone in a long time  and they say wow like it's you're you lost  

zaman ve vay canına kilo  kaybettiniz gibi

weight like did you lose weight you often  hear this question did did you lose weight

kilo verdiniz mi bu soruyu sık sık duydunuz mu kilo verdiniz mi

lose weight so again it's not like I like took  it off my body and left it somewhere it's you  

kilo verdiniz yani yine ben vücudumdan çıkarıp bir yere bıraktım gibi değil

know it just goes wherever it goes but I  lost some weight yeah I lost some weight  

nereye giderse gitsin ama biraz kilo verdim evet biraz kilo verdim

I lost some weight lost some weight so maybe I  was a hundred pounds before now maybe I'm you  

Biraz kilo verdim biraz kilo verdim bu yüzden belki daha önce 100 kiloydum belki siz

know 95 pounds so I lost my weight yep  so another idea so lose your knowledge

biliyorsunuz 95 kiloyum bu yüzden kilomu verdim evet yani başka bir fikir yani kaybet bilginiz

foreign so knowledge is a hard  thing to lose Yep lose your wealth

yabancı yani bilgi kaybetmek zor  bir şeydir Evet, servetinizi kaybedin

so if you lost your money again same kind  of idea I might like lose my money like  

yani paranızı tekrar kaybederseniz aynı türde bir fikir Paramı kaybetmek isteyebilirim

physically lose my money or if I have you know  a big bank account and suddenly you know all  

fiziksel olarak paramı kaybetmek veya eğer bilirsem büyük bir banka hesabı ve aniden siz biliyorum tüm

of my stocks are going down oh no I'm losing  my wealth I'm losing my wealth so knowledge  

hisse senetlerim düşüyor oh hayır servetimi kaybediyorum servetimi kaybediyorum yani bilgi

is more difficult to lose it's possible yep  you could lose your friend so here we have uh  

kaybetmek daha zordur evet arkadaşınızı kaybedebilirsiniz yani burada uh

actually two different meanings of this  yep you could lose your mind too [Music]  

aslında bunun iki farklı anlamı var evet siz senin de aklını kaçırabilir [Müzik]

I lost my mind I lost my mind so if you have a  friend or maybe some family so you could lose  

Aklımı kaybettim Aklımı kaybettim yani bir arkadaşın veya belki de bir ailen varsa

someone and this is even like two different  ways of thinking about this let's say I go  

birini   kaybedebilirsin ve bu, bunun hakkında iki farklı  düşünme şekli gibi, diyelim ki alışveriş

to the mall I'm at a department store with  my family and one of my children gets lost  

merkezine gideyim Ailemle birlikte bir mağazadayım ve çocuklarımdan biri kayboluyor

one of my children gets lost so I might lose my  child physically I don't know where they are I've  

çocuklarımdan biri kayboluyor, bu yüzden çocuğumu fiziksel olarak kaybedebilirim Nerede olduklarını bilmiyorum

lost them okay so maybe just like this like you  lose your keys you could lose your child as well  

onları kaybettim tamam yani belki böyle böyle anahtarlarınızı kaybederseniz, çocuğunuzu da kaybedebilirsiniz

but you can also talk about losing someone like  they died so if a friend of yours dies you might  

ama aynı zamanda birini kaybetmekten ölmüş gibi bahsedebilirsiniz, böylece bir arkadaşınız ölürse

lose a friend or a family we lost our our uh you  know great uncle two weeks ago so we lost them  

bir arkadaşınızı veya ailenizi kaybedebilirsiniz, biz iki hafta önce bilirsiniz büyük amcamızı kaybettik. onları kaybettik

and people understand I don't mean like at the  mall or something uh but there was actually a  

ve insanlar anlıyor alışveriş merkezindeki gibi bir şeyi kastetmiyorum uh ama aslında   tam da

pretty just on this particular particular usage  of lost there's a famous comedian a comedian  

bu özel  kayıp  kullanımında  oldukça güzel bir şey  vardı ünlü bir komedyen var

named Norm Macdonald he actually died last year  I think so we lost Norm Macdonald last year but  

Norm Macdonald adında  bir komedyen   o aslında geçen yıl öldü sanırım öyleydik geçen yıl Norm Macdonald'ı kaybetti ama   birisiyle

he was telling a joke about how he had he had met  someone uh actually no it was a different it was  

nasıl tanıştığına dair bir fıkra anlatıyordu uh aslında hayır farklıydı o

uh who was that uh Bob Saget and a Bob Saget is  another comedian and he was telling this telling  

uh o kimdi uh Bob Saget ve Bob Saget başka bir komedyen ve bunu anlatıyordu

a story about how he met some kind of famous hero  like someone that he really liked uh and and Bob  

bir hikaye anlatıyordu gerçekten sevdiği biri gibi ünlü bir kahramanla nasıl tanıştığı hakkında ve Bob

Saget said yeah the guy had just lost his son the  guy had just lost his son and so he's telling this  

Saget evet adam oğlunu yeni kaybetmişti adam oğlunu yeni kaybetmişti ve bu yüzden

whole story uh and he's and he's explaining that  and then Norm Macdonald kind of comes in at the  

tüm hikayeyi anlatıyor uh ve o ve o bunu açıklıyor ve sonra Norm Macdonald bir nevi

end of the story and he says when you when you  met that guy oh you've like I found your son  

hikayenin sonunda devreye giriyor ve o adamla tanıştığınızda diyor ki ah, oğlunuzu bulmuşum gibi,

so he's using these two different meanings of  the word in the same joke all right so just to  

yani kelimenin bu iki farklı anlamını aynı şakada kullanıyor, pekala yani sadece

make that clear Bob Saget was telling a story  about a guy whose son had died all right so  

Bob Saget'in oğlu ölmüş olan bir adam hakkında bir hikaye anlattığını  yani

he had just lost his son that's what he said but  Norm Macdonald says oh like hey I found your son  

oğlunu yeni kaybettiğini söyledi, ancak Norm Macdonald oh gibi hey oğlunu buldum

like and you should you should watch if you can  you search on YouTube you can find this joke  

beğen ve izlemelisin diyor YouTube'da arama yapabilirsiniz bu şakayı bulabilirsiniz

but it's actually uh I mean it's it's a weird  kind of dark humor uh but very funny as as Norm  

ama aslında uh yani bu garip  bir tür kara mizah uh ama çok komik, çünkü Norm

Macdonald comes in at the end of the joke or at  the end of the story and says oh I found your son  

Macdonald şakanın veya hikayenin sonunda devreye girer ve der ki oh oğlunuzu buldum

so he's talking again these two different  meanings of lost all right two different  

yani yine konuşuyor kayıp'ın bu iki farklı anlamı pekala yasaların iki farklı

meanings of laws all right so we've had a few  more we've got lost uh lost and opportunity

anlamı pekala, birkaç daha yaşadık kaybettik uh kaybettik ve bir

you might lose an opportunity to  do something to lose an opportunity  

şey yapma fırsatını kaybedebilirsiniz bir fırsatı kaybetmek

see if we can fit a few more on  here you could lose your temper

bakın buraya birkaç tane daha sığdırabilir miyiz kendinizi kaybedebilirsiniz,

to lose your temper becomes meaning becoming very  angry about something you get very passionate  

kendinizi kaybetmek, bir şeye çok  kızmak anlamına gelir, çok tutkulu olursunuz

maybe you you start you know you're getting  frustrated you're driving your car and you  

belki başlarsınız, bilirsiniz hüsrana uğrarsınız, arabanızı sürerken ve

have to keep stopping and starting you're in a  traffic jam you get very angry about that and  

durmaya ve çalışmaya devam etmek zorundasın trafik sıkışıklığındasın buna çok sinirleniyorsun ve

you start yelling at people ah you're losing your  temper losing your temper so you're becoming kind  

insanlara bağırmaya başlıyorsun ah kendini kaybediyorsun öfkeni kaybediyorsun bu yüzden bir

of uncontrolled so you can talk about losing  [Music] losing control losing control all right  

tür kontrolsüz hale geliyorsun bu yüzden hakkında konuşabilirsin kaybetmek [Müzik] kontrolü kaybetmek kontrolü kaybetmek tamam

Alfonso says lose your money again the same idea  all right and you could also lose your weight  

Alfonso paranı kaybet diyor yine aynı fikir tamam ve sen de kilo verebilirsin

if you personally become lost you know you're  walking around like you become lost I'm lost  

kişisel olarak kaybolursan bilirsin kaybolmuş gibi dolaşıyorsun ben kayboldum

you can be physically lost like I'm walking  around in the woods and oh no I've lost my  

yapabilirsin ormanda yürüyormuşum gibi fiziksel olarak kaybolmuşum ve oh hayır

weight I've lost my weight or a group of people  like we have lost our way and in the same way we  

kilomu vermişim kilomu vermişim gibi veya bir grup insan yolumuzu kaybetmişiz gibi ve aynı şekilde

have these different meanings of it we have we  have like lost our way physically like we don't  

bu farklı anlamlara sahibiz sahip olduk fiziksel olarak yolumuzu kaybetmiş gibiyiz fiziksel olarak

physically know where we are or we could talk  about maybe spiritual spiritually or mentally  

nerede olduğumuzu bilmiyormuşuz gibi veya hakkında konuşabiliriz  belki ruhsal ruhsal veya zihinsel olarak

like the community has lost their weight it's  like they lost faith they lost faith [Music]  

topluluk kilo vermiş gibi inançlarını kaybetmiş gibi inançlarını [Müzik]

in something so they don't believe in it anymore  or they're they don't feel very strongly about  

bir şeye kaybetmişler yani artık buna inanmıyorlar veya   bir şey hakkında kendilerine güvensiz hissettiklerini çok güçlü hissetmiyorlar bu

that they're feeling unconfident about something  so you might lose your confidence in the same way

nedenle,

to lose your confidence all right so what do  we notice differently about these two kinds  

güveninizi kaybetmek için aynı şekilde güveninizi kaybedebilirsiniz, tamam, peki neyi farklı olarak fark ederiz? bu iki tür

of lessons the first one it's teaching you some  vocabulary but you will probably forget most of  

ders hakkında, ilki size biraz kelime öğretiyor ama muhtemelen bunların çoğunu unutacaksınız

these or maybe you learn some of them even if  you remember these words you will likely not  

veya belki bazılarını öğreneceksiniz, bu kelimeleri hatırlasanız bile muhtemelen

be prepared for all of these different things  especially if you uh you know you don't hear  

tüm bu farklı şeylere hazırlıklı olmayacaksınız özellikle eğer uh biliyorsun

natives using them in all these different ways  the important thing here is this is where we're  

yerlilerin onları bu farklı şekillerde kullandığını duymuyorsun burada önemli olan şey şu ki burada

talking about one thing so we're going to focus  on one word and we really want to understand it  

tek bir şeyden bahsediyoruz bu yüzden tek bir kelimeye odaklanacağız ve onu gerçekten

very well all right it's the deeper understanding  that really makes like all of these different uses  

çok iyi anlamak istiyoruz Pekala, bu daha derin bir anlayıştır, bu da kelimenin tüm bu farklı kullanımlarını   gerçekten anlamaya

of it you really start to understand what lose  means and you're thinking about it like a native  

başlarsınız, kaybetmenin  ne anlama geldiğini gerçekten anlamaya başlarsınız ve

rather than trying to just translate something or  get a definition of the word does that make sense  

bir şeyi tercüme etmeye veya kelimenin bir tanımını almaya çalışmak yerine bir yerli gibi düşünürsünüz. bu mantıklı

so the reason I thought about doing this is again  people think I look like Tom Hanks and like yeah  

yani bunu yapmayı düşünmemin nedeni yine insanların Tom Hanks'e benzediğimi düşünmesi ve evet

I guess maybe I kind of look like Tom Hanks but  that's like a very a very kind of surface level of  

sanırım biraz Tom Hanks'e benziyorum ama bu bana bakıp düşünmenin çok çok yüzeysel bir seviyesi gibi

looking at me and thinking I look like Tom Hanks  when almost nobody in the United States would say  

Tom Hanks'e benziyorum Amerika Birleşik Devletleri'nde neredeyse hiç kimse

that about me maybe a few people but not many I've  never heard that growing up maybe one time all  

benim hakkımda belki birkaç kişi ama çok değil büyümenin belki bir kez olduğunu hiç duymadım  tamam

right so that's a surface level understanding of  something and when people say they know something  

yani bu bir şeyin yüzeysel bir anlayışıdır ve insanlar şunu söylediğinde bir şey biliyorlar

do they really know it all right this is like  really knowing the vocabulary over here and this  

gerçekten biliyorlar mı? tamam bu buradaki  kelime dağarcığını gerçekten bilmek gibi bir şey ve bu

is just getting a surface level understanding of  something yep it's possible to lose hope excellent  

bir şeyi yüzeysel olarak anlamaktır evet umudunu kaybetmek mümkündür mükemmel   yani

so the same idea so you're starting to think more  like a native and so the great thing about this  

aynı fikir yani daha çok bir şey gibi düşünmeye başlıyorsunuz yerli ve bu yüzden bununla ilgili harika olan şey

is even in a conversation uh even if you didn't  know like all of these you don't have to think  

bir konuşmada bile uh tüm bunlar gibi  bilmeseniz bile

like like can I lose this or can I lose that like  you probably can because you're thinking about it  

bunu kaybedebilir miyim veya bunu kaybedebilir miyim gibi düşünmek zorunda değilsiniz muhtemelen sizin gibi  çünkü sen' bunu

like a native like it's not just losing your keys  you could lose hope you could lose confidence  

bir yerli gibi düşünmek sadece anahtarlarını kaybetmek değilmiş gibi umudunu da kaybedebilirsin güvenini de kaybedebilirsin biliyorsun

you know like the the company or maybe some group  of directors or people they lose confidence in  

şirket gibi veya belki bir grup yönetici veya kişi başkana güvenini kaybeder, bu

the president so maybe they don't think he's a  good leader anymore they lose confidence in that  

yüzden belki onun başkana güvendiğini düşünmezler artık iyi bir lider o kişiye olan güvenlerini kaybederler,

person you might lose confidence in yourself  or I just I lost my confidence I lost my mojo  

siz kendinize olan güveninizi kaybedebilirsiniz  veya ben sadece güvenimi kaybettim büyümü kaybettim

Mo Joe I think there is a whole uh Austin  Powers movie about him losing his Mojo Mojo  

Mo Joe Bence onun Mojo Mojo'sunu kaybetmesiyle ilgili koca bir Austin Powers filmi var Mojo

is like your kind of your uh like your special  quality or your like ability to do something  

sizin türünüz gibi özel kaliten veya bir şeyi yapma yeteneğin gibisin   yeteneğin büyün

your talent your mojo oh no I lost my mojo so  maybe you're doing something very well and then  

oh hayır cazibemi kaybettim bu yüzden belki bir şeyi çok iyi yapıyorsun ve sonra

suddenly you like can't do it anymore oh no I  forgot how to do something you know like you  

aniden seviyorsun artık yapamayacaksın oh hayır nasıl yapacağımı unuttum bildiğiniz bir şey

lost knowledge of something or you lost your  skill you lost your ability okay your mojo  

bir şey hakkında bilginizi kaybettiniz veya becerinizi  kaybettiniz yeteneğinizi kaybettiniz tamam mojo'nuz   ve kelime dağarcığına

and all of these things you learn as you focus  on vocabulary and the point is this is the deeper  

odaklandıkça tüm bunları öğreniyorsunuz ve asıl mesele şu ki bu daha derin

lesson and this is the shallow one so when you  when you think you know something or when you  

ders ve bu sığ olan yani ne zaman siz  bir şey bildiğinizi düşündüğünüzde veya   bir

say you know something do you really know it do  you really know it so often Learners will tell me  

şeyi bildiğinizi söylediğinizde, onu gerçekten biliyor musunuz

like yeah I know all this I know all these words  and I say really do you know all of these words  

gerçekten biliyor musunuz? bu kelimeler

and can you do that for all of these if you can  do that then you can become fluent very quickly  

ve bunu tüm bunlar için yapabilir misin, eğer yapabilirsen  o zaman çok hızlı bir şekilde akıcı olabilirsin

all right but this is the key here so not  looking at it just from a surface level  

tamam ama buradaki anahtar bu yani ona sadece yüzeysel bir seviyeden bakmak değil

but really going deep into the vocabulary and  actually learning that uh really well now this  

gerçekten kelime dağarcığının derinliklerine inmek ve gerçekten uh gerçekten iyi şimdi bunun

is one form of naturally varied review uh very  good uh Jose valdo yeah to lose touch to lose  

doğal olarak çeşitli incelemelerin bir biçimi olduğunu öğrenmek uh çok iyi uh Jose valdo evet dokunmayı kaybetmek   dokunmayı kaybetmek

touch now you could lose touch with a person like  we don't keep in contact anymore so I had friends  

artık bir kişiyle iletişiminizi kaybedebilirsiniz artık  artık iletişim kurmuyoruz bu yüzden arkadaşlarım oldu

back in the United States and I haven't spoken  with them in a while we lost touch we lost touch  

geri dönebilirsiniz Amerika Birleşik Devletleri ve ben onlarla bir süredir konuşmadık iletişimimizi kaybettik bağlantımızı

sometimes you lose touch with people  after you haven't been seeing them in  

kaybettik bazen insanlarla

a while to lose touch or I could talk about  losing touch in the same way I lost my mojo  

bir süredir görüşmedikten sonra iletişiminizi kaybetmek için iletişiminizi kaybedersiniz veya aynı şekilde iletişiminizi kaybetmekten bahsedebilirim Mojo'mu kaybetme şeklim

like I'm losing touch with reality so I like I  think they're a little little aliens and stuff all  

gerçeklikle bağlantımı kaybediyormuşum gibi, bu yüzden onların etrafımdaki küçük uzaylılar ve benzeri şeyler olduğunu düşünüyorum

around me I'm losing touch with reality I'm losing  my connection so I'm losing losing myself you know  

Gerçeklikle bağlantımı kaybediyorum Bağlantımı kaybediyorum bu yüzden kendimi kaybediyorum biliyorsunuz

you know these are all different examples  but each one of them helps you understand  

bunların hepsinin farklı örnekler olduğunu ancak her biri

the meaning of lose better and the point is not  to use a translation to connect any of these words  

kaybetmek kelimesinin anlamını   daha iyi anlamanıza yardımcı olur ve önemli olan bu kelimelerden herhangi birini bir çeviriyle ilişkilendirmek için bir çeviri kullanmak değil

with a translation it's to really understand the  vocabulary so well by getting lots of different  

kelime dağarcığını gerçekten çok iyi anlamaktır. bunun pek çok farklı

examples of it and this is one example of  naturally varied review all right so in addition  

örneği ve bu doğal olarak çeşitli incelemelerin bir örneğidir, pekala  buna ek olarak,

to this you can also hear lose or hear these  different examples used by different speakers  

farklı konuşmacılar tarafından kullanılan bu  farklı örnekleri de duyabilirsiniz

so not just me you hear on a TV show or on a  radio program or you know anyone of another  

yani sadece ben değil bir TV programında veya bir  radyoda duyarsınız programı veya başka   yerlerden birisini tanıyorsanız duyabilirsiniz

places that you might hear it Claudia asks  what is this uh you mean synonym synonym for  

Claudia sorar bu nedir uh ile eşanlamlı demek istiyorsunuz   Mojo

Mojo uh was synonym for Mojo uh you could say  you're I don't know lose your cool or lose your  

uh Mojo ile eşanlamlıydı uh diyebilirsiniz siz bilmiyorum sakin ol veya kaybet   Yani

I mean probably Talent OR kind of unique ability  or like your love of life it's a pretty it's this  

muhtemelen Yetenek VEYA benzersiz bir yetenek veya yaşam sevginiz gibi bu güzel

like even Mojo itself has has kind of a broader  use and you will understand the word Mojo better  

Mojo'nun kendisinin bile daha geniş bir kullanımı var ve Mojo kelimesini daha iyi anlayacaksınız   şeylere

as you start looking at even more examples  of things uh it's not really slang though  

daha fazla örnek  bakmaya başladıkça uh değil gerçekten argo olsa da   pekala

all right is everybody getting this though  everybody getting this when you say you know  

herkes bunu anlıyor ama herkes bunu anlıyor bir şeyi bildiğinizi söylediğinizde

something do you really know it when you  say you know something do you really know  

gerçekten biliyor musunuz  bir şeyi bildiğinizi söylediğinizde gerçekten biliyor musunuz   bu nedenle daha

so I would encourage you to go go deeper so if  you want to learn more about like any of these  

derine inmenizi tavsiye ederim yani daha fazla öğrenmek istiyorsanız bu   örneklerden herhangi biri gibi,

examples you could even put Mojo into Google  and then see what you get like what does mojo  

Mojo'yu Google'a bile koyabilirsiniz ve sonra ne elde ettiğinizi görün, mojo   ne anlama gelebiliriz?

mean what could we what could we talking about  would be possible learn just listening uh yeah  

I'll come to that in just a second but I want  to make sure everybody understands this point  

ancak bu noktayı herkesin anladığından emin olmak istiyorum

very important so when when students say that  I look like Tom Hanks it's like on a surface  

çok önemli  bu nedenle öğrenciler Tom Hanks'e benzediğimi söylediklerinde bu yüzeysel  bir şekilde evet

level yeah we maybe look a little bit similar  but the people who know the nuances they know  

belki biraz benziyoruz ancak nüansları bilen insanlar bilir

the differences the deeper looking at two people  and like oh wow they actually look very different  

farklar daha derinleşir iki kişiye bakıyor ve vay canına aslında çok farklı görünüyorlar   tamam yani

all right so if you think I look like Tom Hanks  that's fine I don't have a problem with that but  

Tom Hanks'e benzediğimi düşünüyorsanız sorun değil ama   yeteri

I just thought it was interesting that enough  people said that that okay it's it's a lot of  

kadar kişinin bunu söylemesinin ilginç olduğunu düşündüm tamam pek çok

people make that same kind of mistake with how  they learn and it's really just like saying that  

kişi nasıl  öğrendikleri konusunda aynı türde bir hata yapar ve bu gerçekten   bir

they know something when they really don't  all right and so again like you can have a  

şeyi gerçekten   pek iyi bilmedikleri halde bildiklerini söylemek gibidir ve böylece yine

surface level understanding of vocabulary but then  struggle in conversations because you don't have  

yüzeysel bir kelime dağarcığı anlayışınız olabilir ama sonra konuşmalar çünkü

this deeper level of understanding so the deeper  you go into the language and notice we did this  

bu daha derin bir anlayış düzeyine sahip değilsiniz, bu yüzden dile ne kadar derinlemesine girerseniz ve bunu

with just one word lose so I'm not trying to teach  you 50 verbs or something that have no relation  

tek bir kelimeyle yaptığımızı fark ederseniz, bu yüzden size 50 fiil veya birbiriyle hiçbir ilgisi olmayan başka bir şey öğretmeye çalışmıyorum

to each other really in one less that would be a  waste of time all right but I will pick something  

gerçekten bir eksiğiyle bu zaman kaybı olur tamam ama ben

that like you can see obvious connections and see  how these how these things work together all right

bariz bağlantıları görebileceğiniz ve bunların nasıl birlikte çalıştığını görebileceğiniz bir şey seçeceğim pekala

weibo could I demonstrate how to learn such an  abstract word such as Oblivion Oblivion what about  

weibo Oblivion gibi soyut bir kelimenin nasıl öğrenileceğini gösterebilir miyim Oblivion,

the verb to miss yeah so that's another thing and  again like we could do this with with pretty much  

özlemek fiiline ne demeli evet, yani bu başka bir şey ve bunu hemen hemen

any vocabulary so Oblivion it would again you  would see lots of you know like examples about  

herhangi bir kelime dağarcığıyla yapabileceğimiz gibi, yani Oblivion yine birçoğunuzun Oblivion kelimesini kullanma hakkında benzer örnekler göreceğini uh

using the word Oblivion uh but I would again  uh look for different varied examples of that  

ama ben yine uh bu şeyin farklı çeşitli örneklerini arayın,

thing so you would even go on a just a Google  search or go type in the word Oblivion and do  

böylece sadece bir Google araması yapın veya Oblivion kelimesini yazın ve

like a Google image search and see what you get  and it's like Oblivion is like it's almost like  

bir Google görsel araması yapın ve ne elde ettiğinizi görün ve Oblivion neredeyse

timelessness or emptiness but it could be a couple  of different things and so I encourage you to look  

zamansızlık veya boşluk gibi ancak birkaç farklı şey olabilir ve bu yüzden sizi

at something like that and so even an abstract  idea the more examples you get of that thing the  

bunun gibi bir şeye bakmanızı tavsiye ediyorum ve soyut bir fikir bile o şeyden ne kadar çok örnek alırsanız

better your fluency becomes and so all of these  things are developing a network in your mind that  

akıcılığınız o kadar iyi olur ve böylece tüm bu şeyler bir ağ geliştirir. zihnin   bazı

really helps you understand things alien says  konichiwa I would like talk to you so let's see  

şeyleri anlamana gerçekten yardımcı oluyor uzaylı diyor konichiwa seninle konuşmak istiyorum o yüzden hadi bakalım   bu yüzden

so I keep in touch yeah very good yeah so keep  in touch so if I'm talking with someone keep in  

iletişim halindeyim evet çok iyi evet yani iletişimde kal yani biriyle konuşuyorsam iletişimde kal

touch don't lose touch don't lose touch with  me all right I think this makes sense I'll  

iletişimini kaybetme don benimle irtibatı koparma tamam bence bu mantıklı

go back and answer questions now if you have  anything uh new let me know let me start at  

the beginning over here uh let's see so hello  from Ecuador Brazil Dominican Republic India  

what my favorite part of my Sunday Lucas you're  too kind over there uh what does mustn't grumble  

Pazar günlerimin en sevdiğim yanı Lucas orada  çok naziksin uh

mean so must not Grumble well Grumble just  means you're complaining about something like

homurdanmamalı   yani iyi homurdanmamalı kendi

it's like I don't want to go and you're kind of  grumbling to yourself you're not really speaking  

kendine homurdanıyorsun,

uh clearly so people can hear you usually like  kids their parents says why don't you you know  

gerçekten konuşmuyorsun, yani insanlar seni duyabiliyor, genellikle çocuklar gibi, ebeveynleri neden

clean your room and the kids like I don't want  to clean my room so you can't hear it very  

odanı temizlemiyorsun diyor ve çocuklar ben odamı temizlemek istemiyorum, sen de sen diyorsun çok

clearly they're grumbling like that to grumble  all right konichiwa yes and so we've got some  

net bir şekilde homurdanıyorlar, homurdanmak için pekala konichiwa evet ve bu yüzden bazı

good examples lose my phone lose my mind love  and respect from Pakistan sir I learned a lot  

iyi örneklerimiz var.

from your teaching glad to hear it Muhammad and  Gertrude says lose my pencil yep Pakistan please  

Muhammed ve Gertrude diyor ki kalemimi kaybet Pakistan lütfen

teacher what is the best method to assimilate  Connections in the speeches so this is it  

öğretmenim  Konuşmalardaki bağlantıları özümsemek için en iyi yöntem nedir yani bu kadar

you focus the point is to go deeper  in the level because uh or deeper into  

odak noktanız seviyede daha derine  inmek çünkü ah veya

the language because fluency doesn't  come from building a larger vocabulary  

dilde daha derine   çünkü akıcılık olmuyor daha geniş bir kelime dağarcığı oluşturmaktan geliyor

so notice the difference here there are more  words but this one actually covers more situations  

bu yüzden farka dikkat edin burada daha fazla kelime var ama bu aslında daha fazla durumu kapsıyor

okay so we we could like we could go into all  these different things I could spend an hour  

tamam bu yüzden tüm bu farklı şeylere girebiliriz

talking about each one of these things and there  would still be more to talk about because you  

bu şeylerin her biri hakkında konuşarak bir saat harcayabilirim yine de hakkında konuşmak daha fazla olurdu çünkü

always need more review all right it's the review  that gets you fluent and now you should have a  

her zaman daha fazla incelemeye ihtiyacınız var, tamam, sizi akıcı hale getiren incelemedir ve artık

much better understanding of the word lose and  because of that you will feel much more confident  

kaybetmek kelimesini çok daha iyi anlamalısınız ve  bu nedenle

using it in conversations and you will even use it  in new ways maybe none of these examples maybe you  

onu konuşmalarda ve hatta bunu yeni şekillerde kullanacaksınız belki bu örneklerin hiçbiri belki

like lost something else but you feel confident  saying that and natives understand what you're  

başka bir şeyi kaybetmekten hoşlanıyorsunuz ama bunu söylerken kendinize güveniyorsunuz ve yerliler ne

saying okay and the great thing really the best  part about this is you can do this all by yourself  

dediğinizi anlıyor tamam ve harika olan şey gerçekten bunun en iyi yanı tüm bunları yapabilmeniz kendi başınıza

so you got all of this understanding of  the vocabulary without you having to speak  

yani kelime dağarcığının tüm bu anlayışını konuşmanıza gerek kalmadan elde ettiniz

so some kind of basic truths about fluency number  one having a larger vocabulary doesn't make you a  

yani akıcılıkla ilgili bazı temel gerçekler  daha geniş bir kelime dağarcığına sahip olmak sizi

fluent speaker it's not like oh I know a thousand  words and now I'm a fluent speaker really it's  

akıcı bir konuşmacı yapmaz, öyle değil ki ah bin kelime biliyorum ve şimdi Ben akıcı bir konuşmacıyım gerçekten

even just knowing a few words but you can use them  really well that makes you a fluent speaker all  

sadece birkaç kelime bilmek bile ama onları gerçekten iyi kullanabiliyor olmanız sizi akıcı bir konuşmacı yapar pekala

right and you can do this all by yourself it's  just about getting the right input if you can  

ve bunu kendi başınıza yapabilirsiniz  bu sadece doğru girdiyi almakla ilgilidir, eğer daha

find more of this maybe you're hearing the word  lose from me or you're hearing it in uh I don't  

fazlasını bulabilirseniz   bu belki kaybetmek kelimesini benden duyuyorsun veya bunu uh   başka bir yerde

know a radio show or a TV program where you read  it somewhere else okay but you can do this like  

okuduğun bir radyo programı veya TV programı bilmiyorum tamam ama bunu istediğin   herhangi bir şey gibi yapabilirsin

anything you want to go into and notice like where  people might think okay I know the word lose why  

ve insanların iyi düşünebileceği yerlere dikkat edin kaybetmek kelimesini biliyorum neden

are you still talking about lose it's like do you  really know the word can you really use it can  

hala kaybetmekten bahsediyorsunuz bu kelimeyi gerçekten biliyor musunuz gerçekten kullanabiliyor musunuz kullanabiliyor musunuz

you understand all of these examples if you can  great then that means you're fluent in this word  

tüm bu örnekleri anlıyorsanız harika  o zaman bu sizsiniz demektir bu kelimede akıcı

but knowing the word lose it's not just win or  lose it's all of these different things so you  

ancak kaybetmek kelimesini bilmek sadece kazanmak ya da kaybetmek değil, tüm bu farklı şeylerdir, bu nedenle

can talk about losing an opportunity losing  your keys losing time oh no I'm losing time  

bir fırsatı kaybetmek hakkında konuşabilirsiniz anahtarlarınızı kaybetmek, zaman kaybetmek, oh hayır,

I'm spending too much time talking about this so  I'm losing time talking about lose okay it's all  

zaman kaybediyorum   hakkında konuşmak için çok fazla zaman harcıyorum bu yüzden kaybetmek hakkında konuşurken zaman kaybediyorum tamam  bir şeyi anlamanıza

of these different examples that really help  you understand something and so we have again  

gerçekten yardımcı olan tüm bu farklı örnekler ve bu yüzden yine

one word but all of these different situations  in which we can use the vocabulary I'm losing  

bir kelimemiz var ama tüm bu farklı durumlarda kelime dağarcığını kullanabiliriz

my mind I lost my child somewhere oh no or maybe  they actually died I lost them okay I'm losing my  

aklımı kaybediyorum  Çocuğumu bir yerde kaybettim oh hayır ya da belki gerçekten öldüler Ben onları kaybettim tamam mı

confidence losing touch losing faith losing wealth  all right let's go back make sure we got all these

Güvenimi kaybediyorum Dokunuşumu kaybediyorum İnancımı kaybediyorum Servetimi kaybediyorum Pekala geri dönelim tüm bunları aldığımızdan emin olun

um

um hadi

come on YouTube why does it always  like sends me all the way back to  

YouTube'a neden her zaman beğeni bana hepsini gönderiyor

the end of these over here now I have  to stand here with my finger on my phone  

bunların sonuna kadar olan yol şimdi burada parmağım telefonumda dikilmeliyim

all right so we gotta lose mind lose confidence  lose a friend uh lose a doll Yep lose an  

peki o zaman aklımızı kaybetmemiz gerekiyor güvenimizi kaybetmemiz gerekiyor bir arkadaşımızı kaybetmemiz uh bir oyuncak bebeği kaybetmemiz evet bir

opportunity Elena says again I'm about to go  to sleep why don't you try to do this class at  

fırsatı kaybetmemiz gerekiyor Elena tekrar yapmak üzereyim uyumaya git neden bu dersi

different times so all of us would have different  chance to chat with you I want to listen to you  

farklı zamanlarda yapmaya çalışmıyorsun böylece hepimizin seninle sohbet etme şansı farklı olur seni dinlemek istiyorum

but I'm sleepy right now yes uh I I think probably  in the future I will I will try doing these at  

ama şu anda uykum var evet uh bence muhtemelen gelecekte ben bunları farklı zamanlarda yapmayı deneyecek miyim

different times this has just been when it's  convenient for me now plus I make all of these  

bu şimdi benim için uygun bir zamandı artı bunların hepsini

available so you don't lose them later you don't  lose your chance to enjoy the vocabulary lesson  

kullanıma sunuyorum böylece daha sonra kaybetmezsiniz kelime dersinin tadını çıkarma şansınızı kaybetmezsiniz

possible to lose hope important word first time or  uh for understanding songs in English do I have to  

umudunuzu kaybetmek mümkün ilk seferde önemli bir kelime veya İngilizce şarkıları anlamak için

look for the song lyrics yes Alfonso if you don't  understand them then you should look up what they  

şarkı sözlerine bakmalı mıyım evet Alfonso eğer onları anlamadıysanız o zaman ne olduklarına bakmalısınız

are I do the same thing uh again let's see can you  explain more examples about okay we did that area  

aynı şeyi tekrar yapıyorum bakalım daha fazla açıklayabilir misiniz tamam o alanı yaptık hakkında örnekler

uh why I understand everything in this video says  someone because I'm an awesome teacher really what  

uh neden bu videodaki her şeyi anlıyorum diyor biri harika bir öğretmen olduğum için gerçekten ne

I'm doing is number one I'm using a clear Voice  number two I'm not using any difficult vocabulary  

yapıyorum   birincisi net bir Ses kullanıyorum iki numaralı zor kelime dağarcığı kullanmıyorum

number three I'm really going into detail  about things to make sure you understand them  

üç numara, onları anladığınızdan emin olmak için gerçekten ayrıntılara giriyorum

all right so this is why uh only having my voice  is not even enough to get fluent so you really  

bu yüzden uh sadece benim sesime sahip olmak akıcı olmak için bile yeterli değildir, bu yüzden

should be listening to native speakers using these  examples as well so this is what we do in fluent  

bu  örnekleri kullanarak da anadili İngilizce olan kişileri gerçekten dinlemelisiniz. hayat için akıcı bir şekilde yaptığımız şey bu

for life we want to give you lots of examples  hundreds of different I don't know how many I  

size birçok örnek vermek istiyoruz yüzlerce farklı bilmiyorum kaç tane

think we have at least I don't know probably 100  more uh different native speakers that you listen  

var sanırım en azından bilmiyorum muhtemelen 100 farklı ana dili konuşandan dinlediğiniz

to from all over the world talking about different  things like this so it's really training you to  

dünyanın her yerinde bunun gibi farklı şeyler hakkında konuşuluyor, bu yüzden sizi

have a a conversation uh with lots of different  examples because that's how you get fluent the  

birçok farklı örnekle konuşmak için gerçekten eğitiyor çünkü bu şekilde akıcı oluyorsunuz

fluency doesn't it doesn't come from learning  more vocabulary it comes from going deeper and  

akıcılık daha fazla kelime öğrenmekle gelmez mi, daha derine inerek gelir ve

from that now you can talk about all all kinds  of things with just the word lose Isn't that cool  

bundan sonra her türlü şey hakkında sadece kaybetmek kelimesiyle konuşabilirsiniz.   tek

with just one word look at all these different  examples we had and all and you're also getting  

bir kelimeyle   bu harika değil mi elimizdeki tüm bu farklı örneklere ve tümüne bakın ve ayrıca

a stronger connection with these other words  too like losing control losing contact losing  

bu diğer             daha güçlü bir bağlantı elde ediyorsunuz kontrolü kaybetmek, teması kaybetmek,

losing your mind losing your emotions all these  different things you can now understand to lose  

aklını kaybetmek, duygularını kaybetmek, artık kaybetmeyi anlayabileceğin tüm bu farklı şeyler, tamam

all right make sure I didn't uh  skip anybody up here all right

emin ol, uh burada kimseyi atlamadım, tamam

except losing my money yeah  okay we got those already

paramı kaybetmek dışında evet tamam onları zaten aldık

all right uh Eduardo says would be possible  to learn just listening uh yes and I know some  

tamam uh Eduardo sadece dinlemeyi öğrenmenin mümkün olduğunu söylüyor evet ve bazı

people say like you know listening is the key  really understanding is the key so it doesn't  

insanların dinlemenin anahtar olduğunu bildiğini söylediğini biliyorum gerçekten anlamak anahtardır, bu yüzden

matter I don't know why people say you should  just listen to the language when that's not  

önemli değil İnsanların neden sadece dinlemeniz gerektiğini söylediğini bilmiyorum dili

how natives learn natives don't learn by only  listening natives learn by you think natives  

yerliler bu şekilde öğrenmez yerliler sadece dinleyerek öğrenmezler yerliler sizin tarafınızdan öğrenirler

are doing this they cover their you know they  cover their uh their eyes or they don't taste  

bunu yaptıklarını düşünürler bilirler gözlerini kapatırlar veya

or smell anything in order to get fluent  they don't touch anything natives want to  

akıcı olmak için hiçbir şeyi tatmaz veya koklamazlar yerlilerin istediği hiçbir şeye dokunmayın

you want to get as much input as possible and  in different ways so you want to see something  

mümkün olduğunca çok girdi almak istiyorsunuz ve farklı şekillerde

to help you understand it better or taste it  so if I try to explain to you the difference  

daha iyi anlamanıza veya tatmanıza yardımcı olacak  bir şey görmek istiyorsunuz bu nedenle size portakal

between an orange and an apple it's much easier  if you just taste the Apple but if I say oh you  

ile portakal arasındaki farkı açıklamaya çalışırsam bir elma çok daha kolay olur sadece elmanın tadına bakarsan ama eğer ah dersem

only have to use listening it's like okay I'm  going to listen to the orange and listen to the  

sadece dinlemeyi kullanmalısın, tamam portakalı dinleyeceğim ve

Apple you know it doesn't make much sense so you  want to be doing anything that a native would be  

elmayı dinleyeceğim   bunun pek bir anlamı olmadığını biliyorsun yani sen bir yerlinin yapacağı herhangi bir şeyi yapmak istiyorum

doing these are the same things that you do when  you're learning your native language all right

bunlar, ana dilinizi  öğrenirken yaptığınız şeylerin aynısıdır

and let's see Anna says please teacher what is  the best method to assimilate the connections in  

ve bakalım Anna, lütfen öğretmenim, konuşmalardaki bağlantıları özümsemek için en iyi yöntem nedir,

speeches okay I think I answered that all right  did I yeah I think I did yeah so it's about  

tamam bence tamam Pekala yanıtladım, evet, sanırım yaptım evet, yani bu

making connections the connections are the thing  that helps you uh helps you speak all right and

bağlantı kurmakla ilgili, bağlantılar sizin yardımcı olan şeydir, uh konuşmanıza yardımcı olur, peki

well let's see uh again Shams is  uh love you drew glad to hear it  

tekrar görelim, Şems, sevgiler, çizdiğinize sevindim,

it's possibly okay we got that one too all right  I apologize if I'm reading some of these again uh  

muhtemelen tamam onu ​​da aldık tamam Bunlardan bazılarını tekrar okuyorsam özür dilerim uh

let's see give more examples please even more  examples of lose Fanny says I love this class  

daha fazla örnek verelim görelim lütfen daha fazla kaybetme örneği Fanny bu dersi sevdiğimi söylüyor

uh what do you suggest to pass from B2 to C1  uh if you're trying to pass like a specific  

uh B2'den C1'e geçmek için ne önerirsiniz uh eğer belirli bir   sınav gibi geçmeye çalışıyorsunuz

exam uh I would focus on like whatever the  vocabulary or things you need for that but  

uh, bunun için ihtiyacınız olan kelime veya şeylere odaklanırdım ancak   sadece

if you're just talking about raising your level  it's almost always going to be just more review  

seviyenizi yükseltmekten bahsediyorsanız bu neredeyse her zaman daha fazla inceleme olacaktır   asıl mesele bu

that's that's the thing that really stops people  from from learning so they they think they know  

gerçekten insanların öğrenmesini engelliyor bu yüzden

something so they stop learning they think they  know something and so they stop learning and so  

bir şey bildiklerini sanıyorlar bu yüzden öğrenmeyi bırakıyorlar bir şey bildiklerini sanıyorlar ve bu yüzden öğrenmeyi bırakıyorlar ve

that's that's it's really like uh part of this  is most teachers are just giving a very surface  

bu gerçekten bunun bir parçası çoğu öğretmenin çok yüzeysel bir

level uh understanding of vocabulary they don't  go much deeper into things like this again this  

anlayış vermesi. kelime dağarcığı bu tür şeylere tekrar fazla derinlemesine inmezler   bu

is one example of naturally varied review  there are many but this is just one where  

doğal olarak çeşitli incelemelere bir örnek   pek çok şey var ancak bu yalnızca

we're going to take one word and really focus  on it and really help you understand it like a  

bir kelimeyi alıp gerçekten ona odaklanacağımız ve onu anlamanıza gerçekten yardımcı olacağımız bir yer yani bir

native so the more you learn new things  like a native the faster you get fluent  

yerli gibi  ne kadar çok yeni şey öğrenirseniz bir yerli gibi  o kadar hızlı akıcı hale gelirsiniz   daha

if you just keep learning more words but you're  translating them or only getting definitions it  

fazla kelime öğrenmeye devam ederseniz ancak bunları  çeviriyorsanız veya yalnızca tanımları alıyorsanız   pasif bir kelime dağarcığından  geçiş

will be much more difficult for you to go  from a passive vocabulary to an active one  

yapmanız çok daha zor olacaktır aktif olan

all right so yes connections connections are  the key this is how the brain works this is  

tamam yani evet bağlantılar bağlantılar anahtardır beyin böyle çalışır

how you learned your native language and it's  how you will get fluent in English as well

ana dilinizi bu şekilde öğrenirsiniz ve bu şekilde İngilizce'yi de akıcı hale getirirsiniz

uh let's see all right I think I got that  could you demonstrate all right I think

uh haydi bakalım pekala anladım sanırım  gösterebilir misiniz pekala

uh

give more examples hello from Brazil  from Canada hello from Canada how  

daha fazla örnek ver Brezilya'dan merhaba Kanada'dan merhaba Kanada'dan merhaba

can I keep Pro City smoothly what do  you mean by that proceeding smoothly

Pro City'yi nasıl sorunsuz tutabilirim sorunsuz ilerlemekle ne demek istiyorsun

explain what do you what do you mean by that  awesome examples man I really found interesting  

bu harika örneklerle ne demek istiyorsun adamım gerçekten ilginç buldum

your idea I'm going straight uh I'm going to give  it a try yeah remember this is how you get fluent  

senin fikrin Düz gidiyorum uh, deneyeceğim  evet unutmayın, ana dilinizde bu şekilde akıcı   olursunuz

in your native language and it's better to not  even really think about fluency this is really  

ve akıcılığı  gerçekten düşünmemek daha iyidir, bu gerçekten

more like taking something you're interested in  in learning more about that thing so if you have  

daha çok  ilgilendiğiniz  bir şeyi almak gibidir o şey hakkında daha fazla şey öğrenmek yani   bir    bir                                                                                                          ,

a hobby or your job or something and you want  to you want to like really become a master at  

that thing you spend a lot more time learning  about that specific thing foreign so for me if  

I'm learning gardening in Japan then I'm learning  a lot I learn about even different kinds of moths  

////////                                      bu yüzden         . Japonya'da bahçıvanlık öğreniyorum o zaman çok şey öğreniyorum farklı türdeki güveler hakkında bile öğreniyorum

it's like different varieties of moss you know  it's such like a small basic thing but again on  

farklı yosun türleri gibi biliyorsunuz bu çok küçük temel bir şey gibi ama yine

a surface level you just have Moss but on like  a gardener is thinking like okay we've got all  

yüzey seviyesinde sadece yosun var ama üzerinde bahçıvan gibi Tamam, tüm

these different kinds of moss and how they you  know how they deal differently so you can't just  

bu farklı yosun türlerine sahibiz ve nasıl farklı şekilde başa çıktıklarını nasıl bildiğinizi, bu nedenle herhangi bir yerde

use any Moss anywhere you have to use a specific  kind in the right place or it will probably die  

herhangi bir yosun kullanamazsınız, doğru yerde belirli bir türü kullanmanız gerekir, yoksa muhtemelen ölecektir.

all right so Lose My Religion yep There You Go  konichiwa again greetings from Brazil thanks  

yani Dinimi Kaybet, evet İşte Başladı Brezilya'dan tekrar selamlar

for excellent work you are awesome I got confused  when Americans use anachronisms in news or radio  

mükemmel çalışmanız için teşekkürler  harikasınız Amerikalılar haberlerde veya radyo programlarında anakronizmler kullandığında kafam karıştı,

program it makes me lose track yep you could  say lose track as well yeah so if you're uh  

bu benim izimi kaybetmeme neden oluyor evet  siz de kaybedebilirsiniz diyebilirsiniz evet, öyleyse eğer' re uh

I'll email anachronism acronyms I'm sorry  I read that wrong acronyms yeah so that's  

Anakronizm kısaltmalarını e-postayla göndereceğim Üzgünüm o yanlış kısaltmaları okudum evet yani bu

another thing that you will learn as your  uh you will hear many many new things are  

öğreneceğiniz başka bir şey uh  uh birçok yeni şeyin

being created all the time especially as the  language gets uh the language itself kind of  

sürekli olarak oluşturulduğunu duyacaksınız, özellikle dil dilden dile geldikçe kendisi

degenerates over time so people are creating  new words but also people are especially if  

zamanla bir tür yozlaşır, bu nedenle insanlar yeni kelimeler oluştururlar, ancak insanlar özellikle

they're typing on their phone then people just  I mean they'll they'll write a word like lol lol  

telefonlarında yazıyorlarsa o zaman insanlar sadece demek istediğim, lol lol

which means laughing out loud but some people  now will say this in a conversation when I was  

bu da yüksek sesle gülmek anlamına gelir ama bazı insanlar şimdi bunu ben daha gençken bir sohbette söyleyeceğim

younger people were not using the word  like they were not saying like lol like  

insanlar kelimeyi kullanmıyormuş gibi güle güle gibi demiyorlardı

they would write that maybe but uh they're  not actually doing that all right LOL LOL

bunu yazarlardı belki ama uh aslında bunu yapmıyorlar pekala LOL LOL

uh

uh

all right so let's say sure  sure if I'm pronouncing that  

pekala yani hadi emin olalım tabi bunu doğru telaffuz ediyorsam

correctly are you really Tom Hanks  or does he just look like you oh

sen gerçekten Tom Hanks misin yoksa o sadece sana mı benziyor oh

yes so we again I you could say I look like  Tom Hanks you could that'd be kind of a surface  

evet yani yine biz Tom Hanks'e benziyorum diyebilirsin sen olabilirsin

level way of saying it but if you go deeper and  like really compared us you would be like wow  

bu yüzeysel bir ifade olur ama daha derine iner ve bizi gerçekten karşılaştırırsanız, vay canına

they don't really look alike at all you know  again it's just going from surface to deeper  

hiç benzemiyorlar dersiniz yine bu sadece yüzeyden derine iner

and as you go deeper into something this is where  the fluency really comes from it's the people who  

ve bir şeyin daha derinine indikçe, akıcılığın gerçekten geldiği yer burasıdır dille ilgili

know the nuances and the subtle differences about  the language that they know all of these different  

nüansları ve ince farkları bilen kişiler, tüm bu farklı

examples and then they can really feel confident  about using something so fluency is not coming  

örnekleri bildiklerini ve ardından bir şeyi kullanma konusunda gerçekten kendilerine güvenebileceklerini bu nedenle akıcılığın

from learning more it's coming from going deeper  into vocabulary and getting more examples again  

daha fazla öğrenmekten    gelmediğini, kelime dağarcığının derinliklerine inip yeniden daha fazla örnek almaktan geldiğini

this is one example of naturally varied review  so you can go deeper into vocabulary you can go  

bu, doğal olarak çeşitli yorumların bir örneğidir bu nedenle kelime dağarcığında daha derine inebilirsin

deeper into listening as well pronunciation is  the same thing so if I hear 10 different people  

dinlemede daha derine inebilirsin telaffuz aynı şeydir, yani 10 farklı kişinin

say the word lose or pronounce you know any any of  these words or say all of these phrases I'm going  

kaybetmek kelimesini söylediğini duyarsam veya telaffuz edersem bu kelimelerden herhangi birini biliyorsan veya söyle tüm bu ifadeleri konuşmalarda Yerel hızda bile

to be much more confident about hearing those  things in conversations even at Native speed  

duyma konusunda kendime çok daha güveneceğim

okay so it's more more and it's all about  the input it's not about you speaking or  

tamam yani bu daha fazlası ve her şey girdiyle ilgili, konuşmanızla veya

trying to learn more words all right so if  you're trying to learn more but you're not  

daha fazla kelime öğrenmeye çalışmanızla ilgili değil, pekâlâ  daha fazlasını öğrenmeye çalışıyorsun ama

actually using this vocabulary fluently  already then stop doing that all right  

aslında bu kelime dağarcığını akıcı bir şekilde kullanmıyorsun o zaman bunu yapmayı bırak tamam bu

is why it can get fluent without studying more  because if you already know a lot but you can't  

yüzden daha fazla çalışmadan akıcı olabilir çünkü zaten çok şey biliyorsan ama

speak fluently then you don't need to keep keep  learning more I've lost my heart these days what  

akıcı konuşamıyorsan o zaman yapmamışsındır' daha fazla öğrenmeye devam etmeliyim bu günlerde kalbimi kaybettim bu ne

does that mean yeah to lose heart to lose heart  again instead of saying like lose my heart we  

anlama geliyor evet kalbini kaybetmek tekrar kalbini kaybetmek demek yerine

would say you lose heart heart means in this case  uh like maybe you're kind of losing confidence or  

kalbini kaybedersin derdik bu durumda ah belki sen gibisin' bir tür güven kaybediyorsun ya da   bir

you lose your desire to do something or you  don't feel um maybe I guess a better example  

şey yapma arzunu kaybediyorsun veya hissetmiyorsun um belki daha iyi bir örnek

would be like like I've lost heart in uh let's see  what's a good example like let's say there's like  

kalbimi kaybettim gibi olur

a political party just to give that example so  they keep losing again and again and like people  

parti sadece bu örneği vermek için  tekrar tekrar kaybetmeye devam etsinler ve tıpkı insanlar

are kind of losing heart in that organization so  they feel like I've lost heart I don't believe in  

o organizasyonda bir şekilde cesaretlerini kaybediyorlar, bu yüzden kalplerini kaybetmiş gibi hissediyorlar

them anymore I don't feel confident in them so  it's kind of a range of or a general grouping  

artık onlara inanmıyorum   onlara güven duymuyorum bu yüzden bu, bunun gibi bir dizi veya genel gruplandırma

of things like that but to lose heart in general  means that so you're losing your confidence or  

ancak genel olarak cesaretinizi kaybetmek, güveninizi kaybetmek veya   bir

you're losing your your like love of something  I don't really care about something so much  

şeye olan sevginizi kaybetmek anlamına gelir  Bir şeyi gerçekten çok fazla umursamıyorum

anymore I've lost heart I've lost heart  typically heart is that really Tom Hanks  

artık kalbimi kaybettim Kalbimi kaybettim tipik olarak kalp gerçekten Tom Hanks'tir   bunu

see it and it's if you think I'm if if you're  if you're asking seriously like is that really  

görün ve eğer öyle olduğumu düşünüyorsanız eğer ciddi olarak soruyorsanız gerçekten bu gerçekten

Tom Hanks it's like yeah you have a surface level  understanding or or like idea about who Tom Hanks  

Tom Hanks gibi evet var Tom Hanks  'in kim olduğu hakkında yüzeysel bir anlayış veya benzer bir fikir

is but if you look at a picture of me and Tom  Hanks at the same time I bet Tom Hanks would not  

ancak benim ve Tom Hanks'in aynı anda olduğu bir fotoğrafıma bakarsanız, bahse girerim Tom Hanks

even say that he would say ah this guy doesn't  look like me at all what are you talking about  

bu adam bana benzemiyor diyeceğini söylemez. neden bahsediyorsun

uh I do enjoy some Tom Hanks movies  though so I drew if you look at the  

uh bazı Tom Hanks filmlerinden hoşlanıyorum yine de

thumbnail for this I drew the uh the Wilson  volleyball from Castaway I enjoyed that movie  

bunun için   küçük resme bakarsanız çizdim Castaway'den Wilson voleybolunu çizdim O filmden keyif aldım   pekala haydi

all right uh let's see and again sham says  uh should I use slang or not yesterday I saw  

bakalım ve yine sahte diyor uh argo kullanmalı mıyım kullanmamalı mıyım dün

a video of Stephen Kaufman who said not to use  slang in any situation what do you think I don't  

Stephen Kaufman'ın herhangi bir durumda argo kullanmamamı söyleyen bir videosunu gördüm sen ne düşünüyorsun bilmiyorum kulağa aptalca gelen

know I don't know what kind of advice is that that  sounds that sounds just dumb I mean like it's like  

ne tür bir tavsiye bilmiyorum ben yani kullanmalı mıyım

saying like should I use I don't know should  I use uh I don't know like the the important  

bilmiyorum kullanmalı mıyım bilmiyorum bilmem önemli olan

thing is to pay attention to the situation  you were in let me erase all these over here  

senin içinde bulunduğun duruma dikkat etme izin ver tüm bunları sileyim

if I spend my day uh like talking with  kids or young people like they're going  

günümü geçirirsem çocuklarla veya gençlerle konuşmak gibi   yetişkinlerle sürekli konuşmaktan

to use a different vocabulary than  talking with adults all the time so  

farklı bir kelime dağarcığı kullanacaklar, bu yüzden   bu

if I this is like let's say 100 year old  people and this is uh 20 year old people  

100 yaşında ve bu 20 yaşında insanlar diyelim   her

I'm going to use different vocabulary for both of  these there's going to be some overlap like some  

ikisi için de farklı kelime dağarcığı kullanın  bunların bazı   örtüşmeler olacak   bazı

vocabulary that will be the same for both groups  but there will be some vocabulary that's different  

kelime dağarcıkları her iki grup için de aynı olacaktır ancak farklı olan bazı kelime dağarcıkları olacaktır

so when you when you tell people like don't  ever use slang ever it's like well you know it's  

bu nedenle insanlara asla argo kullanmayın dediğinizde bu iyi bir şey bunun   bu

it's it's kind of silly advice also it's important  to remember that even if you don't speak you will  

biraz aptalca bir tavsiye olduğunu ayrıca konuşmasanız bile

hear slang used everywhere so you will hear it you  know in movies or radio programs or things like  

her yerde kullanılan argoyu duyacağınızı unutmamak önemlidir, bu yüzden onu filmlerde veya radyo programlarında veya bunun gibi şeylerde duyacaksınız

that so even if you don't use it it's a good idea  to learn it because you know if you watch that  

böylece konuşmasanız bile' Bunu kullanmak, öğrenmek için iyi bir fikirdir çünkü bilirsiniz, eğer bu

kind of content or listen to those kinds of things  you will get those examples all right so you don't  

tür içerikleri izlerseniz veya bu tür şeyleri dinlerseniz, bu örnekleri doğru bir şekilde alırsınız, bu nedenle

need to don't like limit yourself uh for no reason  but obviously the most important thing is think  

kendinizi sınırlamaktan hoşlanmazsınız uh hayır sebep ama açıkçası en önemli şey

about the the everyday life that you have and  the English in that life so if you enjoy watching  

sahip olduğunuz   günlük yaşam ve bu yaşamdaki İngilizce hakkında düşünmektir, bu nedenle

action movies then you should get familiar with  that vocabulary and really get familiar with it  

aksiyon filmleri izlemekten hoşlanıyorsanız  o zaman o kelime ve gerçekten aşina olmalısınız   tamam değil

it's not like okay don't don't learn this  vocabulary or that vocabulary it's it's  

' gibi değil Şu kelimeyi veya şu kelime dağarcığı öğrenmeyin, bu

what's important for your life all right so think  about that I know maybe maybe um like Kaufman is  

hayatınız için önemli olan şey o yüzden bir düşünün biliyorum belki de um, tıpkı Kaufman

trying to give general advice for people about  I'm trying to make it easier for them to learn but  

insanlara şu konularda genel tavsiyeler vermeye çalışıyor Ben onların öğrenmesini kolaylaştırmaya çalışıyorum öğren ama   Yine

I would be again that's like surface level advice  I want to give you deeper advice about your life  

olurdum bu yüzeysel bir tavsiye gibi Sana hayatınla ilgili daha derin tavsiyeler vermek istiyorum

so think about what you need for your life some  people don't have any contact with slaying at all  

bu yüzden hayatın için neye ihtiyacın olduğunu bir düşün bazı insanların cinayetle hiçbir ilgisi yoktur

maybe they only read academic papers in English  where there really isn't any slang but you will  

belki sadece İngilizce akademik makaleler okurlar gerçekten argonun olmadığı ama öğreneceksin

uh you will learn a lot again focusing on the  information you need for your life foreign

yabancı hayatın için ihtiyacın olan bilgilere odaklanarak yeniden çok şey öğreneceksin

hello everyone Melody says I'm too concerned about  grammar vocabulary and sentence patterns to speak  

herkese merhaba Melody dilbilgisi kelimeleri ve cümle kalıpları hakkında akıcı konuşamayacak kadar endişeliyim diyor

fluently my attention is occupied by the concern  how should I do yeah so again you're you you  

dikkatim meşgul endişesiyle nasıl yapmalıyım evet yani yine sizsiniz   ikinci dil olarak

learned the kind of uh traditional way the English  as a second language approach where you're uh  

İngilizce yaklaşımının bir tür geleneksel yolunu öğrendiniz, uh

you're trying to think about a grammar rule in a  surface way rather than like doing this so this is  

bir gramer kuralını  yüzeysel olarak düşünmeye çalışıyorsunuz bunu yapmak gibi bu

a vocabulary example but you're also losing excuse  me I've said the word lose too many times you're  

bir kelime dağarcığı örneği ama aynı zamanda kaybediyorsun afedersiniz kaybetmek kelimesini çok kez söyledim

also using using uh grammar pronunciation all of  that is included when you learn the native way  

ayrıca uh dilbilgisi telaffuzunu da kullanıyorsunuz bunların tümü yerel dilde öğrendiğinizde dahildir

all right so I'm saying lose your temper lose my  temper lose control as you hear these it's like  

pekala "Öfkeni kaybet" diyorum, "sinirimi kaybet", " kontrolümü kaybet" bunları duydukça, "

okay we're talking about like a verb and a noun or  a verb and an adjective or something but you don't  

tamam, bir fiil ve bir isim veya bir fiil ve bir sıfat veya başka bir şeyden bahsediyoruz ama

think about it like that you're just thinking  like oh okay this is how you use these words so  

siz   bu şekilde düşünmüyorsunuz. sadece şöyle düşünüyorsun ah tamam, bu kelimeleri böyle kullanıyorsun yani

I lose money I lose this I lose that it's like  oh okay my brain is naturally understanding the  

para kaybediyorum, bunu kaybediyorum, oh tamam beynim doğal olarak dilbilgisini anlıyor ben

grammar without me uh trying to study a bunch of  grammar books so the more you learn like a native  

olmadan da uh bir sürü dilbilgisi kitabı çalışmaya çalışıyorum böylece sen daha çok öğrenirsin anadili gibi

speaker the faster you get fluent okay and that's  for grammar pronunciation vocabulary all of it

daha hızlı akıcı olursun tamam ve bu gramer telaffuz kelime dağarcığı için hepsi

uh

uh uh

uh all right I think I got that one hopefully  that makes sense uh so I do think connection  

pekala sanırım bunu anladım umarım  bu mantıklıdır uh bu yüzden bağlantı

is a key it's great uh teacher I can't understand  marwa uh yes well if this if this video is already  

bir anahtardır harika uh öğretmenim yapamam anlayın marwa uh evet, eğer bu video

too difficult for you go to the link in the  description for uh easier content much easier  

sizin için zaten   çok zorsa, daha kolay içerik için açıklamadaki bağlantıya gidin

content we have this uh especially for absolute  beginners the this would be Frederick and also  

bu içeriğimiz özellikle tamamen yeni başlayanlar için var, bu Frederick ve ayrıca

the video playlist that we have for for absolute  beginners which is also good for uh people who  

izlediğimiz video oynatma listesi kesinlikle yeni başlayanlar için var, bu aynı zamanda kelime dağarcığını

are still kind of thinking more even if they know  the vocabulary but they're still continuing to uh  

bilseler bile biraz daha fazla düşünen ama hala

to make mistakes especially basic mistakes we  get that a lot actually a lot of people send  

hata yapmaya devam eden, özellikle temel hatalar yapan insanlar için de iyi.

us emails they will have advanced vocabulary in  them but basic mistakes so these are people who  

e-postalarda gelişmiş kelime dağarcığına sahip olacaklar, ancak temel hatalar, yani bunlar   daha

learn the traditional way they're trying to  get a larger vocabulary but still not really  

geniş bir kelime dağarcığı elde etmeye çalışırken   geleneksel yöntemle öğrenen ancak yine de   birçok temel kelime

having a a really deep native understanding of  lots of basic words do you have a video on how  

hakkında gerçekten derin bir yerel anlayışa sahip olmayan  kişilerdir, bir videonuz var mı

to link words when speaking uh well I mean every  every video is really about that that's the thing  

iyi konuşurken kelimeleri nasıl bağlayacağınızla ilgili yani her her video gerçekten bununla ilgili

like you will find pronunciation videos on our  Channel but if you listen to me speaking you will  

kanalımızda telaffuz videoları bulacaksınız ama beni dinlerseniz   yavaş

hear how I blend sounds together even when I speak  slowly I'm still blending my sounds like a native  

konuştuğumda bile sesleri nasıl birbirine karıştırdığımı  duyacaksınız Hâlâ yerli gibi seslerimi karıştırıyorum

so being fast doesn't make you native it's really  how you blend words together blend words blend  

bu yüzden hızlı olmak sizi yerli yapmaz gerçekten kelimeleri nasıl karıştırırsınız kelimeleri karıştırır

door do words together you hear that blend words  together so don't look for a specific lesson on  

kapı do kelimeleri birleştirirsiniz kelimeleri birbirine karıştırdığını duyarsınız bu yüzden bu konuda belirli bir ders aramayın

that because almost in the opposite way it  will prevent you from hearing how natives  

çünkü neredeyse tam tersi şekilde, yerlilerin gerçekte nasıl konuştuğunu duymanızı engelleyecektir,

really speak but if you watch a video like this  many times or a bunch of people talking about  

ancak bunun gibi bir videoyu birçok kez izlerseniz veya bir grup insanın

something you will naturally understand the flow  of how natives blend words blend words all right  

bir şey hakkında konuştuğunu görürseniz, yerlilerin kelimeleri nasıl karıştırdığının akışını doğal olarak anlayacaksınız.

laughs uh hater says is the master program good  for beginners if you mean like fluent for life  

uh nefret eden, ana programın yeni başlayanlar için iyi olup olmadığını söylüyor, eğer hayat için akıcı gibiyse

master English conversation uh no I would not  recommend that for beginners but Frederick I  

usta İngilizce konuşması uh hayır bunu yeni başlayanlar için tavsiye etmem ama Frederick kesinlikle yeni

would I would recommend for absolute beginners  really people a lot of natives or I guess not not  

başlayanlar için tavsiye ederdim gerçekten insanlar çok sayıda yerli veya sanırım değil

natives but non-natives who are learning will  say I'm a beginner or whatever and they often  

öğrenen yerliler ancak yerli olmayanlar acemi olduğumu söyleyecekler ve genellikle

don't understand what their level is and this is  a tricky thing to do because fluency is really a  

seviyelerinin ne olduğunu anlamıyorlar ve bu yapılması zor bir şey çünkü akıcılık gerçekten

collection of different skills working together  so you might know a lot of vocabulary like our  

birlikte çalışan farklı becerilerin bir toplamıdır yani buradaki kelime listemiz gibi birçok kelime bilgisine sahip olabilirsiniz,

word list over here you might know many words  but you're not able to use them fluently so you  

birçok kelime biliyor olabilirsiniz ancak bunları akıcı bir şekilde kullanamazsınız, bu nedenle

might have a maybe a low level of understanding  or a passive vocabulary but not an active one  

düşük düzeyde bir anlama veya pasif bir kelime dağarcığınız olabilir ancak aktif bir kelime dağarcığınız olmayabilir

hello from Vietnam says Peter and I see you  there I really feel dumb what I think about  

Vietnam'dan merhaba diyor Peter ve ben seni orada görüyoruz bunun hakkında daha önce düşündüklerimi gerçekten aptal gibi hissediyorum

this before so cool you don't have to feel dumb  about this in in a weird way you're doing this  

çok havalı bu konuda tuhaf bir şekilde aptal hissetmenize gerek yok bunu

already in your native language the problem  is most people don't teach a second language  

zaten kendi ana dilinizde yapıyorsunuz sorun çoğu insanın yapmamasıdır' ikinci bir dili

this way because they think you you have to do  something different because it's like another  

bu şekilde öğretmeyin çünkü sizin farklı bir şey yapmanız gerektiğini düşünüyorlar çünkü bu başka bir

language so there's no reason to do that  I don't I don't tell people that there's a  

dil gibi yani bunu yapmak için bir neden yok İnsanlara

second language I just say there are different  languages and you learn them all the same way  

ikinci bir dil olduğunu söylemiyorum sadece farklı diller olduğunu söylüyorum dilleri ve hepsini aynı şekilde öğrenirsiniz

there are different languages so if I'm going  to learn French I will learn it in French like  

farklı diller vardır, bu nedenle Fransızca  öğreneceksem  anadili gibi Fransızca  öğreneceğim,

a native speaker if I'm going to learn German or  Italian or whatever the language is I'm going to  

eğer Almanca veya İtalyanca öğreneceksem veya hangi dil olursam olayım

learn it like a native speaker it's just I  don't really know who teaches the languages  

anadili gibi öğreneceğim, sadece dilleri kimin bu şekilde öğrettiğini gerçekten bilmiyorum

that way but if somebody did like that's how  I would learn it so when I was trying to get  

ama birileri bu şekilde öğrenirse ben de

fluent in Japanese I didn't find any lessons that  really taught me like that so I had to make this  

Japoncayı akıcı bir şekilde öğrenmeye çalışırken herhangi bir ders bulamadım bu bana gerçekten böyle öğretti, bu yüzden bunu

up myself so I'm I don't know trying to watch  kids TV shows but I have to also teach myself  

kendim uydurmak zorunda kaldım, bu yüzden çocuk dizileri izlemeye çalışıyorum bilmiyorum ama aynı zamanda bana bir şeyler anlatacak

the vocabulary without really having a teacher  to tell me things so it's a long process when  

bir öğretmenim olmadan kendime kelime dağarcığı öğretmek zorundayım, yani bu bir uzun bir süreç

you try to do it yourself but this is why we  created fluent for life just to make it very  

kendiniz yapmaya çalıştığınızda, ancak bu nedenle akıcılığı sadece insanlar için çok   kolaylaştırmak için yaşam için yarattık

easy for people all the information is already  there and you just follow the steps all right

tüm bilgiler zaten orada ve siz sadece adımları takip edin tamam

okay I think I answered that one already

tamam sanırım bunu zaten cevapladım

all right Taurus you're against Spectra I'm using  Frederick but how do I know if I'm pronouncing  

tamam Boğa, Spectra'ya karşısın, Frederick kullanıyorum ama duyduğumu doğru telaffuz edip etmediğimi nasıl bilebilirim, bu

what I'm hearing correctly so Frederick is one  thing that like you will listen to the words and  

yüzden Frederick, kelimeleri dinleyeceğin ve

you can kind of test your still test yourself uh  with your listening rather than your speech and  

hala kendi kendini test edebileceğin bir şeydir uh konuşmanız yerine dinlemenizle ve

in the same way that you would learn a new song on  the radio you can actually improve your speech and  

radyoda yeni bir şarkı öğreneceğiniz gibi, aslında konuşmanızı geliştirebilir ve

improve your listening without having someone to  check it for you so you're really trying to make  

birinin sizin için kontrol etmesine  gerek kalmadan dinlemenizi geliştirebilirsiniz;

the same sounds the same way you would hear them  spoken and so one thing I do for if I'm like with  

aynı sesler, onların konuşulduğunu duyacağınız şekilde ve bu nedenle,

a student in a classroom or something I would test  myself listening to those different sounds so you  

bir sınıftaki bir öğrenciyle veya başka bir şeyle aynıysam, bu farklı sesleri dinleyerek kendimi test ederim, böylece siz

go to level three as an example and you can just  close your eyes and spin the wheels and uh and  

örnek olarak üçüncü seviyeye gidersiniz ve siz sadece gözlerinizi kapatabilir ve çarkları döndürebilir ve

listen to what sound you get and see if you know  like Ah that's the letter A or that's the letter  

hangi sesi aldığınızı dinleyebilir ve Ah, bu A harfi veya bu

o or something then that will really train your  listening which will automatically improve your  

o harfi veya başka bir şey, o zaman bu gerçekten dinlemenizi  eğitecek ve bu da telaffuzunuzu otomatik olarak   geliştirecektir.

pronunciation so if you want to speak you can  try to get it at the same pitch or the same  

konuşmak istersen aynı perdede veya aynı

sound the same way you would listen to something  on the radio so if I hear a sound on the radio  

sesi radyoda bir şey dinlediğin gibi elde etmeyi deneyebilirsin yani radyoda ding gibi bir ses duyarsam

like ding then I know if I'm saying okay that's  that's the right note all right so I'm not trying  

tamam deyip söylemediğimi anlarım bu doğru nota bu tamam o yüzden beğenmeye çalışmıyorum

to like it's going to be more difficult for me  to say something maybe directly but if I can if  

belki doğrudan bir şey söylemek benim için daha zor olacak ama eğer

I can get to that I call this sound transitioning  where I'm trying to move my mouth or my pitch or  

yapabilirsem buna ulaşabilirsem bu sese hareket etmeye çalıştığım yere geçiş diyorum ağzım veya perdem veya

something like that to try to hit the sound but  you can probably hear something and copy that  

bunun gibi bir şey sese vurmaya çalışır ancak muhtemelen bir şey duyabilir ve

same sound the way you do in your native language  so that's how you do it with Frederick you don't  

aynı sesi ana dilinizde yaptığınız gibi kopyalayabilirsiniz böylece Frederick ile bu şekilde yaparsınız

have to spend a lot of time speaking something you  really want your listening to be very good so you  

bir   harcamak zorunda kalmazsınız çok zaman gerçekten çok iyi olmasını istediğiniz bir şey hakkında konuşmak böylece

know the sound and your pronunciation will improve  automatically uh Fanny says do you give this kind  

sesi bilirsiniz ve telaffuzunuz otomatik olarak gelişir uh Fanny, bu tür

of classes only once a week I mean live uh lately  I've yeah it's about once a week and I sometimes  

dersleri yalnızca haftada bir kez mi veriyorsunuz? haftada bir ve bazen

give them on Instagram uh uh and yeah I liked it  I like to speak with people because I don't have  

onları Instagram'da veriyorum uh uh ve evet hoşuma gitti İnsanlarla konuşmayı seviyorum çünkü artık

in-person classes anymore I haven't taught people  in class in years only my own children now or you  

yüz yüze derslerim yok Yıllardır sınıfta insanlara ders vermiyorum şimdi sadece kendi çocuklarım veya

know sometimes people ask me questions about  English and I will I will teach like lessons  

biliyorsun bazen insanlar bana İngilizce hakkında sorular soruyor ve ben yapacağım benzer dersler

you know wherever but because I I miss actual  teaching I'm I like to do these videos from time  

nerede olursa olsun ama gerçek öğretimi özlediğim için zaman zaman bu videoları yapmayı seviyorum

to time but I've been enjoying doing them lately  so that's why I'm doing them now uh Tariq says  

ama son zamanlarda bunları yapmaktan zevk alıyorum  yani bu bunları şimdi neden yapıyorum diyor Tarık

I'm sorry if the question was not clear enough I  meant while speaking how do I switch from focusing  

soru yeterince açık değilse özür dilerim konuşurken kastettim

on pronouncing the vocabulary correctly I move  on to focus on intonation and Melody yeah I tar  

kelime dağarcığını doğru telaffuz etmeye odaklanmaktan nasıl geçebilirim tonlamaya odaklanıyorum ve Melody evet tar   geliyor

it sounds like you're you're thinking too much  about about the language like natives natives  

senin gibi dil hakkında çok fazla düşünüyorsun yerliler gibi yerliler

would not spend all this time thinking like am I  am I worrying about pronunciation or intonation  

tüm bu zamanlarını ben telaffuz veya tonlama hakkında mı endişeleniyorum

or something like that they're just listening to  what people say in situations and and starting to  

veya bunun gibi bir şey gibi düşünerek harcamazlar, sadece insanların durumlarda ne dediğini dinliyorlar ve ve

repeat after those things and the more examples  you get like we have all these examples of lose  

bu şeylerden ve daha fazla örnekten sonra tekrar etmeye başlamanız, burada kaybetmekle ilgili tüm bu örneklere sahibiz gibi,

over here uh again hearing me say that you will  hear the word lose many times in this video and  

uh yine bu videoda kaybetmek kelimesini birçok kez duyacaksınız ve

then you will hear other things as well and if you  hear also like other people like if you look up I  

sonra başka şeyler de duyacaksınız ve diğer insanlar gibi de duyarsanız, yukarı bakarsanız, bahse

bet if if you go to different uh YouTube videos  right here on YouTube and just look up the word  

girerim YouTube'da farklı uh YouTube videolarına giderseniz ve sadece kaybetmek kelimesini ararsanız,

lose you'll get other pronunciations of that kind  of thing as well but I wouldn't spend so much time  

bu tür başka telaffuzlar da alırsınız ama ben almazdım çok fazla zaman geçirmiyorsun

we say you were in your head you were in your own  head or you were you were kind of Trapped or stuck  

kafanın içindeydin diyoruz kendi kafanın içindeydin ya da kafanın içinde bir tür Kapana kısılmıştın ya da sıkışmıştın bu

in your head so you're overthinking too much you  know you're like thinking too much or overthinking  

yüzden çok fazla düşünüyorsun biliyorsun çok fazla ya da fazla düşünmek istiyorsun

so try to relax the main idea of  learning like a native is that instead of  

bu nedenle, bir yerli gibi öğrenmenin ana fikrini gevşetmeye çalışın,

translating something like if I if I give you a  word like play and I'm going to give you either  

şöyle bir şeyi tercüme etmek yerine, eğer size oyun gibi bir kelime verirsem ve size

a definition or a translation of that word it's  not really going to help you understand that but  

o kelimenin bir tanımını veya çevirisini vereceğim, bu gerçekten işe yaramıyor bunu anlamanıza yardımcı olmak için ama

if you see uh like a native English speaker in a  situation doing something and you see 10 different  

anadili İngilizce olan bir kişinin bir durumda bir şey yaptığını görürseniz ve

people doing that in that same situation they will  talk a little bit differently about it I made a  

aynı  durumda bunu yapan 10 farklı   kişi görürseniz, bu  konuda  biraz  farklı konuşacaklardır.

recent video with some naturally varied review  about different people making espresso it should  

Espresso yapan farklı kişilerle ilgili inceleme bu

be the most recent video at this time on the on  the YouTube channel so if you go there and watch  

daha fazla               &

that you will see ah okay I'm like all I have to  do is really just relax and get lots of input so  

çok fazla girdi yani   şeyleri

don't don't try to spend too much time thinking  about things the pronunciation and all that  

düşünmek için fazla zaman harcamayın telaffuz ve tüm bunlar

will develop naturally it will improve naturally  without you thinking about it even if you don't  

doğal olarak gelişecek  siz düşünmeden  doğal olarak gelişecektir

speak alright the important thing is you get lots  of input it's the input that leads to confidence  

düzgün konuşmasanız bile   önemli olan anlamanızdır pek çok girdi güvene yol açan girdidir

all right because it's understanding that it gives  you the confidence that lets you speak so speech  

pekala çünkü bu  size  güven  verdiğini anlamaktır bu nedenle konuşma

is the result you don't try to learn play and  go and sit and then try to repeat these words  

oynamayı öğrenmeye, gidip oturmaya ve ardından bu kelimeleri tekrarlamaya    çalışmamanızın sonucudur

and then think you're going to be a fluent speaker  and have good conversations it doesn't work that  

ve o zaman akıcı bir konuşmacı olacağınızı ve iyi sohbetler edeceğinizi düşünün, bu

way so you focus on one thing really learn it  well and then move on to the next all right  

şekilde çalışmaz, bu yüzden bir şeye odaklanın, onu gerçekten iyi öğrenin ve sonra bir sonrakine geçin pekala

I did it was a wonderful approach actually yeah  glad to hear it yeah so remember relax take it  

Yaptım harika bir yaklaşımdı aslında evet bunu duyduğuma sevindim evet bu yüzden hatırla rahatla sakin ol

easy all the things that people think they think  they need to study hard to become fluent or they  

insanların akıcı olmak için çok çalışmaları gerektiğini düşündükleri veya

think they need to speak a lot to become fluent or  they're really putting pressure on themselves to  

akıcı olmak için çok konuşmaları gerektiğini düşündükleri veya akıcı olmak için kendilerine gerçekten baskı yaptıkları her şeyi

be correct one interesting thing you'll notice  uh if you remember how you learned your native  

ilginç bir şeyi düzeltin, ana dilinizi nasıl öğrendiğinizi hatırlarsanız,

language so here is you you know and this is  like anybody watching this video so when you're  

yani işte buradasınız ve bu bu videoyu izleyen herkes gibi yani

thinking about pronunciation your pronunciation  is coming from all these different people  

telaffuz hakkında düşündüğünüzde telaffuzunuz tüm bu farklı insanlardan geliyor

so your dad says something your mom your friends  your brothers and sisters or your teachers or in  

yani baban bir şey söylüyor annen arkadaşların kardeşlerin veya öğretmenlerin veya

the community people you hear on television and  as you hear all of those you you kind of come to  

toplumdaki insanlar televizyonda duyuyorsun ve tüm bunları duydukça

the right sound for your voice so you will hear  each one of these people has a unique sound their  

sesin için doğru sese geliyorsun böylece her birini duyacaksın bu insanların benzersiz bir sesi var

intonation might be a little bit different so you  don't need to be don't be so harsh on yourself  

tonlamaları biraz farklı olabilir, bu nedenle kendinize karşı bu kadar sert olmayın

other uh viewers will probably remember that  word harsh from uh from the recent video as well

diğer izleyiciler muhtemelen bu sert kelimeyi son videodaki uh'dan da hatırlayacaktır.

all right uh

it is Daniel wait a second is  that Forrest Gump teaching us yes  

Daniel bir saniye, Forrest Gump bize evet öğretiyor   pekala

all right uh that's why look you remind me of  Forrest Gump yeah again like on a surface level  

uh bu yüzden bak bana Forrest Gump'ı hatırlatıyorsun evet yine yüzeysel bir seviyede

I do I mean you could say a lot of people look  like Tom Hanks but as you get uh as you get deeper  

Yani birçok insanın Tom Hanks'e benzediğini söyleyebilirsin ama senin gibi daha derine indikçe

and you compare the two of us if you spent like an  hour or a week or a month like with both of us you  

ve ikimizi karşılaştırırsanız bir saat veya bir hafta veya bir ay harcarsanız ikimizle de

would not think we look the same at all you'd be  like oh wow like these guys look really different  

hiç aynı göründüğümüzü düşünmezsiniz vay canına bu adamlar gibi olurdunuz gerçekten farklı görünün

all right but it's it's a matter of  perspective so are you learning it  

tamam ama bu bir perspektif meselesi yani bunu

in a shallow level or a surface level are you  going deep and really learning about that well

sığ bir seviyede mi yoksa yüzey seviyesinde mi öğreniyorsunuz  derine iniyor ve bunu gerçekten iyi öğreniyor musunuz

all right [Music] all right if I'm  pronouncing that correctly you are uh  

pekala [Müzik] pekala bunu  doğru telaffuz ediyorsam, siz

awesome thank you very much glad to hear and  uh again from mcconnichiwa Elena in Chicago  

harikasın teşekkürler duyduğuma çok sevindim ve yine Chicago'daki mcconnichiwa Elena'dan

greetings from Brazil's is Dario I lose my  religion man I found your interesting idea  

Brezilya'dan selamlar, Dario dinimi kaybediyorum adamım ilginç fikrini buldum

I'm going to give it a try for sure glad  to hear it yep all right I think maybe I  

Kesinlikle deneyeceğim, duyduğuma sevindim evet hepsi doğru sanırım belki

got some of those previous ones I uh  okay I think I answer those as well

öncekilerden bazılarını aldım uh tamam sanırım onlara da cevap veriyorum

yeah so like in general relax you're putting  a lot of pressure on yourself uh to continue  

evet yani genelde olduğu gibi rahatla

speaking or to think about grammar rules and that  kind of thing a lot of people need that advice

konuşmaya devam etmek veya dilbilgisi kuralları hakkında düşünmek için kendine çok fazla baskı yapıyorsun ve bunun gibi pek çok insanın bu tavsiyeye ihtiyacı var, bu

all right it is about the the quantity  he's not he's not about the quantity but  

miktarla ilgili  o nicelikle ilgili değil,   nitelikle ilgili evet bu

about the quality yep that's correct  Jose Baldo so lose heart meaning lose  

doğru Jose Baldo bu yüzden kalbini kaybet yani

confidence in something yeah it's it's  like kind of lose confidence or you don't  

bir şeye güvenini kaybet evet bu  bir tür  güvenini kaybetmek gibi veya artık bir

you don't care about something  so much anymore to lose heart uh

şeyi umursamıyorsun artık kalbini kaybedecek kadar uh

uh do we really need slangs yeah again it  depends don't like people have lots of general  

uh gerçekten argoya ihtiyacımız var mı evet yine bu insanların bununla ilgili pek çok genel

questions about this like like what what native  English should I should I I don't know watch or  

sorusu olup olmadığına göre değişir. bilmiyorum izle ya da

whatever it's like you know what do you what do  you like what are you interested in do I try to  

her ne gibi bir şey biliyor musun ne yapıyorsun neyi seviyorsun neyle ilgileniyorsun

think about it the same way you would learn your  native language so you don't you don't think about  

bunu senin anadilini öğrendiğin gibi düşünmeye çalışıyorum, böylece sen de düşünmüyorsun

learning Italian or you know Swahili or whatever  you're just thinking about like oh I want to watch  

İtalyanca öğrenmek veya Svahili dilini bilmek veya her ne hakkında düşünüyorsanız, oh,

a movie about this topic and that's what you do  in English and there's plenty of content like that  

bu konu hakkında bir film izlemek istiyorum ve İngilizce yaptığınız şey de bu ve bunun gibi pek çok içerik var,

English is really the easiest language on the  planet to learn because there's it's all over  

İngilizce gerçekten de gezegende öğrenilmesi en kolay dildir. çünkü her yerde var

the place and it covers every almost really  almost every topic you'd want to learn about  

ve öğrenmek isteyebileceğiniz hemen hemen her konuyu kapsıyor

uh perhaps a big difficulty is practice some  conversation no the the the difficulty is not  

belki de büyük bir zorluk biraz konuşma pratiği yapmak hayır zorluk

more conversation practice the difficulty is  not getting enough input so people think that  

daha fazla konuşma pratiği yapmak zorluk yeterince girdi alamamak yani insanlar

they need to like go out and practice speaking  but usually that just means repeating things  

dışarı çıkıp konuşma pratiği yapmaları gerektiğini düşünür ancak bu genellikle zaten bildikleri    şeyleri tekrarlamak anlamına gelir

that they know already and most of those things  are only at a surface level but if you took if  

ve bu şeylerin çoğu yalnızca yüzeysel düzeydedir, ancak

you took two people one person is learning in  the ESL way and one is learning in the efl way  

iki kişiyi alırsanız bir kişi ESL'de öğreniyor demektir bir şekilde ve biri efl yöntemiyle öğreniyor

so learning as English as a first language then  you're going to get a lot more ability to speak  

yani İngilizce'yi ana dil olarak öğrenerek   sadece bu  yaklaşımı izleyerek   birçok konu hakkında çok daha fazla konuşma  yeteneği elde edeceksiniz,

about many more topics just by following this  approach but this person will have a very kind  

ancak bu kişinin çok tür

of surface ability to speak they will understand  quite a few things but they will still likely have  

yüzeysel bir yeteneği olacaktır. konuşmak için pek çok şeyi anlayacaklar ama yine de

trouble communicating [Music] Martinez says  how to get the most out of a book do you have  

iletişim kurmakta zorlanacaklar [Müzik] Martinez diyor ki bir kitaptan en iyi şekilde nasıl yararlanılır

any special tricks advices uh I I mean I would  imagine the same kind of thing um like there are  

herhangi bir özel numara tavsiyeniz var mı uh Yani aynı tür şeyleri hayal ederdim um

some books I read multiple times and usually the  more you get into a book again it's it's almost  

bazı  birden çok kez okuduğum kitaplar var ve genellikle yeniden bir kitaba daldıkça, neredeyse

everything in life works like this so you can have  a shallow understanding of the book so let's say  

hayattaki neredeyse her şey böyle işliyor, bu nedenle kitabı  sığ bir şekilde  anlayabilirsiniz, yani diyelim ki

I try reading a book and I only look at the table  of contents okay so this book is about this or it  

bir kitap okumayı deniyorum ve sadece bakıyorum içindekiler tablosunda tamam öyleyse bu kitap bununla ilgili veya

has these chapters I have a very surface level  about the book where I read the back cover and  

bu bölümler var Arka kapağı okuduğum kitap hakkında çok yüzeysel bir seviyeye sahibim ve

it says like this book is about this or the story  is about this or maybe it's non-fiction about you  

bu kitap bununla ilgili veya hikaye bununla ilgili veya belki de bu hakkında diyor senin hakkında kurgu olmayan

know uh business or something and so I can get a  very surface level then I can get a deeper level  

işi falan bilirim ve böylece çok  yüzeysel bir düzeye ulaşabilirim  sonra belki her  bölümün ilk paragrafını okuyarak   daha derin bir düzeye ulaşabilirim

by reading maybe the first paragraph of every  chapter and then I could go deeper read the  

ve sonra daha derine inebilirim

whole thing then I could go deeper than that and  listen to other people talking about the book or I  

her şeyi okuyayım sonra daha derine gidebilirim bundan daha fazla ve diğer insanların kitap hakkında konuşmasını dinleyin veya

could read article reviews about the book again  the deeper you go into something that's where  

kitapla ilgili makale incelemelerini tekrar okuyabilirim bir şeye ne kadar derine inerseniz,

the value comes so you can get a surface level of  something and it's much better rather than trying  

değerin geldiği yer orasıdır, böylece bir şeyin yüzeysel bir seviyesini elde edebilirsiniz ve okumaya çalışmaktan çok daha iyidir

to read like I see people like how can I read  50 books a year it's like why do you care about  

nasıl yılda 50 kitap okuyabilirim diyen insanları görüyorum neden umursuyorsun ki

reading 50 books a year it's much better to like  if you could read books just because it's 50 books  

yılda 50 kitap okumayı seviyorsan beğenmek çok daha iyi sırf 50 kitap olduğu için kitap okuyabiliyorsan

all right so don't put pressure on yourself to to  kind of think in a general way like that follow  

tamam o zaman kendine baskı yapma genel bir şekilde düşünmek için

your interest best I use your videos for the past  five years and try to mimic the way you speak now  

ilginizi en iyi şekilde takip edin Son beş yıldır videolarınızı kullanıyorum ve şu anki konuşma şeklinizi taklit etmeye çalışıyorum

people think I'm a native English speaker oh  glad to hear it yeah I think in the future like  

insanlar benim ana dili İngilizce olduğumu düşünüyor oh bunu duyduğuma sevindim evet sanırım gelecekte

as you know especially Frederick is getting more  popular like the whole world will start sounding  

bildiğiniz gibi özellikle Frederick daha popüler hale geliyor tüm dünya

like me so people start mimicking my accent so  yes I'm I'm speaking in a particularly clear  

benim gibi konuşmaya başlayacak bu yüzden insanlar aksanımı taklit etmeye başlayacak bu yüzden evet

way for these videos and you will see some  of the conversations that I have uh on the  

bu videolar için özellikle net bir şekilde konuşuyorum ve bazılarını göreceksiniz kanalda   yaptığım sohbetlerin

on the channel as well as me being a bit more  relaxed speaking a bit more how I do naturally  

yanı sıra benim biraz daha rahat olmamın yanı sıra biraz daha konuşma doğal olarak

uh double comparative grammar you used uh okay  hello from Hong Kong I'm very happy to find your  

uh ikili karşılaştırmalı dilbilgisi kullandınız uh tamam Hong Kong'dan merhaba Kanalınızı bulduğuma çok sevindim

Channel Through the YouTube algorithm yes who  knows uh you know bless the YouTube algorithm  

YouTube algoritması sayesinde evet  kim bilir uh bilirsiniz YouTube algoritmasını kutsasın

for for getting me to more people I'm happy  to hear that though teacher the most reason  

çünkü beni daha fazla kişiye ulaştırdığı için bunu duyduğuma sevindim  öğretmen olsa da konuşma güçlüğünün en büyük nedeni

for difficulty speaking is less listening or what  no the the reason for difficulty is that people  

daha az dinlemektir veya ne  hayır zorluğun nedeni insanların

don't know the language as well as they think  they do people don't know the language as well  

dili bildiklerini düşündükleri kadar iyi bilmezler insanlar dili

as they think they do so most Learners they  have a surface level understanding of English  

düşündükleri kadar iyi bilmezler   çoğu Öğrenci İngilizceyi yüzeysel düzeyde anlar

not a deep level of understanding so that's why  Learners and natives they communicate in almost  

derin bir anlayış düzeyine sahip değildir, bu nedenle Öğrenenler ve yerliler neredeyse

a different way so they just it's it's like you're  starting uh from from shallow over here and moving  

farklı bir şekilde iletişim kurarlar, bu yüzden sanki buradan sığdan başlıyorsunuz ve  daha

to deeper things so if you just have a vocabulary  of a hundred words but you don't really know them  

derin şeylere doğru ilerliyorsunuz, yani eğer sadece yüz kelimelik bir kelime dağarcığınız varsa ama onları gerçekten bilmiyorsanız

very well you don't feel very confident about them  then of course you will struggle in conversations  

çok iyi bilirsiniz onlara çok güvenme  o zaman tabii ki konuşmalarda zorlanacaksın

but the the really great thing about  this is again all you need is the input  

ama bununla ilgili gerçekten harika olan şey yine ihtiyacınız olan tek şey girdi

you don't need to spend your time speaking have  you if you spend your time doing this you will  

konuşarak zaman harcamanıza gerek yok, var zamanınızı yaparak geçirirseniz var mı bu,

automatically become a better speaker all right  because you will feel more confident about using  

otomatik olarak daha iyi bir konuşmacı olacaksınız çünkü dili kullanma konusunda kendinize daha fazla güvenirsiniz

the language most Learners even if they know a lot  of words and phrases they still feel unconfident  

çoğu Öğrenci, pek çok  kelime ve deyim bilseler bile, dili olduğu

in conversations because they don't really  know the language as well as they think they do  

kadar iyi de bilmedikleri için konuşmalarda hala kendilerine güvenmezler bildiklerini zannediyorlar

so there are some things that maybe they know  about quite well and others if they do not but  

yani belki çok iyi bildikleri bazı şeyler var ve bilmezlerse başka şeyler var ama

that's really the main problem teacher I can  share the video yes absolutely so I will make  

asıl sorun bu hocam videoyu paylaşabilirim evet kesinlikle bu yüzden her zaman yaptığım

this publicly available on our Channel as I  always do after the video is finished and you  

gibi bunu Kanalımızda herkese açık hale getireceğim video bittikten sonra   geri gelip videoyu

can come back and watch it again or share it with  others uh Maya says I know how to speak English  

tekrar izleyebilir veya başkalarıyla paylaşabilirsiniz uh Maya İngilizce konuşmayı biliyorum

and I don't know much about some vocabulary I  know how to speak English yeah so again it's  

ve bazı kelimeler hakkında pek bilgim yok İngilizce konuşmayı biliyorum evet yani yine

it's for your level and for your life some people  don't even need to speak you know whatever maybe  

bunun için senin seviyen ve senin hayatın için bazı insanların konuşmasına bile gerek yok, sen bilirsin belki

they don't they don't uh ever talk with native  English speakers or they need to use English in  

anadili İngilizce olanlarla hiç konuşmazlar veya İngilizceyi günlük yaşamda   kullanmaya ihtiyaç duyarlar,

everyday life but often uh even just trying to  understand movies and TV shows you will have a  

ama çoğu zaman uh, hatta sadece kullanmaya çalışırlar Filmleri ve TV şovlarını anlayın   sizi bu konuda gerçekten eğiten

lot more fun watching them if you can get lessons  that really train you in this so if you get uh if  

dersler alabilirseniz   onları izlerken çok daha fazla eğlenirsiniz .

you get lessons that take you deeper into the  language that's how you're going to get fluent

all right Elena again konichiwa Drew if I'm not  able to talk with you I would like to meet your  

pekala Elena tekrar konichiwa Drew seninle konuşamazsam babanla tanışmak isterim

dad so I can practice your lessons yeah yeah if  you see him around yeah he'll he'll be here maybe  

böylece derslerine çalışabilirim evet evet onu etrafta görürsen evet burada olacak belki

he and I will do a video uh when he comes out here  he should be out here next week uh for the first  

o ve ben bir video çek uh buraya geldiğinde gelecek hafta burada olmalı ilk

time ever coming out to see me Cece says it is  too difficult to pronounce the difference between  

kez beni görmeye geliyor Cece

short vowels and long vowels for example ship and  sheep so you see you can do it and if you have not  

kısa ünlüler ile uzun ünlüler arasındaki farkı telaffuz etmenin çok zor olduğunu söylüyor, örneğin gemi ve koyun bunu yapabileceğinizi görün ve

downloaded Frederick and installed that on your  phone or tablet do that now so this is where we  

Frederick'i indirmediyseniz ve telefonunuza veya tabletinize yüklemediyseniz şimdi yapın, böylece bu noktada

actually take you through all of these different  pronunciations and you can do this if you learn it  

sizi tüm bu farklı telaffuzlara götürüyoruz ve bunu

step by step again the problem with uh with a lot  of people learning pronunciation is they're alert  

adım adım tekrar öğrenirseniz yapabilirsiniz. Pek çok insanın telaffuz öğrenmesiyle ilgili sorun, dikkatli olmaları

they're learning like random vocabulary so they  would learn like rows and then big and then tough  

rastgele kelimeler gibi öğrenmeleri, böylece sıralar gibi ve sonra büyük ve sonra zor   öğrenmeleri

and it's just a bunch of a bunch of  random words when you really should focus  

ve gerçekten yapmanız gerektiği halde bu sadece bir grup rastgele kelime olmasıdır. odaklanın

and and get that naturally varied review so we  want to have you compare different sounds we want  

ve doğal olarak çeşitli incelemeler elde edin, böylece farklı sesleri karşılaştırmanızı istiyoruz

to have you compare like big and bug and bag and  bag see all these different things we're focusing  

büyük ve böcek ve çanta ve çanta gibi tüm bu farklı şeyleri karşılaştırmanızı istiyoruz   tek bir

on one sound like and as you hear these again  and again and just like the advice I gave earlier  

sese odaklanıyoruz  gibi ve siz bunları tekrar duydukça ve tekrar ve tıpkı daha önce verdiğim tavsiye gibi

if you're playing level three you just spin the  letters and you can listen like okay what sound  

eğer üçüncü seviyede oynuyorsanız  harfleri döndürürsünüz ve tamam  bu ne ses  gibi dinleyebilirsiniz

is that and then I can focus on these individual  things and then learn the difference between the  

ve sonra ben bu bireysel şeylere odaklanabilirim ve ardından kısa ünlüler arasındaki farkı öğrenebilirim

short vowel e like ship and the long vowel e as  in sheep but we cover all of these in the app  

e gemi gibi ve koyundaki gibi uzun sesli e ama bunların hepsini uygulamada ele alıyoruz

all right so ship sheep and then you're even  uh learning the the difference between like  

tamam, bu yüzden koyunları gönder ve sonra uh

EE and EA all right so we might have like like  s-h-e-e-t like sheet sheet sheet all right

EE ve EA arasındaki farkı bile öğreniyorsun, tamam, bu yüzden benzer s-h-e-e-t olabiliriz sayfa sayfa sayfa gibi tamam tamam

all right let's see

bakalım

all right I think I got caught up again all right  uh particle says hello from Java Indonesia I am  

tamam sanırım yine kapıldım tamam uh parçacık Java Endonezya'dan merhaba diyor

now listening to the English language yes glad  to hear I'm so harsh actually as I am a teacher  

şu anda İngilizce dinliyorum evet duyduğuma sevindim çok sertim aslında bir olduğum kadar öğretmen

yes I know I know how you feel this is uh is a  common thing with uh with teachers as well uh  

evet biliyorum, bunun nasıl hissettiğini biliyorum uh  öğretmenlerde de yaygın bir şey uh

pratik said do you provide paid classes yes we do  of course uh so if you look at the links in the  

pratik dedi ki ücretli dersler veriyor musunuz evet biz veriyoruz elbette uh yani

description below this video you can learn more  about fluent for Life uh and Frederick as well  

bu videonun altındaki   açıklamadaki bağlantılara bakarsanız fluent for Life hakkında daha fazla bilgi edinebilirim uh ve Frederick ayrıca

tarsier special what if I can't make a specific  sound for example I can't say cull I can say call  

tarsier special belirli bir  ses çıkaramazsam ne olur, örneğin itlaf diyemem, ara diyebilirim   ve

and cool but cold doesn't come right out I ca  I can hear the difference yeah in that case I  

soğuk ama soğuk hemen çıkmaz ben ca yapabilirim farkı duy evet bu durumda ben   yapmaya çalıştığım

would again use sound transitioning where I'm just  trying to I I would repeat a sound like for the  

yerde yine ses geçişini kullanırdım ben çıkaramadığın sese senin yapabileceğin ses için gibi bir sesi tekrarlardım

sound you can make to the sound you cannot make so  if the if the problem is like call and I want to  

yani eğer sorun arama gibiyse ve ben istiyorum ara demek için

say call then I'm experimenting with my voice and  the shape of my mouth to try to find that sound so  

o sesi bulmaya çalışmak için sesimle ve ağzımın şekliyle deneyler yapıyorum bu yüzden

it might take some time especially if the sound is  not in your language like in Japanese they don't  

özellikle ses Japonca'daki gibi sizin dilinizde değilse

have L and R these are not in Japanese so they  can't pronounce like I don't know lots of like  

L ve R'leri olmadığı için biraz zaman alabilir Japonca değiller bu yüzden İngilizce telaffuz ediyorsanız bit ve pirinç gibi pek çok kelimeyi bilmiyormuşum gibi telaffuz edemiyorlar

lice and rice are the same word in Japanese if  you're pronouncing it in English but if we have  

Japonca'da aynı kelimedir ancak

call and call so let's say I can't pronounce cull  let me get up close over here so a call call oh

ara ve ara özelliğimiz varsa bu yüzden yapamayacağımı varsayalım cull telaffuz et buraya yaklaşmama izin ver, bu yüzden bir arama ara oh

I'm just moving my mouth around and still  trying to produce a sound so I can hear the  

sadece ağzımı hareket ettiriyorum ve hala bir ses çıkarmaya çalışıyorum  böylece

difference and ah if I move my mouth like this  like oh wow so I'm still making the same sound  

farkı   duyabiliyorum ve ah, eğer ağzımı bu şekilde hareket ettirirsem oh vay yani ben' hala aynı sesi yapıyorum

but I'm just moving my mouth in a different way  to try to try to hear okay if I could if I can  

ama duymaya çalışmak için ağzımı farklı bir şekilde hareket ettiriyorum tamam eğer yapabilseydim

make that sound because you say you can make the  sound and so again you don't want to just like  

o sesi çıkarabilirsem çünkü sen sesi çıkarabileceğini söylüyorsun ve yine istemiyorsun bir şeyden diğerine

make a sound you want to try to transition  from one thing to another so call all all

geçiş yapmayı denemek istediğiniz bir ses çıkarmak için hepsini arayın

so I can hear when when the difference  comes like oh like the uh comes a lot  

böylece fark ortaya çıktığında duyabiliyorum oh gibi

more in here but you will feel this it's much  more difficult for a teacher to like tell you  

buraya daha çok geliyor ama bunu hissedeceksiniz bu çok daha zor bir öğretmenin size

how to do it hey put your tongue like this and  it's it's much easier for you to feel this by  

bunu nasıl yapacağınızı söylemesi için, hey, dilinizi bu şekilde koyun ve  farklı sesleri karşılaştırarak bunu hissetmeniz sizin için çok daha kolay olur, pekala

comparing the different sounds all right  also I would practice uh like going back  

ayrıca sorun yaşarsanız bu bireysel şeylere geri dönmek gibi pratik yaparım

to these individual things if you have  trouble it might be like the all sound  

tüm seslere karşı o gibi olabilir

versus o and we have we compare both of these  in Frederick also but if you can say a word  

ve bunların ikisini de Frederick'te karşılaştırdık, ancak

like bug and a word like bag you can get the  sound from that so you take the sound where  

böcek gibi bir kelimeyi ve çanta gibi bir kelimeyi söyleyebilirseniz, sesi bundan alabilirsiniz, böylece sesi

you can pronounce it and then practice it for  where you have trouble so if you can say bug

telaffuz edebileceğiniz yere alırsınız ve sonra sorun yaşadığınız yer için pratik yapın, böylece hata diyebilirseniz,

then you can move to bag bag bug and  then call call call o o all right so  

çanta çanta hatasına geçebilir ve sonra ara ara ara o o o peki

you can watch somebody but it's much easier  if you just try to transition your voice so  

birini izleyebilirsiniz, ancak sesinizi bu şekilde değiştirmeye çalışırsanız çok daha kolay olur

try try moving like where where you feel the  vibration or the sound of your mouth or where  

ağzınızın titreşimini veya sesini hissettiğiniz veya

your tongue is and you will get it but these  are two different ways you can do that foreign

dilinizin olduğu yer gibi hareket etmeyi deneyin ve anlayacaksınız ama bunlar iki farklı şekilde bunu tekrar yabancı yapabilirsiniz

again I hope you can make a live on diphthongs  and digraphs so Tariq just get Frederick we  

umarım diftonlar ve digraflar üzerinde canlı yapabilirsiniz. Tariq, Frederick'i bul,

cover all of that in there it's it's the  best way to learn all of that stuff so we  

hepsini orada ele alacağız, tüm bunları öğrenmenin en iyi yolu bu, bu yüzden

go from uh from the alphabet all the way up to  difficult words like synthesis and apocalypse  

alfabeden sentez ve kıyamet gibi zor kelimelere kadar gidiyoruz

uh but we cover everything like vowel digraphs  diphthongs and it's all in it's all in the app  

ama sesli harf digraflar ünlü ünlüler gibi her şeyi işliyoruz ve hepsi uygulamada hepsi

just click on the link below uh this video Lucas  is it best to try to understand the words in a  

bu videonun altındaki bağlantıya tıklamanız yeterli yeni

video without reading the subtitles or reading  them uh it's either one is okay and you can you  

can make it easier when you're just starting it's  more of a challenge or you're testing yourself to  

başladığınızda daha kolay daha zorlayıcıdır veya

see if you understood a word but that's a good  way to do that you can you can do it either way  

bir kelimeyi anlayıp anlamadığınızı görmek için   kendinizi test ediyorsunuz, ancak bu iyi bir yol, bunu her iki şekilde de yapabilirsiniz

it's not like one is good and the other is not  but usually if I'm trying to learn something new  

biri iyi değil ve diğer  değildir, ancak genellikle yeni bir şey öğrenmeye çalışıyorsam

uh unless I am just testing myself for fun I want  to spend more time like reading something to make  

uh kendimi sadece eğlenmek için test etmiyorsam  gerçekten anladığımdan   emin olmak için bir şeyler okumak gibi daha fazla zaman harcamak istiyorum yani

sure I really understand that so especially like  I mean even some things now children's programs  

özellikle gibi bazı şeyleri kastediyorum hatta artık çocuk programları

that I watch in Japanese I still need to get  the uh like read some subtitles it's like oh  

Japonca izlediğimde hala bazı altyazıları okumak gibi bazı altyazıları almam gerekiyor oh

that's what they're saying like and I'll be  surprised by that it just means like I'm not  

böyle söylüyorlar ve bunun  tam olarak  gerektiği gibi duymuyorum anlamına gelmesine  şaşıracağım

not quite hearing it the way I should be hearing  it or they're not saying it clearly or something  

duyuyorlar veya net bir şekilde söylemiyorlar veya başka bir şey

but usually when I read it it's like ah okay it  makes it makes it clearer uh so in that way when  

ama genellikle okuduğumda ah tamam daha net hale getiriyor, yani bu şekilde

I'm trying to learn something I'd rather learn  it faster and just understand what they say and  

bir şey öğrenmeye çalıştığımda onu daha hızlı öğrenmeyi tercih ederim ve sadece ne dediklerini anlayın ve

then try to connect with the pronunciation  there then maybe I would test myself later

sonra oradaki telaffuzla bağlantı kurmaya çalışın o zaman belki daha sonra kendimi test ederim,

all right and uh origin or regime if I'm  pronouncing that correctly people you can put  

tamam mı ve uh köken veya rejimi doğru

your pronunciation in the in the in the comment  as well make sure I say it correctly most of  

telaffuz ediyorsam insanlar   telaffuzunuzu yorumdaki  bölümüne de koyabilirsiniz  çoğu zaman doğru söylediğimden emin ol

the time I feel shy when I'm speaking English I  feel uncomfortable about my accent yeah so again  

İngilizce konuşurken utanıyorum aksanım konusunda kendimi rahatsız hissediyorum evet yani yine   ana dili İngilizce olan kişileri

the more time you spend listening to  natives speaking the more you will feel  

dinlemek için ne kadar çok zaman harcarsan

confident about about your accent your listening  will improve as well but often uh like isolating  

aksanın konusunda kendine o kadar güvenirsin dinleyeceksin  geliştirebilirsiniz, ancak genellikle

these particular sounds like we do in Frederick  that will help you a lot uh and again this is how  

Frederick'te yaptığımız gibi bu belirli sesleri ayırmak gibi, bu size çok yardımcı olacaktır ve yine bu şekilde

you can compare these different sounds and really  hear them so you're spinning these different  

bu farklı sesleri karşılaştırabilir ve gerçekten duyabilirsiniz, böylece bu farklı

wheels and testing different letter combinations  so you want to make sure first that you can hear  

tekerlekleri döndürüyor ve farklı harfi test ediyorsunuz kombinasyonlar bu nedenle önce

things very well and that could be also just  natives speaking about things but if you can  

bir şeyleri   çok iyi duyabildiğinizden emin olmak istersiniz ve bu aynı zamanda yalnızca konuşan yerliler de olabilir, ancak bunu

do that like I just mentioned in the previous  comment about testing yourself so when you're  

önceki yorumda bahsettiğim gibi yapabilirseniz, bir şeyler dinlerken kendinizi test etme hakkında

listening to things like this it's it's helpful to  get lots of different input and you will feel much  

bunun gibi birçok farklı girdi almak faydalıdır ve bu konuda kendinize çok

more confident about that so especially people who  listen only to a very clear teacher you don't have  

daha fazla güvenirsiniz, bu nedenle özellikle yalnızca çok net bir öğretmeni dinleyen insanlar,

to model your speech on my speech or any other  teacher you see you can just listen to lots of  

konuşmanızı benim konuşmama veya sizi gördüğünüz diğer herhangi bir öğretmene göre modellemek zorunda kalmazsınız sadece birçok

different Natives and then you will find your own  voice and feel more confident about that but don't  

farklı Yerliyi dinleyebilir ve sonra kendi sesinizi bulabilir ve bu konuda kendinize daha fazla güvenebilirsiniz, ancak

worry about trying to be perfect because everybody  has a slightly different way of pronouncing things

mükemmel olmaya çalışma konusunda endişelenmeyin çünkü herkesin her şeyi biraz farklı bir şekilde telaffuz etme yolu vardır,

all right good thanks uh thank you my level is  B1 but it's not improving then I would go deeper  

tamam, iyi, teşekkürler uh teşekkürler benim seviye B1'dir ancak ilerlemiyor o zaman dilde daha derine inerdim

into the language it usually means that you don't  know the language as well as you think you do so  

bu genellikle dili düşündüğünüz kadar iyi bilmediğiniz anlamına gelir   dili bilen

people who know the language it's like what do  you mean by no what do you mean by that how how  

insanlar bu sanki ne  demek istiyorsunuz hayır ne demek istiyorsunuz yani dili ne kadar

well do you know the language do you know it like  if I just teach you the word lose okay what does  

iyi biliyorsun onu biliyor musun mesela sana kaybetmek kelimesini öğretirsem tamam

that mean okay it's like the opposite of win all  right but can you use all of these examples of  

bu ne anlama gelir tamam kazanmanın tersi gibi pekala ama   Döngülerin tüm bu örneklerini kullanabilir misin

Loops that's the difference all right so it that's  this is usually the issue for people and remember  

fark pekala bu bu genellikle insanların sorunudur ve unutmayın

that you don't really get fluent in a language  you get fluent in vocabulary as you learn it  

bir dilde gerçekten akıcı olamazsınız öğrendikçe kelime dağarcığında akıcı hale gelirsiniz

well so when you spend a lot of time learning lose  and you hear all of these different examples you  

yani öğrenmek için çok zaman harcadığınızda kaybedersiniz ve her şeyi duyarsınız bu farklı örneklerden

will feel more confident about that uh but you can  say you're you're getting fluent in the word lose  

bu konuda daha emin hissedeceksiniz, ancak kaybetmek kelimesinde akıcı olmaya başladığınızı söyleyebilirsiniz

and this can happen very quickly and as you  get fluent in more words and phrases and  

ve bu çok hızlı bir şekilde gerçekleşebilir ve daha fazla kelime, deyim ve

grammar then you will feel more confident in the  language itself but again don't try to be like  

gramerde akıcılaştıkça, o zaman hissedeceksiniz dilin kendisine daha fazla güvenir, ancak yine de dilde akıcı olmaya çalışmayın,

fluent in language focus on getting fluent  in vocabulary by spending more time with it

onunla daha fazla zaman geçirerek kelime dağarcığında akıcı olmaya odaklanın,

all right teacher looks just like  Forest come back to Tom Hanks

pekala öğretmen tıpkı Orman gibi görünüyor, Tom Hanks'e geri dönün,

you guys are funny see I knew this would happen  so even if I make a video specifically that  

komiksiniz, bakın bunu biliyordum olur  yani özellikle

talking like the title of the video is Tom Hanks  like people still think I'm looking like Tommy  

videonun başlığı Tom Hanks gibi konuşan bir video yapsam bile insanlar hala Tommy'ye benzediğimi düşünüyor   pekala

all right uh weibo again do you  think learning collocations will  

weibo yine eşdizimleri öğrenmenin

help us with fluency yeah absolutely  these are all collocations right here  

bize akıcılık konusunda yardımcı olacağını düşünüyor musunuz, evet kesinlikle bunlar buradaki tüm eşdizimler

again collocations really just mean uh it's  like word patterns and this is part of uh  

yine eşdizimler gerçekten sadece  uh kelime kalıpları gibi anlamına gelir ve bu, uh

developing your your memory as well as your  fluency but yeah absolutely collocations will  

hafızanızı ve akıcılığınızı geliştirmenin bir parçasıdır, ancak evet kesinlikle eşdizimler

help you so you can find words like this like  even if you're trying to learn something like  

size   yardımcı olacaktır, böylece deneseniz bile buna benzer  kelimeleri bulabilirsiniz    kaybetmek gibi bir şeyi öğrenmek için

lose if you look up collocations with lose  then you will find lots of examples like this

lost ile eşdizimlere bakarsanız bunun gibi pek çok örnek bulacaksınız yani

so very very simple stuff Again Naturally very  naturally varied review is what I recommend  

çok çok basit şeyler Yine Doğal olarak çok doğal olarak çeşitli incelemeler öneririm

and this is one way of doing that all right  next what is the best way to learn new words  

ve bu bunu yapmanın bir yolu pekala  sıradaki nedir yeni kelimeler öğrenmenin en iyi yolu  bilgi

do I need to make flash cards or write in a  notebook uh number one I would say it's not  

kartları hazırlamam veya bir deftere yazmam gerekiyor mu?

I would not worry about trying to learn new  words I would focus on vocabulary you already  

know and really try to understand that very  well all right so if you want to learn new  

çok pekala pekala yeni       öğrenmek istiyorsanız sorun değil,

words that's fine but if you you should only be  learning new words if your current vocabulary is  

ancak  yalnızca mevcut kelime bilginiz

is already something you can use fluently if  you can use it fluently great then learn new  

zaten akıcı bir şekilde kullanabileceğiniz bir şey ise   yeni     öğrenmeniz gerekiyorsa akıcı bir şekilde  kullanabiliyorsanız harika o zaman yeni        öğrenin

words but I would usually just focus on when  you are learning new words uh you you would  

ama ben yapardım genellikle yeni kelimeler öğrenirken odaklanırsınız

pick a topic that you're interested in and then  learn more about that so if I like fixing cars I  

ilgilendiğiniz bir konuyu seçersiniz ve ardından bu konu hakkında daha fazla bilgi edinirsiniz, böylece araba tamir etmeyi seviyorsam

would watch different videos or read articles or  listen to radio programs about fixing cars and  

farklı videolar izler, makaleler okur veya tamirle ilgili radyo programları dinlerim arabalar ve   bu şekilde

I would learn a lot of vocabulary naturally  that way and I would really understand that

doğal olarak birçok kelime öğrenirdim ve gerçekten ne olduğunu gerçekten anlardım tamam anladım tamam

all right what's about okay I got that all right  Mr Mario teacher I'm kidding with you sorry

Bay Mario hocam sizinle dalga geçiyorum pekala

all right but uh but from a store the actor's  physionomy looks good all right glad to hear it  

ama uh ama bir mağazadan oyuncunun fizyonomisi görünüyor iyi pekala bunu duyduğuma sevindim

and I'm not mad about that I mean  like if people think I look like  

ve buna kızgın değilim yani  insanlar

Tom Hanks I don't think that's  insulting or whatever it's okay  

Tom Hanks'e benzediğimi düşünüyorsa bunun aşağılayıcı veya her neyse sorun değil   pekala

all right Lionheart again why I understand you and  other teachers online but don't understand movie  

Aslan Yürekli seni ve diğer öğretmenleri çevrimiçi olarak neden anlıyorum ama film

and TV reporters and such and such like that again  I'm speaking particularly clearly and I imagine  

ve TV muhabirlerini ve bunun gibi şeyleri tekrar anlamıyorum Özellikle net bir şekilde konuşuyorum ve

most of the people who are trying to teach English  and it could be reading articles or listening to  

İngilizce öğretmeye çalışan insanların çoğunun  ve

things on you know whatever BBC learning English  or whatever all of those things are going to give  

BBC'nin öğrendiği ne olursa olsun sizin hakkınızda makaleler okumak veya   bir şeyler dinlemek olduğunu hayal ediyorum. İngilizce veya tüm bu şeyler

you the basic uh very clear English that you  hear in a regular classroom lesson but it's a  

size normal bir sınıf dersinde duyduğunuz temel, çok net İngilizce'yi verecek, ancak bu

different language than what you have in a real  conversation so if you can understand me but you  

gerçek bir konuşmada kullandığınızdan farklı bir dil.

can't understand that higher level you need to go  up to that level in basic steps this is what we do  

daha yüksek seviyeye temel adımlarla o seviyeye çıkmanız gerektiğini anlayın, bizim yaptığımız şey bu

in fluent for life so we're not we don't we don't  try to get you from like here to here the higher  

hayat için akıcıdır yani biz sizi buradan buraya daha yüksek seviyeye çıkarmaya çalışmıyoruz

level in one step the point is to give you lots of  lots of this kind of input and so you can really  

bir adım, size bu türden pek çok girdi vermektir ve böylece gerçekten   bir şeyi

feel something you read something you listen to  it you watch it you write it down you get lots of  

hissedebilirsiniz bir şey okursunuz bir şey dinlersiniz onu izlersiniz onu yazarsınız

different input from different speakers you're  hearing about things in different ways getting  

farklı konuşmacılardan birçok  farklı girdi alırsınız duymak şeylerin farklı şekillerde

native examples of things all of these things  are going to improve your fluency but again the  

yerel örneklerini almak, tüm bu şeyler akıcılığınızı artıracaktır, ancak yine

basic reason is because it's really a different  language it's a faster speed usually more Blended  

temel neden, gerçekten farklı bir dil olduğu için daha hızlıdır, genellikle daha hızlıdır Karışık

speech mumbled together and also you've got  all the native vocabulary like like and weird  

konuşma birbirine karışır ve ayrıca tüm  gibi ve garip

contractions and other things that aren't really  correct English but everybody uses them anyway

kısaltmalar ve gerçekten  doğru olmayan İngilizce gibi diğer şeyler ama herkes bunları yine de kullanıyor tamam

all right uh Bridge says you are an amazing  educator thank you very much Lucas again let's  

uh Bridge harika bir eğitimci olduğunuzu söylüyor çok teşekkür ederim Lucas tekrar bakalım

see when I start watching new content I feel  that it's very difficult to understand this  

yeni içerik izlemeye başladığımda görelim bu konuşmayı anlamak çok zor

conversation and when I stay watching about the  topics that I already know about even if it's  

ve yerliler tarafından yazılmış olsa bile zaten bildiğim konuları izlemeye devam ettiğimde

by natives I can understand yeah so that again  that just proves the more you spend time with  

anlayabiliyorum evet, böylece yine bu, bir şeyle ne kadar çok zaman geçirirseniz

something of course it's like a new thing like if  you go to a new school everything is new you're  

tabii ki yeni bir şey gibi, eğer gibi yeni bir okula gidersiniz her şey yenidir

overwhelmed by all the new information the new  people new situations new places you can go but  

tüm yeni bilgiler sizi bunaltır yeni insanlar yeni durumlar yeni yerler gidebilirsiniz ancak

if you spend more time each day it becomes more  familiar that's the point it's like you want to  

her gün daha fazla zaman harcarsanız daha  tanıdık hale gelir

make the language familiar you want to become  very deeply familiar with the language and  

tanıdık bir dil dile  çok derinden aşina olmak istiyorsunuz ve   her şeyi

don't put pressure on yourself to try to learn  everything this is this is why I made a video  

öğrenmek için kendinize baskı yapmayın, bu yüzden   yakın zamanda bir video hazırladım

recently uh about what was it what was the title  of that video it's like how to speak fluently  

uh neydi o videonun başlığı neydi o videonun adı neydi nasılmış gibi

about almost anything and that's like you're  you're doing the opposite of what you really  

neredeyse her şey hakkında akıcı bir şekilde konuşmak ve bu siz aslında

should do to learn so you notice how I focus  on just one word but I'm actually learning a  

öğrenmek için yapmanız gerekenin tersini yapıyormuşsunuz gibi oluyor, yani benim tek bir kelimeye odaklandığımı fark ediyorsunuz ama aslında

lot of vocabulary connected with this and this  will allow me to talk about different things I  

bununla bağlantılı pek çok kelime öğreniyorum ve bu farklı şeyler hakkında konuşmamı sağlayacak   para

can talk about losing money losing friendships  losing like my you know desire to do something  

kaybetmek hakkında konuşabilirim, arkadaşlıkları kaybetmek, bir şeyler yapma isteğim gibi   yani

so all of these just because I'm focusing on  one word and so now all of these different  

bunların hepsi tek bir kelimeye odaklandığım için ve şimdi tüm bu farklı

situations I can speak fluently in them at least  using just this vocabulary so when you focus on  

durumlardan bahsedebilirim en azından sadece bu kelime dağarcığını kullanarak akıcı bir şekilde konuşun, yani

one thing it actually it it increases the the  ability of things or the uh the breadth that  

bir şeye odaklandığınızda, aslında o, şeylerin kabiliyetini veya

you can speak about so you can speak about way  more things even if you're just focusing on one

hakkında konuşabileceğiniz genişliği artırır, böylece sadece olsanız bile çok daha fazla şey hakkında konuşabilirsiniz.

all right

tamam

Angel Heart uh you are the best teacher in the  world I like you so much so I always imitate  

Angel Heart uh sen dünyanın en iyi öğretmenisin senden çok hoşlanıyorum bu yüzden her zaman

your pronunciation thanks a lot for the efforts  oh well I don't know about the best teacher in  

telaffuzunu taklit ediyorum çabaların için çok teşekkürler

the whole world I'm just trying to do something  different really helping people understand like  

sadece farklı bir şey yapmaya çalışıyorum ve gerçekten insanların ana dili gibi anlamalarına yardımcı oluyorum

a native but thank you tarsier that's spectral  see I couldn't even read that I'm sorry I was  

ama teşekkürler tarsier bu spektral.

saying tarsier special and it's like this font is  so tiny over here I feel like an old man trying  

yaşlı bir adam

to read this so it's tarsier uh spectral pardon me  uh to go deeper on a word do you Google that word  

bunu okumaya çalışıyor, bu yüzden daha zor uh hayaletimsi pardon bir kelimeyi daha derine inmek için o kelimeyi Google'da araştırın

to see how it's used so you can see how it's used  in different uh different sentences yeah I would I  

nasıl kullanıldığını görmek için   farklı cümlelerde nasıl kullanıldığını görebilirsiniz  evet, yapardım   yani yapabilirsiniz

mean you can go deeper into a word like that and  I would I would try to focus on uh it could be  

bunun gibi bir kelimeyi daha derine inin ve ben buna odaklanmaya çalışırdım uh

articles or YouTube videos or something if you're  just trying to do this by yourself and focus on  

makaleler veya YouTube videoları veya başka bir şey olabilir, bunu yalnızca  kendi başınıza yapmaya çalışıyorsanız ve   tek

one word but the a little bit maybe more fun easy  way to do it would be starting with a topic or a  

bir kelimeye   odaklanın ama biraz daha eğlenceli olabilir Bunu yapmanın kolay yolu, bir konuyla veya

specific activity so making a birthday cake so  how to make a birthday cake you will learn a lot  

belirli bir etkinlikle başlamaktır, bu nedenle bir doğum günü pastası yapmak, böylece bir doğum günü pastası nasıl yapılır,

of of like specific vocabulary about that thing  and you will be more interested in the lesson so  

o şeyle ilgili çok   belirli kelime dağarcığı öğreneceksiniz ve dersle daha fazla ilgileneceksiniz. Size

I'm just giving you one example of how this is  and it's it's much easier to do this with a t  

bunun nasıl olduğuna dair sadece bir örnek veriyorum ve bunu bir şekilde açıklayabilen ve sizin çok iyi anlamanızı sağlayan bir öğretmenle bunu yapmak çok daha kolaydır; bu,

teacher who can kind of explain things and make  sure you understand it very well that's like  

the main value of fluent for life because you can  choose the particular topics you're interested in  

yaşam için akıcı konuşmanın temel değeri gibidir çünkü seçebilirsiniz  İlgilendiğiniz belirli konular

and I walk you through it all there's like I don't  know hundreds of hours of content in it's some  

ve size bunların hepsini anlatıyorum, sanki yüzlerce saatlik içerik bilmiyorum,

like incredible amount of content but again you  can choose it and you have a teacher but if you're  

inanılmaz miktarda içerik var ama yine onu  seçebilirsiniz ve bir öğretmeniniz var ama eğer '

doing it by yourself it's probably better to focus  on a particular topic rather than just like a word  

kendi başınıza yapıyorsanız, duygusal olarak daha fazla ilgileneceğiniz tek başına bir kelime yerine belirli bir konuya odaklanmak muhtemelen daha iyidir,

by itself you will just become more emotionally  interested in so watch that recent video about  

bu nedenle espresso yapımıyla ilgili son videoyu

making espresso if you have not watched that  already and it will give you an example of that

henüz izlemediyseniz izleyin ve bu size yine o Saleem'in bir örneği, kelime dağarcığımızı tekrar geliştirmek için okumamızı önerebileceğiniz

Saleem again are there any books that you can  recommend to us read in order to enhance our  

herhangi bir kitap var mı

vocabulary again this is the same same question  uh if you're interested in something read that  

bu aynı soru uh eğer bir şeyle ilgileniyorsanız o

book it could be a magazine or it could be videos  or whatever so don't I can't give you the best  

kitabı okuyun bu bir dergi olabilir veya olabilir videolar veya her neyse yapmayın, durumunuz için size en iyi

advice for for your situation just think about  what your interests are what do you do in your  

tavsiyeyi veremem, sadece ilgi alanlarınızın neler olduğunu düşünün, anadilinizde ne işlersiniz, bu nedenle

native language so if you are an Italian speaker  or an Arabic speaker or you know what Portuguese  

İtalyanca veya Arapça veya ne biliyor musunuz? Portekizce

or whatever your language is what do you learn  about what do you like doing so if you say oh I  

veya diliniz ne olursa olsun  ne yapmayı seversiniz  hakkında ne öğrenirsiniz?

like uh I know I like pets or I like I don't know  like I want to have a pet turtle or something or  

you have some Goldfish or something so you like  learning about how to take care of that animal  

biraz Japon Balığı veya başka bir şey, yani o hayvana nasıl bakılacağını öğrenmek hoşuna gidiyor   bunu

just do that in English it's that it's that  simple you're just doing the things you would  

İngilizce yap, bu kadar  bu kadar basit,

normally do if you like watching videos about  video games then watch videos about video games  

eğer video oyunlarıyla ilgili videolar izlemeyi seviyorsan ve ardından videolarla ilgili videolar izliyorsan normalde yapacağın şeyleri yapıyorsun oyunlar

in that language watch it in English so for  me like I like uh I don't know like I'll use  

o dilde İngilizce izleyin, bu yüzden benim için  beğendiğim gibi uh bilmiyorum gibi

video games as an example I could watch a video  in English about video games or I could watch a  

video oyunlarını örnek olarak kullanacağım video oyunları hakkında İngilizce bir video izleyebilir veya

video in Japanese about video games or something  like that all right so whatever that thing is I  

video hakkında Japonca bir video izleyebilirim oyunlar veya bunun gibi bir şey pekala, o şey her ne ise onu   onu

can watch that uh in two different languages  and I would watch not one video but like a  

iki farklı dilde izleyebilirim ve tek bir video değil,

bunch of different videos about people talking  about that thing it just becomes a little bit  

insanların o şey hakkında konuştuğu  bir sürü farklı video izlerdim bu biraz

more difficult because I have to teach myself and  figure out you know sometimes I have to look up  

daha zor hale gelir çünkü Kendi kendime öğretmeliyim ve bazen

the vocabulary or something because I don't have  a teacher helping me do it but it's possible to do

kelime dağarcığına falan bakmam gerektiğini biliyorsun çünkü bunu yapmama yardım eden bir öğretmenim yok ama pekala yapmak mümkün

all right Regina uh yes you're pronouncing my name  uh very well thank you for your explanation I'll  

Regina uh evet adımı telaffuz ediyorsun uh çok peki açıklaman için teşekkür ederim

try to push myself I'll try not to push myself  too much yes good idea how important is it to  

kendimi zorlamaya çalışacağım kendimi çok fazla zorlamamaya çalışacağım evet iyi fikir

learn slang people really interested in slang in  this video it's only important if it's important  

argo öğrenmek ne kadar önemli bu videoda argoyla gerçekten ilgilenen insanlar sadece

for your life for your life don't worry about what  another teacher says about like slang is good or  

senin hayatın için önemliyse önemlidir hayatınız için başka bir öğretmenin hakkında ne söylediğini dert etmeyin argo iyidir veya

slang is bad like those are like this is this is  part of the problem with teaching on YouTube uh so  

argo kötüdür mesela bunlar böyledir bu YouTube'da öğretmenlik yapmanın bir parçasıdır uh yani

and it's not even teaching on YouTube  specifically but just like education in general

ve bu YouTube'da özel olarak öğretmek bile değil ama aynen öyle genel olarak eğitim

so if I make a uh make a YouTube video that's like  like you see the the thumbnail the picture for the  

yani, sizin gibi bir YouTube videosu yaparsam, YouTube videosunun küçük resmini görürsünüz

YouTube video and it says like slang slang is bad  never learned slang and I'm basically trying to  

ve argo argonun kötü olduğunu söyler, argoyu hiç öğrenmedim ve temel olarak

scare you so you watch the video This is how  human psychology works so you're more like oh  

sizi korkutmaya çalışıyorum böylece izleyin video İnsan psikolojisi böyle işliyor, bu yüzden daha çok oh

no I shouldn't use slang this is why you see  so many videos that are like like don't say no  

hayır argo kullanmamalıyım diyorsunuz  bu yüzden hayır deme hayır   hayır deme

don't say no why not people use no all the time  with stupid advice don't say no it's like actually  

insanlar hayır neden kullanmıyor gibi birçok video görüyorsunuz aptalca bir tavsiyeyle hayır deme aslında

you know you want to be more nuanced about it  so think about your life like so what is the  

bu konuda daha incelikli olmak istediğini biliyorsun bu yüzden hayatını düşün

best content for your life I should just make  that video what is like like watch this content  

hayatına en en iyi içerik nedir? içerik

for your life but you have to think about what  that is so focus on the thing that you need for  

hayatınız için  ancak bunun ne  olduğunu düşünmelisiniz, bu yüzden hayatınız için ihtiyacınız olan şeye odaklanın,

your life if you need uh like you know you're a  doctor and you need specific vocabulary for that  

uh, sanki bir  doktor olduğunuzu biliyormuşsunuz gibi ve bunun için belirli bir kelime dağarcığına ihtiyacınız

watch Doctor videos about that stuff or read  articles or whatever but just do it in English  

bu tür şeyler hakkında Doktor videoları izleyin veya makaleler veya her neyse okuyun ama sadece İngilizce yapın   ona

uh tell him again I speak the language every  single day native speakers and non-natives but  

tekrar söyleyin, dili her gün anadili olarak konuşanlar ve anadili olmayanlar için konuşuyorum ama

I'm still stuck in one level yeah then I would  just go it's probably you were using more basic  

hala bir seviyede takılı kaldım evet o zaman giderdim muhtemelen daha basit bir konuşma kullanıyordunuz

speech instead of feeling comfortable with  more advanced stuff and the only way you do  

daha gelişmiş şeylerle rahat hissetmek yerine ve bunu yapmanın tek yolu

that is to spend time getting more input so you  don't have to speak to do this and you can start  

daha fazla girdi almak için zaman harcamak, böylece bunu yapmak için konuşmak zorunda kalmazsınız ve

impressing more people especially if you already  speak English every day you can impress way more  

daha fazla insanı etkilemeye başlayabilirsiniz, özellikle de zaten her gün İngilizce konuşuyorsanız çok daha fazla

people if you just spend a little bit of time  each day learning more so rather than trying to  

insanı etkilemek için her gün biraz zaman  harcarsanız  tekrar daha fazla öğrenmek yerine   daha fazla öğrenmek için  daha fazla

again like learn more go deeper into the language  rather than rather than trying to just learn more  

öğrenmek yerine dilin derinliklerine inmek

random vocabulary Bridge again I am from India  you are really awesome different style to make  

rastgele kelime dağarcığı tekrar Bridge, ben Hindistanlıyım siz anlamamızı sağlayan gerçekten harika farklı bir tarz evet

us understand yep glad to hear it DJ again do you  think there is a difference in efficiency between  

DJ tekrar duyduğuma sevindim DJ sadece dinlemek ve dinlemek artı girdi alırken izlemek arasında verimlilik açısından bir fark olduğunu düşünüyor musunuz

uh just listening and listening plus watching  when getting input uh absolutely there's a  

uh kesinlikle bir   bunda

there's a difference in that and that's why even  in in fluent for life like you spend some time  

bir fark var ve bu yüzden içinde bile hayat için akıcı biraz zaman geçiriyorsun gibi

just watching and sometimes only listening you're  going to get like it's kind of like uh uh there's  

sadece izleyerek ve bazen sadece dinleyerek sanki  uh uh var

there's different ways to think about this but  if you if you close your eyes your hearing is  

bunun hakkında düşünmenin farklı yolları var ama gözlerinizi kapatırsanız işitmeniz

going to get more sensitive because now you're  okay I'm closing my eyes or I close my nose I  

daha fazla olacak hassas çünkü artık iyisin gözlerimi kapatıyorum veya burnumu kapatıyorum

can't smell anything now my ears are really  going to listen carefully to what's happening  

artık hiçbir şeyin kokusunu alamıyorum kulaklarım gerçekten  çevrede olup bitenleri dikkatle dinleyecek

in the environment but also if I'm trying to  understand something it's much easier if I get  

ama aynı zamanda bir şeyi anlamaya çalışıyorsam bu daha önce bir şeyi tatmakla ilgili örneğini verdiğim gibi bir şeyi

more uh like using more senses to understand  something just like I gave the example before  

anlamak için daha fazla duyumu kullanırsam çok daha kolay olur, yani

about tasting something so rather than trying to  explain what an orange tastes like I just give  

bir portakalın tadının ne olduğunu açıklamaya çalışmaktansa size

you an orange and you taste it and children when  they're learning they're hearing vocabulary and  

bir portakal veririm ve siz onu tadarsınız ve çocuklar onlar istediklerinde kelimeleri işittiklerini ve

they're seeing things at the same time so they're  making a connection between one or the other if I  

aynı anda bir şeyler gördüklerini ve böylece ikisi arasında bağlantı kurduklarını öğreniyorlar, eğer

put a blindfold on my children if they were blind  it would be much more difficult to explain what  

çocuklarıma gözlerini bağlarsam kör olsalardı ne olduğunu açıklamak çok daha zor olurdu

things are it's much easier for them to just  see something all right but when I'm trying  

bazı şeyler onlar için bir şeyi görmek çok daha kolay pekala ama ben

to practice that thing sometimes I just should  listen or sometimes I should write that thing  

o şeyi uygulamaya çalışırken bazen sadece dinlemeliyim veya bazen o şeyi yazmalıyım

all right so take your time and do try to learn  things in different ways but you should like you  

pekala bu yüzden acele etmeyin ve bir şeyleri farklı şekillerde öğrenmeye çalışın ama sevmelisin

know as much as possible when you're learning use  all your senses use everything you can uh let's  

öğrenirken mümkün olduğu kadar çok şey bilmelisin kullan tüm duyularını kullan elinden gelen her şeyi kullan uh hadi

my name is Somali oh I just say salima  okay I don't read it all okay oh I see all  

benim adım Somali oh sadece salima diyorum tamam hepsini okumuyorum tamam oh görüyorum tamam  tamam önemli olan

right matters is appreciate your work brother  wishing you uh from hellscape of San Francisco

emeğine minnettarım kardeşim sana San Francisco'nun cehenneminden diliyorum

yes I'm I'm kind of watching things unfold  in San Francisco now I hear you can go into  

evet San Francisco'da gelişen olayları izliyor gibiyim, şimdi duydum ki

a store and steal up to like a thousand dollars  worth of merchandise and not go to jail for that  

bir mağazaya girip bin dolar değerinde mal çalabiliyorsun ve gitmiyorsun bunun için hapse girmek

as incredible are they still doing that are they  still allowing allowing that I haven't been back  

inanılmaz, hala bunu yapıyorlar mı hala izin veriyorlar

to San Francisco in years uh I I really like  you know I like the city I always thought it  

yıllardır San Francisco'ya   dönmemiş olmama izin veriyorlar? bunun

was a nice place I like the feel of it  but I don't think I would live there now  

ama şimdi orada yaşayacağımı sanmıyorum

but now that it's a hellscape oh my goodness  all right let's see uh I'm gonna pronounce this  

ama şimdi burası bir cehennem olduğuna göre aman tanrım  pekala bakalım uh bunu telaffuz edeceğim

I always have like trouble with these kind  of French French sounding names let's see

Bu tür  Fransız Fransızcası gibi görünen adlarla her zaman benzer bir sorunum var, bakalım yapacak mıyım

if I if I forgive me if I have mispronounced  it uh do you think it's okay to stop working  

eğer beni affedersem, eğer yanlış telaffuz ettiysem, uh sizce internette yoğun bir şekilde

one year just to have enough time to learn English  intensively on the internet and by watching movies  

İngilizce öğrenmek ve film izlemek için yeterli zamana sahip olmak için bir yıl çalışmayı bırakmakta sorun yok mu?

uh that's an interesting question it depends  actually I think the better thing to do would  

yapmak

be like get a job using English so you can do  it's more about like forcing yourself uh or not  

İngilizce kullanarak bir iş bulmak gibi olurdu, böylece yapabilirsin daha çok kendini zorlamakla ilgili uh ya da değil

like not forcing yourself but putting putting more  like real English environment or real English uh  

kendini zorlamamak ama hayatına daha fazla gerçek İngilizce ortamı veya gerçek İngilizce uh

content in your life so if you can do things  that will again give you more like if I if I  

içeriği koymak gibi, böylece yapacak şeyler yapabilirsen  Japonya'ya gidersem yine size daha fazla beğeni verin

go to Japan but I can still learn the native way  and I understand things that would be better than  

ama yine de ana dilini öğrenebilirim ve bazı şeyleri çevrimiçi video izlemekten daha iyi anlarım,

me watching videos online so it's possible the  problem is most people would go to a different  

bu nedenle sorun çoğu insanın farklı bir

country and not actually learn like a native  so it depends on what your job is uh if you're  

ülkeye gitmesi ve aslında gitmemesi olabilir ana diliniz gibi öğrenin bu nedenle işinizin ne olduğuna bağlıdır uh eğer

if you don't use any English at all for your job  then maybe it's a good idea to do that if you can  

işiniz için hiç İngilizce kullanmıyorsanız o zaman belki bunu yapmak iyi bir fikir olabilir, eğer

you know take time to do that but just make sure  you learn like a native however you're learning  

yapabilirseniz   bunu yapmak için zaman ayırın ama sadece bir yerli gibi öğrendiğinden emin ol ama öğreniyorsun   tamam

all right I think we got to the end all  right beautiful and the tarsier back  

bence sonuna geldik tamam  güzel ve arkası daha kalın

so if you watch a video on a topic would you  write down the new vocabulary you just heard  

bu nedenle bir konuyla ilgili bir video izlerseniz az önce duyduğunuz yeni kelime dağarcığını yazar mısınız

yeah some of it and then I would watch more  videos about that same topic Maya again I'm  

evet biraz ve sonra aynı konuyla ilgili daha fazla video izlerdim Maya yine

trying to study English but I feel lazy why this  happens yeah so the the probably the biggest  

İngilizce çalışmaya çalışıyorum ama bunun neden olduğu konusunda kendimi tembel hissediyorum evet bu yüzden muhtemelen en büyük   en

the biggest problem with uh this is not probably  be a good oh my goodness it's already been like an  

büyük sorun uh bu muhtemelen iyi bir şey değil oh my aman Tanrım,

hour and a half doing these videos you guys always  keep me on for a long time so the major problem  

bu videoları yapmak için şimdiden bir buçuk saat gibi bir süre geçti, beni uzun süredir açık tutuyorsunuz, bu yüzden

people have is like I'll just like write this down  for everybody so this is like the major problem

insanların sahip olduğu en büyük sorun, bunu herkes için yazmak istiyorum, yani bu en büyük sorun gibi,

all right uh so two uh to become fluent

tamam mı? uh çok iki uh akıcı olmak için

you must read all right I think everybody  agrees with that I didn't write it very  

okumalısın pekala bence herkes çok  net yazmadığım konusunda hemfikir

clearly but this is to become fluent  you must review to be confluent you  

ama bu akıcı olmak için  akıcı olmak için gözden geçirmelisin

must review so this is number one  number two here's the problem but

gözden geçirmelisin yani bu bir numara  iki numara işte sorun ama ama

but review is boring all right so the human  mind your brain is naturally interested in new  

inceleme sıkıcı tamam bu yüzden insan zihni, beyniniz doğal olarak yeni

information all the time you go to a new place  oh what's new it's like the news every day like  

bilgilerle ilgilenir, siz yeni bir yere gittiğinizde oh ne yeni, her gün haberler gibi

we call it the news the news we don't want to  know about what's old we don't watch the olds  

biz buna haber diyoruz biz demiyoruz eskileri bilmek istiyoruz eskileri izlemiyoruz

we watch the news we want to know what's new  

haberleri izliyoruz yenileri öğrenmek istiyoruz

so if there's new information our brain is  always interested in that and when we see  

yani yeni bilgiler varsa beynimiz her zaman bununla ilgilenir ve

something again and again it gets boring  we're just not interested in that we lose

bir şeyi tekrar tekrar gördüğümüzde sıkıcı hale gelir sadece ilgilenmiyoruz ki kaybediyoruz

we lose interest there's that word lose again  we lose interest in that vocabulary to lose  

ilgimizi kaybediyoruz o kelime var tekrar kaybet  o kelime dağarcığına olan ilgimizi kaybediyoruz

interest so you begin it's like oh it's  new vocabulary and as you review it again  

ilgimizi kaybediyoruz yani başlıyorsun sanki ah bu yeni bir kelime dağarcığı ve tekrar gözden geçirdikçe

and again I'm losing interest I'm becoming  less interested over time losing interest  

ve tekrar ilgimi kaybediyorum azalıyorum zamanla ilgileniyorum ilgisini kaybediyorum

all right so if we need to review but review is  boring how do we solve that problem and get fluent

pekala, incelememiz gerekiyorsa ancak inceleme sıkıcıysa, bu sorunu nasıl çözeriz ve akıcı hale geliriz

there's a three I can't even write a number so

bir üç var bir sayı bile yazamıyorum bu yüzden

we need naturally varied review naturally  varied review naturally varied review like  

doğal olarak çeşitli incelemeye ihtiyacımız var doğal olarak çeşitli inceleme doğal olarak çeşitli inceleme gibi

the example I gave before we're focusing  on one word like lose but we're going to  

daha önce verdiğim örnekte kaybetmek gibi tek bir kelimeye odaklanıyoruz ama

hear it in many different contexts and see  how people would use it in different ways  

bunu birçok farklı bağlamda duyacağız ve insanların onu farklı şekillerde nasıl kullanacağını göreceğiz

all right that's one example or we would hear  one word spoken by different native speakers  

tamam bu bir örnek yoksa farklı kişiler tarafından söylenen bir kelime duyardık anadili İngilizce olan kişiler

okay those are two examples of naturally varied  review so the point is to review but you need to  

tamam bunlar doğal olarak değişen iki inceleme örneğidir, bu nedenle amaç gözden geçirmektir ancak

hear it in different ways from different speakers  at different speeds in different time periods so  

bunu   farklı şekillerde farklı zaman dilimlerinde farklı hızlarda  farklı konuşmacılardan duymanız gerekir, böylece

you're understanding the grammar naturally rather  than trying to uh to study a bunch of words  

dilbilgisini anlamaya çalışmak yerine doğal olarak anlarsınız bir sürü kelime çalışın   pekala

all right so in order to get fluent like it's  boring if you learn something and just repeat  

sıkıcı olmak için sıkıcı bir şey öğrenirseniz ve

the word again and again you will lose interest  over time but if you get naturally varied review  

kelimeyi   tekrar tekrar tekrar   zamanla ilginizi kaybedersiniz ancak doğal olarak çeşitli incelemeler alırsanız

you're reviewing something in different ways and  another way we did that is with that naturally  

bir şeyi farklı şekillerde gözden geçiriyorsunuz ve Bunu yaptığımız başka bir yol da,

varied review video I did on making espresso so we  have four different people making espresso and so  

espresso yapmak üzerine yaptığım o doğal çeşitli inceleme videosuydu, yani espresso yapan dört farklı kişimiz var ve böylece

you can hear how sometimes they're using the same  words sometimes they're using different vocabulary  

bazen aynı kelimeleri kullandıklarını, bazen farklı kelime dağarcığını kullandıklarını duyabilirsiniz

uh but that's how you get fluent all right so  you have to review to get fluent but if you just  

uh ama işte böyle akıcı konuşuyorsun, yani akıcı olmak için gözden geçirmen gerekiyor ama bir

repeat something again and again uh there's a lot  of reasons why that's bad but the biggest reason  

şeyi tekrar tekrar tekrar edersen bunun kötü olmasının pek çok nedeni vardır ama en büyük nedeni

is that it's it's boring to your mind so you have  to get varied review all right it's a very simple  

zihnin için sıkıcı olması ve bu nedenle çeşitli incelemeler alman gerekmesidir tamam bu çok basit  yani

so to become fluent you must review review is  boring so we need to get naturally varied review  

akıcı olmak için inceleme yapmalısınız inceleme sıkıcıdır, bu yüzden doğal olarak çeşitli incelemeler yapmalıyız   pekala yani

all right so if you want to become fluent this  is what you must do if you some people like they  

akıcı olmak istiyorsanız yapmanız gereken şey, onlar gibi bazı insanlar

can like review again and again like if they put  a lot of pressure on themselves to do that and  

tekrar incelemeyi beğenebilir ve yine, bunu yapmak için kendilerine çok fazla baskı uygularlarsa ve

those are like you know like really good students  or whatever if you can do that that's great most  

onlar bildiğiniz gibi gerçekten iyi öğrenciler gibiyse veya her neyse, bunu yapabilirseniz bu harikadır

people cannot all right uh but even if you can  do this even if you can repeat the same thing  

çoğu   pekala uh, ama yapabilseniz bile  bunu  yapabilseniz bile aynı şeyi tekrar tekrar

again and again conversations are not like this  conversations are Dynamic you can't just like  

tekrarla sohbetler böyle değildir sohbetler dinamiktir sadece beğenemezsin

hear the same word again and again because you  will hear lots of different things in a real  

aynı kelimeyi tekrar tekrar duyamazsın çünkü gerçek bir sohbette pek çok farklı şey duyarsın

conversation okay so even if I repeat something  okay okay class let's repeat repeat repeat repeat  

tamam yani ben bir şeyi tekrar etsem bile tamam tamam sınıf hadi tekrar edelim tekrar tekrar tekrar

so it's the same teacher same voice you're  hearing something it's very very limited for  

yani aynı öğretmen aynı ses  bir şey duyuyorsunuz   gerçek dünya için çok çok sınırlı

the real world like the real world is like this  but the classroom lesson is like this it's giving  

gerçek dünya böyle ama sınıf dersi böyle

you a very very limited amount of vocabulary  in a limited way and it doesn't really help you  

size çok çok sınırlı miktarda kelime dağarcığı veriyor sınırlı bir yol ve bu

use it fluently so you have to make it easy for  yourself you want to make the process easy make  

onu akıcı bir şekilde kullanmanıza gerçekten yardımcı olmuyor bu yüzden bunu kendiniz için kolaylaştırmalısınız süreci kolaylaştırmak istiyorsunuz

it fun that's how you get fluent all right and  now this is the same way you're getting fluent in  

eğlenceli hale getirin işte böyle akıcı hale geliyorsunuz ve şimdi bu sizin de yaptığınız gibi

your native language right now you are learning  new words you know there's like new words and  

şu anda ana dilinizde akıcı hale geliyorsunuz biliyorsunuz  yeni kelimeler ve

things like that uh coming in radio or on the  Internet or wherever you're learning vocabulary  

bunun gibi şeyler var radyoda veya İnternette veya her nerede kelime öğreniyorsanız

but even in your native language that's how you're  learning so make it fun make it easy all right uh  

ama kendi ana dilinizde bile bu şekilde öğreniyorsunuz öyleyse eğlenceli hale getir kolaylaştır tamam tamam uh

uh let's see original now I forgot if I pronounce  it correctly or not you said I pronounced it  

uh orijinaline bakalım şimdi doğru telaffuz edip etmediğimi unuttum doğru telaffuz ettim dediniz

correctly but I said like a couple different  is it a couple different ways I'm going to say

ama birkaç farklı gibi dedim birkaç farklı şekilde mi söyleyeceğim

because your last name is a bezier and I don't  know if I'm putting like a Spanish like flavor  

çünkü soyadın bir bezier ve buna İspanyol benzeri bir tat mı katıyorum bilmiyorum

on that but I can't let me see your picture yeah  I can't tell all right uh please talk please talk  

ama resmini görmeme izin veremem evet  Pekala söyleyemem lütfen konuş lütfen konuş

about your classes you mean like fluent for Life  uh it's easier just to click on the link in the  

derslerin hakkında Hayat için akıcı demek istiyorsun uh, açıklamadaki bağlantıya tıklamak daha kolay

description but it will it talks about this  process so you need to review to get fluent  

ancak bu süreç hakkında konuşacak mı, bu nedenle akıcı olmak için gözden geçirmeniz gerekiyor

and you need to understand you basically need to  understand the language like a native and this is  

ve anlamanız gerekiyor temelde  dili ana diliniz gibi anlamanız gerekiyor ve bunu

how you do it so if you'd like to do that that's  what we do in fluent for life but everything  

böyle yaparsınız yani yapmak isterseniz bunu hayat boyunca akıcı bir şekilde yapıyoruz ama  her şey

is already written down so you can learn about  the whole process if you click on that you can  

zaten yazılıdır, böylece tüm süreci öğrenebilirsiniz buna tıklarsanız

also learn more about Frederick which is another  class it's it's basically you're teaching yourself  

Frederick hakkında da daha fazla bilgi edinebilirsiniz. başka bir sınıftır, temelde kendi kendinize

listening and pronunciation and vocabulary and  basic grammar uh all by yourself and so you can  

dinlemeyi, telaffuzu, kelime dağarcığını ve temel grameri öğretiyorsunuz ve böylece

do that with Frederick and you can click on the  link in the description to learn more about that  

bunu Frederick ile yapabilirsiniz ve bu konuda daha fazla bilgi edinmek için açıklamadaki bağlantıya tıklayabilirsiniz

all right uh George or is that Jorge says  thank you very much glad to hear it saludos

tamam uh George yoksa Jorge'nin mi söylediğini teşekkürler selamlar duyduğuma çok sevindim

maybe from uh from Peru if I'm pronouncing that  

belki Peru'dan eğer

rolling off uh jazz is uh wow sir glad to hear  it and Mr miles is C uh you are fabulous salima  

cazın caz olduğunu söylüyorsam vay canına efendim bunu duyduğuma sevindim ve Bay Miles C uh siz muhteşemsiniz salima

try again and again one day you'll be needed uh  do you think the part of speech is important in  

tekrar deneyin ve yine bir gün sana ihtiyaç duyulacak uh İngilizce'de konuşmanın bir kısmının önemli olduğunu düşünüyor musun  peki evet

English well yeah but it's it's like asking  if pronunciation or grammar is important it's  

ama bu, telaffuz veya dilbilgisinin önemli olup olmadığını sormak gibi bir şey

it's all it's all important but the point is  to learn it like a native rather than like a  

hepsi önemli ama asıl mesele  İngilizceyi bir anadil gibi öğrenmek bir                      &            bırakırken//////////////////////// (/ (/(

student so if I'm thinking about grammar rules I  don't really understand what I'm saying I really  

want to understand what's happening uh in a in a  conversation and it begins usually I give a lot of  

vocabulary uh lessons rather than grammar because  this is you know one more people are really  

//////////////// vermem/k genellikle /    dilbilgisinden daha çok çünkü bu, bir kişinin daha gerçekten

interested in learning more words but number two  it's a little bit easier to just show them like  

daha fazla kelime öğrenmekle ilgilendiğini biliyorsunuz, ancak iki numara onlara böyle   göstermek biraz daha kolay,

that but if I'm trying to teach grammar it works  the same way uh where I'm giving you the like  

ancak dilbilgisi öğretmeye çalışıyorsam, benim bulunduğum yerde aynı şekilde çalışır size like vererek

we're talking about one thing but I'm I'm going  to tell you a story uh in different time periods  

bir şeyden bahsediyoruz ama size  farklı zaman dilimlerinde  bir hikaye anlatacağım

so you would hear the difference and understand  it naturally so if I'm teaching my children and  

böylece farkı duyun ve doğal olarak anlayın yani çocuklarıma öğretiyorsam ve

we learn like go and went all right so I like  I go to school in general but yesterday I went  

öğrenirsek git ve git tamam tamam bu yüzden seviyorum genel olarak okula giderim ama dün

to a store and so oh okay we know go becomes  wind but I don't think about it like that it's  

bir mağazaya gittim ve yani oh tamam biliyoruz ki gitmek rüzgar olur ama ben bu şekilde düşünmüyorum

just they understand how it works because they've  they've heard it many times and they they connect  

sadece nasıl çalıştığını anlıyorlar çünkü onlar Bunu birçok kez duymuşlardır ve

the vocabulary with the situation so you don't  try to learn you don't try to connect vocabulary  

kelime dağarcığını durumla ilişkilendirirler, böylece öğrenmeye çalışmazsınız kelime dağarcığını

with rules or try to connect vocabulary with a  translation or definition you want to understand  

kurallara bağlamaya veya kelime dağarcığını anlamak istediğiniz bir çeviri veya tanımla ilişkilendirmeye çalışmazsınız

the situation when are people saying words and  that's when you understand it like a native

insanlar kelimeleri söylediğinde durum ve  işte o zaman onu bir yerli gibi anlıyorsunuz

uh let's see so regarding the r in  English perfect read what they are

uh, bakalım İngilizce'deki r ile ilgili olarak mükemmel onların ne olduğunu okuyun, eğer

if I'm pronouncing that correctly yes  it's hard when you're trying to do it  

doğru telaffuz ediyorsam evet bunu metinle yapmaya çalıştığınızda zor

with text can it become fluent if I learn  English by myself absolutely yeah that's  

İngilizceyi kendi kendime öğrenirsem akıcı olabilir miyim kesinlikle evet

the whole the whole point of this video is  you can become fluent by yourself because  

bu videonun tüm amacı şu: kendi kendine akıcı olabilirsin çünkü

fluency comes from understanding the  language really well and then when  

akıcılık dili gerçekten iyi anlamaktan gelir ve ardından

you get into a conversation you will feel  more confident and you will start speaking  

bir sohbete girdiğinde kendini daha güvende hissedeceksin ve konuşmaya başlayacaksın   bu

so I noticed this like when I learn new  things in Japanese most of my time is spent

yüzden bunu fark ettim, Japonca yeni  şeyler öğrendiğimde zamanımın çoğu harcanıyor,

so if I if I learn a new word let's say  I don't know this is like I don't know  

yani eğer yeni bir kelime öğrenirsem diyelim ki bilmiyorum bu

one day just as an example so one day uh  most of my time will be getting review and  

bir gün bilmiyorum gibi örnek olarak yani bir gün ah zamanımın çoğu inceleme alıyor olacak ve

then finally over here I speak I would say  the word whatever that is I gave an example  

sonra burada konuşurum kelime her ne ise onu söylerdim  buna yakın zamanda bir örnek verdim

of this recently uh what was that word I  learned what was that I can't remember now  

uh o kelime neydi ne öğrendim yapabilirim' şimdi hatırlamıyorum   Kelime

I remember the vocabulary but I can't remember  the specific situation but this happens this  

dağarcığını hatırlıyorum ama belirli durumu hatırlayamıyorum ama bu oluyor bu   bu

this happens to me every day I'm just trying  to think of a specific example what was that uh

her gün başıma geliyor sadece belirli bir örnek düşünmeye çalışıyorum o neydi uh

ah okay here's an example so this is one  I sent to people on like email subscribers  

ah tamam işte bir örnek yani bu bir örnek İnsanlara like e-posta aboneleri gönderdim

maybe three weeks ago or something uh so I I  knew the word like in Japanese uh means like  

belki üç hafta önce falan, bu yüzden kelimeyi biliyordum Japonca'da uh bir

to vow something or whatever but like I had  heard it and I knew the word so I had like  

şeye yemin etmek gibi anlamına gelir ama sanki duymuştum ve kelimeyi biliyordum bu yüzden

a surface level and I never really used  it in a conversation before uh but then  

bir yüzey seviyesi vardı ve Daha önce hiç bir sohbette gerçekten kullanmamıştım ama sonra

I read it a few different times in a book  and in different in different context in  

bir kitapta birkaç farklı kez ve kitaptaki farklı bağlamlarda farklı şekillerde okudum

the book and then finally it like it clicked  for me because I had heard it a few times and  

ve sonunda benim için tıkladı çünkü birkaç kez duymuştum ve

it was like ah like I swear to God so that's  how I would say it in English but it was like

ah gibiydi, yani Tanrı'ya yemin ederim ki İngilizcede böyle söylerdim ama

so if I'm speaking Japanese and and and like  using it in that way and so I had learned it  

Japonca konuşuyorsam ve onu  bu şekilde kullanmak istiyorsam öyleydi ve bu yüzden onu öğrenmiştim

and I I basically became fluent in that vocabulary  as I learned it and then finally I used it with my  

ve temelde bu konuda akıcı hale geldim kelime dağarcığı öğrendiğim şekliyle ve sonunda

wife later that day she asked me when I came back  from work she said hey did you wash your hands  

o gün karımla birlikte kullandım işten döndüğümde bana sordu hey ellerini yıkadın mı dedi

I said yeah I washed my hands and she looked  at me like I don't believe you and I was like

evet ellerimi yıkadım ve bana yokmuşum gibi baktı' Sana inanmıyorum ve ben

like I swear to God I did it  so the Japanese just came out  

Tanrı'ya yemin ederim ki bunu ben yaptım bu yüzden Japonlar ortaya çıktı tamam yani

okay so you spend yeah this is the the when you  get fluent like a native this is how you're doing  

harcıyorsun evet bu bir bir bir bir bir konuşma yapma şeklin

it you spend most of your time just getting more  input until you feel like ah I really get it now  

çoğunu harcıyorsun gibiydik ah, şimdi gerçekten anlıyorum   gibi hissedene kadar daha fazla  girdi alma zamanı

that's the goal and again amazing thing is  you can do it by yourself so you don't need  

amaç bu ve yine harika olan şey, bunu  kendi başınıza yapabilmeniz   böylece

to spend time practicing and when you finally do  speak you will feel confident about what you say  

pratik yapmak için   zaman harcamanıza gerek kalmamasıdır ve sonunda konuştuğunuzda kendinizden emin hissedeceksiniz ne diyorsun   aman

oh my goodness got about one minute left so  you have any any final comments over here

tanrım yaklaşık bir dakika kaldı, bu yüzden burada herhangi bir son yorumunuz var mı?

uh can I become okay I learned that one and  uh slim again I have a requirement English  

proficiency for my University I feel too  much stress and wasting my time here of  

classes what advice to me do you think  IELTS exam will help me the last question  

sınıfların zamanı bana ne tavsiye edersin sizce IELTS sınavı bana yardımcı olur son soru

uh it depends on how much time you have and  like when you need to do something I would  

uh bu ne kadar zamanınız olduğuna bağlıdır ve bir şey yapmanız gerektiğinde ben

do whatever for a test that you need to do just  try to memorize the vocabulary but if there's no  

bir test için ne gerekiyorsa yaparım, sadece deneyin kelime ezberlemek için ama

speaking part then do that if you actually have  to speak like learn how I'm showing you over here  

konuşma bölümü yoksa o zaman gerçekten konuşman gerekiyorsa bunu yap sana burayı nasıl gösterdiğimi öğren

Enrique says uh thanks for a lot for I guess  uh sharing I just came to attend the class  

here glad to hear it huh actually most videos  that promote never say this are not realistic  

bunu duymak ha aslında tanıtım yapan çoğu video bunun gerçekçi olmadığını asla söylemez

as native speakers use them all the time actually  yes again it's really interesting if you look at  

çünkü anadili İngilizce olan kişiler bunları her zaman kullanır aslında  evet yine zaman çizelgesine bakarsanız gerçekten ilginçtir bu yüzden

the like the timeline so I've been teaching on  YouTube for 13 years now man that's a long time  

YouTube'da 13 yıldır öğretiyorum dostum o kadar uzun zaman   bu

so I started my channel uh and people like me  Andrea like you're losing your hair I said well  

yüzden kanalımı açtım uh ve benim gibi insanlar Andrea gibi saçlarını kaybediyorsun iyi dedim   evet

yeah I'm getting older you know what happens uh  but to watch like the beginning videos many years  

yaşlanıyorum biliyorsun ne oluyor ama yıllar önce başlangıç ​​videoları gibi izlemek

ago it's like learn this phrase and of course  over time like the internet marketing and like  

bunu öğrenmek gibi ifade ve elbette zamanla internet pazarlaması gibi

that kind of stuff gets into it and it's like we  like never learn this phrase you know and like  

bu tür şeyler içine giriyor ve sanki bu  bildiğiniz ve sevdiğiniz  deyimi asla öğrenmiyoruz   ve

and I'm guilty about this too you know I have  to like get pretty good about making videos but  

bu konuda da suçluyum, biliyorsunuz beğenmem  oldukça iyiyim videolar çekiyorum ama

my challenge to myself is like how can I make a  crazy title but actually like follow that up with  

kendime meydan okuyorum nasıl çılgın bir başlık yapabilirim ama aslında bunu

a good video because I don't have advertising on  my videos so the big difference between me and a  

iyi bir videoyla takip etmek istiyorum çünkü videolarımda  reklam yok  bu yüzden benimle gördüğünüz birçok  kanal arasındaki en büyük fark

lot of the channels you see is I do not have any  advertising that like coming I think you YouTube  

YouTube'un

might force me to do that uh for some things but  you'll notice uh there should be like little or  

bazı şeyler için beni bunu yapmaya zorlayabileceğini düşünüyorum ama videolarımda çok az reklam olması veya hiç olmaması gerektiğini fark edeceksiniz

no advertising on my videos because either people  watch my content and join my programs or whatever  

çünkü ya insanlar içeriğimi izler ve benim içeriğime katılır programlar ya da her neyse   ve

and I'm doing a good job or I I don't eat  so it's a big difference for that stuff  

iyi bir iş yapıyorum ya da yemek yemiyorum  bu yüzden bu tür şeyler için büyük bir fark   tamam

all right again uh salima approached me I  don't care pronounced plural to pronounce the r  

tekrar uh salima yanıma geldi umurumda değil çoğul telaffuz r   çoğul çoğul

plural plural video was loading how's everybody  I love it uh it's like you said the first time  

telaffuz video yükleniyor nasıl herkes Bayıldım uh ilk seferinde söylediğin gibi

ah it's like the r for red for rows or  repeat uh okay all right thanks for trying  

ah satırlar için kırmızı r gibi veya tekrar et uh tamam pekala denediğin için teşekkürler   tamam

all right let's see entire spectro again  if I heard a word and want to learn more  

tüm tayfı tekrar görelim bir kelime duysam ve daha fazlasını öğrenmek istersem

uh what would what would I do it's like say  the word I heard is irrascible that's a good  

uh ne olurdu duyduğum kelime irrascible demek gibi olur, bu iyi bir

word uh what videos would I look for type the  word irascible into go to euglish actually  

kelime uh hangi videoları ararım irascible kelimesini go euglish'e yazın aslında

uglish while uglish.com if you want to find  specific vocabulary like that but it will  

uglish iken uglish.com'a bunun gibi belirli kelimeler bulmak istiyorsanız ancak

give you examples of that Ian in YouTube videos if  you want just a specific word you want to focus on  

verecektir YouTube videolarında bu Ian'a örnekler veriyorsanız yalnızca odaklanmak istediğiniz belirli bir kelime istiyorsanız   tamam bence

all right I think that's it though hopefully this  makes sense remember really the the secret simple  

bu  yine de  bu mantıklıdır gerçekten sırrı hatırlayın basit

secret the truth about fluency just go deeper  into the language whatever it is you're trying  

akıcılık hakkındaki gerçek sadece dilde daha derine inin her neyse

to learn focus on that particular thing it could  be vocabulary or grammar or a topic but really  

kelime veya dilbilgisi veya bir konu olabilir ama gerçekten

get comfortable with that and then you will feel  confident using it it's that simple all right you  

bu konuda rahat olun ve o zaman onu kullanmaktan  emin hissedeceksiniz, bu kadar basit, pekala,

can do this all by yourself oh no loading I  don't know if it's saying my video is loading  

bunu   kendi başınıza yapabilirsiniz oh yükleme yok Videomun

right now or not I don't know but the comments are  still coming in that's weird is the video still  

şu anda yükleniyor olup olmadığını bilmiyorum   bilmiyorum ama yorumlar  hala geliyor, bu garip video   hala

coming in can you like hear me live am I am I live  hopefully I am I'm done with the video anyway but  

geliyor, beni canlı dinleyebilir misiniz? Videoyla işim bitti ama

hopefully you all have enjoyed this and it's not  just running I don't know loading or whatever but  

umarız hepiniz bundan keyif almışsınızdır ve bu sadece koşmak değildir, yükleme falan bilmiyorum ama

hopefully you all have enjoyed this and I will see  you next uh in the next video click on the link in  

umarım hepiniz bundan keyif almışsınızdır ve bir sonraki videoda görüşürüz, bağlantıya tıklayın açıklamada,

the description uh you can find that more about  fluent for life and have a fantastic day bye-bye

yaşam için akıcılık ve harika bir gün geçirme hakkında daha fazla bilgi bulabilirsiniz bye-bye