How To Learn English Vocabulary Like A Native English Speaker

and we're going to try I've  got a brand new microphone

ve deneyeceğiz yepyeni bir mikrofonum var,

all right I should be looking  good let me lower this

pekala iyi görünmeliyim  bunu

all right I am Drew Badger the founder of English  anyone.com and the English fluency guide it is a  

kısmama izin verin, ben Drew Badger, English body.com'un ve İngilizce akıcılık kılavuzunun kurucusuyum.

pleasure to welcome people to another live video  here on YouTube we're going to be talking about  

insanları başka bir canlı videoya yönlendirin burada, YouTube'da,

learning vocabulary like a native as I regularly  do but I wanted to do uh kind of take you through  

anadili gibi kelime öğrenmek hakkında konuşacağız, ancak benim düzenli olarak  yaptığım gibi, ancak

the steps of this show you with some very  simple examples and also help you understand uh  

bazı çok  basit örneklerle bu gösterinin adımlarını size göstermek ve ayrıca yardımcı olmak istedim anlıyorsun uh

just through some stories of me teaching my own  kids uh all right Omar with the first comment  

sadece kendi çocuklarıma öğrettiğim bazı hikayeler aracılığıyla uh pekala Omar ilk yorumla

there so I'm trying a new microphone in this  video let me know if that's helpful for you  

orada bu yüzden bu  videoda yeni bir mikrofon deniyorum, bunun sizin için yararlı olup olmadığını bana bildirin

uh if you need me to turn the volume up or down  I can actually control that now yay but let me  

uh sesi açmama ihtiyacınız olursa yukarı veya aşağı Aslında bunu şimdi kontrol edebilirim evet ama bana

know uh hello let me know in the comments right  now can you hear me everybody coming in okay  

bildirin uh merhaba yorumlarda bana bildirin şimdi beni duyabiliyor musunuz herkes geliyor tamam   iyi

looking good all right not yet let me know if  it's good okay Omar says it's good all right  

görünüyor tamam henüz iyiyse bana haber vermeyin tamam Omar iyi olduğunu söylüyor doğru

I think part of the problem is I'm not using  a uh like a lav mic uh like the I don't really  

Sanırım sorunun bir kısmı, lav mikrofonu gibi kullanmıyorum,

like those the mics on your on your chest but  uh maybe I'll get one of those in the future uh  

göğsünüzdeki mikrofonları pek sevmiyorum ama  uh belki gelecekte onlardan bir tane alırım uh

anyway this should be pretty good it's loud  enough though just want to make sure I need  

her neyse, bu oldukça iyi olmalı, yeterince yüksek olsa da, sadece emin olmak için,

uh need to make sure everyone can hear me all  right um so anyway we're going to talk about  

herkesin beni duyabildiğinden emin olmak istiyorum, tamam, yani, her neyse,

vocabulary and I wanted to begin with just a  very simple story of uh teaching my own kids  

kelime dağarcığı hakkında konuşacağız ve çok basit bir hikaye ile başlamak istedim. kendi çocuklarıma öğretmenlik bu

so I have two daughters uh my oldest or my the  older daughter is seven and the younger one is  

yüzden iki kızım var uh en büyük kızım yedi yaşında ve küçük kızım

three she will be four years old in about two  months about a month and a half and I wanted  

üç yaşında yaklaşık iki ay içinde yaklaşık bir buçuk ay içinde dört yaşında olacak ve ben

to share just a quick story of how I'm teaching  them the language so one of the first things uh  

sadece bir    paylaşmak istedim onlara dili nasıl öğrettiğimin kısa bir hikayesi, bu yüzden

to understand about language learning is that  a word I'm just going to write this is not a  

dil öğrenimi hakkında anlamanız gereken ilk şeylerden biri şu ki, sadece yazacağım bir kelime bu

real word I'm going to put on the screen  here uh let's just put some random letters

gerçek bir kelime değil, buraya ekrana koyacağım haydi birkaç rastgele harf koyalım, bu

all right so this is not an actual word here but  it's hopefully helpful for you to understand how a  

yüzden buradaki gerçek bir kelime değil ama

native child or how you as a native of your native  language was learning so you begin with something  

anadilinizin anadili olan bir çocuğun veya sizin anadilinizin anadili olarak nasıl öğrendiğinizi anlamanıza umarız yardımcı olur, böylece bir şey duyduğunuzda   bir şeyle başlarsınız

when you hear a word you're trying to connect  that with a situation or a thing if I just hold  

kelimeyi bir durumla veya başka bir şeyle ilişkilendirmeye çalışıyorsun, eğer

this up and I say uh it's coming I'm probably not  even reading that correctly else else Mur career  

bunu yukarı kaldırırsam ve geliyor dersem, muhtemelen onu  doğru okumuyorum bile, aksi takdirde kariyerim   bu

so remember this is not a word you don't need to  remember this but imagine if this is and uh and  

yüzden unutma ki bu senin bilmediğin bir kelime değil bunu hatırlamanız gerekir, ancak bunun

like an alien language and so when you look at  a word like this as a young child or you can't  

bir yabancı dil olduğunu hayal edin ve küçük bir çocukken bunun gibi bir kelimeye baktığınızda veya

really read as a young child but you would hear  this example and when you hear something like  

küçük bir çocukken gerçekten okuyamıyorsunuz ama bu örneği duyarsınız ve ne zaman bunun gibi bir şey duyduğunuzda kelimenin

this you don't really understand what's like what  the word means you're just getting a sound and  

tam olarak ne anlama geldiğini anlamıyorsunuz  sadece bir ses alıyor ve

connecting that with a word so if this is what  the word is for marker or something you would  

bunu bir kelimeyle ilişkilendiriyorsunuz, yani bu kelime işaretçi veya başka bir şey içinse

just remember that and hearing that again and  again so let me put something shorter on here

bunu hatırlar ve tekrar duyarsınız ve tekrar buraya daha kısa bir şey koymama izin verin,

I'll try it with an actual native example  so if we have a word let's say one of the  

gerçek bir yerel örnekle deneyeceğim yani bir kelimemiz varsa

first words I'm teaching to  my children uh is triangle

çocuklarıma öğrettiğim ilk kelimelerden birini söyleyelim uh üçgen

triangle so all they're really doing is connecting  this shape with this word and they don't really  

üçgen, bu yüzden hepsi gerçekten yapmak, bu şekli bu kelimeyle ilişkilendirmektir ve

have a strong understanding of what it means they  will probably forget the word if I don't repeat it  

bunun ne anlama geldiğine dair gerçekten güçlü bir anlayışa sahip değiller, eğer tekrar tekrar tekrar etmezsem muhtemelen kelimeyi unutacaklar,

again and again but the first time they're hearing  this they're just looking at this thing they don't  

ancak bunu ilk duyduklarında onlar sadece bu şeye bakıyorlar,

really know what it is and then they're hearing  this word triangle and the next thing the kind of  

gerçekten ne olduğunu bilmiyorlar ve sonra bu kelime üçgenini duyuyorlar ve bir sonraki

basic thing they're doing is they're getting  repetition of this so they're hearing me say  

yaptıkları temel şey, bunun tekrarını alıyorlar, bu yüzden beni duyuyorlar

the word triangle their mother maybe some other  people might say the word triangle and so they  

annelerinin üçgen kelimesini söylemesi belki başka insanlar üçgen kelimesini söyleyebilir ve bu nedenle

remember this over time but they're learning  it by just kind of repetition of hearing that  

bunu zamanla hatırlarlar, ancak bunu duymanın bir tür tekrarıyla öğreniyorlar

now the interesting that happens uh the natural  thing that happens is over time they're not  

şimdi olan ilginç şey, doğal olay zaman içinde olur onlar

just repeating the word they're also getting  it in different situations and this is the  

sadece kelimeyi tekrarlamıyorlar, aynı zamanda farklı durumlarda da alıyorlar ve bu

really important thing about how natives learn so  typically you would take a word like this and just  

yerlilerin nasıl öğrendiğiyle ilgili gerçekten önemli olan şey, yani tipik olarak bunun gibi bir kelimeyi alıp

repeat it so regular like an adult English learner  maybe they would have a flash card they would have  

yetişkin bir İngilizce öğrenen gibi çok düzenli bir şekilde tekrarlarsınız belki onlar bunun ne olduğunu

a word like triangle if they don't already know  what that is and then they would repeat that word  

bilmiyorlarsa üçgen gibi bir kelimeye sahip olurlardı ve sonra bu kelimeyi tekrar tekrar tekrar ederlerdi

again and again but a native speaker they're  actually hearing different words and slowly  

ancak ana dili İngilizce olan biri olarak aslında farklı kelimeler duyuyorlar ve yavaş yavaş

building a network in their mind so the kind  of non-native way you take like a word in your  

dillerinde bir ağ kuruyorlar ana dilinizde bir kelime

native language and then a word in the English  language so this one maybe like in the Japanese  

ve ardından İngilizce dilindeki bir kelime gibi yerel olmayan bir tür yol alırsınız, yani bu Japoncadaki gibi olabilir

example would be like sankaku for Japanese and  then triangle for English and then this is really  

örnek Japonca için sankaku ve ardından İngilizce için üçgen gibi olabilir ve sonra bu gerçekten

the only connection that you have here so you  have basically one point of connection between  

burada sahip olduğunuz tek bağlantı, yani temelde  bu iki şey arasında   bir bağlantı noktanız var ,

these two things but what a native is doing  is they're actually hearing different examples  

ancak bir yerlinin yaptığı aslında farklı örnekler duymaktır

so let's say a little bit later usually natives  like native parents are not teaching their  

yani biraz sonra diyelim ki genellikle yerli ebeveynler gibi yerliler kendi dillerini öğretmiyorlar

children very systematically they're teaching  their children just whatever happens in the  

çocuklar çok sistematik bir şekilde çocuklarına durum ne olursa olsun öğretiyorlar dili

situation they're not really trying to teach the  language they're just giving examples and then the  

gerçekten öğretmeye çalışmıyorlar sadece örnekler veriyorlar ve sonra

language uh naturally comes out oh Fabio nice to  see you there well it's okay we just got started  

dil doğal olarak ortaya çıkıyor oh Fabio seni orada görmek güzel iyi tamam biz yeni başladık

so we have uh triangle and then we hear  the word uh let's see we'll do tricycle

yani uh üçgenimiz var ve sonra uh hadi bakalım şimdi üç tekerlekli bisiklet yapacağız kelimesini

now as soon as a native child hears  this word their mind even before the  

yerli bir çocuk bu kelimeyi duyar duymaz

child really realizes that the mind is  going to make a connection between this  

zihinleri daha çocuk zihnin arasında bir bağlantı kuracağını gerçekten fark etmeden önce bu

thing and then this thing over here so we have uh

şey ve sonra buradaki şey yani

foreign a tricycle a tricycle now this this  example is probably a little less obvious for  

yabancı bir üç tekerlekli bisikletimiz var şimdi bu örnek muhtemelen sizin için biraz daha az belirgindir

you because you already know the words but in  English for a native child they don't know what  

çünkü zaten kelimeleri biliyorsunuzdur ancak ana dili İngilizce olan bir çocuk için İngilizce'de bunların hiçbirini bilmezler

any of this means so they just hear the sound  triangle They Don't Really they don't really  

bu, sadece ses üçgenini duydukları anlamına gelir. Gerçekten Duymuyorlar Bunun ne

understand what that means it's not until later  that they start really understanding kind of  

anlama geldiğini gerçekten anlamıyorlar, ancak daha sonra

the pieces of the word or what something  means and so the the network the kind of  

kelimenin parçalarını veya bir şeyin ne anlama geldiğini gerçekten anlamaya başlıyorlar ve bu nedenle ağ türü

different points of connection in a child's mind  develop as they hear more examples and that's  

Bir çocuğun zihnindeki farklı bağlantı noktaları, daha fazla örnek duydukça gelişir ve bu,

what really makes the vocabulary easy for them  to understand so as soon as they hear tricycle  

kelime dağarcığını anlamalarını gerçekten kolaylaştırır, bu nedenle üç tekerlekli bisiklet kelimesini duyar duymaz, bununla

they're going to make the connection between this  and this and they might not logically think about  

bu arasındaki bağlantıyı kuracaklar ve yapamayabilirler. mantıklı olarak

it that way and some natives will actually so  me when I'm teaching my kids I'm actively doing  

bu şekilde düşünün ve bazı yerliler aslında ben çocuklarıma öğretirken bunu aktif olarak yapıyorum

this trying to help them understand the language  systematically and I can teach them much faster  

dili sistematik olarak anlamalarına yardımcı olmaya çalışıyorum ve onlara bu şekilde çok daha hızlı öğretebilirim

this way because I'm instead of trying to wait a  few years between these lessons I'm actually able  

çünkü denemek yerine bu dersler arasında birkaç yıl beklemek aslında

to teach them much faster and so this is how I  help adult Learners as well so they hear tricycle  

onlara çok daha hızlı öğretebiliyorum ve bu yüzden yetişkin Öğrencilere de bu şekilde yardım ediyorum, böylece üç tekerlekli bisiklet kelimesini duyuyorlar

and if the parent doesn't say anything about like  oh look at that that's you gotta try in this word  

ve ebeveyn hakkında herhangi bir şey söylemiyorsa oh bak bu sensin bu kelimeyi denemelisin

and try in that word you've got one two three  things over here and then you've got one two three  

ve o kelimeyi denemelisin burada bir iki üç şey var ve sonra burada bir iki üç

things over here now a child again might not be  thinking about that so you know like they're again  

şey var şimdi yine bir çocuk bunu  düşünmeyebilir yani tekrar öyle olduklarını biliyorsun

maybe like a two-year-old or a three-year-old  is not really thinking about that much maybe a  

belki iki yaşındaki veya üç yaşındaki bir çocuk  aslında o kadar fazla düşünmüyor olabilir

really clever child would make that connection but  the more they hear this again if the teacher or  

gerçekten zeki bir çocuk bu bağlantıyı kurabilir, ancak bunu tekrar duydukça öğretmen veya

the parent is not just explaining how this works  the more they hear this the more they will start  

ebeveyn bunun nasıl olduğunu açıklamıyorsa işe yarar bunu ne kadar çok duyarlarsa o kadar çok

to understand ah try means three and so they're  starting to make a connection between what these  

anlamaya başlarlar  a denemenin üç anlamına geldiğini ve bu nedenle bu  şeylerin gerçekte ne anlama geldiği arasında bir bağlantı kurmaya başlarlar ve

things actually mean and so when they hear new  things new words that hear word like maybe they're  

böylece yeni şeyler duyduklarında kelimeyi duyan yeni kelimeler belki onlar gibi

in a a science class many years later and they  hear a word like triglyceride it's like okay that  

yıllar sonra bir fen dersinde trigliserit gibi bir kelime duyarlar ve bu tamam gibi bir şeydir bu

probably means like three of something connected  all right does this make sense so the the point is  

muhtemelen bir şeyin üçünün birbirine bağlı olduğu anlamına gelir pekala bu mantıklı mı yani mesele şu ki

they're they're kind of learning two ways there's  the there's the repetition of something like this  

onlar bir nevi iki yol öğreniyorlar var var var var var bunun gibi bir şeyin tekrarı

and it's it's not just hearing the exact same  word the same way this is the naturally varied  

ve bu sadece aynı kelimeyi aynı  şekilde duymak değil, bu,

review of hearing it from different speakers  hearing it at different times in different  

onu farklı konuşanlardan duymanın farklı zamanlarda farklı

contexts and this is where we're really trying  to build not just a translation where we have  

bağlamlarda duymasının doğal olarak çeşitli  incelenmesidir ve bu, gerçekten oluşturmaya çalıştığımız  yerdir sadece

a single connection between one word and another  we want to build a network in your mind and it's  

bir kelime ile başka bir kelime arasında tek bir bağlantının olduğu bir çeviri değil, zihninizde bir ağ oluşturmak istiyoruz ve bu da

the network well John see if I can fit a little  network over here we've got all these different  

ağdır John bakın buraya biraz  ağ sığdırabilir miyim, elimizde tüm bu farklı

pieces that are all connected together and that  makes it really easy to remember what you learn  

parçalara sahibiz hepsi birbirine bağlıdır ve bu öğrendiklerinizi hatırlamanızı gerçekten kolaylaştırır   bu

so over time again you're getting repetition but  you're also getting the varied review and you're  

nedenle zamanla tekrarlar alırsınız ancak çeşitli incelemeler de alırsınız ve

hearing things in different ways so maybe  as I get a little bit older they might hear

bazı şeyleri farklı şekillerde duyarsınız, bu yüzden belki ben biraz yaşlandıkça

foreign

yabancı

Triceratops Triceratops you guys know what  a Triceratops is I can draw one here you  

Triceratops Triceratops'u duyabilirler sizler bir Triceratops'un ne olduğunu biliyorsunuz buraya bir tane çizebilirim

probably know uh this is not going to be a  very good picture of a Triceratops but dude

muhtemelen bu bir Triceratops'un pek iyi bir resmi olmayacak ama ahbap

everyone know what that is this is a not very good  picture of a Triceratops this is a dinosaur and  

herkes bunun ne olduğunu biliyor bu çok iyi bir resim değil bir Triceratops, bu bir dinozor ve   şöyle

you might think oh like look at that it's got one  two three horns on there and so a child would make  

düşünebilirsiniz, şuna bakın, üzerinde bir  iki üç boynuzu var ve yani bir çocuk

that connection a very again a smart child would  kind of naturally make that connection but a smart  

bu bağlantıyı   kurar   çok zeki bir çocuk doğal olarak  bu bağlantıyı kurar ama akıllı bir

teacher would help the child see those kinds of  things and say look look you gotta try here you  

öğretmen yardımcı olur çocuk bu tür şeyleri görür ve bak bak burada denemelisin

gotta try here and you gotta try here and so you  go back and and again as the as the network builds  

burada denemelisin ve burada denemelisin der ve böylece ağ kuruldukça tekrar tekrar gidersiniz

then you start making more connections between  these other things I think I told a story uh a  

ve bu diğer şeyler arasında daha fazla bağlantı kurmaya başlarsınız bence Bir süre önce bir hikaye anlattım,

while back about uh it's kind of like when you  when you watch a movie when you're a young child  

uh, küçük bir çocukken bir film izlediğinizde

and you see actors and you don't really know who  they are it's just like oh that's an interesting  

ve aktörleri gördüğünüzde ve onların kim olduklarını gerçekten bilmediğinizde, tıpkı ah bu ilginç bir

character in a movie but as you get older and  then you go back and maybe watch you know older  

karakter gibi bir filmde ama yaşlandıkça ve sonra geri dönüp belki daha eski

movies or something you would see that same actor  in different things and you would think wow like  

filmleri veya başka bir şeyi izlerseniz, aynı oyuncuyu farklı şeylerde görürsünüz ve vay canına

that person is like you know they I saw them when  they were younger or when they got older that  

o kişinin onları o zamanlar gördüğümü bildiğiniz gibi olduğunu düşünürsünüz. daha genç veya daha yaşlı olduklarında bu

kind of thing so they're making the connection  they're building the network in their mind and  

tür bir şey yani bağlantıyı kuruyorlar  zihinlerinde ağı kuruyorlar ve

it's the network that helps them speak now the  reason the network is such an important idea is  

artık konuşmalarına yardımcı olan ağ bu, ağın bu kadar önemli bir fikir olmasının nedeni

because when you just translate something if you  forget that that's it you've cut the connection  

çünkü siz sadece çeviri yaptığınızda bir şey bunun bu olduğunu unutursanız, bağlantıyı kesmişsinizdir

and then you're going to forget something in your  conversation when you speak so you're thinking ah  

ve sonra konuşurken  konuşmanızdaki  bir şeyi unutursunuz, yani ah

okay what's the word for this and you can't  remember you have to think and translate and  

tamam bunun için kullanılan kelime nedir ve hatırlayamıyorsanız, düşünmeniz gerektiğini düşünürsünüz ve   cümleleri tercüme edin ve

organize sentences and then oh no you've lost it  okay but with the network you might you know maybe  

düzenleyin ve sonra oh hayır, onu kaybettiniz tamam ama ağ ile belki

forget one or two words and it doesn't matter  because the network is still here and it will  

bir veya iki kelimeyi unutabilirsiniz ve farketmez çünkü ağ hala buradadır ve

allow you to maybe use something else when you  can't think of a specific word that you'd like  

belki bir şeyler kullanmanıza izin verir başka    öğrenmek istediğiniz   belirli bir kelimeyi düşünemediğinizde

to learn okay or like to use in a conversation  all right so hopefully this is making sense uh  

veya bir sohbette kullanmayı sevdiğinizde  pekala bu yüzden umarım bu, uh

as far as trying to learn the vocabulary like this  so you're hearing triangle uh for the first time  

bu şekilde kelime öğrenmeye çalışmak açısından mantıklıdır yani duyuyorsunuz üçgen uh ilk kez

and it doesn't really mean anything to you but  as you get more examples you think oh okay huh  

ve sizin için gerçekten bir şey ifade etmiyor ama daha fazla örnek aldıkça, oh tamam ha

that's interesting or maybe I might hear the word  angle over here and I think okay now I understand  

bu ilginç veya belki burada  açı  kelimesini duyabilirim ve bence tamam şimdi anlıyorum

like triangle means it's got three angles but you  don't really learn that as a child unless a parent  

üçgenin anlamı gibi üç açı var ama bir ebeveyn   size bunu söylemediği sürece çocukken bunu gerçekten öğrenemezsiniz,

tells you that so the point of systematically  teaching I talked about systematic language  

bu yüzden sistematik öğretmenin amacı birkaç video önce sistematik dil

learning or systematic vocabulary learning a  few videos ago but the systematic approaches is  

öğrenme veya sistematik kelime öğrenimi  hakkında konuştum, ancak sistematik yaklaşımlar

to take this and help you build this network much  faster than even a native would do this naturally  

bunu alıp yardımcı olmaktır bu ağı bir yerlinin bile doğal olarak yapabileceğinden çok daha hızlı oluşturuyorsunuz

because you're making these connections and this  is just one example of this all right does this  

çünkü bu bağlantıları yapıyorsunuz ve bu  bunun yalnızca bir örneği pekala bu   mantıklı mı

make sense make sure uh let me know if you have  any questions about this this is very important  

emin olun bununla ilgili herhangi bir sorunuz varsa bana bildirin bu çok önemli

because again what most people are doing is  they're getting just a single connection between  

çünkü yine çoğu insanın yaptığı şey

a word in their language and a word in English  so they're not actually becoming fluent in the  

kendi dillerindeki bir kelime ile İngilizce'deki bir kelime arasında yalnızca tek bir bağlantı elde etmeleridir bu nedenle

language the fluency is built here it's the more  examples you get of something the more you really  

akıcılığın  burada inşa edildiği dilde akıcı hale gelmiyorlar; bir şeyi gerçekten   ne kadar                                                                                 ...

understand something like a native the faster you  become a fluent speaker all right remember your  

goal is not really to learn as much vocabulary  as possible uh it's actually to understand like  

a native because it's much better if you look at  children they might know fewer words than many  

çocuklar birçok yetişkin öğrenciden daha az kelime biliyor olabilirler,

adult learners but they actually can speak much  better all right so remember that I know the the  

ancak aslında çok daha iyi konuşabilirler, bu nedenle

typical student and it's really it's not your  fault if you've been learning this way but the  

tipik öğrenciyi tanıdığımı unutmayın ve bu şekilde öğreniyor olmanız gerçekten sizin suçunuz değil, ancak

typical student is going to be just trying to  learn one thing and I'm going to have a flash  

tipik öğrenci öğrenecek sadece bir şeyi öğrenmeye çalışıyorum ve bir bilgi kartına sahip olacağım

card and go again and again and again trying to  get all these different vocabulary you know words  

ve tekrar tekrar gideceğim ve tekrar tekrar tüm bu farklı kelime dağarcığını elde etmeye çalışacağım, bildiğiniz kelimeler

or phrases or whatever trying to learn all those  things and then I I don't actually remember what  

veya deyimler veya her neyse, tüm bu  şeyleri öğrenmeye çalışıyorum ve sonra ben bilmiyorum

I want to say in conversations so it's better to  have a smaller vocabulary that you can actually  

konuşmalarda ne söylemek istediğimi gerçekten hatırlayın, bu yüzden çok fazla kelime öğrenmeye çalışmak yerine gerçekten kullanabileceğiniz daha küçük bir kelime dağarcığına sahip olmak daha iyidir

use rather than trying to know a lot of words  and you can't actually use them all right let  

ve onları gerçekten kullanamazsınız.

me go back and take a look at the this but  hopefully this makes sense so very quickly  

bu ama umarım bu çok hızlı bir şekilde anlam ifade eder   yine

again we're understanding something when you just  hear a word for the first time it doesn't really  

bir kelimeyi ilk kez duyduğunuzda bir şeyi anlıyoruz, bu

make sense as a word because vocabulary by itself  is basically meaningless I know this is it sounds  

kelime olarak gerçekten   bir anlam ifade etmiyor çünkü kelime dağarcığı  kendi başına temelde anlamsızdır Biliyorum bu kulağa

like a weird idea but it's the network that  gets you fluent it's not the vocabulary okay  

garip bir fikir ama sizi akıcı yapan ağdır, kelime dağarcığı değildir tamam

it's the network the connection between these  different words that actually helps you speak  

aslında konuşmanıza yardımcı olan bu  farklı kelimeler arasındaki bağlantıdır

so when you learn something over time you notice  I'm repeating myself in videos because I really  

yani zamanla bir şey öğrendiğinizde videolarda kendimi tekrar ettiğimi fark ediyorsunuz çünkü gerçekten   istiyorum

want to help people understand but I always try to  explain things in different ways okay so it's not  

insanların anlamasına yardımcı olmak için ama ben her zaman olayları farklı şekillerde açıklamaya çalışırım tamam yani bu

just repetition repetition is not going to help  you learn it's the naturally varied review we're  

sadece tekrar değil tekrar tekrar öğrenmenize yardımcı olmaz bu doğal olarak çeşitli bir incelemedir

going to give you different examples of things uh  and that's why we can actually help you speak so  

size farklı şeylerden örnekler vereceğiz uh ve bu yüzden yapabiliriz aslında konuşmanıza yardımcı oluyor yani

we've got triangle tricycle and you look at that  you go back like look at that oh angle and then  

üç tekerlekli üçgenimiz var ve bakıyorsunuz şu açıya bakın ve sonra

we've got the word cycle in there or the piece  of the word and so look at that we've got three  

orada kelime döngüsü veya kelimenin bir parçası var ve bakın şuna sahibiz

circles over there three cycles and that's how  you again grow the vocabulary uh and become a much  

orada üç daire var üç döngü ve bu şekilde kelime dağarcığınızı yeniden geliştirirsiniz ve çok   çok

more confident speaker much faster all right so  let me take a look and see if all right people are  

daha hızlı bir şekilde kendinden emin bir konuşmacı olursunuz, pekala  o zaman bir göz atayım ve pekala insanlar

getting this all right well it looks like a lot  of people saying hello hello from from wherever  

bunu   iyi anlıyorsa   çok iyi görünüyor

people happen to be nice to see you there a guy uh  Brazil Ukraine Bangladesh representing over here

insanların sizi orada görmekten hoşlandıkları her yerden merhaba diyen insanların oranı bir adam uh Brezilya Ukrayna Bangladeş burada temsil ediliyor

all right making sure we got that all right  so Mandeep says apart from vocabulary how  

tamam anladık tamam yani Mandeep kelime dağarcığının yanı sıra

to understand sentence structure how to  understand sentence structure all right  

cümle yapısını nasıl anlayacağını söylüyor cümleyi nasıl anlayacağını yapı pekala

uh great question so it makes sure everybody  understands this and I can explain a little  

harika bir soru yani herkesin bunu anladığından emin olun ve

bit more about working these into sentences uh  but the basic idea just like learning like this  

bunları cümlelere dönüştürme hakkında biraz   daha fazla açıklayabilirim uh ama temel fikir tıpkı bu şekilde öğrenmek gibi

is that you understand the pieces of things  rather than trying to build longer sentences  

daha uzun inşa etmeye çalışmak yerine bazı şeyleri anlamanızdır cümleler

so if you can't make shorter sentences fluently  then don't try to make longer sentences fluently  

akıcı bir şekilde daha kısa cümleler kuramıyorsanız  o zaman akıcı bir şekilde daha uzun cümleler kurmaya çalışmayın   pekala öyleyse

all right so give me if you want to uh  let's see what was that was that Mandy uh  

bana verin uh  o Mandy neydi görelim uh

yes Mandy or or anybody else give me an example  of a particular sentence that you would like to  

evet Mandy veya başka biri bana bir örnek ver alıştırma yapmak istediğiniz belirli bir cümlenin

practice and I'll show you how to do that so maybe  that'll be a little bit easier or if anybody else  

ve size bunu nasıl yapacağınızı göstereceğim, böylece belki bu biraz daha kolay olur veya başka birinin

has a specific vocabulary that maybe they have  trouble remembering or other phrases anything like  

belirli bir kelime dağarcığı varsa, belki hatırlamakta güçlük çekebilir veya buna benzer başka ifadeler bana

that let me know because I gave you a particular  example just from my own life teaching my own  

bildirin çünkü size kendi çocuklarıma öğretirken kendi hayatımdan belirli bir örnek verdim

children but if there are specific things you'd  like to know let me know all right let's see  

ama bilmek istediğiniz belirli şeyler varsa bana bildirin tamam hadi

let's see oh Abdul says 78 viewers but just  one thumbs up actually it's like more than  

görelim bakalım oh Abdul 78 izleyici diyor ama sadece bir beğeni aslında

that but yeah if you enjoy the video let  me know and share it with other people  

bundan daha fazlası gibi ama evet, videoyu beğendiyseniz bana bildirin ve diğer insanlarla paylaşın   pekala uh uh

all right uh uh so start lesson on  Advanced uh grammar and natural way  

o zaman Gelişmiş uh dilbilgisi ve doğal yol

greetings from Venezuela usage of off words  or meaning like off to a place in aptitude  

Venezuela'dan selamlar hakkında derse başlayın. yetenek

ineptitude okay you guys always want to jump  right into something Advanced the survey  

beceriksizlik tamam siz her zaman doğrudan bir şeye atlamak istersiniz Gelişmiş anket

proved very informative oh okay all right so  we got a couple of different things people  

çok bilgilendirici oldu oh tamam pekala insanların   aynı anda sorduğu birkaç farklı şey var,

are asking about all at one time all right let  me see if I can organize this a little bit uh  

tamam bakalım bunu organize edebilir miyim biraz uh

let me know what you're I can't read uh like  Cyrillic the Russian let me know what your  

ne olduğunu bilmeme izin ver okuyamıyorum rusça Kiril alfabesi gibi bana

name is but thank you for joining me uh how  do you say that I'm sick like the cold flu  

adının ne olduğunu söyle ama bana katıldığın için teşekkür ederim uh soğuk algınlığı gibi hasta olduğumu nasıl söylersin   hadi

let's give them a positive life folks yes thank  you all yes I'm here to help you learn my English  

onları verelim olumlu bir hayat millet evet hepinize teşekkür ederim evet İngilizce öğrenmenize yardımcı olmak için buradayım

is just fine so I'm not here for myself but I love  being able to help other people understand and  

gayet iyi yani kendim için burada değilim ama diğer insanların anlamasına yardımcı olmayı seviyorum ve

when you understand like an 80 of you speak like  one all right so let's go back through some of  

anladığınızda yaklaşık 80 kişi konuşuyorsunuz bir tane gibi pekala bu örneklerden bazılarına geri dönelim.

these examples here uh so again the idea of like  of learning a whole sentence that the language  

is not about learning sentences and trying to  remember those it's about making connections  

just like I'm speaking right now so I'm I'll use a  word or a phrase and because I know each of these  

şimdi bir kelime veya deyim kullanacağım ve bu parçaların her birini

pieces very well I can connect them in different  ways so maybe I can change one thing I cannot use  

çok iyi bildiğim için onları farklı şekillerde bağlayabilirim, böylece belki bir şeyi değiştirebilirim

this I can put a different word in there instead  and that's how I'm able to speak fluently so I'm  

kullanamam   bunu oraya farklı bir kelime koyabilirim bunun yerine ve bu şekilde akıcı bir şekilde konuşabiliyorum, yani ben

not I'm not trying to memorize sentences I'm  just trying to understand particular pieces of  

cümleleri ezberlemeye çalışmıyorum sadece dilin belirli  parçalarını   anlamaya çalışıyorum

the language okay oh stanislav okay all right  thank you uh uh let's see so if I can get let  

tamam oh stanislav tamam pekala teşekkür ederim uh uh haydi bakalım öyleyse

me see a different I think I got the so the  survey proved very informative let's go with  

Alabilirim, farklı bir bakayım, sanırım aldım, bu yüzden anket çok bilgilendirici oldu, hadi bununla devam edelim ve

that one and we'll cover ineptitude also laughs he  ineptitude so you can also begin or we'll do inept  

beceriksizliği aynı zamanda gülüyor beceriksizliği de ele alacağız, böylece siz de başlayabilirsiniz veya önce beceriksizce yaparız

first maybe we can weave both of these into the  uh into the sentence here because I know people  

önce belki örebiliriz bunların her ikisi de buradaki cümlenin içine giriyor çünkü biliyorum ki insanlar

want to do something uh more difficult everyone's  always trying to do the more difficult thing you  

daha zor bir şey yapmak istiyor herkes her zaman daha zor olanı yapmaya çalışıyor siz

guys in your difficult stuff all right the super  the survey proved very difficult the survey prude

zor işlerinizde pekala süper anket çok zor çıktı anket

very difficult

çok zor

all right now we want to begin again with  just looking at the pieces of this and make  

pekala şimdi bunun parçalarına bakarak yeniden başlamak ve

sure you can understand uh all of the pieces  of it so the first one we can just look at is  

tüm parçalarını anladığınızdan emin olmak istiyoruz, bu nedenle ilk bakabileceğimiz

just difficult if you understand that I know  this is a basic a very basic lesson about this  

sadece zor, eğer bunun bir şey olduğunu bildiğimi anlarsanız temel bununla ilgili çok temel bir ders

but a lot of people think they know something  and then they can't use it fluently all right  

ancak birçok insan bir şeyi bildiklerini düşünür ve sonra onu akıcı bir şekilde kullanamazlar   bu

so we begin with something just looking at  something as difficult like X is difficult

nedenle  bir şeye sadece  şu kadar zor bir şeye bakarak başlayalım: x zorsa

if x is difficult so if something is difficult and  we can just practice with this when you're getting  

X zordur yani bir şey zorsa zor ve bununla pratik yapabiliriz   bunun

lots of examples of this you will hear this uh  like I don't know learning uh particular language  

pek çok örneğini alırken  bunu duyacaksınız, uh belirli bir dili öğrenmenin

is difficult or uh trying to stand on your head  without using your hands is difficult so you  

zor olduğunu bilmiyorum veya ellerinizi kullanmadan başınızın üzerinde durmaya çalışmak zor yani

can make longer sentences or shorter sentences  or like this this school is difficult or this  

daha uzun veya daha kısa cümleler kurabilirsiniz veya bunun gibi bu okul zor veya bu

exam is difficult so you can begin with something  very similar uh or again very very simple without  

sınav zor yani çok benzer bir şeyle başlayabilirsiniz uh veya yine çok çok basit

trying to add a lot of sentence structure a lot  of difficult things into the sentence because you  

bir   çok cümle yapısı eklemeye çalışmadan pek çok zor şey cümle çünkü   bir

want to understand the pieces of something all  right now once we get something is difficult we  

şeyin parçalarını anlamak istiyorsunuz tamam şimdi bir şeyi elde ettiğimizde zor

can have X is very difficult and you probably know  very again this is a very easy thing very it's  

olabilir   X'in çok zor olduğunu ve muhtemelen bunun çok kolay bir şey olduğunu çok bu

just we're going to make something a little bit  more all right so it's we have a difficult thing  

sadece küçük bir şey yapacağız biraz daha tamam o zaman zor bir şeyimiz var

and wow this is very difficult so I'm going to  give you a a simple explanation in a very simple  

ve vay canına bu çok zor bu yüzden size  çok basit   bir

explanation it's just like maybe one word to  explain something all right so you know very we're  

açıklama içinde basit bir açıklama yapacağım  bir şeyi açıklamak için belki bir kelime  pekala yani bilirsiniz çok biz'

just going to extend something or or change it  in some way to make it more extreme so we already  

bir şeyi daha aşırı hale getirmek için bir şekilde genişleteceğiz veya değiştireceğiz, bu yüzden zaten

have a difficult problem and then again you're  understanding these things like a native so you  

zor bir sorunumuz var ve sonra yine bu şeyleri bir yerli gibi anlıyorsun, bu yüzden

might look at if I'm going to compare two things  like if I'm going to climb something here so this  

iki tanesini karşılaştırıp karşılaştırmayacağıma bakabilirsin mesela ben burada bir şeye tırmanacaksam bu

mountain this mountain is difficult this mountain  is difficult but I might have like this one here

dağ bu dağ zor bu dağ zor ama buradaki gibi olabilir

this mountain is very difficult this mountain  is very difficult now everyone watching this  

bu dağ çok zor bu dağ çok zor şimdi bu videoyu izleyen herkes

video probably knows what difficult and very  mean but again the point is you're trying to  

muhtemelen neyin zor olduğunu biliyor ve çok anlamlı ama yine de önemli olan  bir

learn something and understand like it like a  native that way we can get to more things that  

şeyi   bir yerli gibi öğrenmeye ve anlamaya çalışıyorsunuz, bu şekilde daha fazla şeye ulaşabiliriz

it shows this is not really a difficult sentence  it's just understanding the pieces of it all right  

bunun gerçekten zor bir cümle olmadığını gösterir bu sadece onun parçalarını anlamaktır tamam

so X is difficult like climbing this mountain is  difficult or climbing this mountain this mountain  

yani X bu dağa tırmanmak gibi zordur veya bu dağa bu dağa tırmanmak

is very difficult so you can see the the angle is  more severe more severe so we have a a much WoW  

çok zordur, bu nedenle açının daha şiddetli daha şiddetli olduğunu görebilirsiniz, bu yüzden açı gibi bir WoW   sahibiz,

like the angle of that it's it's like almost 90  degrees for that so the angle is more severe this  

bunun için neredeyse 90  derece gibi, yani açı daha şiddetli, bu

mountain is much more difficult all right now when  we talk about something being like proved to be so  

dağ çok daha zor, pekala  şu anda bir şeyin kanıtlandığı gibi olduğundan    bir

something proves to be it means you usually like  tried that thing and then you found out afterwards  

şeyin olduğu kanıtlandığından bahsettiğimizde, bu genellikle o şeyi denediğiniz anlamına gelir ve daha sonra

that yes it actually is difficult so maybe I was  talking with a friend of mine my friend said oh  

evet aslında zor olduğunu, yani belki Bir arkadaşımla konuşuyordum arkadaşım dedi ki ah

this mountain is difficult okay this mountain  is difficult this mountain is very difficult  

bu dağ zor tamam bu dağ zor bu dağ çok zor

all right so at first I'm just listening to what  people are saying they're telling me information  

pekala bu yüzden ilk başta insanların ne  söylediklerini dinliyorum, bana bir

about something this mountain is difficult this  mountain is very difficult all right everybody  

şey hakkında bilgi veriyorlar   dağ zor bu dağ çok zor pekala herkes

follow me so far pretty easy so this mountain  is difficult this mountain is very difficult  

beni buraya kadar takip etsin oldukça kolay yani bu dağ zor bu dağ çok zor

but then when I actually climbed the mountain  by myself so I personally climb the mountain  

ama sonra dağa kendi başıma tırmandım bu yüzden dağa bizzat tırmandım

I climbed to the top yay I put my flag up there  wow that mountain proved very difficult so I I  

zirveye tırmandım yaşasın ben bayrağımı buraya dikin vay o dağ çok zor oldu bu yüzden ben

actually like show I was like I got proof that  the mountain was difficult so you can say that  

göstermeyi seviyorum dağın zor olduğuna dair kanıtım var gibiydi, bu nedenle

the survey proved and you can also put in here  to make it a little bit easier to understand  

anketin kanıtladığını söyleyebilirsiniz ve bunu biraz daha kolaylaştırmak için buraya da koyabilirsiniz

to be so the survey proved to be  very difficult if we're talking  

öyle olduğunu anlamak anketin çok zor olduğunu kanıtladı, eğer

about a survey but just for the the  it doesn't matter what the specific  

bir anketten bahsediyorsak, ama sadece bu dağın yapısını anlamak için belirli kelimelerin ne olduğu önemli değil,

words are understanding the structure of this  the mountain so we'll put Mountain up there

bu yüzden Dağ'ı oraya

m-o-u-n-t-a-i-n yes I apologize for my handwriting  I know my handwriting is not the best I'm trying  

m-o-u-n-t-a-in-n koyacağız evet el yazım için özür dilerim el yazımın en iyisi olmadığını biliyorum

to write very quickly uh I'd love to find some  kind of digital way to do this in the future  

çok hızlı yazmaya çalışıyorum  uh gelecekte bunu yapmanın bir tür dijital yolunu bulmayı çok isterim   bu

that would be cool but the mountain proved to  be very difficult the mountain proved to be very  

harika olurdu ama dağ çok zor dağ

difficult again it means that I did something  and that I found out actually that that's true  

yine çok  zor çıktı, bu benim bir şey yaptığım ve aslında bunun doğru olduğunu öğrendiğim anlamına gelir

so someone might tell me again we're we're trying  to get different examples of this and then use the  

böylece birisi bana bunun farklı örneklerini almaya çalıştığımızı söyleyebilir ve ardından

naturally varied review to hear this in different  ways all right does everyone everyone get this  

doğal olarak çeşitli olanları kullanabilir bunu farklı şekillerde duymak için gözden geçirin pekala herkes bunu anladı mı

everyone makes sense all right so maybe it proved  not to be or you can say it didn't prove to be  

herkes mantıklı tamam bu yüzden belki öyle olmadığı ortaya çıktı veya bunun

very difficult all right so a friend of mine said  my friend said oh the mountain is very difficult  

çok zor olmadığını söyleyebilirsiniz tamam yani bir arkadaşım dedi arkadaşım dedi oh dağ çok zor   bu

so it's hard to climb the mountain but when I  did it oh it it was not difficult so it proved  

yüzden dağa tırmanmak zor ama yaptığımda oh zor değildi bu yüzden

to be not difficult for me or it didn't prove to  be difficult okay you can say either one of those  

benim için   zor olmadı veya hiç zor olmadı tamam bunlardan herhangi birini söyleyebilirsin

but this is how we're we're making sense of this  one piece at a time so you don't want to try to  

ancak bu şekilde, her seferinde tek parça olarak anlamlandırıyoruz, bu nedenle

think like the survey proved to be very difficult  as it's it's kind of hard to understand that way  

anketin çok zor olduğunu düşünmek istemezsiniz, çünkü bu şekilde anlamak biraz zor   bu yüzden

so look at the pieces of things and then get lots  of examples with each one of these and that's how  

bakın şeyleri kırpın ve sonra bunların her biriyle bir sürü örnek alın ve

you understand the grammar so when I'm teaching  in something like fluent for life we're going to  

dilbilgisini bu şekilde anlıyorsunuz yani ben hayat için akıcı gibi bir şey öğretirken

be looking at lots of different things and it's  it's the naturally varied review it's all the  

birçok farklı şeye bakacağız ve bu bu doğal olarak çeşitli incelemeler

different examples that you get that really  help you understand something like a native  

elde ettiğiniz tüm   farklı örnekler, bir yerli gibi bir şeyi anlamanıza gerçekten  yardımcı oluyor

and that's the whole point of this video all  right does that make sense so I try something  

ve bu videonun tüm amacı da bu, pekala bu mantıklı mı, bu yüzden bir şey deniyorum

and then I actually I have proof okay so the  mountain proved to be difficult or the survey  

ve sonra aslında kanıtım var tamam, bu yüzden dağ kanıtlandı zor olması veya anket

proved to be difficult means that like we found  out by doing it we have proof now so we thought  

zor olduğu anlamına gelir, bunu yaparak öğrendiğimiz gibi, artık kanıtımız var, bu yüzden

it would be easy but it proved to be difficult  all right so we got proof so before we did the  

kolay olacağını düşündük, ancak zor olduğu ortaya çıktı , bu yüzden kanıt bulduk, bu yüzden anketi yapmadan önce

survey we thought oh maybe the survey is easy I  can give the survey to someone or take a survey  

düşündük oh belki anket kolaydır anketi birine verebilirim veya ankete katılabilirim

whatever but wow that proved to be difficult all  right so if you can't remember this you can say  

her neyse ama vay canına bu zor oldu tamam yani bunu hatırlamıyorsanız diyebilirsiniz

Well it actually was difficult so we thought  it would be easy but actually it was difficult  

Aslında zordu, bu yüzden kolay olacağını düşündük ama aslında zordu   pekala pekala bakayım geri

all right all right let me see if I can  go back answer some more questions up here

dönüp buradaki bazı soruları daha yanıtlayabilir miyim sanki

it's like I don't I don't even let's see new  mode yeah it's like some kind of disease name  

yokmuş gibi yeni modu görelim bile evet bu bir tür hastalık adı gibi

I'm guessing if that's a real word from stennis  Lab over there all right let's see if I have all  

sanırım eğer bu stennis Laboratuarından gelen gerçek bir kelimeyse, pekala bakalım ben

right so how do you say that I'm sick like  like a cold or flu or something like that  

iyi miyim, o halde nasıl hastayım mesela soğuk algınlığı veya grip gibi veya bunun gibi bir şey

all right so this is another good example  of how natives are learning vocabulary

tamam yani bu yerlilerin nasıl olduğuna dair başka bir güzel örnek kelime öğreniyorsunuz

and you will hear many different uses of something  all right a non-native speaker is typically using  

ve bir şeyin birçok farklı kullanımını duyacaksınız pekala anadili olmayan biri tipik olarak

something uh in their native language they have a  word or an expression and then they connect that  

kendi ana dilinde bir kelime veya ifade kullanıyor ve sonra bunu

with English and they've got this one connection  between these two things usually a translation and  

İngilizce ile ilişkilendiriyor ve bu tek bağlantıya sahipler bu iki şey arasında genellikle bir çeviri vardır ve

they're just trying to memorize that English word  but if you don't hear that from a native speaker  

sadece o İngilizce kelimeyi ezberlemeye çalışırlar ancak bunu anadili İngilizce olan birinden duymazsanız

or you don't get the specific word uh like the  way you want to hear it you can't hear it clearly  

veya belirli kelimeyi duymak istediğiniz gibi anlamazsanız, Bunu

from a native speaker then you you panic in the  conversation because you don't know what people  

anadili İngilizce olan birinden net bir şekilde duyarsanız, konuşmada paniğe kapılırsınız çünkü insanların ne

are talking about you're not prepared for the many  different ways that people can say something all  

hakkında konuştuğunu bilmezsiniz, insanların bir şeyi pek çok farklı şekilde söyleyebilmesine hazırlıklı değilsinizdir,

right so if we're talking about I'm no this  is getting losing juice on these markers see  

yani eğer biz konuşuyorsak hakkında hayır bu bu keçeli kalemlerin suyu azalıyor bak

all right now that was a perfect example here  I'll give you so the uh let's see my marker

tamam şimdi bu mükemmel bir örnekti  Size vereceğim bu yüzden uh, kalemimi görelim keçeli kalemim

my marker is running out my marker is running out  of ink all right now what did I just say though  

bitiyor kalemimin mürekkebi bitiyor tamam mı yine de az önce ne dedim

I didn't say my marker is running out of ink or  my marker is low on ink did anyone remember what  

Kalemimin mürekkebinin bittiğini veya kalemimin mürekkebinin azaldığını söylemedim kimse ne hatırladı

I said did anyone hear what I said so the  same idea but I used different vocabulary  

Kimse duydu mu dediğimi yani aynı fikir ama farklı kelimeler kullandım

does anyone remember what I said see if you're  paying attention out there that again this is a  

ne olduğunu hatırlayan var mı Bakın, dikkat edip etmediğinize bakın, yine bu,

really good example for when natives are talking  about a particular situation and they're using  

yerlilerin belirli bir durum hakkında konuşurken gerçekten iyi bir örnek olduğunu ve

uh different vocabulary all right so what did  I say instead I said oh my juice so I said oh  

farklı bir kelime dağarcığı kullandıklarını gördüm. Dedim ki, oh

my juice is low losing juicy yeah very very close  very close then you're very close so losing juice  

suyum az sulu kaybediyor evet çok çok yakın  çok yakın o zaman çok yakınsın bu yüzden meyve suyu kaybediyorsun   çok

so juicy is more talking about like the like  the juice of a like something soft and Squishy  

sulu daha çok benzerden bahsediyorum  meyve suyu gibi yumuşak ve Squishy

like a fruit to something like that but losing  juice so juice is another word for electricity  

bir meyve gibi böyle bir şeye ama meyve suyu kaybetmek yani meyve suyu, elektrik için başka bir kelimedir

thank you I'm going to write that badly as well  so electricity I've Got Juice like oh no I'm low  

teşekkür ederim, o kadar da kötü yazacağım  bu yüzden elektrik, Oh hayır,

on power I'm low on juice I'm low on electricity  and even though this is not electrical this is not  

gücüm azaldı, suyum azaldı, elektriğim azaldı ve bu elektriksel olmasa da bu

an electrical marker I can talk about just like  a battery it's running low on power running low  

bir elektrikli işaretleyici değil  tıpkı bir pil gibi konuşabilirim gücü azalıyor

on juice all right so getting back to the sick  example now you can probably think uh you can  

suyu azalıyor pekala bu yüzden hasta örneğe dönersek şimdi muhtemelen

let me know in the comments so type a comment let  me know what you say if you're sick just tell me  

bana haber verebileceğinizi düşünebilirsiniz yorumlar bu yüzden bir yorum yazın ne söyleyeceğinizi bana bildirin hastaysanız sadece bana

I'm sick or you're not feeling well whatever that  thing is and this will just give a good example  

hasta olduğumu veya kendinizi iyi hissetmediğinizi söyleyin o şey her neyse ve bu sadece iyi bir örnek

or a set of examples of how we can talk about  something in different ways all right so I'm  

veya bunun nasıl yapılacağına dair bir dizi örnek verecektir bir şey hakkında farklı şekillerde konuşabiliriz tamam bu yüzden

sick all right let me know in the  comments just type in I am ill okay I  

hastayım tamam yorumlara yazın hastayım tamam

am ill anything else I am sick okay same thing so  you can have I'm or I am same thing not well okay

hastayım başka bir şey hastayım tamam aynı şey yani ben veya ben diyebilirsiniz ben aynı şey iyi değilim tamam

very good yeah so these are all perfectly  fine things I get sick or you can say it  

çok iyi evet yani bunların hepsi gayet iyi şeyler hasta oluyorum ya da sen söyleyebilirsin bu

if you're it depends on the tense  like I'm getting sick right now or  

gerginliğe göre değişir şu an

I got sick something like that under the  weather yep another good example under

hasta oluyorum gibi hava durumu evet başka bir güzel örnek altında

foreign

yabancı hava durumu altında

under the weather not  feeling well catch a cold yep

iyi hissetmiyorum üşütüyorum evet

now some of these are a bit more general feeling  lethargic yeah now lethargic lethargic lethargic  

şimdi bunlardan bazıları biraz daha genel hisler uyuşuk evet şimdi uyuşuk uyuşuk uyuşukluk

lethargic just means you're kind of slow like you  like you ate a lot of I don't know a big meal for  

uyuşukluk sadece biraz yavaş olduğun anlamına geliyor  sanki çok şey yemişsin gibi Akşam yemeği için büyük bir yemek bilmiyorum

dinner and now you you're feeling fat and you  can't move around so much so you can have a  

ve şimdi kendinizi şişman hissediyorsunuz ve ortalıkta çok fazla hareket edemiyorsunuz, bu nedenle

general kind of feeling of uh feeling lethargic  but that's real it's not quite the same thing  

genel olarak bir tür uyuşukluk hissedebilirsiniz, ancak bu gerçek, bununla tamamen aynı şey değil

as feeling sick it might be a symptom of that or  feeling dizzy that's another thing that's a bit  

hasta hissetmek bunun bir semptomu olabilir veya baş [ __ ] hissetmek başka bir şeydir, bu biraz

more specific so in general we can talk about uh  being ill or just you know like I'm I'm not well  

daha spesifiktir, bu nedenle genel olarak hasta olmak hakkında konuşabiliriz veya sadece siz bilirsiniz, ben iyi değilim

or I'm not feeling well very good another one a  mirror from coming down with something and this  

veya kendimi iyi hissetmiyorum çok iyi başka bir bir bir şeyle aşağı inen bir ayna ve

is where we we usually begin a conversation if we  don't know exactly what the problem is a friend  

sorunun tam olarak ne olduğunu bilmiyorsak, bir

of ours says oh how are you and I say well I'm I'm  okay I'm actually not feeling I'm not actually not  

arkadaşımız oh nasılsın der ve ben de iyiyim, ben' m tamam, aslında hissetmiyorum, aslında  şu

feeling very well right now and then usually the  conversation is trying to figure out what happened  

anda  pek iyi hissetmiyorum ve sonrasında genellikle konuşma ne olduğunu anlamaya çalışıyor

so what are the symptoms what are the problems  that you have so I I have a cough or I have a  

peki belirtiler neler, sorunlarınız , bu nedenle öksürüyorum veya öksürüyorum

fever or a stomach ache or a headache or something  like that and you're talking generally about these  

ateşiniz veya karın ağrınız veya baş ağrınız veya bunun gibi bir şeyiniz varsa ve genel olarak bu

different things and the point is that you can  you can move from more General to more specific or  

farklı şeylerden bahsediyorsunuz ve asıl mesele şu ki, daha genelden daha özele geçebilirsiniz veya

if a friend just asks you a question then you can  do the same thing where you're just giving them a  

bir arkadaşınız size bir soru sorarsa o zaman Aynı şeyi onlara belirli bir yanıt vererek de yapabilirsiniz,

specific answer if you know so oh I've got cancer  or I had a heart attack or oh I you know you know  

eğer biliyorsanız yani ah kanser oldum veya kalp krizi geçirdim veya ah,

exactly what the problem is but in general if you  don't know these are are the kinds of things you  

sorunun ne olduğunu tam olarak bildiğinizi biliyorsunuz ancak genel olarak bilmiyorsanız  Bunların kullanacağın türden şeyler olduğunu biliyorum, bu

would use so I'm feeling sick or I'm not well  typically not well and you can you can use your  

yüzden kendimi hasta hissediyorum veya iyi değilim tipik olarak iyi değilim ve kullanabilirsin

intonation like I'm not I'm not well I'm using  my body language and my facial expressions to  

tonlamanızı kullanmıyorum gibi kullanabilirsiniz iyi değilim kullanıyorum bunu biraz daha kolaylaştırmak için beden dilim ve yüz ifadelerim durumu

make this a little bit easier make it clear so  I could say yeah I'm okay not not feeling well  

netleştirsin böylece evet iyiyim iyi hissetmiyorum   yani bu o

so that's not so serious but um oh really really  not feeling well so that means maybe there's a  

kadar ciddi değil ama um oh gerçekten  gerçekten iyi hissetmiyorum yani belki

more serious problem but you don't know exactly  how it is you can talk about being under the  

başka bir   şey daha var demektir ciddi bir sorun ama tam olarak nasıl olduğunu bilmiyorsun havanın altında olmaktan konuşabiliyorsun

weather so to catch a cold means you you know  yeah I caught something I caught a bug there's  

yani nezle olmak demek biliyorsun demek evet bir şey yakaladım bir böcek yakaladım

a flu bug going around so right now like the  coronavirus or whatever it's going around to go

bir  grip böceği ortalıkta dolaşıyor yani şu anda koronavirüs gibi veya etrafta ne olup bitiyorsa dolaşmak için

to go around and this is for understanding  things like a virus or whatever so I could  

ve bu bir virüs gibi şeyleri anlamak içindir ya da her neyse daha iyi olabilmem için

be better uh you would say I could  be better Fabricio very good though  

uh daha iyi olabilirim diyebilirsin Fabricio çok iyi yine de daha iyi

I could be better yeah I could  be better or you can say I've

olabilirim evet daha iyi olabilirim ya da diyebilirsin Daha

I've been better

iyiydim Daha iyiydim Daha

I've been better I've been better and you can talk  about that for uh for work or for you like how  

iyiydim ve bunun hakkında iş için veya kendin için konuşabilirsin

you're feeling in general so how are you feeling  or how is your company doing like yeah I've been  

genel olarak nasıl hissediyorsun, peki nasıl hissediyorsun veya şirketin nasıl gidiyor? evet ben

better it's been better you know depending on  what you're talking about but these are again  

daha iyiydim ne hakkında konuştuğuna bağlı olarak bilmen daha iyi olurdu ama bunlar yine   hasta hissetmekten bahsederken

very good examples of something general that you  can use when you're talking about feeling ill but  

kullanabileceğiniz genel şeylerin çok güzel örnekleri ama

the point is that there are many different ways  of using this and it's much better to spend your  

önemli olan şu ki birçok şey var Bunu kullanmanın farklı yolları ve

time focusing on learning a bunch of these  things and hearing them all used in similar  

zamanınızı bunlardan birkaç öğrenmeye ve hepsinin benzer

situations rather than trying to learn one phrase  for I'm sick and then try to translate that when  

durumlarda kullanıldığını duymaya odaklanmak, hastayım için bir tümce öğrenmeye çalışmaktan ve ardından ihtiyacınız olduğunda bunu çevirmeye çalışmaktan çok daha iyidir.

you need to use that in a conversation does that  make sense that's really the most important point  

bunu bir sohbette kullanmak mantıklı mı bu videoyla ilgili gerçekten en önemli nokta

about this video it's the naturally varied review  that helps you understand like a native the whole  

bu, doğal olarak çeşitli incelemeler bir yerli gibi anlamanıza yardımcı olur  ana dili

point of learning vocabulary like a native is  so you think like a native when you speak and  

gibi kelime öğrenmenin tüm amacı konuştuğunuzda ana dili gibi düşünmenizdir ve

natives even like right now I could be thinking  of something I want to say and then maybe I switch  

yerliler bile şu anda söylemek istediğim bir şeyi düşünüyor olabilirim ve sonra belki

to something else you don't notice it because  I'm doing it so quickly but you can you know  

başka bir şeye geçerim  fark etmezsiniz çünkü bunu çok hızlı yapıyorum ama bilirsiniz

get the ability to do the same thing if you're  learning like this so remember to learn things  

aynısını yapma becerisine sahip olursunuz şey bu şekilde öğreniyorsanız, sistematik olarak bir şeyler öğrenmeyi unutmayın,

systematically you want to spend time you want  to spend time with the language I know lots of  

zaman geçirmek istediğiniz, dil ile zaman geçirmek istediğiniz, konuşacak

people they worry about finding a native English  speaker to speak with but really the the thing  

ana dili İngilizce olan bir kişi bulma konusunda endişelenen birçok kişi tanıyorum, ancak gerçekten

that you need from the native English speaker  is just the input okay so if you can get the  

sizin için önemli olan şey anadili İngilizce olan birinin ihtiyacı sadece girdidir tamam yani

input by itself then you can become a fluent  speaker very quickly because you don't need  

girdiyi kendi başınıza alabilirseniz çok hızlı bir şekilde akıcı bir şekilde konuşabilirsiniz çünkü

to wait for a native speaker to talk with all  right does that make sense it's not it's not  

anadili İngilizce olan biriyle konuşmak için beklemeniz gerekmez pekala bu mantıklı mı

the native speaker that you're maybe you're  talking with that gets you fluent it's the  

sizi akıcı yapan anadili İngilizce olan kişi değil belki de konuştuğunuz kişidir.

input it's the information that you get from  that person that builds your network so if  

Ağınızı oluşturan o kişiden

you can get that information without needing a  native speaker then you don't it doesn't matter  

aldığınız bilgilerdir. önemli değil

where you live or how old you are that kind of  thing all right makes sense all right fantastic  

nerede yaşadığın veya kaç yaşında olduğun önemli değil bu tür şeyler pekala mantıklı pekala harika

and so there are different ways I can  ask that often I will change these up

ve bu yüzden sorabileceğim farklı yollar var bunları sık sık değiştireceğim,

so if you listen carefully you can also hear  the Expressions that I'm using I try to use  

bu yüzden dikkatlice dinlersen seni ayrıca kullandığım İfadeleri de duyabiliyorum   farklı ifadeleri kullanarak

different ones to mix up to mix things  up for you uh so I I'll ask people like

sizin için işleri karıştırmaya çalışıyorum  uh, bu yüzden insanlara şunu soracağım: mantıklı mı

like make sense they should be a capital I guess  makes sense or does that make sense does that  

büyük harf olmalılar sanırım mantıklı mı yoksa bu mantıklı mı bu mantıklı mı

make sense I'm pretty good is it correct yep I'm  pretty good I'm doing just fine I'm okay I'm all  

ben oldukça iyiyim doğru mu evet ben oldukça iyiyim gayet iyiyim ben iyiyim ben iyiyim ben

right I'm all right so when people if you want to  begin a conversation and ask someone how they are  

iyiyim yani insanlar bir sohbete başlamak istersen ve birine nasıl olduğunu sor

just so how are you or how have you been if it's  if it's been a while since you've seen that person  

sadece nasılsın ya da nasılsın eğer o kişiyi görmeyeli uzun zaman olduysa   pekala

all right let's see learning phrases of the same  topic and applying it yes Christian uh you got  

aynı konuyla ilgili ifadeler öğrenip uygulayalım evet Christian uh anladın

it so the the idea like the the application or  the practice of the practice that people think  

öyleyse insanların

they have some years is long time no see nice  to see you there uh the the practice of it is  

birkaç yıldır sahip olduklarını düşündükleri uygulama veya uygulamanın pratiği gibi fikir, uzun zamandır sizi orada görmek hoş değil uh bunun uygulaması

right here all right so you're getting all these  different examples of something and that is the  

tam burada tamam, yani tüm bu farklı örnekleri alıyorsunuz bir şey ve bu

practice that builds your fluency all right so  you you don't what you don't need to do is like  

akıcılığınızı geliştiren uygulamadır, böylece  yapmanız gereken şey

go repeat the same phrase again and again in  your conversations what you need what you do  

konuşmalarınızda   aynı ifadeyi tekrar tekrar tekrarlamak.

need to do is build the network of all these  different words and phrases so that way in  

tüm bu farklı kelimelerin ve deyimlerin ağı, böylece

a conversation you can use anything and if you  can't remember one thing you can easily switch  

bir konuşmada herhangi bir şeyi kullanabilirsiniz ve bir şeyi hatırlamıyorsanız kolayca

to something else so this is how natives are  learning the language but they're just not doing  

başka bir şeye geçebilirsiniz, böylece yerliler dili bu şekilde öğreniyor ama aslında değiller

it as systematically as you could be doing it all  right so how are you doing you would say how are  

bunu olabildiğince sistematik bir şekilde yapmak her şeyi iyi yapıyor olmak yani nasılsın nasılsın nasılsın

you doing or how are you doing my brother  how you doing my brother how are you doing  

ya nasılsın kardeşim nasılsın kardeşim nasılsın nasılsın

all right Amir asks could you please tell us how  much would prefix and suffix help to reorganize  

tamam mı diye sorar Amir lütfen bize nasıl olduğunu anlatır mısın çok fazla önek ve sonek bilinmeyen kelime dağarcığını yeniden düzenlemeye yardımcı olur

the unknown vocabulary yep so at the beginning  of this video I was giving the prefix try  

evet bu nedenle bu videonun başında  önek try

or just the kind of root word or the or the word  peace try and you will learn a lot of that often  

veya sadece kök kelime veya veya kelimesini veriyordum barış deneyin ve bunun çoğunu öğreneceksiniz   sık sık

you will understand prefixes and suffixes later so  just like the native example before I talked about  

ön ekleri ve son ekleri daha sonra anlıyor, bu yüzden tıpkı daha önce kızıma üçgen öğretmekten bahsettiğim yerel örnek gibi

teaching my daughter triangle and then I teach  her tricycle and then she learns triceratops and  

ve sonra ona üç tekerlekli bisiklet öğretiyorum ve sonra o triceratops öğreniyor ve

so as she's hearing these examples she's kind  of learning the prefixes in Reverse so again a  

bu örnekleri duydukça Ters'teki önekleri bir nevi öğreniyor, bu yüzden tekrar

more systematic way is understanding something  like try and as an as an adult learner this is  

daha sistematik bir şekilde yol, denemek gibi bir şeyi anlamaktır ve bir yetişkin öğrenci olarak bu,   yetişkinler

an advantage that you have over children who  cannot you know they're just not as smart as  

kadar zeki olmadıklarını bilemeyeceğiniz

adults and they don't have the opportunity to  to ask questions and think like okay I wonder  

ve soru sorup böyle düşünme  fırsatlarına sahip olmayan çocuklara karşı sahip olduğunuz bir avantajdır. tamam, merak ediyorum   dil hakkında sorular sorarak

if there are other examples of things I can get  so you can direct your learning much more easily  

öğrenmenizi çok daha kolay yönlendirebilmeniz için alabileceğim başka örnekler var mı ve

that way by you know asking questions about the  language and it works the same way and so you  

bu aynı şekilde çalışır ve böylece

can focus on prefixes but again the point is not  to to try to learn like one prefix we're going to  

öneklere odaklanabilirsiniz, ancak yine de mesele şu ki tek bir önek gibi öğrenmeye çalışmak için değil   öneki öğreneceğiz

learn the prefix try Ai and then get two examples  and learn something else you really want to get  

Ai'yi deneyin ve sonra iki örnek alın ve başka bir şey öğrenin   bir

many many examples of something and not just from  one teacher you want to hear many different people  

şeyin birçok örneğini ve sadece bir öğretmenden değil birçok farklı duymak istersiniz bir

saying things hear them in different situations  because often people who may you might get like an  

şeyler söyleyen insanlar bunları farklı durumlarda duyarlar çünkü çoğu zaman bir

English course or something or have a teacher in  a classroom if you listen to that teacher over and  

İngilizce kursu gibi bir şey alabilir veya bir sınıfta bir öğretmeniniz olabilir, eğer o öğretmeni tekrar tekrar dinlerseniz,

over again they will be easy to understand after  a while especially if they're not already from the  

bir süre sonra, özellikle de zaten

very beginning but most people if you spend time  with that person you will get used to their accent  

en başından beri değiller ama çoğu insan o kişiyle zaman geçirirsen aksanına

and their way of speaking but the problem with  that is that if you don't hear lots of different  

ve konuşma tarzına alışırsın ama bununla ilgili sorun şu ki, konuştuğunuzda pek çok farklı

examples when you get into the real world and  have many different speakers or conversations  

örnek duymazsanız gerçek dünyaya girin ve birçok farklı konuşmacı veya

with many different speakers there will be many  people that you'll have trouble understanding  

birçok farklı konuşmacıyla sohbet edin anlamakta güçlük çekeceğiniz birçok insan olacaktır   bu nedenle

so this is why it's again it's important to hear  many different people saying the same kinds of  

birçok  farklı insanın aynı tür

things all right so like uh like a triathlon same  idea it's like oh a triathlon what's that I can  

şeyleri söylediğini duymak yine bu yüzden önemlidir, tamam mı? tıpkı bir triatlon gibi aynı fikir bu gibi oh bir triatlon nedir

imagine Triathlon is probably something with three  three events maybe something like that all right  

hayal edebiliyorum Triatlon muhtemelen üç üç olaydan oluşan bir şey belki de bunun gibi bir şey   bu

so I heard from other teachers the repetition is  important to develop fluency now the the common  

yüzden diğer öğretmenlerden tekrarın akıcılığı geliştirmek için önemli olduğunu duydum şimdi yaygın olan

here let me talk about the truth about repetition  of vocabulary or whatever uh inside your brain  

burada kelime tekrarı veya beyninizin içindeki her neyse hakkında gerçeklerden bahsedeceğim

I'm gonna I'm gonna make this uh  my here's my picture of your your  

Bunu yapacağım uh işte beyninizin resmi

brain uh your brain is is naturally  excited by new information new new  

uh beyniniz doğal olarak yeni bilgilerle heyecanlanır

and the reason your brain is excited by  new information is because you're you're  

ve bunun nedeni beynin yeni bilgilerle heyecanlanmasının nedeni,

constantly looking around trying to find out if  if something is going to help you or hurt you in  

sürekli etrafa bakıp yeni bir ortamda bir şeyin size yardım edip etmeyeceğini veya size zarar verip vermeyeceğini anlamaya çalışıyor olmanızdır

a new environment and so this is from many many  years of you know imagine you're living out in a  

ve bu, uzun yıllardandır, bildiğinizi hayal edin' Bir

jungle or like the planes and there could be wild  animals coming to get you you're always looking  

ormanda veya uçaklar gibi yaşıyorsanız ve sizi almaya gelen vahşi hayvanlar olabilir    sürekli

around trying to figure out what's happening or  you go to a new place and you meet lots of new  

etrafınıza bakıp neler olduğunu anlamaya çalışırsınız veya yeni bir yere gidersiniz ve

people you want to know who are the nice people  who are The Not So Nice people your brain is is  

tanımak istediğiniz birçok yeni   kişiyle tanışırsınız iyi insanlar kimler Beyniniz aslında   bunu

really using a lot of energy to do that so your  brain is always interested in something new okay  

yapmak için çok fazla enerji harcıyor bu yüzden beyniniz her zaman yeni bir şeyle ilgileniyor tamam

everybody everybody understands that we're kind  of naturally attracted to things that are new uh  

herkes herkes biliyor ki bizim doğal olarak hoş olmayan şeylere ilgi duyuyoruz yeni uh

and so if your brain already knows something so if  you meet 10 new people and you know okay most of  

ve yani beyniniz zaten bir şey biliyorsa yani 10 yeni insanla tanışırsanız ve bilirsiniz

these people are good that guy over there is not  so good maybe I should you know stay away from  

bu insanların çoğu iyidir oradaki adam o kadar  iyi değildir belki de bilmeliyim

that guy once you know that information then okay  your brain is relaxing and you don't need to think  

bu bilgiyi öğrendikten sonra o adamdan uzak durun o zaman tamam beyniniz gevşer ve

about those people anymore you kind of understand  uh about those people and it's the same thing with  

artık o insanlar hakkında düşünmenize gerek kalmaz o insanlar hakkında bir nevi anlarsınız ve bu kelime dağarcığıyla aynı şeydir

vocabulary so you'll hear something and you'll  you'll you'll hear it and you'll know it and  

yani bir şey duyacaksınız ve siz duyacaksınız o ve bileceksin ve

you'll learn it just a little bit but it's still  in your passive vocabulary uh without hearing  

birazcık öğreneceksin ama yine de pasif kelime dağarcığında, uh

something again but again the the trouble here  is that because your brain is always interested  

bir şeyi tekrar duymadan, ama yine buradaki sorun  şu ki, beyniniz her zaman

in new information when you try to repeat things  again and again it's really frustrating for your  

yeni bilgilerle ilgilenir   öğrenmeye çalıştığınızda şeyleri tekrar tekrar tekrarlamak beyniniz için gerçekten sinir bozucudur

brain because your brain already heard that word  before okay so this is the the Nuance about uh  

çünkü beyniniz bu kelimeyi daha önce duymuştur, tamam yani bu, uh

like learning vocabulary and repetition so the  point is not to just repeat vocabulary again and  

kelime öğrenmek ve tekrarlama gibi Nüanstır, yani amaç kelime dağarcığını tekrar tekrar tekrar   yapmak değildir

again because this is actually forcing your brain  to do something it doesn't want to do this is why  

çünkü bu aslında zorlayıcıdır beyniniz bir şeyi yapmak istemiyor, bu yüzden

most people just like they can't sit and do like  you know one punch or whatever so Bruce Lee talked  

çoğu insan tıpkı bir yumruk falan biliyormuş gibi oturup yapamıyormuş gibi yapıyor, bu yüzden Bruce Lee

about the same thing I gave that example and he  says I fear the man who has learned one kick or  

aynı şeyden bahsetti  bu örneği verdim ve o korkarım diyor bir tekmeyi öğrenen veya

practiced one kick ten thousand times so one  guy's like just sitting there doing that same  

bir tekmeyi on bin kez uygulayan adam yani bir adam orada oturup aynı

punch over and over and over again really it's  the boredom of that kind of thing that makes it  

yumruğu tekrar tekrar yapıyor gibi gerçekten bu tür şeyleri

very difficult for people and the reason it's  boring is because it's not new okay so this is  

insanlar için çok zorlaştıran can sıkıntısıdır ve nedeni sıkıcı çünkü yeni değil tamam yani bu

the really one of the big problems about language  learning that if information is not new you won't  

dil öğrenmeyle ilgili gerçekten büyük sorunlardan biri, bilgi yeni değilse

want to remember it all right so Christian right  now is I am excited about this new information  

onu hatırlamak istemeyeceksiniz, yani Christian  şu anda  bu yeni bilgi beni heyecanlandırıyor

all right so if you're talking about what I'm  saying right now like this is exciting because  

hepsi doğru yani şu anda söylediklerim hakkında konuşuyorsan bu heyecan verici çünkü

it's new you know it's like wow like this here's  some new information about how my brain works so  

yeni olduğunu biliyorsun vay canına bunun gibi işte beynimin nasıl çalıştığı hakkında bazı yeni bilgiler bu yüzden

it's not your fault you're not like a lazy  student if you don't want to study it's just  

bu senin hatan değil tembel gibi değilsin öğrenci eğer çalışmak istemiyorsan bu sadece

your brain doesn't care about old information  so once you hear something this is why we watch

beynin eski bilgileri umursamıyor yani bir şey duyduğunda bu yüzden

the news on TV okay I'll get back  to Solomon's question in a minute  

televizyonda haberleri izliyoruz tamam birazdan  Süleyman'ın sorusuna geri döneceğim   bu yüzden

so we watch the news people want to know what's  new we're not watching the olds on TV or watching  

haberler insanlar neyin yeni olduğunu bilmek istiyor biz televizyonda eskileri veya

the news okay and so again the reason we do this  is because the brain it's always looking for new  

haberleri izlemiyoruz tamam ve bu yüzden yine bunu yapmamızın nedeni beynin her zaman yeni

information this is why it's so difficult for  people to develop Mastery in something because  

bilgiler aramasıdır, bu yüzden insanların Ustalık geliştirmesi çok zordur bir şeyde

Mastery requires that repetition you have to do  something again and again so the problem again  

Ustalık o tekrarı gerektirir bir şeyi tekrar tekrar yapmanız gerekir, bu yüzden sorun tekrar   bunu

just want to make this very clear the problem  is your brain does not like repeating things  

çok açık hale getirmek istiyorum  sorun beyniniz bir şeyleri tekrarlamayı sevmez

your brain does not like repeating things so  you really have to work hard you have to have  

beyniniz bir şeyleri tekrarlamayı sevmez, bu yüzden gerçekten çok çalışmanız gerekir

discipline to do that so what I discovered is  that okay it's much easier just to understand  

bunu yapmak için   disipline sahip olmanız gerekir, böylece keşfettim ki tamam, şeyleri yerlilerin yaptığı şekilde anlamak çok daha kolay

things the way natives do and that's why we use  naturally varied review all right so the solution  

ve bu nedenle doğal olarak çeşitli incelemeler kullanıyoruz, bu nedenle

to this problem is naturally varied review it's  not to repeat things again and again even if  

bu sorunun çözümü  doğal olarak çeşitli incelemedir, tekrarlamak değildir her şeyi tekrar tekrar

you are like a great student and you just repeat  something again and again it's really not building  

harika bir öğrenci gibi olsanız ve bir şeyi tekrar tekrar tekrarlasanız bile, bu gerçekten

your fluency it's kind of building your memory  a little bit but again the network is the thing  

akıcılığınızı geliştirmez, bu bir nevi hafızanızı oluşturur, ancak yine de ağ,

that helps you speak fluently it's not trying to  learn one word and remember it and watch it again  

akıcı konuşmanıza yardımcı olan şeydir, çaba sarf etmez bir kelimeyi öğrenmek ve hatırlamak ve tekrar izlemek   ve tekrar tekrar duymak

and again or hear it again and again it's that  kind of thing where you're hearing something just  

veya tekrar tekrar duymak,

like the examples that I gave earlier in this  video of making connections between different  

bu videoda daha önce verdiğim farklı kelimeler arasında bağlantı kurma örnekleri gibi bir şey duyduğunuz türde bir şeydir,

words so we've got triangle Triceratops tricycle  triglyceride the same kind of thing all right so  

yani biz' üçgenin var Triceratops üç tekerlekli bisiklet trigliserit aynı tür şey tamam yani

you don't if you take a flash card and you write  a word on it like we're going to write I don't  

bir bilgi kartı alırsan ve üzerine bir kelime yazarsan, sanki biz yazacakmışız gibi,

know like try something it doesn't matter what  the word is so here's my flash card and we're  

bilmiyorum   denemediği bir şeyi denemek gibi kelime ne olursa olsun, işte flash kartım ve

going to write a word on there and I'm going to  do what people call spaced repetition so in five  

oraya bir kelime yazacağız ve insanların aralıklı tekrar dediği şeyi yapacağım, bu yüzden beş

minutes I will review it again and then two days  I will review it again okay like whatever the the  

dakika içinde tekrar gözden geçireceğim ve ardından iki gün  tekrar gözden geçireceğim yine tamam şey her ne ise

thing is it's much faster and easier to actually  try to try to learn it uh systematically okay  

aslında  onu öğrenmeye çalışmak çok daha hızlı ve daha kolay uh sistematik olarak tamam   bakalım buna

let's see uh it's called incentation actually I'm  not familiar with that but if you're describing  

teşvik deniyor aslında buna aşina değilim ama

what this is then yes that's it typically  I try to just make it easy for people to  

bunun ne olduğunu  açıklıyorsanız o zaman evet bu genellikle  bunu anlamak için

understand without using a like a difficult  word to understand this but the point is it's  

zor bir kelime kullanmadan insanların anlamasını   kolaylaştırmaya çalışırım, ancak asıl mesele şu ki,

learning vocabulary systematically and by keeping  things similar but not the same your brain thinks  

kelime    sistematik olarak ve beyninizin düşündüğü gibi olmayan benzer şeyleri tutarak                                                                                                                                                            ...

it's new information I mean it is new information  but the point is it's it's similar you're getting  

yeni bilgi ancak önemli olan şu ki, benzer

repetition so you might hear one word like you  know try sickle or triglyceride or whatever from  

tekrar alıyorsunuz, bu nedenle bildiğiniz gibi bir kelime duyabilirsiniz   farklı hoparlörlerden orak veya trigliserit veya her neyse deneyin

different speakers and that's again it's new  so each time you hear it your brain is like  

ve bu yine yenidir yani onu her duyduğunuzda beyniniz

oh okay that's the word sounds like this from  that speaker or the word sounds like that from  

oh tamam bu kelime o konuşmacıdan böyle geliyor veya kelime

a different speaker okay so it's not the same  thing you repeating something is not going to  

farklı bir konuşmacıdan böyle geliyor tamam yani aynı şey değil bir şeyi tekrarlaman

get you fluent faster oh incantation incantation  well an incantation would be like that's actually  

seni daha hızlı akıcı hale getirmeyecek ah büyü büyüsü peki bir büyü bu aslında

repeating something like or saying like a  magic spell something like that that that's  

şöyle bir şeyi tekrarlamak gibidir veya bir sihir gibi bir şey söylemek, bu

an incantation incantation but I'm not talking  about that I'm really just talking about the  

bir sihirdir ama ben bundan bahsetmiyorum, gerçekten sadece

straight repetition of something versus naturally  varied review all right so the way you learned  

bir şeyin düz tekrarına karşı doğal olarak çeşitli incelemeden bahsediyorum, bu yüzden

your native language was by naturally varied  review you would hear a word you would hear it  

ana dilinizi öğrenme şekliniz ... doğal olarak çeşitli inceleme bir kelimeyi duyarsınız onu

in many different ways from different speakers you  would hear it in different times you would hear it  

farklı konuşmacılardan birçok farklı şekilde duyarsınız farklı zamanlarda duyarsınız

in different contexts you're learning the grammar  pronunciation the vocabulary building all of that  

farklı bağlamlarda dilbilgisini telaffuz kelime dağarcığını öğrenirsiniz tüm bunlar

is happening together so when I repeated I got  bored to it has happened with me yes it happens  

birlikte oluyor yani tekrarladığımda sıkıldım bana oldu evet

with everyone because that's how our brain works  and again the reason our brain works that way  

herkeste oluyor çünkü beynimiz böyle çalışıyor ve yine beynimizin bu şekilde çalışmasının nedeni

is because like you want to be very quick about  finding information in a new environment all right  

yeni bir ortamda bilgi bulma konusunda çok hızlı olmak istemeniz, tamam mı

all right let's go back and make sure we  got everybody's uh questions over here uh

pekala geri dönelim ve buradaki herkesin uh sorularını aldığımızdan emin olalım ah uh pekala

uh all right so salmon says I'm preparing  for competitive exam and they're about 5  

somon rekabetçi sınava hazırlanıyorum diyor ve bunlar

000 fixed words that are asked in the exams  how can I master these particular words uh  

sınavlarda sorulan yaklaşık 5   000 sabit kelime bu belirli konularda nasıl ustalaşabilirim word uh   englishanyone.com'a

you would probably benefit from my uh how  to remember any English word program if you  

giderseniz, herhangi bir İngilizce kelime programını uh nasıl hatırlayacağınızdan muhtemelen yararlanırsınız,

go to englishanyone.com actually probably just  Google that I think maybe we don't even offer  

aslında muhtemelen sadece Google'a girersiniz ki bence artık halka

that publicly anymore it's only available in uh  fluent for life but you can learn about that in  

açık bir şekilde sunmuyoruz bile, artık sadece ömür boyu akıcı bir şekilde mevcut ama siz bunu

in the fluent for Life program but this is  about using this same idea of instead of  

fluent for Life programında öğrenebiliriz ancak bu, kelime dağarcığını alıp hatırlamaya çalışmak yerine bu aynı fikri kullanmakla ilgilidir.

taking vocabulary and trying to remember it we  want to make the vocabulary new in your mind  

all right so the we're using that it kind of a  strategic way of learning a bunch of words very  

bir grup kelimeyi çok   hızlı bir şekilde öğrenmenin stratejik bir yolu

quickly and that's going to help you do that so if  you'd like to do that look that up how to remember  

ve bu, bunu yapmanıza yardımcı olacak, bu nedenle  buna bakın

any English word go to our website and you can  find that all right let's see so Christian says  

herhangi bir İngilizce kelimeyi nasıl hatırlayacağınızı  web sitemize gidin ve bulabilirsiniz  pekala hadi bak Christian diyor ki

it seems to me you should apply the information  you're listening listening news is good but try  

bana öyle geliyor ki dinlediğin bilgileri uygulamalısın haberleri dinlemek güzel ama

to use what you're listening um this is this  is probably the the biggest thing that people  

dinlediğini kullanmaya çalış um  bu muhtemelen insanların

argue with me about for language learning about  well yes it's good to listen to stuff but yes  

dil öğrenmek için benimle   tartıştığı en büyük şey eh evet bir şeyler dinlemek güzel ama evet

you have to speak at some point and I say if you  can't actually use something fluently why are you  

bir noktada konuşmanız gerekiyor ve diyorum ki bir şeyi  gerçekten akıcı bir şekilde kullanamıyorsanız   neden

talking the fluency is developed by getting all  this different review you you know it so well  

konuşuyorsunuz   akıcılık tüm bu  farklı eleştirileri alarak geliştirilir, siz bunu o kadar iyi bilirsiniz ki

that it just comes out automatically so you can  try to repeat things you can say things if you  

otomatik olarak çıkar, böylece bir şeyleri tekrarlamayı deneyebilirsiniz

like even if you're not really comfortable with  them like I could learn a word in Hungarian or  

gerçekten rahat olmasanız bile isterseniz bir şeyler söyleyebilirsiniz, örneğin Macarca veya Çince bir kelime öğrenebilirim

Chinese or whatever someone could tell me  something and I could try to say that word  

veya birisi bana bir şey söyleyebilir ve ben deneyebilirim o kelimeyi   tekrar tekrar söylemek

again and again but I don't really understand  that it's not me saying something that gets me  

ama beni akıcı kılan bir şeyi ben

fluent it's me understanding something that gets  me fluent and then I can speak all right and I  

söylemediğimi gerçekten anlamıyorum.

know this is a it's it's the opposite of what  everybody tells you to do so it's unbelievable  

herkesin yapmanı söylediği şey inanılmaz bu yüzden

so everyone says Drew you have to you have to  speak in order to get fluent but the truth is  

herkes Drew'a akıcı olmak için konuşman gerektiğini söylüyor ama gerçek şu ki   bu

it's really the understanding of something so what  most people are doing and this is why most people  

gerçekten bir şeyi anlamak, yani çoğu insan ne yapıyor ve bu yüzden çoğu insan

don't speak all right now if if like the the  traditional way worked everybody would be speaking  

yapmıyor Pekala şimdi konuşun eğer geleneksel yöntem işe yarasaydı herkes konuşurdu

you know but the traditional way does not work  and I mean even for the people who are really  

biliyorsunuz  ama geleneksel yöntem işe yaramaz ve demek istediğim, gerçekten   iyi öğrenciler olan insanlar için bile

good students they do a lot of practicing a lot  of trying to speak with people they're still  

çok çok pratik yaparlar ve konuşmaya çalışırlardı insanlar hala

not good speakers but the people who become good  speakers they're getting naturally varied review  

iyi konuşmacı değiller ama iyi konuşmacı olan insanlar doğal olarak çeşitli incelemeler alıyorlar

they understand the vocabulary really well all  right so what I mean by that just like the example  

kelime dağarcığını gerçekten çok iyi anlıyorlar, yani bununla ne demek istiyorum

I gave before we've got triangle Triceratops  triglyceride as soon as you hear these different  

daha önce verdiğim örnek gibi Triceratops trigliserid üçgeni var bu farklı

examples you're like ding there's a little you  can actually feel yourself getting more fluent  

örnekleri duyar duymaz ding gibisiniz biraz var aslında daha akıcı olduğunuzu hissedebilirsiniz

because you feel yourself understanding something  like a native all right how can I remember words  

çünkü kendinizi bir yerli gibi  anladığınızı hissediyorsunuz pekala pek çok anlamı olan kelimeleri nasıl hatırlayabilirim  pekala o yüzden bu

with lots of meaning all right so that's that's  also a different a different thing you will have  

da  farklı bir farklı bir şeye sahip olacaksınız

many words like the word bark so bark uh like  the bark of a tree and the bark is the same  

havlama kelimesi gibi pek çok kelime yani havlama bir ağacın kabuğu gibi ve havlama,

sound that a dog makes bark so here we've got a  word with two different meanings and this is why  

bir köpeğin havlaması ile aynı sestir, yani burada iki farklı anlama sahip bir kelimemiz var ve bu neden

uh vocabulary by itself is really meaningless  it's all about the context of the word and then  

uh kelime dağarcığı kendi başına gerçekten anlamsız bu tamamen kelimenin bağlamıyla ilgili ve sonra

you get that in many different contexts okay all  right let's see here we got a couple more what  

bunu birçok farklı bağlamda anlıyorsunuz tamam  pekala burada birkaç tane daha var bakalım   ara vermek

does it mean lay off and take off so layoff would  mean there's a couple different meanings of that  

ve gitmek ne anlama geliyor, yani işten çıkarmak var anlamına gelir bunun birkaç farklı anlamı

you could also have like the job layoff like  if you lay someone off it means to to say okay  

işten çıkarma gibi de olabilir  örneğin birini işten çıkarırsan bu tamam demek anlamına gelir

we're we're making you you're you're being fired  but it's uh maybe you it's it's less severe than  

seni yapıyoruz sen kovuluyorsun ama bu uh belki sensin o daha az

being fired so if I get laid off maybe my company  sold something and they don't need my department  

kovulmaktan daha ciddi yani işten çıkarılırsam belki şirketim bir şeyler sattı ve artık benim departmanıma ihtiyaçları kalmadı ve

anymore and they just stop doing it so they laid  me off all right but if I did something really  

bunu yapmayı bırakıp beni işten çıkardılar pekala ama gerçekten kötü bir şey yaparsam

bad I got fired kind of thing so that's laid off  uh but take off again there's different meanings  

kovuldum gibi bir şey yani bu kaldırıldı uh ama tekrar çıkar bunun farklı anlamları   var

of that but usually means to remove one thing  from another so these are examples of phrasal  

ancak genellikle bir şeyi diğerinden çıkarmak anlamına gelir, bu nedenle bunlar

verbs I highly recommend you check out our visual  guide to phrasal verbs so you can understand these  

deyimsel   fiil örnekleridir.

things like a native get the natural varied review  that actually helps you understand these things  

yerel,

like a native rather than trying to learn like  a definition very quickly from an example all  

bir örnekten çok hızlı bir şekilde bir tanım gibi öğrenmeye çalışmak yerine, bu şeyleri bir yerel gibi anlamanıza gerçekten yardımcı olan doğal çeşitli incelemeler elde edin.

right so remember people always like like what  does this word mean what does this word mean  

you're only going to forget that if you just  get a definition or a translation so the point  

sadece bir tanım veya çeviri alırsanız, yani amaç

is not to get a definition or translation it's  to build and network take a word even one word  

bir tanım veya çeviri elde etmek değil, bir kelimeyi oluşturmak ve ağ oluşturmaktır, tek bir kelime bile

it doesn't matter and then you're building  a network around that and then you you start  

olsa   farketmez ve o zaman etrafınızda bir ağ kurarsınız bunu ve sonra

doing that with other things and very quickly  because you're learning systematically so you're  

bunu diğer şeylerle birlikte çok hızlı bir şekilde yapmaya başlıyorsunuz çünkü sistematik olarak öğreniyorsunuz yani

actually learning the native way but it's more  efficient it's faster than the traditional way  

aslında ana dilinizle öğreniyorsunuz ama bu daha verimli geleneksel yoldan daha hızlı

that natives are learning the language because you  can you can be systematic with how you're learning  

yerliler dili öğreniyor çünkü siz  yapabilirsiniz  nasıl öğrendiğinizle ilgili sistematik olun   pekala

all right let's see uh what else we got here how  to enhance public speaking skills yeah so that's  

bakalım burada başka neler var nasıl  topluluk önünde konuşma becerilerini geliştirebiliriz

a that's another thing usually the the public  speaking thing like for me uh number one is  

making sure probably the most the fundamental most  important thing about public speaking is to make  

topluluk önünde konuşmayla ilgili en temel önemli şey insanlarla

sure that the the information you have to share  with people is valuable uh so even if you're not  

paylaşmanız gereken bilgilerin değerli olduğundan emin olmaktır.

a very good speaker you can still share something  valuable and people will appreciate that so it's  

it's not about like holding your hands on the  podium or how you stand or whatever just making  

Ellerinizi podyumda tutmak veya nasıl durduğunuz veya her neyse sadece

sure you provide value that's the most important  thing and that will also build your confidence so  

değer sağladığınızdan emin olmak en önemli şeydir ve bu aynı zamanda öz güveninizi de geliştirecektir.

if you don't feel very confident about what you're  what you're saying or you don't think the value is  

derseniz veya değerin

very good then you won't feel very good and you  won't deliver a very good presentation but even  

çok iyi olduğunu düşünmüyorsanız, o zaman kendinizi çok iyi hissetmezsiniz ve çok iyi bir sunum yapmazsınız, ancak

a person who is a little bit shy that has good  value like a comedian who's a little bit shy but  

biraz utangaç bir kişinin bile iyi değeri vardır, biraz komedyen gibi biraz utangaç ama

he's he's still speaking anyway and his jokes  are funny he will develop Confidence from that  

yine de konuşuyor ve esprileri komik bundan kendine güveni gelişecek tamam bakalım

all right let's see so I'm enjoying your  videos and getting natural hair learned  

videolarınızı beğeniyorum ve doğal saç öğreniyorum

yep glad to hear it all right let's see  uh is it right the listening is the key  

evet bunu duyduğuma sevindim tamam bakalım uh dinlemek doğru mu

to speaking all right uh I want to make  this very clear for people the network

konuşmanın anahtarı   tamam uh bunu  insanlar için çok açık hale getirmek istiyorum

the network you build from naturally varied review  is the key the network the network remember your  

doğal olarak çeşitli incelemelerden oluşturduğunuz ağ anahtardır ağ  beyninizi hatırlayın

brain your brain actually looks like this  all right inside your brain if you look at  

beyniniz aslında böyle görünür  pekala beyninizin içinde bak

it like it's like a bunch of these different  connections and so when you learn words like  

bu farklı bağlantılardan oluşan bir grup gibi ve dolayısıyla   bunun gibi sözcükleri öğrendiğinizde,

this you make that connection very strong just  like having a building it's a structure that's  

bu bağlantıyı çok güçlü oluşturursunuz, tıpkı bir binaya sahip olmak gibi, bu

very strong because it's got all these different  connections so you can't push it down it's all  

çok güçlü bir yapıdır çünkü tüm bu farklı bağlantılara sahiptir, böylece itemezsiniz hepsi

working together okay so part of this is listening  listening so we'll put an L here for listening  

birlikte çalışıyor tamam yani bunun bir kısmı dinlemek dinliyor, bu yüzden buraya dinlemek için bir L koyacağız

part of this is writing they'll put a w here for  writing part of this is watching some oh it gets  

bunun bir kısmı yazmak için buraya  bir yer koyacaklar bunun  bir kısmı izliyor biraz ah,

another W for watching so it's how you're getting  the information a small child uh if their mother  

izlemek için bir W daha alıyor yani bilgiyi böyle alıyorsunuz küçük bir çocuk uh eğer annesi

tells them don't touch the stove it's hot don't  touch the stove it's hot and so they're they're  

onlara ocağa dokunma sıcak diyorsa ocağa dokunma sıcak ve bu yüzden onlar

hearing the word hot okay mom said the word hot  I don't know what hot means and so they touch  

sıcak kelimesini duyuyorlar tamam anne dedi sıcak kelimesinin ne anlama geldiğini bilmiyorum ve

the stove and oh now they understand what that  means so they weren't listening to anything they  

sobaya dokunuyorlar ve oh şimdi bunun ne anlama geldiğini anladılar, bu yüzden hiçbir şey dinlemiyorlardı

actually connected the word hot to the feeling of  being hot all right so it's the the point is not  

aslında sıcak kelimesini sıcak olma hissine bağladılar, bu yüzden bu nokta

to just listen you're like listening to podcasts  or whatever the point is to develop understanding  

sadece dinlemek değil, podcast dinlemek gibisiniz veya amaç her ne ise,

uh uh of of something really well okay and so you  get that from many different things it could be  

gerçekten iyi bir şey hakkında anlayış geliştirmektir, tamam ve böylece birçok farklı şeyden bunun

listening it could be watching it could be reading  something but you should be getting lots of these  

dinlemek, izlemek veya okumak olabilir. bir şey ama bu

different examples in different ways and this is  why students in fluent for life they are doing  

farklı örnekleri farklı şekillerde çokça almalısınız ve bu nedenle öğrenciler hayat boyunca akıcı bir şekilde

reading and writing and watching and listening  and they even do a little bit of speaking like  

okuma ve yazma, izleme ve dinleme yapıyorlar ve hatta

they try to teach something to other people but  the point is to develop this network because the  

başkalarına bir şeyler öğretmeye çalışıyormuş gibi biraz da olsa konuşuyorlar. insanlar ama mesele bu ağı geliştirmek, çünkü

network is the thing that gives you confidence  all right when you when you don't really know  

ağ size güven veren şeydir pekala  bir

something very well you feel nervous about your  pronunciation or you're nervous about your grammar  

şeyi gerçekten çok iyi bilmiyorsanız   telaffuzunuz  konusunda gergin hissedersiniz veya dilbilginiz konusunda gerginsiniz

uh you're like okay do I say this or do I say  that I don't really remember so you get stuck  

uh siz' Tamam, bunu mu söyleyeceğim yoksa gerçekten hatırlamadığımı mı söyleyeceğim, bu yüzden

in conversations asking these questions and that's  why people are always trying to speak and they're  

bu soruları sorarak konuşmalara takılıp kalıyorsunuz ve bu yüzden insanlar her zaman konuşmaya çalışıyor ve onlar

the teachers are saying it's okay if you make  mistakes go ahead and speak but that's not really  

öğretmenler hata yaparsanız sorun olmadığını söylüyor devam edin ve konuşun ama bu gerçekten

very good advice for people what you really want  is to understand something really well and then go  

insanlara pek iyi bir tavsiye değil; gerçekten istediğiniz bir şeyi gerçekten iyi anlamak ve sonra

out and speak because the again the network is the  thing thing that gives you the confidence because  

dışarı   çıkıp konuşmaktır çünkü yine  ağ size güven veren şeydir çünkü

you know the information so well all right nice  to see you there Ronnie all right so let's see  

bilgiyi çok iyi bilirsiniz pekala seni orada görmek güzel Ronnie pekala, bir bakalım   yani

so acting helping us to understand those things uh  very perfect equals Flawless well perfect equals  

oyunculuk bu şeyleri anlamamıza yardımcı oluyor uh çok mükemmel eşittir Kusursuz pekala mükemmel eşittir

flawless I mean very perfect is you wouldn't  really put like I mean you could put very on there  

kusursuz demek istediğim çok mükemmel demek istediğim gibi  gerçekten koymazdın demek istediğim çok fazla koyabilirsin

but it doesn't doesn't really change anything  uh impel compel and impose and differences  

ama bu gerçekten hiçbir şeyi değiştirmiyor ah zorlamak ve dayatmak ve farklılıklar

now if I if I explain something like that  you will probably forget it anyway again  

şimdi eğer böyle bir şeyi açıklarsam yine muhtemelen onu unutacaksınız

the point is to take words like that let me  give you a much better much better thing to  

amaç bu tür kelimeleri almak size çok daha iyi bir şey vermeme izin verin yapılacak   daha iyi bir şey

do if you go to Google and spend some time with  those words so don't just look for a definition  

Google'a gidip bu kelimelerle  biraz zaman  harcarsanız bu nedenle yalnızca bir tanım aramayın

type in like compel and look at what all the  examples are all right so use Google as a way  

compel gibi yazın ve tüm  örneklerin ne uygun olduğuna bakın; bu nedenle, Google'ı

to answer questions for yourself uh and then  you can use that like for a verb you might do  

soruları kendi kendinize yanıtlamanın   bir yolu olarak kullanın uh ve sonra bu like'ı, yapabileceğiniz bir fiil için kullanabilirsiniz

compel or impel or whatever these these various  words that you can learn it's much better to take  

zorlayabilir veya itebilir veya öğrenebileceğiniz bu çeşitli  kelimeler her neyse,

some time with it and actually build some again  you're building the network you're not trying  

onunla biraz zaman geçirmek ve aslında yeniden biraz inşa etmek çok daha iyidir

to get a definition what's the difference  between this word and that word the point  

bir tanım bulmaya çalışmıyorum bu kelime ile o kelime arasındaki fark nedir önemli olan

is to spend time with the language okay so you  can build your network I just do this when I'm  

dille zaman geçirmek tamam böylece kendi ağınızı oluşturabilirsiniz Bunu sadece

teaching lessons and helping people get lots of  different examples of things in different ways  

ders verirken ve insanların birçok  farklı örnek almasına yardımcı olurken yapıyorum her şeyi farklı şekillerde

because regular repetition is not going to help  you get fluent it's going to be very difficult  

çünkü düzenli tekrar akıcı konuşmanıza yardımcı olmaz akıcı olmanız çok zor olacaktır

for you to get fluent you might know one example  of something you repeat it again and again and  

bir şeyin bir örneğini  biliyor olabilirsiniz onu tekrar tekrar

again but you're still not speaking fluently and  the reason is because you know this is just one  

tekrar   ama yine de akıcı konuşmuyorsunuz ve bunun nedeni, bunun bir

way of saying something and natives may not use  that way of saying something in a conversation  

şeyi söylemenin sadece bir yolu olduğunu ve yerlilerin bir konuşmada bir şeyi söylemenin bu yolunu kullanmayabileceğidir,

so if you've only got this one way of saying  something you will struggle in conversations  

bu nedenle, bir şeyi söylemenin yalnızca bu tek yolunu kullanırsanız, konuşmalarda zorlanacaksınız,

all right so I use Google to understand the word  it shows in various ways exactly exactly so you  

tamam, bu yüzden kullanıyorum Google'ın kelimeyi tam olarak anlamasını sağlamak için çeşitli şekillerde tam olarak gösterir, böylece siz

want to spend time with the language and you  will see like if I go ahead and put put bark

dille zaman geçirmek istersiniz ve göreceksiniz  devam edip

put bark in in a Google search just just put that  word in there and you can do an image search for  

bir Google aramasında koysam, koysam, sadece o kelimeyi oraya koysam ve siz bunun için de görsel arama yapabilir

this as well and it will show you at least two  different things now I have not tried this but I'm  

ve size en az iki farklı şey gösterecektir. Bunu denemedim ancak

sure it will doing a Google image search so not  just like a word search actually going to the the  

Google'da görsel arama yapacağından eminim, bu nedenle bir kelime aramasının gerçekten   görüntülere gitmesi gibi değil

images and typing in a word this is a great way  to learn vocabulary this is why in Frederick we  

ve bir kelimeyi yazmak, kelime dağarcığını öğrenmenin harika bir yoludur, bu nedenle Frederick'te

actually have four different icons for every word  because we want people to understand them and it's  

aslında her kelime için dört farklı simgemiz vardır çünkü insanların bunları anlamasını istiyoruz ve

much easier to do that again from the context  it's a naturally varied review that helps you  

bunu bağlamdan tekrar yapmak çok daha kolay, doğal olarak çeşitli bir inceleme

build this network each of the examples you get is  another way of helping you understand something so  

bu ağı oluşturmanıza yardımcı olur   aldığınız örneklerin her biri bir şeyi anlamanıza yardımcı olmanın başka bir yoludur, bu nedenle

if you go go to Google type in the word bark and  you will see things like you will see pictures of  

Google'a giderseniz bark kelimesini yazın ve gibi şeyler göreceksiniz

trees and you will probably see pictures of dogs  like you know barking like that like all right  

ağaçların resimlerini   göreceksiniz ve muhtemelen resimler göreceksiniz senin gibi köpeklerin  böyle havladığını biliyorsun tamam

you will see both of those all right does this  make sense so the the point is not if you you go  

ikisini de göreceksin tamam bu mantıklı mı yani mesele şu ki

to Google and say like what does this mean and  you just look up one meaning of it or you get a  

Google'a gidip bunun ne anlama geldiğini soruyorsun ve sadece bir anlama bakıyorsun ya da

translation in a dictionary it's really going to  be more confusing so you have to spend time with  

bir   sözlükten çeviri alırsanız, gerçekten daha kafa karıştırıcı olacaktır   bu nedenle   kelimeyle   zaman harcamanız gerekir

the word and this is why the the whole point  is is to make sure you're building a network  

ve bu nedenle tüm mesele bir ağ   oluşturduğunuzdan emin olmaktır.

of something rather than just uh again getting  one translation this this is the most dangerous  

yine bir çeviri almak, bu,

thing in language learning right here all right  having one connection most dangerous thing in  

dil öğrenmedeki en tehlikeli   şeydir, tamam bir bağlantıya sahip olmak

conversational English most dangerous thing and  you know learning any language because if you  

konuşma İngilizcesindeki en tehlikeli şey ve herhangi bir dili öğrenmeyi bilirsiniz çünkü

lose that connection somehow if you forget that  word you can't think of that conversation then  

bir şekilde bu bağlantıyı kaybederseniz, o kelimeyi unutursanız, o konuşmayı düşün o zaman

you're in uh whatever you're talking with somebody  and then I I can't remember what I wanted to say  

birisiyle her ne konuşuyorsan onun içindesin ve sonra ne söylemek istediğimi hatırlayamıyorum  ve işte o

and so that's when you struggle that's where the  ah the nervousness comes from or if you only hear  

zaman mücadele ediyorsun gerginliğin geldiği yer orasıdır ya da sadece duyarsan

it from one person you're not really prepared  for other people giving you those maybe like a  

bir kişiden, diğer insanların size bunları yapmasına gerçekten hazır değilsiniz, belki bir

different different way of saying something in  a conversation all right all right let's see uh

konuşmada bir şeyi söylemenin farklı, farklı bir yolu gibi, pekala pekala bakalım uh uh

uh all right so let's see Christian says or  Chris Christie and hopefully I'm pronouncing  

pekala bakalım Christian diyor veya Chris Christie ve umarım ben' telaffuz ediyorum

that correctly apologize if I do uh or I'm  not do you recommend apps for English writing  

doğru bir şekilde söylersem özür dilerim uh ya da değilsem  o alanı geliştirmek için   İngilizce yazma için uygulamalar önerir misiniz

in order to improve that field uh I don't I've  never used anything like that to improve my own  

uh ben kendi yazımı geliştirmek için hiç böyle bir şey kullanmadım

writing I just I look at the kind of writing I'd  like to do better and then copy that and then  

sadece bakıyorum daha iyi yapmak istediğim yazı türü ve sonra onu kopyalamak ve sonra

actually with like a like a pen or a pencil and  paper and that's how it's going to improve my my  

aslında bir kalem veya kurşun kalem ve kağıt gibi ve bu benim yazımı bu şekilde geliştirecek

writing I spend time with lots of different  examples it's the different examples it's a  

birçok farklı örnekle zaman geçiriyorum farklı örnekler

naturally varied review in all these different  learning situations it really builds your fluency  

tüm bu farklı öğrenme durumlarında doğal olarak çeşitli bir gözden geçirme, gerçekten akıcılığınızı geliştiriyor

all right Claudio says hi Drew long time no  seen uh and it is great to see you and learn my  

pekala Claudio merhaba Drew'u uzun zamandır görmediğimizi söylüyor ve sizi görmek ve öğrenmek harika.

question is when we use the word upon can you give  us example detail please and use the word upon so  

sorum şu: üzerine kelimesini kullandığımızda bize verebilir misiniz? örnek ayrıntı lütfen ve bunun üzerine kelimesini kullanın

again another example of when you would look at  something like Google or you can even do a YouTube  

Google gibi  bir şeye baktığınız veya hatta

search for something like a pawn I think maybe  I did a video about this but you could say like  

piyon gibi bir şey için YouTube   araması yapabileceğiniz başka bir örnek, belki bununla ilgili bir video yaptım ama şöyle diyebilirsiniz

you know the the duck is sitting upon the water  and upon is often uh used just like on there's no  

bilirsiniz ördek suyun üzerinde oturuyor ve üzerinde genellikle uh üzerinde olduğu gibi kullanılır.

real difference between those we could all say  once upon a time you'll hear that a lot in uh  

stories for children so once upon a time once upon  a time it just means like at this time once upon  

a time bu sadece bir zamanlar bu zamanlar gibi bir anlama geliyor

a time and the point is again not to get just one  example of something I'm trying to give you some  

ve mesele yine bir şeyin tek bir örneğini elde etmek değil, size bazı

different ones but as you learn these different  examples of words sometimes you will find that the  

farklı örnekler vermeye çalışıyorum ama bu farklı kelime örneklerini öğrenirken bazen şunu bulacaksınız

word just it's the same word for two completely  different things so there's no connection between  

kelime tamamen farklı iki şey için aynı kelimedir yani

uh the bark of a tree and the bark of a dog it's  it's just the same word that we use for both of  

bir ağacın kabuğu ile bir köpeğin kabuğu arasında hiçbir bağlantı yoktur bu sadece bu iki şey için kullandığımız aynı kelimedir

those things or you might have a word that sounds  the same but maybe it's spelled differently like  

veya bir kelimeniz olabilir kulağa aynı geliyor ama belki gece gibi farklı yazılıyor,

night so you might have n-i-g-h-t for night like  morning when daytime and night time or you have  

yani gece gündüz ve gece olduğunda sabah gibi gece olabilir ya da

night like k n i g h t where that's like a night  like fighting with a sword that kind of thing  

k n i g t gibi bir gece gibi bir kılıçla dövüşmek gibi bir geceniz olabilir, bu tür şeyler

so there's no connection between any of those  logically even if there is like a historical  

yani herhangi biri arasında bağlantı yoktur mantıksal olarak bunların arasında tarihsel bir bağlantı gibi olsa bile kelimeleri

connection it's not important for understanding  the words sometimes you just have to you break a  

anlamak için önemli değildir bazen sadece bir

word into different pieces or different parts and  okay uh there's no real connection here you could  

kelimeyi farklı parçalara veya farklı parçalara ayırmanız gerekir ve tamam uh burada gerçek bir bağlantı yok sırf

make a connection just to help you remember  it if you like but the point is you will have  

size yardımcı olmak için bir bağlantı kurabilirsiniz istersen hatırla ama önemli olan şu ki,

some things where you're you're building the  network for bark as its own thing and then for  

kendine has bir şeymiş gibi havlamak için bir ağ oluşturduğun yerde bazı şeylere sahip olacaksın ve sonra

like barking of a dog as its own thing as well  all right uh the way you talk is so clear and  

bir köpeğin havlaması gibi aynı zamanda kendine has bir şeymiş gibi pekâlâ nasıl istersen konuşma çok net ve

perfect thanks a lot glad to hear it Louis yes  I am intentionally speaking clearly so people  

mükemmel teşekkürler, bunu duyduğuma çok sevindim Louis evet insanlar   ne dediğimi anlasın diye kasıtlı olarak açık konuşuyorum,

can understand what I'm saying so what I do in  fluent for life is I take you from understanding  

böylece hayat için akıcı yaptığım şey, sizi anlayış

teachers like myself so trying to take you from  uh understanding something in a very easy clear  

benim gibi almaya çalışmaktır bir şeyi çok kolay ve net bir

way to how can you understand native speakers  in a conversation all right so we have to do  

şekilde anlamaktan bir konuşmada anadili İngilizce olan kişileri nasıl anlayacağınıza kadar pekala bu yüzden

that in simple steps helping you understand the  vocabulary giving you lots of different uh yes  

bunu basit adımlarla kelime dağarcığını anlamanıza yardımcı olarak size pek çok farklı uh evet

homophone again I'm not the reason I'm not not  using like the technical technical definition  

homofon vererek yapmalıyız yine ben değilim teknik teknik tanım

or the technical name for lots of things like  grammar points or whatever is number one natives  

veya teknik adı pek çok şey için kullanmamamın nedeni, örneğin dilbilgisi noktaları veya her neyse, yerliler

don't know that information a lot of them don't  and number two it's not necessary to know that  

bu bilgiyi çoğu kişi bilmez ve iki numara, gerekli değildir biliyorum

that that's the case but you would learn a word  like homophone and it's like homo like that means  

durum bu ama homofon gibi bir kelime öğrenirsiniz ve bu homofon gibi aynı anlama gelir aynı şey

the same that's interesting like a homophone  same sound homophone homophone all right but  

homofon gibi aynı ses homofon homofon pekala ama

yes you're correct uh so remember again it's the  network the network all right so how much let's  

evet haklısınız uh bu yüzden tekrar hatırlayın bu  ağ  ağ tüm doğru yani dilbilgisi ne kadar

say grammar is important or you would say how  important is grammar grammar is the most important  

önemli diyelim veya dilbilgisi ne kadar önemli diyeceksiniz dilbilgisi

more important than anything else but remember as  you're learning this you're learning grammar and  

her şeyden daha önemli ama unutmayın bunu öğrenirken dilbilgisi,

pronunciation and vocabulary at the same time  there's not really like a native speaker when  

telaffuz ve kelime bilgisini aynı anda öğreniyorsunuz

they're learning new words they're it's it's all  grammar and pronunciation and listening so you  

yeni kelimeler öğrenirken gerçekten ana dili İngilizce olan birine benziyorlar, hepsi gramer ve telaffuz ve dinliyorlar, bu nedenle

don't need like a separate the way I teach is kind  of helping people understand these in different  

ayrı bir şeye ihtiyacınız yok, öğretme yöntemim insanların bunları farklı   parçalar halinde anlamasına yardımcı oluyor,

pieces but a native speaker really they're just  hearing things even if I say I am hot I am tired  

ancak anadili İngilizce olan biri gerçekten bir şeyler duyuyorlar, ben ateşliyim, yorgunum   Üşüyorum

I am cold okay those are basic examples of grammar  the grammar is is like identity so you're you're  

tamam, bunlar dil bilgisinin temel örnekleridir dilbilgisi özdeşlik gibidir, bu yüzden

saying this thing is that thing or there's a  connection between these two things all right  

bu şeyin şu şey olduğunu veya bir  bağlantı olduğunu söylüyorsunuz bu iki şey arasında pekala

so the grammar and the pronunciation listening and  the vocabulary confidence all of these things when  

yani dilbilgisi ve telaffuz dinleme ve kelime güveni tüm bunları

you understand like a native they all develop  naturally your pronunciation improves as you  

bir yerli gibi anladığınızda  doğal olarak gelişir

get lots of different examples number one of the  same vocabulary number two from different speakers  

birçok farklı örnek aldıkça telaffuzunuz da gelişir. farklı konuşmacılar

all right so any tips to improve grammar it's  this it's all the the exact same thing so when  

pekala, yani dilbilgisini geliştirmek için herhangi bir ipucu  bu  bu tamamen aynı şeydir yani   videonun başında gramerle ilgili

you when you take something just like I gave an  example with some grammar earlier in the video uh  

bir örnek verdiğim gibi bir şey aldığınızda uh

I was talking about uh like the the mountain  proved to be difficult so understanding the  

bahsettiğim uh dağın kanıtladığı gibi zor olmak o yüzden

pieces of that sentence so something is difficult  that's pretty easy something is very difficult all  

o cümlenin parçalarını anlamak yani bir şey zor  bu oldukça kolay bir şey çok zor

right that's a little that's pretty easy to  understand as well but then something proves  

tamam bu biraz da anlaşılması oldukça kolay ama sonra bir şey

to be very difficult as well like proves to be  huh I wonder what that means so rather than just  

çok zor oluyor ve öyle görünüyor  ha merak ediyorum bunun ne anlama geldiğini

telling you what something means it's much better  to understand something like that through a story  

size bir şeyin ne anlama geldiğini söylemektense, bunun gibi bir şeyi bir hikaye aracılığıyla anlamak çok daha iyidir

and then you're hearing that in many different  ways so the mountain proved to be difficult  

ve sonra bunu birçok farklı şekilde duyuyorsunuz, bu yüzden

after I climbed it all right so that's the the  whole point that that particular structure of  

ben tırmandıktan sonra dağın zor olduğu ortaya çıktı, tamam yani bu tüm mesele, bir şeyin bu belirli yapısının

something proving to be difficult means you have  proof now because you did that thing so as an  

zor olduğu, artık kanıtınız olduğu anlamına gelir çünkü o şeyi yaptınız, yani

example I might be worried about a test and then  I take the test and oh it proved to be pretty easy  

bir test için endişelenebilirim ve sonra testi yaparım ve oh oldukça kolay oldu   tamam

okay so I was worried about the test before I  took the test I'm worried I don't know what's  

öyleyse Sınava girmeden önce sınav hakkında endişelendim Endişeliyim ne olacağını bilmiyorum

going to happen will it be difficult will I  fail the test but then I take it and oh it  

zor olacak mı sınavı geçemeyecek miyim ama sonra sınava giriyorum ve oh bu

proved to be pretty easy so it actually was  pretty easy and again the more examples you  

oldukça kolay olduğu ortaya çıktı yani aslında öyleydi oldukça kolay ve yine   ne kadar çok

get and the more different ways you're hearing  something and from different speakers that's how  

elde ederseniz ve bir şeyi  ve farklı konuşmacılardan  o kadar farklı  şekilde duyarsanız

you build your fluency automatically guaranteed  okay so you don't need to have a person there  

akıcılığınızı bu şekilde   oluşturabilirsiniz   otomatik olarak garanti edilir tamam, yani orada bir kişinin

practice your speaking trying to repeat phrases  to yourself or trying to repeat them to other  

cümleleri tekrar etmeye çalışarak konuşma pratiği yapmasına gerek kalmaz kendinize veya diğer   insanlara tekrar etmeye çalışmak

people you it's much better like if you've only  got five minutes or ten minutes a day to practice  

sizin için çok daha iyidir, eğer günde yalnızca  beş dakika veya on dakikanız pratik yapıyorsa   bir

don't try to repeat something try to get more  examples okay get more examples of something  

şeyi tekrar etmeye çalışmayın daha fazla örnek bulmaya çalışın tamam bir şey hakkında daha fazla örnek alın

it's much better you will you will improve your  fluency just in an incredible way just by getting  

bu çok fazla daha iyi, aynı şeyi tekrar tekrar duymaya çalışmak yerine bir şey hakkında daha fazla örnek alarak akıcılığınızı inanılmaz bir şekilde geliştireceksiniz.

more examples of something rather than trying  to trying to hear the same thing again and again  

all right so we already know that your brain does  not like repeating things so you have to force  

yourself to do it you get very bored trying  to practice things even people who are good  

kendinizi bunu yapmaya zorlamak, bir şeyleri uygulamaya çalışırken çok sıkılırsınız, iyi          iyi      kimseler bile,

students all right uh see if I miss anything else  so can we use extremely instead of using very yep  

pekala uh, başka bir şeyi kaçırıp kaçırmadığımı görün  bu yüzden çok evet yerine aşırı kullanabilir miyiz

so again this is another thing where Learners  are often worried about like uh like and you  

yani yine bu, Öğrenenlerin sık sık endişelendiği başka bir şeydir hakkında like ah like ve siz

say like more frequently or quite frequently or  very frequently often your intonation is more  

daha sık veya oldukça sık veya çok sık sık diyorsanız tonlamanız daha

important there so if I say like wow we did a lot  of studying a lot of studying okay so it sounds  

önemlidir bu yüzden like vay vay dersem çok çok çalıştık tamam bu yüzden

like wow that's that's a lot I said yeah yeah I  did a lot of studying I did a lot of studying then  

vay vay gibi geliyor bu çok fazla ben evet evet çok çalıştım çok çalıştım o zaman

maybe it doesn't sound like so much so it's it's  less important to focus on vocabulary and try to  

belki kulağa pek öyle gelmiyor bu yüzden kelime dağarcığına odaklanmak daha az önemli ve

think of like a like a word order about like this  word and that word and this is more extreme than  

bu kelime gibi bir kelime sıralaması gibi düşünmeye çalışmak dedi ve o kelime ve bu o kelimeden daha aşırı,

that one your intonation is much more important  and it's also much easier to remember that and  

tonlamanız çok daha önemli ve aynı zamanda bunu hatırlamak ve onu

use that in a conversation so I could remember  a few words and just put more stress on those  

bir konuşmada kullanmak çok daha kolay, böylece birkaç kelimeyi hatırlayabilir ve bu kelimelere daha fazla vurgu yapabilirim,

words so wow I did oh I did a lot of studying a  lot of studying or yeah I did a lot of studying

o yüzden vay canına yaptım oh Çok çalıştım çok çalıştım ya da evet çok çalıştım

which one is more it's really how you say  it so the intonation is much more important  

hangisinin daha çok olduğunu gerçekten böyle söylüyorsunuz yani gerçek konuşmalarınızda tonlama çok daha önemli.

in your actual conversations uh what about  the book word uh Power Made Easy for word  

kelime

building over building vocabulary uh pardon me  uh I actually I had that book when I was a kid  

kelime dağarcığı oluşturmak yerine ah kusura bakmayın uh aslında ben o kitabı çocukken almıştım

my dad got me that book and you know so I'm  looking through the book and what you find is  

o kitabı bana babam aldı ve bilirsiniz yani kitaba bakıyorum ve bulduğunuz şey

is that you're okay you're you're getting lots  of examples and a book like that is designed  

iyi olduğunuz Pek çok örnek alıyorsunuz ve bunun gibi bir kitap

to try to teach you a whole bunch of information  uh when it's a little bit different for building  

size bir sürü bilgi öğretmeye çalışmak için tasarlanıyor uh, akıcılık oluşturmak  için biraz farklı olduğunda bu nedenle,

fluency so you will probably remember some  of that vocabulary a lot of it you will not  

muhtemelen o kelime dağarcığının bir kısmını hatırlayacaksınız, çoğunu hatırlayacaksınız hatırlamazsanız,

remember and then you will not be able to  use it fluently so you can think about it

onu akıcı bir şekilde kullanamayacaksınız, böylece dil öğrenmek

like you have two choices very important for  language learning two choices so Choice number  

için çok önemli iki seçeneğiniz varmış gibi düşünebilirsiniz, bu nedenle bir numaralı seçenek,

one you can try to learn like a one thousand words  and every day I'm going to try to learn 10 words  

bin kelime gibi öğrenmeye çalışabilirsiniz ve her gün ben' 10 kelime öğrenmeye çalışacağım

and it's like okay here's I'm going to take 20  minutes and here's this word I get a definition  

ve tamam gibi, işte 20 dakikamı alacağım ve işte bu kelimenin bir tanımını alıyorum

maybe a mnemonic or something a memory aid I'm  using to remember something like that and then  

belki anımsatıcı veya başka bir şey bir hafıza yardımı böyle bir şeyi hatırlamak için kullanıyorum ve sonra

I've got all these different things so that's  Choice one choice two is try to learn 100 words  

ben' tüm bu farklı şeylere sahibiz yani bu Birinci seçenek, ikinci seçenek 100 kelime öğrenmeye çalışmak

but to know those words extremely well all right  so I'm going to learn one thing and then I'm not  

ancak bu kelimeleri son derece iyi bilmek pekala  yani bir şey öğreneceğim ve sonra

I'm not just going to jump to the next word I'm  going to spend some time with that word I'm going  

Sadece atlamayacağım sonraki kelimeye bu kelimeyle biraz zaman geçireceğim

to hear this in different ways I'm going to hear  it from different speakers I'm going to hear it  

bunu farklı  şekillerde duyacağım farklı konuşmacılardan  duyacağım

in different contexts and different uh maybe  the grammar for that purpose I'm going to hear  

farklı bağlamlarda ve farklı uh belki bu amaçla dilbilgisi duyacağım

it in the past the present the future or maybe  I what I would have done something like that  

geçmişte şimdiki zaman gelecek veya belki ben ne yapardım böyle bir şey

I'm really going to spend some time with this  and as I do that this is actually building my  

Bununla gerçekten biraz zaman geçireceğim ve bunu yaptığım gibi bu aslında benim inşa ediyor

vocabulary for like other things so I'm really  building my vocabulary it's giving me like this  

diğer şeyler için kelime dağarcığı, bu yüzden gerçekten kelime dağarcığımı oluşturuyorum, bu bana şu şekilde

same amount of words but in a in a roundabout  way so I'm not the goal is not to learn 10  

aynı miktarda kelime veriyor, ancak dolambaçlı  bir şekilde, yani hedef 10

000 words but you'd learn Ten Thousand Words  naturally and automatically by learning this way  

000 kelime öğrenmek değil ama siz On Bin kelime öğrenirsiniz Kelimeleri doğal ve otomatik olarak bu şekilde öğrenerek

all right so it's much better to do this a  couple of times like each day you just spend  

tamam, bu yüzden bunu birkaç kez yapmak çok daha iyidir, tıpkı harcadığınız her gün gibi,

spend a little bit of time with a few words and  hearing that from lots of different people and  

birkaç kelimeyle biraz zaman geçirin ve bunu birçok farklı insandan duyun ve bir yapı

you will build a fluent vocabulary much faster  than you will doing like this I talk about this  

oluşturacaksınız. akıcı kelime dağarcığı senden çok daha hızlı bunu yaparsın böyle yaparsın ben

on the channel a lot but vocabulary building  is like planting seeds and you can get lots of  

kanalda bunun hakkında çok konuşurum ama kelime dağarcığı oluşturmak tohum ekmeye benzer ve bir sürü

seeds you can go get a book like the the word  power thing and okay I'm going to try to plant  

tohum alabilirsin word powerthing gibi bir kitap alabilirsin ve tamam ben

these seeds in my mind like that this is your  your head here and you can try to put all these  

bu tohumları zihnime ekmeye çalışacağım, bu sizin kafanız ve tüm bu

seeds into your mind like that and then each day  you put more new ones in here but in this example

tohumları bu şekilde zihninize koymaya çalışabilirsiniz ve sonra her gün buraya daha fazla yenisini koyarsınız ama bu örnekte

I'm actually going to put the seed into my mind  but I'm going to give it water and sunshine and  

ben aslında tohumu zihnime koyacağım ama ona su ve güneş ışığı vereceğim ve

I'm going to spend time with it so the plant grows  up in this example all these plants die you might  

onunla zaman geçireceğim ki bitki büyüsün  bu örnekte  tüm bu bitkiler ölür

remember a few things but really you're you're  wasting your time because you're you're just  

birkaç şey   hatırlayabilirsiniz ama gerçekten sen zamanını boşa harcıyorsun çünkü sen sadece

you're spending time with one thing and then  you kind of forget about it you move on to the  

bir şeyle vakit geçiriyorsun ve sonra onu bir nevi unutuyorsun  bir

next thing and you forget about it each time you  move on but with these you're building the network  

sonraki şeye geçiyorsun ve her ilerleyişinde onu unutuyorsun ancak bunlarla ağı oluşturuyorsunuz

it's the network that builds your fluency all  right so it helps you remember the words helps  

akıcılığınızı oluşturan ağdır, bu yüzden kelimeleri hatırlamanıza yardımcı olur

you use them fluently all right see if we have  anybody else over here all right so how time  

onları akıcı bir şekilde kullanırsınız, bakalım burada başka kimse var mı?

you mean what time is it where you are I'm  dying to know Japan or USA uh wow it's 3 A.M  

neredesin Japonya'yı veya ABD'yi bilmek için can atıyorum uh vay vay saat sabah 3   nerede olduğunu

where you are I don't know where that is uh it  is what time is it it's 1106 a.m here in Japan  

bilmiyorum uh saat  saat kaç burada Japonya'da sabah 1106   pekala

all right how can I stop translating in my mind  all right so this is the like the fundamental  

çeviriyi nasıl durdurabilirim zihnim tamam, yani bu,

problem of language learning is because people are  learning one language through another language so  

dil öğrenmenin temel   sorunudur, çünkü insanlar bir dili başka bir dil aracılığıyla öğrenirler, bu yüzden

they're using like my when I used to teach  in classrooms here in Japan uh my Japanese  

benim Japonya'da sınıflarda ders verdiğim zamanki gibi kullanıyorlar, uh benim Japon

students they would have a bunch of Japanese  textbooks and the teacher would explain things  

öğrencilerimin bir bir sürü Japonca ders kitabı ve öğretmen bazı şeyleri

in Japanese and then I would say something very  quickly in English and then they would move on  

Japonca olarak açıklar ve sonra ben çok  hızlı bir şekilde İngilizce bir şeyler söylerdim ve sonra

to the next lesson it's like this everybody is  doing this and that's why everybody forgets and  

bir sonraki derse geçerlerdi, sanki herkes bunu yapıyor ve bu yüzden herkes unutuyor ve

they can't use things in their conversations so  instead of trying to learn things through your  

kullanamıyorlar bu nedenle anadilinizde  bir şeyler öğrenmeye çalışmak yerine

native language you get naturally varied review  all right does that make sense so you're spending  

doğal olarak çeşitli incelemeler alırsınız   pekala bu mantıklıdır, yani

more time with fewer words but that actually  builds your fluent vocabulary much faster  

daha az kelimeyle  daha fazla zaman harcarsınız, ancak bu aslında akıcı kelime dağarcığınızı çok daha hızlı oluşturur

because this one you might be getting more words  but you're losing those words at the same time  

çünkü bu, daha fazla kelime alıyorsun ama aynı zamanda bu kelimeleri kaybediyorsun

so you're just you're moving through your like  you're getting this word and you lose it and  

bu yüzden sadece beğeniyorsun bu kelimeyi alıyorsun ve onu kaybediyorsun ve

then you get a new word and then you lose it maybe  a few of them you remember but most of them will  

sonra yeni bir kelime alıyorsun ve sonra belki onu kaybediyorsun bunlardan birkaçını hatırlarsınız ancak çoğu

not be part of your active vocabulary and the  active vocabulary is what you need to have a  

aktif kelime dağarcığınızın bir parçası olmayacaktır ve aktif kelime dağarcığı, insanlarla   sohbet etmek için ihtiyacınız olan şeydir.

conversation with people all right so if you're  if you're learning and you're trying to think  

düşünün

and translate in your head this is because this  is the way most people teach and either like on  

ve kafanızda tercüme edin, çünkü çoğu  kişi bu şekilde öğretir ve

YouTube you will find two kinds of video lessons  the first kind is going to give you translations  

YouTube'da iki tür video dersi bulacaksınız ilki tür size çeviriler verecektir

so in most countries there is like a popular  YouTuber like we have them in Japan uh like  

bu nedenle çoğu ülkede bizim gibi popüler bir YouTuber vardır Japonya'da

popular YouTubers uh for a particular country  and so they will teach Japanese people English  

belirli bir ülke için   popüler  YouTuber'lar  gibi olsun ve böylece Japonlara İngilizce

through Japanese and so the videos are like  it's much more entertaining than what I do  

Japonca aracılığıyla öğretecekler ve bu nedenle videolar benim yaptığımdan çok daha eğlenceli

so they spend you know they can spend much more  time doing things because they're using Japanese  

böylece bir şeyler yaparak çok daha fazla  zaman harcayabileceklerini bilmeleri için sizi harcıyorlar çünkü

in order to teach but the problem is it's not  building fluency because those people are learning  

öğretmek için   Japonca kullanıyorlar, ancak sorun şu ki, bu akıcılık oluşturmak değil çünkü bu insanlar

to think through their native language all right  so in like in Spain or Argentina or China or  

anadilleri aracılığıyla düşünmeyi  pekala  öğreniyorlar yani İspanya veya Arjantin veya Çin veya

Russia it's the same thing everywhere people are  using their native language to help people learn  

Rusya'da olduğu gibi, insanların kullandığı her yerde aynı şey insanların İngilizce öğrenmesine yardımcı olmak için kendi ana dillerinde

English so the second way is that you're going  to see people learning through examples of native  

yani ikinci yol insanların anadili İngilizce olan örnekler aracılığıyla öğrendiğini göreceksiniz,

speakers so native English speakers this is like  what I do where I'm helping people learn English  

yani ana dili İngilizce olan kişiler bu, insanların İngilizce   İngilizce öğrenmelerine yardımcı olduğum yerde benim yaptığım şeye benzer,

in English but the problem with most of those  lessons are there's no naturally varied review  

ancak sorun bu derslerin çoğunda doğal olarak çeşitli bir inceleme yok

so it's still like this hey guys today welcome to  this video we're going to teach you uh 10 amazing  

bu yüzden hala böyle hey millet bugün bu videoya hoş geldiniz size 10 harika

new phrases and then you will forget those by  the end of the lesson okay so it's much better  

yeni kelime öbeği öğreteceğiz ve dersin sonunda bunları unutacaksınız tamam mı? çok daha iyi

to actually spend your time okay guys we're going  to work on one phrase a day and by the end of it  

gerçekten zamanınızı harcamak tamam arkadaşlar günde  bir cümle üzerinde çalışacağız ve sonunda

you're going to know it so well that when it gets  into a conversation you'll be able to talk about  

bunu o kadar iyi bileceksiniz ki, bir  sohbete girdiğinde hakkında konuşabileceksiniz

this and that and use it no matter what you're  talking about all right so samir's asking how  

bu ve bu ve ne hakkında konuştuğunuz önemli değil onu kullanın pekala bu yüzden samir

do you think in English it's the exact same thing  all of the problems that people have in language  

İngilizce'de bunun tamamen aynı şey olduğunu nasıl düşünürsünüz diye soruyor insanların dil öğreniminde sahip olduğu tüm problemler,

learning is because they do not learn this way  every problem comes from that okay every problem  

onların bu şekilde öğrenememelerinden kaynaklanmaktadır her problem ondan geliyor tamam her problem

comes from that so I have trouble uh remembering  words I have trouble thinking about grammar I  

ondan geliyor bu yüzden kelimeleri hatırlamakta güçlük çekiyorum gramer hakkında düşünmekte güçlük

have trouble with my pronunciation I can't  understand natives I have trouble all these  

çekiyorum telaffuzumda sorun yaşıyorum yerlileri anlayamıyorum tüm bu   şeylerde sorun yaşıyorum

things every one of these problems every one of  these problems is because you are not doing this  

bu sorunların her birinde bu sorunların her birinde çünkü bunu

all right and it's not your fault it's just the  way everybody teaches languages all right so the  

pek iyi yapmıyorsunuz ve bu sizin suçunuz değil, bu sadece herkesin dilleri  doğru şekilde  öğretme şeklidir yani

the way YouTube works for language teaching is  again remember we just talked about this before

YouTube'un dil öğretimi için çalışma şekli yine unutmayın, daha önce bunun hakkında konuşmuştuk

okay new new new remember that your  brain is excited by new information  

tamam yeni yeni beyninizin yeni bilgilerle heyecanlanır

and so people are always trying to make  new content Learners are always looking  

ve bu nedenle insanlar her zaman yeni içerik oluşturmaya çalışır Öğrenciler her zaman yeni içerik arar

for new content and that's why they don't  remember anything so what you actually  

ve bu nedenle hiçbir şey hatırlamazlar, bu nedenle aslında

need is content that's similar so you're  getting the review you need to build fluency  

ihtiyacınız olan benzer içeriktir, bu nedenle oluşturmanız gereken incelemeyi alırsınız akıcılık

all right and that's what naturally varied review  is so do not learn through your native language  

pekala ve doğal olarak çeşitlilik gösteren inceleme budur  bu nedenle ana dilinizi kullanarak öğrenmeyin   tamamen İngilizce olarak bir

it's much better to learn things and get examples  all in English and then you want to get naturally  

şeyler öğrenmek ve örnekler almak çok daha iyidir ve ardından doğal

varied review because that's going to teach you  the pronunciation the grammar the vocabulary and  

çeşitli incelemeler almak istersiniz çünkü bu size telaffuzu , dilbilgisini  öğretecektir kelime dağarcığı ve   tekrar konuşmanıza gerek kalmadan

it will develop your listening your confidence  and your fluency all by itself without you having  

dinlemenizi, güveninizi ve akıcılığınızı kendi başına geliştirecektir.

to speak again it's getting the input all right  the naturally varied review is the thing that's  

girdiyi iyi bir şekilde alıyor doğal olarak çeşitli olan inceleme,

going to get you fluent it's not trying to  repeat one phrase again and again that's not  

akıcı olmanızı sağlayacak olan şeydir; bu

going to build your fluency the fluency is in  the network all right it's just the way you're  

akıcılığınızı geliştirmeyecek akıcılık ağda tamam bu sadece sizin tarzınız

it's the way your mind works but you have to kind  of trick your mind into giving it new information  

zihninizin çalışma şeklidir ancak ona yeni bilgiler vermesi için bir şekilde zihninizi kandırmanız gerekir   tamam evet

all right yes even uh Anderson excellent points  so even native speakers don't remember all the  

hatta uh Anderson mükemmel noktalar yani anadili İngilizce olan kişiler bile tüm kelimeleri hatırlamaz evet evet

words yeah yeah and again the the thing about  being a native speaker so that's a really good  

ve yine ana dili İngilizce olan biri olmakla ilgili olan şey bu yüzden bu gerçekten iyi bir

point is it's it's in this network you will see  this all the time now kind of tricky thing that  

nokta şu ki bu ağda bunu her zaman göreceksiniz  şimdi yerlilerin yaptığı bir tür aldatıcı şey

natives do this is even a joke for many native  speakers is they will be spelling something so  

bu, ana dili İngilizce olan birçok kişi için bir şaka bile: bir şeyi heceleyecekler, bu nedenle

a native speaker might try to spell something  now it's much easier because you can get the  

anadili İngilizce olan biri bir şeyi hecelemeye çalışabilir şimdi bu çok daha kolay çünkü

spell check from your computer or whatever or  your phone but if people forget how to spell  

yazım denetimini bilgisayarınızdan veya her neyse veya telefonunuzdan alabilirsiniz, ancak insanlar nasıl yazılacağını unutursa

something they will just use a different word and  so they will think like how do I spell restaurant  

sadece farklı bir kelime kullanacakları bir şey ve bu yüzden restoran

like rest rest oh right I can't spell that let me  just use uh uh pasta place I went to a pasta place  

nasıl heceleyeceğimi dinlenme dinlenme gibi düşünecekler bir şeyi

it's something they can't remember how to spell  something they will just they will just change the  

nasıl heceleyeceklerini hatırlarlar sadece kelimeyi değiştirirler

word and in the same way if they can't remember a  specific phrase they'll just use a different one  

ve aynı şekilde belirli bir kelime öbeğini hatırlayamadıklarında farklı bir kelime kullanırlar

and that's what I'm doing right now so you're  you don't see it but my I'm I'm fluent because  

ve şu anda bunu yapıyorum yani sen sensin görmüyorum ama benim ben akıcıyım çünkü

I'm naturally just processing this information  without thinking about it all right so I'm not  

doğal olarak bu bilgiyi üzerinde düşünmeden işliyorum, bu yüzden ben

I'm not stopping to think oh no I can't I  can't remember that one thing I wanted to  

durup düşünmeyeceğim oh hayır yapamam yapamam' Söylemek istediğim bir şeyi hatırlamak,

say because that would be a bad presentation  if I just if I stopped every five minutes and  

çünkü her beş dakikada bir durup

was thinking or that kind of thing and this  is what most Learners have to do because  

düşünürsem veya bunun gibi şeyler yaparsam bu kötü bir sunum olurdu ve çoğu Öğrencinin yapması gereken şey budur çünkü

they didn't build the network and again it's not  your fault this is just the way everybody teaches  

ağı onlar oluşturmadı ve yine  bu sizin suçunuz değil, bu herkesin öğretme şeklidir   bunu YouTube'daki

they're they're using this like all of this uh the  stuff on YouTube it's giving you all this like new  

tüm bu şeyler gibi kullanıyorlar, size tüm bunları yeni gibi

new information all the time it's it's basically  kind of tricking uh using using your brain against  

her zaman yeni bilgiler veriyor, temelde  bir tür kandırmaca uh kullanmak beynini sana karşı kullanıyor

you and it's wasting your time all right but it's  more entertaining so people are like yes it's more  

ve bu zamanını boşa harcıyor tamam ama bu daha eğlenceli bu yüzden insanlar evet

entertaining to learn that way because it's new  all right but the the trick is to you got to trick  

bu şekilde öğrenmek daha eğlenceli çünkü bu yeni tamam ama işin püf noktası

your mind back and give it new information by  giving it naturally varied reviews so you change  

senin zihnini kandırıp ona yeni bir şey vermen bilgiyi doğal olarak çeşitli incelemeler yaparak değiştirirsiniz böylece

the information not just give it uh the same way  again and again uh Pawn says how to spell words  

bilgiyi sadece aynı şekilde tekrar tekrar vermezsiniz uh Pawn kelimelerin nasıl doğru yazıldığını söylüyor

correctly if you want to learn how to spell go  to englishanyone.com and get this f-r-e-d-e-r-i-c

nasıl yazılacağını öğrenmek istiyorsanız englishanyone.com'a gidin ve bu f-r-e-d-e-r-i-c'yi alın

this will teach you how to spell like a native  okay Frederick all right uh let's go back and see  

bu size yardımcı olacaktır. sana yerli gibi hecelemeyi öğret tamam Frederick pekala geri dönelim ve

if we missed anything what zakiyama says Could you  teach me how to read documents written in English  

zakiyama'nın söylediği herhangi bir şeyi gözden kaçırıp kaçırmadığımızı görelim.

faster should I read books as much as possible  or should I combine reading with listening to re  

yeniden dinlemekle e

yeah I guess it depends on what your what your  reading speed is and what you have to read if  

evet sanırım bu okuma hızınızın ne olduğuna ve ne okumanız gerektiğine bağlı, eğer

this is uh like step four textbook reading like  your academic life or something like that again  

bu dördüncü adım ders kitabı okuma gibi, akademik hayatınız gibi  veya bunun gibi bir şey tekrar   ne tür

get more examples of the kinds of things you like  to read if you read one kind of book if you like  

şeyler hakkında daha fazla örnek alın okumayı seviyorum tek tür kitap okuyorsanız

mystery novels read a lot of those you will get  better at reading that information but make sure  

gizem romanlarını seviyorsanız çok okuyun bu bilgileri okumada daha iyi olursunuz ancak okuduğunuz şeylerin

you can understand at least 80 to 90 percent of  the things that you're reading because if it's  

en az yüzde 80 ila 90'ını anlayabildiğinizden emin olun çünkü eğer bu

too difficult and you have to go to a dictionary  all the time it will be very frustrating for you  

çok zor ve her zaman bir sözlüğe gitmek zorundasın bu senin için çok sinir bozucu olacak

uh what if I cover let's see I highly recommend  learning English grammar naturally without  

uh ya anlatırsam bakalım İngilizce dilbilgisini

studying it a lot yeah again the the point is  not to not to try to force yourself to learn  

çok fazla çalışmadan doğal olarak öğrenmeyi şiddetle tavsiye ederim evet yine önemli olan yapmamak kendini kuralları öğrenmeye zorla,

rules the point is really to understand it like  a native and you understand grammar like a native  

mesele onu gerçekten bir yerli gibi anlamak ve grameri bir yerli gibi anlıyorsun

as you get lots of examples and that's what it  means to understand it naturally all right all  

çünkü pek çok örnek alıyorsun ve onu doğal olarak anlamanın anlamı da bu, tamam tamam tamam  tamam

right Solomon asks what if I cover only one  session a day of the book uh I don't know  

Solomon ne yapacağımı sorar sadece günde bir  oturum uh

what what you're asking about specifically uh  but again the the point is to to focus and then  

özellikle ne hakkında soru sorduğunuzu bilmiyorum uh ama yine de önemli olan odaklanmak ve ardından

spend time with the language about that thing  whatever that is all right um see if we have  

o şeyle ilgili dille zaman geçirmek  her ne ise sorun değil um bakalım hadi

let's say good morning from India how to think  in English so same thing so this is this is how  

Hindistan'dan günaydın diyelim  İngilizcede nasıl düşünülür  yani aynı şey yani

you think in English this is how you think like  a learner this is how you think like a student  

İngilizcede böyle   böyle düşünürsünüz  bir öğrenen gibi bu şekilde  bir öğrenci gibi böyle düşünürsünüz

all right you mean we have to learn those words  which are common in speaking well it's I mean  

tamam yani bunları öğrenmemiz gerekiyor iyi konuşmada yaygın olan kelimeler demek istediğim

obviously you would learn words that are common  but it's the it's the words for your life if I  

belli ki yaygın olan kelimeleri öğrenirsiniz ama bu sizin hayatınız için kelimeler eğer ben

am a doctor working in a laboratory then I will  I will use different words than a professional  

bir laboratuvarda çalışan bir doktorsam o zaman yapacağım profesyonel bir futbolcudan farklı kelimeler kullanacağım

soccer player all right so it's not about like  getting a word list it's about thinking about  

hepsi doğru yani bu bir kelime listesi almak gibi bir şey değil, ana

the the vocabulary that I use in my native my  everyday you know regular life however you need  

dilimde kullandığım kelime dağarcığı hakkında düşünmekle ilgili her gün  bilirsiniz normal hayat ancak

to however you need to use the language now  some people are learning English and they  

ihtiyacınız   ancak dili kullanmanız gerekiyor  şu anda bazı insanlar İngilizce öğreniyor ve

don't actually need to speak they don't care  about speaking maybe they just want to watch  

bilmiyorlar aslında konuşmaya ihtiyaçları yok konuşmayı umursamıyorlar belki sadece

movies or something like that if you want to do  that then focus on a particular thing like watch  

film veya benzeri bir şey izlemek istiyorlar, eğer bunu yapmak istiyorsanız o zaman

movies by a particular actor or a particular kind  of movie and you will see it's going to give you  

belirli bir aktörün filmlerini veya belirli bir tür filmi izlemek gibi belirli bir şeye odaklanın ve siz size

naturally varied review you're going to get the  different examples of something in different ways  

doğal olarak çeşitli incelemeler vereceğini göreceksiniz  bir şeyin  farklı örneklerini farklı şekillerde elde edeceksiniz

all right so the point is repetition doesn't  work all right and it doesn't work because  

tamam yani mesele şu ki tekrar  pek işe yaramıyor ve işe yaramıyor çünkü

your brain doesn't like to review because it's  boring your brain wants new information on the  

beyniniz sevmiyor gözden geçirmek sıkıcı çünkü beyniniz bu konuda yeni bilgiler istiyor

so you have to give your brain new information  but it should be related to what you're talking  

bu nedenle beyninize yeni bilgiler vermelisiniz ancak bu, bahsettiğiniz şeyle ilgili olmalıdır

about so I can learn all about dogs like if  I just learn the word dog in one language or  

böylece köpekler hakkında her şeyi öğrenebilirim, örneğin köpek kelimesini bir arada öğrenirsem dil veya

another I can learn that word dog but there are  lots of different kinds of dogs like a Dalmatian  

başka bir dilde köpek kelimesini öğrenebilirim ama bir Dalmaçyalı

or a Rottweiler or a poodle or whatever you know  all these different kinds of examples and so I'm  

veya bir Rottweiler veya bir fino köpeği gibi birçok farklı türde köpek vardır veya her ne biliyorsan tüm bu farklı türde örnekler ve bu yüzden   bununla

going to spend time with that so in my case  when I understood when I came to Japan this  

zaman geçireceğim bu yüzden benim durumum Japonya'ya geldiğimde bunun

is after I had failed to learn languages for 15  years and I came to Japan and I thought wow the  

15  yıl boyunca dil öğrenmeyi başaramadığımdan sonra Japonya'ya geldiğimde ve vay canına

magic is that you're in a native country and so  I'm surrounded by Japanese people all the time  

sihrin senin kendi ülkesinde olman olduğunu düşündüm ve bu yüzden etrafım Japonlarla çevrili insanlar her zaman

I should become fluent and I did not it was only  more frustrating for me and the reason I became  

akıcı konuşmalıydım ve yapamadım bu sadece benim için daha sinir bozucuydu ve

fluent is because I I just noticed how children  were learning the language and I said oh look  

akıcı konuşmamın nedeni, çocukların dili nasıl öğrendiklerini yeni fark etmem ve aa bak,

at that they're not using flash cards and things  they're getting naturally varied review they're  

flash kart kullanmıyorlar dedim ve doğal olarak çeşitlilik gösteren incelemeler alıyorlar

understanding like a native speaker it's like  that you can't use a translation to teach a child  

anadili gibi anlıyorlar, tıpkı bir çocuğa öğretmek için çeviri kullanamazsınız

because they what other language would you use  you have to teach everything all in that language  

çünkü başka hangi dili kullanırdınız her şeyi o dilde öğretmek zorundasınız

so you can't use anything else you can't use  textbooks or writing or reading things like  

başka hiçbir şeyi kullanamazsınız ders kitaplarını kullanamazsınız veya

that especially for young children because they  don't they're they're just learning everything uh  

özellikle küçük çocuklar için böyle şeyler yazamaz veya okuyamazsınız çünkü onlar her şeyi yeni öğreniyorlar uh   ya

like just either they understand it or they do  not so a good parent who's making the language  

anlıyorlar ya da anlamıyorlar gibi dili anlaşılır kılan iyi bir ebeveynin

understandable will have kids who are speaking  uh much faster and so me I can like really take  

çok daha hızlı konuşan çocukları olur ve bu yüzden

that to a higher level with my own children and  even though I don't spend a lot of time with them  

kendi çocuklarımla bunu gerçekten daha yüksek bir düzeye çıkarabilirim ve onlarla çok fazla zaman geçirmeme rağmen

speaking in English like I don't you know I'm  away from the house I'm out working or whatever  

İngilizce konuşarak bilmiyorum gibi, evden uzaktayım, dışarıda çalışıyorum ya da her neyse,

they spend most of their day in Japanese but I can  spend an hour with them in English and actually  

günlerinin çoğunu Japonca geçiriyorlar ama ben onlarla İngilizce bir saat geçirebilirim ve aslında

teach them much faster because I understand how  to teach all right but all I'm really doing is  

onlara çok daha hızlı öğretebilirim çünkü nasıl yapılacağını anlıyorum öğretiyorum ama aslında tek yaptığım

giving them examples of naturally varied reviews  so I'm trying to help them understand something  

onlara doğal olarak çeşitli incelemelerden örnekler vermek bu yüzden bir şeyi anlamalarına yardımcı olmaya çalışıyorum

uh very rarely like really never will I try to  use Japanese to teach them English or the other  

uh çok nadiren gerçekten onlara İngilizce öğretmek için Japoncayı asla çalışmayacağım veya tam tersi İngilizce becerilerini geliştirmek

way around is it good to use closed captions for  improving English skills yes that's perfectly fine  

için kapalı altyazı kullanmak iyidir, evet bu gayet iyi

what you don't want to do is get translations in  your native language you should be just reading  

yapmak istemediğiniz şey  ana dilinizde  çeviriler almaktır yalnızca

the actual captions or the transcript of something  so this is why in fluent for life we have full  

gerçek altyazıları veya bir şeyin transkriptini okumalısınız bu nedenle ömür boyu akıcı tam

transcripts you can click on specific words in the  interactive transcript and it will jump right to  

transkriptlerimiz var etkileşimli transkriptteki belirli kelimelere tıklayabilirsiniz ve

that section of the video so it's very convenient  for people to learn uh Juliana says what about  

video   videonun   o bölümüne atlayacaktır, bu nedenle insanların öğrenmesi çok uygundur uh Juliana tonlama hakkında ne diyor

the intonation I know some people who are very  fluent but the way they speak was absolutely  

Çok akıcı olan bazı insanlar tanıyorum ama konuşma biçimleri kesinlikle

monotonous it gives you a turn off where it turns  you off yes again the often you can you can tell  

monotondu, sizi kapattığı yerde sizi kapatıyor evet tekrar yapabildiğiniz sıklıkta

how people are or the way their speech is by how  they learn and you can kind of guess oh I can I  

insanların nasıl olduğunu veya konuşmalarının nasıl öğrendiklerine bakarak anlayabilirsiniz ve bir nevi tahmin edebilirsiniz oh ben yapabilirim

can look at speakers and okay this person learned  in this country or they learned in this way I can  

yapabilirim konuşmacılara bakın ve tamam bu kişi bu ülkede  öğrenmiş  veya bu şekilde öğrenmiş

tell just by the way they speak the learning is  is obvious so I always say how you learn is how  

tam   konuşma tarzlarından  öğrenme açıktır bu yüzden her zaman nasıl

you speak how you learn is how you speak how you  learn is how you speak that's like a Mantra you  

öğrendiğinizi nasıl       nasıl   öğrendiğinizi nasıl konuştuğunuzu söylerim nasıl konuştuğunu öğrenirsin, bu bir Mantra gibidir,

know I just say that again and again how you learn  is how you speak and it's really important for  

biliyorsun, tekrar tekrar söylüyorum nasıl öğrendiğin, nasıl konuştuğundur ve insanlar için gerçekten önemli olan,

people again if you only hear one speaker so you  have one teacher or one speaker or something like  

yalnızca bir konuşmacı duyarsan, yani bir öğretmenin veya bir konuşmacın olur ya da buna benzer bir şey

that that's giving you all your information like  if I live in a house with my mom in the middle  

bu size tüm bilgilerinizi verir, mesela bir ormanın ortasında annemle bir evde yaşıyorsam

of a forest and she is the only one talking  to me I am going to sound a lot like my mom  

ve benimle konuşan tek kişi oysa, annem gibi konuşacağım

because I have no other examples of how I should  sound you know it makes sense and so that's why  

çünkü bunun nasıl olduğuna dair başka örneğim yok Bunun mantıklı olduğunu bildiğinizi söylemeliyim ve bu yüzden

like people sound like their parents but as you  get older and you start getting more examples of  

insanlar ebeveynleri gibi konuşuyor ama yaşlandıkça ve farklı insanlardan daha fazla örnek almaya başladıkça,

things from different people you know if you like  a student will maybe listen to an English like a  

eğer isterseniz bir öğrencinin İngilizceyi

textbook listening practice exercise or something  uh and they will sound like that they will try to  

ders kitabı gibi dinleyebileceğini bilirsiniz. dinleme alıştırması veya benzeri bir şey ve kulağa öyle geliyor ki

repeat after that person but natives don't speak  that way so you need to get the naturally varied  

o kişiden sonra tekrar etmeye çalışacaklar ama yerliler bu şekilde konuşmazlar bu yüzden doğal olarak çeşitli

review you need that input from lots of people so  it's much better instead of you trying to repeat a  

incelemeler almalısınız birçok kişiden bu girdiye ihtiyacınız var yani bunun yerine çok daha iyi bir

phrase or something I like to go to the park or I  go to school I go to school I go to school so I'm  

cümleyi veya başka bir şeyi tekrar etmeye çalıştığınızda parka gitmeyi severim veya okula giderim okula giderim bu yüzden

going to repeat that phrase to myself it's much  much better for me to hear 10 natives 10 different  

bu cümleyi kendi kendime tekrarlayacağım 10 yerliden duymak benim için çok  çok daha iyi 10 farklı

people say I go to school so one person's like  I go to school and another person's like I go  

kişi okula gittiğimi söylüyor, yani bir kişi ben okula gidiyorum ve başka bir kişi ben

to school and another person's like I go to  school and your mom is like I go to school you  

okula gidiyorum ve başka bir kişi ben okula gidiyorum gibi ve annen okula gidiyorum gibi diyor

know you're going to hear all these different  examples some of them will be clear some of  

her şeyi duyacağınızı biliyorsunuz bu farklı örnekler bazıları net olacak

them will not be clear but you will develop that  Network that allows you to understand how that  

bazıları net olmayacak ancak bunun   nasıl çalıştığını anlamanıza izin veren Ağı geliştireceksiniz.

works all right Isn't that cool though remember  this is how you learned your native language  

if you really think back you're like wait a  minute like my mom said wash my hands and my  

bir dakika bekle, annemin ellerimi yıka dediği ve

dad said wash my hands and you know that kind of  thing like all all of these different examples  

babamın ellerimi yıka dediği gibi ve bu tür şeyleri bilirsiniz, tüm bu farklı örnekler   gibi,

of things this is how you learned your native  language there's no difference between trying to  

ana dilinizi bu şekilde öğrendiniz, hiçbir fark yok

learn English and learning your native language  but people think it's a different language so  

İngilizce öğrenmeye çalışmakla ana dilinizi öğrenmek arasında ama insanlar bunun farklı bir dil olduğunu düşünüyor, bu yüzden

you have to learn it in a different way but it's  actually not true all you do is just learn it the  

farklı bir şekilde öğrenmeniz gerekiyor ama bu aslında  doğru değil, tek yaptığınız onu

same way you learned your native language and you  will learn to speak in the same way that you speak  

ana dilinizi öğrendiğiniz şekilde öğrenmek ve öğreneceksiniz ana dilinizi konuştuğunuz gibi konuşmayı öğrenin,

your native language now obviously you've maybe  been speaking your native language for 20 years  

artık belli ki ana dilinizi 20 yıldır

or 30 years or 40 years or 80 years or whatever  and you will have spent less time with English  

veya 30 yıl veya 40 yıl veya 80 yıldır veya her neyse konuşuyor ve İngilizce ile daha az zaman geçirmiş olacaksınız

but it's much better for you to spend your time  not doing this doing this spend time with the  

ama bu çok zamanını bunu yapmayarak harcaman senin için daha iyi dille zaman geçir

language you don't need to speak you just need to  get the input from lots of different people you  

konuşmana gerek yok sadece birçok farklı insandan girdi alman gerekiyor

need the naturally varied review all right let me  go back see if I had any more questions over here  

doğal olarak çeşitli incelemelere ihtiyacın var tamam geri döneyim bakayım Burada daha fazla sorum vardı

um which book do you learn or recommend to learn  vocabulary well it depends there isn't like a  

hmm  kelime dağarcığı iyi öğrenmek için hangi kitabı öğreniyorsunuz veya öneriyorsunuz bu duruma göre değişir

vocabulary book for learning what I do in fluent  for life is I let you choose the particular topics  

yaptığım şeyi ömür boyu akıcı bir şekilde öğrenmek için bir kelime kitabı gibisi yoktur, ilgilendiğiniz belirli konuları   seçmenize izin veririm

you're interested in so let's say you want to  learn about taking care of pets or whatever then  

Diyelim ki evcil hayvanlara bakmayı öğrenmek istiyorsunuz veya her neyse o zaman

you listen to the vocabulary about that thing you  hear it from different speakers you hear different  

o şeyle ilgili kelimeleri dinliyorsunuz farklı konuşmacılardan duyuyorsunuz farklı

people talking about it different speeds different  grammar all of that you're learning all of that  

insanların onun hakkında konuştuğunu duyuyorsunuz farklı hızlar farklı gramer bunların hepsini öğreniyorsunuz o

about that particular topic so a book for for one  person might not be good for a different person  

o konu hakkında yani bir kişi için yazılmış bir kitap başka bir kişi için iyi olmayabilir

right so you don't look for like a vocabulary  book look for like what are the things you're  

doğru yani bir kelime kitabı gibi aramayın ilgilendiğiniz şeyler nelerdir gibi bakın

interested in if you like fixing cars then watch  YouTube videos about fixing cars you will learn  

araba tamir etmeyi seviyorsanız o zaman araba tamir etmeyle ilgili YouTube videoları izleyin

a lot of vocabulary and you will hear different  natives talking about the same thing you could  

birçok kelime öğreneceksiniz ve farklı yerlilerin aynı şey hakkında konuştuğunu duyacaksınız

even watch like I don't know like take a video  game or a movie or whatever something you like  

hatta bilmiyorum gibi bir video oyunu veya film çekmek veya sevdiğiniz herhangi bir şey

you will find lots of people so the like the  video game Zelda breath of the wild if you know  

bulacaksınız pek çok insan video oyunu gibi Zelda Breath of the Wild video oyunu gibi, eğer

that game so there are tons and tons of videos  about people saying basically the same thing  

bu oyunu biliyorsanız, yani temelde aynı şeyi söyleyen insanlar hakkında tonlarca video var

but in different ways about it you know so people  struggle like how can I say something different I  

ancak bu konuda farklı şekillerde bilirsiniz, bu yüzden insanlar nasıl söylerim gibi mücadele eder farklı bir şey

want to say something new so people will watch  my video about it but as a learner this is a  

yeni bir şey söylemek istiyorum, böylece insanlar bununla ilgili  videomu  izlesinler, ancak bir öğrenci olarak bu,

great resource for people all I've done is  influent for Life made it systematic so it's  

insanlar için harika bir kaynak, yaptığım her şey Hayat için etkili, bunu sistematik hale getirdi, bu nedenle

not just getting it often people have trouble  finding the kind of like the right information  

sadece sık sık elde etmekle kalmıyor, insanlar bulmakta güçlük çekiyor doğru bilgiyi

to learn what should we be focusing on how can we  learn it how can we understand it to make all of  

öğrenmek için nelere odaklanmamız gerektiğini nasıl öğrenebiliriz bunu nasıl anlayabiliriz bu kadar basitleştirmek için ders setlerini hayat için akıcı hale getirmek için

that simple I did all the hard work for you in  making the lesson sets for fluent for life but  

tüm zor işleri sizin için yaptım ama

you could by yourself do that same kind of thing  uh how to pronounce schedule that's another thing  

siz aynı şeyi kendi başına yapabilir misin ah çizelgeyi nasıl telaffuz edersin bu başka bir şey

get Frederick it will teach you how to pronounce  words like that and spell them schedule you will  

Frederick'i bul sana bunun gibi kelimeleri nasıl telaffuz edeceğini öğretecek ve hecelediğini planla

hear some people again it's not about one kind of  pronunciation like in British English they might  

bazı insanları tekrar duyacaksın İngiliz İngilizcesindeki gibi tek bir telaffuzla ilgili değil

say like schedule schedule all right uh I answer  a couple more and then I got like a little bit of  

program programı gibi diyebilirler pekala uh birkaç cevap daha veririm ve sonra biraz

time I'm probably going to lose my batter out here  Samuel asks why do you decide to live Japan I'm  

zamanım olur muhtemelen burada vurucumu kaybedeceğim Samuel neden Japonya'da yaşamaya karar verdiğinizi sorar

strongly eager uh to hear about it so my story I  came to Japan in 2003 to study Japanese gardening  

çok istekliyim uh 2003 yılında Japonya'ya Japon bahçıvanlığı eğitimi almaya geldim

so I love Bonsai and wanting to learn how to build  that that's why I came to Japan but I couldn't  

bu yüzden Bonsai'yi seviyorum ve nasıl inşa edileceğini öğrenmek istiyorum bu yüzden Japonya'ya geldim ama

get a visa to do that so I got a teaching visa  and I could come here and teach and I actually  

bunun için vize alamadım, bu yüzden bir bonzai aldım. öğretmenlik vizesi ve ben buraya gelip öğretmenlik yapabilirdim ve aslında

enjoy teaching a lot you know I proved to be a  good teacher I proved to be a good teacher and  

öğretmekten çok zevk alıyorum biliyorsunuz  iyi bir  öğretmen olduğumu kanıtladım iyi bir öğretmen olduğumu kanıtladım ve  bu yüzden bunu

so it proved to be a fun thing for me to do so I  actually don't do anything at all with gardening  

yapmak benim için eğlenceli bir şey oldu, bu yüzden aslında yapmıyorum' Şu anda bahçecilikle ilgili hiçbir şey yapmıyorum,

right now except just enjoying gardens around  where I live and that kind of thing but that's why  

sadece yaşadığım yerdeki bahçelerin tadını çıkarmak ve bunun gibi şeyler ama bu yüzden

I came to Japan so again I came and I couldn't  speak so even living in Japan for a year and  

Japonya'ya geldim ve tekrar geldim ve konuşamadım, bu yüzden Japonya'da bir yıl yaşayıp

trying to do traditional studying I still couldn't  uh I couldn't speak I couldn't speak at all so  

geleneksel ders çalışıyordum hala yapamıyordum uh konuşamıyordum hiç konuşamıyordum bu yüzden

even though I was living in Japan I was still  learning the traditional way and again I'm trying  

Japonya'da yaşıyor olmama rağmen hala geleneksel yolla öğreniyordum ve yine

to do this like got to learn more words got to  learn more words gotta learn more words it's like  

bunu yapmaya çalışıyorum daha fazla öğrenmem gerekiyormuş gibi kelimeler daha fazla öğrenmeli kelimeler daha fazla kelime öğrenmeli gibi   hayır daha

no no you don't gotta learn more words you got  to understand like a native it's much better to  

fazla kelime öğrenmeniz gerekmiyor bir yerli gibi anlamanız gerekiyor çocukları düşünmek çok daha iyidir çocuklar

think about children children often speak better  than adults even though children know fewer words  

genellikle yetişkinlerden daha iyi konuşur her ne kadar çocuklar daha az kelime bilseler de

all right do I understand the Australian accent  yes and the reason I understand the Australian  

pekala Avustralya aksanını anlıyor muyum evet ve Avustralya

accent is because I've spent time listening to  Australian speakers all right uh uh is it good  

aksanını anlamamın nedeni  Avustralyalı konuşmacıları dinleyerek zaman geçirmemdir.

okay I think we answered that one already stages  for beginners to learn languages you it's the  

same it's the same way you learn whether you're  a beginner or Advanced if you're learning the  

başlangıç ​​veya ileri seviyede olsanız da aynı şekilde öğrenirsiniz, ana

native way you still learn new vocabulary in your  native language the same way you learned it when  

dilinizde yeni kelimeler öğrenmeye devam ederseniz,

you were a child you get understandable messages  and then you're getting naturally varied review  

çocukken öğrendiğiniz gibi, anlaşılır mesajlar alırsınız ve sonra siz doğal olarak çeşitli incelemeler alıyorum

lots of examples that help you understand things  uh Anderson's asked about Anki cards is the same  

şeyleri anlamanıza yardımcı olan birçok örnek uh Anderson'ın Anki kartları hakkında sorduğu şeyle aynı   aynı zamanda

that reading book to memorize and learn at the  same time the content uh again it the the format  

ezberlemek ve öğrenmek için kitap okumakla aynı içeriği uh yine o

of the information like you might have a flat  a flash card by itself is not bad it's just how  

bilgilerin biçimi   sahip olabileceğiniz gibi düz bir flash kart kendi başına fena değil,

people use flash cards so trying to take uh one  flash card with one word and repeating that again  

insanların flash kartları nasıl kullandıkları bu yüzden uh bir flash kartı tek kelimeyle almaya çalışmak ve bunu tekrarlamak

and again it's going to be much more difficult for  you to remember because your brain doesn't want to  

ve tekrar hatırlamanız çok daha zor olacak çünkü beyniniz bunu yapmıyor bunu

do that so the flash card is not the bad thing  it's just it's much better instead of trying to  

yapmak istiyorum, böylece flash kart kötü bir şey olmasın

give yourself a whole bunch of things to learn  so you don't you don't want to hear like just  

kendinize öğrenecek bir sürü şey vermeye çalışmak yerine  bu çok daha iyidir böylece

the same word in exactly the same way over and  over again but you do want to hear the word used  

aynı kelimeyi tam olarak   duymak istemezsiniz aynı şekilde tekrar tekrar ama kelimenin

in different contexts in actual situations from  different speakers and again this is what we give  

gerçek durumlarda farklı bağlamlarda kullanıldığını farklı konuşmacılardan duymak istersiniz ve yine bu,

in naturally very important uh naturally a varied  review that you get influent for life uh okay so  

doğal olarak çok önemli, uh doğal olarak, yaşam boyu etkili olacağınız çeşitli bir incelemede verdiğimiz şeydir.

I'll get card okay I answered that one I uh you  need not a great idea at entrance [Laughter]  

Kart alacağım tamamdır diye yanıtladım, bir ben uh girişte harika bir fikre ihtiyacınız yok [Gülüşmeler]   evet evet

yes yes uh is accent really important accent  is less important than uh grammar so grammar  

uh aksan gerçekten önemli aksan uh dilbilgisinden daha az önemlidir bu yüzden dilbilgisi   olman gereken

is going to be the most important thing you  should be focusing on but your accent again  

en önemli şey olacak tekrar odaklanmak,

will develop naturally your speaking voice so you  have a particular English-speaking voice that will  

konuşma sesinizi doğal olarak geliştirecek, böylece   insanlara doğal ve hoş gelecek belirli bir İngilizce konuşma sesine sahip olacaksınız,

sound natural and lovely to people but you have  to get lots of examples from other people to find  

ancak  sesinizi bulmak   için diğer insanlardan birçok örnek almalısınız, bu

your voice so the the tricky thing is one teacher  in a classroom like if you are just trying to  

nedenle zor olan şey şudur: sınıfta bir öğretmen sanki sadece benden

repeat after me yeah you will sound a little bit  like I do but maybe your voice is not is not like  

sonra tekrar etmeye çalışıyorsan evet biraz benim gibi konuşacaksın ama belki

you know exactly right for the way I speak you  know I have a like you can hear me I have kind  

sesin öyle değil beni duyabiliyor musun biraz genizden

of a nasally sounding voice so I can copy other  people I can try to talk like Morgan Freeman or  

gelen bir sesim var bu yüzden diğer insanları kopyalayabilirim Morgan Freeman gibi konuşmaya çalışabilirim veya

you know some like other famous actors something  like that but this is my natural speaking voice  

diğer ünlü aktörler gibi bazılarını bilirsiniz bunun gibi bir şey  ama bu benim doğal konuşma sesim

all right so it's not it's not about getting  one example and trying to copy that you want to  

pekala yani öyle değil öyle değil bir örnek almak ve

get lots of examples and then you find the right  thing for you you will naturally develop something  

birçok örnek almak istediğinizi kopyalamaya çalışmakla ilgili   ve ardından sizin için doğru  şeyi bulduğunuzda doğal olarak bir şey geliştireceksiniz

that's like ah this is this is like designed for  my speaking voice so you can hear the differences  

bu, ah bu benim konuşma sesim için tasarlanmış gibi, böylece farklılıkları duyabilirsiniz

even in American English speakers like I can  I can close my eyes and listen to someone be  

Amerikan İngilizcesi konuşanlar gibi gözlerimi kapatabilirim ve birinin şöyle olmasını dinleyebilirim

like Ah that's probably an Asian lady speaking  English even if she's a native speaker born like  

Ah bu muhtemelen  İngilizce konuşan Asyalı bir hanımdır ana dili İngilizce olsa bile   Amerika

in like a an Asian woman born in the United States  speaks only English I Can Tell She's Asian by the  

Birleşik Devletleri'nde doğmuş Asyalı bir kadın gibi yalnızca İngilizce konuşur. Onun Asyalı olduğunu söyleyiş

way she sounds isn't that interesting and it's  just again the natural speaking voice like the  

şekliyle o kadar da ilginç değil ve yine doğal konuşma sesi,

physical structure of your uh your face each  person has their own unique way of speaking so  

yüzünüzün fiziksel yapısı gibi, her insanın kendine özgü bir konuşma tarzı vardır, bu yüzden  tam olarak aynı şekilde

don't worry about trying to sound exactly like  somebody else but if you want to speak smoothly  

konuşmaya çalışmak konusunda endişelenmeyin başka biri ama düzgün konuşmak istiyorsan

and naturally you get that by getting lots of  different examples not by trying to just copy  

ve doğal olarak bunu bir kişiyi kopyalamaya çalışarak değil, birçok  farklı örnek alarak elde edersin.

one person you can you can if there's one person  like you like an actor or something and you want  

to sound like that person and they have a good  fit for your voice you can certainly do that but  

kişi ve sesiniz için iyi bir uyumları var, bunu kesinlikle yapabilirsiniz, ancak

that's again going to be something that you get  for the review all right I'll take a few more  

bu yine inceleme için alacağınız bir şey olacak, pekala, birkaç tane daha alacağım

already getting the low battery message over  here uh uh let's see so uh all right elderly  

zaten düşük pil mesajını alıyorum buraya  uh uh, bakalım ah pekala yaşlı

elderly you're asking the pronunciation of that  okay elderly uh I've never got thinking in English  

yaşlı bunun telaffuzunu soruyorsun tamam yaşlı uh hiç İngilizce düşünmedim   İngilizce konuşurken

I understand more Gringos than Latin people  when speaking in English and I'm a Latin man  

Latin insanlardan daha çok Gringoları anlıyorum ve ben Latin bir erkeğim

yep so thinking in English is what you get  when you understand like a native that's all  

evet yani İngilizce düşünmek senin yaptığın şey al bir yerli gibi anladığınızda hepsi bu   bir yerli gibi

it is you don't need to be a native to understand  like a native okay all right so again my install  

anlamak için yerli olmanıza gerek yok tamam o zaman tekrar yükledim

Frederick a few weeks ago uh you're a voice actor  in the app don't you why did you decide to start  

Frederick birkaç hafta önce uh uygulamada seslendirme sanatçısısınız yapma neden   uygulamayı oluşturmaya başlamaya karar verdiniz?

the create the app uh yes I began Frederick so  it's all my voice so if you actually enjoy my  

voice and you want to improve your pronunciation  with my voice uh that's what Frederick is uh but  

in the future I want to add like an American you  know female voice or uh like British pronunciation  

Amerikalı gibi bildiğiniz kadın sesi veya İngiliz telaffuzu

as well Australian English so that way you can  hear the difference between all these different  

gibi Avustralya İngilizcesi eklemek, böylece tüm bu farklı   sesler arasındaki farkı duyabilirsiniz

sounds um so that will be in the future but that's  one of the things I'd like to do it'll probably  

um yani bu gelecekte olacak ama bu  yapmak istediğim şeylerden biri muhtemelen

make the app really big though so we might turn  it into a web app instead the reason I did it is  

uygulamayı gerçekten büyük yapacaktır, bu yüzden onu bir web uygulamasına dönüştürebiliriz, bunu yapmamın

because I wanted to show people that it's possible  to learn English all in English so I wanted to  

nedeni   insanlara İngilizce'yi tamamen İngilizce öğrenmenin mümkün olduğunu göstermek, bu nedenle

make like the name of my company is English anyone  and the reason it's English anyone is because it's  

adı gibi yapmak istedim Şirketimin tamamı İngilizce ve herkesin İngilizce olmasının nedeni,

for anyone to learn the language and so I wanted  to make one system that anybody around the world  

herkesin dili öğrenmesi ve bu nedenle, dünyadaki herkesin kullanabileceği bir sistem yapmak istedim,

can use so you can take Frederick and I can give  it to somebody in China or Russia or Brazil or  

böylece Frederick'i alabilirsin ve ben onu Çin'deki birine verebiliriz. veya Rusya veya Brezilya veya

wherever and anybody can use it to learn English  and improve their vocabulary their pronunciation  

İngilizce öğrenmek ve kelime dağarcığını geliştirmek için herhangi bir yer ve herkes onu kullanabilir telaffuzları

uh and yeah so it's one it's one system that you  can actually without using your native language  

uh ve evet, bu yüzden ana dilinizi kullanmadan gerçekten yapabileceğiniz tek bir sistemdir

actually teach yourself the language so it's the  world's first language Discovery system I call it  

aslında dili kendi kendinize öğretin, yani dünyanın ilk dili Discovery sistem diyorum

and actually I was just showing Frederick over the  weekend so I went to the Japan what do they call  

ve aslında hafta sonu Frederick'i gösteriyordum, bu yüzden Japonya'ya gittim, buna ne diyorlar

it Japan uh language Japan Association of language  teachers the jult conference and so I was showing  

Japonya uh dil Japonya Dil Öğretmenleri Derneği   temmuz konferansı ve bu yüzden

that to Frederick and everyone was like wow I've  never seen anything like this before because  

bunu Frederick'e gösteriyordum ve herkes "vay be" dedi Daha önce hiç böyle bir şey görmediniz, çünkü

most people are just using one language to teach  another one all right almost any vocabulary app  

çoğu kişi bir dili diğerine öğretmek için kullanıyor, pekala, neredeyse tüm kelime dağarcığı uygulamaları

it's going to give you translations like here's  one thing and here's another but it's the nuances  

size çeviriler verecek, şöyle bir şey var ve başka bir şey var ama nüanslar

that help you become influence bigger all  right uh Samira is it good to improve English  

etkinizi daha büyük hale getirmenize yardımcı oluyor tamam Samira İngilizceyi aynanın karşısında konuşarak iletişim becerileriyle geliştirmek iyi mi hayır bunu

by communication skills by speaking in front  of the mirror no don't do that don't waste  

yapma bunu

your time doing that if you've got five minutes  or 10 minutes or 15 minutes just get more input  

yaparak zamanını boşa harcama beş dakikan veya 10 dakikan veya 15 dakikan varsa sadece daha fazla girdi al

don't try to repeat things in front of a mirror  or whatever you don't need to do that your mind  

bir aynanın önünde bir şeyleri tekrar etmeye çalışmayın veya yapmanız gerekmeyen her neyse, zihniniz

will automatically build your fluency just by  getting the input all right hopefully this is  

sadece girdiyi  tamamlayarak otomatik olarak akıcılığınızı oluşturacaktır umarım bu

an exciting idea it was an exciting idea for me  when I discovered this and I said oh wow look at  

heyecan verici bir fikirdir, benim için heyecan verici bir fikirdi Bunu keşfettim ve vay canına bak  konuşma konusunda gergin

that I can become a fluent speaker without feeling  nervous about speaking because the goal is not for  

hissetmeden akıcı bir konuşmacı olabilirim çünkü amaç

me to speak to get fluent it's to understand  to get fluent I know this is it's this is the  

konuşmak akıcı olmak değil, anlamak akıcı olmak dedim, biliyorum bu bu bu bu   bunun

opposite from what everybody tells you and the  only thing I can say like for you to believe me  

tersi herkesin size söylediği ve  bana inanmanız için   söyleyebileceğim tek şey

is just try it and so this is why I make a lot of  videos on YouTube which are just giving examples  

sadece denemenizdir ve bu yüzden YouTube'da pek çok video çekiyorum   bunlara yalnızca örnekler   veriyor,

of this so helping you understand like a native  you notice I'm not using a different language  

böylece anadiliniz gibi anlamanıza yardımcı oluyor fark ettiyseniz Size İngilizce öğretmek için   farklı bir dil kullanmıyorum

to teach you English it's all in English  and giving you lots of different examples  

her şey İngilizce ve size pek çok farklı örnek veriyorum

but even just me it's not really enough I want  to have uh people able to to understand things  

ancak yalnızca benim için bile bu gerçekten yeterli değil.

uh with like not just my voice but other voices  as well and so if you can learn that way you  

diğer sesler de ve dolayısıyla bu şekilde öğrenebilirseniz

will become influent speaker very quickly without  uh trying to have a like a person speaking with  

çok hızlı bir şekilde etkili bir konuşmacı olursunuz, sizinle sürekli olarak konuşan benzer bir kişiye sahip olmaya çalışmazsınız, bu

you all the time so it doesn't matter where you  live or how old you are or if you have a native  

nedenle nerede yaşadığınız veya kaç yaşında olduğunuz önemli değildir. ana dili

speaking friend or not all you need is the input  and that's what I give in fluent for life foreign

konuşan bir arkadaşınız olsun ya da olmasın, ihtiyacınız olan tek şey girdi  ve hayat için akıcı olarak verdiğim şey bu. herhangi

for life actually lets you go through and teach  yourself the language and get the input that you  

need to become a fluent speaker without needing  to go anywhere you can do it anytime you like  

bir yere gitmek istediğiniz zaman yapabilirsiniz

and that's why it's the fastest way to learn  because you don't have to wait for anybody else  

ve bu yüzden öğrenmenin en hızlı yolu çünkü öğrenmek istediğinizde   başka birini beklemek zorunda değilsiniz

whenever you want to learn that's going to give  you naturally very very varied review so you're  

bu size  doğal olarak çok çok çeşitli incelemeler verecektir, dolayısıyla

not going to be bored you're going to learn like a  native understand like a native so you think like  

değilsiniz sıkılacaksın yerli gibi öğreneceksin yerli gibi anlayacaksın yani yerli gibi düşüneceksin

a native and then you speak like a native so  speech is the result of learning this way it's  

ve sonra yerli gibi konuşacaksın yani konuşma bu şekilde öğrenmenin sonucudur

not trying to learn a word and then repeat it to  yourself in the mirror like science has already  

bir kelimeyi öğrenip sonra onu tekrar etmeye çalışmıyorsun aynada kendinize, bilim zaten

proven this doesn't work all right so the point is  to get more review if you've got 10 minutes a day  

bunun işe yaramadığını kanıtlamış gibi, yani amaç daha fazla inceleme almaktır, eğer günde 10 dakikanız varsa

just get the review all right just get the review  the more review you get the more confident you  

sadece incelemeyi tamamlayın, incelemeyi alın  ne kadar çok inceleme alırsanız o kadar çok inceleme alırsınız

will feel as often people don't speak because they  they feel like uh okay I don't know the vocabulary  

insanların konuşmadığı kadar sık ​​hissedeceğinizden daha emin olursunuz çünkü onlar ah tamam kelime dağarcığını

well enough or my pronunciation isn't very good  my grammar isn't very good and it's because they  

yeterince iyi bilmiyorum veya telaffuzum pek iyi değil  dil bilgim çok iyi değil ve bunun nedeni

don't get enough review that's why they uh  that's why they don't become good speakers  

bilmemeleri yeterince eleştiri al işte bu yüzden iyi konuşmacı olamıyorlar

my tutor always advised me to speak loudly but  I can't only when I speak English and also get  

öğretmenim bana her zaman yüksek sesle konuşmamı tavsiye ederdi ama sadece İngilizce konuşup gerginleştiğimde yapamıyorum

nervous can you tell me how to overcome that  the reason people get nervous is because they  

bana bunun üstesinden nasıl geleceğimi  anlatabilir misin? Gerginlik,   kelime

don't feel confident about the vocabulary or  the grammar or the pronunciation so teachers  

dağarcığı veya dilbilgisi veya telaffuz konusunda kendilerine güvenmedikleri için öğretmenler

will say all right like this is what  a typical English lesson is like this

tamam derler ki, tipik bir İngilizce dersi böyledir,

you have uh like a lesson you're listening to so  like maybe the teacher will say something okay  

uh, dinlediğiniz bir ders gibi, belki de öğretmen bir şey diyecek tamam

here's a word and now I want you to like repeat  after me repeat after me now you can do that but  

işte bir kelime ve şimdi beğenmeni istiyorum benden sonra tekrar benden sonra tekrar şimdi bunu yapabilirsin ama   az önce

again as I've just explained it's much better to  do this than to do this so repeat after me and I  

açıkladığım gibi bunu yapmak  bunu yapmaktan  çok daha iyidir bu yüzden benden ve benden sonra tekrar et

like use a loud voice and say something but like  but I I don't feel confident about what I'm saying  

yüksek bir ses kullan ve bir şey söyle ama beğen ama ben söylediklerimden emin değilim   ne

if you don't feel confident about what you're  saying then don't speak you don't have to  

söylediğinden emin değilsen o zaman konuşma konuşmana gerek yok

speak it's not what's speaking is not what's  going to get you fluent it's understanding  

konuşmak seni akıcı hale getirecek şey değil, o anlamaktır

so I say like here's a word like bath repeat  the word bath and you hear and you're just kind  

yani burada banyo gibi bir kelime olduğunu söylüyorum, banyo kelimesini tekrar et ve duyuyorsun ve sen sadece bir

of like maybe my pronunciation like the like the  Japanese uh pronunciation like like the th sound  

nevi belki benim telaffuzum gibi Japonca uh telaffuzum gibi th gibisin ses

is not in Japanese and so Japanese people say like  it sounds like like bus a little bit bus so this  

Japonca değildir ve bu nedenle Japonlar, kulağa otobüs gibi biraz otobüs gibi derler, yani bu

sound is not in Japanese so a Japanese person it's  like okay I'm going to stand up in front of the  

ses Japonca değildir, bu nedenle bir Japon, tamam sınıfın önünde ayağa kalkıp

class and try to pronounce boss like their their  mind is not actually processing that information  

telaffuz etmeye çalışacağım der. patronları zihinlerinin aslında bu bilgiyi işlemediğini düşünüyor

because one teacher uh says something wow hello  from North Korea awesome hopefully everything is  

çünkü bir öğretmen uh Kuzey Kore'den bir şey vay merhaba diyor harika umarım her şey yolundadır aman

going okay please stop shooting missiles at Japan  please stop shooting missiles at Japan that's like  

in the news lately oh my goodness oh my goodness  is Kim Jong-il uh Kim Jong-un oh my goodness all  

tanrım Kim Jong-il uh Kim Jong-un aman tanrım

right so remember if you get one example from  something of course it's going to be difficult  

pekala peki, bir şeyden bir örnek alırsanız elbette zor olacaktır

but if instead you listen to 20 different  people say the word bath you'll be like ah  

ama onun yerine 20 insanın banyo kelimesini söylemesini dinlerseniz, siz gibi ah

I get it I get it you're hearing all these  different examples from people and you're hearing  

anlıyorum anlıyorum, insanlardan tüm bu farklı örnekleri duyuyorsunuz ve

it in different ways it's the naturally varied  review all right so instead of spending your  

bunu farklı şekillerde duyuyorsunuz, bu doğal olarak çeşitli incelemedir, bu yüzden

time trying to speak or speak louder or speak to  yourself in the bathroom or whatever like it's not  

zamanınızı konuşmaya veya daha yüksek sesle konuşmaya veya kendi kendinize konuşmaya çalışmakla harcamak yerine banyoda ya da başka bir şeyde

building your fluency it's also not building your  network just repeating something again and again  

akıcılığınızı geliştirmez, aynı zamanda kendi ağınızı oluşturmaz, sadece bir şeyi tekrar tekrar tekrarlamak,

it's the input that gets you fluent and it's  the naturally varied review that keeps you  

akıcı olmanızı sağlayan girdidir ve öğrenmekte olduğunuz şeyle ilgilenmenizi sağlayan, doğal olarak çeşitli olan gözden geçirmedir.

interested in what you're learning so you can get  the review if you just repeat something again and  

gözden geçirme, bir şeyi tekrarlarsanız ve

again it gets very boring all right so this is why  I built fluent for life I wanted a system this is  

yine çok sıkıcı hale gelir, bu yüzden yaşam için akıcı bir sistem inşa ettim   bu

the same way I got fluent in Japanese so after  struggling for 15 years failing to learn Latin  

aynı şekilde Japonca'yı akıcı hale getirdim ve 15 yıl boyunca  Latince   İspanyolca öğrenmede başarısız olduktan sonra

Spanish French and Japanese I finally became  fluent in Japanese when I just started doing  

Fransızca ve Japonca Bunu yapmaya yeni başladığımda nihayet Japonca'yı akıcı hale getirdim   şu

this all right now it was trouble for me because  I had to teach myself how to do it so I would  

anda bu benim için sorundu çünkü bunu nasıl yapacağımı kendi kendime öğrenmem gerekiyordu, böylece

go to a cafe and just listen I would listen to  lots of different people ordering food at a cafe  

bir kafeye gidip sadece dinlerdim birçok farklı şey dinlerdim insanlar bir kafede yemek siparişi veriyor

okay it's very simple so I sit down and listen I  can hear like a hundred people order some food at  

tamam bu çok basit, bu yüzden oturup dinliyorum      bir kafede                        yapan yüz kişinin     duyabiliyorum

a cafe I pretend like I'm reading a book but I'm  just listening to other people and it's like oh  

bir kitap okuyormuş gibi yapıyorum ama sadece diğer insanları dinliyorum ve bu sanki oh

yeah they use that expression and then oh that  person said it like a little bit differently  

evet o ifadeyi kullanıyorlar ve sonra ah o kişi bunu biraz farklı şekilde söyledi

how to pronounce dog dog it's like an ah ah  sound dog dog but some people in different parts  

dog dog nasıl telaffuz edilir bu ah ah sesli bir köpek dog gibi ama Amerika Birleşik Devletleri'nin farklı bölgelerindeki bazı insanlar Frederick'te

of the United States pronounce it a little bit  differently in Frederick we put that so there's  

bunu biraz farklı telaffuz ediyor biz öyle koyun ki

like there's the word Khan like the short vowel o  sound ah ah Khan and then dog a different sound ah  

kısa sesli harf gibi Khan kelimesi var o sesi ah ah Khan ve sonra köpek farklı bir ses ah

ah but in Frederick it actually shows you how  to learn that so it teaches you these things  

ah ama Frederick'te aslında bunu nasıl  öğreneceğinizi  gösterir, bu yüzden size bunları

in different so you would hear like dog and  Cog and other words like that that have the  

farklı  şekilde öğretir, böylece şöyle duyarsınız: dog ve Cog ve bunun gibi

ah sound how to pronounce the the that's also  in Frederick anyone asking me questions about  

a sesinin nasıl telaffuz edileceği  diğer sözcükler Frederick'te de var  bana bir

how to say something just get Frederick  it will tell you how to pronounce over 2  

şeyin nasıl söyleneceği hakkında sorular soran olursa, sadece Frederick'i edinin  size 2  000'den fazla kelime ve cümleyi nasıl telaffuz edeceğinizi söyleyecektir,

000 words and sentences all right I'm  going to shut it down because again my  

pekala ben kapatacağım çünkü yine pilim

battery is uh gonna run out on  us like very uh very very soon  

çok çok çok yakında bitecek yani

all right so should I focus only on uh listening  without speaking in front of the mirror yes so  

aynanın karşısında konuşmadan sadece dinlemeye odaklanmalıyım evet öyleyse

again uh it's not just about listening it's  about understanding and you might get that  

yine uh bu sadece dinlemekle ilgili değil bu anlamakla ilgilidir ve bunu bir

from touching something tasting something smelling  something listening to it watching it however you  

şeye dokunmaktan, bir şeyi tatmaktan, bir şeyi koklamaktan, bir şeyi dinlemekten, onu izlemekten elde edebilirsiniz, ancak bir

need to understand something and that's why we do  things in different ways in uh in fluent for life  

şeyi anlamanız gerekir ve bu yüzden işleri farklı şekillerde, uh ömür boyu akıcı şekilde yapıyoruz,

all right so from Burkina Faso this will be a last  question uh I would like to thank you for all you  

tamam yani Burkina Faso'dan bu olacak son  bir soru Öğrenenlerin İngilizce seviyelerini geliştirmelerine yardımcı olduğunuz için yaptığınız her şey için teşekkür etmek istiyorum tamam evet bu benim için bir

do for helping Learners uh improve their improve  the English level okay yeah it's my pleasure as  

zevk çünkü

again I struggle to learn languages I know what  it's like but once I discovered this I said I  

yine dil öğrenmek için mücadele ediyorum bunun nasıl bir şey olduğunu biliyorum ama bunu keşfettiğimde anladım dedim

have to tell everybody this is amazing and more  people should know about this and if they do it  

herkese bunun harika olduğunu ve daha fazla kişinin bunu bilmesi gerektiğini ve bunu yaparlarsa

then they can become fluent speakers Frederick is  an app I created it's the world's first language  

akıcı konuşmacılar haline gelebileceklerini söylemek için Frederick  benim oluşturduğum bir uygulama, bu dünyanın ilk dili

Discovery system for learning English so that  way you can actually develop your pronunciation  

İngilizce öğrenmek için keşif sistemi, böylece  telaffuzunuzu gerçekten geliştirebilirsiniz   tümü

all in English and the interesting thing is for  developing pronunciation is you're not trying  

İngilizce ve ilginç olan telaffuzu geliştirmek için   tek

to just hear uh like one person say something  you want to hear the differences between sounds  

bir kişinin bir şey söylediği gibi duymaya çalışmıyorsunuz sesler arasındaki farkları duymak istiyorsunuz

and when you can do that when you can compare  the different sounds like we've got bit or bat  

ve bunu yapabildiğinizde, farklı sesleri karşılaştırabildiğinizde  bizim yaptığımız gibi ısırıldı ya da battı

or but when you can compare these and you can do  that without waiting for a teacher so teacher how  

ya da ama bunları karşılaştırabildiğinizde ve bunu bir öğretmeni beklemeden yapabildiğinizde öğretmenim

do you say this how do you say that it's like  you can just the app will tell you exactly how  

bunu nasıl   söylersiniz bunu nasıl söylersiniz? sadece uygulama size tam olarak nasıl

to say it and you can compare these different  sounds bit bat but so if you'd like to have  

söyleyeceğinizi söyleyecektir ve siz bu farklı sesleri biraz karşılaştırabilirsiniz, ancak bu nedenle

better pronunciation and understand natives more  clearly get Frederick so go to englishanyone.com  

daha iyi telaffuza sahip olmak ve yerlileri daha net bir şekilde anlamak istiyorsanız Frederick'i edinin, bu nedenle englishanyone.com  'a gidin

and you can learn more about all of  these things I'm now about like five  

ve tüm  bu şeyler hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz şu anda yaklaşık

percent left in my battery so I'm going  to say goodbye for now but thank you very  

yüzde beşim kaldı pilimde o yüzden şimdilik hoşçakal diyeceğim ama

much for joining me it's been a pleasure  Patrick nice to see you in South Africa  

bana katıldığınız için çok  çok teşekkür ederim Patrick sizi Güney Afrika'da görmek güzel

uh if you have any questions you can put them  in the comments later or send us a mail at info  

herhangi bir sorunuz varsa daha sonra yorumlara yazabilir veya bize gönderebilirsiniz info   English anyones.com adresine bir e-posta gönderin,

English anyone.com but if you'd like to learn more  about all the programs you can click on the link  

ancak tüm programlar hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz

in this video it will teach you more about fluent  for life and you can learn more about Frederick  

bu videodaki bağlantıya tıklayabilirsiniz, bu size ömür boyu akıcılık hakkında daha fazla bilgi verecektir ve ayrıca Frederick hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz

as well on the channel have a fantastic day bye  bye and I will see you in the next video bye bye

kanalımda harika bir gün geçirin güle güle bir sonraki videoda görüşmek üzere bye bye