3 Advanced Phrases That Make You Sound Like A Native English Speaker

hi there I'm Drew Badger the world

merhaba, ben Drew Badger, dünyanın

number 1 English Fluency Guide and in

1 numaralı İngilizce Akıcılık Rehberi ve

this video I'm going to be covering

bu videoda

something very special something

çok özel bir şeyi ele alacağım,

advanced but also very useful that

gelişmiş ama aynı zamanda

native speakers often use and this is

anadili İngilizce olanların sıklıkla kullandığı çok yararlı bir şey ve bu,

native recaps and native transition now

yerel özetler ve yerel geçiş şimdi

a recap means just to go back over

bir özet sadece bir şeyin üzerinden geçmek anlamına gelir

something and typically what will happen

ve tipik olarak

in a conversation is somebody will be

bir konuşmada birisi

explaining something and then at the end

bir şeyi açıklayacak ve

of that maybe they'll give a very short

bunun sonunda belki benim bu videolarda yaptığım gibi çok kısa bir özet vereceklerdir.

summary in the same way like I do with

these videos so i will explain something

bir şeyler açıklayabilir

maybe spend a couple of minutes

belki birkaç dakika

explaining whatever the lesson is about

dersin ne hakkında olduğunu açıklayarak geçirebilirim

and then at the end I'll go back and say

ve sonunda geri dönüp

today we did this so you'll see this in

bugün bunu yaptığımızı söyleyeceğim, böylece bunu derslerde göreceksin

lessons and it's you know just kind of

ve biliyorsun bu

like a normal thing in everyday life but

normal bir şey gibi. ama

the interesting thing is that if you can

ilginç olan şey şu ki,

use this same pattern when you're using

aynı kalıbı

your own conversations or in your own

kendi konuşmalarınızı kullanırken veya kendi konuşmalarınızda kullanabiliyorsanız,

conversations you can sound much more

native by doing the same thing so you

aynı şeyi yaparak çok daha doğal konuşabilirsiniz, böylece

can use your regular even if you're

normal konuşmanızı bile kullanabilirsiniz.

speaking in a textbook way you can speak

ders kitabı tarzında konuşarak,

normally in an everyday way again and

tekrar normal bir şekilde günlük bir şekilde konuşabilirsiniz ve

then at the end of something you can

sonra bir şeyin sonunda,

come back with the native sounding

ana dili İngilizce olan

phrase something that's conversational

and native that an actual native speaker

gerçek bir konuşmacının

would use and then you sound much more

kullanacağı konuşma ve yerel bir şey gibi, anadili gibi görünen bir ifade ile geri dönebilirsiniz ve o zaman çok daha

native so it's a way of combining the

doğal konuşabilirsiniz. bu, normal ingilizceyi birleştirmenin bir yolu,

normal english that you would use maybe

belki

something again from a textbook but with

bir ders kitabından tekrar bir şey kullanabilirsin ama

a free that comes back and recaps that

geri gelen ve bunu özetleyen ücretsiz bir şeyle

and you can also use these phrases as

ve bu cümleleri geçişler olarak da kullanabilirsin

transitions and I don't want to give too

ve çok fazla vermek istemiyorum

many of them so we will cover to recaps

bu yüzden

and one transition in this video let's

Bu videoda özetlere ve bir geçişe değineceğiz, hadi

begin now the first one just so you

şimdi ilkine başlayalım, sırf bunları

understand these we're using these

anlamanız için bu

transitions and recaps as a way of

geçişleri ve özetleri

explaining something again in a native

bir şeyi tekrar yerel bir şekilde açıklamanın bir yolu olarak kullanıyoruz,

way so you're actually repeating

böylece aslında kendinizi tekrar etmiş oluyorsunuz.

yourself or in the case of a transition

bir geçiş söz konusu olduğunda,

you're just using this as a way to kind

bunu

of move into something else

başka bir şeye geçmek için kullanıyorsunuz,

these are actually really two different

bunlar aslında iki farklı

categories of things because a recap is

kategori çünkü özet

a little bit different from a transition

geçişten biraz farklı

but i just wanted to give you a taste of

ama ben sadece size bir tat vermek istedim

bolt in this video so the first one is

bu videodaki bolt yani ilki,

let's say I'm describing a situation and

diyelim ki bir durumu anlatıyorum ve

it's maybe a negative thing so a

bu belki olumsuz bir şey, bu yüzden

situation where i get myself into some

kendimi biraz belaya soktuğum bir durum, bu

trouble so I was maybe wasting time I

yüzden belki zaman kaybediyordum, senin çalışman için

should have been practicing your

pratik yapmalıydım

studying but you know in the end I

ama biliyorsun sonunda

decided not to do that thing now when

o şeyi yapmamaya karar verdim şimdi

I'm telling these stories I'm again at

bu hikayeleri anlatırken yine

this point just using very regular

bu noktada çok normal bir

language I'm speaking like an eight

dil kullanıyorum Sekiz konuşmacı gibi konuşuyorum

speaker but at the same time I haven't

ama aynı zamanda artık

used any more colorful idioms or recap

kullanmadım renkli deyimler veya

the sentences in any special way so in

cümleleri herhangi bir özel şekilde özetleyin,

this case I'm describing situations

bu durumda,

where maybe i do something and it's not

belki bir şey yaptığım ve bunun

very successful or at created a problem

çok başarılı olmadığı veya kendim için bir sorun yarattığı durumları anlatıyorum, bu

for myself so I begin by creating this

yüzden bu durumu yaratarak başlıyorum

situation i'm telling the story but at

hikayeyi anlatıyorum ama

the end I recap that by saying and then

sonunda şunu söyleyerek özetliyorum ve sonra

I painted myself into a corner so I

kendimi bir köşeye boyadım bu yüzden

painted myself into a corner now this is

kendimi bir köşeye boyadım şimdi bu

a great way of telling the story but

hikayeyi anlatmanın harika bir yolu ama sanki kendimi içine boyadığım

they recapping it with something that

sounds a bit more interesting like I

gibi kulağa biraz daha ilginç gelen bir şeyle özetliyorlar Kendinizi bir köşeye boyamak

painted myself into a corner now to

için şimdi bir köşe,

paint yourself into a corner is a

regular casual expression that native

speakers understand and use frequently

when they're talking about if you're

imagining yourself inside a room and

kendinizi bir odanın içinde hayal ediyorsanız ve

instead of starting at the door I may be

kapıdan başlamak yerine,

like as a way to get out of the room

bir yol gibi olabilirim, anadili İngilizce olanların anladıkları ve hakkında konuşurken sıklıkla kullandıkları sıradan bir ifadedir.

when you're finished if you're painting

the floor of a room and you start

bir odanın zeminini boyuyorsanız ve

painting and then you you reach a corner

boyamaya başlıyorsunuz ve sonra

where you can't move at that point so

o noktada hareket edemeyeceğiniz bir köşeye geliyorsunuz ve o noktada

you paint and no no you realize you're

boyuyor ve hayır hayır farketmiyorsunuz.

stuck so you're you know it's kind of a

Sıkıştınız yani sıkıştınız, bilirsiniz bu biraz

stupid thing you would do you painted

aptalca bir şey yaparsınız

yourself into a corner if you walk then

kendinizi bir köşeye sıkıştırırsınız eğer yürürseniz o zaman

you know you're going to step on the

paint and mess up the paint and it

boyaya basacağınızı ve boyayı dağıtacağınızı bilirsiniz ve

creates all these problems so this is a

tüm bu sorunları yaratır yani bu, kendin için bir sorun yarattığını

way of describing in a casual way in a

rahat bir şekilde sohbet edercesine açıklamanın bir yolu

conversational way that you created a

problem for yourself but notice what's

ama

really happening here

burada gerçekte ne olduğuna dikkat et, bir

I'm describing something and I don't

şeyi açıklıyorum ve

need to add that point at the end I

sonunda o noktayı eklememe gerek

don't need to use that expression but

yok bu ifadeyi kullanmam gerekiyor ama

this is something that people do when

bu insanların İngilizce konuşurken yaptıkları bir şey,

they're speaking English they will

explain something and again you might do

bir şeyler açıklıyorlar ve yine

this in your own native language as well

bunu kendi ana dilinizde de yapabilirsiniz

but this is a very common thing native

ama bu çok yaygın bir şey, anadili İngilizce olan

speakers will explain something and then

kişiler bir şeyler açıklıyor ve sonra

they will recap it in a conversation way

onlar sohbet tarzında özetleyecekler,

so they will explain something yeah i

böylece bir şeyi açıklayacaklar, evet bunu yaptım

did this and then there was this other

ve sonra başka bir

thing and I'm explaining just a regular

şey daha vardı ve ben sadece normal bir

story so I painted myself into our

hikayeyi açıklıyorum, bu yüzden kendimi bizim köşemize boyadım

corner or I ended up painting myself

ya da

into a corner i ended up painting myself

sonunda kendimi bir köşeye çizdim bitirdim kendimi

into a corner

bir köşeye sıkıştırmak bir

our next example is if it's something

sonraki örneğimiz şu: eğer bu

positive now just like the previous one

şimdi olumlu bir şeyse, önceki örnekteki gibi

you can practice that and use that as a

bunu uygulayabilir ve bunu

way of telling a story and then adding

bir hikaye anlatmanın bir yolu olarak kullanabilir ve

that at the end this is another native

sonunda bunu ekleyebileceğiniz başka bir yerel

recap where you can put something again

özet olduğunu ekleyebilirsiniz. yine bir şey, kendiniz için yarattığınız

it's instead of describing a problem

bir sorunu anlatmak yerine,

that you create for yourself this is

bu

describing something positive and it's

olumlu bir şeyi anlatıyor ve

also using a cultural reference which i

aynı zamanda kültürel bir referans kullanıyor ki

highly recommend you use now

şimdi kullanmanızı şiddetle tavsiye ediyorum,

isn't video where I want to talk about

too many cultural references but the

çok fazla kültürel referanstan bahsetmek istediğim bir video değil ama

important thing is that when you're

önemli olan şey

listening to things like this if you

Bunun gibi şeyleri dinlediğinizde, eğer bir

don't quite understand something it

şeyi tam olarak anlamadıysanız, bunun

could be that native speakers may be

anadili İngilizce olan kişiler

using a quote from a movie or some other

bir filmden alıntı yapıyor olabilir veya

thing in popular culture like a song or

bir şarkı gibi popüler kültürdeki başka bir şey veya

some political thing like you know Trump

sizin bildiğiniz gibi politik bir şey kullanıyor olabilir. Trump

recently make America great again so now

kısa süre önce Amerika'yı yeniden harika yaptı, bu yüzden şimdi

people are saying make other things

insanlar başka şeyleri yeniden harika yap diyorlar,

great again like make it will make this

örneğin bu restoranı yeniden harika yapacak

restaurant great again or whatever so

ya da her neyse,

people take that and it becomes a

insanlar bunu alıyor ve bu,

cultural reference that people use in

insanların günlük konuşmalarında kullandıkları kültürel bir referans haline geliyor,

their everyday conversation so if you

yani

use something like make America great

şöyle bir şey kullanırsanız Amerika'yı yeniden harika yapmak

again or make you know my country great

ya da ülkemi

again you know whatever that is even as

yeniden harika kılmak

a joke people think that's funny because

they're just talking about something

thats related to popular culture now in

this example if I'm describing something

where I'm maybe feeling lucky

Belki de

like I go out and I mean like a famous

dışarı çıktığım için kendimi şanslı hissediyorum ve yani ünlü bir

movie star

film yıldızı gibi

I'm just walking along the street and I

Sokakta yürüyorum ve vay canına,

see wow it's like leonardo dicaprio and

leonardo dicaprio gibi olduğunu görüyorum ve

for some reason maybe he watched a

nedense

YouTube video of mine and he said hey

benim bir YouTube videomu izlemiş ve bana merhaba demiş

drew like you should come on my private

sanki

yacht with me and we're going to have a

benimle özel yatıma gelmelisin ve bir

party and it's going to be awesome and I

parti vereceğiz ve bu harika olacak ve vay

say wow so I'm describing this story but

canına diyorum bu yüzden bu hikayeyi anlatıyorum ama

i'm still using very basic language but

hala çok basit bir dil kullanıyorum ama

then I recap that at the end by saying

sonra özetliyorum sonunda

it was like I found the golden ticket

altın bileti bulmuş gibiydim,

it was like I found the golden ticket so

altın bileti bulmuş gibiydim, bu yüzden

thank finding the golden ticket this is

altın bileti bulduğum için teşekkürler, bu

a cultural reference from the movie

Charlie and the Chocolate Factory or

Charlie ve Çikolata Fabrikası filminden,

even the book or Willy Wonka and the

hatta kitaptan veya Willy Wonka ve

Chocolate willy wonka and the chocolate

Çikolata'dan kültürel bir referanstır. willy wonka ve çikolata

factory or charlie and the chocolate

fabrikası ya da charlie ve çikolata

factory

fabrikası

I forget the name of it maybe it's two

adını unuttum belki iki

different things I mean it's the same

farklı şey yani aynı

idea but anyway when you're when you're

fikir ama neyse

using something like this you're taking

böyle bir şey kullandığınızda

that cultural reference and you're just

o kültürel referansı almış oluyorsunuz ve bunu sadece

putting it at the end of the story just

to make it sound more native so it

daha doğal kılmak için hikayenin sonuna koyuyorsun, bu

doesn't change anything but it just

hiçbir şeyi değiştirmiyor ama sadece

makes you sound like you're telling a

better story and you're using an

daha iyi bir hikaye anlatıyormuşsun gibi ve

interesting way of completing that story

ilginç bir anlatım yolu kullanıyormuşsun gibi görünmeni sağlıyor. o hikayeyi tamamlıyorsun

but you really again not changing

ama gerçekten yine

anything about it so Leonardo DiCaprio

bu konuda hiçbir şeyi değiştirmiyorsun bu yüzden Leonardo DiCaprio

came into my life funny that a let's go

hayatıma girdi komik bir hadi gidelim

to the you know yahoo got a bunch of

yahoo bir grup

people there were going to have a party

insan var orada bir parti verecekti

I said okay

tamam dedim

it was like I found the golden ticket so

sanki buldum altın bilet yani

in the book in the movie Charlie the

Charlie filmindeki kitapta

main character he finds the golden the

ana karakter altın

golden ticket in a bar of chocolate and

bir çikolatanın içindeki altın bileti bulur

and he uses that to go to the chocolate

ve bunu çikolata fabrikasına gitmek için kullanır

factory and it changed his life forever

ve bu hayatını sonsuza dek değiştirir,

so people all over the world were

bu yüzden dünyanın her yerinden insanlar altın bileti

looking for these golden tickets but he

arıyordu. bu altın biletler için ama

was the lucky one who found it so in my

onu bulan şanslı kişiydi, bu yüzden benim

case instead of just saying i was lucky

durumumda sadece şanslı olduğumu söylemek yerine,

i'm using a cultural reference that

makes that same point by saying it was

like I found the golden ticket or it was

altın bileti bulmuş gibiydim ya da

like I found a golden ticket now the

gibiydi diyerek aynı noktayı vurgulayan kültürel bir referans kullanıyorum. Altın bir bilet buldum şimdi

last one will cover is a native

sonuncusu yerel bir

transition and a transition just means

geçişi kapsayacak ve bir geçiş sadece

we're talking about one thing and then

bir şeyden bahsettiğimiz ve sonra

we will explain something else but we

başka bir şeyi açıklayacağımız anlamına geliyor ama

need to connect these two ideas and

bu iki fikri birbirine bağlamamız gerekiyor ve

we're trying to do this in an

bunu yapmaya çalışıyoruz.

interesting way to tell a more

ilginç bir şekilde daha ilginç bir hikaye anlatmak için

interesting story so let's say I'm

yani diyelim ki

talking about maybe in this case we

belki bu durumda

could actually use a good situation or a

gerçekten iyi bir durum ya da

bad situation so we'll do the bad

kötü bir durum kullanabiliriz bu yüzden önce kötü durumu yapacağız

situation first

I'm walking home and I don't have an

eve yürüyorum ve yapmıyorum 'Bir

umbrella and it starts to rain and I

şemsiyem var ve yağmur yağmaya başlıyor ve köpeğin koştuğu ve bacağımı ısırması gibi

start describing all these bad things

tüm bu kötü şeyleri anlatmaya başlıyorum ve

that dog runs up and like biting my leg

and I dropped my books in the water and

kitaplarımı suya düşürdüm ve

then so in just when I thought things

sonra tam da

couldn't get any worse so this is again

her şeyin daha kötü olamayacağını düşündüğüm bir anda yani bu yine

a native transition right here this

bir yerel geçiş tam burada bu

point where native speakers will use it

noktada anadili İngilizce olan kişiler bunu

exactly like that and just when I

tam olarak böyle kullanacaklar ve tam da daha

thought it couldn't get any worse

kötüsü olamaz diye düşündüğümde ve

and just when I thought it couldn't get

any worse or just when I thought it

daha kötüsü olamaz diye düşündüğümde ya da tam düşündüğümde

couldn't get any worse

daha kötüsü olamaz

I like I get struck by lightning so i

yıldırım çarpmasını seviyorum bu yüzden

get like lightning comes down in exact

şimşek tam

meet and I get struck by lightning

zamanında iniyor ve şimşek çakıyor gibi oluyorum bu yüzden

so I'm explaining something and then i

bir şeyi açıklıyorum ve sonra

use the native transition in the middle

ortadaki yerel geçişi

to say and just when I thought it

ve tam olarak ne zaman olduğunu söylemek için kullanıyorum

couldn't get any worse than this really

Bu gerçekten

bad thing happens as well again you can

kötü bir şeyin tekrar olmasından daha kötü olamaz diye düşündüm,

also use the same thing in a good

aynı şeyi iyi bir

situation so and just when I thought it

durumda da kullanabilirsiniz yani ve tam da

couldn't get any better

daha iyi olamayacağını düşündüğümde

and just when I thought it couldn't get

ve tam da daha iyi olamayacağını düşündüğümde' Daha

any better so this is where you're

iyiye gitme yani burası

describing a good situation so I meet

iyi bir durumu tarif ettiğin yer bu yüzden

leonardo dicaprio and he takes me on to

leonardo dicaprio ile tanıştım ve o beni

the yacht and he gives me like a million

yata götürdü ve bana bir milyon dolar gibi bir şey verdi

dollars and just when I thought it

ve tam

couldn't get any better he said hey

daha iyi olamayacağını düşündüğümde dedi hey

would you like to have this boat for

bu tekneye ücretsiz sahip olmak ister miydin

free and I say wow

ve ben vay canına

yes that would be amazing so in this

evet bu harika olurdu diyorum yani bu

example again we're taking an idea we're

örnekte yine bir hikaye anlattığımız fikrini alıyoruz

telling a story and you don't have to

ve

sound needed for the whole story but if

tüm hikaye için gerekliymiş gibi görünmek zorunda değilsin ama

you can creatively use native recaps and

yerel özetleri ve

native transitions it will help you

yerel geçişleri yaratıcı bir şekilde kullanabiliyorsanız, bu,

sound much more native well I don't want

kulağa çok daha doğal gelmenize yardımcı olacaktır.

to go too much into detail about these

Bu tür şeyler hakkında çok fazla ayrıntıya girmek istemiyorum

kinds of things

but if you want to learn more of these

ama bunlardan daha fazlasını öğrenmek istiyorsanız,

things these are exactly the kinds of

bunlar tam olarak bu tür şeyler

things that we teach in master English

Ana İngilizce

conversation and the fluency course

sohbetinde öğrettiklerimiz ve

which you can learn more about English

İngilizce hakkında daha fazla bilgi edinebileceğiniz akıcılık kursu

any 1.com if you have liked this video

herhangi bir 1.com Bu videoyu beğendiyseniz

to click that like button become a

beğen düğmesine tıklayın ve henüz abone

subscriber to the YouTube channel if you

değilseniz YouTube kanalına abone olun

haven't already and if you want to also

ve eğer

develop this the English fluency habit

Bu İngilizce akıcılık alışkanlığını da geliştirmek istiyorsanız,

all of the things like being able to use

these native transitions and native

bu yerel geçişleri ve yerel

recaps like a native English speaker if

özetleri ana dili İngilizce olan biri gibi kullanabilmek gibi her şeyi yapabilirsiniz.

you want to sound more conversational

when you speak come to english anyone

dot-com you can click on the link right

doğrudan

in this video and you can take our free

bu videodaki bağlantıya tıklayın ve ücretsiz

fluency quiz and it will tell you

akıcılık testimize katılabilirsiniz ve bu test size kendinizi geliştirmek için

exactly what you personally need to do

kişisel olarak tam olarak ne yapmanız gerektiğini söyleyecektir.

in order to improve often people just

need to focus on improving one

particular fluency habit like listening

or developing new pronunciation better

pronunciation smoother pronunciation or

Telaffuz daha pürüzsüz telaffuz veya

also learning new vocabulary and we can

ayrıca yeni kelimeler öğrenme ve

help you do all of these things at

tüm bunları

English anyone dot-com absolutely free

İngilizce olarak herkes dot-com'da tamamen ücretsiz yapmanıza yardımcı olabiliriz,

so click on the link in this video if

bu nedenle bu videodaki bağlantıya tıklayın,

you'd like to take the free quiz you can

ücretsiz testi çözmek istiyorsanız

get started right now and i look forward

hemen şimdi başlayabilirsiniz ve bir

to seeing you in the next video bye bye

sonraki videoda görüşmek dileğiyle bye bye