Smooth, Fast Spoken English - American English Pronunciation Mini Boot Camp 3

Hi there, I'm Drew Badger, the world's

Merhaba, ben Drew Badger, dünyanın bir

number one English Fluency Guide and it

numaralı İngilizce Akıcılık Rehberi ve telaffuz için

is a pleasure to welcome to the third

video in this mini boot camp for

bu mini temel eğitim programının üçüncü videosuna hoş geldiniz.

pronunciation so far we focused on

individual sounds as we practiced in

lesson 1 we focused on the blending of

two words in less than 2 and in this one

iki kelimenin 2'den az bir sürede harmanlanması ve bu videoda cümlelerde ustalaşarak telaffuz

we will focus on developing

geliştirmeye odaklanacağız,

pronunciation through the mastery of

phrases a phrase is just a group of

bir cümle sadece

words said together and if you listen

birlikte söylenen bir kelime grubudur ve bu

carefully even to how I'm speaking in

videoda nasıl konuştuğumu bile dikkatlice dinlerseniz

this video I'm speaking in phrases i'm

cümleler halinde konuşuyorum

speaking in groups of words and I

kelime grupları halinde konuşuyorum ve bunları konuştuğum

pronounce them as one word for each

her cümle ve konuştuğum ifadeler için bir kelime olarak telaffuz ediyorum

phrase I'm speaking and phrases i'm

speaking in phrases so let's look at two

bu yüzden iki

phrases and practice making these so you

ifadeye bakalım ve bunları yapma alıştırması yapalım, böylece

can develop a better sense for how to

bir

use phrases as well as how to practice

Cümlelerin nasıl kullanılacağı ve

the first phrase is could you ask her or

ilk cümlenin nasıl çalışılacağı konusunda daha iyi bir anlam, ona sorabilir misin, ona

could you ask him or could you ask them

sorabilir misin ya da onlara sorabilir misin?

we begin by just focusing on the

pronunciation of the individual words

just that we can understand it clearly

could you ask him now could you ask him

ona sorabilir misin şimdi sorabilir misin ona sorabilir misin

could you ask him becomes food you asked

yemek olur diye sordun ona sorabilir misin

him could you ask him

could you ask him now we're doing this

şimdi bunu yapıyoruz

because again we pronounce things in a

çünkü yine bir konuşmada bir şeyleri telaffuz ediyoruz

conversation away we're trying to save

them as quickly and as smoothly as

onları olabildiğince çabuk kurtarmaya çalışıyoruz ve

possible and really we do this because

mümkün olduğunca sorunsuz ve gerçekten bunu yapıyoruz çünkü

the other person typically a native

tipik olarak anadili İngilizce olan diğer kişi ne

speaker will understand what we mean

demek istediğimizi anlayacaktır, bu yüzden

so if i say could you ask him i'm

ona sorabilir miyim dersem

speaking really quickly but they

gerçekten hızlı konuşuyorum ama

understand what I'm saying also humans

ne dediğimi anlıyorlar ve

in general are able to understand things

genel olarak insanlar da öyle. şeyleri

much much faster so if you maybe listen

çok daha hızlı anlayabilir, bu nedenle

to a movie or something in your native

ana dilinizde bir film veya başka bir şey dinlerseniz

language but if you play it much much

ama çok

faster you'll be able to still

daha hızlı oynarsanız,

understand everything you're hearing so

duyduğunuz her şeyi yine de anlayabilirsiniz.

when we take a phrase like could you ask

him the first thing we do is really

Ona ilk yaptığımız şeyin gerçekten

blend it together but we say it slowly

karıştırmak olduğunu sorarsınız ama bunu yavaşça söyleriz,

just so we get the pronunciation to

böylece telaffuzu

correctly again we always want to

tekrar doğru bir şekilde elde ederiz, her zaman bir

pronounce things in a phonetic way and

şeyleri fonetik bir şekilde telaffuz etmek isteriz ve

this is why i write the phonetic

bu yüzden

spellings of things and again the

şeylerin fonetik yazımlarını yazarım ve tekrar

phonetic spelling is just what you might

fonetik yazım,

use even if you're not using the correct

doğru yazımı kullanmasanız bile kullanabileceğiniz şeydir,

spelling but you're still using regular

ancak bir şeyi

english letters in order to pronounce

telaffuz etmek için

something instead of using something

like the international phonetic alphabet

uluslararası fonetik alfabe gibi bir şey kullanmak yerine hala normal İngilizce harfleri kullanıyorsunuz, bu

so could you ask him if we see it like a

yüzden ona görüp görmediğimizi sorabilir misiniz?

native speaker but say it slowly becomes

anadili gibi ama yavaş yavaş şöyle oluyor

could you ask him food you asked him

ona yemek sorabilir misin ona yemek sorabilir misin sorabilir misin

could you asking

could you ask him the same thing with

aynı şeyi ona sorabilir misin ona yemek

could you ask her food you asked her

could you ask her food you ask her

sorabilir misin ona yemek sorabilir misin ona

so could you ask her to come to the

sorabilir misin partiye gelmek için

party could you ask him to take out the

ondan

trash

çöpü dışarı çıkarmasını isteyebilir misin bu şekilde alıştırma yaparken

could you ask him to take out the trash

ondan çöpü dışarı atmasını isteyebilir misin

when you're practicing this way the

first thing to do is select the phrase

yapılacak ilk şey cümleyi seçmek

and then think about how you would

ve sonra onu nasıl telaffuz edeceğini düşünmek.

pronounce it as a native speaker and

ana dili İngilizce ve

then begin by doing it slowly

sonra yavaşça yaparak başlayın

could you ask him and then once you get

ona sorabilir misiniz ve sonra

that pronunciation you can start moving

bu telaffuzu aldıktan sonra daha hızlı hareket etmeye başlayabilirsiniz ona

faster

could you ask him could you ask him

sorabilir misiniz ona sorabilir misiniz sorabilir misiniz sorabilir

could you ask could you ask could you

ask him could you ask him and it sounds

misiniz ona sorabilir misiniz ve kulağa hoş geliyor

just like one word like the name of a

tıpkı tek bir kelime gibi, yaşadığım çılgın bir kasabanın adı gibi,

crazy town in america i live in could

you ask him

finally we'll cover one more phrase just

ona sorabilir misin

sonunda bir cümleyi daha ele alacağız,

so this is really clear in a minute

böylece bu gerçekten netleşsin,

we have one phrase in a minute we've

bir dakika içinde bir kelime öbeğimiz oluyor, kendi

selected our phrase we begin by

cümlemizi seçtik

pronouncing each thing like a robot

her şeyi bir robot gibi telaffuz ederek başlıyoruz her

would we're trying to pronounce

everything in a minute in a minute but

şeyi bir dakika içinde bir dakika içinde telaffuz etmeye çalışır mıydık ama

again if you think about this when you

yine de bunu düşünürseniz,

try to pronounce that the robotic way it

robotik şekilde telaffuz etmeye çalıştığınızda

really sounds difficult to say if you're

gerçekten kulağa zor geliyorsa

in a conversation in up minute in a

içindeyseniz bir konuşma yukarı dakika içinde bir dakika içinde bu

minute

so we've taken it like that now lets

yüzden onu böyle ele aldık şimdi

blend it together II know minute in a

birlikte harmanlayalım II dakika içinde bir dakika biliyorum

minute in the man knit in the minute in

adam örgü içinde dakika içinde

a minute

bir dakika içinde

even if we pronounce slowly it still

yavaş telaffuz etsek bile yine de kulağa

sounds more like conversational speech

daha çok konuşma konuşması gibi geliyor

in a minute in a minute in a minute

bir dakika bir dakika bir dakika

the t4 minutes basically disappears

t4 dakikaları temelde kaybolur

Minute Men it mean it in a minute in a

Minute Men bu, bir dakika içinde bir dakika anlamına gelir,

minute

so again you find your phrase you try to

yani ifadenizi tekrar bulursunuz,

pronounce everything clearly just so you

her şeyi net bir şekilde telaffuz etmeye çalışırsınız, böylece

understand the difference between what a

ne

more robotic sound and what a more

daha robotik bir ses ile ne arasındaki farkı anlarsınız. daha

blended sound is like and then you build

harmanlanmış bir ses şöyledir ve sonra

from slow to fast just practicing the

yavaştan hızlıya inşa edersiniz, sadece cümleyi tekrar tekrar pratik yaparak bir dakika içinde

phrase over and over again until you can

use it automatically

otomatik olarak kullanabilirsiniz.

in a minute I'll see you in a minute

I'll come to your house in a minute i'll

finish in a minute you can practice this

bir dakika içinde bitireceğim bu cümleyi pratik edebilirsiniz

phrase and just like native speakers do

ve tıpkı anadili İngilizce olanlar gibi

they remember this phrase they learn

bu cümleyi hatırlarlar mı

this phrase and then they can use it in

bu cümleyi öğrenirler ve sonra onu

many different situations in a minute in

birçok farklı durumda kullanabilirler bir dakika içinde

a minute in a minute

bir dakika içinde bir dakika

well that's it for this video if you

peki bu video için bu kadar Eğer

have enjoyed it do click that like

beğendiyseniz, beğen

button and to become a subscriber to the

düğmesine tıklayın ve

YouTube channel and if you'd like to

YouTube kanalına abone olun ve telaffuzunuzu

learn more about how you can improve

nasıl geliştirebileceğiniz

your pronunciation and become a more

ve

confident to an English speaker click on

İngilizce konuşan biri için kendinize daha fazla güvenebileceğiniz hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız

the link in this video to take our free

buradaki bağlantıya tıklayın. Ücretsiz

english fluency quiz it will tell you

İngilizce akıcılık testimizi çözeceğiniz video, çok hızlı bir şekilde gelişmeye başlamak için

exactly what you need to focus on in

tam olarak neye odaklanmanız gerektiğini size söyleyecektir

order to start improving very quickly

and i look forward to seeing you at

ve sizi İngilizce'de görmeyi dört gözle bekliyorum.

English anyone com have a fantastic day

and i'll see you in the next

pronunciation video bye bye

telaffuz videosu güle güle