Too Early For Christmas? / English Addict LIVE CHAT and Learning / Sunday 12th December 2021

Here we are again on a lovely day if you like rain

İşte yine güzel bir gündeyiz, yağmuru seviyorsanız yağmuru

if you are into rain if you love getting  wet then today is the perfect day for you

seviyorsanız, ıslanmayı  seviyorsanız o zaman bugün sizin için mükemmel bir gün,

here we go then yes we are back together

işte başlıyoruz o zaman evet tekrar birlikteyiz,

it is english addict live from the  birthplace of the english language

ingilizce bağımlısı ingilizcenin doğum yerinden canlı yayında ingiltere'ye ait bir dil

which just happens to be england

hmm excuse me a moment i'm just taking care of  my skin i'm putting some product onto my skin  

hmm afedersiniz bir dakika sadece cildime bakıyorum cildime biraz ürün sürüyorum  bu yüzden

so please excuse me for a moment i  have to take care of my skin nowadays  

lütfen bir an için kusura bakmayın bugünlerde cildime bakmam gerekiyor   yapmam gerekiyor

i have to have my beauty products to keep myself  looking wonderful and young forever and ever  

güzellik ürünlerim kendimi sonsuza kadar harika ve genç gösterecek

hmm isn't that lovely i know what you're  thinking you're thinking mr duncan  

you shouldn't put makeup and moisturizer on your  face you are you are a man men don't do that  

bunu yapma

well i have to argue with that particular opinion  to be honest because nowadays lots of men are into  

iyi, dürüst olmak gerekirse bu görüşle tartışmak zorundayım çünkü günümüzde pek çok erkek

moisturizer and makeup you will be amazed how many  people and how many men in particular spend their  

nemlendirici ve makyajla ilgileniyor. Kaç kişinin ve özellikle kaç erkeğin

morning making themselves look beautiful so that's  what i'm doing at the moment and there is nothing  

sabahlarını kendilerini güzel göstermek için harcadığına şaşıracaksınız, bu yüzden ne  şu anda yapıyorum ve

wrong with it what do you think do you think  it's wrong for men to use makeup on their face  

bunda yanlış bir şey yok sizce ne düşünüyorsunuz erkeklerin yüzlerine makyaj yapması yanlış

i think it is i think it's wonderful i think it's  really cool if you can do that if you can afford  

to buy some of these cosmetics then i don't  think there's anything actually wrong with it  

bu kozmetiklerden bazılarını almaya paranız yetebilir, o zaman bunda gerçekten yanlış bir şey olduğunu düşünmüyorum yani

so that oh that looks so much better doesn't  that look lovely i look like a supermodel  

oh bu çok daha iyi görünüyor, güzel görünmüyor mu bir süper model gibi görünüyorum

i think i will go on to instagram right now  and post some lovely pictures of myself pouting

sanırım şu anda instagrama gireceğim ve somurtarak bazı güzel resimlerimi yayınlıyorum bunu

do you like that i think it's lovely isn't that  nice what do you think do you think it's wrong for  

beğeniyor musunuz çok güzel olduğunu düşünüyorum o kadar da hoş değil sizce

men to wear makeup to use cosmetics it is quite  normal these days there are many products that are  

erkeklerin makyaj yapması kozmetik kullanması oldukça normal bugünlerde pek çok ürün var

designed for men not for ladies  because for many years women  

bayanlar için değil erkekler için tasarlandı çünkü uzun yıllar boyunca kadınlar

have had their choice of cosmetics and  makeup things to make them look beautiful  

güzel

gorgeous and dare i say sexy so what do  you think do you think it's right for men  

muhteşem ve seksi demeye cüret etsinler diye kozmetik ve makyaj seçeneklerini seçtiler.

to wear makeup maybe a little bit of foundation  on their faces maybe a little bit of rouge to add  

yüzlerinde fondöten  belki biraz allık eklemek için   biraz allık

some blush maybe a man who has very pale skin  maybe he would like to have a little bit of color  

belki çok solgun bir cilde sahip bir adam belki yüzünde biraz renk   olmasını ister, bu

in his face so that is something to think about  at the start of today's live stream i'm starting  

yüzden bugünün canlı yayınının başında bu düşünülmesi gereken bir şeydir akış

to regret doing this i've just suddenly realized  that i've covered my face in lots of moisturizer  

bunu yaptığıma  pişman olmaya başlıyorum birden yüzümü çok fazla nemlendiriciyle kapladığımı fark ettim

shall i just leave it there okay i will just leave  it there for now i will get rid of it later on but  

orada bıraksam iyi olur şimdilik orada bırakacağım daha sonra kurtulacağım ama

i think it's good i think it's okay these days i  think it's acceptable for men to look after their  

bence bu iyi bence bu günlerde sorun yok bence erkeklerin

skin not only their face but also their body as  well the rest of their body men i think sometimes  

sadece yüzlerine değil aynı zamanda vücutlarına da bakmaları kabul edilebilir erkekler bence bazen

men worry more about their beauty and  their appearance than women i think so  

erkekler güzelliklerine ve görünüşlerine olduğundan daha fazla önem verir kadınlar bence

the only difference is of course men don't want  to admit to doing that they don't want to say  

tek fark  tabi ki erkeklerin söylemek istemediklerini yaptıklarını kabul etmek istememeleri   oh evet evet sabahları

oh yeah yeah i love putting makeup on my face  in the morning it makes me feel more confident  

yüzüme makyaj yapmayı seviyorum  bir erkek olarak kendime daha fazla güvenmemi sağlıyor

as a man you never hear men say that however there  are lots of products advertised on television  

erkeklerin bunu söylediğini hiç duymadım, ancak televizyonda erkek güzellik ürünleri için reklamı yapılan pek çok ürün var,

for men beauty products so maybe something  to to keep your skin soft and youthful

bu yüzden belki de cildinizi yumuşak ve genç tutacak bir şey,

what do you think do you think  it's a good thing or a bad thing  

sizce bu iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi?

i'm going to remove this from  my face i will try to anyway

bu benim yüzümden yine de deneyeceğim

oh that's better it has a very strange smell  this particular product mr steve gave this to me  

oh bu daha iyi çok garip bir kokusu var bu ürünü bana bay steve verdi

i think he was trying to tell me  

sanırım bana

in a very subtle way that my skin  needs a little bit of moisturizing

çok ince bir şekilde cildimin biraz nemlendirilmeye ihtiyacı olduğunu söylemeye çalışıyordu

i'm not sure if that's better is that  better or worse i think that's worse oh dear

ben Bunun daha iyi olup olmadığından emin değilim, bunun daha iyi veya daha kötü olduğunu düşünüyorum, canım,

well this is what i'm going to  look like for the next two hours  

önümüzdeki iki saat boyunca böyle görüneceğim, bu yüzden

so i hope you don't mind hi everybody this  is mr duncan in england how are you today  

umarım bir sakıncası yoktur herkese merhaba, bu ben Bay Duncan İngiltere'den bugün nasılsın iyi misin

are you okay i hope so are you feeling  happy today i'm happy for two reasons one

umarım bugün mutlu hissediyorsun

mr steve is not here so i have some lovely peace  and quiet there is no mr steve today he has gone  

performing he is singing in an afternoon concert  for some some i was going to say the paying public

bazıları için bir öğleden sonra konseri  bazıları için para ödeyen

people actually pay to watch mr steve sing can  you believe that i suppose i i can believe it  

halkın aslında Bay Steve'in şarkı söylemesini izlemek için para ödediğini söyleyecektim inanabiliyor musunuz buna inanabilirim

because he's a very good singer but at least  i am happy that mr steve is out of my way  

çünkü o çok iyi bir şarkıcı ama en azından Bay Steve'in konseri bittiği için mutluyum

for a little while because he can be quite  annoying sometimes to be around the other  

kısa bir süreliğine yoluma devam ediyorum çünkü o bazen diğerinin yanında olmak oldukça sinir bozucu olabiliyor diğer

reason why i'm happy is because my cold my fever  has finally gone it has taken me such a long time  

mutlu olmamın nedeni nezlemin nihayet ateşimin düşmesi,

to actually get rid and push out this horrible  stinky cold that i've had it's affected the whole  

gerçekten kurtulmam ve bu korkunç şeyi dışarı atmam çok uzun zamanımı aldı Aldığım iğrenç soğuk algınlığı tüm vücudumu etkiledi

of my body not only my nose in my throat  but also my my joints my body everything  

sadece burnum boğazımda değil eklemlerim de vücudum her şeyim

was aching i felt tired all the time but i am  pleased to say that i feel much better today  

ağrıyordu her zaman yorgun hissettim ama memnuniyetle bugün kendimi çok daha iyi hissediyorum

thank you for asking and my throat isn't too bad  either you might notice that my voice has returned  

sorduğun için sen ve boğazım çok kötü değil sesimin

to its usual lovely self which i'm also very  pleased about as well hello everybody for those  

her zamanki güzel haline döndüğünü de fark edebilirsin ki bu da çok memnunum

wondering who i am maybe you are thinking who is  that weirdo who is that strange man staring at me  

kim olduğumu merak edenler için herkese merhaba belki kim olduğunu düşünüyorsun garip kim o tuhaf adam

through my internet connection well my name is  duncan i talk about the english language i love  

internet bağlantım aracılığıyla bana bakan   benim adım duncan sevdiğim ingilizce hakkında konuşuyorum   ingilizceyi

english i do i like it ever such a lot i'm hoping  one day they will change the law that will allow  

çok seviyorum umarım bir gün izin verecek yasayı değiştirirler

everyone to marry their favourite language i think  so imagine a beautiful ceremony as i walk down the  

herkes en sevdiği dille evlenecek bence o yüzden   alfabeyle ve var olan her  kelimeyle   aşağı doğru yürürken güzel bir tören hayal edin   yani ben

with the alphabet and every  single word that exists very nice  

so that's what i do i love english i've been doing  this for a very long time i won't tell you how  

öyle yapıyorum ingilizceyi seviyorum bunu çok uzun zamandır yapıyorum  kazandım ne kadar

long because you won't believe me if i tell you  how long i've been doing this for on youtube you  

süredir söylemedim çünkü size youtube'da bunu ne kadar süredir yaptığımı söylesem bana

won't believe me you will say mr duncan you are  you are a liar you are telling fibs if you tell a  

inanmayacaksınız bana inanmayacaksınız bay duncan diyeceksiniz siz yalancısınız yalan söylüyorsunuz eğer

fib fib if you tell a fib it means you are telling  a lie you are being dishonest about something  

yalan söylersen yalan söylüyorsun demektir bir şey hakkında dürüst değilsin

so that's what i do that is the introduction  over with yes we have made it to the end of  

yani benim yaptığım şey bu giriş evet ile bitti bir

another week and also we are almost halfway  through december which means only one thing oh  

haftanın daha sonuna geldik ve ayrıca neredeyse aralık ayının ortasında bu tek bir anlama geliyor oh   evet

yes i think you know what i'm talking about  yes we have made it all the way to sunday

sanırım neden bahsettiğimi biliyorsunuz  evet pazara kadar geldik

you may have noticed

fark etmiş

you may have noticed that i'm in a good mood today  i'm feeling rather chirpy like a little bird that  

olabilirsiniz bugün keyfim yerinde bahçedeki en büyük solucanı henüz yakalamış küçük bir kuş gibi oldukça cıvıl cıvıl hissediyorum.

has just caught the biggest worm in the garden  that's how chirpy i feel today and i hope you do  

as well nice to see you back i hope you are  also enjoying my new lessons i am remaking  

some of my old lessons i'm also going to produce  some new lessons about some different subjects as  

eski dersler ayrıca bazı farklı konular hakkında bazı yeni dersler de üreteceğim

well so all of that happening this month and  also into 2022 as well because the new year  

yani tüm bunlar bu ay ve 2022'de de oluyor çünkü yeni yıl

is only a couple of weeks away two weeks from now  we will be looking forward to another year of fun  

bundan iki hafta sonra sadece birkaç hafta kaldı bakacağız eğlenceli

and excitement are you excited about the new year  i bet you can't wait because i i can't wait i'm so  

ve heyecan dolu yeni bir yıl için   yeni yıl için heyecanlı mısınız  bahse girerim bekleyemiyorsunuz çünkü sabırsızlanıyorum çok

excited so what about men should men wear makeup  on their faces should they well i think it's all  

heyecanlıyım peki ya erkekler yüzlerine makyaj yapmalı iyiyse pekala

right angela hello angela angela says for men it  is also good for the skin yes of course men have  

angela merhaba angela angela erkekler için cilt için de iyi olduğunu söylüyor evet tabii ki erkekler de

to take care of their skin as as much as women so  all ages all genders whatever it is yes i think so

kadınlar kadar ciltlerine bakmak zorunda bu yüzden her yaştan her cinsiyetten her ne ise evet bence de

marawi says mr duncan your face has  pigmentation i do have a little bit of colour  

marawi diyor ki bay duncan yüzünüze pigmentasyonum var yüzümde biraz renk var

in my face the one thing about my skin if i  go into the sun i will go brown very easily  

cildimle ilgili tek şey güneşe çıkarsam çok kolay kahverengiye dönerim

because of my my ancestors you see they were  more over towards the the i would say the east  

atalarım yüzünden görüyorsunuz onlar daha çok  doğuya doğruydular

europe that way so people would would would have  more more pigment in their skin so if i stay out  

avrupa'da bu şekilde insanların ciltlerinde daha fazla pigment olur bu yüzden

in the sun even for just a short time my skin will  go darker and i will get lots of little freckles  

kısa bir süre için bile olsa güneşte kalırsam cildim daha koyulaşır ve yüzümde bir sürü küçük çil  olur

on my face but as a child i always had trouble  and difficulty looking after my skin my skin  

ama çocukken ben cildime bakmakta her zaman sorun ve zorluk yaşadım cildim

would often have problems i used to get all sorts  of problems with my skin especially on my hands  

sık sık problemler yaşardı cildimle ilgili her türlü sorun yaşardım, özellikle ellerimde

and also on on my face sometimes i would get  terrible terrible rash a terrible rash so when  

ve ayrıca yüzümde bazen korkunç korkunç bir kızarıklık olurdu •konuştuğumuz zaman korkunç bir kızarıklık

we talk about rash we are talking about something  that appears on your skin and quite often it will  

kızarıklık hakkında, cildinizde beliren bir şeyden bahsediyoruz ve sıklıkla

make your skin painful and itchy and red and it's  awful so i used to suffer from from terrible skin  

cildinizi ağrılı, kaşıntılı ve kırmızı yapar ve bu korkunçtur, bu nedenle daha gençken korkunç cilt

conditions when i was younger but fortunately as  i grew up my skin became more more under control  

koşullarından muzdariptim ama neyse ki büyüdükçe cildim daha kontrollü hale geldi

however i do sometimes still have problems  with my skin sometimes it is a little bit dry  

ancak bazen hala cildimle ilgili sorunlar yaşıyorum bazen biraz kuru

sometimes i get some flaky skin around my ears

bazen kulaklarımın çevresinde

and other parts which i won't mention  so it's very good very good to keep keep  

ve bahsetmeyeceğim diğer kısımlarda biraz pul pul pul pul oluyor bu yüzden bakımını sürdürmek çok iyi çok iyi

care or take care of your skin i think it is  a good thing whether you are a man or a woman  

veya cildinize iyi bakın bence erkek veya kadın olmanız iyi bir şey

however i'm not just talking about moisturizer  i'm not just talking about those sorts of products  

ancak sadece nemlendiriciden bahsetmiyorum  sadece bu tür ürünlerden bahsetmiyorum

i'm also talking about actual makeup  men are now starting to put foundation  

aynı zamanda gerçek makyaj erkeklerden de bahsediyorum şimdi

on their face to hide all of the marks to make  themselves look much more dare i say attractive  

yüzlerindeki tüm işaretleri gizlemek için fondöten sürmeye başlıyorlar, kendilerini çok daha çekici göstermeye cesaret edebilirim   bence

i think people are more self-aware these  days because of the pressure that is put  

bugünlerde insanlar üzerlerine uygulanan baskı nedeniyle daha bilinçliler,

on them especially young people i really  do feel sorry for anyone who is in their  

özellikle genç insanlar, gerçekten yapıyorum ergenlik çağındaki herkes için üzülüyorum

teenage years because there must be a lot  of pressure these days to to look attractive  

çünkü bugünlerde sosyal medya nedeniyle çekici görünmek için çok fazla baskı olması gerekiyor

because of social media so i would say that  there is probably more pressure on young people  

bu yüzden bugünlerde genç insanlar üzerinde muhtemelen daha fazla baskı olduğunu söyleyebilirim

nowadays to look attractive and that goes for all  of the genders whether male female and all the  

çekici görünmeleri için ve bu herkes için geçerli cinsiyetler arasında erkek kadın ve

things in between i think there is more pressure  than there used to be hello to the live chat oh i  

aradaki tüm diğer şeyler canlı sohbete merhaba eskisinden daha fazla baskı olduğunu düşünüyorum oh

wonder who was first on today's live chat shall  we have a look shall we shall we shall we okay

bugünün canlı sohbetinde ilk kimdi merak ediyorum bir bakalım mı yapalım mı yapalım mı tamam mı

why not oh hello vitas vitesse very  nice to see you here today you are first  

neden olmasın oh merhaba vitas vitesse bugün seni burada görmek çok güzel sen birincisin

once again you are the champion of champions  you have the fastest finger in the west

bir kez daha şampiyonların şampiyonu sensin macarenayı hatırlayan batının en hızlı parmağına sahipsin

who remembers the macarena do you  remember the macarena it was a dance

macarenayı hatırlıyor musun bu bir danstı

the macarena who remembers that  who remembers the birdie dance

macarena bunu hatırlayan kuş dansını kim hatırlıyor kim

who remembers that the birdie dance

kuş dansını hatırlıyor

no one

kimse

suddenly i feel like the oldest person  here unfortunately hello to vitas yes  

birdenbire buradaki en yaşlı insan gibi hissediyorum ne yazık ki vitas'a merhaba evet

you are first here today congratulations well  done a big i suppose i should give you a big  

bugün ilk sizsiniz tebrikler aferin büyük bir

thumbs up as well well done we also have  tomek mega monica we also have luis mendes

başparmak alkışlamalıyım, aferin ayrıca tomek  mega monica bizde de luis mendes

is here today ricardo pushkar sandra  gonzalez hello to you as well monica zazika

var bugün burada ricardo pushkar sandra gonzalez size de merhaba monica zazika

rosa is here can we have a little bit of  happiness today now i know last week on the live  

rosa burada biraz mutlu olabilir miyiz bugün şimdi biliyorum geçen hafta canlı

chat things were getting a little bit heated  so today can we all be lovely and friendly  

sohbette işler iyi gidiyordu biraz hararetli yani bugün hepimiz sevimli ve arkadaş canlısı   ve

and kind and peaceful to each other  

birbirimize karşı nazik ve barışçıl olabilir miyiz

because we are approaching the season of good will  and we all know what that means that means that

çünkü iyi niyet mevsimine yaklaşıyoruz ve bunun ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruz, yani

christmas is just around the corner

Noel çok yakında demektir,

are you ready for christmas

Noel için hazır mısınız?

well are you are you ready for christmas time a  lot of people at the moment have already started

Noel zamanı için hazır mısın şu anda pek çok kişi

celebrating christmas they've already bought  their presents a lot of people are already  

Noel'i kutlamaya başladı bile  hediyelerini satın aldılar pek çok kişi şimdiden

exchanging their gifts and we are still  many many days away from christmas  

hediyelerini değiş tokuş ediyor ve biz hala Noel'den çok günler uzaktayız   bu

so a lot of people now have their  trees and their lights on the house  

yüzden çoğu artık insanların ağaçları ve evlerinin ışıkları yanıyor

and many people already are visiting their friends  and relatives because they can't wait they can't  

ve pek çok kişi şimdiden arkadaşlarını ve akrabalarını ziyaret ediyor çünkü bekleyemiyorlar

wait for christmas to come but i suppose my  question is is it too early for christmas  

Noel'in gelmesini bekleyemiyorlar ama sanırım sorum şu: Noel için çok mu erken   şu

now at this time of year many people will start  making preparations they will start to prepare for  

anda yılın bu zamanında pek çok kişi hazırlık yapmaya başlayacak      yavaş yavaş yaklaşırken noel için hazırlanmaya başlayacak

christmas as it slowly approaches and i know a lot  of people don't celebrate christmas there are many  

ve pek çok insanın noel kutlamadığını biliyorum,

people here in the uk and around the world who do  not celebrate christmas but i still think it is  

burada İngiltere'de ve dünyanın her yerinde noel kutlamayan pek çok insanlar var ama yine de

a fun time of year i mean i i wouldn't describe  myself as religious but i i really do enjoy  

yılın eğlenceli bir zamanı olduğunu düşünüyorum, yani kendimi dindar olarak tanımlamazdım ama Noel'den gerçekten zevk alıyorum, mutlu olmak için

christmas any excuse any excuse to be happy  cheerful and full of joy any excuse we don't have  

herhangi bir bahane, neşeli ve neşe dolu herhangi bir bahane, herhangi bir bahane,

to make an excuse we don't have to have a reason  but sometimes it is good to have a good reason  

bir bahane bulmak zorunda değiliz bir nedenimiz olmasına gerek yok ama bazen

to be happy and celebrate and be joyous why  not after all there is enough doom and gloom  

mutlu olmak, kutlamak ve neşeli olmak için iyi bir nedenimiz olması iyidir neden sonuçta şu anda dünyada yeterince kıyamet ve kasvet yok ki

in the world at the moment we could do i think  we need a little bit of happiness i really do

yapabileceğimizi düşünüyorum ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum biraz mutluluk gerçekten,

oh a lot of people appear to  be remembering the birdie dance  

oh pek çok insan kuş dansını hatırlıyor gibi görünüyor

yes so i remember that one that  was around in the very early 1980s

evet bu yüzden 1980'lerin başlarında ortalarda olan bir şarkıyı hatırlıyorum

i remember it i remember when that  song actually came into the charts  

hatırlıyorum o şarkının listelere

for the first time and then everyone was doing it

ilk kez girdiği zamanı hatırlıyorum   zaman ve sonra herkes

the birdie dance and then there was the macarena  

kuş dansı yapıyordu ve sonra macarena vardı   bu

that was much later i think that was in  in the 1990s the macarena oh mackarena oh

çok daha sonraydı sanırım 1990'larda macarena oh mackarena oh

okay

tamam

do we have any dances nowadays  that people do i don't think there  

bugünlerde dansımız var mı insanların yaptığı hiç sanmıyorum

are we should have a new dance there  should be a new dance that everyone does

yeni bir dansımız olmalı herkesin yaptığı yeni bir dans olmalı

maybe in 2022 we can come up with a new dance  that everyone can join in with vitas says what  

belki 2022'de herkesin katılabileceği yeni bir dans bulabiliriz vitas der ki

about the ducklings dance was was that what  it was called now i think around the world  

ördek yavrusu dansı neydi şimdi adı buydu Dünya

that that particular dance had lots of different  names so we called it the birdie dance here in the  

o belirli dansın pek çok farklı adı vardı, bu yüzden biz ona burada    İngiltere'de kuş dansı dedik

uk in fact if i think the song originally was was  european i think maybe it was from i want to say  

aslında şarkının orijinalinin Avrupa'ya ait olduğunu düşünüyorum belki de Norveç'ten olduğunu söylemek istiyorum

norway i don't know why but i  think the birdie song originated  

nedenini bilmiyorum ama bence kuş şarkısı Avrupa'da ortaya çıktı

in europe and then slowly because lots of people  enjoyed listening to the music and dancing  

ve sonra yavaş yavaş çünkü birçok insan müzik dinlemekten ve dans etmekten zevk aldı

i think the the whole thing spread around the  world but yes it was way back in the early 1980s  

bence her şey dünyaya yayıldı ama evet 1980'lerin başında

that people were doing the birdie dance  such a long time ago i know i know  

insanlar kuş dansı yapıyordu çok uzun zaman önce biliyorum

hello to flower hello flower espoire nice to see  you today hello monica hello claudia claudia says  

çiçeğe merhaba merhaba çiçek espoire bugün sizi görmek güzel merhaba monica merhaba claudia claudia diyor ki

i have already put up my christmas tree in my  office and also another one in my father's house  

ofisime ve babamın evine bir tane daha noel ağacımı çoktan astım

a lot of people are getting excited  especially this year because if you  

birçok insan özellikle bu yıl heyecanlanıyorum çünkü

remember many people last year were unable  to see their friends and relatives because of

geçen yıl birçok kişinin arkadaşlarını ve akrabalarını göremediğini hatırlarsanız neden

you know what you know what i'm talking about  

bahsettiğimi biliyorsunuz ne hakkında konuştuğumu biliyorum

i know what i'm talking about we all know what  i'm talking about but this year there are a lot  

hepimiz ne hakkında konuştuğumuzu biliyoruz hakkında ama bu yıl

of people now who are trying to see their friends  and relatives earlier before christmas so there  

artık   arkadaşlarını ve akrabalarını Noel'den önce görmeye çalışan  birçok insan var    bu nedenle   ne olduğundan emin olmadıkları için

are some people who are actually celebrating  christmas a little bit earlier than usual  

Noel'i her zamankinden biraz daha erken kutlayan   bazı insanlar var

just in case because they are not sure about what  is going to happen you see because the rules keep  

olacak çünkü

changing here in the uk and here in england the  rules keep changing so i think a lot of people are

burada İngiltere'de kurallar değişmeye devam ediyor ve burada İngiltere'de kurallar değişmeye devam ediyor, bu yüzden birçok insanın

preparing to celebrate christmas  a little bit earlier than usual  

yılbaşını normalden biraz daha erken kutlamaya hazırlandığını düşünüyorum

oh hello tomek oh tomek says that i look dishy

oh merhaba tomek oh tomek huysuz göründüğümü söylüyor

thank you i need that lift today  and i'm not talking about a facelift  

teşekkür ederim bugün o gerdirmeye ihtiyacım var ve yüz gerdirmeden bahsetmiyorum

i'm talking about my spirits you see the feeling  so when someone says something nice to you  

ruh halimden bahsediyorum o duyguyu görüyorsun yani biri sana güzel bir şey söylediğinde

oh you look nice today oh i like your new dress oh  is that a new hairdo it's very nice sometimes it's  

bugün güzel görünüyorsun oh yeni elbiseni beğendim oh  bu bir yeni saç modeli çok güzel bazen

nice to receive a compliment because it lifts you  up it makes you feel better about yourself i think  

iltifat almak güzel çünkü seni yükseltiyor kendini daha iyi hissetmeni sağlıyor

so so thank you for that it would appear that lots  of people think that men can wear makeup cosmetics  

bence bu yüzden pek çok insanın erkeklerin makyaj kozmetiği sürebileceğini düşündüğü için teşekkür ederim

maybe a little bit of face moisturizer to make  your face soft and smooth like a baby's bottom  

belki biraz yüzünüzü bebek poposu gibi yumuşak ve pürüzsüz yapmak için yüz nemlendiricisi

not that i've touched many babies bottoms i will  be honest with you i normally stay very far away  

pek çok bebeğin poposuna dokunduğumdan değil  size karşı dürüst olacağım  normalde

from the bottom part of a baby because it does  tend to produce lots of things that are quite  

bir bebeğin alt kısmından   çok  uzak dururum çünkü orası çok fazla süt üretme eğilimindedir

unpleasant to say the least oh mr duncan if i'm  not mistaken the birdie dance was started in spain  

en azından söylemek oldukça tatsız şeyler oh bay duncan yanılmıyorsam kuş dansı ispanya'da başladı bence

i think you might be right i think you are  right yes i think the birdie dance the little  

haklı olabilirsiniz bence haklısınız evet bence kuş dansı

birdie song from the 1980s i think it did start in  spain i think you might be right there that feels  

1980'lerden kalma küçük kuş şarkısı i İspanya'da başladığını düşünüyorum bence tam orada olabilirsin bu

that feels right i think you are correct you are  spot on i think you have hit the nail on the head  

doğru hissettiriyor bence haklısın haklısın bence

well done so christmas is on its way is it too  early well i don't know but one thing we might  

tam üstüne bastın aferin yılbaşı yolda çok erken değil mi iyi bilmiyorum ama

be doing over the next few days if you  haven't already done it people will start  

önümüzdeki birkaç gün içinde yapıyor olabileceğimiz bir şey, eğer henüz yapmadıysanız, insanlar

putting up their christmas lights would you  like to see me putting up my christmas lights  

noel ışıklarını yakmaya başlayacak, benim noel ışıklarımı yaktığımı görmek ister misiniz

you would okay then let's take a look

sorun olmaz o zaman başlayalım bir bak

this month is proving to be a busy one for  me i have been doing all sorts of things  

bu ay benim için yoğun geçiyor her türlü şeyi yapıyorum

today i'm on the roof of my house fixing some  festive lights to the railings above my garage  

bugün evimin çatısındayım garajımın üzerindeki korkuluklara şenlikli ışıklar tamir ediyorum   festivaller sırasında

have you noticed how important lights  are during festivals and celebrations  

ışıkların ne kadar önemli olduğunu fark ettiniz mi ve kutlamalar

even the word light can have a significant meaning  

ışık kelimesinin bile önemli bir anlamı olabilir

we can see the light this means that we have had a  revelation if a person suddenly changes their mind  

ışığı görebiliriz, bu  bir vahiy aldığımız anlamına gelir, eğer bir kişi bir şey hakkında   aniden fikrini değiştirirse

about something or they have a great idea we can  say that they have seen the light something that  

veya harika bir fikirleri varsa ışığı gördüklerini söyleyebiliriz

was unclear before can now be seen vividly and can  be understood well that person has seen the light

daha önce belirsizdi şimdi canlı bir şekilde görülebilir ve kişinin ışığı gördüğü iyi anlaşılabilir.

these are called fairy lights they  are tiny lights that glow and twinkle  

fairy lights are often hung on christmas trees  

they create a magical atmosphere with their  gentle glow some fairy lights flash or blink  

peri ışıkları yanıp söner veya yanıp söner

some are white while others are multi-coloured  the name fairy lights dates back to the late 1800s  

bazıları beyazken diğerleri çok renklidir peri ışıkları adı 1800'lerin sonlarına kadar uzanır

and became popular after they were used as  a stage prop in the opera ailanthy written  

ve

by the composers gilbert and sullivan for the  opera small electric lights were placed on the  

besteciler gilbert ve sullivan tarafından küçük opera için yazılan ailenthy operasında sahne dekoru olarak kullanıldıktan sonra popüler hale geldi perileri oynayan aktörlerin üzerine elektrik ışıkları yerleştirildi

actors who were playing fairies the name fairy  lights stuck and is still used to this very day  

peri ışıkları adı takıldı ve bu güne kadar hala kullanılıyor

did you know that originally candles were used as  decorations that does not sound very safe to me

başlangıçta mumların dekorasyon olarak kullanıldığını biliyor muydunuz, bu bana pek güvenli gelmiyor

i have to be honest i am a little bit late  putting up my christmas lights this year  

dürüst olmak gerekirse ben bir

due to being very busy with my english lessons  and also because of my stinking horrible cold

İngilizce derslerimle çok meşgul olduğum için bu yıl Noel ışıklarımı biraz geç yaktım ve aynı zamanda iğrenç soğuğum nedeniyle

i feel great today i just want to keep moving  

bugün harika hissediyorum sadece hareket etmeye devam etmek istiyorum

i want to keep moving around  come on everyone let's do this

etrafta dolaşmaya devam etmek istiyorum  hadi millet bunu yapalım

i don't know what's happening today i have so  much energy today i i feel like i'm full of beans

ben bugün ne olduğunu bilmiyorum bugün çok enerjim var kendimi fasulye gibi hissediyorum

i know that later on i will feel tired but at  the moment i feel very very lively indeed and  

daha sonra yorgun hissedeceğimi biliyorum ama  şu anda gerçekten çok çok canlı hissediyorum ve

i hope you do as well some interesting questions  coming through are you married mr duncan are you  

umarım siz de öylesinizdir bazı ilginç gelen sorular evli misiniz bay duncan

married the answer to that question is  no which is why i look so happy and young  

evli misiniz bu sorunun cevabı hayır bu yüzden çok mutlu ve genç görünüyorum

i think maybe that could be the reason hello  angela talking about songs that have dances  

belki de merhaba angela'nın

like the birdie song and the macarena  

kuş şarkısı ve macarena gibi dans içeren şarkılardan bahsetmesinin nedeni bu olabilir

i like the ketchup song it is the song sung  by three girls it was a hit before macarena i  

ketçap şarkısını severim bu şarkı üç kız tarafından söylenir macarenadan önce bir hitti

don't remember the ketchup song i'm going to be  honest i don't remember it i remember the twist

ketçap şarkısını hatırlamıyorum dürüst olacağım onu ​​hatırlamıyorum ailemin eskiden dans ettiği twisti hatırlıyorum

my parents used to dance to the twist  in the 1950s come on let's twist again  

1950'lerdeki twist  hadi tekrar bükelim

like we did last summer oh let's  twist again twisting time is here  

geçen yaz yaptığımız gibi oh tekrar bükelim bükülme zamanı geldi

so there there is another dance that goes with  the song the twist can you think of any others  

öyleyse şarkıyla birlikte  giden başka bir dans var twist başkalarını düşünebilir

i don't think there are many to be  honest i don't think there are many  

misin   çok fazla olduğunu sanmıyorum dürüst olmak gerekirse çok fazla olduğunu düşünmüyorum

perhaps you could have the jitterbug the jitterbug  the jitterbug who remembers the jitter pug i have  

belki de jitterbug'a sahip olabilirsiniz jitterbug jitterbug'u hatırlayan jitterbug bende

a feeling you won't remember it because i think  it was around in the 1920s 1930s the jitterbug

hatırlamayacağınıza dair bir his var çünkü sanırım 1920'lerde 1930'lardaydı jitterbug

this is the jitterbug you sort of you sort  of move your legs and your hips and you do  

bu jitterbug siz bir nevi bacaklarınızı ve kalçalarınızı hareket ettiriyorsunuz ve

this with your hands the jitterbug let's  all do the jitterbug let's all jitterbug

bunu ellerinizle yapıyorsunuz

i don't know what's wrong with me today i think  i'm extra happy because mr steve is not here and i  

steve burada değil ve

can stretch my arms i don't have to worry about mr  steve stepping on my feet and all of those things  

kollarımı uzatabilirim, Bay Steve'in ayaklarıma basması ve tüm bu şeyler hakkında endişelenmeme gerek yok

i don't have to worry about mr steve  saying things that upset other people  

Bay Steve diğer insanları üzecek şeyler söylemesi konusunda endişelenmeme gerek yok

as well is it too early to celebrate christmas  i'm just wondering because i've noticed  

öyle değil mi Noel'i kutlamak için erken sadece merak ediyorum çünkü fark ettim

around the town in which i live lots of people  already are starting to put their trees up  

yaşadığım kasabanın çevresinde pek çok insan şimdiden ağaçlarını dikmeye başlıyor

and they are starting to get  in the christmas festive mood

ve Noel şenlikli havasına girmeye başlıyorlar

christmas is coming

Noel yaklaşıyor

and mr duncan is getting fat

ve Bay Duncan geliyor

at least i will be over the christmas period  i am planning to eat lots and lots of rubbish  

en azından şişmanlayacağım, yılbaşı dönemini aşmış olacağım  bir sürü ıvır zıvır yemeyi planlıyorum

i'm going to eat chocolate biscuits all the  things that i could not eat during this year  

bu yıl boyunca  yiyemediğim her şeyi çikolatalı bisküvileri yiyeceğim

because i've been losing weight and trying to get  myself fit and healthy not only through my looks  

çünkü kilo kaybediyorum ve kilo vermeye çalışıyorum kendimi sadece görünüşümle değil

but also what's inside under the skeleton and  the skin and the muscle i want all of that  

aynı zamanda iskeletin ve derinin ve kasın altındakilerle de formda ve sağlıklı hale getirmek istiyorum   bunların hepsinin

to be nice as well so christmas is just around a  corner but is it too early apparently some of you  

güzel olmasını istiyorum, bu yüzden Noel hemen köşede ama görünüşe göre çok erken bazılarınız

have already started to put your tree up and show  your lights and you are getting into the festive  

şimdiden ağacınızı dikmeye ve ışıklarınızı göstermeye başladınız ve

season already and i think the same thing is  happening here in england lots of people are  

şimdiden bayram     mevsimine giriyorsunuz ve bence aynı şey burada  İngiltere'de oluyor

really excited this year because christmas  is on the way and of course last year  

bu yıl pek çok kişi gerçekten heyecanlı çünkü noel yolda ve tabii ki geçen yıl

unfortunately we we couldn't spend  time with our friends and relatives  

ne yazık ki arkadaşlarımız ve akrabalarımızla vakit geçiremedik

because of you know what you know what i know  what we all know what that thing that am sick  

çünkü siz bilirsiniz ne siz bilirsiniz ne ben biliyorum hepimiz o şeyi biliyoruz

and tired of listening to and hearing about to be  honest hello to the live chat nice to see so many  

dinlemekten ve duymaktan bıktım dürüst olmak gerekirse canlı sohbete merhaba güzel

people here today on a rainy day we've had a lot  of rain today even though it is really warm it  

bugün yağmurlu bir günde bu kadar çok insanı burada görmek çok yağmur yağdırdık bugün gerçekten sıcak olmasına rağmen hava

is around 16 degrees celsius 16 celsius today it  feels really warm outside it does not feel like  

16 santigrat derece civarında 16 santigrat bugün dışarıda gerçekten sıcak hissettiriyor

winter to be honest with you it does not hello  also to laura hello laura nice to see you here  

dürüst olmak gerekirse kış gibi hissetmiyor laura'ya da merhaba laura da merhaba laura sizi burada görmek güzel

as well for those asking about mr steve he's not  here today because he is performing in a concert  

bay steve hakkında sorular soranlar için o bugün burada değil çünkü o bir konserde performans sergiliyor

a christmas concert lots of people at this time  of year like to go and watch performers singing  

bir noel konserinde yılın bu zamanında pek çok kişi gidip izlemeyi sever

christmas songs maybe a christmas story maybe they  are acting on the stage so fortunately this year  

noel şarkıları söyleyen sanatçılar belki bir noel hikayesi belki sahnede oynuyorlar, bu yüzden neyse ki bu yıl

people are allowed to go and see performances so  that's what mr steve is doing at this very moment  

insanların gösterileri izlemesine izin veriliyor, yani Bay Steve'in tam şu anda yaptığı şey bu

right now mr steve is standing on a stage in  wolverhampton performing to lots of happy people  

şu anda Bay Steve wolverhampton'da bir sahnede duruyor performans sergiliyor bir sürü mutlu insana

everyone excited because christmas is on the  way so that's what mr steve is doing for those  

herkes heyecanlı çünkü noel yolda  bu yüzden

asking about my mother thank you very much for  that i haven't been able to go to see my mother  

annemi soranlara   Steve'in yaptığı da bu, annemi görmeye gidemediğim için çok teşekkür ederim

because well first of all i've  been ill i've had a horrible cold  

çünkü her şeyden önce ben hastaydım, korkunç bir soğuk algınlığı geçirdim

and i don't want to give my mother my cold because  she's she's not as young as she used to be you see  

ve annemi nezleye bulaştırmak istemiyorum çünkü o eskisi kadar genç değil,

so for those asking about my mother i am going to  see my mother next week i'm going to visit my mum  

yani   annemi soranlara annemi görmeye gidiyorum önümüzdeki hafta annemi ziyaret edeceğim

next week so hopefully i will get to say hello to  her next week maybe monday or tuesday next week  

bu yüzden umarım önümüzdeki hafta  ona  merhaba diyeceğim belki önümüzdeki hafta pazartesi veya salı

hopefully hello to oh hello to lilia  hello lilia it seems like a very long time  

umarım merhaba oh lilia'ya merhaba  merhaba lilia çok uzun zaman  gibi görünüyor

since you were here last hello to you as well  nice to see you back also so it would appear that  

buradasın sana da son merhaba seni tekrar görmek güzel, bu nedenle

a lot of people are already in the christmas mood  things that people do at this time of year include  

pek çok insanın zaten noel havasında olduğu gösterilir yılın bu zamanında insanların yaptığı şeyler arasında

putting up their christmas lights but also a lot  of people enjoy putting up their christmas tree  

noel ışıklarını yakmak yer alır, ancak birçok  kişi Noel ışıklarını koymaktan hoşlanır onların yılbaşı ağacına

would you like to see me putting up my christmas  tree you would okay let's do it right now

benim yılbaşı ağacımı asarken beni görmek ister misin tamam olur şimdi yapalım

this is pete jaffinch and this  is lady willington both of them  

bu pete jaffinch ve bu lady willington ikisi   oturma odamın bir

sitting comfortably in the corner of my living  room but i'm afraid you're going to have to move  

köşesinde rahatça oturuyorlar ama korkarım sen taşınmak zorunda kalacağım

out because something is going to  be placed there i'm ever so sorry

çünkü oraya bir şey yerleştirilecek çok üzgünüm

today i am going to put my christmas tree  up my christmas tree does not come complete  

bugün noel ağacımı asacağım noel ağacım tam olarak gelmiyor

the christmas tree comes in three sections this  is the bottom section so before i can decorate it  

noel ağacı üç bölümden geliyor bu alt kısım bölümü dekore etmeden önce

i must construct the tree i have to put the  tree together first the tree has to be assembled  

ağacı inşa etmeliyim  ağacı bir araya  getirmem gerekiyor  önce ağaç monte edilmeli

this is the bottom part of the  tree it is the base of the tree

bu  ağacın alt kısmıdır bu ağacın tabanıdır, bu nedenle

so that's the middle section in place  all that remains now is the top section

orta bölüm yerinde tüm bunlar kalan şimdi üst kısım,

so there it is my lovely christmas tree  it's a very tall tree and it took me a  

yani işte benim güzel yılbaşı ağacım çok uzun bir ağaç ve

long time to set up its total height is  seven feet that's even taller than me

toplam yüksekliğini ayarlamak   uzun zamanımı aldı  yedi fit  bu benden bile daha uzun

yeah

evet

super duper christmas tree

süper kandırılmış yılbaşı ağacı

you're a super duper christmas tree oh yes you  

sen bir süpersin kandırılmış yılbaşı ağacı oh evet sen

are so green and so lush so nice to see  you are the world's best christmas tree

çok yeşilsin ve çok gürsün dünyanın en iyi yılbaşı ağacı olduğunu görmek çok güzel

this particular christmas tree is very realistic

bu özel yılbaşı ağacı

it is very true to life from far  away it looks like a real tree

çok gerçekçi uzaktan gerçek bir ağaç gibi görünüyor

the putting up of a tree at christmas stems  from the old pagan ritual of tree worshipping  

Noel'de ağaç, ağaca tapınmanın eski pagan ritüelinden kaynaklanır

some people believed that trees were alive others  considered the tree as sacred and divine in some  

bazı insanlar ağaçların canlı olduğuna inanır, diğerleri bazı  kültürlerde ağacı kutsal ve ilahi olarak kabul eder,

cultures a tree is planted after the birth of a  child so as to help it grow strong and healthy  

ağaç bir çocuğun doğumundan sonra güçlü ve sağlıklı büyümesine yardımcı olmak için dikilir

the practice of bringing a tree into the house at  christmas became popular over two centuries ago  

Noel'de eve ağaç getirme uygulaması iki yüzyıldan fazla bir süre önce popüler oldu

it first began in germany and  slowly moved to other places  

ilk olarak Almanya'da başladı ve yavaş yavaş diğer yerlere taşındı

here in britain we have been decorating  our homes with a tree at christmas  

burada, İngiltere'de yaklaşık 200 yıldır Noel'de evlerimizi bir ağaçla

for around 200 years originally these trees were  decorated with candles and later other things were  

dekore ediyoruz. mumlarla ve daha sonra başka şeyler

hung on it so as to add more colour these days we  place many different things on our christmas trees  

daha fazla renk katmak için asıldı noel ağaçlarımıza birçok farklı şey yerleştirdiğimiz bugünlerde

we can take a look at some of  these things now if you like

when decorating a christmas tree you normally  begin with the lights as they are the most awkward  

normalde  bir yılbaşı ağacını süslerken bunlardan bazılarına şimdi göz atabiliriz ışıklar düzenlemesi en garip

things to arrange i have gone for multi-coloured  lights putting christmas tree lights up can be a  

şeyler olduğundan çok renkli ışıklar için gittim yılbaşı ağacını aydınlatmak

little laborious you need to slowly move around  the tree and while doing so you position the  

biraz zahmetli olabilir ağacın etrafında yavaşça hareket etmeniz gerekir ve bunu yaparken

lights on the tree some people start from the  bottom while others prefer to do it from the top  

bazı insanlar ışıkları ağaca konumlandırırsınız alttan başla, diğerleri üstten yapmayı tercih ediyor

i normally begin at the bottom so i know exactly  where the wire for the lights will trail from  

normalde alttan başlarım, bu yüzden ışıklar için olan telin

to the wall socket so i start at the bottom of  the tree and slowly work my way up this action  

duvar prizine tam olarak nerden geleceğini biliyorum, bu nedenle ağacın altından başlarım ve yavaşça yoluma devam ederim bu eyleme

is called hanging or stringing you are hanging the  lights on the tree you are stringing the lights up  

asma veya iple çekme denir ağaca  ışıkları asıyorsunuz  ışıkları ipe diziyorsunuz

these particular lights are low energy ones in  fact almost all of the lights i'm using inside  

bu belirli ışıklar düşük enerjili olanlardır aslında  içte ve dışta kullandığım ışıkların neredeyse tamamı

and outside use very little electricity this  shiny material is called tinsel it is very  

çok az elektrik kullanır bu parlak malzeme cicili bicili denir çok

eye-catching it really gets your attention tinsel  adds that all-important sparkle to the tree it  

göz alıcıdır gerçekten dikkatinizi çeker cicili bicili ağaca çok önemli bir ışıltı ekler

complements the lights by shimmering and sparkling  tinsel is a very important part of the tree décor  

parıldayarak ışıkları tamamlar ve ışıltılı cicili bicili ağaç dekorunun çok önemli bir parçasıdır

you can also put tinsel in other places  too i always like to put some around my  

başka yerlere de cicili bicili koyabilirsiniz ben de her zaman televizyonumun etrafına biraz koymak isterim

tv quite often the tinsel around the edge is more  interesting than what is happening on the screen  

oldukça sık olarak kenardaki gelin teli ekranda olup bitenden daha  ilginç

if someone asks me what i watched on  tv last night i reply my lovely tinsel

biri bana dün gece televizyonda ne izlediğimi sorarsa  güzel gelin telim diye cevap veririm,

so that's the tinsel on the tree  i only have one thing to say next  

böylece ağaçtaki gelin teli bu bundan sonra söyleyecek tek bir şeyim var

balls yes balls you cannot decorate your  tree without some nice shiny balls or  

[ __ ] evet [ __ ] güzel parlak [ __ ] olmadan ağacınızı süsleyemezsiniz veya   bunlar

as they are more traditionally known baubles a  bauble is a glass decoration normally associated  

daha geleneksel olarak biblolar olarak bilindiğinden bir biblo normalde noel ağaçlarıyla ilişkilendirilen cam bir dekorasyondur.

with christmas trees these days most baubles  are made of plastic so they do not break as  

easily as the old-fashioned glass ones i have  quite a selection of christmas baubles here

eski moda cam olanlar kadar kolay kırılmaz bende çok çeşitli yılbaşı süsleri var burada

the focal point of any christmas tree is the top  normally on the top of a christmas tree you will  

herhangi bir yılbaşı ağacının odak noktası tepesidir normalde bir yılbaşı ağacının tepesine

put a fairy or a star i have decided to go for a  nice golden star the star can of course be used  

bir peri veya yıldız koyacağınıza karar verdim güzel bir altın yıldız elde etmek için yıldız elbette kullanılabilir

as a religious symbol it is a powerful emblem i  see the star as a symbol of hope and longevity  

dini bir sembol olarak güçlü bir amblemdir yıldızı umut ve uzun ömürlülüğün sembolü olarak görüyorum

stars always look so bright and cheerful a  clear starry night really is a wonderful sight  

yıldızlar her zaman çok parlak ve neşeli görünür berrak bir yıldızlı gece gerçekten harika bir manzaradır

twinkle twinkle little star  how i wonder what you are

parla parla küçük yıldız ne olduğunu merak ediyorum

some people might say that underneath the  christmas tree is the most important place  

bazı insanlar Noel ağacının altının en önemli yer olduğunu söyleyebilir

because that is where the presence and the gifts  can be found after santa has been on christmas eve  

çünkü Noel Baba Noel arifesinde olduktan sonra mevcudiyetin ve hediyelerin bulunabileceği yer orasıdır   tabi

who is santa he is of course father christmas  or santa claus to give him his full name

ki Noel Baba kimdir ona tam adını vermek için noel baba veya noel baba onu aydınlatmak için yılbaşı ağacınıza

there are other things that you can put  on your christmas tree to brighten it up  

koyabileceğiniz başka şeyler de vardır

these are imitation holly leaves with real  pine cones dusted with paint to look like snow  

bunlar kar gibi görünmesi için boyayla tozlanmış gerçek çam kozalakları ile taklit holly yapraklarıdır

they add a lovely winter look to the tree this  little robin has found a nice comfortable spot  

güzel bir kış görünümü katarlar ağaç bu küçük ardıç kuşu üzerine tünemek için güzel ve rahat bir yer buldu

to perch on so that is my trio decorated  and the lights are ready to be switched on

yani bu benim üçlümün dekoru ve ışıklar açılmaya hazır o

isn't that lovely i think that  christmas tree looks amazing by the way  

kadar sevimli değil mi bu arada yılbaşı ağacı harika görünüyor bu arada

i suppose i should tell you  also that was way back in 2013

sanırım size söylemeliyim ayrıca bu, 2013'te, çok wenlock'ta

during my first year living here in  much wenlock and that's the reason why  

burada yaşadığım ilk yıldı ve bu yüzden

the house looks slightly different  all of that now has changed a lot  

ev biraz farklı görünüyor   2013'ten bu yana her şey çok değişti  .

since 2013. in fact we are coming up  to nine years can you believe it almost  

aslında dokuz yıla yaklaşıyoruz, inanabiliyor musunuz? neredeyse

nine years i have been living here i i really  don't believe it in fact i i refuse to believe it

dokuz yıldır burada yaşıyorum buna gerçekten inanmıyorum aslında buna inanmayı reddediyorum meşgulüz

we are busy today

bugün

it is a busy day here in my studio coming to  you live now from england the birthplace of the  

stüdyomda yoğun bir gün size geliyor şu anda ingiltere'den  canlı ingilizcenin doğum yeri

english language this is where it all started the  english language was started right here in england  

bu her şeyin başladığı yerde İngilizce tam burada, İngiltere'de başladı

oh very interesting in a few moments we are  looking at some idioms phrases connected to  

oh çok ilginç birkaç dakika sonra  insan vücuduyla ilgili  bazı deyimlere bakıyoruz deyimler

the human body the human body is the most amazing  thing i don't know about you but i love my body i  

insan vücudu sizin hakkınızda bilmediğim ama sevdiğim en harika şey vücudum

like the fact that most of it not all of it  i like the fact that most of my body works

çoğunun tamamının değil vücudumun çoğunun çalışması

some some parts don't work as well as they  used to but at least they still work they  

bazı bölümlerinin eskisi kadar iyi çalışmaması hoşuma gidiyor ama en azından hala çalışıyorlar

haven't fallen off yet what no no i'm not talking  about that i'm talking about my nose in my ears  

henüz düşmemişler ne hayır hayır bundan bahsetmiyorum kulaklarımda burnumdan bahsediyorum

and my fingers and my feet and my legs nothing  else that's you with your dirty disgusting mind  

ve parmaklarımdan ve ayaklarımdan ve bacaklarımdan başka hiçbir şey o pis iğrenç zihninle sensin

how dare you pushkar has sent a very nice message  about christmas time hi mr duncan in my childhood  

ne cüretle pushkar noel hakkında çok güzel bir mesaj gönderdi merhaba bay duncan çocukluğumda

i wore santa claus costume i would dress up as  santa claus this is something that happens if you  

noel baba kostümü giyerdim noel baba  kılığına girerdim bu

go to a shopping center or maybe a certain place  where people are gathering you might find someone  

bir alışveriş merkezine veya belki insanların toplandığı belirli bir yere giderseniz olan bir şeydir   noel

dressed up they are wearing the father  christmas costume and that's what pushkar did  

baba kostümü ve pushkar'ın yaptığı da buydu

in my childhood i wore the santa claus costume  and i would go to church saying hello to santa

çocukluğumda noel baba kostümü giyerdim ve kiliseye noel baba'ya merhaba derdim

did you say hello to santa  whilst you were dressed up  

sen

as santa claus because that  must have been quite confusing  

noel baba gibi giyinmişken sen noel baba'ya merhaba dedin mi çünkü bu oldukça kafa karıştırıcı olmalı

imagine the children think of the children  going there and then they see two santa claus

hayal et çocuklar oraya giden çocukları düşünürler ve sonra iki Noel Baba görürler

maybe they think oh oh they've  started cloning father christmas  

belki oh oh Noel Baba'yı klonlamaya başladıklarını düşünürler ki bu

which is very useful really because  then doing his work will be much  

gerçekten çok faydalıdır çünkü o zaman onun işini yapmak çok

easier i think so so thank you pushkar for that a  nice little a nice little memory there thank you  

daha kolay olacaktır bence bu yüzden teşekkür ederim pushkar bunun için güzel küçük hoş küçük bir hatıra teşekkür ederim   bu

very much by the way you are welcome to get in  touch on the live chat it is open for everyone

arada canlı sohbette iletişime geçebilirsiniz  herkese açık

we have a lovely message from if i can find it  it's now vanished just one moment i feel like mr  

güzel bir mesajımız var eğer bulabilirsem şimdi kayboldu sadece bir an öyle hissediyorum bay

steve because this is what mr steve does sometimes  he he loses the messages and that's what's  

steve çünkü bazen bay steve'in yaptığı şey o mesajları kaybediyor ve benim başıma gelen de bu

happened to me i've lost them now oh here we go

onları şimdi kaybettim oh işte gidiyoruz

says i used to live in wolverhampton it was  my alma mater i would go to college there  

der ki eskiden wolverhampton'da yaşardım okul okulumdu orada üniversiteye giderdim

and it is a lovely place i hope mr steve likes  it well can i just tell you that we used to live  

ve güzel bir yer umarım bay steve beğenir size sadece wolverhampton'da yaşadığımızı söyleyebilir miyim

in wolverhampton so before we moved here to much  wenlock we used to live in wolverhampton and yes  

yani buraya wenlock'a taşınmadan önce wolverhampton'da yaşıyorduk ve evet

it's a big place a big city big university a very  famous well-known university in fact in this area  

orası büyük bir yer büyük bir şehir büyük bir üniversite aslında bu bölgede çok ünlü tanınmış üniversite

there are lots of universities around the midlands  area so in well you have birmingham of course  

midlands bölgesinde çok sayıda üniversite vardır, bu nedenle iyi durumda birmingham var

birmingham university very well known and  also you have wolverhampton university  

birmingham üniversitesi çok iyi biliniyor ve ayrıca wolverhampton üniversitesi

staffordshire as well which is where i was  born originally staffordshire has its own  

staffordshire da var ki bu benim aslen staffordshire'da doğduğum yer kendi

university as well so there are many universities  around this area and i hope you enjoyed your time  

üniversitesi de var, bu nedenle bu bölgede pek çok üniversite  var ve umarım wolverhampton'da   iyi vakit geçirmişsinizdir

in wolverhampton as well everyone is talking  about food today i've noticed one thing  

bugün herkes  yemek  hakkında konuşuyor  bir şey fark ettim

one thing about the live chat quite  often the conversation will turn to food  

canlı sohbetle ilgili bir şey oldukça sık sık yemek

have you noticed that a lot of people like talking  about food i have to say my skin i can feel  

birçok insanın yemek hakkında konuşmaktan hoşlandığını fark ettiniz mi, cildimi hissedebiliyorum söylemeliyim

i can feel the difference if you remember at the  start of today's live stream i actually put some  

farkı hissedebiliyorum, hatırlarsanız bugünkü canlı yayının başında

moisturizer on my face and it does feel better  it feels lovely so i might do that every sunday  

yüzüme biraz   nemlendirici sürdüm ve daha iyi hissettiriyor çok güzel hissettiriyor bu yüzden bunu yapabilirim

before i come on i will put some some moisturizer  on my face to make me look alive and fresh  

gelmeden önce yüzüme biraz nemlendirici  sürerek canlı ve taze görüneceğim

let's be honest quite often on sunday sundays  are not the best day of the week to be lively and  

dürüst olalım, pazar günleri oldukça sık pazar günleri canlı olmak için haftanın en iyi günü değildir ve

fresh most people prefer to do the opposite they  would rather sit and do nothing or stay in bed  

taze çoğu insan tam tersini yapmayı tercih ediyor o oturup hiçbir şey yapmamayı veya yatakta kalmayı tercih ediyor   bu yüzden

so i have to look fresh and lively just for  you don't forget on tuesday there will be a new  

taze ve canlı görünmeliyim çünkü unutmayın  salı günü yeni bir

english lesson video there will be one on tuesday  definitely hello marcia marcy is going now because  

ingilizce ders videosu olacak salı günü bir tane olacak kesinlikle merhaba marcia marcy şimdi gidiyor çünkü

i am having lunch with my mother thank you very  much mr duncan thank you marcia that's kind of you  

annemle öğle yemeği yiyorum çok çok  teşekkür ederim bay duncan teşekkür ederim marcia bu çok naziksiniz   simgenizde bulunan

thank you also for your lovely little photograph  that you have in your icon your little icon  

küçük sevimli fotoğrafınız için de teşekkür ederim mesajlarınızın yanında küçük simgeniz

next to your messages so it's very nice to put  a face to a name and i hope you have a good time  

bir isme çehre takmak çok güzel ve umarım annenle iyi vakit geçirirsin

with your mother as well hello also to mohsen  who says is santa claus the same as papa noel  

noel baba ile papa noel aynı mı diyen mohsen'e de merhaba   bence

i think you you will find it is the same it's  just it's it's a very different translation  

aynı olduğunu göreceksin sadece bu bu çok farklı bir çeviridir

so we often use the word noel when we are  talking about christmas so we we might say happy  

bu nedenle noel kelimesini  noel  hakkında konuşurken  sık sık kullanırız, bu nedenle mutlu

noel or happy christmas so of course papa noel  translates to father christmas i hope that  

veya mutlu noeller diyebiliriz, bu nedenle elbette papa noel noel baba anlamına gelir umarım bu

helps you hello vitas remember christmas isn't  about how big the tree is or what's under it  

size yardımcı olur merhaba vitas noel'in ilgili olmadığını hatırlamanıza ağacın ne kadar büyük olduğu veya altında ne olduğu

but who is around it i like that that is a  very good thought for the day that might be  

ama etrafında kimin olduğunu beğendim    bugünün   pazar günü için olabilecek  gün için  çok iyi bir düşünce   başlatacağım

today's thought for sunday a new feature that  i'm going to start so it doesn't matter how  

yeni bir özellik yani nasıl olduğu önemli değil

big your tree is or what is underneath it the  important thing is who is around it and by that  

ağacınız büyük veya altında ne var önemli olan etrafında kimin olduğu ve bununla

we mean your friends and relatives i think that's  a great thought for the day thank you very much

arkadaşlarınızı ve akrabalarınızı kastediyoruz bence bu gün için harika bir düşünce teşekkür ederim çok

lovely we are looking at some words and phrases  connected to the body there are many idioms  

güzel ağaçla bağlantılı bazı kelimelere ve deyimlere bakıyoruz vücut, vücudunuzun bölümleriyle ilgili pek çok deyim vardır

connected to parts of your body what is your  favourite part of your body i have to be honest  

vücudunuzun en en  bölgesi neresidir dürüst olmak zorunda

i like this is going to sound strange  

bunun kulağa garip gelmesi hoşuma gidiyor

but i quite like my lips i've always  been rather rather sort of enamoured  

ama dudaklarımı oldukça beğeniyorum, her zaman bir bakıma onlara aşık olmuşumdur

by my lips i don't know why people used to say  that my lips were lovely they used to say your  

dudaklarım insanlar neden dudaklarımın güzel olduğunu söylerlerdi,

lips are very very thin but they have a beautiful  shape so there my lips i like my lips nothing else  

dudakların çok çok ince ama güzel bir şekle sahip derlerdi, bu yüzden dudaklarımı seviyorum başka hiçbir şeyi

the rest of me awful but i like my lips i i  always try to take care of my lips because well i  

geri kalanım berbat ama ben dudaklarım gibi ben her zaman dudaklarıma özen göstermeye çalışırım çünkü ben

i need them first of all for talking so without  these i wouldn't be able to do my job i would  

öncelikle onlara konuşmak için ihtiyacım var yani bunlar olmadan işimi yapamam    sesim

have no voice i would have no ability to speak  so my lips are actually very important i wonder  

konuşma yeteneğim olmaz bu yüzden benim dudaklar aslında çok önemli merak ediyorum   dudaklarınızla

if there are there are any idioms connected to  your lips we will find out a little bit later on  

ilgili herhangi bir deyim  varsa biraz sonra öğreneceğiz

so we are going to look at some words and phrases  connected to parts of the body also if we have  

bu nedenle vücudun bölümleriyle ilgili  bazı kelime ve deyimlere de bakacağız ayrıca

time we are going to look at some words and  phrases connected to books as well how often do  

zamanımız olursa   kitaplarla bağlantılı bazı kelimelere ve deyimlere de bakacağız ne sıklıkta

you read books do you read books very often those  two subjects are what we will be looking at today

kitap okursunuz çok sık kitap okur musunuz bu iki konuya bugün bakacağız.

i am sure there must be lots of  people missing mr steve today  

sadly he's not here because he he's actually  singing with an audience right now as i speak

ne yazık ki o burada değil çünkü o aslında şu anda ben konuşurken seyirciyle şarkı söylüyor az önce

a good question has just come  through mr duncan are you  

iyi bir soru geldi Bay Duncan

ready for christmas i can safely say 100 percent  no definitely not and nor is steve we are both  

Noel için hazır mısınız %100 güvenle söyleyebilirim hayır kesinlikle hayır ve Steve de biz ikimiz de

not ready for christmas a very busy time of  year i've been busy with my work of course  

hazır değiliz Noel için hazır değiliz yılbaşı yılın çok yoğun bir zamanı işimle meşguldüm elbette   üretip her salı koyduğum

i've been making lots of new video lessons which  i'm producing and then putting on every tuesday  

birçok yeni video dersi yapıyorum

and also doing this as well not only that but  also i've been fighting a horrible bug as well  

ve bunu da yapıyorum sadece bunu değil, aynı zamanda ben Ben de korkunç bir böcekle savaşıyorum   bu

so it has been a busy couple of weeks really  when you think about it and yes christmas is on  

yüzden gerçekten  düşündüğünüzde birkaç hafta yoğun geçti ve evet Noel yolda   bu

the way we still have a few more days by the way i  suppose i should also say that we will be with you  

arada hala birkaç günümüz var sanırım ayrıca söyleyeceğimizi de söylemeliyim seninle olmak

on the day after christmas boxing day this  year is on sunday the 26th of december and yes  

yılbaşından sonraki gün, bu yıl 26 Aralık pazar günüdür ve evet   yılbaşından

we will be with you live on the day after  christmas not christmas day because we will  

sonraki gün canlı yayında yanınızda olacağız, çünkü

be busy but the day after christmas we will  be with you live on youtube and yes mr mr  

meşgul olacağız ama yılbaşından sonraki gün sizinle olacağız youtube'da canlı yayında ve evet Bay

steve will be back hopefully next week i hope mr  steve will be back with us next week body idioms  

Steve umarım haftaya geri döner umarım Bay Steve önümüzdeki hafta bizimle birlikte olur vücut deyimleri

the human body is a very interesting thing  i think it is anyway i think the human body  

insan vücudu çok ilginç bir şey  bence öyle her neyse bence insan vücudu

is is pretty amazing to be honest with you so i  thought it would be interesting to take a look  

oldukça şaşırtıcı sana karşı dürüst olmak gerekirse  bazı vücut deyimlerine   bir göz atmanın ilginç olacağını düşündüm

at some body idioms oh body idioms and also  phrases as well and there you can see body  

oh vücut deyimleri ve aynı zamanda deyimler ve orada vücut

idioms expressions and phrases that are used for  parts of the human body they relate to body parts

deyimleri   ifadeleri ve insan vücudunun vücutla ilgili bölümleri için kullanılan deyimleri görebilirsiniz

look at all the pretty pigeons flying by  can you see hundreds of pigeons flying by  

bazı kısımlar uçan güzel güvercinlere bakın arkamda uçan yüzlerce güvercin görebiliyor musunuz

behind me isn't that amazing did you see that

all of the pigeons at this time of year are  sticking together and that's the reason why you  

yılın bu zamanında tüm güvercinlerin birbirine yapıştığını görmeniz şaşırtıcı değil mi ve bu yüzden

will see lots of flocks of pigeons at this time of  year so we are looking at body idioms here we go  

çok sayıda güvercin göreceksiniz yılın bu zamanında güvercin sürüleri olduğu için vücut deyimlerine bakıyoruz işte başlıyoruz   bunu

i will move that over slightly so we can see my  beautiful face what uh that's better that's better  

biraz kaydıracağım böylece güzel yüzümü görebiliriz uh bu daha iyi bu daha iyi

we can see now you can see me and i can see you  there are many idioms expressions and phrases that  

şimdi görebiliriz sen beni görebilirsin ve ben seni görebilirim

are used in english that we can use to express  certain feelings or maybe certain emotions  

İngilizce'de belirli duyguları veya belki belirli duyguları ifade etmek için kullanabileceğimiz birçok deyim ifade ve deyim vardır

maybe certain things positive things and  also sometimes negative things as well  

here's an interesting part of the body i  like this part of the body there it is your  

işte bu sizin

elbow you might give someone the elbow to give  someone the elbow means to push away or exclude  

dirseğinizdir birine dirseğinizi verebilirsiniz birisine dirseğinizi vermek için dirseğinizi bir gruptan uzaklaştırmak veya dışlamak anlamına gelir artık biriyle

a person from a group you refuse to communicate  with someone anymore you give them the elbow  

iletişim kurmayı reddedersiniz onlara dirseğinizi verirsiniz

you give them the elbow so quite often in english  we will say that someone is given the elbow when  

İngilizce'de onlara çok sık dirsek verirsiniz biz birisini

we want to push them away or exclude them maybe  your friend has done something bad maybe they have  

uzaklaştırmak veya dışlamak istediğimizde ona dirsek atıldığını söyleriz belki arkadaşınız kötü bir şey yapmıştır

said something that has upset you maybe a person  that you don't want to know anymore you will  

sizi üzen bir şey söylemiştir belki artık tanımak istemediğiniz bir kişi  ona

give them the elbow you will exclude them you give  them the elbow we are looking at phrases and words  

vereceksiniz dirsek onları hariç tutacaksın onlara dirsek ver vücudun bölümleriyle bağlantılı ifadelere ve kelimelere bakıyoruz

connected with parts of the body the next one is  a little bit gruesome so i hope you won't be upset

bir sonraki biraz ürkütücü bu yüzden umarım üzülmezsin

a person might lose their head if you lose your  head it means you become angry or uncontrollable  

eğer kaybedersen bir insan kafasını kaybedebilir kafan, öfkeli veya kontrol edilemez olduğun anlamına gelir,

with rage you lose your head you lose control  of your emotions your feelings you lose control  

öfkeyle aklını kaybedersin, duygularının kontrolünü kaybedersin, duygularının kontrolünü kaybedersin,

of your actions you lose control of yourself  you lose your head we can also say that you  

davranışlarının kontrolünü kaybedersin, kendi kontrolünü kaybedersin, aklını kaybedersin, ayrıca kafanı kaybettiğini de söyleyebiliriz.

have lost your head so to lose control of your  emotions or your feelings is to lose your head  

duygularınızın kontrolünü kaybetmek veya hisleriniz kafanızı kaybetmektir   bu bizim

that is the expression that we use we are  looking at some body idioms and expressions today  

kullandığımız ifadedir bugün  bazı vücut deyimlerine ve ifadelerine bakıyoruz

here's another one oh now this is something  we mentioned earlier i mentioned my lips  

işte bir tane daha oh şimdi bu daha önce bahsettiğimiz bir şey  dudaklarımdan bahsetmiştim

this time of year i always find that my lips  become dry i don't know why but it can be quite  

yılın bu zamanında ben her zaman dudaklarımın kuruduğunu görüyorum, neden bilmiyorum ama

painful when your lips become dry they can start  to crack and they become sore and uncomfortable  

dudaklarınız kuruduğunda oldukça acı verici olabilir, çatlamaya başlayabilir ve ağrılı ve rahatsız hale gelebilir

and every time you talk it is it is actually  painful so i don't like it i don't like it  

ve her konuştuğunuzda bu aslında acı vericidir, bu yüzden yapmıyorum'

when my lips become dry and they become cracked  anyway here is an expression my lips are sealed

hoşuma gitmiyor  dudaklarım kuruduğunda ve çatladığında zaten burada bir ifadedir dudaklarım mühürlü

my lips are sealed this is said when you  want to let a person know that you will keep  

dudaklarım mühürlü bu bir kişiye  bir şeyi  dudaklarından gizli tutacağınızı bildirmek istediğinizde söylenir

something secret your lips are

sealed the secret will remain safe and  

mühürlü sır güvende kalacak ve   gizli kalacak bana

hidden you can trust me you can trust me  my lips are sealed they are sealed shut  

güvenebilirsin bana güvenebilirsin dudaklarım mühürlü onlar mühürlü   sırrını

i will not tell anyone about your secret i  will not reveal the secret to anyone my lips

kimseye söylemeyeceğim sırrını kimseye açıklamayacağım dudaklarım

are sealed i like that expression that's a good  expression i like that one here's another one if  

mühürlü bu ifadeyi seviyorum güzel bir ifade hoşuma gitti işte bir tane daha eğer

you have something you want to tell another person  maybe there is something that is bothering you  

başka birine söylemek istediğin bir şey varsa belki

maybe something is worrying you maybe there  is something that is on your conscience  

canını sıkan bir şey vardır

you might want to get it off your chest you might  want to get that thing there off your chest you  

göğsünüzdeki o şeyi çıkarmak isteyebilirsiniz   sizi endişelendiren şeyi

get it off your chest to tell someone about what  is worrying you or you reveal a hidden secret  

birine anlatmak için göğsünüzden çıkarırsınız veya sizi rahatsız eden gizli bir sırrı   ifşa edersiniz  onu

that has been troubling you you get it off your  chest you reveal or you talk about the thing  

göğsünüzden   ifşa edersiniz veya hakkında konuşursunuz

that is bothering you the thing that is upsetting  you the thing that is making you feel unhappy you  

seni rahatsız eden şey seni üzen şey seni mutsuz hissettiren şey onu

get it off your chest you unburden yourself  i like that word by the way if you unburden  

göğsünden at kendi kendine

yourself to unburden is to relieve yourself  of something that is causing you difficulty  

yükünü at zorluk çekiyorsun

maybe you are carrying something heavy you put  the heavy thing down you unburden yourself and of  

belki ağır bir şey taşıyorsun ağır şeyi indirdin  kendi yükünü boşalttın ve

course the same thing can be said about problems  things that are worrying you things that are on  

tabii ki aynı şey problemler için de söylenebilir seni endişelendiren şeyler   kafanda endişeye neden olan şeyler

your mind causing concern you might want to get  something off your chest maybe you want to confess  

göğsünden bir şeyler atmak isteyebilirsin belki

to a crime maybe something bad that you've done  in the past you might want to tell someone about  

bir suçu itiraf etmek istersiniz    geçmişte yaptığınız kötü bir şey    bunu birine anlatmak isteyebilirsiniz

it you want to get it off your chest i need to  tell you about it i want to get it off my chest

üzerinizden atmak isteyebilirsiniz  bunu  size anlatmam gerek  onu üzerimden atmak istiyorum

saturino says in the us in the usa people will  often say my lips are zipped yes i think so  

saturino, ABD'de ABD'de insanlar sık sık dudaklarımın fermuarlı olduğunu söyleyecektir evet bence öyle   bence bu

i think that's a good one yes they will  often say my lips are zipped zipped  

iyi bir evet sık sık dudaklarımın fermuarlı olduğunu söyleyecekler   fermuarları

they are zipped they are closed they  are sealed up here's another one

kapalı kapalılar mühürlü işte bir tane daha

oh dear this is how i feel sometimes sometimes  i feel as if i have one foot in the grave  

oh canım ben böyle hissediyorum bazen bazen bir ayağım çukurda gibi hissediyorum

if you are feeling unwell maybe you are feeling  ill under the weather you might feel as if  

eğer kendini iyi hissetmiyorsan belki havanın altında hasta hissediyorsun

you have one foot in the grave this particular  phrase is a humorous way of describing a person  

bir ayağın çukurda gibi hissedebilirsin bu özel ifade esprili

who is old and not long for this world or a  person who looks unwell or under the weather  

yaşlı ve bu dünyayı özlemeyen bir kişiyi veya hasta veya kötü görünen bir kişiyi tarif etmenin bir yolu

we can say that they look as if they have one  foot in the grave they look like they have one  

bir ayağı mezarda gibi görünüyorlar diyebiliriz, bir ayağı mezardaymış gibi görünüyorlar

foot in the grave just like the picture there  is a very famous and funny tv show in the uk  

resimdeki gibi uk    adında çok ünlü ve komik bir tv programı var   her zaman bir şeylerden şikayet eden

called one foot in the grave about an old  man who was always complaining about things  

yaşlı bir adam hakkında tek ayak mezarda

every day he always found something  new to complain about a very funny  

her gün şikayet edecek yeni bir şeyler bulur, baktığımız çok komik bir

tv show we are looking at body part idioms here's  another one coming now i hope you are ready for it  

tv programı hakkında vücut bölümü deyimleri işte bir tane daha geliyor, umarım buna hazırsınızdır

oh maybe you play something by ear you play it  by ear this is a very interesting and i suppose  

ah belki bir şeyi kulaktan çalıyorsunuz kulaktan çalıyorsunuz bu çok ilginç ve sanırım   tarif ederken kullandığımız

an interesting phrase or some sort  of phrase that we use when we are  

ilginç bir deyim veya bir tür deyim

describing doing something without any planning  or preparation to carry out or do something with  

herhangi bir planlama veya hazırlık olmadan bir şeyi yapmak veya herhangi bir hazırlık yapmadan bir şeyi yapmak için kulaktan kulağa yaparsınız

no preparation whatsoever you do it by ear you  do it by your own personal judgment you play it  

kendi kişisel yargınıza göre oynarsınız kulaktan kulağa

by ear you work out what to do as you go along  you have no strategy or plan it means that you  

hareket ederken ne yapacağınızı hesaplarsınız hiçbir stratejiniz veya stratejiniz yoktur planla,

play it by ear it's rather like playing a musical  instrument you are not looking at the music sheet  

kulaktan çaldığınız anlamına gelir, bu daha çok bir müzik enstrümanı çalmak gibidir, nota kağıdına bakmıyorsunuz

you are playing something by ear you are  listening as you play so you play something by ear  

bir şeyi kulaktan çalıyorsunuz çalarken  dinliyorsunuz, dolayısıyla bir şeyi kulaktan çalıyorsunuz

but in this particular phrase it means you are  doing something as you go along you are doing  

ancak bu özel ifadede bu sizin anlamına gelir bir şeyi yaparken yapıyorsun

it you are working out what to do as you go along  here's another one and this used to be or this was  

onu yapıyorsun devam ederken ne yapacağını hesaplıyorsun işte bir tane daha ve bu eskidendi ya da bu

one of my mystery idioms that i used to do a  very long time ago i used to do mystery idioms  

benim çok uzun zaman önce yaptığım gizemli deyimlerimden biriydi gizemli deyimler yapmak

do you remember so here is another one this  is one of my mystery idioms that i used to do  

hatırlıyor musunuz, işte bir tane daha bu eskiden yaptığım gizemli deyimlerimden biri

and this particular one cost an arm and a leg we  are describing something that is very expensive  

ve bu özellikle bir kol ve bir bacağa mal oldu çok pahalı bir şeyi tarif ediyoruz

something that you had to pay a lot of  money for so if something costs an arm  

çok para ödemeniz gereken bir şey yani bir şey bir kola

and a leg it means to pay a high price for  something to pay more than you wanted to the  

ve bir bacağa mal oluyorsa, söz konusu şeye istediğinizden daha fazla ödemek için yüksek bir fiyat ödemek anlamına gelir

thing in question cost you an arm and a leg  the most expensive thing you have ever bought  

şimdiye kadar satın aldığınız en pahalı şey

maybe you buy a beautiful diamond ring for your  your future wife you want her to love you forever  

belki satın alırsınız müstakbel eşiniz için güzel bir elmas yüzük onun sizi sonsuza kadar sevmesini istiyorsunuz

so you spend a lot of money more money  than you had planned we can say that that  

bu nedenle planladığınızdan çok daha fazla para harcıyorsunuz bu

diamond ring cost you an arm and a leg it  was very expensive very expensive indeed  

elmas yüzüğün size bir kola ve bir bacağa mal olduğunu söyleyebiliriz çok pahalıydı gerçekten çok pahalıydı

here's another one we have a couple of more  and then we are moving on to something else

işte bir tane daha var elimizde birkaç tane daha var ve sonra

looking at expressions and phrases connected to  the body oh here's another one something that is  

bedenle bağlantılı ifadelere ve ifadelere bakarak başka bir şeye geçiyoruz oh işte başka bir şey

a sight for sore eyes something that  you see that makes you feel better  

ağrıyan gözler için bir manzara gördüğünüz bir şey sizi daha iyi hissettiriyor

cheered up happy something that you see and  immediately you feel uplifted this expression is  

neşelendiriyor mutlu bir şey gördüğünüz ve hemen canlandığınızı hissettiğiniz an bu ifade

used to show a welcome attractive thing something  you suddenly see that makes you feel better  

hoş bir şeyi göstermek için kullanılır çekici bir şey birdenbire gördüğünüz ve kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayan bir şey

something that relieves a bad moment is a sight  for sore eyes a welcome change to raise your  

kötü bir anı rahatlatan bir şey ağrıyan gözler için bir manzara moralinizi ve ruhunuzu yükseltmek için hoş bir değişiklik

spirits and your feelings is a sight for sore eyes  maybe you see your girlfriend in a beautiful dress  

duygular ağrıyan gözler için bir manzara belki kız arkadaşını güzel bir elbise içinde görürsün   o

as she walks into the room you will say oh  darling you are a sight for sore eyes you are  

odaya girerken ah sevgilim sen ağrıyan gözler için bir manzarasın

very attractive you have made me feel better by  seeing your beauty i like that that's a good one  

çok çekicisin güzelliğini görerek beni daha iyi hissettirdin sevdim bu iyi biri

a person who is a sight for sore eyes so that  one is a positive one uh here's a negative one  

ağrılı gözler için gören bir kişi yani biri olumlu biri uh işte olumsuz biri

here is a negative phrase we might say that a  person has a heart of stone we are describing  

işte olumsuz bir ifade bir kişinin taştan bir kalbi olduğunu söyleyebiliriz

a person who is so quite often we  can use the word heart to mean care  

böyle bir kişiyi tarif ediyoruz kalp kelimesini sık sık önemsemek, sevmek anlamında kullanabiliriz

love but also we can use it in negative phrases  as well such as this a person who has a heart  

ama aynı zamanda olumsuz ifadelerde de kullanabiliriz, örneğin bu taştan bir kalbe sahip bir kişi

of stone they have a cold heart this is used  to describe an uncaring or cold-hearted person  

soğuk bir kalbe sahiptir bu umursamaz veya soğuk kalpli birini tanımlamak için kullanılır kişi

they have no care for others they have a  heart of stone to have no empathy or feelings  

başkalarını umursamazlar taş kalplidirler empati veya duyguları

you don't understand other people's emotional  problems or maybe you are not aware of other  

yoktur   diğer insanların duygusal problemlerini anlamıyorsunuz veya belki diğer

people's unhappiness or sadness you can't feel  other people's emotions you have a heart of stone  

insanların mutsuzluklarının veya üzüntülerinin farkında değilsiniz diğer insanların duygularını hissedemiyorsunuz  sizde taştan bir kalp

so there are many expressions many words  and phrases we can use that also use

bu nedenle vücut bölümlerini de kullanan birçok kelime ve deyim var

body parts

angela hello angela thank you very much that is  a good suggestion mr duncan you can always use  

angela merhaba angela çok teşekkür ederim bu iyi bir öneri bay duncan her zaman

lip balsam lip balsam or as we call it here we  call it lip balm lip balm that means something  

dudak balsamı kullanabilirsiniz dudak balsamı veya burada tabirle biz buna dudak balsamı deyin dudak balsamı,

that you put on your lips to to moisturize and to  keep your lips soft so they don't go dry and begin  

dudaklarınızı nemlendirmek ve kuruyup çatlamaya başlamaması için yumuşak tutmak için dudaklarınıza sürdüğünüz bir şey anlamına gelir.

to crack there's nothing worse especially at this  time of year a lot of people suffer from dry lips  

kuru dudaklar

dry skin because of the cold weather the cold wind  and many people get dry lips and sometimes they  

soğuk hava soğuk rüzgar nedeniyle kuru cilt ve birçok insanın dudakları kurur ve bazen

can crack but yes you are right that is a good  suggestion thank you angela for your suggestion

çatlayabilirler ama evet haklısın bu iyi bir öneri teşekkürler angela önerin için

says in italy we say that something cost an i  to say that it is very expensive so you just say  

italya'da bir şeyin çok pahalıya mal olduğunu söyleriz çok pahalı olduğunu söyle bu yüzden sadece

that thing was so expensive it cost me  an eye interesting i've never heard that  

bu şey çok pahalıydı bana bir göze mal oldu ilginç bunun

used in that particular way but normally we say  something costs an arm and a leg i hope you have  

bu şekilde kullanıldığını hiç duymadım ama normalde bir şeyin bir kol ve bir bacağa mal olduğunu söyleriz umarım

enjoyed today's live stream so far i'm not going  just yet but i will be going in around about 10  

bugünün canlı yayınından keyif almışsınızdır akış şimdiye kadar gitmiyorum henüz gitmiyorum ama yaklaşık 10

minutes time rafael says something expensive  that you buy we say that that it costs a kidney  

dakika sonra gideceğim, rafael satın aldığınız pahalı bir şey söylüyor biz bunun bir böbreğe mal olduğunu söylüyoruz

interesting that's very interesting so  something expensive has cost you a kidney  

ilginç bu çok ilginç yani pahalı bir şey size bir böbreğe mal oldu

a lot of people joke about that you see in  this country if something is expensive maybe  

çok bu ülkede gördüğünüz hakkında şaka yapanların oranı bu ülkede bir şey pahalıysa belki

you want to have a new computer game maybe the  latest computer console and it's very expensive  

yeni bir bilgisayar oyununa sahip olmak istersiniz, belki en yeni bilgisayar konsoluna ve çok pahalıdır

sometimes people will joke that they will  have to sell one of their kidneys to buy  

bazen insanlar  bilgisayarı satın almak için böbreklerinden birini satmak zorunda kalacaklarına dair şaka yapar

the computer game because it's so expensive so we  do we do say that as well we say it also sometimes

oyun çünkü çok pahalı bu yüzden bunu yapıyoruz onu da söylüyoruz bazen

hello to hello to md ariful hello to you what  about vaseline mr duncan do you ever use vaseline  

md ariful'a merhaba diyoruz ya vazelin ne dersiniz bay duncan hiç vazelin kullanıyor musunuz

yes i suppose you can use vaseline vaseline is  something that has many uses indeed many uses  

evet sanırım vazelin kullanabilirsiniz vazelin sahip olan bir şeydir pek çok kullanım alanı gerçekten birçok kullanım

um yes yes there are many uses for  vaseline but one of the things you can use  

um evet evet vazelinin birçok kullanım alanı vardır ancak kullanabileceğiniz şeylerden biri

it for is when you want to put it on your lips  or your skin if you have dry skin vaseline  

dudaklarınıza veya cildinize sürmek istediğinizde, kuru cildiniz varsa vazelin

can sometimes help but not too much because you  will be slipping and sliding all over the place  

bazen yardımcı olabilir ama çok fazla değil çünkü her yerde kayıyor olacaksınız

not very good an iphone 13 might cost you  

çok iyi değil bir iphone 13 size böbreğe mal olabilir

a kidney yeah that's a very good point actually  yes as they are rather expensive you are right

evet bu çok iyi bir nokta aslında evet oldukça pahalı oldukları için haklısınız tomek

tomek says there is another expression you can  say that you pay through the nose for something  

başka bir ifade olduğunu söylüyor ödediğinizi söyleyebilirsiniz  burundan bir şey için

that is good that's a good expression so maybe  something that was expensive maybe you have to  

bu iyi bu iyi bir ifade yani belki pahalı bir şey  belki

pay through the nose it sounds rather painful  and i think that is what it is expressing it  

ödemek zorundasınız burundan kulağa oldukça acı verici ve bence bunu ifade etmek   bir şey

is expressing the feeling of having to pace for  something pay for something that costs a lot of  

için ilerlemek zorunda olma hissini ifade etmek çok paraya mal olan bir şey için

money you have to pay through the nose if you  want that expensive thing you will have to pay  

para ödeyin burundan ödemeniz gerekiyor o pahalı şeyi istiyorsanız burundan ödemek zorunda kalacaksınız

through the nose i think so very good nice to see  so many people here today even though it's only me  

bence çok çok iyi bugün burada bu kadar çok insanı görmek güzel sadece ben olsam da

i am on my own today it is just myself there is no  mr steve here however a lot of people are missing  

ben tek başıma bugün sadece kendim burada bay steve yok ancak birçok kişi eksik

lovely mr steve so for those who  are missing him this is just for you

sevimli bay steve bu yüzden onu özleyenler için bu tam size göre

there it is for those who like mr steve  and you are missing mr steve right now  

bay steve'i sevenler için orada ve siz bay steve'i özlüyorsunuz steve şu an

that was just for you

bu tam size göre bugün

it's sunday

pazar olduğunu

for those who haven't yet realized it is sunday  

henüz fark etmeyenler için pazar

it is the 12th of december we are almost halfway  through this month christmas is around the corner  

12 Aralık bu ayın neredeyse yarısına geldik yılbaşı yaklaşıyor

we are all getting excited some people can't  wait for christmas to arrive one thing i've  

hepimiz heyecanlanıyoruz bazı insanlar bekleyemez  Noel'in gelmesi için

noticed this year is many of the neighbours in the  area where i live many people have actually put  

bu yıl fark ettiğim bir şey, yaşadığım bölgedeki birçok komşunun     gerçekten

christmas lights on their house normally they  don't bother many people around here don't bother  

evlerine Noel ışıkları koyduğudur, normalde buradaki pek çok insanı rahatsız etmezler,

putting christmas lights on their houses but  this year a lot of people have do you know who  

Noel ışıkları koymakla uğraşmazlar ama bu yıl pek çok insan biliyor musunuz   evlerine noel ışıkları

started the trend of putting  christmas lights on their house

takma trendini kim başlattı?

yes it was i started doing it around here and no  one else bothered so everyone around here did not  

bother with their christmas lights they didn't  bother putting christmas lights on their house  

evlerine noel ışıkları koyma zahmetine girmediler

but i was the first person  to do it around here and now

ama bunu burada  ilk yapan bendim ve şimdi

everyone around here is putting christmas lights  on their house and it does look rather lovely  

buradaki herkes evlerine noel ışıkları  koyuyor ve geceleri oldukça hoş görünüyor

at night i must be honest with you we have some  interesting words coming up now we are looking at  

size karşı dürüst olmalıyız şimdi ortaya çıkan bazı ilginç kelimeler

phrases connected to books do you read  very often a lot of people these days  

kitaplarla bağlantılı deyimlere bakıyoruz çok sık okuyorsunuz bugünlerde pek çok kişi

would appear not to read actual books by  books i mean actual books not not your ipad  

gerçek kitapları kitaplara göre okumuyor gibi görünüyor yani gerçek kitaplar ipad'iniz

nothing like that i'm not talking about emails  or things that you've read on the internet  

değil   böyle bir şeyden bahsetmiyorum e-postalar veya internette okuduğunuz şeyler hakkında

i am talking about proper real books  something you open pages that you actually  

uygun gerçek kitaplardan bahsediyorum   gerçekten açtığınız sayfalardan bahsediyorum   şu

turn for real now i know that there are  many applications that you can get for your  

anda gerçekten   gerçekten açtığınız  bir çok

mobile devices these days that appear  as if you are turning the pages  

of a real book however there is nothing better  there is nothing that can replace the feeling  

gerçek bir kitabın sayfalarını çeviriyorsanız, ancak daha iyi bir şey yoksa,

of having an actual book in your hand opening  the pages turning the pages as you read  

elinizde gerçek bir kitap olduğu hissinin yerini doldurabilecek hiçbir şey yoktur.

the chapters as you slowly read the book but i  think these days there are many people who don't  

Bugünlerde artık kitap okumayan pek çok insan olduğunu düşünüyorum,

anymore they don't actually read books but i  thought it'd be interesting to have a look at  

aslında kitap okumuyorlar, ancak kitap kelimesini veya kitaplarla bağlantılı sözcükleri kullanan

some book phrases phrases and expressions  that use the word book or words connected  

bazı kitap deyimlerine ve ifadelerine bir göz atmanın ilginç olacağını düşündüm.

to books here's a here's a good one our  first phrase do something by the book  

işte güzel bir ilk ifademiz bir şeyi kitabına göre yapın

if you do something by the book it means you  are following the rules you are doing things  

bir şeyi kitabına göre yaparsanız bu, kurallara uyduğunuz anlamına gelir  işleri

in the right way you are following all of the  rules so the things that you are being told to do  

doğru şekilde yapıyorsunuz   tüm  kurallara uyuyorsunuz yani size söylenen şeyler her

you do things by the book you follow all  of the rules you follow the correct laws  

şeyi kitabına göre mi yapıyorsun tüm kurallara uyuyorsun doğru yasalara uyuyorsun

you do all of those things to do  something by the book excuse me  

tüm bu şeyleri kitabına göre bir şeyler yapmak için yapıyorsun afedersiniz

i thought i was going to cough then but i didn't  here's another one so someone who follows the  

o zaman öksüreceğimi sandım ama yapmadım işte bir tane daha bu yüzden birileri kurallara uyan

rules does something by the book here's another  one if you book a room so this actually is a  

bir şeyi kitabına göre yapar işte başka bir oda rezerve ederseniz, yani bu aslında

different use of the word book so if you book a  room if you book something it means you reserve  

kitap kelimesinin farklı bir kullanımıdır, yani bir oda rezerve ederseniz bir şey rezerve ettiğiniz anlamına gelir, bu

something so maybe you book a room in a hotel you  reserve the room you are calling the hotel and you  

nedenle belki de bir oda rezerve edersiniz bir otel rezerve ettiğiniz odayı otel olarak adlandırıyorsunuz ve odayı

book the room you want the room to be reserved  some people might book a holiday you might book  

rezerve ediyorsunuz odanın rezerve edilmesini istiyorsunuz bazı insanlar tatil rezervasyonu yapabilir

a flight book a train journey it means you are  reserving your place on the plane or the train  

uçak bileti rezervasyonu tren yolculuğu uçakta veya uçakta yerinizi ayırdığınız anlamına gelir tren

you are reserving your place at the hotel so  when you arrive there they will have a room  

otelde yerinizi ayırtıyorsunuz yani oraya vardığınızda size

for you you book a room so this particular word  is being used as a verb you are booking the room  

bir oda verecekler   sizin için bir oda ayırttınız yani bu kelime bir fiil olarak kullanılıyor, odayı rezerve ediyorsunuz

a person might say i'm sorry mr duncan  but you can't spend the weekend here  

bir kişi özür dilerim Bay Duncan diyebilir ancak hafta sonunu burada

at the hotel because we are  booked up or fully booked  

otelde  geçiremezsiniz çünkü biz doluyuz veya tamamen doluyuz

so if a person is booked up or fully booked you  have to be careful how you say that by the way  

bu nedenle, bir kişi doluysa veya tamamen doluysa bunu nasıl söylerken dikkatli olmalısınız, bu arada

it means they have no rooms they have nothing  available for you you can't book a room because  

bu onların odası olmadığı anlamına gelir sizin için uygun bir şey yok bir oda rezerve edemezsiniz çünkü

they are fully booked they have no rooms  to spare you can't i'm sorry you can't  

tamamen dolular boş odaları yok yapamazsınız üzgünüm

stay at my hotel this weekend because we are fully  booked we have no spare rooms nothing to spare

bu hafta sonu otelimde kalamazsınız çünkü tamamen doluyuz boş odamız yok

you might throw the book at someone if you throw  the book at someone it means you punish them  

başkasına kitabı fırlatabilirsiniz eğer kitabı birine atarsanız bu,

normally by using the law you throw the book  at someone you punish someone quite often a  

normalde kanunu kullanarak kitabı birine atarsanız onu cezalandırdığınız anlamına gelir birini oldukça sık cezalandırırsınız korkunç

sentence might be given if you've committed a  terrible crime you might have to go to prison  

bir suç işlemişseniz bir ceza verilebilir suç hapse girmek zorunda kalabilirsiniz

so the judge in the court will throw the  book at you he will give you a very harsh  

bu nedenle mahkemedeki yargıç size  kitabı fırlatacak  size çok ağır   bir

punishment a very harsh sentence you will have  to go to prison for a long time you throw the  

ceza verecektir çok  ağır bir cezaya uzun bir süre hapishanede kalmanız gerekecek

book at someone person who likes reading books is  often described as a bookworm a person who likes  

kitabı birine   atacaksınız kitap okumayı seven kişi genellikle kitap kurdu olarak tanımlanır kitap okumayı seven kişi kitap

reading books might be described as a bookworm if  you read books if you are always looking at books  

kurdu olarak tanımlanabilir, eğer kitap okuyorsanız, her zaman kitaplara bakıyorsanız, eğer her zaman

if you are always in the library reading  if you like to have a book in your hand  

kütüphanedeyseniz, okuyorsanız, yanınızda bir kitap olmasını seviyorsanız el

normally at night a lot of people like to sit down  at night and read a book it helps them to relax  

normalde geceleri pek çok insan geceleri oturup kitap okumayı sever, bu onların rahatlamasına yardımcı olur

we can describe a person who  likes reading books as a bookworm

kitap okumayı seven bir kişiyi kitap kurdu olarak tanımlayabiliriz,

you might say that someone is on the  same page as you that means you are  

birisinin sizinle aynı sayfada olduğunu söyleyebilirsiniz, bu da siz anlamına gelir

both thinking the same thing or you agree on  a certain subject if you both understand each  

ikiniz de aynı şeyi mi düşünüyorsunuz veya belirli bir konuda hemfikir misiniz ikiniz de

other's feelings perfectly well we can say  that you are both on the same page you both  

birbirinizin duygularını çok iyi anlıyorsanız aynı fikirde olduğunuzu söyleyebiliriz ikiniz de

have the same opinion the ba you both have  the same feeling about something we you both  

aynı fikre sahipsiniz ba ikiniz de bir şey hakkında aynı hislere sahibiz ikiniz   olup biten

have the same understanding of a situation  that is happening we are both on the same page

bir durumla ilgili aynı anlayışa sahipsiniz ikimiz de aynı sayfadayız

a person might decide to change their life they  might decide to stop being rude and selfish  

bir kişi hayatını değiştirmeye karar verebilir kaba ve bencil olmayı bırakmaya karar verebilir

they might decide to be a nice person you  might say that that person will turn over  

iyi bir insan olmaya karar verebilir  siz o kişi diyebilirsiniz

a new leaf so by that we are saying  that a person will oh there is a  

yeni bir sayfa açacağız yani bununla şunu söylüyoruz ki bir kişi ah

car going into my ear oh oh it's  going to come out the other side now

kulağıma bir araba giriyor oh oh şimdi diğer taraftan çıkacak bu

that was painful if you turn over a new leaf  it means you turn a new page you turn over  

acı vericiydi eğer yeni bir sayfa açarsan dönersin demektir yeni bir sayfa çeviriyorsunuz

you start fresh you change your habits you change  your behaviour you change the way you do things  

yeni başlıyorsunuz alışkanlıklarınızı değiştiriyorsunuz davranışlarınızı değiştiriyorsunuz işleri yapma şeklinizi değiştiriyorsunuz

you turn over a new leaf  

yeni bir sayfa açıyorsunuz

so by this we mean the page of a book so the  word leaf here refers to the page in a book

yani bununla bir kitabın sayfasını kastediyoruz, dolayısıyla  yaprak kelimesi buradaki sayfayı ifade eder kitap

we might describe a person who likes reading as  bookish a person who is bookish is a person who  

okumayı seven bir kişiyi kitap tutkunu olarak tanımlayabiliriz kitap tutkunu kişi

looks as if they might read lots of books quite  often we will describe a person who wears glasses  

çok sayıda kitap okumuş gibi görünen kişidir sıklıkla gözlük takan kişiyi tanımlayabiliriz

maybe they look studious they look like a  person who might always be reading books  

belki çalışkan görünürler her zaman kitap okuyor olabilir

glasses can make a person look bookish  it looks almost as if they are always  

gözlükler bir insanı kitap gibi gösterebilir neredeyse her zaman

reading books because they have bad eyesight and  that's it you see so i remember at night i used  

görme yetileri olmadığı için kitap okuyorlarmış gibi görünüyor ve gördüğünüz bu, bu yüzden geceleri hatırlıyorum  eskiden

to read books i used to love reading at night and  people would always say you should not read books  

kitapları okurdum, eskiden geceleri okumayı severdim ve insanlar her zaman kitap okumaman gerektiğini söyler

at night it is bad for your eyes you will  have to wear glasses if you are not careful

geceleri gözlerin için kötüdür dikkatli olmazsan gözlük takman gerekir

you might say don't judge a book by its cover if  you don't judge a book by its cover it means you  

bir kitabı kapağına göre yargılamazsan kapağına göre yargılama diyebilirsin bu,

are not judging someone by their appearance so the  appearance of someone can be very deceptive maybe  

birini görünüşüne göre yargılamadığınız anlamına gelir, dolayısıyla birinin görünümü çok aldatıcı olabilir belki

a person who looks untidy or scruffy or unwashed  you might think that that person has no money  

düzensiz veya pasaklı veya yıkanmamış görünen biri bu kişinin hiç parası olmadığını düşünebilirsiniz

but they might actually be a millionaire  they might be a little bit like howard hughes  

ama aslında o bir milyoner olabilir onlar bir milyoner olabilir biraz howard hughes gibi   bu

so never judge a book by its cover  because sometimes you can be wrong  

yüzden bir kitabı asla kapağına göre yargılama çünkü bazen yanılıyor olabilirsiniz   bir

just because something looks a certain way  on the outside doesn't mean that reflects  

şeyin dışarıdan belirli bir şekilde  görünmesi, bunun onların   kişi türünü yansıttığı anlamına gelmez

the type of person they are  never judge a book by its cover

bir kitabı asla kapağına göre yargılamayın

to be overbooked so this is very similar  

çifte rezervasyon yapıldı, yani bu, çifte

to fully booked if you are overbooked that means  too many people have arranged to do something  

rezervasyon yaptırdıysanız tamamen dolu duruma çok benzer; bu, çok fazla kişinin bir şeyler yapmak için ayarladığı

so you have 20 rooms in your hotel but you  have booked 25 people to stay in your hotel  

yani otelinizde 20 odanız olduğu halde otelinizde kalmaları için 25 kişiyi rezerve ettiğiniz

so you might say that you are overbooked too  many people want to do that certain thing

dolayısıyla çifte rezervasyon yaptığınızı söyleyebilirsiniz çok çok  kişi belirli bir şeyi yapmak ister

there are some words as well that we can use  to describe parts of a book for example we  

bir kitabın bölümlerini tanımlamak için kullanabileceğimiz bazı kelimeler de vardır, örneğin

can say appendix the appendix normally relates  to the ending the information that appears at  

ek diyebiliriz, ek normal olarak bitişle ilgilidir

the end of a book so quite often you will read  the book and sometimes at the end of the book  

bir kitabın sonunda görünen bilgiler çok sessizdir genellikle kitabı okuyacaksınız ve bazen kitabın sonunda

on the very back page there might be  some extra information and we call that  

en arka sayfada bazı ekstra bilgiler olabilir ve biz buna

the appendix it is at the end it is added on maybe  there is some extra information to give you a help

eklendiği sondaki ek diyoruz belki size bir fikir verecek bazı ekstra bilgiler vardır yardım

here's another word that we often  use when we're talking about books  

işte kitaplardan bahsederken sıklıkla kullandığımız başka bir kelime

especially long books there are some stories that  are very long and they go on for a very long time  

özellikle uzun kitaplardan  bazı hikayeler vardır ki çok uzundur ve çok uzun sürer

sometimes a person might rewrite that  book and they will make it shorter  

bazen kişi o  kitabı yeniden yazar ve kitabı kısaltır

so if you if you abridge something a bridge means  to shorten you make something shorter you condense  

öyleyse bir şeyi kısaltırsanız köprü kısaltmak anlamına gelir bir şeyi kısaltırsınız

the story you make it shorter so maybe the book  is very long the story has has lots of detail so  

hikayeyi kısaltırsınız yani kitap çok uzun olabilir hikayede çok fazla ayrıntı vardır yani

what you actually do you shorten the book you  make the story shorter you condense the story  

aslında ne yaparsınız kitabı kısaltırsınız hikayeyi kısaltırsınız hikayeyi kısaltırsın

and that word is a bridge you abridge something  you make it shorter you shorten the story two more

ve o kelime bir köprüdür bir şeyi kısaltırsın  onu kısaltırsın hikayeyi iki bölüm daha kısaltırız

chapter quite often we will when we are reading  sometimes we don't like to read for too long so  

okurken sıklıkla yaparız bazen çok uzun okumayı sevmeyiz bu yüzden

quite often a story is divided into sections  and each of the sections is called a chapter  

oldukça sık bir hikaye bölünür bölümlere ayrılır ve bölümlerin her birine bölüm denir

parts of a story so you might sit down and  you might read one or two chapters of a book  

bir hikayenin bölümleri, böylece oturup bir kitabın bir veya iki bölümünü okuyabilirsiniz

so you will sit down you will read a few pages  each time you read the book you might read  

böylece oturacaksınız  kitabı her okuyışınızda birkaç sayfa okuyacaksınız

a couple of chapters so most stories  have chapters they have parts in the book  

birkaç bölüm okuyun, böylece çoğu hikayenin bölümleri vardır, kitap bölümleri

it is divided and sometimes you can  stop reading at the end of a chapter  

vardır ve bazen bölümün sonunda okumayı bırakabilirsiniz   elbette

of course these days as well a lot of people talk  about chapters when they are watching a movie  

bu günlerde pek çok kişi film izlerken bölümler hakkında konuşuyor

parts of a movie quite often on a dvd or  a blu-ray disc you might have chapters  

bir filmin bazı bölümleri genellikle bir dvd veya blu-ray diskte bölümler olabilir

parts of the movie that you can jump to you  can find that part very easily and finally

filmin size atlayabileceğiniz bölümleri o bölümü çok kolay bir şekilde bulabilirsiniz ve son olarak

if you want the story that you are about to read  if you want it to be explained you could have a  

okumak üzere olduğunuz hikayeyi istiyorsanız açıklanmasını istiyorsanız bir

preface as well or a preface some people describe  this as a preface some people say preface so  

önsöz veya bir önsöz de olabilir bazı insanlar bunu önsöz olarak tanımlar bazı insanlar önsöz der yani

a brief explanation that happens or is put at  the beginning of a story to explain something  

kısa bir açıklama olur veya bir şeyi açıklamak için bir hikayenin başına konur

maybe there is something that happens in the  story that you want the reader to understand  

belki olan bir şey vardır okuyucunun anlamasını istediğiniz hikayede

you will often give it a preface you will put  something at the start or before the story begins  

ona genellikle bir önsöz vereceksiniz başlangıca veya hikaye başlamadan önce bir şeyler koyacaksınız

and those are the words we are going to look  at today because it's almost time for me to go  

ve bunlar bugün  bakacağımız kelimeler çünkü benim için neredeyse gitme zamanı geldi

you can also see behind me yes it's getting dark  night time is is arriving even though it's only 3  

arkamı da görebiliyor evet hava kararıyor gece vakti geliyor,

40 in the afternoon but yes we do have very short  days during the winter months i don't know why but  

ancak saat öğleden sonra 3   40 ama evet kış aylarında çok kısa  günlerimiz oluyor neden bilmiyorum ama

quite a few people are fascinated by  this the fact that the light disappears

epeyce kişi bundan etkileniyor ışığın

at around about 3 30 in the afternoon so yes  it's 20 minutes to 4 o'clock and yes that is  

öğleden sonra yaklaşık 3:30 civarında kaybolması, bu yüzden evet  saat 4'e 20 dakika var ve evet bu

night time arriving very early  during this time of the year

gece çok erken geliyor  bu nedenle yılın bu zamanında

so i think books nowadays what about you do you  read books do you ever read books these days i  

kitaplar düşünüyorum, peki ya siz okuyor musunuz? kitap bu günlerde hiç kitap okudun mu pek

don't think many people do i don't think many  people sit down and actually take time to read  

çok insanın okuduğunu sanmıyorum pek çok insanın oturup gerçekten okumaya zaman ayırdığı

a book my mother used to read books all the  time i would always see my mother sitting  

bir kitabı annemin her zaman kitap okuduğunu düşünürdüm annemi her zaman içinde otururken görürdüm

in the evening and she would always be reading  a book sometimes they would be crime thrillers  

akşam ve o her zaman bir kitap okurdu bazen polisiye gerilim olurdu

sometimes they would be romantic stories

bazen romantik hikayeler olurdu

i think my mum is a bit of a romantic i think so  so what about you do you read books very often  

bence annem biraz romantik bence yani  peki ya sen çok sık kitap okursun   eskiden

i used to read books a lot i am going to be  honest that i don't read as much as i used  

kitap okurdum çoğu dürüst olacağım ki eskisi kadar kitap okumuyorum

to i feel very bad about that but i do like  reading articles and things that are talking  

bu konuda kendimi çok kötü hissediyorum ancak

about a certain subject or describing a  certain situation so i do like reading  

belirli bir konudan bahseden veya belirli bir durumu anlatan makaleler ve şeyler okumayı seviyorum bu yüzden seviyorum okuyorum

but sadly i don't read many books unfortunately  angela says my cupboard is overbooked i would  

ama ne yazık ki pek fazla kitap okumuyorum ne yazık ki angela dolabımın dolu olduğunu söylüyor

not say that i would say something different  if your cupboard is full you can say that it is  

farklı bir şey söyleyeceğimi söyleyemem  eğer dolabınız doluysa

overstocked so your cupboard has too many things  inside it is overstocked or it is overcrowded  

fazla stok  diyebilirsiniz, dolayısıyla dolabınızın içinde çok fazla şey  var  fazla stoklanmış veya aşırı kalabalık

so you might say that your cupboard has too many  things maybe the cupboard in your kitchen where  

bu nedenle, dolabınızda çok fazla şey olduğunu söyleyebilirsiniz, belki mutfağınızdaki

you keep the food maybe you have too much  stuff in your cupboard and you can't find  

yiyecekleri sakladığınız dolapta, belki de dolabınızda çok  fazla şey var ve

the thing that you're looking for it's really  annoying when that happens really is so annoying

aradığınız şeyi bulamıyorsunuz. bu olduğunda gerçekten sinir bozucu gerçekten çok sinir bozucu

but yes you might say that your cupboard  is overstocked or overcrowded or  

ama evet, dolabınızın stokunun fazla veya aşırı kalabalık olduğunu veya

over full there are too many things too  much stuff too many things in your cupboard

aşırı dolu olduğunu söyleyebilirsiniz, çok fazla şey var çok  fazla eşya var dolabınızda çok fazla şey var, bu

vitas makes a very good point the best way  to become acquainted with a subject is to  

çok iyi bir noktaya değiniyor, tanışmanın en iyi yolu bir konu

write a book about it well i always say this is  something that i like to say to those who ask  

hakkında   iyi bir kitap yazmaktır  her zaman bunun

about writing or learning to understand grammar  writing is a very good way of understanding  

yazmayı veya dilbilgisini anlamayı öğrenmeyi soranlara söylemekten hoşlandığım bir şey yazmanın hem dili hem de kendinizi anlamanın çok iyi bir yolu olduğunu kullandım

the language but also yourself as well i i used  to love writing stories as a child i used to write  

çocukken hikaye yazmayı sevmek için eskiden

stories all the time sometimes they made no sense  but sometimes when my imagination was firing  

her zaman hikayeler yazardım bazen anlamsız gelirlerdi ama bazen hayal gücüm

when my brain was really active i would write  some some good stories some interesting stories  

ateşlendiğinde   beynim gerçekten aktifken bazı güzel hikayeler yazardım bazı ilginç hikayeler

my english teacher used to love reading my stories

ingilizce öğretmenim okumayı severdi hikayelerim

tomek says if you are on the same  page it means you are aligned  

tomek, aynı sayfadaysanız bunun aynı hizada olduğunuz anlamına geldiğini söylüyor

yes yes i suppose you could say that two things  are aligned they are on the same page they both  

evet evet sanırım iki şeyin aynı sayfada olduğunu söyleyebilirsiniz, ikisi de   aynı fikirde

agree or connect together they both have the same  opinion or feeling about something that's good

veya birbiriyle bağlantılı, her ikisi de bir şey hakkında aynı fikre veya duyguya sahip bu iyi

ah louis says mr duncan i often hear  books or listen to books you are right  

ah louis diyor bay duncan sık sık kitap duyuyorum veya kitap dinliyorum haklısın

many years ago spoken books were used to help  those who had difficulty seeing people who were  

uzun yıllar önce sözlü kitaplar görmede zorluk çekenlere yardımcı olmak için kullanılıyordu görme

blind or partially cited who could not read  books because they couldn't see so quite often  

engelli veya kısmen alıntılanmış, göremedikleri için kitap okuyamayan kişiler bu yüzden sıklıkla

spoken books were used to allow people who had  a visual impairment they couldn't see very well  

görme bozukluğu olan kişilerin çok iyi görememesine

so yes that is good the spoken book but of  course nowadays there are many companies that do  

yani evet/sözlü kitap iyidir, ancak elbette  günümüzde

spoken books so instead of reading the  book you will just listen to the story  

gösterebilir                                                                                                                                                                   / sadece hikayeyi dinleyin   bunun

instead so yes they have become quite  popular over the past few years i think so

yerine evet, son birkaç yılda oldukça popüler hale geldiler, sanırım bu yüzden

i will be going in a moment i hope you've  enjoyed today's live stream we've had a  

birazdan gideceğim umarım bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir

lot of things to talk about today we've been  rather busy if you want to watch this again  

bugün konuşacak çok  çok şeyimiz var biz oldukça meşguldüm, bunu tekrar izlemek istersen

you can you can watch all of this as many times  as you want you can watch it once twice or even  

yapabilirsin tüm bunları istediğin kadar  izleyebilirsin bir kez iki kez hatta

a thousand times if you feel like it i will be  going there will be captions later on as well  

bin kez izleyebilirsin eğer istersen ben gideceğim  altyazılar olacak daha sonra da

you can read the captions later they will be there  as well thank you very much for your company today

altyazıları daha sonra okuyabilirsiniz  daha sonra orada olacaklar bugün eşlik ettiğiniz için çok teşekkür ederim

thanks for watching thank you very  much for joining me audiobooks  

izlediğiniz için teşekkürler bana katıldığınız için çok  teşekkür ederim sesli kitaplar

don't you call them audiobooks asks raphael  yes you can you can call them audiobooks  

onlara sesli kitap demiyor musunuz raphael sorar  evet arayabilirsiniz sesli

spoken books long as you can hear them

kitaplar   duyabildiğiniz sürece konuşulan kitaplar

that is what they are thank you beatrice thank  you mr duncan for this lovely live stream yes  

bunlardır teşekkürler beatrice teşekkürler bay duncan bu güzel canlı yayın için evet

i have been on my own today  just myself holding the fort

bugün tek başımaydım sadece kendim kaleyi tutuyorum

hopefully mr steve will be back with us next  week and we will be back together again palmyra  

umarım bay steve önümüzdeki  hafta yine bizimle olur ve tekrar birlikte olacağız palmyra

says i will watch the stream later thank you  very much see you later palmyra on the replay  

akışı daha sonra izleyeceğim diyor teşekkür ederim  daha sonra tekrar görüşürüz palmyra   izlediğiniz

this is mr duncan saying thanks for  watching i am back with you on tuesday  

için teşekkürler diyen Bay Duncan salı günü tekrar sizlerleyim

not live but there will be a recorded lesson  a new lesson coming your way on tuesday  

canlı değil ama kaydedilmiş bir ders olacak salı günü yeni bir ders geliyor

i hope you will join me then thanks for your  company for the last one hour and 47 minutes i  

umarım bana katılırsınız, o zaman son bir saat 47 dakika boyunca  bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim

hope you have enjoyed it this is mr duncan in the  birthplace of english saying thanks for watching  

umarım beğenmişsinizdir bu, ingilizcenin doğum yeri olan bay duncan izlediğiniz için teşekkür ediyor

see you next sunday hopefully with mr steve  

gelecek pazar görüşürüz umarım Bay Steve'le

and also in my lesson that i'm going to  post on tuesday i will see you then as well  

ve ayrıca salı günü  yayınlayacağım  dersimde, o zaman da görüşürüz

almost and of course until the next time we  meet here you know what's coming next yes you do  

neredeyse ve tabii ki bir dahaki sefere burada  buluşana kadar sırada ne olacağını biliyorsunuz evet siz   harika

have a great weekend enjoy the rest of your  sunday and have a super duper week and of course

bir hafta sonu geçirin iyi eğlenceler pazar gününüzün geri kalanı ve harika bir hafta geçirin ve tabii ki

ta ta for now

şimdilik ta ta