LIVE English Lesson - 7th January 2018 - PART TWO - body part idioms - keep fit - uses of 'work'

twelve days of Christmas yes well the 12 days of Christmas refer to actually the

Noel'in on iki günü evet pekala Noel'in 12 günü aslında Noel civarında gerçekleşen şenliklere atıfta bulunur,

festivities that take place around Christmas so for the twelve days and

yani on iki gün boyunca ve

then after the twelve days you have to go back to normal that means at

on iki günden sonra normale dönmeniz gerekir, bu da

Christmas that the festivities have all come to an end

Noel'de şenliklerin hepsinin geldiği anlamına gelir. bir son, yani şu

so that is where we are right now this is the twelfth night it's time to take

anda bulunduğumuz yer burası, bu on ikinci gece,

down the Christmas decorations Christmas officially comes to an end of course

Noel süslerini indirme zamanı, Noel resmen sona eriyor, elbette

this is all based on religion our old friend religion and that's the reason

bunların hepsi dine dayalı, eski dostumuz din ve bu yüzden

why after Twelfth Night and this of course is the beginning of what they

On İkinci Geceden sonra ve bu tabii ki

call Epiphany in the Christian religion did you know that I do now

Hıristiyan dininde Epifani dedikleri şeyin başlangıcı, şimdi yaptığımı biliyor muydunuz,

so you're saying we'll get bad luck if we leave them up you mean more bad luck

bu yüzden onları bırakırsak kötü şansımız olacağını söylüyorsunuz, daha fazla şanssızlık demek istiyorsunuz,

how can we get any more mr duncan we get bad luck normally whatever happens

nasıl daha fazla kazanabiliriz baylar? duncan normalde şansımız kötü olur ne olursa olsun

whether we take the Christmas decorations down or not which we still

Noel süslerini indirsek de indirmesek de ki

get lots of bad luck hot in here you are right lots of logs on the fire as usual

burada hala çok fazla şanssızlık yaşıyoruz haklısın

usual he puts too many logs on the fire who is stoking it up mr. Steve is

her zamanki gibi ateşe çok fazla kütük atıyor ateşe çok fazla kütük koyuyor kim besliyor bay Steve

telling me off he's saying that I always put too many logs on the fire last year

beni azarlıyor geçen yıl ateşe her zaman çok fazla kütük koyduğumu söylüyor ateşin

he put seven new logs on that the top of the fire was glowing red hot in fact I

tepesinin kıpkırmızı parıldadığı yedi yeni kütük koydu aslında ben onun zarar verdiği

said I think I've damaged the fire he has damaged the fire we need a new

yangına zarar verdiğimi düşünüyorum dedim ateş için yeni bir

baffle the pot part of the part of the fire has actually melted because I

bölmeye ihtiyacımız var tencerenin ateşin bir kısmı eridi çünkü

apparently I was putting too many logs on the fire so so now me with excited

görünüşe göre ateşe çok fazla kütük koyuyordum, bu yüzden şimdi ben

about the fire mr. Steve is not very hungry

ateş konusunda heyecanlıyım bay. Steve çok aç değil

do you like the star look there are three stars here oh it's there's that

yıldızı beğendin mi bak burada üç yıldız var oh bu

one that one and where's the other one three stars as to Steve the real

bir şu var ve diğeri nerede üç yıldız gerçek

Christmas star and also me as well the real star cause people would same as

Noel yıldızı Steve'e ve ayrıca ben de gerçek yıldız çünkü insanlar aynısını yapardı

Jesus Oh baby Jesus any wedding will not believe

İsa Ah bebeğim İsa, herhangi bir düğüne inanmayacak,

right not condoning it now you know if you

buna göz yummamak şimdi biliyorsun, eğer

want to do it fine can I take some tinsel you know what I

yapmak istersen, biraz cicili bicili alabilir miyim,

always say I say live and let live live and let live live and let live if

her zaman ne dediğimi biliyorsun, yaşa ve yaşa, yaşa ve yaşa, yaşa ve yaşat,

someone wants to believe in something let them

biri varsa bir şeye inanmak istiyor bırakın onlara izin

if someone doesn't let them fine do you win employees crackers should we take

vermiyorsa eğer biri onlara ceza vermiyorsa çalışanlara kraker mi kazanıyorsunuz

them to make sure can I just say these are these the posh crackers or are they

emin olmak için onları almalı mıyız sadece bunlar şık krakerler mi yoksa

the cheap ones let's take him on the fire as you what happens Steve wants to

ucuz krakerler mi diyebilir miyim hadi onu ateşe verelim ne olur Steve

burn these on the fire I don't I don't think that's a good idea to be honest so

bunları ateşte yakmak istiyor Dürüst olmak gerekirse bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum o yüzden bunu

we won't do that Steve put them in the box everything is going in the Box these

yapmayacağız Steve onları kutuya koydu her şey Kutunun içinde gidiyor bunlar

are any order to what we're doing just just stick it in there just stick it all

herhangi bir sıra yaptığımız şey için sadece oraya yapıştır sadece hepsini sok

in don't worry about it okay right I'll take these these balls

merak etme tamam tamam bu taşakları çıkaracağım evet

off yes you can handle the balls okay there we go mr. Steve thank you very

taşakların üstesinden gelebilirsin tamam işte gidiyoruz bay. Steve çok teşekkür ederim,

much I'm sure you can do that just put them anywhere think about these balls is

eminim bunu yapabilirsin, onları herhangi bir yere koy, bu topların

that they're made of plastics and surveys they think actually break they

plastikten yapılmış olduğunu düşün ve gerçekten kırılacağını düşünüyorlar,

they just they just get squashed so they don't break they don't smash they're not

sadece eziliyorlar, böylece kırılmasınlar. parçala onlar

made of glass so fortunately you can't break them we have to say goodbye to the

camdan yapılmadı o yüzden neyse ki onları kıramazsın

snow man this snow man has been sitting in my studio during my recent livestream

kardan adama veda etmeliyiz bu kardan adam son canlı yayınım sırasında stüdyomda oturuyor

see you next Christmas

gelecek yılbaşı görüşürüz

Steve's broken wand oh that's okay you can fix that Oh Steve has lost his end

Steve'in kırık asası oh sorun değil Oh Steve'in sonunu kaybettiğini düzeltebilirsin, o cam

not for the first time that glass actually we're taking the

ilk kez değil aslında

tinsel off now taking the tinsel off pretty easy it wouldn't be easy to

cicili bicili çıkarıyoruz şimdi cicili bicili çıkarmak oldukça kolay,

actually bring the tree out we rather than move it at the moment in that way

aslında ağacı hareket ettirmek yerine çıkarmak kolay olmaz o anda

Steve is complaining he says that it would be better if we bring the tree out

Steve şikayet ediyor, ağacı şimdi çıkarsak daha iyi olur diyor,

now we're going to do that in a moment so don't worry Steve now one or two

bunu birazdan yapacağız, bu yüzden endişelenme Steve şimdi bir veya iki

people have asked if I could talk about tinsel

kişi bu konuda konuşup konuşamayacağımı sordu. cicili bicili cicili

so tinsel tinsel is something that's used to decorate Christmas trees or you

bicili, Noel ağaçlarını süslemek için kullanılan bir şeydir ya da

can have it hanging up around the room so this particular thing is called

onu odanın etrafına asabilirsiniz, bu yüzden bu özel şeye

tinsel I'll take that no what are you doing Steve Steve we're taking it off Oh

cicili bicili denir Bunu kabul edeceğim hayır ne yapıyorsun Steve Steve onu çıkarıyoruz Oh

Steve was putting the tinsel back onto the tree what's going on this oughta be

Steve cicili bicili ağaca geri koyuyorum ne oluyor bu kafa

confusing I don't want to do I'm all confused

karıştırıcı olmalı Yapmak istemiyorum kafam karıştı

what day is it today this is this is Twelfth Night oh by the way there is a

bugün günlerden ne bu Onikinci Gece ah bu arada bir

Shakespeare play a Shakespeare play called Twelfth Night

Shakespeare oyunu var adı bir Shakespeare oyunu Onikinci Gece

as well written over 400 years ago and Twelfth Night is a very unusual

aynı zamanda 400 yıldan uzun bir süre önce yazılmış ve Onikinci Gece çok sıra dışı bir

Shakespeare play in that it involves a little bit of gender swapping did you

Shakespeare oyunu çünkü biraz cinsiyet değiş tokuşunu içeriyor

know that yes Shakespeare was very much ahead of his time look at this tinsel to

evet Shakespeare zamanının çok ilerisindeydi biliyor muydunuz o son kolu tutmak için bu gelin teline bakın

hold that end sleeve called the end of it of it look at no fans look at this

bunun sonu denir bak hayran yok bu gelin

tinsel it's a gigantic look at that giant snake look how long it is that

teline bak bu dev yılana devasa bir bakış bak ne kadar uzun

might be that might be the longest two i've ever seen a girl on stage that was

olabilir bu şimdiye kadar sahnede gördüğüm en uzun iki kız olabilir

in this pageant appearing on stage like that anyway I think mr. Steve has

Yarışmanın sahnede böyle görünmesi zaten bence bay. Steve

appeared on stage too often it's done completely to his end right it's now

sahneye çok sık çıktı, tamamen onun sonuna kadar yapıldı, şimdi

completely bare okay we have to take the lights off so first of all we will pull

tamamen çıplak tamam, ışıkları kapatmalıyız, bu yüzden her şeyden önce ağacı çekeceğiz,

the tree out do you remember the last time I did this we pushed it in last

bunu en son ne zaman yaptığımı hatırlıyor musun, en son içeri itmiştik.

time now this time I have to pull it out all right he doesn't pull on the fire

zaman şimdi bu sefer onu çıkarmalıyım tamam mı ateşi çekmiyor

yes mr. Matt look concerned about the heat I have it I have a strange feeling

evet bayım. Matt, sahip olduğum ısı konusunda endişeli görünüyor, ağacın ateşin yanında eriyeceğine dair garip bir his var içimde

that the tree is going to melt by the fire did you take the plugs and plug the

bujileri alıp ağacı fişe taktınız mı bayım?

tree mr. Steve and plug the tree there we go I'll hold on to these while you

Steve ve ağacın fişini çek işte gidiyoruz sen çekerken bunları tutacağım

pull it out okay I will grab hold of it

tamam tamam ben tutacağım o kadar

that's it all right so now we will take the lights off the

şimdi ağaçtan ışıkları

tree as well well it tangled up here tangled it's all tangled tangled that's

da çıkaracağız o buraya dolandı dolandı hepsi karışık karışık bu

a great word tangled if something is tangled it means everything is tied

harika bir kelime karışık bir şey karışmışsa her şey birbirine bağlı demektir

together like this it is an example tangled that's that's tangled I think

bu böyle karışık bir örnek bu karışık bence

that I don't think anyone can see that okay let's have a look let's take the

kimse göremez tamam bir bakalım hadi

lights off the lights are coming off right now bye-bye lights bye-bye see you

ışıkları söndürelim ışıklar şu anda sönüyor güle güle ışıklar güle güle seneye görüşürüz

next year

actually I think I'm taking the wrong lights off first I think it I think I

aslında sanırım önce yanlış ışıkları söndürüyorum sanırım

should take these lights off first

önce bu ışıkları kapatmalıyım karışık bizi

tangled up we know me sometimes I like to make a mess it's what I do I've done

tanıyoruz bazen hoşuma gidiyor Ortalığı karıştırmak benim işim,

it really mr. Steeves fixed it untangled it actually this is not easy to do which

bunu gerçekten yaptım mr. Steeves çözerek düzeltti aslında bunu yapmak kolay değil Hangisine

one have you got I thought the I'm not sure actually at

sahipsin diye düşündüm aslında şu

the moment I'm not sure what's actually going on here I seem to have got myself

anda burada gerçekte ne olup bittiğinden emin değilim.

into a tangle there this all too quickly oh by the way can I say hello to all my

çok çabuk oh bu arada son birkaç gün içinde Mısır'da izleyen tüm yeni abonelerime merhaba diyebilir miyim

new subscribers watching in Egypt over the past few days I've had hundreds

hundreds of new subscribers watching in Egypt so a big hello to all my new

Mısır'da izleyen yüzlerce yeni abonem oldu bu yüzden tüm yeni takipçilerime kocaman bir merhaba

followers and of course today we are heading towards 600,000 subscribers 600

ve tabii ki bugün biz 600.000 aboneye doğru gidiyor 600

thousands - Duncan that's a lot isn't it how many people follow you on a regular

bin - Duncan bu çok fazla değil mi seni düzenli olarak takip eden insan sayısı

basis I wish it was that's fantastic

keşke bu harika olsaydı

push you in there all the way that's it there we go

seni oraya kadar itmek işte bu kadar işte gidiyoruz

I like to think that Steve's helping me but I'm not sure if he is should I bind

Steve'in yardım ettiğini düşünmeyi seviyorum ben ama emin değilim

them back on is he's taking them off ah

onları tekrar bağlamalı mıyım onları çıkarıyor mu ah

this certainly winding me up winding you up winding if you wind up so on if you

bu kesinlikle beni

wind them up it means you you irritate them you get them really angry

sarıyor onlar gerçekten kızdılar

you've whined them up hurry up they're gonna Knight

onları sızladınız acele edin yapacaklar

our mint tea is getting cold oh we've got a cup of tea yes thank you

Şövalye nane çayımız soğuyor oh bir fincan çayımız var evet teşekkür ederim

Steve hard work we'll need a break after this

Steve sıkı çalışma bundan sonra bir molaya ihtiyacımız var

okay we're taking the lights off now so what you're watching at the moment is a

tamam mı alıyoruz şimdi ışıklar kapalı, şu anda izlediğiniz şey bir

recording this is Saturday night it's Twelfth Night the night when all of the

kayıt, bu Cumartesi gecesi, Onikinci Gece, tüm

Christmas trees and Christmas decorations have to be taken down over

Noel ağaçlarının ve Noel süslerinin yıkılması gereken gece,

they have to be taken down that's it you're doing very well they're almost

onların indirilmesi gerekiyor, işte bu kadar ' çok iyi gidiyorlar neredeyse

finished mr. Steve on this particular string string of life can I let you in

bitti bay Steve hayatın bu özel ipi üzerinde size sırrı verebilir miyim,

on the secret now I'm not saying that mr. Steve is

şimdi bunu söylemiyorum bay. Steve

clumsy but quite often mr. Steve can be quite clumsy it's true close were you

sakar ama çoğu zaman bay. Steve oldukça beceriksiz olabilir,

acting then mr. Steve put the lights on the fire No can we reuse these next year

o zaman gerçekten yakın davranıyordunuz Bay. Steve ışıkları ateşe verdi Hayır, bunları gelecek yıl tekrar kullanabilir miyiz

yes put them in the box in the box everything goes in the box he's supposed

evet, kutuya koy her şey kutuya giriyor,

to pack them up neatly you know it's okay you can't damage these things

onları düzgün bir şekilde paketlemesi gerekiyor, sorun değil, bu şeylere zarar veremezsiniz,

there's such good quality you see all right this is a small one do you want to

çok iyi kalite var Pekala, bu küçük bir ağaç Noel

hear the story about the tree the Christmas tree so this Christmas tree

ağacı hakkındaki hikayeyi duymak ister misin yani bu Noel ağacını

well when we originally bought it we thought it would fit in here but in fact

ilk aldığımızda buraya sığacağını düşündük ama aslında

it's slightly too large for this room so instead of using the whole tree we just

bu oda için biraz fazla büyük yani tüm ağacı kullanmak yerine sadece bir

use part of it so this tree isn't the full tree it's just part of the truth

kısmını kullanıyoruz, bu yüzden bu ağaç tam ağaç değil, şimdi gerçeğin bir parçası,

now if difficulty he was finding the ends but I don't think it really matters

eğer zorluk çekiyorsa, sonları buluyordu ama dürüst olmanın gerçekten önemli olduğunu düşünmüyorum

to be honest if anyone watched just put the tree up they'd realize that we

eğer biri izlediyse sadece ağacı dikin,

there's another section to this which we accidentally put the wrong bit on didn't

bunun başka bir bölümü olduğunu fark edecekler, yanlışlıkla üzerine yanlış parçayı koyduk,

really make this job very silly we made such a mess of putting this tree up did

bu işi gerçekten çok aptalca yapmadık, bu ağacı dikerken o kadar berbat ettik ki,

you see the video we did a live stream and it was a miserable

yaptığımız videoyu gördünüz mü? canlı bir yayın ve sefil bir durumdu,

it was the bismuth disaster wasn't it Steve it was made us look proper proper

bizmut felaketiydi, değil mi Steve, bizi tam anlamıyla aptallar gibi gösterdi.

proper fools I'm getting into such a mess here with the with the lights

doing Steve oh nothing giving the wrong place I certainly am all right certainly

kesinlikle iyiyim kesinlikle

in the wrong place at the wrong time as they say no look it's all gone limp can

yanlış yerde yanlış zamanda derler ki

you see that as how I feel I don't think we're gonna get these off you know I'm

hayır bak her şey gevşedi

going round around in super close I think you're you might be doing it the

çok yakın bence sen doğru yapıyor olabilirsin bence ben

right way I think I'm doing it the wrong way you're winding the back on it I'm

yanlış şekilde yapıyorum sen arkasını sarıyorsun ben

white wines in the market oh I see what's happening take it to a right mess

beyaz şaraplar piyasada oh anlıyorum neler oluyor al onu al tam bir karmaşa

here charli's you were talking so much you

burada charli o kadar çok konuşuyordun o

were talking so much she's just completely lost where you were think so

kadar çok konuşuyordun ki o düşündüğün yerde tamamen kayboldu bu yüzden

I've got the end look I've got I've got the end here

son bakış bende var burada son var

good job one of us knows what they're doing right there yes I've got the end

iyi iş birimiz ne olduğunu biliyor tam orada yapıyorum evet son bende var bu son o

that's the end it at the end I've got the end Steve that's the end

sonda son bende var Steve bu son bitti

that's done if I if I keep hold at the end oh is that it that's it yeah we've

eğer ben sonunda tutarsam oh bu mu bu kadar mı evet biz

got the lights off so the lights now off we have removed them they are now

ışıkları kapattım, ışıklar şimdi söndü, onları kaldırdık,

removed from the tree now to be honest I'm not going to worry too much about

şimdi ağaçtan kaldırıldılar, dürüst olmak gerekirse, onları düzgün bir şekilde sarmak konusunda çok fazla endişelenmeyeceğim

wrapping them up properly because what will happen is next Christmas when I get

çünkü önümüzdeki Noel

these down I will actually unravel them I will untangle them so we won't do it

bunları indirdiğimde ne olacak? Onları çözeceğim, böylece şimdi yapmayacağız,

now we'll do it at the end of the year there

yılın sonunda yapacağız,

will be next year oh this year this year because it's

gelecek yıl olacak oh bu yıl bu yıl

because it's now 2018 of T oh my goodness can you believe it it's like

çünkü artık 2018 T oh aman tanrım

we're living in future I remember when I was at school and people used to talk

gelecekte yaşadığımıza inanıyorsun, okuldayken hatırlıyorum ve insanlar

about 2000 and 2001 as if it was really really far away in the future but in

2000 ve 2001 hakkında sanki çok uzak bir gelecekmiş gibi konuşurlardı ama

here we are now in 2018 so this is really science fiction now isn't it it's

burada şimdi 2018'deyiz yani bu gerçekten bilim kurgu şimdi

like something from a science fiction novel the only problem is we don't have

bilim kurgu romanından bir şey gibi değil mi, tek sorun şu ki

any flying cars well not yet anyway I think this is more like a comedy I

hiç uçan arabamız yok, pekala henüz değil bence bu daha çok bir komedi gibi bence çok çok

think so so oh okay then you've taken that piece I've taken that piece off so

oh tamam o zaman aldın o parça o parçayı çıkardım,

now we have to take the bottom section we need to sort of squash them all up a

şimdi alt kısmı almalıyız hepsini biraz ezmeliyiz

bit don't we yes this this can take a while actually

değil mi evet bu biraz zaman alabilir aslında

yes go make yourself a drink I think I think we might end it here shall we end

evet git kendine bir içki yap bence ben burada bitirebileceğimizi düşünüyorum,

it here okay

tamam,

right certain kind of office that's that's the Christmas tree now packed

belli bir tür ofis, bu Noel ağacı şimdi

away so we now have the Christmas decorations in that box and the

toplandı, şimdi o kutuda Noel süsleri var ve

Christmas tree in here we have one more thing to take down just here oh I'm so

Noel ağacı burada, yıkmamız gereken bir şey daha var. işte oh çok

hot oh I think my trousers were about to catch fire there okay thank you Steve

ateşliyim oh sanırım pantolonum alev almak üzereydi tamam teşekkürler Steve

that's great other than that solder in a moment we will take the Christmas cards

bu harika, o lehim dışında birazdan Noel kartlarını

down but you won't see that we're going to do that after we have finished doing

indireceğiz ama gideceğimizi görmeyeceksin bunu yapmayı bitirdikten sonra

this so we are now going back to the studio on Sunday afternoon where

şimdi pazar öğleden sonra stüdyoya geri dönüyoruz,

everything is as live as life can be see you

her şey hayatın alabildiğine canlı, görüşürüz

dooba dooba dude what happened what happened I was cut off did you see what

dooba dooba ahbap ne oldu ne oldu orada ne olduğunu gördün

happened there thank you very much to British Telecom

mü British Telecom'a çok

thank you British Telecom for cutting me off they disconnected my internet for a

teşekkür ederim British Telecom beni kestiği için bir

few moments so can I just apologize to those who who were asking mr. Duncan

kaç dakikalığına internetimi kestiler bu yüzden sadece soranlardan özür dileyebilir miyim bayım? Duncan

what happened to you I'm very sorry about that my internet connection

sana ne oldu İnternet bağlantımın

suddenly disconnected and it's all thanks to British Telecom thank you very

aniden kesilmesine çok üzüldüm ve hepsi British Telecom sayesinde çok teşekkür ederim

much for that at least we are back now so that was a slight technical problem

en azından şimdi geri döndük yani bu küçük bir teknik sorundu

it isn't my fault it is British Telecom if you want to blame

benim hatam değil British Telecom'dur, birini suçlamak istiyorsanız onu

someone blame them thank you very much for that I don't know how much of that

suçlayın bunun için çok teşekkür ederim ne kadarını

you saw but mr. Steve and myself we were taking down the Christmas decorations on

gördünüz bilmiyorum ama bayım. Steve ve ben Onikinci Gece Noel süslerini indiriyorduk

Twelfth Night but of course for some people around the world it is actually

ama tabii ki dünyadaki bazı insanlar için

Christmas Day today because they are Orthodox Christians so it I don't want

bugün aslında Noel Günü çünkü onlar Ortodoks Hristiyanlar, bu yüzden

to confuse things any more but happy Christmas to those who are celebrating

daha fazla kafa karıştırmak istemiyorum ama onlara mutlu Noeller

Christmas today even though here in the UK officially yesterday was the last day

Bugün burada, Birleşik Krallık'ta resmi olarak dün Noel'in son günü olmasına rağmen bugün Noel'i kutlayanlar, bu

of Christmas right here so it's mr. Duncan we are back thank you very much

yüzden Mr. Duncan geri döndük,

for reconnecting me we had a slight technical problem now

beni yeniden bağladığınız için çok teşekkür ederim, küçük bir teknik sorun yaşadık,

you know what this means this now means that there will be two videos two videos

bunun ne anlama geldiğini artık biliyorsunuz, bugünün canlı yayınlarına bağlı iki video iki video olacak,

connected to today's live streams so there will be the first 20 minutes and

yani ilk 20 dakika olacak ve

then the rest of the livestream I don't know how I'm going to sort that out but

ardından canlı yayının geri kalanını nasıl çözeceğimi bilmiyorum ama

I have a feeling that I'm going to have to work very hard to sort that slight

içimden bir ses bu ufak sorunu halletmek için çok çalışmam gerekecek zaten

problem out anyway we are all here together it is live we are coming up to

hep birlikte buradayız canlı yayındayız

15 minutes away from three o'clock let's have a look at the mystery idioms now

saat üçe 15 dakika kadar geliyor şimdi gizemli deyimlere bir göz atalım

these are mystery idioms that I showed you about two weeks ago and here they

bunlar size yaklaşık iki hafta önce gösterdiğim gizemli deyimler ve işte

are once again so these are mystery idioms they are expressions well-known

yine buradalar yani bunlar gizemli deyimler iyi bilinen ifadeler

expressions in the English language and you have to guess what they are just say

İngilizce ifadeler ve ne olduklarını tahmin etmeniz gerekiyor, sadece

what you see so there is the first one and there is the second one but what are

gördüğünüzü söyleyin, yani birincisi var ve ikincisi var ama bunlar nedir bunlar iyi

they they are well-known English expressions but what are they and there

bilinen İngilizce ifadeler ama bunlar nedir ve

is the first one once again if you think you know the answer please let me know

birincisi var bir kez daha cevabı bildiğinizi düşünüyorsanız, lütfen bana bildirin

today we are going to talk about many things we are also going to talk with

bugün birçok şey hakkında konuşacağız, ayrıca bayla da konuşacağız

mr. Steve after three o'clock all about keeping fit and healthy because of

. Steve saat üçten sonra her şey formda ve sağlıklı kalmakla ilgili çünkü

course it is the start of a new year and many people at the beginning of the year

tabii ki bu yeni bir yılın başlangıcı ve birçok insan yılın başında kararlar

they like to think that they can make resolutions make plans for the new year

alabileceklerini düşünmekten hoşlanıyor yeni yıl için planlar yapıyor

and one of the plans that many people make they they make the plan to become

ve bunlardan biri Birçok insanın yaptığı planlar, daha sağlıklı olmak için plan yaparlar,

more healthy so after 3 o'clock mr. Steve will be here with me yes it's true

yani saat 3'ten sonra bay. Steve burada benimle olacak evet bu doğru

mr. Steve will be here after 3 o'clock I think it's just you mr. Steve so there

bayım. Steve saat 3'ten sonra burada olacak sanırım sadece sizsiniz bayım. Steve işte o

he is mr. Steve will be here after 3 o'clock today live unless of course

bay. Steve bugün canlı olarak saat 3'ten sonra burada olacak, tabi ki

British Telecom decide to cut us off again it's not very nice I was just

British Telecom bizi tekrar kesmeye karar vermedikçe, bu pek hoş değil, sadece

asked to explain the word wind up yes wind up can mean more than one thing

rüzgar kelimesini açıklamam istendi, evet rüzgar, rüzgarın birden fazla anlama

wind up can mean to tie something round in a very neat way so you can wind

gelebileceği anlamına gelebilir. bir şeyi çok düzgün bir şekilde bağlayın

something up wind up it means to roll something or to make

something more manageable by winding it neatly so you wind it up of course you

böylece bir şeyi kurabilirsiniz

can also wind up your watch you can wind up your watch and wind up can also mean

izle ve bitir

to end some things so if you end a meeting if you end a conversation if you

bazı şeyleri bitirmek anlamına da gelebilir bu yüzden bir toplantıyı bitirirsen bir sohbeti bitirirsen

start to finish what you are doing you wind up you close you prepare to finish

yaptığın şeyi bitirmeye başlarsan bitirirsin kapatırsın bitirmeye hazırlanırsın

so I hope that helps you live-chat is up and running let's have a

yani umarım bu canlı sohbette sana yardımcı olur çalışıyor ve çalışıyor

look lots of people today on the live chat thank you our May - Thank You Ari -

bugün canlı sohbette birçok kişiye bir göz atalım teşekkürler Mayıs ayımız - Teşekkürler Ari - Merhaba

Thank You Marie for saying hello is it ear in the mud no it isn't Bella has

dediğin için Marie teşekkürler kulak çamura battı mı hayır değil Bella

also made a guess at today's mystery idioms Luciano is here hello Luciano hi

bugünün gizeminde de bir tahminde bulundu deyimler Luciano burada merhaba Luciano merhaba

everybody hello mr. Duncan how are you today I'm

millet merhaba bay. Duncan bugün nasılsın

not too bad but sadly we had some technical problems today with a live

çok kötü değilim ama ne yazık ki bugün canlı bir sohbette bazı teknik sorunlar yaşadık,

chat we were cut off it's true also encroachment or ik root Mont or AK root

kesildik, bu da doğru tecavüz veya ik root Mont veya AK root

Mont you latests says I am here as well it's nice to see

Mont en son ben de buradayım diyor bu güzel

you nice to see so many people here live thank you for staying with me because we

Burada bu kadar çok insanı canlı görmek güzel, benimle kaldığınız için teşekkür ederim, çünkü bugünkü canlı yayının

had some technical problems 20 minutes into today's livestream unfortunately

20. dakikasında bazı teknik sorunlar yaşadık, ne yazık ki

the internet connection here was cut off so thank you very much once again to

buradaki internet bağlantısı kesildi, bu yüzden hayat akışımı bozduğu için British Telecom'a bir kez daha çok teşekkür ederim.

British Telecom for spoiling my life stream how dare you as you know the name

of the game is to teach English we are now going to take a look at one of my

oyunun adının İngilizce öğretmek olduğunu bildiğiniz gibi, şimdi

full English lessons this is an excerpt from full English number 16

tam İngilizce derslerimden birine bakacağız, bu tam İngilizce 16 numaradan bir alıntıdır,

do you ever find yourself stricken with shyness do you ever feel shy would you

kendinizi hiç utangaçlıkla kapılmış buluyor musunuz? utangaç hissetmek

describe yourself as a shy person it would be fair to say that we all feel a

kendinizi utangaç biri olarak tanımlar mısınız zaman zaman hepimizin biraz utangaç hissettiğimizi söylemek doğru olur

little shy from time to time there are certain situations where shyness might

utangaçlığın

affect you perhaps you are meeting someone for the first time even worse

sizi etkileyebileceği bazı durumlar olabilir belki ilk kez biriyle tanışıyorsunuz daha da kötüsü belki de tanımadığın

perhaps you are about to meet many people who you don't know they say that

birçok insanla tanışmak üzereyken,

loneliness is a crowded room and for a shy person this is very true we often

yalnızlığın kalabalık bir oda olduğunu söylerler ve utangaç biri için bu çok doğrudur, biz genellikle

equate nervousness with being shy you might not know what to say in certain

sinirliliği utangaç olmakla eş tutarız, bazı durumlarda ne söyleyeceğinizi bilemeyebilirsiniz, bu da

situations which can lead to the appearance of being shy a lack of

utangaç görünmek,

confidence in certain situations can lead to an attack of shyness we often

belirli durumlarda özgüven eksikliği, bir utangaçlık krizine yol açabilir,

position shy alongside awkward in a sentence a shy person might be described

bir cümlede genellikle

as apprehensive bashful coy retiring and timid a shy person might find themselves

being accused of being antisocial or standoffish as their silence can

utangaçlığı beceriksizliğin yanına koyarız. antisosyal veya mesafeli çünkü sessizlikleri

sometimes be misinterpreted as arrogance or conceitedness I know this because it

bazen kibir veya kendini beğenmişlik olarak yanlış yorumlanabilir bunu biliyorum çünkü bu

has happened to me I can sometimes be quite shy in certain situations which

benim başıma geldi bazen bazı durumlarda oldukça utangaç olabiliyorum bu da

can lead to some people asking what's the deal with your friend Duncan he

bazı insanların arkadaşın Duncan'la ne alakası var diye sormasına yol açabiliyor o yapmayacak

won't speak to anyone he seems a bit arrogant to me no I'm not being arrogant

herhangi biriyle konuş bana biraz kibirli geliyor hayır kibirli

or stuck-up all conceited I'm just a little bit shy that's all

ya da kendini beğenmiş değilim tamamen kibirliyim sadece biraz utangaçım hepsi bu kadar hiç

have you ever taken part in a contest or competition and after the result or

bir yarışmaya ya da yarışmaya katıldın mı ve sonuçtan ya da

winner has been announced you feel cheated you find yourself thinking that

kazanandan sonra ilan edildi aldatılmış hissediyorsunuz kendinizi

perhaps the winner was chosen for a reason perhaps you felt that the

kazananın bir nedenden dolayı seçildiğini düşünürken buluyorsunuz belki de

competition was rigged or fixed to rig something means to arrange a situation

yarışmanın bir şeye hile karıştırmak için düzenlendiğini veya sabitlendiğini hissediyorsunuz

in such a way that the result is assured to rig something is to cheat and fix a

bir

game or contest to go one particular way for example in a talent show

oyunu veya yarışmayı belirli bir yoldan gitmek için hile yapmak ve düzeltmek, örneğin bir yetenek yarışmasında,

the winner might turn out to be a relative of one of the judges this might

kazananın jüri üyelerinden birinin akrabası olduğu ortaya çıkabilir, bu,

lead people to think that the contest was rigged or fixed in sport a boxing

insanların yarışmanın spor veya boks maçında hileli veya hileli olduğunu düşünmelerine yol açabilir.

match can be rigged so as to allow people to place heavy bets on the winner

İnsanların kazanan üzerine ağır bahisler oynamasına izin verecek şekilde hile yapılabilir Maçta

one of the boxes taking part in the match is paid to take a fall so as to

yer alan kutulardan biri,

ensure that the other one wins almost anything can be rigged or fixed so as to

diğerinin kazanmasını sağlamak için düşmek üzere ödenir neredeyse her şey hileli veya sabitlenebilir İngilizce dünyasını kazanmak için

give someone an advantage or a definite chance of winning

bir avantaj veya kesin bir şans

the world of English is indeed a fun and exciting place to be but it can also be

gerçekten eğlenceli ve heyecan verici bir yer ama aynı zamanda

confusing for those learning the language some English words especially

dili öğrenenler için kafa karıştırıcı olabilir, özellikle bazı İngilizce kelimeler kafa

can create confusion and lead to mistakes being made a good example of

karışıklığı yaratabilir ve hatalara yol açabilir.

this confusion is the similarity between the words momentum and memento they seem

Bu karışıklık, momentum ve memento kelimeleri arasındaki benzerliktir,

to be related but in fact they are not in physics the word momentum relates to

ilişkili gibi görünürler, ancak aslında fizikte değillerdir, momentum kelimesi

the quantity of motion of an object based on its mass and speed that is to

bir nesnenin kütlesine ve hızına dayalı hareket miktarı ile ilgilidir, yani

say how heavy and how fast it can travel is related to the amount of energy it

ne kadar ağır ve nasıl hızlı hareket edebilmesi, yaratabileceği enerji miktarıyla ilgilidir,

can create this energy is classed as potential which relates to what the

bu enerji,

object can do for example the weight and speed of a rolling rock will give you

nesnenin yapabilecekleriyle ilgili potansiyel olarak sınıflandırılır, örneğin yuvarlanan bir kayanın ağırlığı ve hızı, size

its potential energy value the movement is its momentum the force and thrust

potansiyel enerji değerini verecektir, hareket momentumudur. oluşturulan kuvvet ve itme

created is called impetus movement is impetus momentum can also relate to the

itici güç olarak adlandırılır hareket itici güçtür momentum aynı zamanda bir olaylar

driving force or impetus of a course of events how one action or event can have

dizisinin itici gücü veya itici gücü ile de ilgili olabilir, bir eylem veya olayın

an effect on other things the size of the effect and how long it will last

başka şeyler üzerinde nasıl bir etkisi olabilir, etkinin boyutu ve ne kadar süreceği ile ilgilidir.

relates to its momentum the discussion of a controversial topic will gain

tartışmalı bir konunun tartışılması,

momentum as more people become involved

daha fazla insan dahil oldukça ivme kazanacaktır.

the word memento refers to an object that has been kept as a reminder of a

memento kelimesi, geçmişteki bir olayı hatırlatmak üzere saklanan bir nesneyi ifade eder.

past event a memento is a souvenir it is something that has been put aside as a

treasured possession a keepsake is a memento a photograph taken at a special

değerli eşya bir hatıra bir hatıradır özel bir etkinlikte çekilmiş bir fotoğraf bir

event can be a memento something bought during a trip to a particular place is a

hatıra olabilir belirli bir yere yapılan bir gezi sırasında satın alınan bir şey bir

memento so as you can see the words momentum and memento are very different

hatıradır, böylece momentum ve hatıra kelimelerinin çok farklı olduğunu görebilirsiniz

indeed

gerçekten

you thank you very much I hope you enjoyed that that was a segment some

çok teşekkür ederim ben umarım beğenmişsinizdir bu bir bölümdü

excerpts from one of my full English lessons they are all available don't

tam ingilizce derslerimin birinden bazı alıntılar hepsi mevcut unutmayın

forget on my youtube channel I suppose I should tell you now that all of the

youtube kanalımda sanırım şimdi söylemeliyim ki tüm

playlists are available underneath this video as well so all of my lessons the

oynatma listeleri bu videonun altında da mevcut derslerimin

playlists are under this video and there are lots and lots of English lessons

oynatma listeleri bu videonun altındadır ve tam İngilizce derslerimin yanı sıra çok ama çok fazla İngilizce dersi var,

besides my full English lessons there are lots of other general English

başka birçok genel İngilizce

lessons as well don't forget I've been on here now for over eleven years it's

dersi de var unutma, on bir yılı aşkın süredir buradayım bu

true and today hopefully later today we will reach 600,000 subscribers I'm

doğru ve bugün umarım daha sonra bugün 600.000 aboneye ulaşacağız

hoping so so today I'm hoping that we will reach 600,000 subscribers will you

Öyle umuyorum ki bugün 600.000 aboneye ulaşacağımızı umuyorum o

be one of those new subscribers I know over the past few days I've had lots of

yeni abonelerden biri olur musunuz Son birkaç gündür tanıdığım bir sürü

new people watching in Egypt lots of new subscribers joining me over the past few

yeni insan oldu Mısır'da izliyorum, son birkaç gün içinde bana katılan çok sayıda yeni abone var,

days so a big hello and welcome to everyone who has joined my YouTube

bu yüzden büyük bir merhaba ve

channel over the past few days watching in Egypt and of course everywhere else

son birkaç gün içinde Mısır'da ve tabii ki

around the world because now it is 2018 and we are officially in the future it's

dünyanın her yerinde YouTube kanalıma katılan herkese hoş geldiniz çünkü artık 2018 ve resmi olarak gelecekteyiz,

like living in a science fiction novel don't you think

bir bilim kurgu romanında yaşıyor gibiyiz, sizce de

thank you very much for everyone who has decided to stay with me today of course

bugün benimle kalmaya karar veren herkese çok teşekkür ederim, elbette

we had some technical problems earlier thank you very much Arry das says the

daha önce bazı teknik sorunlar yaşadık, çok teşekkür ederim Arry das kaliteyi söylüyor

quality of the stream is much better now the quality of your live stream has

yayının kalitesi artık çok daha iyi canlı yayınınızın kalitesi

improved very much I don't know what happened

çok arttı daha önce ne oldu bilmiyorum

earlier we had some problems I've not been watching you for three years as I

bazı sorunlar yaşadık sizi üç yıldır izlemiyorum

live in London now I feel very sorry for the last three years old don't worry

londra'da yaşıyorum şu an için çok üzülüyorum son üç yaşındayım bu konuda endişelenme kroute demek

about that a croute meant don't worry at least you are here now it would appear

that your online activity is gaining momentum in 2018 I think so thank you

endişelenme demekti

for your lovely greetings so many people today joining me we did have a slight

bende

problem earlier on unfortunately so today's livestream is going to be in two

daha önce ufak bir sorun yaşadık ne yazık ki bugünün canlı yayını iki bölüm olacak

parts unfortunately so we had 20 minutes and

maalesef bu yüzden 20 dakikamız vardı ve

then unfortunately my internet connection was cut off very rude but

sonra maalesef internet bağlantım çok kaba bir şekilde kesildi ama

fortunately it's come back now mr. Duncan why don't you make conversation

neyse ki şimdi geri geldi bayım. Duncan neden abonelerinle sohbet etmiyorsun peki

with your subscribers well that's what I'm doing now I'm doing that right now

ben de bunu şimdi yapıyorum bugün

thanks a lot for your lovely messages today thanks for getting involved we are

güzel mesajların için çok teşekkürler dahil olduğun için teşekkürler

coming up to three o'clock and of course mr. Steve will be here today we're going

saat üçe doğru geliyoruz ve tabii ki Bay. Steve bugün burada olacak,

to ask some questions would you describe yourself as a modest person modest the

bazı sorular soracağız, kendinizi mütevazı bir insan olarak tanımlar mısınız

word modest is an interesting word modest means to not show off or to be

mütevazı kelimesi ilginç bir kelimedir mütevazı gösteriş yapmamak veya kendi hayatınıza

very humble in your attitude towards your own life so if you are a very

karşı tavrınızda çok alçakgönüllü olmak anlamına gelir. çok

modest person it means you are very humble so you don't like to boast you

mütevazi bir insansın demek ki çok mütevazisin bu yüzden övünmekten hoşlanmıyorsun

don't like to brag about your achievements you like to be very modest

başarılarınla ​​övünmekten hoşlanmıyorsun çok mütevazi olmayı seviyorsun bu yüzden

so would you describe yourself as a modest person do you know anyone who

kendini mütevazi bir insan olarak tanımlar mısın, olmayan birini tanıyor musun

isn't modest hmm do you know someone who is a bit of a show-off do you know

'mütevazı hmm biraz gösterişçi birini tanıyor musun böbürlenmeyi seven birini tanıyor musun

someone who like to brag so yes to be modest is to be

yani evet mütevazi olmak mütevazi olmaktır

humble very humble you don't like to talk about your achievements I think

çok mütevazi başarıların hakkında konuşmayı sevmiyorsun

between you and me he's not here yet but mr. Steve I think mr. Steve is very very

aranızda düşünüyorum ve ben o henüz burada değil ama Mr. Steve sanırım bayım. Steve çok çok

modest in fact I think mr. Steve sometimes is too modest I really think

mütevazı aslında bence bay. Steve bazen çok alçakgönüllü, gerçekten

that so I think mr. Steve sometimes he he becomes too modest too worried about

öyle düşünüyorum, bu yüzden sanırım bay. Steve bazen gösteriş yapıyormuş gibi görünmek konusunda fazla mütevazi oluyor

appearing to be showing off but mr. Steve is a very talented person he will

ama Mr. Steve çok yetenekli bir insandır,

probably he will probably hate me saying that mr. Duncan you are a modest teacher

muhtemelen bunu söylerken benden nefret edecek bay . Duncan sen mütevazı bir öğretmensin

Thank You TS tsta we are now approaching 300 sorry five hundred and ninety nine

Teşekkürler TS tsta şimdi 300'e yaklaşıyoruz üzgünüm beş yüz doksan dokuz

thousand three hundred and eighty four people have subscribed we are still a

bin üç yüz seksen dört kişi abone oldu hala

long way from six hundred thousand subscribers but maybe by the end of

altı yüz bin aboneden çok uzaktayız ama belki

today maybe by the end of this day I might have over six hundred thousand

bugünün sonunda belki bu günün sonunda altı yüz binden fazla

subscribers ah thank you very much and a big hello if you are one of my new

abonem olabilir ah çok teşekkür ederim ve yeni abonelerimden biriyseniz kocaman bir merhaba

subscribers lots of things to talk about in the second part of today's livestream

bugünkü canlı yayının ikinci bölümünde konuşacak çok şey var

can I just say once again I'm very sorry about the slight technical problem we

bir kez daha söyleyebilir miyim ben Daha önce yaşadığımız ufak bir teknik sorun için çok üzgünüm

had earlier but at least we are here now and guess who else is here now can you

ama en azından şimdi buradayız ve tahmin edin şimdi burada başka kim var tahmin edebilir misiniz?

guess

I do bee do bee D bee do bee do bee boo and the big question this week is will

mr. Steve will mr. Steve sniff will mr. Steve cough that's the big question that

. Steve bay olacak Steve sniff mr olacak. Steve öksürük, bugün sorduğum en büyük soru bu, Bay

I'm asking today will mr. Steve makes some strange noises we will find out

Will. Steve, şu anda öğreneceğimiz bazı tuhaf sesler çıkarıyor

right now because here he is it's mr. Steve hello hello mr. Steve hello mr.

çünkü işte burada, bu, Mr. Steve merhaba merhaba bayım. Steve merhaba bayım.

Duncan we had some problems earlier hello yes I know you came running out of

Duncan daha önce bazı problemler yaşadık merhaba evet biliyorum stüdyodan koşarak çıktınız

the studio and there was a little technical hitch have we had a little

ve küçük bir teknik aksaklık oldu

break in the internet connection didn't we we have a Miss there was a fault

internet bağlantımızda ufak bir kesinti oldu değil mi bir eksikimiz oldu bir arıza oldu

thank you very much to British Telecom once again for ruining destroying my

çok teşekkür ederim British Telecom'a bugün canlı yayınımı mahvettiği için bir kez daha,

livestream today I think maybe they have a problem with me I think so oh you're

sanırım benimle bir sorunları var, bence bu yüzden

getting paranoid mr. Duncan yes they're all out there together all out there to

paranoyaklaşıyorsun bay. Duncan evet hepsi bir arada seni

get you is against me it isn't YouTube it's now British Telecom it's they go on

elde etmek için oradalar bana karşı YouTube değil artık British Telecom seni almaya çalışıyorlar

and out to get you it's the government the government against me the world is

hükümet bana karşı hükümet bana karşı dünya

against me every building is Lincoln's I think if those foxes on your desk I

her binada bana karşı Lincoln'ün sanırım masandaki tilkiler sana karşıysa onlara dikkat ederim

think they're against you I'd watch out for them one of the little foxes can you

küçük tilkilerden biri

see the foxes there one of the foxes on my desk just tried to run away did you

oradaki tilkileri görebiliyor musun masamdaki tilkilerden biri az önce kaçmaya çalıştı duydun mu

hear that they're made of they're made of paper

kağıttan yapılmışlar

aren't they they're lovely aren't they these these are my little foxes mr.

değil mi çok güzeller değil mi bunlar benim küçük tilkilerim bay

Steve bought these for me a couple of years ago aren't they lovely and the

Steve bunları benim için birkaç yıl önce aldı, çok güzel değiller mi ve

reason why I'm mentioning foxes today is because here in the UK they are trying

bugün tilkilerden bahsetmemin nedeni, burada Birleşik Krallık'ta

to reintroduce fox hunting now a lot of people don't like the thought of foxes

tilki avını yeniden uygulamaya çalışıyor olmaları ve şu anda pek çok insanın bu düşünceden hoşlanmaması. tilkiler

being hunted so what normally happens is people ride horses with with some dogs

avlanıyor, bu yüzden normalde olan şey, insanların bazı köpeklerle birlikte

leading the way and then the dogs catch the Fox and they tear it to pieces they

ata binmesi ve sonra köpekler Tilki'yi yakalaması ve onu parçalara ayırması ve

kill the Fox so for many years this has been a

Tilki'yi öldürmesidir.

regular sport although to be honest I don't consider it a sport it's our rich

bunu bir spor olarak düşünmeyin, bu bizim zenginimiz,

isn't it the rich and the wealthy a lot of people think that fox hunting is just

zenginler ve zenginler değil mi, birçok insan tilki avının sadece

for the rich and the wealthy yes you're right Steve it is it's a it's a little a

zenginler ve zenginler için olduğunu düşünüyor, evet haklısın Steve, bu biraz oyuncak

plaything for the for the rich and the aristocracy and people who can afford to

zenginler, aristokrasi ve ata

to have horses that's it and but but it's still hunting hasn't been banned

sahip olmaya gücü yeten insanlar için bu kadar ve ama yine de avlanma yasaklanmadı,

it's just the hunting of foxes which I to agree with I've got to say so they

sadece tilki avı ki buna katılıyorum, söylemeliyim ki

they that the horses now follow a scent don't they they they put some scent on

onlar atlar artık bir kokuyu takip ediyorlar, değil mi onlar

to a onto a big cloth or something like that and then trail it through the

büyük bir kumaşa veya onun gibi bir şeye biraz koku sürüp sonra onu ülke boyunca takip ediyorlar

country and then the the hounds follow that instead and the horses run out of

ve bunun yerine tazılar onu takip ediyor ve atlar

the hounds so the sport is still there was it employs a lot of people it's

tazılardan kaçmıyorlar mı? yani spor hala oradaydı, çok sayıda insanı istihdam ediyor,

quite a big industry but they don't actually hunt down a fox and kill it

oldukça büyük bir endüstri ama aslında artık bir tilkiyi avlayıp öldürmüyorlar ki

anymore which is which i think is civilized although having said that

having said that that there have been reports of Fox hunts actually still

bu bence medeni. Fox avlarının aslında hala

killing the Fox yes this is a very controversial subject at the moment here

Fox'u öldürdüğüne dair raporlar evet bu şu anda Birleşik

in the UK it is a controversial but the government at the moment of trying to

Krallık'ta çok tartışmalı bir konu ama şu anda hükümet tilki

make sure that fox hunting stays banned now last year strangely enough the

avının yasak olarak kalmasını sağlamaya çalışıyor geçen yıl garip bir şekilde

government here in the UK was trying to push to have fox hunting reintroduced

hükümet burada Birleşik Krallık'ta tilki avcılığının yeniden başlatılması için baskı yapmaya çalışıyordu

yes but now they've changed their mind well is it the argument that the fox

evet ama şimdi fikirlerini değiştirdiler, tilki

hunt has put up is that foxes are a pest they do they destroy chickens and and

avının öne sürdüğü argüman, tilkilerin bir haşere olduğu, tavukları

and farmers animals and things like that but to use fox hunting as an excuse for

ve çiftçilerin hayvanlarını yok ettikleri. ve bunun gibi şeyler ama tilki avını tilki sayısını kontrol etmek için bir bahane olarak kullanmak

controlling the numbers of foxes is a little far-fetched because I don't think

biraz zor çünkü

fox hunting actually kills that many fox it's so me there they have to be

tilki avının aslında o kadar çok tilkiyi öldürdüğünü düşünmüyorum, bu yüzden benim orada

controlled in some way the populations of foxes gets too high but I think the

bir şekilde kontrol edilmeleri gerekiyor. tilki popülasyonları çok yükseliyor ama bence

idea of having a bloodsport to do it is is not particularly it's a bit

bunu yapmak için bir kan sporuna sahip olma fikri, özellikle biraz

distasteful elephant and of course these days Steve we have we have foxes in our

tatsız bir fil değil ve tabii ki bugünlerde Steve'e sahibiz, kasaba merkezlerimizde tilkiler var

town centers and so certain routes certain parts of the UK if you live in

ve bu nedenle belirli rotalar belirli kısımlarda İngiltere'de kasabada yaşıyorsanız geceleri

the town you will see foxes walk around at night so they are walking around the

tilkilerin dolaştığını göreceksiniz, bu yüzden sokaklarda dolaşıyorlar,

streets so not just in the countryside but also in the neighborhoods

yani sadece kırsalda değil mahallelerde de

I remember in Wolverhampton we lived on a on a quite large estate and and at

hatırlıyorum, Wolverhampton'da oldukça büyük bir arazide yaşıyorduk ve

night you would see foxes walking around the streets very common because they've

geceleri Tilkilerin sokaklarda dolaştığını çok sık görürsünüz, çünkü

learnt it's much easier to raid people's dust bins for food where people throw

insanların çöp kutularını yağmalamanın, karanlıkta küçük hayvanları avlamaktansa

out a lot of waste food and eat that rather than then hunt for for little

çok fazla atık yiyecek atıp bunları yemenin çok daha kolay olduğunu öğrenmişlerdir.

animals in the dark so it's much easier for them to just raid people's dust bins

insanların çöp bidonlarına baskın yapmak onlar için çok daha kolay evet bence aynı zamanda

yeah I think so also because of farming as well so the way that farming is

çiftçilik nedeniyle de bu yüzden

carried out nowadays so so a lot of foxes are moving towards the what they

günümüzde çiftçiliğin yürütülme şekli bu yüzden pek çok tilki, yerleşim yerleri dedikleri yerlere doğru hareket ediyor,

call the conurbations the areas where there are lots of people living but it's

çok fazla olan alanlar yaşayan insanların sayısı ama bu

it's very interesting it's a controversial subject it is well

çok ilginç tartışmalı bir konu iyi

sometimes we like to talk about controversial things but of course we

bazen tartışmalı şeyler hakkında konuşmayı seviyoruz ama elbette

have happier things to talk about as well because it's the new years a new

konuşacak daha mutlu şeylerimiz de var çünkü yeni yıl yeni

year the new year it's baloon be high so far I've got to

yıl yeni yıl balon yüksek Şimdiye kadar

say it's a big disappointment really but let's hope it picks up during the year

bunun gerçekten büyük bir hayal kırıklığı olduğunu söylemeliyim ama umalım ki yıl içinde düzelir,

well we're only we're only seven days into the new year so so who knows

biz sadece yeni yıla sadece yedi gün kaldık, bu yüzden kim bilir

something nice might happen it was a shock going back to work I'd had 10 days

güzel bir şey olabilir, bu bir şok oldu işe döndüğümde 10 gün

off and as a lot as I'm sure a lot of people were sympathise out there he had

izin almıştım ve eminim ki pek çok insan orada sempati duyuyordu,

a lot of time off work and then you suddenly go back it's a bit of a shock

işten çok fazla izin aldı ve sonra aniden geri dönüyorsunuz, bu sistem için biraz şok oluyor

to the system I couldn't remember all my passwords its computers and systems and

tüm şifrelerimi hatırlayamadım çalışmadığımız bilgisayarları sistemleri ve

apps that we haven't work I forgot all my passwords how do I'd use that hour

uygulamaları tüm şifrelerimi unuttum o saati nasıl kullanacağım

what do I press here forgot it all oh dear that doesn't sound very good that

buraya ne basacağım hepsini unuttum ah canım bu kulağa pek hoş gelmiyor

of course not everyone these days uses technology

tabi ki bugünlerde herkes teknolojiyi kullanmıyor

now this is one of the questions that I'm asking today first of all are you

şimdi bugün sorduğum sorulardan biri bu öncelikle

modest would you describe yourself as a modest person and another question today

mütevazı mısınız kendinizi mütevazı bir insan olarak tanımlar mısınız ve bugün başka bir soru

this is an interesting question is there anyone you know who has no email or

bu ilginç bir soru tanıdığınız var mı kimin e-postası veya

computer so they have no computer devices nothing at all

bilgisayarı yok yani bilgisayar cihazları yok hiçbir şeyleri yok

and no email address they don't use modern communication devices so do you

ve e-posta adresleri yok modern iletişim cihazlarını kullanmıyorlar yani

know anyone what about you Steve do you know anyone uh I think what elderly

kimseyi tanıyor musun peki ya sen Steve kimseyi tanıyor musun uh bence yaşlı

people tend not to the older you are I think the less likelihood that you're

insanların yapmama eğiliminde olduğu şey yaşlandıkça,

going to have use the email I don't to mention anyone in particular but I know

e-postayı kullanma olasılığının o kadar düşük olduğunu düşünüyorum, özellikle kimseden bahsetmiyorum ama

people my age certainly who refused to go on Facebook and refuse to get

benim yaşımda, kesinlikle Facebook'a gitmeyi reddeden ve

involved in social media and things like that which is fair enough but you can't

sosyal medyaya ve diğer şeylere dahil olmayı reddeden insanlar tanıyorum. Yeterince adil olan bu gibi ama

you will get left behind I think you've just got to be you've got to at least

yapamazsın geride kalacaksın bence öyle olmalısın en azından

know what it's about and you're very good at that mr. Duncan you're very good

ne hakkında olduğunu bilmelisin ve bu konuda çok iyisin bay. Duncan,

at staying ahead with technology and the latest trends and what's going on

teknolojinin, son trendlerin ve olup bitenlerin bir adım önünde olma konusunda çok iyisin

because and I do agree with you it's very important that you do because if

çünkü ve sana katılıyorum, bunu yapman çok önemli çünkü

you don't you're just going to end up like a lot of elderly people sort of

yapmazsan sonun pek çok şey gibi olacak. yaşlı insanlar

bewildered and frightened of the world and not understanding what's going on

dünyadan biraz şaşkın ve korkmuş ve neler olup bittiğini

and the changes that are happening because the world is an ever-changing

ve meydana gelen değişiklikleri anlamıyorlar çünkü dünya sürekli değişen bir

place and I remember when I was at school hmm I can always remember that

yer ve ben okuldayken hatırlıyorum hmm her zaman hatırlayabiliyorum bunu

can't remember much about school but I can remember this one teacher coming in

pek hatırlayamıyorum okul hakkında ama bir öğretmenin geldiğini hatırlıyorum

and it was we were about 16 at the time and he was touring around the various

ve o zamanlar 16 yaşlarındaydık ve çeşitli

schools and he said the one thing you your generation and every generation

okulları dolaşıyordu ve sizin neslinizin ve

from now on will have to find how to cope with and live with is change and he

bundan sonraki her neslin nasıl yapılacağını bulması gerektiğini söylediği tek şey başa çıkmak ve yaşamak değişimdir ve

said and I remember him saying this if you don't move with the times if you

dedi ve bunu söylediğini hatırlıyorum, eğer zamana ayak uydurmazsan,

don't accept change you will be left behind and you'll be living in quite a a

değişimi kabul etmezsen, geride kalacaksın ve oldukça

frightened little world harking on about the past and how you

korkmuş küçük bir dünyada yaşıyor olacaksın. geçmiş ve nasıl sevdiğiniz hakkında

like what's you know when you grew up as a child it's very dangerous to talk like

çocukken büyüdüğünüzde bildiğiniz şeyler hakkında böyle konuşmak çok tehlikeli

that because the world is changing rapidly more rapidly now than ever and

çünkü dünya şimdi her zamankinden daha hızlı değişiyor ve

you have to stay up-to-date with these changes or you won't be part of the

bu değişikliklerden haberdar olmalısınız veya

modern world well that's it because things do change

modern dünyanın bir parçası olmayacaksın o kadar çünkü işler değişiyor

I mean ah I'm on the sharp end of everything because that's because what I

yani ah ben her şeyin keskin ucundayım çünkü

do what I do is technology-based and of course technology is always changing

yaptığım şey teknoloji tabanlı ve tabii ki teknoloji her zaman değişiyor

from week to week so so I really do have to keep studying every week finding out

haftadan haftaya, bu yüzden gerçekten her hafta

what's new in the world of technology so here on YouTube for example things are

teknoloji dünyasındaki yenilikleri öğrenmek için çalışmaya devam etmem gerekiyor, bu nedenle burada, örneğin YouTube'da bir şeyler

always changing they're always making things different on YouTube always

her zaman değişiyor, YouTube'da her zaman bir şeyleri farklı kılıyorlar, her zaman

changing things technology even the thing you're watching now the way this

teknolojiyi bile değiştiriyorlar. Şimdi bu

livestream works all of the technology involved in this livestream is always

canlı yayının nasıl çalıştığını izliyorum Bu canlı yayında yer alan tüm teknolojiler her zaman

changing always so I always have to keep up to date and it's very easy to get

değişiyor, bu yüzden her zaman güncel kalmam gerekiyor ve geride kalmak çok kolay

left behind yeah very very easy it is at work I mean that keeps me because I'm

evet çok çok kolay iş başında yani bu devam ediyor ben çünkü ben

that that sort of generation whom well I didn't really grow I didn't grow up with

o tür bir neslim ki gerçekten iyi yetiştirmedim bilgisayarlarla büyümedim

computers you didn't you probably did computers were coming in when I was a

siz büyütmediniz muhtemelen bilgisayarlar ben gençken geliyordu

teenager but there were very basic things we certainly didn't have mobile

ama çok temel şeyler vardı kesinlikle cep

phones or social media but you know I've had work has forced me to have to do it

telefonum ya da sosyal medyam yoktu ama biliyorsun işim vardı beni buna mecbur etti

because if you don't keep up to date with things at work then you'll be out

çünkü iş yerindeki gelişmelerden haberdar olmazsan o zaman işsiz kalırsın

of a job and it's hot I don't like chain weed none of us like change and I hate

ve bu sıcak Zincir otu sevmiyorum hiçbirimiz değişikliği sevmiyoruz ve

it and I hate new technology and having to learn how to do it but you know I'll

bundan nefret ediyorum ve yeni teknolojiden ve bunu nasıl yapacağımı öğrenmek zorunda olmaktan nefret ediyorum ama biliyorsun

moan won't I are known about it a lot oh you only are do you definitely moan

inleyeceğim değil mi Bu konuda çok tanınıyorum oh sadece sen kesinlikle inliyor musunuz

mister I'm definitely one of those people who could go and live on a on a

bayım ben kesinlikle ıssız bir adaya gidip hiçbir şey olmadan yaşayabilen insanlardan biriyim

desert island with nothing I could definitely feel it going for that type

kesinlikle bu tür bir yaşam tarzı için gittiğini hissedebiliyordum

of way of living you know like Mormons do that don't

bilirsiniz Mormonlar gibi bunu yapar değil mi

they shun all technology are you sure I don't think thinking it what am I

tüm teknolojiden uzak dur emin misin Düşünmediğimi düşünüyorum ne düşünüyorum teşekkür ederim sen

thinking thank you you're think of the army Amish

orduyu düşünüyorsun Amish Amish

that's what I'm thinking of the our communities the Amish and the Mormons

topluluklarımız hakkında düşündüğüm şey Amish ve Mormonlar

are very different from each other yes okay let's rewind the Amish community

birbirinden çok farklı evet tamam Amish topluluğunu geri saralım,

that's what I'm thinking of either if there's anyone watching in the Amish

düşündüğüm şey bu ya Amish topluluğunda izleyen birileri varsa

community actually they're okay it doesn't matter because they don't have

aslında sorun değil çünkü

computers or electricity so we're okay so I'm going to join an Amish community

bilgisayarları veya elektrikleri yok, bu yüzden biz iyiyiz, ben gidiyorum bir Amish topluluğuna katılmak için orada

I think we've really dodged the bullet there I don't whether they have bullets

mermiden gerçekten kaçtığımızı düşünüyorum Mermileri olup olmadığını bilmiyorum

but that's technology so they're probably - probably bows and arrows it's

ama bu teknoloji, bu yüzden muhtemelen - muhtemelen oklar ve yaylar,

just a big rock just run rocks around yes Oh Bob we've talked about something

sadece büyük bir kaya sadece kayaların etrafında koşuyor evet Oh Bob biz' Mrs.

we didn't even intend to talk about mrs. oaken no I've almost forgotten about the

meşe hayır

disastrous first hour look we're all very sporty today aren't we you tell you

İlk saatteki feci bakışı neredeyse unutmuştum bugün hepimiz çok sportifiz, değil mi bayım?

mr. Duncan said to me put something sporty on today because we're talking

Duncan bana bugün sportif bir şeyler giymemi söyledi çünkü

about health for talking about sports were talking about a new year how to get

spor hakkında konuşmak için sağlıktan bahsediyoruz yeni bir yıldan bahsediyorduk nasıl

healthy fit lose weight that sort of thing that's a theme because it's a new

sağlıklı olunur kilo vermek bu tür bir tema çünkü yeni bir

year you know what they say they say new year new you and of course it was not of

yıl ne derler bilirsiniz yeni yıl yeni sen diyorlar ve tabii ki

today's live stream I was in the garden running around the garden that was

bugünün canlı yayınından değildi bu sabah bahçede koşuyordum bahçede koşuyordum

actually me this morning in the freezing cold weather it was - one outside it was

aslında bu sabah dondurucu soğuk havada öyleydi - biri dışarısı

frosty and I was running around the garden doing the introduction to today's

buz gibiydi ve ben koşuyordum bahçe bugünün

live stream I've got three more day today I've been cold all day it was

canlı yayınına giriş yapıyor bugün üç günüm daha var bütün gün

freezing it's like too warm in your studio because all the lights are on

üşüdüm buz gibiydi stüdyonuz çok sıcak çünkü tüm ışıklar açık

it's very nice in here Mohamed sure cow says can you please stop talking and

burası çok güzel Mohamed emin inek yapabilir misin diyor lütfen konuşmayı bırakın ve

take care of our comments what do you mean by that so you want us to stop

yorumlarımızla ilgilenin, bununla ne demek istiyorsunuz, bu yüzden iyi konuşmayı kesmemizi istiyorsunuz,

talking well how can we take care of your comments if if we stop talking

eğer konuşmayı bırakırsak,

that's impossible it's a paradox Mohammed want you to to read hit what

bu imkansız, bu bir paradoks, Muhammed okumanızı istiyor, onun ne olduğunu vurun

he's putting on the on on the comments well I just I've just read the comment

Yorumları takıyorum peki ben sadece yorumu okudum

the comment is can you please stop talking

yorumu şu lütfen konuşmayı keser misin

Oh okay well how can we answer the

Oh tamam peki soruları nasıl cevaplayabiliriz

questions if we stop talking that's impossible but what's the question I

konuşmayı bırakırsak bu imkansız ama soru ne

don't know you see that's the thing it's it's like it's like a never-ending

seni tanımıyorum bakın olay bu sanki hiç bitmeyen bir

circle we all within a wheel I think just to try and make people realize

çember gibi hepimiz bir çarkın içinde

because there's such a lot of people watching you're literally getting like a

comment a second coming through I know I very difficult to answer all of them but

Hepsine cevap vermek çok zor ama kendi başarımın

I'd love to you know what I'm the victim of my own success but keep writing keep

kurbanı olduğumu bilmenizi çok isterim ama yazmaya devam edin

writing what you need what mr. Duncan needs is an assistant but this is what

ihtiyacınız olanı yazmaya devam edin bayım. Duncan'ın bir asistana ihtiyacı var ama

happens on the radio or television little people are sending in lots of

radyoda veya televizyonda olan bu küçük insanlar bir sürü

comments they have to filter out which ones they just have to pick a few

yorum gönderiyorlar hangilerini filtrelemeleri gerekiyor sadece birkaçını seçmeleri gerekiyor

because you can't there isn't time to to reply to all the comments and

çünkü cevap verecek zamanınız yok tüm yorum ve

suggestions so you want somebody sitting in the corner we'll get you we'll get

önerilerinize yani köşede oturan birini istiyorsanız

you an assistant mr. Duncan and they can look at all the comments coming through

size bir asistan bulacağız bay bey. Duncan ve onlar gelen tüm yorumlara bakabilirler

and and then you pick out a few ones that sound interesting or would be good

ve sonra kulağa ilginç gelen veya

fitting in with what we're doing in the show so well I'm supposed to be your

şovda yaptığımız şeye o kadar iyi uyan birkaç tanesini seçersiniz ki ben sizin

assistant but I haven't got a screen so I can't see the comments either well

asistanınız olmalıyım ama ben Ekranım olmadığı için yorumları da göremiyorum, ikinci saat bana katılarak

you're kind of assisting me by the by the fact that you join me for the second

bana yardımcı oluyorsunuz

hour and today of course we are talking about health and exercise a health

ve bugün elbette sağlıktan bahsediyoruz ve sağlık egzersizi yapıyoruz

because of course that as I said earlier the new year the new you zoomy a lot of

çünkü tabi ki yeni yılın başında da dediğim gibi yeni sen yakınlaştır birçok

people a lot of people truck is there an echo in here hello new year and you you

insan bir sürü insan kamyon burada bir yankı var merhaba yeni yıl ve sen sen bunların

that's all quite difficult to say who here knew you sorry I'm talking people

hepsini burada kimlerin bildiğini söylemek oldukça zor üzgünüm konuşuyorum insanlar

can only listen to one person at a time I'm helping you I'm not sure about that

aynı anda sadece bir kişiyi dinleyebilirler size yardım ediyorum yardım etmediğimden emin değilim

I wasn't helping your I'd be in the other room yes yes you would much help

diğer odada olurdum evet evet orada çok yardımcı olurdunuz

in there either how are you mr. Duncan Oh mr. Steve my

ya nasılsınız bayım Duncan Oh bay. Steve

English is getting better thanks to you Thank You Kristina for that we are

İngilizcem senin sayende daha iyiye gidiyor Teşekkürler Kristina bunun için

talking about health and exercise and also idioms and phrases connected with

sağlık ve egzersizden bahsediyoruz ve ayrıca tam da bu konuyla bağlantılı deyimler ve deyimler

that very subject aren't we yes I've got a few I've got quite a few here

değil mi evet bende birkaç tane var burada epeyce var

I've got some idioms and phrases connected with health and also body

Sağlıkla ve ayrıca vücut

parts as well if we've got time for that yes because of course it's a very busy

bölümleriyle ilgili bazı deyim ve deyimlerim var, eğer bunun için zamanımız varsa evet, çünkü elbette çok yoğun bir

show and as I mentioned earlier we were disconnected thank you very much once

gösteri ve daha önce de belirttiğim gibi bağlantımız koptu İngilizlere bir kez daha çok teşekkür ederim

again to British Telecom for cutting me off so so this this complete livestream

Telecom beni kestiği için bu yüzden bu tam canlı yayın

is now in two parts so that I think that's going to confuse everyone to be

şimdi iki parça halinde yani bence bu herkesin kafasını karıştıracak

honest everyone luciano says i love the conversation please keep going your

dürüst olmak gerekirse herkes luciano sohbeti sevdiğimi söylüyor lütfen devam edin

topics are amazing so would you like to do some health and exercise or body part

konularınız harika bu yüzden biraz sağlık yapmak ister misiniz ve egzersiz veya vücut parçası

idioms mr. Steve it's up to you um let's do that let's do the health ones shall

deyimleri mr. Steve bu sana kalmış um haydi yapalım bunu sağlıkla ilgili olanları yapalım mı tamam

we okay health ones right so a lot of people have been I've got four by the

sağlıkla ilgili olanları doğru yani pek çok insan

way for health related ones a lot of people over the Christmas period or a

sağlıkla ilgili olanlar için dört tane var bu arada Noel döneminde veya bir

holiday period would have been eating too much drinking too much watching too

tatilde birçok insan var dönem çok fazla yemek yemek çok fazla içmek çok fazla

much television sitting around so you might be out this is a phrase you can

oturup çok fazla televizyon izlemek bu yüzden dışarıda olabilirsiniz bu,

use when you say that people are out of condition or out of shape if you're out

insanların kondisyonunun dışında olduğunu veya kondisyonunuzun dışında veya formda olmadığınızı söylerken kullanabileceğiniz bir ifadedir.

of condition or out of shape you are unfit you are not in good physical

form olarak formda değilsin fiziksel olarak iyi

condition for example I'm really out of shape I need to lose weight and take

durumda değilsin mesela ben gerçekten formda değilim kilo vermem ve egzersiz yapmam lazım

exercise there we go that's the first one if you can I could say to you mr.

işte başlıyoruz ilk bu mümkünse size söyleyebilirim bayım.

Duncan all you're a bit out of shape got a bit of a spare tire around your middle

Duncan, sen biraz biçimsizsin, orta kısmında biraz yedek lastik var,

there your outer condition take some exercise I won't say that of

orası dış durumun, biraz egzersiz yap, bunu

course but I could say that I'm glad you didn't say that

söylemeyeceğim elbette ama şunu söyleyebilirim ki, bunu söylemediğine sevindim.

that's just fictitious over she wouldn't say that right here's another one no

bu sadece hayali, tam burada bir tane daha olduğunu söylemedi,

comment from mr. Duncan because mr. Duncan is the complete opposite of that

bay'dan yorum yok. Duncan çünkü bay. Duncan bunun tam tersi

he is in fact as fit as a fiddle that's true there we go as fit as a fiddle

aslında o bir keman kadar zinde bu doğru oraya keman kadar zinde gidiyoruz

which means to be healthy and fit I feel as fit as a fiddle today it means you're

bu da sağlıklı ve zinde olmak anlamına geliyor Ben bugün keman kadar zinde hissediyorum bu senin

full of life energy you feel good mentally physically everything actually

hayat enerjisiyle dolu olduğun anlamına geliyor zihinsel olarak iyi hissediyorsun fiziksel olarak her şey aslında

interestingly enough do you know where that phrase comes from fit as a fiddle

yeterince ilginç bu sözün nereden geldiğini biliyor musun

fit as a fiddle I have a feeling you're going to tell me I looked it up because

I thought what does that mean fit as a fiddle

keman

apparently it it means it means fit for purpose it's very very ancient saying

görünüşe göre amaca uygun olduğu anlamına geliyor, çok çok eski bir söz, insanların keman olduğu

going back hundreds of years where people are fiddle is another word for a

yüzlerce yıl öncesine gidiyor, keman için başka bir kelime

violin isn't it and they used to say that fiddle is fit for purpose or

değil mi ve kemanın amaca uygun

something along those lines so it means something fit for purpose so your body

falan olduğunu söylerlerdi. yani amaca uygun bir şey demek yani vücudunuz

is fit for purpose ie works well it's in good condition fit as a fiddle that's

amaca uygun yani iyi çalışıyor bir keman kadar iyi durumda

very commonly used is it not mr. Duncan yes in fact I used it today at the start

çok yaygın olarak kullanılan mr değil mi? Duncan evet aslında bugün

of the livestream in the garden when I was reading out when I was reading at my

bahçede canlı yayının başında

little poem you might go to the doctor and for a health check-up and he says

küçük şiirimi okurken okudum doktora gidebilirsin ve sağlık kontrolü için

you're in very good condition you're as fit as a fiddle that's nice so I would

geldin diyor çok iyi durumda bir keman kadar zindesin bu güzel bu yüzden keman

fiddle actually fiddle can also have a very negative meaning as well to fiddle

çalardım aslında keman da çok olumsuz bir anlama sahip olabilir keman çalmak hile yapmak

means to cheat or to steal money in secrets so you take money or maybe you

veya gizlice para çalmak için para almak veya belki

trick someone into thinking something that isn't true

birini kandırmak anlamına gelir.

normally involving the the stealing of money fiddling fiddling people out of

normalde para çalmayı içeren doğru olmayan bir şey

money fiddle diddling them doing them out of

money stealing in some way but this in this context it means fit for purpose

healthy and fit I must fit as a fiddle there we go

işte başlıyoruz

but of course if I wasn't feeling very well I was feeling a bit under the

ama tabii ki kendimi çok iyi hissetmiyorsam, kendimi biraz havasız hissediyordum

weather oh there's another one right okay if I wasn't feeling very well I

oh bir tane daha var, tamam, eğer kendimi çok iyi hissetmiyorsam,

might say that I was how of sorts okay out of sorts or you might

nasıl bir şey olduğumu söyleyebilirim, tamam, ya da

say under the weather out of sorts which means not feeling well or in a bad mood

havanın altında keyifsiz diyebilirsiniz, bu iyi hissetmemek veya kötü bir ruh halinde olmak anlamına gelir,

not feeling yourself oh I just I'm a bit out of sorts today I don't feel myself I

oh ben sadece bugün biraz keyfim yok, kendimi hissetmiyorum,

think I've got flu coming on I feel all out of sorts you worry too much

sanırım grip oluyorum ben keyfin yerinde değil çok endişeleniyorsun

I think you're out of sorts so you don't feel right you don't know exam what's

bence keyfin yok bu yüzden kendini iyi hissetmiyorsun sınav bilmiyorsun

wrong with you is it you just don't feel right you're just out of sorts hmm so so

sorunun nesi var sadece iyi hissetmiyorsun sadece keyfin yok hmm yani

you know something is wrong but you can't identify it and it might not be

bir şeylerin ters gittiğini anlarsın ama tanımlayamazsın ve

physical you might not feel it might be mental you might be worrying about

fiziksel olmayabilir hissetmeyebilirsin zihinsel olabilir bir şey için endişeleniyor olabilirsin

something or you feel as though something's just not right you know you

ya da bir şeyler yolunda değilmiş gibi hissediyorsun

don't feel connected you don't feel sort of in the right place you sort of oh I'm

bağlı hissediyorsun kendini doğru yerde hissetmiyorsun bir nevi oh benim keyfim yok

all out of sorts and maybe you just need to go lie down and then you'll feel

ve belki sadece uzanmalısın ve sonra

better about assaults apparently Alamgir or Alamgir says I always use YouTube to

görünüşe göre saldırılar hakkında daha iyi hissedeceksin Alamgir veya Alamgir diyor ki ben her zaman kullanırım YouTube

help me to exercise there is a very good YouTube channel that encourages people

egzersiz yapmama yardımcı olacak çok iyi bir YouTube kanalı var, insanları

to keep fit fantastic so so YouTube is not just helping you with your your

formda kalmaya teşvik ediyor harika, yani YouTube sadece

English via my channel but also he will you are keeping fit on YouTube well

benim kanalım aracılığıyla İngilizce konuşmanıza yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda YouTube'da formunuzu da koruyacaktır. gerçekten

after all YouTube is a very useful thing indeed I think so do you have another I

çok faydalı bir şey bence başka bir tane daha var

do perhaps we could start our own fitness channel

mı belki kendi fitness kanalımızı başlatabiliriz

another fitness idiom that's we could say yes I've got one more hear that

başka bir fitness deyimi evet diyebiliriz

right how about this one take a sickie take a sickie now first of

all I have a feeling that this is a British colloquialism I'm not sure don't

her şeyden önce bunun bir İngiliz konuşma dili olduğuna dair bir his var.

where they use it in America I don't think they use this in the United States

Amerika'da nerede kullandıklarından emin değilim. Bunu Amerika Birleşik Devletleri'nde kullandıklarını sanmıyorum.

I have a strange feeling down my left leg that is a British expression take a

Sol bacağımda garip bir his var. bir İngiliz ifadesi hasta olmak

sickie it means take a day off work bye falsely claiming to be ill John has a

işten bir gün izin almak demektir güle güle hasta olduğunu iddia etmek

reputation for taking a sickie on Fridays so yes I you take a sickie so

you pretend to be unwell to get an extra day off work yes so we all you phone up

bu yüzden hepimiz telefon edip

and say oh I'm oh oh really freely ill today I think I've got a flu coming I'm

diyoruz ki oh ben oh oh bugün gerçekten özgürce hastayım sanırım gribim yaklaşıyor

you know I'm not gonna come in today you know make it up Stephen I hope that's

Biliyorsun bugün gelmeyeceğim biliyorsun telafi et Stephen umarım bu

not the voice you use because that is not convincing very very well today

değildir kullandığın ses çünkü bu bugün pek inandırıcı değil

oh I think I've got a cold coming let me have a go I'm not feeling very well

oh sanırım üşüttüm geliyor gideyim bir gideyim bugün kendimi pek iyi hissetmiyorum

today I've got I've got cold and and diarrhea and vomiting and one of my legs

üşüttüm ve ishal ve kusma ve bacaklarımdan biri

is fall enough hmm knocked out of ten was that good was that convincing I

yeterince düştü hmm on üzerinden bayıldım o kadar iyiydi ki inandırıcıydı

couldn't see it yes take a sickie it means yeah that's it could what quality

göremiyordum evet bir hastayı al bu evet bu olabilir anlamına gelebilir ne

often you might for example it's Friday or even if it's a Monday you've your

sıklıkta olabilir örneğin bugün Cuma veya hatta Pazartesi olsa bile

bosses at work get very suspicious if you if you keep taking Fridays and

İş yerindeki patronlarınız çok şüpheleniyor, eğer cuma ve

Monday's off sick because they know if it's Friday you're going off to visit

pazartesi günleri hastaysanız, çünkü cuma günüyse

some friends some over the weekend and if you take Monday off all the time it

hafta sonu bazı arkadaşlarınızı ziyarete gideceğinizi biliyorlar ve eğer pazartesileri her zaman izin alıyorsanız, çok şüpheleniyorlar.

means you're still hungover from there from the weekend of drinking so because

hafta sonu içki içtiğin için hala akşamdan kalma olduğun anlamına gelir bu yüzden

some people like a sickie some people like to have a long weekend so yes

bazı insanlar hasta gibi bazı insanlar uzun bir hafta sonu geçirmekten hoşlanır bu yüzden evet bu

that's right they either take the Friday off or they take the Monday off and you

doğru ya cuma günü izin alıyorlar ya da pazartesi izin alıyorlar ve sen

are right there yeah but mr. Steve do you ever take a sickie mr. Steve no I

tam oradasın evet ama bay Steve hiç hastalandınız mı baylar? Steve hayır

don't and the reason is I'd feel guilty about it for one thing and also I know

bilmiyorum ve bunun nedeni, bir şey için kendimi suçlu hissetmem ve ayrıca biliyorum

that work places now if if for example I mean this has happened in the company I

ki, şimdi iş yerleri, eğer örneğin, bu, çalıştığım şirkette olduysa,

work for that they've got to make some redundancies because there's too many

yapmak zorundalar. bazı fazlalıklar çünkü bildiğiniz çok fazla kişi var

you know that would come not doing so well maybe or they just

ki bu pek iyi gitmeyebilir ya da sadece

need to cut the staff and what they do now is that you have to be seen to be

personeli kesmeleri gerekir ve şimdi yaptıkları şey,

doing this aboveboard so you've got to be doing it in the right way so they

bunu yukarıdan yapıyormuş gibi görünmeniz gerektiğidir, bu yüzden yapıyor olmalısınız. doğru şekilde, böylece

draw up a series of criteria and mark everybody on that and then the market of

bir dizi kriter hazırlarlar ve herkesi buna göre işaretlerler ve ardından

what people that come out the lowest lose their jobs and one of the criteria

en düşük çıkan insanların işini kaybettiği pazarı ve koydukları kriterlerden biri de

that they that they put into that is how many sick days you've taken on Mondays

kaç hastalık gününüz olduğudur. pazartesi

and Fridays before you continue what yes what what

ve cuma günleri aldım devam etmeden önce ne evet ne

do you mean by criteria criteria a lack of selection a parameter way I can't

demek istiyorsun kriterler kriter seçim eksikliği a parametre yolu

explain it properly criteria just a list of things yes make things that are

düzgün açıklayamam kriterler sadece bir şeylerin listesi evet ölçülebilir şeyler yap

measurable the criteria can often be things that are required or things that

kriterler sık ​​sık yapabilir

are observed as a way of coming to a conclusion so the criteria so you often

bir sonuca varmanın bir yolu olarak gerekli olan veya gözlemlenen şeyler olabilir, bu nedenle kriterler, genellikle belirli

group things that are connected to one particular thing or the things that you

bir şeyle bağlantılı şeyleri veya listelediğiniz şeyleri gruplandırırsınız, bu nedenle kriterler,

are listing so the criteria so the criteria for judging if somebody is to

yani birini yargılamak için kriterler

be made redundant or not they might for example look at their performance that

gereksiz hale getirilip getirilmeyeceği örneğin performanslarına bakabilirler, bu

would be wrong criteria they would look at their sick days that would be another

yanlış bir kriter olur, hasta oldukları günlere bakarlar, başka bir

criteria they would they would look at HR issues human disease they they you

kriter olur, İK sorunlarına bakarlar, insan hastalığı, bildiğiniz gibi

know punched anybody at work HR is human resources resources yeah resources so

işte herhangi birini yumrukladılar İK, insan kaynakları kaynaklarıdır, evet kaynaklardır, bu yüzden ölçmek için

one of the criteria I know that they use to measure is how many Mondays and

kullandıklarını bildiğim kriterlerden biri, kaç Pazartesi ve

Fridays you've taken off sink yes and if it's over a certain number then you get

Cuma gününü batırdığınızdır evet ve eğer belirli bir sayının üzerindeyse, o zaman

a minus point for that I'm gonna be honest I think in the past many years

bunun için bir eksi puan alırsınız ben dürüst olacağım sanırım geçmişte yıllar

ago I would occasionally phone work and say that I felt unwell but actually I

önce ara sıra işime telefon eder ve kendimi iyi hissetmediğimi söylerdim ama aslında

wasn't I just didn't want to go to work I think we've all done I I know I've

değildim sadece işe gitmek istemiyordum sanırım hepimiz yaptık yaptım biliyorum yaptım

done it in the past but you know I don't I don't have to do it now and the other

geçmişte yaptım ama biliyorsun, şimdi yapmak zorunda değilim ve diğer bir

thing is people can get caught out in fact what I used to work in a

şey de, yıllar önce bir Hastanede çalıştığım şeye aslında insanlar yakalanabilir

Hospital years ago mm-hm and there was a culture there of you got your your

mm-hm ve bir şey vardı oradaki kültür,

normal say twenty days holiday okay but if you took up to ten sick days off a

yirmi günlük normal tatilinizi aldınız, tamam ama yılda on hastalık gününe kadar izin aldıysanız,

year there would be no questions asked so you can see what's coming next what

bundan sonra ne olacağını görebilmeniz için soru sorulmazdı.

people used to do at work is they used to say well have only had five six days

peki, bundan sadece beş altı gün

off this I can take another five by the end of the year so what they would do is

izin aldım, yıl sonuna kadar beş tane daha alabilirim, yani yapacakları şey

they would just take the sick days off and it was like a coach show it was

sadece hastalık izinlerini almaktı ve bu bir koç gösterisi gibiydi, bu

something that everybody did and I remember once bumping into somebody at

herkesin yaptığı bir şeydi ve hatırlıyorum Bir keresinde işte biriyle karşılaştım

work and I I was actually on holiday and they were with their children in in a

ve ben aslında tatildeydim ve onlar çocuklarıyla birlikte bir

restaurant some in the room he was McDonald's I think okay all having a

restorandaydılar, odanın bir kısmı o McDonald'stı bence tamam hepsi

burger and I said oh hello how are you and I said are you on holiday said now

burger yiyordu ve ben ah merhaba nasılsın dedim ve iyi misin dedim tatil şimdi

I'm just taking my sick days because they could take up to ten a year if you

sadece hasta günlerimi alıyorum çünkü ondan

took more than ten people say oh why have you taking twelve days off you know

fazla alırsan yılda ona kadar sürebilir dedi insan ah neden on iki gün izin alıyorsun

tens all right but not twelve and even the bosses would do it but just towards

onlarını biliyorsun tamam ama on iki değil ve patronlar bile yapar derler ama

the end of the year that all go off they take five days off because they don't

yılın sonuna doğru hepsi tatile gidiyor beş gün izin alıyorlar çünkü

need taking five off then they'd you know it was holidays as far as they were

beş izine ihtiyaçları yok o zaman onlar için tatil olduğunu biliyorlar mıydı

concerned yes I think we all will get what you mean there Steve they were

evet sanırım hepimiz istediğimizi alacağız demek istiyorsun Steve,

entitled to it so they they large so so suffice it to say let's just compress

buna hakları vardı, bu yüzden büyükler, bu yüzden hadi

everything down that you've just said for the last four minutes yes people

her şeyi özetleyelim demek yeterli, az önce söylediğin son dört dakikadır evet insanlar

treat their sick days that they are allowed to have as holiday yes so they

hastalık günlerini tatil olarak değerlendiriyorlar evet yani

think that they have their normal holiday which they are allowed to take

normal tatilleri olduğunu düşünüyorlar ki almalarına izin veriliyor

but then they have sick days that they can take but they treat them also like

ama daha sonra hasta oldukları günleri var ama onlara da tatilmiş gibi davranıyorlar ki bu

holiday that's right that's very common in public sector work so if you work for

doğru, bu kamu sektöründe çok yaygın, bu yüzden eğer

the government or the NHS it's it's it's very common for people to do that I've

devlet ya da devlet için çalışıyorsanız NHS, insanların bunu yapması çok yaygın,

got a careful what I say here is if you work in industry if you work in the

burada söylediğim şeye dikkat ediyorum, eğer endüstride çalışıyorsanız,

private sector then they're very they're much more strict about - looking at your

özel sektörde çalışıyorsanız, o zaman onlar hakkında çok daha katılar - sizinkine bakmak

whole at your sick days and you'll get into trouble for it but I

hasta günlerinizde bütün ve bunun için başınız belaya girecek ama

mean I've got a friend that works for the Civil Service which is a government

demek istediğim, bir devlet işi olan Kamu Hizmetinde çalışan bir arkadaşım var

job and yeah he takes a sick day off ever at least one every two weeks come a

ve evet, her iki haftada bir en az bir hastalık izni alıyor. en azından

couple of months at least I can actually I feel as if I have a sick day coming on

birkaç ay yapabilirim aslında sanki hasta bir günüm yaklaşıyormuş gibi hissediyorum

now you you can't have a sick day it's your own business you can't you can

şimdi sen hasta bir gün geçiremezsin bu seni ilgilendirir olamaz

never be sick even if on a Sunday when you're doing your live lessons even if

bir Pazar günü olsa bile asla hasta olamazsın Canlı derslerinizi yapıyorum

you've got the flu you'd have to be here we have a special hello coming up

grip olsanız bile burada olmanız gerekir özel bir merhaba geliyor

Cecilia hello Cecilia mr. Duncan please say hello to my mother Angie and my

Cecilia merhaba Cecilia bey. Duncan lütfen annem Angie ve kız kardeşim Ana'ya merhaba deyin

sister Ana we are in Argentina we are cooking together Wow

Arjantin'deyiz birlikte yemek pişiriyoruz Vay canına

watching you know plastic can I say a big hello to Cecilia and also Angie Elia

plastik olduğunu görünce Cecilia'ya ve ayrıca Angie Elia

and Angie hello and also your sister Ana and apparently they are all cooking what

ve Angie'ye büyük bir merhaba diyebilirim ve ayrıca kız kardeşin Ana ve görünüşe göre hepsi

what are you cooking we want to know delicious whatever it is is it something

ne pişiriyorsun ne pişiriyorsun lezzetli olduğunu bilmek istiyoruz güzel bir şey mi

nice what are you cooking we want to know we really do want to know what

ne pişiriyorsun bilmek istiyoruz gerçekten ne

you're cooking and please Andrew says we get our salaries by cash therefore on

pişirdiğini bilmek istiyoruz ve lütfen Andrew maaşlarımızı nakit olarak aldığımızı söylüyor bu nedenle

the day when the salary arrives nobody ever gets sick oh yeah I'm sure yes no

maaşın geldiği gün kimse hastalanmıyor oh evet eminim evet

one ever gets ill on the day when they receive their wages I think so

kimse maaşını aldığı gün hastalanmıyor bence bu

it's not strange yes or a lot of Christmas office party

garip değil evet ya da çok fazla Noel ofis partisine

everyone goes to that so do you have some some body part idioms for us

herkes gidiyor, siz de öyle bizim için bazı vücut bölümü deyimleri var

I do indeed yes I've got quite a few here that's okay well you just keep

gerçekten var evet burada epeyce deyimim var sorun değil ben burada

reading them until I say stop right here but here we go let's kick off

dur diyene kadar onları okumaya devam et ama işte başlıyoruz

with see eye to eye Oh see eye to eye that means you share

göz göze görüşerek başlayalım Ah görüş göze göz,

the same opinions or agree on something for example my husband and I see eye to

aynı fikirleri paylaştığınız veya bir konuda hemfikir olduğunuz anlamına gelir, örneğin, kocam ve ben

eye on most things which means that they agree on most things

çoğu konuda hemfikiriz, bu da çoğu konuda hemfikir

but another way of putting that would be my friend and I are always arguing at

oldukları anlamına gelir, ancak bunu başka bir ifadeyle, arkadaşım ve ben her zaman tartışıyoruz.

the moment we just don't see eye to eye over her boyfriend so I - I means you

an biz sadece onun erkek arkadaşı üzerinde aynı fikirde değiliz bu yüzden ben - demek istediğim

agree so if you if you do see eye - are you often mutually agree on things yes

aynı fikirdesiniz yani eğer göz göze bakarsanız - bazı konularda karşılıklı olarak aynı fikirde misiniz evet, yani

so for example mr. Duncan we see eye to eye on most things we agree on most

örneğin bay. Duncan çoğu konuda aynı fikirdeyiz

things do we not mr. Duncan but on some things for example I can't think of any

değil mi baylar. Duncan ama bazı şeylerde mesela

right there we might not see eye to eye for example on how many logs to put on

aklıma gelmiyor tam oralarda aynı fikirde olmayabiliriz mesela herhangi bir anda kaç kütüğü ateşe vermemiz gerektiği konusunda ne

the fire at any one time what a strange example I know it's a

garip bir örnek biliyorum

strange example but then I'd be the worst thing that might be the worst

garip bir örnek ama sonra Hayatımda duyduğum herhangi bir şeyin en kötü örneği olabilecek en kötü şey olurdum, bunun

example of anything I've ever heard in my life a good example would be earlier

iyi bir örneği, daha önce

some people were disagreeing with me about my views on fox hunting ah right

bazı insanların tilki avı konusundaki görüşlerim konusunda benimle aynı fikirde olmaması olabilir, ah, doğru, bu yüzden

so it would appear that we and some of my viewers do not see eye to eye so

biz ve İzleyicilerimden bazıları aynı fikirde değil, bu yüzden

maybe we do not see eye to eye so we agree don't we Steve yes we don't we act

belki de aynı fikirde değiliz Steve evet,

like we don't like fox hunting particular issue but some people

tilki avını sevmiyormuşuz gibi davranmıyoruz belirli bir konu ama

watching today think that fox hunting is required unnecessary and it is needed

bugün izleyen bazı insanlar düşünüyor Tilki avının gereksiz olması gerekiyor ve

well see they say that they use it to justify controlling the Fox population

Tilki nüfusunu kontrol etmeyi haklı çıkarmak için kullandıklarını söylüyorlar

but there are far more humane ways to control foxes than then hunting them

ama tilkileri kontrol etmenin onları

with dogs and tear them to pieces I'm sorry I've said it well what if they to

köpeklerle avlayıp parçalara ayırmaktan çok daha insancıl yolları var. iyi söyledim ya

differ wait there a second Steve have just thought yes one of the things also

farklı olurlarsa orada bir saniye bekle Steve düşündü evet şeylerden biri de

of course one of the myths is that foxes spread rabies now we don't have rabies

tabii ki efsanelerden biri de tilkilerin kuduz yaydığıdır, şimdi Birleşik Krallık'ta kuduz yok

here in the UK do with Steve no we don't we're arc rabies free I think it's

Steve ile yapıyoruz hayır biz kuduzdan arınmış değiliz bence

virtually the only country in the world that is rabies free so we don't actually

dünyada kuduzdan arınmış tek ülke bu yüzden Birleşik Krallık'ta aslında kuduz yok bu yüzden tilki

have rabies here in the UK so that reason for hunting foxes is invalid in

avlama gerekçesi

valid it is not true or real they used to do you remember that there used to be

geçerli olarak geçersiz bu doğru değil ya da gerçek miydi, hatırlıyor musunuz, bir zamanlar

a there was a probe that was a program in the seventies a quite a a drama

bir soruşturma vardı, yetmişlerde bir program vardı, oldukça dram

series quite a drama was it it was a drama where society broken down and um

dizisi, oldukça dram, toplumun bozulduğu ve

foxes were spreading rabies I'm sure so I'm sure there was a there a program in

tilkilerin kuduz yaydığı bir dram mıydı? eminim ki yetmişlerde tilkilerin eski kuduzu yaymasıyla ilgili bir program olduğundan eminim

the seventies about about foxes spreading old spreading rabies there was

definitely because I think in the seventies there was a danger that rabies

çünkü bence yetmişlerde kuduzun Birleşik Krallık'ta yeniden ortaya çıkma tehlikesi vardı

was going to be reintroduced into the UK and they were blaming foxes of course

ve onlar tilkileri suçlamak elbette

dogs cats everybody catches rate you know all animals get rabies but not in

köpekleri kedileri herkes yakalar oranı biliyorsunuz tüm hayvanlar kuduza yakalanır ama

the UK not in the UK so when British people go abroad on holiday yeah they go

Birleşik Krallık'ta değil Birleşik Krallık'ta değil bu yüzden İngilizler yurt dışına tatile gittiklerinde evet

up to all the dogs and the cats they're you know all because we're a dog they'll

tüm köpeklere ve kedilere kadar giderler, onların hepsini bilirsiniz çünkü biz bir köpeğiz diye

think oh they're Steve they go up to all of them yeah well you know I'm you know

düşünecekler ah onlar Steve hepsine doğru gidiyorlar evet pekala biliyorsun ben sen biliyorsun

this it's a way speaking British people have got this love of animals they've

bu İngilizlerin hayvan sevgisine sahip olduklarını söylemenin bir yolu onlarda gerçek

got real no real fear of animals because we've got no no dangerous animals in

değil gerçek hayvanlardan korkmak çünkü bu ülkede tehlikeli hayvan yok

this country really there's no rabies so when people go abroad and a dog comes up

gerçekten kuduz yok bu yüzden insanlar yurt dışına çıktıklarında ve sokakta yanlarına bir köpek

to them in the street or a cat they'll go and Stroke it but of course it could

ya da bir kedi geldiğinde gidip onu felç edecekler ama tabii ki

be full of rabies dogs can be dangerous yes I'm a particularly they've got

olabilir kuduz köpekler tehlikeli olabilir evet ben özellikle

rabies yes or or if it's a big dog with very sharp teeth and it's not in a very

kuduzları var evet veya veya çok keskin dişleri olan büyük bir köpekse ve pek iyi bir ruh halinde değilse

good mood no I'm talking about diseases and I'm talking about rabies in

hayır hastalıklardan bahsediyorum ve konuşuyorum özellikle kuduz hakkında

particular now I understand what is rabies Oh some people are asking what

şimdi kuduzun ne olduğunu anlıyorum Ah, bazı insanlar kuduzun ne olduğunu soruyorlar,

rabies is well can I quickly say it is a disease that's transmitted by animals

bunun hayvanlar tarafından

normally through a bite would I be right there Steve you are correct

normalde bir ısırık yoluyla bulaşan bir hastalık olduğunu hemen söyleyebilir miyim, hemen orada olabilir miyim Steve haklısın

it's a it's a it's a nasty disease spread by the the bite of of animal any

bu bir bu bir bu bir hayvanın ısırmasıyla bulaşan kötü bir hastalık, herhangi bir

animal can carry any furry animal even bats have got it as well bats bats and

hayvan herhangi bir tüylü hayvanı taşıyabilir, yarasalar bile bu hastalığa yakalanmıştır ve

once you get bitten you it the disease takes a long time to come on so it can

sizi ısırdıktan sonra hastalığın ortaya çıkması uzun zaman alır, hatta

take weeks or months even years sometimes for the disease to to actually

haftalar hatta aylar alabilir. Yıllar bazen hastalığın

show itself by which time it's too late you're gonna die it's a 100% fatality oh

kendini gerçekten göstermesi için, o zamana kadar çok geç öleceksin, bu %100 ölümlü ah canım

dear with rabies it's that that one where you're foaming at the

kuduzda, ağzından köpüren

mouth and strapped you've seen pictures of people strapped to beds and that the

ve sarılı olduğun resimlerini gördün insanlar yatağa bağlı ve

all your nerves are infected with this virus and you start foaming at the mouth

tüm sinirleriniz bu virüsle enfekte ve ağzınız köpürmeye başlıyor bu

it's a it's a horrible way to die you don't want rabies so all of this white

ölmek için korkunç bir yol kuduz olmak istemiyorsunuz bu yüzden tüm bu beyaz

foam comes out of your mouth and you shake you convulses it's not a very nice

köpük ağzınızdan çıkıyor ve titriyorsunuz Sarsılırsınız, gitmenin pek hoş bir yolu yoktur,

way to go killed tens of thousands of people

around the world every year but of course there is a vaccine you can take

her yıl dünya çapında on binlerce insanı öldürürsünüz ama elbette alabileceğiniz bir aşı vardır

and also here in the UK we are we are completely safe from rabies we are know

ve ayrıca burada Birleşik Krallık'ta kuduza karşı tamamen güvendeyiz.

for those asking what rabies is now you know jordão asks mr. duncan you said

kuduzun ne olduğunu sorduğunuzda artık jordão'nun bay'a sorduğunu biliyorsunuz. Duncan

you will take your Christmas tree down but what about the lights in your studio

Noel ağacını indireceğini söyledin ama peki ya stüdyondaki ışıklar

still got them look well to be honest mark my studio always has lights always

hala onları iyi gösteriyor dürüst olmak gerekirse mark benim stüdyomda her zaman ışıklar var

so so these lights you can see here behind me are not Christmas lights they

yani burada arkamda görebileceğin bu ışıklar Noel ışıkları değil onlar

are my normal studio lights on the set and of course mr. Steve has some lights

benim sette normal stüdyo ışıkları ve tabii ki mr. Steve'in de bazı ışıkları var,

as well yes I think these you've got to go mr. Duncan no those aren't crib that

evet bence bunları almalısınız bayım. Duncan hayır, onlar beşik değil,

those that those are just set lights they is that those are lights from my

onlar sadece ayarlanmış ışıklar, onlar benim

studio - maybe they weren't there before Christmas yes but they are there now see

stüdyomdan gelen ışıklar - belki Noel'den önce orada değillerdi, evet ama şimdi oradalar,

we're not seeing eye to eye on this mr. don't know we are falling out are

bu konuda aynı fikirde değiliz. Bay. Bilmiyorum düşüyoruz

falling out on this one shall we have another body part idiom how about this

bu konuda düşüyoruz başka bir vücut parçası deyimimiz olacak mı buna ne dersin

one elbow grease Oh elbow grease that means to do some hard

dirsek yağı Oh dirsek yağı bu, normalde ellerinizle biraz sıkı çalışmak anlamına gelir,

work with your hands normally if you want to make that table look smooth

eğer o masanın pürüzsüz görünmesini istiyorsanız

you're gonna have to use some elbow grease it just means a bit of hard work

biraz dirsek yağı kullanmak zorunda kalacaksın, bu sadece biraz zor iş anlamına geliyor,

your elbows are going hard work polishing sanding something use some

dirseklerin çok çalışıyor, cilalamak için çok çalışıyor, bir şeyi zımparalamak için biraz

elbow grease it's a bit like it's a bit like mr. Steve when he's cleaning the

dirsek yağı kullan, bu biraz sanki biraz mr. Steve arabayı temizlerken

car he has to clean a car you have to put a lot of elbow grease yeah it's when

bir arabayı temizlemesi gerekiyor çok fazla dirsek yağı sürmelisin evet

you're using your arms and your hands for something I remember when I was at

kollarını ve ellerini bir şey için kullandığın zaman hatırlıyorum

school years ago I was made to look the complete fool I

yıllar önce okuldayken tam bir aptal,

was in woodwork class okay and we were sanding some wood down with some

ahşap işçiliği dersindeydim tamam ve biraz zımpara kağıdıyla biraz tahta zımparalıyorduk

sandpaper okay and the teacher came up to me and said put some elbow grease

tamam ve öğretmen yanıma geldi ve buna biraz dirsek yağı sür dedi

into that and I'd never heard that expression before Oh No so about ten

ve bu ifadeyi daha önce hiç duymamıştım Oh Hayır yani yaklaşık on

minutes later I went up to him and said I can't remember his name Oh have you

dakika sonra Yanına gittim ve adını hatırlayamadığımı söyledim Oh,

got some elbow grease and he bursts out laughing told the whole class and I was

biraz dirsek yağın var mı ve o bir kahkaha patlatarak tüm sınıfa anlattı ve ben

made to look a complete fool because elbow grease isn't grease you know that

tam bir aptal gibi gösterildim çünkü dirsek yağı yağ değildir, bilirsin o

grease is something that's slippery and makes everything I know we know you've

yağı kaygan ve bildiğim her şeyi yapan bir şey, biliyoruz ki az önce

just explained it to us Steve you've just explained that to us how far to go

bize açıkladın Steve az önce açıklamalarımla ne kadar ileri gidebileceğimizi bize açıkladın

with my explanations so I thought this was a real thing a jar with elbow grease

bu yüzden bunun gerçek bir şey olduğunu düşündüm üzerinde dirsek yağı yazan bir kavanoz

written on it and I've remembered that because you always remember being mocked

o ve ben bunu hatırladım çünkü sınıfın geri kalanının önünde bir öğretmenle alay edildiğini ve aptal durumuna düşürüldüğünü her zaman hatırladığın için her

and made a fool of a teacher in front of the rest of the class you always

zaman bu olaya

remember those involved in all I can say is I'm glad you didn't hear the

karışanları hatırlıyorsun tüm söyleyebileceğim, ifadeyi duymadığına sevindim yüzüne

expression cut your nose off to spite your face because you might have got the

inat etmek için burnunu kes çünkü makası almış olabilirsin

scissors and tried to try to cut your nose off anyway I had to take that one

ve yine de burnunu kesmeye çalışmış olabilirsin onu çenesinden almak zorunda kaldım

on the chin Oh take it on the chin okay what does that

oh çenesinden al tamam bu ne

mean that means be brave when something bad happens

demek cesur ol ne demek kötü bir şey olur,

that's probably usually your fault just accept something when it happens to you

bu genellikle senin hatandır, başına gelen bir şeyi kabul et,

it's too late to change it there's no way to change it just take it on the

değiştirmek için çok geç, değiştirmenin bir yolu yok, sadece

chin there we go I've raised an example who I've crashed

çenene al işte gidiyoruz, arkadaşımınkine çarptığım bir örnek oluşturdum

my friend's car he's going to be furious I'm just gonna have to tell him and take

araba çok kızacak ona söyleyeceğim ve

it on the chin take your punishment take your punishment in other words you're

çenesine alacağım cezanı çek cezanı çek diğer bir deyişle

gonna tell your friend you crashed a car he's gonna punch you in the face but

arkadaşına araba çarptığını söyleyeceksin suratına yumruk atacak ama

that it's not doesn't mean literally that's going to happen but that's where

bu kelimenin tam anlamıyla bunun olacağı anlamına gelmez ama

it comes from so some things happen it's bad it's your fault

orası oradan gelir yani bazı şeyler olur kötü bu senin suçun

you've got her own up to it accept it take it on the chin although it might

kendi suçun var kabul et çenene al her ne kadar olabilir olsa da

happen he might actually punch you in the fame I tactually but

gerçekten yumruk atabilir Şöhrette ben aslında ama

it's sort of metaphorical than the right well T we're going to take a break for a

biraz mecazi bir şekilde doğru iyi T bir an ara vereceğiz

moment because there is a lesson to my stride there is a lesson on my youtube

çünkü adım adım ders var youtube

channel all about health and exercise and now we are going to take a look at

kanalımda sağlık ve egzersizle ilgili bir ders var ve şimdi

some excerpts from that very lesson hi everybody this is mr. Duncan in England

tam da bu dersten bazı alıntılara bir göz atacağız herkese merhaba, ben bay. Duncan İngiltere'de

how are you today are you ok I hope so are you happy I hope so in today's

bugün nasılsın iyi misin umarım mutlusundur umarım bugünkü

lesson we will take a look at two aspects of our lives one is something we

dersimizde hayatımızın iki yönüne bir göz atacağız.

take for granted while it is there but miss it terribly when it has gone the

diğeri gitti,

other is an activity that we are all encouraged to do but few of us seem to

hepimizin yapmaya teşvik edildiği bir aktivite ama görünüşe göre çok azımızın

have the time to carry out in this lesson we will take a look at health and

yapmaya vakti var bu derste sağlık ve egzersize bir göz atacağız

exercise

when we talk about our health we are actually describing two things first we

sağlığımızdan bahsederken aslında iki şeyi açıklıyoruz önce

refer to our physical health the way our body is functioning how well it is

fiziksel sağlığımıza, vücudumuzun nasıl çalıştığına, ne kadar iyi

working how all the different parts of your body are functioning then we refer

çalıştığına, vücudunuzun tüm farklı bölümlerinin nasıl çalıştığına atıfta bulunuruz, sonra

to our mental health how each one of us feels emotionally if you feel tired

zihinsel sağlığımıza atıfta bulunuruz,

after any sudden activity such as getting up from the sofa and walking a

herhangi bir ani aktiviteden sonra kendinizi yorgun hissederseniz, her birimizin duygusal olarak nasıl hissettiğine atıfta bulunuruz. kanepeden kalkıp

short distance or feeling out of breath after climbing a few stairs then there

kısa bir mesafe yürümek veya birkaç merdiven çıktıktan sonra nefessiz kalmak gibi, o zaman formda olmama

is a good chance that you are out of shape you are unfit your health is poor

ihtimaliniz yüksek, formda değilsiniz, sağlığınız kötü, egzersizle

there are many words connected to exercise such as aerobics exercise that

bağlantılı pek çok kelime var. sürekli vücut hareketi

makes the heart beat fast through constant body movement we call this

yoluyla kalbin hızlı atmasını sağlayan

cardiovascular exercise burn this word is used to express the energy being used

aerobik egzersizi buna kardiyovasküler egzersiz yakma diyoruz

up during exercise recreation a general word for any exercise or leisure

activity keep fit the act of taking exercise or following a course of

bir

exercise routine there are many simple exercises for keeping fit and healthy

egzersiz rutini kursu formda ve sağlıklı kalmak için birçok basit egzersiz vardır

the most popular ones include walking yes just go for a walk walk to the end

en popüler olanlar yürümeyi içerir evet sadece yürüyüşe çıkın

of your street then around the corner across the field up the hill and back

sokağınızın sonuna kadar yürüyün sonra köşeyi dönünce tarlanın karşısında tepeye çıkın ve

down again walk in a big circle around the streets and along the roads keep on

tekrar aşağı inin sokakların ve yolların etrafında büyük bir daire

walking until you arrive back home Oh you can also jog jogging is quicker than

eve dönene kadar yürümeye devam edin Oh ayrıca koşabilirsiniz jogging

walking but not as fast is running you can jog to the end of your street then

yürümekten daha hızlıdır ancak koşmak kadar hızlı değildir sokağınızın sonuna kadar koşabilir sonra

around the corner across the field up the hill and back

tarlanın karşısındaki köşeyi dönebilirsiniz yokuş yukarı ve

down again jog in a big circle around the streets

tekrar aşağı geri sokaklarda

and along the roads keep on jogging until you arrive back

ve yollarda büyük bir daire çizerek koş eve dönene kadar koşmaya devam et

home oh you can go for a run one two three oh yeah it's okay I'm just

oh koşabilirsin bir iki üç oh evet sorun değil sadece

exercising my word power please yourself believe it or not it is possible to

kelime gücümü kullanıyorum lütfen ister inanın ister inanmayın

exercise too much you can do too much exercise

çok fazla egzersiz yapmak mümkün çok fazla egzersiz yapabilirsiniz

there are many sporting activities that can give you a vigorous workout and help

keep you fit such as badminton football squash tennis and volleyball another

badminton futbol squash tenis ve voleybol gibi size güçlü bir çalışma sağlayabilecek ve formda kalmanıza yardımcı olabilecek birçok spor aktivitesi vardır. Tüm bu yorucu kas gerginliği olmadan suda yüzerken

great activity is swimming which is good for giving you a relaxing all-over body

size rahatlatıcı bir tüm vücut egzersizi vermek için iyi

workout as you float in the water without all that tiring muscle strain

ah that's better

ah bu herkes için daha iyi,

anybody here we are with just another 15 minutes to go just 15 minutes left and

sadece 15 dakikamız kaldı sadece 15 dakika kaldı ve

then we have to say goodbye for those who are watching this after the

sonra onlara veda etmeliyiz Bunu

livestream can I just tell you that today's livestream is in two parts

canlı yayından sonra izleyenler size şunu söyleyebilirim ki bugünkü canlı yayınımız

because we had a technical problem so if you are watching this later on the

teknik bir sorun yaşadığımız için iki bölümden oluşuyor, bu yüzden bunu daha sonra

replay this particular livestream is in two parts because we we did have a

tekrardan izliyorsanız bu canlı yayın iki bölümden oluşuyor çünkü

slight problem with the internet connection these are today's mystery

küçük bir sorun yaşadık. internet bağlantısı ile bunlar bugünün gizemli

idioms I will give you the answers today and here is the second one they are well

deyimleri bugün size cevapları vereceğim ve işte ikincisi, bunlar

known expressions in English or you have to tell me is what they ah and there is

İngilizce'de iyi bilinen ifadeler veya bana ne olduklarını söylemelisiniz ve bir

the first one once again and of course mr. Steve is with me today

kez daha birincisi var ve tabii ki Bay. Steve bugün benimle

and it looks as if he's in the corner of the studio doing some exercises oh look

ve görünüşe göre stüdyonun köşesinde bazı egzersizler yapıyor oh

at that you are so strong mr. Steve just watching you there I thought I just

şuna bakın çok güçlüsünüz bayım. Steve sadece seni orada izlerken

catch up enough for you if I yeah die daily routine just slowing up my pecs

sana yetecek kadar yetişebileceğimi düşündüm evet günlük rutinim sadece göğüs kaslarımı yavaşlatarak ölürsem

just notice the thanks yeah as you can use this in various ways just showing up

sadece teşekkürlere dikkat et evet bunu çeşitli şekillerde kullanabilirsin sadece

my muscles oh yes ah it looks like you're firing a bow and arrow yes what

kaslarımı göstererek oh evet ah sana benziyor ok ve yay atıyorsun evet

this is a good run for your stomach oh yes I get your stomach go that looks

bu ne miden için iyi bir koşu oh evet mideni kaldırıyorum ki

like you're doing something very wrong that's it it looks really rude back at

çok yanlış bir şey yapıyorsun gibi görünüyor işte bu gerçekten kaba görünüyor geri

the head there we go Oh Steve mr. Steve please stop doing that

dönüyoruz oh Steve mr . Steve lütfen bunu yapmayı bırak

haha well that's that's me done for the day is starting to scare me I've had

haha ​​peki bu benim o gün için yaptığım şey beni korkutmaya başlıyor

this since I was 18 and that was the last time you used it yeah exhausted now

18 yaşımdan beri buna sahibim ve onu son kullanışındı evet, onca şeyden

after all that mr. Steve is desperately trying to develop his biceps yes

sonra şimdi bitkin. Steve umutsuzca pazılarını geliştirmeye çalışıyor evet

triceps they are the the muscles in your arm what the thing you did

trisepsler onlar kolunuzdaki kaslar az önce

just with that apparatus looked very rude by the way I might save that as a

o aparatla yaptığınız şey çok kaba görünüyordu bu arada bunu bir hediye olarak saklayabilirim

gift because it looked it looked brilliant it looks so rude it's a

çünkü harika görünüyordu çok kaba görünüyor o

brother for years it's you know it's it's brilliant you'd have to go to a gym

yıllardır kardeş, biliyorsun harika, spor salonuna gitmen gerekir,

just buy one of those you keep it for 30 years but you do have to use it I do use

bunlardan bir tane alırsın, 30 yıldır saklarsın ama kullanmak zorundasın, ben de

it as well you know and my pecs are a testament to my dedication to keeping

kullanıyorum, biliyorsun ve göğüslerim formda kalmaya olan bağlılığımın bir kanıtı

fit okay then that's what we're talking about today you just saw an excerpt from

tamam o zaman bugün bahsettiğimiz şey bu, az önce derslerimden birinden bir alıntı gördünüz,

one of my lessons in fact there is a lesson all about keeping fit and

aslında tamamen formda kalmak ve egzersiz yapmakla ilgili bir ders var

exercise and it is available on my youtube channel if you want to watch it

ve youtube kanalımda mevcut. izlemek istersen

you can no problem so mr. Steve you want to talk about health and exercise

sorun olmaz o yüzden mr. Steve sağlık ve egzersiz hakkında konuşmak istiyorsun

because I think you are I think it would be fair to say that you are very keen on

çünkü bence öylesin formda kalmaya çok hevesli olduğunu söylemenin adil olacağını düşünüyorum

on keeping fit yes I've always tried throughout my life to maintain a healthy

ways and take exercise and things like that yes I yes I do of course every year

böyle evet evet evet yaparım tabi ki her yıl

at this time of the year after Christmas everybody starts to think about getting

Noel'den sonra yılın bu zamanında herkes formda olmayı düşünmeye başlar

fit they all start joining gyms don't they and spending money on a year's

hepsi spor salonlarına katılmaya başlar değil mi ve

contract to join a gym they're probably here for three months and then stop

bir spor salonuna katılmak için bir yıllık sözleşme için para harcıyorlar muhtemelen burada üç ay kal ve sonra

doing it all together gym gyms are very they like to recruit people at this time

hep birlikte yapmayı bırak spor salonları yılın bu zamanında insanları işe almayı çok seviyorlar

of the year because they know full well that half the people that that join will

çünkü o katılan insanların yarısının

go for about two months and then give it up but they'll have to pay for it for

yaklaşık iki aylığına gidip sonra vazgeçeceğini çok iyi biliyorlar ama yılın geri kalanında bunun bedelini ödemek zorunda kalacaklar,

the rest of the year so they make a lot of money out of people not going to the

bu yüzden spor salonuna gitmeyen insanlardan çok para kazanıyorlar

gym but you don't need to join a gym you don't need to do that you just go for a

ama spor salonuna katılmanıza gerek yok, yapmanıza gerek yok, sadece gidin

walk and losing weight now this is a very controversial subject well sort of

yürüyüş yapmak ve kilo vermek şimdi bu çok tartışmalı bir konu, pekala

people like to lose weight it's very simple you know all this don't over

insanlar kilo vermeyi seviyor, çok basit biliyorsunuz tüm bunları fazla karmaşık hale getirmeyin,

complicate it there's all these programs about how to lose weight and joining a

nasıl kilo verileceği ve bir

gym special diets it's actually quite simple if you take more energy in than

spor salonuna özel diyetlere katılma ile ilgili tüm bu programlar var. aslında çok basit, harcadığından daha fazla enerji alırsan

you're using up you'll put on weight it's as simple as that

kilo alırsın bu kadar basit,

we all know what to do but we don't all like to to actually make the effort to

hepimiz ne yapacağımızı biliyoruz ama aslında hepimiz bunu yapmak için çaba sarf etmeyi sevmiyoruz bu yüzden

do it so people put on weight them they over a long period of time you don't see

insanlar uzun bir süre boyunca kilo verin,

people putting on a stone in a month it happens over over a year or over two

insanların bir ay içinde taş taktığını görmüyorsunuz, bu bir yıldan fazla veya iki yıldan fazla oluyor

years and then suddenly you find yourself couple of stone overweight but

ve sonra birden kendinizi birkaç kilo fazla kilolu buluyorsunuz ama

that's happened slowly so it's best if you want to lose weight then that's

bu yavaş oldu, bu yüzden bu Kilo vermek istiyorsanız en iyisi, bunun

because you've only probably been eating an extra two or 300 calories a day but

nedeni muhtemelen günde fazladan iki veya 300 kalori almış olmanızdır, ancak bu

over a long period of time that results in you're putting on weight

uzun bir süre boyunca kilo almanıza neden olur

and what do people do they go out and buy a new pair of trousers because the

ve insanlar ne yapar ve dışarı çıkarlar? yeni bir pantolon al çünkü

the other ones got a bit tight and then that feels alright and so where they get

diğerleri biraz sıkıyor ve sonra bu iyi hissettiriyor ve bu yüzden

used to that wait another year then they are a bit tighter so they go and buy

buna alıştıklarında bir yıl daha bekleyip biraz daha dar oluyorlar bu yüzden gidip

bigger trousers and then they get used to that no stop stop when it gets tight

daha büyük pantolonlar alıyorlar ve sonra alışıyorlar Durmak yok Daralınca dur

and do something about it that's what I say Steve yes here is something that

ve bu konuda bir şeyler yap işte dediğim bu Steve evet işte

I've always wondered now I don't I don't want to seem insensitive but I always

şimdi hep merak ettiğim bir şey yok Duyarsız görünmek istemiyorum ama her zaman

wonder when you see someone who is very fat I always wonder at what point did

merak ettiğim birini gördüğünde çok şişman Her zaman merak ediyorum, hangi noktada

they realize they were getting fat so at what point when they pulled their

şişmanladıklarını fark ettiler, peki hangi noktada

trousers up or try to fasten the belt on their trousers at what point did they

pantolonlarını yukarı çektiklerinde veya pantolonlarının kemerini bağlamaya çalıştıklarında hangi noktada ne

think you know what I think I think I'm getting a little bit fat but yes it's

düşündüler biliyor musun ne düşündüğümü düşünüyorum ben' biraz şişmanlıyorum ama evet bu

very difficult it's very difficult but it's not difficult to lose weight all

çok zor çok zor ama kilo vermek zor değil tek

you've got to do what we're not a health fitness channel are weeds of anyone's

yapmanız gereken sağlık fitness kanalı değiliz kimsenin

watch no no we're talking we're just talking from our own experience because

izlemediği yabani otlar hayır hayır biz konuşuyoruz biz' sadece kendi deneyimlerimizden bahsediyoruz çünkü

yeah because I'm I'm pretty slim and you're very slim in fact I think I think

evet çünkü ben oldukça zayıfım ve aslında çok zayıfsın bence sen

you are more into health feds are a bit obsessed with all that

sağlıkla daha çok ilgileniyorsun federaller tüm bunlara

than I am so I like exercise III sometimes eat unhealthily but most of

benden biraz takıntılı bu yüzden egzersizi seviyorum III bazen sağlıksız bir şekilde yemek yerim ama çoğu

the time I try to control the amount that I eat but of course at Christmas

zaman yediğim miktarı kontrol etmeye çalışırım ama tabii ki Noel'de

everyone always eats too much but I'm just

herkes çok yer ama sadece

wondering how you get from being slim to fat

merak ediyorum zayıftan şişmanlığa nasıl geçiyorsunuz

it happens over a long period of time because it's over a long period of time

bu uzun bir süre içinde oluyor çünkü uzun bir zaman dilimini kapsıyor

years usually you get used to each stage it's like getting older you get you know

yıllar genellikle her aşamaya alışırsın yaşlanır gibi olur anlarsın

it happens so slowly hmm that you don't notice the sudden change because it say

o kadar yavaş olur hmm ki ani değişimi fark etmezsin çünkü

you put on a stone over it over two years okay you don't notice those small

ikiden fazla üstüne taş koyarsın der yıllar tamam o küçük

little changes you get used to it and before you know it it's gone too far and

küçük değişiklikleri farketmiyorsun alışıyorsun ve farkına bile varmadan çok ileri gitti ve işin

the secret is all you've got to do is tip the balance to the other way you've

sırrı tek yapman gereken dengeyi yemek yemen gereken diğer yöne çevirmek

got to eat less so you taking in less calories and take a bit more exercise to

daha az, böylece daha az kalori alırsınız ve daha fazla kalori kullanmak için biraz daha fazla egzersiz yaparsınız,

use more calories up but you don't have to go to the extremes just you know I

ancak aşırılıklara gitmeniz gerekmez, sadece günde

have a couple of less chocolate biscuits a day and then go for a walk for an

birkaç çikolatalı bisküvi daha az yediğimi bilirsiniz ve sonra yürüyüşe çıkarım.

extra 10 or 15 minutes yes and then if you tip the balance the other way you

fazladan 10 veya 15 dakika evet ve sonra dengeyi diğer yöne çevirirseniz, o zaman

will then start to gradually lose that weight Oh over a long period of time

yavaş yavaş o ağırlığı kaybetmeye başlayacaksınız Oh, uzun bir süre boyunca

that's all you've got to do let's just look at crash diets

yapmanız gereken tek şey bu, sadece hızlı diyetlere bakalım

okay Steve I've got to put the brakes on slightly let's have a look at the live

tamam mı Steve I' biraz frene basmalıyım canlı

chat very quickly one or two people are talking about this now because it seems

sohbete çok hızlı bir şekilde bir göz atalım şimdi bir veya iki kişi bundan bahsediyor çünkü görünüşe göre

to have God got a lot of people interested Manilla someone watching in I

Tanrı birçok insanın ilgisini çekmiş Manilla biri izliyor

think it in Manila says I am an instructor and it is important to do

sanırım Manila'da ben diyor Bir eğitmenim ve

exercises for the body and the mind for many aspects yeah yes of course it could

vücut ve zihin için egzersizler yapmak birçok yönden önemlidir evet evet elbette

help your health overall and certain diseases of course can be kept away not

genel olarak sağlığınıza yardımcı olabilir ve elbette bazı hastalıklar tamamen uzak tutulabilir

completely but of course health and exercise has also been linked to helping

ancak elbette sağlık ve egzersiz de bağlantılıdır

prevent certain types of cancer would that be fair to say Steve they now

belirli kanser türlerinin önlenmesine yardımcı olmak için, Steve'in artık

realize that X sighs even a small amount of exercise I

X'in az miktarda egzersiz bile iç çektiğini fark ettiklerini söylemek adil olur.

don't know expert in this but I do read a lot about it even just ten minutes a

day exercise is enough to prevent a lot of major diseases like diabetes a lot of

diyabet gibi birçok büyük hastalığı, birçok

cancers it makes a huge difference there now they now saying that exercise just

kanseri önlemeye yetecek kadar, bu çok büyük bir fark yaratıyor, şimdi

10 minutes a day is equivalent is more powerful the most powerful medicines

günde sadece 10 dakikalık egzersizin eşdeğer olduğunu söylüyorlar, elimizdeki en güçlü ilaçlardan daha güçlü,

that we have it on a disposal hmm and if you just do something like that it's

hmm ve eğer öyle bir şey yap ki ileride sağlığında

going to make major differences to your health down the road

büyük farklar yaratacak

exercise is important a lot of people need need it's very difficult sometimes

egzersiz önemli bir çok insanın ihtiyacı var

on your own to make these changes so it's sometimes a good idea to join

bu değişiklikleri kendi başına yapmak bazen çok zor bu yüzden bazen

groups and get support from groups and and and go to an instructor and join a

gruplara katılmak ve destek almak iyi bir fikir gruplardan ve ve ve bir eğitmene gidin ve bir

group of pianned and there's a social element to that as well but the danger

piyanlı grubuna katılın ve bunun da sosyal bir unsuru var ama tehlike,

is the crash diets people trying to lose a stone you know in it you know in a few

insanların bir taşı kaybetmeye çalışmasıdır.

weeks that that's what's dangerous yes dieting if you try to lose too much

tehlikeli evet diyet kısa sürede çok fazla

weight or a lot of weight in a short period of time we call it crash diet

veya çok fazla kilo vermeye çalışırsanız buna hızlı diyet hızlı

crash dieting and it puts your body into into into a stress mode into into it it

diyet diyoruz ve vücudunuzu stres moduna sokar,

thinks it's starving and you can't keep these sort of things up for long but you

açlıktan öleceğini düşünür ve siz bunu yapabilirsiniz. Bu tür şeyleri uzun süre devam ettirmeyin, ancak şurada

can make small little changes here and there so you can just maybe walk a bit

burada küçük küçük değişiklikler yapabilirsiniz, böylece belki biraz

further take that if you go by bus or train just just just walk a bit further

daha yürüyebilirsiniz, bunu otobüs veya trenle giderseniz, sadece biraz daha yürüyün

and maybe stop buying biscuits it's very if they're in the house you'll eat them

ve belki bisküvi almayı bırakın çok eğer evdeyseler onları yiyeceksin

if you don't buy them you can't you can't you can't eat them it's almost

satın almazsan yiyemezsin yiyemezsin neredeyse sesler neredeyse ses çıkarıyorsun ders veriyorsan

sounds you're almost sounding is if you're lecturing very I know I don't

çok Biliyorum

mean to lecture but you can make small changes go to bed half an hour earlier

ders vermek niyetinde değilim ama küçük değişiklikler yapabilirsin yarım saat önce yat yat bak

look we had this conversation last week or the week before we had the

bu konuşmayı geçen hafta ya da ondan önceki hafta yaptık

conversation before about everything in moderation so this is something I I know

daha önce her şey hakkında ölçülü konuşmuştuk bu yüzden bu bir şey biliyorum

I'm repeating myself slightly but I don't want to but of course everything

ben' Kendimi biraz tekrar ediyorum ama istemiyorum ama tabii ki her şey

in moderation a small amount of this and a small amount of that and some exercise

ölçülü olarak az miktarda bundan ve az miktarda bundan ve biraz egzersiz kendinizi zinde ve sağlıklı

a pretty good recipe for keeping yourself fit and healthy definitely and

tutmak için oldukça iyi bir tarif

of course you can you can go to the doctors as well if you are lucky enough

kesinlikle ve tabii ki yapabilirsiniz doktorlara da

to have free treatment or maybe you have some sort of plan with your with your

ücretsiz tedavi olacak kadar şanslıysanız veya belki yerel doktorunuzla bir tür planınız varsa

local doctor you can go along and have physical checks as well which I always

birlikte gidebilir ve fiziksel kontroller yaptırabilirsiniz ki bu her zaman

think is a very good idea especially for people of a certain age yes if you if

özellikle insanlar için çok iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum. Belli bir yaşta evet, eğer

you haven't been in any exercise for years and then you suddenly want to do

yıllardır herhangi bir egzersiz yapmadıysanız ve sonra birdenbire yapmak istiyorsanız,

it it's probably good idea to get a check-up before you do it and pointing

yapmadan önce bir check-up yaptırmak ve beni işaret etmek muhtemelen iyi bir fikirdir

at me and I'm pointing it mr. Steve and the reason is because we are we are of a

ve ben de bunu yapıyorum Bay. Steve ve bunun nedeni, biz

certain age and of course it's certain ages it's certain ages you are more

belirli bir yaştayız ve tabii ki bu belirli yaşlarda, belirli yaşlarda daha

susceptible you are more likely to get something that's pretty nasty or

duyarlısınız, oldukça iğrenç veya korkunç bir şeye yakalanma olasılığınız daha yüksek,

horrible so yes I think I think regular health checks are also very important

bu yüzden evet bence düzenli sağlık kontrolleri de öyle. çok önemli

and of course going to the doctor before you do any exercise and that's another

ve tabii ki herhangi bir egzersiz yapmadan önce doktora gitmek ve bu da başka bir

important thing so if you are thinking of doing some exercise always make sure

önemli şey, bu nedenle egzersiz yapmayı düşünüyorsanız, doktora giderek bunu yapabileceğinizden her zaman emin olun, bu

that you are able to do it by visiting the doctor as well so don't forget to do

yüzden unutmayın

that because it's very important I think you're right going for a walk I think so

bunu yapın çünkü bu çok önemli bence yürüyüşe çıkmakta haklısınız sanırım öyle

do you know mr. Steve there are lots of uses of the word work are you aware of

biliyor musunuz bayım? Steve work kelimesinin pek çok kullanımı var

that okay there are lots of ways of using the word work first of all you can

bunun farkında mısın tamam work kelimesini kullanmanın birçok yolu var her şeyden önce

work it out have you heard of that expression work it out yes to try and

onu çözebilirsin bu ifadeyi duydun mu onu çöz evet denemek ve

find a solution yes a solution may be a problem if there is a problem or

bir çözüm bulmak için evet bir çözüm sorun olabilir, eğer bir sorun veya

something that's bothering you or maybe you have a disagreement with someone you

sizi rahatsız eden bir şey varsa veya belki birisiyle bir anlaşmazlığınız varsa,

can try to work it out you try to solve the difficulty you work out an argument

bunu çözmeye çalışabilirsiniz, zorluğu çözmeye çalışırsınız, bir konuda tartışmaya gidersiniz,

over something a difference of opinion you could also work something over as

fikir ayrılığı aynı zamanda bir şeyin üzerinde çalışabilir, bir şeyin üzerinde çalışabilir, bir

well an ting over work something over if you work something over it means you you

şeyin üzerinde çalışabilirsin, eğer bir şeyin üzerinde çalışırsan,

do thing to another person you might work

başka birine bir şey yaptığın anlamına gelir, onlar üzerinde çalışabilirsin, onlara

them over you might attack them beat you up

saldırabilirsin, seni döver,

beat them up yes you'll work them over oh dear I don't like the sound of that

onları döver, evet, onların üzerinde çalışacaksın oh canım bunun sesini beğenmedim

one and also work can also mean function so if something is operating or it's

ve iş de işlev anlamına gelebilir yani bir şey çalışıyorsa veya

working normally we can say that it does work it functions for example the the

normal çalışıyorsa çalışıyor diyebiliriz çalışıyor çalışıyor mesela

internet was not working earlier now it is yes it's completely the opposite the

daha önce internet çalışmıyordu şimdi evet işin tam tersi tabi ki ara vermek

the opposite of work of course is break so something that that isn't working or

yani çalışmayan veya çalışmayan bir şey

isn't functioning has broken so earlier my internet decided to break or break

bozuldu yani daha önce internetim bozuldu veya

down it stopped working also you can work in something if you

bozuldu çalışmayı durdurdu ayrıca

work in you mix things together you might work in one thing into another

çalışıyorsanız bir işte çalışabilirsiniz şeyleri karıştırıyorsunuz bir şeyde başka bir şeye dönüştürebilirsiniz işte çalışıyor olabilirsiniz evet yapıyor olabilirsiniz eğer

thing you work it in work yes you might be making if you're making cakes you

kek yapıyorsanız

might you might if you're mixing the the the butter with the with the flour you

yapabilirsiniz yapabilirsiniz eğer tereyağını unla karıştırıyorsanız yapabilirsiniz

could you're working a teen aren't you you're working the two together that's

Bir genç çalışıyorsunuz, değil mi, ikisini birlikte çalıştırıyorsunuz,

it's true the meant making cement and then there is of course work up work up

bu doğru, çimento yapmak kastediliyor ve sonra elbette çalışma var,

if you work up it means you are building up to something you are creating tension

eğer çalışırsanız bu, gerilim yarattığınız bir şeyi inşa ettiğiniz anlamına gelir.

by getting people prepared for something that's going to happen so you might work

insanları olacak bir şeye hazırlamak, böylece

up to something or you might work up the crowd you look around you can have very

bir şey üzerinde çalışabilirsin ya da etrafına baktığın kalabalığı çalıştırabilirsin, çok

excited work up and of course work out means to solve as well so solve or of

heyecanlı çalışabilirsin ve elbette çalışmak, çözmek anlamına da gelir, bu yüzden çözmek ya da tabii ki konuşmak

course talking of health and exercise work out work out can mean to actually

sağlık ve egzersiz egzersiz egzersiz

do exercises to keep yourself fit you

kendinizi formda tutmak için gerçekten egzersiz yapmak anlamına gelebilir egzersiz yaparsınız

work out I like it if you if you have worked very hard to the point of

eğer çok yorulana kadar çok çalıştıysanız

exhaustion you can say that you've worked your fingers to the bone yes so

parmaklarınızı kemiğe kadar çalıştırdığınızı söyleyebilirsiniz evet yani iş

there are many ways of using the word work and of course work in its most

kelimesini kullanmanın birçok yolu vardır ve tabii ki en

general form can mean a task to do something your work you do something

genel haliyle iş, bir görev bir şey yapmak anlamına gelebilir sizin işiniz bir şey yaparsınız

maybe you work in the garden or work in the laboratory all like mr. Steve and

belki bahçede çalışırsınız veya laboratuvarda çalışırsınız hepsi Mr. Steve ve

myself we work here every single Sunday and you can captures every Sunday from 2

ben her Pazar burada çalışıyoruz ve her Pazar saat 14:00'ten itibaren çekim yapabilirsiniz.

p.m. UK time it's almost time for us to go can you believe it mr. Steve I've

İngiltere zamanı bizim için neredeyse gitme vaktimiz inanabiliyor musunuz bayım? Steve

only used up a few of my body idioms ok well because we had a problem earlier

vücut deyimlerimden sadece birkaçını kullandım tamam çünkü daha önce bir sorunumuz vardı

I'm going to be very generous and I'm going to stay a little bit longer so I

çok cömert olacağım ve biraz daha kalacağım bu yüzden

think we've got time for two more ok then two more are we all which shall

iki kişilik zamanımız olduğunu düşünüyorum daha tamam o zaman iki tane daha hepimiz hangi

I choose two more of your body part idioms oh he's a good one right get

vücut parçası deyimlerinden iki tane daha seçeyim mi oh o iyi

something off your chest mm-hmm get something off your chest that means to

tell somebody about pent-up feelings problems secrets all worries you get

tüm endişeler,

something off that off your chest that you've been worried about that's been

göğsünden bir şey alıyorsun, endişeleniyorsun, biliyorsun,

you know deep down there you haven't told anyone for example I told her I was

derinlerde kimseye söylemedin, örneğin, ona gideceğimi söyledim,

leaving I was glad to get it off my chest

göğsümden çıkardığıma sevindim,

thanks for listening to me telling you about my problems at work it feels good

dinlediğin için teşekkürler sana işteki sorunlarımı anlatmamı,

to get it off my chest so you've got maybe a confession to make something

üzerimden atmak iyi hissettiriyor, bu yüzden belki de sır olarak sakladığın bir şeyi

you've kept secret or something you worried about that you haven't talked

ya da hakkında konuşmadığın ama

about you suddenly talk about it with someone you get it off your chest so

hakkında endişelendiğin bir şeyi aniden konuşmak için bir itirafın var. birisiyle göğsünüzden çıkarırsınız, yani derinlerde endişelendiğiniz

something that that you're you're concerned about deep inside yes you've

bir şey, evet,

get it off your chest so really the expression kind of relates to the

göğsünüzden çıkardınız, bu yüzden gerçekten ifade,

feeling of having something yes were you decide weight heavy on your chest

bir şeye sahip olma hissiyle ilgilidir, evet, kiloya karar verdiniz mi? stresli olduğunuzda göğsünüzde ağır bir his var

when you get stressed you have this very tight very uncomfortable feeling in your

göğsünüzde çok sıkı çok rahatsız edici bir his var bu

chest so to get it off your chest I think it refers to the feeling of

yüzden onu göğsünüzden çıkarmak için bence bu

getting rid of the stress and the worry I think so

stresten ve endişeden kurtulma hissini ifade ediyor bence

exactly we had a slight problem earlier so we are going to overrun there are two

tam olarak hafif bir duygu yaşadık

parts to today's live stream because we had a slight problem in the first hour

Bugünkü canlı yayının iki bölümü var çünkü ilk saatte ufak bir sorun yaşadık

so we have 20 minutes of the first hour and as you can see one hour and 40

yani ilk saatte 20 dakikamız var ve gördüğünüz gibi ikinci saatte bir saat 40

minutes of the second hour so we will carry on a little bit longer we will

dakika var. biraz daha devam edeceğiz,

have one more of mr. Steeves body part idioms which one should we have I've got

bir tane daha Mr. Steeves body part deyimleri Hangisine sahip olmalıyız Elimde

about five here for this one pick a good one

yaklaşık beş tane var bunun için iyi bir tane seç

keep your chin up keep your chin up you say this to someone in a difficult

çeneni yukarıda tut çeneni yukarıda tut bunu zor

situation to help them to feel or to be brave keep your chin up for example I

durumda olan birine hissetmelerine veya cesur olmalarına yardımcı olmak için söyle örneğin çeneni yukarıda tut yeni işindeki

know your worries about your first day in the new job but don't worry it'll be

ilk gününle ilgili endişelerini biliyorum ama merak etme her şey yoluna girecek sadece

okay just keep your chin up be brave keep your chin up you know no

çeneni yukarıda tut cesur ol çeneni yukarıda tut

matter what's happening you just carry on it's just a phrase that you use to

ne olursa olsun biliyorsun sadece devam et bu sadece İnsanlar için kullandığın bir cümle,

people isn't it to make them feel better keep your chin up and it just encourages

kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlamak için değil, çeneni yukarıda tut ve sadece

them to be brave that's it yeah persevere don't give up keep your chin

onları cesur olmaya teşvik ediyor, evet, sebat etme, çeneni

up be brave yes face the problem directly keep your

yukarıda tut, cesur ol, problemle doğrudan yüzleş,

chin up don't become disheartened don't lose heart back hips keep your chin up

çeneni yukarıda tut cesaretini kaybetme kalbini kaybetme arka kalça çeneni yukarıda tut

that's what I've done today I've kept my chin up because we had some technical

bugün yaptığım buydu çenemi yukarıda tuttum çünkü

difficulties earlier everything went wrong thank you very much once again to

daha önce bazı teknik zorluklar yaşadık her şey ters gitti İngilizlere bir kez daha çok teşekkür ederim

British Telecom for disconnecting my livestream earlier and don't forget

Telecom daha önce canlı yayınımın bağlantısını kesti ve unutmayın

there are two parts to today's livestream in fact I think people are

bugünkü canlı yayının iki bölümü var aslında bence insanlar

already watching the first part how because I'm getting messages now

zaten ilk bölümü izliyor çünkü şu anda

coming through from people watching the first part so there are two parts and

ilk bölümü izleyen insanlardan mesajlar alıyorum yani iki bölüm var ve

don't forget later on you will also have captions and subtitles will be available

unutmayın daha sonra altyazılarınız da olacak ve altyazılar

later and don't forget you can press this little symbol this little sign here

daha sonra kullanılabilir olacak ve unutmayın videonun altındaki bu küçük işarete basabilirsiniz

underneath the video and that will give you the subtitles if you are watching

ve bu videoyu izliyorsanız size altyazıları verecektir.

this on the repeat mystery idioms were going to give you the answers to the

tekrarlanan gizemli deyimler, size

mystery idioms mr. steve is going to hang around like a bad smell thank you

gizemli deyimlerin cevaplarını verecekti bay. steve ortalıkta kötü bir koku gibi dolaşacak teşekkür ederim o

so here we go today's mystery idioms so here is the first one and now we will

yüzden işte bugünün gizemli deyimlerine gidiyoruz yani işte ilki ve şimdi cevabı açıklayacağız

reveal the answer

chain reaction is the answer to that one so now you can see that the chain is

zincirleme reaksiyon bunun cevabıdır böylece şimdi zincirin

reacting so that is the picture and the phrase is chain reaction the meaning one

reaksiyona girdiğini görebilirsiniz yani resim ve deyim zincirleme reaksiyon anlamı bir

event that leads to a sequence of other events taking place the product of one

olay bir dizi başka olaya yol açar bir

reaction leads to others taking place there is a chain reaction and the second

tepkimenin ürünü diğer olayların gerçekleşmesine yol açar bir zincirleme tepkime vardır ve

one I thought this was quite a good one actually I it took me a long time to

ikincisi bunun oldukça iyi olduğunu düşündüm iyi biri aslında bunu yaratmam uzun zamanımı aldı

create this so here is the second mystery idiom and the answer is coming

bu yüzden işte ikinci gizemli deyim ve cevap

right now yes make a pig's ear make a pig's ear the meaning to do a very bad

şu anda geliyor evet domuzun kulağı yapmak domuz kulağı yapmak anlamı

job of something to make or produce something in a careless way is to mess

yapmak veya üretmek için çok kötü bir iş yapmak dikkatsizce bir şey bir şeyi

something up you make a pig's ear of something so there they are today's

alt üst etmek için bir şeyi domuz kulağı yaparsınız ve işte bunlar bugünün

mystery idiom answers and that is just about all we have time for it is now

gizemli deyim cevaplarıdır ve hemen hemen tüm zamanımız bu kadardır, çünkü şimdi

coming up to ten past four we have had a slight problem today with the stream we

dördü onu geçe geliyor hafif bir sorun yaşadık bugün yayında

had a slight interruption didn't we Steve we did I wasn't here at the time

hafif bir kesinti yaşadık değil mi Steve yaptık o sırada burada değildim

but yes you came running out all out of sorts I was out of saw hours so I was

ama evet sen koşarak geldin izleme saatlerim dışındaydım bu yüzden

panicking slightly I was bit worried in fact I thought I thought Steve had done

biraz panikledim biraz endişelendim aslında Steve'in

something to disconnect me and I said to you keep your chin up it'll all be

bağlantımı koparmak için bir şey yaptığını düşündüm ve sana çeneni yukarıda tut dedim, her şey yoluna girecek,

alright you're not in over your head what does that mean in over your head

kafanı aşmıyorsun bu ne anlama geliyor, bu ne

that means you you take on a task that you can't handle but you handled it

anlama geliyor, sen bir işi üstleniyorsun altından kalkamayacağınız ama güzel bir şekilde üstesinden geldiğiniz görev

beautifully mr. Duncan in over your head I've been asked to do a presentation at

bey. Duncan seni aşar İş yerinde bir sunum yapmam istendi

work oh but it's I'm in over my head or it's too

oh ama bu beni aşıyor ya da çok

difficult I can't do it so something that you are incapable of doing or

zor Yapamıyorum bu yüzden senin yapamayacağın bir şey ya da senin

something that is out of your your realm out of your depth your ability your

yapamayacağın bir şey aleminiz derinliğinizin dışında yeteneğiniz

ability you might be able to do it once you get more training but at the moment

yeteneğiniz daha fazla eğitim aldıktan sonra bunu başarabilirsiniz ama şu anda

you're a bit in over your head but mr. Duncan is not in over his head

biraz kafanızı aşıyorsunuz ama bayım. Konu teknik zorlukları çözmeye geldiğinde Duncan kendini aşmıyor

when it comes to sorting out technical difficulties I thought I handled the

problem very well and by the way your mother is learning how to use an iPad is

Sorunu çok iyi hallettiğimi sanıyordum ve bu arada annen iPad kullanmayı öğreniyor

that true I'm not going to comment on that but it's true there isn't it

bu doğru Bu konuda yorum yapmayacağım ama doğru yok mu

she's got an iPad I'd say if it's true or not she let's put it this way

onun bir ipad'i var diyeceğim doğru olsa da olmasa da şöyle söyleyelim

somebody bought her an iPad for Christmas it wasn't me

biri ona yılbaşında ipad almış ben değildim

she's got it in her house whether she's using it or not I don't know now I've

kullansa da kullanmasa da evinde var ben şimdi bilmiyorum

heard that your mother sends messages to your sister so I think maybe your mother

annenin kardeşine mesaj attığını duydum bu yüzden belki annen

is watching it but sometimes do you know that your mum watches us on her iPad why

izliyordur ama bazen annenin bizi ipad'inden izlediğini biliyor musun neden gizliden gizliye

I'm gonna be careful what we say secretly so we better be careful what

söylediğimize dikkat edeceğim bu yüzden her ihtimale karşı ne söylediğimize dikkat etsek iyi olur bay

we're saying just in case mr. Steve's mother is watching right now we we

. Steve'in annesi şu anda izliyor,

really better be careful because I'm going soon because when Steve goes home

gerçekten dikkatli olsak iyi olur çünkü birazdan gideceğim çünkü Steve

to see his mum he will get his hand slapped I would get it in the neck you

annesini görmek için eve gittiğinde eline bir tokat yiyecek Boynuna sokardım

and maybe even a slapped bottom I'll get it in that no I'm a bit too old for that

ve hatta belki kıçına tokat atarım al şunu hayır ben biraz yaşlıyım

whose get it in the neck I'll get it in the neck get it in the neck that's

kimin boynuna sokayım boyuna sokayım bu da

another expression to do with the body it is what does it mean it means that

bedenle ilgili başka bir tabir bu ne anlama geliyor

you'll be punished for for saying something bad or doing something bad I

kötü bir şey söylediğin ya da kötü bir şey yaptığın için cezalandırılacaksın bence bu

think it mainly refers to somebody giving giving you a verbal telling off

esasen birinin sana sözlü azarlaması anlamına gelir

yes they punish you by shouting at you or by being angry with you yeah so you

evet sana bağırarak ya da sana kızarak seni cezalandırırlar evet bu yüzden

receive someone else's anger you get it in the neck I like it so that said it's

başkasının öfkesini alırsın sen ensesine girmek hoşuma gitti o yüzden

time to we are now coming towards the end we've

artık sona doğru geliyoruz dedik

done a slightly longer version for this part because we had a technical problem

bu kısım için biraz daha uzun bir versiyon yaptık çünkü daha önce teknik bir sorun yaşadık

earlier compensation everything wrong nation but I must admit I handled it

telafi her şey yanlış millet ama itiraf etmeliyim ki hallettim

very well you weren't in over your head and you kept your chin up I thought I

çok iyi, kendini aşmadın ve çeneni yukarıda tuttun

handled the situation very well indeed so thanks for watching we will be here

durumu çok iyi idare ettiğimi düşündüm gerçekten bu yüzden izlediğiniz için teşekkürler haftaya burada olacağız

next week we're back next week hopefully there won't be any problems with the

haftaya geri dönüyoruz umarım herhangi bir sorun olmaz İnternet,

Internet thank you very much for your lovely

güzel güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim, kaybolmadan önce canlı sohbete

lovely comments let's have a quick look at the live chat before we disappear

hızlıca bir göz atalım,

thank you very much - Jo Dao and winner said ute Belarus year and also Julie

çok teşekkür ederim - Jo Dao ve kazanan, ute Belarus yılı dedi ve ayrıca Julie

psycho I read ass Olga thank you very much for

psikopat, kıçını okudum Olga, senin için çok teşekkür ederim

your lovely lovely messages thank you very much - grammar nazi' is that really

sevimli güzel mesajlar çok teşekkür ederim - dilbilgisi nazi' bu gerçekten

your name really really okay then grammar or grandma no grammar Oh grammar

senin adın gerçekten gerçekten tamam o zaman dilbilgisi veya büyükanne dilbilgisi yok

nazi' oh I like that yes that loans you being very strict about about your

English new grammar quite a good name I think I think we'll move on from that

Sanırım bundan sonra devam edeceğiz

one Jamelia is going now christina and also luciano thank you very much for

Jamelia şimdi gidiyor christina ve ayrıca luciano

watching us today bye it's been a very interesting two hours not least of all

bugün bizi izlediğiniz için çok teşekkür ederim güle güle çok ilginç iki saat oldu en azından

because the internet was cut off what are you doing Rudy on there we go

internet kesildi çünkü ne yapıyorsun Rudy oraya gidiyoruz

Wow mr. Steve you look like a Jedi Knight hey is this my lightsaber I'm not

Vay canına bay. Steve bir Jedi Şövalyesine benziyorsun hey bu benim ışın kılıcım mı

sure what was that was that your impression of a lightsaber oh no I don't

Emin değilim o senin ışın kılıcı izlenimin neydi oh hayır

know I I'm not very good at impressions Shh

bilmiyorum İzlenimlerde pek iyi değilim Şşş

we are going now see you next week and of a bye sorry well that when I finish

şimdi gidiyoruz görüşürüz önümüzdeki hafta ve bir güle güle, özür dilerim, bitirdiğimde

you can say goodbye and of course I get it in the neck afterwards from mr.

veda edebilirsin ve tabii ki daha sonra Mr.

Duncan you certainly will I will see you next week thanks for watching thank you

Duncan kesinlikle gelecek hafta görüşürüz izlediğiniz için teşekkürler

very much for watching thanks for bearing with me as well because we did

izlediğiniz için çok teşekkür ederim bana katlandığınız için teşekkürler çünkü

have some problems some technical problems I will see you next week it's

bazı sorunlar yaşadık bazı teknik sorunlar haftaya görüşürüz

time to go time to say goodbye thanks Steve

gitme zamanı veda zamanı teşekkürler teşekkürler Steve

Thank You mr. Duncan see you next week bye

teşekkür ederim bay Duncan haftaya görüşürüz bay

that's mr. Steve he has gone he has left the building already

bay. Steve gitti binayı çoktan terk etti

he's just climbed out of the window no you're not mr. Steve said I'm still here

pencereden atladı hayır siz bay değilsiniz. Steve hala burada olduğumu söyledi

but he isn't because I've turned his microphone off see you soon thank you

ama o değil çünkü mikrofonunu kapattım yakında görüşürüz

very much for watching and of course you know what's coming next until next week

izlediğiniz için çok teşekkür ederim ve tabii ki önümüzdeki haftaya kadar ne olacağını biliyorsunuz

yes I will be back next Sunday from 2 p.m. UK time you know what's coming next

evet önümüzdeki Pazar saat 14:00'ten sonra döneceğim. İngiltere zamanı sırada ne olacağını biliyorsun

of course you do...

tabii ki biliyorsun...

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)