"I don't believe I can become a fluent English speaker..."

hello there I am Drew Badger the world's

merhaba ben Drew Badger dünyanın

first and number one English Fluency

ilk ve bir numaralı İngilizce Akıcılık

Guide and today I'm actually going to

Rehberi ve bugün aslında

talk about beliefs and this is something

inançlardan bahsedeceğim ve bu

that you will probably not likely hear

muhtemelen

in an English lesson and that's kind of

bir İngilizce dersinde duymayacağınız bir şey ve bu biraz

a sad thing but it's a very important

üzücü bir şey ama bu hakkında konuşulması gereken çok önemli bir

thing to talk about I actually sent a

konu, aslında

letter about this very recently to

çok yakın zamanda

newsletter subscribers and also I was

haber bülteni abonelerine bununla ilgili bir mektup gönderdim ve ayrıca

just talking with my wife about this

karımla bunun hakkında konuşuyordum

because she's Japanese and is also

çünkü o Japonca ve benim

improving her English in the same way

that I'm learning Japanese and so we

Japonca öğrendiğim gibi İngilizcesini de geliştiriyor. bu yüzden

were just talking about beliefs in

genel olarak inançlardan

general and how you think about the way

ve öğrenme şekliniz hakkında nasıl düşündüğünüzden bahsediyorduk ve

you learn and it's it's an interesting

bu ilginç bir

thing because a lot of people they focus

şey çünkü birçok insan

on the actual lessons and you know it

gerçek derslere odaklanıyor ve siz de öğrenmeye

could be the same thing whether you're

çalışsanız da aynı şey olabileceğini biliyorsunuz. ister

trying to learn a language or whether

bir dil öğrenin, ister

you're trying to develop any skill or

herhangi bir beceri geliştirmeye çalışıyor olun,

even do something like start a business

hatta bir iş kurmak gibi bir şey yapın

and people are always interested in kind

ve insanlar her zaman

of how to information but if their mind

nasıl bilgi alacaklarıyla ilgilenirler, ancak akılları

is not right so this is an expression

doğru değilse, bu

that just means that you're thinking

sadece sizin 'anlamına gelen bir ifadedir'

about things in the right way that

şeyler hakkında doğru şekilde düşünürsünüz, bunların mümkün olduğuna dair

you're feeling positive that they're

olumlu hissedersiniz

possible to do because if you don't have

çünkü ilk başta buna sahip değilseniz, o zaman ne

that at first then it doesn't really

matter what you think so when it comes

düşündüğünüzün pek bir önemi yoktur, bu nedenle akıcılık söz konusu olduğunda

to fluency all of the maybe the grammar

tüm belki gramer

or the vocabulary all of these other

veya kelime dağarcığı öğrendiğin tüm bu diğer

things that you're learning these are

şeyler

important but without the right mindset

önemlidir, ancak doğru zihniyet olmadan akıcı konuşmanın

if you don't even believe it's possible

mümkün olduğuna bile inanmıyorsan

to get fluent maybe you know you have

belki

certain beliefs yourself or you know

kendinin de belirli inançlara sahip olduğunu biliyorsundur veya

other people that struggle and they

başka insanları tanıyorsundur. İngilizce konuşulan bir ülkede yaşamadığım için akıcı konuşamıyorum gibi bir

think or they even say things you can

şey yapamam derlerken mücadele ederler ve düşünürler ya da kendi dilleriyle dinleyebileceğiniz şeyler bile söylerler.

listen to their language with a what

they talk about when they say I can't do

something like I can't get fluent

because I don't live in an

english-speaking country or I'm like too

dumb to learn and this is you know both

Öğrenemeyecek kadar aptalım ve bu, dil öğrenmeye

of these things or things that I thought

when I was first starting to learn

ilk başladığımda,

languages especially when I was in high

özellikle

school and trying to learn French and

lisedeyken ve Fransızca öğrenmeye,

then college and trying to learn Spanish

sonra üniversiteye ve İspanyolca öğrenmeye çalışırken düşündüğüm bu şeylerin ikisini de biliyorsun.

there both of these I failed to learn

orada ikisini de

even though I tried but yeah I really

denesem de öğrenemedim ama evet bu iki

did badly at both of those classes I

derste de gerçekten çok kötü yaptım

think I got maybe like B's or C's in

sanırım

them like I was able to do something

just to pass the test but I could never

sınavdan geçmek için bir şeyler yapabildim ama asla yapamadım.

speak and I still don't I know a few

konuş ve hala bilmiyorum Birkaç

words of French shy and a few words of

kelime Fransızca utangaç ve birkaç kelime

Spanish as well but I couldn't have any

İspanyolca da biliyorum ama bunlarda herhangi bir

kind of conversation in those and so I

konuşma yapamadım ve bu yüzden

developed these beliefs that made me

think okay like if I want to learn

istersem tamam gibi düşünmemi sağlayan bu inançları geliştirdim. Fransızca öğrenmek için

French I could I couldn't learn it in my

yapabildim lisemde öğrenemedim bunu yapabilmek için

high school I have to actually be living

aslında Fransa'da yaşıyor olmam gerekiyor ya da

in France in order to do it or that

maybe I can't learn these languages I'm

belki bu dilleri öğrenemem

just too dumb like there's really

çok aptalım sanki

nothing I can do I'm not the kind of

yapabileceğim hiçbir şey yok

person that can learn a second language

now when you think about these kinds of

Bu tür şeyleri düşündüğünüzde,

things like it's important to try to

reverse these beliefs and so these are

bu inançları tersine çevirmeye çalışmak önemlidir ve bu nedenle bunlara

just called limiting beliefs and it

sadece sınırlayıcı inançlar denir ve

doesn't really matter

again if it's for fluency or something

gerçekten önemli değil mi?

akıcılık veya başka bir şey için

else but when you again think a certain

ama kendi hayatınız için gerçekten doğru olan belirli bir yolu tekrar düşündüğünüzde,

way that really is the truth for your

own life so if you believe something is

yani bir şeyin

not possible then it actually isn't

mümkün olmadığına inanıyorsanız, o zaman aslında

possible but if you believe it is

mümkün değildir, ancak mümkün olduğuna inanırsanız

possible you will likely find a way to

muhtemelen bir tane bulacaksınız.

do it even if it's not perfect or

Mükemmel olmasa bile veya

exactly the way maybe you'd like to do

tam olarak bir şeyi yapmak isteyeceğiniz şekilde yapmanın bir yolu,

something so what I'd like to show you

bu yüzden bugün size göstermek istediğim şey, odaklanmadan önce bildiğinizi

today is just a way to think about that

düşünmenin bir yolu.

you know before you're focusing

obviously you're your English is already

İngilizcen zaten

pretty good you can understand what I'm

oldukça iyi,

saying in this video right now but if

şu an bu videoda ne dediğimi anlayabilirsin ama

you still can't speak at that level if

hala o seviyede konuşamıyorsan ve bunu yapmana

you have any beliefs that are stopping

engel olan herhangi bir inancın varsa

you from doing that hopefully I can help

umarım

you reverse those in this video and get

bunları tersine çevirmene yardımcı olabilirim. Bu video ve

you thinking in a more positive way so

daha olumlu bir şekilde düşünmenizi sağlamak için

one of those beliefs is that you have to

bu inançlardan biri, İngilizce'yi akıcı bir şekilde tanıyabilmeniz için

be living in a native english-speaking

anadili İngilizce olan bir ülkede yaşıyor olmanız

country in order to get you know fluent

in English or you have to be around

veya

native speakers at least so even if

en azından anadili İngilizce olanların yanında olmanız gerektiğidir.

you're not in a native speaking country

anadilinin konuşulduğu bir ülkede olmasanız bile,

you have to be you know at like a school

with a lot of native speakers or living

çok sayıda anadili olan bir okulda veya

in some kind of community spending time

bir tür toplulukta yaşıyor,

around native speakers now when I

anadili İngilizce olanların arasında vakit geçiriyorken,

thought that it would be easy for me

benim için kolay olacağını düşündüğümde, biliyor olmalısınız.

okay I failed French and I failed

tamam Fransızcadan kaldım ve

Spanish okay I like failed those

İspanyolcadan kaldım tamam o

languages but I'm now I'm going to Japan

dillerden kaldım ama şimdi Japonya'ya gidiyorum

and because I'm living there I'm

ve orada yaşadığım için

absolutely going to get fluent and it

kesinlikle akıcı konuşacağım ve bu

just didn't happen that way so even

öyle olmadı yani

though I was trying I tried everything I

çabalamama rağmen elimden gelen her şeyi denedim

could and I spent a lot of time trying

ve Japonca öğrenmek için çok zaman harcadım.

to learn Japanese I was still using the

Hala

same traditional lessons and the ways

aynı geleneksel dersleri ve

that I was learning in order to get

fluent or and just even to learn the

akıcı olmak ya da sadece birkaç yıldır

languages for Spanish and French and I

dil öğrenmek için öğrendiğim yolları kullanıyordum. İspanyolca, Fransızca ve ben

wasn't able to do it living in in Japan

bunu Japonya'da yaşayarak yapamadım,

either so even though I was in Japan

bu yüzden Japonya'da birçok Japon tarafından bulunmama rağmen

by lots of Japanese people it didn't

make much difference obviously it's

pek bir fark yaratmadı, açıkçası doğru şekilde

helpful if you know you're learning in

öğrendiğinizi bilmeniz yardımcı olur

the right way and that's what I really

ve gerçekten

wasn't doing so I was learning the

yapmadığım şey buydu, bu yüzden

traditional way trying to try and use

flashcards and grammar drills and you

flashcards ve gramer alıştırmalarını denemeye ve kullanmaya çalışarak geleneksel yolu öğreniyordum ve

know like the like boring grammar tables

bilirsiniz, muhtemelen daha önce görmüş olduğunuz sıkıcı dilbilgisi tabloları gibi,

you've probably seen those before where

it's like like go went gone or whatever

git gitti ya da her neyse.

that kind of thing so you're sitting and

bu tür bir şey, yani oturuyorsunuz ve bir bilgisayarı programladığınız

trying to remember those things the way

gibi bu şeyleri hatırlamaya çalışıyorsunuz

you would program a computer but you

ama

know life just doesn't work that way if

bilirsiniz, gerçekten akıcı konuşmak istiyorsanız hayat bu şekilde çalışmaz, bu yüzden

you actually want to get fluent so when

I thought about that it occurred to me

düşündüğümde aklıma geldi

okay like so living in an

tamam, yani

english-speaking country or in my case

İngilizce konuşulan bir ülkede yaşamak ya da benim durumumda

living in Japan wasn't the magic cure

Japonya'da yaşamak düşündüğüm sihirli tedavi değildi

that I thought it would be and so that

ve bu, akıcı konuşabildiğin hakkında inandığın

should get you thinking like what other

başka şeyler gibi düşünmeni sağlamalı.

things maybe that you believe about how

you get fluent that likely are not true

muhtemelen doğru değil, bu yüzden

so another thing I thought was this this

düşündüğüm başka bir şey de bu

other idea that like okay I must be too

diğer fikirdi, tamam gibi, çok

stupid or only some people are able to

aptal olmalıyım ya da sadece bazı insanlar

learn a second language so I was

ikinci bir dil öğrenebiliyor, bu yüzden

thinking okay is it is it possible that

tamam diye düşünüyordum, belki

maybe like I could learn that so I

bunu öğrenmem mümkün mü? bu yüzden

already failed to learn French and

zaten Fransızca ve İspanyolca öğrenmeyi başaramadım,

Spanish if I want to learn Japanese I

eğer Japonca öğrenmek istiyorsam

must I must be able to reverse this or I

bunu tersine çevirebilmeliyim ya da

have to really switch this way of

bu düşünce tarzımı gerçekten değiştirmeliyim ki

thinking so it becomes possible for me

to do it so after that maybe I can start

bunu yapabilmem mümkün olsun ve ondan sonra belki başlayabilirim

thinking about a better way to learn but

öğrenmenin daha iyi bir yolunu düşünüyorum ama

really this way of thinking is important

gerçekten bu düşünme tarzı önemli

and so I thought about like the more I

ve bu yüzden düşündüm ki,

thought about it really the more I

bunun hakkında düşündükçe gerçekten birden

realized that I already speak multiple

fazla

languages and this is maybe not the same

dil konuştuğumu fark ettim ve bu

thing kind of in general as speaking

genel olarak aynı şey olmayabilir İngilizce ve Japonca gibi

like two different actual languages like

iki farklı gerçek dil gibi konuşuyoruz

English and Japanese but when you speak

ama

your own language certainly how it is in

kendi dilinizi kesinlikle

English or even in Japanese for that

İngilizce ve hatta Japonca olarak konuştuğunuzda, bu

matter we have one way of speaking when

konuda profesyonel bir şekilde konuşurken tek bir konuşma şeklimiz var

we're talking in a professional way or

veya

we're talking to family and friends or

biz aile ve arkadaşlarla konuşmak ya da bir kuruluşun başkanıyla konuşmak

whether you're talking to like if I'm

gibi biriyle konuşmak mı yoksa

talking to the president of some

organization versus talking to my own

kendi çocuğumla konuşmak mı,

child so you speak with different ways

yani farklı şekillerde konuşuyorsunuz

and you actually use different

ve aslında farklı

vocabularies so as an example in

kelimeler kullanıyorsunuz, yani Japonca'da örnek olarak ne

Japanese like when you're talking just

zaman gibi

to like a regular person that's you know

normal bir insan gibi konuşuyorsun ki

the same like you know just like just

aynı şeyi biliyorsun tıpkı

another adult you would talk about foot

başka bir yetişkin gibi ayak hakkında konuşur

and use the word uh she so actually just

ve uh kelimesini kullanırsın yani aslında sadece

means

demek istiyor

but if I'm talking to my daughter we've

ama kızımla konuşuyorsam biz

talked to her and use kind of like a

onunla konuştuk ve bebek gibi bir

baby word which is ano and so it's it's

kelime kullandık ki bu ano ve bu yüzden

the exact same thing we're talking about

bahsettiğimiz şey tamamen aynı,

we're talking about foot in both cases

her iki durumda da ayaktan bahsediyoruz

but we're actually using different words

ama aslında

to describe that now logically your

bunu açıklamak için farklı kelimeler kullanıyoruz şimdi mantıksal olarak senin

brain doesn't understand the difference

beyin

between like two words in the same

aynı dildeki iki kelime gibi arasındaki farkı anlamıyor,

language so like these two different

yani Japonca'daki bu iki farklı

words in Japanese versus a word in one

kelimeye karşı

language like French and another word

Fransızca gibi bir dildeki bir kelime ve

for the same thing in English so if I

İngilizce'de aynı şey için başka bir kelime gibi, bu yüzden

want to say like drink in English or

İngilizce'de içecek gibi demek istersem ya da

Nobu in Japanese like the brain doesn't

Japonca'da Nobu beyin

understand the difference it's just

farkı anlamıyor, sadece "

saying ìokay these are two different

tamam bunlar iki farklı

languages now obviously it gets a little

dil, şimdi açıkçası

bit more complicated than that because

bundan biraz daha karmaşık hale geliyor, çünkü

maybe you've got different grammar

belki farklı dilbilgisi

structures and other things but even for

yapılarına ve başka şeylere sahipsin ama bir şey için bile"

something that's similar really the

benzer gerçekten

point here is that you actually do speak

buradaki nokta şu ki, aslında farklı bir ülkedenmiş gibi tamamen farklı

more than one language already even if

bir dil bilmeseniz bile birden fazla dil konuşuyorsunuz

it's not you know an exact different

language like it's from a different

country or something like that but you

veya bunun gibi bir şey ama farklı kelimelerle

learn to speak in different ways with

farklı şekillerde konuşmayı öğreniyorsunuz,

different words maybe with different

belki farklı kelimelerle.

tones and expressions that kind of thing

tonlar ve ifadeler

even within your own language so when I

kendi dilinizde bile bu tür şeyler bu yüzden

thought about that I was thinking okay

bunu düşündüğümde tamam vay canına

wow like maybe I am NOT stupid I can if

belki aptal DEĞİLİM gibi düşündüm İngilizce

I can speak multiple languages within

içinde birden fazla dil konuşabiliyorsam

English it's probably true that I can

learn to speak a different language like

farklı bir dil konuşmayı öğrenebileceğim muhtemelen doğrudur Japonca gibi bir dil

Japanese and hopefully you're seeing now

ve umarım şimdi ben

as I'm talking about these things like

bu şeylerden bahsederken İngilizce konuşulan

you know the fact that living in an

bir ülkede yaşamanın faydalı olduğu gerçeğini anlıyorsunuzdur,

english-speaking country is helpful

it's absolutely helpful if you can do it

bunu yapabiliyorsanız kesinlikle faydalıdır

but it's not necessary it's much more

ama gerekli değil çok daha

important about how you learn and that's

önemli nasıl öğrenirsiniz ve bu

why I do spend a lot of time on the

yüzden bu kanaldaki videolarda çok zaman harcıyorum,

videos on this channel talking about

exactly how to learn the language how to

dili tam olarak nasıl öğreneceğinizden, nasıl

think and actually develop the habits

düşüneceğinizden ve

that make you speak to an English

bir İngilizce ile kendinizden

confidently but I just wanted to give

emin bir şekilde konuşmanızı sağlayacak alışkanlıkları gerçekten geliştireceğinizden bahsediyorum ama sadece size vermek istedim bu video

you a little bit of taste like that for

için biraz da böyle bir zevk

this video because it is important to

çünkü

think about your beliefs because your

inançlarınız hakkında düşünmeniz önemlidir çünkü

beliefs are the foundation of everything

inançlarınız her şeyin temelidir çünkü

if you believe you can't get fluent it

akıcı konuşamayacağınıza inanıyorsanız

doesn't matter how much you learn or

ne kadar öğrendiğinizin

even how you learn it's more important

hatta nasıl öğrendiğinizin hiçbir önemi yoktur.

first to think about okay do I really

önce tamam, gerçekten bir şeyler

honestly believe it's possible to do

yapmanın mümkün olduğuna gerçekten inanıyor muyum?

something and once you do then you think

about the how so hopefully you can kind

of use this and think about other

limiting beliefs you might have if you

have more put them down in the comments

Bunları aşağıdaki yorumlarda aşağıya bırakın,

below let me

if you have any questions or concerns or

herhangi bir sorunuz veya endişeniz varsa veya

other things where you're thinking you

bildiğinizi düşündüğünüz başka şeyler varsa,

know like I wish I could give fluent but

keşke akıcı bir şekilde verebilseydim ama

I've got this problem and more likely

bu sorunum var ve muhtemelen

than not there is somebody in the world

dünyada birileri yok

or even right where you live that

hatta yaşadığınız yerde

actually has that problem but was able

aslında bu sorun var ama

to get fluent anyway so remember that

yine de akıcı konuşabiliyor, bu yüzden

your beliefs are very important and

inançlarınızın çok önemli olduğunu unutmayın ve bugüne kadar

that's what I'd like to leave you with

size bırakmak istediğim şey bu,

to date so get your mind right decide to

bu yüzden zihninizi düzeltin,

think in a positive way about fluency so

olumlu düşünmeye karar verin akıcılıkla ilgili pek bir şey yok, bu yüzden

even right now I'm like feeling a little

şu anda bile kendimi

bit sick but I'm still excited to get

biraz hasta hissediyorum ama yine de

here and to share this message with you

buraya gelip bu mesajı sizinle paylaşmaktan heyecan duyuyorum

because it's something again my wife and

çünkü bu yine karımla benim konuştuğumuz bir şey

I were talking about and it's an

ve bu

important thing if you're not feeling

önemli bir şey

excited about something you're not going

Bir şey hakkında heyecan duymuyorsanız,

to really work hard and do the actual

gerçekten çok çalışmayacak ve akıcı bir şekilde akıcı

things you have to do in order to get

olabilmek için yapmanız gereken gerçek şeyleri yapmayacaksanız,

fluent well I will leave you there with

that if you have enjoyed this video and

bu videoyu beğendiyseniz ve

you want to learn more about these kinds

daha fazlasını öğrenmek istiyorsanız sizi bununla baş başa bırakacağım. bu tür

of things let me know do like do click

şeyler hakkında bana haber ver beğen yap beğen yap

that like button and become a subscriber

butonuna tıkla ve

to the YouTube channel if you haven't

already and most importantly if you'd

henüz yapmadıysanız ve en önemlisi bildiğiniz daha

like to learn the more kind of how-to

fazla nasıl yapılır şeyleri öğrenmek istiyorsanız youtube kanalına abone olun

things you know you're getting your mind

right with a video like this and

Bunun gibi bir videoyla zihninizi düzeltiyorsunuz ve

believing you can do it but if you're

bunu yapabileceğinize inanıyorsunuz, ancak

still struggling with the how-to whether

it's grammar or pronunciation or

dilbilgisi, telaffuz veya

anything else and you'd like to learn

başka herhangi bir şey olsun, nasıl yapılır konusunda hala mücadele ediyorsanız ve

how to just communicate in the same way

sadece iletişim kurmayı öğrenmek istiyorsanız aynı şekilde şu

I'm speaking right now I'm just speaking

anda konuşuyorum prova yapmadan sadece konuşuyorum

without any rehearsal I don't have a

script or anything I'm just

senaryo falan yok sadece

communicating and I can teach you how to

iletişim kuruyorum ve

do the same thing with my English

aynı şeyi İngilizce

fluency quiz so click on the link in

akıcılık sınavımla nasıl yapacağınızı öğretebilirim, bu yüzden tıklayın

this video to take that and you can take

Bunu almak için bu videodaki bağlantıya tıklayın ve

that for free and we'll help you solve

bunu ücretsiz olarak alabilirsiniz ve

any specific problem you have whether

again it's grammar or pronunciation

dilbilgisi veya telaffuz

listening speaking all of these things

dinleme, tüm bunları konuşma gibi herhangi bir özel sorunu çözmenize yardımcı olacağız, size

we can help you with absolutely free and

tamamen ücretsiz ve İngilizce konusunda yardımcı olabiliriz.

English anyone calm so click on the link

in this video to take that and I will

onu çekmek için bu videodaki linke tıklayın bir

see you in the next video bye bye

sonraki videoda görüşürüz bye bye