English Addict - Live from England / Sunday 27th December 2020 / Relax Idioms

oh it's a very nice day here in england i must  say we are having some really nice weather in fact  

oh, burada İngiltere'de çok güzel bir gün söylemeliyim ki gerçekten güzel bir hava yaşıyoruz

i can't resist showing you the view right now so  there it is there is the view out of my window  

şu anda size manzarayı göstermekten kendimi alamıyorum, bu yüzden işte penceremden manzara var

and here is the other view looking out towards  the beautiful town of Shrewsbury it is a glorious  

ve işte diğer manzara güzel Shrewsbury kasabasına bakarken

day here today i can't quite believe how nice  the weather is considering last night we had  

bugün burada muhteşem bir gün Havanın ne kadar güzel olduğuna inanamıyorum dün gece

dreadful weather it was raining we had a huge  storm as well it was very windy but today very  

korkunç bir hava vardı yağmur yağıyordu ayrıca büyük bir fırtına da vardı çok rüzgarlıydı ama bugün çok

settled very sunny it's looking rather nice hello  there welcome yes we are all together again live  

yerleşmiş çok güneşli oldukça güzel görünüyor merhaba  hoşgeldiniz evet hep birlikte tekrar birlikteyiz

from the birthplace of the English language this  is english addict coming to you live from england

İngiliz dilinin doğum yerinden canlı yayında bu İngilizce bağımlısı size İngiltere'den canlı olarak geliyor merhaba

hi everybody this is mr duncan in england  how are you today are you okay i hope  

millet ben Bay Duncan İngiltere'den bugün nasılsınız bugün nasılsınız iyi misiniz ben umarım

so are you happy i hope so here we  are again yes we are all here together  

öyleyse mutlusundur umarım tekrar buralardayız evet hepimiz buradayız

it almost deserves a round of applause i think

neredeyse bir alkışı hak ediyor bence evet merak edenler

thank you

yes for those who are wondering my name is  mr duncan i talk about the english language  

için teşekkürler benim adım bay duncan ingilizce hakkında konuşuyorum

i do it sometimes i do it recorded sometimes i  do it live like this so thank you very much for  

bazen yaparım bazen kaydediyorum bu şekilde canlı yapıyorum bu yüzden bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim

joining me today yes it is another english  addict something slightly different today  

evet bu başka bir ingilizce bağımlısı bugün biraz farklı bir şey

now i know that many of you are still celebrating  christmas because it was only a couple of a couple  

şimdi biliyorum ki çoğunuz hala noel'i kutluyorsunuz çünkü sadece birkaç çiftti

of days ago it was only two days ago that we  were celebrating christmas so here i am on the  

gün önce sadece iki gün önceydi noel'i kutluyorduk bu yüzden

27th of december talking to you live and yes  we have made it through christmas i have eaten  

27 aralık'ta buradayım sizinle canlı olarak konuşuyorum ve evet noel'i atlattık o

so much food i can't begin to tell you how much  food i've been eating over the past few days but  

kadar çok yemek yedim ki size nasıl olduğunu anlatamam son birkaç gündür çok yemek yedim ama

it's a lot and of course we had our christmas  presents as well mr steve bought me something very  

çok fazla ve tabii ki yılbaşı hediyelerimizi de aldık, Bay Steve bana çok  güzel bir şey aldı

nice i will show you what it is a little bit later  on lots of things to show you today lots of things  

size bunun ne olduğunu biraz sonra göstereceğim  gösterilecek çok şey var bugün konuşacak çok şey var

to talk about we have the sentence game we also  have some words and idioms connected to relaxing  

cümle oyunumuz var ayrıca gevşemeyle ilgili bazı kelimelerimiz ve deyimlerimiz var

because many people are still relaxing  during this period of time i always think  

çünkü birçok insan bu dönemde hala rahatlıyor ben her zaman

that the period of time between christmas and  the new year it's a very strange one because  

noel ile yeni yıl arasındaki sürenin bir tatil olduğunu düşünürüm çok garip çünkü

quite often you will lose your sense of time quite  often you will forget what day of the week it is  

oldukça sık olarak zaman duygunuzu kaybedersiniz çoğu zaman haftanın hangi günü olduğunu unutursunuz   bu

so as a way of reminding you we've made  it all away to the end of another week  

nedenle size bir haftanın sonuna kadar  hepsini geride bıraktığımızı

and weekend in fact we've almost made it to  the end of another year yes today it is sunday

ve aslında hafta sonunu hatırlatmanın bir yolu olarak neredeyse bir yılın daha sonuna geldik evet bugün pazar

i hope you had a good christmas time and  i hope you got exactly what you wanted

umarım yılbaşını iyi geçirmişsindir ve umarım tam olarak istediğini elde etmişsindir noel

did father christmas buy something for  you something special something that you  

baba sana bir şey aldı mı istediğin özel bir şey aldı mı

wanted i really really hope so i hope you are  feeling good today yes english addict is here  

gerçekten çok umuyorum umarım bugün iyi hissediyorsunuzdur evet ingilizce bağımlısı burada  bu

by the way i i will tell you now i will  be with you on wednesday as well so next  

arada size şimdi söyleyeceğim çarşamba günü de sizinle olacağım bu yüzden önümüzdeki

wednesday please write it down in your diary

çarşamba lütfen bunu günlüğünüze yazın

next wednesday i will be with you and it will  be the final english addict of 2020 it will be  

gelecek çarşamba sizinle olacağım ve olacak 2020'nin son İngiliz bağımlısı olun,

the final live stream of 2020 next wednesday so  that will be the final one today is not the last  

2020'nin son canlı yayını önümüzdeki çarşamba olacak, yani bu bugün son olacak,

one of the year so next wednesday will be the  final one mr steve will be joining us as well  

yılın son    günü değil, bu nedenle önümüzdeki çarşamba son  olacak, Bay Steve de bize katılacak

next wednesday as well as today because he is  on holiday so mr steve is enjoying his little  

önümüzdeki çarşamba ve bugün çünkü o tatilde bu nedenle bay steve küçük molasının tadını çıkarıyor

break and we are looking at words connected  to relaxing idioms phrases expressions  

ve rahatlatıcı deyimlerle ifadelerle bağlantılı kelimelere bakıyoruz

i mentioned the weather a few moments ago  which is interesting because last night we had  

birkaç dakika önce hava durumundan bahsetmiştim ki bu ilginç çünkü dün gece

the most horrendous storm in fact i was slightly  worried that my christmas lights on the front  

en korkunç şeyi yaşadık fırtına aslında evin önündeki noel ışıklarımın

of the house might get damaged fortunately  because of course i did such a wonderful job  

hasar görebileceğinden biraz endişelendim neyse ki çünkü tabii ki noel ışıklarını dışarıya asmakla çok harika bir iş çıkardım onlar

of putting up the christmas lights outside they  are not damaged they've survived the big storm we  

zarar görmediler yaşadığımız büyük fırtınadan sağ çıktılar

had last night storm bella last night a huge storm  battered and crashed across well most of england  

dün gece bella fırtınası dün gece büyük bir fırtına ingiltere'nin büyük bir bölümünde şiddetli bir şekilde etkili oldu

and especially the south the south west  of england was affected quite a lot  

ve özellikle İngiltere'nin güneyini ve güneybatısında çok etkilendi

but we made it through and we are here today  and we will have the sentence game and i thought  

ama atlattık ve bugün buradayız  ve cümle oyunu oynayacağız ve ben

as a way of commemorating last night's  huge storm i thought today the sentence  

dün geceki büyük fırtınayı anmanın bir yolu olarak düşündüm bugün cümle

game would be connected to the weather so today's  sentence game coming up later on will be all about  

oyununun hava durumuna bağlı olacağını düşündüm, bu nedenle daha sonra gelecek olan bugünün cümle oyunu tamamen hava durumu hakkında olacak

the weather that's what we're doing today so lots  of things to show you lots of lovely gifts that i  

bugün yaptığımız şey bu, size gösterecek çok  şey var çok güzel hediyeler

received and also mr steve received some very nice  gifts as well i will be sharing those with you  

aldım ve ayrıca bay steve de çok güzel hediyeler aldı bunları sizinle

a little bit later on i might show you one of  the gifts right now here is something can you  

biraz sonra paylaşacağım şu anda size hediyelerden birini gösterebilirim burada bir şey var

guess what this is so this is something that mr  steve gave me for christmas two days ago can you  

bunun ne olduğunu tahmin edebilir misiniz bu, bay steve'in bana iki gün önce noel için verdiği bir şey,

guess what this is so i might call this my mystery  gift so what is the present so this is one of the  

bunun ne olduğunu tahmin edebilir misiniz, yani buna benim gizemli hediyem diyebilirim, yani hediye nedir yani bu hediyelerden biri

i think steve bought me three gifts three  gifts wow mr steve is so generous he really is  

sanırım steve bana üç hediye aldı üç hediye vay canına bay steve o gerçekten çok cömert

so there is one of my christmas  gifts but can you guess what it is  

yani benim yılbaşı hediyelerimden biri var ama bunun ne olduğunu tahmin edebilir misiniz

something very interesting and something i  was definitely not expecting mr steve to buy  

çok ilginç bir şey ve kesinlikle Bay Steve'in

for me but what is it what is that strange gift  if you know let me know on the live chat yes  

benim için almasını beklemiyordum  ama bu nedir o garip hediye nedir eğer biliyorsanız izin verin canlı sohbette biliyorum evet

if it is your first time here  you can type your messages live

buraya ilk kez geliyorsanız mesajlarınızı canlı olarak yazabilirsiniz,

i can't believe it isn't technology amazing  it really is so you will be able to send  

teknolojinin harika olmadığına inanamıyorum gerçekten öyle, böylece

your messages live talking of the live chat  who was first today let's have a look shall  

canlı sohbetten bahsederek  mesajlarınızı canlı olarak gönderebileceksiniz kim bugün ilkti hadi bir bakalım

we oh hello tomek tomek guess what you are  first on today's live chat congratulations to

biz oh merhaba tomek tomek ne olduğunuzu tahmin edin bugünün canlı sohbetinde birincisi tebrikler

you super duper tomek you were first on today's  live chat also we have beatriz as well maria oh  

sizi süper kandıran tomek bugünün canlı sohbetinde birinciydiniz ayrıca bizde de beatriz var maria oh

maria i'm saying hello to maria  

maria merhaba diyorum maria

nice to see you here as well vitesse is here as  well we have valentin also oh we have luis mendes  

sizi de burada görmek güzel Vitesse de burada valentin'imiz var ayrıca luis mendes'imiz var   o

he's here today nice to see you back i hope you  had a super duper christmas wherever you are  

bugün burada sizi tekrar görmek güzel umarım  dünyanın neresinde olursanız olun harika bir Noel geçirmişsinizdir

watching in the world now i do realize that some  people actually celebrate christmas a little bit  

şimdi anlıyorum ki bazı insanlar noeli

later than here in england because some people  follow a different calendar so there are some  

İngiltere'de olduğundan biraz   daha geç kutlar çünkü bazı insanlar farklı bir takvimi takip eder, yani bazı

people who are still preparing for christmas  to arrive so it does depend on which calendar  

you follow hello also to oh hack  lau is here watching in vietnam  

vietnam'da izliyor

and also we have palmyra belarusia oh how  was your christmas did you have a good one  

ve ayrıca belarusya palmyra'mız var oh noelin nasıl geçti iyi geçti

i hope you are recuperating from your recent  operation and i hope you are feeling good today  

umarım son  ameliyatın ardından iyileşiyorsundur ve umarım bugün kendini iyi hissediyorsundur

also we have oh hello ricardo slophy slophy tam  hello to you i don't recognize your name is it  

ayrıca bizde oh merhaba ricardo slophy slophy tam merhaba ben adını tanımıyorum

your first time here today if it is your first  time please let me know grace chin maroots is here  

bugün ilk kez mi buraya ilk kez geliyorsan lütfen bana bildirin grace chin maroots burada

hello to you as well i wasn't expecting so many  people to join me today i will be honest with you  

size de merhaba bugün bu kadar çok kişinin bana katılmasını beklemiyordum dürüst olacağım sen

because this particular period of time between  christmas and the new year quite often is a  

çünkü noel ile yeni yıl arasındaki bu belirli süre genellikle

very strange one it is like we are all  drifting around in a very strange void  

çok tuhaf bir dönemdir, sanki hepimiz çok tuhaf bir boşlukta sürükleniyoruz

so i always think that the period of  time between christmas and the new year  

bu yüzden her zaman noel ile yeni yıl arasındaki sürenin

is a little strange because you  always forget what day it is  

bir biraz tuhaf çünkü hangi gün olduğunu her zaman unutuyorsunuz

you can never remember in fact this morning i  almost forgot that i was doing a live stream can  

aslında asla hatırlayamazsınız bu sabah canlı yayın yaptığımı neredeyse unutuyordum,

you believe it i almost forgot that i was actually  on here today we also have beater hello beater  

inanabilir misiniz   neredeyse  bugün aslında burada olduğumu neredeyse unutuyordum bugün de yenicimiz merhaba vurucumuz

oh thank you very much by the way beater  for your lovely photographs of your cards  

oh teşekkürler bu arada, kartlarınızdaki güzel fotoğraflarınız için çok çırpıcısınız   bu

so welcome to the live chat again biata and can  i also say thank you very much for your lovely  

yüzden canlı sohbete tekrar hoş geldiniz biata ve ayrıca  güzel resimleriniz için çok teşekkür edebilir miyim?

pictures your photographs of your cards so  just like us mr steve and myself we always hang  

our christmas cards on the wall and as you can see  biata also hangs her christmas cards on the wall  

noel kartlarımızı duvara asın ve gördüğünüz gibi biata da noel kartlarını duvara asıyor

as well and here is oh we have some gifts  as well it looks as if you've had some socks  

ve işte ah bazı hediyelerimiz var ayrıca çorabınız varmış gibi görünüyor

thank you very much for your photographs and  also there is some chocolate there as well  

fotoğraflarınız için çok teşekkür ederim ve ayrıca orada biraz çikolata da var

of course it would not be christmas without  having lots of chocolate to be honest  

tabii ki  çok  çikolata olmadan  noel olmaz

you can't have it really you can't  have christmas without chocolate  

buna gerçekten sahip olamazsınız   çikolata olmadan noel geçiremezsiniz

apparently the name of that particular  brand of chocolate is called milk bird

görünüşe göre bu belirli çikolata markasının adı denir kuş sütü mü yoksa

or is it bird milk i think it's bird milk very  unusual name but apparently that particular brand  

kuş sütü mü bence kuş sütü çok alışılmadık bir isim ama görünüşe göre bu

of chocolate is called bird milk thank you very  much to biata for sending your lovely photographs  

çikolata markasına kuş sütü deniyor güzel fotoğraflarınızı gönderdiğiniz için biata'ya çok teşekkür ederim

if you want to share some of your moments from  christmas feel free to do so you can send me  

yılbaşından bazı anlarınızı paylaşmak istiyorsanız çekinmeyin  bunu yapmak için bana

photographs an email you can  get in touch as much as you want

fotoğraf e-posta gönderebilirsiniz istediğiniz kadar  iletişime geçebilirsiniz

it's true it is it doesn't matter  you can get in touch if you want  

önemli değil isterseniz iletişime geçebilirsiniz   bu arada iletişime

by the way if you want to get in  touch i will give you the address  

geçmek isterseniz veririm size

of my email and also i will give you the  address of my facebook page right now

e-posta adresimi   ve ayrıca size facebook sayfamın  adresini vereceğim  şu anda sizi

welcome to all you english addicts watching  out there nice to see you back here today  

izleyen tüm İngiliz bağımlılarına hoş geldiniz bugün sizi tekrar burada görmek güzel

it's super duper yes for those who are wondering  for those who are asking mr steve will be here  

merak edenler için çok aldatıcı evet soran kişiler için Bay Steve

in around about 12 minutes so steve will be here  now this week i've told steve not to talk about  

yaklaşık 12 dakika içinde burada olacak yani Steve bu hafta burada olacak Steve'e siyaset hakkında konuşmamasını söyledim

politics because he did get rather excited last  week do you remember steve got very excited  

çünkü geçen hafta oldukça heyecanlanmıştı Steve'in belirli konular hakkında çok heyecanlandığını hatırlıyor musunuz

about certain issues so this week  i've told steve to take it down  

bu hafta ben Steve'e bunu kaldırmasını söyledim   onun

i want him to tone down his political diatribes  

siyasi eleştirilerini yumuşatmasını istiyorum

if you tone down something it means you reduce  the thing you tone down something you reduce  

bir şeyi yumuşatırsanız bu,  bir şeyi yumuşatırsanız

that thing so today i've asked mr steve to tone  down his political opinions that's what i've done  

o şeyi azalttığınız anlamına gelir, bu yüzden bugün Bay Steve'den siyasi görüşlerini yumuşatmasını istedim ben öyle yaptım

yes and for those who are wondering what a dire  tribe is it means an aggressive speech so maybe  

evet ve ne kadar korkunç bir kabile olduğunu merak edenler için bu agresif bir konuşma anlamına gelir, bu yüzden belki

if you say something you give your opinions in  a very angry way and you do it for a very long  

bir şey söylerseniz çok kızgın bir şekilde fikirlerinizi belirtirsiniz ve bunu çok uzun bir süre boyunca yaparsınız

period of time we can describe that as a diatribe  it's a great word i quite like that word in fact  

biz bunu bir eleştiri olarak tanımlayabilirim  bu harika bir kelime bu kelimeyi oldukça beğendim aslında   bu şimdiye kadar

that might be my most favourite word of the  day so far hello also can i say hello to pedro  

günün en  en   sevdiğim kelimesi olabilir merhaba ayrıca pedro'ya merhaba diyebilir miyim

pedro belmont nice to see you back did you  have a good christmas how was your christmas  

pedro belmont seni tekrar görmek güzel iyi bir noel geçirdin mi noelin nasıldı

if you are celebrating christmas now please let  me know or if you are going to celebrate christmas  

şimdi noel'i kutluyorsan  lütfen bana haber ver veya noel'i kutlayacaksan

please also let me know as well oh we have  a super chat coming through give me a moment  

lütfen bana da haber ver süper bir sohbetimiz var bana bir dakika verin

hello joao joao nanjel thank you very much  watching in brazil thank you very much for your  

merhaba joao joao nanjel çok teşekkürler  izliyorum brezilya'da bağışınız için çok teşekkür ederim

donation your donation come through a few moments  ago on the super chat yes you can send a super  

bağışınız birkaç dakika önce süper sohbette gerçekleşti evet süper bir

chat also if you want to help support my work  because i do everything here for free you can  

sohbet gönderebilirsiniz ayrıca işimi desteklemek istiyorsanız çünkü ben burada her şeyi ücretsiz yapıyorum siz

there it is right in front of my nose  you can send a donation to paypal as well  

orada doğru burnumun önünde paypal'a da bağış gönderebilirsiniz

because everything i do i do for free  it costs you nothing but if you would  

çünkü yaptığım her şeyi ücretsiz yapıyorum size hiçbir maliyeti yoktur ancak

like to make a donation to allow my work to  continue there is the address on the screen

işimin devam etmesi için bağış yapmak  isterseniz ekranda adres var

and now it has gone steve will be with us  soon for those who are wondering where he is  

ve şimdi gitti steve yakında bizimle olacak nerede olduğunu merak edenler için

and also we have the sentence game  where we are talking all about weather  

ve ayrıca hava durumu hakkında konuştuğumuz cümle oyunumuz var   hava durumuyla

words words connected to the  weather they are missing words  

bağlantılı kelimeler

from certain sentences and all you have to do  is guess what the missing words are also as i  

belirli cümlelerde eksik kelimeler   ve yapmanız gereken tek şey eksik kelimelerin ne olduğunu tahmin et

mentioned earlier we also have the mystery gift so  here is something that mr steve bought for me and

daha önce de belirttiğim gibi gizemli hediyemiz de var yani işte Bay Steve'in benim için aldığı bir şey ve ne

i'm not sure what it is well in fact i do know  what it is because i looked at the writing  

olduğundan emin değilim aslında ne olduğunu biliyorum çünkü ona baktım

on the box but do you know what it is because  at first when mr steve gave this present to me  

kutunun üzerindeki yazı ama ne olduğunu biliyor musunuz çünkü ilk başta Bay Steve bana bu hediyeyi verdiğinde

i wasn't actually sure what it was i even  asked steve i said what what is it mr steve  

aslında ne olduğundan emin değildim hatta Steve'e sordum ne olduğunu söyledim Bay Steve

can you tell me what it is please and then  he did tell me and everything was explained  

bana ne olduğunu söyleyebilir misiniz lütfen ve sonra bana anlattı ve her şey açıklandı

so if you know what mr steve's gift is the one i  just showed you please let me know beatriz is here  

bu yüzden size az önce gösterdiğim Bay Steve'in hediyesinin ne olduğunu biliyorsanız lütfen bana bildirin Beatriz burada

talking all about buenos aires it is a beautiful  city with special european style it is a big city  

Buenos Aires hakkında her şeyi konuşuyor, özel avrupa tarzıyla güzel bir şehir büyük bir şehir

but now things are a little bit complicated  i have vowed not to mention anything about  

ama şimdi işler biraz karışık hakkında hiçbir şey söylememeye yemin ettim

you know what today i'm not mentioning it i'm  pretty sure mr steve will mention it for which i  

bugün neyden bahsetmediğimi biliyorsunuz  Bay Steve'in bundan bahsedeceğinden oldukça eminim  bunun için

apologize in advance but i'm not going to mention  it at all so that thing that we've all been living  

şimdiden özür dilerim ama bahsetmiyorum bundan hiç bahsetmeyeceğim, bu yüzden

through this year i'm not going to mention it at  all but b-tree is i'm glad to hear that you had  

bu yıl boyunca hepimizin yaşadığı şeyden hiç bahsetmeyeceğim ama b-tree,

a good time in buenos aires because if i remember  correctly you were actually going there last week  

Buenos Aires'te iyi vakit geçirdiğini duyduğuma sevindim çünkü eğer doğru hatırlıyorsam  aslında geçen hafta oraya gidiyordunuz

i think so please correct me if i'm wrong hello  mohsen mohsen is here as well accent wow so  

sanırım yani yanılıyorsam lütfen beni düzeltin merhaba mohsen mohsen de burada vurgu vay canına

many people are here i can't believe it i'm rather  overwhelmed to be honest by by how many people are  

birçok kişi burada buna inanamıyorum dürüst olmak gerekirse oldukça  bunaldım Aslında burada kaç kişi olduğuna göre

actually here also we have lolly lolly watching  today so coming up today we will be looking at  

aslında burada ayrıca bugün lolly lolly izliyoruz bu yüzden bugün

some of the gifts that mr steve bought for me and  also some of the gifts that i bought for mr steve  

Bay Steve'in benim için aldığı bazı hediyelere ve ayrıca Noel zamanı için Bay Steve'e aldığım bazı hediyelere bakacağız

for christmas time but do you know what this is a  very strange item does anyone know what this could  

ama bunun ne çok garip bir öğe olduğunu biliyor musunuz   bunun ne olabileceğini bilen var mı

be oh marco hello marco and i hope you've had a  good rest if you've been celebrating christmas  

oh marco merhaba marco ve umarım iyi bir dinlenme geçirmişsinizdir eğer yılbaşını kutluyorsanız

i think the gift is a tablet case that is a very  good answer it isn't an it's an amazing answer  

bence hediye bir tablet kılıfı, bu çok güzel cevap bu harika bir cevap değil

unfortunately it's also incorrect but it is  something useful it is something that i can  

ne yazık ki aynı zamanda yanlış ama yararlı bir şey

use but the big question is what is  it if you know please let me know  

kullanabilirim ama asıl soru şu  nedir biliyorsanız lütfen bana bildirin

hello agg nice to see you here today thank  you very much we have marrakesh watching

merhaba bugün sizi burada görmek güzel çok teşekkür ederim marrakesh'imiz var izliyoruz

hello marrakesh nice to see you here as  well fatty zito is here nice to see you here  

merhaba marrakesh sizi burada görmek güzel şişko zito da burada sizi görmek güzel

i think the mystery gift is a wallet with money  that would be nice wouldn't it unfortunately it is  

bence gizemli hediye içinde para olan bir cüzdan  bu güzel olurdu değil mi ne yazık ki

not a wallet but what is it so there it is again  today is mystery gift from mr steve what is it  

cüzdan değil ama o ne yani yine orada bugün Bay Steve'den gizemli bir hediye nedir

if you know or if you think  you know please let me know  

biliyorsanız veya bildiğinizi düşünüyorsanız lütfen bana bildirin

and a little bit later on i will be  letting you know what the mystery gift is

ve biraz sonra  size gizemli hediyenin ne olduğunu bildireceğim

i'm quite confused by what i just said hello gulu  nice to see you here today as well so many people  

az önce söylediklerimle kafam oldukça karıştı merhaba gulu bugün de sizi burada görmek güzel pek çok kişi   bu bir

it is not a wallet a lot of people are saying  wallet is it a wallet it is not a wallet  

cüzdan değil birçok kişi cüzdan mı cüzdan değil

it is quite large so if i said that the thing  

oldukça büyük olduğunu söylüyor o şeyin

is quite large maybe that will  give you a clue it is quite big  

oldukça büyük olduğunu söyledi belki bu size oldukça büyük olduğu konusunda bir ipucu verir

hello also to eagle fly hello eagle fly i haven't  seen you here for quite a while hello eagle fly  

welcome to the live stream again svetlana is  here i am here every time with your live stream  

her seferinde canlı yayınınla buradayım

thank you svetlana and i hope you had a nice rest  if you did have a rest during the christmas period  

teşekkür ederim svetlana ve umarım güzelce dinlenmişsindir eğer yılbaşı döneminde dinlendiyseniz

oh eagle fly says is it a medical bag hmm  interesting now you might not believe this  

ah kartal sinek sağlık çantası mı diyor hmm ilginç şimdi buna inanmayabilirsiniz

but here in the house we do have a medical bag  we often call it first aid so we have a special  

ama burada evde tıbbi bir çantamız var buna genellikle ilk yardım diyoruz, bu nedenle

bag here in the house in case mr steve or myself  in case we have a terrible accident maybe i fall  

Bay Steve veya benim korkunç bir kaza geçirmemiz durumunda

down the stairs and break my arm so we do have  a bag in the house a first aid bag with lots  

merdivenlerden    düşüp kolumu kırabiliriz diye evde özel bir çantamız var. evde bir çanta bir ilk yardım çantası

of useful things inside that will come in very  useful if one of us injures ourselves so yes that  

içinde bir sürü faydalı şey var bu birimiz kendimizi yaralarsak çok işimize yarayacak yani evet bu

is a good guess but it isn't that so what is the  mystery gift that mr steve has bought for me agg  

iyi bir tahmin ama öyle değil mi peki bay steve'in sahip olduğu gizemli hediye nedir benim için aldı

says is it a packet of masks now come on we are  not going to talk about that today i i i'm sure  

diyor ki bu bir paket maske mi şimdi hadi bugün bunun hakkında konuşmayacağız  eminim

that you are sick of hearing about that particular  topic so no we're not going to mention that  

bu belirli  konuyu duymaktan bıktınız, bu yüzden hayır bahsetmeyeceğiz bundan   bahsedeceğim

i will try my best not to however i'm pretty  sure mr steve will mention it many many times  

yapmamak için elimden gelenin en iyisini yapın, ancak oldukça eminim ki Bay Steve bundan birçok kez bahsedecektir

oh would you like to see my socks we haven't had  a look at my socks today here are my lovely socks  

oh çoraplarımı görmek ister misiniz bugün  çoraplarıma bakmadık işte güzel çoraplarım

oh yes look so today these are the socks that i'm  wearing right now they are very colorful we have  

oh evet bak bugün bunlar şu anda giydiğim çoraplar çok renkli çok

lovely bright colours because today the weather  is quite lovely and bright as well so i couldn't  

güzel parlak renklerimiz var çünkü bugün hava oldukça güzel ve parlak bu yüzden

resist wearing my colourful blue yellow green also  a little bit of i think that's pink at the end  

renkli mavi sarı yeşilimi de giymeye karşı koyamadım ve sanırım biraz da pembe sonunda   aynı fikirde

i'm sure there will be people who disagree  but that that i think that is pink at the  

olmayan insanlar olacağından eminim ama bence bu sondaki pembe, bu yüzden

end so there they are my socks we will  have mr steve coming in around about  

four minutes from now but before then  we are going to take a look at one of my  

işte çoraplarım. normalde ne yaptığımı

full english lessons for those who are wondering  what i do normally normally i make video lessons  

merak edenler için tam ingilizce derslerimden birine bir göz atın

all about the the english language i also do  live streams like this one so as a way of wetting  

ingilizce ile ilgili her şeyi video dersleri yapıyorum ayrıca bunun gibi canlı yayınlar yapıyorum böylece

your appetite here is one of my full english  lessons this is an excerpt from full english  

iştahınızı kabartabilirsiniz tam ingilizce derslerim bu tam ingilizce 37 numaradan bir alıntıdır

number 37 and then after this we have  yes he's here mr steve is on his way

ve bundan sonra elimizde evet o burada bay steve yolda

i like to think of myself as being a helpful chap  i always try to give a helping hand whenever i can  

kendimi yardımcı bir adam olarak düşünmeyi seviyorum elimden geldiğince her zaman yardım eli uzatmaya çalışırım

so today i will start with a useful tip  for those planning to come to the uk  

bu yüzden bugün İngiltere'ye gelmeyi planlayanlar için yararlı bir tüyoyla başlayacağım

my tip for survival today is never accept a 50  pound note from anyone i'm not kidding if you  

bugün hayatta kalmak için verdiğim tüyo asla kimseden 50 sterlinlik bir banknot kabul etmeyin.

are ever offered a 50 pound note as payment  or in change you must refuse it do not take  

reddetmelisin

the 50 pound note why i hear you ask the answer  is simple because you will never get rid of it  

50 poundluk banknotu neden sorduğunu duydum cevabı basit çünkü ondan asla kurtulamayacaksın

no one will accept a 50 pound note shops will not  take them you will not be able to get change for  

kimse 50 poundluk banknotu kabul etmeyecek dükkanlar almayacak bozuk para alamayacaksın

it no one knows what a real 50 pound note looks  like people just assume they are all fake so  

kimse gerçek bir 50 poundluk banknotun neye benzediğini bilmiyor, insanlar sadece hepsinin sahte olduğunu varsayıyor, bu yüzden

just to reiterate don't accept a 50 pound  note from anyone anywhere at any time  

tekrar etmek gerekirse, kimseden herhangi bir zamanda hiçbir yerden 50 poundluk bir banknotu kabul etmeyin

hi everybody and welcome to  another full english lesson  

herkese merhaba ve başka bir tam İngilizce dersine hoş geldiniz

let's get on with it shall we let's do it  let's learn some more english right now  

devam edelim haydi yapalım şimdi biraz daha ingilizce öğrenelim

many people have asked me mr duncan what is  the best way to speak english is it with an  

birçok kişi bana sordu bay duncan ingilizce konuşmanın en iyi yolu nedir

american accent or a british accent i think  this is a very interesting question indeed  

amerikan aksanıyla mı yoksa ingiliz aksanıyla mı bence bu gerçekten çok ilginç bir soru

and some might say that it is not easy to answer  but my answer to this question is quite simple  

ve bazıları cevaplamanın kolay olmadığını söyleyin ama benim bu soruya cevabım oldukça basit   kendinizi

you use the english you feel the most comfortable  with you don't have to sound like an american when  

en rahat hissettiğiniz ingilizceyi kullanıyorsunuz konuşurken  bir amerikan gibi konuşmanız gerekmiyor

you're speaking you don't have to sound like  a british person when you're speaking as long  

bir ingilizle konuşurken   İngilizce'yi

as you feel comfortable with the way you use  english that is the most important thing of all  

kullanma şeklinizden memnun olduğunuz sürece bu en önemli şeydir

of course it's also important that the other  person understands what you are saying as  

elbette diğer kişinin de sizin ne söylediğinizi anlaması da önemlidir   bu

well so don't worry too much about sounding like  somebody else don't punish yourself by trying to  

yüzden siz de endişelenmeyin başkası gibi konuşmak hakkında başka birinin konuşma tarzını kopyalamaya çalışarak kendinizi cezalandırmayın

copy someone else's way of speaking what you have  to do is develop your own way of using english  

yapmanız gereken kendi İngilizce kullanım şeklinizi geliştirmektir

don't forget english is an emotional language  it's a personal language it's a language that  

unutmayın ingilizce duygusal bir dildir kişisel bir dildir nasıl

you use to express the way you feel so don't  worry about sounding like somebody else  

hissettiğini ifade etmek için kullanırsın bu yüzden başka biri gibi konuşmaktan endişe etme

use english as you would your own language  in your own way to express the way you feel  

İngilizceyi kendi dilin gibi kullan kendi tarzınla hislerini ifade et

so you don't have to sound like mr  duncan you don't have to sound like  

böylece Bay Duncan gibi konuşmana gerek kalmaz bir amerikan film yıldızı gibi konuşmak zorunda değilsin

some american movie star you don't have to  sound like anybody what you have to sound like

herhangi biri gibi konuşmak zorunda değilsin sesin ne gibi olmalı

is you have you ever been on a blissman's holiday  have you ever heard of this expression before  

hiç mutluluk tatilinde bulundun mu bu ifadeyi daha önce hiç duydun mu

well let me explain what it is a busman's holiday  is an expression that describes a situation where  

bunun ne olduğunu açıklamama izin ver busman'ın tatili

a person is doing something for relaxation that  they would be normally doing in their occupation  

bir kişinin normalde mesleğinde yapacakları bir şeyi rahatlamak için yaptığı, yani

that is to say they are trying to take a break  away from their work by doing something that  

relates to their actual job for example if i went  away for a trip to london for a break away from  

asıl işiyle ilgili bir şey yaparak işine ara vermeye çalıştığı bir durumu tanımlayan bir ifadedir. örneğin, video derslerine ara vermek için londra'ya bir geziye gittiysem

making video lessons and whilst there i went to  visit the youtube headquarters to talk to someone  

ve oradayken video prodüksiyonu hakkında biriyle konuşmak için youtube merkezini ziyarete gittiysem,

about video production then you might describe  this as a busman's holiday i am doing something  

bunu bir otobüsçü tatili olarak tanımlayabilirsiniz, burada bir şeyler yapıyorum.

in my free time that relates to my actual job we  can call anything related to a person's profession  

asıl işim ile ilgili boş zamanım kişinin mesleği ile ilgili herhangi bir şeyi   bir kişinin

as a busman's holiday if the thing in question  can be connected to their normal occupation  

normal mesleği ile ilişkilendirilebilirse

a doctor might visit a museum of medicine  during a vacation a firefighter might have to  

bir doktor bir tıp müzesini ziyaret edebilir bir itfaiyecinin gitmek zorunda kalabileceği bir tatil sırasında  bir otobüsçü tatili olarak adlandırabiliriz

put out a blaze at a hotel they are staying  at a person who drives a bus for a living  

kaldıkları bir otelde yangın söndürmek geçimini sağlamak için otobüs kullanan bir kişi   tatildeyken

might have to drive the family around whilst on  holiday hence the expression busman's holiday

aileyi arabayla gezdirmek zorunda kalabilir bu nedenle busman'ın tatili ifadesi size

i always like to introduce new words and  phrases to you and today is no exception  

her zaman yeni kelimeler ve deyimler tanıtmak isterim ve bugün hayır istisna

the phrase i'm going to show you today  refers to a certain item of clothing  

bugün size göstereceğim ifade belirli bir giysiyi ifade eder

the phrase is old hat here you can see in my  hand one of my old hats that i used to wear  

ibaresi eski şapka burada elimde görebilirsiniz  eskiden giydiğim eski şapkalarımdan biri

the phrase old hat means to be obsolete or tired  out by being done too often or for too long  

eski şapka ibaresi modası geçmiş veya yorgun olmak anlamına gelir Uzun bir süre boyunca tekrar tekrar

a thing that has been said or done time and  time again over a long period of time can be  

söylenen veya yapılan bir şey çok sık veya çok uzun süre yapıldığında

referred to as old hat it has been done so  many times before most people have become  

eski şapka olarak adlandırılabilir, o kadar çok kez yapıldı ki çoğu insan

bored with it a tired and overdone thing is old  hat this new superhero movie plot is so old hat  

bundan sıkıldı yorgun ve abartılı bir şey eski bu yeni süper kahraman filmi konusu çok eski

an out of date thing or something that is  seen as old-fashioned can be described as old  

modası geçmiş bir şey veya  eski moda olarak görülen bir şey eski  olarak tanımlanabilir

hat it is no longer fashionable it is boring it  has been done too often for too long it is old  

artık moda değil sıkıcı bu da yapıldı genellikle çok uzun süre eskidir

hat the phrase derives from the notion of  something being worn too often such as an old hat  

bu ifade, eski bir şapka gibi bir şeyin

to the point where it looks tired and worn  out it has been used for a very long time

yorgun ve yıpranmış görünecek kadar çok sık giyilmesi fikrinden türemiştir çok uzun bir süredir kullanılmaktadır

i hope you enjoyed that there it was an excerpt  from one of my full english lessons yes we  

umarım bundan keyif almışsınızdır tam ingilizce derslerimin birinden bir alıntıydı evet biz

are here all together again this  is english addict live from england  

yine hep birlikte buradayız bu ingiltere'den canlı yayında ingilizce bağımlısı   o

he's here everyone after his lovely christmas  break hello everybody hello mr duncan how are  

güzel noel tatilinden sonra herkes burada merhaba herkese merhaba bay duncan nasılsınız

you i'm okay steve well what's this what's this  mr duncan what is it so it's not christmas anymore  

ben iyiyim steve peki bu ne bu bay duncan nedir bu yani artık noel değil   at

throw it away i told you not to wear it though do  you like what i'm wearing mr duncan now this is  

onu atma sana onu giyme dedim yine de  ne giydiğimi beğendin mi bay duncan şimdi bu

a very nice item of clothing i think some very  nice kind person must have bought this for you  

çok güzel bir giysi bence çok nazik bir kişinin sahip olması gerekir bunu senin için aldım

some very generous sweet handsome maybe i think  i look pure and white and virginal mr duncan  

çok cömert, tatlı bir yakışıklı belki saf, beyaz ve bakir göründüğümü

you want you are none of those steve you are none  of those things i'm chased yes all over the place  

düşünüyorum Bay Duncan   siz o şeylerden hiçbiri değilsiniz steve siz kovaladığım şeylerden hiçbiri değilsiniz evet her yerde

well yes you bought this for me didn't you  mr duncan it is we won't give too much away  

pekala evet bunu için aldınız ben yapmadım mı bay duncan çok fazla bir şey vermeyeceğiz

because we're going we're going to do this you  see we're going to do this in a few moments but  

çünkü gidiyoruz bunu yapacağız görüyorsunuz bunu birkaç dakika sonra yapacağız ama

can i just first say last night we had the  most horrendous storm storm bella however  

önce dün gece söyleyebilir miyim en korkunç fırtına bella'yı yaşadık ancak

today i can't quite believe how lovely the weather  is look at the view right now so that is looking  

bugün havanın ne kadar güzel olduğuna inanamıyorum şu anda manzaraya bakın yani

over towards shrewsbury so that must be about how  far away would you say shrewsbury is from here  

Shrewsbury'ye doğru bakıyor yani Shrewsbury buradan yaklaşık olarak ne kadar uzakta dersiniz?

about 17 uh it's probably about 16 or 17 miles  yes so around 17 miles away so that's looking  

17 uh muhtemelen yaklaşık 16 veya 17 mildir evet yani yaklaşık 17 mil uzakta yani bu   shrewsbury'ye doğru bakıyor,

towards shrewsbury you can see the beautiful  spires of the churches so that is the the main  

kiliselerin güzel kulelerini görebilirsiniz, yani

town in this area and that is a live view right  now giving you a very good idea of just how  

bu bölgedeki ana şehridir ve bu  şu anda size bir canlı görüntü veriyor bugün havanın ne kadar güzel olduğuna dair çok iyi bir fikir kesinlikle

nice the weather is today it is an absolutely  glorious day which i can't believe because we  

muhteşem bir gün ki buna inanamıyorum çünkü

had stinky weather last night we it was blowing  a gale and we had quite a ferocious storm in fact  

dün gece hava kötü kokuyordu rüzgar esiyordu ve oldukça şiddetli bir fırtına vardı aslında

we did and we had to as the phrase goes  back down the hatches yes if you say you  

yaptık ve geçirdik deyimin anlamı ambar kapaklarından aşağıya doğru evet,

batten down the hatches that's a probably  i would say that was a nautical reference  

ambar kapaklarını aşağı indirdiğinizi söylerseniz, bu muhtemelen  bunun, evet'te su

to closing all the hatches down to make sure you  don't get any water in yes and so what we were  

almadığınızdan emin olmak için tüm ambar kapaklarını kapatmaya denizcilikle ilgili bir gönderme olduğunu söyleyebilirim ve ne olmuş yani?

doing was tying things down putting the bins  down so that they didn't get blown over by the  

Yaptığımız bir şeyleri bağlamaktı böylece rüzgar tarafından uçmasınlar için çöpleri yere koyduk dün gece

wind we were getting 60 mile an hour winds here  last night and in fact it woke me up uh at one  

burada saatte 60 mil rüzgar alıyorduk ve aslında bu beni uyandırdı uh bir

point all i heard was this it sounded like someone  was spraying the window with with the hose pipe  

noktada tek duyduğum şey buydu birisi hortum borusuyla pencereye su sıkıyor gibiydi

really yes so that was the force of  the wind blowing the rain it was really  

gerçekten evet yani bu yağmuru esen rüzgarın gücüydü gerçekten

loud and noisy lots of people are saying  oh thank you valentina so white so innocent  

yüksek ve gürültülüydü birçok kişi oh teşekkür ederim valentina çok beyaz çok masum   evet pekala bay

yes well mr duncan of course bought  me this for christmas okay then

duncan tabii ki bunu bana noel için aldım tamam o zaman

coming up with our gifts talking of the  weather today we have the sentence game also  

hediyelerimizi hazırlıyoruz bugün havadan bahsediyoruz hava durumuyla bağlantılı kelimeler de var cümle oyunumuz var

words connected with weather well yes that would  be very nice mr duncan and we all look forward to  

evet bu çok güzel olurdu bay duncan ve hepimiz sabırsızlıkla bekliyoruz

that a lot of people have been saying thank you  very much for the video of the christmas songs  

ki pek çok insan Bay Duncan'a koyduğunuz yılbaşı şarkılarının videosu için çok teşekkür ederim.

that you put on mr duncan yes uh so but you were  the singer you were the performer the star oh but  

mr duncan you did all the editing yes and made  it look very nice added a little bit of echo echo  

to my voice you mean you mean echo echo um to  make it sound like i was in a in a concert hall  

sesime biraz eko eko bir konser salonundaymışım gibi    yapmak için echo um demek istiyorsunuz

uh but yes we thought we would do that and  because i can't sing in choirs at the moment  

uh ama evet bunu yapacağımızı düşündük ve çünkü şu anda korolarda şarkı söyleyemem

or do any performances don't don't say  why though because we we've we have vowed  

veya herhangi bir performans yapma neden deme yine de çünkü

not to mention that today but we know why but we  know why uh and and as a result of that i like  

bugün bundan bahsetmemeye yemin ettik ama nedenini biliyoruz ama nedenini biliyoruz uh ve bunun sonucu olarak

singing uh christmas songs so we thought we  would put on something special for everybody  

noel şarkıları söylemeyi seviyorum bu yüzden düşündük herkes için özel bir şey koyardık

and do that so we'll do that again maybe in  uh during the spring and the uh summer time  

ve bunu yaparız, böylece bunu tekrar yaparız belki ilkbaharda ve uh yaz aylarında   bu

so steve performs some lovely christmas songs some  old christmas songs and i hope you enjoyed them  

yüzden Steve bazı güzel Noel şarkıları ve bazı eski Noel şarkılarını seslendirir ve umarım onları beğenmişsinizdir

i will speak more clearly eagle fly if you  are having trouble understanding what i am  

daha fazla konuşacağım ne söylediğimi anlamakta güçlük çekiyorsanız,

saying the problem is steve when you start  talking like that it sounds very unnatural  

sorun steve'dir, böyle konuşmaya başladığınızda kulağa çok doğal gelmiyor, yani

well i was only joking mr duncan i will i will try  not to talk so quickly i think i have a tendency  

sadece şaka yapıyordum bay duncan, yapacağım  bu kadar hızlı konuşmamaya çalışacağım, sanırım bir eğilimim var

to talk very quickly because i'm all excited  about being on mr duncan's show yes and so  

çok hızlı konuşmak çünkü Bay Duncan'ın programında olduğum için çok heyecanlıyım evet ve bu yüzden

sometimes i let my words run away too quickly so  we've just had christmas we've just had christmas  

bazen sözlerimin çok çabuk kaçmasına izin veriyorum bu yüzden yeni noel geçirdik yeni noel geçirdik

yes did you have a good christmas yes yes me too  i'm going to say yes it was very relaxing yes  

evet iyi bir noel geçirdiniz mi evet evet ben de evet diyeceğim çok rahatlatıcıydı evet

and i as i mentioned earlier  we we did eat a lot of food  

ve daha önce de belirttiğim gibi çok yemek yedik

well that is what yes we ate a lot of food but  we didn't have a lot of alcohol no uh because  

yani evet çok yemek yedik ama  çok fazla alkol almadık hayır ah çünkü

we're not big drinkers no we don't drink a lot of  alcohol but we had a little taste in the evenings  

çok içki içmiyoruz hayır  çok alkol içmeyiz ama akşamları biraz tadımız    içiyordum

i had so this was what i was drinking i don't  i don't want to advertise it but i'm sure you  

yani içtiğim şey buydu, bilmiyorum  reklamını yapmak istemiyorum ama ben Bunun

know what it is because because if you want to  advertise your products on here you have to pay as  

ne olduğunu bildiğinizden eminim çünkü burada ürünlerinizin reklamını yapmak istiyorsanız para olarak ödemeniz gerekiyor bu yüzden

money you see so i'm not going to give this free  advertising i don't think it's right to be honest  

bu ücretsiz reklamı vermeyeceğim dürüst olmak doğru değil

let's just say it's irish whiskey blended with  cream yes so that is something that you you  

bunun kremayla harmanlanmış irlanda viskisi olduğunu söyleyin evet yani bu gördüğünüz bir şey

see my finger is in the way so if you you would  like to if you would like me to remove my finger

parmağım yolda yani eğer isterseniz parmağımı çekmemi isterseniz

the makers of this please please  send me i don't know what a 10 000  

bunun yapımcıları lütfen lütfen bana gönderin ben istemiyorum 10 000   on on

ten ten thousand well at least yeah ten thousand  pounds that that's my advertising rate no say  

bin peki en az evet on bin pound bu benim reklam oranım hayır

fifty thousand because then i can buy uh a  ford mustang okay i think that's a bit too much  

elli bin diyelim çünkü o zaman bir ford mustang alabilirim tamam bence bu biraz fazla

let's not get greedy steve are we famous  enough uh that the company that makes  

açgözlü olmayalım steve yeterince ünlüyüz uh

that product would want to pay us ten thousand  pounds to advertise it yes anyway it's lovely  

o ürünü yapan şirketin reklamını yapmamız için bize on bin pound ödemek isteyeceğini evet yine de çok güzel

it's creamy it has a slight chocolate taste and  i quite like it so i had a little bit of that  

kremsi hafif çikolata tadı var ve çok hoşuma gitti bu yüzden

on christmas night and also last night as well i  had a little bit of that apparently i'm improving  

yılbaşı gecesi ve geçenlerde bundan biraz yedim gece de biraz bundan yaşadım görünüşe göre

with age says and anaki you are improving i'm  one of those that improved with age when you say  

yaşla birlikte gelişiyorum diyor ve anaki sen gelişiyorsun diyorsan

improving which which part of you i don't know is  improving i don't know is it is it your appearance  

hangi yönünün geliştiğini bilmediğim halde yaşla birlikte gelişenlerden biriyim ben bilmiyorum senin görünüşün mü   orada karakterini okuduğuma dair

i have no idea there was just a comment that i was  reading there your character i'm normally getting  

bir yorum vardı hiçbir fikrim yok normalde

lots of compliments but today i'm getting things  like from wazzy aldean you have no hair on the top  

çok fazla iltifat alıyorum ama bugün wazzy aldean'dan saçın yok gibi şeyler alıyorum

of your head this is true that is true that is  true you have noticed yes let's just call it um  

kafanın tepesinde bu doğru bu doğru bu doğru fark ettin evet hadi um

baldness i've been done with it a lot of british  people uh western people lose their hair yeah well  

kellik diyelim onunla işim bitti pek çok ingiliz  uh batılı insan saçlarını kaybediyor evet pekala

a lot of people around the world particularly  british people you know when i was in china  

çevredeki birçok insan dünya, özellikle ben çin'deyken tanıdığınız ingilizler

and by the way we do have someone watching  in china at the moment i saw that hello china  

ve bu arada, bunu gördüğüm anda çin'de izleyen biri var merhaba çin

i've lost you now you've disappeared you've  disappeared where are you oh data world hello  

seni kaybettim şimdi kayboldun kayboldun  neredesin ah veri dünyası merhaba

data world watching in china i used to live in  china and one of the things i remember is seeing  

çin'de izleyen veri dünyası eskiden Çin'de yaşıyordum ve hatırladığım şeylerden biri

a person a chinese person who was actually going  bald properly so they didn't shave their hair off  

bir Çinli görmek     gerçekten düzgün kelleşmekte ve bu yüzden saçlarını kazıtmıyordu

they were actually going bald so it's very unusual  i don't i don't mean this in any particular way  

aslında kelleşiyorlardı, yani bu çok sıra dışı Bunu herhangi bir şekilde kastetmiyorum

i'm not being racist or anything i'm just  saying it's very unusual to see a balding  

ırkçı falan değilim sadece kelleşen

chinese person very unusual they manage to to keep  their follicles intact as they get older it must  

Çinli bir kişinin yaşlandıkça foliküllerini sağlam tutmayı başardıklarını görmenin çok olağandışı olduğunu söylüyorum.

be genetic it probably is mr duncan but junk food  says lewis oh we we have eaten a lot of junk food  

genetik olmalı, muhtemelen Bay Duncan ama abur cubur lewis diyor oh biz çok fazla abur cubur yedik

belarusia asks have i been able to  see my mother well i did go to see her

belarusia annemi iyi görebildim mi diye soruyor

six days ago last monday yep um  have we been on air since then  

altı gün önce onu görmeye gittim geçen pazartesi evet um görebildik mi o zamandan beri yayındayız

we i don't think we have have we because  it was after last sunday that you went to  

elimizde olduğunu sanmıyorum çünkü geçen pazardan sonra gittiniz bugün

it was monday you went on the monday so you  went to your mothers on monday just before  

pazartesiydi pazartesi gittiniz bu yüzden tüm kısıtlamalar yürürlüğe girmeden önce pazartesi günü annelerinizin yanına gittiniz

all of the restrictions came into place because of  that thing that we're not going to mention however  

bahsetmeyeceğimiz o şey yüzünden ancak

unfortunately steve cannot go to see his mother  next week well i was going to go tomorrow yes  

ne yazık ki steve haftaya annesini görmeye gidemiyor, ben yarın gidecektim evet

because it's my mother's birthday so it's steve's  mum's birthday tomorrow but he can't go because of  

çünkü bugün annemin doğum günü yani yarın steve'in annesinin doğum günü ama şu yüzden gidemiyor:

that thing well yes because they've just been  put in a level okay don't worry i'm not mr duncan  

o şey iyi evet çünkü az önce bir düzeye yerleştirildiler tamam merak etmeyin ben Bay Duncan değilim

they've been put in a in a very high level  of alert we've got these different levels or  

çok yüksek bir alarm düzeyine  sokuldular biz bu farklı düzeylere sahibiz veya

tears as they're calling them and we're in  tier two which is quite good okay it means  

onlar gibi gözyaşları onları arıyoruz ve biz ikinci aşamadayız ki bu oldukça iyi tamam bu demek oluyor ki

we can pretty much do whatever we want i know  i know my pair my mother was in tier two but  

istediğimizi hemen hemen yapabiliriz  biliyorum  annemin ikinci aşamada olduğunu biliyorum ama

yesterday she went into tier four and the rules  here state that i cannot visit you cannot leave  

dün dördüncü aşamaya geçti ve kurallar burada belirtiliyor ben ziyaret edemem sen çıkamazsın

or enter a zone in tier four which is half the  country i think we had this conversation last  

veya ülkenin yarısı olan dördüncü kademedeki bir bölgeye giremezsin sanırım bu konuşmayı geçen

week and i got so confused over it but that's  all we're saying but but i want to say happy  

hafta yaptık ve kafam çok karıştı ama tüm söylediğimiz bu ama doğum günün kutlu olsun demek istiyorum

birthday to mr steve's mother even though i  know she's not watching because she never does  

Bay Steve'in annesi izlemediğini bilsem de asla izlemediği için

she doesn't like she's not fans of us isn't  that strange oh well i wouldn't don't take that  

bizim hayranımız olmamasından hoşlanmıyor o kadar garip değil mi bunu kabul etmem bu

that's not true i actually gave you a lovely  uh christmas present mr duncan yes i had some  

doğru değil aslında sana çok güzel bir hediye verdim uh noel hediyesi bay duncan evet bende biraz

i had a little bit of money from mr steve's mother  you did yes but uh my mother is of an age that  

biraz para vardı bay steve'in annesinden aldınız evet ama annem öyle bir yaşta ki

she wouldn't really be using sort of youtube to  watch things uh because she doesn't know how to  

bir şeyler izlemek için youtube'u pek kullanmazdı uh çünkü kullanmıyor

do it really so when we say tia we mean level  so there are many levels we often use the word  

bunu gerçekten nasıl yapacağımızı biliyoruz, bu yüzden tia dediğimizde seviyeyi kastediyoruz bu nedenle gözyaşı kelimesini sıklıkla kullandığımız birçok seviye vardır, bu

tear so each one is a is a a particular level  thank you eagle saying uh wishing happy birthday  

nedenle her biri a belirli bir seviyedir teşekkür ederim kartal uh doğum günün kutlu olsun diyor

it's a special birthday as well yes but we've  got to be quiet because my mother doesn't want  

bu da özel bir doğum günü evet ama sessiz olmalıyız çünkü annem

to uh celebrate this particular birthday yes like  she's not a fan of birthdays anyway it's not a  

bu özel doğum gününü kutlamak istemiyor evet sanki doğum günlerinin hayranı değilmiş gibi zaten yüz değil

hundred take ten years off it's not a hundred  it's not 80 it's it's in between that you see i  

on yıl ara yüz değil 80 değil senin ikisinin arasında bak

know and i can't go tomorrow to visit her because  i'm not allowed no because of the restrictions  

biliyorum ve yarın onu ziyarete gidemem çünkü  şu anda kısıtlamalar nedeniyle  izin verilmiyor bu

at the moment so it's quite sad but i will be  able to zoom and not zoom i will be able to  

yüzden oldukça üzücü ama yakınlaştırabileceğim ve yapamayacağım  annemle

facetime with my mother because she does know how  to use that yes because you just got to press one  

yüz yüze görüşebileceğim çünkü bunu nasıl kullanacağını biliyor evet çünkü onu

little button yes when i phone her and that's all  she has to do yes and that doesn't seem to upset  

aradığımda küçük bir düğmeye basmanız yeterli evet ve tek yapması gereken bu evet ve bu hiçbir şeyi üzmüyor gibi görünüyor evet

anything yeah and it's been wonderful during all  these lockdowns oh my mother's been able to see me  

ve tüm bu kilitlenmeler sırasında harikaydı oh annem beni görebildi

i haven't mentioned the word mr duncan  you just have no i haven't said the  

bay duncan kelimesinden bahsetmedim sadece siz var  hayır

word lockdown yes i didn't want to mention  that anything we've been getting very close  

tecrit kelimesini söylemedim evet bahsetmek istemedim çok yaklaştığımız herhangi bir şey   görüyorum ki

i i see i i told you didn't i didn't i say early  mention it i said earlier that steve is going to  

size söyledim erken söylemedim mi daha önce bahsetmiştim daha önce Steve'in bir

be the one to say something not me halo payload  is uh sad because they say we're ignoring them  

şey söyleyeceğini söylemiştim ben değil halo yükü ah üzücü çünkü onları görmezden geldiğimizi söylüyorlar

uh but when not anymore we don't we  don't ignore people can we just say  

uh ama artık söylemeyince artık söylemiyoruz insanları görmezden gelmeyiz diyebilir miyiz

we don't ignore anyone but sometimes when the  live chat is moving quickly we don't see you  

kimseyi görmezden gelmiyoruz ama bazen canlı sohbet hızlı hareket ederken sizi görmüyoruz

because your your name or your message will  disappear very quickly off the screen especially  

çünkü adınız veya mesajınız ekrandan çok hızlı bir şekilde kaybolacak özellikle

today because we seem very busy today is it very  busy is it my imagination or are we getting lots  

bugün bugün çok meşgul mü çok meşgul benim hayal gücüm mü yoksa

of messages in a few moments we're going to show  you the gifts that we exchanged with each other  

birkaç dakika içinde çok sayıda mesaj mı alıyoruz size birbirimizle alıp verdiğimiz hediyeleri göstereceğiz

which leads me to the mystery gifts what is this  so this is something that mr steve bought for me  

bu da beni gizemli hediyelere yönlendiriyor bu nedir yani bu bay steve'in benim için aldığı bir şey

he gave it to me for christmas we've had some  very interesting suggestions wallet it is not a  

onu bana noel için verdi  çok    çok ilginç önerilerimiz oldu cüzdan bu bir

wallet it is quite large it is not something  for putting over my face when i'm sleeping  

cüzdan değil  oldukça büyük uyurken yüzümü örtmek için bir şey değil

even though sometimes mr steve gets very tempted  to put something over my face when i'm sleeping  

bazen bay olsam da steve ben uyurken yüzüme bir şey koymak için çok cazip geliyor

i have been tempted on many occasions oh  beater beater says i think you are about 40  

birçok kez cazip oldum oh çırpıcı senin yaklaşık 40 yaşında olduğunu söylüyor

so your mother must be 60. wow that's  great i'm going to say that that is correct  

yani annen 60 yaşında olmalı. doğru   öyleyse bu

so what is that mystery we've had a few people  guessing somebody said it was a wallet it's not  

gizem nedir birkaç kişi birinin bunun bir cüzdan olduğunu söylediğini   bir

a wallet it isn't anything for putting your laptop  inside it is something useful though for here in  

cüzdan olmadığını dizüstü bilgisayarınızı içine koymak için bir şey değil bunun için yararlı bir şey olsa da burada

the studio so we will we will name this thing a  little bit later on beater by the way sent some  

stüdyoda bu yüzden yapacağız bu şeyin adını biraz sonra  biraz sonra çırpıcı bu arada bazı

christmas cards i saw those yes so very quickly  again beaters christmas cards and you can see  

Noel kartları gönderdim onları gördüm evet çok hızlı tekrar Noel kartlarını dövdüler ve görebilirsiniz

they are very religious cards yes so here in the  uk or generally here in the uk we don't normally  

bunlar çok dini kartlar evet yani burada  Birleşik Krallık'ta veya genel olarak burada Birleşik Krallık'ta yapmıyoruz Normalde

have christmas cards that are very religious  which seems strange i suppose we used to have  

çok dindar Noel kartlarım yoktur  ki bu garip görünüyor, sanırım eskiden

lots of religious cards i used to love love cards  and i still do cut three cup was that your stomach  

çok sayıda dini kartımız vardı, aşk kartlarını severdim ve hala üç fincan keserim, mideniz bu muydu   bay

mr jacket rumbling don't worry about my stomach  don't say you haven't eaten anything today okay  

ceket gurulduyor, midem için endişelenmeyin bugün hiçbir şey yemediğini söyleme tamam

so yes uh lovely cards i love i like cars that  i've got i used to always like when i was a child  

yani evet uh güzel kartlar seviyorum sahip olduğum arabaları severim çocukken hep severim

i love cars with the three wise men on them okay  i don't know why i just did were they handsome

üzerlerinde üç bilge adam olan arabaları severim tamam  sevmem neden yaptığımı bilmiyorum yakışıklı mıydılar

maybe you've got a thing for uh wise men i  don't like men with beards so that's probably  

belki senin bilge adamlara karşı bir ilgin vardır sakallı erkeklerden hoşlanmam bu yüzden muhtemelen

not gonna work i know that but yes for some reason  i haven't got an example we haven't we usually  

işe yaramayacaktır bunu biliyorum ama evet nedense elimde bir örnek yok genellikle

get a we usually get a card every year with the  three wise men on them so there i've zoomed in  

almıyoruz   genellikle her yıl üzerlerinde üç bilge olan bir kart alıyoruz, bu yüzden yakınlaştırdım

there steve look you can see closely now so that  they're on the screen they are very religious but  

steve bak şimdi yakından görebilirsiniz, böylece ekrandalar çok dindarlar ama

we don't we don't normally have religious cards  here they normally have what you would call steve  

normalde dini kartlarımız yok burada normalde steve diyeceğiniz şeye sahipler   kar

traditional scenes like snowscapes lots of snow  lots of winter scenes but yeah so i would imagine  

manzaraları gibi geleneksel sahneler çok kar çok kış sahneleri var ama evet yani

in other countries you might find that  they have more of a religious tone  

hayal ediyorum   diğer ülkelerde daha fazla  ben büyürken onlara dini bir hava katıyorduk,

to them we used to when i was growing up you  always would receive cards that had had a sort  

her zaman

of quite a strong religious theme but over the  years over the decades that has now gone away  

oldukça güçlü bir dini temaya sahip olan kartlar alırdınız, ancak yıllar geçtikçe bu on yıllar boyunca artık ortadan kalktı

yes and i think you're left with pretty much the  three wise men is about the only religious cards  

evet ve bence güzel şeylerle baş başa kaldınız üç bilge adam, alabileceğiniz tek dini kartlarla ilgili

you can get i'm probably exaggerating you probably  can get them but you don't tend to see sort of  

muhtemelen abartıyorum  muhtemelen onları alabilirsiniz, ancak bir tür   görme eğiliminde değilsiniz

you know many we're a christian country so you  don't tend predominantly so you don't tend to  

çoğumuzun bir hıristiyan ülkesi olduğumuzu biliyorsunuz, bu nedenle ağırlıklı olarak eğilim göstermiyorsunuz yani

see cards anymore with the sort of jesus in the  manger no anymore or Mary or Mary we used to but  

yemlikte artık İsa'nın olmadığı veya bizim eskiden gördüğümüz Mary veya Mary'nin olduğu kartları artık görme eğiliminde değilsiniz, ancak

not so much now it's just sort of robin's robins  and chrisley christmas trees and santa claus  

artık o kadar da değil, sadece ardıç kuşları ve chrisley yılbaşı ağaçları ve Noel Baba

that's right they ought to show actually what  they ought to show is people uh clicking on  

bu doğru, görmeleri gerekiyor aslında göstermeleri gereken şey, insanların

amazon to buy christmas presents they should have  a traditional winter scene with an amazon driver  

yılbaşı hediyeleri almak için amazon'u tıkladıklarıdır. bir amazon sürücüsünün

delivering lots of amazon packages that's right  to a house that would be a great cover or a  

çok sayıda amazon paketi teslim ettiği geleneksel bir kış sahnesine sahip olmaları gerekir ki bu, harika bir örtü veya

great picture to have on the front of a christmas  card i think so a box with that squiggly line on  

sahip olunması gereken harika bir resim olabilecek bir eve doğru . bir yılbaşı kartının önünde dalgalı çizgi olan bir kutu olduğunu düşünüyorum

yes because that is a now a fixture  of christmas yes that's how both of us  

evet çünkü bu artık Noel'in bir demirbaşı evet ikimiz

purchased most of our christmas  presents was a delivery driver from

Noel hediyelerimizin çoğunu bu şekilde satın aldık amazon'dan bir teslimat şoförüydü

amazon yes just say amazon yes there aren't really  any others everyone knows it's amazon yes we are  

evet sadece amazon evet deyin gerçekten başka kimse yok herkes biliyor orası amazon evet biz   birazdan

we are going to look at our christmas  car christmas presents in a moment  

yılbaşı arabamıza bakacağız noel hediyeleri

what does lethargic mean lethargic means sunshine  lethargic hello sunshine if you are lethargic it  

uyuşuk ne demek uyuşukluk demek güneş ışığı uyuşuk merhaba güneş ışığı uyuşuksanız

means you have no energy you have no no motivation  to do something maybe you have you are exhausted  

hiç enerjiniz yok demektir motivasyon yok bir şey yapmak için motivasyonunuz olmayabilir belki bitkinsiniz  uykulu hissediyorsunuz uyuşuk

you are feeling sleepy lethargic you are without  energy or maybe you just don't want to do anything  

enerjisizsiniz veya belki sadece hiçbir şey yapmak istemiyorsunuz

maybe you've got a flu coming  on or a cold and you just feel  

belki grip veya soğuk algınlığınız var ve kendinizi

tired lethargic it means you everything is an  effort yeah so i would imagine during christmas  

yorgun hissediyorsunuz uyuşuk bu sizin için her şeyin bir çaba olduğu anlamına gelir, evet, bu yüzden Noel'de

a lot of people are feeling very lethargic because  they've been eating too much drinking too much  

pek çok insanın çok uyuşuk hissettiğini düşünürdüm çünkü çok fazla yemek yiyorlar, çok fazla içiyor

they have no energy so many people normally  during the christmas period spend time  

enerjileri yok, bu nedenle pek çok insan normalde Noel döneminde

sitting in front of the television i would  say lewis asks where is irene apraxiane  

önde oturarak vakit geçiriyor televizyondan lewis'in irene apraxiane'in nerede olduğunu sorduğunu söyleyebilirim

well i haven't seen her today oh right okay no  i haven't seen her today no i haven't seen irene  

bugün onu görmedim oh doğru tamam hayır bugün onu görmedim hayır irene'i görmedim

yes there are quite a few people that  that are normally here missing but that's  

evet normalde burada olan epeyce insan var eksik ama bu

because of christmas you see there are people who  haven't actually celebrated christmas yet really  

noel nedeniyle  henüz noel'i gerçekten kutlamamış insanlar var gerçekten

yes because of the the difference between the  calendars so you might find in certain russian  

evet  çünkü  takvimler arasındaki fark dolayısıyla bazı rusya

states uh certain eastern countries so you might  find that there are some differences there because  

eyaletlerinde veya bazı doğu ülkelerinde  bulabilirsiniz, dolayısıyla bazı farklılıklar olduğunu görebilirsiniz orada,

of the calendar that people follow sari says i'm  always lethargic well i tend to be a bit like that  

insanların takip ettiği takvim yüzünden, sari benim her zaman uyuşuk olduğumu söylüyor, ben de biraz böyle olma eğilimindeyim

but not when i'm on the live stream but steve you  go up and then down so steve has moments of energy  

ama ben canlı yayındayken değil ama steve sen yukarı ve aşağı gidiyorsun, böylece steve enerji dolu anlar yaşıyor

and then periods of what we call lethargy burnout  so lethargy is when you feel lethargic so lethargy  

ve sonra uyuşukluk tükenmişliği dediğimiz dönemler yani uyuşukluk, kendinizi uyuşuk hissettiğiniz zamandır, yani uyuşukluk   bu,

describes that describes that feeling  of having no energy you have lethargy  

enerjinizin olmadığı hissini tanımlar   uyuşukluk yaşarsınız

yes maybe if you've had a night  when you've drunk too much  

evet belki  çok fazla içtiğiniz   çok yemek yediğiniz bir gece geçirdiyseniz

eaten too much say for example on christmas  day the next day you might feel lethargic  

örneğin noel günü ertesi gün uyuşuk hissedebilirsin

sometimes you need to kick-start yourself by  going out and doing something like i did today  

bazen dışarı çıkıp bugün yaptığım gibi bir şey yaparak kendini harekete geçirmen gerekir

i went out into the garden and did a little bit of  digging i did see you outside i couldn't believe  

bahçeye çıktım ve biraz kazma yaptım seni dışarıda gördüm göremedim inan

it you might be the only person in england who  is actually outside in the garden today doing  

İngiltere'de bugün bahçede

any work everyone else is just sitting with their  stomachs full of junk food and maybe they're still  

herhangi bir iş yapan tek kişi sen olabilirsin, diğer herkes mideleri abur cuburla dolu oturuyor ve belki onlar hala

unwrapping their gifts talking of which steve we  have to have a look at our presents so christmas  

hangi steve'i almamız gerektiğinden bahsederek hediyelerini açıyorlar. hediyelerimize bir göz atın yani noel

day was only two days ago it's very strange two  days ago it was christmas feels like it's all over  

günü sadece iki gün önceydi çok garip iki gün önce noeldi her şey bitmiş gibi hissediyor

yes it is that strange period of time between  that's your stomach again that was my stomach  

evet aradaki o garip zaman aralığı  orası sizin miden yine benim midemdi

mr duncan as usual i would imagine you have  eaten nothing i've had no i've eaten today  

Bay Duncan her zamanki gibi yapardım hiçbir şey yemediğinizi hayal edin ben bugün hiçbir şey yedim

shock but i think my stomach has has expanded  because of all of the food that we've been eating  

şok ama sanırım son birkaç gündür yediğimiz onca yemek yüzünden midem genişledi bu

over the past couple of days so my stomach now is  much larger than it was before it's it's expanded  

yüzden midem şimdikinden çok daha büyük genişletilmeden önceydi

you see so we're going to have a look at some of  the gifts first of all we will have a look at a  

görüyorsunuz bu yüzden bazı hediyelere bakacağız öncelikle

gift that i bought for mr steve would you like to  see it so christmas gifts 2020. what do you think  

bay steve için aldığım bir hediyeye bakacağız bunu 2020 yılbaşı hediyeleri olarak görmek ister misiniz?

about that steve yes so here is something i bought  for mr steve first of all would you like to see it  

bu steve hakkında ne düşünüyorsunuz evet, işte bay steve için aldığım bir şey, öncelikle onu görmek ister misiniz

right now oh so this is what i got for steve and  it's it's a calendar for 2021 and as we all know

şu anda oh peki bu steve için aldığım şey ve bu 2021 için bir takvim ve hepimizin bildiği gibi bay

mr steve likes cars i do so mr mr duncan uh bought  me a calendar last year which had different cars  

Steve arabaları sever, ben de öyle Bay Duncan geçen yıl bana her ay farklı arabaların olduğu bir takvim satın aldı

on for every month this one is specifically  related to mgs which is a particular british  

bu özellikle mgs ile ilgili,

sports car that doesn't really exist anymore  you can't you can't buy an mg sports sports  

artık gerçekten var olmayan belirli bir İngiliz spor arabası olan, yapamazsın artık bir mg spor spor

car anymore that one right in the middle the red  one oh yes i think i've well i used to own an mg  

arabası alamıyorum tam ortadaki kırmızı oh evet sanırım iyiyim eskiden bir mg'm vardı

many years ago i don't know if that's an mg car or  not i can't quite tell from here but i used to own  

yıllar önce bunun bir mg araba olup olmadığını bilmiyorum alamıyorum Buradan tam olarak söyleyemem ama eskiden

an mg [ __ ] is that better can you see more  clearly i think that is an mg [ __ ] i think it  

bir mg [ __ ] sahibiydim, bu daha  daha net görebilir misiniz, bunun bir mg [ __ ] olduğunu düşünüyorum

is i can't actually tell for certain it may be  just an mg roadster uh but certainly if you go  

aslında kesin olarak söyleyemem, belki de sadece bir mg roadster uh ama kesinlikle

up and to the right a bit mr duncan to the  right oh let's see if i can do this see if  

yukarı   çıkarsanız ve biraz sağa doğru Bay Duncan sağa doğru oh bakalım bunu yapabilir miyim bakalım

you can do that that is definitely a [ __ ] oh  yes so so steve used to have one of these cars  

bunu yapabilir misiniz bu kesinlikle bir [ __ ] oh evet yani Steve'in eskiden bir tane vardı bu arabalardan   buna

i had one similar to that it uh the  only difference was it had rubber  

benzer bir tane vardı, uh tek fark, lastik

rubber bumpers uh because when they updated  it in the 1970s they took the chrome bumpers  

lastik tamponlara sahip olmasıydı çünkü 1970'lerde onu güncellediklerinde krom tamponları çıkardılar

off and put rubber bumpers on rubber bumpers  i think that's a [ __ ] there's so many there  

ve lastik tamponların üzerine lastik tampon taktılar sanırım bu bir [ __ ] var o kadar çok   o kadar

were so many different variants it was basically a  company i think that started probably in the 1950s  

çok farklı varyant vardı ki, temelde bir şirketti, muhtemelen 1950'lerde başladı

and uh there were various that see that's  an old one there mr duncan that's an old mg  

ve uh, çeşitli vardı ki, bu eski bir tane var bay duncan, bu eski bir mg

now the i mean the company because in the 1970s  and 80s british industry was in a very bad  

şimdi şirket demek istiyorum çünkü 1970'lerde ve 80'ler ingiliz endüstrisi çok kötü

state lots of companies there were  lots of strikes and poor quality uh and  

durumdaydı birçok şirket çok sayıda grev ve kalitesizlik vardı ve

a lot of companies went to the wall when we say  went to the wall it means they went bankrupt  

birçok şirket battı dediğimizde iflas ettiler iflas ettiler iflas ettik dışarı

we went out of business i went out of business  and mg sat mg sadly was one of those companies  

çıktık iş ve mg sat mg ne yazık ki bu şirketlerden biriydi

um and uh could have been very  successful but unfortunately  

um ve uh çok başarılı olabilirdi, ancak maalesef

due to a combination of bad management for care  quality and various other things and strikes  

bakım kalitesi için kötü yönetim ve çeşitli diğer şeyler ve grevlerin birleşimi nedeniyle

the company went uh went bust he okay okay  steve's very sad because you know we've got  

şirket iflas etti o tamam tamam steve çok üzgün çünkü biliyorsun

to move on steve okay we've got to move on i will  have to be very firm you know what i'm like when  

devam etmeliyiz steve tamam devam etmeliyiz çok katı olmalıyım konu arabalara geldiğinde nasıl biri olduğumu bilirsin

it comes to cars i could speak for the whole  two hours on it i know you you certainly can  

iki saat boyunca konuşabilirim biliyorum kesinlikle

look forward mr duncan to the first day of every  month turning over the pages on the calendar  

bay duncan'ı her ayın ilk günü takvimdeki sayfaları çevirip

and seeing a new car there it is then so that's  one of the gifts i bought here's something else i  

yeni bir araba görmek için sabırsızlıkla bekleyebilirsiniz.

got for mr steve another gift in fact this is five  gifts five gifts five gifts all of them the same  

aslında bu beş hediye beş hediye beş hediye hepsi aynı Steve

and the clue is is on the screen right now oh  you see so i bought mr steve some lovely long  

sleeved tops so you did and there they are so i  i got mr steve some lovely shirts to wear under  

his clothing when he's running or maybe when he's  sleeping at night to keep steve warm in bed well  

koşarken veya geceleri uyurken Steve'i yatakta sıcak tutmak için kıyafetlerinin altına giyebileceği bazı güzel gömlekler   um

um they're pure white and virginal just like  me as we said mr duncan and they're exceedingly  

onlar saf beyaz ve bakir  tıpkı benim gibi  Bay Duncan dediğimiz gibi ve son derece      evet

comfortable yes very comfortable mr duncan very  very comfortable indeed very comfortable yes  

çok rahat bay duncan çok  çok rahat gerçekten çok rahat evet

anna rita i do know morgan uh we have driven  a morgan car and i think they're beautiful  

anna rita morgan'ı tanıyorum uh bir morgan arabası kullandık ve bence güzeller

well we actually made a video we made a video  there is a video on my youtube channel where  

aslında bir video yaptık bir video yaptık youtube kanalımda bir video var nerede

where mr steve and myself we are zooming around  the roads in a little morgan we are a v6 petrol  

nerede bay steve ve ben biraz morgan'da yollarda zum yapıyoruz biz bir v6 petrol

morgan yes so how can people find that mr duncan  what's it called or would you know well it's not  

morgan'ız evet yani insanlar bunu nasıl bulabilirler Bay Duncan bunun adı neydi veya iyi biliyor muydunuz

a it's not a separate video unfortunately  it comes at the start of one of my lessons  

bu ayrı bir video değil ne yazık ki başlangıçta geliyor derslerimden birinin

but i can't remember which lesson it is well  it does have a picture of it does the um  

ama hangi dersin iyi olduğunu hatırlayamıyorum bir resmi var um   simgesi buna

icon what do you call it the icon the thumbnail  the thumbnail it doesn't have a picture but  

ne diyorsunuz simge küçük resim küçük resim resmi yok ama

yes there is well you'll just have  to watch all mr duncan's videos yes  

evet iyi var Bay Duncan'ın tüm videolarını izlemeniz gerekecek evet

and then you will come across one where we spend  probably five or ten minutes driving around in a  

ve sonra o gün için kiraladığımız bir morganda muhtemelen beş veya on dakika araba sürerek geçirdiğimiz bir videoyla karşılaşacaksınız

morgan which we i hired for the day no it was a  present from a friend of mine a birthday present  

hayır bu bir arkadaşımın hediyesiydi doğum günü hediyesi

bought me a voucher and we could spend a day in  a morgan car yes so that's what we did we drove  

bana bir kupon aldı ve bir morgan arabasında bir gün geçirebildik evet, öyle yaptık

around and also we did some filming at the same  time as well so another one of mr steve gifts  

etrafta dolaştık ve aynı zamanda bazı çekimler de yaptık, bu yüzden Bay Steve'den bir tane daha hediye etti

that one of the gifts that i bought for  steve some lovely shirts some long sleeved  

o hediyelerden birini Steve'e birkaç güzel gömlek aldım uzun kollu

shirts because mr steve's arms get very cold i've  got thin arms you say thin in in weak i haven't  

gömlekler aldım çünkü Bay Steve'in kolları çok üşüyor benim ince kollarım var siz zayıf derken

gotten muscly arms weedy uh they are warm tomic  says are they wicking moisture away no because i'm  

kaslı kollarım yok uh onlar sıcak tomic diyor nemi uzaklaştırıyorlar mı hayır çünkü

i don't perspire atomic one of the strange thing  is i don't perspire actually steve is right i  

ben   atomik olarak terlemem garip şeylerden biri  şu ki terlemem aslında steve haklı ben

i don't know i've never met anyone who doesn't  sweat i just don't i think you've got the same  

bilmiyorum hiç terlemeyen biriyle tanışmadım sadece seni düşünmüyorum

problem as uh prince andrew i do but you know  not the same problem not not not not the same  

prens andrew ile aynı sorunu yaşıyorum ama biliyorsun prens andrew ile aynı sorun değil aynı sorun değil

problem as prince andrew it takes a lot to get me  to perspire when i say the problem i mean the the  

problem dediğimde terlemem için çok zaman gerekiyor sorunu kastediyorum yapamam terlemek

the not able to sweat so you don't really sweat do  you not really i mean i'm sure i must yes but uh  

için gerçekten terlemeyin değil mi  gerçekten değil mi demek istediğim eminim yapmalıyım evet ama uh

it's not apparent yes it's very strange apparent  so atomic no i am cool and i am moisture free  

belirgin değil evet bu çok garip belirgin  çok atomik hayır havalıyım ve nemsizim

at least up here that's good we won't talk  about the incontinence pads that i have to wear

en azından burada bu iyi biz takmak zorunda olduğum idrar kaçırma pedlerinden bahsetmeyeceğim şaka

i'm joking i'm joking i'm far too young for that  i'm only 40. another gift that i bought for mr  

yapıyorum şaka yapıyorum bunun için çok gencim sadece 40 yaşındayım.

steve something useful something for mr steve's  computer oh yes so steve is always complaining  

oh evet, steve her zaman

that he doesn't have enough usb ports am i i don't  remember ever complaining about that or charging  

yeterli usb bağlantı noktasına sahip olmadığından şikayet ediyor, öyle mi hiç bu konuda şikayet ettiğimi veya

points on his computer it's not something you'd  ever hear me say oh mr duncan mr duncan i don't  

bilgisayarındaki puanları şarj ettiğimi hatırlamıyorum, bu benden hiç duyacağınız bir şey değil ah bay duncan bay duncan ben yok' t

have enough usb ports well you do often complain  that you can't plug things into your laptop  

yeterli usb bağlantı noktasına sahip olmanıza rağmen, sık sık dizüstü bilgisayarınıza bir şey takamadığınızdan şikayet ediyorsunuz

so this will help you this is something i bought  for steve so you have lots of lovely usb sockets  

bu size yardımcı olacaktır bu steve için satın aldığım bir şey, bu nedenle çok sayıda güzel usb soketiniz

and also you have three charging points so you can  charge your your ipad and your phone and your many  

ve ayrıca üç şarj noktanız var, böylece şarj edebilirsiniz ipad'inizi, telefonunuzu ve

other devices that you have to use in your job  you're going to have to assist me to set this up  

işinizde kullanmak zorunda olduğunuz diğer birçok  cihazı şarj edin bunu kurmak için bana yardım etmeniz gerekecek

you know what i'm like when it comes to electronic  devices i have no patience whatsoever you and your  

elektronik cihazlar söz konusu olduğunda nasıl biri olduğumu bilirsiniz sabrım yok siz ve

mother share a very similar thing what's that  that you are both useless with technology well  

anneniz çok benzer bir şeyi paylaşıyorsanız, o nedir ki ikiniz de teknolojide işe yaramazsınız   teknolojide işe

i wouldn't say i was useless with technology  because i have to use it at work but i am  

yaramazdım demem çünkü işte kullanmak zorundayım ama

very impatient when things don't work quickly i  just expect them to switch them on plug them in  

işler hızlı yürümediğinde çok sabırsızım sadece açmalarını bekliyorum, fişe tak

bingo they're working yes that is true you have  very little patience in the garden you see i've  

bingo çalışıyorlar evet bu doğru bahçede çok az sabrınız var, görüyorsunuz benim

got lots of patience and with you i have  lots of patience but with technology i don't

çok sabrım var ve sizinle çok sabrım var ama teknolojiyle yok

you have patience with me move on let's move on  interesting yes so uh i can so with that device  

bana karşı sabrınız yok mu devam edelim ilginç evet bu yüzden uh o cihazla yapabilirim

mr duncan mm-hmm i will be able to plug in lots  of things without having to have extension leads  

bay duncan mm-hmm uzatma kablolarına ihtiyaç duymadan pek çok şeyi fişe takabileceğim

everywhere is that correct that's it you could  have lots of peripherals peripherals plugged in  

her yerde bu kadar doğru mu siz? çok sayıda çevre birimi takılı olabilir

and also you can charge your things as well  so something useful now we have some gifts  

ve ayrıca eşyalarınızı da şarj edebilirsiniz yani şimdi kullanışlı bir şey var

that mr steve bought for me did i  buy you anything i don't remember

Bay Steve'in benim için aldığı bazı hediyeler var size herhangi bir şey aldım mı hatırlamıyorum

so here is here is the first gift this is  something that was inspired by by you out there  

yani işte burada ilk hediye bu sizden ilham alan bir şey

do you remember a few weeks ago i was doing a live  stream outside and and i was wearing my gloves but  

hatırlıyor musunuz, birkaç hafta önce dışarıda canlı yayın yapıyordum ve eldivenlerimi takıyordum ama

because i was using my touch screen i had to cut  a hole in one of my gloves so my finger could come  

dokunmatik ekranımı kullandığım için eldivenlerimden birine bir delik açmak zorunda kaldım böylece parmağım

into direct contact with the screen of the device  or else it wouldn't work steve has bought me  

cihazın ekranıyla doğrudan temas edebilirdi yoksa işe yaramazdı steve bana

a pair of gloves and of course you also mentioned  it as well out there in youtube land you said mr  

bir çift eldiven aldı ve tabii ki siz de youtube arazisinde bundan bahsettiniz bay

duncan there are some gloves you can buy and they  allow you to use your touchpad or your touchscreen  

duncan dediniz ki birkaç tane var eldivenler satın alabilirsin ve dokunmatik yüzeyinizi veya dokunmatik ekranınızı

outside even when it's cold so there they are so  this is what mr steve has bought for me they look  

dışarıda soğukken bile kullanmanıza izin veriyorlar, yani oradalar yani bu Bay Steve'in benim için satın aldığı eldivenler

very futuristic well i saw you doing the your last  video yeah when you were it was very cold outside  

çok fütüristik görünüyorlar   çok fütüristik görünüyorlar son  videonuzu çekerken gördüm evet dışarısı çok soğuk olsaydı

and you had holes in your gloves and your  viewers were pointing out to you that that  

ve eldivenlerinizde delikler olsaydı ve izleyicileriniz

you might be getting a cold finger i was and  so these gloves will enable you to operate your  

size parmağınızın üşüdüğünü ve dolayısıyla bu eldivenlerin dışarıdayken ekranlarınızı kontrol etmenizi sağlayacağını söylüyordu artı

screens when you are out and about plus  the special rubberized grips yes uh so  

özel kauçuk kulplar evet uh yani

that they will help you to carry your  tripod yes my and my expensive equipment  

tripodunuzu  taşımanıza yardımcı olacak evet benim ve benim pahalı ekipmanım

and your expensive equipment which you must  always look after your equipment mr duncan

ve ekipmanınıza her zaman bakmanız gereken pahalı ekipmanınız bay duncan

yeah oh valentina says yes i like this usb port  i must have one of these oh how much was it mr  

evet oh valentina evet diyor bu usb bağlantı noktasını beğendim bir tane olmalı bunlardan oh ne kadardı bay

duncan i'm not going to say i won't say how  much so yes you will be able to and they look  

duncan söylemeyeceğim ne kadar  bu yüzden evet yapabileceksiniz ve onlar

they look futuristic those gloves they are lovely  i'm very impressed with these gloves to be honest  

fütüristik görünüyorlar o eldivenler çok güzeller bu eldivenlerden çok etkilendim dürüst olun   harika

they look amazing so there is one of mr steve's  gifts that he bought and gave to me a couple of  

görünüyorlar, bu yüzden Bay Steve'in birkaç   gün önce Noel'de satın alıp bana verdiği hediyelerden biri var, bu

days ago for christmas so we are going to reveal  the mystery gift now steve so here it is what  

yüzden şimdi gizemli hediyeyi açıklayacağız steve işte bu ne   bu

is this this is something that steve bought and  gave me for christmas but what the heck is it  

steve'in yaptığı bir şey Noel için aldım ve bana hediye ettim ama bu ne halt

does anyone know well we had quite a few guesses  someone says someone said that it is a wallet  

kimse biliyor mu epeyce tahminimiz vardı birisi bunun bir cüzdan olduğunu söyledi

someone said it is something for putting your your  tablet device inside but in fact it is something  

birisi bunun tablet bilgisayarınızı içine koymak için bir şey olduğunu söyledi ama aslında bu

for me to rest my bum it is something for me to  put my big bottom onto to to keep it comfortable  

kıçımı dinlendirmek benim için rahat tutmak için büyük popomu üzerine koymak

and and to stop it from going numb a number of  people guessed that correctly uh giovanni and  

ve uyuşmasını önlemek için bir dizi insan doğru bir şekilde giovanni ve

belarusia were two people i can't name  everybody but yes because i noticed mr duncan  

belarusia'nın iki kişi olduğunu tahmin etti, herkesin adını veremem ama evet çünkü Bay Duncan   ofis koltuğunuzda kendinizi desteklemek için

that you were using towels and bits of cloth  yes to support yourself on your office chair  

havlu ve kumaş parçaları kullandığınızı fark ettim eh

well my chair used to support me but but  then over time i think it started to wear  

benim sandalyem eskiden beni desteklerdi ama  sonra zamanla aşınmaya başladığını düşünüyorum   bu

so so now it doesn't support my bottom and when  i'm sitting in front of the computer for many many  

yüzden artık benimkini desteklemiyor alt ve saatlerce  bilgisayar başında oturduğumda,

hours my poor little bottom gets very numb so now  you will be able to sit there edit videos 24 7  

zavallı küçük popom çok uyuşuyor, bu nedenle artık orada oturup 7/24 video düzenleyebileceksiniz

and uh safe in the knowledge that the that the  foam padding of this comfort cushion will relieve  

ve bunun köpük dolgusunun ne olduğunu bilerek güvende olacaksınız rahat yastık

you and soothe you throughout the day so it's  not vibrating by the way mr duncan there's no  

sizi gün boyu rahatlatacak ve sakinleştirecek, bu arada titreşmiyor Bay Duncan,

vibrating device contained within it okay then  so sorry about that i know that would have been  

içinde titreşimli bir cihaz yok tamam o zaman bunun için çok üzgünüm, bunun

an optional extra that you would have enjoyed  but sadly it doesn't vibrate all i can say is  

sizin de beğeneceğiniz isteğe bağlı bir ekstra olduğunu biliyorum ama ne yazık ki titremiyor tek söyleyebileceğim,

if that did vibrate i would probably never  leave my computer i would be there all the  

eğer titreseydi muhtemelen bilgisayarımı asla bırakmazdım titreyerek her zaman orada olurdum

time vibrating away so there is another lovely  gift steve has bought me some lovely useful  

yani başka bir güzel hediye var steve bu yıl bana çok güzel faydalı

gifts this year which leads me yes to the final  gift and this is one that i was rather surprised  

hediyeler aldı ve bu da beni evet'e yönlendiriyor son hediye ve bu benim oldukça şaşırdığım

and also pleased by but it does look as if i might  have to do some work in the kitchen well mr duncan  

ve aynı zamanda memnun olduğum ama görünüşe göre mutfakta biraz çalışmam gerekecek Bay Duncan

shall we tell the story behind this we will tell  it very briefly we have a brief story to tell you  

bunun arkasındaki hikayeyi anlatalım mı çok kısaca anlatacağız elimizdeki size anlatacak kısa bir hikaye

a few weeks ago we were watching a shopping  channel weren't we we often watched this shopping  

birkaç hafta önce bir alışveriş kanalını izliyorduk, değil miydik bu alışveriş kanalını sık sık izliyorduk

channel because it's very amusing yes so they have  some very funny presenters on there including a  

çünkü çok eğlenceli evet bu yüzden orada  çok komik sunucular var

guy called peter simon in fact we can hear him  now so this is peter simon saying hello to me  

peter simon adında bir adam da dahil, aslında izleyebiliriz onu şimdi duyun, bu peter simon bana merhaba diyor

i love you that is actually him it is that's  peter simon actually saying hello to me  

sizi seviyorum bu aslında o  o aslında bana merhaba diyor

because you sent him a message i can't  i can't remember what that was i said  

çünkü ona bir mesaj gönderdiniz yapamam  ne dediğimi hatırlayamıyorum

i sent him a poem about about a watch and he  read it out and then he said dunk dunk i love you  

ben ona bir saat hakkında bir şiir gönderdi ve okudu ve sonra seni seviyorum dedi

i'm not sure if he really does by the way we  haven't heard from him since but anyway the  

gerçekten seviyor mu emin değilim bu arada ondan o zamandan beri  haber alamadık ama yine de

shopping channel a very good shopping channel  we saw something advertised something you can  

alışveriş kanalı çok iyi alışveriş kanalı mutfakta kullanabileceğiniz bir şeyin reklamını yapan

use in a kitchen and something that is is  capable of cooking something that we love  

ve sevdiğimiz bir şeyi pişirebilen bir şeyin reklamını gördük

i came downstairs and mr duncan was watching  this program and he said look at this and many  

aşağı geldim ve Bay Duncan bu programı izliyordu ve şuna bakın dedi ve birçok

times we've seen this being demonstrated and  advertised for sale on this shopping channel  

kez bunun olduğunu gördük bu alışveriş kanalında gösterildi ve satış için reklamı yapıldı

and mr duncan has always said oh let's get  one of those because it would be wonderful  

ve Bay Duncan her zaman haydi bunlardan  bir tane alalım çünkü harika olurdu

but i've always said no i put my foot down  okay i put my foot down if you put your foot  

derdi ama ben her zaman hayır ayağımı yere koyarım  tamam, ayağınızı koyarsanız ayağımı koyarım   derdim

down it means that you're being decisive  and saying no this isn't going to happen

bu, kararlı olduğunuz anlamına gelir ve hayır bu olmayacak

because i didn't want sort of devices cooking  devices sort of on work surfaces cluttering up the  

çünkü çalışma yüzeylerinde yemek pişiren cihazlar gibi

kitchen yes making my kitchen making the kitchen  untidy but anyway i came down this particular day  

mutfakta dağınıklık yaratmak evet mutfağımı karıştırmak mutfağı dağınık hale getirmek istemiyordum ama yine de geldim belirli bir gün

particular day was watching it with mr duncan  and i thought this is wonderful what a wonderful  

belirli bir gün onu Bay Duncan ile izliyordum ve bunun harika olduğunu düşündüm ne harika bir

device we can use this yes in so many ways so  hang on a second i've just realized this this this  

cihaz bu evet'i pek çok şekilde kullanabiliriz bu yüzden bir saniye bekleyin bunun bu  bu  bu

christmas gift is not just for me it's for both  of us then well it's really for you because uh  

Noel hediyesinin sadece bizim için olmadığını fark ettim ben ikimiz için o zaman gerçekten senin için çünkü uh

you wanted it you said oh isn't this one well  i mean the other story was i had already i was  

bunu istedin dedin ah bu iyi değil mi yani diğer hikaye şuydu zaten

about to purchase mr duncan these uh you're  going to buy me i was going to buy you for  

satın alacaktım bay duncan bunları uh  alacaksın ben seni yılbaşı için alacaktım

christmas i got the perfect gift for you mr  duncan hadn't i anyway perfect gift that's  

sizin için mükemmel bir hediye aldım bay duncan zaten mükemmel bir hediye değil miydim

not the interesting part of the story well  well it i had it the perfect gift and i was  

hikayenin ilginç kısmı bu değil pekala o mükemmel bir hediyeye sahiptim ve bir sürü şey

i'd done load hours of research okay because i  wanted you to have remote uh microphones didn't  

yapmıştım saatlerce araştırma tamam çünkü uzaktan kumandalı mikrofonlara sahip olmanı istemiştim, değil

i okay lapel mic so that you didn't have to have  them plugged in and i was about to buy them and  

mi   yaka mikrofonunu prize takmak zorunda kalmaman için tamam ve ben onları almak üzereydim ve

i came downstairs and mr duncan said oh guess what  i've just bought i bought some remote mics is that  

aşağı indim ve Bay Duncan dedi ki oh tahmin et ne oldu az önce bazı uzaktan mikrofonlar aldım, şu ki

what they're called it's a wireless a wireless  microphone okay and i thought i don't believe it  

bunların adı kablosuz bir kablosuz mikrofon tamam ve buna inanmadığımı düşündüm

anyway i was about to spend hundreds of pounds  on one shall we show the present before everyone  

her neyse bir tanesine yüzlerce sterlin harcamak üzereydim hediyeyi daha önce gösterelim mi herkes izleyecek

starts clicking away looking for something else  to watch so here we go already here it is then

başka bir şey aramaya başlar ve işte başlıyoruz zaten burada o zaman

this is the gift that mr steve  bought for me but i have a feeling  

bu Bay Steve'in benim için aldığı hediye ama içimden bir his

he also bought it for himself  as well here it is oh mr steve

bunu kendisi için de satın almış  işte burada oh Bay Steve

this is something for frying food but i i think  it works by frying your food in a healthy way is  

bu yiyecekleri kızartmak için bir şey ama bence yemeğinizi sağlıklı bir şekilde kızartarak işe yarıyor   bu

that right that's right mr duncan it looks like  we're advertising this we're not advertising this  

doğru  Bay Duncan görünüşe göre  bunun reklamını yapıyoruz bunun reklamını yapmıyoruz

well you didn't want to advertise that cream  liqueur earlier but since then you've put out  

peki kremalı likörün reklamını daha önce yapmak istemediniz ama o zamandan beri

about six different brands well that's because  it's that's because it's alcohol you see oh i  

yaklaşık altı farklı markayı piyasaya sürdünüz, bunun nedeni alkol olduğu için görüyorsunuz oh ben

don't i always feel as if alcohol is something  that has to pay for it because it they they do  

her zaman alkolün bedelini  ödemesi gereken bir şeymiş gibi hissetmiyorum çünkü onlar

make a lot of money you see but companies  that produce alcohol so that's the reason  

çok şey yapıyor   para görüyorsunuz ama alkol üreten şirketler bu

why so i'm not being disingenuous so we will  zoom in we will have a closer look at the gift  

yüzden samimiyetsiz değilim bu yüzden yakınlaştıracağız

that mr steve bought for me look at that it's  french yes it's a french product yes a company  

bay steve'in benim için aldığı hediyeye daha yakından bakacağız   bakın bu fransız evet bu bir fransız ürünü evet bir şirket

that's based i believe they are based in france  and so so what this will do this will allow us  

temelinin Fransa'da olduğuna inanıyorum ve bu ne işe yarayacak   şeyleri kızartmamıza izin verecek

to fry things chips basically chips basically  chips yes well no you can use it for all sorts  

cips temelde cips temelde cips evet pekala hayır onu her türlü şey için kullanabilirsiniz, bu

of things so i'm hoping mr duncan will become  very creative oh and we'll i can come home  

yüzden umarım Bay Duncan çok  yaratıcı olacak oh ve eve gelebilirim

well when i say come home i'm not going anywhere  at the moment with work i'm at home so i'm hoping  

pekala eve gel dediğimde hiçbir yere gitmiyorum şu anda işim var evdeyim bu yüzden

that i will be at five o'clock finishing up work  upstairs okay and there will be these lovely  

saat beşte bitirmeyi umuyorum yukarı iş üst katta tamam ve

smells coming up the stairs towards my office  and i will know mr duncan is cooking me something  

merdivenlerden ofisime doğru gelen bu güzel   kokular olacak ve Bay Duncan'ın

in this new uh cooking device cooking device it's  just for him it's it's it's a it's an air fryer  

bu yeni uh pişirme cihazında bana bir şeyler pişirdiğini bileceğim   bu sadece onun için  bu bir hava fritözü

yes you don't you can't put beans in it mr duncan  you can't make beans on toast well you can you  

evet siz içine fasulye koyamazsınız bay duncan tostun üzerine fasulye yapamazsınız pekala yapabilirsiniz   oraya

can put baked beans in there you can make anything  in there you can make any meal casseroles maybe a  

kuru fasulye koyabilirsiniz orada her şeyi yapabilirsiniz herhangi bir yemek güveci yapabilirsiniz belki

curry but i i have a feeling that i will be using  this mostly for chips i have a feeling so there  

köri ama benim bir bunu daha çok cips için kullanacağımı hissediyorum, öyle hissediyorum ki bu

it is the the the final gift that mr steve bought  for me and i must admit i was i was very surprised  

Bay Steve'in benim için aldığı son hediyeydi ve itiraf etmeliyim ki gittiğimde çok şaşırdım

when i went when i opened the present i took the  wrapping paper off and i was rather surprised i  

hediyeyi açtığımda aldım ambalaj kağıdını kapattım ve oldukça şaşırdım

like to give you a surprise at christmas mr duncan  you do i still i still can't believe one year  

size noelde bir sürpriz yapmak istiyorum bay duncan siz yapın hala bir yıl olduğuna inanamıyorum

we went to stay at a hotel about five years ago  maybe six years ago we stayed at a hotel and mr  

yaklaşık beş yıl önce bir otelde kalmaya gittik belki altı yıl önce bir otelde kaldık otel ve Bay

steve somehow managed to get a huge telescope  into the room without me seeing i did i still  

Steve bir şekilde ben görmeden odaya büyük bir teleskop yerleştirmeyi başardılar ben yaptım hala

don't know to this day i have no idea how mr  steve got this huge box it was a massive box  

bugüne kadar Bay Steve'in bu devasa kutuyu nasıl aldığı hakkında hiçbir fikrim yok, bu çok büyük bir kutuydu

and somehow he got it from the car into the room  and he was able to hide it without me seeing and i  

ve bir şekilde oradan aldı arabayı odaya soktu ve ben görmeden saklayabildi ve ben

still i still don't know to this day it was on the  back seat don't give it away i still want to well  

hala bilmiyorum arka koltuktaydı sakın vermeyin hala istiyorum

i told you i still want to wonder at night when  i look at the stars and i can see the milky way  

size söyledim hala istiyorum geceleri yıldızlara baktığımda ve Samanyolu'nu gördüğümde merak ediyorum

and i think isn't that amazing isn't it  vast but it it it still isn't as interesting  

ve bence o kadar harika değil mi, çok büyük değil mi ama yine de

as mr steve smuggling a very large box into a  hotel without me seeing and it was a large spot  

Bay Steve'in çok büyük bir kutuyu bir arabaya kaçırması kadar ilginç değil. ben görmeden otel ve büyük bir yerdi   bu

it was a block it was a very big box uh tomic uh  knows what this is he's got one of course and he's  

bir bloktu, çok büyük bir kutuydu uh tomic uh bunun ne olduğunu biliyor elbette bir tane var ve

uses it all the time and he says it's wonderful  and uh well sorry hates these devices well sorry

her zaman kullanıyor ve harika olduğunu söylüyor ve ah, üzgünüm bunlardan nefret ediyor cihazlar çok üzgünüm, iyileştim, hoşunuza gitti mi o

bless you and i've recovered did you did you enjoy  that sneeze it's nice to get a bit of dust out  

hapşırık eğlendiniz mi biraz toz almak güzel   pekala evet özür dilerim

uh well yes sorry i can understand you  hating these devices because i've always said  

bu cihazlardan  nefret etmenizi anlıyorum çünkü her zaman

no way no way we're getting anything like this but  it was christmas so and i couldn't think of what  

hiçbir şekilde olamayız dedim böyle bir şey alıyordu ama yılbaşıydı ve

else to buy mr duncan because he'd already taken  away the surprise of the present i was going to  

bay duncan'a başka ne alacağımı düşünemedim çünkü hediyenin sürprizini çoktan elinden almıştı

buy him okay so i bought that but yes uh so there  we go a lot of people are saying they're very good  

ona alacaktım tamam o yüzden onu aldım ama evet uh yani işte gidiyoruz birçok insan çok iyi olduklarını söylüyor

yes they're wonderful in fact we haven't  used it yet it's still in the box still  

evet harikalar aslında henüz kullanmadık  henüz kutunun

wrapped up in the box so we haven't used it  because for the past two days we've been eating  

içinde, bu yüzden kullanmadık çünkü son iki yıldır günlerde

chicken vegetables gravy all sorts of stuff so  so nothing has been cooked in the what is it the  

tavuk sebze soslu her türlü şeyi yiyoruz, bu yüzden  hiçbir şey pişmemiş bunun

the i think it's called an air fryer air fryer air  fryer so what this actually does is it fries food  

bence hava fritözü hava fritözü hava fritözü deniyor, bu yüzden bunun gerçekte yaptığı şey yiyecekleri

without using too much oil thank you beatrice  bless you she says i i never get a bless you  

çok fazla kullanmadan kızartmak   yağ teşekkür ederim beatrice seni korusun her

from mr duncan every time i sneeze uh oh and  mohsin has said that as well so thank you  

hapşırdığımda bay duncan'dan

uh sorry says bless you lots of people you say why  do you never say bless you mr duncan when i sneeze  

seni asla kutsamıyorum diyor Bay Duncan hapşırdığımda

i don't feel as if you deserve it that's not very  nice after i've brought you that lovely airfryer  

bunu hak ettiğinizi düşünmüyorum, size Noel için o güzel airfryer   getirdikten sonra,

for christmas which which i i still think that  steve really has brought it for himself well a few  

ki hala Steve'in onu gerçekten kendisi için getirdiğini düşünüyorum, bu pek hoş değil

people have said they would like to see us cooking  using this device so i think we will that's easy  

bizi bu cihazı kullanarak yemek pişirirken görmek ister, bu yüzden bunu yapacağımızı düşünüyorum

yes you just shove it in you just press a button  you just throw everything into it press one button  

evet, onu içeri sokarsınız, yalnızca bir düğmeye basarsınız her şeyi içine atarsınız, tek bir düğmeye basarsınız

and that's it we're going to have to clear out  some cupboards in order to fit it in it is big  

ve işte bu kadar, bazı dolapları boşaltmamız gerekecek içine sığdırmak için büyük

i know uh but of course that was  the main reason i never wanted one  

biliyorum ama tabii ki bir tane    hiç istemememin asıl nedeni buydu

uh in the first place because i think it's  going to be difficult to store the other  

uh çünkü diğerini saklamanın zor olacağını düşünüyorum

the other thing that put me off it was i didn't  like the colour it was sort of large and black  

beni bundan vazgeçiren diğer şey rengini beğenmedim biraz büyük ve siyahtı

but that's strange because normally you like  large black things let's not go into that  

ama bu garip çünkü normalde büyük siyah şeyleri seversiniz o konuya girmeyelim bay

mr duncan uh but i thought it looked a bit  you know i would have liked a paler colour  

duncan uh ama biraz göründüğünü düşündüm bilirsiniz daha soluk bir renk isterdim

okay but anyway we will we will try it out maybe  tonight oh no no we don't need to try it out  

tamam ama neyse deneyeceğiz belki  bu gece oh hayır hayır bunu denememize gerek yok

tonight because the meal is all we're all ready  ready tonight it's already ready i've got three  

bu gece çünkü yemek hepimiz hazırız hazırız bu gece zaten hazır

meals out of our chicken that we had on christmas  day is it soup tonight yes i made soup out of the  

tavuğumuzdan üç   öğünüm var noel günü  bu akşam çorba mı evet

chicken bones we got two uh it was enough for  two meals with the meat on okay two meals yeah  

tavuk kemiğinden çorba yaptım iki tane var etli  iki öğün için yeterliydi tamam iki öğün evet

two meals with the meat it wasn't a big chicken  so we got two meals from cutting the meat off  

etli iki öğün büyük bir tavuk değildi bu yüzden aldık bacak ve göğüs etinin kesilmesinden itibaren iki öğün ve

the legs and the breast and everything and then  i've boiled up the bones and we've got chicken  

her şey ve sonra kemikleri kaynattım ve tavuk

soup and you had a good idea to put i've put  lentils in it as well to thicken it onions a  

çorbamız var ve koymak için iyi bir fikriniz var koyulaştırmak için içine mercimek de koydum soğan a

stock cube a little bit of salt pepper and we're  going to put some broccoli in i'm going to cook  

bulyon biraz tuz karabiber ve içine biraz brokoli koyacağız

some broccoli and cut that up and put that in and  we're going to have chicken broccoli and lentil  

biraz brokoli pişireceğim ve onu kesip içine koyacağım ve tavuk brokoli ve mercimek

soup but do you realize steve next week you will  be able to make this make this in the the lovely  

çorbası içeceğiz ama yap Steve'in gelecek hafta bunu başarabileceğini fark ediyorsun bunu güzel   cihazda yap

device the airfryer the airfryer oh so i can't  make soup in an air fryer you can you can make  

airfryer airfryer oh yani airfryer'da çorba yapamam yapabilirsin airfryer'da çorba çorba yapabilirsin şaka yapıyorum hayır

soup soup in the airfryer joking no i'm not  sure you can make anything casseroles stew soup  

herhangi bir şey yapabileceğinizden emin değilim güveç güveç çorbası

anything can we boil water in it as well yes  you can you can actually heat anything up  

herhangi bir şey içinde su kaynatabilir miyiz evet aslında içindeki herhangi bir şeyi ısıtabilirsiniz  bu yüzden bunu sabırsızlıkla

inside it so i'm looking forward to that uh  will we do a tutorial yes we will valentina  

bekliyorum uh bir eğitim yapacak mıyız evet valentina

we will we will definitely do a video showing us  mate they there was a lovely curry they did in it  

yapacağız   yapacağız kesinlikle bize gösteren bir video çekeceğim dostum programda yaptıkları güzel bir köri olduğunu

on on the programme and uh well i want to get that  recipe because they've got all the recipes as well  

ve o tarifi almak istiyorum çünkü onlarda tüm tarifler var   çok

i'm feeling all excited mr duncan well  apparently there's hundreds of recipes  

heyecanlıyım Bay Duncan pekala görünüşe göre yüzlerce tarif var

we're going to try all of them although the thing  is if we do any videos we need to make sure we get  

hepsini deneyeceğiz, ancak sorun şu ki  herhangi bir video yaparsak     göndermeleri gerektiğini bildiğiniz cihazı

some sponsorship from the company that makes  the device you know they need to send at least  

yapan şirketten bir miktar sponsorluk aldığımızdan emin olmamız gerekiyor en azından

i don't know what what do you think a thousand  ten thousand a hundred thousand yes up higher  

ben istemiyorum' ne düşünüyorsun bin on bin yüz bin evet daha yükseğe   evet

yes the more the better the eagle fly says that  i've bought it so i don't have to cook again  

kartal ne kadar çok uçarsa o kadar iyi onu satın aldım böylece tekrar yemek yapmak zorunda kalmayayım

correct so what are you saying because it's my  gift because it's the gift for me i have to use it  

doğru öyleyse ne diyorsun çünkü bu benim hediye çünkü bu benim için bir hediye onu kullanmam gerekiyor

and not not you what i liked about it is you  can just chuck everything in it press a button  

ve sen değil bunda hoşuma giden şey içindeki her şeyi atabilmendi

and it's done yes but let's see if it does uh  because that program where they were demonstrating  

ve bu oldu evet ama işe yarayacak mı görelim uh çünkü gösteri yaptıkları o program

it that just sold it to me and therefore  i thought that was surprised mr duncan but  

onu bana az önce sattı ve bu yüzden Bay Duncan'ın şaşırdığını düşündüm ama

anyway it was a very good demonstration  now now mr steve and myself we are often  

yine de çok iyi bir gösteriydi Şimdi Bay Steve ve ben sık sık

we we don't normally get tempted to buy things no  we don't through adverts never or promotions but  

normalde bir şeyleri satın almak için cazip olmayız hayır yapmadığımız şeyler reklamlar asla veya promosyonlar ama

but this was was quite an exception let's see if  it lives up to expectations you say if something  

ama bu oldukça istisnaydı bakalım beklentileri karşılıyor mu diyorsunuz bir şey

lives up to expectation or expectations you're  saying let's hope that what i think it is actually  

beklentiyi karşılıyorsa veya söylediğiniz beklentileri karşılıyorsa umalım ki gerçekte olduğunu düşündüğüm şey

does happen and it is really as good as it is  advertised to be uh some things don't always live  

gerçekleşir ve gerçekten de öyledir iyi tanıtıldığı gibi uh bazı şeyler her zaman

up up to expectations mr duncan's english teaching  level lessons always live up to expectations  

beklentileri karşılamaz Bay Duncan'ın İngilizce öğretim düzeyindeki dersleri her zaman beklentileri karşılar   bu

so you you're coming on every week expecting it  to be good and it is it lives up to expectations  

nedenle her hafta iyi olmasını umarak gelirsiniz ve bu da gerçekleşir beklentilere   umarım öyledir

i hope so i'm saying that of course hoping that  you will all agree apparently sorry hello sorry or  

diyorum ki  tabii ki hepinizin aynı fikirde olacağını umuyorum görünüşe göre özür dilerim merhaba özür dilerim veya

sorry mr duncan has got more handsome since he got  that beard while mr steve is more handsome without  

özür dilerim bay duncan o sakalı aldığından beri daha yakışıklı olurken bay steve sakalsız daha yakışıklı evet

his beard yes well this is one of the reasons  why i grew this because i wanted that to be a  

pekala bu onlardan biri bunu büyütmemin nedenleri, bunun bir       olmasını istedim,

contrast you see so steve is beardless and i am  with beard you see so we have a sort of contrast  

yani steve sakalsız ve ben sakallıyım, yani bir tür karşıtlığımız var   bu

that's the reason why arshad khan is new oh hello  watching from pakistan hello arshad khan and i  

yüzden arshad khan yeni oh merhaba pakistan'dan izliyorum merhaba arshad khan ve

suppose we can give you a round of applause as  well welcome we would like to welcome you people  

sanırım size bir alkış da verebiliriz hoş geldiniz

onto the live stream so welcome we're talking  all over the applause i know that's all right  

canlı yayına hoşgeldiniz bu yüzden hoş geldiniz alkışlar arasında konuşuyoruz biliyorum sorun değil

uh we we always get some new people every week  when are we playing the sentence game mr duncan  

her hafta yeni insanlar alıyoruz ne zaman cümle oyununu oynuyoruz bay duncan

because tomic's going to get bored in a minute in  a few moments we are going to play the sentence  

çünkü tomic bir dakika içinde sıkılacak birkaç dakika sonra cümle

game today we have words phrases but first of  all we're going to look at some words connected  

oyununu oynayacağız bugün kelime öbeklerimiz var ama her şeyden önce bunlarla bağlantılı bazı kelimelere bakacağız

to being relaxed so something that mr steve i  won't say what i thought you were going to say  

Bay Steve'in söyleyeceğinizi düşündüğüm şeyi söylemeyeceğim o

then i just won't say it oh go on carry on mr  duncan i can't i can't imagine what that would  

zaman söylemeyeceğim oh devam edin Bay Duncan yapamam bunun ne olacağını hayal edemiyorum hadi

be let's carry on i want to know now it's too  rude words and phrases connected to being relaxed

taşıyalım açık şimdi bilmek istiyorum rahat olmakla ilgili çok kaba sözler ve ifadeler i steve'in neyi kastettiğini bilmek

i i want to know what steve meant what steve  thought he really want me to say no probably  

istiyorum steve'in gerçekten söylememi istediğini düşündüğü şey

not no no i like to keep my uh youtube  channel it's a it's a word related to  

having sex against your will oh my god  for some reason i thought you again  

isteğin dışında seks yapmakla ilgili aman tanrım nedense yine seni düşündüm demeyeceğim

i'm not going to say that i i just can't can you  believe it i actually had to censor mr steve that

inanamıyorum inanabiliyor musun gerçekten bay steve'i sansürlemek zorunda kaldım hayır

no please don't please steve  steve you are really playing  

lütfen yapma steve steve gerçekten oynuyorsun

for some reason i just thought  you were going to say that word  

herhangi bir nedenle o kelimeyi söyleyeceğini düşündüm

i thought this will be an interesting livestream  steve move on please stop talking so when we  

bunun ilginç bir canlı yayın olacağını düşündüm steve devam et lütfen konuşmayı bırak bu yüzden

talk about relaxing something that mr  steve is not very good at but we might what

Bay steve'in pek iyi olmadığı bir şeyi gevşetmekten bahsedersek ama biz ne yapabiliriz

it's on the screen there in front of you chill  out how long have you been doing this with me  

ekranda karşınızda sakin ol ne zamandır benimle bunu yapıyorsun

you're always accusing me of not relaxing the  last two days i have been chilled out yes i've  

beni her zaman son iki gündür rahatlamamakla suçluyorsun kafam rahattı evet

never seen i can't remember the last time i saw  mr steve so relaxed because normally he isn't  

hiç görmedim hatırlamıyorum en son Bay Steve'i bu kadar rahat görmüştüm çünkü normalde öyle değil   bence bu

i think it's in his genes because the rest of  his family are very similar they they never  

onun genlerinde var çünkü ailesinin geri kalanı çok benzer onlar asla hareketsiz

keep still they're always fussing and moving  around and doing things and steve is the same  

durmuyorlar her zaman telaşlanıyorlar, etrafta dolaşıyorlar ve bir şeyler yapıyorlar ve Steve aynı

so it was very refreshing to see you not rushing  around like a crazy person i always feel guilty if  

bu yüzden senin deli gibi ortalıkta koşturmadığını görmek çok canlandırıcıydı hiçbir şey yapmıyorsam her zaman suçlu hissediyorum

i'm not doing anything i always i think it's guilt  i always think i should be doing something but the  

bunun her zaman suçluluk olduğunu düşünüyorum her zaman bir şeyler yapmam gerektiğini düşünüyorum ama

last two days i've been more relaxed i think than  i have been all year and we've just been sitting  

son iki gündür daha fazla sanırım tüm yıl boyunca olduğumdan daha rahatız ve

there watching television yes eating junk food  yes just just sort of relaxing having a lovely  

orada oturmuş televizyon izliyoruz evet abur cubur yiyoruz evet sadece bir nevi rahatlamak hoş bir

time having the odd little drink it's very rare  that we do that because we're always very busy  

zaman geçirmek tuhaf küçük içki içmek çok nadir bunu yapıyoruz çünkü biz her zaman çok meşgul

uh the product whose name we cannot mention  mr duncan doesn't want to mention so i've been  

uh, adını söyleyemediğimiz ürün bay duncan bahsetmek istemiyor bu yüzden

drinking some of this this has been making me  this particular product makes me very relaxed

bundan biraz içtim bu beni rahatlatıyor bu özel ürün beni çok

i haven't offended everyone  you'll be pleased to know good  

rahatlatıyor herkesi gücendirmedim memnun kalacaksınız bilmek iyi

good yes chill out so you can chill  chill out is the first word a relaxing  

iyi evet chill out böylece rahatlayabilirsiniz chill out ilk kelime rahatlatıcı bir

idiom something that we use when we want to say  that we are relaxed maybe we are feeling very

deyimdir rahat olduğumuzu söylemek istediğimizde kullandığımız bir şey belki kendimizi çok

calm you chill out you are chilled out or you are  chilled a person who is relaxed calm they are very  

sakin hissediyoruz siz sakin olun siz sakinsiniz veya siz gevşemiş bir kişi sakin çok

easy going they are a person who doesn't get  too excited or stressed they chill out so during  

rahat davranırlar fazla heyecanlanmayan veya strese girmeyen kişiler rahatlar bu nedenle noelde

christmas many people will sit sometimes on their  own quite a few people this year sitting on their  

birçok kişi bazen kendi başlarına oturur bu yıl oldukça az sayıda kişi kendi başlarına oturacaklardır

own they will chill out i like that one it's very  nice chill out here's another one we have to rush  

sakin ol bunu beğendim çok güzel sakin ol işte bir tane daha acele etmemiz gerekiyor

through these because we are running out of time  you take time out from something so maybe you you  

çünkü zamanımız azalıyor  bir şeye zaman ayırıyorsun bu yüzden belki sen   bir şeye ara verirsin

take a break from something you relax you rest you  take time out you take it out you take time out it  

çıkartırsın mola verirsin bu   dinlendiğiniz

means you are taking a rest you are having some  time for yourself and uh while we've all been in  

anlamına gelir kendinize biraz zaman ayırıyorsunuz ve uh hepimiz

lockdowns uh that's something that lots of  employers have been saying to their employees  

karantinadayken uh bu birçok işverenin çalışanlarına söylediği bir şeydir

make sure if you're working from home particularly  if you're sitting in front of the computer all the  

emin olun eğer ' özellikle evden çalışıyorsanız sürekli bilgisayar başında oturuyorsanız ve

time and my company has been saying this  a lot to us make sure you take time out  

şirketim bunu bize çokça söylüyorsa her saat başı mola verdiğinizden emin olun

every hour maybe take 10 minutes out for yourself  to do something just walk away from the computer  

belki kendinize 10 dakika ayırıp bir şeyler yapın sadece uzaklaşın bilgisayardan

go outside i don't know do some exercises just  do something different maybe do some meditation  

dışarı çık, bilmiyorum biraz egzersiz yap, sadece farklı bir şey yap, belki biraz meditasyon yap,

just take some time out because otherwise the  stress levels build up and then it takes a  

sadece biraz ara ver çünkü aksi takdirde stres seviyeleri birikir ve sonra

long time to get that stress out of you yes  take time out okay then here's another one  

bu stresi üzerinizden atmak uzun zaman alır evet zaman ayırın dışarı tamam o zaman işte bir tane daha   geri

you kick back kick back you kick back well  that's got two meanings yes yes so one of  

tepiyorsun geri tepiyorsun iyi geri tepiyorsun  bunun iki anlamı var evet evet yani   bunlardan biri

them is positive and one of the most negative  so if you kick back it means you relaxed you  

olumlu ve biri en olumsuz yani geri tepme yaparsan bu rahatlamış

you do something that is relaxing maybe you  sit down you put your feet on your sofa you lie  

olduğun anlamına gelir    rahatlatıcı bir şey yaparsın belki oturursun ayaklarını kanepeye koyarsın uzanırsın

down maybe you put the tv on and watch a bit of  television maybe you listen to some relaxing music  

belki televizyonu açıp biraz televizyon izlersin belki biraz rahatlatıcı müzik dinlersin

maybe you read a book while sitting still  in a quiet environment so yes you kick back  

belki sessiz bir ortamda otururken kitap okursun yani evet geri tepersin

also kickback can mean bribe so you might bribe  someone you might get someone to do something for  

komisyon rüşvet anlamına gelebilir, böylece birine rüşvet verebilirsiniz birisine para vererek sizin için bir şey yapmasını sağlayabilirsiniz,

you by giving them money we can also describe that  as a kickback so this particular word or phrase  

bunu komisyon olarak da tanımlayabiliriz, bu nedenle bu belirli kelime veya ifadenin   birden

has more than one meaning yes you might recharge  your batteries recharge your batteries you are  

fazla anlamı vardır evet pillerinizi şarj edebilirsiniz pillerinizi şarj edin sen

relaxing you you you are completely exhausted  maybe you've been working very hard during 2020  

dinleniyorsun sen tamamen bitkinsin belki 2020'de çok çalıştın

or maybe during the period leading up to christmas  so you want to rest so you can get your energy  

veya belki Noel'e giden dönemde  bu yüzden dinlenmek istiyorsun böylece enerjini

back you recharge your batteries i like that one  yes that's right just like if you it means you've  

geri alabilirsin   pillerini şarj edersin bunu beğendim  evet bu tıpkı

run out of energy just like a battery does and you  need to recharge and do that by doing something  

bir pilin yaptığı gibi enerjinizin bittiği anlamına gelir ve bunu yeniden şarj etmeniz ve bunu rahatlatıcı bir şey yaparak yapmanız gerekir

relaxing some people like to recharge their  batteries by doing gardening some people like  

bazı insanlar bahçecilik yaparak pillerini şarj etmeyi sever, bazı insanlar

to read some people like to listen to music  meditation alcohol lots of different people  

okumayı sever   bazı insanlar sever müzik dinle meditasyon alkol birçok farklı insan

different people like to recharge their  batteries in different ways but basically  

farklı insanlar pillerini  farklı şekillerde şarj etmeyi severler ama temelde   bu

it's doing something to distract you away from  the thing that is causing you the stress or  

sizi strese neden olan şeyden  uzaklaştırmak için bir şey yapar veya

just having a rest here's another one go to sleep  here's another one steve you unwind unwind i like  

sadece dinlenmek işte bir tane daha uyumak  işte başka bir steve sen gevşe gevşe ben bunu beğendim

this one so imagine something becoming loose so  something that is tight maybe a person who is  

bu yüzden bir şeyin gevşediğini hayal et yani sıkı olan bir şey belki stresli bir kişi

stressed we can say that they are wound up like a  spring so imagine a spring unwinding it means you  

bir yay gibi sarıldığını söyleyebiliriz bu yüzden bir yayın gevşediğini hayal et bu senin gevşediğin anlamına gelir gevşersin

relax you unwind you do something that  makes you feel calm and relaxed you unwind  

gevşersin bir şeyler yaparsın bu sizi sakin ve rahat hissettirir gevşersiniz   bunu

i like that one that's a good one here's another  one this is something that we often do during  

beğendim bu iyi bir şey işte bir tane daha  bu yılın bu zamanında sık sık yaptığımız bir şeydir

this time of year you put your feet up yes put  your feet up you put your feet up you relax you  

ayaklarınızı uzatın evet ayaklarınızı yukarı kaldırın ayaklarınızı yukarı kaldırın siz rahatlayın

rest maybe you sit on your sofa you put your feet  up or you can just use it as a figure of speech  

dinlenin belki kanepenize oturursunuz ayaklarınızı uzatırsınız veya bunu sadece bir mecaz olarak kullanabilirsiniz

you can say that you just put your  feet up even if your feet are not up  

ayaklarınız yukarıda olmasa bile sadece ayaklarınızı yukarı kaldırdığınızı söyleyebilirsiniz

but if you put your feet up you  feel relaxed straight away don't you  

ancak ayaklarınızı yukarı kaldırırsanız rahatlamış hissedersiniz eğer

if you've got a sofa or a seti that is reclines or  you just put your feet up on a chair i sometimes  

bir kanepeniz veya arkaya yatabilen bir takımınız varsa veya ayaklarınızı bir sandalyeye uzatırsanız hemen yapmayın, bazen bunu

do that i just put my feet up on the desk when i'm  talking to somebody on the phone because it just  

yaparım ben sadece masadan biriyle konuşurken ayaklarımı masanın üzerine koyarım telefon çünkü

is more relaxing when you do that don't  know why there's a few suggestions coming  

bunu yaptığınızda daha rahatlatıcı oluyor bunu neden diğer insanlardan gelen birkaç öneri olduğunu bilmiyorum

through from other people but maybe you have  them anyway how many are there mr duncan  

ama belki yine de onlara sahipsiniz kaç tane var bay duncan bunun

that we are coming towards the end of  that okay put your uh let your hair down  

sonuna doğru geliyoruz tamam koy uh saçını açık bırak

that vue said that dad who said that that's a  good one let your hair down you can take it easy  

o vue, bunun  iyi  olduğunu söyleyen babanın saçını açık bırak rahatlayabilirsin

i of course can't let my hair down no well yes if  somebody's hair is tightly in a bun for example  

elbette saçımı açık bırakamam hayır evet, eğer birinin saçı sıkı bir topuz yapıyorsa,

if it might be at work or you you've got  long hair but you have to tie it back  

örneğin   işte olabilir veya uzun saçlarınız olabilir, ancak

to be smart or presentable for work then when  you let it down you're at home you're just  

iş için şık veya prezentabl olmak için saçlarınızı geri bağlamanız gerekir, o zaman saçlarınızı bıraktığınızda evde sadece

having a good time yes so let your hair down  is to relax but of course i can't let my hair  

iyi vakit geçiriyorsunuzdur evet, bırakın saç açık rahatlamak içindir ama tabii ki saçımı

down because i haven't got any you could take  it easy take it easy take it easy relax rest  

açık bırakamam çünkü bende hiç saç yok.

you can slouch around i like this word slouch so  quite often we use the word slouch to mean lazy  

kambur kelime tembel

or inactive you are not doing anything you slouch  around and that is one thing many people do during  

veya hareketsiz anlamına gelir.

christmas so right now around the world in many  places people are sitting on their sofas on their  

chairs maybe they're they are they're  sitting in very sort of relaxed ways  

çok  rahat bir şekilde oturuyorlar   dik

they're not sitting upright they're just slouching  they're sort of sitting in very awkward ways  

oturmuyorlar sadece kamburlaşıyorlar  setlerinin üzerinde çok garip bir şekilde oturuyorlar

on their seti but not necessarily awkward not  awkward because comfortable sort of they just not  

ama ille de garip değil rahatsız  çünkü rahat bir şekilde

caring about how they look that's it maybe they've  got food all over them yes you know drinking one  

nasıl   umurlarında değil öyle görünüyorlar belki her tarafında yiyecek var evet biliyorsunuz bir

hand food in the other a bit like this mr duncan  oh i've got my favourite little christmas snacks  

yandan yemek diğerinde içmek biraz bunun gibi Bay Duncan oh benim en sevdiğim küçük yılbaşı atıştırmalıklarım var

so this is this is something so we looked at what  i was drinking and now we're going to see what mr  

yani bu bir şey bu yüzden neye baktık içiyordum ve şimdi bay

steve was eating sandra is watching mandalorian  and putting her feet out oh the mandalorian i  

steve'in ne yediğini göreceğiz sandra mandalorian izliyor ve ayaklarını uzatıyor ah mandalorian senin

haven't seen that you see because that's on  disney plus and i can't afford it you see so  

gördüğünü görmedim çünkü bu disney plus'ta ve buna param yetmez anlıyor musun yani

we don't have disney plus um it says why don't we  get the subtitles uh we've been into this before  

disney plus bizde yok um neden altyazıları almıyoruz diyor uh buna daha önce girdik   uh

uh youtube won't allow it anymore unfortunately  i don't know why i don't know why we don't have  

youtube artık buna izin vermiyor ne yazık ki neden bilmiyorum neden almadığımızı bilmiyorum

subtitles on the live stream i don't know although  later on i will add subtitles to this but during  

canlı yayında altyazım yok bilmiyorum ama daha sonra buna altyazı ekleyeceğim ama

the live stream unfortunately i don't know why  something has happened youtube have changed  

canlı yayın sırasında maalesef neden bir şey oldu bilmiyorum youtube

their mind you can wind down if you wind down  you relax and finally get that one already  

fikirlerini değiştirdi   kafanız rahatlarsa rahatlayabilirsiniz gevşersin ve sonunda onu alırsın

and finally you know unwind oh unwind unwind  earlier and wind down can also mean to relax and  

ve sonunda bilirsin gevşeyin oh gevşeyin gevşeyin daha önce gevşeyin ve gevşemek aynı zamanda rahatlamak anlamına da gelebilir ve   sakinleşmeye

i'm trying to wind down yes i used to say that to  you when you used to make me angry yes i'm trying  

çalışıyorum evet beni kızdırdığınızda bunu size  söylerdim evet ben

to wind down do you mind will you will you please  shut that noise off i'm trying to wind down which  

Sakinleşmeye çalışıyorum, sakıncası var mı, kapatır mısınız, lütfen şu gürültüyü kapatır mısınız, sakinleştirmeye çalışıyorum ki bu

is most of the time not really number 10 rest your  bones you will lie down you will sit down you will  

çoğu zaman gerçekten 10 numara değildir, kemiklerinizi dinlendirin, uzanacaksınız oturacaksınız,

relax yourself by doing very little you  will do nothing at all you rest your  

kendinizi rahatlayacaksınız çok az şey yaparak hiçbir şey yapamazsınız, kemiklerinizi dinlendirirsiniz,

bones so some idioms there connected to relaxing  because a lot of people at the moment are relaxing  

bu nedenle oradaki bazı deyimler rahatlamayla bağlantılıdır çünkü şu anda pek çok insan rahatlamaktadır

after the christmas period you see after  the christmas festivities yes dat vu does  

noel döneminden sonra noel şenliklerinden sonra  görürsün  evet da vu

the phrase lounge about mean relax yes yes  i see it in some bars yes it's got a well  

salon       anlam ifade eder rahatla evet evet bazı barlarda görüyorum evet bir kuyusu var   bir

it's sort of got a positive meaning but it can  also it can also uh sort of indicate laziness  

nevi olumlu bir anlamı var ama aynı zamanda olabilir  uh bir nevi tembelliği de gösterebilir

sometimes if you if you say to people stop you  know stop lounging around get up and do something  

bazen insanlara dur dersen bilirsin ortalıkta dolaşmayı bırak kalk ve bir şey yap   evet

yes you might say to somebody that that's used in  a negative way to suggest that the person is lazy  

birine, kişinin tembel olduğunu ima etmek için olumsuz bir şekilde kullanıldığını söyleyebilirsiniz

yes uh so lounge can be can be used to describe a  person who is just doing nothing they are inactive  

yes uh so lounge hiçbir şey yapmayan bir kişiyi tanımlamak için kullanılabilir, onlar aktif değildir

stop lounging about get up and do some washing  up that's it or look at you slouching in that  

aylaklık etmeyi bırakın, kalkın ve yapın biraz bulaşık bu kadar ya da o   şehirde kambur durmana bak,

city it's about time you got up and did something  that's it okay anyway help me in the kitchen stop  

kalkıp bir şeyler yapma vaktin geldi tamam neyse mutfakta bana yardım et

lounging about so if you slouch it means you are  lying lifeless you flop maybe onto the sofa or  

oyalanmayı bırak, eğer kamburlaşırsan cansız yattığın anlamına gelir belki kanepeye düşersin ya da

maybe onto the bed even here we go then we've  got the sentence game coming up steve because  

belki yatağa bile işte gidiyoruz o zaman cümle oyunumuz ortaya çıkıyor steve çünkü   bugün

we we are trying to get through so many things  today and if we look outside you can see that  

pek çok şeyin üstesinden gelmeye çalışıyoruz ve dışarıya bakarsak

the daylight is fading away it is misty  in the distance the daylight is starting  

gün ışığının kaybolduğunu, içerinin puslu olduğunu  görebilirsin gün ışığının azalmaya başladığı mesafe,

to fade is that a live camera mister that's  the live view right you must be really  

canlı bir kamera bayım bu canlı görüntü doğru,

zoomed in there yes that's that's shrewsbury that  is the large town around 17 miles away that is  

oraya gerçekten yakınlaştırmış olmalısınız evet orası shrewsbury, yaklaşık 17 mil ötedeki büyük kasaba, zaten

very far away anyway as the crow flies probably  only about eight what have you got there steve

kuş uçar gibi zaten çok uzakta sadece sekizde ne var steve işte

that's what i've got my favourite little snack  your favourite snack i only eat them at christmas  

bu benim en sevdiğim küçük atıştırmalığım en sevdiğin atıştırmalığı sadece yılbaşında yerim   ince

twiglets and twiglets these are these are a  savoury snack i don't like them mr duncan hates  

dallar ve ince dallar bunlar tuzlu atıştırmalıklar onları sevmiyorum bay duncan onlardan nefret ediyor

them and it's it's a kind of love and hate food uh  it's savoury which means it's not sweet it's got  

ve bu bu bir tür sevgi ve nefret yemeği uh lezzetli yani tatlı değil

sort of salt in it so like crisps are a savoury  snack but oh i love them because they contain  

içinde   bir tür tuz var yani cipsler lezzetli bir atıştırmalıktır ama ah onları seviyorum çünkü marmite

if you've heard of marmite marmite is a kind  of savoury spread that you can put on bread or  

duyduysanız marmite bir tür  Ekmeğin veya tostun üzerine sürebileceğiniz lezzetli sürülebilir ürünler

toast it's actually yeast yes it's yeast extract  so it's salty and so these are miniature ones  

aslında mayadır evet maya özüdür yani tuzludur ve bu nedenle bunlar minyatür olanlardır

they look like pieces of wood or maybe a  twig well it's actually wholemeal flour baked  

tahta parçaları veya belki bir dal kuyusu gibi görünürler, aslında fırınlanmış

and coated in that brown that you can see  on it oh can we get closer to the camera  

ve o kahverengiyle kaplanmış kepekli undur bak oh kameraya yaklaşabilir miyiz

no because it will go out of focus okay there  it is uh they're crunchy and they're savoury

hayır çünkü odak dışına çıkacak tamam işte uh çıtır çıtırlar ve lezzetliler

mmm and i love you they smell  disgusting derby olive but i  

mmm ve seni seviyorum iğrenç derby zeytini kokuyorlar ama ben

only ever eat them at christmas  can you see them there they are

onları yalnızca her zaman yerim noel onları orada görebiliyor musun, onlar

oh they're disgusting anyway steve you've got to  be careful because they can stick in your gums  

oh, yine de iğrençler steve dikkatli olmalısın çünkü diş etlerine yapışabilirler

steve and make your gums bleed  my dear dear mr steve please  

steve ve diş etlerini kanatabilirler  canım canım bay steve lütfen   devam

we have to move on because now  we have coming up right now

etmeliyiz çünkü artık  şimdi başlıyorum

i want to start on these mr duncan  

bu Bay Duncan   Savory'ye başlamak istiyorum

savoury

let's play the sentence game did you enjoy  that i like licking my fingers afterwards  

cümle oyununu oynayalım eğlendiniz sonra parmaklarımı yalamayı severim   bu yüzden

so i've heard because you get all  the the marmite on your fingers

duydum çünkü

if your mum saw you doing  this she would be disgusted  

anneniz sizi bunu yaparken görürse tüm parmaklarınız marmite olur  o iğrenirdi

my fingers are sticky now she would be so  disgusted if she could see steve doing this  

parmaklarım yapış yapış şimdi o kadar tiksinti duyuyordu steve'in bunu yaptığını görseydi

because steve was raised steve was raised by  a very posh family his family posh very very  

çünkü steve çok sosyete bir aile tarafından yetiştirildi ailesi sosyetik çok çok

posh they they he used to play croquet with his  friends i come from aristocratic stock mr duncan  

klas onlar eskiden arkadaşlarıyla kroket oynardı ben aristokrat bir soydan geliyorum bay duncan

you know that uh right you know i  live and i used to live in a palace  

biliyorsunuz ki uh doğru biliyorsunuz ben  küçük bir çocukken bir sarayda yaşardım,

when i was a young child a young boy didn't they  didn't they demolish your house that's another  

değil mi evinizi yıkmadılar mı bu başka bir

story it was falling apart anyway yeah they just  finished the job off well you know these country  

hikaye yıkılıyordu her neyse evet işi yeni bitirdiler pekala bu ülke

seats these country piles are all falling apart  i don't want to know about your country piles  

koltukları bu ülke yığınlarının hepsi parçalanıyor ülke yığınlarınız hakkında bilmek istemiyorum   evet

yes you can get ointment for that you can okay so  we have the sentence game let's play the sentence  

bunun için merhem alabilirsiniz tamam o yüzden cümle oyunumuz var hadi oynayalım cümle

game it's time to play the sentence game the  thing about twiglets is they used to be a lot  

oyunu cümle oyunu oynamanın zamanı dalların  özelliği eskiden çok

longer i used to like the long ones you could  chew them down but i think you can still shorten  

daha uzun olmalarıydı eskiden uzun olanları severdim onları çiğneyebilirsin ama bence hala kısaltabilirsin

i think you can still get the long ones when i  was a child they used to be gigantic about that  

bence hala uzun olanları alabilirsin ben çocukken bu konuda devasaydılar

maybe it's because maybe maybe  children were choking on them  

belki de belki de çocukların onları boğduğu içindir

i don't really know to be honest here we go the  sentence game whether words all you have to do is  

dürüst olmam gerekirse gerçekten bilmiyorum işte cümle oyununa gidiyoruz tek yapmanız gereken kelimeler

tell me what the missing words are and as you can  see on the screen there there you see there it is

bana neyin eksik olduğunu söylemek kelimeler ve ekranda  görebileceğiniz gibi işte orada görüyorsunuz işte bu

the sentence game we have weather words today  words connected to the weather because we've  

cümle oyunu bugün hava durumumuz var kelimeler hava durumuyla bağlantılı çünkü

we've had horrible weather last night we had a  big storm massive storm blowing across the house  

dün gece korkunç bir hava yaşadık büyük bir fırtına yaşadık büyük fırtına esiyor evin karşısında

so here we go the first sentence game coming  up if i can find it of course it's connected  

işte başlıyoruz ilk cümle oyunu geliyor  eğer bulabilirsem  onu

with the weather the weather so here is  the first sentence and this is connected  

hava durumuyla bağlantılı  hava durumu yani işte ilk cümle ve bu

with something to do with the weather so  this i will give you a clue this is actually  

hava durumuyla ilgili bir şeyle bağlantılı  yani bunu size vereceğim bir ipucu, bu aslında

a proverb so you might say it is a proverb  or a phrase that is used quite often  

bir atasözüdür, yani bunun bir atasözü veya oldukça sık kullanılan bir deyim olduğunu söyleyebilirsiniz

this something is just a something in a something  you have a you have s you have t you have eight  

bu bir şey sadece bir şeydeki bir şey  sende bir var a sende var t sende sekiz

letters a proverb so it's a sort of a saying  that might have a grain of truth in it yes  

harf var yani bu bir atasözü içinde biraz doğruluk payı olabilecek bir tür söz evet

or a very deep profound meaning meaning or maybe  advice a proverb yes so maybe true may not be  

veya çok derin ve derin bir anlam anlamı veya belki bir atasözü evet yani belki doğru olmayabilir

but it's a phrase that people have passed down  over many years uh right so this something is  

ama bu insanların uzun yıllar boyunca aktardıkları bir deyimdir uh doğru yani bu bir şey

just to something inner something i'm just waiting  i know what it is oh steve steve knows what it is  

sadece içsel bir şeye sadece bekliyorum ne olduğunu biliyorum oh steve ne olduğunu biliyor

because steve's very very clever he might  not look it but underneath underneath this  

çünkü steve çok çok zeki ona bakmayabilir ama bunun altında

there there is a machine ticking away it's it's  it's like it's like it's like a nuclear reactor  

çalışan bir makine var tıpkı bir nükleer reaktör gibi

firing away all these synapses glowing white hot

tüm bu sinapsları ateşleyip bembeyaz parlayarak

just waiting to give you wonderful advice  

size harika tavsiyeler vermeyi bekliyor

but he hides it very well well  i'm afraid that uh well yes well

ama bunu çok iyi saklıyor korkarım ki uh pekala evet pekala tamam

okay tom tomek is very close close close close  not a hundred percent not a hundred percent so  

tom tomek çok yakın yakın yakın yakın yüzde yüz değil yüzde yüz yani

tomek is not a hundred percent steve not a  hundred percent is he not feeling very well  

tomek yüzde yüz değil steve değil yüzde yüz kendini pek iyi hissetmiyor mu

if we say we're not feeling 100 well i don't  feel 100 today it means that you're not feeling  

kendimizi 100 iyi hissetmiyorsak bugün kendimi  100 hissetmiyorum bu senin kendini

so well so maybe if something is happening  that might be causing chaos or noise  

pek iyi hissetmediğin anlamına gelir yani belki kaosa veya gürültüye neden olabilecek bir şey oluyorsa

something that two people might be doing if they  are getting angry about something but maybe they  

iki kişinin yapıyor olabileceği bir şey bir şeye kızıyorlarsa ama belki

are they are getting angry over something that is  not very important so people who become angry or  

çok önemli olmayan bir şeye kızıyorlarsa, bu nedenle insanlar sinirlenir veya

aggravated or they they fight and argue  i almost gave the word then so yes it's a  

kötüleşir veya onlar kavga et ve tartış neredeyse söz verecektim o zaman yani evet bu

type of thing that happens when two people  are fighting over something or there is  

iki kişi  bir şey  için kavga ettiğinde veya

a problem that is being created over  over nothing over over a very small thing  

çok  küçük bir şey üzerinde  hiç yoktan  yaratılan bir sorun

you see valentina is making donuts they're  delicious i'd like to share them with you please  

gördüğünüzde valentina donut yapıyor onlar çok lezzetliler onları sizinle paylaşmak isterim lütfen

oh donuts oh i love donuts can we can we  make donuts in our air fryer i doubt it oh  

ah çörekler oh ben çörekleri severim fritözümüzde çörek yapabilir miyiz bundan şüpheliyim

but uh donuts i used to make them you put with  chat i like the ones with jam in the middle uh  

ortasında reçel uh   ama

but yeah yes they're fried aren't they sort of  basically dough that's fried yes uh oh yes coated  

evet evet kızartılmış değiller mi  temelde kızartılmış hamurlar evet uh oh evet

in sugar i love doughnuts send us a picture  valentina i want some donuts now people are  

şekerle kaplanmış   çörekleri severim bize bir resim gönderin valentina şimdi biraz çörek istiyorum insanlar

but is what is the first word is that the  first word yes it looks like no that is not  

ama ilki bu kelime şu ilk kelime evet öyle görünüyor hayır

the first word okay so the first word but i  think maybe we might get some coming through  

ilk kelime değil tamam öyleyse ilk kelime ama sanırım belki bazılarını anlayabiliriz   bu

so the first word is not accident  jimmy from hong kong has part of that  

nedenle ilk kelime tesadüfi değildir hong kong'dan jimmy'de bunun

correct part of it also eagle eagle fly  has one of the words correct as well ah  

doğru kısmı var aynı zamanda kartal kartal sineği kelimelerden biri de doğru ah   evet

yes it looks as if tomic ah yes i think tomek  has got he's got the the first word correct  

tomic gibi görünüyor ah evet bence tomek ilk kelimeyi doğru bildi

yes which means he's now got all of them correct  what do you keep doing with your feet my feet are  

evet yani artık hepsini doğru anladı ne yapmaya devam ediyorsun senin ayakların benim ayaklarım ayak

itching the soles of my feet the underneath part  of my foot is itching so i want to scratch it see  

tabanlarımı kaşınıyor ayağımın alt kısmı kaşınıyor bu yüzden onu kaşımak istiyorum bak

that's what i said earlier steve just can't keep  still he has to keep moving all the time itching  

daha önce de söylediğim buydu steve hareketsiz duramıyor sürekli hareket etmesi gerekiyor kaşınıyor bu

that's why this something is just to something in  a something it looks as if quite a few people are  

yüzden bu bir şey sadece bir şeyin içindeki bir şeye benziyor epeyce insan

now getting this right zuzika yes zuzika you are  right as well shall i give the answer the answer  

şimdi bunu doğru anlıyor zuzika evet zuzika sen de haklısın cevabı vereyim cevap

is coming now shall we have mr steve having  a giant poo on the toilet or shall we have mr  

geliyor şimdi bay steve'in yüzünde dev bir kakası olsun mu tuvalete mi girelim yoksa Bay

cockerell what would you like i don't want either  of them i i like mr steve's poop to be honest

Cockerell ne istersin ikisini de istemiyorum Bay Steve'in kakasını seviyorum dürüst olmak gerekirse

you've got both of them oh oh dear oh  well that makes me laugh every time  

ikisine de sahipsin oh oh canım oh bu beni her seferinde güldürüyor

i love that there we go so we know the answer  so the answer coming up right now the answer is

orada olmamızı seviyorum git ki cevabı bilelim yani cevap şu anda geliyor cevap şu:

this argument is just a storm in a teacup so  the argument is over something that is not  

bu tartışma sadece bir çay fincanındaki fırtına, bu nedenle tartışma önemli olmayan bir şey

important or maybe a very small minor an important  thing and this happens quite a lot people do this  

veya belki çok küçük bir önemsiz şey hakkındadır ve bu oldukça fazla olur insanlar bunu

all the time don't they steve yes people will  have arguments or they will make a problem that  

her zaman yaparlar, steve yapmazlar mı evet insanlar tartışacaklar veya

that really is is very small and insignificant  but they will make a very big problem out of  

gerçekten çok küçük ve önemsiz olan bir sorun yaratacaklar ama çok küçük bir şeyi çok büyük bir sorun haline getirecekler

something very small yes maybe somebody at work is  complaining because the paper clips are too small  

evet evet belki işteki biri ataşlar çok küçük olduğu için şikayet etmek

or something something silly like that  that's the best you could come up with  

veya bunun gibi aptalca bir şey bulabildiğiniz en iyi şey

and they might say they might keep complaining  these these paper clips are useless uh you know  

ve şikayet etmeye devam edebileceklerini söyleyebilirler bu ataçlar işe yaramaz  uh bilirsiniz

i i want bigger paper clips and they might create  this big argument about it and it's such a minor  

daha büyük ataçlar istiyorum ve bu kadar büyük yapabilirler bununla ilgili bir tartışma ve bu çok küçük   bir

thing and you might say that's a storm in a teacup  a storm so maybe i don't know maybe if you if in  

şey ve bunun bir çay bardağındaki bir fırtına bir fırtına olduğunu söyleyebilirsiniz  yani belki bilmiyorum belki eğer

the place where you work maybe they take a certain  food off the menu maybe just maybe bread is taken  

çalıştığınız yerde belki belirli bir yiyeceği menüden alırlarsa belki sadece belki ekmek

off or maybe butter with your bread is taken off  and and they make a very big fuss about it oh  

çıkarılır veya belki ekmeğinizdeki yağ çıkarılır ve bu konuda çok büyük bir yaygara koparırlar oh

how dare you take the butter off the bread and  and people go on strike and they and you think  

ekmeğin üzerindeki tereyağını çıkarmaya nasıl cüret edersiniz ve  ve insanlar greve gider ve onlar ve siz

why what's the problem it's just a storm in  a teacup you are overreacting to something  

neden sorun ne bu sadece çay fincanındaki fırtına bir şeye aşırı tepki veriyorsunuz

yes so a situation that has been sort of blown  out of all proportion and it's a minor thing  

evet yani bir durum tamamen orantısız bir şekilde uçup gitti ve bu önemsiz bir şey

and you can say to somebody come on it's just  a storm and a teacup get over it dietrich says  

ve birine hadi bu sadece bir fırtına diyebilirsiniz ve bir çay fincanı üstesinden gelin dietrich diyor ki

you can make a mountain out of a grain out of  a sand grain yes you are making something worse  

bir kum tanesinden bir dağ yapabilir evet bir şeyi gerçekte olduğundan daha kötü yapıyorsun

than it really is or it needs to be yes that's  a good one or you can also say making a mountain  

out of a mole hill as well blow things out  of proportion oh that's good tomic thank you  

orantısız oh bu iyi tomic teşekkür ederim

tomek is very good at this very good here's  another one then well somebody zuzika said an  

tomek bu konuda çok iyi işte bir tane daha sonra iyi biri zuzika dedi bir

argument uh a storm in atomic tea cup uh said  zuzika or maybe atomic cup storm in atomic cup  

tartışma uh atom çay bardağında bir fırtına uh dedi zuzika veya belki atom kupasında atom kupası fırtınası

maybe i don't know here's another one the the  second sentence game for today are you eating more

belki ben yapmam biliyorum işte bugünün  ikinci cümle oyunu daha fazla

twiglets steve stop it look i  can't believe you're doing that  

dal mı yiyorsun steve kes şunu bak  bunu yaptığına inanamıyorum

normally you are such a hypocrite because normally  steve is telling me not to eat so i like being in  

normalde çok ikiyüzlüsün çünkü normalde steve bana yemememi söylüyor, bu yüzden içinde olmayı seviyorum

the garden so i've got an excuse i've been using  energy in the garden no but these once i start  

bahçede yani bir mazeretim var bahçede enerji kullanıyorum hayır ama bunlara başladıktan sonra

on these i can't stop here we go talking of can't  here is the next sentence game i can't something  

duramam burada konuşamayız yapamam işte bir sonraki cümle oyunu bir şey yapamam bir şey bir şey

the something of something something  something five words yes look at that  

beş kelime evet şuna bak

so so for all those who are relaxing after  christmas you see i'm making your brains work  

yani Noel'den sonra dinlenen herkes için görüyorsunuz ki beyinlerinizi çalıştırıyorum

i am boosting your brain power during this  very lazy period of time i can't something the  

bu  çok tembel zaman diliminde beyin gücünüzü artırıyorum bir şey yapamam

something of something something something so it's  connected to weather so one of the words in there  

bir şey bir şey yani hava durumuna bağlı yani buradaki kelimelerden biri

is actually connected to the weather you have five  letters beginning with s eight beginning with p  

aslında hava durumuyla bağlantılı s ile başlayan sekiz p   w ile başlayan yedi harfiniz var

seven beginning with w and you have four and four  which form one word you're right beater it's not  

ve bir kelimeyi oluşturan dört ve dört harfiniz var siz' doğru çırpıcı

easy no lewis is saying uh olive oil green beans  and potatoes what sounds nice do you think we  

kolay değil lewis diyor ki uh zeytinyağı yeşil fasulye ve patates kulağa hoş geliyor sizce

could cook that in the air fryer mr duncan yes  i think so that you can cook potatoes great you  

bunu hava fritözünde pişirebilir miyiz bay duncan evet  bence böylece patatesleri harika pişirebilirsiniz

can you can make stew and casseroles all sorts of  things i think you can even make cakes oh it's cod  

güveç yapabilir ve güveçler her türlü şeyleri kek bile yapabileceğinizi düşünüyorum oh bu morina

alessandra baccala is cod in english so cod olive  oil green beans and potatoes oh that sounds nice  

alessandra baccala ingilizce morina yani morina zeytinyağı yeşil fasulye ve patates oh bu kulağa hoş geliyor

and that is one of our favourite types of fish  card yes we love cod very much cod with potatoes  

ve bu bizim en sevdiğimiz balık kartı türlerinden biri evet morina balığını çok seviyoruz patatesli morina

and green beans and olive oil  that sounds incredibly healthy  

ve yeşil fasulye ve zeytinyağı  kulağa inanılmaz derecede sağlıklı geliyor

no one wants to try and guess the  sentence game instead we are all  

kimse denemek ve cümle oyununu tahmin etmek istemiyor bunun yerine hepimiz

talking about food let's face it right is  uh has anybody got any of these words yet

yemek hakkında konuşuyoruz hadi doğru kabul edelim bu kelimelerden herhangi birini bilen var mı ama

is palmeira correct with the first word um

palmeira ilkiyle doğru mu kelime um

yes ah i had to think then i i literally my brain  just went blank i think so the first word there's  

evet ah düşünmem gerekti sonra ben kelimenin tam anlamıyla beynim boşaldı sanırım bu yüzden ilk kelime var

a clue is stand i think i think maybe i'm drinking  too much of this you see the first word is stand  

bir ipucu dur bence belki bundan çok fazla içiyorum görüyorsunuz ilk kelime dur

stand i can't stand the something all right  yes beatrice so it's a word so the the word  

dur yapabilirim Pekala bir şeye katlanmıyorum evet beatrice yani bu bir kelime yani kelime

the the next word the next missing word is  connected carry on it's connect it's connected to

sonraki kelime bir sonraki eksik kelime bağlantılıdır devam et o bağlı o bir

it's connected to a weather word a weather word  a word that might be connected to the weather

hava durumu kelimesine bağlı bir hava durumu kelimesi bağlantılı olabilecek bir kelime hava

i'm not being too noisy am i mr jungkook i  am a little bit of a i'm actually jealous to  

çok gürültülü değil mi ben Bay jungkook ben biraz... aslında kıskanıyorum

be honest because i want to eat some food but i  have no food nearby unfortunately there's a box

çünkü biraz yemek yemek istiyorum ama yakınlarda yiyecek yok ne yazık ki bir kutu var

steve is now choking steve is choking on  his twiglets i'm choking on my twiglets  

steve şimdi boğuluyor steve kendi dallarıyla boğuluyor ben kendi dallarımla boğuluyorum

well this is empty it's empty there's nothing  in here steve don't worry about that i give  

pekala bu boş boş burada hiçbir şey yok steve merak etme pes ediyorum

up says eagle fly wow this is a hard one  i can't stand the something of something  

kartal uçuyor vay canına bu zor bir şey dayanamıyorum

something something i can't stand that

dayanamadığım bir şey bu kadar

powerful is powerful the second word if you are  working in a job you have a job maybe some people  

güçlü ikinci kelime eğer bir işte çalışıyorsanız bir işiniz vardır belki bazı insanlar

work for perhaps 10 hours 10 hours each  week but some people have to work for maybe  

haftada belki 10 saat 10 saat çalışır ama bazı insanların kişi başı belki

40 or 50 hours each week so there is  a clue but if if you have to work for  

40 veya 50 saat çalışması gerekir yani bir ipucu var ama eğer

many many many hours each week you might  start to say that you can't stand the what  

her hafta çok uzun saatler çalışmak zorunda kalırsan

you're antonic you will be under a lot of  what i can't stand the something of something  

antonik olduğun şeye dayanamayacağını söylemeye başlayabilirsin benim dayanamadığım birçok şeyin altında kalacaksın bir şey   bir şey bir şey

something something is the w word  with seven letters could that be

w kelimesi yedi harfli olabilir bu

weather oh valentina has sent a picture of  the donuts suddenly i'm very distracted by  

hava durumu olabilir oh valentina çöreklerin bir resmini gönderdi birdenbire dikkatim çok dağıldı

beatriz tommy is racking his brains valentina says  i have sent you a photo of my donuts wow we'd love  

beatriz tommy aklını zorluyor valentina sana çöreklerimin bir fotoğrafını gönderdiğimi söylüyor vay canına

to see those we want to see them i want to have  a look have they got icing on them have they got  

görmek istediklerimizi görmek isteriz onları görmek istiyorum bir bakmak istiyorum üzerlerine buzlanma var mı

jam in the middle have they have they got uh icing  over them or maybe some uh some sugar yes normally  

ortada reçel var mı üzerlerine buzlanma var mı veya belki biraz şeker evet normalde toz oluyor

dusting of sugar normally put caster sugar  pressure is that one of the words yes ah ah right  

şekerin normalde pudra şekeri koyması basıncı, kelimelerden biri evet ah ah doğru

no more more guess what maura has  got it right ah more well done

artık tahmin etmeyin maura neyi doğru yaptı ah daha iyi

well done you have got it right i can't believe  it we will have the cockerel to say time's up

yaptın aferin doğru anladın inanamıyorum horozu alacağız zaman doldu demek zaman doldu aferin evet

the time is up

well done yes you got it right oh my goodness  correct yes that was a difficult one i thought  

doğru anladın aman tanrım doğru evet bu zor bir işti bu yüzden

so i can't stand the pressure of working full time  so full time means you are working for long hours  

tam zamanlı çalışmanın baskısına dayanamıyorum bu yüzden tam zamanlı uzun saatler boyunca çalışıyorsun demektir

full time so maybe you have to go to work  every day and then work for many many hours  

tam zamanlı bu yüzden belki her gün  işe gitmek zorundasın ve ardından saatlerce

you work full time i can't stand the pressure of  working full time so there it was today's final  

çalışmalısın   tam zamanlı çalışıyorsun tam zamanlı çalışmanın baskısına dayanamıyorum bu yüzden bugünün son

sentence game because we are almost out of  time i know one almost out of time i can't  

cümle oyunuydu çünkü neredeyse zamanımız  tükendi bir tane biliyorum zaman neredeyse tükeniyor

believe we've been here for two hours it's  gone by so quickly and what do we normally  

iki saattir burada olduğumuza inanamıyorum çok çabuk geçti ve normalde

have on a sunday after the live stream mr  duncan on sunday we have a cup of tea yes  

bir pazar günü canlı yayından sonra ne yeriz bay duncan pazar günü bir fincan çay içeriz evet

made by mr steve we also have a tea cake yes  are we having one well somebody thought ahead  

bay steve tarafından yapılır çaylı kekimiz de var evet bir kuyumuz mu var?

and got two tea cakes out of the deep freeze did  you get some bread out no because we need bread as  

well for the soup oh yes because we're having  soup so steve has boiled all of the leftovers  

steve,

from the chicken chicken carcass so the chicken  is now boiling and all of the bones and all of  

tavuk tavuk karkasından kalan tüm artıkları kaynattı, bu nedenle tavuk şimdi kaynıyor ve tüm kemikler, tüm

the meat and all of the goodness has come out so  we're having a lovely chicken soup tonight with  

et ve tüm iyilikler dışarı çıktı, bu nedenle bu akşam sebzeli güzel bir tavuk çorbası

vegetables as well so that's what we're having  but of course i always like to have a little bit  

da içiyoruz. yani sahip olduğumuz şey bu ama tabii ki her zaman biraz

of bread i like to put some bread in my soup well  i was also going to do the the vegetables and and  

ekmek olmayı severim çorbama biraz ekmek koymayı severim ayrıca sebzeleri yapacaktım ve

fry up the leftover vegetables good from christmas  day because we had enough of to use yesterday and  

noel gününden kalan sebzeleri güzelce kızartacaktım çünkü dün yeterince kullandık ve

we've got enough to fry up bubble and squeak it's  called so all the leftover potatoes carrots um

kızartmak ve gıcırdamak için yeterince şeyimiz var buna yani  kalan tüm patatesler, havuçlar ve

sweet potatoes and what's that other vegetable  we like um sprouts sprouts parsnips parsnips  

tatlı patatesler ve diğer sebze nedir sevdiğimiz um filizler filizler yaban havucu yaban havucu

they're all in the freezer in there sorry  in the refrigerator leftover from christmas  

hepsi dondurucuda kusura bakmayın yılbaşından kalan buzdolabında

and i'm going to fry them up  with some olive oil in a saucepan  

ve onları bir tencerede

or in a frying pan and we're going to have that  as well and i might put that would be nice with  

veya bir tavada biraz zeytinyağıyla kızartacağım ve onu da yiyeceğiz ve şunu koyabilirim

some cod in it that's a bit like louis's recipe  there so for the cod and potatoes i'm trying  

biraz içindeki morina biraz louis'in tarifine benziyor bu yüzden morina ve patates için

to get this on quickly before we go bubble and  squeak it is where you fry all of the leftover  

bunu hızlı bir şekilde yapmaya çalışıyorum baloncuk ve gıcırdamadan önce tüm artık

vegetables you fry them and and we call it  bubble and squeak so it's actually on the  

sebzeleri kızartırsın onları kızartırsın ve biz buna baloncuk deriz ve gıcırtı yani aslında

live chat now i've typed it on there so you can  see it because when you're cooking it it bubbles  

canlı sohbette şimdi onu oraya yazdım böylece görebileceksiniz çünkü pişirirken köpürüyor

and makes squeaking bubbling noises yes as the air  escapes bubble and squeak it is something we often  

ve gıcırtılı köpürme sesleri çıkarıyor evet hava kaçarken kabarcık ve gıcırtı sık sık

do around christmas time because we normally  have lots of vegetables that we've cooked  

yaptığımız bir şey Noel zamanı civarında, çünkü normalde pişirdiğimiz çok fazla sebzemiz olur

and they are left over so we don't waste any food  just like we haven't wasted the the chicken bones  

ve arta kalanlar, böylece herhangi bir yemeği israf etmeyiz  tıpkı tavuk kemiklerini ziyan etmediğimiz gibi

uh we're going to try that bubble and squeak  in the airfryer aren't we mr duncan we will  

uh, şu baloncuk ve gıcırtıyı deneyeceğiz airfryer'da değil mi Bay Duncan eninde

eventually no we're going to get it out we're  going to do it today we're going to try it really  

sonunda yapacağız   hayır onu çıkaracağız bugün yapacağız  gerçekten deneyeceğiz   evet

yes okay if you say so well we've  got time it's only four o'clock yes  

tamam diyorsanız zamanımız  var  saat sadece dörtte evet

anyway that's it hello e e martia hello e  martia watching in france a big bonjour and  

her neyse bu kadar merhaba e martia merhaba e martia fransa'da büyük bir bonjour ve

au revoir to you sadly we will be going in a  few moments thank you for your company it's  

au revoir izliyoruz ne yazık ki birkaç dakika içinde gideceğiz.

so nice to see so many people here today  even though for some of you it is still  

bazılarınız için hala

christmas it is still the christmas break we will  be back on wednesday for the final live stream  

noel olsa da hala noel tatili, 2020'nin son canlı yayını için çarşamba günü geri döneceğiz, bu

of 2020 so next wednesday will be the last live  stream okay of 2020. oh so you don't have to  

nedenle önümüzdeki çarşamba 2020'nin son canlı yayını olacak, tamam mı?

wait a week we're on on wednesday yeah we're on  on wednesday because it's next year next week  

bir hafta bekle çarşamba günü yayındayız evet çarşamba günü yayındayız çünkü gelecek yıl gelecek hafta

next week is next year laura laura also got an air  fryer for christmas okay oh really yes brilliant  

gelecek hafta gelecek yıl laura laura da noel için fritöz aldı tamam oh gerçekten evet harika

so great we uh we look forward to swapping recipes  we i don't suppose you've got time to to look at  

çok güzel biz uh değiştirmeyi dört gözle bekliyoruz tarifler börekleri gönderenden gelen çöreklere bakacak vaktiniz olduğunu sanmıyorum

uh the donuts from who was sending the donuts  um i don't know i don't know where they are if  

um bilmiyorum nerede olduklarını bilmiyorum   e-

they've come to my email it's much harder to get  get it if it's on facebook it's it's much easier  

postama geldiyse çok daha zor almak  facebook'taysa çok daha kolay

but we will show them next time because it's  wednesday difficult for us to do it while we're  

ancak bir dahaki sefere göstereceğiz çünkü çarşamba canlı yayın yaparken bunu yapmak bizim için zor

doing the live stream wednesday we are back on  wednesday so we don't need to mention that again  

çarşamba günü geri dönüyoruz bu yüzden bahsetmemize gerek yok yine

wednesday 2 p.m uk time join us please for the  final the last ever live stream of 2020. what  

çarşamba 14:00 uk zamanı final için lütfen bize katılın 2020'nin son canlı akışı. o

you're going to say then just of 2020. yeah we'll  be doing them in 2021 2021 sounds very futuristic  

zaman sadece 2020 için ne diyeceksiniz. evet onları 2021'de yapacağız 2021 kulağa çok fütüristik   gelmiyor

doesn't it 2021 it somehow sounds like we're  really getting into the future yeah it's it's  

mu 2021 bir şekilde  gerçekten geleceğe doğru ilerliyoruz gibi görünüyor evet bu   harika,

great right i'm going to take these with me and  go into the kitchen munch a few more and while  

doğru bunları yanıma alacağım ve mutfağa gidip birkaç tane daha atıştıracağım ve

i'm preparing the tea and tea cake lovely to see  you all today hope you've enjoyed today and i look  

çayı ve çaylı keki hazırlarken görmek güzel hepiniz bugün umarız bugün eğlenmişsinizdir ve

forward to seeing you i probably will be with you  on wednesday well yes you are well i've already  

sizi görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum muhtemelen çarşamba günü sizinle birlikte olacağım evet evet iyisiniz

put you down for it no way out of it now that's  it so join us please next wednesday for the final  

sizi çoktan üzdüm bundan kaçış yok şimdi bu kadar o yüzden bize katılın lütfen önümüzdeki çarşamba final için

blessed of english addict as we prepare to  say goodbye to what has been good riddance it  

iyi kurtulmuş olan şeye veda etmeye hazırlanırken

has been a very strange year good riddance  join us please on wednesday bye for now bye-bye  

çok garip bir yıl oldu, geçmiş olsun bize katılın lütfen çarşamba günü şimdilik hoşçakalın

thank you steve steve is going now there he  goes look he's he just walks off into the sunset  

teşekkür ederim steve steve şimdi oraya gidiyor gidiyor bak o sadece gün batımına doğru yürüyor

and i will be doing the same thing as well because  it's time to go i hope you've enjoyed this thank  

ve ben de aynı şeyi yapacağım çünkü  gitme zamanı geldi

you for your company thanks for spending your time  with me for the past two hours i can't believe  

inanamıyorum   iki saattir

i've been here standing in front of the camera for  two hours but i have i've been right here with you  

kamera önünde  duruyorum ama tam burada seninleyim   2020'ye veda etmeye hazırlanırken

don't forget to join us on wednesday 2 p.m uk  time as we prepare to say goodbye to 2020. don't  

çarşamba günü saat 14:00'te bize katılmayı unutmayın .   işi devam etmesi için

forget if you want to send a donation to help my  work continue you are more than welcome to do so  

bağış göndermek istiyorsanız bunu memnuniyetle yapabilirsiniz

there is the address right now on your screen i  will leave it there for a few more moments thank  

şu anda ekranınızda adres var, birkaç dakika daha orada bırakacağım,

you very much for your company i hope you've  enjoyed today's live stream we have been live  

ilginiz için çok teşekkür ederim şirket umarım bugünkü canlı akışı beğenmişsinizdir

from the birthplace of the english language thank  you very much thank you mohsen thank you anna  

ingilizcenin doğum yerinden canlı yayındayız çok teşekkür ederim mohsen teşekkür ederim anna teşekkür

thank you belarusia i will give you a few moments  to say goodbye to each other because i know that  

ederim belarusya birbirinize veda etmeniz için size birkaç dakika vereceğim çünkü biliyorum

you love to do that at the end of the livestream  this is mr duncan in the birthplace of english  

bunu   yapmayı sevdiğinizi canlı yayının sonunda  ben ingilizcenin doğum yerindeki mr duncan   izlediğiniz

saying thanks for watching see you on wednesday  don't forget wednesday 2 p.m uk time and you can  

için teşekkürler diyor çarşamba günü görüşmek üzere çarşamba saat 14:00'ü unutmayın ve

have captions on here later on so you can watch  this all over again with captions later on and  

daha sonra burada altyazı alabilirsiniz, böylece bunu daha sonra altyazılı olarak baştan izleyin ve

of course until the next time we meet here on  youtube which will be wednesday at 2pm uk time

tabii ki youtube'da bir sonraki buluşmamıza kadar, yani çarşamba İngiltere saatiyle 14:00'te

what a busy week it's been who would have thought  

ne yoğun bir haftaydı kim

that lying around being lazy and eating  lots of food would be so exhausting

tembellik yapıp bol bol yemek yemenin... şimdilik çok yorucu ol

ta ta for now

ta ta ta